Professional Documents
Culture Documents
)(Ders Notu
ﻇﻔﺮ أﺳﻦ
آداﭘﺎزاري
٢٠١٧
ﲪ ِﻦ اﻟﱠﺮِﺣﻴ ِﻢ ِٰ ﺑِﺴ ِﻢ
ٰ ْ اﻪﻠﻟ اﻟﱠﺮ
ّ ْ
ﻼم َﻋﻠَﯽ َر ُﺳﻮﻟِِﻪ ُﳏَ ﱠﻤ ٍﺪ اﻟﱠﺰ ِاﺟ ِﺮ
ُ ﺼﻼةُ َواﻟ ﱠﺴ
ِ ﺼﻮ
اب َواﻟ ﱠ َ ﻴﻞ اﻟ ﱠ
ِ َ ِﺎب ﻟِْﻠﻤ ْﺆِﻣﻨ
َ ﲔ َﺳﺒ ُ
ِِ
ِ ﻪﻠﻟ اﻟْﻮﱠﻫ
َ ّٰ اَ ْﳊَ ْﻤ ُﺪ
ِ ﺻﺤ ِ ِ اب و ﻋﻠَﯽ آﻟِِﻪ و ِّ َاﳊ
ﺎب َ ْ َﺻ ْﺤﺒِﻪ َﺧ ِْﲑ ْاﻵل َو َﺧ ِْﲑ ْاﻻ ََ َ َ ِ ﺐ اﻟﺜـ َﱠﻮ
ِ َﺎث َﻋﻠَﯽ ﻃَﻠ ْ اﻹ ْذ َ� ِب
ِْ َﻋ ِﻦ
1 ﻓَـ َﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ Aynel fiil mazîde fethalı, muzarîde dammelidir. ﺼ ُﺮ
ُ ﺼَﺮ – ﻳَـْﻨ َ َﻧ
2 ﻓَـ َﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌِ ُﻞ Aynel fiil mazîde fethalı, muzarîde kesralıdır. بُ ﻀ ِﺮ ْ َب – ﻳ َ ﺿَﺮ َ
3 ﻓَـ َﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ Aynel fiil mâzide ve muzarîde fethalıdır. ﻓَـﺘَ َﺢ – ﻳَـ ْﻔﺘَ ُﺢ
4 ﻓَﻌِ َﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ Aynel fiil mazîde kesralı, muzarîde fethalıdır. َﻋﻠِ َﻢ – ﻳَـ ْﻌﻠَ ُﻢ
5 ﻓَـﻌُ َﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ Aynel fiil mâzide ve muzarîde dammelidir. َﺣ ُﺴ َﻦ – َْﳛ ُﺴ ُﻦ
6 ﻓَﻌِ َﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌِ ُﻞ Aynel fiil mâzide ve muzarîde kesralıdır. ﺐ ِ
ُ ﺐ – َْﳛﺴ َ َﺣﺴ
ِ
NOT: Üçüncü bâbtan olan fiillerin aynel veya lâmel fiili boğaz harflerinden biri olmak
zorundadır. Bunun tek istisnası َ�ْﺑَﯽ - أَﺑَﯽ fiilidir. Buna kural dışı anlamında şaz (ﺷﺎذﱞ
َ ) denir.
Boğaz harfleri şunlardır : أ حخعغه
B. Rubâî Mücerred: Mâzisi dört harften meydana gelen fiiller olup 1 bâbtır.
ًﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔً َو ﻓِ ْﻌﻼَﻻ ﻳـُ َﻔ ْﻌﻠِ ُﻞ ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞ Vezni
اﺟﺎ ِ
ً َد ْﺣَﺮ َﺟﺔً َو د ْﺣَﺮ ِج
ُ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ َد ْﺣَﺮ َج Mevzûnu
Vezinleri ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞ ye benzeyen 6 bâb vardır ki, bunlar aslen sülâsî mezîddirler.
Fakat vezinleri rubâî mücerrede benzediklerinden dolayı bunlara rubâîye mülhak bâblar denir.
6 5 4 3 2 1 Mazî
ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞ ﻓَـ ْﻌﻠَﯽ ﻓَـ ْﻌﻴَ َﻞ ﻓَـْﻴـ َﻌ َﻞ ﻓَـ ْﻌ َﻮَل ﻓَـ ْﻮ َﻋ َﻞ Vezni
ﺐ
َ ََﺟ ْﻠﺒ َﺳ ْﻠ َﻘﯽ َﻋﺜْـﻴَـَﺮ ﺑَـْﻴﻄََﺮ َﺟ ْﻬ َﻮَر َﺣ ْﻮﻗَ َﻞ Mevzûnu
1
2. Ziyadeli: Ziyadeli fiiller de, Sülâsî ve Rubâî olarak ikiye ayrılır.
A. Sülâsî Mezîd: Sülâsî mücerred üzerine ziyade alanlardır. 3 nev’i olup 14 bâbtır.
1. Rubâîler: Sülâsî mücerrede bir harf ziyade alarak 4 harfli olanlardır. 3 bâbtır.
ًﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻼً َو ﺗَـ ْﻔﻌِﻠَﺔ ﻳـُ َﻔ ّﻌِ ُﻞ ﻓَـ ﱠﻌ َﻞ Vezni
2
ـﺤﺎ ً ﺗَـ ْﻔ ِﺮﻳ ﻳـُ َﻔِّﺮ ُح ﻓَـﱠﺮ َح Mevzûnu
2. Humâsîler: Sülâsî mücerrede iki harf ziyade alarak 5 harfli olanlardır. 5 bâbtır.
2
3. Südâsîler: Sülâsî mücerrede üç harf ziyade alarak 6 harfli olanlardır. 6 bâbtır.
ًاِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌﺎﻻ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻔﻌِ ُﻞ اِ ْﺳﺘَـ ْﻔ َﻌ َﻞ Vezni
ِ ِ
َ ا ْﻋ ِﺸ ِ
2
ﻴﺸ ًﺎﺎﺑ ﺐ
ُ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ﺐ
َ ا ْﻋ َﺸ ْﻮ َﺷ Mevzûnu
B. Rubâî Mezîd: Rubâî mücerred üzerine ziyade alanlardır. 2 nev’i olup 3 bâbtır.
1. Humâsîler: Rubâî mücerrede bir harf ziyade alarak 5 harfli olanlardır. 1 bâbtır.
2. Südâsîler: Rubâî mücerrede iki harf ziyade alarak 6 harfli olanlardır. 2 bâbtır.
3
FASIL
Masdardan çıkarılmasına şiddetle ihtiyaç duyulan kelimeler altı tanedir.
1. Mâzi fiil
2. Muzârî fiil
3. Emir
4. Nehiy
5. İsm-i Fâil
6. İsm-i Mef’ûl
MASDAR
Masdarlar başında mim bulunan mimli masdarlar ve başında mim bulunmayan mimsiz masdarlar
olmak üzere ikiye ayrılır.
Sülâsî mücerred fiillerin mimsiz masdarları semâîdir. Araplardan nasıl işitilmişse ya da sözlükte nasıl
yazıyorsa öyle kullanılır. Sülâsî mezid, rubâî mücerred ve rubâî mezid fiillerin mimsiz masdarları kıyâsîdir.
Her bâbın bir vezni yani kalıbı vardır.
Mimli masdarların tamamı kıyâsîdir. Sülâsî mücerred fiillerin mimli masdar, ism-i zaman ve ism-i
mekânları fiilin muzârîsinin aynel fiilinin harekesine göre belirlenir. Bu durum aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
َﻣ ْﻔﻌِ ٌﻞ َﻣ ْﻔ َﻌ ٌﻞ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ- ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ Vezni
، اَﻟْ َﻤ ْﺠ ِﺰُر، اَﻟْ َﻤ ْﺸ ِﺮ ُق،ﻚ ُ اَﻟْ َﻤْﻨ ِﺴ َﻣ ْﻔﺘَ ٌﺢ ﻳَـ ْﻔﺘَ ُﺢ 3.Bâb
Mevzûnu Sahîh,
ِ
، اَﻟْ َﻤ ْﻔ ِﺮ ُق،ﺖُ ِ اَﻟْ َﻤْﻨﺒ،اَﻟْ َﻤ ْﺴﻜ ُﻦ َﻣ ْﻌﻠَ ٌﻢ ﻳَـ ْﻌﻠَ ُﻢ 4.Bâb
Ecvef,
ُ اَﻟْ َﻤ ْﺴ ِﻘ،اَﻟْ َﻤ ْﺤ ِﺸ ُﺮ
Mevzûnu
اَﻟْ َﻤ ْﺠ ِﻤ ُﻊ،ﻂ
َْﳏ َﺴ ٌﻦ َْﳛ ُﺴ ُﻦ 5.Bâb
Mevzûnu
Muzâaf,
َﻣ ْﻔﻌِ ٌﻞ َﻣ ْﻔﻌِ ٌﻞ َﻣ ْﻔ َﻌ ٌﻞ ﻳَـ ْﻔﻌِ ُﻞ Vezni
Mehmûz
ٌ ﻀ ِﺮ
ب ْ َﻣ ب
ٌ ﻀَﺮ ْ َﻣ بُ ﻀ ِﺮ ْ َﻳ
2.Bâb
ِ ِ Mevzûnu
ُ اَﻟْ َﻤﺼﲑ،اَﻟْ َﻤ ْﺮﺟ ُﻊ ِ ِ
ﺐ
ٌ َْﳏﺴ ﺐ
ٌ َْﳏ َﺴ ﺐُ َْﳛﺴ
6.Bâb
Mevzûnu
4
Sülâsî Mücerred dışındaki fiillerin; Mimli masdar, ism-i zaman, ism-i mekân ve ism-i mef’ûlleri
muzârîlerinin meçhûlleri gibi olur. Tek fark olarak muzârâat harfi yârine dammeli bir mim konulur.
İsm-i fâilleri de aynı şekilde yapılır. Tek fark sondan bir önceki harfin harekesi kesralı olur.
Meselâ;
İsm-i Mef’ûl
Mimli Masdar Meçhûl Ma’lûm
İsm-i Fâil Fiil
İsm-i Zaman Muzârî Muzârî
İsm-i Mekân
ُﻣ ْﻜ ِﺮٌم ُﻣ َﻜَﺮٌم ﻳُ ْﻜَﺮُم ﻳُ ْﻜ ِﺮُم أَ ْﻛَﺮَم
ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣ ِﺮ ٌج ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج ﻳـُﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج
MÂZİ
Fiil-i mâzi, ma’lûm ve meçhûl olmak üzere iki kısımdır.
