You are on page 1of 26

1

SAYFA 2

Nitel araştırma yöntemleriyle başlayalım. Eğer yakın zamanda tez yazdıysanız


eminim bu yöntemlerden yararlanmışsınızdır hatırlıyorsunuzdur zaten. Nitel
araştırma, gözlem ve doküman analizi gibi veri toplama yöntemleri ile
oluşturulan bir araştırma türüdür. Bütüncüldür. Olayların ve olguların gerçekçi
bir ortamda bütüncül bir şekilde incelenmesine yönelik süreci temsil eder. Nitel
araştırma niçin, nasıl, ne şekilde gibi sorulara cevap bulmak amacı ile
kullanılır. Özetle, insan ve topm davranışlarını açıklarken niçin sorusuna yanıt
almaya yönelik araştırmaya nitel araştırma tanımı yapılır. Spor yönetiminde
oldukça fazla kullanılan bir araştırma yöntemi bu arkadaşlar.

Mesela bir konferans düzenlediğinizi ve konferans sonrası geri bildirim alma


ihtiyacınız olduğunu varsayalım. Konferans esnasında neleri gözden kaçırmış
olduğunuzu anlayabilmek için nitel araştırma soruları yöneltebilirsiniz. Bu
sorular sayesinde yeni sonuçlara ışık tutabilir daha verimli sonuçlara
ulaşabilirsiniz. Nedir bu sorular?
Konferansta ilginizi en çok ne çekti?
Daha başarılı bir konferans için nelere dikkat etmelisiniz?

Konferansa dair bilmeniz gereken özel noktalar var mı?

SAYFA 3 GEÇ

Nitel araştırma yöntemleri nelerdir ? Şimdi size bunları açıkliyim .


Her yöntemin farklı bir alanda işlevsel olduğu görülmektedir.
2

Fenomenoloji; bu yöntemin içinde olaylar, olgular, deneyimler hatta kavramlar


yer alabilir. Bir örnek ile açıklayacak olursak, üniversitede işletme yönetimi
okuyan bir öğrencinin makro dersine karşı olan olumsuz tutumunun nedenleri
tespit edilebilir.

Etnografi; bir toplumun bir kültürün sahip olduğu gelenek ve görenekler, sahip
oldukları inançlar ve birbiriyle oluşan bağlar gibi betimlemeler yapılabilir. Bir
örnekle açıkladığımızda işletme yönetimi okuyan öğrencinin makro derslerine
katılım ölçütlerinin belirlenmesi olabilir.

Gömülü Teori: Araştırmacı öncelikle ihtiyacı olan verileri toplar ve yorumlar.


Yorumlama esnasında verilerin içinde gömülü bulunan teorileri ortaya
koyar.Süreç boyunca yeni kavramlar ile karşılaşabilir ve yeni teorilere ulaşabilir.
Yine bir örnek ile açıklayacak olursak, öğrencilerin işlem yaparken çarpma
işlemi kullanarak çözdükleri bir problemin yöntemi incelenerek, aynı problemi
çözümlemek için farklı bir yöntemin oluşturulmasıdır.

Örnek olay; özel bir durumun en ince detayına kadar incelenmesine verilen
addır. Örnek olarak, bir öğrencinin kitap okuma esnasında yaşadığı sorunların
tespit edilmesi.

SAYFA 4 GEÇ

Gelelim nitel verilere nasıl ulaşabileceğinize.


İlki Görüşme ; bire bir konuşmalar yapılır. İlgili konu derinlemesine bu yöntem
ile incelenebilir. Doğru bilgilere yine bu yöntem ile ulaşılabilir.
3

Olay incelemesi; yapılan ayrıntılı görüşmeler neticesinde kişilere özgü hikayeler


toplanır.
Uzman görüşü; konuya hâkim kişilerden doğru bilgiler elde edilir.
Odak gruplar; küçük sayıda insanlardan oluşan gruplardan konu hakkında
görüşler almak. Bu yöntem yüz yüze veya online olarak yapılabilir.
Anket soruları hazırlamak; sorular açık uçlu sorulur. Katılımcının kendini
özgürce ifade edebilmesi sağlanır.

Gözlem; kişilerin konu ile olan etkileşimlerini tespit etmek için, alışılmış
davranışları sırasında gözlem yapmak.

SAYFA 5 GEÇ

Nitel Araştırma ile Nicel Araştırma Arasındaki Önemli Farklar Nelerdir Peki?
İki araştırma arasındaki farkları belli başlıklar altında inceleyebiliriz.

Varsayım açısından önemli farklar; nitel araştırmada, gerçeklik meydana


getirilir. Önemli olan çalışılan durumdur. Değişkenlerin arasındaki ilişkiyi
ölçmek zordur çünkü karmaşık bir yapıya sahiptir. Araştırmacı olayları yakından
izler. Nicel araştırmada ise gerçeklik nesneldir. Önemli olan yöntemdir.
Değişkenler arasındaki ilişki ölçümlenebilir. Araştırmacı olaylara dışardan
bakar.

Amaç açısından önemli farklar; nitel araştırmada derinlemesine bir


betimlemeden söz edilir. Yorumlama vardır ve olaydaki aktörlerin bakış açıları
anlamaya çalışılır. Nicel araştırmada ise genelleme ve tahmin yapılır.
Nedensellik ilişkisini açıklamaya yönelik çalışır.
4

Yaklaşım açısından önemli farklar; nitel araştırma, kuram ve ile sonlanır. Kendi
bütünlüğü içinde var olur. Araştırmacı veri toplar ve örüntüler ortaya çıkar.
Farklılık anlayışı hakimdir. Veriler kendi derinlikleri içinde betimlenir. Nicel
araştırma ise kuram ve hipotez olarak başlangıç yapar. Deney ve kontrolle
yürütülür. Standart veri toplama araçları kullanılır. Uzlaşma ve norm anlayışı
hakimdir. Veriler sayısal olarak ifade edilir.

Araştırmacı açısından farklar; nitel araştırmada araştırmacı, olaylara dahil olur


ve öznel bir bakış açısı ile yaklaşır. Empati yapar. Nicel araştırmada ise
araştırmacı olayların dışındadır. Yansız davranır ve nesnel bir bakış açısına
sahiptir.

