EKİM / OCTOBER 2019

33
ÇALIKhaber

Ambalajda
‘Çevre Dostu’
trendler
‘Eco-FrIendly’
trends In
packagIng
SA Y I / I SS U E

Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık İçimizden bir seyyah İnovasyon

“Depremde Pastoral bir ülke: Yeni inovasyon işi yeniden

ilk 72 saat çok önemli” İrlanda hayal etmek mi?
“The first 72 hours is very A pastoral land: Is the new innovation
critical in an earthquake” Ireland re-imagining the work?
033
 İçindekiler / Contents

Bizden haberler/ IMTIYAZ SAHIBI/LICENSE OWNER

news from us
6 40
ÇALIK HOLDİNG A.Ş.

6… Çalık Holding’den güncel YÖNETİM KURULU BAŞKANI/Chairman

haberler… Ahmet Çalık
Current news from Çalık Holding...

Sürdürülebilirlik/ YAPIM-YAYIN/PRODUCTION-PUBLICATION
turKUVAZ Haberleşme ve yayıncılık a.ş.
sustainability
GENEL müdür YARDIMCIları
16… Ambalajda ‘Çevre Dostu’ Vice General MANAGERS
trendler Yonca Ertürk, Özgür Atanur
‘Eco-Friendly’ trends in packaging
YAYIN DiREKTÖRÜ
İnovasyon/innovation PUBLISHING DIRECTOR
Aslıhan Sarp İşman
22… Yeni inovasyon işi yeniden
hayal etmek mi? genel yayın yönetmenİ/Executive Editor
Is the new innovation re-imagining Aysun Orhan aysun.orhan@turkuvazdergi.com.tr
the work? görsel yönetmen/VISUAL Director
Mine Ünal mine.unal@turkuvazdergi.com.tr
İletişim/communication EDİTÖR/EDITOR
26… Sosyal medya depresyona mı Gizem Gürsoy Sabuncu gizem.gursoy@turkuvazdergi.com.tr

sokuyor? fotoğraf edİtörü/Image Editor

Does social media cause depression? Canan Yetişti Satkın canan.yetisti@turkuvazdergi.com.tr

Yaşam/life
28… Zihinsel gücümüzü keşfetme
22 TÜZEL KİŞİ TEMSİLCİSİ ve sorumlu müdür

48
Juridical Person’s RepresentaTIVE and
ve arttırma yollarını araştırdık. Director in Charge
We have explored the ways to discover Ahmet Selçuk
and enhance our mental strength.
Kurumsal İletİşİm Dİrektörü
Corporate Communications DIRECTOR
Sağlık/health Özlem Yalçın
32… “Quasimodo Sendromu”nu Kurumsal İletİşİm MÜDÜRÜ
hafife almayın. Corporate Communications manager
Do not underestimate the “Quasimodo Emine Atlas
Syndrome”.
KURUMSAL İLETİŞİM DEPARTMANI
Corporate Communications DEPARTMENT
Deneyim/experience Gizem Akyavuz, Bilge Çevik
36… Kızılay Genel Başkanı Dr.
Kerem Kınık ile keyifli bir röportaj
gerçekleştirdik.
We had a pleasant interview with Turkish
36 KATKIDA BULUNANLAR/CONTRIBUTORS
Yağmur Tuğçe Akça, Volkan Akı, Şule Güner

Red Crescent President Dr. Kerem Kınık.

44
Yayın Türü/Publication Type: Yerel, süreli/Domestic, Periodical
İçimizden bir seyyah/ Kültür sanat/ Yayın Periyodu/Publication Period: 3 Aylık/monthly

a globetrotter among us art and literature

40… Pastoral bir ülke: İrlanda 54… Dikkat çekici kitaplar
A pastoral country: Ireland ve en yeni etkinlikler...
Remarkable books and most
Teknoloji/technology recent events…
Yönetim Yeri/Place of Management: Turkuvaz Dergi Grubu, Barbaros
Bulvar›, Cam Han, No: 153 Balmumcu 34349 Beşiktaş/İstanbul
Telefon/Phone: (0212) 354 30 00
Basımcı/Printer: Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş.
Basıldığı Yer/Print Place: Akpınar Mahallesi, Hasan Basri Caddesi,
Sancaktepe/Kartal/İSTANBUL

44… Yapay zeka eğitimi

Artificial Intelligence education İşbaşında/on the go ÇALIK HABER Dergisi, Çalık Holding A.Ş. adına Turkuvaz
Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş tarafından TC yasalarına uygun
56… Çalık Enerji Mali İşler olarak yayımlanmaktadır. ÇALIK HABER Dergisi’nin isim ve yayın

Beslenme/nutrition Departmanı ve ARAS EDAŞ Finans

hakkı Çalık Holding AŞ’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf
ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı
48… Egzersiz öncesi ve sonrası Departmanı sayfamıza konuk oldu. yapılamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların
sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
nasıl beslenmeliyiz? In this issue we hosted Çalık Enerji
The ÇALIK HABER [Çalık News] Periodical is published by
What type of diet we should follow Financial Affairs Department and Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. in accordance to the
before and after working out? ARAS EDAŞ Finance Department. laws of the Republic of Turkey on behalf of Çalık Holding
Corp. The royalty and copyrights of the ÇALIK HABER
Periodical belong to Çalık Holding Corp. All rights on the

54
Info/info Mutluluklar/best wishes texts, images and illustrations in the periodical are reserved.
Quotations without prior approval are prohibited. The
52… Yeni buluşlar... 58… Yeni doğanlar, evlenenler… responsibility of the texts belongs to their writers and that of
the advertisements to the advertisement owners.
New inventions… Newborns, newly-weds...

4 ÇALIKhaber ÇALIKhaber 5
 BİZDEN HABERLER / NEWS FROM US

Hazar Ekonomik Ahmet Çalık’a Ahmet Çalık receives

Forumu gerçekleşti Japonya Devlet Japanese Order of the
Türkmenistan’ın Avaza kentinde gerçekleştirilen 1. Hazar
Ekonomi Forumu, Türkmenistan Başkanı Sayın Gurbanguly
Nişanı verildi Rising Sun
Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Türkiye For his contributions to the strengthening of Turkish-
Berdimuhamedov’un ev sahipliğinde ve Hazar Denizi’ne
ve Japonya arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesine Japan economic relations, Ahmet Çalık, Chairman of
kıyısı olan ülkelerin üst düzey delegasyonunun katılımıyla
sunduğu katkılar nedeniyle Japonya İmparatoru Majesteleri Çalık Holding, was awarded “The Order of the Rising
gerçekleşti. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet
tarafından “Altın Işıklar, Yükselen Güneş Nişanı ve Boyun Sun, Gold Rays with Neck Ribbon” by His Majesty the
Çalık ve Grup Şirketlerindeki yöneticiler, fuar alanında
Bağı” ile taltif edildi. Nişanı Ahmet Çalık’a Japonya Emperor. The conferment was hosted by the Japanese
bulunan Çalık Holding standında katılımcılarla buluştu.
Büyükelçisi Akio Miyajima takdim etti. Ambassador Akio Miyajima.

The First Caspian Economic Forum

The 1st Caspian Economic Forum was held in Awaza, Turkmenistan, hosted by the President of Turkmenistan Gurbanguly
Berdimuhamedow and with the participation of senior delegates from Caspian-region countries. Ahmet Çalık, Chairman of
Çalık Holding and Group Company executives were at Çalık Holding’s exhibition stand meeting the participants.

Euromoney BKT named

BKT’yi 7.kez yılın
bankası seçti
Dünyanın önde gelen finansal yayınlarından
Euromoney, bankacılık sektöründeki üstün performansı
ve liderlik konumunu değerlendirerek BKT’yi 7. kez
“Arnavutluk’un En İyi Bankası” seçti. Londra’da
düzenlenen Mükemmeliyet Ödülleri töreninde ödül, BKT
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Usta ve Genel Müdür’ü
Seyhan Pencablıgil’e takdim edildi.
“Bank of the Year”
by Euromoney
for the 7th time
Euromoney -one of the world’s most prominent financial
journals -named BKT “Albania’s Best Bank” for the 7th time,
acknowledging its superior performance and leadership in the
banking sector. The award was presented to BKT Chairman of the
Board Mehmet Usta and General Manager Seyhan Pencaplıgil
at the Excellence Awards ceremony in London.
ENR listesi
açıklandı
Müteahhitlik sektörünün güvenilir ve itibarlı dergisi ENR tarafından
hazırlanan “Dünyanın En Büyük Uluslararası Müteahhit Şirketleri”
listesinde Çalık Enerji dünya genelinde 119. sırada, Türkiye’de
ise ilk 10 şirketten biri olarak yerini aldı.
ENR list
announced
Çalık Energy ranked 119 in the global
list for the “World’s Top International Contractors” issued
by ENR magazine, a reliable and reputable journal of
the contracting sector. Çalık was also amongst the top
ten companies in the list of Top Turkish Contractors.

6 ÇALIKhaber ÇALIKhaber 7
 BİZDEN HABERLER / NEWS FROM US

Kızılay Bağışçıları Çalık

Madalya Töreni Denim’e
gerçekleşti İTHİB’den
Kızılay’ın 150. yılını anma gecesinde Kızılay Bağışçıları
Madalya Töreni yapıldı. Çalık Holding’in altın madalya aldığı Platin
Ödülü
gecede ödülü Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı adına
Aktif Bank Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Usta aldı.
Gecede ayrıca Çalık Holding’in de desteklediği Hilal-i Ahmer
koleksiyonu katılımcılarına “Teşekkür Plaketi” verildi. Çalık Denim, ülke ekonomisine
sağladığı katkılardan dolayı

Medal Ceremony for Turkish Red Crescent Donors İTHİB tarafından düzenlenen
‘İhracatın Liderleri Ödülleri’nde
Donors were awarded their medals at the celebration ceremony of Red Crescent’s 150th anniversary. Çalık Holding’s gold medal dördüncü kez Platin Ödül ile
was received by Aktif Bank’s Board Vice Chairman Mehmet Usta on behalf of Çalık Holding’s Chairman of the Board. This night also onurlandırıldı. Ödülü Çalık
featured the presentation of “Gratitude Plaques” to the participants of Hilal-i Ahmer collection, also sponsored by Çalık Holding. Denim Genel Müdürü Fatih
Doğan aldı.

Çalık Denim receives the Platinum Award by ITHIB

Tokyo Uluslararası Afrika Kalkınma For the 4th time in its history, Çalık Denim was honored with the Platinum Award at ITHIB’s (Istanbul Textile and Raw Materials

Konferansı gerçekleşti
Exporters’ Association) “Leaders of Export” Awards event due to its contributions to national economy. The award was received
by Çalık Denim’s General Manager Fatih Doğan.

Japonya’nın Yokohama
kentinde düzenlenen

E-Kent’ten
“7.Tokyo Uluslararası
Afrika Kalkınma
Konferansı”nda Mitsubishi

AnkaraKart
Corporation ve Çalık
Enerji ortaklığı da yer aldı.
Bu yılki teması ‘Afrika’nın

kalkınmasını insanlar,
teknoloji ve yenilikçilik
yolu ile geliştirmek’ olan
TICAD Fuarı’na çok
sayıda ülkeden devlet
başkanı, üst düzey kamu
görevlisi, iş insanı ve sivil
toplum örgütü katılım
gösterdi.
uygulaması
Aktif Bank iştiraki E-Kent, Ankara
Büyükşehir Belediyesi EGO Genel
Müdürlüğü iş birliğiyle AnkaraKart
mobil uygulamasını hayata geçirdi.
Yetersiz bakiye derdine son veren
uygulama, ulaşımı dijitalleştirmeyi
ve günlük yaşamı kolaylaştırmayı

Tokyo International Conference on African hedefliyor.

Development E-Kent’s AnkaraKart application

“7th Tokyo International Conference on African Development” held in Yokohama, Japan was attended by Mitsubishi Corporation-
Çalık Energy partnership. With the participation of many prime ministers, senior state executives, business persons and NGOs E-Kent, an Aktif Bank subsidiary, released the AnkaraKart mobile application in partnership with Ankara Metropolitan Municipality
from many countries, this year’s TICAD Exhibition was held under the theme ‘Advancing Africa’s sustainable development through EGO General Directorate. The aim of the application, which eliminates the insufficient balance problem, is expected to digitalize
people, technology and innovation.’ transportation and ease daily-life.

8 ÇALIKhaber ÇALIKhaber 9
 BİZDEN HABERLER / NEWS FROM US

Çalık Enerji ve
MHIET’den yeni
girişim
Çalık Enerji, Mitsubishi Heavy Industries Grubu
üyesi MHI Engine&Turbocharger ile yenilenebilir
enerjiye yönelik “Üçlü Hibrit” bir enerji kaynağı
sistemi “EBLOX”un satışının genişletilmesi için
iş birliği öngören bir anlaşma imzaladı. Hedef
coğrafyası Afrika olan anlaşmada, Çalık
Enerji tüm sistemin inşaat işlerinin yanı sıra
yenilenebilir enerji kaynağı üretim ekipmanlarının
tedarikinden sorumlu olacak. MHIET ise motor
üretim sistemlerini tedarik edecek.

Çalık, Global Çalık becomes a A new initiative from Çalık Energy and MHIET
Çalık Energy signed an agreement foreseeing a collaboration with MHI Engine&Turbocharger, a member of Mitsubishi Heavy

Compact signatory of the Global Industries Group with the aim of expanding the sales of EBLOX, a “Triple Hybrid” energy source for renewable energy. Agreement’s
targeted region is Africa, and Çalık Energy will be in charge of the procurement of energy-source production equipment while

imzacısı oldu
Çalık Holding şirketlerinden Çalık Denim ve Çalık Enerji,
Compact
Çalık Denim and Çalık Energy of Çalık Holding Companies have
completing all the construction work for the system. MHIET will be in charge of the supply of engine production systems.

Grubun faaliyette bulunduğu tüm coğrafyalarda insan
hayatına değer katma anlayışı doğrultusunda, Global
Compact 7. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda düzenlenen
imza töreninde, iş dünyasında ortak bir kalkınma kültürü
oluşturmak üzere evrensel ilkeler öneren Birleşmiş Milletler
Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin imzacısı oldu.
become the signatories of United Nations Global Compact
that introduces a universal set of principles for establishing a
common development culture within the business world. The
Compact was signed at the 7th Annual Meeting for the Global
Compact in line with our mission of adding value to people’s
lives in geographies where our Group Companies are active.

Çalık Denim
Sürdürülebilirlik
Komitesi kuruldu
Çalık Denim sürdürülebilirlik konusunda önemli bir adım
atarak 2019 yılı başında Çalık Denim Sürdürülebilirlik stratejisi
oluşturdu. Çalışanlar nezdinde bilinci arttırmak ve şirket içerisinde
gerçekleştirilen projeleri bir çatı altında toplayarak marka imajını
daha da üst seviyelere taşıyacak iş ve projeleri birlikte geliştirme
amaçlı Çalık Denim Sürdürülebilirlik Komitesi kuruldu.
Çalık Denim’s Committee
of Sustainability
Established
As an essential step in its history, Çalık Denim established the
Çalık Denim Sustainability Strategy at the beginning of 2019.
Çalık Denim Sustainability Committee was founded to increase
employee awareness and to collect internal projects in a single
pool for the purpose of co-developing any projects that may
help boost brand image.
YEDAŞ Elektrik
Dağıtım şirketlerinde
bir ilki gerçekleştirdi
YEDAŞ, operasyonlarda mükemmelliğin sağlanması amacıyla
işletmelerde süreçlerin tanımlanması, ölçülmesi, analiz edilmesi,
iyileştirilmesi ve kontrolü için kolay ve etkili istatistik araçlarının
kullanıldığı bir yönetim stratejisi olan Yalın 6 Sigma kapsamındaki
projelerinin ilk dalgasını başarıyla tamamladı.
YEDAŞ breaks new
ground amongst
Electricity Distribution
Companies
To ensure perfection in their operations, YEDAŞ successfully
completed its first phase of projects under the scope of
Lean Six Sigma, a management strategy in which easy and
effective statistical tools are utilized to define, measure,
analyze, improve and control processes for the purpose of
achieving operational excellence.

10 ÇALIKhaber ÇALIKhaber 11
 BİZDEN HABERLER / NEWS FROM US

Yeni Mezun Sigortayeri’nden deprem riskine

Programı
gerçekleşti
Çalık Holding İnsan Kaynakları
Direktörlüğü tarafından Yeni Mezun
Programı’nın ikincisi gerçekleştirildi.
Çalık Grubu’nun faaliyet gösterdiği
alanlarda deneyim kazanmak isteyen
yeni mezunlar Çalık’ın Gülümseyen
Yüzleri arasına katıldı. Yönetim Kurulu
Başkanı ve üst düzey yöneticilerin
katılım gösterdiği programda
oryantasyon eğitimi, seminer ve
çeşitli aktiviteler yapıldı.
karşı dijital proje “DaskMatik”
Aktif Bank iştiraki Sigortayeri, konut
sahiplerinin zorunlu deprem
sigortasına hızlı ve kolay ulaşmasını
sağlamak amacıyla, N Kolay
Ödeme Kuruluşu ile ortak kiosk
üzerinden zorunlu deprem
sigortası satın almaya imkân
tanıyan “Daskmatik” adlı bir
yazılım geliştirdi. YEPAŞ ve ARAS
Elektrik Pazarlama A.Ş.’nin de
dahil olduğu bu proje ile aynı
zamanda, Aktif Bank iştirakleri
ve Çalık Holding grup şirketleri
arasında sinerji yaratan bir iş

New Graduate Program was launched birliğine imza atıldı.

The second New Graduate Program was launched by Çalık Holding’s Human Resources Directorate. Newly graduates joined
the family of Smiling Faces of Çalık Group, eager to gain experience in Çalık’s fields of operation. The program was launched
with the participation of the Chairman and senior executives, hosting a range of activities such as orientation training and
seminars.
“DaskMatik”, a digital project
for earthquake risk by Sigortayeri
To grant fast and easy access to homeowners, Sigortayeri, an Aktif Bank subsidiary, developed a software named “DaskMatik”
which allows the purchase of Compulsory Earthquake Insurance through a shared kiosk with N Kolay Payment Agency. This
partnership, also including YEPAŞ and ARAS Electricity Distribution Inc., will create synergy between Aktif Bank subsidiaries

İlk İşim Girişim and Çalık Holding group companies.

2019 başladı
Çalık Holding, Yıldız Teknopark ve Yıldız TTO
ortaklığında bu yıl beşincisi düzenlenen ve inovatif
Parsons Denim
yeni iş fikirlerinin ortaya çıkmasını destekleyen “İlk
İşim Girişim” yarışması için başvurular başladı.
Başvuruların www.ilkisimgirisim.com sitesi
öğrencileri
üzerinden yapıldığı yarışma girişimcilik kültürünü
yaygınlaştırmayı, inovasyona ilgiyi arttırmayı ve
girişimcilik ekosistemini güçlendirmeyi hedefliyor.
mezun oldu
Çalık Denim genç tasarımcıların yaratıcılığına ve

My First Job başarısına verdiği önem doğrultusunda dünyanın en

köklü moda okulu Parsons School of Design ile kurduğu

Entrepreneurship iş birliğine devam ediyor. İlk mezunlarını 2018 yılında

veren Denim sınıfında ilk 3’e giren tasarımcılar proje

2019 has started kapsamında Çalık Denim bünyesinde staj imkânı

buldular.
Applications are now being submitted for the “İlk İşim
Girişim” (My First Job Entrepreneurship) contest. The 5th
annual event is organized with the partnership of Çalık Parsons Denim students graduated
Holding, Yıldız Teknopark and Yıldız TTO to support new and innovative business ideas. The competition aims to spread the In light of Çalık’s emphasis on the creativity and success of young designers, Çalık Denim is committed to its collaboration with
culture of entrepreneurship, boost interest for innovation and reinforce the ecosystem of entrepreneurship. Applications can be the world’s most established fashion school, Parsons School of Design. The top 3 designers of the Denim class, which gave its first
submitted through the website www.ilkisimgirisim.com. graduates in 2018, found the opportunity to intern at Çalık Denim within the scope of this project.

12 ÇALIKhaber ÇALIKhaber 13
 BİZDEN HABERLER / NEWS FROM US

Çalık Zone,
IDC Türkiye
Ödülü aldı
Bilgi teknolojileri sektörünün en
önemli organizasyonlarından
International Data Corporation’ın
Türkiye Ofisi tarafından düzenlenen,
IDC Türkiye Bulut Bilişim Ödülleri 2019
kapsamında Çalık Holding, dünya
genelinde alanının önde gelen
bulut çözümlerinden olan Success
Factors üzerinde “Çalık Zone”
kurumsal kimliği ile hayata geçirdiği
Dijital İnsan Kaynakları platformu ile
ödüle layık görüldü.

