Professional Documents
Culture Documents
ÖĞRENME ÇIKTILARI
2.1 Üç temel örgütsel düzeyi ve her düzeydeki yöneticiler için karar vermenin önemini ilişkili karar
özellikleri ile açıklayabileceksiniz.
2.2 Kritik başarı faktörlerini (CSF-Critical Success Factors) ve temel performans göstergelerini (Key
Performance Indicators) tanımlayıp, yöneticilerin YBS projelerinin başarısını ölçmek için bunlardan
nasıl yararlandıklarını açıklayabileceksiniz.
2.3 Farklı operasyonel destek sistemlerini, yönetimsel destek sistemlerini ve stratejik destek
sistemlerini sınıflandırıp, yöneticilerin bu sistemleri karar vermek ve rekabet avantajı elde etmek
için nasıl kullanabileceğini açıklayabileceksiniz.
2.4 Yapay zekayı tanımlayıp ve beş yapay zeka türünü tanımlayabileceksiniz.
İŞ KARARLARI VERMEK
Porter’ın Bölüm 1’de özetlenen stratejileri, düşük fiyat liderliği, farklılaşma veya odaklanma L.O.1: Üç temel örgütsel düzeyi ve her
konusunda rekabet avantajı olan pazarlara girmeyi önermektedir. Bir sonuca ulaşmak için düzeydeki yöneticiler için karar
yöneticilerin karar vermesi ve gelecekteki iş ihtiyaç ve gereksinimlerini tahmin edebilmesi gerekir. vermenin önemini açıklayabileceksiniz.
Bugün yöneticilerin karşılaştığı en önemli ve en zorlu soru, bugünün iş ortamında kazanmak için
rakiplerle yarış içindeyken yarının başarısının temelini nasıl atacağımızdır. Yarınlar için bir strateji
geliştiremeyen bir şirketin geleceği olmayacaktır. Bu bölümün amacı, , yöneticilerin şirketlerine değer
katmak için karar verme uygulamalarını nasıl öğrenebileceklerini göstererek Porter’ın Beş Güç
Modeli, üç genel stratejisi ve değer zinciri analizini bir adım daha ileriye taşımaktır. Ayrıca, 21. yüzyıla
giren şirketlerin değer zinciri aracılığıyla önemli rekabet avantajları sağlayabilen ileri YBS
tekniklerinden nasıl yararlanabilecekleri de yine bu bölümün temel amaçlarından biridir.
Bölüm 1'de tartıştığımız gibi, karar verme işi yönetimin en önemli ve zorlu işlerinden biridir.
Kararlar, kaç tane ürünün sipariş edileceği veya kaç kişinin işe alınacağı gibi rutin kararlardan tutun
da, bizim için çok kilit rolü olan bir çalışanın aniden işten ayrılması veya gerekli materyallerin
elimize ulaşmaması durumunda ne yapılması gerektiği gibi beklenmedik kararlara kadar çok geniş
bir yelpazede karşımıza çıkar. Günümüzde, veri ve bilgi hacmi önemli ölçüde büyürken, yöneticiler
daha kısa süre içinde, daha karmaşık kararlar verme durumunda kalmaktadırlar. Bu kararların bir
kısmı insan beyninin işleyebileceğinden çok daha fazla bilgi kullanımını gerektirmektedir. Şekil 2.1, ŞEKİL 2.1
karar verirken yöneticilerin karşılaştığı üç temel zorluğu göstermektedir.
Yönetimsel Karar Verme
Zorlukları
2
Veri Toplama: Kim, ne, nerede, ne zaman, neden ve nasıl sorularını
sorarak problemle ilgili verileri toplayın. Veri toplarken, sorun
hakkında söylentiler veya görüşlerden değil, gerçeklerden yararlanın.
3
Çözüm Üretimi: Zorlama gibi görünen fikirler de dahil olmak üzere
mümkün olan her çözümü detaylandırın.
KARAR VERME
SÜRECİ 4
Çözüm Testi: Çözümleri fizibilite (olabilirlik), kullanışlılık (geçici mi,
kalıcı mı) ve kabul edilebilirlik (katılımcıların fikir birliği sağlaması)
açılarından değerlendirin.