MA’LÛM MÂZİ
Bütün bâbların ma’lûm mâzisinde son harf, gâib ve gâibenin müfretleri ile tesniyeleri fetha üzere,
cem-i müzekker gâib damme, cem-i müennes gâibe ile geri kalanların hepsi sükûn üzere mebnîdir.
İlk harf ise; başında vasıl hemzesi bulunan humâsî ve südâsî bâblarda kesra, diğer bütün bâblarda
fethadır.
نصر
ﺼ ُﺮوا
َ َﻧ ﺼَﺮا
َ َﻧ ﺼَﺮ
َ َﻧ
ﺼ ْﺮ َن
َ َﻧ ﺼَﺮَﺎﺗ
َ َﻧ ت
ْ ﺼَﺮ
َ َﻧ
ﺼ ْﺮﺗـُ ْﻢ
َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ
َ َﻧ تَ ﺼ ْﺮ
َ َﻧ
ﺼ ْﺮﺗُ ﱠﻦ
َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ
َ َﻧ ﺼ ْﺮ ِت
َ َﻧ
�َﺼ ْﺮ
َ َﻧ ت
ُ ﺼ ْﺮ
َ َﻧ
5
VASIL HEMZESİ
Kelimenin aslından olmayıp okumaya o kelimeden başlandığında okunan, fakat kendinden önceki bir
kelime ile beraber okunduğunda geçiş yapılarak okunmayan hemzeye (yani harekesiz elife) vasıl hemzesi
denir.
Şu hemzeler vasıl hemzesidir:
1. Aşağıdaki kelimelerin başındaki hemzeler.
ِ ِ ِ اِﺛْـﻨـﺘـ- ﲔ ِ ِ ِ ِ ِ ِ
اَﻳْ ُـﻤ ٌﻦ- ﺖ
ٌ ا ْﺳ- ا ْﺳ ٌﻢ- ﲔْ َ َ ِ ْ اﺛْـﻨَـ- ٌ ا ْﻣَﺮأَة- ٌ ا ْﻣَﺮء- ٌ اﺑْـﻨَﺔ- اﺑْـﻨَ ٌﻢ- اﺑْ ٌﻦ
2. Başında vasıl hemzesi bulunan humâsî ve südâsî bâbların mâzi, masdar ve emr-i hâzırlarının
başlarındaki hemzeler.
اِﻧْ َﻜ َﺴَﺮ – ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ – اِﻧْ ِﻜ َﺴﺎراً – اِﻧْ َﻜ ِﺴ ْﺮ | اِ ْﺳﺘَـ ْﻐ َﻔَﺮ – ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ُﺮ – اِ ْﺳﺘِ ْﻐ َﻔﺎراً – اِ ْﺳﺘَـ ْﻐ ِﻔ ْﺮ
3. Sülâsî mücerred fiillerin emr-i hâzırlarının başlarındaki hemzeler.
ﺲ ِ ِ ِ
ْ ا ْﺟﻠ- ا ْﻋﻠَ ْﻢ- ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ
4. Lâm-ı târifin hemzesi.
اَﻟْ َﻮﻟَ ُﺪ- اَﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ- ﺎب ِ
ُ َاَﻟْﻜﺘ
VASIL HEMZESİNİN HAREKESİ
MEÇHÛL MÂZİ
اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟﺘُ ْﻢ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟﺘُ َﻤﺎ َ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟ
ﺖ
اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟ ُ ﱠ
ﱳ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟﺘُ َﻤﺎ ِ اُﺳﺘُﺨ ِﺮﺟ
ﺖ ْ ْ ْ
اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟﻨَﺎ ُ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟ
ﺖ
6
MUZÂRÎ
MA’LÛM MUZÂRÎ
Bütün bâblarda ma’lûm muzârînin muzâraat harfi fethalı olur. Ancak Sülâsî mezîd rubâî ve rubâî
mücerred bâblarda (4’lü) dammeli olur.
Sondan bir önceki harf sülâsî mücerredin dışındaki bâblarda kesradır. Ancak ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ، ﺎﻋﻞ
ُ ﺗَـ َﻔ
bâblarında ve ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُﻞ bâbı ve onun mülhaklarında kesra değil fetha olur.
Son harf ise, başına nasb ve cezm eden bir âmil gelmedikçe dammeli olur.
MEÇHÛL MUZÂRÎ
Meçhûl muzârîde muzâraat harfi dammeli, sâkin olanlar yine sâkin, son harfin dışında kalan diğer
tüm harfler fethalı olur. Son harf ise, başına nasb ve cezm eden bir âmil gelmedikçe dammeli olur.
ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨ ِﺮ ُج ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ ﻳُ َﺪ ْﺣ ِﺮ ُج ﻳُ ْﻜ ِﺮُم ﺼ ُﺮ
ُ ﻳَـْﻨ Ma’lûm
ﻳُ ْﺴﺘَ ْﺨَﺮ ُج ﻳـُْﻨ َﻜ َﺴ ُﺮ ﻳُ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻳُ ْﻜَﺮُم ﺼ ُﺮ
َ ﻳـُْﻨ Meçhûl
EMİR ve NEHİY
Emir ve Nehiy, muzârî fiilin başına cemz edatlarından “emir lâm”ı veya “nehiy lâ”sı getirilerek yapılır.
Dolayısıyla son harfler meczûmdur.
Cezm alâmetleri ise, cemi müennes muhataba nunu (mebni olup fâil zamirdir) hariç; tesniye, müfred
muhataba ve cemi müzekker nunlarının düşmesi, müfredlerde ise; fiilin sonu sahîh harf ise cezm olması,
illetli harf ise cezm yerine son harfin düşmesidir.
Meçhûl çekimleri ise muzârîden elde edildikleri için aynen muzârînin meçhûl çekimi gibidir.
7
Emr-i Hâzır
Emr-i Hâzır, ma’lûm muzârî fiilin muhatab siygasından iki aşamada elde edilir:
1. Muzârî fiilin sonu cezm ( ) ـ ــْـ ـedilir.
b) Kalan ilk harf cezimli ise; başına bir vasıl hemzesi ( ا ) getirilir. Bu hemze, sondan bir önceki
ﺼ ْﺮ ِ ِ
ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ُ ﺼ ْﺮ )ﻟﺘَـْﻨ
(ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ ﺼ ْﺮ
ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ
ُ ﻟﻴَـْﻨ Ma’lûm
ِ ِ
b
ﺼ ْﺮ
َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮَ ﻟﺘُـْﻨ ﺼ ْﺮ
َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ
َ ﻟﻴُـْﻨ Meçhûl
İSM-İ FÂİL
Sülâsî Mücerred dışındaki bâbların ism-i fâilleri masdar başlığı altında anlatılmıştı.
Sülâsî Mücerredlerin ism-i fâilleri mâzideki aynel fiillinin harekesine bakılarak tespit edilir.
ٌ َﻣ ِﺮ
ﻳﺾ
َزِﻣ ٌﻦ َﻋ ِﻈ ٌﻴﻢ
ُﺣ ْـﻤٌﺮ ُﺣ ْـﻤٌﺮ َﺣ ْـﻤَﺮاءُ َﺣ ْـﻤَﺮ َاو ِان َﺣ َـﻤَﺮ ِان
ْأ َﺣ َـﻤ ُﺮ
ْأ ﺿ ِﺨ ٌﻢ
َ
ﺎش ِ ِ ِﻋﻄَﺎش ﻋﻄْ ٰﺸﯽ ﻋﻄْ َﺸﻴ ﺎ� ِن
ٌ َﻋﻄ ﺎن َ َ َ ٌ َ َﻋﻄْ َﺸ َﻋﻄْ َﺸﺎ ُن
8
NOT: Maksûdda geçen bu vezinlerden başka semâî olarak gelen başka vezinler de vardır.
ﺖ ُﺣْﺒـ ٰﻠﯽ َو ْﺣ ٰـﻤﯽ ٌ ِّﻮل ُﺷ َﺠﺎعٌ ﻋُْﺮَ� ٌن َﻣﻴ ٌ َﺟﺒَﺎ ٌن َر ُﺳ ﺐ َﻛ ِﺮﻳ ٌـﻢ ُ ﺐ ِر ْﺧ ٌﻮ
ٌ ﺻ ْﻠ ٌ ﺻ ْﻌ
َ ﺐ
ٌ َُﺣ َﺴ ٌﻦ ُﺟﻨ Mevzûn
İSM-İ MEF’ÛL
Sülâsî Mücerred dışındaki bâbların ism-i mef’ûlleri masdar başlığı altında anlatılmıştı.
Sülâsî Mücerredlerin ism-i mef’ûlleri müteâddî fiilden elde edilir. Lâzım fiilden ise bir harf-i cer
vasıtası ile elde edilir.
Semâî Kıyâsî
Müennes Müzekker Müennes Müzekker
ﻴﻞ ِ
ٌ ﻓَﻌ ٌَﻣ ْﻔﻌُﻮﻟَﺔ ﻮل
ٌ َُﻣ ْﻔﻌ Vezin
ِ
ٌَﻛﺜﲑ ٌﺼ َﻮرةُ َﻣْﻨ ﻮر
ٌﺼ ُ َﻣْﻨ
ﻴﻊ ِ
ٌ َﺟـﻤ ٌـﺠﺒُ َﻮرة
ْ َﻣ ﻮر
ٌ ُـﺠﺒ
ْ َﻣ Mevzûn
Mübâlağa Vezinleri
ِ ِ ٌ ِﻣ ْﻔ َﻌ ِِ
ٌﻓُـ َﻌﻠَﺔ ﻴﻞ
ٌ ﻣ ْﻔﻌ ﺎل ﻓَـﻌُ ٌﻞ ﺎل ﻓُـﻌُ ٌﻞ ٌ ﻓ ّﻌ
ٌ ﻴﻞ ﻓَـ ﱠﻌ ﻮل
ٌ ُﻓَـﻌ Vezin
NOT: ٌ ﻓُـ َﻌﻠَﺔveznindeki ayn cezimlenek ٌ ﻓُـ ْﻌﻠَﺔşeklinde okunursa ism-i mef’ûlün mübâlağası için olur.
ٌ ﻟُ ْﻌﻨَﺔ: Ziyâde lânet olunmuş.
Maksûdda geçen bu vezinlerden başka mübâlağa vezinler de vardır.