Çalık Zone receives IDC Türkiye Award

Çalık Holding received an award in the 2019 IDC Türkiye Cloud Awards held by the Turkish Office of International Data Corporation
(IDC), a worldwide leading IT organization. Çalık Holding was granted this award for its Digital Human Resources platform named
“Çalık Zone”, which was implemented on Success Factors, a world-leading cloud solution.

Çalık Enerji
Powering
Iraq fuarına
altın sponsor
oldu
Çalık Enerji, Irak’ın Bağdat şehrinde bu yıl
birincisi düzenlenen Powering Iraq fuarına altın
sponsor olarak katılım gösterdi. Çok sayıda üst
düzey devlet görevlisi ve uluslararası firmanın
katılım gösterdiği fuar iki gün sürdü.

Çalık Energy becomes a gold sponsor

of Powering Iraq
The first of Powering Iraq Conference and Exhibition was held at Bagdad with the participation of Çalık Energy as a gold sponsor.
The event lasted two days with the participation of many senior state-officials and international companies.

14 ÇALIKhaber
 SÜRDÜRÜLEBİlirLİK / SUSTAINABILITY
Ambalajda
‘Çevre Dostu’ trendler
Bugün yeni bir ürünün tasarımından üretimine, tanıtımından pazarlamasına kadar
geçerli olan temel parametreler arasında ambalajının sürdürülebilirliği de var.
Perakende zincirlerinin pek çoğunun ön şartı bu olduğu gibi, artık tüketicinin de
ayrıştırdığı konulardan biri ambalajların çevre dostu olması…
YAZI-ARTICLE BY: Volkan Akı
Ambalaj endüstrisinde 2019’daki en önemli trendler döngüsel
ekonomi çerçevesinde gerçekleşiyor. Bunun en büyük
nedenlerinden biri Avrupa Birliği Hukuku’nun getirdiği öncelik
kararları ve müşterilerin ambalaj konusundaki algıları. Çin ve
şimdilerde de Hindistan kapılarını atıklar konusuna kapadı.
Çevreci gruplar ise plastik atıklar ve okyanusların kirlenmesi
konusunda lobi yapmaya devam ediyor. Avrupa ülkeleri
kaynakların korunmasında oldukça sert bir tutum izliyor. Bugün
çevre dostu dediğimiz kavram aslında bu döngüsel ekonomi
içinde önemli bir unsur olarak ortaya çıkıyor. Bu döngüyü
tamamlamak isteyen şirketler, sürdürülebilirlik yaklaşımıyla çevre
dostu ürün içerik ve tasarımlarına yöneliyor. Çevre dostu
16 ÇALIKhaber
ambalaj hazırlanırken olabildiği kadar yenilenebilir enerji
kullanmak, yine mümkün olduğu kadar yeniden kullanılabilir
ya da dönüştürülebilir ürünlerle ambalajları tasarlamak ya da
üretmek temeli oluşturuyor. ‘Yeşil Ambalaj’ ve ‘Sürdürülebilir
Ambalaj’ konseptleri de aynı anlamları taşıyor.
Finansal sonuçları etkiliyor
Çevre dostu ambalajın bugün sürdürülebilirlik kavramının içinde
önemli bir yer edinmesinin en öncelikli sebeplerinden biri,
özellikle perakende zincirlerinin ön şartlarının bu oluşu ve konunun
tüketicinin satın alma davranışlarını etkilemesi. Her marka bu
ortama ve gelişen yeni trendlere uymak için pek çok adımı
hayata geçirmeye çalışıyor. Kısaca çevre
dostu olmak aslında finansal sonuçları da
etkiler hale gelmiş durumda. Sosyal medya
da bu güçlenen algıların yayılmasında ve
etkinliğinin artmasında önemli bir rol oynuyor.
Döngüsel ekonomi dönüşümü; kaynakların
çevreye duyarlı çıkarılması, üretimde çevreye
duyarlı malzeme kullanılması ve üretim
süreçlerinin çevreye duyarlı olması gibi
prensipleri önceliğe alıyor. Bunun yanında
tasarımda, uygulamada, geri dönüşüm
oranını yükseltmeyi, dönüşemeyen atıkları
ise çevreye en az zararla bertaraf etmeyi
hedefliyor.
Şirketlerin yeni gündemi
Sürdürülebilirlik trendinin yükselmesiyle
birlikte şirketler bütün süreçlerini yeniden
yapılandırıp çevreci hale dönüştürüyor. Hızlı
tüketim ürünleri şirketleri, plastik paketlerini
hafifletiyor. Temizlik kağıdı üreticileri iz
bırakmadan doğaya karışan ambalajlar
kullanıyor. Beyaz eşya üreticileri yüzde 60
oranında geri kazanılmış kartonu tercih
ediyor. Sadece şirketler değil, tedarikçiler de
çevreci ambalaja odaklanmış durumda.
Cam üreticileri ürünlerini hafifletirken, plastik
ambalajcılar özel polimerlerden ve polietilen
malzemeden ambalaj üretiyor. Gıdadan
kişisel bakıma pek çok alanda hizmet
veren dünya devleri, ambalajlarında plastik
kullanımını azaltıyor.
Tasarım ve üretimde dönüşüm
Çevre dostu ambalaj biçimleri eko-
tasarımdan başlıyor. Bunun süreçlerine
baktığımızda, mevcut ürünlerin kirliliği
önleme ve çevreyi koruma düzeyinde
iyileştirilmesi, deterjanlar için daha hafif
şişeler ve karton kutular tasarlanması
gibi pek çok yeni teknolojiyi ve tasarımı
beraberinde getiriyor. Ürünlerin yeniden
tasarlanması ise ikinci kademeyi oluşturuyor.
Ürün konseptleri aynı kalırken, ürünün
parçaları geliştiriliyor, değiştiriliyor. Çok
daha küçük ve daha hafif şişeler gerektiren
konsantre çözeltiler ortaya çıkıyor. Bir
kademe sonrasında ise yenilikler devreye
giriyor. Formüller tamamen değişiyor,
örneğin soğuk suda etkili deterjanlar ortaya
çıkıyor. Sistemde değişikliği getiren tasarımlar
ise endüstriyel ürünler kadar önemli.
Örneğin; ürünlerde değişik depozitolu
tasarımların ortaya çıkışı tek başına geri
dönüşüm sürecini değiştirebiliyor.
‘Eco-Friendly’ trends
in packaging
From design to production and from promotion to
marketing, there are many fundamental parameters
determining the success of products, and package
sustainability has become one of them. While it is the
preliminary criteria for many retail chains, eco-friendly
packaging is currently a distinctive feature for the
consumer, as well.
The most important trends of the packaging industry in 2019 are centered on
circular economy. Main reasons for this is the prioritizing decisions of UN Laws
and clients’ perceptions about packaging. China and recently India have
both sealed their doors to the contemplation of waste issues. Environmentalist
groups, on the other hand, are continuing to lobby against plastic waste and
marine pollution. European countries pursue a considerably strict attitude when
it comes to conservation of resources. Today’s concept of eco-friendly indeed
plays a substantial role in this circular economy. So, corporations that want to
complete this cycle are inclined towards eco-friendly materials and designs
by adopting the sustainability approach. Use of renewable energy to the
maximum extent in the manufacture of eco-friendly package and maximum
use of re-usables or recyclables in the design and production process is
essential. ‘Green Package’ and ‘Sustainable Package’ concepts bear the
exact meaning.
It impacts financial outcomes
Eco friendly packaging is now a highly emphasized factor within the
sustainability concept, mainly because it has become a preliminary
requirement demanded by retail chains and because it impacts consumers’
purchasing behavior. Each brand is trying to implement many steps to adapt
and adhere to the new environment and ever-reforming trends. In short, being
eco-friendly has become an effective factor that impacts financial outcomes.
Social media plays an important role in the diffusion and consolidation of these
growing perceptions.
Extraction of resources in an eco-friendly way, use of eco-friendly materials
and eco-friendly manufacture processes are key in the transition to circular
economy. Additionally, the concept aims to increase the rate of recycling in
design/application and focuses on disposing of un-recyclable waste with least
harm to the environment.
A new agenda for corporations
Along with the rise of the sustainability trend, corporations are now restructuring
their processes and trying to become eco-friendly. Fast moving consumer
goods companies are more inclined to use lighter plastic packages. Cleaning
towel/paper manufacturers are using packages that can dissolve in nature
without any trace. Manufacturers of kitchen appliances prefer to use 60%
recycled cardboard. And it’s not just corporations; suppliers are also focused
on using environment-friendly packaging. Glass manufacturers are featuring
lighter products, while manufacturers of plastic packaging utilize special
polymers and polyethylene in their packaging products. From the food
industry to personal care products, world’s giants serving in a diverse range are
reducing the amount of plastic in their packages.
ÇALIKhaber 17
 SÜRDÜRÜLEBİlirLİK / SUSTAINABILITY
2019’UN 9 ANA TRENDİ
80’ler ve 90’larda ambalajlardaki trendleri 3 slogan ortaya
koyardı: Daha az tüketme, tekrar kullanım ve geri dönüşüm. Hızlı
düzenlemeler, bu konularda çok hızlı ilerlemeleri beraberinde
getirdi ve şimdi şirketler kuralların yanı sıra tüketici ve ekonominin
baskısı altında olan pek çok girişimi hayata geçiriyor. Yeni
trendleri şu şekilde aktarmak mümkün:
1. Geri dönüşüm için tasarım
Paketleme için kullanılan daha fazla tasarım, aynı zamanda
daha fazla gelişim düzeyi de demek. Artık önemli soru şu:
Çevre ve ekonomi için nasıl bir pozitif etki yaratılabilir? Geri
dönüşüm amacıyla kullanılan ambalajın pek çok gerekliliği
yerine getirmesi gerekiyor. Örneğin, birbirinden ayrılabilme,
temiz olabilme, etiketleme, renklendirme gibi… Endüstri tüm
bunları tamamlamak için uğraşıyor ve aslında bu süreçlerde çok
fazla materyal ve enerji harcıyor. Ek olarak geri dönüşüm için
üretilenlerin hepsi de geri dönüşmüyor. Bu nedenle ‘footprinting’,
yani çevreye bıraktığın ayak izine de katkısı sınırlı olabiliyor. Kısaca
çevre dostu üretim yaparken aslında toplamda dönüşüme katkı
düşük kalabiliyor. Onun için geri dönüşümde doğru tasarımlar;
geleceğin iş dünyası, ekonomimiz ve insanlık için bir numaralı
gündem ve tüm süreçler için fonksiyonel olması gerekiyor.
2. Tekrar kullanım için tasarım
Bugünkü ortama bakıldığında tekrar kullanım aslında geri
dönüşümden de daha zor bir konu olarak görünüyor.
18 ÇALIKhaber
Transformation in design and production
Different forms of eco-friendly packaging origin from
eco-design. When we consider the underlying processes,
we see all kinds of innovative technology and design
steps such as improvement of available products to
prevent pollution and to protect the environment,
designing lighter bottles and cardboards for cleaners/
detergents, etc. Redesigning of products is the second
phase. While product concepts remain unchanged,
product components are improved and modified.
Concentrated solutions that require smaller and lighter
bottles start to emerge. Going a step further, it’s the
innovations. Formulations are modified completely; for
instance cold-water activated detergents are becoming
more common. Designs that call for system changes are
as important as enhancements in industrial products. For
example, the emergence of returnable designs alone
can change the entire recycling process.
9 MAINSTREAM TRENDS OF 2019
There were 3 slogans in the 80s and 90s that would
summarize the packaging trends of those days: Less
consumption, re-usability and recycling. Fast regulations
brought along the need for faster adaptation; now, the
companies pressurized under consumer and economy
demands are implementing many initiatives along
with these regulations. New trends can be listed as the
following:
1. Design for recycling
Diverse design options in packaging also mean more Ambalajların tekrar temizlenmesi, strelize edilmesi big brands including cosmetics, personal care, food
paths of improvement. Now, the important question is: gerekiyor. Bu da ayrı bir süreç ve pek çok ekonomik maliyeti and retail industries. At the top of this triangle is the ‘Life
How can we create a positive impact for the environment de beraberinde getiriyor. Bu yıl yapılan World Economic Cycle Assessment’, meaning the assessment of the entire
and economy? The package used for recycling needs Forum’a dünyadaki döngü gelişimini ön plana alan LOOP life cycle. In other words, design should be contemplated
to fulfill many requirements. Ability to be separable and İnisiyatifi damgasını vurdu. Tüm büyük markalar, kozmetik ve in its entirety to achieve the goal of reusability. In case the
cleanable, labeling and coloring are few of them... The kişisel bakım, gıda ve perakende endüstrileri için bu döngünün design for disposables isn’t configured correctly, the idea
industry is striving to fulfill these demands and indeed dünyada tek bir sistem yaratmak için tasarlanması gündeme of recycling disposable plastic bottles might be far more
spending way too much material and energy during beneficial in comparison to reusable bottles; but this is still
geldi. Bu yelpazenin en tepesinde ‘Life Cycle Assessment’, yani
the process. Additionally, not all products intended for finding much debate.
tüm yaşam döngüsü değerlendirmesi var. Yani aslında tekrar
recycling can be recycled. Therefore, it may sometimes kullanım için toplam bir tasarımı düşünmek gerekiyor. Çünkü
have minimal impact in terms of ‘foot printing’ (its traces 3. Replacing plastics with bioplastics
eğer bu tasarım doğru şekilde yapılmazsa tek kullanımlık pet
on the environment). To add up, while implementing Another trending topic is the replacement of fossil-based
şişelerin geri dönüştürülmesi, tekrar kullanımlık şişelerden çok
eco-friendly production, the actual overall contribution to plastics with bioplastics. Many people put bioplastics in the
daha faydalı olabilir düşüncesi tüm çevrelerde tartışılıyor.
recycling may be minimal. Therefore correct recyclable same equation with biodegradables or soluble plastics,
design should be functional through-out each process, however they each have their separate structures and
3. Plastiklerin biyoplastiklerle yer değiştirmesi processes. The amount of raw material that is necessary
and it should be the primary agenda of the business
word, economy and humankind. Bir diğer yükselen trend biyoplastiklerin fosil bazlı plastiklerin for bioplastics is also a particular issue to dwell on. Many of
yerini alması. Pek çok kişi biyoplastiklerle biyobozunur ya da them are produced from agricultural products which are
2. Design for reusability çözünebilir plastikleri aynı şekilde değerlendiriyor, oysa hepsi scarce even for nutritional purposes. Therefore it is hard to
When we look at today’s environment, reusability seems farklı yapılara ve süreçlere sahip. Biyoplastikler için ne kadar talk about such an alternative for the time being. Although
as a more challenging concept than recycling. Cleaning ham ürün gerektiği ise ayrıca tartışılması gereken bir konu. it has some utility in certain critical products, it is far from
and re-sterilization of packages is necessary. And this is Çünkü pek çoğu tarımsal ürünlerden yapılıyor ve şu anda providing an end-to-end solution.
an entirely different process which brings about many dünyada yiyecek için bile yeterli tarım ürünü bulunmasında
financial burdens. In this year’s World Economic Forum, zorluk yaşanıyor. O yüzden şimdilik bu alternatifin 4. Transitioning from plastics to paper
the LOOP Initiative has left an imprinting effect that sürdürülebilirliğinden söz etmek kolay değil. Bazı kritik ürünlerde Packaging products made of paper in replacement of
emphasized global looping. Redesigning of the loop to kullanılabilirliği olsa da uçtan uca çözüm sağlamaktan bioplastics are an alternative that carries more feasibility.
create a unified single system is the main agenda for all şimdilik uzak. Paper cups and bags are preferably used in many areas.
ÇALIKhaber 19
 SÜRDÜRÜLEBİlirLİK / SUSTAINABILITY
4. Plastiklerden kağıt ürünlere geçiş
Kağıt ambalaj ürünlerinin plastiklerin yerini alması,
biyoplastiklerden daha çok üzerinde durulan çözümlerden biri.
Kağıt bardaklar, çantalar pek çok yerde tercih ediliyor. Çoğu
zaman kağıtlar, plastiklerin işlevlerini de yerine getirebiliyor.
Fakat ambalajda kağıt kullanımının dünyada çevreye verdiği
toplam etkiye bakıldığında, dezavantajları da ortaya çıkıyor.
Örneğin karbon ayak izine olumsuz etkisi oluyor. Çünkü kağıtlar
için, ormanlardan kaynak elde edilmesi gerekiyor. Bu da
sürdürülebilirlik için olumsuz bir durum… Görüldüğü gibi, kağıdın
geri dönüşümünün kolay olması belki de onu en cazip kılan
nedenlerden biri ama kağıt şu anki süreçlerimize göre çevre
konusunda bize bütünsel bir çözüm sunmuyor. Fakat geçmişe
göre yeni gelişmeler, ürünlerin hafiflemesi, onları daha fazla
kullanılabilir hale getiriyor.
5. Daha az ambalaj kullanmak
En iyi çözümlerden biri kuşkusuz daha az ambalaj kullanmak
ya da hiç kullanmamak veya ambalajların üründen ayrılmasını
azaltmak… Yani bir tür depozito ya da ürüne özel tasarımdan
bahsediyoruz. Örneğin, daha küçük salatalıkların üretilmesi;
böylece daha az ürün alınarak hem israfın önüne geçilmesi,
hem de ambalajlara harcanan ürünlerin yarı yarıya azaltılması
mümkün. Bu da çevreye en az yüzde 50 daha az zarar
vermek demek. Fakat burada kesinlikle paketlemenin ürüne
zarar verecek derece azaltılmasından bahsetmiyoruz.
Çünkü eğer burada yaşanacak bir başarısızlık olursa, ürün
kullanılmadan atılacağı için hem çevre hem de ekonomi
üzerindeki olumsuz etkisi kuşkusuz daha büyük olacak. O
yüzden paketleme malzemelerini azaltmaya yönelik sürecin
yaratıcı bir biçimde devam etmesi, ancak bunun ürünlere
zarar verecek bir şekle de bürünmemesi gerekiyor. Bir yandan
malzeme azalırken, diğer taraftan olumsuz toplam etkiyi
arttıracak başka sonuçlar da doğurmaması gerekiyor. Bunlar
henüz tartışılan ve kesinliğine karar verilmemiş ayrıntılar.
6. Tekli materyalle üretime geçiş
Parçalı ve çok materyalle yapılmış olan ambalaj malzemeleri,
geri dönüşümün en zor bölümünü oluşturuyor. Toplanma ve
ayrıştırılma süreçleri dönüşümü zorlaştırıyor. Çünkü farklı içerikler,
farklı dönüşüm uygulamaları gerektiriyor. Bu bazen kimyasal
bazen de fiziksel olabiliyor. Bu nedenle ambalaj üreticilerinin
üretimlerinde tekli materyallere yönelmesi gerekiyor. Burada
tabii kalite, yaratıcı üretimler ve teknoloji devreye giriyor; ancak
tek materyal, daha az yalınlaştırılmış ambalaj üretimi, çevre için
daha başarılı sonuçları beraberinde getiriyor.
7. Dönüşebilir içeriklerin yükselişi
Bugün İngiltere, paketlemede nerede, hangi malzemelerin
kullanılacağını kurallarla belirledi. Bu sadece geri dönüşebilir
ürünlerin kullanılabilmesini değil, aynı zamanda aynı
üretimlerde aynı içeriklerin kullanılması sonucunu doğuruyor.
İngiltere 2030’a kadar tüm ambalaj üretiminin yüzde 30’nun
dönüşebilir içeriklerle yapılmasını hedefliyor. Çok kolay bir
20 ÇALIKhaber
Paper can perform the function of plastics most of
the time. Although usable in many fields, when the overall
global impact of paper use is considered, it seems to have
its own disadvantages in terms of the environment. For
instance, it won’t have a positive impact on our carbon
footprint. For, we need to get resources from the forest to
obtain paper. And this negatively effects sustainability... As
we all know, the recyclability of paper is probably the main
reason that renders it appealing, nonetheless, considering
our current processes, it doesn’t provide an integral
environmental solution. However, new developments and
inclination to lighter products make this solution more
feasible with respect to the past.
5. Using less package
One of the best solutions is to use less or no packaging
and less product-package separation... We are talking
about a form of returnable or product-special design
here. For example; producing smaller cucumbers so
that the amount/volume of purchased product is less,
ultimately preventing extravagance and cutting down the
amount of used packaging products in half. This means
50% less harm on the environment. We’re definitely not
talking about a cut-down that may be hazardous for the
package contents. Thus, the impact would certainly be
more disastrous in terms of economy and the environment,
since the product and its package would both be tossed
away if such a failure were to occur. Therefore, the process
of reducing packaging materials must continue in a
creative manner, without becoming a harming factor for
the included product. Reduction in the amount of used
materials should not consequently cause anything that
may add up to the overall negative impact. All of these
are still-to-be-discussed issues and are not definite yet.
6. Transitioning to production with single-material
Packaging materials constructed with several components
and many materials constitute a real challenge for
recycling. Collection and separation procedures
complicate the overall process of recycling. Because,
different contents require different recycling applications.
This may sometimes be chemical and sometimes physical.
Therefore, packaging manufacturers need to gravitate
towards single-material production. The importance of
quality, creative production processes and technology is
highly emphasized at this point; nonetheless, manufacture
of single-material, less and simplified packaging brings
along more successful results.
7. Rise of recyclable content
Today, England has regulations that stipulate which
materials to be used where. This does not only lead to the
utility of recyclable products, but also causes the use of
same contents in the same production cycles. By 2030,
England aims to have recyclable contents make up for
30% of its overall packaging production. It’s not an easy
target, but a good one. This also helps to create new
hedef değil ama iyi bir hedef. Tabii endüstriyi disipline etmesi
ve yön vermesi açısından da farklı bir altyapının oluşmasını
sağlıyor. Yerel bir dönüşebilir malzeme üretimi ekosistemi
oluşturuyor. Tabii bu kurallar yine de ambalaj kalitesini garanti
etmiyor. Çünkü kurallar içinde olsa da materyal üretimlerinin de
farklı kalite standartlarında olması mümkün.
8. Farklı tarz düşünceleri ortaya koymak
Kutunun dışında düşünmek, farklı düşüncelerin ortaya
atılması... Bunu yapan büyük markalar var. Kısaca; tasarımı,
boyutu değiştirerek veya kullanım biçiminde radikal
değişiklikler yaparak ambalaj ve ürünlerde geri dönüşümü
yükseltmek ya da atıkları azaltmak. Böyle girişimlere giderek
daha fazla rastlıyoruz. Moda gibi sektörlerde gerçekten farklı
tasarımlar olabiliyor ve bunlar gelecekte çevre dostu ambalaj
anlayışını farklı boyutlara taşıyabilir. İnovasyon buradaki
düşüncelerin temelini oluşturuyor.
9. Tüketici davranışı anahtar
Geldiğimiz noktada tüketicinin değişimin bir parçası
olması önemli. Eğer bu sürece tüketici de dahil olursa,
başarı şansı daha yüksek. Fakat farklı trendlerin devreye
girmesi, tüketicilerin algısının farklılaşması başarıya ulaşmayı
zorlaştırabiliyor. O yüzden marka iletişimlerinin hedefi, bu
konularda öncelikle tüketicinin eğitilmesi yönünde olmalı.
Çevreye en duyarlı ülkeler
Her sene Yale Üniversitesi
tarafından hayata geçirilen The
Environmental Performance
Index (EPI)-Çevre Performans
Indeksi 180 ülkeyi, 24
performans kriterine
göre değerlendiriyor. Bu
kriterler sağlıklı bir çevre ve
ekosistemin korunmasına
ilişkin konuları içeriyor.
Böylece her ülkenin çevre
politikalarının ne kadar yeterli
olduğu ve hedeflerinin ne
kadarına ulaşabildikleri konusunda
bazı çıktılar ortaya koyuluyor. 2018
senesine ait listeye göre; İsviçre pek çok
kritere göre ilk sırada yer alırken Hindistan
ve Çin en son sıralarda yer alıyor. İsviçre’yi Fransa
ve Danimarka takip ediyor. Malta, İsveç, İngiltere,
Lüksemburg, Avusturya, İrlanda ve Finlandiya hem
Batı’nın hem de genel listenin ilk 10 ülkesini oluşturuyor.
Türkiye ise bu sıralamada 180 ülke arasında 108’inci
konumda. Oysa komşumuz Yunanistan 22’inci sırada
yer alıyor. Pasifik’in bu konuda lider ülkesi ise Yeni
Zelanda… Bu ülkenin genel sıralamadaki yeri ise 17.
foundation that can discipline the entire industry and guide
it. Manufacturing a local recyclable material is the basis for
this ecosystem. Of course, these rules alone do not guarantee
package quality. Although production may adhere to the
given rules, the individual manufacturing process for each
material may differ in terms of quality standards.
8. Pointing out different ideas
Thinking out of the box, pointing out different ideas...
There are big brands that can do this. In other words,
increasing the rate of recycling and minimizing waste in
packaging and products by changing design and size or
making radical changes in the way of use. Such initiatives
are becoming more and more common. Industries such as
fashion can really encompass different designs which can
inspire eco-friendly packaging and take it to the next level.
Innovation is the basis for such ideas.
9. Consumer behavior is the key
At this point, it is very important that consumers are a part of
the change process... If the consumer is incorporated into
the process, the chances of success will be higher. However,
integration of different trends and ever-changing perceptions
of the consumers may hinder the chances of success. That’s
why raising consumer awareness should be the main
concern in brand communications.
The most eco-friendly countries
The Environmental Performance
Index (EPI) implemented by Yale
University evaluates 180 countries
based on 24 performance
criteria. These criteria
address issues that involve
the protection of a healthy
environment and ecosystem.
Thus, it provides certain outputs
that reflect the adequacy of
each country’s environmental
policies and their level of
success in achieving respective
goals. According to 2018 list,
Switzerland ranks first based on several
criteria, while India and China ranks
last. Switzerland is followed by France and
Denmark. Malta, Sweden, England, Luxemburg,
Austria, Ireland and Finland are amongst the top 10
countries both on the list of Western countries and the
general country list. Turkey, on the other hand, is positioned
at number 108 amongst 180 countries. Whereas our
neighbor Greece ranks 22 in the list. The leader in the
Pacific region is New Zealand, while it is positioned at
number 17 in the general list.
ÇALIKhaber 21
 İnovasyon / InnovatIon

