You are on page 1of 5

HUK207U-YARGI ÖRGÜTÜ VE TEBLİGAT HUKUKU

Ünite 1: Yargı Örgütü Hukukunun Temel Kavramları ve Anayasa Yargısı

Cumhurbaşkanınca (Anayasa m.8); yargı fonksiyonu da,


Giriş Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce
Yargı örgütü hukuku, Anayasa tarafından aynı zamanda (Anayasa m. 9) yerine getirilir.
bir yetki olarak nitelendirilmiş bulunan yargı
fonksiyonunu konu edinen, bu fonksiyonu yerine Yargı fonksiyonu, biri şeklî (organik), diğeri maddî olmak
getirmeyi üstlenmiş olan mahkemelerin, kuruluş ve üzere iki ölçütten hareketle tanımlanabilir. Şeklî (organik)
görevlerini, çalışmasına ilişkin dış koşulları, yargılama anlamdaki tanımlamanın ölçütü, faaliyette bulunan
sürecinin işleyişine doğrudan veya dolaylı olarak katılan makamdır. Bu ölçüt esas alındığında, yargı fonksiyonu,
görevlilerin statülerini, görev ve yetkilerini belirleyen yargı organlarının fonksiyonu olup, yargı organlarının her
hukuk kuralları bütünüdür. Bu hukuk alanına ilişkin temel türlü faaliyetini ifade eder. Anayasa’nın “Yargı yetkisi”
düzenlemeler, Anayasa’da (m. 2, 9, 37, 40, 138-160) yer kenar başlıklı 9. maddesi de yargı fonksiyonunu organik
almaktadır. içerikle tanımlamıştır. Buna göre, “Yargı yetkisi, Türk
Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce
Yargı ayrılığı sistemini benimsemiş bulunan ülkemizde, kullanılır.” Maddî anlamdaki tanımlamanın ölçütü ise,
kararları aynı yüksek mahkemede temyiz edilen devletin fonksiyonlarının ifasında başvurulan işlemlerin
mahkemelerin oluşturduğu birçok yargı kolu içeriği, maddî niteliğidir. Bu ölçüte göre, yargı
öngörülmüştür. Anayasa’nın 146-160. maddelerinde fonksiyonu, hukukî uyuşmazlıkları ve hukuka aykırılık
düzenlenen yüksek mahkemelerden hareketle, anayasa iddialarını kesin olarak çözümleyen ve karara bağlayan bir
yargısı, adlî yargı, idarî yargı ve uyuşmazlık yargısı olmak devlet fonksiyonudur. Bu anlamda, yargı fonksiyonu üç
üzere dört temel yargı kolunun varlığından söz edilebilir. aşamadan geçerek gerçekleşir: 1. Yargı fonksiyonunun
Ayrıca, Anayasa’da yüksek mahkemeler arasında yerine getirilebilmesi için, her şeyden önce ortada hukuk
sayılmamakla birlikte, öğretide yargı fonksiyonunu yerine düzeninin ihlâl edildiği yolunda bir iddia bulunmalıdır. 2.
getirdiği kabul edilen Yüksek Seçim Kurulu ile Sayıştay Bu iddia üzerine, bunun gerçek olup olmadığı araştırılıp
da dikkate alındığında iki yargı kolundan daha söz etmek tespit edilir. 3. Hukuk düzenin gerçekten ihlâl edildiğinin
mümkündür. Bunlardan ilki, seçimlere ilişkin şikâyetleri tespit edilmesinden sonra da, bunun giderilmesi ve
ve itirazları karara bağlamakla görevli ilçe ve il seçim bozulan hukuk düzeninin yeniden kurulması için bir
kurulları ile bu kurulların kararlarını kesin olarak müeyyide (yaptırım) uygulanır.
incelemekle görevli Yüksek Seçim Kurulunun oluşturduğu
