You are on page 1of 606

ÜRETİM İŞLEMLER

YÖNETİMİ

Dr.Öğr.Üyesi Ahmet Serhat ULUDAĞ


İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL
KAVRAMLAR ve TANIMLAR

 Ekonomik Faaliyetler ve İşletme

 İşletmecilikle İlgili Temel Kavramlar

 İşletme Amaçları

 İşletme Fonksiyonları

 İşletme Çevresi

 İşletme ve Üretim İşlemler

Yönetiminin Gelişimi
Ekonomik Faaliyetler ve İşletme

 Ekonomik faaliyetler insanlık tarihi

kadar eskidir.

 Ekonomik faaliyetlerin artmasının

temelinde ihtiyaçların çeşitlenmesi

yatmaktadır.

 Ekonomi, işletmeler aracılığıyla kıt

kaynakların optimum kullanımı

sağlayarak ihtiyaçların

karşılanmasına odaklanmıştır.
İhtiyaç, Ekonomik Faaliyet ve İşletme
İlişkisi

İhtiyaçlar,
İhtiyaçlar

ekonomik faaliyetler
Ekonomik
Faaliyetler
ve işletmeler

İşletmeler
arasında sıkı bir
ilişki mevcuttur.
Ekonomik Faaliyetlerin Varoluş
Nedenleri
 İhtiyaç Kavramı ve Tanımı:

◦ Herhangi bir mala, bir maddeye

karşı duyulan arzu, bir başka

ifadeyle, tatmin edilmediği takdirde

bireyde hayal kırıklığı ve elem, aksi

durumda haz uyandıran bir his.

◦ Doyurulmamış bir arzu ya da isteğin

yarattığı içsel gerilim.


Ekonomik Faaliyetlerin Varoluş
Nedenleri
 İhtiyaç Kavramı ve Tanımı:

◦ İnsan ihtiyaçları toplumların

gelişmişlik düzeylerine bağlı

olarak değişebilmekte ve

çeşitlenebilmektedir.

◦ Ekonomik faaliyetler, bireylerin

istek ve ihtiyaçlarından

kaynaklanmaktadır.
Ekonomik Faaliyetlerin Varoluş
Nedenleri
 İhtiyaçların Sınıflandırılması Kendini
Ger.
İhtiyacı
◦ Abraham Maslow’un İhtiyaçlar

Hiyerarşisi Saygınlık
İhtiyacı

◦ Bu sınıflamada kişiliğin gelişmesi


Ait Olma ve
esas alınmıştır. Sevgi İhtiyacı

◦ Temel iki varsayıma dayanmaktadır.


Güvenlik İhtiyacı
 Her davranış belli bir ihtiyacı karşılamaya

yöneliktir ve ihtiyaçlar sıralıdır.

 Bir alt kademedeki ihtiyaçlar karşılanmadan Fizyolojik İhtiyaçlar

üst kademeye geçilemez.


İhtiyaçların Sınıflandırılması
 Fizyolojik İhtiyaçlar

 İhtiyaçlar hiyerarşisinin en alt

basamağında yer alan ihtiyaçlardır.

 Her insanın hissettiği ihtiyaçlardır.

 İşletmecilik faaliyetlerinin en fazla

meşgul olduğu ihtiyaçlardır.

◦ Yemek

◦ İçmek

◦ Neslini devam ettirmek vb.


İhtiyaçların Sınıflandırılması
 Güvenlik İhtiyacı

 İnsanın fizyolojik ihtiyaçlarının

karşılandığı, güvenli bir şekilde

barınabileceği bir ortama duyulan

ihtiyacı ifade etmektedir.

 Her insanda bulunmakla birlikte,

şiddeti ve derecesi kişiden kişiye

değişebilmektedir.
İhtiyaçların Sınıflandırılması
 Ait Olma ve Sevgi İhtiyacı

 Fizyolojik ihtiyaçların ve güvenlik

ihtiyacının karşılanmasından sonra ortaya

çıkan ve üçüncü basamakta yer alan

ihtiyaçlardır.

 İnsanın sosyal bir varlık olmasından

kaynaklanan; sevme, sevilme bir topluluğa

ait olma gibi gereksinimleri yansıtan

ihtiyaçlardır.
İhtiyaçların Sınıflandırılması
 Saygınlık İhtiyacı

 Bireyin toplumda iyi bir yer edinme,

başkaları tarafından saygı duyulma

ihtiyacının karşılığıdır.

◦ Özgüven

◦ Başarıyla övünme

◦ Takdir edilme

◦ Rekabet edebilme

◦ Bilgili olma

◦ Benliğine saygı duyma

◦ Bağımsız ve özgür olma


İhtiyaçların Sınıflandırılması
 Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı

 Belli bir başarıya ulaşmış olan

kişinin bu alan dışında başka

alanlarda da başarıya ulaşmak için

çaba göstermesidir.

 İnsanın yetenekleri ölçüsünde

yapabileceği her şeyi yapmaya

çalışmasıdır.
İşletmecilik ve Üretim İşlemler Yönetimi İle
İlgili Temel Bazı Kavramlar

 Fayda  Üretim Faktörleri

 Değer  Yönetici

 Tüketim  Kültür

 Talep  İşletme çevresi

 Arz  Maliyet

 Fiyat

 Teknoloji

 Sermaye

 Mal ve Hizmetler

 Üretim
İşletmecilikte Fayda Kavramı,
Tanımı ve Çeşitleri
 Fayda:
 Üretilen mal ve/veya hizmetlerin
insanların istek ve ihtiyaçlarını
karşılama özelliğidir.
 Fayda ile bireylerin istek ve
ihtiyaçlarının şiddeti arasında sıkı
bir ilişki vardır.
İşletmecilikte Fayda Kavramı, Tanımı ve
Çeşitleri

Şekil Faydası Yer Faydası Zaman Faydası Mülkiyet Faydası

• Hammadde veya • Malları üretildikleri • Arz ve talebi • İnsanların


diğer üretim yerlerden dengeleme gereksinim ve
faktörlerinin bir tüketilecekleri çabalarının ihtiyaçlarını
dönüşüm yerlere nakli ile sonucunda oluşan karşılayacak
sisteminden ortaya çıkan bu fayda, malların malların kullanım
geçirilerek başka faydadır. Arz ve kıt oldukları hakkını, bedelini
bir şekle talebi dengeleyici zamanlarda ödeyerek elde
bürünmesiyle rol üstlenir. kullanılmak üzere etmeleri
ortaya çıkan daha önceden neticesinde ortaya
faydadır. Bu fayda üretilip çıkar.
işletmelerde üretim stoklanmasını ifade
fonksiyonu etmektedir.
tarafından ortaya
çıkarılmaktadır.
İşletmecilikte Fayda Kavramı, Tanımı ve
Çeşitleri

İşlenmemiş Doğalgaz

Dönüşüm Sistemi ve
Şekil Faydası

Depolama İşlemi ve
Zaman Faydası

Satış İşlemi ve
Mülkiyet
Faydası

Taşıma İşlemi ve Yer


Faydası
Değer Kavramı ve Tanımı

 Değer:
 Bir şeyi arzu edilir veya
yararlı kılan özellik veya
nitelik
 Dışalım eşyasının Dünya
Ticaret Örgütünün ilgili
yönetmelik hükümleri
uyarınca tespit edilen bedeli.
Talep Kavramı ve Tanımı
 Talep
• Bir mal ve/veya hizmetin; gelirin,
fiyatların ve tercihlerin
fonksiyonu olarak satılabilen
miktarı.
• Belli bir zaman dilimi içinde belli
bir yerde satın alınmak istenen
mal ve/veya hizmet miktarı.
Tüketim Kavramı ve Tanımı
 Tüketim:
• Mal ve/veya hizmetlerin
insan istek ve ihtiyaçlarını
karşılaması maksadıyla
kullanılması.
• Tüm ekonomik
faaliyetlerin nihai amacı.
Arz Kavramı ve Tanımı
 Arz
 İnsan istek ve ihtiyaçlarını karşılamak
üzere, belli bir zaman dilimi içinde belli
bir yerde satışa çıkarılan mal ve/veya
hizmet miktarı.
 Arzı etkileyen faktörler
◦ Malın fiyatı
◦ Diğer malların ve ikame malların fiyatı
◦ Üretim faktörlerinin maliyeti ve temin
edilebilirliği
◦ Üretim teknolojisi vb.
Fiyat Kavramı ve Tanımı

 Fiyat
 Alım & satım işleminde bir şeyin para
birimiyle ölçülen değişim değeri ya da
mübadeleye konu olan mal ve/veya hizmetin
bir birimi karşılığında ödenen para miktarı.
 İktisat bilimi açısından fiyat; arz ve talep
fonksiyonlarının kesişim noktasını gösteren
değer.
 İşletme bilimi açısından fiyat, amaçların
başarılması ve faaliyetlerin sürdürülmesinde
rol oynayan bir unsur.
Teknoloji Kavramı ve Tanımı
 Teknoloji:
 İnsan ihtiyaçlarının daha tekin bir
şekilde karşılanması amacıyla,
bilginin örgütsel süreçlere
uygulanması.
 Araştırma geliştirme faaliyetleri
sonucunda elde edilen tekniklerin
üretime uygulanmasıyla geliştirilen
süreç, metot ve bilgi.
Mal ve Hizmet Kavramları ve
Tanımları
 Mal
◦ İhtiyaçları doğrudan veya
dolaylı olarak karşılamaya
yarayan, fiziksel özelliklerin
ağır bastığı somut varlıklar.
 Hizmet
◦ İhtiyaçları doğrudan veya
dolaylı olarak karşılamaya
yarayan, fiziksel özelliklerden
ziyade soyut özelliklerin ağır
bastığı faaliyetler.
Mal ve Hizmet Ayrımı
◦ İmalat süreçlerinin çıktıları; üretilebilir, depolanabilir ve
öngörülen gelecek talebe ulaştırılabilir. Çıktılarda
standardizasyon sağlanabilir, verimlilik ölçümü kolay,
müşteriyle temas derecesi düşüktür.
◦ Hizmet süreçlerinin çıktılarının temel özellikleri; soyut
olmaları, depolanamamaları, üretildikleri anda tüketilmeleri
gerekliliği, müşteriyle temas derecesinin yüksek olması,
kapasite planlamasının güç olması, arz ve talep yönetiminin
gerekliliğidir. Standart çıktıların yakalanması mümkün
değildir, verimliliğin ölçülmesi oldukça zor bir iştir.
Mal ve Hizmetlerin Karşılaştırılması
Özellikler Mal Hizmet
Müşteriyle temas Düşük Yüksek
Girdilerin standartlığı Yüksek Düşük
İşgücü içeriği Düşük Yüksek
Çıktıların standartlığı Yüksek Düşük
Çıktı Taşınabilir Taşınamaz
Verimlilik ölçümü Kolay Zor
Hataları düzeltme olanağı Yüksek Düşük
Stok Yüksek Düşük
Değerlendirme Kolay Zor
Somut Olma Yüksek Düşük
Mal ve Hizmet Ayrımı
Mallar Hizmetler

Ameliyat, eğitim

Şarkı sözü yazma, yazılım geliştir

Bilgisayar tamiri, lokanta

Oto tamiri, fast food

Ev tamiri, perakende satış

Otomobil montajı, çelik üretimi


Üretim Kavramı ve Tanımı
 Üretim
 İnsan istek ve ihtiyaçlarını
karşılayacak mal ve/veya
hizmetlerin ortaya çıkarılmasıdır.
 İnsan istek ve ihtiyaçlarını
karşılayacak mal ve/veya
hizmetlerin ortaya çıkarılması
amacıyla üretim faktörlerinin
birleştirilmesidir.
Girdilerin (Kaynakların) Çıktılara
Dönüşümü: Üretim Süreci

Girdiler Çıktılar

Hammadde Dönüşüm Süreci Mal ve/veya


İşgücü Hizmetler
Sermaye
Bilgi

Geribildirim

Geribildirim Geribildirim
Denetim
Üretim Faktörleri Kavramı ve
Tanımı
 Üretim Faktörleri
 İşletmenin üretim faaliyetinde
Emek
kullandığı üretim faktörleri
denilen unsurların klasik
iktisatçılardan beri "emek", Müteşebbis
Üretim
Faktörleri
Sermaye

"sermaye", "doğal kaynaklar" ve


"müteşebbis" şeklinde bir
Doğal
ayırıma tabi tutulmaktadır. Kaynaklar
Üretim Faktörleri: Emek
 Emek
 İnsan istek ve
ihtiyaçlarını karşılayacak
mal ve/veya hizmetlerin
üretimi sürecinde dolaylı
ya da doğrudan doğruya
görev alan insanlardır.
Sermaye Kavramı ve Tanımı
 Sermaye
 Ekonomide daha önceden üretilen ve daha
sonra yeni mal ve/veya hizmetlerin
üretiminde kullanılacak olan mal ve/veya
hizmetlerdir.
 Muhasebe bilimine göre sermaye işletme
varlıklarını finanse eden öz ve yabancı
kaynaklarken; işletmecilik dilinde işletme
varlıklarının tümüdür.
Üretim Faktörleri: Doğal Kaynaklar

 Doğal Kaynaklar
 Üretken bir şekilde
değerlendirilmek üzere,
işletmeye tahsis edilen yer
altı ve yerüstü zenginlikleri.
 Toprak, arazi, tabiat maden,
orman, petrol, su vb.
kaynaklar.
Üretim Faktörleri: Girişimci
 Girişimci
 Tabiat, emek, sermaye faktörlerini
kendi özel amaç/amaçları için bir
araya getiren; bu yolla fayda ve
değer sağlayacak mal ve/veya
hizmetler üreten, bunları piyasaya
arz eden ve bu işin riskine ve
getirisine katlanan kişiye
müteşebbis ya da girişimci denir.
Üretim Faktörleri: Girişimci
 Girişimci

 Girişimci, genellikle kâr etme ihtimali

yanında zarar etme tehlikesine de katlanmak

suretiyle üretim faktörlerini tedarik eden ve

üretime yönlendiren kişi olarak düşünülür.

 Toplumun gereksinim duyduğu, talep

edilebilir bir mal ya da hizmeti bulup

üretmeye girişen ve yaratıcılığıyla buna ön

ayak olan; bir başka ifadeyle üretim

faktörlerini bir amaç doğrultusunda bir araya

getiren kişidir.
Yönetici Kavramı
 Yönetici
 Kar ve riski başkalarına ait olmak
üzere mal ve/veya hizmet ortaya
koymak amacıyla üretim faktörlerini
bir araya getiren, kaynakları bu amaca
yönelik olarak planlayan, örgütleyen,
yönelten, koordine eden ve denetleyen
kişiye yönetici denir.
İşletme Kavramı
 İşletme
 İnsan istek ve ihtiyaçlarını karşılayarak,
onlara fayda sağlamaya çalışan bunu
gerçekleştirmek amacıyla üretim faktörlerini
en uygun şekilde bir araya getiren, bu üretim
faktörlerini üretime sevk eden, üretim süreci
sonucunda ortaya çıkan mal ve/veya
hizmetleri kar elde etmek, satış gelirlerini
arttırmak, sosyal fayda sağlamak,
faaliyetlerin devamlılığını garanti altına
almak gibi daha pek çok amacı güden
ekonomik birimdir.
İşletmelerin Temel Bazı Özellikleri
• İşletme veya firma: "Başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal
veya hizmetleri üretmek ve sahibine kâr sağlamak amacıyla faaliyet
gösteren iktisadi birimdir". Bu iktisadi birimde;
• Bir müteşebbis veya işadamının iktisadi rasyonellik ilkesine uyması, diğer bir
deyişle, imkânlarıyla maksimum (azami) kâr sağlama yolunda çaba göstermesi;
bunun için de, kaynaklarını en ekonomik bir biçimde kullanmaya ve maliyetleri
minimum (en düşük) düzeyde tutmağa çalışması gerekmektedir.
• Bu derste, "model" olarak temel alınacak işletmenin birtakım
özelliklere sahip olacaktır. Söz konusu işletme;
◦ Piyasa (pazar) ortamında ve pazar için faaliyet gösteren,
◦ Başkalarının ihtiyacını karşılarken sahibine kâr sağlama amacı bulunan,
◦ Varlığını sürdürmek ve büyümek için çaba sarf eden ,dinamik bir yapıya sahip,
◦ Büyük ve dolayısıyla kompleks (karmaşık) yapılı olacaktır.
İşletme Amaçları
 Kar sağlamak
 Toplumsal fayda sağlamak
 İşletmenin varlığını sürdürmek
 Satış gelirlerini arttırmak ve sürekliliğini sağlamak
 Yeni buluş ve düşüncelere dayalı mal ve/veya hizmetler üretmek
 Kaliteli mal ve/veya hizmetler üretmek
 Düşük maliyetli üretim yoluyla uygun satış fiyatı sunmak
 İstihdam sağlamak
 Büyümek ve gelişmek
 Topluma ve devlete yardımcı olmak
 Çalışanları için uygun bir iş ortamı sunmak
 İşletme içi çatışmaları azaltmak ve yönetmek
 Çalışanların mesleki eğitimlerini, bilgi ve becerilerini arttırmak
 Tutarlı bir ücret ve istihdam politikası uygulamak
İşletme Amaçları
İşletme Amaçları
Kar sağlamak
İşletme Toplumsal fayda sağlamak
İşletmenin varlığını sürdürmek
Satış gelirlerini arttırmak ve
Üretim sürekliliğini sağlamak
Faktörleri / Yeni buluş ve düşüncelere dayalı
Kaynakları Üretim mal ve/veya hizmetler üretmek
Hammadde Kaliteli mal ve/veya hizmetler
İşgücü üretmek
Sermaye Düşük maliyetli üretim yoluyla
Bilgi uygun satış fiyatı sunmak
İstihdam sağlamak
Mal ve/veya Büyümek ve gelişmek
Hizmetler Topluma ve devlete yardımcı
olmak
Çalışanları için uygun bir iş
ortamı sunmak
İşletme içi çatışmaları azaltmak
Fayda ve yönetmek
Çalışanların mesleki eğitimlerini,
bilgi ve becerilerini arttırmak
Tutarlı bir ücret ve istihdam
politikası uygulamak
Müşteriler
İşletme Çevresi: Dış Çevre
• "Çevre", genel olarak, bir kişi veya topluluğu
etkileyen fiziksel ve sosyal şartların toplamı
olarak düşünülür. "İşletme çevresi veya iş
çevresi" ise, işletmeleri ve onların faaliyetlerini
etkileyen işletme dışı her türlü şartların
toplamıdır.
• Çevre, işletmenin ya da toplumun yaşamını
etkileyen ekonomik, sosyal, kültürel, teknolojik,
siyasal, fiziksel vb. şartların toplamıdır.
• İşletme çevresi, işletmenin sınırları dışında kalan
fakat tüm faaliyetlerini etkileyen faktörleri içinde
barındıran ortamı ifade etmektedir.
İşletme Çevresi: Dış Çevre
• İşletmelerin tüm dış çevresini oluşturan ve
kendileri her biri ayrı bir çevre olarak
düşünülen etkenler ve şartlar dört grupta
toplanabilir:
• Doğal (fiziksel) çevre
• Sosyal ve kültürel çevre
• Politik - hukukî çevre
• Ekonomik çevre
İşletmenin Çevresi: Doğal (Fiziksel)
Çevre
• Doğal çevre, hava, toprak, su ve
bütün doğal kaynaklardan oluşur
ki, bunların hepsi iş hayatı için
önemlidir. Son yıllarda tüm
dünyada bu kaynakların kötü
kullanımı genel bir sorun olarak
ortaya çıkmış ve büyük bir önem
kazanmıştır (hatta, "ekoloji" ya da
çevre bilimi ve çevreyle ilgili bir
dal olarak ortaya çıkmıştır).
İşletmenin Çevresi: Sosyal ve
Kültürel Çevre
• İşletmeleri çevreleyen, doğrudan ya da
dolaylı olarak ilişki içinde olmayı gerektiren
kültür, alt kültür ve sosyal sınıflardan
oluşmaktadır.
• Kültür, genel olarak bir toplumun üyeleri
tarafından paylaşılan ve benimsenen temel
değerleri, tutum ve inançları, gelenek,
görenek ve davranışlardan oluşan yapıdır.
• Bir toplumun tamamına yönelik ortak
değerlerden bahsediliyorsa genel kültürel
çevre toplumun sadece belli bir kısmına
yönelik ortak değerlerden bahsediliyorsa alt
kültür kastedilmektedir.
İşletmenin Çevresi: Sosyal ve
Kültürel Çevre
• İşletmeler faaliyetlerini yürütürlerken,
içinde bulundukları sosyal ve kültürel
çevrenin hassasiyetlerine uygun mal
ve/veya hizmetler üretmeli, reklam ve
satış kampanyaları yürütmelidirler.
• “Müslüman mahallesinde salyangoz
satmak”
• “Helal Gıda” sadece temizlik ve hijyen
kalitesine uygunlukla sınırlı değil aynı
zamanda gıdaların Kur’an ve Hadisler
çerçevesinde belirtilen İslami kurallara
uygun olması.
İşletmenin Çevresi: Politik ve
Hukuki Çevre
• Politik çevre, genelde bir toplumun nasıl ve hangi
politik düşünce veya düşüncelerin egemenliği altında
yönetildiğini gösterir.
• Politik ve hukuki çevredeki değişim işletme
faaliyetlerini etkilemekte ve/veya sınırlandırmaktadır.
• Vergi oranlarının arttırılması
• İthalatta kota uygulaması
• Ülkeler arası anlaşmalar
• Ülkeler arası ilişkiler
• Kanun, yasa, yönetmelik ve yönergeler vb.
İşletmenin Çevresi: Ekonomik
Çevre
• Pazara dayalı ekonomilerde piyasa (pazar) mekanizması
ekonomik sistemin temelini oluşturur ve nelerin kimin için
üretileceğini belirler.
• İşletmenin tüketici ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmet
üretme yolundaki çalışmalarını bazı soruların cevapları
yönlendirecektir. Bunların başlıcaları:
• Ne üretilecek?
• Nasıl üretilecek?
• Ne miktar üretilecek?
• Ne maliyetle üretilecek? sorularıdır.
İşletmenin Çevresi ve Ekonomik
Yapı İçerisindeki Yeri
Maliyet Kavramı
• Maliyet: Her işletmenin kendi faaliyet konusunu teşkil eden mal ve/veya
hizmetleri ortaya çıkarmak için kullandığı çeşitli üretim faktörlerinin parasal
değeridir.
• Sabit Maliyet
• Yarı Değişken Maliyet
• Değişken Maliyet
• Toplam Maliyet
• Ortalama Maliyet
• Marjinal Maliyet
• Alternatif Maliyet
• Direkt Maliyet
• Dolaylı Maliyet
İşletme Fonksiyonları

Yönetim
Üretim Pazarlama

Finansman Muhasebe Araştırma&Geliştirme

Lojistik ve Tedarik
İnsan Kaynakları Halkla İlişkiler
Zinciri Yönetimi
KLASİK ve NEO-KLASİK ÖRGÜT KURAMLARI

ÜRETİM İŞLEMLER
YÖNETİMİ TARİHİ
ORGANİZASYON TEORİLERİ
Klasik Örgüt Teorisi
• Odak noktası: Örgütün formel yapısının belirlenmesi
• Teorinin temel taşları:
• "İşbölümü ve uzmanlaşma"
• "Bölümlere ayırma"
• "Emir-komuta birliği"
• "Hiyerarşik yapı"
• "Denetim alanı"
• "Amaç birliği"
• "Yetki ve sorumluluğun denkliği“
• "Yetki devri”
Klasik Örgüt Teorisi
• Klasik örgüt teorisi, temelde, Taylor’un
Bilimsel Yönetim, Fayol’un Yönetim Süreci
ve Weber’in Bürokrasi yaklaşımlarını
kapsar.
Klasik Örgüt Teorisi
• Her üç yaklaşımıyla da klasik teori, sürekli
olarak "açık ve seçik olarak belirlenmiş bir
organizasyon yapısı” ve “otorite ilişkileri”
ile “etkinlik ve verimliliğin nasıl
arttırılabileceği" konusunu işlemiş; etkinlik
ve verimlilik için uyulması gereken ilkeleri
araştırmıştır.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim

• İşletme yönetimiyle ilgili olarak daha önce de


bazı ilkeler geliştirilmişse de modern
yönetimin Frederick Winslow Taylor (1856-
1912) ile başladığı görüşü genel kabul
görmüştür.
• Amerikalı varlıklı bir ailenin çocuğu olan
Taylor, Fransa ve Almanya'daki genel kültür
eğitiminden sonra ülkesinde hukuk
öğrenimine başlamış, fakat Harvard
Üniversitesi'ni terk ederek bir fabrikada torna
işçisi olarak çalışmaya başlamıştır.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim

• İş dünyasındaki bir kriz döneminde


makinistlik eğitimi gördükten sonra, 1878'de
Philadelphia'da bir çelik işletmesine girmiştir.
Başarılı çalışmaları ile ustabaşılığa
yükselirken, bir yandan da mühendislik
eğitimi görmüştür.
• Mühendislikten başka bu alanda "Master"
derecesini de almış ve teknik öğretimindeki
teorik bilgileri başarıyla uygulamaya
koyduğu için 1884'de başmühendisliğe
yükselmiştir.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim

• Taylor, 1911 yılında, "Bilimsel Yönetimin


İlkeleri (The Principles of Scientific
Management)" adlı eserini yayınlamıştır.
• Uzun yıllar süren çalışmalarında,
zamanının büyük bir kısmını
imalathanedeki üretim faaliyetlerini
incelemekle geçirerek, işçilik, hammadde
ve malzemede büyük ölçüde israf
olduğunu saptamış; bunu önleyerek
verimliliği arttırmanın yollarını
araştırmıştır.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim

• İşçilerin malzeme ve makineleri kullanış


tarzını ve bununla ilgili hareketlerini
ölçüm aletleriyle ölçme yoluna gitmiştir.
• Kronometre ve çeşitli mühendislik ölçüm
aletleriyle yaptığı çalışmalarla, gereksiz
zaman ve materyal kaybını minimum
düzeye indirmiştir.
• Yapılan işin kalitesini ve miktarını
arttırarak daha fazla üretim yanında, daha
yüksek ücretin kazanılmasına yönelik
metodlar geliştirmiştir.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor ve Bilimsel Yönetim
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor
ve Bilimsel Yönetim
• Özellikle, "zaman etüdü" adı verilen
çalışmaları, parça başına ücret uygulaması
ile fazla üretim yapan kimselerin yüksek
ücretle ödüllendirildiği teşvikli ücret
sistemlerinin geliştirilmesiyle, sanayi
üretiminde ortalama % 400'ü aşan verimlilik
artışı sağlayabilmiştir.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor
ve Bilimsel Yönetim
• Taylor'a göre, "Bilimsel Yönetimin İlkeleri"
adlı ünlü eserinin üç amacı vardır:
◦ Örnekler vererek, verimsiz çalışmanın sebep
olduğu büyük zararları göstermek
◦ Bu verimsizliği önlemenin tek yolunun sistemli bir
yönetim uygulaması olduğunu okuyucuya
kanıtlamak
◦ Yönetimin, belirli kanun, kural ve ilkelere dayanan
bir bilim olduğunu ortaya koymak.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor
ve Bilimsel Yönetim
• Taylor yeni bir yönetim felsefesi
geliştirdiğini belirterek, bu yeni yönetim
tarzında, planlama ile uygulama işinin
birbirinden ayrılması gerektiğini
savunmuştur.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor
ve Bilimsel Yönetim
• Planlama yanında denetlemeye de büyük önem vermiş ve
ayrıca, yöneticilere şu önerilerde bulunmuştur:
❖ Her işçinin yaptığı işi unsurlarına (öğelerine) ayırınız.
❖ Göz kararı, parmak hesabı usuller yerine, bilimsel metodlar
kullanınız.
❖ İşçilerin seçimi ve eğitimini bilimsel yollardan yapınız.
❖ İşlerin bilimsel yollardan yapılması için işçilerle işbirliği
yapınız.
❖ Sorumlulukları, yönetenler ve işçiler arasında adil bir şekilde
dağıtınız.
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor
ve Bilimsel Yönetim Yaklaşımı
• Her iş kendini oluşturan unsurlara ayrılmalıdır.
• Her işe en uygun kişi seçilmelidir.
• İşgörenler eğitilmelidir.
• Belirli bir işin her bir parçasında uzmanlaşılmalıdır.
• İşletmedeki bütün işler planlanıp programlanmalıdır.
• Teşvik edici ücret sistemleri geliştirilmelidir.
• Yönetim, sistemin tüm aşamalarını sürekli
denetlemelidir.
• Zaman ve hareket etüdü
• İş ekonomisi
• Teşvikli ücret sistemi
• İş standartları
İşletme Yönetiminin Gelişimi: F.W.Taylor
ve Bilimsel Yönetim Yaklaşımı
• Hareket ve Zaman
Etüdü
H.Fayol Yönetim Süreci Yaklaşımı ve
Yönetimin Evrenselliği
• Bir Fransız maden mühendisi olan Henri Fayol
(1841 - 1925), "büyük bir işletmenin genel
yönetim ilkelerini" sistemli bir şekilde ortaya
koyarak, bilimsel yönetimin gelişmesine büyük
katkılarda bulunmuştur.
• Fayol, 50 yılı aşan başarılı tecrübelerinin ürünü
olan ünlü eseri, "Genel ve Endüstriyel
Yönetim"i 1916 yılında yayınlamıştır.
H.Fayol Yönetim Süreci Yaklaşımı ve
Yönetimin Evrenselliği
• Bu eser, bir işletmede bulunan
başlıca faaliyetleri sınıflandırarak 6
fonksiyon halinde göstermektedir:
◦ Teknik (üretim)
◦ Ticari (satınalma, satma ve
mübadele)
◦ Malî (finansal)
◦ Muhasebe (istatistik dahil)
◦ Güvenlik (mülkiyetin ve kişilerin
korunması) ve
◦ Yönetim
H.Fayol Yönetim Süreci Yaklaşımı ve
Yönetimin Evrenselliği
• Fayol, yönetimi, birbirini izleyen
aşamalardan oluşan bir süreç (yönetim
süreci) olarak ele almış; bu sürecin
aşamalarını da, yönetim fonksiyonları
olarak 5 grupta toplamıştır:
1. Planlama (ileriyi görme)
2. Örgütleme (organize etme; organizasyon)
3. Yöneltme (yürütme)
4. Koordinasyon (düzenleştirme - ahenkleştirme)
5. Denetim (kontrol etme)
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

• İşletme yönetiminin bir bilim dalı olarak


gelişmesinde, Taylor ve Fayol ile aynı dönemlerde
Almanya'da yaşayan ve "bürokrasi modeli" veya
"bürokrasi yaklaşımı" ismiyle anılan bir
organizasyon teorisi geliştiren Alman düşünürü
Max Weber'i de ayrıca belirtmek gerekir.
• Aslında işletme yöneticisi değil, çok yönlü bir bilim
adamı, sosyolog olan Max Weber; sosyoloji, din,
iktisat ve siyasi bilimler dallarında önemli eserler
vermiştir.
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

• Organizasyona ilişkin ünlü eseri


"Sosyal ve Ekonomik Örgütlenme
Teorisi", 1947 yılında İngilizce'ye
çevrilince geniş bir etki alanı
bulmuş; bir organizasyon yaklaşımı
olarak bürokrasiyi inceleyen ve
geliştiren başka yazarları etkilemiştir.
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

• Max Weber'in üzerinde


durduğu bürokrasi, günlük
dilde kullanılan "işlerin
yokuşa sürülmesi",
"geciktirilmesi" anlamının
tam aksine, etkinlik
açısından ideal bir
organizasyon yapısını
göstermektedir.
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

Sosyal ve Ekonomik Örgütlenme


Teorisi

Max Weber’e göre bürokrasi:


Etkinlik açısından ideal bir
organizasyon yapısı
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

• Sosyal açıdan bürokratik yapıların neden gerekli olduğu ve etkin


bir organizasyon yapısının özellikleri şunlardır:
❖ Fonksiyonel uzmanlaşmaya dayanan iş bölümü
❖ Açık - seçik belirlenmiş bir hiyerarşik yapı ve böylece her
kademenin bir üst kademece kontrol edilmesi
❖ Her kademede işlerin yapılışına ilişkin pozisyonlara gelen herkesin
uyacağı ilke ve yöntemler
❖ Kişisel ve duygusal olmayan; rasyonel ve ilkeler doğrultusunda
ilişkiler
❖ Teknik yeteneğe dayalı personel seçim ve terfi sistemi
❖ Organizasyon birimlerinin yasal yetkilerle birbirine bağlanması.
Max Weber ve Bürokrasi Yaklaşımı

• Bürokrasi yaklaşımı da önceki yaklaşımlara


benzemektedir; birtakım ilkelerin
uygulanması ve izlenmesi ile, işletmelerde
etkin, ideal, şahsa göre değişmeyen
rasyonel bir organizasyon yapısının
oluşacağını savunmaktadır.
Klasik Örgüt Teorisine Yöneltilen Eleştiriler
 Henri Fayol’ün öncülük yaptığı yönetim süreci yaklaşımı, yönetim
faaliyetlerini sistematikleştirmiş ve “en iyi” organizasyona ulaşmak
için belirli ilkeleri uygulamaya itmiştir.
 Ancak, her işletmenin kendine özel bir kimliği olması nedeniyle “en
iyi” örgüt yapısına ulaştıracak ilkeler, sistem ve durumsallık
yaklaşımlarının kabul görmesiyle geçerliliğini yitirmiştir.
 Frederick W. Taylor verimliliği artırmak amaçlı işlerin yapılması için
tek bir “en iyi” yöntem olduğunu savunmuştur.
 Bu düşünce, durumsallık yaklaşımının gelişimi ile ortaya çıkan iş
zenginleştirme, esnek çalışma saatleri gibi uygulamalarla geçerliliğini
yitirmiştir.
Klasik Örgüt Teorisine Yöneltilen Eleştiriler

 Klasik yönetim anlayışlarının hepsinde örgütlerin çevreleriyle


olan etkileşimi göz ardı edilmiş, kapalı sistem ve mekanik
yapılar olarak ele alınmıştır.
 Örgütlerin istikrarlı ve dengeli bir çevrede faaliyetlerini
sürdürdüğü varsayılmıştır.
 Sosyal tarafı göz ardı edilen personel, rasyonel insan olarak
kabul edilmiştir.
 Fayol ve yandaşları insanın üstün yetenek ve yaratıcılığını ele
almamış, üretim için bir araç, robot olarak algılamışlardır.
Klasik Örgüt Teorisine Yöneltilen Eleştiriler

 Klasik yönetim yaklaşımında özellikle de bürokratik yönetim


yaklaşımında, vasıfsız ve yarı vasıflı personel ile iletişimin
yalnızca dikey kanallar aracılığı ile ve yukarıdan aşağıya emir
ve talimatların tek yönlü aktarılmasına dayalı olarak, hiyerarşik
emir komuta zincirine bağlı bir şekilde işletmesini esas almıştır.
Ancak, aşağıdan yukarıya doğru çıkan talepler göz ardı
edilmiştir.
 Ayrıca iletişimde yüz yüze ilişkilere ve sözlü ilişkilere itibar
edilmemiş; kesin sınırlarla belirlenen biçimsel iletişim
ilişkilerin gerçekleştirilmesine önem verilmiştir.
Klasik Örgüt Teorisine Yöneltilen Eleştiriler

 Biçimsel örgüte odaklanarak personelin kişisel ilişkileri ve


ihtiyaçları, çatışmaları duyguları, tutumları, davranışları ile
liderlik, örgüt kültürü, v.b. özellikleri göz ardı etmiştir.
 Bürokratik yönetim modeli karar verme ve yürütme konularında
her koşulda sadece tepe yönetimi sorumlu görmüştür.
 Bu bakış açısı katılımcı yönetimi temel alan toplam kalite
yönetimi felsefesi gibi bir çok yönetim modeli tarafından
çürütülmüştür.
Neo Klasik Örgüt Teorisi
• Davranışsal teori veya beşeri ilişkiler yaklaşımı
da denilen bu teorinin ana fikri, bir örgüt yapısı
içinde çalışan insan unsurunu anlamak, onun
yeteneklerinden azami ölçüde yararlanabilmek,
yapı ile insan davranışları arasındaki ilişkileri
incelemek, örgüt içinde ortaya çıkan sosyal
grupları ve özelliklerini tanımaktır.
Neo Klasik Örgüt Teorisi
• Bu yaklaşımın gelişmesinde, Harvard
Üniversitesinden F. Roethlishberger ve
Elton Mayo liderliğindeki bir grup bilim
adamının 1920'ler sonlarında başlayıp,
1930'larda sona eren Western Electric
Şirketi'nin Hawthorne fabrikasındaki
araştırmalarının önemli rolü olmuştur.
Neo Klasik Örgüt Teorisi
• Ayrıca, D. McGregor, A. Maslow, K. Levin, R.
Likert, C. Barnard ve C. Argyris ve birçok yazar,
araştırmacı ve bilim adamının katkıları olmuştur.
• Klasik teorinin, rasyonellik ve verimlilik kavram ve
ilkelerine karşın, insan unsurunun özellikleri,
davranışlar, motivasyon, yönetime katılma, tatmin
olma kavramları gibi yeni ve yararlı kavramlar
kazandırılmıştır.
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

• Beşeri İlişkiler Yaklaşımının İlgilendiği


Başlıca Konular:
• İnsan davranışı
• Kişiler arası (beşeri) ilişkiler
• Grupların oluşması
• Grup davranışları
• İnformel organizasyon
• Algılama ve tutumlar
• Özendirme (motivasyon)
• Liderlik
• Organizasyonlarda değişme ve gelişme
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

Beşeri ilişkiler yaklaşımı ilk defa


"Western Elektric Şirketi'nin
Chicago yakınındaki Hawtorne
fabrikasında uzun bir süre (1920'ler
ortalan ile 1930'ların başlarında)
birbiri ardına yürütülen bir dizi
araştırma ile başlamıştır.
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

Hawtorne Deneyleri" Amacı

• Işıklandırma
• Isıtma
• Yorgunluk
• Dinlenme zamanları gibi fiziksel faktörlerin
işçilerin verimliliği üzerindeki etkilerini
belirleme amacına yönelmiştir.
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

• Fiziksel faktörlerdeki iyileştirmelerin üretim verimliliğini


arttırması beklenirken umulan sonuç alınamamıştır.
• Bazen fiziksel şartlarda iyileşme olmadan verimliliğin arttığı;
bazen de iyileştirmeye rağmen üretimin artmadığı görülmüştür.
• Araştırmacılar dikkatlerini fiziksel faktörlerden sosyal ve
psikolojik faktörlere çevirmişlerdir.
• Sonuçlar, üretim düzeyini ve verimliliği esas itibariyle sosyal
faktörlerin etkilediği görüşüne yol açmıştır.
• Grup üyelerinin uyması gereken normlar
Elton Mayo ve Beşeri İlişkiler Yaklaşımı

• Mayo, bu araştırmalar sonucunda sosyal sistem teorisini geliştirmiştir.