Yeni inovasyon işi yeniden Tüm bunlar aslında ileride

hayal etmek mi?
Değişim o kadar hızlı ki herkesin aslında yaptığı işi tekrar hayal etmesi,
bambaşka modeller uygulaması gerekiyor. O zaman acaba en büyük inovasyon
artık kendi işimizi yeniden tasarlamak, yeniden hayal etmek mi?
YAZI-ARTICLE BY: Volkan Akı
Tüm dünya rekabette üstünlük sağlamak için fark yaratmanın
peşinde. Bunu da inovasyona dayandırıyoruz. Tüm şirketler
hangi alanda olursa olsun inovasyonla, yenilikçi düşüncelerle
fark yaratmaya çalışıyor. Fakat gelişmenin boyutu radikal
bir biçimde değişiyor. Öyle ki artık inovasyon dediğimiz tüm
süreçler, teknoloji ile birlikte yeni bir hacim kazanıyor. Dijital
teknolojilerdeki radikal değişikliklerle birlikte sistem de tamamen
değişiyor. O zaman aslında inovasyon dediğimiz şey artık bir
şekilde yapının, sistemin tamamen değişmesi anlamına geliyor.
Bildiğimiz dünya değişiyor ve geleceğin dünyası tamamen
farklı bir modele gidiyor. Bu noktada artık küçük inovasyonlar
yerine, tamamen işimizi yeniden tasarlamak hatta tekrar hayal
etmek ile karşı karşıya kalıyoruz. Bunu yaparken araçlarımız
ise gelişmekte olan yeni teknolojiler; yani Yapay Zeka, 5G,
Bulut Teknolojileri, Sanal Gerçeklikler, Blok Zinciri ve pek çok
farklı dönüşüm alt yapısı. Bu nedenle yeni çağ aslında bu
teknolojileri kullanarak işimizi tekrardan hayal ettiğimiz ve bu
teknolojileri kullanarak yeniden tasarladığımız bir çağ olacak.
Öyle ki iş yapış biçimimiz de tamamen değişecek. O zaman
bizi nelerin değiştireceğine ve nelerin olabileceğine şöyle bir
bakalım…
Teknoloji gelecek için iyi
Dünyanın her köşesinde dönüşmek için çaba harcayan büyük
ve küçük ölçekte milyonlarca şirket var. Teknolojinin aslında
insanlığın gelişiminin önündeki kilidi açacak ve hızlandıracak bir
anahtar olduğu görülüyor. Bugün daha önce hiç görülmemiş,
benzersiz bir ilerlemeyle karşı karşıyayız. Bugüne kadar insanlığın
gelişimi konusundaki beklentilerimiz ışığında, pek çok alanda
ilerleme kaydettik. Ancak bunlar teknolojinin demokratikleşmesi
ile birlikte gelen ve anlık gerçekleşen yeni, bağlantılı dünyanın
değişimi karşısında çok küçük bir ilerleme olarak kalıyor.
olabileceklerin çok küçük bir
parçası ve gelecekte göreceğimiz
büyük değişimin sadece
başlangıcı.
Değişim çok büyük olacak
Gelecek birkaç 10 yılda daha
büyük ilerlemeler göreceğiz ve
bunlar hiç olmadığı kadar hızla
hayatımıza girecek. Kendi kendine
giden otonom taksiler, dağıtımda
kullanılan drone’lar, 3 boyutlu dev
yazıcılarla üretilen evler… Bunların
hepsi masanın üzerinde gerçek
olarak duruyor. Peki biraz da
insanlıkla ilgili ‘hayati ilerlemeler’den
bahsedersek... Sağırlığı ve körlüğü
ortadan kaldırmak, felçlileri tedavi
etmek… Robotik teknolojiler ve
yapay zeka ile birlikte insanlığın
bu tür sorunlarıyla ilgili çözümlerin
bulunacağı yeni bir çağ
ile karşı karşıyayız.
Dünya yeniden kodlanıyor
‘Teknolojist’ler dünyayı adeta
yeniden ‘kodluyor’. ‘Dijital ikiz’
gerçekliği, veri ve analitiklerle
alternatif bir evren yaratıyor. Bu bir
dijital evren. Bu, insanlığın gerçek
potansiyelinin ve geleceğimizdeki
değişimin önemli bir sinyali…
Teknoloji karşı konulmaz bir
şekilde hayatımızı geliştiriyor;
ateşin bulunmasından buharlı
makinelere, bugüne kadar
tüm süreçlerde bunu gördük.
Teknolojideki doğru değişimler,
insanlığın daha ileriye gitmesine
önayak oluyor.
Yeni inovasyon, yeni hayal
Daha önce görülmemiş değişimler
ve süreçler yaşıyoruz. Eğer
dijital modeller, servisler, ürünler
kullanırsak işlerimizde büyük fırsatlar
yaratabilir, müşterilerin pek çok
sorununu çözebilir ve daha iyi bir
gelecek inşa edebiliriz. Teknoloji
organizasyonlarda pek çok şeyi
mümkün kılıyor. Tüm bu değişimin
arkasında yine alışık olduğumuz
bir güç, BT organizasyonları var.
Is the new innovation
re-imagining the work?
Change is so fast that everyone needs to re-imagine what
they are actually doing and implement completely different
models. So, can we say re-designing, re-imagining our own
business is today’s greatest innovation?
The whole world seeks to make a difference in order to dominate the competition.
And, we base this on innovation. Regardless of its field of operation, each and every
company is trying to make a difference with innovation and innovative ideas. But
the dimensions of development is radically expanding. In fact, all processes that we
call innovation are gaining new volume with technology. With radical changes in
digital technologies, the system is completely changing. So now, what we actually
call innovation means changing the structure, the system completely. The world as
we know it is changing and the world of the future is evolving towards a completely
different model. At this point, rather than small innovations, we are confronted with the
necessity to completely re-design or re-image our business. In doing so, our tools are
the ever-evolving technologies such as Artificial Intelligence, 5G, Cloud Technologies,
Virtual Reality, Blockchain and many different infrastructures of transformation. For
this reason, the new era will be one where we re-imagine our business using these
technologies and re-design it with these technologies. The way we do business will
radically change. So let’s take a glance at what may change us and what might
actually happen…
Technology is good for the future
Across the world, there are millions of companies, large and small, which are striving
to evolve. Technology is actually considered the key that will unlock and accelerate
the progress of humankind. Today we are face-to-face with an unprecedented
improvement speed. To date, we have made progress in many areas in light of our
expectations for the advancement of humankind. However, they remain as tiny steps
when compared to the instant changes that take place as a consequence of the
democratization of technology in a new and inter-connected world. Indeed, all of this
is a very small part of what may actually happen and only the beginning of the great
change that we’ll acknowledge in the future.
The change will be huge
In the next few decades, we will see greater progress, and they will diffuse into
our lives faster than ever. Self-driving autonomous taxi cabs, cargo drones, houses
manufactured on giant 3D printers… All of these are on the table as real possibilities.
Let’s talk about humanity’s “vital advancements”... Eliminating deafness and blindness,
treating paralysis… With robotics technologies and artificial intelligence, we are facing
a new era in which humankind will be able to resolve such conditions.
The world is being re-programmed
Technologists are “re-coding” the world. “Digital twin” reality creates an alternative
universe with the leverage of data and analytics. It’s a digital universe. This is an
important factor that signals humankind’s true potential and the change that is bound
to happen in our future… Technology is irresistibly improving our lives; we have seen this
through the entirety of human history, from the discovery of fire to steam engines. The
right changes in technology always lead to the progress of humankind.
An innovation and a new dream
We are experiencing unprecedented change and process. If we use digital models,
services and products, we can pave the way for greater opportunities in our