seçim yargısıdır. Diğeri ise, sorumluların hesap ve Maddî ölçüt yargı fonksiyonunu tanımlamak için gerekli,
işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin ama bu fonksiyonu diğer devlet fonksiyonlarından
hükme bağlamakla görevli bulunan Sayıştay’ın ayırmak için her zaman yeterli değildir. Zira, yasama ve
oluşturduğu hesap yargısıdır. Son olarak belirtelim ki, yürütme organları da bazen maddî açıdan yargı
Anayasa’da değişiklik yapan 6771 sayılı Kanun’un fonksiyonuna benzer nitelikte işlemler yapabilmektedir.
yürürlüğe girdiği tarih (16.04.2017) itibarıyla Askerî Yasama, yargı ya da yürütmenin uyuşmazlık çözme
Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî faaliyetleri arasındaki esas farkın işlemin yapılış şeklinde,
mahkemeler kaldırılmıştır. Anayasa’da açıkça disiplin yani “biçimsel ölçüt”te kendisini gösterdiği söylenebilir.
mahkemeleri dışında askeri mahkemelerin Sonuç olarak, şeklî (organik) ve maddî ölçüte getirilen
kurulamayacağı öngörülmüş; ancak savaş halinde, asker eleştiriler dikkate alındığında, yargı fonksiyonu, bu iki
kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait ölçüte biçimsel ölçüt de eklenmek suretiyle şu şekilde
davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler tanımlanmalıdır: Yargı fonksiyonu, bağımsız ve tarafsız
kurulabileceği kabul edilmiştir. Bu çerçevede, 2017 yılı mahkemelerin yargısal usuller uygulayarak hukukî
itibariyle askeri idari yargı Türk Yargı Örgütü sisteminden uyuşmazlıkları ve hukuka aykırılık iddialarını kesin olarak
çıkarılmıştır. Gerek genel askeri ceza yargısının gerek çözme ve karara bağlama fonksiyonudur.
askerî disiplin ceza yargısının ise sadece savaş zamanı
işlerlik kazanacağı kabul edilmiştir. Yargı Fonksiyonunun Devletin Diğer
Fonksiyonları İle İlişkisi
Yargı Fonksiyonu Kavramı
Yargı fonksiyonu, yasama ve yürütme işlevlerinden,
Geleneksel olarak devlette belli başlı üç fonksiyon vardır. tümüyle ayrı ve özel bir konumdadır. Devletin hukuk
Yasama fonksiyonu, yürütme fonksiyonu ve yargı devleti olabilmesi ve hukukun üstünlüğü ilkesinin
fonksiyonu. gerçekleştirilebilmesi için, yargı fonksiyonu, yasama ve
Çağdaş bir demokraside devletin bu üç fonksiyonu ayrı yürütme fonksiyonlarının bütünüyle dışında kalmak
organlarda toplanmıştır. Bunun nedeni, söz konusu zorundadır. Anayasamızda da yargının, yasama ve
organların birbirini denetlemesinin ve dengelemesinin yürütme organı karşısındaki bağımsızlığını sağlamak
sağlanması ve kişi hak ve hürriyetlerinin güvenceye amacıyla çeşitli tedbirler öngörülmüştür. Bu tedbirlere
kavuşturulmasıdır. Anayasamız da, kuvvetler ayrılığı ilişkin düzenlemeleri, genel olarak, mahkemelerin
ilkesini benimsemiştir. Bu ilke uyarınca, yasama bağımsızlığı ilkesi ve hâkimlik teminatı başlıkları altında
fonksiyonu, Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet toplamak mümkündür.
Meclisince (Anayasa m.7); yürütme fonksiyonu,

