Professional Documents
Culture Documents
Ö ğ renim Çıktıları İyi bir Matematik , Kuantum Mekaniği ve Atom Fiziği Bilgisine sahip olmalıdır. Katı cisim içindeki olayları
canlandırabilmek için hayal gücünü kullanmayı bilmelidir. Sayısal problem çözümlerine alışabilmek için çok
sayıda örnek üzerinde çalışılmalıdır.
Na O
Cl
Si
r r n1 a n2 b n3 c
ile tanýmlanan baþka bir noktadan görülen þeklin ayný olmalýdýr. Burada
n1 , n2 ve n3 keyfi olarak seçilen tam sayýlardýr.
a, b, c öteleme vektörlerine Örgü Vektörleri veya örgünün belirlediði
Kristal Eksenleri denir. Bir kristali kendisine paralel olarak
T n1 a n2 b n3 c
kadar kaydýrmaya Öteleme (Translasyon) iþlemi adý verilir. n1 , n2 ve
n3 ' ün alabileceði deðerlerin tümüne Kristalin Öteleme Grubu denir.
. . . .
. . a
. .
. . b
. .
KRÝSTALLOGRAFÝK NOKTA GRUPLARI
a
Şekil 1.3
Bu noktalarýn örgü noktalarý olmasý gerekeceðinden, açýsý geliþi güzel bir
açý olamaz. p ve q noktalarýnýn örgü noktalarý olabilmesi için aralarýndaki m.a
uzaklýðýnýn, örgünün öteleme vektörü a nýn bir tam katý olmasý, yani, m bir tam
sayý olmak koþulu ile;
pq m. a
m.a = a + 2a Cos
olduðundan,
m 1
Cos
2
olur. m, tam sayý olduðundan, (m-1) de tam sayý olmak zorundadýr. Diðer taraftan
Cos , 1 arasýnda deðerler alabileceðinden (m-1) in - 2 ile + 2 arasýndaki tam
deðerleri geçerli çözümler olacaktýr. Buna göre, (m-1) in alabileceði deðerler ,
açýlarý ve bunlara karþý gelen dönme kat sayýlarý tabloda gösterilmiþtir.
(m-1) Cos = 2 / n n
2 1/2 120 2
1 0 120 3
0 0 90 4
1 1/2 60 4
2 1 0 - 360 1
x Dönme Ekseni
x Dönme-Tersinme Ekseni
X/m Dönme Ekseni ile Ona Dik Yansýma
Düzlemi
X2 Dönme Ekseni ile Ona Dik Ýkili eksen
Xm Dönme Ekseni ile Ona Paralel Yansýma
Düzlemi veya Düzlemleri
xm Dönme-Tersinme Ekseni ile Ona
Paralel Yansýma Düzlemi veya Düzlemleri
a
Primitif hücre Kübik F
örgüsünün primitif hücresi
KÜBÝK P KÜBÝK I KÜBÝK F
Eksenler a b c
1. Ýþlem 2 4
2. iþlem 1/2 1/4 1/ =0
3. iþlem 2 1 0
Cl
Na
NaCl
NaCl
Ýyonik kristallerin baþlýca karakteristikleri elektrik iletkenliklerinin çok düþük
olmasý, ýsýtýlýnca iyonik karakterde yüksek iletkenlik göstermeleri, kýrmýzý
berisi ýþýnlarý þiddetle absorplamalarýdýr. Ýyonik kristallerin baðlantý
enerjileri büyüktür.
Örneðin oda sýcaklýðýnda baðlantý enerjisi
NaCl için 180 kcal / kmol;
LiF için 240 kcal / kmol dür.
Bir çekirdek ile bir elektrondan oluþan nötr hidrojen atomunu temsil
etmek üzere, öz titreþim frekansý o olan bir elektriksel titreþim
devresi ele alalým. Birbirinin ayný olan ve öz titreþim frekanslarý o
olarak tanýmlanan bu iki devre birbirine yaklaþtýrýlýrsa bilindiði gibi
rezonans olayý meydana gelir.
k
L12 L21
k (kuplaj sabiti) =
m1m 2
H
ve frekanslarý 1 ve 2 ise
L 12
L 21
20 20
2
1
2
2
Þekil 2.3. kuplaj devresi 1 k2 1 k2
02 12 22
E(eV
)
5
4 itme
E2
3
2
1 Ro R
-1
-2 E1
-3
-4 çekme
+++++ + -
-------
+ - + -
+ - + -
Van der Waals kristalleri zayýf bir þekilde baðlý, ergime ve kaynama
noktalarý düþük kristallerdir. Baðlantý enerjileri Argon'da 1.8 kcal / kmol ;
CH4 kristalinde ise 2.4 kcal / kmol gibi çok küçüktür. Van der Waals
kristallerine Moleküler Kristaller adý da verilmektedir.
dipol momentler
iyo n 1
dö rdünc ü
iyo n
üç ünc ü
iyo n
iyo n 2
ÝYONÝK BAÐLAR
Þekil 2.10 dan da görüleceði gibi Na Cl yüzey merkezli kübik bir kristaldir. Buna
göre her iyonun ters yüklü 6 en yakýn ; ayný yüklü 12 ikinci yakýn komþusu
bulunur. Bu komþularýn etkisi ile bir i iyonunun sahip olacaðý i enerjisi, i j
olmak üzere,
i
j
i,j
þeklinde ifade edilebilir. ij , i iyonu ile j iyonu arasýndaki Coulomb potansiyeli ve
iyonlarýn gereðinden fazla birbirine yaklaþmalarýný önleyen ve aralarýndaki uzaklýða rij
n
þeklinde baðlý olan iki potansiyelin toplamý olarak ;
e2
i,j n
rij rij
þeklinde yazýlýr. Burada n ve deneysel olarak tayin edilebilen sabitler, e ise iyonlarýn
elektrik yüküdür. + iþareti itme, iþareti çekme enerjisini gösterir. Kristalin yüzeyinden
uzak bölgelerdeki ij enerjisi referens olarak alýnan iyonun bulunduðu yere ve iþaretine baðlý
deðildir. (1) denklemindeki rij büyüklüðünü, en yakýn komþu uzaklýðý R cinsinden ;
rij = pij R
þeklinde yazabiliriz. Bu koþullarda,
1 e2 1
ij n n
p ij R p ij R
j
p ij n A n
. e 2 A n .