22 ÇALIKhaber ÇALIKhaber 23
 İnovasyon / InnovatIon
Önümüzdeki dönemde bunların yükseldiğine daha çok
şahit olacağız. Bu yeni dijital çağda her iş kolu, her şirket, her
organizasyon her yönetim kendini tekrar hayal etmek zorunda
olacak. Herkesin işlerini adeta yeniden kuruyormuş gibi tekrar
hayal etmesi gerekecek.
Veriye dayalı inovasyon
Dijital gelecek hikâyemiz veriyle başlayacak. Veri, inovasyonun
temel platformu olacak. Çünkü yapacağınız her yenilik her
değişim veri kaynaklı olmak zorunda... Veri tabanlı dünyada
yepyeni şirketler, yepyeni ürünler, yepyeni hizmetlerin
doğuşunu göreceğiz. Hepimiz veriyi kaynak alan, bundan
hareket eden, süreçlere uygulayan ve çıktıları buna göre
düzenleyen bir modele doğru gidiyoruz. İnovasyon artık ancak
dijital dönüşümün merkezinden geliyor.
Değişim dalgası nasıl geliyor?
Bugün dijital dönüşüm içinde inovasyon için hiç olmadığı
kadar araca sahibiz… Çok yüksek bilgisayar gücü, bilgisayar
teknolojileri ile ilgili bilimsel bilgi birikimi ve bunları kullanarak
ortaya çıkan yapay zeka, sinirsel network’ler, öğrenen
makineler, derin öğrenme ve tamamen otonom çalışan
alt yapılar... Tabii şimdi buna büyük bir devrim olarak 5G de
ekleniyor. 5G, veri transferini hiç olmadığı kadar hızlı hale
getiriyor. Bunlar ışığında o zaman otonom otomobilleri,
modern fabrikaları, geleceğin operasyon merkezlerini,
perakende mağazalarını düşünebiliyor musunuz? Değişim
dalgası gerçekten çok büyük geliyor.
24 ÇALIKhaber
business, solve most of our customers’ problems and build
a better future. Technology makes many things possible for
organizations. Behind all this change is a power we are all
accustomed to; the IT corporations, and we’ll witness their
rise more in the upcoming period. In this new digital age,
every business, every company, every organization and every
management will have to re-imagine itself. Everyone will have to
re-imagine their business as if they were building it from scratch.
Data-based innovation
Our future story in the digital world will begin with data. Data
will be the core platform of innovation, since each innovation
and every change has to be data-driven… We will see the birth
of brand new companies, products and services in this data-
driven world. We are all moving towards a model that is based
on data; a model that acts on data, implements data to every
process and arranges outputs based on data. Innovation can
only come from the core of digital transformation.
How will the wave of change approach?
Today in the midst of digital transformation, we have more
tools for innovation than ever before... Very high computing
power, scientific knowledge of computer technologies and
resultant technologies created through this knowledge such
as artificial intelligence, neural networks, learning machines,
deep learning and fully autonomous infrastructures... Of
course, 5G is now included amongst these technologies as
a major revolution. 5G makes data transfer faster than ever.
In light of these, can you imagine autonomous cars, modern
factories, operation centers, retail stores of the future? The
wave of change is really coming, and it will be gigantic.
 İLETİŞİM / CommunIcatIon
Sosyal medya
İletişim kurma, sosyalleşme ve paylaşma ihtiyacımızdan doğan eğlencemiz sosyal medya,
bugün ruh halimizi bozup bizi depresyona sokar hale geldi.
Her şey 1971 yılında yan yana duran iki bilgisayarın birbirine
e-posta göndermesiyle başladı. 1996’da ICQ üzerinden
“chat’leşerek” aslında sosyal medyaya ilk adımımızı da atmış
olduk. LinkedIn, Facebook, YouTube, Twitter, Instagram, Pinterest,
Snapchat derken, kendimizi sanal bir dünyanın içinde, yan yana
oturup birbirimizin fotoğrafına yorum yazarken bulduk.
Aslında geçmişten günümüze insanların tek yapmak istedikleri,
birbirleriyle iletişim kurmak. Birçok iletişim türü arasında sosyal
medya şu an en güncel olanı. Akıllı telefonların da etkisiyle artık
sabah uyandığımızda, gece uykuya dalmadan önce, yolda
giderken sürekli dijital bir sosyalleşme içindeyiz. İnsanların neler
yaşadığını anında canlı yayınlarla öğrenebiliyor, dünyanın bir
ucundaki insanlarla kolayca iletişim kurabiliyoruz.
Sosyal medya bağımlılığı
Sosyal ağlardaki paylaşım alanlarımız o kadar fazlalaştı ki,
artık hangisinde yer alacağımızı şaşırdık. Bu sosyal ağlarda yer
almak, güncellemeleri takip etmek büyük bir zaman ve emek
isteyen bir iş haline geldi. Yediğimizi, içtiğimizi, giydiğimizi,
asansördeki halimizi bile çekip paylaşır olduk. Aynı şekilde
başkalarının ne yaptığını, ne paylaştığını takip etmenin de
26 ÇALIKhaber
Depresyon ve yalnızlık
ilişkisi
Pensilvanya Üniversitesi’nde
psikologların yaptığı bir
çalışmada, sosyal medyada
geçirilen zaman ile
depresyon ve yalnızlık hissi
arasında nedensel bir ilişki
olduğu saptandı. Profesör
Melissa Hunt ve ekibi,
birkaç hafta boyunca 143
üniversite öğrencisinin ruh
halini ve mutluluk hissini 7
farklı skala kullanarak test etti.
Katılımcıların yarısı, belirlenen
sosyal paylaşım sitelerini
kullanmaya normal şekilde
devam ederken, diğer
yarısının belirlenen her bir
sosyal paylaşım sitesini günde
10’ar dakika kullanmasına
izin verildi. Sosyal medyada
vakit geçirme süresini azaltan
kullanıcıların depresyon ve
yalnızlık hissinde “klinik olarak
belirgin” düşüş gözlendi.
Araştırmalar ayrıca sosyal
medyayı bilinçsizce kullanan
bireylerin özgüvenlerinin
olumsuz yönde etkilendiğini
de gösteriyor. Sosyal medya
kullanma alışkanlığının
artması bireyleri “hayatla ilgili
bir şeyleri kaçırma” hissiyle
bağımlısı olduk. Teknolojiye ve sosyal medyaya olan ilgimiz,
karşı kaşıya bırakıyor. Sosyal
diğer insanlarla iletişimimizi değiştirdi. Paylaşımlarımızın beğeni
medyada gördüklerimiz,
alması, başkalarına da iletilmesi adeta bir gurur meselesi oldu.
“tam da benim istediğim
Kıskançlık ve yetersizlik hissine yol açıyor hayatı yaşıyor” düşüncesiyle
Sosyal medya en çok psikolojimizi etkiliyor. Özellikle başkalarının birlikte kıskançlık duygularına
sebep olabiliyor. Sosyal
paylaşımlarına bakarak kendisini yetersiz gören ya da aksine
medyada geçirilen zaman
kendisini herkesten iyi bulan bir kitle var. En moda kıyafetleri alıp
uzadıkça da bireylerin
giymek ve model gibi poz vermek, ünlülerin gittiği restoranlara
yalnızlık, kaygı ve depresyon
gitmek için yeterli imkanları bulunmuyorsa kişilerde “eksiklik” ya
da “yetersizlik” duygusu oluşabiliyor. Sonrasında ise, hayatın seviyeleri artabiliyor.
anlamsızlaşmasına varan derin bir “boşluk” ve “değersizlik” hissi Sağlığımızı korumak
doğuyor. Kimileri ise yetersizlik hissini bastırmak için aslında adına sosyal medyayı
olmadığı kadar ışıltılı bir dünyada yaşıyormuş izlenimi yaratmaya bilinçli ve kontrollü
çalışıyor. Anın tadını çıkarmak yerine elimizde telefon, dünyanın kullanarak, zamanımızı
en önemli işi buymuş gibi davranıyoruz. Aslında bütün bunların gerçek sohbetlere, kitap
altında; ilgi görme, onaylanma ihtiyacı ve ne kadar “iyi, mutlu, okumaya, spor yapmaya,
güzel, başarılı” olduğunu kanıtlama isteği yatıyor. Bu duyguları film izlemeye, yabancı dil
gerçek hayatta doyurulmamış insanlar, hayatlarına dair ne var öğrenmek gibi aktivitelere
ne yoksa paylaşıyorlar. İstedikleri kadar beğenilmediklerindeyse ayırmakta fayda olduğunu
sonuç hayal kırıklığı ve depresyon oluyor. unutmamalıyız.
Does social media cause
depression?
Social media - spawned from our need to communicate, socialize
and share - was originally intended to amuse and entertain.
Nonetheless it has started to temper with our mood and depress us.
It all started in 1971, when two adjacent computers sent e-mails to each other. Following through
that path, we first stepped into the world of social media in 1996, when we started chatting
on “ICQ”. With all the available platforms like LinkedIn, Facebook, YouTube, Twitter, Instagram,
Pinterest, Snapchat, we found ourselves writing our comments under each other’s photos in the
virtual world, although we physically sit side-by-side.
As a matter of fact, the only thing people really want since the old days is to communicate. In
today’s wide range of communication methods, social media is the most up to date. With the
impact of smart phones, we are now in a constant flux of digital socialization right from we wake
up till bedtime, even during commute. Through instant live feeds, we are able to see what others
experience, and we can easily contact people on the other corners of the globe.
Social media addiction
Right now we have so many opportunities to share our content on the social networks that it’s
rather confusing to decide which one to pick. Being active and keeping up with updates on those
social networks has become highly demanding both in terms of time and effort. We now share
everything; from our food, drinks, clothes and how we look in the elevator. Also, we are addicted
to keeping track of what others are doing or sharing. Our interest in technology and social media
has altered our communication with others. It has become a matter of pride that our posts are
liked and re-posted by others.
Social media induces feelings of envy and inadequacy
It effects our psychology the most. Especially, there is a certain crowd of people that either
underrate or overestimate themselves based on other people’s posts. Individuals may sometimes
get a feeling of “inadequacy” or may feel “incomplete”, when they lack the resources to purchase
the most fashionable clothes and strike a pose like a model or go to a restaurant frequently visited
by celebrities. After that, a feeling of deep “void” and a “lack of self-worth” is induced that may
lead to the loss of meaning in life. Some are trying to suppress the feelings of inadequacy by
creating the impression that they are living a glamorous life which, in reality, is hardly the case.
Instead of savoring the moment, we walk around with phones in our hands acting like it’s the most
important task. Underneath all of this lays the desire of attention, need of approval and proving
how “well, happy, beautiful, successful” we are. People who can’t fulfill these feelings in reality, are
inclined to share every single detail of their life. And when they are not praised as much as they
want, the outcome is disappointment and depression.
Correlation with respect to depression and loneliness
A study conducted by the psychiatrists of University of Pennsylvania revealed that feelings of
depression and loneliness have a causal relationship with the time spent in social media. Professor
Melissa Hunt and her team tested the mood and happiness of 143 university students, using 7
different scales. Half of the participants were free to use the specified social media site as much
as they wanted, while the other half’s daily use of the same social media site was restricted to 10
minutes. A “clinically significant” decline was observed in the feelings of depression and loneliness
of users who spent less time on social media. Research also proves that self-assurance can be
adversely affected in individuals that use social media extravagantly. Increase in social media
habits cause individuals to feel like “they’re missing out on things in life”. What we see in social
media may sometimes trigger feelings of envy/jealousy, along with the thought: “He/she is living the
life that I desire”. As the time spent in social media increases, an individual’s feelings of loneliness,
anxiety and depression may heighten. For the sake of our mental health, we must always keep in
mind that it’s best to use social media in a mindful and controlled way and to allocate our time to
real conversations and activities like reading, doing sports or watching movies.
ÇALIKhaber 27
 YAŞAM / LIFE
ne kadar güçlüsünüz?
Zihinsel gücünüzü keşfetmeye ve bu gücü arttırmak için
neler yapmanız gerektiğini öğrenmeye ne dersiniz?
Hızla geçen ve çoğu zaman stres yaşadığımız günlerde,
bedenen yorgun olduğumuz kadar zihinsel olarak da
kendimizi yorgun hissederiz. Zihinsel yorgunluk, bedensel
yorgunluktan daha kötü bir durumdur ve neredeyse
yaptığımız her işi etkiler. Bu sebeple zihinsel açıdan daha
güçlü olmak için her gün pratik yapmamız gerekir. Sınırlarınızı
keşfetmeniz için zihinsel yönden gelişmiş kişilerin ortak
alışkanlıklarına bazı örnekler verirsek şunları sıralayabiliriz:
1- Duygularını ve mantıklarını dengelerler: Zihinsel
olarak güçlü insanlar, duygularının düşünme şekillerini nasıl
etkileyeceğini anlarlar. Olabilecek en iyi seçimleri yapmak
için duygularını mantıklarıyla dengelemeyi başarırlar.
28 ÇALIKhaber
2- Üretken davranışları seçerler: Bahane uydurmak,
başka insanlar hakkında olumsuz konuşmak ve zorlu
durumlardan kaçınmak cazip gelse de, zihinsel olarak güçlü
insanlar verimsiz eylemler üzerinde zaman harcamazlar.
3- Değişime adapte olma yeteneklerine güvenirler:
Değişimin gerekli olduğunu bilirler. Enerjilerini değişime karşı
çıkmak yerine, uyum sağlamaya yoğunlaştırırlar.
4- Korkularıyla yüzleşirler: Korkularını bastırmak ve yok
saymak yerine, onlarla yüzleşirler ve çözüm bulurlar.
5- Hatalarından ders alırlar: Hatalarını gizlemez ya da
hataları için bahane üretmezler. Bunun yerine hatalarından
ders alıp deneyim kazanırlar.
6- Kendini kabul etme ve
geliştirme arasında denge
kurarlar: Kendilerini oldukları gibi
kabul ederken aynı zamanda kişisel
gelişimleri için ihtiyaç duydukları
şeylerin farkında olan insanlar
başarıya ulaşırlar.
7- İçtenlikle diğer kişilerin
başarılarını tebrik ederler:
Etraflarındaki kişilerle rekabet etmek
yerine iş birliği yaparlar. Diğer
insanların başarılarının bir şekilde
kendi başarılarını azalttığı hissine
kapılmazlar.
8- Değerlerine göre yaşamak
konusunda kendilerini rahat
hissederler: Kolaylıkla karar verirler;
çünkü önceliklerini bilir ve değerlerine
göre yaşarlar.
9- Yetenekleriyle gösteriş yapmak
yerine onları geliştirmeye çalışırlar:
Bazı insanlar diğerlerinin onayına
ihtiyaç duyarken, zihinsel olarak güçlü
insanlar onay almak yerine, daha iyi
olmak için kendilerini motive ederler.
10- Özleri ve sözleri birdir: Kendilerine
karşı dürüsttürler. Konuştukları kelimeler,
davranışlarıyla aynıdır.
11- Hayatın zorluklarını, gelişmek
ve büyümek için bir fırsat olarak
görürler: Zorluklar bazı insanların
sert ve kötü davranmasına neden
olurken, zihinsel olarak güçlü insanlar
güçlüklerin kendilerini daha iyi hale
getirmesine izin verirler.
12- Kendilerine verdikleri değer
başarılarına bağlı değildir:
Kazansalar da kaybetseler de
kendilerini severler.
13- Kendilerini çabuk toparlarlar:
Başarısızlıkları yolun sonu olarak
görmeyen zihin gücü yüksek kişiler,
başarısız olan girişimlerini, gelecekte
başarılı olma şanslarını arttıracak birer
deneyim olarak değerlendirirler.
14- Gerçekçi bir iyimserdirler:
Umut ışığını ve işin iyi yanını görmeyi
başaran insanlardır ancak iyimser
eğilimlerinin gerçeğe karşı gözlerini
kör etmesine izin vermezler.
How mentally strong
are you?
Would you like to discover your mental strength? How
about we learn some ways to boost the strength we have?
On such rapid pace of our daily time, we are exposed to high amounts of stress, and we
are exposed to mental exhaustion as much as the physical one. Mental exhaustion is a
state worse than the physical exhaustion even, and it affects almost every task at hand
negatively. For that reason, you need to practice daily, to be mentally stronger. For the
purpose of discovering our boundaries, we can come up with some examples for the
common patterns of behavior shared by the mentally developed people.
1- They balance their emotions with reason: Emotionally strong people understand how
their emotions influence their way of thinking. In order to come down to the best choices
possible, they succeed in balancing their emotions with reason.
2- They prefer productive behavior: Even though it may seem tempting to make up an
excuse, to talk negatively about other people, or to avoid challenging situations, mentally
strong people do not waste their time on unproductive actions.
3- They rely on their talent of adapting to change: They know that the change is an
essential process. They focus their energy on the adaptation process, rather than resisting the
change.
4- They face their fears: Mentally strong people face their fears, rather than suppress and
ignore them.
5- They take lessons from their mistakes: Mentally strong people do not conceal their
mishaps, or make excuses for them. Instead, they take lessons and keep them as experience.
6- They keep a fine balance between self-appreciation and self-improvement: A person
can achieve success only through acknowledging self as is, and knowing the things they need
for self-improvement.
7- They acclaim the achievements of others with sincerity: They tend to cooperate with
the people around, rather than competing against them. They are not engulfed by the feeling
that other people’s achievements reduce the worth of theirs.
8- They feel comfortable with living in line with their values: Mentally strong people make
resolutions easily, as they are aware of their priorities and they live in line with their values.
9- They strive to improve their talents, rather than showing off them: Some people may
require approval from others, but mentally strong people motivate themselves to achieve
better, rather than aiming to receive acclaim from others around.
10- They are adamantly straightforward: Mentally strong people are true to themselves.
Their words are consistent with their behavior.
11- Obstacles of life are actually opportunities for them to grow and develop: While the
same obstacles cause some people to display harsh and ill behavior, mentally strong people
make sure that obstacles make them a better person.
12- The value they put on themselves is not dependent on their success: Mentally strong
people continue admiring themselves, no matter if they win or lose.
13- They pull themselves up quickly: Mentally strong people do not consider a failure as the
end of the road. They consider each of their failed ventures as an experience to improve their
chances of success in the future.
14- They are optimists, but realists as well: They are able to see the glimmer of hope, or
the most favorable side even in the darkest situation, but they do not allow such tendencies to
blind them.
ÇALIKhaber 29
 YAŞAM / LIFE
15- Seçimleri için kişisel sorumluluk alırlar: Gereksiz
yere kendilerini hırpalamazlar ancak eylemlerinin tüm
sorumluluğunu üstlenirler.
16- Minnettarlıklarını gösterirler: Sahip oldukları hayat için
her zaman şükür duygusundadırlar.
17- Kontrol edebildikleri şeylere odaklanırlar: Bu özellik
hayatlarında çok etkili ve verimlidir; çünkü kaynaklarını kontrol
edebilecekleri şeylere harcarlar.
18- Aktif problem çözümüyle ilgilenirler: Problemin üzerinde
durmaz, çözüm üretirler.
19- Öğrenmeye açıktırlar: Devamlı içinde bulundukları
durumdan ve karşılaştıkları insanlardan bir şeyler öğrenen
karaktere sahiplerdir.
20- Güçsüzlüklerini gizlemek yerine, onları geliştirmeye
çalışırlar: Pek çok insan hassas noktalarını gizlemeye
çalışırken, zihinsel olarak güçlü insanlar enerjilerini bu
eksikliklerini geliştirmeye harcarlar.
Zihinsel gücünüzü arttıracak öneriler
Müzik dinleyin. Zihinsel gücü ve odaklanmayı arttıran
müzikleri dinlemek hem konsantre olmanızı sağlar, hem
de sizi mutlu eder.
Derin nefes alın. Doğru nefes hayat kalitenizi arttırır.
Meditasyon yapın: Gün içinde 3-5 dakikalığına bile olsa
gözlerinizi kapatıp sizi mutlu eden şeyleri düşünün.
Duruşunuzu düzeltin. Hem otururken hem de ayakta
omurganızın hizalı olması çok önemli.
Olumlu düşünün. Zihninizi pozitif düşünmeye yönlendirin.
Yeni bir şey öğrenin. Yabancı dil, dans etmek veya
müzik aleti çalmak gibi… Böylece hem yeteneğinizi
keşfedebilir, hem de zihninizi canlı tutabilirsiniz.
Mola verin. Sizi neyin rahatsız ettiğini fark edin. Onu
çözüp rahatlayın.
Liste yapın. Yazmak düşünme süreçlerinizi netleştirir.
Yaratıcılığınızı ve analitik becerilerinizi geliştirmek için iyi
bir egzersizdir.
Düzenli spor yapın. Yapılan araştırmalar 10 dakikalık bir
egzersizden sonra bilişsel fonksiyonlarda artış olduğunu
gösteriyor.
Eğlenin. Sevdiğiniz bir şeyleri yapmak hem stres
düzeyinizi düşürmenize hem de beyninizi tazelemenize
yardımcı olur.
Beyin egzersizleri yapın. Bulmaca çözün, satranç
oynayın, bir şeyler ezberleyin. Beynin çalıştırılması sürekli
yeni nöron bağlantıları geliştirilmesini sağlar.
Gülün. Gülmek stresinizi azaltır. Gülmek aynı zamanda
sizi yeni fikirlere ve düşüncelere daha açık hale getirir.
Uyku düzeninize dikkat edin.
30 ÇALIKhaber
15- They take on personal responsibility for their choices:
Mentally strong people do not batter themselves up in vain, but they
take full responsibility for their actions.
16- They show their gratitude: They always foster the feeling of
gratitude for the things they have.
17- They focus on the things they are able to control: This
attribute is quite efficient and productive in practice, as it makes
sure that they can focus their resources on the things they can
control.
18- They are focused on actively resolving problems: Mentally
strong people do not get stuck over a problem too long, they rather
produce solutions for it.
19- They are open to learning: Their character is capable of
learning in every situation they are exposed to, and they can learn
from every people they met.
20- They try to reduce their vulnerabilities, rather than
concealing them: Many people try to conceal their vulnerabilities,
but mentally strong people spend their energy to reduce those.
Suggestions to boost your mental strength
Listen to music. You will be more focused and happier by
listening to music which ensures mental boosting and easy
focusing for you.
Take deep breaths. Proper breath will improve your
quality of life.
Meditate. Close your eyes for a break of 3-5 minutes and
think about the things that make you happier.
Fix your posture. It is very important to keep your spine
aligned properly, no matter if you are standing or sitting.
Think positively. Focus on the positive thinking.
Learn something new. This could be a new foreign
language, dancing, playing guitar, etc… It will keep you
mentally active, and moreover you’ll be able to discover a
new talent.
Take a short break. Figure out what is distracting your
attention. Resolve the issue and relax.
Write down a list. Writing clarifies your way of thinking.
It is also a fine exercise to improve your creativity and
analytical skills.
Exercise regularly. Studies suggest that cognitive
functions tend to increase following 10 minutes
of workout.
Have fun. Doing the things you like not only helps reduce
your stress level, but also refresh your mental capacity.
Do mental exercises. Solve puzzles, play chess, memorize
something. Working your brain out ensures that new
neuron links are fostered consistently.
Smile. Smiling reduces stress. Also smiling makes you
more open to new ideas and thoughts as well.
Pay attention to your sleeping schedule.
 SAĞLIK / Health
“Quasimodo Sendromu”nu
Takıntı hastalığı olarak bilinen ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkan “Quasimodo
Sendromu” sanıldığı kadar basit bir hastalık değil. Tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğuran
bu hastalığı Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Uzman Psikolog Sena Sivri’den dinledik.
“Quasimodo Sendromu” olarak bilinen, “Beden
Dismorfik Bozukluğu” kişinin bedeninde gerçekte var
olmayan kusurlar bulması ve bunlardan yoğun bir
şekilde rahatsızlık hissi duyması anlamına geliyor. Adını
Victor Hugo’nun “Notre Dame’ın Kamburu” eserindeki
Quasimodo karakterinden alan sendrom, ilk kez
1886’da İtalyan Psikiyatrist Enrico Morelli tarafından
tanımlanmış. Bu hastalığa yakalanan kişiler sürekli
aynada kendilerini inceliyor ve her seferinde yeni
bir kusur buluyor. Odak bölge genelde kişinin yüzü
oluyor. Bu düşünsel uğraşlar, kişinin işlevselliğinde
bozulmaya sebep oluyor. Bu durumun yarattığı
32 ÇALIKhaber
mutsuzluktan dolayı kişi önce içine kapanıyor,
sonra evden çıkmaz hale geliyor. Tedavi olunmaması
sonucu rahatsızlığın ilerlediği bazı vakalarda ise
intihar girişimlerine bile rastlanabiliyor. Uzman Psikolog
Sena Sivri hastalığın en sık 15-20 yaşları arasında
görüldüğünü söylüyor: “Ergenlikle beraber vücutta
oluşan değişimler kusur arayışını tetikler. Bu dönem
her ergen için bedensel değişimler, tüylenme, sivilce
oluşumu gibi birçok şeyi barındırır ve çoğu ergen
görüntüsünden memnun olmaz. Bu memnuniyetsizlik
aşırı bir kusur arayışına dönüştüğünde ise ‘Quasimodo
Sendromu’ndan bahsetmek gerekir.”
En temel belirti, kişinin
kendisinde kusur bulması
Uzman Psikolog Sena Sivri hastalığın
belirtilerini şöyle özetliyor: “Kişinin
sürekli olarak kendi görüntüsünde
kusur bulması, kendini aşırı
incelemesi ve eleştirmesi temel
belirtilerdir. Özellikle yüz bölgesine
yönelik bu incelemeler kişinin
çok vaktini alır. Aynı zamanda
kişi etrafındaki herkesten, kusurlu
bulduğu bölgeleriyle ilgili fikir alma
ihtiyacı içindedir. Böyle kişiler hayali
kusurlarının nasıl gözüktüğünü
sorarlar, kendilerini çirkin kabul
ederler; saç, kıyafet vb. gibi
konularda her zaman kararsızdırlar.
Bu olmayan kusurların etraftaki
herkes tarafından fark edildiğini ve
çirkin olduklarını düşünürler, sık sık
dermatolog ve plastik cerrahlara
başvururlar. Genelde bir yakınlarının
ya da başvurdukları dermatolog ya
da plastik cerrahın yönlendirmesi
ile doğru tedaviye, yani psikiyatrist
ya da psikoloğa ulaşırlar. Burada
bu düşüncelerinin zararlı olduğu ve
tedavi gerektirdiğini kabullenmeleri
çok zor ve zaman alan bir süreçtir.
Hastalığın görülmesinde genetik
yatkınlık (özellikle birinci derece
akrabalarda olması) etkili oluyor. Aynı
zamanda obsesif karakter özelliği
olan bireylerin eğiliminin daha fazla
olduğu da bilinen diğer bir gerçek.
Ayrıca; toplumsal normlar, sosyal
medyanın dayattığı güzellik algıları
da hastalıkla ilgili tetikleyici özellikler
arasında.”
Yanlış inanç ve algılar değiştirilmeli
Hastalığın tedavi sürecinde bilişsel
davranışçı metot kullanılıyor. Bu
metot yapılandırılmış görüşmeler
içerdiğinden tedavi süreci 12-
18 seans arasında değişiyor. Ağır
vakalarda ise ilaç tedavisi ve
psikoterapi bir arada etkili oluyor.
Uzman Psikolog Sena Sivri, “Kalıcı
iyileşme için önemli olan, yanlış
inanç ve algıların değiştirilmesi, ki bu
da terapi ile sağlanabiliyor. Bilişsel
yeniden yapılandırma ile hastanın
görünüşüne dair yanlış inanç ve
Do not underestimate the
“Quasimodo Syndrome”
“Quasimodo Syndrome”, otherwise known as fixation
illness, typically manifests during puberty, and is a
complex condition quite contrary to the general belief.
Acibadem Fulya Hospital Specialist Psychiatrist Sena
Sivri informed us about this condition which could have
deadly consequences if not fully treated.
“Body Dysmorphic Disorder”, also known as the “Quasimodo Syndrome”, is a condition
in which an individual finds flaws in their body that do not actually exist, and is deeply
disturbed by these concerns. The syndrome is named after the Quasimodo character in
Victor Hugo’s famous “The Hunchback of Notre-Dame” and was first identified in 1886 by
the Italian Psychiatrist Enrico Morelli. Patients that suffer from this condition continuously
examine themselves in the mirror and find a flaw every time. The primary focus is
generally the face. These mental dwellings adversely effect the individual’s functionality.
Due to the misery caused by this condition, the individual first retreats into their shell and
then becomes housebound. In some cases where the condition progresses due to the
lack of treatment, suicide attempts could be observed. Psychiatrist Sena Sivri says this
condition is most prevalent in ages 15-20: “Along with puberty, changes that take place
in the body triggers the searching of flaws. This period harbors many developments for
adolescents such as bodily changes, body hair or acne, and many adolescents are
discontent with their appearance. And once this discontentment transforms into an
extreme search for flaws, it’s time to talk about the ‘Quasimodo Syndrome’.
The most significant sign is finding flaws in oneself
Specialist Psychiatrist Sena Sivri highlights the symptoms of this condition as the following:
“Continuously finding flaws in one’s own appearance, one’s extreme examination and
criticism of their own physical characteristics are the main symptoms of this condition.
These examinations are particularly focused on the face and usually occupy an
extravangant amount of time. Also the individual feels the need to get others’ opinion
about the areas that they find flawed. These individuals keep asking others about their
imaginary flaws, they consider themselves ugly and are always indecisive about issues
like hair or clothes. They assume that they are ugly and that these non-existent flaws
are noticed by everyone around them; so, they frequently visit a dermatologist or a