İfade şekline göre farklar; nitel araştırmada soruları yanıtlamak daha uzun
zaman alır. Nicel araştırmada ise soruları yanıtlamak daha kısa zaman alır.
Kapalı uçlu soru sorulan anketlerdeki cevaplar, daha sonra göstergelere ve
grafiklere dönüşüp sayı değeri ile ifade edilir. Bu da elde edilen verilerin
kalitesinin daha iyi olacağı anlamını taşır.

SAYFA 6’YE GEÇ

Birazda süreci inceleyelim.


Problemi tanıma, problemin farkında olma ve problemin çözümüne ilişkin
merak duyma önemlidir. Çünkü araştırma süreci içinde araştırmacı, kolaylıkla
dağılabilmekte ve sıkılabilmektedir. Problemin analiz edilerek detaylarının
belirlenmesi, çözüme ilişkin alternatif yaklaşımlar arasından hangisinin
problemi tutarlı şekilde çözeceğini seçmek için önemlidir. Ardından çalışma
tasarlanır ve veri toplama aracı geliştirilir. Veri toplama süreci uzun sürebilir ve
araştırmacı ilgili ilgisiz tüm nitel verileri edinmiş olabilir. Bu noktada verilerin
sınıflandırılması gereklidir. Sınıflandırma ile veriler daha etkili bir şekilde analiz
5

edilerek yorumlanır. Araştırmanın son aşaması olan raporlaştırma, farklı


problemleri görünür kılabilir. Çünkü nitel araştırmanın amaçlarından biri de
belirli problemlerin çözülmesi ve yeni problem durumlarının fark edilmelerinin
kolaylaştırılmasıdır. Bu döngü tüm araştırma süreci boyunca devam eder
arkadaşlar.

SAYFA 7’E GEÇ

Nitel araştırmalarda kullanılan soru tipleri çeşitlilik gösterir.


1. Tanıtıcı Sorular: Bu tip sorular katılımcının herhangi bir etkileme olmaksızın,
kendiliğinden kendisi ve hayatı hakkında geniş cevaplar vermesine olanak
sağlayan sorulardır.
2. Takip soruları: Bu tip sorular, elde edilen verilerin çeşitliliğini sağlamak
amacıyla belirli bir mantıksal zeminde sıralanan sorulardır
3. Sondaj Soruları: Burada görüşmeci verilen cevabın peşine düşer ve daha
derinlemesine bilgi edinmeye çalışır. Odaklanılan konu hakkında tekrarlı sorular
yöneltilerek detaylara erişmeye çalışır. Bu tip sorular takip sorularına benzese de
mantıksal bir sıralama olmaksızın tamamen içgüdüsel olarak incelenen konuya
sondaj yapılabilir .
4. Özelleştirici Sorular: Görüşmeci bazen bir konuyu en ince ayrıntısına kadar
öğrenmek isteyebilir. Hatta bu nicel veriler dahi olabilir. Özelleştirici soru,
incelenen konunun bir yönüne odaklanarak sadece o konu hakkında sorulan
sorulardır. Özelleştirici sorular, takip ve sondaj soruları kadar detay
içermeyebilir. Çoğunlukla veriler doygunluğa ulaştığında ve veri çeşitlemesi
yapıldığı aşamada kullanılmaktadır
5. Doğrudan Sorular: Bu tip sorular genellikle evet/hayır ya da kısa cevaplar
üreten sorulardır. Bu tip sorular katılımcının kendini uzun uzun ifade
etmesinden sonra belli bir durumu onaylayıp onaylamadığı, ya da eksik
kaldığını düşünülen, anlaşılmayan bir noktayı onaylamak için sorulabilecek
6

sorulardır .
6. Dolaylı Sorular: Burada genellikle katılımcının yansıtma tekniği ile cevap
verebileceği sorular sorulur. Kapalı nitelikte veya metaforik/sembolik bir dil
kullanılarak sorulan ve çoğu durumda doğrudan sorulması mümkün
olamayabilecek veya özel bir jargon olarak algılanabilecek konuları incelerken
dolaylı sorular kullanılabilir
7.Yapılandırıcı Sorular: Görüşmeci görüşme sürecinden ve bir konunun ne
zaman kapatılması gerektiğinden sorumludur. Görüşülen kişi eğer kendini tekrar
etmeye başlamışsa orada araya girerek “özür dilerim size yeni bir konu hakkında
sorular sormak istiyorum” diyerek müdahalede bulunmalıdır. Yapılandırmacı
sorular, görüşmeyi tehlikeye uğratabilecek durumlarda başvurulan ve görüşmeyi
yapılış amacına yönlendiren sorulardır
8. Sessizlik: Sessiz kalmak kimi zaman bir soru anlamına gelebilir. Katılımcıya
sık sık sorduğunuz sorular üzerinde (Özellikle geçmişe ait ise) düşünmesine
fırsat vermek için beklenedilir. Bu durum, katılımcının açıklamasını istenilen bir
soru gibi
9. Yorumlayıcı Sorular: Görüşme esnasında yorumlama, katılımcının
söylediklerini görüşmecinin kendi cümleleriyle yeniden ifade etmesidirr.
Katılımcının söylediklerinin ona geri yansıtılması hem ona düşünmesi için
zaman verecek hem de ne söylediğini görüşmecinin nasıl anladığını ortaya
koyacaktır. Aynı zamanda katılımcı görüşmecinin onu dinlediğinden de emin
olacaktır.

Özellikle görüşme sürecinde soruların açık ve anlaşılır bir şekilde katılımcıya


yöneltilmesi ve gerekli durumlarda ek sorularla araştırılan konunun
derinleştirilmesi sağlanmalıdır. Bu noktada araştırmacıların çok sayıda
katılımcıya ulaşma çabası, sıklıkla yapılan bir hatadır.
Görüşmelerde sayıdan ziyade nitelik önemlidir ve tek bir katılımcıdan bile
araştırmanın probleminin çözümü için gerekli veri sağlanabilir. Ayrıca
7

katılımcıları aynı anlama gelen veya daha önceden farklı şekillerle sorulan
sorularla sıkmak, yinelenen kavramlar veya anlatım bozukluğu olan sorular
yöneltmek, katılımcı görüşlerini kaydetmemek ve bu görüşlerle dalga geçmek
veya gülmek de toplanan verilerin kalitesini düşürecektir. Nitel araştırmada
geçerlilik önemlidir. Geçerlik araştırma sonuçlarının doğruluğunu veya problemi
çözme becerisini konu edinir. Nitel araştırmada geçerlik, araştırmacının konu
edindiği problemi olabildiğince tarafsız bir şekilde çözüme kavuşturma
derecesidir. Bu durumda elde edilen verilerin gerçekte var olan durumu
yansıtma derecesi önemlidir. Araştırma problemini bir bütün olarak ele almak
veya incelenen olgunun tüm özelliklerine yoğunlaşmak, önemli geçerlik
ölçütleridir.

