You are on page 1of 3

Kinaye

Kinaye, sözcük anlamı olarak "gizlemek" olan edebi sanatlardan biridir. Değinmece, Arapça adıyla
"Kinaye", bir sözcüğü veya ifadeyi temel anlamından farklı bir şekilde kullanmayı ifade eder.
Kinayeli bir ifade, bir açıdan gerçeği yansıtırken, diğer açıdan mecaz anlam taşır. Yani, kinayeli bir
ifade hem gerçek anlamı içerir hem de mecaz anlam taşır. Kinaye ile mecaz arasındaki fark,
mecazda bir ifadenin temel anlamıyla anlaşılmasının mantıksal olarak mümkün olmadığını gösteren
bir işaret veya ipucunun bulunmasıdır. Ancak kinayede böyle bir ipucu bulunmaz.

Şiirde ifade edilecek hususun gerçek anlamından uzaklaşmadan mecazi olana yaklaştırarak
söylenmesidir. Üstü kapalı bir söyleyiş vardır. Mecaz anlamına yaklaştırılan ifade, temel
anlamından tamamen koparılmaz. Böylece sözün gerçek anlamını da düşündüren sanatlı bir
söyleyiş ortaya çıkar. Bu duruma edebi sanatlarda kinaye (değinmece) adı verilir.

Asıl anlatılmak isteneni üstü kapalı bir biçimde ifade eme sanatına kinaye denmektedir. Bunun
nedenle sanatçı, hem gerçek hem de mecaz olarak algılanan kelimelerden faydalanır. Değinemecede
(kinaye) bir mecaz bir de temel anlam bulunmak zorundadır. Fakat kelimenin mecaz anlamı, temel
anlamının önüne geçmiş durumda olur. Bununla birlikte temel anlamın algılanmasına engel
olabilecek bir durum bulunmaz. Kinaye söz sanatı anlatılmak istenenin açık bir şekilde ifade
edilmesinin hoş karşılanmadığı hallerde şaka, alay ve sitem amacıyla yapılır. Bu şekilde asıl hedef,
dolaylı bir şekilde ifade edilmiş olur.

Kinaye, edebi eserlerde zenginlik ve derinlik katmak için yaygın olarak kullanılır. Yazarlar, kinaye
kullanarak okuyucuların düşünce ve duygularını etkilemeyi amaçlarlar. Bu sanat, eserlerin daha
çekici ve anlam dolu olmasını sağlar. Ayrıca kinaye, okuyucuların eserin altında yatan derin
anlamları keşfetmelerine yardımcı olur.

"Ben toprak oldum yoluna


Sen aşurı gözetirsün
Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın?” (Yunus Emre)

Başka Bir Tanıma Göre:

Kinaye, dilin kullanımında açıklık ve doğrudanlıkla zıt bir kavramdır. Bir ifade veya kelimenin açık
anlamının ötesinde, örtülü veya mecaz bir anlama sahip olması kinaye olarak adlandırılır. Kinaye,
dilin sarahat (açıklık) kavramının tam zıttıdır. Bu açıdan bakıldığında, kinaye ile sarahat arasında
bir zıtlık ve karşıtlık söz konusudur.

Kinaye kullanıldığında, ifade edilen kelimenin veya ifadenin altında yatan gizli bir anlam bulunur.
Bu gizli anlam, genellikle kelimenin temel anlamından farklıdır ve mecaz anlam içerir. Kinaye,
açıklık ve basitlik yerine derinlik ve karmaşıklık ekler. Bu da edebi eserlerin daha etkileyici ve derin
olmasını sağlar.

Kinaye ile istiare arasında benzerlikler bulunsa da, aralarında belirgin farklar da mevcuttur. İstiare,
genellikle bir kelimenin sadece mecaz anlamını içerirken, kinaye daha karmaşık ve çoklu bir anlamı
ifade edebilir. İstiarede gizli bir unsur veya ipucu olmadan mecaz anlam açıktır, ancak kinayede
gizli anlamı bulmak okuyucunun zekasına bağlıdır.