5
Çözümün Seçilmesi: Sorunu en iyi çözen ve işletmenin ihtiyaçlarını
en iyi karşılayan çözümü seçin.
6
Çözümün Uygulanması: Çözüm sorunu çözerse, alınan kararlar
doğruydur. Değilse, kararlar yanlıştı ve süreç tekrar başlamalıdır.
ŞEKİL 2.2
Karar Verme Süreci
Altı Adımlı Karar Verme Süreci
Karar verme süreci, operasyonel, yönetsel ve stratejik projeler için iletişim ve liderlikte çok
önemli bir rol oynar. Analitik, gerçeğe dayalı karar verme bilimidir. Çok sayıda karar verme
modeli vardır. Şekil 2.2 bu karar verme modellerinden birini göstermektedir.
ŞEKİL 2.4
Operasyonel Karar Vermeye Genel Bakış
ŞEKİL 2.5 Performansları izlenen birimler, departmanlar, departmanların alt birimleri, süreç ekipleri,
proje ekipleri ve diğer iş gruplarıdır. Bu tür kararlar yarı yapılandırılmış kararlar olarak kabul
Yönetsel Karar Vermeye Genel edilir; birkaç yerleşik sürecin potansiyel çözümleri değerlendirmeye yardımcı olduğu, ancak
Bakış kesin yargıya varmanın yeterli olmadığı durumlarda ortaya çıkarlar. Örneğin, yeni mal ve
hizmet üretme veya çalışanlara sağlanan faydaları değiştirme ile ilgili kararlar,
yapılandırılmamıştan yarı yapılandırılmışa doğru değişmektedir. Şekil 2.5, yönetimsel karar
verme için gerekli temel unsurları göstermektedir.
Stratejik Düzey: Stratejik düzeyde, şirketin stratejik planının bir parçası olarak yöneticiler
tarafından genel iş stratejileri, hedef ve amaçlar geliştirilir. Ayrıca, yöneticiler, örgütün
stratejik performansını ve politik, ekonomik ve rekabetçi iş ortamındaki genel istikametini
etraflıca gözlemlerler. Stratejik kararlar, karar vericilerin doğru tercihler yapmasında hiçbir
prosedür veya kuralın bulunmadığı durumlarda ortaya çıkan, büyük ölçüde
yapılandırılmamış kararlardır. Bu kararlar, çok sık alınmayan, son derece önemli ve uzun
vadeli iş stratejileriyle ilgilidir. Önümüzdeki üç yıl içinde yeni bir pazara ya da yeni bir sektöre
girip girmeme kararı yapılandırılmamış kararlara örnek verilebilir. Bu tür kararlarda
yöneticiler, çözüm bulmak için kişisel bilgi ve deneyimleri yanısıra birçok kaynaktan
yararlanır. Şekil 2.6 stratejik karar alma için gerekli olan temel unsurları göstermektedir.
ŞEKİL 2.6
Metrikler, bir projenin hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını belirlemek için sonuçları
değerlendiren ölçümlerdir. Kritik başarı faktörleri ve anahtar performans göstergeleri en Stratejik Karar Vermeye
temel iki metriktir. Kritik başarı faktörleri (CSF'ler), şirketlerin amaç ve hedeflerine ulaşmak Genel Bakış
ve stratejilerini uygulamak için attığı önemli adımlardır (Bknz. Şekil 2.7). Anahtar performans
göstergeleri (KPI'lar), bir şirketin kritik başarı faktörlerine yönelik ilerlemeyi değerlendirmek
için kullandığı ölçülebilir metriklerdir. Anahtar performans göstergeleri, kritik başarı
faktörlerine göre çok daha spesifiktir.
Kritik başarı faktörleri ile anahtar performans göstergeleri arasındaki ilişkiyi anlamak son
derece önemlidir. Kritik başarı faktörleri, bir iş stratejisinin başarısının temel unsurlarıdır.