1
HUK207U-YARGI ÖRGÜTÜ VE TEBLİGAT HUKUKU
Ünite 1: Yargı Örgütü Hukukunun Temel Kavramları ve Anayasa Yargısı

• Mahkemelerin bağımsızlığı ilkesi: Anayasamıza meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işlerinin
göre, yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız “mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı
ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Hâkimler, esaslarına göre kanunla” düzenleneceği
görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa’ya, kanuna öngörülmüştür. Hâkim ve savcıların, özellikle
ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine yürütme organına karşı bağımsızlıklarının
göre hüküm verirler. Hâkimlerin yürütme ve sağlanabilmesi için özlük haklarının teminatlı
yasama organları karşısında bağımsızlığını olması zorunludur. Bu çerçevede, adlî ve idarî
koruyabilmek ve onların hiçbir baskı ve etki yargı hâkim ve savcılarının mesleğe kabul
altında kalmadan, hukuka ve vicdanlarına göre edilme, atanma ve nakil, geçici yetki verilmesi,
karar vermelerini sağlayabilmek amacıyla, yükseltilme ve birinci sınıfa ayrılması, kadro
anayasal boyutta çeşitli ilkeler öngörülmüştür. Bu dağıtılması, meslekte kalmaları uygun
çerçevede, hiçbir organ, makam, mercii veya kişi, görülmeyenler hakkında karar verilmesi, disiplin
yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve cezası uygulanması, görevden uzaklaştırılması
hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gibi bütün özlük işleri hakkında karar verme
gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. yetkisi, “Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na
Mahkeme ve hâkimlere emir ve talimat verilmiştir.
verilemeyeceği, genelge gönderilemeyeceği,
tavsiye ve teklinde bulunulamayacağına ilişkin
Mahkeme Kavramı ve Mahkemelerin
bu kural, maddî anlamda yargı yetkisinin Değişik Ölçütlere Göre Tasnifi
kullanılması ile sınırlıdır. Mahkemelerin, Devlet, toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar koyması
doğrudan doğruya hukukî uyuşmazlıkları çözme çerçevesinde, toplumsal barışın ve hukuk barışının
faaliyetleri dışındaki personelin yönetimi ve yazı korunması görevini de üzerine almıştır. Bu görev
işlerinin yürütülmesi gibi idarî işlem ve doğrultusunda devlet, sadece genel ve soyut kurallar
faaliyetlerinde, bu yasaklar ya da sınırlamalar koyma yükümlülüğü altında bulunmamakta, bunların
geçerli değildir. Zira hâkimler ve savcılar idarî uygulanmasını, kurulan dengenin bozulmamasını, hukuk
görevleri yönünden Adalet Bakanlığına düzeninin ve hukuk barışının devamını da yüklenmektedir.
bağlıdırlar. Bu çerçevede, Adalet Bakanı, yargı Bunu hem hukukî alt yapıyı oluşturarak hem de fiilî olarak
yetkisinin kullanılmasına ilişkin görevler hariç yerine getirmekle yükümlüdür. Bu çerçevede bireylerin
