40 ADVANCED TESTS DERS NOTLARI

MINI TEST 07 rise to prominence : ön plana çıkmak

applaud : alkışlamak [clap for, cheer] rather than : -den ziyade

appeal : etkilemek, cezbetmek [amaze, astonish,
affect, impress]
hinder : engellemek, önlemek [hamper, undermine,
avert]
surrender : teslim olmak [give in]
alter : değiştirmek [change, modify, shift]
emerge : ortaya çıkmak [appear]

condemn : kınamak, eleştirmek [criticize, allege : ileri sürmek [claim, maintain]

denounce]
enact : kanun çıkarmak [put into effect, put into
restrain : sınırlandırmak, kısıtlamak [restrict, curtail] regulation]

controversial : tartışmalı [disputable, questionable] challenge : meydan okumak [defy]

collective : toplu, ortak [common, unanimous] reside : bir yerde yaşamak, yerleşmek [inhabit,
dwell, live]
futile : faydasız, beyhude [vain, pointless,
meaningless] qualify : yeterli hale getirmek

illusive : aldatıcı, yanıltıcı [deceptive] attain : erişmek, gerçekleştirmek, başarmak [fulfil,

accomplish]
proper : uygun, düzgün [convenient, appropriate,
suitable] develop a disease : bir hastalığa yakalanmak
[contract]
run down : ezmek, dökülmek
however + adjective / adverb : -sa bile
take after : benzemek [resemble, look like]
in advance : önceden, eskiden
turn up : sesini yükseltmek
make ends meet : iki ucunu bir araya getirmek
send for : göndermek
in terms of : bakımından, açısından
make out : anlamak, çözmek [figure out, work out,
find out] range : menzil, uzaklık

internally : dahilen encounter : karşılaşmak

overwhelmingly : büyük bir çoğunlukla, ezici bir

şekilde

decisively : kararlı bir şekilde [surely]

incompetently : yetersiz bir şekilde [clumsily]

delicately : hassas bir şekilde

ambition : arzu, istek [passion, desire]

intricacy : anlaşmazlık [controversy]

disappointment : hayal kırıklığı [frustration]

challenge : zorluk, güçlük [difficulty, hardship]

negotiation : müzakere [conference]

as + devrik yapı : gibi