Anahtar performans göstergeleri, kritik başarı faktörlerinin ilerlemesini ölçülebilir
yöntemlerle ölçer ve bir kritik başarı faktörünün çok sayıda anahtar performans göstergesi
olabilir. Tabii ki, her iki kategori de şirkete ve sektöre göre değişecektir. Örneğin, bir
üniversitenin mezuniyet oranlarının artışını kritik başarı faktörü olarak belirlediğini düşünün.
Bu kritik başarı faktörünü ölçecek anahtar performans göstergeleri şunlar olabilir:
■ Derse ve cinsiyete göre not ortalamaları.
■ Öğrencilerin cinsiyetleri ve okudukları bölümlere göre okulu bırakma oranları.
■ Öğrencilerin cinsiyetleri ve okudukları bölümlere göre ortalama mezuniyet oranları.
■ Öğrencilerin cinsiyetleri ve okudukları bölümlere göre öğretim süreleri.
Anahtar performans göstergeleri, içsel ve dışsal ölçümlere odaklanabilir. Yaygın kullanımı
olan bir dışsal anahtar performans göstergesi, pazar payı, başka bir deyişle bir firmanın ele
geçirdiği pazar oranıdır. Pazar payı, şirketin satışları tüm sektörün toplam satışlarına
bölünerek hesaplanır. Pazar payı, bir firmanın rakiplerine göre göreceli performansını ölçer.
Örneğin, bir firmanın toplam satış geliri 2 milyon dolar, tüm sektörün satışları da 10 milyon
dolarsa, firma toplam pazarın yüzde 20’sini (2/10 = % 20) ele geçirmiştir ya da pazar payı
yüzde 20’dir diyebiliriz.
ŞEKİL 2.7
Kritik Başarı Yaygın kullanımı olan bir içsel anahtar performans göstergesi, bir projenin kazanç sağlama
Faktörleri ve Anahtar gücünü gösteren yatırım getirisidir (ROI-Return on Investment). Bir projede yatırım getirisini
Performans ölçmek için kârlılık maliyetlere bölünür. Projelerin departman bazlı somut ve bağımsız olduğu
Göstergeleri İçin Bazı durumlarda bunu yapmak zor değildir. Ancak, maddi olmayan boyutları olan ve departmanlar
Metrikler arası boyutları olan projeler için ölçülmesi hiç de kolay değildir. Bir yangın söndürücünün
yatırım geetirisini hesaplamaya çalıştığınızı düşünün. Yangın söndürücü asla kullanılmazsa,
yatırım getirisi düşüktür. Yangın söndürücü tüm binayı tahrip edebilecek bir yangını
söndürürse, yatırım getirisi astronomik olarak yüksektir.
Bir YBS projesinin başarısını ölçmek için anahtar performans göstergeleri oluşturmak benzer
zorluklar arzeder. Bir firmanın e-posta sistemini düşünün. Yöneticiler, şirket e-postalarıyla
ilişkilendirerek departman maliyetlerini ve kârlarını nasıl takip edebilir? Bir satış için
gönderilen bir e-posta ile milyon dolarlık bir iş bağlanabilirken, diğer 300 e-posta hiçbir işe
yaramamış olabileceğinden, hacmi esas alarak yapılan bir ölçüm karlılığı açıklayamaz. İnsan
kaynakları ve hukuk gibi gelir getirmeyen departmanlar da e-posta kullanır, ancak bunu kâr
elde etmek için kullanmaz. Bu nedenle, birçok yönetici YBS projelerini ölçmek için verimlilik
ve etkinlik gibi daha yüksek seviyeli metriklere yönelmektedir. En iyi uygulamalar yöntemi,
bazı kuruluşlar veya sektörler tarafından geliştirilen en başarılı çözümler veya sorun çözme
yöntemlerinden yararlanmayı ifade eder. YBS projelerinin ölçülmesi, bir sektör için en iyi
uygulamaların belirlenmesine yardımcı olur.