i ij n
j R R
Ro
e2
bað -
R
e ne rjis i
Co ulo mb e ne rjis i
Denge halinde;
i . e 2 nA n
2 n 1 0
R R R
olmalýdýr. Buradan An yý hesaplayıp. bu deðeri yukarıda yerine koyar ve
kristalin N adet çift atomdan oluştuğunu göz önüne alırsak, toplam potansiyel enerji Uo
için
N .e 2 1
U0 1
Ro n
MADELUNG SABÝTÝ
Yukarýda tanýmlanan sabiti, pij sabitlerine, yani kristal iyonlarý
arasýndaki uzaklýklara baðlý bir sayýdýr. Dolayýsyla geometriye baðlý bir sabit
olup doðrudan kristal yapýsýyla ilgilidir. Ýyonik kristaller için büyük önemi olan bu
sabit, bu hesaplarý ilk kez yapan E. Madelung,un 1918 ' adýna izafeten Madelung
sabiti olarak isimlendirilmiþtir.
Önce lineer kristal için sabitinin hesaplanýþýný görelim.
Ro
+
(i)
+
Cl- Na Re fe re ns iyo nu
Tanýma göre, i referens iyonu olarak bir negatif iyon seçilmiþ ise ,
1 1 1 1 1
2 .....
pj 1 2 3 4
serisinden faydalanýlýr. Þekil 2.12 deki lineer kristal için Madelung sabiti,
= 2 Ln 2 = 2 . 0.69315 = 1.3863 olacaktýr. Ayný hesabý üç boyutlu kristal için
yapmaya çalýþalým. Yine negatif iyonlardan birini referens iyonu olarak seçelim. Bu
iyonun etrafýnda + yüklü en yakýn komþusu, 2 Ro uzaklýðýnda 12 adet (-) yüklü
ikinci yakýn komþusu, 3 Ro da 8 adet (+) yüklü iyon, 2 Ro da 6 adet (-) iyon
olduðundan;
.....
serisi elde edilir. Bu serinin pek parlak bir konverjans göstermediði açýktýr. Bu
nedenle Madelung sabitinin hesabýnda pozitif ve negatif terimlerin birbirini daha
yaklaþýk olarak getirmesine olanak veren hesaplama yollarý denenmiþtir, (P.P.Ewald,
1921 ; H.M.Evjen 1932) . Aþaðýdaki tabloda bu yöntemlerle hesaplanmýþ çeþitli
kristallere ait Madelung sabitleri verilmiþtir.
Kristal Madelung Sabiti Kristal Madelung Sabiti
1 . e 2 (n 1)
K 18 R04
18 R04
n 1
K. e .
2
e 2
r
U0 N e ρ
6
R0 r
e2 e2
r V
a
b
ra rb
þeklindedir. Bu deðer hidrojen atomu için
b r Schrödinger denklemine konur.
a
2 2
(E V) 0
2m
Şekil 2.13. H2+ iyonu için model
-r b c
b (r) e
bir deðer alýr. Normal durumda elektron 1/ c yarýçapýnda bir dairesel
yörünge üzerinde hareket eder. 1/ c ye Bohr yarýçapý denir.
Her iki çekirdeðin ortak etkisi altýnda elektronun gerçek dalga fonksiyonu
bu iki deðerin bir lineer kombinasyonudur. Ýki kombinasyon olasýlýðý
vardýr.
a b e ra c e rb c
a b e ra c e rb c
Bu çözümlere karþýlýk gelen enerjilerin hesaplanmasýnda perturbasyon
teorisi kullanýlýr. Önce çekirdekler arasýnda hiç etkileþme (interaksiyon)
yokmuþ gibi a ve b elde edilir, daha sonra aralarýndaki etkileþme bir
perturbasyon potansiyeli gibi hesaba katýlýr. + ve - dalga fonksiyonlarý
Þekil 2.13 de çizilmiþtir. Görüldüðü gibi (+) simetrik ; ( - ) ise anti-simetrik
dalga fonksiyonlarýdýr. Ýki çekirdeðin tam ortasýnda + yalnýz
tek çekirdek, örneðin yalnýzca b çekirdeði varkenki deðerinin yaklaþýk iki
katýdýr (þekilde ince çizgi) . _ ise ortada sýfýrdýr. Simetrik durumda
elektronun ortada bulunma olasýlýðý, baþka bir deyiþle elektron yük
yoðunluðu,
2 2
tek çekirdekli duruma göre 4 defa daha büyük olur. ise
sýfýrdýr.
Bu neticeyi daha iyi deðerlendirebilmek için elektronun iki çekirdek
arasýndaki potansiyel enerji deðiþimini çizelim. Bu potansiyel (Þekil 2.14)
e2 e2
V
ab ab
r r
2 2
olup, r = 0 da,
4e 2
V
ab
deðerini alýr.
V
a b
Yani simetrik dalga fonksiyonu +,
iki çekirdek arasýnda daha negatif
r
bir potansiyel enerji deðeri ortaya
çýkmasýna neden olmaktadýr. Bu
durum hidrojen molekül-iyonunun,
iki çekirdeði birbirine yaklaþtýrýcý
etki yapmasý þeklinde
Þekil 2.14. Ýki çekirdek arasýndaki potansiyel enerji yorumlanabilir.
deðiþimi
E0 + E0 + E(R)
r 2a
r 1a
+ + r
R 2b
a b
r 1b
a 1 e c.r 1a
þeklinde yazabiliriz.
Benzer biçimde, c.r2b
Ψ b (2) e
yazýlabilir. Bu iki fonksiyon birbirinin aynýdýr. Bütün sistemi anlatan dalga
fonksiyonu ise bu ikisinin çarpýmý, yani a (1) . b (2) dir. Burada
önemli bir nokta ile karþýlaþýlýr. Ýki elektronun rollerini deðiþtirmekle a
(2) . b (1) gibi ikinci bir dalga fonksiyonu elde edilir. Bu fonksiyon da ayný
sistemi anlatmaktadýr, yalnýz elektronlara verilen numaralar deðiþmiþtir.
