You are on page 1of 2

1.

Liderliğe İkameler Yaklaşımı: Kerr ve Jermier


Kerr ve Jermier tarafından 1978’de geliştirilen liderlik ikamesi teorisi, belirgin
durumsal faktörlerin liderlerin davranışlarını izleyenleri etkilemede belirsiz ve
gereksiz kıldığını iddia eder. Bu teorideki durumsal faktörler liderlik ikamesi olarak
adlandırılmıştır. Bu yaklaşım liderin önemini azaltan durumsal
sınırlayıcıları belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla araştırmacılar
yaklaşımda “emir verici” ve “destekleyici” olarak belirledikleri iki liderlik tarzında
liderin önemini azaltan ve gereksiz kılan durumsal faktörleri ortaya koymaya
çalışmışlardır. Yaklaşımda durumsal faktörler ikameler (izleyen, görev ve örgüt
yapısının özellikleri) ve sınırlayıcılar (görev veya örgütün herhangi bir özelliği) olarak
iki grupta tanımlanmıştır. Bunlardan ikameler, lider davranışını gereksiz kılan,
sınırlayıcılar ise liderin hareketlerinin sonuçsuz kalmasına neden olan veya liderin
hareket alanını sınırlayan faktörlerdir.
Kendi kendine liderlik kavramı, ilk kez 1980’lerin ortalarında kendi kendine yönetim
kavramının genişletilmesi ile ortaya çıkmış. Kendi kendine liderlik, bireysel
performans çıktılarını pozitif olarak etkilemeyi amaçlayan belirli davranışsal ve bilişsel
stratejiler önermektedir.
Kendi kendine liderlik stratejileri temel olarak üç kategoride
incelenebilir:
1. Davranış odaklı stratejiler.
2. Doğal ödül stratejileri.
3. Yapıcı düşünce modeli
Davranış odaklı stratejiler bireyin öz farkındalığının artırılmasını
amaçlamakta ve gerekli fakat belki de hoş olmayan işleri içeren davranışların
kontrolünü sağlamaktadır.
Bu teoride liderlik davranışları ile astların memnuniyetleri, moral ve performansları
arasındaki ilişkileri etkileyen pek çok bireysel görev ve örgütsel karakteristikler
bulunmaktadır. Bu değişkenlerin bazıları (iş baskısı ve astların liderlik
davranışlarından beklentileri) liderlerin astlarını hiyerarşik olarak en iyi şekilde nasıl
kontrol edeceğini, motivasyon ve yönlendirme şekillerini belirlemektedir.

Liderlik ikamesi, durumsal, örgütsel (birbirine bağlı çalışma grupları)


ya da izleyicilerin karakteristiklerinden (yetenek, eğitim, tecrübe)
kaynaklanabilir. İyi organize edilmiş, içsel motivasyona dayalı, açıkça
tanımlanmış ve anlamlı olan işler, lidere daha az ihtiyaç duyar.
2. Reddin’in Üç Boyutlu Liderlik Kuramı:
Blake ve Mouton’un çalışmaları ile Fiedler’in Durumsallık modelinin bir bileşimi
sayılan bu model; yönetim tarzı matrisi, durumsal liderlik teorisi ve etkililik
teorisinden uyarlanmıştır. Bu uyarlama sonucu kuram dört temel liderlik tarzı ortaya
koymuştur:

1. Hem görev hem de ilişki yönelimli davranışlar minimal düzeydedir (düşük


görev, düşük ilişki).
2. Görev yönelimli davranışlar yüksek, ilişki yönelimli davranışlar düşüktür
(Yüksek görev, düşük ilişki)
3. İlişki yönelimli davranışlar yüksek, görev yönelimli davranışlar düşüktür
(Yüksek ilişki, düşük görev)
4. Hem görev hem de ilişki yönelimli davranışlar yüksektir (Yüksek görev,
yüksek ilişki)
Reddin’in etkisiz liderlik türleri dört başlık altında toplanmaktadır:

1. Misyoner liderlik: uygun olmayan durumlarda personele çok fazla, ilişkiye


ise çok az önem verir.
2. Uzlaştırıcı liderlik: Görev ya da ilişkiden birine önem verilmesi gereken bir
durumda, her ikisine de çok fazla önem verir. Bu durumdaki uzlaştırıcı lider,
kötü bir karar vericidir ve baskılardan etkilenir.
3. Otokrat Liderlik: uygun olmayan durumlarda göreve çok fazla, personele ise
çok az önem verir. Başkalarını güvenmez ve sadece işe önem verir.
4. İlgisiz Liderlik: Uygun olmayan durumlarda düşük görev ve düşük ilişki
yönelimli davranışlar gösterir. Bu liderler pasif ve ilgisizdirler.

You might also like