Verimlilik ve Etkinlik Metrikleri
Verim, işlem hızı ve sistem kullanılabilirliği gibi Verimlilik MIS metrikleri, YBS’nin kendi
performansını ölçer. Etkinlik YBS metrikleri, YBS'nin müşteri memnuniyeti ve müşteri
dönüşüm oranları gibi iş süreçleri ve faaliyetler üzerindeki etkisini ölçer. Verimlilik, bir
firmanın kaynaklarını optimal olarak kullanıp kullanmadığına odaklanırken, etkinlik firmanın
amaçlarına ve hedeflerine ne kadar iyi ulaştığına odaklanır. Peter Drucker verimlilik ve
etkinlik arasındaki ayrımı şu şekilde yapmaktadır: “Herbir kaynaktan en iyi şekilde
yararlanmak suretiyle işleri doğru yapmak verimlilik, doğru hedef ve amaçlar koyarak doğru
işleri yapmak ise etkinliktir. Doğru işleri yapmadan, işleri doğru yapmak mümkün olmaz.”
İŞ ODAKLI TARTIŞMA
İnsanlar nasıl karar verir? Neredeyse her gün akıllara durgunluk veren karar verme
olaylarıyla karşılaşmaktayız. İşte birkaç örnek:
■ Ohio'da bir kadın çocuklarını okula götürürken direksiyon başında hem telefonla
konuşup hem de çocuğunu emzirdiği için çocukların hayatını tehlikeye atmakla Sürücülerin
suçlandı.
Araba
■ Güney Florida'da bir kadın, sol omuzuyla başı arasına sıkıştırdığı bir cep telefonuyla
konuşup sol elinde bir çorba kasesi ile araç kullanırken polise yakalandı. Daha da Kullanırken
ötesi, kadın direksiyonu bırakıp sağ eliyle çorbasını içiyor, aynı anda telefonla
konuşmaya devam ediyor ve bir taraftan da arabayı sürüyordu. Verdiği
■ Kaliforniya'da bir adamın yüzme havuzu taşırken araba kullanmakta olduğu rapor Kararlar
edildi. Bir eliyle araba kullanırken, arabanın üstüne koyduğu yeni yüzme havuzunu
da diğer diğer eliyle tutuyordu. Bitmedi. Adamın üç çocuğu da arabanın
camlarından sarkarak düşmemesi için yüzme havuzunu tutuyorlardı.
■ Baltimore'da bir kadın otoyolda saatte 65 mil hızla giderken ön koltukta
çocuğunun bezini değiştirmekle suçlandı.
Çalışanların verdiği kötü kararlar nedeniyle, başı belaya giren bir şirket örneği bulun.
Şirket kendini çalışanların bu tür sorumsuzluklarından korumak için neler yapabilir?
Şekil 2.8, YBS’de yaygın kullanımı olan bir kısım verimlilik ve etkinlik metriğini göstermektedir.
YBS projelerini ölçen anahtar performans göstergeleri hem verimlilik hem de etkinlik
metriklerini içerir. Bu metrikler, pazar payı veya yatırım getirisi (ROI) kadar somut olmasa da,
proje performansı hakkında değerli bilgiler sağlarlar.
Verimlilikteki yaşanan artış normalde kritik başarı faktörlerine odaklanan etkinlik artışından
kaynaklanır. Verimliliğe ilişkin YBS metriklerinin ölçümü çok daha kolaydır, bu nedenle çoğu
kez yanlış olmasına rağmen, yöneticiler YBS projelerinin başarısını ölçmek için genellikle bu
metriklere odaklanır. Örneğin ATM'lerin başarısını ölçmek istediğinizi farzedin. YBS etkinlik
metrikleri boyutuyla düşündüğümüzde, bir yönetici, ATM'nin başarısını belirlemek için
günlük işlem sayısını, işlem başına ortalama tutarı ve işlem başına ortalama hızı ölçecektir.
Bunlar, sistemin ne kadar iyi performans gösterdiğine dair değerli sonuçlar ortaya koysa da,
ATM etkinliğiyle ilişkili maddi olmayan ancak katma değer sağlayan bir çok avantajı göz ardı
ederler. YBS etkinlik metrikleri, ATM konumları veya ATM'lerin kullanım kolaylığı nedeniyle
bankaya kaç yeni müşterinin katıldığını da ölçebilir. Ayrıca, müşteriler sinema bileti satışı vb.,
gibi bazı zaman kazandırıcı ve katma değer sağlayan hizmetler ya da ek özellikler yardımıyla
müşteri memnuniyetindeki artışları ölçebilirler. Bir YBS projesiyle ilişkili tüm faydaları analiz
etmek için etkinlik YBS metriklerinin sağladığı ek bakış açılarını da gözönünde bulundurabilen
yöneticiler çok iyi bir yönetici olabilir.