SAYFA 8

minik bir tanım yaptım. İnsanları anlamak ve yönetme yeteneği diye şimdii onu
açalım.Duygusal zekanız başka bireylerle nasıl iletişim kurduğunuzu ve başarılı
bir ilişki sürdürüp sürdüremeyeceğinizi de belirlediği gibi aslında hayatınızda
oldukça büyük bir öneme sahip. Araştırmalar profesyonel hayatında mutlu olan
bireylerin yüzde doksanın yüksek bir EQ ya sahip olduğunu, başarısız olarak
görülen bireylerinse yüzde sekseninin düşük bir EQ ya sahip olduğunu
gösteriyor. Her ne kadar analitik zekanız (IQ’nuz) hayat boyunca sabit kalsa ve
çok değişmese de, EQ kendinizi geliştirebileceğiniz bir alan! Özgüveninizden
tutun da, empati kurma yeteneğinize, iyimserliğinize, kendinizi kontrol etme
mekanizmalarınıza, sosyal yeteneklerinize şöyle bir baktığınızda; kendi
duygularınızı anlamak ve yönetebilmenin aslında hayatınızda ne kadar önemli
bir etmen olduğunu fark edeceksiniz. Bu konularda kendinizi geliştirerek
hayatınızın her alanında daha başarılı olabilirsiniz, gerek profesyonel hayatınız
8

gerek özel hayatınız söz konusu olsun. Hangi sektörde çalışıyor olursanız olun,
ister 20 kişilik bir takımla ister tek başınıza çalışın, kendi duygularınızı ne kadar
kontrol edebildiğinizi bilmek bu konuda atılacak ilk adım. Duygusal zeka
öğrenilen veya test edilebilen bir şey değil, ama daha önce de söylediğimiz gibi
geliştirilebilen bir kavram. Basit bir şekilde ifade edilecek olursa, duygusal zeka
duyguların nasıl algılandığı ve işlendiği üzerine tanımlanan, başkalarıyla
iletişimimizin çekirdeğini oluşturan zeka türüdür. Hissettiğiniz duyguların,
düşünce ve davranışlarınızı nasıl şekillendirdiğini keşfederek hayatınız üzerinde
daha büyük bir kontrol sahibi olabilir, kendinize daha hakim olarak istenmeyen
durumlardan kaçınabilirsiniz. Duygusal olarak nerede olduğunuzun farkında
olmak kim olduğunuz hakkında daha derin bir perspektif kazanmanızı sağlarken
aynı zamanda çevrenizdeki insanlarla da daha derinlikli iletişim kurarak daha
güçlü ilişkiler inşa edebilirsiniz.

SAYFA 9 GEÇ

nasıl geliştirirsiniz onlardan bahsedeyim ?

Nasıl hissettiğinizi gözlemleyin

Çoğunlukla günlük hayatımız kaosu andırır. Hayatın temposuna yetişmeye


çalışırken duygularımızla teması kaybetmek işten bile değildir, derinlerde nasıl
hissettiğimize dikkat etmeyi sıklıkla unuturuz. O bağlantıyı yeniden kurabilmek
için, günün belirli aşamalarına alarm kurarak alarmınız çaldığında bir an
durmayı deneyin. Birkaç defa derin nefes alın, o sırada nasıl hissettiğinizi
düşünün. Hissettiğiniz şeylerin vücudunuzda nasıl bir tepkiye yol açtığını,
kendini fiziksel olarak nasıl dışarı vurduğuna bakın. Hisleri nasıl hissettiğinize
odaklanın. Bu egzersizi yaptıkça bir süre sonra bu süreç sizin için doğallaşarak
bir içgüdü haline gelecektir.
9

Nasıl davrandığınıza dikkat edin

Duygularınızın farkında olmaya çalışırken bir yandan da çevrenizdekilere nasıl


davrandığınızı gözlemleyin. Belirli duyguları hissederken davranışlarınızın nasıl
değiştiğini görün, bunun gündelik hayatınızı nasıl etkilediğini düşünün.
Duygularınızı kontrol altında tutmak, o duygulara nasıl tepki verdiğinizi
Bildiğinizde çok daha kolay olacaktır.

Düşüncelerinizi Sorgulayın

Her şeyin birbirine bağlı olduğu bu günlerde bir düşünceye kendini kaptırmak
eskisinden çok daha kolay. Bu tarz anlarda genellikle düşünceleriniz sizinle
benzer düşünen başka insanlar tarafından onaylanarak daha da köklü bir yapı
kazanacaktır. Kendinizi bir konuda taraflı düşünürken bulduğunuzda birkaç
saniyeliğine durun ve hikayenin diğer taraftan nasıl gözüktüğünü düşünmeye
çalışın. Sizce onlar ne düşünüyorlar? Kendinizi haklı görüyor olsanız da
(özellikle de kendinizi haklı gördüğünüzde) sizin düşüncelerinizin karşı taraftan
nasıl duyulduğunu anlamaya çalışın. Bu sayede diğer insanları anlamanız
kolaylaşacağı gibi yeni fikirlere karşı daha açık fikirli de olacaksınız.