• Hawtorne araştırmaları ile işletmelerin bir "sosyal sistem" olduğu; bu

sistemin en önemli unsurunun da "insan" olduğunu ortaya çıkarmıştır.

• Sosyal ilişkilerin, verimlilik üzerindeki etkisinin fiziksel faktörlere göre

daha fazla olduğu tespit edilmiştir.

• Hawtorne araştırmaları insan faktörünün önemini vurgulamış ve

"insan'ın yoğun bir şekilde araştırma konusu yapılmasında etkili

olmuştur.

• Verimlilik için motivasyon


Neo Klasik Örgüt Teorisine Yöneltilen
Eleştiriler
 Neo-klasik yaklaşımın gelişmesinde çok büyük rolü olsa da,
Hawthorne araştırmaları pek çok konuda eleştirilmiştir.
 Bu eleştiriler kullanılan metodoloji ve tekniklerin bilimselliğine
ve manipülasyon aracı olduğuna yöneliktir.
 Hawthorne etkisi olarak literatüre geçen bu eleştiri, inceleme
altında olduğu söylenen kişilerin davranışlarını değiştirecekleri
ile ilgilidir.
 Ayrıca neo-klasik yaklaşımın gelişmesinde rol oynayan
çalışmalar fabrikalarla sınırlı kalmıştır.
Üretim/İşlemler Yönetiminin
Gelişimine Etki Eden Faktörler
 Ticaretin küreselleşmesiyle birlikte pazar yapılarının değişmesi
 Üretim/İşlemler stratejisinde meydana gelen değişim
 Toplam Kalite Yönetimi felsefesinin ortaya çıkması
 Esneklik
 Değişen müşteri beklentileri ve sofistike dağıtım sorunlarının ortaya
çıkması
 Üretim teknolojisinde meydana gelen değişim
 Değişim mühendisliği
 Çevre sorunları
 Tedarik Zinciri Yönetiminin gelişimi
 Yalın üretim
Üretim/İşlemler Yönetiminin
Amaçları
 Üretim/işlemler yönetiminin temel amacı girdilerin çıktılara dönüşüm sürecinde
girdilere değer katmaktır.
 Çıktıların Satış Fiyatı-Girdilerin Maliyeti=Katma Değer
 Üretim/işlemler yönetiminin temel amacı bu katma değeri arttırmaktır. Bir başka
ifadeyle, ürüne ve sürece değer katmayan tüm faaliyetlerin elimine edilmesine uğraşır.
 Değer kavramı, günümüzün popüler kavramlarından biri olan tedarik zincirlerini akla
getirmektedir.
 Tedarik zincirleri, değer zincirleri olarak da adlandırılmaktadır.
 P.Kotler tedarik zincirini; “hammaddelerden başlayan ve tamamlanmış ürünlerin son
alıcılarına kadar uzanan uzunca bir kanalı tarif ettiğini ve bunun bir değer teslimat
zincirini temsil ettiğini” ifade etmektedir.
 Bir tedarik zincirinde; tedarikçi ilişkileri, yeni hizmet/ürün geliştirme, sipariş karşılama
ve müşteri ilişkileri olmak üzere dört ana süreç bulunmaktadır.
ÜRETİM FAKTÖRLERİ
 Emek, insan emeği olup en önemli
üretim faktörüdür. İnsanların üretim
için harcadıkları bedensel ve/veya
zihinsel çabaların tümü emek olarak
adlandırılmaktadır. Aslında, işletmede
tümüyle "insan" en önemli unsurdur.
İşçi, yönetici veya patron-yönetici
olması bu niteliği değiştirmez. Zira, en
modern araç, gereç ve makinelerin
kullanıldığı bir işletmede bile onları
kullanan, yönlendiren ve tüm
faaliyetleri yöneten insan unsurudur.
ÜRETİM FAKTÖRLERİ
 Sermaye terimi ile, özellikle
iktisatçılarca kastedilen,
fiziksel sermaye olup,
iktisatta basit olarak üretime
tahsis edilen araç-gereç-
makine vb. kaynaklarını ifade
eder. Başka bir ifadeyle, artık
değer elde etmek için
kullanılan para ve/veya
değerdir.
ÜRETİM FAKTÖRLERİ
• Doğal kaynaklar, çoğunlukla,
toprak, arazi veya tabiat
şeklinde ifade edilirse de daha
geniş kapsamlıdır; maden,
orman, petrol, su ve benzeri
kaynakları kapsar. Üretken bir
şekilde değerlendirilmek üzere,
işletmeye tahsis edilen yer altı
ve yerüstü zenginlikleri olarak
da tanımlanabilir.
ÜRETİM FAKTÖRLERİ
 Müteşebbis, genellikle kâr etme

ihtimali yanında zarar etme tehlikesine

de katlanmak suretiyle üretim

faktörlerini tedarik eden ve üretime

yönlendiren kişi olarak düşünülür.

Toplumun gereksinim duyduğu, talep

edilebilir bir mal ya da hizmeti bulup

üretmeye girişen ve yaratıcılığıyla

buna ön ayak olan; bir başka ifadeyle

üretim faktörlerini bir amaç

doğrultusunda bir araya getiren kişidir.


Modern Üretimin Özellikleri
 Makineleşme ve Otomasyon

 İşbölümü ve Uzmanlaşma

 Çeşitlendirme

 Standardizasyon

 Entegrasyon

 Esneklik

 Araştırma ve Geliştirme
Üretim/İşlemler Yönetimi
Kapsamındaki Kararlar

• Stratejik Kararlar
1

• Operasyonel Kararlar
2

• Taktiksel Kararlar
3
Stratejik Kararlar
 İşletmenin başarı, performans, rekabetçi

gücü ve karlılığı üzerinde uzun vadeli

etkilere sahip olan; ilk seferde doğru

kararın alınmasını gerektiren ve uzun

vadeli planları kapsayan kararlardır.

 Bu kararların işletme açısından stratejik

öneme sahip olması nedeniyle, tüm

işletme fonksiyonlarına ait yöneticilerin

bir araya gelerek bir planlama yapmaları

gerekmektedir.
Stratejik Karar Örnekleri
 Yeni ürün geliştirme kararları

 Yeni ürün için üretim süreci tasarım kararları

 Süreç ve teknoloji seçimine ilişkin kararlar

 İşletme ya da üretim kaynaklarının (hammadde, üretim kapasitesi,

işgücü vb.) yeni ve mevcut iş olanakları arasında dengeli bir şekilde

dağılımı kararları

 Kuruluş yeri seçimi ile ilgili kararlar

 Tesislerin yerleştirilmesine ilişkin kararlar

 Dış kaynak kullanıp kullanmama kararları


Operasyonel Kararlar
 Bu kararlar işleyişle ilgili olup; talebi karşılamak için üretimin planlamasına

ilişkin kararları kapsamaktadır.

 Bu kararlarla, pazarlama bölümünden gelen bilgiler doğrultusunda müşteri

siparişlerinin nasıl karşılanacağı gibi sorulara yanıtlar aranmaktadır.


Operasyonel Karar Örnekleri
 Her ürün için ne kadar stok bulundurulacağı kararı

 Üretim programlamaya ilişkin kararlar (hangi üründen ne kadar

üretileceği/aylık)

 Üretim kapasitesinin yeterli olup olmadığına ilişkin analizler

 Üretim kapasitesi yetersiz ise kapasite arttırmaya ilişkin kararlar

 Kapasitenin fazla mesai, fason üretim ya da girdilerin arttırılması yoluyla mı

karşılanacağına ilişkin kararlar

 Hammadde teminine ilişkin kararlar (hangi miktarda hangi sıklıkta sipariş

verileceği)

 Tamir-bakım planlamasına ilişkin kararlar

 Kalite denetimine ilişkin kararlar


Taktiksel Kararlar
 Bu kararlar, kısa vadeli olup, tezgah seviyesinde yani ustabaşılar tarafından verilen

kararları ifade etmektedir.

 Günlük üretim programlarının düzenlenmesine ilişkin kararlar ve malzeme, yarı

mamul stoklarının yönetimine ilişkin kararlar, bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Üretim/işlemler yönetimi kapsamındaki her bir karar grubu bir alt grupta yer alan

kararlar için bir kısıt oluşturarak, söz konusu kararların çerçevesini belirlemektedir.

Her alt grupta yer alan kararlar bir üst grupta yer alan kararları desteklemeli ve

işletme stratejisine uygun olmalıdır.


Üretim/İşlemler Sistemlerinin
Tasarımı ve İşletilmesi

Sistemin Tasarımına İlişkin Sistemin İşleyişine ve


Kararlar Denetimine İlişkin Kararlar

• Ürün ve Hizmet Tasarımı • Üretim planlaması ve Denetimi


• Süreç Tasarımı ve Teknoloji • Malzeme ve Envanter Yönetimi
Seçimi • Kalite Denetimi
• Kapasite Planlaması • Tamir-Bakım Planlaması
• Kuruluş Yeri Seçimi • Dağıtım
• Tesis Tasarımı ve Yerleştirilmesi
• İş Ölçümü ve Tasarımı
• Tedarik Zinciri Yönetimi
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 Üretim sisteminin tasarımı, sistemin planlanmasını, dizaynını ve
kurulmasını ifade etmektedir.
 Bu kararlar; üretilecek ürünlerin ve bunların üretiminde kullanılacak
süreçlerin geliştirilmesi, teknoloji seçimi, üretim kapasitesinin
belirlenmesi, tesislerin yerlerinin seçimi, üretim departmanlarının
düzenlenmesi, alanların, teçhizat ve makinelerin yerleştirilmesi, üretim
sırasında kullanılacak üretim yöntemlerinin ve işlerin tasarımı, tedarik
zinciri yönetimi gibi alanlarda alınacak kararları kapsamaktadır.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 Tasarıma ilişkin kararların temel özellikleri:
 Uzun vadeli kararlardır.
 İşletmenin başarı, performans, rekabetçi pozisyonu ve karlılığı üzerinde
kritik rol oynamaktadırlar.
 Yüksek miktarda sermayenin bağlanmasını gerektiren kararlardır.
 Herhangi bir hata yapılması durumunda geri dönülemez, dönülse dahi
yüksek maliyetlere neden olan kararlardır.
 İşletmenin tümünü ilgilendiren kararlardır.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 Ürün ve Hizmet Tasarımı: Üretim / işlemler yönetiminin temelinde ürün ve hizmetler
yer alır.
 Ürünün veya hizmetin tasarım özellikleri üretim sisteminin tasarımı ve işleyişini önemli
ölçüde etkiler.
 Örneğin ürünün üretiminde kullanılacak malzemeler, bu malzemelerin işlenmesi için
gerekli makine ve teçhizatın özelliklerini, makinelerin ayarlarının sık sık yapılıp
yapılmayacağını, yeni makinelere ihtiyaç duyulup duyulmayacağını ve çalışanların
ürünün montajını nasıl yapacaklarını büyük ölçüde belirleyecektir.
 Aynı şekilde bir hizmet işletmesinde sunulacak hizmetlerin çeşidi ve bunların her
müşterinin gereksinim ve taleplerine tek tek uydurulup uydurulmayacağı da, kullanılacak
süreci, teçhizatı, malzemeleri, işgücünü ve üretim maliyetlerini önemli ölçüde
etkileyecektir.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 Süreç Tasarımı ve Teknoloji Seçimi: Üretim sisteminin tasarımında en temel
sorun örgütün ürünleri nasıl ve hangi yöntemlerle üreteceği sorusudur.
 Süreç tasarımı, örgütün çeşitli ürün ve hizmetleri bir arada üretip üretemeyeceğini;
müşterilerin ihtiyaç ve talepleri değiştiğinde kolay ve düşük maliyetli bir şekilde bir
ürünün üretiminden diğer ürünlerin üretimine geçip geçemeyeceğini, diğer bir
deyişle üretim sisteminin esneklik derecesini ve ürünlerin kalite düzeyini belirler.
 Süreç tasarımı; üretimin hangi işlemlerden oluşacağı, çalışanlar arasındaki
işbölümü, işgücünün uzmanlık derecesi ve kullanılacak teknoloji gibi konuları
kapsar.
 Süreç tasarımı ve teknoloji seçiminde işletme süreç alternatiflerinden en uygununu
seçmeye çalışır ve bu kararı alırken üretilecek ürünün kalitesi, üretim miktarı,
işgücü ihtiyacı ve tamir bakım ihtiyacı gibi faktörleri göz önünde bulundurur.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 Kapasite Planlaması: Üretim / işlemler yönetiminde belirlenen üretim yöntemi ve
teknolojisiyle yakından ilişkili bir konu da kurulmak istenen tesisin hangi kapasitede
olacağıdır.
 Kapasite, üretim sisteminin belli bir dönem içinde üretebileceği maksimum üretim
miktarını ifade eder.
 Kapasite üretim sisteminin müşteri taleplerine cevap verme ve bunları karşılama
yeteneğini ortaya koyar.
 Kapasite işletmenin üretim maliyetlerini, üretim sisteminin esnekliğini, üretilecek ürünün
kalitesini, işletmenin müşterilerin taleplerine cevap verebilme hızını, dolayısıyla
işletmenin orta ve uzun vadedeki performansını etkileyeceğinden stratejik açıdan büyük
öneme sahiptir.
 İşletmenin belli bir zaman dilimi içerisinde ne kadar üretim yapabileceğini ortaya koyan
kapasite kararı orta ve uzun vadedeki çeşitli faktörler dikkate alınarak verilmelidir.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 Kuruluş Yeri Seçimi: Kuruluş yeri, işletmenin özellikle üretim ve dağıtım maliyetlerini,
tüketicilere ne kadar iyi hizmet verebileceğini belirleyen önemli bir karardır.
 Kuruluş yerinin seçimi de çeşitli faktörler dikkate alınarak ve geleceğe ilişkin çeşitli
tahminler ışığında verilen bir karardır.
 İşletmeler üretim tesislerine önemli ölçüde sabit yatırım yaptıklarından, hatalı yer
seçiminden dolayı tesis yerinin değiştirilmesi ya da başka bir yerde yeni bir tesis
kurulması işletmelere önemli mali yükler getirmektedir.
 Kuruluş yeri seçiminde işletme çeşitli alternatif kuruluş yerlerini belirlediği faktörler
açısından değerlendirerek kendisi için amaçlarına ulaşmayı sağlayan en uygun yeri seçer.
 Bu karar sürecinde çeşitli ülkeler, bölgeler, iller söz konusu olduğundan, en uygununun
seçilmesi oldukça uzun ve zor bir araştırmayı gerektirir.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 Tesis Tasarımı ve Yerleştirilmesi: Bu kararlar kapsamında, tesisin
yerleştirilmesi faaliyetleri, yani üretim sürecinin ve destek faaliyetlerinin en iyi
yerleşim düzeninin belirlenmesini ilişkin kararlar alınır.
 Perakendeci hizmet işletmelerinin tesis tasarım ve yerleştirme faaliyeti,
ürünlerin raflarda sergilenmesi, üretimdeki çeşitli departmanların birbirleriyle
olan ilişkilerinin belirlenmesi ve tesisin fiziksel yerleştirme düzeninin
hazırlanmasına ilişkin kararları içerir.
 İşletmenin kapasite ihtiyaçları, personel sayısı, satın alma konusundaki
kararları, envanter politikası ve düzeyi bu kararlarda etkili olan faktörlerdir.
 Yerleştirme sırasında birbiriyle ilişkisi fazla olan departman ve bölümlerin
birbirlerine yakın konumlandırılması önemlidir.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 İş Tasarımı: Çalışanlar üretim sistemi tasarımının önemli ve bütünleşik bir
öğesini oluşturur. Burada seçilen belli bir üretim süreci çalışacak işgücünün
sayısını ve beceri düzeyini belirleyecektir.
 İş tasarımında yapılacak işlerin nasıl yapılacağı, işgücünün hangi işlemleri
nasıl yerine getireceği ortaya konulur.
 Ayrıca bu standart hale getirilmiş işlerin standart yapılış süreleri, yani zaman
standartları belirlenir.
 Buradaki temel sorun işin hangi öğelerden, işlemlerden ve sorumluluklardan
oluşacağıdır.
 Bunlar belirlenirken aynı zamanda işçilerin makineler ile ilişkisinin nasıl
olacağına, her bir işçiye verilecek işlem sayısına, işçilerden istenen beceri
düzeyine de karar verilir.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 İş Tasarımı: İş tasarımındaki önemli konulardan biri de, bir işin hangi
görevlerden ve sorumluluklardan oluşacağıdır.
 Burada bir işçiye kesin olarak tanımlanmış tek ya da az sayıda iş verilmesinin
ya da verilecek işin çok sayıda görevi ve daha fazla sorumluluğu içermesinin
çeşitli avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.
 Otomasyon, insan emeği yerine makinelerin kullanılmasını ifade eder. Üretim
sistemlerinde otomasyon düzeyinin artması insan makine ilişkilerini
değiştirmektedir.
 Otomasyon yetenekli ve iyi eğitim görmüş teknisyenlere ve uzmanlara olan
ihtiyacı arttırmaktadır.
 Otomasyon derecesinin belirlenmesi, mevcut işgücü kaynağının özelliklerine
ve üretilecek ürüne göre de farklı olacaktır.
Üretim/İşlemler Sisteminin
Tasarımına İlişkin Kararlar
 Tedarik Zinciri Yönetimi: Tedarik Zinciri Yönetimi Profesyonelleri Konseyi’ne göre
TZY; “dış kaynak kullanma, satın alma ve tüm lojistik yönetim faaliyetlerinde gereken
planlama ve yönetim faaliyetlerini kapsadığı gibi; tedarikçiler, aracılar, 3PL hizmet
sağlayıcılar ve müşterilerin koordinasyon ve işbirliğini de içermektedir. İşletmeler
arasında arz ve talebi bütünleştirme işlevi gören TZY, ana iş fonksiyonları ve süreçleri için
temel sorumluluğu üstlenmiş bir fonksiyon görevi görmektedir”
 Tedarik Zinciri Yönetimi’ne ilişkin kararlar kapsamında; Müşteri İlişkileri Yönetimi,
Tedarikçi İlişkileri Yönetimi, Talep Yönetimi, Sipariş Yönetimi, İmalat Akış Yönetimi,
Ürün Geliştirme ve Ticarileştirme, Ürün Geri Dönüşleri, gibi konularda kararlar
alınmaktadır.
 TZY kapsamındaki kararlarla, müşterilere hizmet seviyesi maksimize edilmeye
çalışılırken, işletmenin tedarik zinciri ağına ilişkin toplam maliyetleri de minimize
edilmeye çalışılmaktadır.
Üretim/İşlemler Sisteminin
İşleyişine İlişkin Kararlar

 Üretim sisteminin işleyişiyle ilgili kararlar, sistemin kurulup ürün ve hizmet üretimine
geçtikten sonraki faaliyetlerinin planlanması ve yürütülmesiyle ilgili kararlardır.
 Bu kararların temel özellikleri:
 Kısa vadeli olmaları
 Sık sık verilmeleri
 Genelde üretimin planlanması ve programlanmasıyla ilgili olmaları
 Daha çok alt düzey yöneticilerin karşı karşıya oldukları kararlar olmaları
Üretim/İşlemler Sisteminin
İşleyişine İlişkin Kararlar
 Üretim Planlaması ve Denetimi: Üretim planlamasıyla ürünlere olan talebin
eldeki üretim kapasitesiyle nasıl karşılanacağı sorusuna yanıt aranmaya
çalışılmaktadır.
 Böylece işletmenin hangi zaman diliminde ne kadar üretim yapacağını, bu
üretim sırasında işgücü de dahil, elindeki kaynakları nasıl kullanılacağı da
belirlenmiş olur.
 Ayrıca hangi makinenin önce hangi siparişi işleyeceği, alınan siparişlerin her bir
makinede işlenme sırasının nasıl olacağı da ele alınan konular arasındadır.
 Denetim sürecinde ise, bu üretim planlarının ve programlarının üretim
yapıldıktan sonra hangi ölçüde gerçekleştiği, planlarla sonuçların
karşılaştırılmasıyla belirlenir ve gerekli düzenlemeler yapılarak farklılıklar
giderilmeye çalışılır.
Üretim/İşlemler Sisteminin
İşleyişine İlişkin Kararlar
 Malzeme ve Envanter Yönetimi: Üretimde kullanılacak malzeme ve
hammaddelerin kimlerden, ne zaman, ne miktarlarda alınacağı malzeme
maliyeti, kalitesi, temin güvenilirliği ve zamanında temin açısından önemlidir.
 Üretim/işlemler yöneticisi bu kararları verirken belli bir malzemeden her
defasında ne miktarda sipariş vereceğini, yüksek miktarda siparişlere tanınan
indirim olanağından yararlanıp yararlanmayacağına da karar vermiş olur.
 Ayrıca aynı malzemenin çok sayıda tedarikçiden mi yoksa az sayıda
tedarikçiden mi sağlanacağı temin güvenilirliği ve maliyeti açısından önem
kazanmaktadır.
 İşletmenin yarı mamul stoklarının ne kadar olacağı, üretim partiler halinde
yapılıyorsa her bir partideki üretim miktarları da belirlenir.
Üretim/İşlemler Sisteminin
İşleyişine İlişkin Kararlar
 Malzeme ve Envanter Yönetimi:
 Tam Zamanında Üretim (JIT Production, Just-in-Time-Production)
sistemlerinde malzemeler tam ihtiyaç duyulduğu anda ihtiyaç duyulan miktar
kadar temin edilmekte ya da bir sonraki üretim işlemi için tam istenilen miktar
kadar üretilmektedir.
 Böylece malzeme ve yarı mamul stokları minimum düzeyde tutulmakta, ancak
bu arada üretim sürecinin verimliliği ve müşteriye hizmet düzeyi bundan
olumsuz yönde etkilenmemektedir.
 Bu sistemin ayrıca, iş yöntemlerinin daha iyi olmasına yol açması, tamir bakım
sürecinin iyileştirilmesi ve ürün kalitesinin yükseltilmesi gibi yararları da
bulunmaktadır.
Üretim/İşlemler Sisteminin
İşleyişine İlişkin Kararlar
 Kalite Yönetimine İlişkin Kararlar

 Kalite Denetimi: Kalite bir ürün ya da hizmetin müşteri beklentilerini düzenli


biçimde karşılama ya da bu beklentileri aşma yeteneği olarak tanımlanabilir.
 Kalitesiz üretimin sonuçları, işletmenin pazar payının gerilemesi, ürün ya da
hizmete ilişkin şikayetlerin ve işletmenin katlanmak zorunda kaldığı garanti
maliyetlerinin artması, verimlilikteki düşüş ve maliyetlerdeki artış biçiminde
ortaya çıkar.
 Günümüzde kalite denetimindeki temel yaklaşım, üretimdeki hataların ürün ya
da hizmetin üretiminden sonra ortaya çıkarılması yerine, hataların daha başta
önlenmesi şeklinde olup; bu konuda TKY önemli avantajlar sunmaktadır.
Üretim/İşlemler Sisteminin
İşleyişine İlişkin Kararlar
 Kalite Yönetimine İlişkin Kararlar

 Toplam Kalite Yönetimi, müşteri açısından ürün ya da hizmetin önemli olan


tüm özelliklerinde mükemmelliyete ulaşmak için örgütün tümünün sürekli bir
çaba içinde olmasını sağlayan bir yönetim yaklaşımıdır.
 Bu yolla örgütteki tüm çalışanlar örgütün ürettiği ürün ve hizmetlerin
kalitesinin sürekli olarak iyileştirilmesinden sorumlu olmakta ve örgütün
çıktılarının kalitesi örgütte çalışan herkesin ilgilendiği ve iyileştirilmesi için
çaba harcadığı bir konu haline gelmektedir.
Üretim/İşlemler Sisteminin
İşleyişine İlişkin Kararlar
 Kalite Yönetimine İlişkin Kararlar

 İstatistiksel kalite denetimi araçları ise ürün ya da hizmetlerin muayenelerinin


yapılarak kalitenin izlenmesi ve üretim sürecindeki düzensizliğin ve anormal
durumların düzeltilmesine yönelik olarak kullanılmaktadır.
 Bu yolla, ürün tasarımı sırasında belirlenen spesifikasyonlara uygun ürün ve
hizmetlerin üretilebilmesi için çıktıdaki değişkenliğin, yani varyansın
azaltılmasına çalışılmaktadır.
Üretim/İşlemler Sisteminin
İşleyişine İlişkin Kararlar
 Tamir-Bakım Planlaması: Örgütün üretim yeteneğinin düzenli bir şekilde
sürdürülmesi, müşterinin gereksinim ve ihtiyaçlarına uygun ürünlerin sorunsuz
bir şekilde üretilmesi, bir üretim sisteminin önemli fonksiyonlarından biridir.
 Bakım, işletmedeki makine ve teçhizatın, tesislerin çalışır ve üretim yapar halde
tutulması, arızalar ortaya çıktığında gerekli tamiratların yapılması ve böylece
sistemin istenilen şekilde işleyebilmesi için yerine getirilmesi gereken tüm
faaliyetleri kapsar.
 Tamir ve bakımın faaliyetinin amacı, tesislerin, makinelerin ve teçhizatın iyi bir
şekilde işler halde bulundurulması için katlanılacak tüm maliyetlerin minimize
edilmesidir.
 Burada koruyucu bakım uygulanarak üretim sistemindeki arıza ve duruşların
sayısı ve olasılığı azaltılmaya çalışılır.
Verimlilik ve Rantabilite Kavramları
 Verimlilik: İşletmenin girdileri
çıktılara dönüştürürken
kaynaklarını ne derece etkin
kullandığının bir göstergesidir.

 Rantabilite: Belirli bir dönemde


elde edilen kârın, o dönemde
kullanılan sermayeye oranıdır.
Verimlilik ve Ölçümü
 Verimlilik; ekonomiler, endüstriler, firmalar ve süreçler için temel bir
performans ölçüsüdür.
 Üretim/İşlemler yönetiminin temel konularından bir de verimliliğin
arttırılmasıdır.
 Verimlilik, işletmenin girdileri çıktılara dönüştürürken kaynaklarını ne
derece etkin kullandığının bir göstergesidir.
 Verimlilik, üretilen çıktıların değerinin girdilerin değerine oranıdır.
 Verimlilik = Çıktı/Girdi
 Verimlilik = Üretilen Ürün ve Hizmetlerin Değeri/Kullanılan Tüm
Girdilerin Değeri
Verimliliği Ölçmede Karşılaşılan
Sorunlar
 Farklı girdi ve çıktıların aynı birim cinsi üzerinden ifade edilmelerinin neden
olduğu zorluk
 Aynı üründen farklı kalitelerde üretim yapan işletmelerin ya da sistemlerin
verimliliğini tespit etmede karşılaşılan zorluk
 Hizmet üreten işletmelerde girdinin ve çıktının ölçülmesinde yaşanılan
zorluk
 Verimliliğin anlamlı olması için ya aynı sektörde faaliyet gösteren
işletmelerle karşılaştırma yapılması ya da belli aralıklarla verimlilik
ölçülerek performans değerlendirmesi yapılması gerekmektedir.
 Toplam verimlilik, her girdinin çıktı üzerinde etkisini göstermede yetersiz
kaldığından kısmi verimlik ölçütlerinin hesaplanması daha anlamlı sonuçlara
götürebilir.
Verimlilik Ölçütleri
 Verimlilik = Çıktı/Girdi
 Kısmi Verimlilik
◦ Çıktı / İşgücü
◦ Çıktı / Sermaye
◦ Çıktı / Malzeme
◦ Çıktı / Enerji
◦ Çıktı / Makine
 Çoklu Faktör Verimliliği
◦ Çıktı / (İşgücü+Makine)
◦ Çıktı / (İşgücü+Sermaye+Enerji)
 İşgücü Verimliliği = Çıktının Parasal Değeri / Kullanılan İşgücü Miktarı
Örnek 1:Soru
 Bir işletmenin üretim süreci boyunca kullanmış olduğu girdiler ve
elde etmiş olduğu çıktılar aşağıda gösterilmiştir. Bu verilerden yola
çıkarak sürecin işgücü, enerji ve hammaddeye ilişkin kısmi
verimliliklerini, toplam verimliliğini miktar ve TL cinsinden
hesaplayınız.
Çıktılar
Üretim Miktarı 100.000 br
Üretimin Değeri 250.000 TL

Girdiler
Direkt İşgücü Saati 20.000 Saat
Direkt İşgücü Gideri 180.000 TL
Kullanılan Enerji 350.000 kWs
Enerji Gideri 5.000 TL
Kullanılan Hammadde Miktarı 120.000 kg
Kullanılan Hammaddenin Tutarı 30.000 TL
Örnek 1:Çözüm
 Kısmi Verimlilik Ölçütleri
 Üretim Miktarı / Direkt İşçi Saati = 100.000 / 20.000 = 5 br/saat
 Üretimin Miktarı / Direkt İşçi Gideri = 100.000 / 180.000 = 0,556 br/TL
 Üretim Miktarı / Kullanılan Enerji Miktarı = 100.000 / 350.000 = 0,286
br/kWs
 Üretim Miktarı / Kullanılan Enerji Gideri = 100.000 / 5.000 = 20 br/TL
 Üretim Miktarı / Kullanılan Hammadde Miktarı = 100.000 / 120.000 = 0,833
br/kg
 Üretim Miktarı / Kullanılan Hammadde Gideri = 100.000 / 30.000 = 3,33 br/TL
 Toplam Verimlilik (miktar) = 100.000 / (180.000+5.000+30.000)
 Toplam Verimlilik (miktar) = 0,465 br / TL
 Toplam Verimlilik (TL) = 250.000 / (180.000+5.000+30.000)
 Toplam Verimlilik (miktar) = 1,163 TL
Örnek 2:Soru
 Üç çalışan haftada 600 sigorta poliçesi işlemi yapmaktadır.
Çalışanlar haftada 5 gün, günde 8 saat çalışmaktadırlar. Bu
verilere göre işgücü verimliliğini hesaplayınız.
 Bir grup işçi, her biri pazarda 10 TL’ye satılan bir üründen
400 adet üretmektedirler. Bu iş için gerçekleşen maliyetler
aşağıda verilmiştir. Yapılan işin verimliliğini hesaplayınız.
◦ İşgüçü için 400 TL
◦ Malzeme için 1000 TL
◦ Genel giderler için 300 TL’dir.
Örnek 2:Çözüm
 Verimlilik = Çıktı / Girdi
 Verimlilik = 600 / (3 * 5 * 8)
 Verimlilik = 600 / 120
 Verimlilik = 5 poliçe / saat

 Çok Faktör Verimliliği (ÇFV) = Çıktı / Tüm Girdiler


 ÇFV = (400 * 10) / (400+1000+300)
 ÇFV = 2,35 TL

Çok faktör verimliliğin olabildiğince yüksek olması arzulanır. Çok faktör


verimliliği, performansa ilişkin önceki dönem sonuçları ve geleceğe dair
beklentiler karşılaştırılarak durum tespiti yapılır; gerekiyorsa ek tedbirler
devreye sokulur.
Verimliliği Etkileyen Faktörler
Verimliliği Etkileyen
Faktörler

İşletme İçi Faktörler İşletme Dışı Faktörler

Çalışanların
Yetenekleri, Kullanılan Süreçler
Yönetim Süreçleri Yasal Düzenlemeler
Becerileri ve ve Teknoloji
Motivasyonu

İş ve İşveren
Yönetim Becerisi Teknoloji Türü
Örgütleri

Teknolojik Alandaki
Örgütsel Yapı Otomasyon Düzeyi
Gelişmeler

Liderlik Tarzı Bilgi Sistemleri

Ödül Sistemi
Verimliliği Arttırma Yolları
◦ Tüm faaliyetler için verimlilik ölçülerinin geliştirilmesi.

◦ Bir bütün halinde sistemin ele alınarak, kritik öneme sahip faaliyetlerin belirlenmesi.

◦ Süreç içerisinde darboğaza neden olan faaliyetler varsa tespit edilerek gerekli önlemlerin

alınması.

◦ Gelişmiş ve otomasyona dayalı teknolojinin kullanılması.

◦ Çalışanların süreç ve işleyişle ilgili önerilerinin dikkate alınarak, katılımlarının

sağlanması.

◦ Çalışanların eğitimine önem verilmesi.

◦ Üretim sürecinin iyileştirilmesi.

◦ Yapılan iyileştirmelerin çalışanlara duyurulması.

◦ Süreçte israfa neden olan tüm faaliyetlerin ortadan kaldırılması.

◦ İlk seferde doğru ve kaliteli ürünün gerçekleştirilmesi.

◦ Çalışanları örgüte bağlayacak tedbirlerin alınması (iş garantisi vb.).


Rantabilite (Karlılık)

 Rantabilite: Belirli bir dönemde elde edilen kârın, o dönemde


kullanılan sermayeye oranıdır.

Rantabilite = Net Kar / Öz Sermaye


Üretim/İşlemler Stratejisi
Misyon, Vizyon ve Strateji İlişkisi
 Strateji, önceden belirlenmiş amaç ve hedeflere
ulaşmayı sağlayacak uzun vadeli planlar
topluluğudur.
 İşletme stratejisi, işletme yönetici ve çalışanlarına
örgütün ulaşmak istediği hedefleri ve bu hedeflere
nasıl ulaşılacağını gösteren bir yol haritası
niteliğindedir.
 İşletme stratejisi, işletmenin vizyon ve misyonuyla
uyumlu olmak mecburiyetindedir.
Üretim/İşlemler Stratejisi
Misyon, Vizyon ve Strateji İlişkisi
Vizyon

Misyon

İşletme Stratejisi

Fonksiyonel Stratejiler (Pazarlama,


Üretim, Finansman Str. gibi)

Taktikler

Prosedürler
Üretim/İşlemler Stratejisi (1/2)
 Üretim/işlemler stratejisi, işletme stratejisini destekleyerek işletmenin uzun

dönemli başarı, performans, rekabetçi yapısı ve karlılığına olumlu katkı yapacak

şekilde üretim fonksiyonunun uzun dönemde yerine getireceği faaliyetleri ortaya

koyan bir plan türüdür.