ﻮل
ٌ ُﻓَﺎﻋ ٌﻓَـ ﱠﻌﺎﻟَﺔ ﻴﻞ ِ
ٌ ﻓَﻌ ﺎل
ٌ ﻓُـ ﱠﻌ Vezin
وق
ٌ ﻓَ ُﺎر ٌَﻋﻼﱠَﻣﺔ َرِﺣ ٌﻴﻢ ﻃُﱠﻮ ٌال Mevzûn
9
FASIL
Mâzî, muzârî, emir ve nehyin; emsile-i muttaridelerinin ma’lûm ve meçhûl çekimleri 14 siyga olarak
çekilir. Bu siygaların 3’ü gâib, 3’ü gâibe, 3’ü muhatab, 3’ü muhataba ve 2’si mütekellim içindir. Ancak emir
ve nehiyde mütekellim siygaları çekilmez. Çekildiği durumlarda ise emir veya nehiy anlamı taşımayıp daha
ziyade bir şeyi murâd etmek anlamı taşır.
Fiil-i Mâzi
ِ ُﻧ
ﺼ ْﺮﺗـُ ْﻢ ﺼ ْﺮﺗـُ ْﻢ ِ ُﻧ ِ
َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ
َ َﻧ تَ ﻧُﺼ ْﺮ تَ ﺼ ْﺮ
َ َﻧ Muhatab
Fiil-i Muzârî
ﺼ ْﺮ َن
َ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن
ُ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ِان
َ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮ ِان
ُ ﺗَـْﻨ ﺼ ُﺮ
َ ﺗـُْﻨ ﺼ ُﺮ
ُ ﺗَـْﻨ Gâibe
ﺼ ْﺮ َن
َ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن
ُ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ِان
َ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮ ِان
ُ ﺗَـْﻨ َ ﺼ ِﺮ
ﻳﻦ َ ﺗـُْﻨ َ ﺼ ِﺮ
ﻳﻦ ُ ﺗَـْﻨ Muhataba
ﺼ ُﺮ
َ ﻧـُْﻨ ﺼ ُﺮ
ُ ﻧَـْﻨ ﺼ ُﺮ
َ ﻧـُْﻨ ﺼ ُﺮ
ُ ﻧَـْﻨ َ ْأُﻧ
ﺼ ُﺮ ُ ْأَﻧ
ﺼ ُﺮ Mütekellim
10
Emir
ﺼ ُﺮوا ِ ِ ِ ِ ِ ِ
َ ﻟﻴُـْﻨ ﺼ ُﺮواُ ﻟﻴَـْﻨ ﺼَﺮاَ ﻟﻴُـْﻨ ﺼَﺮاُ ﻟﻴَـْﻨ ﺼ ْﺮ
َ ﻟﻴُـْﻨ ﺼ ْﺮ
ُ ﻟﻴَـْﻨ Gâib
ﺼ ْﺮ َن ِ ِ ِ ِ ِ ِ
َ ﻟﻴُـْﻨ ﺼ ْﺮ َن
ُ ﻟﻴَـْﻨ ﺼَﺮاَ ﻟﺘُـْﻨ ﺼَﺮاُ ﻟﺘَـْﻨ ﺼ ْﺮ
َ ﻟﺘُـْﻨ ﺼ ْﺮ
ُ ﻟﺘَـْﻨ Gâibe
ﺼ ُﺮوا ِ ِ ِ
َ ﻟﺘُـْﻨ ﺼ ُﺮواُ ْاُﻧ ﺼَﺮاَ ﻟﺘُـْﻨ ﺼَﺮا
ُ ْاُﻧ ﺼ ْﺮ
َ ﻟﺘُـْﻨ ﺼ ْﺮ
ُ ْاُﻧ Muhatab
ﺼ ْﺮ ِ ِ ِ
َ ﻟﻨُـْﻨ - ﺼ ْﺮ
َ ﻟﻨُـْﻨ - ﺼ ْﺮَ ْﻷُﻧ - Mütekellim
Nehiy
ﺼ ُﺮوا
َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮوا
ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا
َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮاُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ
َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ
ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ Gâib
ﺼ ْﺮ َن
َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن
ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا
َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ
َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮ
ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ Gâibe
ﺼ ْﺮ َن
َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن
ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا
َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮيَ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ِﺮيُ ﻻَ ﺗَـْﻨ Muhataba
ﺼ ْﺮ
َ ﻻَ ﻧـُْﻨ - ﺼ ْﺮ
َ ﻻَ ﻧـُْﻨ - َ ْﻻَ أُﻧ
ﺼ ْﺮ - Mütekellim
İsm-i fâil, 10 siyga olarak çekilir. Bu siygaların biri sâlim üçü mükesser olmak üzere 4’ü cem-i
müzekker için, biri sâlim diğeri mükesser olmak üzere 2’si cem-i müennes için ve geri kalan 4’ü de müfred ve
tesniyeler içindir.
ٌﺼَﺮة
َ َﻧ ﺼٌﺮﻧُ ﱠ ﺼ ٌﺎر
ﻧُ ﱠ َ� ِﺻ ُﺮو َن َ� ِﺻَﺮ ِان َ� ِﺻٌﺮ Müzekker
ِ ﻧَـﻮ
اﺻ ُﺮ َ ٌ َ� ِﺻَﺮ
ات َ� ِﺻَﺮَﺎﺗ ِن ٌَ� ِﺻَﺮة Müennes
11
İsm-i Mef’ûlün Çekimi
İsm-i mef’ûl, 7 siyga olarak çekilir. Bu siygaların biri sâlim diğeri mükesser olmak üzere 2’ü cem-i
müzekker için, 1’i cem-i müennes sâlim için ve geri kalan 4’ü de müfred ve tesniyeler içindir.
ِ َﺎﺻﲑ )ﻣﻨ
(ﺎﺻ ُﺮ ِ ﺼ َﻮر ِان
َ ُ ََﻣﻨ ﻮرو َن
ُﺼ ُ َﻣْﻨ ُ َﻣْﻨ ﻮر
ٌﺼ ُ َﻣْﻨ Müzekker
- ات
ٌ ﺼ َﻮر
ُ َﻣْﻨ ﺼ َﻮرَﺎﺗ ِنُ َﻣْﻨ ٌﺼ َﻮرة
ُ َﻣْﻨ Müennes
TE’KİD NÛNU
Te’kid nûnu, manayı kuvvetlendirmek için kelimenin sonuna getirilen bir “ ” نdur. İki kısımdır.
ﺼ ُﺮ ْن ِ ِ
ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ُﺮ ْن
ُ ﻟﻴَـْﻨ - - ﺼَﺮ ْنُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ْنُ ﻟﻴَـْﻨ Gâib
- - - - ﺼَﺮ ْن ِ
ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ْنُ ﻟﺘَـْﻨ Gâibe
ﺼ ُﺮ ْن
ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ُﺮ ْن
ُ ْاُﻧ - - ﺼَﺮ ْنُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ْنُ ْاُﻧ Muhatab
- - - - ﺼ ِﺮ ْن
ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮ ْن
ُ ْاُﻧ Muhataba
- - - Mütekellim
12
Nûn-u Müşeddede Çekimi
ﺼ ْﺮﻧـَﺎ ِّن ِ ﻟِﻴـْﻨ ﺼَﺮا ِّن ﺼَﺮا ِّن ِ ﺼَﺮ ﱠن ﺼَﺮ ﱠن ِ
ُ ﺼ ْﺮﻧَـﺎ ّن ﻻَ ﻳَـْﻨ
ُ َ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ُ ﻟﺘَـْﻨ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ُ ﻟﺘَـْﻨ Gâibe
ﺼ ُﺮ ﱠن
ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ُﺮ ﱠن
ُ ْاُﻧ ﺼَﺮا ِّن
ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ِّن
ُ ْاُﻧ ﺼَﺮ ﱠنُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ﱠنُ ْاُﻧ Muhatab
- - - Mütekellim
֍
Rubâî, Humâsî ve Südâsîlerin emsile-i muttaride çekimleri de aynen sülâsiler gibi yapılır. Bu sebeple
musannıf, buradan itibaren rubâî, humâsî ve südâsîlerin emsile-i muhtelife çekimlerine yer vermiştir.
Lâzım fiillerin meçhulleri ve ism-i mef’ûlleri harf-i cer ile çekilir ve fiil daima müfred müzekker gâib
olur. Çekimler harfi cerlere bitişen zamirlerde gerçekleşir.
ِج ِ
ٌ ُﻣ َﺪ ْﺣﺮ اﺟﺎ
ً َد ْﺣَﺮ َﺟﺔً َو د ْﺣَﺮ ِج
ُ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ َد ْﺣَﺮ َج
ِج
ُ َﻣﺎ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ﻟَ ْـﻢ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ُﻣ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج
ﻻَ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ﻟِﻴُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ِج
َ ﻟَ ْﻦ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِج
ُ ﻻَ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ
ﻻَ ﺗُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج َد ْﺣﺮ ِْج
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ُﻣ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج
Muzârî Mâzî
13
Sülâsî Mezîd Rubâî Fiillerin Çekimlerine Misaller
ِج ِ
ٌ ـﺨﺮ
ْ ُﻣ اﺟﺎ
ً إ ْﺧَﺮ ِج
ُ ـﺨﺮ
ْ ُﻳ َﺧَﺮ َج
ْأ
ِج
ُ ـﺨﺮ
ْ َُﻣﺎ ﻳ ـﺨﺮ ِْج ْ ُﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳ ـﺨﺮ ِْج
ْ ُﻟَ ْـﻢ ﻳ ـﺨَﺮ ٌج
ْ ُﻣ
ـﺨﺮ ِْج ِ
ْ ُﻻَ ﻳ ـﺨﺮ ِْج
ْ ُﻟﻴ ِج
َ ـﺨﺮ
ْ ُﻟَ ْﻦ ﻳ ِج
ُ ـﺨﺮ ْ ُﻻَ ﻳ
ـﺨﺮ ِْج
ْ ُﻻَ ﺗ َﺧﺮ ِْج
ْأ
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ـﺨَﺮ ٌج
ْ ُﻣ
Bu bâbın muzârîsinin nefs-i mütekellim siygasında, zâid olan hemze ile muzâraat harfi olan
mütekllim hemzesi cem olacağından muzârînin bütün siygalarında zâid olan hemze hazfedilmiştir.
.
Nefs-i mütekellim siygası :
ُ أُ ْﺧﺮ
ِج ُ أَُؤ ْﺟﺮ
ِج
Bu bâbın tasrifinde uygunluk olması için zâid olan hemze, muzârîde hazfolunduğu gibi ism-i fâil ve
ism-i mef’ûl de dâhil olmak üzere bütün siygalarda hazfedilmiştir.
NOT: Emr-i hâzır siygasında hemze olarak vasıl hemzesi yerine bâbın orijinalinde bulunan ve
alâmetini taşıyan zâid hemze kullanılır.