Sizi neyin motive ettiğini öğrenin

Herkesin bir projeye başlarken onlara ihtiyaç duydukları enerjiyi veren bir
motivasyonu vardır. Asıl problemli kısım zorluklarla karşılaştığınızda bu
motivasyonu hatırlamak ve onu canlı tutabilmektir. Çoğunlukla insanlar bir
projeye çok hevesle başlasalar da zamanla motivasyonlarını kaybeder ve
sonunda başarısız olurlar. Bu durumu yaşamamak için sizi nelerin motive
ettiğini öğrenin ve bunları bitiş çizgisine ulaşabilmek lehinize kullanın!
10

Kendinize objektif olarak bakabilmeyi öğrenin

Kendini tamamen tanımak gerçekten zor bir şey, kendinizi objektif olarak
değerlendirebilmekse neredeyse imkansız. Tam olarak da bu yüzden
çevrenizdeki insanların size olan davranışlarını ve sizin hakkınızda neler
düşündüğünü dikkate almalısınız. Onlara zayıf ve güçlü yönlerinizi sorun,
bunları bir kağıda yazın ve karşılaştırın. Birden fazla kişiden duyduğunuz şeyleri
özellikle dikkate alın ama lütfen bunu yaparken çevrenizdeki insanlarla
tartışmayın. Bir şeyi birden fazla kişiden duymanız onların haklı olduğu
anlamına gelmez, ama dışarıdaki insanların sizi böyle gördüğü konusunda size
önemli bir ipucu verir. Başka birisinin perspektifinden nasıl gözüktüğünüzü
bilmek kendinizi geliştirmek yolunda size önemli bir rehber sağlayacaktır.

Duygularınızın sorumluluğunu kabul edin

Duygularınız ve davranışlarınız tamimiyle sizden gelen, sizinle alakalı şeylerdir.


Bu yüzden onlar için başkalarını suçlamayı bırakın ve nasıl hissettiğinizin, nasıl
davrandığınızın sizinle ilgili olduğunu kabul ederek sorumluluk almaya alışın.
Hissettikleriniz ve yaptıklarınızın sorumluluğunu üzerinize aldığınızda bunun
hayatınıza nasıl bir pozitif etki yaptığını fark edecek, çok şaşıracaksınız.

Yardımcı olun, yardım alın.

İhtiyaç duyduğunuzda çevrenizdekilerden yardım istemekten çekinmeyin. Eğer


başkalarının sizin yardımınıza ihtiyacı varsa, onları bu yardımdan esirgemeyin.
Başka insanların başarısına katkıda bulunmak sizi mutlu edeceği kadar motive
de edecektir.

Dinleyin ve empati kurun


11

Karşınızdaki insanla empati kurmak için önce onların neler söylediğini


dinlemeniz gerekiyor. Bu da dinlemenin empati kurma yeteneğinin temelinde
olduğu anlamına geliyor tabii. Karşınızdaki kişinin sözünü kesmeden
konuşmasına izin verin, önyargılarınızı ve şüphelerinizi bir kenara bırakın. Sizin
problemlerinizden bahsetmek yerine o kişinin ne demeye çalıştığına odaklanın
ve onların açısından durumun nasıl olduğunu dinleyin. Ardından tepki vermeden
önce, dinlediklerinizi baz alarak karşınızdaki kişilerin nasıl hissedebiliyor
olabileceklerini düşünün.

Önemli olan ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz…

Burada demek istediğimiz şey sözlü iletişim kadar önemli olan sözsüz iletişime
de odaklanmanız gerektiği. Eğer tavırlarınız kabaysa, kelimelerinizi istediğiniz
kadar özenli seçiyor olun, karşınızdaki insan sizin hakkınızda pek iyi şeyler
düşünmeyecektir. Vücut diliniz, ses tonunuz ve göz kontağınız karşınızdaki
insanın önemsendiğini hissetmesi konusunda oldukça önemli adımlar. Bu
yüzden duygularınızı kontrol edebildiğinizi düşünüyorsanız, biraz da onları
dışarıya nasıl yansıttığınıza odaklanın.

Negatiflik

Duygusal zekası yüksek insanlar negatif düşüncelere kendilerini kaptırmamayı


öğrenirler. Kötümser düşüncelere olduklarından daha büyük bir önem
vermeyerek sadece düşünce olduklarının farkında olurlar ve bir sonuca
ulaşmaları gerektiğinde negatif fikirlerden etkilenmek yerine kendilerini
gerçeklere odaklanmaya zorlarlar.

Duygusal Zekanın Dönüşümcü Liderlik Üzerindeki Etkileri neler bakalım ?

Duygusal zekaya sahip liderlerin birçok nedenden dolayı dönüşümcü


12

liderlik özellikleri gösterdikleri söylenebilir. Dönüşümcü liderlerin öz


farkındalık düzeyleri yüksektir. Genelde sağlam duygusal inançlara sahiptir ve
bunları astlarını etkilemek için kullanır. Dönüşümcü liderler, değişim yaratma
ve izleyicilerine ilham vermede duygusal zeka yeteneklerini kullanmaktadır.
Özellikle iletişim yetenekleri, dönüşümcü liderin izleyicileri etkilemede
kullandığı en önemli araçlardan birisidir.

Duygusal zeka, duyguların yönetimiyle ilgili oluğu için yüksek duygusal zeka
sahibi bir bireyin de pozitif düşüncelerini yüksek performansa çevirmesi ve
negatif düşüncelerin olumsuz etkisinden kendisini kurtararak performansını
arttırması beklenmektedir.

Kendi kendini kontrol, zorlukları aşma gücü, sosyal beceriler (etkileme, iletişim,
sorun çözümleme ve liderlik), vicdanlılık, güvenilirlik ve bütünlük gibi duygusal
yetenekler, kurumsal ortam ve işin gerektirdiği durumlar ile iletişim halinde
olarak performansı etkileyebilir.

SAYFA 10

OKU

Marka imajı oluşturmak ya da marka imajı yaratmak, esasında bir algı yönetimi
işidir diyebiliriz. Marka imajı, isim, reklam, tasarım ve etkili iletişim faaliyetleri
ile oluşturulabilir. Elbette ki oluşturulan imaj markaya uygun olmalıdır ve
amiyane tabirle hedef kitleyi kandırmamalı, yalan söylememelidir.
Örneğin söz gelimi, “A markasının ürettiği ayakkabılar su
geçirmez” diyeceksen, gerçekten de A markasının ürettiği ayakkabılar su
geçirmez olmalıdır.
13

Marka imajı oluştururken şu reklam çalışmaları son derece etkili olacaktır:


 Çizgi altı reklamlar

 Çizgi üstü reklamlar

1. Çizgi Altı Reklamlar

Çizgi altı reklamlar kurumsal kimlik tasarımı, logo tasarımı, görsel iletişim ve
ambalaj tasarımları olmak üzere yapılan tüm tasarım faaliyetleridir.