plastic surgeon. Typically, through the guidance of a relative or by the referral of their
dermatologist or plastic surgeon, they reach the right treatment, meaning a psychiatrist
or a psychologist. Accepting the fact that these thoughts are harmful and require
treatment is very hard for these patients, and it’s often a long-term process. Genetic
predisposition (especially in immediate family members) is an important factor in the
emergence of this condition. Also, increased tendency is a known fact in individuals with
obsessive character traits. Additionally, social norms and beauty perceptions imposed
by social media are amongst triggering factors.”
False beliefs and perceptions should be changed
Cognitive behavioral method is used in the treatment process. Since this method
involves structured meetings, treatment period ranges between 12 to 18 sessions. In
more severe cases, combined treatment can be effective including drug therapy and
psychotherapy. Specialist Psychiatrist Sena Sivri says; “Changing the false beliefs and
perceptions is the most important factor for permanent recovery, and this can only
be established with therapy. With cognitive reconfiguration, we focus on altering
ÇALIKhaber 33
 SAĞLIK / Health
düşüncelerinin değiştirilmesine odaklanılıyor. Fakat
her kişi kendi özelinde farklılaştığından ve bu sendroma
eşlik eden başka durumların olup olmamasına göre
daha uzun seanslar da gerekebiliyor. Tedavi sürecinde,
bu düşüncelerin ortaya çıkardığı kompulsif davranışların
ve kişinin güvensizliği sonucu gelişen davranışlarının
azaltılması hedefleniyor; alıştırma, tepki ve dürtüsellik
kontrolü sağlanması üzerine çalışılıyor. Seanslar haftada
bir (ağır tablolarda haftada 2) olarak planlanıyor” diyor.
Kendinizde sürekli kusur mu arıyorsunuz?
Uzman Psikolog Sena Sivri, bu hastalığa yakalandığını
düşünen kişilerin hemen bir doktora başvurmaları gerektiğini
vurguluyor. “DSM-5 (Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından
yazılan kitap) kriterlerine göre; hastalarda var olan hafif bir
kusurun veya başkalarınca fark edilmeyen bir durumun, kişi
tarafından ciddi bir kusur veya özür olduğu düşüncesiyle
devamlı uğraşma hali vardır. Kişi bu algısından dolayı
tekrarlayıcı davranışlarda (aynaya bakma, düzeltmeye
çalışma, deri-saç yolma, kamuflaj, güven ve güzelliğine
dair onay arayışı) veya zihinsel eylemlerde (kendi
özelliklerini başkalarıyla karşılaştırma gibi) bulunur. Zamanla
bu durum toplumsal, sosyal, işlevsel alanlarda ciddi
bozulmalara neden olur, sosyal izolasyonun artmasıyla
kişinin yaşam kalitesi bozulur. Obsesif kompulsif bozukluk,
kaygı bozuklukları, duygu durum bozuklukları ve madde
bağımlılıkları beden simorfik bozukluğuna eşlik eden
diğer hastalıklardır.”
34 ÇALIKhaber
patient’s false beliefs and thoughts about their appearance.
Nonetheless, since each person differs in their individuality,
sessions may take longer depending on the presence or lack of
any concurrent conditions in addition to this syndrome. During
treatment process, alleviation of the compulsive behavior
induced by these thoughts and patient’s insecurity is intended;
adaptation, reaction and impulsivity control is exercised.
Sessions are planned once a week (twice a week in more
severe cases)”.
Are you always looking for flaws in yourself?
Specialist Psychiatrist Sena Sivri emhasizes that anyone who
suspects they suffer from this sydrome should immediately
seek a physician’s help. “According to DSM-5 (a book written
by the American Psychiatric Association) criteria, this condition
is defined as the state of constantly dwelling on a mild
imperfection or an indistinguishable flaw, driven on the fixation
that it’s a serious flaw or defect. Due to this perception, the
individual resorts to repetitive behavior (looking in the mirror,
trying to fix, plucking out hair or skin picking, camouflage/
concealment, need for approval in terms of confidence or
beauty) or some mental activities (comparing oneself with
other’s characteristic). In time, this condition may cause serious
impairments in social and functional areas, deteriorating
the person’s quality of life due the increased social isolation.
Obsessive compulsive disorder, anxiety disorder, mood disorders
and substance abuse are comorbidities that may accompany
body dysmorphic disorder.”
 Deneyim / ExperIence
ilk 72 saat çok önemli
Doğal afet deyince akla ilk gelen, bugüne kadar sayısız insana kucak açan,
kan bulan, can veren Kızılay’ın Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, bu büyük kurumun
faaliyetlerini ve afet halinde insanların ne gibi önlemler alması gerektiğini anlattı.
Sizi daha yakından tanıyabilmemiz için bize kısaca
kendinizden bahsedebilir misiniz?
1970 yılında, Malatya’nın Hekimhan ilçesinde doğdum. Öğrenim
hayatımı İstanbul’da tamamladım. İstanbul Üniversitesi Tıp
Fakültesi’nden 1993 yılında mezun olduktan sonra Amasya’da
doktor olarak çalışma hayatına başladım. Sağlık Bakanlığı ve
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde idarecilik görevlerinde bulundum.
Ulusal ve uluslararası teknoloji firmalarında genel müdürlük yaptım.
Öğrenciliğimden beri sivil toplum kuruluşlarının içerisindeyim.
Bu arada Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin ilk Afet Tıbbı, Doktora
programını bitirenler arasındayım. Hali hazırda Bezmiâlem Vakıf
Üniversitesi’nde çalışıyorum ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde
36 ÇALIKhaber
Öğretim Görevlisi olarak Afet Tıbbı dersleri veriyorum. Bu
sorulara görev yaptığım kurumun tarihini hatırlatmak bağlamında
sıkça cevap verdiğim şekilde söylemem gerekirse, Hilal-i Ahmer’in
33. Umum Reisiyim. Aynı zamanda Uluslararası Kızılhaç-Kızılay
Dernekleri Federasyonu’nun da Avrupa ve Asya’dan Sorumlu
Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum.
Kızılay ile yollarınız ilk olarak ne zaman kesişti? Ülkemizin
böylesine köklü ve önemli bir kurumunu yönetmek, size vicdani
ve hayati ne gibi sorumluluklar yükledi?
Ben hep Kızılay gönüllüsü olarak yaşadım diyebilirim, ancak Kızılay
ile resmi bağım 2004 yılında Bayrampaşa şubesine üye olarak
kaydolmamla başladı. 2015 yılında
başlayan Türk Kızılay Genel Başkan
Yardımcılığı görevim ise, 2016’da
ve 2019’da gerçekleştirdiğimiz Türk
Kızılay Olağan Genel Kurulu’yla Genel
Başkanlık olarak devam ediyor.
Yardım etmek bir gönül işi. Bu sebeple
yardım faaliyeti yürüten birçok sivil
toplum kuruluşuyla çeşitli faaliyetlerde
bulundum. Üniversite yıllarından
başlayarak, çeşitli organizasyonlarda
insani yardım için gönüllü oldum.
Kosova başta olmak üzere birçok
savaşta gönüllü doktorluk yaptım.
Yeryüzü Doktorları Derneği’nin
kurulmasında görev aldım, bir süre
genel başkanlığını yürüttüm. Kızılay
ise bir kurum değil, büyük bir hareket.
Bu hareket bağışçıları, gönüllüleri,
faydalanıcıları, şubeleri, gençliği,
kadın kolları ile dev bir yardım çınarı. O
sebepledir ki aldığımız sorumluluk da
büyük. Böyle bir görevi yerine getirmek
ise benim için onur ve gurur kaynağı.
Kızılay’ı en iyi şekilde temsil etmeye ve
en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Kızılay ismini duyduğumuzda
aklımıza savaşlar ve afetler daha
sonra sosyal yardımlar geliyor. Bunun
dışında yurt içinde ve yurt dışında
önemli çalışmalarınız olduğunu da
biliyoruz. Kızılay’ın faaliyetlerinden
bahsedebilir misiniz?
Kızılay bir kuşak için “Kara Gün Dostu”
olarak bilinir. Bu ismi ülkemizdeki tüm
afetlerde milletimizin yanında yer
almasıyla hak etti. Kızılay, afet sonrası
hizmetler alanındaki hazırlık durumu
itibariyle dünyanın en büyük insani
yardım örgütlerinden biri. Bunun yanı
sıra, ülkemizin kan ihtiyacını karşılayan
kuruluş. Her gün 300’den fazla Kızılay
ekibi ülkemizin her yerinden kan bağışı
alıp, testlerini yapıp, bileşenlerine
ayırarak hastanelere ulaştırıyor. Her yıl
yaklaşık 3 milyon ünite kanı hasta ve
yaralılarımızın hizmetine sunuyoruz.
Yine bu alanda Sağlık Bakanlığımız
ile birlikte yürüttüğümüz TÜRKÖK
projemiz var. 500 bin donör sayısına
yaklaşıyoruz. Bu sayede gerçekleşen
başarılı nakil sayısı 1500. Ulusal Kemik
İliği veri bankamızı oluşturuyoruz.
The first 72 hours is very
critical in an earthquake
When we say natural disaster the first person that comes to
our mind is Dr. Kerem Kınık; he has helped, found blood and
gave life to countless people. We talked to Red Crescent's
Chairman Dr. Kınık about the activities of this huge organization
and the measures we have to take against disasters.
Could you tell us about yourself so we can get to know you better?
I was born in Hekimhan, Malatya in 1970. I finished my education in Istanbul. After I graduated
from Istanbul University's School of Medicine in 1993, I started practicing medicine in Amasya.
I worked as an executive officer in Ministry of Health and Istanbul Metropolitan Municipality
offices. I worked as a general manager in national and international companies. I've been
working in close proximity to NGOs since I was a student. Besides, I am one of the first few
to ever complete the Disaster Medicine Doctorate Program at the Bezmiâlem Foundation
University. At the moment, I work for Bezmiâlem Foundation University and give lectures in
Disaster Medicine at the Health Sciences University. For the sake of reminding our organization's
history, I choose to say I am the 33rd Public Leader of Hilal-i Ahmer when I'm answering such
questions. Also, I am the Vice President in charge of Europe and Asia at the International
Federation of Red Cross and Red Crescent Societies.
When did your path first cross with Kızılay? You are managing one of the most established
and substantial organizations in Turkey. What type of moral and vital responsibilities did this
bring you?
I can easily say that I have always been a Red Crescent volunteer, but my official connection
with Red Crescent had started in 2004 when I signed up as a member at the Bayrampaşa
branch. I was assigned as Vice President for the Turkish Red Crescent in 2015. I continue to
fulfill my duties as Chairman since the 2016 and 2019 Turkish Red Crescent's Ordinary General
Assembly. Helping is a voluntary action. That's why I have been involved in several activities
with many NGOs. Starting from my university years, I have volunteered for humanitarian aid in
several organizations. I was a volunteer doctor in many war zones including Kosovo. I took part
in the establishment of Yeryüzü Doktorları Foundation. I have been the chairman for a while. I
would define the Red Crescent as a massive movement, rather than a mere foundation. Along
with its donators, volunteers, beneficiaries, branches, youth, women's workshops, this movement
is a towering oak of aid. Therefore, our responsibilities are towering as well. It is such a source
of honor and pride for me to assume such a duty. Trying to do my best, I strive to represent the
Red Crescent in the best way possible.
When we hear about the Red Crescent, we are instantly reminded of wars, calamities,
and ensuing social aid. Aside from that, we are aware that you have significant operations,
both domestic and abroad. Could you tell us about Red Crescent's activities?
For a certain generation of people, Red Crescent is known as a "friend in need". It is a well
deserved name, considering that Red Crescent has always been there to help our people
in every disaster. Due to its state of readiness in terms of post-disaster response and services,
Red Crescent is one of the world's largest humanitarian aid organizations. Aside from that,
it is an institution that caters to the blood demand. Every day, more than 300 Red Crescent
members collect blood donations from all over our country and send them to hospitals after
testing and decomposition. Every year, we provide around 3 million units of blood for patients
and the injured. In partnership with the Ministry of Health, we also have the TÜRKÖK project that
we are implementing in the same field; and it is nearing 500 thousand donors. We have had
1500 successful transplantations so far, with this project. We are building our National Bone
Marrow data bank. Youth and Volunteerism Services and social services are also amongst Red
Crescent's essential areas of activity. Turkish Red Crescent Headquarters and Red Crescent
ÇALIKhaber 37
 Deneyim / ExperIence
Kızılay’ın önemli faaliyet alanları arasında gençlik ve gönüllülük
hizmetleri ile sosyal hizmetler yer alıyor. Gerek Türk Kızılay Genel Merkezi
gerekse Kızılay Şube ve Temsilcilikleri her gün binlerce kişiye çeşitli
şekillerde yardım ulaştırıyor. Halkımızın kurban vekâletlerini sadece
yurt içinde değil, yurt dışında da sofralara taşıyoruz. Sosyal refahın
sağlanmasına destek amacıyla “Zekât Şartlı Bağış Projesi, Vekâletle Adak
Kurban Kesimi ve Dağıtımı, Sevgi Bohçası Projesi ve Kızılay Kart Projesi”
çalışmalarımızla ulusal sosyal yardım projelerini de devam ettiriyoruz.
Kızılay sağlık alanında da hizmet üretiyor. Sahip olduğu üç hastane ve iki
tıp merkezinde ihtiyaç sahiplerine ücretsiz, diğer kişilere ise cüzi ücretlerle
sağlık hizmeti veriliyor.
Sizce Türkiye orta ve yüksek şiddetteki olası depremlere hazır mı?
Depreme insanların nasıl hazırlanması gerekiyor? Kızılay’ın bu
kapsamda gerçekleştirdiği hazırlıklardan bahseder misiniz?
Dünyadaki felaketlere yardıma koşar halde olan ve takdir toplayan
ülkemiz, kendi topraklarımızdaki afetlere müdahale konusunda da
tüm yapılarıyla hazır konumda. Afetler; her zaman, her yerde olabilir,
aniden ve uyarısız ortaya çıkabilir, sizin ve aileniz için korkutucu olabilir.
Evinizi terk etmek zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca afette görevli kurumlar,
afet sonrası ihtiyaçlarınızı hemen karşılayamayabilir. Bunun için afetlerde
altın saatler olarak adlandırılan, en az ilk 72 saat süreyi kapsayan “aile
afet planı”nı yapmanız gerekir. Depreme hazır olmak için öncelikle
binalarımızı tanımalıyız. Evimizi buna hazırlamalıyız. Bir deprem sırasında
yapısal olmayan elemanlar (eşyalar) sarsıntının etkisiyle kayabilir, düşebilir,
can kaybına ve yaralanmalara sebep olabilir. Buna engel olmak için
gerekli önlemleri almalıyız. Kızılay olarak şubeleriyle, gönüllüleriyle,
profesyonel yapısıyla birlikte hareket edebilen çevik bir yapıya sahibiz.
Bölgesel ve Yerel Afet Müdahale ve Lojistik Merkezleri ile afete hazırlık,
afet müdahale ve afet lojistik sistemini, ülke çapında yaygınlaştıran
Kızılay, bu ağ ile dünyanın en iyi örgütlenmiş afet sistemlerinden birine
sahip. Deprem olduğu zaman o bölgedeki ekiplerimizle, şubelerimizle
görüşüyoruz. Neredeyse her mahallede bir kontak noktamız var.
Üç-dört saat içerisinde olay yerine gitmiş, hasar tespiti yapmış
oluyoruz. Gönüllülerimizin yanı sıra sahaya hızlı intikal eden, yaygın bir
şekilde çalışan gücümüz en önemli tarafımız. Uydu haberleşme
38 ÇALIKhaber
Branches are sending help to thousands of people every
day through different means. The delegation provided by
our people for the donation of sacrificial animals to anyone
in need, renders us capable to help people nation-wide as
well as people abroad. For the sake of supporting social
prosperity, we are also continuing our national social-aid
projects; “Zekât Şartlı Bağış Projesi, Vekâletle Adak Kurban
Kesimi ve Dağıtımı, Sevgi Bohçası Projesi ve Kızılay Kart
Projesi”. Red Crescent provides services also in the medical
field. Three hospitals and two medical centers under Red
Crescent's roof provide medical care for minimal fees, while
giving free-of-charge service to people in need.
Do you think Turkey is ready for any possible moderate
to major earthquakes? How can we prepare for the
earthquake? Can you talk about Red Crescent's
arrangements regarding the risk of an earthquake?
Our country has always been providing support during global
disasters and is widely acknowledged and appreciated for
that. Likewise, we are ready to respond with all our facilities,
in case of a possible disaster in our own soil. Disasters can
happen suddenly, at any time and any place without a
warning and it can be scary for you and your family. You
may have to leave your home. Also, your post-disaster needs
may not be fulfilled right away by organizations in charge
of post-disaster support. To do this, you need to establish a
"family disaster plan" that encapsulates at least the first 72
hours, which are called the golden hours. To be prepared
for earthquakes, we need to first identify our structures and
buildings. We need to prepare our homes. Components
(furniture) that are not a part of the structure/building may slip
and fall due to the quake, causing either death or injury. We
need to take all necessary measures to prevent these.
Red Crescent has an agile structure that enables it to move
in unison with all its branches, volunteers and its team of
professionals. With its Regional and Local Disaster Response
and Logistics Centers, Red Crescent has extended its
disaster response and disaster logistics system throughout the
country. It currently owns one of the world's best-organized
disaster aid systems, thanks to this network. In the event of an
earthquake, we liaise with our teams and branches situated
at the area. Thankfully, we have a contact site in almost
every neighborhood. We are able to get there fast and
make damage assessment in 3-4 hours. Our most important
capability is our wide-spread work-force that can reach the
site fast, aside from our volunteers. We are able to establish
uninterrupted communication with our team via our satellite
communication system. We have enough disaster-response
capacity to accommodate and feed 500 thousand people.
We provide faster service with better quality with 'Mobile
Bakery', 'Mobile Kitchen' and 'Mobile Catering Vehicles' that
are installed at food courts.
What do we need to do in order to become a volunteer
for Red Crescent?
Anyone who likes to help can be a Red Crescent volunteer.
For this, all they need to do is go to the nearest Red
Crescent branch. They can also fill out the form at
sistemimizle ekiplerimizle kesintisiz iletişim kurabiliyoruz. 500 bin
kişiyi barındıracak ve besleyecek afet müdahale kapasitesine sahibiz.
Beslenme alanında ‘Mobil Ekmek Fırını’, ‘Mobil Mutfak’ ve ‘Mobil İkram
Araçları’ ile daha kaliteli ve hızlı hizmet sağlıyoruz.
Kızılay’da gönüllü olmak için insanların neler yapması gerekiyor?
Yardım etmeyi seven herkes Kızılay gönüllüsü olabilir.
Bunun için kendilerine en yakın Kızılay şubesine gitmeleri yeterli.
Ülke genelindeki Genç Kızılay teşkilatlarımızda faaliyet yürütmek üzere
genckizilay.org.tr adresindeki form da doldurulabilir. Bundan sonraki
aşamada ise gönüllülerimize gerekli yönlendirmeleri yapıyoruz.
Sivil toplum çalışmalarını öğrenciliğinizden beri sürdürüyorsunuz.
Özellikle gençlere, öğrencilere, STK ve gönüllülük üzerine neler tavsiye
edersiniz? Bu tür çalışmalar onların hayatına ne katar?
Gönüllülük bir üst bilinç işidir. İnsanların zamanlarından, paralarından,
emeklerinden bir kısmını, hiç tanımadıkları insanların hizmetlerine sunma
biçimidir. Bu yanıyla erdemlerin en büyüğüdür. Klasik bir söz olacak ama
gençler gerçekten hem ülkenin hem kurumların geleceği. Bu nedenle
gençlere bir sivil toplum kuruluşuna üye olmalarını öneriyorum. Gençlerin
hem enerjisine hem yenilikçiliğine ihtiyacımız var. Değişen ve gelişen
dünyayı onlar daha iyi biliyor, o dünyanın imkanlarını bize getirebilirler.
Kızılay’da olmak ise onların hayatına en başta iç huzur katar, iyi insan
olmanın erdemini yeniden hissetmelerini sağlar.
Kızılay gibi genel olarak bağışlarla çalışmalarını sürdüren kurumlar
açısından halkımızı STK bağışları konusunda bilinçlendirmek için neler
yapıyorsunuz?
Devletten hiçbir ad altında gelir elde etmeyen Kızılay’ın çalışmalarının
etkinliği ve devamlılığı vatandaşlarımızın gönüllü bağışları ile doğru orantılı.
Kısacası gücümüzün kaynağı hayırseverlerimizden geliyor. Hayırseverlerin
merhamet duygularının sömürülmemesi, yanlış uygulamaların önüne
geçilebilmesi için büyük hassasiyet gösteriyoruz. Bunun için yardım ve
bağış modelleri geliştirdik. Böylece hayırseverlerimiz yardımlarını en kolay
ve faydalı şekilde gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırabiliyorlar. Şeffaflıkla
yapılan bu çalışmalar sonucunda da hayırseverlerin Kızılay’a olan desteği
her geçen gün artıyor. Vatandaşlar yaptıkları bağışların yanı sıra yürütülen
yardım faaliyetlerine de gönüllü olarak destek oluyorlar. Ayrıca tüm cep
telefonu operatörlerinden 2868’e “BAĞIŞ” yazıp 1 SMS gönderdiğinizde de
kolayca 10 TL bağışta bulunmuş oluyorsunuz.
İş dışında özel ilgi alanlarınız var mı? Neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Aslında iş dışında özel ilgi alanım öteden beri insani yardım faaliyetleri.
Kızılay Genel Başkanlığı benim hayatımı kazandığım bir alan değil,
gönüllü olarak yürüttüğüm bir faaliyet ve en fazla kendimi mutlu
ettiğim faaliyetim. Bunun yanı sıra müziğe öteden beri bir ilgim var.
Amatörce Türk Halk Müziği enstrümanları çalıyorum. Beste yapmaya
çalışıyorum. Kitap okumaya zaman ayırmaya çalışıyorum. Öğrencilerim
ile vakit geçirmeyi seviyorum. Onların gençliği ve enerjisinden çok
faydalanıyorum.
Sizi motive eden şeyler neler? Hayat felsefenizi özetlemenizi istesek…
Hayat felsefem; hayatına anlam kat, faydalı işlerle uğraş ve buna imkan
bulamayan diğer insanlara da yardım et.
genckizilay.org.tr to be a part of our Young Red Crescent
organizations throughout the country. After this step, we guide
our volunteers as necessary.
You have been actively engaged in NGO activities since
your pupillage years. Do you have any advice, especially
for students and young people in terms of NGO work and
volunteerism? What will these activities add to their lives?
Volunteerism is an act of higher awareness. It's a way that
people can allocate their time, money and labor for the
well being of others, whom they never met. In this respect, it's
the highest of virtues. It may sound like a cliché, but young
people are indeed the future of this country and of any
institution. That's why I recommend young people to enroll
in an NGO. We need the energy and innovative spirit of
young people. They are familiar with the ever-changing and
improving world and they are the ones who can bring us the
potential that the world offers. Being a part of Red Crescent
can give them inner peace, to begin with, and help them to
be a virtuous human being.
As an organization that continues its presence through
donations, do you have any activities to raise public
awareness for NGO donations?
The effectiveness and continuity of Red Crescent's work is
directly proportionate to our citizens' voluntary donations,
since Red Crescent does not have any other source of
income or support from the State. In short, the source of our
power comes from our philanthropists. We are sensitive about
our philanthropists and we make sure to prevent exploitation
and wrong use. In this purpose, we have devised certain
support and donation models. Thus, our philanthropists can
send their help to the people in need, in the easiest and most
beneficial way. As a result of the work that's implemented
with transparency, philanthropists' support to Red Crescent
is increasing every day. Besides incoming donations, citizens
are also contributing to the cause by doing voluntary work at
the current humanitarian aid activities. You can easily donate
10 TL with a single SMS, by sending the text "BAĞIŞ" to 2868
through all GSM operators.
Do you have any areas of interest aside from work? What
do you like to do in your spare time?
Indeed, my special area of interest outside of work has
always been humanitarian aid activities. Chairmanship of
Red Crescent is not only a task that helps me earn a living.
It's also an activity that I manage voluntarily and it's an activity
that keeps me content. Additionally, I have a special calling
for music. I am an amateur player of Turkish Folk Music
instruments. I'm trying to compose music. I try to read as
much as possible. I like spending time with my pupils. Their
youth and energy elevate me.
What motivates you? Your life philosophy in a nutshell?
My life philosophy is to add meaning to your own life, engage
in useful activities and help others who cannot find the same
opportunity.
ÇALIKhaber 39
 İçimizden bir seyyah / A globetrotter among us
Etkileyici doğası ve kültürel dokusuyla misafirlerine klasik
Yağmur Tuğçe Akça
Çalık Holding
bir Avrupa deneyiminden fazlasını vaat eden İrlanda,
Şirket Avukatı
Corporate Lawyer
sıcakkanlı insanlarıyla da dikkat çekiyor.
Renkli Dublin evleri
The colorful Dublin houses
Avrupa’nın Kuzeybatısı’nda yer alan İrlanda, resmi adıyla
İrlanda Cumhuriyeti, Birleşik Krallık’ın batısında kalan İrlanda
Adası’nı Birleşik Krallık’a bağlı komşusu Kuzey İrlanda ile
paylaşıyor. Bu yemyeşil ada batısında Atlas Okyanusu,
doğusunda İrlanda Denizi, güneydoğusunda St. George
Kanalı ve güneyi Kelt Denizi ile çevrili.
İrlanda’ya genel bakış
Dil eğitimi öğrencilerinin gözdesi olan ülkeye, Türkiye’de
büyük şehirlerden yapılan doğrudan uçuşlarla gidilebiliyor.
Avrupa Birliği’nde yer alan İrlanda’da, para birimi olarak
Euro kullanılıyor ancak ne yazık ki ülkeye Schengen vizesiyle
giriş yapılamıyor. Ülkeye giriş sadece İrlanda vizesi veya belli
koşullarla Birleşik Krallık vizesiyle yapılabiliyor.
40 ÇALIKhaber
İrlanda
Pastoral bir tabloymuş izlenimi veren manzaralar
İrlanda’da nereye giderseniz gidin, yol boyunca size
mutlaka eşlik ediyor ve aniden karşınıza çıkan sürpriz bir
kale yolculuğunuza renk katabiliyor. Hayvancılığın önemli
bir gelir kaynağı olduğu ülkede her yerde yeşillikler, otlayan
hayvanlar görmek mümkün. Öyle ki bu pastoral sahneler
İrlanda seyahatinden sonra kafanızda ülkeyle özdeşleşiyor.
Ancak endüstiyel faaliyetler de ülkede en az hayvancılık
kadar önemli. Dünya devi birçok şirketin Avrupa merkez ofisi
başkent Dublin’de yer alıyor.
Yeme-içme konusuna gelirsek, İrlanda’nın mutfağıyla ünlü
bir ülke olmadığını söyleyebiliriz ancak ülke mutfağının
başrol oyuncuları balık ve patatesin yıldızlaştığı Fish&Chips,
özellikle lokal restoranlarda son derece iştah kabartıcı
şekilde karşınıza çıkıyor. Kısacası,
balık seviyorsanız aç kalmamak garanti
diyebiliriz.
GEZİLECEK YERLER:
Başkent Dublin
Dublin, şehrin merkezinde yer alan
kocaman ve yemyeşil parkları, pratik
ulaşım ağı, iyi korunmuş tarihi yapıları,
müzik seslerinin eksik olmadığı kafe-
restoranları ve güler yüzlü insanlarıyla
hem çok modern hem de kültürel
dokusu bozulmamış nadide bir Avrupa
başkenti. Şehir, Liffey Nehri’nin iki yanına
kurulmuş olması sebebiyle Kuzey ve
Güney Dublin olarak anılıyor. Şehir
içinde ulaşım oldukça kolay, neredeyse
her yere yorulmadan yürüyerek gitmek
mümkün. Yürümek istemeyenler içinse
tramvaydan otobüse çeşitli ulaşım
imkanları bulunuyor. Şehrin her yanına
dağılmış kafelerinin neredeyse istisnasız
her birinden akşam geç saatlere kadar
yerel ezgiler ve şarkı söylemeye bayılan
İrlandalılar’ın sesleri yükseliyor. Buralarda
muhakkak söylenen şarkılardan bir
tanesi de bir efsane üzerine 1800’lü
yıllarda yazılmış ve Dublin’le özdeşleşmiş
olan ‘Molly Malone’ adlı şarkı. Molly
Malone, İrlandalılar için o kadar önemli
bir figür ki şehir merkezinde turistlerin
uğramadan geçmediği bir heykeli dahi
bulunuyor ve her yıl 13 Haziran günü
Molly Malone’un ölüm yıldönümü olarak
anılıyor.
A pastoral land:
Ireland
With its impressive nature and cultural landscape,
Ireland promises much more than the classical
European experience, along with its warm people.
Located on the northeast of the Europe, and officially called the Republic of
Ireland, it shares the island of Ireland with its neighbor, the Northern Ireland, which
is nominally a part of the United Kingdom. This lush green island is encircled by the
Atlantic Ocean to its west, Irish Sea to its east, St. George's Channel to its southeast,
and Celtic Sea to its south.
Ireland overview
The country is quite prominent for the students who aim for learning abroad, and it is
possible to reach there flying from the big cities of Turkey. Ireland is in the EU, it uses
Euro as currency, but unfortunately entrance is not possible with your Schengen visa.
You may only enter the country with Irish visa, or with the UK visa if certain conditions
are met. Almost looking like a pastoral painting from afar, in Ireland breathtaking
views are always near you, no matter where you go. An unexpected surprise could
add joy to your fortress excursion. Animal breeding is an important source of income
in the country. Therefore it is possible to see everywhere lush green fields, and feeding
animals. So much that such pastoral views takes a place in your mind after your Ireland
journey, making them constant souvenirs of the country. However, industrial activities
are significant for the country as well, almost as much as the animal breeding. Many