 Bir başka ifadeyle, üretim/işlemler stratejisi üretimde rekabet öğelerinin

işletmenin hedeflerinin başarılmasını desteklemek için etkin şekilde

kullanılmasıdır.

 Üretim/işlemler stratejisinin temel işlevi; maliyet, kalite, hız ve esneklik gibi

alanlarda işletme stratejisini destekleyecek hedefler ve bu hedeflere nasıl

ulaşılacağını belirlemektir.
Üretim/İşlemler Stratejisi (2/2)
 Üretim/işlemler stratejisi; işletmenin üreteceği ürünler ve hizmetler,

kullanılacak üretim süreçleri ve yöntemleri, kalite, üretim maliyetleri,

siparişlerin alınmasından teslim edilmesine kadar geçen süre, üretim planlaması

ve programlamasına ilişkin konuları kapsamaktadır.

 Üretim/işlemler stratejisinin başarılı olabilmesi müşteri odaklı bir anlayışın

benimsenmesini gerektirmektedir.

 Üretim/işlemler stratejisi geliştirilirken; işletmenin iç ve dış çevre analizi

yapılarak işe başlanır. Daha sonra fırsat ve tehditler tespit edilir. İşletmenin

hedef kitlesi belirlendikten sonra, bu hedef kitlenin taleplerine cevap

verebilecek üretim/işlemler sisteminin sahip olması gereken temel yetenekler

belirlenerek güçlendirilir.
 Vizyon
◦ Dünyaya saygılı
dünyada saygın

 Misyon
◦ Bu vizyona uygun
olarak tüketicilerin
beyaz eşya ihtiyaçlarının
karşılanması
 Amaç ve Hedefler:
◦ Kârlı ve uzun dönemli SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME'nin sağlanması,
◦ Büyümeyi gerçekleştirmek için, HEDEF PAZAR DÜNYA
yaklaşımından hareketle, pazar payının artırılması
◦ YENİLİKÇİ ürün ve uygulamalarla hızla değişen dünyada daha fazla
tüketiciye ulaşılması
◦ KURUMSAL SORUMLULUK bilinciyle geleceğin garanti altına
alınması
◦ Küresel bir Grup olmak için, KÜRESEL ORGANİZASYON’un
bileşenlerinin entegrasyonunun ve optimizasyonunun sağlanması
 STRATEJİ
◦ Fiyat Üstünlüğü
◦ Hızlı Teslimat
◦ Kaliteli Ürünler
◦ Kolay Ulaşılabilirlik
◦ Müşteri Hizmetleri ve Garanti
◦ Esneklik
◦ İleri Üretim Teknolojileri
 ÜRETİM İŞLEMLER STRATEJİSİ
◦ KAPASİTE PLANLAMASI VE STRATESİ
Genel kabul Üretim/İşlemler Stratejisinin
Geliştirilmesi
görmüş bir

hiyerarşik

sıralama
• Organizasyonun, işletmenin ya da sürecin amaçları ve amaçlar arasındaki öncelik
olmamakla
1 ilişkisi belirlenir.
birlikte,

gerek işletme
• Dış çevre analizi yoluyla işletme ya da sürecin karşı karşıya olduğu tehdit ve fırsatlar
gerekse
2 belirlenir.
üretim /

işlemler

stratejisinin • İşletme ya da sürece yönelik iç çevre analizi yoluyla, güçlü ve zayıf yönler belirlenir.
3
hazırlanması

aşamasında

takip edilen • Bir sistem olarak işletmenin ya da sürecin ekonomik ortamdaki uygun yeri tespit edilir.
4
temel

aşamalar
• Dış çevre analizi yoluyla ulaşılan ve işletme ya da süreç için fırsat olarak
yanda nitelendirilebilecek gelişmeleri lehe çevirebilecek yollar ve hareket planları belirlenir.
5
gösterilmiştir
Dış Çevre Analizi
 İşletmenin faaliyet gösterdiği ekonomik, hukuki ve toplumsal çevrede meydana gelen gelişmelerin analiz edilerek

işletme için tehdit ya da fırsatların olup olmadığının belirlenmesidir. Dış çevre analizi kapsamında incelenen temel dış

çevre koşulları aşağıda gösterilmiştir:

 Ekonomik Koşullar: Ekonominin genel durumu, enflasyon, deflasyon, faiz oranları, vergiler, tüketim ve yatırım

harcamaları, GSMH, ekonomik krizler vb. konular

 Siyasi Koşullar: Siyasi istikrar, faaliyet gösterilen çevredeki savaş durumları, dış ticaret önündeki engeller, iktidarların

işletmelere karşı takındığı tavırlar vb.

 Sosyal ve Toplumsal Koşullar: Demografik yapı, yaşam tarzları, boş zamanı değerlendirme alışkanlıkları, tüketim

eğilimleri vb.

 Hukuki Koşullar: Yasal düzenlemeler, ticarete getirilen engeller, teşvikler, tekelleşmeyi önleyici yasalar, iş ve patent

yasaları vb.

 Teknolojik Koşullar: teknolojik alanda yaşanılan gelişmeler, tasarım, üretim ve süreç teknolojilerinde meydana gelecek

değişikliklere karşı beklentiler vb.

 Rekabet: Faaliyet gösterilen sektördeki rakiplerin sayısı, büyüklüğü, rekabet alanları, finansal yapıları vb.

 Pazar Yapısı: Pazarın büyüklüğü, yapısı, coğrafi konumu, pazarı oluşturan kitlenin özellikleri, Gereksinim ve

ihtiyaçları, potansiyel dağıtım kanalları vb.


İç Çevre Analizi
 İşletmenin dış çevrede ortaya çıkan tehdit  İşletmenin pazar yeteneği

ve fırsatlar karşısında gerekli pozisyonu  Mevcut ürün ve hizmetler

alabilmesi amacıyla, sahip olunan  Mevcut müşteriler ve bunlarla ilişkiler

süreçlerin analiz edilerek güçlü ve zayıf  Mevcut dağıtım kanalları

yönlerin tespit edilmesidir.  Mevcut tedarikçiler ve kurulan ilişkiler

 Bu aşamada analiz edilmesi gereken iç  İnsan kaynaklarının yeterliliği ve yetkinliği

çevre koşulları şunlardır:  Üretim faktörlerine ulaşabilme kolaylığı

 Mevcut tesisler, teçhizat, üretim süreçleri

 Tesislerin yerleri

 Tesislerin tasarımı ve yerleştirilmesi

 Kullanılan teknoloji durumu

 Sahip olunan patentler

 Finansal durum
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları
(1/2)
 İç çevre analiziyle işletmenin dış çevrede ortaya çıkan tehdit ve fırsatlara karşı

güçlü ve zayıf yönleri belirlenirken işletmenin müşterilerinin gereksinim ve

ihtiyaçlarını karşılarken kullanabilecekleri rekabet araçları da tespit edilmiş olur.

 Rekabet araçları; bir işletmeyi rakiplerinden farklılaştırıcı özelliğe sahip olan ve

bu yolla rekabetçi iş çevresinde rekabet avantajı sağlayacak, bu yolla hedef

kitlenin kafasında işletmenin farklı bir yere konumlandırılmasını sağlayacak

olan işletmeye has yetenek ve özelliklerdir.


İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları
(2/2)
 İşletmeler, müşteri gereksinim ve ihtiyaçlarını karşılarken bu rekabet

araçlarından tamamını seçmek yerine, herhangi bir alanda profesyonelleşmenin

getireceği avantajlardan faydalanmak maksadıyla bu araçlardan bir ya da

birkaçına yönelmeyi tercih etmektedirler. Bu üretim/işlemler yönetiminde

odaklaşma olarak adlandırılmaktadır.

 Hangi rekabet aracının işletmenin başarı, performans ve karlılığı üzerinde daha

etkili olduğunun belirlenmesi işletme kaynaklarının hangi alana/alanlara

yönlendirileceğinin belirlenmesi açısından da kritik rol oynamaktadır.


Üretim/İşlemler Yönetiminde Rekabet Araçları
Düşük
maliyetli
işlemler
Tedarikçi
Tutarlı kalite
ilişkileri

Zamanında
Teslim hızı
teslim

Yüksek
Gelişme hızı kalite ve
garanti
Rekabet Araçları

Kişiye özgü Teknoloji ve


çözümler otomasyon
sunabilme derecesi

Yüksek
Çeşitlilik tasarım
kalitesi

Hacim
Güvenilirlik
Esnekliği
Düşük Maliyetli İşlemler
• Sektörde en düşük maliyetlerle üretimin gerçekleştirilmesi yoluyla
rekabet avantajı elde etmek amaçlanmaktadır.
• Bu yolla daha düşük fiyatlı ürün ve hizmetler sunulabilecektir.
• Etkin bir üretim sistemi ya da girdilerin daha düşük maliyetlerle
temini gerekmektedir.
• Genelde tüketim ürünleri ya da rutin sayın almaya konu olan
malların üretimini gerçekleştiren işletmeler tarafından seçilmektedir.
• Pazarda çok fazla rakip olduğundan işletme karı oldukça düşüktür.
• Maliyet azaltıcı politikaların benimsenmesini gerektirmektedir.
• Kitlesel üretim yapmayı gerektirebilmektedir.
• Rynair
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Düşük Maliyetli İşlemler

Maliyetleri düşürebilmek için Costco, mağazalarını depo


işletmedeki tüm süreçler şeklinde tasarlamış, ürünleri
İşletmenin iç veya dış gözden geçirilmeli, ürüne ve birbirleri üstüne istiflenmiş
müşterilerinin memnuniyetini sürece değer katmayan tüm paletler üzerinde sergilemiş ve
sağlayabilecek ürün ya da parça ve maliyetler elimine tedarikçileri ile sıkı bir fiyat
hizmetleri en düşük maliyetle edilmeli, titiz süreç pazarlığı ve düşük maliyetli
sunma analizleriyle süreçler işlemler tasarlayarak
tasarlanmalı ve müşterilerine düşük fiyatlı
çalıştırılmalıdır. ürünler sunmuşlardır.
Ürün Kalitesi ve Güvenilirliği
• Bu stratejiyi benimseyen işletmeler rakiplerine kıyasla daha kaliteli ürünler üreterek ve
devamlılığını sağlayarak rekabet üstünlüğü sağlamaya çalışırlar.
• Kalite, ürün ya da hizmetin müşteri beklentilerini karşılama derecesidir.
• İki tür kaliteden bahsedilmektedir: Tasarım ve süreç kalitesi
• Tasarım kalitesi, tasarım aşamasında kararlaştırılan ve müşterilerin beklentilerini
karşılayacak olan özelliklere uygun olarak üretimin yapılmasını yani üretimde tasarım
özelliklerine uyulmasını ifade etmektedir.
• Süreç kalitesi ise daha çok ürünün güvenilirliği ile ilgili olup, söz konusu ürünün
kullanım süresi boyunca kendisinden beklenen faydayı sergilemesi olarak ifade
edilmektedir. Bir anlamda ürünün dayanıklılığı ve kendisinden beklenen fonksiyonu
yerine getirmesidir.
• Üretim/işlemler stratejisinin odağına kaliteyi yerleştiren işletmeler, yüksek kaliteli
ürünler yoluyla kendilerine sadık bir müşteri kitlesi yaratmayı hedeflemektedirler.
• Çoğu durumda müşteriler yüksek kaliteli ürünler için yüksek fiyat ödemeyi göze
almaktadırlar.
• Toyota ve McDonald’s
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Üstün Kalite

Ürünlerde kalitesizliğe
Müşterinin kafasında yer verilen toleransın daha düşük Ferrari, üstün özelliklere
edecek ve akla ilk geldiğinde tutulması, daha dayanıklı sahip, bunun yanında daha
kaliteyi çağrıştıracak şekilde ürünler sunulması; yüksek performans
olağanüstü bir hizmet ve ürün hizmetlerde müşterilerle sergileyebilecek otomobillerin
sunma yüksek temas derecesi, imalatıyla uğraşmaktadır.
nezaket, iyi eğitimli işgücü
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Tutarlı Kalite (Süreç Kalitesi)

McDonald’s ürün ve işletme


Süreçler, kalite seviyesine kalitesindeki tutarlılığı,
bakılmaksızın hataları çalışma yöntemlerini,
Tasarım özelliklerini
azaltma, kusurları önleme ve personel eğitimlerini,
karşılama ve bu özelliğini
her zaman için aynı çıktıları hammadde alımlarını tüm
sürdürebilme
elde etme için tasarlanmalı ve mağazalarında
izlenmelidir. standartlaştırmak yoluyla
sağlamıştır.
Teslimat
• Üretim/işlemler stratejisinin teslimata odaklanması; teslimatla ilgili olarak iki
konuyu gündeme getirmektedir: Teslimat Hızı ve Zamanında Teslimat
• Bu stratejiyi benimseyen işletmeler, üretim teslimat süresini olabildiğince kısa
tutarak müşterilerinin beklentilerine rakiplerinden daha hızlı bir şekilde cevap
verme arzusundadırlar.
• Bu tarz bir stratejisi, işletmede ek kapasite bulundurulmasını, bitmiş ürün stoklarını,
hızlı teslimat için uygun dağıtım kanallarını ve sistemlerini seçmesini
gerektirecektir.
• Bu stratejide teslimat hızı, maliyet gibi faktörlerden daha fazla bir önceliğe sahiptir.
• Zamanında teslimat ise, müşterilerin Gereksinim ve ihtiyaçlarını karşılayacak
ürünlerin söz verilen tarihte teslimini ifade etmektedir.
• İmalat işletmelerinde genelde %95 gibi bir zamanında teslimat oranı
hedeflenmektedir.
• Süpermarket gibi hizmet işletmelerinde ise bu oran kasada 3 dakikadan daha az
bekleyen müşterilerin tüm müşterilere oranı olarak kabul edilmektedir.
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Teslim Hızı

İşletme süreçleri hızlı teslimata


Dell, müşterilerine güvenilir
imkan sağlayacak şekilde
ve ucuz bilgisayarları kısa
dizayn edilmelidir. Müşterilere
Müşterilerin siparişlerini temin süreleri ile teslim
yakın yerlere depolar
olabildiğince hızlı teslim edebilmek için; müşteri ve
kurulması, stok
edebilme, bir başka ifadeyle tedarikçi ilişkilerini, sipariş
bulundurulması, farklı taşıma
sipariş döngü süresini teslimini düzenleyecek
sistemlerinin bir arada
olabildiğince kısaltma entegre ve çevik bir tedarik
kullanılması ya da hızlı
zinciri uygulamasını
taşımaya imkan veren
uygulamaya koymuştur.
sistemlerin kullanımı
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Zamanında Teslim

Müşteri siparişlerinin
zamanında gönderilmesi için, UPS, dünyanın çeşitli
tedarikçilerle iyi ilişkilerin bölgelerine yapmış olduğu
geliştirilmesi, temin irili ufaklı gönderileri
Müşteri siparişlerinin söz
sürelerinim kısaltılması, zamanında müşterilerine
verilen zamanda teslimatı
üretim sürecine yönelik teslim edebilmek için lojistik
planlanma ve programlama süreçlerdeki uzmanlığını
faaliyetlerine ağırlık kullanmaktadır.
verilmesi.
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Gelişme Hızı

Li&Fung, birkaç hafta gibi


kısa bir sürede yeni bir kazak
İşletmedeki fonksiyonlar
veya başka bir giyim ürünü
arasında çapraz ilişkilerin
Yeni bir ürün veya hizmeti fikrini müşterisinden alır,
kurulması ve kritik dış
rakiplerinden önce pazara kazağı tasarımı için Hong
tedarikçi katılımı yoluyla
sunabilme Kong’a, üretimi için
sürecin ürün ve hizmet
Güneydoğu Asya’ya gönderir
geliştirme hızının arttırılması
ve sonra ürün A.B.D’ye satış
için sevk edilir.
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Kişiye Özgü Çözümler Sunabilme

Ritz Carlton, dünyanın


Müşterilerle yakın temas çeşitli bölgelerine dağılmış
Her müşterinin kendine has yoluyla, her müşterinin arzu yaklaşık 20 tesise sahip bir
Gereksinim ve ihtiyaçlarına ettiği çözümün sunulabilmesi turizm işletmesidir. İşletme,
uygun özelleştirilmiş ürün ve için iş süreçlerini yeniden konuklarının bireysel
hizmetler sunabilmek düzenleme kabiliyetine sahip tercihlerine göre hizmetlerini
olunması gerekmektedir. özelleştirerek kendini
farklılaştırma yoluna gitmiştir.
Esneklik

• Esneklik, bir işletmenin ya da üretim sürecinin talepteki ani


değişikliklere cevap verebilme yeteneği olarak ifade edilmektedir.
• Çeşit ve miktar olmak üzere iki çeşit esneklikten bahsedilmektedir.
• Çeşit esnekliği, işletmenin çok çeşitli ürünleri bir arada üretebilme
yeteneğini ifade etmektedir.
• Miktar esnekliği ise, talepteki ani değişiklikler karşısında üretim
miktarının arttırılıp azaltılabilmesi yeteneğidir.
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Çeşit Esnekliği

İşletme üretim sisteminde Amazon.com, müşterilerine


otomasyona dayalı esnek üretim
çok çeşitli ürünleri güvenli bir
sistemleri kullanarak
şekilde teslim edebilmek için
İşletmenin üretim sisteminin müşterilerin taleplerinde
bilgi teknolojilerini, müşteri
çok çeşitli ürün ve hizmetleri meydana gelen değişikliklere
ilişkileri ve sipariş yönetimi
üretebilme kabiliyeti. hızlı ve geniş bir ürün gamıyla
süreçlerini etkin bir şekilde
hizmet edebilmektedir. Piyasa
kullanmakta ve
koşullarına hızlı tepki işletmeye
rekabet avantajı sağlamaktadır. yönetmektedir.
İç Çevre Analizi ve Rekabet Araçları

Miktar Esnekliği

Amerika Birleşik Devletleri


Üretim süreci talepte meydana
Talepteki ani dalgalanmalar Posta Merkezi (USPS),
gelebilecek ani yükselişleri
karşısında bu talebi talepteki dalgalanmalara
karşılayabilecek şekilde
karşılayacak şekilde üretim cevap verebilmek adına
tasarlanmalıdır. Bu aşamada
miktarının hızlı bir şekilde mektupları alma, sıralama ve
tesisin ya da sürecin
arttırabilme veya azaltabilme dağıtma üzerine dizayn
kapasitesine ilişkin stratejiler ve
yeteneğidir. edilmiş esnek şubeler
kararlar kritik öneme sahiptir.
kullanmaktadır.
Üretim/işlemler

stratejisi
Üretim/İşlemler Stratejisinin
oluşturulurken,
Öğeleri
yöneticilerin

rekabet

araçlarından 1 • Ürün Tasarım Biçiminin Belirlenmesi

istenilen faydanın • Üretim Süreç Tipinin Belirlenmesi


2
sağlanabilmesi
3 • Mamul Stok Politikasının Belirlenmesi
için bazı

konularda 4 • Üretim/Hizmet Tesislerinin Odağının Belirlenmesi


kararlar almaları
5 • Yeni Ürün/Hizmet Geliştirilmesi ve Tasarımı
gerekmektedir.
6 • Teknoloji Seçimi ve Süreç Geliştirilmesi
İşte karar

alınması gereken
7 • Kaynakların Stratejik Alternatifler Arasında Dağıtımı
bu konular
8 • Tesis Planlama: Kapasite, Yer Seçimi ve Yerleştirme
üretim/işlemler

stratejisinin 9 • İş Tasarımı
öğeleridir
10 • İşleyişle İlgili Taktik Kararlar
Ürün Tasarım Biçiminin Belirlenmesi

• Ürün tasarımında siparişe göre ve standart


tasarım olmak üzere iki seçenek vardır.
• Siparişe göre tasarım çeşitli ürün modellerinin
küçük partiler halinde üretimidir.
• Standart tasarımda ise, çok az çeşitlilikte
üretim kitle halinde veya büyük partiler halinde
üretilmektedir.
Ürün Tasarım Biçiminin Belirlenmesi

• Siparişe göre tasarımda; zamanında teslim,


kalite, tasarım mükemmelliği ve esneklik üretim
sürecinin odağında yer almaktadır.
• Standart tasarıma sahip ürünlerin üretimi; üretim
planlama ve programlama faaliyetlerini
standartlaştırdığından, verimliliği arttırdığından
birim üretim maliyetlerin düşmesine neden
olurken, sürecin esnekliği azalmaktadır.
Üretim Süreç Tipinin Belirlenmesi (1/2)

• Üretim süreçleri temelde ürüne ve sürece yönelik olmak üzere ikiye


ayrılmaktadır.
• Ürüne yönelik üretim süreçleri; standart bir ya da birkaç üründen yüksek
miktarlarda ya da büyük partiler halinde üretim için tasarlanmışlardır.
• Ürüne yönelik üretim süreçleri, standart ürünlere odaklandığından farklı
ürünlerin üretimine imkan verecek şekilde esnek sistemler değildirler.
• Ürüne yönelik üretim sistemlerinde kapasite kullanım oranı yüksek,
verimlilik fazla, birim üretim maliyetleri düşüktür.
• Ürüne yönelik üretim sistemlerinde, sistemin herhangi bir noktasında
meydana gelebilecek bir olumsuzluk sistemin tamamını
etkileyebilmektedir.
Üretim Süreç Tipinin Belirlenmesi (2/2)

• Sürece göre üretim sistemleri ise, çok çeşitli ürünün


küçük partiler halinde üretimi için tasarlanmışlardır.
• Sürece göre üretim sistemleri evrensel tezgahların
kullanıldığı, yüksek otomasyona sahip sistemler
olduğundan esneklik yüksektir.
• Sürece göre üretim sistemleri müşterilerin taleplerine
uygun ürünlerin üretimi için kullanılmaktadır.
• Sürece göre üretim sistemlerinde; kalite ve teslimat hızı
gibi faktörler maliyetin önüne geçmektedir.
Mamul Stok Politikasının Belirlenmesi

• Stoğa üretim ve siparişe göre üretim


• Stoğa göre üretim politikasında, müşteri
siparişlerinin karşılanması amacıyla yüksek
miktarlarda ürün stoğu yapılır ve siparişler
stoktan karşılanır.
• Siparişe göre üretim stok politikasında ise, stoğa
üretim yapmak yerine üretim müşterilerden
sipariş geldiğinde gerçekleştirilmektedir.
Mamul Stok Politikasının Belirlenmesi

• Stoğa göre üretim yapılabilmesi talebin düzenli


veya belli aralıkla yüksek miktarlarda olmasına
bağlıdır.
• Siparişe göre üretim stok politikasında, stok
bulundurma ve tutma maliyetleri düşüktür.
• Siparişe göre üretim stok politikası, talebin
düzensiz ve çok çeşitli ürünlerin üretimi söz
konusu olduğunda daha kullanışlı bir politikadır.
Üretim/Hizmet Tesislerinin Odağının
Belirlenmesi

• Üretim/hizmet tesislerinde odaklaşma tesisin tek


bir ürün ya da hizmet üretimi için tasarlanması ve
işletilmesi olarak ifade edilmektedir.
• Odaklaşma, tesisin standart bir ürün ya da hizmet
için tahsis edilmesi yoluyla karşılaşılan sorunların
çeşidinin sınırlandırılması ve sorunların
çözümünde mükemmelliğe ulaşılması çabasıdır.
Teknoloji Seçimi ve Süreç Geliştirilmesi

• Ürünlerin üretiminde kullanılacak teknolojinin ve


sürecin belirlenmesidir.
• Ürün yaşam süresinin kısalması
• Esnek üretim sistemleri
• Üretim sürecinin belirlenmesi ve kullanılan teknoloji:
• Maliyetler,
• Esneklik,
• Hız
• Kalite gibi rekabet araçları üzerinde belirleyicidir.
Kaynakların Stratejik Alternatifler Arasında
Dağıtımı

• İşgücü, sermaye, makine, hammadde ve malzeme


gibi kaynaklar üretim/işlemler fonksiyonunun
görevini yerine getirebilmesi için gereken temel
girdilerdir.
• Bu kaynakların üretim/işlemler fonksiyonun temel
amaçlarının başarılmasını sağlamak adına birimler
arasında dağıtımı kritik öneme sahiptir.
Tesis Planlama: Kapasite, Yer Seçimi ve Yerleştirme

• Kapasite, işletmelerin denetleyebilecekleri önemli bir kaynak türüdür.


• Kapasite kararları, uzun dönemde sistemin esnekliğini, hızını ve
güvenilirliğini etkilemektedir.
• Kapasiteye ilişkin kararların alınabilmesi için; arazi ve üretim araçlarının
satın alınması, yeni üretim tesislerinin yerlerinin belirlenmesi gerekmektedir.
• Tesis yeri ve kapasite kararları arasında sıkı bir ilişki vardır.
• Tek bir tesisten farklı noktalara dağıtım veya farklı tesislerden farklı
noktalara dağıtım kararları maliyet fayda analizleri neticesinde alınabilecek
kararlardır.
• Tesisler kurulduktan sonra, tesilerin iç düzeninin belirlenmesi yani gereki
üretim araçlarının yerleştirilmesi işletmenin arzuladığı üretim hacmi, kalite
ve maliyetlerini etkileyecektir.
İş Tasarımı

• Güngeçtikçe gelişen teknoloji işletmelerde otomasyonu arttırmış olsa da,


işgücünün önemi halen devam etmektedir.
• İşletmelerde insan kaynaklarına ilişkin kararlar gerek işletme gerekse
üretim/işlemler stratejisinin önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır.
• Otomasyon, daha önceleri insan emeği ile yerine getirilmekte olan
faaliyetlerin bilgisayarlar ve makineler tarafından yapılmaya başlanmasıdır.
• Otomasyon, işletmelerde işgücüne yönelik talebi azaltmış olmakla birlikte,
kalifiye işgücüne yönelik talebi arttırmıştır.
• İşletme yönetiminde herbir işin bir çalışan tarafından yapılması, söz konusu
işte uzmanlaşılması ve bu yolla maliyetlerin azaltılarak verimliliğin
arttırılması anlayışı günümüzde yavaş yavaş terk edilmeye başlanmıştır.
• Bunun yerine işgücünün işletme içinde rotasyonu yoluyla çok fonksiyonlu
işgören tipinin sağlanması yaklaşımı benimsenmiştir.
Strateji Geliştirme Sürecinde Faydalı Öneriler

• Günümüz rekabetçi iş çevresinde işletmelerin strateji geliştirme sürecinde


faydalı olabilecek bazı öneriler şunlardır:
• Kısa vadeli finansal getirilerden ziyade Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık
verilmeli.
• İşletme stratejisi gözden geçirilerek; üretim/işlemler fonksiyonunun
teknoloji, sistem ve insan boyutlarına yatırım yapılmalıdır.
• İşletme içinde iletişim kanalların etkin kullanılması ve iletişimin önündeki
engellerin kaldırılması gerekmektedir.
• İşletmeyle ilişkili olan tüm tarafların çıkarları dikkate alınmalıdır.
• İşgücü bir maliyet kalemi olarak değil, geliştirilmesi ve yatırım yapılması
gereken bir kaynak olarak kabul edilmelidir.
• Kalite, tasarım aşamasından itibaren sağlanmalıdır.
• Ürün ve süreç geliştirme yönündeki çabalara ağırlık verilmelidir.
Karar ve Karar Verme Süreci
Karar ve Karar Verme Süreci
 Karar Kavramı
 Kararın Temel Özellikleri
 Karar Metodolojisi
 Belirsizlik Derecesine Göre Kantitatif Teknikler
 Başabaş Analizi
 Beklenen Değer Kriteri
 Karar Ağacı
 İstatistiksel Yöntemler
Karar ve Karar Verme Süreci

 Karar
◦ Belirlenen amaç ve hedeflere ulaştıracak
alternatifler arasından en iyi seçimi yapmaktır.
Karar ve Karar Verme Süreci
 Sistematik Karar Verme Sürecinin Temel Aşamaları
◦ Problemin ve parametrelerinin tanımlanması
◦ Karar ölçütlerinin belirlenmesi
◦ Parametrelerin ölçüt ile ilişkilendirilmesi (modelleme)
◦ Parametre değerlerini değiştirerek alternatiflerin oluşturulması
◦ Alternatiflerin değerlendirilmesi ve ölçüt karşısında en iyi
sonuç verenin seçilmesi
◦ Kararın verilmesi ve sonuçların izlenmesi
Karar ve Karar Verme Süreci
 Model Kurma
◦ Modeller, ilgili değişkenleri gerçek dünyadan
soyutlamak ve bu değişkenleri basitleştirerek
ifade etmek suretiyle problemin ve ilişkilerin
esasını tanımlarlar. Bu basitleştirmedeki temel
amaç, karar vericilerin inceleyebilmesini
sağlayabilmektir.
Karar ve Karar Verme Süreci
 Karar Verme Sürecinde Model Kullanmanın Bazı
Yararları
◦ Problemin gerçek dünyadan soyutlanarak anlaşılmasını sağlarlar.
◦ Problemle ilgili tüm değişkenlerin bir arada ele alınmasını sağlarlar.
◦ Değişkenler arasında varolan ilişkilerin ve maliyetlerin
belirlenmesine yardımcı olurlar.
◦ Değişkenlerin kolaylıkla değiştirilebilmesine ve alternatif hareket
tarzlarının denenmesine izin verirler.
Karar ve Karar Verme Süreci
 Üretim İşlemler Yönetiminde Karar Verme Sürecinde
Kullanılan Model Türleri
◦ Sözel Modeller (kelimeler ve tanımlar)
◦ Fiziki Modeller (maketler)
◦ Şematik Modeller (diyagramlar ve şemalar)
◦ Matematiksel Modeller (denklemler)
Karar Metodolojisi
 Model Seçiminde Dikkate Alınması Gereken Konular
◦ Kararın özellikleri
◦ Önem, zaman, maliyet ve karmaşıklık
◦ Değişkenleri tanımlayan verilerin eksik olup olmaması
◦ Belirsizlik
Belirsizlik Durumuna Göre
Karşılaşılan Durumlar
 Tam Belirlilik
◦ Karar değişkenlerine ilişkin tüm bilgiler ve karar
sonuçları bilinmektedir.
 Risk ve Belirsizlik
◦ Karar değişkenlerine ilişkin tüm bilgiler veya karar
sonuçları olasılıklıdır.
 Tam Belirsizlik
◦ Alternatif sonuçların ortaya çıkma olasılıklarını
belirlemeye yönelik bilginin mevcut olmaması.
Belirlilik Derecesine Göre Kantitatif
Teknikler
 Tam Belirlilik
 Cebir
◦ Başabaş Noktası Analizi
◦ Fayda/Maliyet Analizi
 Diferansiyel Hesap
 Matematiksel Programlama
◦ Doğrusal Programlama
◦ Doğrusal Olmayan Programlama
◦ Tamsayılı Programlama
◦ Dinamik Programlama
◦ Amaç Programlama
Belirlilik Derecesine Göre Kantitatif
Teknikler
 Risk
 İstatistiksel Analiz
◦ Objektif ve subjektif olasılıklar
◦ Tahmin ve hipotez testleri
◦ Bayes istatistiği, karar kuramı
◦ Korelasyon ve regresyon
◦ Varyans analizi
◦ Parametrik olmayan yöntemler
 Kuyruk Teorisi
 Simulasyon
 Sezgizel Yöntemler
 Şebeke Analizi Teknikleri
◦ Karar Ağaçları
◦ PERT ve CPM
Belirlilik Derecesine Göre Kantitatif
Teknikler
 Tam Belirsizlik
◦ Oyun Teorisi
◦ Yazı Tura Atma
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim
Analizi
 Başabaş veya maliyet-hacim analizi; değişik
üretim hacimleri için maliyetlerle gelirler
arasındaki ilişkiyi gösteren cebirsel ve/veya
grafiksel bir modeldir.
 Zarardan kara geçildiği noktadaki üretim
hacminin belirlenmesinde faydalı bir modeldir.
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim
Analizinin Varsayımları
 Tek bir ürün söz konusudur.
 Üretilen her şey satılabilmektedir.
 Birim değişken maliyet, miktardan bağımsız olarak
aynıdır.
 Sabit maliyetler miktarla birlikte değişmemektedir.
 Birim başına gelir miktarla birlikte sabittir.
 Birim başına gelir birim başına değişken maliyetten
fazladır.
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim
Analizi
 Kar = Toplam Gelir – Toplam Maliyet
 Kar = Toplam Gelir – (Toplam Sabit Maliyet + Toplam Değişken
Maliyet)
 Başabaş Noktasında
◦ Kar = 0
◦ Toplam Gelir (TG) = Toplam Maliyet (TM)
◦ p * Q = SM + (Br.DM * Q)
◦ Q = SM / (p – Br.DM)
◦ Toplam Gelir = Birim Satış Fiyatı * Satılan Miktar
◦ TG = p* Q
Maliyet-Hacim İlişkisi

Tutar (TL)

Sabit maliyet (SM)

0
Q (hacim, birim)
Maliyet-Hacim İlişkisi

Tutar (TL)

0
Q (hacim, birim)
Maliyet-Hacim İlişkisi
Tutar (TL)

0 BBN birim
Q (hacim, birim)
Yap veya Satın Al Kararlarında
Başabaş Analizinin Kullanımı

İki alternatif arasından seçim yapmak zorunda


kalınan durumlarda (yap ya da satın al) karar
verici için karar noktası, iki alternatifin
toplam maliyetlerini eşitleyen üretim
miktarıdır.
Yap veya Satın Al Kararlarında
Başabaş Analizinin Kullanımı

 Bu gibi durumlarda alternatiflerin


sağlayacağı toplam gelirin aynı olduğu
varsayılır.
 Bir başka ifade ile karar geliri
etkilememektedir.
Yap veya Satın Al Kararlarında
Başabaş Analizinin Kullanımı
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim
Analizi
Soru: Hamburger satışı yapan bir fast food işletmesi menüye salata ilave
etmek istemektedir. Bu doğrultuda işletme yöneticisi salatayı müşterilere
yaptırma ya da dışarıdan satın alma seçenekleri ile karşı karşıyadır. Her iki
seçenekte de ürünün satış fiyatı aynı olacaktır. Yapma seçeneğinde sebze,
meyve ve diğer topiklerle donatılmış bir masa sunularak, müşterilerin
salatalarını hazırlaması istenmektedir. Bu seçenekte salata barının
kiralanacak ve yarı zamanlı işçi çalıştırılacaktır. Yapma seçeneği için yıllık
sabit maliyetler 12.000 TL, birim başına değişken maliyetler 1,5 TL’dir.
Satın alma seçeneğinde ise önceden hazırlanmış salatalar satılacaktır.
Salatalar tedarikçiden 2 TL’ye satın alınacaktır. Hazır salata sunumu için
katlanılması gereken yıllık sabit maliyetler 2.400 TL olup; yönetici her yıl
25.000 adet salata satmayı planlamaktadır. Yapma ve satın alma kararlarını
değerlendiriniz.
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim
Analizi
Cevap:
BBN = 19.200 TL
Yapma kararı
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim
Analizi
Soru: Bir imalat işletmesinin yıllık sabit
maliyetleri (SM) 120.000 TL, birim başına
değişken maliyetleri ise, 70 TL olan birim satış
fiyatının %40’ı kadardır. Bu rakamlar ışığında:
 Başabaş noktasını (BBN) hesaplayınız.
 Üretim hacminin 1.500 birim olduğu durumda
kar veya zararı hesaplayınız.
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim
Analizi
Cevap:
BBN = 2.857 br
57.000 TL Zarar
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim
Analizi
 Katkı Payı
◦ Bir birim ürünün satışından elde edilen gelirin ne kadarının sabit maliyetleri
karşılama yönünde katkı vereceğini gösteren bir değer ölçüsüdür.
◦ Sabit maliyetleri karşılayan kısımdan sonraki bölümü kara katılacaktır.
◦ Fiyattan birim başına değişken maliyetlerin çıkarılması yoluyla birim başına
katkı hesaplanır.
◦ Katkı Payı (C) = Fiyat – Birim Başına Değişken Maliyetler
◦ Bir önceki örnek için katkı payı
◦ C = p – Br.B.DM
◦ C = 70 –(70*0,4)
◦ C = 42 TL
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim Analizi İle
Kapasite Alternatiflerinin Değerlendirilmesi

Soru: İmalatçı bir işletme yeni geliştirdiği bir ürün için patent alır.
Söz konusu ürün için üretime geçmeden evvel başarısından emin
olmak ister. Üretilip satılan birim başına değişken giderler 7 TL,
yıllık sabit maliyetler 56.000 TL’dir.
 Satış fiyatının 25 TL olması halinde kara geçebilmek için kaç
birim üretilmelidir?
 Fiyatın 15 TL olması ve yıllık üretimin 10.000 adet olması
halinde ürünün kara toplam katkısı ne olacaktır?
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim Analizi İle
Kapasite Alternatiflerinin Değerlendirilmesi
Soru: Bir imalat işletmesinin hali hazırda toplam sabit maliyetleri 30.000 TL olup yıllık

2.000 birim üretim yapmaktadır. 2.000 bitimlik üretim için birim başına değişken

maliyetler ürünün satış fiyatının %35’i kadardır. Bir birimin satış fiyatı ise 40 TL’dir.