Numaralar farklý da verilse iki elektronu fiziksel olarak birbirinden
ayýrdetmek mümkün deðildir. Bunun anlamý þudur. 1 numaralý elektronu
x1 noktasýnda, 2 numaralý elekteronu x2 noktasýnda bulma olasýlýklarý ; 1
numaralý elektronu x2 noktasýnda, 2 numaralý elektronu x1 noktasýnda
bulma olasýlýklarý birbirine eþittir. Bunun bir tek fiziksel yorumu vardýr, o
da x1 noktasýnda 1 elektron; x2 noktasýnda 1 elektron bulma ihtimaliyeti
vardýr. Bu koþulu yerine getiren lineer kombinasyon,
ψ ψ a (1)ψ b (2 ) ψ a (2 )ψ b (1)
ψ ψ a (1)ψ b (2 ) ψ a (2 )ψ b (1)
þeklindedir.
Bu fonksiyonlar perturbe olmamýþ sistemin dalga fonksiyonlarýdýr.
Perturbe olmuþ sistemde ortaya çýkan E(R) etkileþmesini hesaplamak için
etkileþme potansiyelini bilmek gerekir. Bu potansiyel,
e2 e2 e2 e2
V
R r12 r1b r2 a
e2 e2 e2 e2
V
R r12 r2 b r1a
þeklinde olacaktýr. V ve V' yü Schrödinger denkleminde yerine yazarken (E-
V) þeklinde olduðundan bu ifadelerin (-1) ile çarpýlmasý gerektiðine dikkat
edilmelidir.
Bu potansiyeller yardýmý ile E(R) yi hesaplamak için dalga
fonksiyonlarýnın karelerini alýp bunu potansiyel ile çarptýktan sonra iki
elektronun bütün koordinatlarý üzerinden integre etmek gerekir.
d
2
V
E(R)
d
2
V 2
d V 2
a 1 2
b
2 d 1 d 2 V 2
a 2 2
b
1d 1 d 2
2 V a 1 b 1 a 2 b 2 d 1 d 2
Ýkinci terimde V' yü kullandýk, fakat 3. terimde V veya V ' den hangisini
kullanacaðýmýzý kestirmek gerekir. Bu terime bakacak olursak 1
elektronunun kýsmen a da kýsmen de b de olduðunu görürüz. 2 elektronu
için de durum aynýdýr.
e2 e2 e2 e 2
2
C a 1 b2 2 d 1 d 2
R r12 r1b r2 b
e2 e2 e2 e 2
A a 1 b 1 a 2 b 2 d 1 d 2
R r12 r1b r2 b
a 1 b 2 d 2 1
2 2
1 d
olsun. Bu takdirde payda
2
d a b
2
1 2
2 d 1 d 2 2
2
a b 1d 1 d 2
2
2 a 1 b 1 a 2 b 2 d 1 d 2
S a 1 b 1 a 2 b 2 d 1 d 2
ile tanýmlanýrsa
Payda = 1 1 2S = 2 2S
olur. Buna göre E(R) interaksiyon enerjisi için
2C 2A C A
E(R)
2 2S 1 S
veya
C A C A
E R E- R
1 S 1 S
= a (1) b (1)
1 2
d 1 d 2
2
e
r12
ifadesi bu deðiþ-tokuþ yoðunluðunun kendisiyle etkileþmesini verir. S
integrali R = 0 için 1 'e eþit olur. Çünkü bu durumda a = b ve ,
S 2a 1d 1 . b2 2 d 2 1
dir. R 0 iken de S ' nin deðeri 1 den küçüktür. Ancak R çok büyük
olmadýkça sýfýr olmaz. R çok büyük olursa zaten C = A = S = 0 dýr ve E(R)
= 0 olur. Buna göre S integrali ve 1 + S paydasý küçük bir düzeltme terimi
gibi düþünülebilir ve payda 1 'e çok yakýn kabul edilebilir.
Buna göre hidrojen atomlarýnýn birbirini çekme veya itmeleri
hemen hemen yalnýzca C ve A nýn R ye baðlý olarak aldýklarý deðerlere ve
bunlarýn iþaretlerine baðlý olacaktýr. Ýntegralleri hesaplamak güç deðilse
de oldukça uzun ve yorucudur. Bu nedenle biz burada E(R) ifadesini
kalitatif olarak irdeleyip hesap sonuçlarýný grafik olarak göstereceðiz.
Önce R çok büyük olsun. Bu durumda r ler de çok büyük, buna
karþýlýk da sýfýrdýr. Çünkü, a(1) in büyük olduðu yerlerde b(1)
çok küçük; tersine b(1) in büyük olduðu yerlerde a(1) çok küçüktür. Baþka
sözlerle C = A = 0 dýr. E(R) etkileþme enerjisi de sýfýrdýr.
Çekirdekler arasýndaki uzaklýk orta deðerlerde, örneðin Bohr
yarýçapý mertebesinde olsun. Bu durumda iki atomun elektron bulutu
birbirine temas eder. Bu nedenle deðiþ-tokuþ yük yoðunluðu oldukça
büyüktür. yük yoðunluðu daðýlýmý çekirdeklere de çok yakýn olduðundan
bunlar tarafýndan kuvvetle çekilirler. Bu da A yý negatif ve büyük deðerli
yapar.
0
-1
-2 E+(R) te o ri
-3
-4 E (R) de ne y
-5 + R/RBo hr
1 2 3 4
2a 2a
+e +e x
x1 x2
-e -e
R
e2 e2
2
ka k=- 3 k yay sabiti
a a
Potansiyel enerjiler,
1 e2 2 1 e2 2
3
x1 3
x2
2a 2a
Ýki ossilatörün birbirine yakýn olmasý yani aralarýnda kuplaj
bulunmasý nedeniyle aralarýnda bir etkileþme vardýr. Coulomb kuvvetleri
ossilatörlerin toplam enerjisini deðiþtirir. bu enerji;
e2 e2 e2 e2
R R x1 x 2 R x1 R x2
2 e 2 x 1x 2
R3
þeklinde ifade edilebilir. Bu durumda ossilatörün toplam enerjisi,
2 e 2 x 1x 2
E
1
P1 P2
2 2
e2
3
x1 x 2
2 2
2m 2a R3
1 k 1 e2
0 =
2 m 2 ma 3
dýr. Kuplajýn sýfýrdan farklý olduðu halde yani 0 iken o ikiye
ayrýlacaktýr. Þimdi bu frekanslarý hesaplayalým. Bunun için E potansiyel
enerjisinin daha kullanýþlý bir hale sokulmasý gerekmektedir. Bu amaçla x
koordinatlarý ile P impulslerini aþaðýdaki transformasyona tabi tutalým.