Muzârî Mâzî
ـﺨَﺮ ُج
ْ ُﻳ ِج
َ ُﺧﺮ
ْأ
ـﺨِّﺮ ٌج
َ ُﻣ ًـﺨ ِﺮ َﺟﺔ ً ـﺨ ِﺮﻳ
ْ َـﺠﺎ َو ﺗ ْ َﺗ ـﺨِّﺮ ُج
َ ُﻳ َﺧﱠﺮ َج
ـﺨِّﺮ ُج
َ َُﻣﺎ ﻳ ـﺨِّﺮ ْجَ ُﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳ ـﺨِّﺮ ْجَ ُﻟَ ْـﻢ ﻳ ـﺨﱠﺮ ٌج
َ ُﻣ
ـﺨِّﺮ ْج ـﺨِّﺮ ْج ِ ـﺨِّﺮ َج ـﺨِّﺮ ُج
َ ُﻻَ ﻳ َ ُﻟﻴ َ ُﻟَ ْﻦ ﻳ َ ُﻻَ ﻳ
ـﺨِّﺮ ْج
َ ُﻻَ ﺗ َﺧِّﺮ ْج
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ـﺨﱠﺮ ٌج
َ ُﻣ
Muzârî Mâzî
ـﺨﱠﺮ ُج
َ ُﻳ ُﺧِّﺮ َج
14
Sülâsî Mezîd Rubâî ﺎﻋﻠَﺔ
َ َﻣ َﻔ Bâbının Emsile-i Muhtelifesi
ِ ﻣـﺨ
ﺎﺻ ٌﻢ ِ ِ ﻳـﺨ
ﺎﺻ ُﻢ ﺎﺻ َﻢ
َُ ﺼ ًﺎﻣﺎ
َ ﺎﺻ َﻤﺔً َو ﺧ
َ ُﻣـ َﺨ َُ َ َﺧ
ﺎﺻ ُﻢِ ﻣﺎ ﻳـﺨ ِ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـﺨ
ﺎﺻ ْﻢ ِ ﻟَـﻢ ﻳـﺨ
ﺎﺻ ْﻢ ﺎﺻ ٌﻢ
َُ َ َُ َُ ْ َ ـﺨ
َ ُﻣ
ِ ﻻَ ﻳـﺨ
ﺎﺻ ْﻢ ِ ﻟِﻴـﺨ
ﺎﺻ ْﻢ ِ ﻟَﻦ ﻳـﺨ
ﺎﺻ َﻢ ِ ﻻَ ﻳـﺨ
ﺎﺻ ُﻢ
َُ َُ َُ ْ َُ
ِ ﻻَ ﺗُـﺨ
ﺎﺻ ْﻢ ِ ﺧ
ﺎﺻ ْﻢ
َ َ
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﺎﺻ ٌﻢ
َ ـﺨ
َ ُﻣ
Muzârî Mâzî
Muzârî Mâzî
15
Sülâsî Mezîd Humâsî اِﻓْﺘِ َﻌﺎل Bâbının Emsile-i Muhtelifesi
ﺐ ِ
ُﻣ ْﻜﺘَﺴ ٌ اِ ْﻛﺘِ َﺴ ًﺎﺎﺑ ﺐ ِ
ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ُ ﺐَ َﺴ ﺘ
َ ﻛ
ْ اِ
ﺐ ِ ِ ِ ﺐ ﺑِِﻪ
َﻣﺎ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ُ ﺐ
ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ْ ﺐ
ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ْ ُﻣ ْﻜﺘَ َﺴ ٌ
ﺐ ِ ِ ِ ِ ِ
ﻻَ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ْ ﺐﻟﻴَ ْﻜﺘَﺴ ْ ﺐ
ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ َ ﺐﻻَ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ُ
ﺐ ِ ِ ِ
ﻻَ ﺗَ ْﻜﺘَﺴ ْ ﺐ
ا ْﻛﺘَﺴ ْ
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﺐ
ُﻣ ْﻜﺘَ َﺴ ٌ
Muzârî Mâzî
ﺐ ﺑِِﻪ
ﻳُ ْﻜﺘَ َﺴ ُ ﺐ ﺑِِﻪ ِ
اُ ْﻛﺘُﺴ َ
Muzârî Mâzî
ﺼ َﻔﱡﺮ ﺑِِﻪ
ﻳُ ْ ﺻ ُﻔﱠﺮ ﺑِِﻪ
اُ ْ
16
Sülâsî Mezîd Humâsî ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ Bâbının Emsile-i Muhtelifesi
Muzârî Mâzî
ـﺢ ﻣﺘ ِ
ﺼﺎﻟ ٌَُ َ ـﺤﺎ
ﺼﺎﻟُ ً
ﺗَ َ ـﺢ
ﺼﺎﻟَ ُ
ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ َـﺢ
ﺗَ َ
ـﺢ
ﺼﺎﻟَ َُﻣﺎ ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ
ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َ ـﺢ
ﺼﺎﻟَ ٌ ُﻣﺘَ َ
ﺼﺎﻟَ ْـﺢ ِ
ﻻَ ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ
ﻟﻴَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ َـﺢ
ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َ ـﺢ
ﺼﺎﻟَ ُﻻَ ﻳَـﺘَ َ
ﺼﺎﻟَ ْـﺢ
ﻻَ ﺗَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ
ﺗَ َ
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ـﺢ
ﺼﺎﻟَ ٌ
ُﻣﺘَ َ
Muzârî Mâzî
ـﺢ ﺑِِﻪ
ﺼﺎﻟَ ُ
ﻳـُﺘَ َ ﺼﻮﻟِ َﺢ ﺑِِﻪ
ﺗُ ُ
17
veﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ NOT: ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ ت bâblarında fâel fiil
َ harfinin mahrecine yakın olan ص-ظ-ط-ز-ذ-د-ت
ش-س-ض harflerinden biri olduğunda başta bulunan zâid ت
َ bu harflere kalbedilip idgam edilebilir. Bu
durumda kelimeye sâkinle başlanamayacağından başına kesralı bir vasıl hemzesi getirilir.
Misaller:
اِ ﱠدﺛـﱠ ـَﺮ aslında ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ bâbından ﺗَ َﺪﺛـﱠ ـَﺮ idi
18
Rubâî Mezîd Humâsî Fiilin Çekimine Misal
ِج
ٌ ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣﺮ ﺗَ َﺪ ْﺣ ُﺮ ًﺟﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج
َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج ﺑِِﻪ
ﻻَ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻟِﻴَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ َج ﻻَ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج
ﻻَ ﺗَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج
Muzârî Mâzî
ِ
Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِ ﱠﻮال Sülâsî Mezîd Südâsî
ـﺠﻠَ ِّﻮذٌ
ُﻣ ْ اِ ْﺟﻠِ ﱠﻮا ًذا ـﺠﻠَ ِّﻮذُ
ﻳَ ْ اِ ْﺟﻠَ ﱠﻮ َذ
ـﺠﻠَ ِّﻮذُ
َﻣﺎ ﻳَ ْ ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْ ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ
ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْ ـﺠﻠَ ﱠﻮذٌ ﺑِِﻪ
ُﻣ ْ
ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ ِ ـﺠﻠَ ِّﻮ َذ ـﺠﻠَ ِّﻮذُ
ﻻَ ﻳَ ْ ﻟﻴَ ْ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْ ﻻَ ﻳَ ْ
ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ
ﻻَ ﺗَ ْ اِ ْﺟﻠَ ِّﻮ ْذ
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ـﺠﻠَ ﱠﻮذٌ
ُﻣ ْ
20
ِ
Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِﻴﻼَل Sülâsî Mezîd Südâsî
ﺎب
ُﻣ ْﺸ َﻬ ﱞ اِ ْﺷ ِﻬﻴـﺒَ ًﺎﺎﺑ ﺎب
ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱡ اِ ْﺷ َﻬ ﱠ
ﺎب
ﺎب
َﻣﺎ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱡ ﺐ ﺎب ِّ ِ
/ب/ﺑ ْ ﺐ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﺎب ِّ ِ
/ب/ﺑ ْ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﺎب ﺑِِﻪ
ُﻣ ْﺸ َﻬ ﱞ
ﺐ ﺎب ِّ ِ
/ب/ﺑ ْ ﺐ ﻻَ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﺎب ِّ ِ
/ب/ﺑ ْ ﻟِﻴَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﺎب
ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﺎب
ﻻَ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱡ
ﺐ ﺎب ِّ ِ
/ب/ﺑ ْ ﻻَ ﺗَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﺐ/ب/ﺑ ْ اِ ْﺷ َﻬ ﱠ
ﺎب ِّ ِ
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﺎب
ُﻣ ْﺸ َﻬ ﱞ
ِ
Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِﻴﻼَل Sülâsî Mezîd Südâsî
Muzârî Mâzî
ﺎب ﺑِِﻪ
ﻳُ ْﺸ َﻬ ﱡ ﻮب ﺑِِﻪ
اُ ْﺷ ُﻬ ﱠ
ُﻣ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ٌ
ﻚ اِ ْﺳ ِﺤْﻨ َﻜﺎ ًﻛﺎ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ُ
ﻚ ﻚ ِ
ا ْﺳ َﺤْﻨ َﻜ َ
َﻣﺎ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ُ
ﻚ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ
ﻚ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ
ﻚ ﻚ ﺑِِﻪ
ُﻣ ْﺴ َﺤْﻨ َﻜ ٌ
ﻻَ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ
ﻚ ﻚﻟِﻴَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ َ
ﻚ ﻻَ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ُ
ﻚ
ِ
ﻻَ ﺗَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ
ﻚ ا ْﺳ َﺤْﻨ ِﻜ ْ
ﻚ
Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﻚ
ُﻣ ْﺴ َﺤْﻨ َﻜ ٌ
ِ
Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِْﻨﻼَل Sülâsî Mezîd Südâsî
Muzârî Mâzî
ﻚ ﺑِِﻪ
ﻳُ ْﺴ َﺤْﻨ َﻜ ُ ﻚ ﺑِِﻪ
اُ ْﺳ ُﺤْﻨ ِﻜ َ
21
ِ
Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِْﻨﻼَء Sülâsî Mezîd Südâsî
ِ
Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِْﻨﻼَء Sülâsî Mezîd Südâsî
Muzârî Mâzî
ِ
Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِْﻨﻼَل Rubâî Mezîd Südâsî
ِ
Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِْﻨﻼَل Rubâî Mezîd Südâsî
Muzârî Mâzî
ـﺠ ُﻢ ﺑِِﻪ
ـﺤَﺮﻧْ َ
ﻳُ ْ اُ ْﺣ ُﺮﻧْ ِـﺠ َﻢ ﺑِِﻪ
22
ِ
Rubâî Mezîd Südâsî اﻓْﻌِﻼﱠلBâbının Emsile-i Muhtelifesi
ِ
Rubâî Mezîd Südâsî اﻓْﻌِﻼﱠلBâbının Meçhûl Çekimi
Muzârî Mâzî
FASIL
Bazı Fâideli Bilgiler
1. Başına bir hemze ekleyip إِﻓْـ َﻌﺎلbâbına naklederek. (Sadece Sülâsî lâzımların dönüşümünde)
2. Aynel fiilini şeddeleyip ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞbâbına naklederek. (Sadece Sülâsî lâzımların dönüşümünde)
3. Sonuna harf-i cer getirmekle. (Hem Sülâsî hem Rubâî lâzımların dönüşümünde)
23
Ayrıca ﺗَـ َﻔ ﱠﻌ َﻞve ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠَ َﻞ ’nin başındaki ت
َ ’ler hazfedilerek lâzım fiil müteaddîye çevrilir.
