Vaka Örneği (Kişisel Sorumluluğu Artırmak ve Daha Derin Duyguları

Keşfetmek için Yüzleştirme ve Görselleştirmeyi Kullanma)

Bu vakada, eğitim alan bir Kızılderili danışman, 18 yaşında bir Latin kadınla
çalışıyor. Danışan yatılı okuldaki öfke ve rahatsız edici davranışları üzerinde
çalışmak için danışmanlık almayı kabul etti. Davranışları, yatılı okulda giderek
özgürlüğüne mal oluyor ve eve gönderilme olasılığına katkıda bulunuyordu.
Danışan, programda kalmak ve eğitimini tamamlamak istediğini söylüyor,
ancak davranışları buna engel oluyordu.

Danışan: Evet, dün yine başım belaya girdi. Çimlerin üzerinde yürüyordum ve
bir ‘şırpıntı’ kaldırıma çıkmamı söyledi, ben de ona el hareketi çektim ve
personel gördü. Böylece ceza aldım. Bu çok yanlış.
Terapist: Başının belaya girmesinden memnun değilmiş gibi konuşuyorsun
ama aynı zamanda biletin aptalca olduğunu da düşünüyorsun.
Danışan: Aptalcaydı. Sadece olduğum kişi oluyordum. Ailemdeki bütün
kadınlar böyle. Bize kimse bulaşamaz.
Terapist: Bunu daha önce konuşmuştuk. Sana kimse bulaşamaz.
Danışan: Doğru.
Terapist: Seninle açıkça konuşabilir miyim? Sana biraz bulaşabilir miyim?
Danışan: Evet, sanırım. Burada durum farklı.
Terapist: Bir yandan bana ve herkese burada kalıp mezun olmak istediğini
söylüyorsun. Öte yandan, kurallara uymaya ve çim yerine kaldırımda
yürümeye bile istekli değilsin. Bunu nasıl açıklıyorsun?
Danışan: Dediğim gibi, ben kendi işimi yaparım ve kimsenin emirlerine
uymam.
Terapist: Ama sen mesleki eğitimini bitirmek istiyorsun. Kaldırımda yürümek
senden ne eksiltir? Yaptığın tek şey kendine sorun çıkarmak.
Danışan: Başımın belaya girdiğini biliyorum. Bu yüzden yardıma ihtiyacım
var. Burada kalmak istiyorum.
Terapist: O zaman senin için sadece kaldırımda yürümek ve kurallara uymak
nasıl olurdu?
Danışan: Bu zayı ık ve yalakalık.
Terapist: O zaman bunu benimle keşfeder misin? Şu anda benimle birlikte
bu zayı ık konusunun ne anlama geldiğine çok dikkatli bakacak kadar güçlü
müsün?
Danışan: Evet. Yeterince güçlüyüm. Benden ne yapmamı istiyorsun?
Terapist: Tamam o zaman. Başlayalım. Sandalyende rahatla ve
kendini çimenlerin üzerinde yürürken hayal et ve birisi senden kaldırıma
çıkmanı istiyor ve sonra sen kendini gülümseyip "Ah evet, tabii" derken
görüyorsun. Sonra kendini özür dilerken görüyorsun. 'Bunun için üzgünüm'
diyorsun. Benim hatam. Haklısın. Teşekkürler.'' Bu senin için ne ifade ediyor?
Danışman: Lanet olsun! Kendimi bok gibi hissettiriyor. Sanki zayıfım. Bundan
nefret ediyorum.
fl
fl