İşletme yöneticilerinin geleceğe yönelik yapmış oldukları talep tahminleri

neticesinde ilerleyen yıllarda talepte artış olacağı tespit edilmiştir. Talepteki bu artışı

karşılayabilmek adına işletme yöneticileri farklı özelliklere ve üretim hızlarına sahip

iki makineyi değerlendirmeye almışlardır. Satın alınacak makine üretim

kapasitesinin arttırılması maksadıyla, mevcut üretim sürecine eklenecektir.

Aşağıdaki tabloda her bir makinenin işletmenin yıllık sabit maliyetlerinde ve birim

başına değişken maliyetlerde neden olacağı değişiklikler ve makinelerin yıllık

üretim kapasiteleri verilmiştir. Bu verileri dikkate alarak hangi makinenin satın

alınması gerektiğini belirleyiniz.


Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim Analizi İle Kapasite
Alternatiflerinin Değerlendirilmesi

Sabit
Br.Değişken
Maliyetlerd Üretim
Durum Fiyat Maliyetlerd
eki Artış Miktarı
eki Artış %
(Yıllık)
Makine
X’in Satın
5.000 40 40 3.500
Alınması
Durumu
Makine
Y’in Satın
9.000 40 50 4.500
Alınması
Durumu
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim Analizi İle
Kapasite Alternatiflerinin Değerlendirilmesi
Cevap:

KAR (X) = 36.400 TL

KAR (Y) = 46.500 TL

KAR (MEVCUT) = 22.000 TL


Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim Analizi İle
Kapasite Alternatiflerinin Değerlendirilmesi

Soru: Bir imalat işletmesinin hali hazırda toplam sabit maliyetleri


32.000.000 TL, birim değişken maliyetleri ise 7 TL’dir. Toplam
maliyetleri toplam gelire eşitleyen üretim miktarı 4.000.000
birimdir. İşletme sabit maliyeti 800.000 TL arttıracak, birim
değişken maliyeti 2TL azaltacak bir yatırım yapmayı
düşünmektedir. (a) Yatırım yapılması durumunda katkı payında
meydana gelecek değişimi hesaplayınız. (b) Yatırım yapılması
durumunda yeni BBN’yi hesaplayınız. (c) Yatırım yapılmaması ve
yapılması durumları için, üretim miktarının 3.500.000 olması
halinde kar veya zararı hesaplayınız.
Başabaş Noktası & Maliyet-Hacim Analizi İle
Kapasite Alternatiflerinin Değerlendirilmesi

Cevap:
(a) Katkı payı 2 TL artarak 10 TL olur.
(b) Yeni BBN = 3.280.000 birim
(c) Yatırım yapılmadan önce (Q=3.500.000) 4.000.000 TL zarar;
yatırım yapıldıktan sonra 2.200.000 TL kar
ÖRNEK: BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ
& KURULUŞ YERİ SEÇİMİ
Soru: Aşağıda üç alternatif kuruluş yerine ilişkin toplam sabit ve birim
değişken maliyetler verilmiştir. Bu verileri dikkate alarak alternatif
kuruluş yerlerini değerlendiriniz.

Toplam Sabit Birim Değişken


Alternatifler
Maliyet (TL/Dönem) Maliyet (TL/birim)

A 30.000 75

B 60.000 45

C 110.000 25
ÖRNEK: BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ
& KURULUŞ YERİ SEÇİMİ

 Çözüm:
 Alternatif kuruluş yerleri için toplam maliyet
denklemleri yazılır:
 TMA = 30.000 + 75x
 TMB = 60.000 + 45x
 TMC = 110.000 + 25x
 Bu maliyet denklemleri birbirlerine eşitlenerek,
üretim miktarları hesaplanır.
ÖRNEK: BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ
& KURULUŞ YERİ SEÇİMİ

 Çözüm:
 A ve B toplam maliyet denklemlerinin eşitlenmesi:
 TMA = TMB
 30.000 + 75x = 60.000 + 45x
 30x = 30.000
 X = 1.000 birim
ÖRNEK: BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ
& KURULUŞ YERİ SEÇİMİ

 Çözüm:
 B ve C toplam maliyet denklemlerinin eşitlenmesi:
 TMB = TMC
 60.000 + 45x = 110.000 + 25x
 20x = 50.000
 X = 2.500 birim
ÖRNEK: BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ
& KURULUŞ YERİ SEÇİMİ

 Çözüm:
 A ve C toplam maliyet denklemlerinin eşitlenmesi:
 TMA = TMC
 30.000 + 75x = 110.000 + 25x
 50x = 80.000
 X = 1.600 birim
ÖRNEK: BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ
& KURULUŞ YERİ SEÇİMİ
 Değerlendirme:

Üretim Miktarı / Yıl Uygun Alternatif

1-999 A

1.001-2.499 B

2.501 C
ÖRNEK: BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ
& KURULUŞ YERİ SEÇİMİ
 Grafik Gösterimi:
Yıllık
A Altr.
Maliyet

B Altr.

C Altr.
110.000

60.000
C
A
30.000 B

Yıllık
1.000 1.600 2.500 Üretim

2.000 3.000
ÖNCELİK MATRİSİ
 Karar, alternatifler arasından amaca hizmet edecek olan en iyi seneğin
belirlenmesidir.
 Karar verme süreci pek çok farklı karar kriterinin etkisi altında şekillenmektedir.
 Öncelik matrisi, karar vericinin pek çok alternatifi dikkate almasını sağlayan bir
matristir.
 Bu matriste, her bir karar kriterine 1-10 arasında değişen puanlar verilir.
 Her bir karar kriterinin bir ağırlığı vardır ve ağırlıkların toplamı 1’dir.
 Her bir alternatifin her bir karar kriterinden almış olduğu puan, ilgili kriter ağırlığı
ile çarpılır.
 Her alternatifin her bir kriterden almış olduğu ağırlıklı puanlar hesaplanır.
 Ağırlıklı puanların toplamı alternatifin son ağırlıklı puanını belirler.
 Son ağırlıklı puanı en yüksek olan alternatif seçilir.
ÖNCELİK MATRİSİ

Soru: Bir işletme üç yeni ürün fikri (A, B ve C) üzerinde araştırma


yapmaktadır. Kaynakların yetersizliği nedeniyle sadece bir ürün fikri
ticarileştirilerek üretime geçilebilecektir. Ürün fikirlerinin
değerlendirilmesi için 5 karar kriteri belirlenmiş ve bu kriterlere göre
üç yeni ürün fikri değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Alternatiflerin her
bir kriterden almış oldukları puanların ve karar kriterlerinin
ağırlıklarının verilmiş olduğu tabloyu dikkate alarak, alternatifleri
öncelikler matrisine göre değerlendiriniz.
ÖNCELİK MATRİSİ
Ağırlıkların
Performans Ağırlıkların
Farklı A Ürünü B Ürünü C Ürünü
Kriteri Eşit Olması
Olması
Talep
belirsizliği
0,2 0,1 3 9 2
ve proje
riski
Mevcut
ürünlere 0,2 0,05 7 8 6
benzerlik
Yatırımın
beklenen 0,2 0,3 10 4 8
getirisi
Mevcut
üretim
0,2 0,4 4 7 6
süreci ile
uyum
Rekabet
0,2 0,15 4 6 5
avantajı
ÖNCELİK MATRİSİ
Soru: Aşağıdaki tabloda üretim sürecinde kullanılması planlanan iki alternatif üretim
tezgahı değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Alternatiflerin değerlendirilmesi için
kullanılan değerlendirme faktörleri ve alternatiflerin bu faktörlerden almış oldukları
puanlar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. A üretim tezgahının satın alma maliyeti 75.000
TL, birim değişken maliyeti 4 TL’dir. B üretim tezgahının satın alma maliyeti ise 50.000
TL, birim değişken maliyeti ise 6 TL’dir.
(a) Öncelikler matrisini kullanarak, ağırlıkların farklı olması durumunda, hangi makinenin
seçilmesi gerektiğine karar veriniz.
(b) Birim satış fiyatının 40 TL olması halinde seçilen makine için başabaş noktasını
hesaplayınız.
(c) Birim satış fiyatının 40 TL, yıllık üretim miktarının 1.500 birim olması halinde kar ya
da zararı hesaplayınız.
(d) Öncelikler matrisini kullanarak, ağırlıkların eşit olması durumunda, seçilen makine de
bir değişiklik olup olmadığını belirleyiniz.
ÖNCELİK MATRİSİ

Değerlendirme Ağırlıkların Ağırlıkların A Üretim B Üretim


Kriteri Eşit Olması Farklı Olması Tezgahı Tezgahı

Satın Alma
0,2 0,1 7 10
Maliyeti

Birim Değişken
0,2 0,05 6 4
Maliyet

Garanti Süresi 0,2 0,3 5 8

Mevcut üretim
0,2 0,4 4 7
süreci ile uyum

Hurda Değeri 0,2 0,15 8 3


DOĞRUSAL PROGRAMLAMA
 Günümüzde, işletmelerin faaliyetlerini sürdürürken karşı karşıya kaldıkları
problemlerin çözümünün giderek daha karmaşık bir hal alması,
sezgisellikten uzak, bilimsel temellere dayalı kararların alınabilmesi için;
“ulaştırma modelleri, şebeke analizi, stok modelleri, oyun kuramı, bekleme
hattı modelleri, dinamik programlama, tam sayılı programlama, Markov
analizi” gibi pek çok model ve teknik geliştirilmiştir
 Doğrusal ve doğrusal olmayan programlama da, adı geçen bu yöntemler
gibi, karar vericilerin, karar sürecini kolaylaştıran matematiksel
tekniklerden biridir.
 Matematiksel, bir başka ifadeyle, kantitatif tekniklerin kullanılması, karar
vericilerin daha isabetli kararlar almasına yardımcı olmaktadır.
DOĞRUSAL PROGRAMLAMA

 Günümüz doğrusal programlama yaklaşımının temelleri, 1930’lu


yıllarda, Leontief tarafından geliştirilen girdi çıktı analiziyle atılmış,
bunu 1940’lı yıllarda Hitccock ve Kopsmans’ın ulaştırma
problemlerine çözüm getirmek için geliştirdikleri doğrusal
programlama modeli takip etmiştir.
 Ve nihayetinde 1947 yılında, G.B.Dantzing tarafından geliştirilen
doğrusal programlama tekniği ile günümüz doğrusal programlama
yaklaşımına ulaşılmıştır.
 Bu tarihten itibaren teknik, özellikle, kıt kaynakların optimum
dağılımıyla ilgili problemlerin çözümünde sıkça kullanılmaya
başlamıştır.
DOĞRUSAL PROGRAMLAMA

 Doğrusal programlamada; grafik ve simpleks olmak üzere iki farklı


çözüm yöntemi kullanılmaktadır.
 Doğrusal programlama modellerinde grafik çözüm; 2 karar
değişkeninin olduğu durumlar için uygun olmasından dolayı, gerçek
hayatta karşılaşılan problem türlerinin çözümü için yetersiz
kalmaktadır.
 Doğrusal programlama modellerinin çözümü için en yaygın olarak
kullanılan yöntem simpleks algoritmasıdır ve söz konusu algoritma
1952 yılında Dantzing tarafından geliştirilmiştir.
DOĞRUSAL PROGRAMLAMA

 Geliştirilen bu algoritmanın ilk halinde, “yapay ve boş değişkenlerin


eklenmesi ile başlangıç temel uygun çözümünden hareketle her adımda
yeni bir temel uygun çözüme geçerek, belli sayıdaki iterasyonlar
sonunda optimal çözüme ulaşır”.
 Fakat bu haliyle simpleks algoritması, her bir iterasyonda yeni bir
simpleks tablosunun oluşturulması zorunluluğundan ötürü zaman
kayıplarına neden olmuştur.
 Bilgisayar teknolojisinin de gelişmesiyle birlikte; ortaya çıkan bu
zaman kayıplarının giderilmesi maksadıyla, simpleks algoritması, 1953
yılında G.B. Dantzig ve Orchard-Hays tarafından geliştirilmiştir
DOĞRUSAL PROGRAMLAMA
 Doğrusal programlama, “doğrusal bir yapıdaki kısıtları ihlal etmeden,
doğrusal formdaki amaç fonksiyonunu en iyilemeyi (maksimize ya da
minimize etmeyi) sağlayan, bu en iyileme sonucunda karar değişkenlerinin
aldıkları değerleri bulan” bir optimizasyon tekniğidir.
 Genelde, kıt kaynakların, birimler arasında paylaşımının söz konusu
olduğu durumlarda, karar verici konumunda olan kişilere yardımcı olan bir
yaklaşımdır.
 Doğrusal programlama modelleriyle, tutarlı sonuçların elde edilebilmesi;
girdiler ve çıktılar arasında doğrusal ilişkinin varlığını gerektirmektedir.
 Doğrusal programlamanın; karar değişkenleri, kısıtlar ve amaç fonksiyonu
olmak üzere üç temel bileşeni mevcuttur.
DOĞRUSAL PROGRAMLAMA
DOĞRUSAL PROGRAMLAMA

 Doğrusal Programlamanın Temel Varsayımları


◦ Orantılık Varsayımı: Bu varsayım, modeldeki herhangi bir faaliyetin düzeyinin bir sabitle çarpılması durumunda,

o faaliyetin yer aldığı amaç fonksiyonu ve kısıtların değerlerinin de o oranda değişeceğini ifade etmektedir.

◦ Toplanırlık Varsayımı: Bu varsayıma göre; modeldeki çeşitli faaliyetlerin amaç fonksiyonu ya da kısıtlara

katkıları toplamı, o amaç fonksiyonunun ya da kısıtların toplam değeri kadardır.

◦ Bölünebilirlik Varsayımı: Bu varsayım, faaliyetlerin hem tamsayılı hem de hem de tamsayılı olmayan değerler

alabileceğini ifade etmektedir.

◦ Amaç fonksiyonu ve kısıtlar doğru tanımlanmalıdır. Amacın karın en büyüklenmesi mi yoksa maliyetin en

küçüklenmesi mi olduğu açıkça belirtilmelidir.

◦ Değişkenler kantitatif olmalıdır. Doğrusal programlama kalitatif değişkenler için kullanılamaz.

◦ Kullanılacak kaynaklar sınırlı olmalıdır.

◦ Değişkenler arasında kurulan bağıntılar doğrusal olmalıdır.

◦ Değişkenler arasında alternatif seçim olanağı olmalıdır.

◦ Doğrusal programlamanın uygulanacağı işletme problemi kısa dönemli olmalıdır.

◦ Bağımlı değişkenlerin sıfır ya da pozitif olması gerekmektedir.


Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Karşılaşılan problemlerin belirsizlik içermesi
durumunda karar teorisi ve beklenen değer olmak
üzere iki kavram ön plana çıkmaktadır.
 Bir karar tablosunun kullanılması esastır.
 Bu tabloda olası tüm alternatifler ve sonuçları yer
almaktadır.
 Maksimaks, maksimin, laplace ktriterleri ve
minimaks pişmanlık en yaygın kullanılan ölçütlerdir.
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Maksimaks
◦ Olası en yüksek getiriyi sağlayan alternatifin seçilmesi esasına
dayanmaktadır.
 Maksimin
◦ Herbir alternatif için olası en kötü getirinin, bunlar arasından da en
iyisinin belirlenmesi esasına dayanmaktadır.
 Laplace
 Herbir alternatif için ortalama getirinin hesaplanarak, bunlar
arasından en iyisinin seçilmesidir.
 Minimaks Pişmanlık
◦ En yüksek pişmanlıklar arasından en düşük olandır.
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Örnek: X işletmesinin yöneticileri tesisin kapasitesini arttırmayı

planlamaktadırlar. İşletme yöneticileri, kapasite artışı için üç

tesis genişletme alternatifi belirlemişlerdir. Geleceğe yönelik

yapmış oldukları projeksiyonlar neticesinde talebin yıllık

300.000 birim olacağı tahmin edilmektedir. Bu talep tahmini

doğrultusunda, söz konusu alternatifler için düşük, orta ve

yüksek getiri beklentileri aşağıdaki karar tablosunda

gösterilmiştir. Maksimaks, maksimin ve laplace ölçütlerine göre

alternatifleri değerlendiriniz.
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Karar Tablosu

Alternatifler Düşük Orta Yüksek

A Tesisi İle
10.000 50.000 70.000
Kapasite Artışı

B Tesisi İle
-10.000 44.000 120.000
Kapasite Artışı

C Tesisi İle
0 20.000 140.000
Kapasite Artışı
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Çözüm
◦ Maksimaks Ölçütüne Göre: En yüksek getiri 140.000
TL olduğundan, C tesisi ile kapasite artışı uygundur.
◦ Maksimin Ölçütüne Göre: Her bir alternatif için en kötü
getiriler belirlenmiş (10.000, -10.000 ve 0) ve bunlar
arasından en iyisi olan A tesisi ile kapasite artışı
alternatifi seçilmiştir.
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Çözüm
◦ Laplace Ölçütüne Göre: Her bir alternatif için ortalama getiriler
hesaplanır.
◦ Ortalama Getiri (A) = (10.000+50.000+70.000)/3
◦ Ortalama Getiri (A) = 43.333
◦ Ortalama Getiri (B) = (-10.000+44.000+120.000)/3
◦ Ortalama Getiri (B) = 51.333
◦ Ortalama Getiri (C) = (0+20.000+140.000)/3
◦ Ortalama Getiri (C) = 53.333
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Örnek: Bir çiçek satıcısı kırmızı gül sipariş edecektir. Kırmızı gül

talebinin düşük, vasat ve yüksek düzeyde gerçekleşmesine bağlı

olarak sipariş alternatiflerinin sağlayacağı getiri

farklılaşmaktadır.Her bir alternatif ve alternatiflerin talebin

durumu karşısında sağlayacağı getiriler aşağıdaki tabloda

gösterilmiştir. Bu tabloyu dikkate alarak, alternatifleri;

maksimaks, maksimin, laplace ve minimaks pişmanlık

kriterlerine göre değerlendiriniz.


Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri

Alternatifler Kırmızı Gül Talebi

Düşük Vasat Yüksek

25 düzine
625 625 625
sipariş

60 düzine
100 1500 1500
sipariş

130 düzine
(950) 450 3250
sipariş
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Çözüm:

 Maksimaks Kriteri:
◦ 3250 TL getiriyle 130 düzine sipariş verilmesi

 Maksimin Kriteri:
◦ Olası en kötü getiriler arasından en iyisi: 625 TL ile 25 düzine sipariş

verilmesi

 Laplace Kriteri:
◦ 25 düzine sipariş = (625+625+625)/3 = 625

◦ 60 düzine sipariş= (100+1500+1500)/3 = 1033

◦ 130 düzine sipariş = (-950+450+3250) = 917


Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Çözüm:

 Minimaks Pişmanlık Kriteri:


◦ Bir pişmanlık tablosu oluşturulmalıdır.

◦ Her bir sütundaki getiri ile o sütunda yer alan en yüksek getiri arasındaki

fark hesaplanarak pişmanlık hesaplanır.


Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
Alternatifler Pişmanlık Tablosu

Düşük Vasat Yüksek

25 düzine 625-1500 = 625-3250=


625-625 = 0
sipariş (875) (2625)

60 düzine 1500-3250=
100-625 = (500) 1500-1500 = 0
sipariş (1750)

130 düzine (950)-625 = 450-1500=


3250-3250= 0
sipariş (1575) (1050)

En yüksek pişmanlıklardan en iyisi seçilir. 130 düzine sipariş verilir.


Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Bir karar tablosunda çevre koşullarına ilişkin olasılıklar da
verilmiş olabilir.
 Bu durumda; maksimum olasılık ve beklenen parasal değer
olmak üzere iki kriter daha kullanılabilmektedir.
 Beklenen parasal değer yaklaşımı, ortalamalar, yani beklenen
değerler E(X) arasından en yüksek olanın seçilmesini
gerektirmektedir.
 E(X) = [X*P(X)]
 X: Getiri
 P(X): Getirinin gerçekleşme olasılığı
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Örnek: X işletmesinin yöneticileri tesisin kapasitesini arttırmayı
planlamaktadırlar. İşletme yöneticileri, kapasite artışı için üç
tesis genişletme alternatifi belirlemişlerdir. Geleceğe yönelik
yapmış oldukları projeksiyonlar neticesinde talebin talebin yıllık
300.000 birim olacağı tahmin edilmektedir. Bu talep tahmini
doğrultusunda, söz konusu alternatifler için düşük, orta ve
yüksek getiri beklentileri aşağıdaki karar tablosunda
gösterilmiştir. Maksimaks, maksimin ve laplace ölçütlerine göre
alternatifleri değerlendiriniz.
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Karar Tablosu

Alternatifler Düşük (0,3) Orta (0,5) Yüksek (0,2)

A Tesis İle
10.000 50.000 70.000
Kapasite Artışı
B Tesis İle
Kapasite Artışı -10.000 44.000 120.000

C Tesis İle
Kapasite Artışı 0 20.000 140.000
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Çözüm
◦ Maksimum Olasılık Ölçütüne Göre: Gerçekleşme olasılığı en
yüksek olan durum belirlenir. Ardından, bu durumda en yüksek
getiriyi sağlayan alternatif seçilir.
◦ Örneğimizde, orta getiri durumu 0,5 gerçekleşme olasılığı ile en olası
durumdur.
◦ Alternatifler arasından (50.000 TL, 44.000 TL ve 20.000 TL) en iyi
getiri 50.000 TL ile A tesisi ile kapasite artışı tercih edilmelidir.
Karar Teorisi ve Beklenen Değer
Kriteri
 Çözüm
◦ Beklenen Parasal Değer Ölçütüne Göre:
 Ortalama Getiri (A) =[ (10.000*0,3)+(50.000*0,5)+(70.000*0,2)]
 Ortalama Getiri (A) = 42.000 TL
 Ortalama Getiri (B) = [(-10.000*0,3)+(44.000*0,5)+(120.000*0,2)]
 Ortalama Getiri (B) = 43.000 TL
 Ortalama Getiri (C) = [(0*0,3)+(20.000*0,5)+(140.000*0,2)]
 Ortalama Getiri (C) = 38.000 TL
Karar Ağacı
Karar ağacı,
çok aşamalı veya ardışık karar süreçleri
içinde yapılan seçimler arasındaki
karşılıklı bağımlılığı ve alternatif
sonuçları gösteren
şematik bir araçtır.
Karar Ağacı
 Bir karar ağacında:
◦ Karar noktaları için kareler kullanılır.
◦ Şansa bağlı olaylar için yuvarlaklar kullanılır.
◦ Soldan sağa doğru çizilir.
◦ Her dalda, sağ tarafta gösterilen bir getiri sağlanır.
◦ Getiriler, olasılıklar ile çarpılarak sağdan sola doğru incelenir.
◦ En yüksek beklenen değer en iyi hareket tarzını belirler ve değer bir
önceki karar noktasına kaydedilir.
Karar Ağacı
Örnek 1: Bir motorlu araç üreticisi, rekabetçi iş çevresi nedeniyle
iki seçenekle karşı karşıyadır. Bunlardan ilki mevcut ürünü
iyileştirmek, ikincisi ise yeni bir ürün geliştirerek piyasaya
sunmaktır. Üretici işletme hangi alternatifi seçerse seçsin,
başlangıçta düşük taleple karşılaşması durumunda fiyatları
düşürme ya da arttırma olanağına sahiptir. Her bir hareket tarzına
ilişkin getiri ve olasılık değerleri aşağıda karar ağacı üzerinde
gösterilmiştir. Karar ağacını inceleyerek, beklenen parasal
değerin maksimizasyonu için hangi hareket tarzının seçilmesi
gerektiğini belirleyiniz.
Karar Ağacı
Karar 2 20.000 TL
Düşük GETİRİ
Karar 1 Şans
talep
Olayı 1
(0,2)
Fiyatı
düşür Yüksek
2 talep 150.000 TL
(0,8)
Düşük
talep Fiyatı 40.000 TL
(0,3) yükselt Düşük
talep
(0,9)
Yüksek Yüksek
Üründe talep talep 200.000 TL
değişikl (0,7) (0,1)
ik yap
400.000 TL

1 Düşük 30.000 TL
talep
(0,2)
Yüksek
Yeni Fiyatı
talep
Ürün düşür 100.000 TL
(0,8)
2
Düşük
50.000 TL
talep Fiyatı Düşük
(0,5) yükselt talep
(0,1)
Yüksek
talep
Yüksek
(0) 300.000 TL
talep
(0,5)

Şans 600.000 TL
Olayı 2
Karar Ağacı
 ÜRÜNDE DEĞİŞİKLİK YAP
 İkinci Şans Olayı:
 E(X) = [(200.000*0,2)+(150.000*0,8) = 124.000
 E(X) = [(40.000*0,9)+(200.000*0,1) = 56.000
 İlk dala ilişkin beklenen değerlerin hesaplanmasından sonra,
düşük getirili olan dal iptal edilir ve hesaplanan yüksek beklenen
değer bir önceki karar noktasına yazılır. Örneğimizde, 56.000 TL
beklenen değere neden olan “fiyatı yükseltme” seçeneği iptal
edilir ve 124.000 TL’lik parasal değer ikinci karar noktasına
yazılır. İptal edilen dal üzerine çift çizgi atılarak gösterilir.
Karar Ağacı
 ÜRÜNDE DEĞİŞİKLİK YAP / İkinci Şans Olayı:
Karar 2 20.000 TL
Düşük GETİRİ
Karar 1 Şans 124.000 talep
Olayı 1 TL (0,2)
Fiyatı
düşür Yüksek
2 talep 150.000 TL
(0,8)
Düşük
talep Fiyatı 40.000 TL
(0,3) yükselt Düşük
talep
(0,9)
Yüksek Yüksek
Üründe talep talep 200.000 TL
değişikli (0,7) (0,1)
k yap
400.000 TL

1 Düşük 30.000 TL
talep
(0,2)
Yüksek
Yeni Fiyatı
düşür talep
Ürün (0,8) 100.000 TL
2
Düşük
50.000 TL
talep Fiyatı Düşük
(0,5) yükselt talep (1)

Yüksek
Yüksek talep (0)
talep 300.000 TL
(0,5)

Şans 600.000 TL
Olayı 2
Karar Ağacı
 ÜRÜNDE DEĞİŞİKLİK YAP
 Birinci Şans Olayı:
 Talep düşük ise: 124.000*0,3 = 37.200
 Talep yüksek ise: 400.000*0,7 = 280.000
 E(X) = [(124.000*0,3)+(400.000*0,7)]
 Beklenen Değer, E(X) = 37.200 + 280.000
 E(X) = 317.200 TL (üründe değişiklik yapmanın
beklenen değeri)
Karar Ağacı
 YENİ ÜRÜN
 İkinci Şans Olayı:
 E(X) = [(30.000*0,2)+(100.000*0,8) = 86.000
 E(X) = [(50.000*1)+(300.000*0) = 50.000
 İlk dala ilişkin beklenen değerlerin hesaplanmasından sonra,
düşük getirili olan dal iptal edilir ve hesaplanan yüksek beklenen
değer bir önceki karar noktasına yazılır. Örneğimizde, 50.000 TL
beklenen değere neden olan “fiyatı yükselt” seçeneği iptal edilir
ve 86.000 TL’lik parasal değer ikinci karar noktasına yazılır. İptal
edilen dal üzerine çift çizgi atılarak gösterilir.
Karar Ağacı
 YENİ ÜRÜN GELİŞTİR / İkinci Şans Olayı:
Karar 2 20.000 TL
Düşük GETİRİ
Karar 1 Şans 124.000 talep
Olayı 1 TL (0,2)
Fiyatı
düşür Yüksek
2 talep 150.000 TL
(0,8)
Düşük
talep Fiyatı 40.000 TL
(0,3) yükselt Düşük
talep
(0,9)
Yüksek Yüksek
Üründe talep talep 200.000 TL
değişikli (0,7) (0,1)
k yap
400.000 TL

1 Düşük 30.000 TL
86.000 TL talep
(0,2)
Yüksek
Yeni Fiyatı
talep
Ürün düşür 100.000 TL
(0,8)
2
Düşük
50.000 TL
talep Fiyatı Düşük
(0,5) yükselt talep (1)

Yüksek
talep (0)
Yüksek
talep 300.000 TL
(0,5)

Şans 600.000 TL
Olayı 2
Karar Ağacı
 YENİ ÜRÜN GELİŞTİR
 Birinci Şans Olayı:
 Birinci Şans Olayı:
 Talep düşük ise: 86.000*0,5 = 43.000
 Talep yüksek ise: 600.000*0,5 = 300.000
 E(X) = [(86.000*0,5)+(600.000*0,5)]
 Beklenen Değer, E(X) = 43.000 + 300.000
 E(X) = 343.000 TL (üründe değişiklik yapmanın
beklenen değeri)
Karar Ağacı
 KARAR NOKTASI 1
 Üründe değişiklik yapmanın beklenen değeri
317.200 TL
 Yeni ürün geliştirmenin beklenen değeri 343.000
TL
 KARAR: Beklenen değeri daha yüksek olan “yeni
ürün geliştir” alternatifi seçilir.
Karar Ağacı
Örnek 2: Bir işletmenin tepe yöneticileri üretim tesisini genişletmek istemektedirler. Bu aşamada iki
alternatifle karşı karşıya bulunmaktadırlar. Ya küçük tesise ya da büyük tesise yatırım yapacaklardır.
Her iki hareket tarzında da talebin düşük (0,4) ya da yüksek (0,6) gerçekleşme olasılığına göre farklı
hareket tarzları gündeme gelmekte ve her bir hareket tarzının getirisi farklılaşmaktadır. Küçük tesise
yatırım yapıldığında talebin düşük gerçekleşmesi durumunda getiri 200 TL’dir. Talebin yüksek
geçekleşmesi durumunda işletme yöneticileri yeni bir kararla karşı karşıyadırlar. Ya genişleme kararı
verilecek ya da verilmeyecektir. Genişlememe kararının getirisi 223 TL, genişleme kararının getirisi
270 TL’dir. Büyük tesise yatırım yapılması durumunda talebin yüksek gerçekleşmesi halinde getiri 800
TL’dir. Büyük tesise yatırım yapıldığında talebin düşük gerçekleşmesi halinde işletme yöneticileri yeni
bir kararla karşı karşıyadırlar. Ya reklam yapılacak ya da yapılmayacaktır. Reklam yapılmadığı
durumda getiri 40 TL’dir. Reklam yapıldığı durumda reklamdan beklenen karşılığın orta düzeyde
alınma ihtimali 0,3 olup getirisi 20 TL’dir. Yine reklam yapıldığı durumda reklamdan beklenen
karşılığın yüksek düzeyde alınma ihtimali 0,7 olup getirisi 220 TL’dir. Bu bilgileri dikkate alarak,
işletmenin karşı karşıya kaldığı karar problemini karar ağacı kullanarak gösteriniz ve hangi alternatifin
seçilmesi gerektiğine karar veriniz.
Karar Ağacı
Örnek 3: Bir kayak merkezinin işletmecileri tesisin telesiyej operasyonunun kapasitesini arttırmak
istemektedirler. Bu doğrultuda, taşıma kapasiteleri, satın alma maliyetleri ve yıllık işletme maliyetleri
aynı olan asansörlerden ya bir tane ya da iki tane satın alacaklardır. Her bir asansörün günlük yolsu
taşıma kapasitesi 250 kişi, satın alma maliyetleri 50.000 TL ve yıllık işletme maliyetleri taşınan yolcu
sayısından bağımsız olarak 200.000 TL’dir. İki asansör aynı anda alındığından asansör başına satın
alma maliyetlerinde %10 avantaj sağlanmaktadır. Bir asansör satın alındığında sezondaki doluluk
oranlarının kötü gitmesi halinde (0,3 olasılıkla) asansör %90 kapasite ile çalışacaktır. Sezondaki
doluluk oranlarının orta (0,5 olasılıkla) ve yüksek gitmesi (0,2 olasılıkla) halinde ise asansör %100
kapasite ile çalışacaktır. İki asansör alınması halinde ise; sezondaki doluluk oranlarının kötü gitmesi
halinde (0,3 olasılıkla) sadece birinci asansör %90 kapasite ile çalıştırılacaktır. Sezondaki doluluk
oranlarının orta (0,5 olasılıkla) seviyede gerçekleşmesi halinde ise; birinci asansör %100 ikinci
asansör ise %50 kapasite ile çalıştırılacaktır. Sezondaki doluluk oranlarının yüksek gitmesi (0,2
olasılıkla) halinde ise; birinci asansör %100 ikinci asansör ise %90 kapasite ile çalıştırılacaktır.
Telesiyej operasyonu yılda 14 hafta boyunca, haftanın her günü çalışacaktır. Bilet fiyatları her müşteri
için günlük 20 TL’dir. İşletme yöneticilerinin hangi alternatifi seçmeleri gerektiğini belirleyiniz.
Çalışma Soruları
Çalışma Soruları
Çalışma Soruları
Çalışma Soruları
Çalışma Soruları
Çalışma Soruları
Çalışma Soruları
Çalışma Soruları
Çalışma Soruları
TAHMİN
 Talep Tahminin Öğeleri
 Tahmin Yöntemi Türleri
 Niteliksel Yöntemler
 Niceliksel Yöntemler
 Zaman Dizisi Modelleri
 Tahminin Doğruluğu ve
İzlenmesi
 Nedensellik Modelleri
Tahmin Kavramı
 Gelecekteki olayları öngörme sanatı ve bilimi
 Ele alınan bir değişkenin gelecekteki değerine
ilişkin bir ifade
 Belirsiz olayların ortaya çıkışına,
zamanlamasına ve büyüklüğüne ilişkin öngörü
Tahminin Önemi
 Tüm işletme kararlarının geleceğe dair
öngörülere dayalı olması
 Faaliyetlerin düzgün bir şekilde sürmesinin
geleceğe dair öngörülere bağlı olması
 Dinamik ve sürekli değişen çevre koşullarının
varlığı
 Özellikle talebin değişkenlik göstermesi
Tahminle İlişkili Kavramlar
 Talep: Bir mal ve/veya hizmetin;  Arz: İnsan istek ve ihtiyaçlarını
gelirin, fiyatların ve tercihlerin karşılamak üzere, belli bir zaman
fonksiyonu olarak satılabilen miktarı; dilimi içinde belli bir yerde satışa
başka bir ifadeyle, belli bir zaman dilimi çıkarılan mal ve/veya hizmet
içinde belli bir yerde satın alınmak
miktarıdır.
istenen mal ve/veya hizmet miktarıdır.
Talep Eğrisi
Talebin Davranışı
 Eğilim
 Çevrim
 Mevsimsel Hareketler
 Normal Dışı Koşulların Neden Olduğu
Değişkenlik
 Rassal Hareketler
Talebin Davranışı
 Eğilim
◦ Talebin yavaş, uzun dönemli yukarı veya aşağı
yönlü hareketleridir.
◦ Eğilimlerin belirlenmesi genellikle bir tahminin
yapılmasında başlangıç noktasıdır.
Talebin Davranışı
 Çevrim
◦ Talepte uzun bir zaman dilimi içinde kendini
tekrarlayan yukarı ve aşağı hareketlerdir.
Talebin Davranışı
 Mevsimsel Hareketler
◦ Talepte dönemsel olarak yani kısa dönemde
ortaya çıkan, tekrarlamalı salınım hareketleridir.
Talep Davranış Biçimleri

Talep
Talep

Rassal hareket

Zaman Zaman
(a) Eğilim (b) Döngü

Talep
Talep

Zaman Zaman
(c) Mevsimsel hareket (d) Mevsimsel hareketi olan eğilim
Talep Davranış Biçimleri
Düzensi
değişkenlik

Eğilim

Döngüler

90
89
88
Mevsimsel hareketler
Arz Eğrisi
Fiyat Kavramı ve Tanımı

 Fiyat
 Alım ya da satım işleminde bir şeyin para
birimiyle ölçülen değişim değeri ya da
mübadeleye konu olan mal ve/veya
hizmetin bir birimi karşılığında ödenen
para miktarıdır.
 Mal ve/veya hizmetin değişim değeri.
 İktisat bilimi açısından fiyat, arz ve talep
fonksiyonlarının kesişim noktasını
gösteren değerdir.
Arz ve Talep Eğrilerinin Kesiştiği Nokta:
Fiyat
Kapsadıkları Zaman Bakımından
Tahminler

Tahmin

Kısa Uzun
Orta Dönemli
Dönemli Dönemli
Tahminler
Tahminler Tahminler
Kapsadıkları Zaman Bakımından
Tahminler
 Kısa Dönemli Tahminler
◦ En fazla 3 aylık bir dönemi kapsayan öngörüler
 Orta Dönemli Tahminler
◦ 3 ay ile 2 yıl arası bir dönemi kapsayan
öngörüler
 Uzun Dönemli Tahminler
◦ 2 yıldan daha uzun süreleri kapsayan öngörüler
Tahmin Türleri

Tahmin

Ekonomik Teknolojik Talep


Tahminler Tahminler Tahminleri
Tahmin Türleri
 Ekonomik Tahminler
◦ Gelecekteki enflasyon oranları, kurlar, para arzı vb.