• Bir müteaddî fiilde yukarda anlatıldığı gibi lâzımı müteaddîye çeviren bir durum var ise; bu sebep
ﺎﻋ َﻞ
َ َب ﻓ
ُ َﺎﺑ
ﺎﻋﻠَﺔ
َ ُﻣ َﻔ bâbı çoğu kez iki kişi arasında müşâreket içindir. Mef’ûlün fâile cevap vermesi mümkün
olmayan nadir durumlarda ise tek taraflı yapılan bir işi anlatan müteâddî fiil olur.
• Eğer, اِﻓْﺘِ َﻌﺎل bâbının mâzisinin fâel fiili إِﻃْﺒَﺎ ٌق harfleri olan ص-ض-ط-ظ harflerinden biri
ب ِ ِ
َ ﺿﻄََﺮ ْا ب
َ ﺿﺘَـَﺮ ْا ب
َ ﺿَﺮ َ
اِﻃﱠَﺮَد اِﻃْﻄََﺮَد اِﻃْﺘَ َـﺮَد ﻃََﺮَد
اِﻇﱠ َﻬَﺮ اِﻇْﻈَ َﻬَﺮ اِﻇْﻄَ َﻬَﺮ اِﻇْﺘَـ َﻬَﺮ ﻇَ َﻬَﺮ
NOT: اِﻇْﻈَ َﻬَﺮfiilinde ط harfinin mahreci ظ harfinin mahrecine yakın olduğundan ظ ’ya
• Eğer, اِﻓْﺘِ َﻌﺎل bâbının mâzisinin fâel fiili د-ذ-ز harflerinden biri olursa اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞ ’nin ’ تsi ’ دe
kalbolur.
Zâid Harfler
İsim ve fiillere ziyade edilen harfler 10 tanedir. Akılda kalması için ُﺴﺎﻩ
َ اَﻟْﻴَـ ْﻮَم ﺗَـ ْﻨterkibiyle ifade edilir.
Misaller:
ه ا س ن ت م و ی ل أ
ٌ أُﱠﻣ َﻬ
ﺎت ﺻﺎﺑٌِﺮ
َ ُﻣ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔٌﺮ َﻋﻄْ َﺸﺎ َن ٌَﻣ ْﻜﺘَـﺒَﺔ ﺐ
ٌ ََﻣﻜْﺘ ﺼﻮٌر ُ َﻣْﻨ َرِﺣﻴ ٌﻢ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ أَ ْﲪَ ُﺪ
ﻛِﺘَﺎﺑُ ُـﻬ ْﻢ ﻓَـﺘَ َﺤﺎ اِ ْﺳﺘَ ْﺨَﺮ َج ﺐ
ُ ُﻧَﻜْﺘ ﺗَ َﻜ ﱠﺴَﺮ َﻛﺘَـْﺒـﺘُ ْﻢ َﺟ ْﻬ َﻮَر َﺳ ْﻠ َﻘﯽ ﻟِْﻠ َﻘﻠَِﻢ أَ ْﻛَﺮَم
ﺑُ ْﺸَﺮی َﺳﻴَ ْﺸ ُﻜ ُﺮ َذ َﻫْﺒـ َﻦ اِ ْﺳﺘَـ ْﻘﺒَ َﻞ وب
ٌ َﻣْﻨ ُﺪ ﺼ ُﺮواَ َﻧ ب
ُ ﻳَ ْﺸَﺮ ﻟِـ ٰﻠّ ِﻪ َ ْأَﻧ
ﺼ ُﺮ
Meselâ س
َ َو ْﺳ َﻮ kelimesindeki و ’lardan birini veya her ikisini birden kaldırdığımızda geriye kalan
harflerden manası olan bir kelime ortaya çıkmayacağından و harfi bu kelimenin aslındandır denilir. Aynı
ﺼ ُﺮ
ُ ﻳَـ ْﻨ kelimesindeki ی ’yi kaldırdığımızda ise geriye manası olan bir mâzi fiil kaldığından ی harfi bu
kelimenin aslından olmayıp zâid harftir denilir.
26
Bâbların Umumen Binâları
• Rubâî bâbların hepsi (ister sülâsî mezîd, ister rubâî mücerred, ister mülhak) müteaddîdir.
Ancak rubâî mücerredin bazıları lâzımdır.
Meselâ : د ْرﺑَﺢ
َ : Boyun eğdi, Zelil oldu. ﺑَـ ْﺮَﻫ َﻢ: Devamlı baktı. …gibi.
َ
• Humâsî bâbların hepsi lâzımdır. Ancak اِﻓْﺘِ َﻌﺎل- ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ- ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ bâbları lâzım ile müteaddî
arasında müşterektir.
Müteaddî Lâzım
• Südâsî bâbların hepsi lâzımdır. Ancak اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌﺎل bâbı lâzım ile müteaddî arasında müşterektir.
Müteaddî Lâzım
Müteaddî
ِ ِ
O’nu kahretti
ُا ْﻏَﺮﻧْ َﺪاﻩ O’na gâlip geldi
ُا ْﺳَﺮﻧْ َﺪاﻩ
إِﻓْـ َﻌﺎل Bâbının Binâsı
ِ ) ﻟِْﻠ ُﺪﺧ
( ﻮل
6. Dühûl için (bir şeye girme mânâsında) ُ
Adam sabaha dâhil oldu.
ْ َأ
ﺻﺒَ َﺢ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ Sabah oldu. ﺻﺒَ َﺢ
َ
( ﱠﺤ ﱡﻮِل ِ
3. Tahavvül (dönüşme) için
َ ) ﻟﻠﺘ
ـﺨ ْﻤ ُﺮ ِ
Şarap sirkeye döndü.
َ ْا ْﺳﺘَ َﺨ ﱠﻞ اﻟ Sirke َﺧﻞﱞ
28
4. İ’tikâd (inanma) için ( ) ﻟِ ِْﻺ ْﻋﺘِ َﻘ ِﺎد
ِ
O’nun keremli olduğuna inandım.
ُا ْﺳﺘَ ْﻜَﺮْﻣﺘُﻪ Keremli oldu. َﻛ ُﺮَم
و،ی،ا Harfleri
Med harfleri, lîn harfleri, zevâid harfler ve illet harfleri diye bilinen harflerin ittifak ettiği harfler 3
tanedir. Bunlar: و ،ی،ا ’dir.
Fiillerin Kısımları
1. Fael fiilinde illet harflerinden biri bulunan fiile, mu’tel ve misâl ismi verilir. Mu’tel illetli demek
olup, kendisinde illet harfi bulunduğundan bu ismi almıştır. Kendisinde illet harfi bulunduğu halde
bir değişiklik (i’lâl) yapılmayıp, hareke yüklenmek bakımından sahîh fiile benzediğinden misâl
ismi de verilir.
2. Eğer illet harfi aynel fiilinde olursa, o zaman fiile içi boş manasına gelen ecvef ismi verilir. İllet
harfi bulunduğu için mu’tel de denir.
3. Eğer illet harfi lâmel fiilinde olursa, o zaman illet, fiilin sonunda olduğundan noksan manasında
olan nâkıs ismi verilir.
4. Eğer fiilde iki illet harfi bulunursa, illet harfi sahîh harften çok olduğundan illetle sarılmış
manasında lefif ismi verilir.
a) Bu illet harfleri aynel ve lâmel fiillerinde olursa illet harfleri bitişik olduğundan illetleri yakın
lefif anlamında lefif-i makrûn denir.
َ ﻃَ ِﻮ، ی
َرَوی، َﺷ َﻮی، ی َ ﻗَ ِﻮ … gibi.
b) Bu illet harfleri fâel ve lâmel fiillerinde olursa illet harfleri ayrı olduğundan illetleri ayrı lefif
anlamında lefif-i mefrûk denir.
29
5. Fiilin aynel ve lâmel fiili aynı harf olduğunda, o zaman aynel fiil lâmel fiile idgâm edilir ve
katlanmış manasında muzâaf ismi verilir.
6. Harflerinden biri hemze olan fiile ise hemzelenmiş manasında mehmûz ismi verilir.
a) Eğer hemze fâel fiildeyse, mehmûz-ül fâ denir.
7. Sayılan bu altı kısma girmeyen sülâsî fiiller ise sahîh ismi alırlar.
NOT : Fiillerde bulunan cemi vavları ve tesniye elifleri her ne kadar illet harfi olsalar da zamir
olduklarından hiçbir değişikliğe uğramazlar.
İctimâ-i sâkineyn : İki sâkinin yan yana gelmesidir. Bunlardan ikincisi vakıf sebebiyle olursa,
(ﻚ
ْ اَﻟْ ُﻤ ْﻠgibi) veya birincisi harf-i med, ikincisi şeddeli olursa (ﺿﺎ ﱞر
َ gibi) lisâna uygundur. Bunun dışında 2
sâkin cem olup biri harf-i med ise, lisâna uygun olmayıp harf-i med olan hazfedilir.
30
İ’LÂL KAİDELERİ
Ecvef ve Nâkıs
ِ ِﺎل اﻟﻨﱠﺎﻗ
ﺺ ُ َِﻣﺜ ِ ﺎل ْاﻷَﺟﻮ
ف َ ْ ُ َﻣﺜ
ِ
َﻏَﺰَو « َﻏَﺰا ﻏَ َﺰا ﻗَـ َﻮَل « ﻗَﺎ َل ﺎل
َ َﻗ
َرَﻣ َﯽ « َرَﻣﯽ َرَﻣﯽ َﻛﻴَ َﻞ « َﻛﺎ َل ﺎل
َ َﻛ
Nâkıs fiillerin tesniyelerinde ise vav ve ye’ler elif’e kalbedilmezler. Çünkü kalbolunduklarında 2 sâkin
cem olup biri hazfedilince müfredleriyle aynı olurlar.
