You are on page 1of 1

Sanatın tüm hesapları askıya alma kudreti, onun tüm imlemeleri doğanın dişil

hakikatine ve dondurulamaz canlılığına ait olması nedeniyledir. Bizim için biricik


olanın henüz örtüsü kalkmamıştır ve Sanat doğanın aşığı olarak doğanın örtüsünün
bilgisiyle onu betimler. Doğa her zaman bizim elimizin değemeyeceği uzaklıkta bizi
kendisine cezbeder fakat aynı zamanda her birimiz doğanın merkezleriyizdir. Bu
anlamda doğa hem bizizdir hem değilizdir. Biz hep tek dil konuşuruz ve biz hiçbir
zaman tek dil konuşmayız. Sanatın dili çokseslidir onun imkansızlığı mutlak
paradoksta yatar. Sanat uzlaşımı imkansız-''Öteki'' ve ''Ben''-iki şeyi reveransa
çağırır. Buna benzer olarak doğa da uzlaşımı imkansız-''Ölüm'' ve ''Yaşam''-iki
şeyi reveransa çağırır. Sanat doğanın celbindedir ona yabancı olan onu tanımayan
onu bilmekten mutlak derecede uzak olanın celbinde bunun olanağı ''Vicdan'' da
yatar. ''Vicdan'' varoluşun katışıksız saf gerekliliğidir. Sanatın doğaya olan ve
onu güzel olarak teşrif eden ihtimamı, taklit olmanın ikincilliğine tolerans
göstermesi, yabancının kalbini arzulaması, iletişimi reddeden ev sahibinin ve aynı
zamanda misafirin celbinde olması onun ''Vicdan''ın bir tezahürü olduğunu destekler
niteliktedir. İnsanın bu koşulsuzluğu ve konumsuzluğu kabul edebilmesinin tek bir
sebebi olabilir ve bu da ''Vicdan''dan başka bir şey değildir.

You might also like