1 1
x 1 x 2 x s x 1 x 2 x a
2 2
1
P1
2
P22 Ps
1
P
1
2
P22 Pa
2 2
x 2s x 2a x 12 x 22
x 2s x 2a 2 x 1 x 2
Ps2 Pa2 P12 P22
E
2m
1
Ps Pa
2 2 e2
3
e2
x s x a 3 x 2s x 2a
2 2
2a R
yahut
1 e2 e2 2 1 e2 e2 2
E Ps
2
3
3 x s Pa
2
3
3 x a
2m 2a R 2m 2a R
Bu enerjiyi, birbiriyle kuple edilmemiþ iki ossilatörün toplam enerjisi olarak
düþünebiliriz. Bunlarýn titreþim frekanslarý,
1 e2 1 2 1 e2 1 2
s 3 2 a 3 2
2 m a R 2 m a R
öz frekansý ile titreþen bir ossilatör, n bir tam sayý olmak üzere ancak,
1
En h 0 n
2
diskret enerjilerini alabilir. Böyle bir harmonik (=lineer) ossilatörün 0 oK
deki alabileceði en küçük enerji, yani temel durum enerjisi ( n = 0 )
1
E0 h 0
2
1 1
Es a = h s n s + h a n a
2 2
1
E00 h s a
2
elde edilir. Eoo doðal olarak R ye baðlýdýr. R = için Eoo = Eo = (1/2) ho
olur.
Temel durum enerjisinin iþareti ve R ye nasýl baðlý olduðunu
görmek için Eoo ifadesini aþaðýdaki gibi bir seriye açalým.
h e 2 1 2 e2 1 2
E00 3 3 3
4 m a 3
R m a R
h e 2 2a 3 2a 3
3
1 3 1 3
4 ma R R
ve n(n 1) 2
(1 )n 1 n .......
2!
binomiyal açýlýmýný kullanarak ve a<< R kabul ederek
h e2 a6 a6
E00 1
3
.... h 0 1 ....
2 ma 2R 6
2R 6
yaklaþýmýný elde ederiz. Buradan Van der Waals enerjisinin negatif, bir
baþka deðiþle iki ossilatörü (atomu) birbirine baðlayan karakterde olduðu ve
R uzaklýðýnýn 6 ncý kuvveti ile ters orantýlý olarak deðiþtiði görülmektedir.
Diðer taraftan bu enerji o öz titreþim frekansý ile doðru orantýlýdýr.
Titreþim genliði ne kadar büyük olursa Van der Waals enerjisi de o kadar
büyük olur. Bu nedenle a, atomlarýn þekil deðiþtirebilme veya formabiliteleri
hakkýnda bir fikir verir.
Ayný cinsten atomlar arasýnda olduðu gibi farklý atom veya
moleküller arasýnda da Van der Waals baðlarý oluþmaktadýr.
Van der Waals enerjisinin bu þekilde hesabý F. London tarafýndan
1930 da yapýlmýþtýr. bað türünün ismi ise, Van der Waals' ýn gazlarýn hal
denklemini yazarken postüle etmiþ olduðu moleküller arasý kuvvetler
nedeniyle konmuþtur. Van der Waals etkileþmesine London etkileþmesi veya
deðiþen dipol etkileþmesi de denilmektedir.
Van der Waals kuvvetleri atomlarý birbirine zayýf baðlayan baðlar
oluþtururlar. Bu çeþit baðlarla baðlanan atomlarýn birbirlerine daha çok
yaklaþmalarý halinde yine itme kuvvetleri doðar. Bu kuvvetlerin kaynaðý da
Pauli Prensibidir. Atomlarýn birbirine daha fazla yaklaþmalarý halinde
ayný kuantum sayýlý elektronlar ayný bölgede bulunma durumuna gelir ki
buna Pauli prensibi izin vermez. Böyle bir sýkýþma sonucunda elektronlarýn
boþ ve daha yüksek enerjili seviyelere çýkmalarý gerekir.
Enerjinin artmasý, baðýn zayýflamasý baþka sözlerle itme kuvvetlerinin
ortaya çýkmasý anlamý taþýr.
Birbirinden uzaklýðý R olan iki atomun toplam potansiyel enerjisi
genellikle,
n 6
U(R) 4
R R
Ne 24 kcal/mol
0.45 21.56 50.10-16 2.74
a b
2 2
E Vr 0
2m
Schrödinger denklemi uygun kenar þartlarý ile çözümlenir. Küresel
koordinatlarda çözüm, genellikle,
fl r , E
ln ,
r
þeklinde olup, f(r,E) radial fonksiyonu da
2 d2 f 2 l(l 1)
2
E 2
V(r )f 0
2 m dr 2m r
ln
l n ! 2l 1 n
Pl Cos e in
l n ! 4
Lityum
Lityum 3.21
3.21 --206.0
206.0 123.4
123.4 43.6
43.6 --39
39 --39
39
Sodyum
Sodyum 3.96
3.96 --190.0
190.0 118.7
118.7 46.9
46.9 --24.4
24.4 --26
26
Potasyum
Potasyum 5.47
5.47 --131.1
131.1 91.4
91.4 33.1
33.1 --6.6
6.6 --22.6
22.6
Tablodan görüleceði gibi Li ve Na için Wigner-Seitz modeli oldukça
iyi sonuçlar vermesine raðmen Potasyum için oldukça farklý sonuç
vermektedir. Bu model daha sonralarý bir çok bakýmlardan düzeltilmiþ ise
de elde edilen baþarý pek büyük olmamýþtýr.
Mükemmel bir teori baðlantý enerjisinin duyarlý hesaplanmasý
yanýnda metalin diðer bir çok özelliklerini de doðru biçimde verebilmelidir.