olmak üzere hâkim ve savcılar üzerinde gözetim devlete karşı yargı hakkı bulunmaktadır. Bu hak Anayasa
hakkını haizdir. Hâkimlerin bağımsız karar ile güvence altına alındığı gibi, çeşitli uluslararası belge ve
verebilmeleri için yasama, yürütme ve yargı sözleşmelerde de vurgulanmış, artık insan haklarının
dışında başkaca çevre faktörlerine karşı da ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Kişilerin devletten
korunmaları gerekir. Bu nedenle, hâkimlerin hukukî korunma talep etme (ve hakkın gerçekleşmesini
kanunda belirtilenlerden başka, resmî ve özel isteme) hakkı bulunmaktadır. Devletin de gerek dava
hiçbir görev alamayacakları kabul edilmiştir. gerek takip yoluyla veya diğer yollarla kendisine
• Hakimlik teminatı: Mahkemelerin organ olarak yöneltilen talepleri karşılaması ve bağımsız olan
bağımsızlığı, ancak yargı fonksiyonunu ifa eden mahkemeler önünde yargılama yapılarak, karar
hâkimlerin hiçbir baskı veya tehditle verilmesini ve bu kararların da hukuk devleti çerçevesinde
karşılaşmaksızın görevlerini tam bir serbestlik ve uygulanmasını sağlaması gerekir. Bunun yanı sıra,
tarafsızlıkla yerine getirebilmeleriyle gerçek bir günümüzde devlet tarafından bir hukukî koruma
anlam kazanır. Bu çerçevede, Anayasa’da sağlanması da yeterli olmayıp, bu korumanın “etkili veya
hâkimlik teminatına ilişkin temel bazı ilkeler etkin” de olması gerekir.
kabul edilmiştir: Hâkimler, azlonulamazlar ve
• Mahkeme kavramı: “Mahkeme”, etimolojik
kendileri istemedikçe 65 yaşından önce emekliye
olarak, “hüküm” kökünden türetilmiş Osmanlıca
sevk edilemezler. Hâkimler, bir mahkemenin
bir kelimedir ve “hüküm verilen, muhakeme
veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa,
yapılan yer” anlamında kullanılır. Dar ve teknik
aylık ve ödeneklerden ve diğer özlük haklarından
anlamda mahkeme, devlet tarafından
yoksun kılınamazlar. Bunların yanı sıra, hâkim
görevlendirilen ve adalet dağıtımı işiyle uğraşan
ve savcıların niteliklerinin, atanmalarının, hakları
yargılama yerlerini ifade eder. Geniş anlamda
ve ödevlerinin, aylık ve ödeneklerinin, meslekte
mahkeme ise, yargısal usuller uygulamak
ilerlemelerinin, görevlerinin ve görev yerlerinin
suretiyle, maddî anlamda yargı fonksiyonunu
geçici veya sürekli olarak değiştirilmesinin,
yerine getirmeyi üstlenmiş olan tüm kuruluşlar
haklarında disiplin kovuşturması açılması ve
şeklinde tanımlanabilir. Anayasa’nın 142.
disiplin cezası verilmesinin, görevleriyle ilgili
maddesine göre, mahkemelerin kuruluşu,
veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından
görevleri, yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri
dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına
kanunla düzenlenir. Bu düzenleme, kanunî hâkim
karar verilmesinin, meslekten çıkarmayı
ilkesine atıf yapar. Mahkemelerin kuruluş ve
gerektiren suçluluk veya yetersizlik hallerinin,