Etkinlik ve Verimlilik YBS Metrikleri Arasındaki İlişki
Verimlilik ve etkinlik kesinlikle birbirinden bağımsız değildir. Ancak, birinde başarılı olmak,
diğerinde de başarılı olunacağı anlamına gelmez. Verimlilik YBS metrikleri bizzat teknolojiye
odaklanır. Verimlilik YBS metriklerinin izlenmesi önemlidir, ancak etkinliği her zaman garanti
etmez. Etkinlik YBS metrikleri bir kuruluşun hedeflerine, stratejilerine ve amaçlarına göre
belirlenir. Burada, örneğin düşük fiyat liderliği stratejisi izleyen bir şirketin (Walmart gibi)
kritik başarı faktörleri yanısıra, yeni müşterileri yüzde 10 artırmak veya yeni ürün geliştirme
döngü sürelerini altı ay kısaltmak gibi anahtar performans göstergelerini de dikkate alması
önemlidir. Özel sektörde, örneğin eBay, YBS projelerini verimlilik ve etkinlik açısından sürekli
olarak karşılaştırmaktadır. Web sitesinin kesintisiz kullanılabilirliğini ve optimal verim
performansını sağlamak, eBay’ın kritik başarı faktörleridir.
Şekil 2.9, verimlilik ve etkinlik arasındaki ilişkiyi göstermektedir. İdeal olarak, bir firma
ŞEKİL 2.8 grafiğin sağ üst köşesinde faaliyet göstermek ister, böylece verimlilik ve etkinlikte önemli
Sık Kullanılan Verimlilik ve artışlar gerçekleştirilebilir. Bununla birlikte, sol üst köşede (yüksek verimlilikle minimum
Etkinlik Metrikleri etkinlik) veya sağ alt köşede (minimum verimlilikle yüksek etkinlik) faaliyet göstermek,
kuruluşun özel stratejileriyle uyumlu olabilir. Genel olarak, sol alt köşede çalışmak (minimum
verimlilik ve minimum etkinlik) herhangi bir kuruluşun işletimi için ideal değildir.
Kıyaslama (Benchmarking): Hangi sürecin ölçüldüğüne, nasıl ölçüldüğüne ve verimlilik ya
da etkinlik sağlama amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine bakılmaksızın,
yöneticiler, kıyaslama ölçütlerini (benchmarks) veya temel değerleri belirlemelidir.
Kıyaslama, sistem sonuçlarını sürekli olarak ölçme, bu sonuçları optimum sistem
performansıyla karşılaştırma ve sistem performansını iyileştirmeye yönelik adım ve
prosedürleri belirleme sürecidir. Kıyaslama, bir YBS projesinin zaman içinde nasıl performans
gösterdiğini değerlendirmeye yardımcı olur. Örneğin, eğer bir sistemin 15 saniyelik yanıt
süresi için bir kıyaslama ölçütü varsa, yönetici, yanıt süresinin o noktaya gelinceye kadar
azalmaya devam etmesini isteyecektir. Yanıt süresi aniden 1 dakikaya çıkarsa, yönetici
sistemin düzgün çalışmadığını anlar ve olası sorunlara aramaya başlar. YBS projelerini
karşılaştırmalı değerlendirmelerle sürekli ölçmek, yöneticilerin sistemi kontrol edebilmesi
için geri bildirim sağlar.
