Vergi sisteminin yapısını iki ana başlık altında toplayabiliriz.
Birinci ana başlık, vergiye tabi
olan gelirlerin elde edildikleri kaynaklara bakılmadan bir araya toplanarak vergilendirildiği Üniter Gelir Vergisi Sistemidir. Bu vergi sistemi safi gelirin hesaplanması için kazanç ve gelirin toplanarak var ise zararların mahsup edilmesi sistemidir. Kalan gelirden vergi mükellefinin ailevi ve kişisel durumuna bakılarak çeşitli indirimler sağlanır. Bu sistemde aslında amaç gelirin bir arada toplanarak vergilendirilmesi değildir. Adil vergilendirme ve ödeme gücü ilkesinin işlemesi amaçlanmıştır. İkinci ana başlığımız da vergi mükellefinin elde ettiği gelirlerin Üniter Vergi Sistemindeki gibi bir araya getirerek vergilendirmesinin tam tersi olan, her gelir kaleminin ayrı vergilendirildiği Sedüler Gelir Vergisidir. Bu vergi sisteminde vergi oranının her gelir kalemi için ayrı ayrı uygulanması amaçlanır ve hesaplanacak vergi oranı gelirin türüne bağlı olarak farklılık gösterebilir. Sedüler Gelir Vergisinde, Üniter Vergi Sisteminde olduğu gibi mükellefin zararları toplam geliri üzerinden indirime uğramaz. Sedüler Gelir Vergisinde mükellefe uygulanacak olan zarar indirimleri elde etmiş olduğu gelir kalemlerinin hangisinde zarar oluşuyorsa o kalemden indirilmesini amaçlar. Üniter Vergi Sistemindeki gibi vergi mükellefinin ailevi ve kişisel durumuna bakılarak farklı indirimler uygulanabilir (Arıkan, 2015: 20-21).