international giants have their headquarters in Dublin, the capital city.
Considering the culinary topic, one could say that Ireland is not famous with its cuisine.
However, here on this department particularly we see Fish&Chips in most local
restaurants, waiting for us in the most appetizing way. In short, it is almost guaranteed
that you will not stay hungry for long, if you are a fan of fish.
Places TO VISIT:
Dublin, the Capital
Holding both a modern and culturally intact landscape, Dublin is a unique European
capital with huge green parks on its center, practical transportation network, well-
preserved historical structures, cafes and restaurants where you could listen to music
anytime, and smiling locals. The city is called differently in two parts, Northern and
Southern Dublin respectively, as it is perched on both sides of the River Liffey. Urban
commute is quite easy, it is possible to reach almost anywhere without getting tired.
For people who prefer not to walk, there is a wide range of transportation, from buses
to tram. You can hear voices of Irish people who like to sing local tunes up until late
hours in almost all cafes around the every corner of the city. One of those songs that
you'll definitely hear is the ballad of Molly Malone indeed. It is written around 1800s
about a legend, and it is an inseparable part of Dublin right now. For Irish people, Molly
Malone is such an important figure that she has her own statue in the town center,
which is really a hotspot for tourists. Also every year, 13th of June is mourned as the day
of her passing away.
Trinity College
With its long history, Trinity College is one of the best universities of Europe, and you
can sightsee its campus as you may like. With world famous graduates such as Oscar
Wilde and Samuel Beckett, the university is among the must-see places of Dublin. The
legendary library of the university is one of the most significant in the world, with the
unique and priceless archive capacity and artworks. The most elegant part of
ÇALIKhaber 41
 İçimizden bir seyyah / A globetrotter among us
Trinity Koleji
Trinity College
Trinity Koleji
Köklü tarihiyle Avrupa’nın en iyi üniversitelerinden biri olan
Trinity College kampüsünü dilediğiniz gibi dolaşmanız
mümkün. Oscar Wilde ve Samuel Beckett gibi dünyaca
ünlü mezunlara da ev sahipliği yapan üniversite,
Dublin’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında
yer alıyor. Üniversitenin dillere destan kütüphanesi
ise arşiv kapasitesi ve barındırdığı paha biçilemez
eserleriyle dünyanın en önemli kütüphanelerinden
biri. Kütüphanenin en gösterişli kısmı ‘long room’ adlı,
kitapların tavana kadar dizildiği ve Shakespeare,
Jonathan Swift, Platon gibi 14 ünlü düşünür ve
edebiyatçının büstlerinin yer aldığı bölüm. 200 binden
fazla kitabı ile Trinity College Kütüphanesi Hristiyan
kültürü için çok önemli olan 9. yüzyıldan kalma “Books
of Kells” adlı el yazmalarına ve 1916 İrlanda Bağımsızlık
Bildirgesi’nin bir kopyasına da ev sahipliği yapıyor.
Şehirde görülmesi gereken diğer yerler arasında ise
İrlanda Ulusal Müzesi, St. Patricks Katedrali, Christ Church
Katedrali, Phoneix Parkı ve The Spire bulunuyor.
Moher Falezleri
İrlanda’nın güneybatısında Dublin’den yaklaşık 3
saat sürüş mesafesi uzaklıkta yer alan Moher Falezleri
turistlerin en gözde ziyaret noktalarından. En yüksek
noktası 214 metreye ulaşan ve yaklaşık 8 kilometre
boyunca uzanan bu falezlerin tepesinden Atlantik
Okyanusu’na bakmak insana dünyanın kıyısındaymış
izlenimi veriyor. Yarattığı atmosfer sebebiyle birçok filme
ev sahipliği yapan falezlerde çekilen sahnelerden biri
de “Harry Potter ve Melez Prens” filminden.
42 ÇALIKhaber
Moher Falezleri
Cliffs of Moher
the library is a separate section called 'long room' where
books are stiffed and aligned up until the ceiling, and busts
of 14 famous philosophers and literature lecturers, including
Shakespeare, Jonathan Swift, and Plato. With over 200 thousand
books, Library of Trinity College also holds the manuscripts of
“Books of Kells” from 9th cc., which holds quite a significance for
the Christian Culture, as well as a copy of 1916 Irish Declaration
of Independence. We may list the following locations for
additional places to visit in the city: St. Patricks Cathedral, Christ
Church Cathedral, Phoenix Park and The Spire.
Cliffs of Moher
Located at the southeast of Ireland and almost 3 hours of drive
away from Dublin, Cliffs of Moher is one of the most popular
tourist attractions. Highest peak being 214 meters and reaching
out horizontally for almost 8 kilometers, those cliffs give you
the impression that you are watching the Atlantic Ocean
from above. Thanks to its atmosphere, it hosted many movies,
including “Harry Potter and Half-Blood Prince”.
Giants Causeway
It is one of the most beautiful attractions of the Northern Ireland.
Located at the north of Bushmills town within County Antrim,
Giant Causeway consists of 40 thousand almost basalt pillars,
which were created as a result of the volcanic activities 50-60
million years ago. Included in the World Heritage List by Unesco,
this natural formation offers astonishing sceneries to its visitors at
the spot where it meets the ocean.
Rope Bridge
It is quite a famous bridge made of rope in the Northern
Ireland, which connects the isle of Carrick-a-Rede to the
mainland. The beauty offered by the region is quite worth
seeing as well, in addition to the experience of crossing the
bridge. Moreover, you can see instructive plates about the
locales used as a movie set for “Game of Thrones”.
Kylemore Manastırı
Kylemore Abbey
Rope Köprüsü
Rope Bridge
Devler Kaldırımı
Türkçe adıyla “Devler Kaldırımı”, Kuzey İrlanda’nın
görülmesi gereken güzelliklerinden. Antrim
Kontluğu’na bağlı Bushmills kasabasının kuzeyinde
kalan Giant Causeway 50-60 milyon yıl önce
yaşanan volkanik bir faaliyet neticesinde oluşmuş
yaklaşık 40 bin bazalt sütundan oluşuyor. Unesco
tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınmış olan
bu doğal oluşum okyanusla buluştuğu noktada
ziyaretçilerine çok güzel manzaralar sunuyor.
Rope Köprüsü
Kuzey İrlanda’da anakarayı küçük Carrick-a-Rede
adasına bağlayan Rope Bridge, oldukça ünlü bir
halat köprü. Bu köprüden geçme deneyimi kadar,
köprünün yer aldığı bölgenin sunduğu güzellikler
de görülmeye değer. Üstelik çevrede “Game of
Thrones” dizi seti olarak kullanılan alanlara ilişkin
açıklayıcı tabelalar da var.
Molly Malone efsanesi
Legend of Molly Malone
Molly Malone efsanesi
Molly Malone Dublin’de yaşamış ve güzelliği ile nam salmış
yoksul bir balıkçı kızıdır. Sabahtan akşama kadar gıcırdayan el
arabasıyla şarkılar söyleyerek balık ve midye satmaya çalışan
Molly Malone’un güzelliği sebebiyle çıkan dedikodular başına
bela olur. Tüm bu dedikodulara rağmen yoksul bir kemancı
olan Timothy ise Molly Malone’a tutkulu bir şekilde aşıktır. Timothy,
aşkı yüzünden acı çekse de duygularını aşkına hiçbir zaman
itiraf etmez. Molly Malone çalıştığı bir gün el arabasının önünde
aniden yığılarak ölüverir. Ölümüne tifo veya veremin yol açtığı
tahmin edilir. Kemancı Timothy bu acıya dayanamaz, hayata
küser ve keman çalmayı bırakır. Uzun yıllar sonra Timothy,
yeniden keman çalmaya başladığında ise kemanın melodisine,
bu sesi duyup ruhunun geri geldiğine inanılan Molly Malone’un
el arabasının gıcırtıları karışır. Efsaneye göre, Molly Malone o
günden beridir Dublin sokaklarında dolaşır ve duymasını bilenler
Molly’nin el arabasının gıcırtısını duyar.
Legend of Molly Malone
Molly Malone is the daughter of a poor fisherman, famous
with her beauty who lived in Dublin. Day and night, Molly
Malone walks around with her creaky wheelbarrow trying
to sell fish and mussels, but her beauty leads to gossips at
the town. Despite all those gossips, a young fiddler Timothy
is passionately in love with Molly Malone. Though his love
causes him much pain, he never manages to confess his
love to her. One day, Molly Malone suddenly collapses and
dies in wheeling her wheelbarrow. It is thought that either
typhoid or consumption is the cause of her death. Such
pain is unbearable for the fiddler Timothy. He gets weary
of life and stops fiddling for good. Long years pass and
one day he begins fiddling again, only this time people
can almost hear Molly Malone's creaky wheelbarrow in the
background, while he is playing. People start to believe
that Molly Malone's spirit visits them whenever he plays.
In accordance with the legend, Molly Malone haunts
the Dublin streets ever since, and if one listens quietly, it is
possible to hear the rattle of Molly's wheelbarrow.
ÇALIKhaber 43
 Teknoloji / Technology
Son birkaç yıldır tıpkı dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de çocuklara
5-6 yaşlarından başlayarak kodlama eğitimi vermek, geleceğe yapılan
en büyük yatırım olarak kabul ediliyor.
YAZI - ARTICLE BY: şule güner
Gelecekteki eğitimin bugünkünden çok daha farklı olacağını
öngörebiliyoruz. Teknolojinin hızına yetişmek mümkün değil.
Bilginin değeri, bu hızla beraber başka anlamlar kazanıyor.
Dünyanın önde gelen fütüristleri, insanın “bilişsel ve yaratıcılık”
kapasitesinin eğitimin merkezinde yer alacağı, sürekli öğrenen
ve öğrenme sürecini yaratıcılığa dönüştürebilenlerin en başarılı
çocuklar olacağı tahminini yapıyor. Bu nedenle dünyada
olduğu gibi, Türkiye’de de çocuklara ilkokul öncesi yaşlardan
başlayarak kodlama eğitimi vermek, geleceğe yapılan en
büyük yatırım olarak kabul edilmeye başlandı. Başta STEM
okulları olmak üzere kodlama eğitimi veren okullar ve kuruluşlar,
velilerin çocuklarının bu eğitimi alması için yarıştığından
bahsediyor.
Üç yıl önce yayınladığı “Çocuklar İçin Kodlama” kitabıyla
Türkiye’de kodlama eğitiminin haritasını çizen yazar-eğitmen-
yazılımcı Zafer Demirkol, çocuklara kodlama olduğu kadar
yapay zeka uygulamaları da öğretilebileceğini söylüyor.
Yeditepe Üniversitesi’nde Web Programcılığı ve Veri Tabanı
Yönetim Sistemleri dersleri veren Demirkol, bir eğitimci
44 ÇALIKhaber
eğitimi
olarak yapay zekanın “doğru anlatıldığı sürece” çocuklar
tarafından anlaşılabilir olduğunu düşünüyor. Yetişkinlerin
bile anlamakta zorlandığı yapay zeka kavramını çocuklara
anlatmanın uzmanlık isteyen bir iş olduğunu belirten Demirkol,
diğer yandan konuya hakim olmanın ve bu karmaşık konuyu
“balık tutmak” gibi kolay bir şekilde anlatmanın işin kilit noktası
olduğunu belirtiyor: “Yapay zekayı oluşturan bilimler ve
teknolojiler ileri matematik ve programlama bilgisi gerektirir.
Ama bence zor konu yok, doğru anlatılamayan konu var.
Doğru anlatmaktan ifade etmek istediğim herhangi bir
konuyu herhangi bir yaş grubuna uygun aktarabilmek. Ancak
bunu yapabilmeniz için konuya hakim olmalısınız. Bir konuya
hakim olanlar o konuyu sadeleştirebilir, zenginleştirebilir ve
karşısındakinin anlayabileceği şekilde aktarabilir. Olay, dönüp
dolaşıp öğretmenin yetkinliğine geliyor.”
İlkokulda bile başlanabilir
Dünyada da çocuklara yapay zeka eğitimi konusunun
yeni olduğunu, konuyla ilgili birkaç çalışma yapıldığını
söyleyen Demirkol, Türkiye’de gerçek
anlamda çocuk yapay zeka eğitiminin
henüz bulunmadığını belirtiyor. “Yapay
zeka uygulamaları bolca var ancak
maalesef çocukların eğitimine yönelik
uygulama veya araçlar yok denecek
kadar az. Birtakım araçları/uygulamaları
çocuklar gayet başarılı bir şekilde
kullanabiliyor. Ama konu bu değil.
Mühim olan arkasındaki teknolojileri
anlayabilmeleri, onları dönüştürerek
yeni bir şeyler üretebilecek yetkinliklere
gelebilmeleri. Yoksa bir çocuğu chatbot
ile konuşturarak veya bir fotoğrafı hazır bir
uygulamada tanıtarak ona yapay zeka
eğitimi vermiş olmazsınız. Bunun için bir
adım atarak yapay zeka servislerini görsel
kod bloklarına bağlayan bir uygulama
geliştirdim. Böylece çocuklar ve yeni
başlayanlar zorlanmadan görsel unsurlarla
uygulamalar geliştirebilir” diyor.
Çocuklara ilkokuldan itibaren yapay
zeka eğitimi verilebileceğini belirten
Zafer Demirkol, çocuğun ilgi alanına
veya gençlerin kariyer yapmak istediği
akademik disipline göre de eğitimin
şekillendirilebileceğini söylüyor: “Yapay
zeka teknolojileri öğrencinin seçeceği
kariyere göre özelleştirilebilir ve bu
gelecekteki mesleği açısından ona
sayısız avantaj sağlar. Burada öğrenciye
özel çalışma geliştirmek kilit nokta. Bir
çocuk eğer tıp dünyasına ait bir kariyere
eğilimliyse yapacağınız örneklerin,
uygulamaların bu eksende olması onun
ilgisini çekecektir veya spora eğilimi
varsa bu konuya yönelik uygulamalar
geliştirilebilir, arkasındaki teknolojiler
öğrenciye cazip gelecek şekilde
aktarılabilir.”
Çocuklar öğrenmekte zorlanmaz
Ebeveynlerin aklındaki ilk soru, “Biz
bile yapay zekanın nasıl çalıştığını
anlamazken, çocuklar nasıl anlayacak?”
Zafer Demirkol, Türkiye’de eğitimden
başlanarak teknik içeriğin ön plana
çıkacağı bir yapay zeka kültürünün
oluşması gerektiğini ifade ediyor:
“Çocuklar hiçbir konuyu öğrenmekte
zorlanmaz, yeter ki doğru bir şekilde
aktarılsın. Çocukların bu konunun
mantığını anlamaları için yaratıcı-
destekleyici uygulamalara ihtiyaç var.
Artificial intelligence
education
For the last few years, offering programming education
to children as early as age 5-6 is considered as the
next big future investment in Turkey, just like anywhere
around the world.
We can foresee that education of the future will be very different than today’s. It’s not
possible to keep up with the fast pace of technology. Along with this fast pace, the
value of information is taking on new meanings. World’s leading futurists anticipate
that humanity’s “cognitive and creative” capacity will soon be the center-point of
education; therefore, tomorrow’s successful children will be those who are able
to continuously learn and translate their learnings into creativity. Thus, just like all
around the world, offering coding/programming education to children starting from
preschool ages, is now being considered as the biggest future investment in Turkey.
Parents can get very competitive over getting their kids enrolled in such schools and
institutions that provide programming education (especially STEM schools).
Zafer Demirkol -writer, educator and software developer who has drawn the
roadmap of coding/programming education in Turkey with his book “Programming
for Children”- says children can be taught artificial intelligence, as well as coding.
Giving Web Programming and Database Management Systems lectures in Yeditepe
University, Demirkol thinks artificial intelligence is a comprehensible concept for
children as long as “correctly explained”. Demirkol states that explaining the concept
of artificial intelligence to children is a demanding task that requires expertise, since
it’s a complicated topic even for adults. On the other hand, he says it’s key to master
the subject and explain it in a simplified manner as if explaining “how to fish”. “The
science and technology that is behind artificial intelligence calls for advanced math
and programming knowledge. I believe that there are no difficult topics; but there
are topics that are explained incorrectly. What I mean by correct explaining is the
ability to properly convey a topic to a group of people from any age group. To do
that, you really have to master the subject. Ones who master a subject can simplify
and enrich it and pass it on to others in a comprehensible way. It all comes down to
the teacher’s competence.”
It can start as early as primary school
Demirkol adds that children’s AI education is a new concept globally, that there
are only a few current studies, and Turkey does not yet harbor such activities in
the meantime. “AI applications are abundant; unfortunately, applications or tools
that are intended for children’s education are scarce, if not null. Children can use
certain tools/applications quite well. But, that’s not the point. What we want for them
is to understand the underlying technology and reach a level of competence that
enables them to create new things. Otherwise, you won’t be giving your kid an AI
education by letting them talk on Chabot or by having them scan a photo in an
instant app. For this purpose, I developed an application that links AI services to visual
code blocks. Thus, children and beginners can easily develop applications via visual
elements” says Demirkol.
Zafer Demirkol indicates that AI education for children can start as early as primary
school and be honed according to youngsters’ choices of career or academic
discipline. “Artificial intelligence technologies may be individualized based on the
student’s career choice, and this may give them the upper hand on countless fields
in their future profession. At this point, developing student-specific work is key. If a
child is inclined towards a medical career, your developed samples/apps should
ÇALIKhaber 45
 Teknoloji / Technology
Ayrıca yapay zeka ve robotlar konusundaki içeriklerin de
kalitesini yükseltmek gerek. ‘Yapay zeka-robotlar dünyayı ele
geçirecek, mesleğimizi elimizden alacak’ söylemleri bizi bir
yere götürmez. İşin tekniğine yönelik bir kültür oluşturulursa,
çözümlere yönelik sağlıklı bir bakış açısı elde edebiliriz.
Özetle; hızlı bir şekilde öğretmenler yetiştirmeliyiz, eğitim
amaçlı araçlar/uygulamalar oluşturmalıyız ve kültürün sağlıklı
oluşması için içeriklerin seviyesini yukarı çekmeliyiz.”
Öğrenme bir yaşam biçimi olacak
Yapay zekanın geliştirdiği bilişsel teknolojilerin ve insana ait
bilişsel yeteneklerin ilerlemesiyle gelecekteki iş kavramının
başka bir anlam kazanacağına vurgu yapan Zafer Demirkol,
yakın gelecekte insanın bilişsel yeteneklerinin çok daha
yaratıcı bir yönde gelişeceği görüşünde. “İnsan zekası ve
işlem gücü bir takım yardımcı teknolojilerle çok farklı bir
boyuta taşınacak. Böyle bir zihne sahip olacak bir insanın
dünyasını şu anki zihnimizle tahmin etmek oldukça zor. Ama
görünen o ki, gelecekte çok fazla boş vaktimiz olacak ve
bu vakti yaratıcı işler yapmak dışında dolduracak başka
bir yol gözükmüyor. Yapay zeka, yapılan iş itibarıyla tarif
edilebilen, tanımlanabilen her mesleğin yerini alacak. Bu
mesleklerin yerini, insan yaratıcılığına dayanan yeni meslekler
alacak” diyen Demirkol, genel eğitim tanımının günümüz
teknolojilerini öğretme hızına yetişemediğine ve eğitimin de
bu dönüşümden payını alacağına dikkat çekiyor.
Gelecekle ilgili en önemli iki becerinin “öğrenmeyi öğrenmek
ve beraber çalışabilme yeteneği” olacağını düşünen
Demirkol, “Öğrenim okulda yapılmış-bitmiş bir süreçten çok,
bütün hayatı kapsayan bir süreç olacak. Meslekler sürekli
evrilecek, sistematik öğrenme bir yaşam biçimi haline
gelecek. Rutin işlerden sıyrılmış olan insan, yaratıcı işlere
odaklanacak, bambaşka bir zihinle yeni alanlar oluşturacak.
Sürekli geri beslemeler ve yeni becerilerle öğrenmek bir
yaşam biçimi olacak. Beraber çalışabilme becerisi de en
az öğrenmeyi öğrenmek kadar kritik bir konumda olacak.
Milyar dolarlık firmalar kodlarını, çalışmalarını bütün dünyaya
açıyor ve dünyanın dört bir yanındaki geliştiriciler inanılmaz
teknolojiler oluşturuyor. Tek başına harika yeteneklerin,
beyinlerin olması hiçbir şey ifade etmiyor. Bunların birlikte
çalışması, iletişim halinde olması değer yaratıyor” diyor.
46 ÇALIKhaber
be in that axis so they will appeal to them; or apps intended
for a sports-oriented child should be developed in this context,
and the underlying technologies can be explained in a manner
appealing to the student’s interest.”
Learning is not a challenge for children
The question in the minds of many parents is “How will the
kids understand it, given that it’s even hard for us to wrap our
heads around the concept?” Zafer Demirkol mentions that
it’s necessary to brew an artificial intelligence culture which
features technical content, and education should be the
starting point. “Children won’t experience difficulty in learning
if things are explained and illustrated correctly. They need
creative and supporting implementations so that they can
comprehend the logic behind this concept. Also, we need to
increase content quality for AI and robotics. Notions such as
‘AI-robots will take over the world and steal away our jobs’
will not get us anywhere. If we establish a culture that can
encompass AI technology, we can gain a healthy perspective
for solutions. To sum up, we need to quickly train teachers,
create tools/applications for educational purposes and raise
the bar for contents in order to establish a solid tech culture.”
Learning will be the new life style
Zafer Demirkol emphasizes that the concept of work will take
on a completely new meaning with the AI-developed cognitive
technologies and human’s cognitive skills becoming more
advanced. He believes that humans’ cognitive skills will progress
in a very creative path in the near future. “Human intelligence
and computing power will advance to reach a different level
thanks to certain supporting technologies. It’s hard to picture
the future of the advanced individual with our present mindset.
But, it seems like we’ll have a lot of spare time in the future and
there will be nothing else to do, other than to spend it by doing
creative deeds. Artificial intelligence will take over each and
every profession that is definable and describable in terms of
the performed task. These professions will be replaced by new
professions that require human creativity” says Demirkol. He
also emphasizes that the conventional concept of education
cannot keep up with the teachings of today’s technology
and that education will also receive its share from this fast
transformation.
Demirkol thinks “learning to properly learn and the ability to
cooperate” will be tomorrow’s two significant skills and he
adds; “Education and learning will be a life-long process rather
than a once-performed-and-finished process. Professions will
permanently evolve and systematic learning will become a
life style. With the riddance of all the routine tasks, humans will
be able to focus on creative tasks and create new fields on a
different mindset. Learning with continuous feedback and new
skills will be the new life style. Ability to cooperate will be as
critical as learning to properly learn. Billion-dollar companies
are now sharing their work/programming with the whole world,
and global developers are creating incredible technologies.
The presence of great talents and minds alone does not make
a difference. It’s their cooperation and inter-communication
that will create an added value.”
 BESLENME / NutrItIon
Sağlıklı bir yaşam için, yaptığınız spor ile birlikte beslenme düzeninize
de dikkat etmeniz şart. Diyetisyen Betül Karakuş egzersiz öncesi ve
sonrası nasıl beslenmemiz gerektiği konusunda öneriler verdi.
Antrenman öncesi ve sonrası yapılan beslenme hataları
nedeniyle istediğiniz vücuda sahip olmanız çok daha
zorlaşabilir. Hatta bu hatalar vücudunuzda istemediğiniz
yağlanmalara veya var olan kaslarınızı kaybetmenize sebep
olabilir. Eğer egzersiz yapıyorsanız, öncesinde ve sonrasında
doğru beslenmelisiniz. Bu süreçte öncelikle, “En doğru
besinler hangileri, hangi yiyeceklerden uzak durulmalı,
hangi yiyecek ne zaman tüketilmeli?” gibi sorulara cevap
aramak gerekir.
Egzersiz öncesi enerji ve dayanıklılık için neler tüketilmeli?
Spor yapmadan önce yedikleriniz, performansınızı
doğrudan etkiliyor. Bu yüzden tek bir besin grubuna ağırlık
vermek yerine, doğru karbonhidrat, protein ve sağlıklı
48 ÇALIKhaber
yağları içeren bir öğün en doğrusu olur. Antrenman öncesi
tüketilebilecek besinler elbette yapacağınız çalışmanın
süresine ve şiddetine göre değişir ama spordan 1 saat
öncesinde yiyeceğiniz kompleks karbonhidratlı besinlere
ek olarak tüketeceğiniz proteinli bir besin, performansınızın
artmasına yardımcı olur.
Örneğin;
• 1 porsiyon meyve ve bir bardak az yağlı veya yağsız süt
• Tam tahıllı ekmek ile yapılmış yağsız bir tost ve ayran
• Izgara tavuklu tahıllı ekmek ile sandviç
• 1 porsiyon meyve ve 15 adet badem-fındık
• 3-4 adet grissini ve yanında peynir veya ayran
• 1 porsiyon meyve, probiyotik yoğurt ve 1-2 adet ceviz
Kızarmış, yüksek yağ ve
şeker içeren besinlerden uzak
durmanızda yarar var. Ayrıca;
daha önce hiç denemediğiniz
bir besini tüketmek için
antrenman öncesi uygun bir
zaman değildir.
Egzersiz sonrası kas kaybını
önlemek için neler tüketilmeli?
Ne olursa olsun spor sonrası
uygun ve basit bir beslenmeyle
glikojen depolarını yerine
koymanız ve kaslarınızı bir sonraki
egzersize hazırlamanız gerekir.
Uygulama sırasında boşalan
glikojen depoları antrenman
sonrasında yerine konulmazsa,
bir sonraki antrenmanda
depolar boş olduğu için
kas kaybı yaşanabilir. Spor
sonrası tüketeceğiniz doğru
karbonhidratlarla, ilk 2 saat içinde
kaslarınızdaki glikojen depoları
büyük oranda yenilenir. Yapılan
çalışmalar protein açısından
zengin besinlerin de, spor
faaliyetleri sonrası 15-30 dakika
içinde tüketilmesi gerektiğini
söylüyor. Yani egzersiz sonrası
ideal bir öğün için protein ve
karbonhidrat birlikteliği şart. Peki
ne kadar protein tüketilmeli?
Antrenman sonrası önerilen
protein alımı kilogram başına
0.25-0.3 gram, yani ortalama
15-25 gram gibi düşünebilirsiniz.
Egzersiz sonrası öğün miktarı;
uygulamanın çeşidi, süresi ve
kişisel özelliklere göre değişse de
örnek olarak;
• 2 dilim ekmek, 2 yemek kaşığı
fıstık ezmesi ve 1 avuç kuru
meyve
• Izgara et, köfte, bol yeşillikli
bir salata ve yanında 1-2 dilim
ekmek
• 2 yumurta beyazı, 1 tam
yumurta, 3 yemek kaşığı yulaf ve
bol yeşillik ile omlet, domates,
salatalık
• 1 su bardağı yağsız süt, ½ muz,
tarçın, 15 badem ile smoothie
gibi seçimler yapılabilir.
Workout should be
supported with the right diet
For a healthy life, it is essential that you take care of your diet
plan, along with your workout. Dietician Betül Karakuş came up
with a range of recommendations about what type of diet we
should follow before or after working out.
Whether before or after working out, due to our dietary mistakes, it may get way harder
to achieve the body form aspired. Such mistakes could cause unwanted body fat
even, or muscle wasting. If you are on a workout plan, you need to take on the right
diet before and after your workout. Throughout this process we need to find answers to
a range of questions such as, “Which are the most suitable foods? Which food should I
avoid? How to schedule our diet accordingly?”
What should be consumed for energy and strength before workout?
The things you eat before your workout have a direct influence on your performance.
Therefore the best course of action would be to choose a meal that contains the right
balance of carbohydrates, protein and healthy fat, rather than focusing on a single
group of nutrition. The nutrition to be consumed before your workout may vary naturally,
but a protein dish in addition to the high complexity carbohydrates to consume 1 hour
earlier than your workout will make sure you land a higher performance output. For
instance;
• 1 portion of fruits and 1 glass of low-fat or skim milk
• 1 fat-free whole grain toast, and ayran
• A sandwich with grain bread, and grilled chicken
• 1 portion of fruits, and 15 pcs of almonds/hazelnuts
• 3-4 pcs of grissini with cheese or ayran
• 1 portion of fruits, probiotic yoghurt, and 1-2 pcs of walnuts
It is beneficial to avoid fried dishes that contain high amounts of fat and sugar.
Furthermore, pre-workout is not the best time to try new food that you have never
had before.
What should you eat in order to prevent muscle loss?
Whatever happens, after your workout, you need to keep your glycogen deposit
restored through a proper and simple diet, and you should prepare your muscles
for the following workout. If you don’t restore the depleted glycogen deposit after
your workout, it may lead to muscle loss in your next workout, as the deposit will be
already emptied. With the right carbohydrates to consume following the workout, the
glycogen deposits in your muscles will be restored to a high extent within the initial 2
hours. The studies state that protein-rich nutrition should be consumed also within the
first 15-30 minutes following the workout. In other words, a combination of protein
and carbohydrates is essential for an ideal meal. So, how much protein should we
consume? Following the workout, recommended protein intake is 0.25-0.3 grams per
kilogram, which means 15-25 grams on average. Even though the amount of meals
might vary depending on the nature of exercise, duration, or personal qualities, one
may make the following choices:
• 2 slices of bread, 2 spoons of peanut butter, and 1 fistful of dried fruits
• Grilled meat, meatballs, a salad with high amount of green vegetablesand 1-2 slices
of bread along with it
• An omelet with 2 egg whites, 1 whole egg, 3 spoons of oat and lots of green
vegetables, a tomato, a cucumber
• A smoothie made of 1 glass of skim milk, ½ banana, cinnamon, 15 pcs of almonds.
ÇALIKhaber 49