Örneðin alkali metallerin neden yüzey merkezli deðil de uzay merkezli
kristalleþtiðini böyle bir teori açýklayabilmelidir. Bu þekilde düþünülen
mükemmel bir teori henüz mevcut deðildir.
9.HAFTA
METAL VE YARIİLETKENLERİN
SERBEST ELEKTRON TEORİLERİ
Metaller içinden elektrik akýmýnýn diðer katý cisimlere göre daha kolay
geçebilmesi ve bu sýrada hiç bir madde transferinin olmayýþý, bu
cisimlerde elektronlarýn az çok serbest olduklarý hipotezine yol açmýþtýr.
P. DRUDE (1900) böyle bir hipotezden yola çýkarak metallerin elektrik ve
ýsý iletkenliklerini hesaplayabilmiþtir. Drude teorisi bu iki iletkenlik
arasýndaki oranýn bütün metaller için sabit ve birbirine eþit olduðunu da
gösterebilmiþ ve böylece 1853 de WIEDEMANN ve FRANZ tarafýndan
empirik olarak bulunan kuralýn anlaþýlmasýna da yardýmcý olmuþtur.
Drude teorisi, metaller içindeki iletkenlik elektronlarýnýn
bir ideal gazýn atomlarý gibi serbest hareket edebildiklerini kabul
eder. Göz önüne alýnan bir elektron üzerine diðer elektronlar ile
pozitif iyonlarýn etkilerinin birbirini, birinci dereceden bir
yaklaþýkla, karþýladýklarý düþünülür. Bu etkiler kinetik gaz
teorisinde yapýldýðý gibi, elektronlara bir serbest yol uzunluðu
tanýmlanarak hesaba katýlýr. H.A. LORENTZ (1904) Drude'nin
klasik serbest elektron modelini daha geliþtirmiþ, serbest
elektronlarýn hýz daðýlýmý için MAXWELL-BOLTZMANN
daðýlým kanununu esas almýþ ve daha doðru hesaplamalar
yapmýþtýr. Fakat metallerin spesifik ýsýlarý ile düþük
sýcaklýklarda iletkenlikleri gibi çok önemli fiziksel olaylarý bu
teori ile açýklamak mümkün olmamýþtýr.
PAULI prensibi ve FERMI-DIRAC daðýlýmýnýn açýklanmasýndan
sonra bu önemli güçlüklerin çoðu ortadan kalkmýþtýr. A. SOMMERFELD
(1928), Lorentz'in hesaplarýný kuantum istatistiðini kullanarak deðiþtirmiþ
ve alçak sýcaklýklarda iletkenlik olaylarý hariç deneylere daha yakýn
sonuçlar almýþtýr. Alçak sýcaklýklarda iletkenlik problemlerinden süper
iletkenliðin açýklanmasý ise J. BARDEEN, L.N. COOPER ve J.R.
SCHRIEFFER tarafýndan 1957 de yapýlabilmiþtir.
Serbest elektron teorilerinden hiç biri metallerin baðlantý
enerjilerinin hesaplanmasýnda kullanýlamaz. Bu teori hangi cisimlerin metal
hangilerinin ametal olduðunu da söylemez. Buna karþýlýk yukarýdaki
konulara ek olarak paramagnetik süseptibilite, bazý metallerin ultraviyole
ýþýnlara karþý geçirgenlikleri, termoiyonik emisyon olaylarý gibi fiziksel
olaylarýn hesabýnda iþe yarar.
Bu bölümde bu olaylarýn bazýlarýný inceleyeceðiz. Ancak bu
konulara girmeden önce serbest elektronlarýn kuantum teorisi ile Pauli
prensibinin iletkenlik elektronlarýnýn daðýlýmý üzerindeki etkisini, baþka
sözlerle Fermi-Dirac Daðýlým Yasasýný öðrenmemiz gerekecektir.
10.HAFTA
Pauli Prensibi, izole edilmiþ bir atomda iki elektronun bütün
kuantum sayýlarýnýn ayný olamayacaðýný söyler. Bunlar, n temel
(principal) kuantum sayýsý, l yörünge (dönme) kuantum sayýsý, l ' nin
verilen bir doðrultu üzerindeki iz düþümü demek olan m l azimütal kuantum
sayýsý ve ms spin kuantum sayýsýdýr.
Bir iletken içindeki elektronlar üzerinde bu prensibin etkisini
inceyebilmek için önce atomun n, l, ml, ms kuantum sayýlarýna serbest bir
elektronda hangi deðerlerin karþýlýk geleceðini bulmak gerekir.
Serbest olarak p momentumu (impulsu) ile hareket eden bir
elektrona gibi bir DE BROGLIE dalga boyu eþlik eder.
h h
p mv
denklemi ile tanýmlanan böyle bir dalganýn elektrona eþlik etmesi olgusu bize
aradýðýmýz kuantum sayýlarýný bulmada yardýmcý olacaktýr.
Schrödinger denklemi serbest, yani hiç bir elektrik potansiyel alaný
etkisinde olmaksýzýn hareket eden bir elektron için
2 2
E
2m
ψ 2
ike i k r k 2 ik r
e 2 k 2
r r 2
2 2
E= k
2m
baðýntýsý mevcuttur. k serbest bir elektron için dalga sayýsý boyutundadýr
ve önemli bir kavramdýr. k için,
2
k k
2 2
2 2 1 h 1
E mv 2
2m 2m 2
þeklinde ifade edilebilir. Görüleceði gibi bu, serbest hareket eden elektronun
kinetik enerji ifadesidir. Buradan, serbest hareket eden bir parçacýðýn
kinetik enerjisi ile dalga boyu arasýndaki baðýntýnýn Schrödinger denklemi
ve de Broglie denklemi tarafýndan ayný ifade ile verildiðini görmüþ oluyoruz.
e i k r
V
þeklinde alarak yapabiliriz. Burada V elektronun bulunduðu yerin hacmidir.
Elektronun bulunduðu hacim V ile gösterilirse, bu V hacmi içinde elektronun
bulunma olasýlýðý 1 olmalýdýr. O halde elektronun serbestçe hareket
edebildiði ancak dýþarý çýkamadýðý V hacmi içinde
100
ψ dτ
V
100
1
olur.