ŞEKİL 2.9
Etkinlik ve Verimlilik
Yüksek
Arasındaki İlişki
İşletilecek
en uygun
Verimlilik
alan
Düşük
Düşük
Yapılandırılmamış
Üst Yönetim
Bilgi Sistemi
Yarı
Yapılandırılmış
Yapılandırılmış
Geri besleme
Geri Besleme
Yönetimsel
Raporlar
Kargolama
Verisi
ŞEKİL 2.13
TPS ve Yarı yapılandırılmış Kararları
Destekleyen DSS Arasındaki Etkileşim
İşleme
ŞEKİL 2.14
Bir Örgütteki Bilgi Düzeyleri
Kargolama
Verisi Dağıtım Sistemi
Bir DSS, yapılandırılmamış kararları destekleyen dış kaynaklı veri gerektirmesi boyutuyla ŞEKİL 2.15
ESS’den farklıdır (Bknz. Şekil 2.15). Bu, DSS'lerin hiçbir zaman harici kaynaklardan veri TPS ve ESS
kullanmadığı anlamına gelmez, ancak DSS’ler genellikle yarı yapılandırılmış kararları iç verileri
Arasındaki Etkileşim
kullanarak verir.
Görselleştirme (Visualization), büyük hacimli verilerdeki desen (örüntü) ve karmaşık
ilişkilerin grafik görüntülerini üretir. Üst yönetim destek sistemleri, üst düzey yöneticilere
sistemle çok az etkileşimle hatta hiç etkileşimde bulunmadan belli başlı temel bilgileri
sunmak amacıyla görselleştirmeden yararlanır. Yaygın kullanımı olan bir görselleştirme aracı,
birden çok kaynaktan bilgileri derlemek suretiyle, kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde
uyarlanabilen ve anahtar performans göstergeleri ve kritik başarı faktörlerini izleyen dijital
gösterge panosudur. Bir üretim ekibi için tasarlanmış bir dijital gösterge panosunda
bulunabilecek muhtemel özellikler şunlardır:
■ Her 15 dakikada bir yenilenen anahtar performans göstergeleri listesi.
Dijital gösterge panelleri, temel veya detaylı sonuçları hızlı bir şekilde gösterir. Bu gösterge
panellerinin kullanımları kolaylaştıkça, çalışanlar, YBS personelini sorular ve rapor talepleriyle
bunaltmadan kendi analizlerini yapabilir. Dijital kontrol panelleri, çalışanların, bilgiyi
raporlamanın da ötesine taşımalarını ve iş performanslarını doğrudan arttırmalarını sağlar.
Sinir Ağları
Yapay sinir ağı olarak da adlandırılan bir sinir ağı, insan beyninin çalışma şeklini taklit etmeye
çalışan bir yapay zeka kategorisidir. Sinir ağları, mantığın veya kuralların bilinmediği
durumlarda örüntüler ve özellikler oluşturmak için büyük hacimli verileri analiz eder. Sinir
ağlarının pekçok özelliği vardır:
■ Öğrenme ve yeni koşullara kendi başına uyum sağlama.
Genetik Algoritmalar
Genetik algoritmalar, genetik biliminden esinlenildiği için bu isimle anılmaktadır. Genetik
algoritmalar, bir probleme her seferinde daha iyi çözümler üretmek için en uygun ve en
sağlıklı şekilde hayatta kalma sürecini taklit eden sistemlerdir. Öncelikle ilk bilmemiz gereken
terim Popülasyon’dur. Popülasyon biyolojide bir topluluğa verilen ad olarak kullanılırken,
genetic algoritmalarda olası çözüm bilgilerini ifade eden bireylerin topluluğuna verilen
isimdir. Popülasyonda ki her bireyimizin ismi Kromozomdur. Biyolojide ki DNA gibi hayal
edebiliriz. Son olarak kromozomlarımız genlerden oluşmaktadır.
Genetik algoritmalarda işleyiş şu şekildedir:
Başlangıçta kromozomların ideal kromozom olup olmadıkları için belirli testlere (fitness
function) tabi tutulur ve puanlınır. Belirlenen yeni popülasyon bir kurallar yapısına sokulur ve
bu kromozonlardan tekrardan yeni kromozomlar oluşturulur. Bu yeni kuşakta yine başarılı
olanlar türetilir ve başarısız olanların popülasyondan uzaklaşması beklenir. Bu işlem sürekli
belirli bir noktaya kadar devam eder. Bittiğinde elimizde en başarılı kromozom kalır. Bu en
başarılı kromozom da bizim en ideal çözümümüze yakın olan çözüm olmaktadır.