YÜKSEK PROTEİNLİ
BÖREK
Malzemeler:
• 1 yufka
• 6 yumurta
• 100 gr lor peyniri
• Maydanoz
• 200 gr mantar
• 1 yemek kaşığı zeytinyağı
Yapılışı: Yumurtalar
çırpılır, üzerine doğranmış
mantarlar, kıyılmış
maydanoz, peynir, parça
parça yırtılmış yufkalar ve
arzu edilen baharatlar
eklenerek karıştırılır.
1 yemek kaşığı zeytinyağı ile
yağlanmış cam bir tepside,
30 dakika fırında pişirilir.
BESLENME / NutrItIon
HIGH PROTEIN PASTRY
Ingredients:
• 1 yufka
• 6 eggs
• 100 gr lor cheese
• Parsley
• 200 gr mushroom
• 1 spoon of olive oil
Recipe: Stir the eggs, and
then add the chopped
mushrooms, minced parsley,
cheese and sliced yufka in
the mixture, with the addition
of desired spices, and blend.
1 spoon of olive oil should
be spread on the glass tray,
before cooking in the oven for
30 minutes.
FISTIK EZMELİ SPORCU KURABİYESİ
Malzemeler:
• 2 büyük yemek kaşığı fıstık ezmesi (100 gr)
• 2 yumurta
• 1,5 su bardağı yulaf ezmesi (150 gr)
• 3 yemek kaşığı pekmez (30 gr)
• 2 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı (20 gr)
• 2 yemek kaşığı chia tohumu (30 gr)
• 2 adet olgunlaşmış muz
Yapılışı: Fıstık ezmesi ve yumurtalar karıştırılır, daha sonra
içine muz ilave edilerek ezilir. Karışımın içine pekmez ve
Hindistan cevizi yağı eklenir. Yulaf ezmesi ve chia tohumu da
eklendikten sonra kaşık yardımıyla yağlı kağıt serili fırın tepsisi
üzerine 15 küçük parça olacak şekilde dizilir. 180 derecede,
yaklaşık 15 dakika kadar pişirilir.
Not: 1 adet kurabiye ortalama; 130 kalori, 4,5 gr protein,
14,5 gr karbonhidrat içeriyor.
PEANUT BUTTER SPORTIVE COOKIE
Ingredients:
• 2 spoons of peanut butter (100 gr)
• 2 eggs
• 1.5 glass of oatmeal (150 gr)
• 3 glass of grape molasses (30 gr)
• 2 spoons of coconut oil (20 gr)
• 2 spoons of chia seeds (30 gr)
• 2 pcs of ripe bananas
Recipe: Peanut butter and eggs are stirred together, then we add
bananas and mush them. Add grape molasses and coconut oil
in the mixture. After adding the oatmeal and chia seeds, using a
spoon, you can begin to lay them on the tray in 15 small pieces.
Now it should be cooked in 180°C for around 15 minutes.
Notes: On average, 1 piece of cookie contains 130 calories,
4.5 gr proteins, and 14.5 gr carbohydrates.