2. Çizgi Üstü Reklamlar

İnternet, dijital medya, sosyal medya kanalları, radyo ,televizyon,


dergi ve gazete gibi etkili mecralar vasıtası ile hedef kitleye ulaşılmasını
sağlayan reklamlardır. Eğer çizgi üstü reklamları doğru ve etkili bir şekilde
kullanırsanız marka imajı oluşmasına büyük katkı sağlarlar.

İyi bir müşteri algısı oluşturmanın temel basamağını reklam faaliyetleri


oluşturur. Bu reklam faaliyetlerine ek olarak;

 Halka ilişkiler faaliyetleri,

 Event organizasyonları ve

 Lansman

gibi çeşitli faaliyetler de marka imajı oluşturmaya katkı sağlar.

SAYFA 11

OKU
14

Marka imajı yaratmak, bir gün içerisinde yapılacak bir iş değildir; uzun zaman,
istikrarlı bir çalışma ve bol çaba gerektirir. Marka imajı oluşturmaya başlarken
hedef kitlenizi belirlemeli, en kritik işletme hedeflerinizi listelemeli, marka
kişiliğinizi oluşturmalı ve temel bir iletişim stratejisi planlamalısınız. Bunun
ardından marka imajınızı güçlendirmek için temel iletişim stratejinizi en etkili
şekilde dağıtacak bir halkla ilişkiler çalışması yürütmeniz gerekir. Halkla
ilişkiler, kilit mesajlarınızı bloglarda, ticari yayınlarda ve haber akışlarında
paylaşarak markanızı bir düşünce lideri olarak konumlandırır. Bunun gibi sosyal
medya da oldukça güçlü bir araçtır ve marka imajını yaygınlaştırma konusunda
aktif rol oynar. 3. parti validasyonu elde etmek için sektörünüz çerçevesinde
düzenlenen ödüllere katılarak ödül kazanmaya çalışmak, düzenli olarak faydalı
ve güncel içerikler üretmek, gereken yerlerde paralı reklamlar vermek ve
organik aramalarda üst sıraları hedeflemek de marka imajınızı güçlendirmenize
yarayacak taktiklerden birkaç tanesi. Bunların yanı sıra ROI'nizi arttırmak için
e-mail pazarlaması kanallarına başvurabilir ve düzenli aralıklarla etkinlikler
düzenleyerek markanızın her daim görünür, tanınır ve gündemde olmasını
sağlayabilirsiniz.

SAYFA 12

OKU

Marka İmajı

 Markanızın tanınmasını sağlar.

 Kulaktan kulağa pazarlamada etkilidir.


15

 Satışların artmasını sağlar.

Marka kimliği ve marka imajıda ayrı tanımlar bunuda bilmelisiniz.

SAYFA 13

OKU

Altı Sigma Modeli’nin başarı elde edebilmesi için, modelin uygulanacağı


işletmede herkesin görev tanımlamasının iyi yapılması gereklidir. Çünkü
işletmenin Altı Sigma seviyesine ulaşabilmesinde insan unsuru önemli yer
alacaktır. Bu nedenle kişilerin sorumluluklarını bilmesi, üst yönetim tarafından
yapılan görev paylaşımının dengeli olması gerekir. Altı Sigma Modeli ancak
eksiksiz bir görev paylaşımı ile başarılabilinir.

Şirketlerde de başarıyı sağlamanın ve kalıcılığın yolu, son yıllarda birçok


şirkette başarı hikayelerinin artmasında büyük payı olan Altı Sigma yönetimini
benimsemekten geçiyor arkadaşlar.

SAYFA 14

OKU

Çok ileri ve iddialı bir hedef, sıfır sapmalı (sapmasız) sistemlere, süreçlere sahip
olabilmektir. Bu özlemin kalite dünyasındaki karşılığı “sıfır kusur” ve “sıfır
tolerans” kavramları aslında.

SAYFA 15
16

Altı Sigmanın İlkeleri

Altı Sigma Tanımlama, Ölçme, Analiz Etme, İyileştirme ve Kontrol süreçlerini


kullanan ve Altı Sigma metodu tasarımından faydalanan sistematik ve veri
yönelimli bir yaklaşımdır. Altı Sigmanın temel ilkesi doğru istatistiksel araçlar
ve teknikler kullanmak suretiyle işletmeyi iyileştirilmiş bir sigma yetenek
düzeyine çıkarmaktır.

• Gerçek Müşteri Odağı • Verilere Dayalı Yönetim • Süreç Odaklılık • Proaktif


Yönetim (Önemli iş alışkanlıkları) • Sınırsız İşbirliği • Mükemmelliği İstemek
ve Başarısızlığa Hoşgörü Göstermek

SAYFA 16

OKU

Çok sayıda Altı Sigma aracı var. Bu araçlar süreç iyileştirme takımları
tarafından belirlenen hedeflere ulaşmak için kullanılmaktadır. Söz konusu
araçları; Kritik kalite ağacı, süreç haritası, histogram, pareto grafiği, nedensonuç
diyagramı, dağınık diyagram, benzerlik diyagramı, kontrol çizelgesi gibi gibi.

SAYFA 17

İşletmelerde bütçeleme sisteminin organizasyonu ; yeterince iyi kurulup etkin


kullanıldığında yönetimi önemli oranda destekler. İyi düzenlenmiş bir bütçe
sistemi ; işletmelerde sadece finansal planların yapılmasını ve sağlıklı kararlar
alınmasını sağlamaz, aynı zamanda bir iletişim, yöneltme ve kontrol aracı olarak
17

da kullanılabilirler. Ayrıca kurulumuna ve uygulamasına katılım sağlanarak,


bilinçli yöneticiler tarafından işgörenleri güdüleyici ve performans artırıcı olarak
da kullanılabilirler.

OKU

Aslında etkinliği ölçmek ve yönetici denetimini sadeleştirmek, içsel ve çevresel


koşullara ilişkin kestirimler yardımıyla finans kararlarına ışık tutmak, değişik
orunlardaki yöneticilere gereksinim duydukları bilgileri sağlamak diyebiliriz.