Elektronlarý kenar uzunluklarý L olan bir kübün içinde varsayalým.
Dalga fonksiyonlarý x, y , z doðrultularýnda periyodik olsun ve periyod L ye
eþit olsun. Matematik olarak bunu,
x L, y , z x , y L, z x , y , z
E
2 2
2m
k
2 2 2
2m L
nx ny nz
2 2
2
2 2 2
n
2m L
dir.
Dikkat edilirse burada,
2 2
k nx ny nz n
L L
Bu açýklananlara göre Fermi seviyesi mevcut elektron seviyesi N ye
n
baðlýdýr. Bu baðlantýyý bulabilmek için uzayýnda n F yarýçapýnda bir
küre hacmi içinde kalan ve nF den küçük olan n sayýsýnýn bulunmasý
gerekir. Bu hacim (4/ 3) nF3 dür. Seviye sayýsý ise bunun iki misli
olmalýdýr. Çünkü her seviyeye spinleri + ve - 1/ 2 olan ikiþer elektron
seviyesi yerleþtirilebilmektedir.
Kristalin hacmi L3, hacim birimindeki
elektron sayýsý N olsun.
n NL3 elektron tarafýndan
Mutlak sýfýr sýcaklýðýnda dolu olan deðerleri
iþgal edilmiþtir. Dolayýsyla;
4 3
n F NL
3
2
3
2
3
nF 3 NL3
8
bulunur. Fermi enerjisi ise,
2 2 2
2 2 2 2 2 3
EF 0 nF 3 NL3
2m L 2m L 8
EF (0 )
2
2m
32 N 2/ 3
Ag
Ag 5.51
5.51 64
64000
000 3/ 2
dN 1 2m 3 1/ 2
G(E) 2 E
Au
Au 5.51
5.51 64
64000
000 dE 3 2 2
elde edilir. Buna göre seviye yoðunluðu enerjiye baðlý olarak bir parabol
çizmektedir. Þekil 3.1 bu baðýntýyý göstermektedir.
G(E) kT
0oK
oda sıcaklığı
E
E (0)
F
Þekil. 3.1. Seviye yoðunluðunun deðiþimi
1 N
vd vi 0
N i
dýr. Elektrik alan uygulanýnca elektrostatik kuvvetler nedeniyle bu denge
bozulur ve elektronlarýn difüzyon hýzlarý deðiþir. Bu deðiþmeyi kantitatif
olarak izlemek yani metalin elektrik iletkenliðini hesaplamak için DRUDE þu
yolu izlemiþtir.
Uygulanan E alaný elektronu e. E
kuvveti ile etkiler ve
elektron metal içinde bir çarpýþma yapýncaya kadar bu kuvvetin etkisi
altýnda hareketine devam eder. Hareket denklemi,
d vd
m eE
dt
dir. t = 0 ile t = t zamanlarýnda meydana gelen iki çarpýþma arasýnda ,
m v d e E t m v d 0
elde edilir. v d 0ilk
çarpýþma anýndaki hýzdýr. Bu hýzýn tercihli bir yönü
olmadýðýndan bir çok elektron için ortalamasý sýfýrdýr. birsonraki
vd
çarpýþma anýna kadar zamanla artar. Elektronlarýn ortalama yol uzunluðu
ise, bu artýþ, ortalama,
v
kadar bir süre devam eder.
Burada , yollarýn toplamý / elektron sayýsý anlamýndadýr, v ise
v vd
elektronlarýn termik hýzlarýdýr. Pratik olarak her zaman dir. relaksasyon
süresi adý verilen ve mertebesi 10 – 14 s olan bir zamandýr. Buna göre
difüsyon hýzý için,
e e
v d E E
m m v
yazabiliriz.
J , Elektrik akým yoðunluðu, iletkenin E elektrik alan yönüne dik
kesitinin birim alanýndan birim zamanda geçen elektrik yük miktarý olarak
tanýmlanýr.
Ne 2 t
J N e vd E sabit. E
m
olur. Bu ifade Ohm yasasýndan baþka bir þey deðildir. Buna göre,
spesifik (öz) iletkenlik;
Ne 2 Ne 2
m mv
öz (spesifik) direnç ise
1 m mv
Ne Ne 2
2
olur.
Bu sonucu, prensip itibariyle, klasik Maxwell - Boltzmann daðýlým
yasasý vermiþtir. Bu daðýlým yerine Fermi - Dirac daðýlým yasasý
kullanýlýrsa yine ayný sonuç elde edilir. Bu durum þaþýrtýcý gibi görünür.
Çünkü Fermi - Dirac daðýlýmýna göre ancak enerjileri EF mertebesinde olan
olan elektronlar hýzlanýr ve çarpýþmalara katýlabilirler. EF nin çok
altýndaki enerji seviyelerini iþgal eden elektronlar etkili olan eE kuvvetinin
elektronlarý enerjilendirecek büyüklükte olmamasý nedeniyle Fermi seviyesi
üzerine çýkamamalýdýrlar. Bu da iletkenlik olayýna katýlan elektronlarýn
sayýsýný çok sýnýrlayacaktır. Bu nedenle öz iletkenlik yukarýdaki ifadeden
hesaplanacak değerin çok altýnda kalmalýdýr.
Bunun böyle olmamasý E elektrik alaný etkisi ile bir elektron enerji
kazanýrken iþgal ettiði enerji seviyesi eEds
deðerine eþit olan
baþka bir elektronun da, yine E alaný etkisiyle hýzlanarak ilk elektron için
Pauli prensibinin gerektirdiði boþluðu yaratmasý sayesinde mümkün olur.
Sonuçta Pauli prensibinin kýsýtlayýcý etkisi fark edilmemiþ olur.