2
HUK207U-YARGI ÖRGÜTÜ VE TEBLİGAT HUKUKU
Ünite 1: Yargı Örgütü Hukukunun Temel Kavramları ve Anayasa Yargısı

görevlerinin belirlenmesinde gözetilmesi gereken (hukukî) ilişkilerin karmaşıklaşması ve buna


diğer bir ilke de, tabii hâkim (doğal yargıç) bağlı olarak ayrı bir uzmanlık gerektiren
ilkesidir. Yargılanacak olan uyuşmazlığın uyuşmazlıkların giderek artması ile ortaya çıkan
gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan ihtiyacın karşılanmasıdır. Bu cepheden
kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş bakıldığında, özel mahkemeler, birer uzmanlık
olan mahkemenin hâkimine, tabii hâkim (doğal yargı yeri durumundadırlar. İş, kadastro ve çocuk
yargıç) denir. mahkemeleri bu mahkemelere örnek olarak
• Mahkemelerin değişik ölçütlere göre tasnifi: gösterilebilir. Özel görevli mahkemelerde
Kuruluş ve çalışma biçimlerine göre bakılacağı bir kanun hükmü ile belirtilmemiş
mahkemeler, tek hâkimli mahkemeler ve çok olan bütün dava ve işler, genel görevli
hâkimli (toplu) mahkemeler olarak ikiye mahkemelerde görülür.
ayrılırlar. Tek hâkimli mahkemeler, yalnızca bir
tek hâkimin görev yaptığı mahkemelerdir. Çok
Genel Olarak Türk Yargı Örgütü
hâkimli (toplu) mahkemeler ise, birden çok Türk yargı örgütünün kuruluşuna ilişkin temel
hâkimin görev yaptığı mahkemelerdir. Bu düzenlemeler, Anayasa’da yer almaktadır. Anayasa’nın 9.
mahkemelerde, mahkemenin üyesi konumunda maddesinde, yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız
bulunan hâkimlerin bütününden oluşan kurul ve tarafsız mahkemelerce kullanılacağı düzenlenmiştir. Bu
davalara bakar. Yargı sistemine ilişkin düzenlemede yer alan “mahkemeler” şeklindeki çoğul
derecelendirmede bulundukları yere göre ifade çerçevesinde, yargı fonksiyonu, yasama gibi tek bir
mahkemeler, ilk derece mahkemeleri (bidayet organdan değil, bir organlar topluluğundan, yani birçok
mahkemeleri), ikinci derece mahkemeleri ve üst mahkemeden oluşur. Anayasa’nın Türk yargı örgütünü
derece mahkemeleri olmak üzere üçe ayrılırlar. doğrudan düzenleyen hükmü ise, mahkemelerin kuruluşu
İlk derece mahkemeleri, bir davayı ilk evrede başlığını taşıyan “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve
gören ve karara bağlayan yargı yerleridir. İlk yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla
derece mahkemeleri uyuşmazlıkların maddî ve düzenlenir.” biçimindeki 142. maddesinde yer almaktadır.
hukukî yönlerini inceleyen mahkemelerdir. Bu hüküm çerçevesinde, çeşitli kanunlarla, uyuşmazlık ve
İstinaf mahkemeleri de denilebilecek ikinci görev farklılıklarına göre çok sayıda mahkeme kurulmuş
derece mahkemeleri ise, konusu uyuşmazlığın ve bu mahkemelerin görev alanlarının gösterdiği
maddî ve hukukî yönünün tekrar incelenmesi özelliklere uygun farklı yargılama usulü kanunları