Nâkıs fiillerin cem-i müennes, muhatab ve mütekellim siygalarında da vav ve ye’ler elif’e
kalbedilmezler. Çünkü 2. maddedeki kaideye göre aslından sâkin olan vav ve ye’ler kalbedilmezler.
َﺻﻠِ ٍّﯽ ِ ِ ِ ِ ِ ِ
ْ اَﻟْ َﻮ ُاو اﻟ ﱠﺴﺎﻛﻨَﺔُ َو اﻟْﻴَﺎءُ اﻟ ﱠﺴﺎﻛﻨَﺔُ ﻻَ ﺗُـ ْﻘﻠَﺒَﺎن أَﻟ ًﻔﺎ إِﻻﱠ ﻓﯽ َﻣ ْﻮﺿ ٍﻊ ﻳَ ُﻜﻮ ُن ُﺳ ُﻜﻮﻧُ ُـﻬ َﻤﺎ َﻏْﻴـَﺮ أ.٢
.ﺖ َﺣَﺮَﻛﺘُـ ُﻬ َﻤﺎ إِﻟَﯽ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ ُﻬ َﻤﺎ ِ
ْ َِﺄﺑَ ْن ﻧُﻘﻠ
2. Aslından sâkin olan vav ve ye, elif’e kalbedilmezler.
Ancak harekeleri, kendinden öncekine verilmek suretiyle (sonradan) sâkin kalıp (kendinden
öncekinin harekesi de fetha olmak kaydıyla) kalbolunurlar.
yüklenmek bakımından sahih harf, illetli harften daha evla olduğundan vav’ın harekesi kaf’a verilir اَﻗَـ ْﻮَم olur.
Vav sâkin (aslından değil) ma kabli meftuh olduğundan vav, elif’e kalbedilir, اَﻗَ َﺎمolur.
ﺎب
ُ ﻳَـ َﻬ aslında ﺐ
ُ َﻳَـ ْﻬﻴ idi. Aynı şekilde ye’nin harekesi ma kablindeki he’ye verilip, elif’e kalbedilir,
ﺎب
ُ ﻳَـ َﻬolur.
31
Nâkısın cem-i müzekkeri aslında َﻏَﺰُوواve َرَﻣﻴُﻮاidi. 1. kaideye göre kendileri harekeli ve ma kabilleri
fethalı olduğundan elif’e kalbedildier. ﻏﺰاوا
ََ ve َرَﻣﺎواolup iki sâkin cem olmuş oldu. Cemi vav’ı hazfedilse
cemilik bozulacağından, vav ve ye’den kalbolunan elifler hazfolunup, ﻏﺰوا
ْ َ َ ve َرَﻣ ْﻮاoldular.
Nâkısların tesniye gâibeleri aslında َﻏَﺰَوَﺎﺗve َرَﻣﻴَـﺘَﺎ idi. 1. kaideye göre kendileri harekeli ve ma
Ecvef olan ﻗَ َﺎل ve َﻛ َﺎل ﻗَـ َﻮﻟْ َﻦve َﻛﻴَـ ْﻠ َﻦidi. 1. kaideye göre
’nin cem-i müenneslerinin asılları
NOT : Ecvef fiillerin cem-i müennesten itibaren sonuna kadar olan siygalarında vavlı’lar fâel fiil
zammeli, ye’liler ise kesralı olarak çekilir. Ancak ﺎف
َ َﺧ ve َ� َم fiilleri vav’lı oldukları halde 4. bâbtan olup,
aynel fiilin harekesi fâel fiile nakledilerek kesralı çekilir.
ﻧَ ِﻮْﻣ َﻦ « ﻧَـﺎ ْﻣ َﻦ « ﻧَـ ْﻤ َﻦ « ﻧِـ ْﻤ َﻦ َﺧ ِﻮﻓْ َﻦ « َﺧﺎﻓْ َﻦ « َﺧ ْﻔ َﻦ « ِﺧ ْﻔ َﻦ
32
ِ ِ ِ ِ ِ اَﻟْﻤﺘَـﻮﻟِّ ُﺪ ِﻣﻦ اﻟ ﱠ.٣
ُ ﻀ ﱠﻤﺔ اﻟْ َﻮ ُاو َو ﻣ َﻦ اﻟْ َﻜ ْﺴَﺮِة اﻟْﻴَﺎءُ َو ﻣ َﻦ اﻟْ َﻔْﺘ َﺤﺔ ْاﻷَﻟ
.ﻒ َ َُ
3. Zammeden vav, kesradan ye, fethadan elif doğar.(Yani zamme vav’a, kesra ye’ye, fetha elif’e
delâlet eder.)
ِ ِ ِ ِ
ْ اَﻟْﻴَﺎءُ إِ َذا اﻧْ َﻜ َﺴَﺮ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﺗُِﺮَﻛ.٤
َ ْﺖ َﻋﻠَﯽ َﺣﺎﻟ َـﻬﺎ َﺳﺎﻛﻨَﺔً أ َْو ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛﺔً إ َذا َﻛﺎﻧَﺖ اﻟ
.ًـﺤَﺮَﻛﺔُ ﻓَـْﺘ َﺤﺔ
4. Ye harfi sâkin veya fethayla harekeli olup, ma kabli de kesra olduğunda i’lâl yapılmaz.
ﺖ ِ ِ ِ
َ ﻧَﺴﻴ ﺖ
َ َﺧﺸﻴ ﺖ
َ َرﺿﻴ
ﻧَ ِﺴ َﯽ َﺧ ِﺸ َﯽ َر ِﺿ َﯽ
ِ ِ
.ﺖ َو ًاوا َ ْ اَﻟْﻴَﺎءُ اﻟ ﱠﺴﺎﻛﻨَﺔُ إِ َذا اﻧ.٥
ْ َﻀ ﱠﻢ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﻗُﻠﺒ
5. Sâkin ye’nin ma kabli zamme olursa vav’a kalbedilir.
ِ ِ
ْ َ اَﻟْ َﻮ ُاو اﻟ ﱠﺴﺎﻛﻨَﺔُ إِ َذا اﻧْ َﻜ َﺴَﺮ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﻗُﻠﺒ.٦
.ًﺖ َ�ء
6. Sâkin olan vav’ın ma kabli kesra olduğu zaman ye’ye kalbedilir.
zammesi ağır geldiğinden, kaf sâkin kılınıp vav’ın kesrası kaf’a nakledildi ﻗِ ْﻮَل oldu. 6. kâideye göre vav
ﻴﻞِ
sâkin ma kabli kesra olduğundan ye’ye kalbedilip
َ ﻗoldu.
ﻗُ ِﻮَل « ﻗِ ْﻮَل « ﻗِﻴ َﻞ
33
ِ ِ ِ ِ ِ اَﻟْﻮاو اﻟْـﻤﺘَﺤ ِﺮَﻛﺔُ إِ َذا وﻗَـﻌ.٧
ْ َﺖ ﻓﯽ آﺧ ِﺮ اﻟْ َﻜﻠ َﻤﺔ َو اﻧْ َﻜ َﺴَﺮ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﻗُﻠﺒ
.ًﺖ َ�ء ََْ َّ ُ ُ َ
7. Harekeli olan vav harfi kelimenin sonunda bulunup ma kabli de kesra olduğunda ye’ye kalbedilir.
َﻏﺒِ َﯽ ’nin aslının َﻏﺒِ َﻮolduğunu masdarından anlarız. Çünkü masdarı ً َﻏﺒَ َﺎوةolarak gelir.
Meçhûl nâkısın cem-i müzekker siygasında ﻏُُﺰوا denir. Aslı ﻏُ ِﺰُووا idi. Vav kelime sonunda harekeli
olarak gelip ma kabli kesra olduğundan ye’ye kalbedilir ﻏُ ِﺰﻳُﻮا olur. Kesradan zammeye geçmek lisana ağır
olduğundan ze’nin kesrası hazfedilip, ye’nin zammesi ze’ye nakledilir ﻏُُﺰﻳﻮاolur. Vav ve ye iki sâkin bir araya
geldiğinden ye’ hazfedilir (vav, cemi vav’ı olduğundan hazfedilmez) ﻏُُﺰواkalır.
ِ ﺼ ِﺤ ِ ﲔ ﻳ ُﻜﻮ ُن ﻣﺎ ﻗَـﺒـﻠَﻬﻤﺎ ﺣﺮﻓًﺎ ﺻ ِﺤﻴﺤﺎ ﺳﺎﻛِﻨًﺎ ﻧُِﻘﻠَﺖ ﺣﺮَﻛﺘـﻬﻤﺎ إِﻟَﯽ اﻟْـﺤﺮ ٍ
.ﻴﺢ ف اﻟ ﱠ َْ َ ُ ُ ََ ْ َ ً َ ْ َ َ ُ ْ َ َ ِ ْ ُﻛ ﱡﻞ َوا ٍو َو َ�ء ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛ.٨
8. Harekeli olan vav ve ye’nin ma kabli de sahih ve sâkin bir harf olursa bu vav ve ye’nin harekeleri ma
kablindeki sahih ve sâkin harfe nakledilir.