Yukarýda karþýlaþýlan ‘ nýn büyüklükleri hakkýnda
v, ve ele alalým.
fikir edinebilmek için sodyumun iletkenliðini
Na'un atom baþýna 1 serbest elektronu vardýr. Yoðunluðu = 0.954
g/cm3 , atom aðýrlýðý 23 dür. cm3 deki elektron sayýsý,
23
6.02.10
N 0.954 2.5.10 22
23
dir. Ortalama hýz v yi, iyi bir yaklaþýklýkla Fermi enerjisi ifadesi,
2 2
1
EF mv F2 3 2 N 3
2 2m
den hesaplanabilir. Yukarýdaki ifadede v F alýnmýþtýr, çünkü elektronlarýn
en büyük enerjisi bu hýzdadýr, elektronlarýn büyük bir kýsmý E F
civarýndadýr. Buna göre,
v v F 1.07.10 8
cm/s
olduðundan,
2
1 EF
2
Nd kT
40.10 -4
30
20
R / R290
10
ıcaklık
S
o
0 2 4 6 8 10 12 14 16 20 K
ı
tavl
Au
Cu
% 100 Cu CuA % 100
Cu 3 Þekil 3.8.
Au u AuAu
k T
dU kalori
CV 3R6
dT mol derece
o
4 Ag = 215
o
Al = 390
KCl = 227 o
2
T/ Þekil 3.9. Debye spesifik ýsý eðrisi. Ag, Al,
Grafit, Al2O3 ve KCl ile yapýlan ölçülerin
0 hepsi bu eðri üzerine düþmektedir.
0 0.5 1.0 1.5 2.0
E1 n h E2 = (n + 1) h
E2 E1
- -
e kT
/e kT
h
e kT
nh h
2 h
3 h
hn e ....
nh 2e 3e
kT kT kT
e kT
U n0
nh
h 2 h 3 h
n0
e kT
1 e kT
2e kT
3e kT
.....
olmalýdýr. Burada e - h / kT = x alarak yukarýdaki ifade şekline getirilebilir.
x 2x 2 3x 3 4x 4 ....
U h
1 x x 2 x 3 x 4 ...
x(1 2x 3x 2 4x 3 )
1
(1 2x 3x 2 4x 3 )
1 x 2
1
1 x x2 x3 x4
1 x
Böylece Einstein ossilatörünün ortalama enerjisi için
x h
U h
1 x 2
h
x
h
h e kT
1 1 x 1
h
1 1 e kT
1 x x
e
-
kT e kT
-1
Klasik sýnýrda, yani yüksek sýcaklýklarda (kT>> h olmasý hali)
h
h
e kT
-1 ve UkT
kT
sonucu ve buradan da Dulong - Petit kuralý elde edilir.
Mutlak sýfýr yakýnlarýnda ise ( h >> kT olmasý hali ) ortalama
enerji h
-
U = h e kT
h
d(NU) d
ve spesifik ýsý, CV Nh e kT
dT dT
h
h
d - h
de kT
kT h
CV Nh Nh e kT 2
h d T kT
d -
kT
2
h hkT
CV Nk e
kT
olur ki bu denklem de T 0 oK civarýnda özgül ýsýnýn exponansiyel biçimde
sýfýra yaklaþmasý gerektiðini gösterir. Bu sonuç alçak sýcaklýklarda
yapýlan ölçülere ne yazýk ki çok aykýrýdýr. Örneðin Ag için teori ve deneyin
verdiði sonuçlar þöyledir.
T(oK)
T(oK) Ölçülen
ÖlçülenCV CV Einstein
EinsteinModeline
Modeline Debye
DebyeModeline
Modeline
(cal/mol.derece)
(cal/mol.derece) göreCV
göreCV(cal/mol.der.)
(cal/mol.der.) göre
göreCV
CV
1.35 2.54.10 -4
8.76.10 -49 (cal/mol.derece)
(cal/mol.derece)
1.35 2.54.10-4 8.76.10-49
2.0
2.0 6.26.10 -4
6.26.10-4 1.32.10 -32
1.32.10-32
3.0
3.0 15.7.10 -4
15.7.10-4 6.16.10 -20
6.16.10-20
55 50.9.10 -4
50.9.10-4 1.62.10 -11
1.62.10-11
10
10 475.10 -4
475.10-4 1.27.10 -4
1.27.10-4 502.10 -4
502.10-4
20
20 3995.10
3995.10-4
-4
94.5.10 -4
94.5.10-4 3940.10
3940.10-4
-4
55.88
55.88 3.186
3.186 2.946
2.946 3.22
3.22
103.14
103.14 4.797
4.797 4.795
4.795 4.86
4.86
205.30
205.30 5.605
5.605 5.633
5.633 5.66
5.66
3N
h i
U= h i
i=1 -1
e kT
4 kT
m 4 x m kT
4 h 3 x 3 dx
U 3
c h
d 3
c h3 ex 1
0
e kT
1 0
alýnabileceðinden
T 3 1 3 4
CV 9R 4 1 9R 1 3R
3 T 3
elde edilir. Bu, Dulong - Petit yasasýndan baþka bir þey deðildir.
Alçak sýcaklýklarda yani T >> halinde,
x 3 dx 4
x
T 0
e 1 15
alýnabilir. Buna göre alçak sýcaklýklarda CV öz ýsýsýnýn deðeri
T 3 4
C V 9R 4 0
15
3
T
C V 234
olur. Bu sýcaklýk bölgesinde CV , T3 ile orantýlý olarak deðiþir. Bu, deney
sonuçlarýna uygun bir sonuçtur. Çizelgede bazý malzeme için Debye
sýcakýlýklarý verilmiþtir.
Cis im Be Fe Pt Ag Au Al Si Ge C(elmas )
3
CV 3R R 9 cal/mol.de rece
2
olmalýdýr.
Bu deneye uymayan sonucu Einstein ve Debye teorileri ile de aynen elde
ederiz. O halde elektronlar söz konusu olunca bu teorilerin hiç biri tatmin
edici sonuç vermemektedir.
Bu çeliþkinin nedeni elektronlarýn tamamen serbest hareket edebilen
parçacýklar gibi düþünülmesinde, baþka bir deyiþle Pauli prensibinin
etkisinin hesaba katýlmamasýndandýr.
Serbest elektronlarýn kuantum teorisine göre hacim birimi içindeki
toplam enerji
U E.f(E).G(E
).dE
0
2 T
CV, el Nk
2 TF
Bu denklem, öz ýsýnýn alçak sýcakl ýklarda T ile lineer olarak deðiþtiðini
göstermektedir. Deneyin de ayný sonucu verdiðine dikkat edilmelidir.