 Teknolojik Tahminler
◦ Yeni ürünlerin piyasaya çıkış hızları, yeni üretim

yöntemlerinin geliştirilmesi, ileri üretim teknolojilerinin

gelişimi

 Talep Tahminleri
◦ Pazara sunulacak mal ve/veya hizmetlere yönelik talep

öngörüleri
Tahmin ve İşletme Fonksiyonları
İlişkisi
Muhasebe Maliyet/kar tahminleri

Finans Nakit akışı ve fonlama

İnsan kaynakları İşe alma/işbaşı eğitimi

Pazarlama Fiyatlama, tutundurma, strateji

Yönetim bilgi sistemi Bilgi sistemleri, bilgi hizmetleri

Üretim Üretim planı, malzeme ihtiyaç planlaması,


iş yükleri
Ürün/hizmet tasarımı Yeni ürünler ve hizmetler
Tahminlerin Ortak Özellikleri
• Nedensellik sistemini varsayar:
 Geçmiş => gelecek
• Tahminler rassallıktan dolayı ender durumda
mükemmeldir
• Tahminler bireysel tahminlerden çok grup
tahminlerinde daha doğru sonuç verir.
• Zaman ufku arttıkça tahminlerin doğruluk derecesi
azalır.
İyi Bir Tahminin Öğeleri

Güvenilirlik

Zamanındalık Doğruluk

Tahminin
Öğeleri

Kolay
Kullanılabilirli Anlamlılık
k

Yazılı Olma
Tahmin Sürecinin Aşamaları

“Tahmin”

6. Aşama tahminin izlenmesi


5. Aşama Tahminin yapılması
4. Aşama Uygun bir tahmin yönt. seçilmesi
3. Aşama Uygun verilerin değerlen. ve analizi
2. Aşama Bir zaman boyutunun belirlenmesi
1. Aşama Tahminin amacının belirlenmesi
Tahmin Süreci
1.Tahminin amacının 2. Tarihsel verilerin 3. Verilerin yerleştirilmesi
belirlenmesi toplanması ve biçimlerin belirlenmesi

4. Veri için uygun bir tahmin


6. Bir ya da birkaç ölçünün 5. Tarihsel veriler için tahmin
modeli seçin
tahmin doğruluk derecesini geliştirin/hesaplayın
ölçün

7.
Tahminin H 8b. Yeni tahmin modelini seçin
doğruluk ya da mevcut modelin
derecesi kabul parametrelerini ayarlayın
edilebilir mi?

E
9. Ek niceliksel bilgiye ya
8a. Planlama 10. Sonuçları izleyin ve
da deneyime dayanarak
dönemi için tahmin tahminin doğruluk derecesini
tahmini uyarlayın
yapın ölçün
Tahmin Maliyetleri
• Yetersiz Tahminler
• İşgücü, malzeme veya sermaye maliyetlerinin
artmasına ve gelir kaybına neden olacaktır.
• Tahmin Faaliyeti Yoğunlaştıkça
• Veri toplama ve analiz maliyetleri artacaktır.
Tahmin Maliyetleri
Toplam Maliyetler

Toplam Maliyetler

Artan Tahmin
Faaliyetlerinin
Maliyeti

Kötü/Yetersiz
Tahminler Maliyeti

Hiçbir Yöntem Yüksek Maliyetli


Kullanmama Yöntem
Tahmin Yöntemleri

Tahmin
Yöntemleri

Niteliksel Tahmin Niceliksel Tahmin


Yöntemleri Yöntemleri
Tahmin Yöntemleri
 Niteliksel Tahmin Yöntemleri
◦ Matematiksel yöntemler kullanılmadan bir ya da birkaç kişinin
tahminlerine dayalı olan yöntemlerdir.
◦ Subjektif değerlendirme, deneyim, sezgi, bilgi ön plana
çıkmaktadır.
 Niceliksel Tahmin Yöntemleri
◦ Matematiksel modellerin kullanıldığı yöntemlerdir.
◦ Subjektiflikten uzak, objektif, tutarlı yöntemlerdir.
◦ Daha çok miktarda verinin analize dahil edilmesini sağlarlar.
Niteliksel Tahmin Yöntemleri
 Yönetici Görüşü
 Pazar Araştırması
 Delphi Yöntemi
◦ Bir grup uzman arasında, uzmanların kimlikleri saklı
tutularak bir uzlaşma sağlamaya dönük bir yöntemdir. Bu
yöntemde, karar vericiler, çalışanlar ve uzmanlardan
oluşan bir cevaplayıcı grubu olmak üzere üç taraf vardır.
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
Basit Yöntem

Kayan Ortalama

Ağırlıklandırılmış Kayan
Ortalama
Zaman Dizisi Modelleri
Üssel Düzeltme

Eğilime Göre Düzeltilmilş


Niceliksel Yöntemler Üssel Düzeltme

Mevsimsel Değişkenlik

Nedensellik Modelleri Doğrusal Regresyon


Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri
◦ Zaman dizileri, bir değişken üzerinde düzenli aralıklarla yapılan bir

dizi gözlemdir.

◦ Zaman dizisi modelleri, bir değişkene ilişkin gelecekte oluşacak

değerlerin yalnızca geçmiş değerlerden ve diğer değişkenlerden elde

edileceği varsayımına dayanmaktadır.

◦ Verilerdeki eğilim, mevsimsellik, döngü gibi biçimler kullanılarak bir

tahmin yapılmaya çalışılır.


Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Basit Yöntem

◦ Bu yöntemde, içinde bulunulan dönemde gerçekleşen

talep, bir sonraki dönem için yapılacak tahmine esas

kabul edilir.

◦ İçinde bulunulan dönemde gerçekleşen talep, aynı

zamanda, bir sonraki dönemin tahmin edilen talebidir.


Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Basit Yöntem
 Yöntemde:

t : mevcut dönem
Ft+1 : t+1 dönemi için tahmin
Dt : mevcut t dönemindeki gerçekleşen talep
Ft+1 = Dt
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Basit Yöntem

 Örnek: t=1 için Dt = 300 birim ise F2 = ?

t :1
F1+1 : 2.dönem için tahmin
D1 : 300 br
Ft+1 = Dt => F2 =300 br
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Basit Yöntem
 Örnek: Satışların her ay %10 arttığı varsayılırsa; t=1 için ve
Dt = 300 birim ise F2 = ?
t :1
F1+1 : 2.dönem için tahmin
D1 : 300 br
Ft+1 = Dt + (0,10*Dt)
F1+1 = 300 + (0,10*300)
F2 = 330 br
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Kayan Ortalama
◦ Bu yöntemde, bir tahminin hazırlanması maksadıyla en son

dönemlerdeki talep verileri kullanılmaktadır.

◦ Yöntem gereği, son birkaç dönemdeki verilerin ortalaması

alınarak, elde edilen sonuç söz konusu dönem için tahmin

olarak kabul edilir.

◦ Yöntem, talebin istikrarlı, bir eğilim veya mevsimsellik

içermediği varsayımına dayanmaktadır.


Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Kayan Ortalama
◦ Bu yöntemde, bir tahminin hazırlanması maksadıyla en son

dönemlerdeki talep verileri kullanılmaktadır.

◦ Yöntem gereği, son birkaç dönemdeki verilerin ortalaması

alınarak, elde edilen sonuç söz konusu dönem için tahmin

olarak kabul edilir.

◦ Yöntem, talebin istikrarlı, bir eğilim veya mevsimsellik

içermediği varsayımına dayanmaktadır.


Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Kayan Ortalama
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Kayan Ortalama
◦ 3 ve 5’er aylık dönemlere göre Kasım ayı satışlarını

tahmin ediniz?
Aylar Aylık Satışlar (birim)
Ocak 120
Şubat 90
Mart 100
Nisan 75
Mayıs 110
Haziran 50
Temmuz 75
Ağustos 130
Eylül 110
Ekim 90
Kasım ?
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Kayan Ortalama

◦ Çözüm
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Ağırlıklandırılmış Kayan

Ortalama
◦ Her bir gözleme farklı ağırlıkların verildiği bir tahmin yöntemidir.

◦ Basit kayan ortalama yöntemde her bir gözlem eşit ağırlıktadır.

◦ Ağırlıklandırılmış kayan ortalama yönteminde ağırlıklar toplamı 1’dir.

◦ Eğer son dönemlere çok ağırlık verilirse, tahmin talepteki rassal bir

dalgalanmaya aşırı tepki verir.

◦ Eğer son dönemlere az ağırlık verilirse, tahmin talepteki değişikliklere az

tepki verir.
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Ağırlıklandırılmış Kayan

Ortalama
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Ağırlıklandırılmış Kayan

Ortalama
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Ağırlıklandırılmış Kayan

Ortalama
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Ağırlıklandırılmış Kayan

Ortalama
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Ağırlıklandırılmış Kayan

Ortalama
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme
◦ Bu yöntem, son verilere daha fazla ağırlık veren bir tahmin

yöntemidir.

◦ Son verilere daha fazla ağırlık verilmesi, talepteki

değişmelerin daha iyi yakalanmasını sağlayacaktır.

◦ Talepteki değişmelerin daha iyi yakalanması için, son

dönemlerdeki dalgalanmaların rassal olmaması gerekir.

◦ Bu yöntemin kullanılması için minimum veriye ihtiyaç vardır.


Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme
◦ Bu yöntem, hareketli ortalamalarda en yakındaki geçmişteki

verilerin daha fazla ağırlık taşımasını sağlayacak şekilde,

geçmiş verileri üssel olarak ağırlıklandıran bir hareketli

ortalamalar yöntemidir.

◦ Yöntemde  katsayısı tahmin hatasının yüzdesini ifade

etmektedir.

◦ 0 ≤  ≤1
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme
◦  = 0 => Ft = Ft-1

◦  = 1 => Ft = Dt-1
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme

 Örnek: Bir işletme ürününe olan talebi tahmin etmek için  = 0,1 olmak

üzere basit üssel düzeltme yöntemini kullanmaktadır. 1 Şubatla

başlayan hafta için tahmin 500 birim olarak hesaplanmıştır. Aynı

dönemde talep 450 birim olarak gerçekleşmiştir.

◦ 8 Şubatla başlayan hafta için talebi tahmin ediniz.

◦ 8 Şubatla başlayan hafta için talebin 505 birim olduğunu farz ederek,

15 Şubatla başlayan hafta için talebi tahmin ediniz.


Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme & Örnek
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme & Örnek
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme & Örnek
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme & Örnek
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Üssel Düzeltme & Örnek

47

45

43

Gerçekleşen
41
a = 0,1
a = 0,4
39

37

35
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Eğilime Göre Düzeltilmiş Üssel

Düzeltme
Bu yöntemde basit üssel düzeltme modellerinin tüm özelliklerine

ilave olarak, içinde bulunulan dönemin düzeltilmiş

ortalamasına, F*t , bir trend düzeltme faktörü, Tt , ilave


ederek bir tahmin oluştururlar.
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Eğilime Göre Düzeltilmiş Üssel

Düzeltme
Niceliksel Tahmin Yöntemleri
 Zaman Dizisi Modelleri: Eğilime Göre Düzeltilmiş Üssel

Düzeltme
◦  değeri, eğilimin daha fazla düzeltilmesini sağlar ve iyi

oluşmuş bir eğilim olamaması durumunda yararlıdır.

◦ Yüksek  değeri, en son eğilime daha fazla ağırlık verir ve

eğilimdeki son değişikliklere karşı duyarlıdır.


Mevsimsel Değişkenlik
 Mevsimsel değişkenlik, belli bir zaman kesitinde herhangi bir zaman

dizisinde ortaya çıkan aşağı ve yukarı yönlü hareketlerdir.

 Mevsimsel değişkenlikte, ortaya çıkan bu aşağı ve yukarı yönlü

hareketlenmeler aynı zaman kesitlerinde tekrarlanmaktadır.

 Mevsimsel değişkenlikte mevsimsellik faktörü; mevsimsellik

hareketleri ifade etmektedir.

 Mevsimsellik faktörünün normal tahmin ile çarpılması sonucu tahmin

mevsimsel etkileri de dikkate alacak şekilde düzeltilmiş olur.


Mevsimsel Değişkenliğin Hesaplanması

 Adım 1: Her mevsim ya da döneme göre tarihsel ortalamalar bulunur.

 Adım 2: Tüm mevsimler ya da dönemler için ortalama değerler

hesaplanır.

 Adım 3: Her mevsim için bir mevsimsellik endeksi hesaplanır.

 Adım 4: Gelecek yılın ya da tüm dönemlerin toplam tahmini

hesaplanır.

 Adım 5: Toplam tahmini değer mevsim ya da dönem sayısına bölünür

ve o mevsim ya da dönemin mevsimsellik endeksi ile çarpılır.


Mevsimsel Değişkenliğin Hesaplanması

 Örnek: Aşağıdaki tabloda 2008-2010 yılları arasında gerçekleşen

talep, aylar itibariyle gösterilmiştir. Bu verileri dikkate alarak 2011

yılında gerçekleşmesi düşünülen aylık talep miktarlarını

hesaplayınız.
Tarihsel Veriler & Talep
Aylar 2008 2009 2010
Ocak 80 85 105
Şubat 70 85 85
Mart 80 93 82
Nisan 90 95 115
Mayıs 113 125 131
Haziran 110 115 120
Temmuz 100 102 113
Ağustos 88 102 110
Eylül 85 90 95
Ekim 77 78 85
Kasım 75 72 83
Aralık 82 78 80
Mevsimsel Değişkenliğin Hesaplanması

 Adım 2: Her mevsim ya da dönem için ortalama değerlerin

hesaplanması

 Ocak Ayı = (80+85+105) / 3 = 90


Tarihsel Veriler & Talep Ort.Talep 2008-
Aylar 2008 2009 2010 2010
Ocak 80 85 105 90
Şubat 70 85 85 80
Mart 80 93 82 85
Nisan 90 95 115 100
Mayıs 113 125 131 123
Haziran 110 115 120 115
Temmuz 100 102 113 105
Ağustos 88 102 110 100
Eylül 85 90 95 90
Ekim 77 78 85 80
Kasım 75 72 83 77
Aralık 82 78 80 80
Mevsimsel Değişkenliğin Hesaplanması
 Adım 2: Her mevsim ya da dönem için ortalama değerlerin hesaplanması

 Ocak Ayı = (90+80+85+100+123+115+105+100+90+80+77+80) / 12 =

1125/12=94
Tarihsel Veriler & Talep
Ort.Talep 2008-
Aylık Ort.Talep
Aylar 2008 2009 2010 2010

Ocak 80 85 105 90 94
Şubat 70 85 85 80 94
Mart 80 93 82 85 94
Nisan 90 95 115 100 94
Mayıs 113 125 131 123 94
Haziran 110 115 120 115 94
Temmuz 100 102 113 105 94
Ağustos 88 102 110 100 94
Eylül 85 90 95 90 94
Ekim 77 78 85 80 94
Kasım 75 72 83 77 94
Aralık 82 78 80 80 94
Mevsimsel Değişkenliğin Hesaplanması
 Adım 3: Mevsimsellik endekslerinin hesaplanması

 Ocak Ayı Mevsimsellik Endeksi = 90 / 94 = 0,957

Tarihsel Veriler & Talep


Ort.Talep Aylık
Aylar 2008 2009 2010 2008-2010 Ort.Talep
Mev. Faktörü
Ocak 80 85 105 90 94 0,96
Şubat 70 85 85 80 94 0,85
Mart 80 93 82 85 94 0,90
Nisan 90 95 115 100 94 1,06
Mayıs 113 125 131 123 94 1,31
Haziran 110 115 120 115 94 1,22
Temmuz 100 102 113 105 94 1,12
Ağustos 88 102 110 100 94 1,06
Eylül 85 90 95 90 94 0,96
Ekim 77 78 85 80 94 0,85
Kasım 75 72 83 77 94 0,82
Aralık 82 78 80 80 94 0,85
Mevsimsel Değişkenliğin Hesaplanması

 Adım 4: Gelecek yılın toplam tahmininin hesaplanması

 2011 yılı toplam talebi 1200 birim olarak yapılmıştır.


Mevsimsel Değişkenliğin Hesaplanması

 Adım 5: 2011 yılı aylık taleplerinin mevsimsel değişkenliği

dikkate alarak hesaplanması

 Ocak Ayı = (1200/12) * 0,95 = 96


Tarihsel Veriler & Talep Ort.Talep Aylık Mev.
Aylar 2008 2009 2010 2008-2010 Ort.Talep Faktörü M. Değişk.
Ocak 80 85 105 90 94 0,96 96
Şubat 70 85 85 80 94 0,85 85
Mart 80 93 82 85 94 0,90 90
Nisan 90 95 115 100 94 1,06 106
Mayıs 113 125 131 123 94 1,31 131
Haziran 110 115 120 115 94 1,22 122
Temmuz 100 102 113 105 94 1,12 112
Ağustos 88 102 110 100 94 1,06 106
Eylül 85 90 95 90 94 0,96 96
Ekim 77 78 85 80 94 0,85 85
Kasım 75 72 83 77 94 0,82 82
Aralık 82 78 80 80 94 0,85 85
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi

 Bir tahmin yapıldıktan sonra, gerçekleşen değerlerin

izlenmesi, tahmin ve gerçekleşen değerler arasındaki sapma

tespit edilmeye çalışılır.

 Tahmin Hatası: Tahmin – Gerçekleşen Değer

 Ortalama Mutlak Hata: Tahmin hatalarının ölçülmesinde

kullanılan en popüler ve basit hata ölçüsüdür.

 Ortalama Mutlak Hata: Tahmin ve gerçekleşen değer

arasındaki farkın ortalamasıdır.


Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi

 Bir tahmin yapıldıktan sonra, gerçekleşen değerlerin

izlenmesi, tahmin ve gerçekleşen değerler arasındaki sapma

tespit edilmeye çalışılır.

 Tahmin Hatası: Tahmin – Gerçekleşen Değer

 Ortalama Mutlak Hata: Tahmin hatalarının ölçülmesinde

kullanılan en popüler ve basit hata ölçüsüdür.

 Ortalama Mutlak Hata: Tahmin ve gerçekleşen değer

arasındaki farkın ortalamasıdır.


Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 1
Dönem Dt Ft Dt-Ft |Dt-Ft|
Ocak 37 37 0 0
Şubat 40 37 3 3
Mart 41 37,9 3,1 3,1
Nisan 37 38,83 -1,83 1,83
Mayıs 45 38,28 6,72 6,72
Haziran 50 40,29 9,71 9,71
Temmuz 43 43,2 -0,2 0,2
Ağustos 47 43,14 3,86 3,86
Eylül 56 44,3 11,7 11,7
Ekim 52 47,81 4,19 4,19
Kasım 55 49,06 5,94 5,94
Aralık 54 50,84 3,16 3,16
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 1
Dönem Dt Ft Dt-Ft |Dt-Ft|
Ocak 37 37 0 0
Şubat 40 37 3 3
Mart 41 37,9 3,1 3,1
Nisan 37 38,83 -1,83 1,83
Mayıs 45 38,28 6,72 6,72
Haziran 50 40,29 9,71 9,71
Temmuz 43 43,2 -0,2 0,2
Ağustos 47 43,14 3,86 3,86
Eylül 56 44,3 11,7 11,7
Ekim 52 47,81 4,19 4,19
Kasım 55 49,06 5,94 5,94
Aralık 54 50,84 3,16 3,16
Toplam 49,35 53,41
OMH = 53,41 / 12 = 4,45
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 2
 İzleme sinyali sınırı 4 olan bir ürün için gerçekleşen ve
tahmin edilen talep verileri aşağıdaki tabloda verilmiştir.

◦ Bu verileri dikkate alarak, izleme sinyalini hesaplayınız ve


düzeltici bir hareketin gerekip gerekmediğini belirleyiniz.
◦ Söz konusu veriler için 2 standart sapma kontrol sınırlarını
hesaplayınız.
◦ Tüm tahminlerin kontrol sınırları içinde kalıp kalmadığını
belirleyiniz.
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 2

Dönem Gerçekleşen Tahmin


1 80 78
2 92 79
3 71 83
4 83 79
5 90 80
6 102 83
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 2

Dönem Gerçekleşen Tahmin Hata (Dt-Ft)


1 80 78 2
2 92 79 13
3 71 83 -12
4 83 79 4
5 90 80 10
6 102 83 19
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 2

Dönem Gerçekleşen Tahmin Hata (Dt-Ft) I Hata I

1 80 78 2 2

2 92 79 13 13

3 71 83 -12 12

4 83 79 4 4

5 90 80 10 10

6 102 83 19 19
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 2

Dönem Gerçekleşen Tahmin Hata (Dt-Ft) I Hata I Hata^2

1 80 78 2 2 4

2 92 79 13 13 169

3 71 83 -12 12 144

4 83 79 4 4 16

5 90 80 10 10 100

6 102 83 19 19 361
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 2

Dönem Gerçekleşen Tahmin Hata (Dt-Ft) I Hata I Hata^2

1 80 78 2 2 4

2 92 79 13 13 169

3 71 83 -12 12 144

4 83 79 4 4 16

5 90 80 10 10 100

6 102 83 19 19 361

Toplam 518 482 36 60 794


Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 2
 ORTALAMA MUTLAK HATA=OMH=[∑│HATA│]/N
 OMH = 60 / 6 = 10
 İZLEME SİNYALİ=[∑(GERÇEKLEŞEN-TAHMİN)]/OMH
 İZLEME SİNYALİ = 36 / 10
 İZLEME SİNYALİ = 3,6
 4olarak belirlenmiş izleme sinyali sınır aşılmadığından
herhangi bir düzeltici tedbir alınmasına gerek yoktur.
Tahminlerin Doğruluğu ve İzlenmesi:
Örnek 2
Nedensellik Modelleri

 Doğrusal Regresyon Modeli ve Korelasyon Katsayısı


Ürün ve Hizmet Tasarımı
Öğrenme Amaçları (1/2)
 Ürün ve hizmet tasarımının stratejik önemini
açıklamak
 Tasarım veya yeniden tasarıma yönelten başlıca
nedenlerin bir listesini çıkarmak
 Ürün ve hizmet tasarımının başlıca amaçlarını
belirlemek
 Standardizasyonun önemini tartışmak
 Ürün ve hizmet tasarımında dikkate alınması gereken
yasal, etik ve çevresel konuların önemini tartışmak
Öğrenme Amaçları (2/2)
 Ürün tasarımı ve geliştirilmesindeki temel aşamaları açıklamak
 Tasarım fikirlerinin ortaya çıkmasına neden olan başlıca
kaynakları tanımlamak
 İmalat tasarımındaki anahtar konuları belirtmek
 Hizmet tasarımındaki anahtar konuları belirtmek
 Hizmet tasarımındaki temel aşamaları belirtmek
 İyi tasarlanmış hizmet sistemlerinin genel karakteristiklerini
belirtmek
 Hizmet tasarımında karşılaşılan temel sorunlara değinmek
Neden Ürün ve Hizmet Tasarımı?
(1/2)
 Tasarım-Üretim-Müşteri Memnuniyeti İlişkisi:

◦ Müşteri beklentilerini daha tasarım aşamasında dikkate alan, bu

beklentileri karşılayan; kaliteli, dayanıklı, güvenilir, mal ve hizmetler

müşteri memnuniyetini sağlamada kilit rol oynamaktadırlar.

 Tasarım Özellikleri-Maliyet İlişkisi:

◦ Yeni tasarımlar, tasarımda basitleştirmeler, farklı fonksiyonel

özelliklere sahip parçaların kullanımı, üretim ve montaj kolaylığı

sağlayan tasarımlar üretim maliyetlerinin düşürülmesinde önemli rol

oynamaktadır.
Neden Ürün ve Hizmet Tasarımı?
(2/2)
 Tasarım-Rekabet İlişkisi:

◦ Kısa sürede tasarlanmış, geliştirilmiş kaliteli ürün ve hizmetler;

bunların kısa sürede ürün piyasaya sunumu işletmelere rekabet

avantajı sağlamaktadır.

 Tasarım-Kalite İlişkisi:

◦ Müşteri beklentilerini tam olarak karşılayan ve ekonomik ömrü

boyunca kendisinden beklenen işlev/işlevleri yerine getiren ürünlerin

tasarımı kalitenin ön koşuludur.


Ürün ve Hizmet Tasarımı
 İşletme stratejisi ile sıkı sıkıya ilişkisi olan ürün
ve hizmet tasarımındaki temel itici faktörler
şunlardır:
◦ Maliyet
◦ Kalite
◦ Pazara hızlı ulaşabilme
◦ Müşteri memnuniyeti
◦ Rekabet avantajı
Ürün ve Hizmet Tasarımında Yerine
Getirilen Faaliyetler
 Müşteri istek ve ihtiyaçlarını ürün ve hizmet
gereksinimlerine dönüştürmek
 Mevcut ürün ve hizmetleri gözden geçirmek
 Yeni ürün ve hizmetler geliştirmek
 Kalite amaçlarını formüle etmek
 Maliyet hedeflerini formüle etmek
 Prototipler geliştirmek ve test etmek
 Özellikleri belgelemek
Ürün ve Hizmet Tasarımının Başlıca
Nedenleri
 Ekonomik Nedenler
 Sosyal ve Demografik Nedenler
 Siyasi, Sorumluluk veya Yasal Kaynaklı
Nedenler
 Rekabet Kaynaklı Nedenler
 Maliyet ve Kullanılabilirlik Kaynaklı Nedenler
 Teknolojik Nedenler
Ürün ve Hizmet Tasarımının Başlıca
Amaçları
 Birincil Önceliğe Sahip Amaçlar
◦ Müşteri memnuniyeti
◦ Müşteri istek ve ihtiyaçlarını anlamak
 İkincil Önceliğe Sahip Amaçlar
◦ Ürün veya hizmetlerin fonksiyonu
◦ Maliyet ve karlılık
◦ Kalite
◦ Görünüm
◦ Üretim ve/veya montaj kolaylığı
◦ Bakım ve/veya hizmet kolaylığı
Tasarım Faaliyetlerinde Dikkat
Edilmesi Gereken Konular
 Malların ve/veya hizmetlerin tasarımında
işletmenin kabiliyetlerini dikkate almak
 Olası hataları göz önünde bulundurmak:
◦ Verimliliğin azalması
◦ Kalitenin düşmesi
◦ Maliyetlerin artması
Tasarımda Dikkat Edilmesi Gereken
Yasal, Etik ve Çevresel Konular
 Yasal Konular
◦ İş güvenliği
◦ Sağlık
◦ Vergi
 Etik İle İlgili Konular
◦ Hatasız ürünleri piyasaya çıkarma
 Çevresel Konular
◦ Çevrenin korunmasına yönelik yasal düzenlemelerin dikkate
alınması ve uyulması
Yönetmelikler ve Yasal Konular
 Ürün Taahütü:
◦ Ürün ya da hizmeti sunan imalatçının söz konusu
ürün veya hizmetten kaynaklanabilecek herhangi bir
hatanın bir yaralanmaya veya zarara neden
olmayacağını garanti etmesi gerekmektedir.
 Ticari Ürün Kodları:
◦ Ürünler ticari işlemlere uygun olduklarına dair kodlar
taşımalıdırlar.
Tasarımcılar Rehbere Uymalıdırlar
 Üretilen tasarımlar işletmenin amaçları ile
uyumlu olmalıdır.
 Müşterilere bekledikleri değer verilmelidir.
 Sağlık ve güvenlik gibi konulara birincil önem
atfedilmelidir.
 Çevreye verilebilecek olası zara ya da zararlar
dikkate alınmalıdır.
Ürün ve Hizmet Tasarımındaki
Diğer Konular
 Ürün ve hizmet yaşam eğrisi
 Standardizasyonun derecesi
 Kitlesel üretim
 Ürün ve hizmetin güvenilirliği
 Dayanıklı tasarım
 Yenilik derecesi
 Kültürel farklılıklar
Ürün Yaşam Eğrisi
 Ürün yaşam eğrisi:
◦ Canlılarda olduğu gibi, ürünlerde de bir yaşam seyri ve süresi

olduğu ileri süren bir modeldir.

 Modelin dayandığı varsayım:


◦ Üründen ürüne, ülkeden ülkeye, pazardan pazara farklılıklar

olabileceğini kabul etmekle birlikte, her ürünün önceden bilinmeyen

bir yaşam süresi ve seyri olduğu varsayımına dayanmaktadır.


Ürün Yaşam Eğrisi
 Ürün yaşam eğrisinin uzunluğunun bağlı
olduğu faktörler:
◦ Teknolojik rekabet
◦ Pazar ve müşterilerin ürünü benimseme dereceleri
◦ Toplumsal ve kültürel değişme
◦ Rakiplerin piyasaya girme hızı
◦ Rakiplerin piyasaya girme kolaylığı
Ürün Yaşam Döngüsü

Olgunluk

Büyüme Gerileme
Satışlar

Giriş

Zaman
Ürün Yaşam Döngüsündeki
Evrelerin Özellikleri
Giriş Büyüme Olgunluk Gerileme

•Talep düşük •Kabul görmüş •Kararlı talep •Tüketici


ürün tercihlerinde
•Satışlar az •Standart ürün değişiklikler
•Gelişen pazar •İkame
•Sık tasarım •Tasarım ürünlerinden
değişiklikleri •Artan satışlar değişiklikleri yok dolayı ürünün
cazibesini
•Maliyetler yüksek •Üretim ve satışta •Verimliliği yitirmesi
iyileştirmeler arttırma çabaları •Karlılığın düşmesi
•Zarar •Üretimin
•Azalan maliyetler •Maliyetleri durdurulması
düşürme çabaları •Yeni bir ürünün
•Üretimi arttırma piyasaya sürülmesi
çabaları •Üretim hacmini •Ürünün bazı
yükseltme çabaları özelliklerinde
•Kar elde edilmeye değişiklik
başlanması •En yüksek yapılması
düzeyde kar
Geleneksel Ürün Tasarım Süreci
 İşletmeleri yeni ürün geliştirmeye iten temel neden rekabet
gücünü arttırma güdüsüdür.
 Bunun dışında işletmeleri mevcut ürünlerinde tasarım
değişikliklerine iten nedenlerin başında müşteri
şikayetlerinin giderilmesi arzusu, talebin azalması,
rekabetin artması, üretim maliyetlerini düşürme çabası
gelmektedir.
 Geleneksel ürün tasarım süreci altı adımdan oluşmaktadır.
Geleneksel Ürün Tasarım Süreci

Pazarın
Değerlendirilmesi, Ayrıntılı Tasarım ve
Son Tasarım
Belirlenmesi ve Ürün Prototipin Geliştirilmesi
Seçimi

Ürünlerdeki
Süreç Tasarımı Değişiklikler ve Yeniden Üretimin Başlaması
Tasarım
Tasarım Süreci
Fikir Yapılabilirlik
Oluşturma Çalışması
Ürün veya hizmet Performans
konsepti Özellikleri

Tedarikçiler Müşterlier Şekil Tasarımı


Ar-Ge

Prototipin Gözden
Pazarlama Rakipler Geçirilmesi ve Test
Edilmesi

Fonksiyonel Tasarım Üretim


Tasarımı

Tasarım İmalat veya


Yeni Ürün veya Özellikleri Teslimat
Hizmet Tasarımı Özellikleri

Pilot Uygulama ve
Son Testler
Son
Tasarım&Süreç
Planları
Aşama 1: Fikir Oluşturma

 Tedarikçiler, dağıtıcılar, satış elemanları ve rakipler


 Ticaret gazeteleri ve diğer yayınlanmış dökümanlar
 Garanti sözleşmeleri ve müşteri şikayetleri
 Tüketici anketleri, odak grup çalışmaları ve görüşmeler
 Saha çalışmaları ve deneme kullanımları
 Araştırma ve geliştirme
Daha Fazla Fikrin Oluşturulabilmesi
İçin Kullanılabilecek Araçlar
 Algı Haritaları
◦ Tüketicilerin algılarının grafik üzerinde karşılaştırılmasını sağlayan bir araçtır.
 Kıyaslama
◦ Ürün veya hizmetlerin sektördeki en iyilerle karşılaştırılmasıdır.
 Tersine Mühendislik
 Tersine mühendislik, rakiplerin ürünleri nasıl geliştirdikleri keşfetmek ve anlamak için,
rakiplere ait ürünlerin parçalara ayrılarak incelenmesidir.
 Araştırma ve Geliştirme

• Temel araştırma, ticari uygulamaların yakın döneme ilişkin beklentilerini dikkate


almaksızın bir konu hakkında bilgi sağlar.

• Uygulama araştırmaları ise, başarılmış ticari uygulamaların amaçlarına ilişkin bilgi


sunar.

• Geliştirme, araştırma çalışmalarının sonuçlarını ticari uygulamalara dönüştürür.