ف
ُ ف « ﻳَـ َﺨﺎ
ُ ف « ﻳَـ َﺨ ْﻮ
ُ ﻳَـ ْﺨ َﻮ ﻳَ ْﻜﻴِ ُﻞ « ﻳَ ِﻜﻴ ُﻞ ﻳَـ ْﻘ ُﻮ ُل « ﻳَـ ُﻘﻮ ُل
(ـﺨ َﺸﺎ
ْ َ)ﻳ ﻳَـ ْﺨ َﺸ ُﯽ « ﻳَـ ْﺨ َﺸﯽ ﻳَـ ْﺮِﻣ ُﯽ « ﻳَـ ْﺮِﻣﯽ ﻳَـ ْﻐ ُﺰُو « ﻳَـ ْﻐ ُﺰو
ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﺨ َﺸ َﯽ « ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﺨ َﺸﯽ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﺮِﻣ َﯽ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻐ ُﺰَو
34
ـﺨ َﺸ ْﻮ َن ِ ﻳـﺨ َﺸﯽ ﻳـﺨ َﺸﻴ ِ ﻳـﺮِﻣﻴ ﻳَـ ْﺮِﻣﯽ ﻳَـ ْﻐ ُﺰَو ِان
ْ َﻳ ﺎن َ َْ َْ ﻳَـ ْﺮُﻣﻮ َن ﺎنَ َْ ﻳَـ ْﻐ ُﺰو َن ﻳَـ ْﻐ ُﺰو
ـﺨ َﺸْﻴـ َﻦ
ْ َﻳ
ِ ﺗَـﺨ َﺸﯽ ﺗَـﺨ َﺸﻴ
ﺎن َ ْ ْ ﻳَـ ْﺮِﻣﻴـ َﻦ ِ ﺗَـﺮِﻣﻴ
ﺎنَْ ﺗَـ ْﺮِﻣﯽ ﻳَـ ْﻐ ُﺰو َن ﺗَـ ْﻐ ُﺰَو ِان ﺗَـ ْﻐ ُﺰو
ـﺨ َﺸ ْﻮ َن ِ ِ ﺗَـﺮِﻣﻴ ﺗَـ ْﺮِﻣﯽ ﺗَـ ْﻐ ُﺰَو ِان
ْ َـﺨ َﺸﻴَﺎن ﺗ
ْ َـﺨ َﺸﯽ ﺗْ َﺗ ﺗَـ ْﺮُﻣﻮ َن ﺎنَْ ﺗَـ ْﻐ ُﺰو َن ﺗَـ ْﻐ ُﺰو
ـﺨ َﺸْﻴـ َﻦ ِ ِ َﺗ ﺗَـ ْﺮِﻣﻴـ َﻦ ِ ﺗَـﺮِﻣﻴ ﺗَـ ْﺮِﻣﻴـ َﻦ ﺗَـ ْﻐ ُﺰَو ِان ﺗَـ ْﻐ ِﺰﻳـ َﻦ
ْ َـﺨ َﺸﻴَﺎن ﺗ
ْ َـﺨﺸﻴـ َﻦ ﺗ
ْ ﺎنَْ ﺗَـ ْﻐ ُﺰو َن
ـﺨ َﺸﯽ
ْ َﻧ َﺧ َﺸﯽ
ْأ ﻧـَ ْﺮِﻣﯽ أ َْرِﻣﯽ ﻧـَ ْﻐ ُﺰو أَ ْﻏ ُﺰو
ِ ﻳـﺨ َﺸolur ve başına nasb ve
Bu fiillerin tesniyelerinde i’lâl yapılmaz. Çünkü i’lâl yapılırsa örneğin; ﺎن ْ َ
cezm edatı geldiğinde müfredi ile aynı olmuş olur.
Ecvef fiilden ism-i fâil yapmak için fâel fiil ile aynel fiil arasına bir fâil elifi getirilir. Bu durumda biri fâil
elifi diğeri de vav veya ye’den kalbolunan elif olmak üzere iki elif bir araya gelmiş olur. İki sâkin cem
olamayacağından aynel fiilinden kalbolan elif hemzeye kalbedilir.
Ayrıca zâid eliften sonra gelen kelime sonundaki vav ve ye’ler de hemzeye kalbedilir.
ِ ِ
ٌی « ا ْﻋﻄَﺎء
ٌ ا ْﻋﻄَﺎ ٌُد َﻋﺎ ٌو « ُد َﻋﺎء
Nâkısın ism-i fâili nasb halindeyken fetha hafif olduğundan i’lâl yapılmayıp olduğu gibi bırakılır.
Fakat raf ve cer halinde zamme ve kesra ağır geldiğinden i’lâl yapılır. Şöyleki;
َر ِاﻣ ٌﯽ « َر ِاﻣﻴُ ْـﻦ « َر ِاﻣﻴ ْـﻦ « َر ِاﻣ ْﻦ « َراٍم ی « َﻏﺎ ِزﻳُ ْـﻦ « َﻏﺎ ِزﻳ ْـﻦ « َﻏﺎ ِز ْن « َﻏﺎ ٍزٌ َﻏﺎ ِز Merfu
َر ِاﻣ ٍﯽ « َر ِاﻣﻴِ ْـﻦ « َر ِاﻣﻴ ْـﻦ « َر ِاﻣ ْﻦ « َراٍم َﻏﺎ ِز ٍی « َﻏﺎ ِزﻳِ ْـﻦ « َﻏﺎ ِزﻳ ْـﻦ « َﻏﺎ ِز ْن « َﻏﺎ ٍز Mecrur
35
Bunların başına lâm-ı ta’rif geldiğinde sondaki tenvin düştüğünden iki sâkinin cem olma durumu
ortadan kalktığı için vav ve ye hazfedilmez.
ﻏَ َﺰا
Marife Nekre
Çoğul İkil Tekil Çoğul İkil Tekil
اﻟْﻐَ ُﺎزو َن اﻟْﻐَﺎ ِزَ� ِن اﻟْﻐَﺎ ِزي َﻏ ُﺎزو َن َﻏﺎ ِزَ� ِن َﻏﺎ ٍز Eril
َرَﻣﯽ
Marife Nekre
Çoğul İkil Tekil Çoğul İkil Tekil
ﲔ ِ ِ ْ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَـ اﻟﱠﺮ ِاﻣ َﻲ َر ِاﻣﻴـ َﻦ ِ ْ ر ِاﻣﻴَـ َر ِاﻣﻴًﺎ
َ اﻟﱠﺮاﻣ ﲔ ﲔ َ Eril
ِ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴ ِ ْ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَـﺘَـ َاﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَﺔ ٍ ر ِاﻣﻴ ِ ْ ر ِاﻣﻴَـﺘَـ ًَر ِاﻣﻴَﺔ
Mensub
ﺎت َ ﲔ ﺎت َ َ ﲔ َ Dişil
ِ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴ ِ ْ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَـﺘَـ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَ ِﺔ ٍ ر ِاﻣﻴ ِ ْ ر ِاﻣﻴَـﺘَـ َر ِاﻣﻴَ ٍﺔ
Mecrur
ﺎت َ ﲔ ﺎت َ َ ﲔ َ Dişil
Ecvef’in ism-i mef’ûl’ünde (8. kâide gereği) vav ve ye harekeli, ma kabli sahih ve sâkin olduğundan
harekesi ma kabline nakledilir. Bu durumda 2 sâkin cem olacağından vav ve ye hazfedilir. Aslı ye’li olan fiil
belli olsun diye (6. kâide gereği) ma kabli kesralanır ve kesrayla uyumlu olması için vav, ye’ye kalbedilir.
وو « َﻣ ْﻐ ُﺰﱞو
ٌ َﻣ ْﻐ ُﺰ
Tesniyelerinde ise َﻗُﻮﻻ ve َﻛِﻴﻼ denir. Müfredlerinde iki sâkin cem olduğu için vav ve ye
düşmüştü. Fakat tesniyede iki sâkinin cem olma durumu ortadan kalktığı için vav ve ye geri döner.
اُ ْﻏ ُﺰْو « اُ ْﻏ ُﺰ ﻟِﻴَـ ْﻐ ُﺰْو « ﻟِﻴَـ ْﻐ ُﺰ اِْر ِﻣ ْﯽ « اِْرِم ﻟِﻴَ ْـﺮ ِﻣ ْﯽ « ﻟِﻴَ ْـﺮِم
37
ِ ﺺ اﻟْﻮا ِو ِی ﺗُـ ْﻘﻠَﺐ اﻟْﻮاو �ء ﻓِﯽ اﻟْﻤﺴﺘَـ ْﻘﺒ ِﻞ و ْاﻷَﻣ ِﺮ و اﻟﻨـﱠﻬ ِﯽ اﻟْﻤﺠﻬﻮﻻَ ِت ِﻷَﻧـﱠﻬ ﱠﻦ ﻓَـﺮع اﻟْﻤِ ِ
.ﺎﺿﯽ َ ُْ ُ ُْ َ ْ َ ْ َ َ ْ ُ ً َ ُ َ ُ ّ َ ِ َو ﻓﯽ اﻟﻨﱠﺎﻗ.١٤
14. Vavlı nâkısın meçhûl muzârî, emir ve nehyinde de (bunlar mâzinin dalları olduklarından dolayı)
aralarında uygunluk olması için vav, ye’ye kalbedilir.
Misâl
ﻻَ ﺗَﻌِ ْﺪ- ِﻋ ْﺪ- ﻳَﻌِ ُﺪ- َو َﻋ َﺪ ﻳَـ ْﻮ ِﻋ ُﺪ- ( َو َﻋ َﺪ2. bâb)
ثْ ﻻَ ﺗَ ِﺮ- ثْ ِر- ث ُ ﻳَِﺮ- ث َ َوِر ُ ﻳَـ ْﻮِر- ث
ث َ ( َوِر6. bâb)
ﺐ
ْ ﻻَ ﺗَـ َﻬ- ﺐْ َﻫ- ﺐ ُ ﻳَـ َﻬ- ﺐ َ َوَﻫ ﺐ
ُ ﻳَـ ْﻮَﻫ- ﺐ َ ( َوَﻫ3. bâb)
ﻻَ ﺗَـ َﻘ ْﻊ- ﻗَ ْﻊ- ﻳَـ َﻘ ُﻊ- َوﻗَ َﻊ ﻳَـ ْﻮﻗَ ُﻊ- ( َوﻗَ َﻊ3. bâb)
arasında bulunduğundan (lisâna ağır geldiğinden) hazfedildi. Aynel veya lâmel fiilinde boğaz harfi
bulunduğundan hafiflik olsun diye aynel fiil fethalandı ve 3. bâba girmiş oldu.
4. bâbdan olan ﻳَ َﺴ ُﻊ- َو ِﺳ َﻊ ve ُ ﻳَﻄَﺄ- َو ِﻃ َﺊ fiillerinde de vav hazfedilir. Çünkü bunlar da aslında
38
Lefif-i Makrûn
Lefif-i Mefrûk
ﻗِ ْﻪ- ِق- ﻗِ ْﯽ- اِﻗِ ْﯽ- اِْوﻗِ ْﯽ ﻗِ ْﻪ Emir
َوﻗَﯽ
ﲔ ِ ِ ِ ِ ِ
َ ْ ﻗ- ﻗﻴَﺎ- ﻗُﻮا | ﻗﯽ- ﻗﻴَﺎ- ﻗ ْﻪ Emir Nehiy
ِ ِ ِ ِ
َ ْ ﻻَ ﺗَﻘ- ﻻَ ﺗَﻘﻴَﺎ- ﻻَ ﺗَـ ُﻘﻮا | ﻻَ ﺗَﻘﯽ- ﻻَ ﺗَﻘﻴَﺎ- ﻻَ ﺗَ ِﻖ
ﲔ Çekimi
NOT : Emr-i Hâzırda durmak kolay olsun diye bir “sekte he’si” getirilir.