Kinaye ve istiare, dilin zenginliğini ve derinliğini artırmak için kullanılan söz sanatları arasında
önemli bir yer tutar. Bu sanatlar, yazarların eserlerine derinlik katmasına ve okuyucuların daha fazla
düşünmesine yol açar.
Kinaye, dilin gücünü ve esnekliğini vurgulayan önemli bir retorik cihazdır. Bu söz sanatı, söylenen
kelimelerin ya da ifadelerin gerçek anlamından yeni bir düşünceye, hükme veya çağrışıma geçişi
olarak tanımlanabilir. Genellikle kinaye, anlatılan şeyin ötesinde bir anlam katmayı amaçlar ve
dinleyici ya da okuyucunun düşünmesine teşvik eder. İşte birkaç örnek daha:

Bir kişi için "Gözü açıktır." denildiğinde, bu sadece kişinin gözlerinin kapalı olmadığı anlamına
gelmez. Aynı zamanda kişinin dikkatli, uyanık, fırsatları gözeten ve onları değerlendiren biri olduğu
anlamına da gelebilir. Bu, kinayenin gerçek anlamın ötesinde yeni bir düşünceye geçişini temsil
eder.

Bir reklam metninde geçen "Bu halı üzerinde durun." cümlesi, iki farklı anlam taşıyabilir. Birincisi,
kelimenin gerçek anlamı olan "halının üzerinde durmak"; ikincisi ise "üzerinde durmak" deyimini
hatırlatan mecaz anlamdır. Burada kinaye, asıl amaçlanan anlamın mecaz anlam olduğunu gösterir.
Reklam metnindeki ifade, aslında halıya önem vermenin altını çizer.

Kinaye, dilin derinliğini ve çokluğunu gösteren bir retorik sanatıdır ve sözcüklerin, ifadelerin ve
cümlelerin farklı katmanlarını keşfetmek için okuyuculara veya dinleyicilere bir fırsat sunar.

Kinaye Örnekleri

Bu yük onu çok yıprattı.

Bu cümlede "yük" sözü gerçek anlamıyla "ağır bir nesne", mecaz anlamıyla yaşamın ağır
sorumluluğudur.

Bu lekeyi kolay kolay çıkaramazsın.

Bu cümlede leke sözü gerçek anlamıyla "kir izi", "mecaz anlamıyla" namusa dokunur suçtur.

Bir gün ektiğini biçersin.

Bu cümledeki gerçek anlam "tarımsal etkinlik", mecaz anlam, "yaptıklarının karşılığını göreceksin"
dir.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. (Atasözü)

Gerçek Anlam : Ateşin olmadığı yerde duman da yoktur.


Mecaz Anlam : Kimi küçük belirtiler, işaretler suç niteliğindeki olayların habercisidir.

Gül dikensiz olmaz. (Atasözü)

Gerçek Anlam : Her gülün dikeni vardır.


Mecaz Anlam : Her sevilen şeyin bazı pürüzlü, sevgiye engel olan yanları vardır.

Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak (M.
Akif Ersoy)

Bu dizelerde "ocak" sözcüğü kinayeli kullanılmıştır.


Gerçek Anlam : Ateş yakılan yer Mecaz Anlam : Aile

Kinaye ile Tevriye Farkları Nelerdir?


Tevriyede sanatında kelimenin birden çok temel anlamı bulunur. Bu temel anlamlardan daha çok
uzak olan anlamı kastedilir. Ama dikkat edilmesi gereken nokta kinayede de tevriye sanatında da
kastedilen anlam "gerçek anlam"dır.

Kinaye sanatında ise kelimenin birden çok anlamı bulunur; ancak asıl kastedilen ve hede enen
anlam mecaz anlamdır.

fl

You might also like