Kahvaltılık Bir Besin Maddesine İlişkin
Algı Haritası (1/2)
İyi
Lezzet

Düşük Besin Yüksek Besin


Değeri Değeri

Kötü
Lezzet
Kahvaltılık Bir Besin Maddesine İlişkin
Algı Haritası (2/2)
İyi
Lezzet

Düşük Besin Yüksek Besin


Değeri Değeri
Y T

S
Kötü
Lezzet
Aşama 2: Yapılabilirlik Çalışması

 Pazar Analizleri
 Ekonomik Analizler
 Teknik ve Stratejik Analizler
 Performans Özelliklerinin Belirlenmesi
Aşama 3: Ön Tasarım

 Şekillendirme ve fonksiyonel
tasarım
 Prototipin oluşturulması
 Prototipin test edilmesi
 Prototipin gözden geçirilmesi
 Prototipin yeniden test
edilmesi
3.1. Şekil Tasarımı
(Ürün nasıl görünüyor)

Kişisel Güvenlik Alarmı


Kişisel Bilgisayar
3.2. Fonksiyonel Tasarım
(Ürünün Performansı Nasıl)

 Güvenilirlik:
◦ Ürünün veya sistemin bir parçasının belirlenen koşullar altında,
belli bir zaman boyunca kendisinden beklenen fonksiyonları yerine
getirebilme yeteneği
 Normal Çalışma Koşulları:
◦ Ürünün ya da parçanın güvenilirliğini belirleyen bir dizi koşul
 Sürdürülebilirlik / Bakım Yeteneği: :
◦ Ürünün ya da parçanın bakım&onarım maliyetlerinin düşüklüğü
ve/veya kolaylığı
Güvenilirliğin Hesaplanması(1/4)

Seriler içindeki bileşenler

0.90 0.90 0.90 x 0.90 = 0.81


Güvenilirliğin Hesaplanması(2/4)

Seriler içindeki bileşenler

0.90 0.90 0.90 x 0.90 = 0.81

Paralel içindeki bileşenler

0.90
R2

0.95 0.95 + 0.90(1-0.95) = 0.995


R1
Güvenilirliğin Hesaplanması(3/4)
Aşağıda gösterilen sistemin güvenilirliğinin
hesaplanması

0.90 0.92

0.98 0.90 0.95


Güvenilirliğin Hesaplanması(4/4)

0.98 0.90+0.90(1-0.90) 0.95+0.92(1-0.95)

0.98 x 0.99 x 0.996 = 0.966


Güvenilirliği Geliştirme Yolları
 Birbirlerini tamamlayan parçaların tasarımı
 Üretim ve montaj teknikleri
 Test etme
 Yedekleme
 Önleyici onarım prosedürleri
 Kullanıcı eğitimi
 Sistem tasarımı
Sistemin Uygunluğu(1/4)

MTBF
Sistemin Uygunluğu (SA) =
MTBF + MTTR
Sistemin Uygunluğu(2/4)

MTBF
Sistemin Uygunluğu (SA) =
MTBF + MTTR

SAĞLAYICI MTBF (HR) MTTR (HR)


A 60 4.0
B 36 2.0
C 24 1.0
Sistemin Uygunluğu(3/4)

MTBF
Sistemin Uygunluğu (SA) =
MTBF + MTTR

SAĞLAYICI MTBF (HR) MTTR (HR)


A 60 4.0
B 36 2.0
C 24 1.0

SAA = 60 / (60 + 4) = 0.9375 veya 93.75%


SAB = 36 / (36 + 2) = 0.9726 veya 97.26%
SAC = 24 / (24 + 1) = 0.9473 veya 94.73%
Sistemin Uygunluğu(4/4)

MTBF
Sistemin Uygunluğu (SA) =
MTBF + MTTR

SAĞLAYICI MTBF (HR) MTTR (HR)


A 60 4.0
B 36 2.0
C 24 1.0

SAA = 60 / (60 + 4) = 0.9375 veya 93.75%


SAB = 36 / (36 + 2) = 0.9726 veya 97.26%
SAC = 24 / (24 + 1) = 0.9473 veya 94.73%
3.3. Üretim Tasarımı

Ön Tasarım Aşamasının Bir Parçası


 Basitleştirme
 Standardizasyon
 Kitlesel Üretim
Basitleştirme
 Tasarım açısından basitleştirmeye
gitmenin iki yolu bulunmaktadır:
◦ Ortak veya çok fonksiyonlu parçaların
kullanımı
◦ Üretilen mamul çeşidinin azaltılması
Ortak ve Çok Fonksiyonel
Parçaların Kullanımı
 Üretim faaliyetini zora sokacak, karmaşıklaştıracak ve
gereksiz parça kullanımına neden olacak tasarımlar yerine;
çok fonksiyonlu parçaların kullanımı yoluyla tasarımın
sadeleştirilmesidir
 Bu yolla üretim maliyetlerinin düşürülmesi, üretim
planlama ve programlama faaliyetlerinin kolaylaştırılması
hedeflenmektedir.
 Verimlilik ve kalite artarken, üretim maliyetleri de
düşmektedir.
Tasarımın Basitleştirilmesi (1/3)
(a) Orijinal Tasarım

Genel Bağlantı Elemanları Kullanarak Montaj


Tasarımın Basitleştirilmesi (2/3)
(a) Orijinal Tasarım (b) Gözden Geçirilmiş Tasarım

Tek Parça Taban ve Bağlantı


Genel Bağlantı Elemanları Elemanlarını Ortadan
Kullanarak Montaj Kaldırılması
Tasarımın Basitleştirilmesi (3/3)
(a) Orijinal Tasarım (b) Gözden Geçirilmiş Tasarım (c) Son Tasarım

Genel Bağlantı Elemanları Tek Parça Taban ve Bağlantı Montaj İçin Son
Kullanarak Montaj Elemanlarını Ortadan Tasarım
Kaldırılması
Mamul Çeşidinin Azaltılması
Yoluyla Basitleştirme
 Mamul Çeşidinin Azaltılması Yoluyla Basitleştirme:
Üretilen mamul çeşidi sayısının işletme açısından uygun
sayıya indirgenmesi olarak ifade edilmektedir.
 İşletmelerde, pazarlama departmanları müşteri
gereksinimlerine cevap verebilmek adına çok mamul
çeşidiyle pazara hitap etmeyi arzu etmektedirler.
 Üretim departmanları ise verimliliği arttırmak, üretim
planlama ve programlarını kolaylaştırmak adına mamul
çeşidinin az olmasını arzu etmektedirler.
Mamul Çeşidinin Azaltılması
Yoluyla Basitleştirmenin Avantajları
 Hammadde, parça ve yarı mamul stok düzeylerinin düşürülmesi

 Makine ve teçhizat yatırımının düşük olması

 Verimliliğin ve üretkenliğin yüksek olması

 Tasarımım güvenilirliğinin yüksek, hata sayısının az olması

 Depolama için gerekli alan ihtiyacının azalması

 İş programlarının kolay hazırlanması

 Kalifiye eleman ihtiyacının düşmesi

 Çevrim süresinin kısa olması

 Maliyetlerin düşmesi

 Düşük maliyetlerin rekabet avantajı sağlaması


Standart ve Standardizasyon (1/2)

• Standart ve Standardizasyon
• Bir mamulün ya da onu oluşturan parçaların boyut,
biçim, performans ve kalite özellikleri bakımından
endüstri kolu, ülke ve dünya çapında önceden saptanmış
değerlerine standart denir.
• Standartlara uyma yönünde yapılmış çalışmalara ise
standardizasyon denmektedir.
Standart ve Standardizasyon (2/2)

• Standardizasyon
• Ürün, hizmet veya bir süreçteki değişkenliğin yok
edilmesi
• Müşteri istekleri ile beliren mamul özelliklerini standart
değerlere dönüştürme faaliyeti
• Standart ürünlerin hızlı bir şekilde müşteriler için hazır
edilmesi
Standardizasyonun Avantajları (1/2)

• Üretim ve stoklarla alakalı daha az parça ile uğraşmak


• Tasarım maliyetlerinde düşüş
• Araştırma zaman ve maliyetlerinde düşüş
• Daha rutin satın alma, elleçleme ve denetleme işlemleri
• Stoktan sipariş tamamlayabilme
Standardizasyonun Avantajları (2/2)
• Uzun dönemli üretim ve otomasyon için fırsatlar
• Kalite kontrol prosedürleri ve mükemmel tasarım için
gereken maliyetlerin daha az parça kullanımı yoluyla
azaltılması
• Farklı ülkelerde, fabrikalarda üretilen parçaların bir araya
getirilmesini kolaylaştırması
• Tamir-bakım masraflarını azaltması
• Malzeme ve işgücü israfını önlemesi
Standardizasyonun Dezavantajları
• Standardizasyon tasarımdan arta kalan bazı kusurları
örtebilmektedir.
• Tasarım değişiklikleri için yapılan yüksek harcamalar
iyileştirmelerin önünde engelleri arttırabilmektedir.
• Azalan değişkenlik müşterilerden gelen geri bildirimlerin
düşmesine neden olmaktadır.
• Tüketicilerin değişik ihtiyaçlarını karşılamayı
engelleyebilmektedir.
Kitlesel Üretim (1/2)
Kitlsel Üretim: Temelde standardizasyona gidilmiş ürün ve
hizmetlerin üretimi olmakla birlikte, belli ölçülerde
kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetlerin üretimine de imkan veren
bir stratejidir. Bu stratejinin hayata geçirilmesinde iki farklı
alternatif söz konusudur:
• Ertelenmiş farklılaştırma
• Modüler tasarım
Kitlesel Üretim (2/2)
• Ertelenmiş farklılaştırma: Ertelenmiş farklılaştırma, bir
erteleme taktiğidir. Bu taktik, müşterilerin tercihleri veya
özellikleri öğrenilene kadar bir ürün veya hizmetin
tamamlanmasının geciktirilmesidir.

• Modüler tasarım: Standardizasyonun bir şekli olan modüler


tasarımda kolayca değiştirilebilen, standardize olmuş alt
parçalar kullanılmaktadır. Bu yolla, üretim ve montaj
basitleştirilirken; üretim ve pazarlamada esneklik
sağlanmaktadır.
Aşama 4&5: Son Tasarım ve Süreç
Tasarımı
 Detaylı çizimler ve özellikler oluşturulur
 İmalat için çalışabilir talimatlar oluşturulur
 Malzeme ve ekipman seçilir
 İş tanımları hazırlanır
 İşlem ve montaj sırası belirlenir
 Otomatik makineler programlanır.
Tasarım Sürecinin Geliştirilmesi

 Tasarım takımları ve eş zamanlı tasarım


 İmalat ve montaj için tasarım
 Demontaj için tasarım
 Hataları engelleyecek ve değeri garanti edecek bir tasarım
 Gelişme için tasarım
 Tasarım kalitesinin ölçülmesi
 Kalite fonksiyon yayılımının kullanılması
 Bilgisayar destekli tasarımın kullanılması
 Dayanıklılık için tasarımDesign for robustness
 İşbirlikçi tasarım ile sıkı sıkaya bağlı olmak
Ürün Geliştirme İçin Organizasyon
(1/2)

• Geçmişte: Farklı departmanlar


• Görevler ve sorumluluklar tanımlanmıştır
• Geleceğe yönelik düşüncenin önündeki engeller
• Günümüzde: Takım Yaklaşımı
• Tüm disiplin ve fonksiyonlardan temsilciler
• Çapraz fonksiyonel takımlar vasıtasıyla
işbirlikçi bir yaklaşım
Ürün Geliştirme İçin Organizasyon
(2/2)

• Geleneksel Yaklaşım
• “Biz tasarlarız, sen inşa edersin” ya da “over
the wall”
• Eş Zamanlı Mühendislik
• “Biz eş zamanlı olarak çalışırız”
“Over the Wall” Yaklaşımı

Yeni
Ürün

Üretim Tasarım
Tasarım Takımları

 Pazarlama, üretim ve
mühendislik
 Tedarikçiler, satıcılar ve
müşteriler
 Kanun koyucu, denetim
ve sigorta şirketleri
Eş Zamanlı Mühendislik
• Eş zamanlı mühendislik, tasarım aşamasından önce çeşitli
fonksiyonlardan çalışanların bir araya getirilmesidir.
• Eş zamanlı mühendislik, maliyetlerin azaltılması, kalitenin ve
güvenilirliliğin arttırılması gibi amaçların başarılabilmesi için tüm
takım üyeleri arasında interaktif bir iletişim var olduğu, tasarımın
geliştirilmesinde tüm takım elemanlarının eş zamanlı olarak
bulunduğu ve katkıda bulunduğu bir yaklaşım olarak ifade
edilmektedir.
• Eş zamanlı mühendislikte faaliyetler birbirlerine paralel olarak
yerine getirilerek zaman tasarrufu sağlanmaktadır.
Eş Zamanlı Tasarım

• Tasarım kararlarından önce kalitenin


geliştirilmesi sağlanabilmektedir.
• Görevlerin paralel olarak yapılması
planlama ve yönetim faaliyetini
karmaşıklaştırabilmektedir.
Genel Performans Özellikleri

 Tedarikçiler için talimatlar hazırlanarak,


ürünün sahip olması gereken özellikler
tedarikçi/tedarikçilere bildirilir.
 Tedarikçi tasarım özellikleri sunar ve test
edilmesi amacıyla bir prototip hazırlar.
İmalat ve Montaj İçin Tasarım
 Ekonomik ve kolay üretilebilir bir ürün tasarımı
 Daha tasarım aşamasında üretimi kolaylaştırabilmek
için işbirliğine dayalı bir tasarım süreci
 Ürünlerin tasarımında organizasyonun üretim
kabiliyetlerini göz önünde bulundurmak
 İmalat kadar hizmetleri de kapsaması için
“faaliyetler için tasarım” gibi genel ifadelerin
kullanılması
 Kalitenin ve verimliliğin geliştirilmesi, maliyetlerin
azaltıması
 Tasarım ve imalat zamanlarının kısaltılması
İmalat İçin Tasarım Yönergesi
 Ayrı parçaların sayılarının azaltılması yoluyla ürünün
basitleştirilmesi
 Parça, malzeme ve bağlantı elemanlarının sayılarının minimize
edilmesi
 Standart parçaların ve tekrarlanan süreçlerin kullanımı
 Pek çok kullanıma imkan verecek parçaların tasarımı
 Tasarıma modülerliği de dahil etmek
 Elleçleme ve montajı kolaylaştırmaya yönelik bir tasarım
 Test edilmeye ve kolay parça değişimine imkan verecek bir
tasarım
Montaj İçin Tasarım(DFA)

 Parça sayılarının azaltılması


için prosedürler
 Montaj
 Ardışık montaj
faaliyetlerinin belirlenmesi
İmalat ve Montaj İçin Tasarım Yazılımları
• İmalat ve Montaj İçin Tasarım yazılımları, tasarımın montaj
süreci üzerindeki etkisine odaklanan; tasarımcılara bir ürün imal
edilmeden önce ürün tasarımlarının entegrasyonunu tespit etmeye
imkan veren yazılımlardır.
• Bu yazılımlar yoluyla, tasarımların üretim ve montaj için uygun
olup olmadığı fiziksel bir üretim yapılmaksızın tespit
edilebilmektedir.
• İmalat ve Montaj İçin Tasarım yazılımları, tasarımların bilgisayar
ortamında vücut bulmasını sağlayarak işletme ve üretim
kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını sağlamaktadırlar.
Tasarımın Gözden Geçirilmesi
• Tasarımda ortaya çıkmış ya da çıkabilecek hataların tespit edilmesi ve
gereken tedbirlerin alınması için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.
Bunlardan bazıları:
• Hata Türü Etki Analizi (FMEA)
• Hataların nedenleri ve etkilerinin tespit edilmesi için sistematik bir
yaklaşım sunmaktadır.
• Hataların önceliklendirilmesi
• Hatalara yol açan nedenlerin ortadan kaldırılması
• Hata Ağaç Analizi(FTA)
• Hatalar arasındaki ilişkilere odaklanmıştır
• Değer Analizi (VA)
Patates Cipsi İçin Hata Ağacı
Patates Cipsinin Kırılması

Çok Kırılgan Çok İnce

Kalınlığı Arttır Boyutu Küçült


XXX XXX

Az Kıvrımlı
Aşırı Nemli

Kızartma Prosedürleri ve
Ayarları

veya

XXX
Isı Derecesi Kızartma Süresi
ÇÖZÜLDÜ ÇÖZÜLDÜ
Patates Cipsi İçin Hata Türü Etki Analizi
Hata Türü Hatanın Neden Hatanın Etkisi Doğru Hareket

Bayat Düşük nem içeriği, Kötü tad, çıtırdama Uzun m kürü ekle,
süresi dolmuş raf yok, dışarı atılmış, daha iyi bir paket
ömrü, kötü ambalaj satış kaybı mühür, kısa raf ömrü

Kırık Çok ince, çok Kötü görüntü Tarifi değiştir, süreci


kırılgan, kaba işleme, daldırma olamaz, değiştir, paketi ve
kaba kullanım, kötü ağız yaraladı, eski paketleme sürecini
ambalaj gibi algılanan, satış değiştir
kaybı

Çok Tuzlu Tuzun dengesiz Daha az yenme, Düşük tuzlu


dağılımı sağlıksız olmasından olduğunun tanıtımı,
dolayı satış kaybı deney
Müşteri İçin Tasarım: Kalite Fonksiyon
Yayılımı (KFY)
 Kalite Fonksiyon Yayılımı (KFY) ilk kez Yoji Akao tarafından müşterinin Gereksinim,

ihtiyaç ve taleplerini; uygun ürün özelliklerine dönüştürmek için tasarlanmış bir araçtır.

 KFY müşterinin sesini ürün geliştirme sürecinin her safhası ile bütünleştirmeye çalışır.

 KFY ürün ve süreçlerin ilk aşamadan itibaren doğru olarak tasarlanmasını sağlar, kalite

iyileştirme araçları ve geliştirme yöntemlerinin tüketici ihtiyaç ve beklentilerini tatmin

edebilecek biçimde yönlendirir.

 KFY’yi bir işletmede ilk defa kullanmak yoğun kaynak ve üst yönetimin desteğini

gerektirir.

 İşletmelerce sunulan ürünler ve bu ürünleri geliştirme süreci, rekabete uyum sağlamak için

yüksek kalitede, etkinlikte ve verimde olmak durumundadır. Bu amaçla, müşteri

Gereksinim, ihtiyaç ve arzularını ürüne yansıtmak için kullanılabilecek önemli

yöntemlerden birisi KFY’dir.


Kalite Fonksiyon Yayılımı

• KFY tüketici tatminini arttırmak içim müşteri taleplerini teknik


gereksinimlere dönüştürmeye yarayan bir araçtır.
• KFY, müşteri beklentilerini karşılamak için mal, hizmet, süreç ve
stratejilerin içerebilecekleri sorunların belirlenmesini ve
çözümlenmesini tasarım ve üretim sürecinin tamamına yayar.
• Japon üretim anlayışı içerisinde KFY, ürün kalitesini daha tasarım
aşamasında sağlayan bir felsefe olarak kabul edilmektedir.
• KFY ile amaç, üretimin her aşamasında kaliteyi yakalayarak müşteri
tatminini sağlamaktır.
Kalite Fonksiyon Yayılımı

• KFY tüketici tatminini arttırmak içim müşteri taleplerini teknik


gereksinimlere dönüştürmeye yarayan bir araçtır.
• KFY, müşteri beklentilerini karşılamak için mal, hizmet, süreç ve
stratejilerin içerebilecekleri sorunların belirlenmesini ve
çözümlenmesini tasarım ve üretim sürecinin tamamına yayar.
• Japon üretim anlayışı içerisinde KFY, ürün kalitesini daha tasarım
aşamasında sağlayan bir felsefe olarak kabul edilmektedir.
• KFY ile amaç, üretimin her aşamasında kaliteyi yakalayarak müşteri
tatminini sağlamaktır.
Kalite Fonksiyon Yayılımı
• KFY, çapraz işlevsel bütünleşmeyi gerektiren bir tekniktir.
• KFY işletmelere daha az ve erken tasarım değişiklikleri, ürün gelişim döngüsünde
zamandan tasarrufu, daha az başlangıç sorunları ve bütün bunların ötesinde müşteri
tatmini gibi yararlar sağlayarak müşterinin sesini işletme içine taşır ve ayrıca bütün bu
yararları bir arada tutmak için gerekli mekanizmanın işletme içinde oluşturulmasına
olanak verir.
• KFY, müşterinin üründen yüksek fayda almasını sağlayan mükemmel bir araçtır.
• KFY, ürün ve işletme genelinde kalitenin yaygınlaştırılmasını, güvenilirlik artışını,
maliyetlerin düşmesini ve yüksek teknolojinin işletme içinde yayılımını kolaylaştırır.
• KFY, teknolojiyi insana uyarlayan, müşterinin Gereksinimlerini tespit eden ve
işletmenin bu Gereksinimlere cevabını takım çalışması içinde inceleyen sistematik bir
yöntemdir.
• KFY, tüketicin gereksiniminin nihai üründe tam anlamı ile yer almasını sağlayan bir
yöntemdir.
Kalite Fonksiyon Yayılımı’nın Tarihsel
Gelişimi
• KFY müşterinin sesini, yani Gereksinim, ihtiyaç, arzu ve taleplerini, mal ve hizmet
tasarımına en etkin biçimde yansıtmaya imkan veren bir yöntemdir.
• KFY’de müşterinin sesinin mal ya da hizmet özelliklerine dönüştürülmesi sürecinde
takım çalışması kilit rol oynamaktadır.
• Yöntem, ilk olarak Japonya Kobe’de tersane kullanımı için Yoji Akao tarafından
geliştirilmiş ve kullanılmıştır.
• Ardından zaman kayıplarını önlemek için Japon araba sanayinde kullanılmaya
başlanmıştır.
• Yöntemin kullanımıyla birlikte, maliyetlerde azalma sağlanırken kalite gelişmeler
yaşanmıştır.
• 90’ların başından itibaren KFY uygulamaları pazara ulaşma zamanını, tasarım ve
imalât maliyetlerini azaltmak ve ürün kalitesini geliştirmek maksadıyla Amerika’da da
kullanılmaya başlamıştır.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (1/3)

• Müşteri Gereksinimlerinin belirlenmesi


• Malların ve/veya hizmetlerin müşteri Gereksinimlerini
nasıl karşılayacaklarının tespit edilmesi
• Müşteri Gereksinimleri ve ürünler arasındaki ilişkinin
belirlenmesi
• Firmalar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi
• Önem derecelerinin geliştirilmesi
• Rakip ürünlerin değerlendirilmesi
Kalite Fonksiyon Yayılımı Sürecindeki
Temel Öğeler (1/10)
• KFY’nin temelinde müşteri gereksinimleri ile bu gereksinimleri
karşılayabilecek teknik yeterlilikleri ilişkilendiren matrisler yer almaktadır.
• KFY, kalite evi olarak da bilinmektedir.
• Kalite evi, KFY sürecinin başlatılmasında kullanılan ilk araçtır.
• Kalite evi matrisi içinde incelenmesi gereken ilk öğe amaçtır.
• Amaç, KFY uygulaması kapsamında oluşturulan takımların çabalarının neye
yönelik olduğunu ya da çözüm aranan sorunun ne olduğunu tanımlar.
• Her KFY uygulaması, takımın her bir elemanı bütün takım tarafından
anlaşılacak derecede açık ve tutarlı biçimde belirlenmiş bir amaca gereksinim
duyar.
• Müşteri, amacın tanımlanmasında kilit öneme sahiptir.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Sürecindeki
Temel Öğeler (2/10)
• Kalite evinde incelenmesi gereken ikinci öğe tüketici
gereksinimleridir.
• Müşteri gereksinimleri ya da müşterinin sesi bir KFY uygulamasında
en çok zaman alan kısımdır.
• Bir KFY uygulamasının başarısı, müşteri sesinin doğru belirlenmesine
bağlıdır.
• Müşterinin sesini ya da tüketici gereksinimleri belirlemede görüşme,
beyin fırtınası, araştırma, geribildirim gibi yöntemler kullanılmaktadır.
• Gereksinimler belirlendikten sonra sıralanır, tahlil edilir ve kalite
evine kayıt edilir
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (3/10)

• Kalite evinde incelenmesi gereken üçüncü öğe teknik / tasarım


gereklilikleridir.
• Bu tasarımcının sesi olarak da adlandırılmaktadır ve bu aşamada
işletmenin çeşitli birimlerinden uzmanların yer aldığı bir takım
oluşturulmalıdır.
• Bu takım mal ya da hizmetin ölçülebilir her özelliğini belirleyerek,
müşteri Gereksinimleri ile ilişkilendirip ve gereksinimleri
tanımlamaktadır.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (4/10)

• Kalite evinde incelenmesi gereken dördüncü öğe tüketici önemidir.


• Bu unsur pazar araştırmalarında gözlenen müşteri idrakını belirtir.
• Müşteri Gereksinimlerinin karşılanmasında göreceli olarak müşteri
gereksinimlerinin önemini, işletme ve rakip randımanını içerir.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (5/10)

• Kalite evinde incelenmesi gereken beşinci öğe bağıntı matrisidir.


• Bağıntı matrisi KFY takımının idrakı ile teknik ve müşteri
gereklilikleri arasında ilişki kurar.
• Uygun bir ölçek uygulanır ve semboller ya da figürler ile açıklama
yapılır.
• Matrisin bu kısmını doldurmak tartışma ve belli ölçüde zaman
gerektirir.
• Bu kısımda anahtar bağıntılar üzerinde yoğunlaşmak ve ihtiyaç
sayısını azaltmak kaynak talebini de azaltacaktır
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (6/10)

• Kalite evinde incelenmesi gereken altıncı öğe korelasyon matrisi’dir.


• Korelasyon matrisi teknik gereksinimler çiftleri arasındaki bağıntının
kuvvetini araştırır.
• Zayıf korelasyonlar karşılık için bertaraf edilir ve kuvvetli
korelasyonlar ise uğraşının tekrar etmemesi için incelenir.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (7/10)

• Kalite evinde incelenmesi gereken yedinci öğe rekabetsel


değerlemedir.
• Rekabetsel değerleme bir işletme ya da rakiplerinin mal ya da
hizmetlerinin müşteri Gereksinimlerini ne ölçüde karşıladığı ile
ilgidir.
• Böylece piyasa içinde sahip olunması gerekli nitelikler daha kolay
belirlenmiş olur.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (8/10)

• Kalite evinde incelenmesi gereken sekizinci öğe önem


ağırlıklandırmasıdır.
• Müşteri gereksinimleri,teknik ihtiyaçların belirlenmesi için teknik
gereksinimler ve müşteri önemi karşılaştırması yapılır.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (9/10)

• Kalite evinde incelenmesi gereken dokuzuncu öğe hedef


değerlendirmesidir.
• Hedef değerlemesi, nitelikli amaçların teknik gereksinimler için
temsilini yapar.
• Sağlan teknik gereksinim bulguları, tasarım sürecine yansıtılarak
tasarım kalitesi arttırılır.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Süreci (10/10)

• Kalite evinde incelenmesi gereken Sonuncu öğe teknik


değerlemedir.
• Teknik değerleme, işletme ve rakiplerinin teknik gereksinimlerin ne
kadarını karşıladığını gösterir.
• Gereksinim analizi için, mevcut teknolojinin yeterliliği, tasarımcının
deneyimi, işletme riski, üretim yeteneği, tedarikçi / yüklenici yeteneği,
maliyet ve programı tahlil eder.
Kalite Fonksiyon Yayılımı Sürecinde
Kullanılan Yönetim ve Planlama Araçları
1. Matris veri analizi çizelgesi; verilerin çok değişkenli analizinin yapılmasında kullanılır.
2. Benzerlik diyagramları; müşterinin sesi içindeki derin yapıyı ortaya çıkartmak için kullanılır.
3. Bağıntı diyagramları; süreç sorunları ya da müşteri sesinin gereksinimlerini belirtilmemiş
kısımlarını ve öncelikleri tespit etmek için kullanılır.
4. Hiyerarşi diyagramları; ağaç diyagramı olarak da adlandırılır. Kayıp veri, ya da verilerin
özetlenmesi, işlevlerin doğası ve hataları göstermek için kullanılır,
5. Matrisler ve çizelgeler; bir yayılım içinde iki ya da daha fazla konuşlandırmayı yapmak için
kullanılır.
6. Süreç karar program diyagramı; yeni süreç ve hizmetlerin muhtemel başarısızlıklarını analiz
için kullanılır,
7. Analitik hiyerarşi süreci; müşteri Gereksinimleri ve üretim önceliklerinin, fonlara ve üretim
projelerine yayılmasını sağlar,
8. Tasarlamak; bir mal ya da hizmetin üretim sürecinin analiz edilip,şekiller ile açıklanmasıdır.
Kalite Fonksiyon Yayılımı’nın Avantajları
(1/3)
• Müşteri tatminini arttırır.
• Müşteri taleplerinin daha iyi anlaşılmasını sağlar.
• Gereksinimlerin tespit edilmesini sağlar.
• Ürün geliştirme döngüsünü kısaltır.
• Mühendislik işlemlerinde değişiklik sayısının azalmasını sağlar.
• Tasarım ve üretim maliyetini azaltır.
• Tasarım etkileşimleri arasındaki anlayışı geliştirir.
• Üretimi tasarım sürecinin içine katar.
Kalite Fonksiyon Yayılımı’nın Avantajları
(2/3)
• Ürün ve süreç tasarımlarında optimaliteyi sağlar,
• Gelecekteki tasarımlarda kullanılmak üzere veri tabanı
hazırlanmış olur,
• Yeni tasarımların piyasaya daha çabuk ulaşmasını sağlar,
• Müşterinin sesini, yani gereksinimi, talep ve Gereksinimlerini
daha kolay ortaya koyar,
• Takım çalışmasını teşvik eder.
Kalite Fonksiyon Yayılımı’nın Avantajları
(3/3)
•İşlevler ve bölümler arasındaki engelleri kaldırır,
• Çok disiplin gerektiren ihtiyaçların anlaşılmasını sağlar,
• İşletme içinde ortak bir dil ve veri tabanı gelişmesini sağlar,
• Sürekli, kapsamlı ve duyarlı değerlendirme yapılmasını
sağlar,
• Tasarım ve geliştirme sürecinin belgelenmesini iyileştirir.
Kalite Fonksiyon Yayılımı’nın Önündeki
Engeller (1/2)
• Tasarım iyileştirme süresinde ve kaynaklarda kısıtlılık,
• Müşteri ihtiyaçlarını tespit edecek personelin yetersiz sayıda ya da
yetenek olarak yetersiz olması,
• Yönetim kademesinden ve yapıdan kaynaklanan olumsuzluklar,
• Ekipman ve kaynak yetersizliği,
• Çalışanların pasif tutumu,
• Teknoloji ve eğitim eksikliği,
• Müşteri taleplerinin yanlış tespit edilmesi,
• Müşterinin sesini yanlış tespit etmek sonucu yanlış ürün
geliştirmek,
Kalite Fonksiyon Yayılımı’nın Önündeki
Engeller (2/2)
• İşletenin iç ve dış çevresi ile iletişim eksililiği ve sonucunda
gelişmelerden uzak kalması,
• Devlet uygulamalarından habersiz ve uzak kalmak,
• Ekonomik dalgalanmalar ve kur değişiklikleri,
• Müşteri taleplerindeki ani değişim,
• Rakiplerin hareketlerinin ve ticari atılımlarının takip edilememesi
• Piyasadaki değişimlerden habersiz kalmak,
• Genel olarak da işletmecilik uygulamalarında ortaya çıkan
değişiklikler ve devlet uygulamalarındaki değişiklikler.
Kalite Evi(1/6)

Önem
Korelasyon Matrisi

3
Tasarım Gereksinimleri

1 4 2
Müşteri İlişki Matrisi Rekabetçi
Gereksinimleri Değerlendirmeler

6 Hedef Değerler
Kalite Evi
İlişkiler:

.. ÇokGüçlü= 10 - İlişkiler:
+
. Güçlü= 7 _ Güçlü Olumlu
Kalite Fonksiyon Yayılımı
+
+ + Olumlu
• Orta= 4
Zayıf= 1 - + _ Güçlü Olumsuz
- Olumsuz

Teknik Özellik 10
Teknik Özellik 6
Teknik Özellik 1
Teknik Özellik 2
Teknik Özellik 3
Teknik Özellik 4
Teknik Özellik 5

Teknik Özellik 7
Teknik Özellik 8
Teknik Özellik 9
Teknik Özellikler

Müşteri Öncelikleri
Hedefler
O ↑ ↓ ↑ ↑ O ↓ ↑ ↓ O
Gereksinim 1 5 1.1 +
Gereksinim 2 9 ●● +

Müşteri Değerlendirmesi/
Rekabetçi Değerlendirme
Gereksinim 3 4 ● -
Gereksinim 4 7 ● +
Gereksinim 5 3 1.2 -
Gereksinim 6 5 ● -
Gereksinim 7 2 ● 2.3 -
Gereksinim 8 8 ●● +
Gereksinim 9 6 ●● +
Gereksinim 10 4 -
Önem Derecelendirme
Teknik Değerlendirme - + + - - - + + + - Σ(Öncelik X İlişki)
Tasarımda Teknoloji: Bilgisayar
Destekli Tasarım (CAD)

• Ürünlerin bir bilgisayarda ya


da çalışma istasyonunda
tasarımı
– Tasarım mühendisi
ürünün kaba bir çizimini
yapar
– Bu çizim için bilgisayarlar
kullanılmaktadır
• CAD sıklıkla Bilgisayarlarla
Bütünleşik İmalat (CAM) ile
birlikte kullanılır
Tasarımda Teknoloji

• CAD – Bilgisayar Destekli Tasarım


• Tasarımların yapılması ve geliştirilmesinde yardımcı olmaktadır.
• CAE - Bilgisayar Destekli Mühendislik
• Tasarımların bilgisayar ekranında test ve analiz edilmesi
• CAM - Bilgisayar Destekli İmalat
• İmalat ekipmanlarının uzman bilgisayar programları tarafından
yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi
• CAD/CAM - Tasarım & İmalat
• Bilgisayar Destekli Tasarım verilerinin otomatik bir şekilde bilgisayar
kontrollü ekipmanlara süreç talimatları şeklinde aktarılması
Bilgisayar Destekli Tasarımın Faydaları

• Daha hızlı daha iyi tasarımların ortaya çıkması


• Tasarımcılara, yaratıcı projeler üzerinde çalışmaları için daha fazla zaman
sağlaması
• Maliyetlerin azalması ve ürün kalitesinin artması
• Tasarımların desteklenmesi için bir dokümantasyon ve veri tabanı
sağlaması
• Pazara daha kısa sürede tepki verilmesi
• Üretim süresinin kısalması
• Tasarım olasılıklarının genişletilmesi
• Tasarım takımları arasındaki iletişimin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi
• Önerilen tasarımlarda mühendislik ve maliyet analizi imkanı sağlaması
Dayanıklılık İçin Tasarım
• Zayıf tasarım kalitesi ürünün başarısızlığına neden olabilir.
• Ürünler pek çok şartla karşı karşıyadırlar.
• Dayanıklı tasarım, bu pek çok şart altında ürünün kendinden beklenen sonuçları
sergilemesini sağlamaktadır.
• Bir dayanıklı ürün imalat veya kullanımdaki çevresel faktörlere karşı duyarsız
dizayn edilmelidir.
• Dayanıklı bir ürün üretim ve montajda çok küçük değişkenliklerle ürün
tasarımını gerektirmektedir.
• Performansın sürekliliğini garanti altına alacak bir tasarım yapılmalıdır.
• Dayanıklı Tasarım Çalışmaları
• Tasarımcının kontrolü altındaki “kontrol edilebilir faktörler”
• Kullanıcı veya çevreden kaynaklanan faktörler “kontrol edilemeyen
faktörler”
Dayanıklı Tasarım ve Taguchi’nin
Kayıp Fonksiyonu
 Taguchi, ürün tasarımında kullanılan mühendislik yaklaşımlarının
iyileştirilmesine katkıda bulunmuştur.
 Taguchi’ye göre; bir işletmenin imalat sırasında değişkenliğe duyarsız
ürünler tasarlaması durumunda ürün için belirlenen spesifikasyon
sınırlarının geçerliliklerini yitireceğini öne sürmüştür.
 Taguchi, denetlenemeyen faktörlerin ürün değişkenliği üzerindeki
etkilerinin belirlenmesi için bazı deneysel tasarım tekniklerinin
kullanılmasını önermiştir.
 Taguchi bu yolla üretim aşamasında ortaya çıkabilecek sorunların
tasarım aşamasında çözümünü amaçlamıştır.
Dayanıklı Tasarım ve Taguchi’nin
Kayıp Fonksiyonun Amaçları
 Denetlenebilir ürün ve hizmet tasarımı faktörleri ile bir

sürecin sonucu arasındaki ilişkinin belirlenmesi için bir

temelin geliştirilmesi

 Denetlenebilir değişkenleri optimize ederek sürecin

ortalamasının uyarlanmasını sağlayan bir yöntemi geliştirmek

 Süreçteki rassal gürültü ile ürün ve hizmetteki değişkenlik

arasındaki ilişkiyi incelemeye yönelik bir yöntemi geliştirmek


Dayanıklı (Sağlam) Tasarım
 Bu kavrama göre; ürün ve hizmetler hatadan
arınmış ve yüksek kalitede olacak şekilde
tasarlanmalıdırlar.
◦ Konsept Tasarımı
◦ Parametre Tasarımı
◦ Tolerans Tasarımı
Dayanıklı (Sağlam) Tasarımın
Amacı
 Tasarlanan ürünün en kötü koşullar altında bile
kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getirmesini
sağlamaktır.
 Bunun için, hedef değerlere yani tasarım
spesifikasyonlarına uygun üretim yapılmalıdır.
 Ürünü oluşturan parça ve süreçlerdeki değişkenliğin
belirlenmesi için bir dizi deneysel deneyin yapılması
gerekliliğine dayanmaktadır.
Taguchi’nin Kayıp Fonksiyonunun
Dayandığı Üç İlke (1/3)
 Bir ürünün özellikleri belirlenen değerlerden saptığında,
sapmanın maliyeti sapmanın karesi kadar artmaktadır.
 K (x) = k (x-H)2
 K: bir ürünün x değerine göre üretilmesi durumunda
ortaya çıkan toplumsal maliyet
 H: hedef değer
 k: sabit sayı
 (x-H): hedeften sapma
Taguchi’nin Kayıp Fonksiyonunun
Dayandığı Üç İlke (2/3) (3/3)
 Ürünün ve sürecin tasarım spesifikasyonları,
ürün özelliklerinde ortaya çıkacak sapmayı
birlikte belirlemektedirler.
 Ürünün özelliklerini etkileyen ve belirleyen
ürün ve süreç değişkenlerinin değerleri,
deney yardımıyla belirlenebilmektedir.
Dayanıklı (Sağlam) Tasarım
 Bu kavrama göre; ürün ve hizmetler hatadan
arınmış ve yüksek kalitede olacak şekilde
tasarlanmalıdırlar.
◦ Konsept Tasarımı
◦ Parametre Tasarımı
◦ Tolerans Tasarımı
Dayanıklılık Önemlidir