SAYFA 18

1) Müşterilerinizi İyi Tanıyın

Bütçenizden organizasyona para ayırmadan önce potansiyel müşterilerinize


hangi kanallardan daha iyi ulaşabileceğinizi analiz etmelisiniz. Bu da hedef
kitleleriniz hakkında olabildiğince çok şey bilmeyi gerektirir. Müşteri
profilinizi belirlerken sormanız gereken başlıca sorular şunlar:

– Hedef kitlenin yaş aralığı nedir?

– Hedef kitlenin gelir durumu nasıl?

– Hedef kitleniz çoğunlukla nerelerde yaşıyor?

– Hedef kitleniz hangi markalara aşina?


18

Potansiyel müşterilerinizi iyice tanıdıktan sonra sıra onları satış kanallarınıza


nasıl yönlendireceğinizi bulmaya geldi. Satış kanallarınızı doğru seçmek
olası müşterilerinizi devamlı müşterileriniz yapmanın en önemli adımıdır.
Farklı satış yöntemleri arasından sizin işletmenize en uygun olanları seçmek
için derinlemesine bir piyasa araştırması yapmalısınız. Doğru satış
kanallarını bulmak için her kanal hakkında sormanız gereken sorular: – Ayda
kaç kişi bu kanal aracılığıyla ürüne ulaşıyor?

– Bu kişiler hangi sebeplerle bu kanala yönleniyor?

– Ayda kaç kişi bu kanal aracılığıyla ulaştığı ürünü satın alıyor?

– Bu kanal aracılığıyla yapılan satışların ortalama getirisi ne kadar?

– Bu kanal ürün ve hizmet satışından başka fırsatlar sağlıyor mu?

– Bu fırsatların aylık potansiyel getirisi ne kadar?

Bu soruların cevaplarına ulaşmak için internet üzerinden piyasa araştırması


yapan sitelere başvurabilir ya da kendi araştırmanızı kendiniz
yürütebilirsiniz. Müşteri ilişkileri yönetimi için hazırlanmış bilgisayar
programları kullanmak işinizi kolaylaştıracaktır.

2) Bütçenizi Gelirinize Göre Belirleyin


19

Çoğu işletmenin yıllık cirolarından ayırdıkları oran %3 ila %5 arasında.


Ancak doğru oranı belirlemek için bu tek bir veri yeterli değil. Aksine ideal
bütçenizi etkileyebilecek birçok faktör var. Bulunduğunuz sektör, üretim
kapasiteniz, büyüme beklentileriniz ve piyasada bilinirliğe ne kadar çabuk
ihtiyaç duyduğunuz bunlardan bazıları. Örneğin perakende satış yapan bir
firmanız varsa işletmeniz ilk yıllarında pazar payınızı hızlıca artırabilmek
adına gelirinizin %20’sine kadarını pazarlama bütçesine ayırabilirsiniz.
Yıllık 5 milyon liradan az ciroya sahip işletmeler için genel kabul gören
kural cironun %7 ila %8’ini pazarlamaya ayırmaktır. Ayırdığınız bütçeyi de
internet siteleri, bloglar, kampanyalar, görsel reklamlar ve çeşitli satış
etkinlikleri gibi işletmenizin adını duyuracak çeşitli kanallar arasında
paylaştıracaksınız.

3) Paranızı Doğru Kullanın

Ne kadar harcayacağınızı bilmek önemli ama daha da önemlisi ayırdığınız


parayı nasıl harcayacağınız. İşletmenizin pazarlama stratejisi, bütçeniz
dahilinde geniş ve detaylı bir plan içermeli. Kendinize hedefler koymalı ve
bu hedeflere ulaşmak için zaman aralıkları belirlemelisiniz. Tabii bütün
bunlar için öncelikle uygulamak istediğiniz pazarlama yöntemlerinin ne
kadara mal olacağını bilmelisiniz. Az sayıda da olsa bazı reklam yöntemleri
bedavaya ya da çok düşük ücretlere mal edebilirsiniz. Örneğin e-posta
yoluyla veya cep telefonu mesajlarıyla yapacağınız reklamların neredeyse
hiçbir gideri yoktur ancak müşteri geri dönüşü de diğer pazarlama
yöntemlerine göre düşüktür.

4) Çalışmalarınızı Gözden Geçirin ve Güncelleyin


20

Unutmayın ki bir kez oluşturduğunuz bütçe her zaman sabit kalacak diye bir
şey yok. Karşınıza bütçenizi esnetmenizi gerektirecek fırsatlar veya sorunlar
mutlaka çıkacaktır. Ayrıca harcamalarınızın geri dönüşünü alıp almadığınızı
ölçmek bütçeye sadık kalıp kalmadığınızı ölçmekten daha önemlidir.
Özelikle küçük çaplı işletmeler orta ve büyük boyutlu işletmelere göre daha
esnek ve deneysel pazarlama planları kullanabilirler. Bu nedenle uygulamaya
koyduğunuz bir pazarlama stratejisi işe yaramadıysa hızla nerede hata
yaptığınızı gözden geçirip yeni bir strateji oluşturabilirsiniz. Bütçeniz ve
genel stratejiniz her zaman değişikliğe açık olmalı. Uyguladığınız pazarlama
yöntemlerinin sonuçlarını analiz etmeyi ihmal etmemeli ve yaptığınız
değişikliklerden sonra mutlaka iki strateji modelini karşılaştırmalısınız. Ne
var ki bir pazarlama stratejisinin sonuçları her zaman yalnızca planlama ve
bütçelendirmeye bağlı olmaz. Bir yılın farklı çeyreklerinde farklı sonuçlar
alabilirsiniz veya zaman içinde yaşanan önemli olaylar tanıtımlarınızın
etkilerinde değişikliğe yol açabilir.