olan istinaf kanun yoluna başvuru mercileri olup, yürürlüğe konmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu,
ilk derece mahkemeleri ile üst derece Ceza Muhakemesi Kanunu, İdarî Yargılama Usulü
mahkemeleri arasında yer alan mahkemelerdir. Kanunu bu farklı yargılama usullerine ilişkin
Üst derece mahkemeleri (son derece düzenlemelerin temel örnekleridir. Böylece, hukukumuzda
mahkemeleri/yüksek mahkemeler), ilk ve ikinci farklı yargılama kanunlarının uygulandığı çok sayıdaki
derece mahkemelerinin hüküm ve kararlarının, genel mahkemeler ve uzmanlık mahkemelerinden oluşan
kanun tarafından öngörülmüş bulunan yollara bir yargı örgütü ortaya çıkmıştır. Anayasamız, yargı
başvuru üzerine, sadece hukuka uygunluk ya da fonksiyonunu yerine getiren birden çok yargı kolu
hem hukuka hem de vakıalara uygunluk (çeşidi/düzeni) olduğunu, bunların başında yer alan
yönünden doğruluğunu denetlemeye yönelik yüksek mahkemeleri sayma yoluyla belirlemiştir.
yargı yerleridir. Görmeyi üstlenmiş oldukları Uyuşmazlıkların temelinde yatan hukukî ilişkilerin
uyuşmazlıkların niteliklerine ya da taraarın nitelikleri ve devlet tarafından hukuken himaye edilecek
statülerine göre mahkemeler, genel görevli menfaatler birbirinden farklıdır. Bu nedenle, yargı
mahkemeler ve özel görevli mahkemeler faaliyeti bir bütün oluşturmakla birlikte, bu faaliyetin daha
(uzmanlık mahkemeleri) olarak ikiye ayrılır. iyi yerine getirilebilmesi için, yargı, çeşitli kollara
Bakacakları işler, belirli kişi ve konulara göre bölünebilir. Yargı kolu (çeşidi/yolu/ düzeni) ise, hukukî
sınırlandırılmamış bulunan, aksi belirtilmiş nitelik ve özellikleri itibariyle birbirine benzeyen
olmadıkça aynı yargılama hukuku disiplininin uyuşmazlıkların aynı yargılama hukuku disiplinine ait ilke
uğraş alanına giren her türlü işe bakan ve kurallar çerçevesinde çözüme kavuşturulmasından
mahkemelere, genel görevli mahkemeler denir. kaynaklanan kümeleşme olarak tanımlanabilir. Türkiye’de
Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri, asliye yargı örgütü bakımından kabul edilen sistem, yargı ayrılığı
ceza ve ağır ceza mahkemeleri bu mahkemelere sistemidir. Bununla birlikte, ülkemizde yargı ayrılığı,
örnek olarak gösterilebilir. Özel görevli sadece adlî yargı-idarî yargı ayrımından ibaret değildir.
mahkemeler (uzmanlık mahkemeleri) ise, belirli Daha önce de ifade edildiği gibi, Anayasamız, kararları
kişiler ya da meslek mensupları arasında çıkan aynı yüksek mahkemede temyiz edilen mahkemelerin
uyuşmazlıklara veya belirli türdeki oluşturduğu birçok yargı kolu öngörmüştür. Anayasa’nın
uyuşmazlıklara bakmak üzere kurulmuş olan 146-160. maddelerinde öngörülen yüksek mahkemelerden
mahkemelerdir. Özel görevli mahkemelerin hareketle dört temel yargı kolunun varlığından söz
kurulmasının ardında yatan neden, sosyal edilebilir: 1. Anayasa Mahkemesi ve Anayasa Yargısı, 2.