Yeni nesilleri türetme evresinde kullanılabilecek iki yöntem bulunmaktadır. Bunlardan
birincisi çaprazlama diğeri mutasyondur.
Çaprazlama seçilmiş iki kromozomun belirlenmiş bir kural ile yeni gen oluşturmasıdır.
Mutasyon ise belirlenmiş bir geni zorlama (radyasyon gibi) ile farklılaştırmaktır. Fazla
mutasyon bozulmalara neden olup popülasyona zarar verir.
Genetik algoritmaların bazı uygulama alanları şunlardır:
Otomatik programlama ve bilgi sistemleri: Bilgisayar çipleri tasarımı, ders programı
hazırlanması ve ağların çizelgelenmesi
Pazarlama: Tüketicilere ait verileri analiz ederek tüketici kalıplarının çıkarılması
Sistem güvenirliği: Bir sistemin güvenilirliği, belirli koşullar altında belirli bir zaman
aralığında sistemin başarılı olarak çalışma olasılığı olarak tanımlanmaktadır. Çoğu sistem,
çeşitli işlemlerde kritik bir role sahiptir ve eğer sistemde arıza olursa sonuçları oldukça ciddi
olmaktadır. Bu alanda optimizasyon, etkisiz parçaların sisteme en iyi şekilde tahsis
edilebilme veya yararlanabilme yolunu bulmayı içermektedir.
Finans: hisse senedi fiyatlarındaki değişim kalıplarını tahmin etmede ve bulmada, kaynak
tahsisi ve uluslararası sermaye tahsisi stratejilerini belirlemede kullanılabilir.
Gezgin satıcı problemi: Gezgin satıcı probleminde amaç, katedilen toplam mesafeyi
minimize eden bir yolculuk planı oluşturmaktır. Bir çok problem tipi, gezgin satıcı problemi
gibi modelenebilmektedir. Bunlara örnek olarak; devre tasarımı, posta taşıyıcılarının,
havayolu uçaklarının, okul otobüslerinin rotalarının bulunması verilebilir.
Araç rotalama problemi: Birleşik optimizasyon problemlerinin örneklerinden biri de araç
rotalama problemidir. Temel araç rotalama problemi, talebi belirli olan müşterileri kapsar.
Tek bir depodan araçlar ayrılmakta ve müşteri taleplerini karşılayarak tekrar depoya
dönmektedir. Her aracın kapasite kısıtı vardır. Bu temel probleme ayrıca, her aracın alacağı
yol mesafe kısıtı olarak eklenebilir. Her bir müşterinin talebini sadece bir araç karşılamaktadır.
Akıllı Ajanlar
Akıllı ajan, kullanıcılar adına belirli görevleri yerine getiren özel amaçlı bilgi tabanlı bir bilgi
sistemidir. Akıllı bir ajanın en basit örneklerinden biri alışveriş botlarıdır. Bir alışveriş botu,
perakendeci web sitelerinde arama yapıp her perakendecinin fiyat ve stok durumuna ilişkin
kullanıcıya toplu olarak sonuçları getiren bir yazılımdır. Akıllı ajanlar, giderek artan bir şekilde,
bir şirketin İnternetteki alım satım işlemlerini yürütür ve ürün bulma, fiyatta pazarlık yapma
gibi işlemleri yerine getirir. Akıllı ajanlar, tüm tedarik zinciri alım ve satımlarını yönetebilecek
kapasiteye sahiptir.
Akıllı ajanların bir başka uygulama alanı da çevresel tarama ve rekabetçi zekadır. Örneğin, bir
akıllı ajan kullanıcıların takip etmek istediği rakip bilgilerini öğrenebilir. Bu amaçla web'i
sürekli olarak tarayarak önemli bir olay meydana geldiğinde kullanıcıları uyarabilir.