 Sürekli olan hataları düzeltmek


ara sıra olan hataları
düzeltmekten daha kolaydır.
 Tüketiciler kendi ideal
değerlerine yakın ürün
özelliklerine sahip ürünleri
tercih ederler.
İşbirlikçi Ürün Ticareti
 Özellikle internet üzerinden, tasarım dosyaları üzerinde eş
zamanlı olarak çalışılması ve bilgi paylaşımı
 Bu yolla ürün geliştirme süresinin kısalması ve ürün
geliştirmede iyileştirme
 Ürünün piyasaya giriş aşamasında ortaya çıkabilecek
sorunların çözümüne yardım eder.
 Tasarım kalitesinin geliştirilmesine katkı sağlar
Kano Modeli
 Müşterilerin istek ve ihtiyaçlarının doğru bir şekilde tespit edilmesi amacıyla, Noritaki Kano
tarafından geliştirilen grafiksel bir araçtır.
 KFY’de bahsedilen müşterileri gereksinimlerinin soru sorma yolluyla her zaman için doğru
tespit edilememesi üzerine geliştirilmiştir.
 Kano modeli’nde yatay eksen, şirketin ürün veya hizmetlerinin müşteri beklentilerini nasıl
karşıladığını göstermektedir.
 Dikey eksen, ürün vay hizmetle ilgili gerçek müşteri tatmininin derecesini göstermektedir.
 Modelde üç eğri bulunmaktadır.
 En altta yer alan eğri ürün ve hizmette olması gereken özellikleri yansıtmaktadır.
 Ortadaki eğri, müşterilerin bir ürün veya hizmette olmasını bekledikleri özellikleri
yansıtmaktadır.
 En üstte yer alan eğri ise, ürün ve hizmette müşterilerin beklentilerini aşarak onlarda heyecan
uyandıracak özellikleri temsil etmektedir.
Kano Modeli
Kano Modeli

Kano Modeli
Müşteri Memnuniyeti

Heyecan
Verici
Beklenen

Olması
Gereken
Müşteri İhtiyaçları
Tasarım Kalitesi İçin Ölçütler
 Yeni ürün ve hizmetlerin gelirlerinin yüzdesi
 Pazarda %50ve üzerinde paya sahip olan ürün ve hizmetlerin
yüzdesi
 Etkinlikte %50 ve daha fazlası artışa neden olan ürün ve
hizmetlerin yüzdesi
 Tasarımda işbirliği yapılan tedarikçilerin yüzdesi
 Geri dönüştürülebilen ürünlerin yüzdesi
 Birden fazla üründe kullanılabilen parçaların yüzdesi
 Her bir ürün için ortalama parça sayısı
 Mühendislik değişikliği gerektirmeyen parçaların yüzdesi
 Yanlış giden şeyler
Küresel Ürün Tasarımı
• Sanal takımlar
• Farklı ülkelerde çalışan bir tasarımcılar takımının
kombine olmuş çabaları kullanılır
• Bu geleneksel tasarım takımları ile karşılaştırıldığında
aşağıda sıralanan bir takım avantajlar sunmaktadır:
• Dünyadaki en iyi insan kaynağı havuzunu oluşturabilme
• Muhtemelen 24 saat esasına göre çalışma
• Küresel ölçekte müşteri ihtiyaçlarının analizi
• Küresel tasarım yoluyla pazarlanabilirliğin artması
Tasarım Kuralları
• Şirketin hedefleri ile uyumlu tasarımlar ortaya koymak
• Organizasyonun operasyon kabiliyetleriyle uyumlu tasarımlar
için organizasyonun operasyon kabiliyetlerini dikkate almak
• Ürün tasarımlarında kültürler arası farklılıkları dikkate almak
• Müşterilerine bekledikleri değeri vermek
• Birincil önceliği sağlık ve güvenliğe vermek
• Çevreye zarar verebilecek potansiyel tehditleri dikkate almak
• Ortak parçalar üzerindeki vurguyu attırmak
• Paket ürünler ve hizmetler
• Birden fazla kullanıma imkan veren platformlar kullanmak
• Kitlesel üretim için taktikleri dikkate almak
• Sürekli iyileştirme için arayışlarda bulunmak
• Pazara daha kısa sürede tepki vermek ve ulaşmak
Hizmet Tasarımı ve Geliştirme
Öğrenme Amaçları
 Hizmet nedir?
 Hizmetlerin temel özellikleri nelerdir?
 Hizmetlerin ekonomiler ve işletmeler için önemi nedir?
 Hizmet tasarımındaki anahtar konular nelerdir?
 Hizmet tasarımındaki temel aşamalar nelerdir?
 Hizmet sistemlerinin genel karakteristikleri nelerdir?
 Hizmet tasarımında karşılaşılan temel sorunlar nelerdir?
 Kalite Fonksiyon Yayılımı hizmet tasarımında nasıl kullanılmaktadır?
 Hizmetlerde talep ve kapasite nasıl yönetilir?
 Hizmet kalitesi nedir?
 Hizmet kalitesi nasıl ölçülür?
Hizmet Kavramı (1/3)
 Amerikan Pazarlama
Birliği’ne (AMA) göre
hizmet: Bir malın satışına
bağlı olmaksızın son
tüketicilere ve işletmelere
pazarlandığında istek ve
ihtiyaç doygunluğu
sağlayan ve bağımsız
olarak tanımlanabilen
eylemlerdir.
Hizmet Kavramı (2/3)
 P. Kotler ve G. Armstrong’a
göre hizmet: Hizmet bir
tarafın diğerine sunduğu, temel
olarak dokunulamayan ve
herhangi bir şeyin sahipliğiyle
sonuçlanmayan bir faaliyet ya
da faydadır. Üretilmesi ise
fiziksel bir ürüne bağlı olabilir
ya da olmayabilir.
Hizmet Kavramı (3/3)
 C.Grönroos’a göre hizmet:
Hizmet mutlaka olmasa da doğal
olarak az ya da çok dokunulmaz
bir yapısı olan, müşteri ve hizmet
personeli ve/veya hizmeti
sağlayanın fiziksel kaynakları
veya malları ve/veya sistemleri
arasındaki etkileşim anında oluşan
ve müşteri problemlerine çözüm
olarak sağlanan bir faaliyet ya da
faaliyet dizisidir.
Hizmetlerin Temel Özellikleri
Hizmetlerin Özellikleri ve Fiziksel Mallar ile Farklılıkları
Fiziksel Mallar Hizmetler
Somut olma Soyu t olma
Türdeş Türdeş değil
Üretim ve tüketim ayrı zamanlarda Üretim ve tüketim eş zamanlı
Bir nesne ya da dokunulabilir varlık Bir faaliyet ya da süreç

Temel değer üretimi hizmeti sunan ve alan arasındaki


Temel değer üretim yeri fabrika
etkileşim anında

Müşterilerin üretim sürecinden soyutlanması Müşterilerin üretime katılması


Stoklanabilme Stoklanamama
Sahipliğin el değiştirmesi Sahipliğin el değiştirememesi
Performans ve verimlilik ölçümü kolay Performans ve verimlilik ölçümü zor
Arz ve talep yönetimi kolay Arz ve talep yönetimi zor
Kapasite planlaması kolay Kapasite planlaması zor

Üretim tesislerinin müşterilerden farklı lokasyonlarda


Müşterilerin bulundukları lokasyonlarda konumlanma
olabilmesi

Standart kalitenin yakalanabilmesi Kalitenin farklılık göstermesi


Hizmetlerin Temel Özellikleri (1/10)
 Soyut olma ya da Dokunulmazlık
◦ Hizmetleri fiziksel mallardan ayıran en temel özellik hizmetlerin
dokunulmaz olmalarıdır.
◦ Soyutluk hizmetlerin tüketiciler tarafından algılanması da
zorlaştırmaktadır.
◦ Bu özellik hizmetlerin stoklanamamasına neden olmaktadır.
◦ Aynı zamanda hizmetlerin soyut olması birim maliyetlerin
belirlenmesini zorlaştırmaktadır.
◦ Soyut olma özelliği nedeniyle, hizmetlerin fiyatının belirlenmesini
karmaşık bir hale getirmektedir.
Hizmetlerin Temel Özellikleri (2/10)
 Türdeş Olmama ya da Heterojenlik:

◦ Hizmet, hizmet sağlayıcının kaynakları ve müşteri

arasındaki etkileşim esnasında meydana gelmektedir.

◦ Hizmetler taraflar arası etkileşim sırasında ortaya

çıkmaktadır.

◦ Hizmeti sunan da hizmetten yararlana da insandır.

◦ Hizmeti sunan kişinin performansına bağlı olarak

hizmetin kalitesi değişebilmektedir.


Hizmetlerin Temel Özellikleri (3/10)
 Türdeş Olmama ya da Heterojenlik:

◦ Hizmeti sunan kişi aynı olsa da aynı hizmetin aynı

standartta sunulması imkansızdır.

◦ Hizmetin kalitesi, hizmetten faydalanan kişinin o an

içinde bulunduğu duruma göre de değişebilmektedir.

◦ Hem hizmeti sunan hem de hizmetten faydalanın insan

olduğu göz önüne alınırsa standart hizmetlerden

bahsetmek mümkün değildir.


Hizmetlerin Temel Özellikleri (4/10)
 Eş zamanlı Üretim ve Tüketim

◦ Hizmetler, fiziksel mallarda olduğu gibi önce üretilip

sonra satılarak tüketilemezler.

◦ Hizmetler önce satın alınır, daha sonra üretilerek aynı

anda tüketilirler.

◦ Bu özelliği, hizmetlerin başka bir zaman satılmak üzere

depolanmasına imkan vermemektedir.


Hizmetlerin Temel Özellikleri (5/10)
 Eş zamanlı Üretim ve Tüketim

◦ Bu özellik, ayrılmazlık olarak da ifade edilmektedir.

◦ Hizmetlerin oluşması esnasında hizmetten faydalanan

kişinin ve hizmet sağlayıcısının aynı yer ve aynı zamanda

bir arada olması gerekmektedir.

◦ Tüketiciler tarafından hizmeti sunan kişinin hizmetle

özdeş kabul edilmesi ayrılmazlık özelliğinin bir

sonucudur.
Hizmetlerin Temel Özellikleri (6/10)
 Dayanıksızlık ya da Stoklanamama
◦ Hizmetler önce satılır, sonra aynı anda üretilerek
tüketilirler.
◦ Bu özellikleri hizmetlerin daha sonra tüketilmek üzere
depolanmasını engellemektedir.
◦ Bir restoranda boş kalan masalar, hastanede boş kalan
oda ve yataklar aynı şekilde bir oteldeki boş odalar daha
sonra satılmak üzere depolanamaz.
Hizmetlerin Temel Özellikleri (7/10)
 Dayanıksızlık ya da Stoklanamama
◦ Boş kalan bu masa, oda ve yataklar işletme açısından atıl
kapasite olarak değerlendirilir.
◦ Hizmetlerde talep fiziksel mallarda olduğu gibi sürekli ya
da sabit değildir.
◦ Bu nedenle zaman zaman hizmet işletmeleri atıl
kapasiteyle karşı karşıya kalmaktadırlar.
Hizmetlerin Temel Özellikleri (8/10)
 Sahiplik
◦ Herhangi bir fiziksel mal satın alındığında kullanım
faydalarının yanı sıra mülkiyet de el değiştirir.
◦ Bedelini ödeyen herkes malın mülkiyetini elde etmeye hak
kazanır.
◦ Hizmetlerde ise, ödeme işlemi, herhangi bir mülkiyet
değişikliğine neden olmaz.
◦ Ödeme işlemi ile sadece, hizmetten yararlanma hakkı elde
edilmiş olunur.
Hizmetlerin Temel Özellikleri (9/10)

 Hizmetlerin Kalitesinin Kontrolü ve Ölçülmesi

◦ Pek çok hizmet oldukça yüksek seviyelerde somut

özellikler içermektedir.

◦ Bu nedenle, fiziksel mallarda olduğu gibi hizmetlerin

kalite kontrol süreci kolay değildir.


Hizmetlerin Temel Özellikleri (10/10)

 Hizmetlerin Kalitesinin Kontrolü ve Ölçülmesi

◦ Fiziksel mallarda olduğu gibi örnekleme yoluyla ya da

süreç kontrolü yoluyla kalitenin ölçülme imkânı yoktur.

◦ Buna ek olarak, hizmetlerin kalitesi genelde tüketicilerin

algılamalarına göre farklılık göstermektedir.

◦ Kalitenin ölçülmesinde tüketici önemli rol oynamaktadır.


Hizmetlerin Sınıflandırılması (1/4)

 İnsan gücüne dayalı hizmetler


 Makine, araç ve gerece dayalı hizmetler
 Müşterinin hazır bulunmasını gerektiren hizmetler
 Müşterinin hazır bulunmasını gerektirmeyen hizmetler
 Kişisel ihtiyaçları karşılayan hizmetler
 İşletme ihtiyaçlarını karşılayan hizmetler
 Kar amaçlı ya da kar amaçsız hizmetler
Hizmetlerin Sınıflandırılması (2/4)
 Sağlık hizmetleri
 Finansal hizmetler
 Profesyonel hizmetler (avukatlık, mimarlık, muhasebecilik vb.)
 Konaklama, seyahat ve turizm hizmetleri
 Spor, sanat ve eğlence hizmetleri
 Kamusal, yarı kamusal ve kar amacı gütmeyen hizmetler
 Eğitim ve araştırma hizmetleri
 Telekomünikasyon hizmetleri
 Kişisel hizmetler
 Bakım onarım hizmetleri
Hizmetlerin Sınıflandırılması (3/4)
Dağıtıcı Hizmetler Üretici Hizmetleri Sosyal Hizmetler Kişisel Hizmetler

Ulaştırma ve depolama Bankacılık, finansman


Sağlık hizmetleri Ev hizmetleri
hizmetleri hizmetleri

Haberleşme hizmetleri Sigorta hizmetleri Hastaneler Konaklama hizmetleri

Toptan ticaret Gayrimenkul alım


Eğitim Yeme-içme hizmetleri
hizmetleri satım hizmetleri

Perakende ticaret
Mühendislik hizmetleri Din hizmetleri Tamir hizmetleri
hizmetleri

Yıkama ve kuru
Muhasebe Dernek ve vakıflar
temizleme

Berber ve güzellik
Çeşitli ticari hizmetler Posta hizmetleri
salonları

Eğlence ve tatil
Hukuki hizmetler Hükümet hizmetleri
hizmetleri
Hizmetlerin Sınıflandırılması:
Önem Derecelerine Göre (4/4)
1.Derece Zorunlu 2.Derece Zorunlu 3.Derece Zorunlu 4.Derece Zorunlu
Hizmetler Hizmetler Hizmetler Hizmetler

Adalet-Hukuk Haberleşme
Sağlık Hizmetleri Kuaförlük Hizmetleri
Hizmetleri Hizmetleri

Yeme-içme Giyim-kuşam
Eğitim Hizmetleri Ulaşım Hizmetleri
Hizmetleri Hizmetleri

Sigortacılık Bakım ve Güzellik


Barınma Hizmetleri
Hizmetleri Hizmetleri

Bankacılık Hizmetleri Tamir Hizmetleri


Mühendislik
Turizm Hizmetleri
Hizmetleri
Servis ve Garanti Hiz.
Hizmetlerin Ekonomiler ve
İşletmeler İçin Önemi (1/2)
 GSMH İçindeki Pay
◦ İmalat ve tarım sektörlerine göre daha hızlı bir artış, hizmetler sektörünün
daha fazla artış göstermiş olması
 Sektör Payı
◦ Gelişmiş ülke ekonomilerinde sektörün payının gün geçtikçe artması
 Sağladığı İstihdam
◦ Hizmetler sektöründeki istihdamın artması
 Dış Ticaret Girdisi
 Hizmetlerin ihracatı yoluyla dış ticaret girdisi elde edilmesi
 Uzmanlaşma
◦ İşletmelerin esas faaliyet konularına odaklanma imkanı
Hizmetlerin Ekonomiler ve
İşletmeler İçin Önemi (2/2)
 Maliyet Tasarrufu
◦ Yüksek sermaye yatırım gerektiren işlerin dış kaynak kullanımı yoluyla temini, bunun
beraberinde getirdiği maliyet tasarrufu
 Rekabet Avantajı
◦ Esas faaliyet konusuna odaklanmanın işletmeler için rekabetçi üstünlük sağlaması
 Dış Kaynak Kullanımı
◦ Dış kaynak kullanımının artması, bunun beraberinde yeni iş ve istihdam olanakları
yaratması
 Yaşam Kalitesi
◦ Sunulan hizmet çeşidinin ve hizmetlerden yararlanma oranının yaşama kalitesinin temel
ölçütlerinden bir haline gelmesi
 Toplumsal Refah ve Ekonomik Gelişmişlik
◦ Hizmetler sektörünün toplumların refah seviyeleri ve ekonomik gelişmişliklerini
belirlemede önemli bir gösterge olması
Rakamlarla Türkiye Ekonomisi ve
Hizmetler Sektörü
 2012 yılı TUİK verilerine göre:
◦ GSYH : 1.415.786.010.349.000.000 TL
◦ Tarım Sektörünün GSYH içindeki payı (değer) : 111.690.095.873.000.000 TL
◦ Tarım Sektörünün GSYH içindeki payı (oransal) : %7,9
◦ Sanayi Sektörünün GSYH içindeki payı (değer) : 336.962.584.686.000.000 TL
◦ Sanayi Sektörünün GSYH içindeki payı (oransal) : %23,8
◦ Hizmetler Sektörünün GSYH içindeki payı (değer) : 813.308.242.803.000.000 TL
◦ Hizmetler Sektörünün GSYH içindeki payı (oransal) : %57,4
◦ Diğer : %13,9
Rakamlarla Türkiye Ekonomisi ve
Hizmetler Sektörü
175.750.793.375.001.000;
12% 111.690.095.873.000.000;
8%

21.925.706.387.000.000;
1%
Tarım Sektörünün GSYH içindeki payı

Sanayi Sektörünün GSYH içindeki payı

336.962.584.686.000.000;
23% Hizmetler Sektörünün GSYH içindeki
payı

813.308.242.803.000.000;
56% Dol.Ölç.Mali.Hizm.Payı

Vergi+Sübvansiyon Payı
Rakamlarla Türkiye Ekonomisi ve
Hizmetler Sektörü-İstihdam
2013 Yılı Verilerine Göre Faaliyet Kollarına Göre İstihdam Edilen İşgücü
(15+) (Toplam 24.433.000 kişi)

5.474.000;
23% Tarım
Sanayi
12.549.000; İnşaat
51% 4.869.000;
20% Hizmetler

1.540.000; 6%
Hizmet Sektörünün Büyümesine
Neden Olan Gelişmeler (1/3)
 Gelirin Artması
◦ Gelirin artmasına bağlı olarak daha önceleri insanların kendi yaptıkları
işleri dışarıdan temin etmeye başlamaları (bahçe bakımı, temizlik vb.)
 Boş Zamanın Artması
◦ İnsanların boş zamanlarının artmasına bağlı olarak, boş zaman
aktivitelerinin çeşitlenmesi (turizm faaliyetleri gibi)
 Kadın İşgücünün Artması
◦ Kadın işgücünün istihdam içindeki payının artmasıyla birlikte, kadının
geleneksel rolünde ve üstlendiği işlerde değişiklik yaşanması ve buna
bağlı olarak gelişen hizmetler (temizlik, çocuk bakıcılığı, dışarıdan sayın
alınan ev yemekleri vb.)
Hizmet Sektörünün Büyümesine
Neden Olan Gelişmeler (2/3)

 Yaşam Beklentilerinin Yükselmesi


◦ Yaşam kalitesinin yükselmesine bağlı olarak sağlık, bakım evleri gibi
hizmetlere yönelik talebin artması
 Karmaşıklaşan Ürün Yapıları
◦ Ürünlerin karmaşıklaşmasıyla birlikte, ürünlerin kullanımı konusunda
müşterilere hizmet verecek uzmanlık gerektiren işlerin gelişmesi
 Çevreye Verilen Önemin Artması
Hizmet Sektörünün Büyümesine
Neden Olan Gelişmeler (3/3)
 Ekonomik ve Sosyal Yaşamdaki İşlerin Karmaşıklaşması
◦ Ekonomik ve sosyal yaşamın giderek karmaşıklaşması, insanların
prosedürler hakkında yeterli bilgi sahibi olmaması ya da zaman ayırmak
istememeleri yeni hizmet kollarını doğurmuştur (danışmanlık hizmetleri,
acentalar, iş takipçileri vb.)
 Kaynakların Daha Etkin ve Verimli Kullanılması Gerekliliği
◦ Kaynakların daha etkin ve verimli kullanılması maksadıyla, esas faaliyet
konusu kapsamında kalan konularda dış kaynak kullanımına gidilmesi
 Yeni Ürün Çeşidinin Artması
◦ Programlama, onarım ve bilgisayara dayalı hizmetlerin gelişmesi
Hizmetler ve Genişletilmiş
Pazarlama Karması
Fiyat

Ürün Dağıtım

Genişletilmiş
Pazarlama
Karması
Elemanları
Süreç Tutundurma

Fiziksel
İnsan
Kanıtlar
Kısa Bir Değerlendirme

 Hizmet
◦ Bir faaliyet ya da süreç
 Ayırt Edici Özellikler
◦ İmalata konu olan şeylerden farklılaştıran bir takım özelliklere sahip
olma
 Ekonomik Bir Gösterge
◦ Refahın ve ekonomik gelişmişliğin temel göstergelerinden biri olma
 Yaşam Kalitesinin Belirleyicisi Olma
 Genişletilmiş Pazarlama Karması
◦ Geleneksel pazarlama karmasından farklı bir konsepti gerektirmesi
Hizmet Tasarımı

 Hizmet tasarımı aşağıda sıralanan bir takım unsurların varlığını


gerektirmektedir:
◦ Fiziksel kaynakların temin edilmesi
◦ Tüketiciler tarafından satın alınan ya da tüketilen malların
varlığını
◦ Açık, belirgin hizmetlerin varlığına
◦ Örtülü hizmetlerin varlığına
Hizmet Tasarımı
 Hizmet
◦ Bir faaliyet ya da süreç
 Hizmet Teslimat Sistemi
◦ Bir Hizmetin sağlanması için gerekli tesisler, süreçler ve
kabiliyetler
 Ürün paketi
◦ Bir tüketiciye sağlanan malların ve hizmetlerin bir bütünü
 Hizmet Paketi
◦ Hizmetlerin yerine getirilmesi için ihtiyaç duyulan fiziksel
kaynaklar
Hizmet Sistemlerinde Temas
Derecesi
 Hizmet Sistemlerinin Temas Derecesi: Hizmet sistemleri
müşterilerle olan temas derecelerine göre düşükten çok
yükseğe kadar bir derecelendirmeye tabi tutulabilmektedir.
◦ İzole edilmiş teknik öz hizmetler
◦ Üretim Hattı (oto yıkama makineleri)
◦ Kişiselleştirilmiş hizmetler (saç kesimi, sağlık
hizmetleri)
◦ Hizmeti alan tarafın katılımı (diyet programları)
◦ Self servis (süpermarket)
Hizmetlerdeki Talebin Değişkenliği
 Değişen talep, kuyruklara ve/veya kaynakların atıl kalmasına neden
olabilmektedir.
 Hizmet Tasarımı İçin Perspektifler
◦ Maliyet ve Verimlilik Perspektifi
◦ Müşteri Perspektifi
 Hizmetlerde müşterinin hizmet üretimine katılımı kalitenin ve talebin
yönetilmesini zorlaştırmaktadır.
 Hizmetlerde yüksek verimliliğe ulaşmak için, hizmetlerin
özelleştirilmemesi ve müşterilerin bekledikleri kalite algısının
değiştirilmesi yollarına başvurulabilmektedir.
Hizmet Tasarımındaki Konular

 Kavramsallaştırma
 Hizmet paketini oluşturan bileşenleri belirleme
 Performans özelliklerini belirleme
 Performans özelliklerini tasarım özelliklerine dönüştürme
 Performans özelliklerini teslimat özelliklerine
dönüştürme
Hizmetin Kavramsallaştırılması

 Bir hizmet teslimat sisteminin kavramsallaştırılması için


kullanılan araçlardan biri de “service blueprinting” dir.
 “Service blueprinting”, bir hizmetin tasarımında
amaçlanan hizmetin tanımlanması ve
kavramsallaştırılması amacıyla kullanılan bir yöntemdir.
Service Blueprinting Yönteminin
Temel Aşamaları

 Sınırları belirlemek
 Müşteri etkileşimlerinin sırasını belirlemek
◦ Bir akış diyagramı hazırlamak
 Zaman tahminleri geliştirmek
 Potansiyel hata noktalarını belirlemek
İyi Tasarlanmış Hizmet
Sistemlerinin Temel Özellikleri
 Organizasyonun misyonu ile uyumlu bir hizmet
 Kullanıcı dostu bir hizmet
 Dayanıklı bir hizmet
 Sürdürülebilir bir hizmet
 Maliyet etkin bir hizmet
 Müşterilere değer katan bir hizmet
 Arka büro operasyonları arasında etkin bağlantıların olduğu
bir hizmet
 Tek bir birleştirici tema üzerine odaklanmış bir hizmet
 Güvenilirliği ve yüksek kaliteyi garanti eden bir hizmet
Başarılı Bir Hizmet Tasarımı İçin
Dikkate Alınacak Konular
 Hizmet paketinin tanımlanması
 Müşteri odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi
 Hizmet paketinin imajını dikkate almak
 Müşterinin bakış açısıyla tasarımcının bakış açısının farklı
olduğunu kabul etmek
 Üst yönetim desteğini sağlamak
 Kaliteyi tanımlamak
 Hizmet beklentileri ile işe alım, eğitim ve ödüller arasındaki
uyumu sağlamak
 Hizmeti izlemeye, denetlemeye imkan sağlayacak sistemleri
kurmak
SÜREÇ, TEKNOLOJİ
ve
OTOMASYON KARARLARI
Öğrenme Amaçları (1/2)

 Süreç, teknoloji ve otomasyon kararların işletmeler için önemi nedir?

 Süreç seçimi nedir?

 Süreç seçimi, tasarımı ve planlaması neye yöneliktir?

 Süreç kararlarını etkileyen faktörler nelerdir?

 Başlıca süreç türleri ve yapıları nelerdir?

 Ürün-süreç matrisi nedir? Ve ne amaçla kullanılmaktadır?

 Süreç teknolojisi nedir? Ve türleri nelerdir?

 Süreç planlaması nedir? Ve temel aşamaları nelerdir?


Öğrenme Amaçları (2/2)

 Teknoloji nedir? Ve işletmeler için teknoloji neden önemlidir?

 Teknolojinin işletmelere sağladığı avantajlar nelerdir?

 Süreç teknolojisi nasıl bir evrim geçirmiştir?

 Üretim sistemlerinde kullanılan teknolojiler nelerdir?

 Otomasyon neyi ifade etmektedir?

 Otomasyona dayalı makine ve araç türleri nelerdir?

 Otomasyona dayalı üretim sistemleri nelerdir?

 Geleceğin fabrikası neyi ifade etmektedir?


Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç seçimi, tasarımı ve planlaması, arzulanan
ürünün, arzulanan zaman, miktar, kalite ve
maliyetle üretilmesi için; üretim süreç yapısına
karar verilmesi, üretim sürecinde yer alacak
işlemlerin ve sıralarının belirlenmesi, bu işlemlerde
kullanılacak makine, araç-gereç teknolojilerinin
belirlenmesiyle ilgili konuları kapsayan stratejik
bir karar türüdür.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
Üretim süreçleri, işletmenin üretim
stratejisinde belirlenen rekabet silahlarını
(maliyet liderliği, teslimatta hız, yüksek
kaliteli ürünler, ürün çeşitliliği gibi)
karşılayacak şekilde planlanmalı ve
tasarlanmalıdır.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç seçimi, tasarımı ve planlaması, faaliyetlerinin
tamamlanmasıyla birlikte, üretim sisteminin temel yapısı ve
özelliği belirlenmiş olur.
 Süreç kararları aşağıdakiler gibi pek çok kararla ilişkilidir ve bu
kararları etkilerler:
◦ Binaların tasarımı
◦ Tesislerin iç düzeni
◦ Üretim araçlarının seçimi
◦ Kalite denetimi
◦ İnsan kaynakları yönetimi
◦ İş tasarımı
◦ Kapasite planlaması
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç kararlarını etkileyen başlıca faktörler:
◦ Talebin Yapısı
◦ Dikey Entegrasyon Derecesi
◦ Esneklik Derecesi
◦ Otomasyon Derecesi
◦ Kalite Düzeyi
◦ Müşterilerle Temas Derecesi
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Talebin Yapısı
◦ Üretim süreçlerinin talebi karşılayacak kadar kapasiteye
sahip olması istenmektedir.
◦ Talepteki değişkenlik ve izlediği seyir, üretim
süreçlerinin seçimini etkilemektedir.
◦ Talebin değişken olduğu durumlarda, talebi karşılayacak
esneklikte kapasiteye imkan veren üretim süreçleri
seçilmelidir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Dikey Entegrasyon Derecesi
◦ Dikey entegrasyon, bir işletmenin sahip olduğu tedarik
zinciri veya lojistik ağında, üretim ve dağıtım
faaliyetlerinin ne kadarının işletme tarafından
gerçekleştirileceğinin bir göstergesidir.
◦ Dikey entegrasyon derecesi, üretim süreçlerinin sayısını
belirlemektedir.
◦ İleriye ve geriye entegrasyon doğru olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 İleriye Dikey Entegrasyon
◦ Üretici işletme tarafından, tedarik zincirinin pazara doğru olan
kısmının mülkiyetinin ele geçirilmesini ifade etmektedir.
◦ İleriye dikey entegrasyon dağıtım ve pazarlama faaliyetleriyle
ilgilidir.

 Geriye Dikey Entegrasyon


◦ Üretici işletme tarafından, tedarik zincirinin hammadde kaynaklarına
doğru olan kısmının mülkiyetinin ele geçirilmesini ifade etmektedir.
◦ Geriye dikey entegrasyon, üretimde kullanılacak alt unsurların
üretimi ile ilgilidir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Esneklik Derecesi
◦ Esneklik, üretim sürecinin talepteki ani artış ve azalışlar
karşısında çıktı hızını arttırıp azaltabilme yeteneğidir.
◦ Çeşit ve miktar esnekliği olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
◦ Çeşit esnekliği, üretim sürecinin çok çeşitli üretim
yapabilme yeteneğinidir.
◦ Miktar esnekliği, üretim sürecinin sahip olduğu
kapasitenin talepteki ani değişikliklere karşı göstereceği
tepkidir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Esneklik Derecesi
◦ Siparişe göre çok çeşitli ürünlerin üretimi söz konusu ise
sürecin çok çeşitli üretime imkan verecek esnekliğe sahip
olması istenir.
◦ Talepteki değişkenliğin fazla olması halinde ise, sürecin hacim
esnekliğinin yüksek olması arzulanır.
◦ Hizmet işletmelerinde ise, talebin yüksek olduğu dönemlerde
veya zamanlarda, işgücü büyüklüğünün değiştirilmesi ve
çalışma saatlerinin yeniden ayarlanması yoluyla hacim
esnekliği arttırılabilmektedir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Otomasyon Derecesi
◦ Üretim sistemlerinin tasarımı ile yakından ilişkili bir konudur.
◦ Üretim sistemlerinde makine, bilgisayar ve robot gibi
teknolojilerinin kullanım derecesi ile ilgili bir konudur.
◦ Otomasyon kararları aşağıdaki gibi pek çok konuyu
etkilemektedir:
 İşgücü maliyetleri
 Üretim maliyetleri
 Çeşit esnekliği
 Arzulanan kalite düzeyi
 Rekabet gücü
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması

 Kalite Düzeyi
◦ Yüksek otomasyona sahip üretim süreçlerinin seçimi ve kullanılması
kalite düzeyini arttırmaktadır.
◦ Toyota tarzı üretim sistemi, yüksek otomasyona sahip süreçlerin
yüksek kaliteli üretime imkan verdiğini kanıtlamıştır.
◦ Üretimde değişkenliğin azaltılması isteniyorsa, yüksek otomasyona
sahip süreçlerin planlanması ve tasarımı önem kazanmaktadır.
◦ Yüksek otomasyon derecesi, kalite düzeyini arttırmakta ve
maliyetleri düşürmektedir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması

 Müşteriyle Temas Derecesi


◦ Üretim süreci sonucunda elde edilen çıktının ürün ya da hizmet
olması müşteriyle temas derecesini etkilemektedir.
◦ İmalat işletmelerinde müşteriyle temas derecesi son derece düşük
hatta yoktur.
◦ Hizmet işletmelerinde ise, hizmetlerin özellikleri gereği müşterilerin
sürece katılımı gerekmektedir.
◦ Müşterilerin sürece katılım gerekliliği, sürecin müşterilere dönük
planlanmasını ve tasarlanmasını gerektirmektedir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Türleri
◦ Dönüşüm Süreçleri
 Malzemeye ilk biçimini veren temel süreçler
◦ Şekil Verme ve Fabrikasyon Süreçleri
 Hammaddenin biçiminin değiştirilmesini sağlayan süreçler
◦ Montaj Süreçleri
 Parça ya da malzemelerin bir araya getirilmesini sağlayan süreçler
◦ Bitirme Süreçleri
 Ürünü çevre koşullarına karşı korumaya yönelik süreçler
◦ Nakliye Süreçleri
 Sürece konu olan şeyin yer değiştirmesini sağlayan süreçler
◦ Büro Süreçleri
 Bilgiyi dönüştürme amacı taşıyan süreçler
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Türleri
◦ Dönüşüm Süreçleri: Çelik Üretimi
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Türleri
◦ Şekil Verme ve Fabrikasyon Süreçleri: Altın külçe yapımı
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Türleri
◦ Montaj Süreçleri: Kaynak işlemi
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Türleri
◦ Bitirme Süreçleri: Boyama işlemi
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Türleri
◦ Nakliye Süreçleri: Taşımacılık
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Türleri
◦ Büro Süreçleri
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Yapıları
◦ Süreç yapısı ile malzemelerin organizasyon içindeki akışı
kastedilmekte ve bu akışa göre süreç yapıları
değişmektedir:
 Proje Tipi Üretim
 Atölye Tipi & Siparişe Göre Üretim
 Parti Üretimi
 Üretim ya da Montaj Hatları & Kütle Üretim
 Akış Tipi Üretim
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Yapılarına Yönelik Sınıflandırma
 Proje Tipi Üretim Sistemleri
 Kesikli Üretim Sistemleri
◦ Atölye Tipi & Siparişe Göre Üretim
◦ Parti Üretimi
 Sürekli Üretim Sistemleri
◦ Üretim ya da Montaj Hatları & Kütle Üretim
◦ Akış Tipi Üretim
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç Yapılarına Yönelik Sınıflandırma
 Projeye Yönelik Üretim Sistemleri
 Sürece Yönelik Üretim Sistemleri
◦ Atölye Tipi & Siparişe Göre Üretim
◦ Parti Üretimi
 Ürene Yönelik Üretim Sistemleri
◦ Üretim ya da Montaj Hatları & Kütle Üretim
◦ Akış Tipi Üretim
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Proje Tipi Üretim
◦ Üretim sürecinin, büyük ölçekli tek seferlik üretimi
gerçekleştirecek şekilde tasarlanmasıdır.
◦ Üretim tamamlandığında proje sona erer.
◦ İşgücü, üretim ekipman ve malzemelerin üretimin
yapıldığı yere taşınması gereklidir.
◦ Üretim planlama ve programlama faaliyetleri sofistike ve
karmaşıktır.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Proje Tipi Üretim
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması

 Atölye Tipi & Siparişe Göre Üretim


◦ Üretim sürecinin, çok çeşitli ürünün küçük partiler
halinde üretimi için tasarlanmasıdır.
◦ İşlem sayısı ve sırası üründen ürüne göre
farklılaşmaktadır.
◦ Genel maksatlı makine ve teçhizat kullanılmaktadır.
◦ Kalifiye işgücüne ihtiyaç vardır.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Atölye Tipi & Siparişe Göre Üretim
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Parti Üretimi
◦ Atölye tipi üretim sisteminin, daha standardize edilmiş ürünleri
üretmek amacıyla tasarlanmış halidir.
◦ Atölye tipi üretim ile kütle üretim sisteminin avantajlarını bir arada
bulunduran üretim süreci yapısıdır.
◦ Talep, atölye tipi üretime göre oldukça kararlıdır.
◦ Büyük partiler halinde üretim yapılmaktadır.
◦ Üretim zaman zaman tekrarlanmaktadır.
◦ Ürünlerin üretimindeki işlem sırası ve sayısı benzerdir.
◦ Makinelerin her parti üretim için hazırlanması gereklidir.
◦ Parti büyüklüklerinin olabildiğince büyük olması arz edilir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Parti Üretimi
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Üretim ya da Montaj Hatları & Kütle Üretim
◦ Parçaların, sabit bir montaj hattı üzerinde istasyonlar arası
aktarılması yoluyla üretim ya da montajın gerçekleştirildiği bir süreç
yapısıdır.
◦ Yüksek hacimli üretim söz konusudur.
◦ Ürün çeşidi oldukça sınırlıdır.
◦ Talep kararlı ve yüksektir.
◦ Makine hazırlık süresi yoktur.
◦ Kalifiye işgücüne ihtiyaç yoktur.
◦ Birim maliyetler düşüktür.
◦ Çeşit ve miktar esnekliği azdır.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Üretim ya da Montaj Hatları & Kütle Üretim
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Akış Tipi Üretim
◦ Yüksek derecede otomasyona gidildiği ve ürünlerin kesintisiz
bir biçimde üretimi için tasarlanmış üretim süreç tipidir.
◦ Bu tip süreç yapısında, tesis büyük bir makine gibi
çalışmaktadır.
◦ Üretimde farklı makinelerin kullanımı söz konusu değildir.
◦ Birim maliyetler düşüktür.
◦ Yüksek hacimli üretim yapılmaktadır.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Akış Tipi Üretim: Çimento fabrikası
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Ürün Özellikleri ile Süreç Yapısı İlişkisi
Yüksek

Proje Tipi

Atölye Tipi

Parti Tipi

Montaj Hattı

Akış Tipi
Ürün Çeşidi

Parti Büyüklüğü Yüksek


Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Ürün-Süreç Matrisi
◦ Süreç yapısı, ürün çeşidi ve ulaşılmak istenen üretim hacmi
arasındaki ilişkiyi gösteren, 1979 yılında Hayes ve Wheekwright
tarafından geliştirilen bir matristir.
◦ Matrise göre; üretim hacmi arttıkça ve ürün hattı daraldıkça kesikli
üretim sistemlerinden sürekli üretim sistemlerine doğru bir kayma
meydana gelmektedir.
◦ Matrise göre; kesikli üretim sistemlerinden sürekli üretim
sistemlerine doğru kayma, esnekliğin azalmasına, birim maliyetlerin
düşmesine neden olmaktadır
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Ürün-Süreç Matrisi
◦ Bu matris üretim ve pazarlama stratejilerinin birleştirilmesi için de
kullanılmaktadır.
◦ Matriste diyagonelin sağ tarafına geçmek üretim ve pazarlama
faaliyetleri arasındaki eşgüdümü zora sokacak, sol tarafa geçmek ise
karlılığı olumsuz yönde etkileyecektir.
◦ Teknolojik gelişmeler, özellikle esnek üretim sistemleri, işletmelerin
diyagonelin dışına çıkmasına olanak sunmaktadır.
◦ Teknolojik gelişmeler, olası ürün-süreç bileşimlerini genişletmiştir.
◦ Matrise göre, atölye tipi üretim sisteminden akış tipi üretim sistemine
geçiş maliyetleri arttıracaktır.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Ürün-Süreç Matrisi
◦ Matriste, ürün yaşam eğrisinin aşamaları ile üretim süreç tipi
ilişkilendirilmektedir.
◦ Bir ürünün geliştirilip piyasaya sunulmasından sonra ürün proje tipinden
atölye tipi süreç yapısına doğru geçer (Giriş evresi).
◦ Satışların artmasıyla birlikte atölye tipi üretimden parti tipi üretime geçilir
(Büyüme evresi).
◦ Ürün olgunluk evresinde standardizasyona ulaşacak ve üretim süreç tipi,
montaj hattı üretim tipine kayacaktır.
◦ Fakat, atölye tipi üretimden akış tipi üretime geçiş çok maliyetli olduğundan,
ürün yaşam eğrisinin her aşaması için farklı üretim süreçlerine sahip
tesislerin kurulması tercih edilmektedir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Ürün-Süreç Matrisi
Ürün-Süreç Matrisi
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması

 Süreç Teknolojisi: Üretim/işlemler stratejisinin bir parçası


olan ve ürün ya da hizmet üretiminde kullanılan yöntem ve
araçlardır. Başlıca süreç teknolojileri:
◦ Elle işletilen süreç teknolojileri: Ürün ve hizmet üretim sürecinde
makineler yerine insan gücünün kullanıldığı teknolojilerdir.
◦ Mekanik süreç teknolojileri: İnsan denetiminde olan makinelerle
ürün ve hizmet üretimi gerçekleştirilmektedir.
◦ Otomasyona dayalı süreç teknolojileri: Sürecin işletilmesinde ve
denetiminde bilgisayarların kullanıldığı süreç teknolojisidir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması

 Alternatif Makine ya da Süreçler Arasında Seçim


◦ Süreç yapısına ve süreçte kullanılacak makine, araç ve gerece karar
verilebilmesi, kapasiteye ilişkin kararların verilmiş olmasını
gerektirmektedir.

◦ Süreç yapısının belirlenmesinden sonra sıra süreçte kullanılacak


makine, araç ve gerecin belirlenmesine gelir. Bu süreç pek çok
faktörün dikkate alınmasını gerektirmektedir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Alternatif Makine ya da Süreçler Seçimini Etkileyen Faktörler:
◦ Makinenin fiyatı
◦ Satıcısı
◦ Kapladığı alan
◦ Kapasitesi
◦ Kullanım kolaylığı
◦ Güvenlik
◦ Kullanacak işgörenlerin sahip olması gereken özellikler
◦ Esneklik derecesi
◦ Yedek parça durumu
◦ Başka bir ürün üretimine geçiş hızı
◦ Üretim/işlemler stratejisine uygunluk
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Ne üretileceğine karar verildikten ve ürün tasarımı yapıldıktan sonraki
aşama süreç tasarımı ve planlamasıdır.
 Süreç planlaması, son ürün haline gelinceye kadar ki süreçte,
hammadde, parça ve malzemelerin tesis içerisinde geçmek zorunda
oldukları işlemlerin planlanmasıdır.
 Süreç, girdileri çıktılara dönüştüren bir dizi işlemdir.
 Süreç planlamasında kullanılan bazı araçlar:
◦ Montaj çizimleri
◦ Montaj şemaları
◦ Yol şemaları
◦ Süreç akış şemaları
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Süreç planlamasında kullanılan bazı araçlar:
◦ Montaj çizimleri: Ürünü oluşturan parçaların ayrıntılı olarak
gösterildiği çizimlerdir.
◦ Montaj şemaları: Çizimlerden elde edilen bilgileri kullanarak,
parçaların ne şekilde bir araya geldiğini, montaj sıralarını ve
malzeme kış düzenini gösteren şemalardır.
◦ Yol şemaları: Belli bir parça için işlemleri ve süreçte izlenecek yolu
gösteren şemalardır.
◦ Süreç akış şemaları: Bir ürünü üretmek için gerekli işlemlerin adım
adım gösterildiği şematik modellerdir.
Süreç Seçimi, Tasarımı ve
Planlaması
 Montaj Şeması Örneği
Süreç Seçimi, Tasarımı ve Planlaması
Danışman Bir Firma İçin Satış Süreci Akış Şeması
Süreç Seçimi, Tasarımı ve Planlaması
Müşteri Anlaşması ve Hizmet Tesliminin İç İçe Alt
Sürecinin Akış Haritası
Süreç Seçimi, Tasarımı ve Planlaması
Departmanlar Arası Geçişi Gösteren Sipariş Karşılama
Süreci Akış Şeması
TEKNOLOJİ ve OTOMASYON
KARARLARI
Öğrenme Amaçları
 Teknoloji neyi ifade etmektedir?
 İleri süreç teknolojilerinin işletmeye sağladığı faydalar nelerdir?
 Üretim sistemlerinde kullanılan teknolojiler nelerdir?
 Geleceğin fabrikası nedir?
 Bilgisayarla bütünleşik çalışma sistemi nedir ve nasıl işler?
 Otomasyona geçişte dikkate alınması gereken faktörler nelerdir?
 Teknoloji transferi kararları nelerdir?
 Hizmet sektöründe otomasyon kararlarının önemi nedir?
Teknoloji Kavramı
 Ürün ve hizmet üretiminde kullanılan veya kullanılabilecek üretim
bilgisi ve bu bilginin türetilme ve kullanılma becerisidir.
 Teknoloji işletmenin büyümesi, karlılığı ve başarısını doğrudan
etkileyebilme özelliğine sahip bir işletme girdisidir.
 Teknoloji aşağıdaki rekabet silahlarının başarılı bir şekilde
uygulayabilmenin önünü açmaktadır.
◦ Maliyet liderliği
◦ Yüksek kalite
◦ Esneklik
◦ Teslimatta hız
◦ Hızlı ürün geliştirme
Teknolojinin Sınıflandırılması
 Ürün Teknolojisi
◦ Yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesiyle ilgili bir kavramdır.

 Süreç Teknolojisi
◦ Ürün ve hizmetlerin üretiminde kullanılacak makine, araç ve gereçlerle ilgili
bir kavramdır.

 Süreç teknolojisindeki gelişmeler, ürün teknolojisinin gelişmesini


sağlamaktadır.
 Teknoloji donanım ve yazılım şeklinde de sınıflandırılabilmektedir.
◦ Donanım, makine, araç ve gereç gibi unsurlardır.
◦ Yazılım, donanımın kullanımını sağlayacak kural, yöntem ve ilkelerdir.
İleri Süreç Teknolojisinin İşletmelere
Sağladığı Faydalar (1/2)

 Firelerin ve malzeme kayıplarının azalması


 Esnekliğin artması
 Üretim sürecinin kısalması
 Müşteri ihtiyaçlarına hızlı yanıt verilmesi
 Kalitenin yükselmesi
 Satış hacminin artması
İleri Süreç Teknolojisinin İşletmelere
Sağladığı Faydalar (2/2)
 İşgücü maliyetlerinin azalması
 Ürün tasarım süresinin kısalması
 Yeni ürünlerin piyasaya hızlı sürülmesi
 İşgücünün aktif rolden denetleyici role geçmesi
 Tesis içi malzeme hareketliliğinin hızlanması
 Bilginin aktarım hızının artması (EDI)
 Verimliliğin artması
İleri Süreç Teknolojisinin
Dezavantajları

 Yüksek yatırım maliyeti


 Otomasyon projelerinin yüksek üretim hacminde ekonomik
hale gelmesi
 İstihdamı düşüreceği endişesi
 Çalışanların teknolojik yeniliklere karşı gösterdikleri direnç
Süreç Teknolojisinin Evrimi
Üretim Sistemlerinde Kullanılan
Teknolojiler
 Otomasyon Kavramı
◦ Süreç denetim fonksiyonlarının tümünün ya da bir kısmının makinelere
aktarılmasıdır.

 Üretimde otomasyon alanındaki önemli gelişmeler


◦ Sayısal denetimli tezgahlar
◦ İşleme merkezleri
◦ Endüstriyel robotlar
◦ CAD/CAM
◦ Esnek imalat sistemleri
◦ Bilgisayarlarla bütünleşik imalat
◦ Otomasyona dayalı malzeme taşıma ve depolama sistemleri
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar
 Sayısal denetimli tezgahlar
 Bilgisayar sayısal denetimli ve direkt sayısal denetimli
tezgahlar
 İşleme merkezleri
 Endüstriyel robotlar
 Otomasyona dayalı malzeme taşıma ve depolama sistemleri
 Otomasyona dayalı kalite denetim araçları
 Otomasyona dayalı tanıma sistemleri
 Otomasyona dayalı proses kontrol
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Sayısal Denetimli Tezgahlar


◦ İlk kez 1960’larda ABD’de uzay endüstrisinde
kullanılmıştır.
◦ Sayısal denetimli tezgahlar, parçaların üretimine
ilişkin programları okuyarak, bunları tezgahın
mekanik hareketlerine dönüştüren makine denetim
birimlerine sahip olan araçlardır.
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Sayısal denetimli tezgahların temel özellikleri:


◦ Her parti üretim için yeni programlama faaliyeti gerekir.
◦ Üretim için makine hazırlık süreleri gereklidir.
◦ Geleneksel tezgahlara kıyasla farklı ürünlerin üretimine geçişteki
süre kısadır.
◦ Genelde yüksek hacimli standart ürünlerin üretimi için kullanılırlar.
◦ Stoğa ve siparişe göre üretim içinde uygundur.
◦ Elle işletilen sistemlere göre daha hızlı ve doğru üretim imkanı
sunmaktadırlar.
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Bilgisayar Sayısal Denetimli Tezgahlar


◦ Operatörün, işle ilgili ayrıntılı talimatları makine
bağlı bir bilgisayar sistemine girdiği, çeşitli parça
programlarının bilgisayar hafızasında saklandığı, bu
programlara uygun olarak tezgah üzerindeki
işlemlerin gerçekleştirildiği araçlardır.
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Direkt Sayısal Denetimli Tezgahlar


◦ Birden çok sayısal denetimli ya da bilgisayar
sayısal denetimli tezgah ile bu tezgahların
hareketlerini yönlendiren merkezi bir bilgisayarın
oluşturmuş olduğu otomasyona dayalı bir araçtır.
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Sayısal denetimli tezgahların sağladığı


avantajlar ve dezavantajlar:
◦ Doğru şekilde programlandıkları takdirde esnek
üretime imkan vermektedirler
◦ Yatırım maliyetleri yüksektir
◦ Bakım onarım maliyetleri yüksektir.
◦ Programlama maliyetleri yüksektir.
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 İşleme Merkezleri
◦ Bir makinenin otomatik denetimini yapmanın
yanı sıra, otomatik takım değişikliklerini ve
otomatik yükleme ve boşaltma
fonksiyonlarını da yerine getiren otomasyona
dayalı araçlardır.
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Endüstriyel Robotlar
◦ Robot, parça, malzeme, takım ve araçları hareket
ettirebilen çok fonksiyonlu ve yeniden programlanabilir
araçtır.
◦ İnsan gücüyle yapılan tekrarlamalı işlerin yerine
getirilmesi için kullanılmaktadır.
◦ Robotlar, üretimle ilgili basit işlerden çok karmaşık
işlerin yerine getirilmesi için kullanılmaktadır.
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar
 Endüstriyel robot kullanımının sağladığı avantajlar ve dezavantajlar:
◦ Üretim süresinin kısalması
◦ İşgücü maliyetlerinin düşmesi
◦ Kapasite kullanımının artması
◦ Kalitenin artması
◦ Güvenilirliğin artması
◦ Esnekliğin artması
◦ Hata payının azalması
◦ Yeniden programlanabilmeleri
◦ İşgücünün güvenliğini arttırmaları

◦ Yüksek maliyetli olmaları


Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Otomasyona Dayalı Malzeme Taşıma, Yerleştirme ve


Depolama Sistemleri
◦ Tesis içerisinde herhangi bir noktadan başka bir noktaya yük
taşımasının, stokların veya ürünlerin depolanmasının, depolardan
sevkiyatının bilgisayar kontrolü altında yerine getirilmesidir.
Unsurları:
◦ Bilgisayar ve iletişim sistemleri
◦ Otomasyona dayalı taşıma ve yerleştirme sistemleri
◦ Otomasyona dayalı depolama ve çekme sistemleri
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Otomasyona dayalı malzeme taşıma, yerleştirme ve


depolama sistemlerinin sağladığı avantajlar:
◦ Depolama kapasitesinin artması
◦ Depoya girecek ve depodan çıkacak yük miktarının artması
◦ İşgücü kullanımını azaltması
◦ İşgücü maliyetlerini düşürmesi
◦ Yanlış malzeme sevkiyatının ortadan kalkması
◦ Diğer üretim sistemleriyle depolama sistemleri arasında
koordinasyonu sağlaması
◦ Stokların düşürülmesine yardımcı olması
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Otomasyona Dayalı Kalite Denetim Araçları


◦ Belirlenen kalite spesifikasyonları ile üretilen ürünlerin
özelliklerini karşılaştıran, bu yolla %100 kalite
denetimine imkan veren, test ve muayene işlemlerini
gerçekleştirecek şekilde tasarlanmış araçlardır
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Otomasyona Dayalı Tanıma Sistemleri


◦ Belli bir ürün, parça veya doküman üzerine kodlanmış verilerin
okunmasında sensörlerin kullanıldığı bir teknolojidir.
◦ Donanım maliyetli olmasa da, bilgisayar veri tabanı ve yazılım geliştirme
yüksek maliyetlidir. Veri girişi için kullanılan teknolojiler:
◦ Barkod
◦ Radyo frekansı
◦ Manyetik çubuklar
◦ Görüntüleme
◦ Optik karakter tarama
◦ Ses tanıma
Otomasyona Dayalı Makine ve Araçlar

 Otomasyona Dayalı Proses Kontrol


◦ Bir sürecin denetlenmesinde bilgi teknolojilerini kullanan sistemlere
otomasyona dayalı proses kontrol sistemleri denilmektedir.
◦ Sensörler yardımıyla süreç başarısı izlenir.
◦ Bilgisayarlar kullanılarak başarı ölçütleri ile süreç karşılaştırılır.
◦ Arada fark olması halinde süreci düzeltmek için yine bilgisayarlar kullanılır.
◦ Kağıt üretimi buna iyi bir örnek teşkil etmektedir.
◦ İlk donanım maliyetleri yüksek olmasa da, yazılım geliştirme işi oldukça
maliyetlidir.
◦ Ürünün kalitesini arttıran sistemlerdir.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri

 Otomasyona dayalı üretim hatları


 Otomasyona dayalı montaj sistemleri
 Grup teknolojisi/hücresel imalat
 Esnek üretim sistemleri
 Bilgisayar destekli tasarım
 Bilgisayar destekli imalat
 Bilgisayarla bütünleşik imalat
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri

 Otomasyona dayalı üretim hatları


◦ Aralarında bağlantı kurulmuş otomatik makine ve
araçlardan oluşan otomasyona dayalı üretim hatlarıdır.
◦ Makineler, otomatik yükleme ve boşaltma araçları,
hammadde besleme sistemleri ve üretim hattı
birleştirilmiştir.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
 Otomasyona dayalı üretim hatlarının temel özellikleri:
◦ İnsan müdahalesine ihtiyaç duyulmayan sistemlerdir.
◦ İşlem sırası sabittir.
◦ Malzemelerin bir sonraki aşamaya aktarılmasında otomatik taşıma sistemleri
kullanılmaktadır.
◦ Parçalar sabit bir hat üzerinde sabit bir hızla akmaktadır.
◦ Üretim hatları bir parça ya da ürünün üretimi için tasarlanmıştır.
◦ Esneklik azdır.
◦ Maliyet oldukça yüksektir.
◦ Kararlı ve uzun dönemli talep gereklidir.
◦ Birim üretim maliyeti düşüktür.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
 Otomasyona Dayalı Montaj Sistemleri
 Otomatik malzeme taşıma araçlarıyla birleştirilmiş montaj
araçlarından oluşan bir sistemdir.
 Bu sistemde otomatik yükleme, boşaltma araçları ve montaj işi
için robotlar kullanılmaktadır.
◦ Düşük maliyet
◦ Yüksek kalite
◦ Hızlı üretim
◦ Yeniden programlanabilme
Otomasyona Dayalı Üretim ve
Montaj Hatları
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Grup Teknolojisi
◦ İlk kez 1940’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nde kullanılmıştır.
◦ Grup teknolojisi, partiler halinde üretimi daha verimli hale
getiren aynı zamanda işletmenin tasarım ve üretim
fonksiyonlarının bütünleştirilmesini sağlayan bir
yaklaşımdır.
◦ Grup teknolojisi ile amaç, benzer özelliklere sahip parçaları
tespit ederek parça aileleri oluşturmak ve bu yolla tasarım
ve üretim aşamasında söz konusu benzerliklerden
yararlanmaktır.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Grup Teknolojisi

 Parça ailelerinin oluşturulmasında kullanılan


yöntem ve araçlar:
◦ Gözle muayene
◦ Ürün akış analizi
◦ Kodlama sistemleri
◦ Sınıflandırma sistemleri
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Grup Teknolojisi
 Gözle muayene
◦ Parça sayısının düşük olduğu durumlarda kullanışlıdır.
◦ Parça çizimlerinin ve spesifikasyonlarının gözden geçirilmesi gerekir.

 Ürün akış analizi


◦ Parça ailelerinin oluşturulmasında süreç planlarının kullanıldığı bir yöntemdir.
◦ Süreç planı, her bir parçanın işlem görmesi gereken aşamaları gösteren bir plandır.

 Kodlama ve sınıflandırma sistemleri


◦ Her parçaya, parça özelliklerini tanımlayıcı bir kod verilmesi esasına dayanmaktadır.
◦ Kodlama, parçaların üretim akışını kolaylaştırıcı bir işlev görmektedir.
◦ Parça ailelerin oluşturulmasını kolaylaştırmaktadır.
◦ Oluşturulan veri tabanı, tasarım işlemini kolaylaştırmaktadır.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Grup Teknolojisi
 Üretim özellikleri bakımından benzer özelliklere sahip parçaların
aynı makineler ve takımlar kullanılarak üretilmeleri mümkündür.
 Bu gibi durumlarda parça ailelerinin üretimi için üretim hücreleri
oluşturulabilir.
 Atölyenin, üretim hücreleri şeklinde organize edilmesine
hücresel imalat denir.
 Bu yolla, daha büyük partiler halinde daha sıklıkla üretim
yapılabilir.
 Hücresel imalat, grup teknolojisinin bir alt seti niteliğindedir.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Grup Teknolojisinin Avantajları
 Üretimde partiler arası geçişte makine üzerinde yapılması
gereken işlemler basitleşir.
 Makine hazırlık süreleri kısalır.
 Üretim kapasitesi artar.
 Üretim maliyetleri düşer.
 Taşıma maliyetleri düşüktür.
 Sipariş bekleme süresi kısalır.
 İşgören eğitimi için gerekli süre kısalır.
 İşgören doyumu yüksektir.
 İşgörenler arası ilişkiler sıkıdır.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Grup Teknolojisinin Avantajları
 Üretimde uzmanlaşma sağlar.
 Uzmanlaşma kaliteyi arttırır.
 Yarı mamul stok düzeyi düşer.
 Alan ihtiyacı azalır.
 Üretim süresi kısalır.
 Üretim sürecindeki karmaşa azalır.
 Üretim planlama ve programlama faaliyeti basitleşir.
 Sistemin otomasyonunu kolaylaştırıcı etki yaratır.
 Olası hatalar kısa sürede fark edilir.
 Tam zamanında üretim felsefesi için uygun bir zemin sağlar.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Esnek İmalat Sistemleri
• Esnek talebi esnek arz ile karşılamaya imkan veren üretim
sistemleridir.
• Belli bir ürün grubunu düşük miktarlarda düşük maliyetle üretmeye
imkan veren sistemlerdir.
• Bu sistemler, üretim hücreleri içinde otomatik depolama, çekme,
malzeme taşıma ve yerleştirme, bilgisayar ve direkt sayısal denetimli
tezgahlar, bilgisayar destekli tasarım ve imalat sistemlerini
birbirleriyle entegre eden sistemlerdir.
• Tüm faaliyetlerin koordine edilmesi ve yürütülmesi için bilgisayarlar
kullanılmaktadır.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Esnek İmalat Sistemleri

Esnek imalat sistemleri,


bir ürünün üretiminden bir başka ürünün
üretimine geçişte makine hazırlık ve benzeri
faaliyetler için gereken zamanı en aza
indiren sistemlerdir.
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Esnek İmalat Sistemleri
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Esnek İmalat Sistemleri
 Esnek imalat sistemlerine konu olan esneklik türleri:
◦ Makine esnekliği: Makineler üzerinde gerekli değişikliklerin kolayca
yapılabilmesi
◦ Süreç esnekliği: Bir dizi siparişi üretebilme yeteneği
◦ Ürün esnekliği: Yeni ürünlerin üretimine düşük maliyetle kısa sürede geçebilme
yeteneği
◦ Rotalama esnekliği: Makine arızalarında yeni makinelere üretimin
kaydırılabilmesi
◦ Hacim esnekliği: Değişik üretim hacimlerinde üretim kabiliyeti
◦ Genişleme esnekliği: Gerektiğinde kolay ve modüler bir şekilde genişleyebilme
yeteneği
◦ İşlem esnekliği: Her bir parça için gerekli işlem sıralarını değiştirebilme yeteneği
◦ Üretim esnekliği: Üretilebilecek parça ailelerinin değiştirilebilmesi
Otomasyona Dayalı Üretim Sistemleri
Esnek İmalat Sistemlerinin Avantajları
 Çok çeşitli ürün üretim
 Düşük maliyetlerle üretim
 Makine hazırlık sürelerin ortadan kalkması
 Kapasite kullanım oranının yüksekliği
 Esnek üretime imkan vermesi
 İnsan müdehalisinin ortadan kalkması
 Minimum stokla çalışmaya imkan vermesi
 Kısa zamanda ürün tasarımı ve üretimi
 Tam zamanında üretim felsefesi için uygun bir yapı
sergilemesi
Otomasyona Dayalı Üretim
Sistemleri

 Bilgisayar Destekli Tasarım


 Bilgisayar Destekli İmalat
 Bilgisayarla Bütünleşik İmalat
Otomasyona Dayalı Üretim
Sistemleri
 Bilgisayar Destekli Tasarım (Computer Aided Design-CAD)
 Bilgisayar destekli tasarım (Computer Aided Design-CAD), bilgisayar ortamında ürünün,
üç boyutlu geometrik görünümünü yaratma imkân verir.
 Bu yazılımın veri giriş formuna göre ürün değişkenlerinin değerleri girildiğinde,
tasarlanan ürünün modeli yapılmış olur.
 Tasarımcı, bu üç boyutlu modeli inceleyerek istediği değişiklikleri hızlı bir şekilde
gerçekleştirmiş olur.
 Bunun yanı sıra ürüne ait standart maliyetler girilmiş ise, ürüne ait maliyet değerleri,
güvenilirlik hesaplamaları, bakım onarım hizmetleri, aynı anda görülmektedir.
 Bilgisayar destekli tasarım, sanal olarak ürün üzerinde her türlü tasarımı sağlayan grafik
yazılımdır.
 Bu yazılım, geometrik modelleme, otomatik çizim ve belgeleme, mühendislik ve tasarım
açınımlarını görmeyi sağlar.
Bilgisayar Destekli Tasarım (Computer
Aided Design-CAD)
Otomasyona Dayalı Üretim
Sistemleri
 Bilgisayar Destekli İmalat (Computer Aided Manufacturing-CAM)
 Bilgisayar destekli tasarım (CAD) işlemlerini bilgisayar destekli üretim
(Computer Aided Manufacturing-CAM) işlemleri izler.
 Bilgisayar destekli üretim, işlemlerinin yapılmasında ve denetiminde,
bilgisayarların daha yoğun kullanılması anlamına gelir.
 CAM yazılımları ile gerçekleştirilen bazı uygulamalar şunlardır:
◦ Nümerik kontrollü tezgâhlar,
◦ Süreç denetimi
◦ Grup teknolojisi
◦ Otomatik montaj
 Bilgisayar destekli tasarım ve üretim (CAD/CAM), elektronik bilgi
teknolojisinin hız ve güvenilirliğinden yararlanarak, üretimin akıcılığına
yardımcı olmaktır.
Bilgisayar Destekli İmalat (Computer Aided
Manufacturing-CAM)
Otomasyona Dayalı Üretim
Sistemleri
 Bilgisayarla Bütünleşik İmalat (Computer Integreted
Manufacturing-CIM)
 Bilgisayarla bütünleşik imalat, otomasyon adalarını bir veri tabanıyla
bütünleştiren ve fonksiyonlar arasında iletişim kurmak için yazılı belge ve
dökümanlara gerek bırakmayan bir sistemdir.
 Bilgisayarla bütünleşik imalat, üretim fonksiyonu ile ilgili tüm işlemlerin bir
bilgisayar sistemi içerisinde bütünleştirilmesidir.
 Bilgisayarla bütünleşik imalat, bilgisayara dayalı üretim teknolojisi ile karar
destek sistemlerinin birleştiği bir sistemdir.
 Bu sistemde; CAD, CAM, MRP, grup teknolojisi sistemleri, finansal raporlama
sistemleri, pazarlama, sipariş kabul, bakım sistemleri arasındaki koordinasyon
bilgisayarla vasıtasıyla sağlanmaktadır.
Bilgisayarla Bütünleşik İmalat (Computer
Integreted Manufacturing-CIM)
Otomasyona Dayalı Üretim
Sistemleri
 Bilgisayarla Bütünleşik İmalat’ın Avantajları
 Bölümler arası sınırları azaltması
 İşgücünün yeteneklerinin geliştirilmesi yönünde baskı yapması
 Fonksiyonlar arası takımların kurulmasına yardımcı olması
 Esnek ve otokontrole sahip işgücünü teşvik etmesi
 İşgücü maliyetlerinde düşüş
 Tasarım ve üretim maliyetlerinde düşüş
 Stok maliyetlerinde düşüş
 Kalitenin artması
 Verimliliğin artması
 Kapasite kullanım oranının yükselmesi
Otomasyona Dayalı Üretim
Sistemleri
 Bilgisayarla Bütünleşik İmalat’ın Dezavantajları
 Gerekli yatırım tutarının yüksek olması
 İçerisinde risk barındırması
 Teknolojik gelişmelerin sürekli takip edilmesi gerekliliği
 Teknolojik gelişmelerin sistemin maliyetini sürekli arttırması
 Sistemde yer alan unsurlar arasında koordinasyonu sağlayacak
yazılımların azlığı
 Uzman personele yönelik ihtiyacın artması
 İşgücünün sürekli eğitilmesi gerekliliği
 Teknolojiye sıcak bakmayan yönetici ve çalışanların gösterdiği direnç
 Yönetimin ilgisini bir süre sonra kaybetmesi
Geleceğin Fabrikası & Toplam Fabrika
Otomasyonu

Geleceğin fabrikası,
üretimle ilgili tüm işlerin bilgisayarların kontrolü
altındaki ve birbirlerine entegre olmuş, insan
gücüne ihtiyaç duyulmayan üretim tesisini ifade
etmektedir.
Geleceğin Fabrikası & Toplam Fabrika
Otomasyonu
 Geleceğin fabrikasına yönelten eğilimler
◦ Ürün yaşam sürelerinin kısalması
◦ Kişiselleştirilmiş ürünlere yönelik talebin artması
◦ Üretimde yeni malzemelerin kullanılmaya başlanması
◦ Teknoloji ve elektronik alanında yaşanan gelişmeler
◦ Stokların azaltılması yönündeki baskılar
◦ Fason üretimin yaygınlaşması
◦ Tam zamanında üretim sistemlerine yönelik ilginin artması
◦ Üretimde bilgisayar kullanımının artması
Geleceğin Fabrikası & Toplam Fabrika
Otomasyonu
 Geleceğin fabrikasının özellikleri
◦ Yüksek otomasyon derecesi
◦ Hatasız üretim
◦ Yüksek kaliteli üretim
◦ Çeşit ve miktar esnekliğinin yüksekliği
◦ Yeni ürünlerin hızlı bir şekilde piyasaya sunulması
◦ Küçük partiler halinde üretimin düşük maliyetli bir iş haline gelmesi
◦ Stok seviyelerinin düşmesi
◦ Siparişlerin hızlı teslimi
◦ Sabit maliyetlerin düşük olması
◦ Uzman işgücü kullanımı ve eğitimi
◦ Kapasite kullanım oranının yüksekliği
Otomasyona Geçişte Dikkate Alınması
Gereken Faktörler
 Tüm otomasyon projelerinin başarılı olacağı gibi bir
düşüncenin terk edilmesi gereklidir.
 Yönetim faaliyetlerinin otomasyonu dikkate alacak şekilde
yeniden tasarlanmalıdır.
 Maliyet-fayda analizi yapılarak otomasyon kararları
değerlendirilmelidir.
 Otomasyonun ileride satış ve karlarda neden olabileceği
belirsizlik dikkate alınmalıdır.
Teknoloji Transferi Kararları

 Teknoloji transferi, bir ürünü ya da bir üretim sürecini elde


etme yeteneğinin bir ülkedeki işletmeden diğer bir ülkedeki
işletmeye aktarılmasıdır.
◦ Ürün ya da üretim bilgisinin transferi
◦ Üretim sürecinde kullanılan parça, malzeme ya da süreçlerin transferi
◦ Lisans anlaşmaları
◦ Ortak üretim
◦ Stratejik işbirlikleri
Teknoloji Transferi Kararları
Teknoloji Transferi Kararları

 Yeni teknolojinin etkin kullanımı için


cevaplanması gereken sorular:
◦ Yeni teknolojinin maliyeti nedir?
◦ Yeni teknolojinin işletmeye sağlayacağı yararlar nedir?
◦ Yeni teknoloji ne gerektiriyor?
◦ Yeni teknoloji nasıl bir işgücü gerektiriyor?
◦ Yeni teknolojiyle ilgili belirsizlikler nedir?
Teknoloji Transferi Kararları

 Yeni teknoloji projelerinde dikkate alınması


gereken konular:
◦ Teknolojik değişimin tek seferlik bir iş olmadığının
unutulmamalıdır.
◦ Teknoloji transferiyle birlikte mevcut süreç yapıları
gözden geçirilmelidir.
◦ Teknolojik değişime direnç gösteren personelle
ilgilenilmeli ve eğitilmelidir.
Teknoloji Transferi Kararları

 Yeni teknoloji projelerinde dikkate alınması


gereken konular:
◦ Hangi teknolojilerin seçileceği ve teknoloji transferinin
zamanlamasına dikkat edilmelidir.
◦ Yeni teknolojilerin değerlendirilmesinde kullanılmak
üzere yeni sermaye bütçelemesi tekniklerinin uygulmaya
konması gerekmektedir.
Teknoloji Transferi Kararları

 Teknoloji yönetimi için uygun bir modelde olması


gereken bazı özellikler:
◦ Değişim için bir zaman planlaması
◦ Ekipler halinde çalışma
◦ İlgili kişilere geri bildirim
◦ Eş zamanlı mühendislik uygulaması
◦ Ani değişiklikler yerine küçük ve ihtiyatlı adımlar
atılması
Teknoloji Transferi Kararları

 Teknoloji yönetimi için uygun bir modelde olması


gereken bazı özellikler:
◦ Değer katmayan tüm faaliyetlerin süreçten çıkarılması
◦ Otomasyona geçişin planlı bir şekilde yapılması
◦ Otomasyon projelerinde risklerin dikkate alınması
◦ İşletme içinde yeni teknoloji ve otomasyonla ilgili bir birimin
oluşturulması
◦ Otomasyon projelerinin uygulanmasının zamana yayılması
◦ İşgücünün sürekli eğitimi
Hizmet Sektöründe Otomasyon

 Bilgisayarlı rezervasyon sistemleri


 Otomatik bankacılık hizmetleri
 Marketlerdeki barkod sistemleri
 Elektronik posta ve faks
 Telekonferans sistemleri
 GPS
 Araç takip ve izleme sistemleri gibi.
Bilgisayarlı Rezervasyon Sistemleri

You might also like