3
HUK207U-YARGI ÖRGÜTÜ VE TEBLİGAT HUKUKU
Ünite 1: Yargı Örgütü Hukukunun Temel Kavramları ve Anayasa Yargısı

Yargıtay ve Adlî Yargı, 3. Danıştay ve İdarî Yargı, 4. Soyut norm denetimi (iptal davası yolu), Anayasa’da
Uyuşmazlık Mahkemesi ve Uyuşmazlık Yargısı. Bu dört belirtilen bazı organların bir kanun ya da
temel yargı kolunun yanı sıra, yargı kolu tanımından Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya T.B.M.M. İçtüzüğü
hareketle iki yargı kolundan daha söz etmek mümkündür. ya da bunların belirli madde ve hükümleri aleyhine
Bunlardan ilki, seçim yargısı; diğeri hesap yargısıdır. doğrudan doğruya Anayasa Mahkemesinde iptal davası
açmaları ile gerçekleşen denetimdir. Bu durumda kanunun
Anayasa Yargısı ve Anayasa Mahkemesi veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin uygulandığı
Türk hukukunda, dar ve teknik anlamda anayasa yargısını somut bir olay veya dava yoktur. Anayasa’ya aykırılık
gerçekleştirmek ve anayasa ile verilen diğer görevleri iddiası ve denetimi herhangi bir dava ile ilgili olmaksızın,
yerine getirmek üzere, bir yüksek mahkeme soyut olarak gerçekleştirildiği için iptal davası yoluna
oluşturulmuştur. Bu, Anayasa Mahkemesi’dir. Anayasa “soyut norm denetimi” de denilmektedir. Anayasa’da
Mahkemesi, Türk hukukunda ilk kez 1961 Anayasası ile kimlerin, hangi süreler içinde ve hangi gerekçelerle
kurulmuştur. Bugün Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşu, Anayasa Mahkemesi’nde doğrudan doğruya bir iptal
görev ve yetkileri ve yargılama usulü konuları, 1982 davası açabileceği ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Anayasası’nın 146-153. maddeleri ile 1982 Anayasası’nda
07.05.2010 tarihinde gerçekleştirilen değişikliklere paralel Somut norm denetimi (itiraz/def ’i yolu) ise, bir
olarak hazırlanmış bulunan 6216 sayılı Anayasa mahkemede görülmekte olan bir davanın karara
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında bağlanmasının, o davada kullanılacak hukuk normunun
Kanun (6216 s. K. ) ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü ile Anayasa’ya uygun olup olmamasına bağlı olması halinde
düzenlenmiştir. Adlî ve idarî yargı düzenlerinde görmeye yapılan denetimdir. Somut norm denetimine, ancak
alışkın olduğumuzun aksine, Anayasa Mahkemesinin yurt kanunlar veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleri konu
düzeyine yayılmış ve kendisine bağlı olarak çalışan bir alt olabilir.
mahkemeler ağı bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi Anayasa Mahkemesinin temel görev ve yetkisi olan norm
onbeş üyeden kurulur. Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, denetiminin yanında ek görev ve yetkileri de vardır:
iki üyeyi Danıştay genel kurullarınca kendi başkan ve Anayasa Mahkemesi, bir yandan siyasî partilerin malî
üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday denetimlerini yaparken (Anayasa m. 69, III), diğer yandan
içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi da Anayasa’nın koyduğu kurallara aykırı hareket eden
Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan siyasî partilerin kapatılmaları veya devlet yardımından
yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları talebiyle
bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından açılan davaları karara bağlar (Anayasa m. 69, IV).
göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe Anayasa Mahkemesinin bir diğer görevi de; Anayasa
yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet
savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını,
Mahkemesi raportörleri arasından seçer. Yargıtay, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay
Danıştay ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim (…)(5) Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet
Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…)(6) Kurulu ve
göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. Son olarak, Anayasa
başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç Mahkemesi, bireysel başvuruları karara bağlar (Anayasa
aday için yapılacak seçimde en fazla oy alan üç kişi aday m. 148, I, III-V; 6216 s. K. m.45). Bu kurum, Avrupa
gösterilmiş sayılır. Anayasa Mahkemesi üyelerinin hukukî hukukunda genellikle “Anayasa şikâyeti” olarak
statüsü ile özlük haklarına ilişkin güvenceler Anayasa’da, anılmaktadır. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
2949 sayılı Kanun’da ve Anayasa Mahkemesi Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45-
İçtüzüğü’nde düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi üyeleri 51. maddelerinde bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar
oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa hükme bağlanmıştır.
Mahkemesi üyesi seçilemez.
Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde
Anayasa Mahkemesinin temel görevi, anayasaya uygunluk çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin
denetimi yapmaktır. Ksaca “norm denetimi” olarak anılan katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanı’nın
bu görev çerçevesinde Anayasa Mahkemesi, kanunların, veya Başkan’ın belirleyeceği başkanvekilinin
T.B.M.M. İçtüzüğü’nün ve Cumhurbaşkanlığı başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel
kararnamelerinin veya bunların belirli madde ve Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel
hükümlerinin Anayasa’ya şekil ve esas açısından başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için
uygunluğunu denetler. Anayasa Mahkemesi norm komisyonlar oluşturulabilir. Siyasî partilere ilişkin dava ve
denetimi görevini, “soyut norm denetimi” ya da “somut başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan
norm denetimi” olmak üzere iki değişik yoldan yerine sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır,
getirir. Birincisine “iptal davası yolu”, ikincisine “itiraz bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır.
(def’i) yolu” da denir. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin

4
HUK207U-YARGI ÖRGÜTÜ VE TEBLİGAT HUKUKU
Ünite 1: Yargı Örgütü Hukukunun Temel Kavramları ve Anayasa Yargısı

kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun


bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan
üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.

You might also like