5) Öncüleri Takip Edin

bahsettiğimiz bütün süreçleri iyi yönetebilmeniz için başka işletmelerin neler


yaptığını da mutlaka bilmeniz gerekir. Bunun yolu sektörünüzdeki güncel
pazarlama trendlerini yakından takip etmekten geçer. Bütçenizi planlarken
yeni teknolojilerden ve platformlardan faydalanmayı ihmal etmeyin.
Kullandığınız pazarlama kanallarını daha etkin kullanmanın yolları ortaya
çıktıkça stratejilerinizi bu gelişmelere uygun hale getirin. Alanınızda lider
firmaların stratejilerinden haberdar olun.
21

Bir organizasyona ev sahipliği yaptığınızda izlenecek çok şey


vardır. Organizasyon bütçeleri, organizasyon planlama ve yönetiminin en
önemli yönleri arasındadır. İster büyük bir konser performansı ister küçük bir
bağış toplama organizasyonu olsun, yönetilmesi gereken çok çeşitli giderler ve
gelirler vardır ve bunları takip edecek merkezi bir yer olmadığında, önemli
öğeler gözden kaçabilir ve bütçenizi aşabilir.

Başarılı bir organizasyonu yönetmek için giderleri ve gelirleri doğru bir şekilde
tahmin etmek çok önemlidir. Bu, özellikle yıllık konferanslar, seminerler veya
müzik ve sanat festivalleri gibi yinelenen organizasyonlar için geçerlidir.

Organizasyon bütçe elektronik tablosu veya çalışma tablosu, mekan kiralama,


katılımcılar için ikramlar, pazarlama ve reklam maliyetleri ve seyahat ücretleri
gibi organizasyon harcamalarını izlemenize yardımcı olabilir. Bilet satışları,
satıcı ödemeleri, mal satışları ve reklam gelirleri gibi gelirleri izlemek için de
kullanabilirsiniz.

Tüm etkinliklerin aynı olmadığını, özellikle şu anda, bazı etkinliklerin şahsen


gerçekleştirildiği ve diğerlerinin sanal veya hibrit olduğunu baştan reddetmek
gerekir. Bu, etkinlik bütçelerinin hiçbir etkinlik için tam olarak aynı olmayacağı
anlamına gelir ve etkinlik bütçenizin en iyi yapısını ve bileşimini belirlemek bir
etkinlik planlayıcısı olarak size kalmıştır.
Etkinlik bilgilerinizi doldurmaya başladığınızda, sahip olacağınız katılımcı
sayısına ilişkin doğru bir tahminde bulunmak isteyeceksiniz (fazla tahmin etmek
daha iyidir). Bu, bilet satışlarından veya kayıttan elde edilen tahmini gelirin yanı
sıra yemek ve mekan gibi birçok harcamanızın hesaba katılmasına yardımcı
olabilir. Gelir ve giderler için tahminler yapmayı bitirdiğinizde, ortaya çıktıkça
gerçek gelir ve giderlerin rakamlarını doldurmak isteyeceksiniz. Bir kalemin fiili
22

gelir veya gideri her tamamlandığında, o kalemin tahmini gelir veya gideri,
gerçek gelir/gider olarak bütçeye kaydedilmelidir.

Gelir kaynakları

Etkinliğinizin bütçesini hesaplarken, harcamalarınızı tahmin etmeye ve


tamamlamaya başladığınızda potansiyel olarak çalışacağınız parayı görmekte
fayda var.
Yeterince şanslıysanız, etkinliğinizin başlaması için bir miktar başlangıç
yatırımı veya tohum parası olacaktır. Akademik konferanslar gibi belirli
etkinlikler için, yardım etmeye meyilli bağışçılardan fon toplayacak kadar şanslı
olabilirsiniz.
Etkinliğiniz için diğer gelir kaynakları katılımcılardan, sponsorlardan ve
sergicilerden gelebilir. Katılımcılar için bilet, sergiciler için stant ve sponsorlar
için paket satmak, etkinlik masraflarınız için tahsis edilebilecek parayı
getirmenize yardımcı olabilir.

mekan maliyetleri
Etkinliğiniz ister fiziksel olarak yüz yüze, ister sanal bir platformda
gerçekleşsin, etkinlik alanı olmadan hiçbir etkinlik gerçekleşemez. Bu nedenle,
göz önünde bulundurmanız gereken ilk maliyetler mekanla ilgili
maliyetlerdir. Mekan alanını kiralamak muhtemelen etkinliğinizin en büyük
maliyetlerinden biri olacaktır (en büyük değilse). Olası mekanları seçerken
etkinlikte bulunmasını beklediğiniz katılımcı sayısını hesaba katmanız
gerekecektir. Gönüllüleri kullanamazsanız, personel ve muhtemelen satıcı
tazminatı da çoğu etkinlik için önemli bir maliyet olacaktır. Mekanla ilgili diğer
masraflar arasında mobilya, stant ekipmanı, otopark ve sorumluluk sigortası yer
23

alabilir. Sorumluluk sigortası, sizi ve kuruluşunuzu hasar veya yaralanma


iddialarından korumak için son derece önemlidir.
Sanal bir etkinliğe ev sahipliği yapıyorsanız, yerinde maliyetler konusunda
endişelenmenize gerek kalmayacak, ancak uzaktaki personel, teknik destek
ve sanal etkinlik alanının maliyeti hakkında düşünmeniz gerekecek.

Yiyecek ve içecek
Katılımcılarınıza herhangi bir tamamlayıcı sarf malzemesi sağlamadan bir
etkinlik düzenleyebileceğinizden, yiyecek ve içecek teknik olarak önemli
maliyetler değildir. Ancak, yiyecek ve içecek sağlamanın daha keyifli bir
etkinlik deneyimi sağlayacağı ve ardından katılımcılarınızı gelecekteki
etkinliklere geri dönmeye teşvik edeceği bir sır değil. Konferans
katılımcılarından yemek sağlanması beklenir ve bu, onlara etkinliğinizde keyifli
vakit geçirmelerini istediğinizi göstermenin kolay bir yoludur, bu nedenle, bu
masraftan vazgeçerseniz, bilet satışlarınızın daha düşük olacağını varsaymak
güvenlidir.
Yiyecek ve içecek maliyetlerinizi hesaplamak için, sunmayı taahhüt ettiğiniz
öğün sayısını ve o yemeğin yemek ücretini takip etmek isteyeceksiniz. Bazı
mekanlar, maliyeti mekan ücretine dahil edecekleri kendi yemek hizmetlerini
sunacaktır.