Ne kadar proteine How much protein

ihtiyacınız var?
Proteinler sağlıklı beslenmenin en önemli parçalarındandır.
Ancak kas yapmak için yalnızca protein tüketmek doğru
bir yaklaşım değildir. Vücudunuza ihtiyacından fazla olarak
aldığınız proteinler sizi daha güçlü veya daha kaslı yapmaz.
Aksine vücut, kullanmadığı her şeyin fazlasını yaptığı gibi
proteinin fazlasını da yağa dönüştürerek depolar. Sağlıklı
bireyler için günlük protein ihtiyacı 0.8g/kg’dır. Bebeklik,
hamilelik, emzirme dönemlerinde hastalık ve sakatlanma
durumlarında protein ihtiyacı artar ve bu ihtiyaç antrenman
türüne, süresine, şiddetine, kişinin cinsiyetine, yaşına,
enerji ve karbonhidrat alımına da bağlı olarak değişir.
Academy of Nutrition and Dietetics, Dietitians of Canada
ve American College of Sports Medicine’ın ortak raporuna
göre; sporcular için günlük protein alımı ise ortalama
1.2-2.0g/kg.
do you need?
Protein is one of the most essential components of a healthy diet.
However, for muscle gain, it is not a correct approach to rely on
proteins only. It is not correct to excessively rely on a protein-heavy
diet either. If your intake is more than your body needs, protein will not
make you stronger or more muscular. On the contrary, the body will
transform it into fat accumulate, just like it does with anything excessive
and unused. For a healthy individual, daily protein need is 0.8g/kg.
During the periods of infancy, pregnancy, breastfeeding, as well as
sickness and injury, the need for protein increases. This need also varies
depending on the type/duration/intensity of the workout, the gender/
age, as well as the energy&carbohydrate intake of the specific
person. In accordance with the joint report published by the Academy
of Nutrition and Dietetics, Dietitians of Canada, and American College
of Sports Medicine, daily protein intake should be 1.2-2.0g/kg on
average for sportive nutrition.

50 ÇALIKhaber
 INFO

İlk 3D kalp Çevre

Tel Aviv Üniversitesi’nden bilim
insanları, büyük bir tıbbi buluşa dostu nano
organikler
imza atarak; bir hastanın
kendi hücresini ve biyolojik
materyallerini kullanıp ilk kez
biyo 3D yazıcıyla insan kalbi ve Colorado Boulder Üniversitesi
damarlarını basmayı başardı. araştırmacıları plastik ve yakıt
Bir tavşan kalbi boyutunda olan üretiminde kullanılabilecek yeni
bu kalp şu anda gerçek kalpler nano biyo-hibrit organizmalar
gibi kasılıp genişleyebiliyorken üretti. Bilim insanları, havada
henüz kan pompalayamıyor. bulunan zararlı karbondioksiti
Tıp alanında büyük bir gelişme toplayarak, kullanılabilir
olarak değerlendirilen bu biyo çözülebilir ürünlere
çalışmaların nakiller için yeni dönüştürüyor, daha sonra
imkanlar sağlayabileceği bunlardan plastik ve yakıt
düşünülüyor. üretiyor.

First 3D heart Eco-friendly nano organical materials

Several scientists from Tel Aviv University undersigned a groundbreaking medical discovery, managing to 3D-print the heart and vascular Colorado Boulder University researchers invented new nano bio-hybrid organisms to be used for manufacturing plastics and fuel.
system of a human for the first time, using the subject’s own cellular and biological materials. This heart, which is just about the size of Scientists gather the harmful carbon-dioxide in the air, and transform it into bio-degradable products, and later use them to
a rabbit’s heart, is able to contract and relax, but not able to pump blood yet. Considered to be a major development in the field of manufacture plastics and fuel.
medicine, these studies are thought to provide new opportunities for transplantation.

Kardan elektrik elde edebilen cihaz

Canlandırılan fotoğraflar Los Angeles Kaliforniya
Üniversitesi’nden bilim insanları
Washington Üniversitesi’ndeki kardan elektrik üretebilen küçük,
bilişim uzmanları, iki boyutlu ince ve esnek bir cihaz tasarladı.
fotoğraflara hayat vermenin bir ‘Kar bazlı triboelektrik nanojeneratör’
yolunu buldu. “Photo Wake-Up” olarak adlandırılan ve türünün ilk
isimli bir algoritma sayesinde örneği olan bu akıllı cihaz, kendi
artırılmış gerçeklik araçları enerjisini üretiyor ve pile ihtiyaç
kullanılarak 2 boyutlu bir sanat duymuyor. Cihaz hava istasyonu
eseri ya da fotoğraftaki sabit olarak ne kadar kar yağdığını,
karakterler harekete geçiyor; karın yağdığı yönü, rüzgarın hızını
2 boyutlu dünyasından sıyrılıp ve yönünü söyleyebiliyor. Bilim
3 boyutlu olarak izleyiciye doğru adamları icatlarının aynı zamanda
hareket ediyor. Bu sayede kayak gibi kış sporlarında sporcuların
özellikle çocukların, kendi hareket kayıtlarını izlemek için
eserlerini hareketlendirmeleri kullanılabileceği belirtiyor.
amaçlanıyor.

A device to generate electricity using snow

Reanimated photographs Scientists of University of California, Los Angeles designed a small, thin and flexible device to generate electricity using snow. First of its kind, this
IT specialists at Washington University came up with an idea to bring 2D photos to life. An algorithm called “Photo Wake-Up”, uses smart device is called “snow based triboelectricity nano generator” (Snow-TENG). It generates energy for its own, and requires no batteries to
augmented reality tools to activate an artwork or fixed characters in a two dimensional photograph, the static figures stretches out operate. As a weather station, the device could tell how much it is snowing, from which direction the snow is coming, speed and direction of
of the 2D world and reaches out to the audience in 3D. In this way, it is aimed for the kids to be able to animate their own work. the wind. Scientists also state that the device could be used to monitor the level of personal activities during winter sports, such as skiing.

52 ÇALIKhaber ÇALIKhaber 53
 KÜLTÜR SANAT / ART AND LITERATURE

16. İstanbul Bienali Şehirde caz rüzgarı Kalp Heart

İskender Pala compiles everything about
İskender Pala yeni kitabı “Kalp”te; kalbe, the heart, humans and life in his new book
Bu yıl 29. kez caz insana, hayata dair ne varsa derliyor. “Heart”. The book contains historic and
severlerle buluşacak Hayatın merkezinde bulunan kalbimizi ne cultural elements with regard to how much
olan Akbank Caz kadar önemsediğimize yönelik tarihsel ve we pay attention to our heart and dwells on
Festivali, 130’dan kültürel öğeler içeren kitapta yazar, “İnsanı the theme “The element that gives meaning
fazla yerli ve anlamlandıran şey, eli, kaşı, gözü değil, to humans is not their hands, their eyes or
yabancı sanatçının ruhudur. Dolayısıyla biz bu çağda biraz daha any other physical part, but only the soul.
performanslarıyla 36 kalbin farkına varalım” teması üzerinde duruyor. Thus, we need to be more aware of the
ayrı mekanda sahnelenecek. 17-27 Ekim heart in this era”.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen “16. İstanbul 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan
Bienali” 10 Kasım 2019 tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlıyor. Bienal ve 11 kategori içeren festival kapsamında;
bu seneki ana başlığını, Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki “Yedinci
Kıta” adı verilen devasa atık yığınından alıyor. İnsan atıklarının
Art Ensemble of Chicago, Charles Lloyd
Sky Trio feat., Gerald Clayton ve Marvin
Dünya Tarihi World History
okyanusun ortasında yeni bir kıtanın oluşumuna sebebiyet verdiği Sewell, The James Carter Organ Trio gibi caz Written by Clive Ponting, the book
bu olaydan yola çıkarak, ekolojik sorunlar karşısında sanatın güncel Clive Ponting’in yazdığı “Dünya Tarihi” kitabı
müziğinin önde gelen isimleri sahne alacak. “World History” investigates the humans’
durumunun ele alındığı bienalde, ücretsiz sergiler, konuşmalar ve insanın evrimini, avcı ve toplayıcı olarak evolution, life as hunters and gatherer,
film programları da yer alıyor. yaşamlarını ve devamında tarıma geçişlerini and the following transition to agriculture.
Jazz time at the city irdeliyor. Mezopotamya, Mısır, Çin, İndus
Vadisi, Mezo Amerika ve Peru gibi yeryüzünün
In the book which examines the rise of
civilisations in various regions around
16 Istanbul Biennial
th Akbank Jazz Festival will meet jazz-lovers for the 29th time
this year and will feature performances from more than çeşitli bölgelerinde uygarlıkların ortaya çıkışını the globe such as Mesopotamia, Egypt,
Hosted by İstanbul Culture and Art Foundation, “16th İstanbul Biennial” ele alan kitapta, Büyük İslam, Çin ve Moğol China, Indus Valley, Mesoamerica, and
130 local and foreign artists at 36 different venues. The
is accepting guests until November 10, 2019. The main headline for İmparatorlukları’na da ayrıntılı olarak yer veriliyor. Peru; Great Islamic, Chinese, and Mongol
festival will take place on October 17-27, 2019 and will
the Biennial this year takes its name from the “Seventh Continent” -the Empires are also included in detail.
include 11 categories with renowned artist of the jazz
humongous mass of waste in the middle of Pacific Ocean. Starting with
genre such as Art Ensemble of Chicago, Charles Lloyd
this event, in which the waste of humanity have caused a new continent
to form in the middle of the ocean, free exhibitions, speeches, and movie Sky Trio feat. Gerald Clayton and Marvin Sewell, The
programs are included in the Biennial that tackles the contemporary James Carter Organ Trio and more. Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri ve The Mental Causes
status of the arts against ecological problems.
İyileşmenizi Sağlayacak Düşünce Modelleri for Physical Illness and
“Fame” Türkiye’ye geliyor the Thinking Models to
“İstanbul Komedi Festivali” başlıyor Hayatımızdaki tüm deneyimler gibi,
hastalıklarımızı da kendi düşünce kalıplarımızla
Overcome Them
Like any other experience in our life, we also
Türkiye’nin ilk uluslararası komedi festivali yaratırız. O yüzden hastalıkları kalıcı bir biçimde create our illnesses with our individual thinking
olan “İstanbul Komedi Festivali”, bu yıl ortadan kaldırabilmek için önce onu yaratan patterns. Therefore, to permanently eliminate
13 Ekim-3 Kasım 2019 tarihleri arasında tüm zihinsel nedeni çözmemiz gerekir. Yeni Çağ illnesses, we need to first resolve the underlying
şehri kahkahaya davet ediyor. Türkiye ve hareketinin öncülerinden biri olan Louise L. Hay, mental reason. In her work that has become
dünyadan birçok ünlü ve genç komedyenin milyonlarca kişi için vazgeçilmez bir rehber an irreplaceable guidance for millions, Louise
katılımıyla gerçekleşecek olan festival, mizah olan bu eserinde, tüm hastalıkları yaratan L. Hay, a pioneer of the New Age movement,
temalı sergilerden keyifli komedi şovlarına, zihinsel nedenleri ve iyileşmek için kendimize explains the mental reasons that create any
özel konuklarla yapılan panellerden komedi söylememiz gereken sözleri açıklıyor. illness and the things we need to tell ourselves
film gösterimlerine kadar geniş bir etkinlik in order to heal.
yelpazesi sunacak. Etkinlikle ilgili detaylı Londra’nın dünyaca ünlü “Fame” müzikali,
bilgiler www.istanbulkomedifestivali.com 10-15 Aralık 2019 tarihleri arasında Zorlu PSM
adresinde yer alıyor. Turkcell Sahnesi’nde ilk kez Türk izleyicilerle
buluşacak. Müzikal, Keith Jack ve Jorgie
Aşkımız Eski Bir Roman Our Love is an Ancient Novel
In his new book, Ahmet Ümit tells three
“Istanbul Comedy Festival” Porter gibi birbirinden yetenekli isimlerden
oluşan bir ekibi bir araya getiriyor.
Ahmet Ümit yeni kitabı “Aşkımız Eski Bir
Roman”da Başkomser Nevzat’ın üç farklı
different stories from the character Chief
continues to meet its audience hikâyesini anlatıyor. Polisiyeye dair bütün
Inspector Nevzat’s life. The book features all
elements and the thrill that is characteristic
Between October 13-November 3, 2019, Turkey’s first international comedy unsurları ve heyecanı içinde barındıran kitapta of the detective/crime genre. One of the
festival “İstanbul Komedi Festivali” invites the whole city for a laugh this year. “Fame” is coming to Turkey yer alan hikâyelerin birinde, çok varlıklı insanların three stories is about the happenings that take
The event will both include many famous and young comedians from Turkey For the first time ever in Turkey, London’s world-famous arasında geçen olaylar; birinde kansere çare place between wealthy people; the other one
and around the world. It will feature a broad range of activities from humor- musical “Fame” will play for Turkish fans at the Zorlu bulan ve ardından da kaybolan Rus bilim is about a Russian scientist who finds cure to
themed exhibitions to pleasant comedy shows, from panel discussions with PSM Turkcell Theater between December 10-15, 2019. adamı, diğerinde ise gecekondu bölgesinde cancer and suddenly disappears; and the last
special guests to movie screenings in the comedy genre. Detailed information The musical brings together a team of talented artists overlokçu olan bir kızın öldürülmesi anlatılıyor. one is about the murder of a girl who lived in
about the event is available at www.istanbulkomedifestivali.com. like Keith Jack and Jorgie Porter. the ghetto as an overlock tailor.

54 ÇALIKhaber ÇALIKhaber 55
 İşbaşında / On the go

Çalık Grubu’nun farklı birimlerindeki çalışanlarını tanımaya devam We continue to introduce the employees from different sections of Group.
ediyoruz. Bu sayımızda Çalık Enerji Mali İşler Departmanı ile ARAS In this issue we caught up with Çalık Enerji Financial Affairs Department
EDAŞ Finans Departmanı sayfamıza konuk oldu. and ARAS EDAŞ Financial Department.

Çalık Enerji Mali İşler Departmanı

Çalık Enerji Financial Affairs Department

ARAS EDAŞ Finans Departmanı

ARAS EDAŞ Finance Department

56 ÇALIKhaber
 MUTLULUKLAR / BEST WISHES

Besnik Shkupi
(BKT-Piazza
Branch
Manager)
& Ina Gidaja

23.06.2019

14.06.2019

24.08.2019
Anisa Hoxha
(BKT-Credit Risks İhsan Atakan Yücedağ
Senior Specialist) (YEPAŞ-Satış
& Endrit Mone
Bölümü Fiyatlama
Yönetimi Uzmanı)
& Buket Yücedağ

Esli Xhani
(BKT-Human Resources 08.06.2019 Endrra Kovaçı
Senior Specialist) (BKT-Rr. Durrësit
& Glendi Xhani Branch Teller)
09.06.2019 & Ani İbrahimi

Hoşgeldin Bebek! Welcome Baby!

20.05.2019
Anisa Manoli 10.05.2019
(BKT-Card&Payments Hatice Yel (Çalık Holding-
Assistant Manager) Bütçe Planlama ve
& Erion Manoli çiftinin bebeği Raporlama Şefi)
Brel Manoli & Hüseyin Yel çiftinin bebeği
Uras Ege Yel

25.06.2019 06.04.2019
Tuğçe Haberal Siral Banguoğlu Bingül
(YEDAŞ-İnsan Kaynakları (Gap Pazarlama-Ev Tekstili
Uzmanı)&Çağatay Haberal Satış-Müşteri Temsilcisi) &
çiftinin bebeği Çağtu Atahan Onur Bingül çiftinin bebeği
Haberal Can Bingül
18.03.2019
Fatma Altıntoprak
(YEDAŞ-Tüketici Hizmetleri
Operasyonları Uzman 08.03.2019
Yardımcısı)&Aydın Nilay Arslan (Çalık Denim-
Altıntoprak çiftinin bebeği İdari İşler Uzman Yardımcısı)
Demir Altıntoprak & Gökhan Arslan çiftinin
bebeği Meryem Nil Arslan

02.08.2019 10.04.2019
Burcu Zengin Emine Salman
(YEPAŞ-Müşteri Hizmetleri (Çalık Denim-İnsan
ve Operasyon Müdürü) Kaynakları Uzmanı)
& Erdoğan Zengin çiftinin & Gökhan Salman çiftinin
bebeği Elif Ada Zengin bebeği Defne Lina Salman

58 ÇALIKhaber Siz de fotoğraflar›n›z› bu sayfada görmek isterseniz, bize iletebilirsiniz: kurumsaliletisim@calik.com