Muzâaf
39
.ﺎﻹﻇْ َﻬ ُﺎر ﻓِ ِﻴﻪ ﻻَ ِزٌم
ِْ ََﺻﻠِ ٍﯽ ﻓ ٍ ِ ِ ِ ِِ ِ ِ
ّ ْ إ ْن َﻛﺎ َن َﻋﻴـْ ُﻦ ﻓ ْﻌﻠﻪ ُﻣﺘَ َﺤّﺮَﻛﺔً َو ﻻَ ُﻣﻪُ َﺳﺎﻛﻨَﺔً ﺑ ُﺴ ُﻜﻮن أ.١٩
19. Muzâafın aynel fiili harekeli, lâmel fiili sükûnu aslî ile (aslından) sâkin ise, o zaman izhar lâzımdır.
İdgam mümteni olup yapılmaz. (Yani idgam yapmak yasaktır.)
ِْ اﻹ ْد َﻏ ُﺎم و
.اﻹﻇْ َﻬ ُﺎر ِْ ﻮز ٍ إِ ْن َﻛﺎ َن ﻋﻴـﻦ ﻓِﻌﻠِ ِﻪ ﻣﺘَﺤ ِﺮَﻛﺔً و ﻻَﻣﻪ ﺳﺎﻛِﻨَﺔً ﺑِﺴ ُﻜ.٢٠
ٍ ﻮن َﻋﺎ ِر
ُ ض ﻓَـﻴَ ُﺠ
َ ُ َ ُ ُ َ َّ ُ ْ ُ ْ َ
20. Muzâafın aynel fiili harekeli, lâmel fiili ise sükûnu ârız ile (aslından olmayıp bir âmil sebebiyle)
sâkin olursa, idgam yapmak da caizdir, yapmayıp izharla okumak da caizdir.
Meselâ: ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ْﻤ ُﺪ ْد de idgam yapılacağı zaman birinci dâl’in harekesi mim’e nakledilir. ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ُﻤ ْﺪ ْد iki
dâl da sâkin kalır. Bu durumda ikincisi harekelendirilir, (ya en hafif hareke ile fethalanır, ya aynel fiiline teb’an
zammelenir ya da sâkin, geçilirken kesralandığından dolayı kesralanır) daha sonra idgam yapılır.
ِ ِ
ّ د « ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ُﻤ ﱠﺪ/
ﱡد/د/ ُ د/ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ْﻤ ُﺪ ْد « ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ُﻤ ْﺪ ْد « ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ُﻤ ْﺪ َد
Muzâafın emr-i hâzırında da idgam caiz olup اُْﻣ ُﺪ ْد olarak idgamsız gelebildiği gibi idgam da
yapılabilir.
ِ ِ
ّ د « ُﻣ ﱠﺪ/
ﱡد/د/ ُ د/اُْﻣ ُﺪ ْد « اُُﻣ ْﺪ ْد « ُﻣ ْﺪ َد
Mim harekelendiğinde baştaki hemze düşer ve ikinci dâl üç harekeyle de harekelenebilir. Aynel fiili
zammeli olmayan bablarda ise yalnız iki harekeyle (fetha, kesra) harekelenebilir. Çünkü zamme aynel fiile
teb’an veriliyordu.
40
ِّ ِر « ﻓِﱠﺮ/اِﻓْ ِﺮْر « اِﻓِْﺮْر « ﻓِْﺮر
ر/ (’ ﻓَـﱠﺮ – ﻳَِﻔﱡﺮ )ﻳَـ ْﻔ ِﺮُرnun emr-i hâzırı
َ
ِ ِ
ِّ ﺾ
ض/ ِ ﺾ
ض « َﻋ ﱠ/ َ ﻀ
ْ ﺾ « َﻋ
ْ ﻀ
ْ ﺾ « ا َﻋ
ْ ﻀ
َ ا ْﻋ (ﺾ َ ﺾ )ﻳَـ ْﻌ
ُ ﻀ ﺾ – ﻳَـ َﻌ ﱡ
’ َﻋ ﱠnun emr-i hâzırı
Mehmûz
ِ ِ ِ ﺖ اﻟْـﻬﻤﺰةُ ﺳﺎﻛِﻨﺔً ﻳـﺠﻮز ﺗَـﺮُﻛﻬﺎ ﻋﻠَﯽ ﺣﺎﻟِـﻬﺎ و ﻳـﺠﻮز ﻗَـ ْﻠﺒـﻬﺎ إِﻻﱠ أَ ْن ﻳ ُﻜﻮ َن ﻣﺎ ﻗَـﺒـﻠَﻬﺎ ﻫـﻤﺰةً ﻓَِﺈ ﱠن اﻟْ َﻘ ْﻠِ
.ﺐ
ٌ ﺐ ﻓﻴﻪ َواﺟ
َ َْ َ َ ْ َ َ َ ُ ُ ُ َ َ َ َ َ َ ْ ُ ُ َ َ َ َ ْ َ َ َو إِ ْن َﻛﺎﻧ.٢٢
.ﺖ َو ًاوا ِ ﻀﻤ ِ ِ ِ ِ ْ ﻓَِﺈ ْن َﻛﺎ َن ﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﻣ ْﻔﺘُﻮﺣﺎ ﻗُﻠِﺒ
ْ َﻮﻣﺎ ﻗُﻠﺒ
ً ُ ْ ﺖ َ�ءً َو إ ْن َﻛﺎ َن َﻣ ْ َْﺴ ًﻮرا ﻗُﻠﺒ
ُ ﺖ أَﻟ ًﻔﺎ َو إ ْن َﻛﺎ َن َﻣﻜَ ً َ َ
22. Hemze sâkin olduğunda hâli üzere bırakmak da hemzeyi kalbetmek de caizdir. Ancak sâkin olan hemzenin
ma kabli de hemze olursa o zaman kalbetmek vacip olur. Hemzenin ma kabli fetha ise elif’e, kesra ise
ye’ye, zamme ise vav’a kalbedilir.
Meselâ: ﻳَـﺄْ ُﻛ ُﻞ de caiz olduğundan aynen de kalabilir, elif’e kalbedilerek ﻳَـﺎ ُﻛ ُﻞ de olabilir.
ﻳـُ ْﺆِﻣ ُﻦ de caiz olduğundan aynen de kalabilir, vav’a kalbedilerek ِﻳ
ﻮﻣ ُﻦُ de olabilir.
اِﺋْ َﺬ ْن de ma kabli hemze olduğundan ye’ye kalbederek اِﻳ َﺬ ْن yapmak vaciptir.
أَأَْﻣ َﻦ de ma kabli hemze olduğundan elif’e kalbederek َآﻣ َﻦ yapmak vaciptir.
41
ِ ﺼ ِﺤ
.ﻴﺢ ِ َ و إِ ْن َﻛﺎﻧ.٢٣
ﺖ اﻟْ َـﻬ ْﻤَﺰةُ ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛﺔً َو َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ َﺣ ْﺮﻓًﺎ ُﻣﺘَ َﺤِّﺮًﻛﺎ ﻻَ ﺗَـﺘَـﻐَﻴﱠـ ُﺮ اﻟْـ َﻬـ ْﻤَﺰةُ َﻛﺎﻟ ﱠ َ
23. Hemze de ma kabli de harekeli olursa, sahih fiilmiş gibi değerlendirilir, değişmez.
Meselâ: َﺳﺌَ َﻞ ’nin emr-i hâzırı olan اِ ْﺳﺌَ ْﻞ ’de hemze harekeli, ma kabli sâkin; olduğu gibi de
Mehmûz fiil olan َ أ، أَ َﻛ َﻞfiillerinin emr-i hâzırları أ ُْؤُﻣ ْﺮ، أ ُْؤ ُﺧ ْﺬ، أ ُْؤ ُﻛ ْﻞolup 22. kâide
أ ََﻣَﺮ، َﺧ َﺬ
gereği أُوﻣﺮ، ُوﺧ ْﺬ
ُ أ، أُو ُﻛ ْﻞolurlar. Fakat bu kelimeler arap lisânında çok kullanıldıklarından kâideye göre
ُْ
değil, kısaltarak ﻣﺮ، ﺧ ْﺬ
ْ ُ ُ ، ُﻛ ْﻞşeklinde kullanılırlar.
NOT : Mehmûz fiilde yukarıdaki i’lâl kâidelerinden (22-23-24) biri bulunmadığında fiil, sahih fiil gibidir,
i’lâl yapılmaz.
NOT : Bir kelimede idgam ve i’lâl cem olursa i’lâl idgama tercih edilir. Meselâ :
َ ﻗَ ِﻮَو « ﻗَ ِﻮ
ی
* İ’lâl yapılınca idgam sebebi ortadan kalkar. َﺣﻴِ َﯽ ve َﻋﻴِ َﯽ fiillerinde lefif-i makrûn olduklarından
aynel fiil sahih hükmünde, lâmel fiil de (4. kâideye göre) ma kabli meksur olduklarından hâli üzere bırakılır,
i’lâl yapılmaz. Bu şekilde kalabildikleri gibi, i’lâl yapılmadığından idgam yapılarak َﺣ ﱠﯽ ve َﻋ ﱠﯽ gelmeleri de
caizdir.
* Sahih olmayan bir fiil ile karşılaştığımızda önce sahihmiş gibi çekeriz. Sonra anlatılan kâidelere
göre bir i’lâl gerekirse yaparız, gerekmez ise yapmayız.
42
* Bazı yerlerde kâide gereği i’lâl yapılması gerektiği halde bazı sebeplerle yapılmaz.
Meselâ : َﻋ ِﻮَر ’da 1. kâideye göre vav, elif’e kalbedilmesi gerektiği halde ye’li olan َﻋ َﺎر (ayıpladı)
fiiliyle karışacağından kalbedilmeden َﻋ ِﻮَر (tek gözü kör oldu) olarak kalır.
ﺐ
َ َ’ َﺟ ْﻠﺒde idgam vacip olduğu halde ilhâk bozulmasın diye yapılmaz.
’ اِ ْﺳﺘَـ َﻮیde aynel fiilinde olup sahih hükmündedir (16. kâide) zira elif’e kalbedilirse
ﺎی « اِ ْﺳﺘَﯽ ِ ِ
ْ َ ا ْﺳﺘَـ َﻮی « ا ْﺳﺘolup hangi babdan olduğu anlaşılmaz.
--- ֍ ---
43