A/V ve Teknoloji
Etkinliğiniz için gereken teknolojiyle birlikte gelecek bir dizi farklı maliyet
vardır. Etkinliğin Görsel/İşitsel bileşeni çeşitli şekillerde
sağlanabilir. Seçeneklerden biri, teknik ekipman kiralamak ve personeliniz
üzerinde çalışması ve etkinlik sırasında çalıştırması için bağımsız bir teknisyen
kiralamaktır. Alternatif olarak, etkinlik için gerekli tüm A/V ekipmanını
sağlayacak ve idare edecek bir prodüksiyon şirketinin hizmetleri için ödeme
yapabilirsiniz. Ayrıca, mekanınızın ödünç alabileceğiniz A/V ekipmanı
24

sağlaması olasılığı da vardır, bu durumda ekipmanı kurum içinde çalıştırması


için bir teknisyen tutmanız gerekebilir.
Diğer teknoloji maliyetleri, yerinde sabit WiFi sağlama, etkinlik web sitenizi
tasarlama, bir kameraman kiralama, kayıt sistemi ücretleri ve daha fazlasından
gelebilir. Başka bir etkinlik teknolojisi gideri, kullanıldığında diğer etkinlik
giderlerini fiilen azaltabilen bir etkinlik uygulamasının maliyeti
olabilir. Örneğin, Whova etkinlik uygulaması ve etkinlik yönetimi platformu,
organizatörlere bir etkinlik web sitesi, pazarlama araçları, belgeleri/bildirileri
dijital olarak dağıtma yeteneği sağlar ve hem katılımcılar hem de organizatörler
için genel deneyimi geliştirir. Bugün fiyat teklifi isteyin.

Pazarlama
Ne yazık ki, insanları etkinliğe bilet almaya ikna etmek aslında size biraz
pahalıya mal olacak. Etkinlik pazarlama araçları ve stratejileri, bir dizi farklı
maliyetle gelir. Sosyal medya kanallarını kullanmak gibi etkinliğinizin
duyurulmasına yardımcı olacak uygun maliyetli seçeneklerle başlamak iyi bir
fikirdir. Etkinliğinizin görünürlüğünü daha da artırmak istiyorsanız, reklamını
yapabilir, yerel olarak posterler yazdırabilir ve asabilirsiniz veya etkinlik
ayrıntılarınızı e-posta kampanyaları yoluyla geniş bir kişi listesine paylaşabilen
bir hizmet için ödeme yapabilirsiniz.
Etkinlik pazarlaması, etkinliğinize giden yol ile sınırlı olmamalıdır. Kendinizi
gelecekteki etkinliklerde başarıya hazırlamak için etkinlik sırasında bir
pazarlama zihniyetini sürdürmek önemlidir. Bunu yapmanın bir yolu, etkinliğin
önemli anlarını yakalaması için bir etkinlik fotoğrafçısı tutmaktır; bu, İyi Halkla
İlişkiler için faydalı olacaktır. Katılımcıların etkinliğinizde neler
yapabileceklerini daha iyi anlamalarını sağlamak için etkinliğinizde bir program
veya broşür yazdırabilir ve dağıtabilirsiniz. Whova gibi etkinlik uygulamaları,
fotoğraf paylaşma seçeneklerine ve program ayrıntılarına tek bir yerde sahip
olarak etkinlik tanıtımını kolaylaştırmaya yardımcı olabilir.
25

Katılımcılar ve Konuşmacılar
Katılımcılarınız ve konuşmacılarınız için kalacak yer sağlamaktan kaynaklanan
masraflar olacaktır. Etkinliğinizde son derece saygın konuşmacılara yer vermek,
katılımcıları çekmeye ve deneyimi geliştirmeye yardımcı olacaktır, bu nedenle
potansiyel konuşmacılar için güçlü teşvikler sağlamak özellikle
önemlidir. Konuşmacılar için etkili teşvikler ucuz olmayacaktır, bu nedenle bu
maliyetleri etkinlik bütçenize dahil etmeniz önemlidir. Konuşmacılara ücretsiz
konaklama sağlamak, ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak, hediyeler sunmak ve hatta
ödeme teklif etmek, aranan konuşmacıları etkinliğinizde sunum yapmaya ikna
etmeye kesinlikle yardımcı olacak bazı tazminat seçenekleridir.
Katılımcılar, VIP katılımcı listesinde olmadıkları sürece, konuşmacılar kadar
cömert ikramiyelere ihtiyaç duymazlar. Genel olarak, katılımcılar için ek
maliyetler yalnızca yaka kartları, küçük hediye çantaları, konferans tişörtleri,
kalemler veya diğer ticari ürünleri içermelidir. Katılımcılara ücretsiz konferans
ürünleri sağlamak, etkinliğinizi gelecek için tanıtmanın harika bir
yoludur. Doğrudan katılımcılarınızdan daha fazla gelir elde etmek için daha
fazla gelir elde etmenize yardımcı olacak konferans ürünleri için bilet eklentileri
oluşturma seçeneğiniz de vardır.

Çeşitli masraflar
Tahmini gelir bütçesi belirlendikten sonra, tahmini beklenmedik durumlar
giderini hesaba katmak için toplam tahmini gelirin kabaca %20'sini ayırmak
önemlidir. Ayrıntılı bir bütçe planlamak, mali durumunuzla ilgili düzenli
kalmanıza yardımcı olurken, etkinlik öncesinde veya sırasında ortaya
çıkabilecek tüm beklenmedik maliyetlere hazırlıklı olmanız
imkansızdır. Örneğin, mekan planlarının suya düşmesi veya A/V ekipmanının
son dakikada bozulması pek olası değildir, ancak her zaman etkinliğinizi
tamamen boşa çıkaran olasılıklar vardır. Ters gidebilecek her şeyi planlamak ve
26

bu olasılıklar için yedek fon ayırmak çok önemlidir. Beklenmedik durumlar için
genel kural şudur: Olay bütçesinde daha az ayrıntı = beklenmedik durumlara
tahsis edilen daha fazla fon.
Diğer muhtelif harcamalar, herhangi bir kategoriye uymayan ekstra malzemelere
veya diğer konferans öncesi veya konferans sonrası ücretlere doğru gidebilir.

You might also like