Çok Ajanlı Sistemler ve Ajan Temelli Modelleme: Kargo taşıma sistemlerinin, kitap dağıtım
merkezlerinin, video oyun pazarının ve grip salgınının bir karınca kolonisi ile ortak noktası ne
olabilir? Hepsi karmaşık uyarlanabilir sistemlerdir. Yapay zeka ile uğraşan bilim insanları,
karınca kolonileri gibi ekosistemleri gözlemleyerek, karıncaların davranış özelliklerinden
hareketle donanım ve yazılım modelleri geliştirebilirler. Bu şekilde (1) insan tabanlı
sistemlerin nasıl davrandığı, (2) belirli durumlarda nasıl davranacakları ve (3) insan
sistemlerini nasıl daha etkin ve verimli hale getirilebileceği öğrenilebilir. Doğadaki modelleri
inceleyip taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi
amaçlayan bilim dalına biyomimikri (biomimicry) denir.
Son yıllarda, yapay zeka araştırması, çok merkezli sistemlerin yardımıyla karmaşık
organizasyonların bir bütün olarak modellenmesinde çok ilerleme kaydetmiştir. Çok ajanlı bir
sistemde, akıllı ajan grupları bağımsız çalışma ve birbirleriyle etkileşim kurma yeteneğine
sahiptir. Ajan tabanlı modelleme, her biri bir dizi basit kurala uyan ve değişen koşullara uyum
sağlayabilen birden fazla akıllı ajan kullanan insan organizasyonlarını simüle etmenin bir
yoludur. Ajan tabanlı modelleme sistemleri, borsa dalgalanmalarını modelleme, insanların
yanan bir binadan kaçış rotalarını tahmin etme, faiz oranlarının değişik türlerde borcu olan
tüketiciler üzerindeki etkilerini tahmin etme ve koşullardaki değişikliklerin tedarik zincirini
nasıl etkileyeceğini tahmin etmede vb. kullanılmaktadır.
Sanal Gerçeklik
Sanal gerçeklik, hayali veya gerçek dünyanın veya bilgisayar tabanlı olarak simülasyonunun
yapılmasıdır. Sanal gerçeklik, daha doğal, gerçekçi, çok boyutlu insan-bilgisayar arayüzleri
oluşturmaya çalışan, hızla büyüyen bir yapay zeka alanıdır. Sanal gerçeklik, kullanıcıların
dünyanın herhangi bir yerinde olabilmesi ve yalnız ya da birlikte uzaktan çalışabilmek için
sanal gerçeklik sistemlerinin kullanılabilmesi imkanı sağlayan uzakta bulunma (telepresence)
ortamı oluşturur. Sanal gerçeklik sistemleriyle, bir görevi yerine getirmek için bir ekipmana
adeta uzaktan dokunmak ve kontrol etmek mümkündür. Bir cerrahın ve hastanın dünyanın
farklı yerlerinde olabileceği sanal cerrahiden, kimyasal tesisler ve nükleer reaktörler gibi
tehlikeli ortamlarda ekipmanın uzaktan kullanımına kadar çok geniş bir uygulama alanı vardır.
Artırılmış gerçeklik (Augmented Reality), gerçek dünyayı ve bilgisayar ürünü olan sanal
dünyayı bir araya getirir ve gerçek dünyadan kopmadan sanal dünya ile etkileşmemizi sağlar.
Cihazların cisim tanıma özelliği kullanılarak ses, fotoğraf, video, grafik veya GPS gibi sanal
nesnelerin 3 boyutlu gerçek görüntülerini canlandıran, bu canlandırmaları duyusal veriler
sayesinde gerçek dünya ortamı ile birleştirebilen ileri seviye bir teknolojidir. Aslında bu sistem
bize, elimizdeki bilgisayar veya mobil cihazın ekranı sayesinde gerekli olan uygulamalar
kullanılarak gerçek hayatta orada olmayan, sanal ortamda ki bir nesne veya olayın
gerçekleşiyor gibi gözükmesini sağlar. Akıllı cihazlar (telefon,tablet,gözlük vb.) aracılığı ile o
nesneye veya materyale bakıldığında daha önce entegre edilmiş olan uygulamalar sayesinde
dijital ya da elektronik içerikler gerçek dünyada görülür.
Sanal İş Gücü Microsoft’un Washington eyaletinin Redmond’taki genel merkezinde, günlük