Denklemde dikkat edilmesi gereken bir diðer nokta N nin anlamýdýr.
Burada N nin tek valens elektronu olan malzeme için atom sayýsýna eþit
olacaðý, ancak valens elektron sayýsý 1 den fazla ise atom sayýsýnýn valens
elektron sayýsý z ile çarpýlmasý gerektiði gözden kaçýrýlmamalýdýr ( N =
z.Natom). Bu noktayý da hesaba katarak ve bir molde Avogadro sayýsý kadar
atom bulunacaðýný hatýrlayarak,
2 z N Avo k
CV, el T T
2 TF
2 z N Avo k 2 R
= z
2 TF 2 TF
1
2
T (derece )2
0
0 2 4 6 8 10 12 14 16 18
CV CV ,titre. CV ,elektronik
CV T 3 T
0.5 f(x)
0.4
1
ex
fx
0.3
x2 1 e
1
2
0.2
0.1
kT
x
E
0.0
0 1 2 3 4 5 6 7 Þekil 3.11
Öz ýsýnýn bu þekilde maksimumular göstermesine SCHOTTKY
ANOMALÝLERÝ denir. E malzemeye baðlý bir sabittir. C 'nin
maksimumu genellikle alçak sýcaklýklar bölgesine düþer. Bu sýcaklýklarda
Cörgü çok küçüktür, dolayýsýyla
Cparamagnet izma
10 5
Cörgü
r i x j y kz
þeklindedir.
Bu þekilde ortaya konan problemin U( ) rpotansiyelinin þekline göre
tam (exact) çözümü olabilir veya ancak yaklaþýk bir çözüm mümkün olabilir.
F. BLOCH, 1928 yukarýda tanýmlanan Schrödinger denkleminin
tanýmlanan periyodik bir potansiyel için çözümlerinin
k r Uk r e ik r
þeklinde olduðunu göstermiþtir. Burada Uk ( ) ,r k dalga vektörüne baðlý
periyodik bir potansiyeldir. eikr ise, ilerleyen dalga fonksiyonudur. Buna
göre örgünün periyodu ile modüle edilen bir düzlem dalgayý temsil
etmektedir. Yukarýda tanýmlanan dalga fonksiyonlarýna Bloch
Fonksiyonlarý adý verilir.
Aþaðýda daha önceki bilgilerimizden de yararlanarak band
modelini kalitatif olarak inceleyeceðiz. Bunu takiben oldukça yapay fakat
exact olarak çözülmesi mümkün olan bir örnekten kantitatif durumu gözden
geçireceðiz.
enerji
enerji enerji enerji
enerji
bo?
bo?
valens(bo?) dolu
iç(dolu)
iç(dolu)
r r0 r r0
a b b' c c'
Ayrýca boþ olan 3p seviyesi Þekilde görüldüðü gibi 3s bandý ile kýsmen üstüste
gelmekte, ortak geniþlemiþ banddaki boþ enerji seviyesi sayýsý artmýþ olmaktadýr.
Bütün metallerde bu durum mevcuttur. Þekil 4.3, bakýrýn enerji bandlarýnýn
durumunu göstermektedir.
Bu metalde tamamen dolu olan 3d
E seviyesi (10 elektron), tek
n elektronlu yarýsý boþ 4s seviyesi
e 4p ve tamamen boþ 4p seviyesi üst
r üste binmiþ durumdadýr. Ayný
j özellik gümüþ (4d10 5s) ve altýn
4s
i (5d10 6s) için de geçerlidir.
3d
Ýki deðerli metallerde
valens elektronlarý bandý doludur.
o Bunlarýn iletkenlikleri, yalnýz
ro r(A B)
daha yüksek boþ enerji bandlarý
0 2 4 6 8 ile valens bandýnýn üst üste
gelmesi sayesinde mümkün
olmaktadýr.
Þekil 4.3. Bakýrýn band yapýsý.
2s
Enerji
o
r = 2.43 A
o,Ge
o Þekil 4.5. Elmasýn band yapýsý
ro,Si = 2.35 A
o
0 2 4 6 r (A B)
EF
EF EF
EF
YARIÝ
LETKEN
Ý
LETKEN
YALITKAN
Þekil 4.6. Kristallerin elektrik iletkenliklerine göre enerji bandlarý yapýsý. EF Fermi
enerji düzeyini göstermektedir.
Enerji bandlarý modelinin kalitatif irdelenmesini bitirirken Fermi
enerji seviyesinin bir iletken veya yalýtkan için ne ifade ettiðinin üzerinde
durulmasý gerekir. Þekil 4. 6 da Fermi enerjisi her üç grup malzeme için
iþaretlenmiþtir. Daha önce gördüðümüz gibi metallerde EF mutlak sýfýr
sýcaklýðýnda elektronlarýn iþgal ettikleri en yüksek enerji seviyesidir.
Sýcaklýk yükselince EF yerinde kalýr. Bir yarýiletken için Fermi seviyesinin,
metallerde olduðu gibi, yani dolu bandýn üst kenarý olarak tanýmlanmasý
yanlýþtýr. Çünkü sýcaklýðýn mutlak sýfýr sýcaklýðýnýn üzerinde olduðu
durumlarda saf bir yarý iletkenin elektronlarý, ancak yasak bölgeyi
atladýktan sonra üstteki boþ banda çýkabilirler. Sürekli bir eðri olan f (E)
fermi fonksiyonunun kuyruk kýsmýnýn iletkenlik bandýna geçen
elektronlarýn sayýsýný doðru gösterebilmesi ancak bu eðriyi iletkenlik
bandýna doðru paralel kaydýrmakla mümkün olur. Valens bandýnda oluþan
deþikler ile iletkenlik bandýna geçen elektronlarýn sayýsý saf bir
yarýiletkende aynýdýr. Bu da Fermi seviyesinin takriben yasak bölgenin
ortasýnda olmasýný gerektirir. Bu durum Þekil 4.7 de açýklanmaktadýr.
Yalýtkanlar için de ayný durum mevcuttur. Fermi seviyesinin yeri ve valens
bandýnda açýlan deþiklerin sayýsý Fermi-Dirac fonksiyonu yardýmýyla
kantitatif olarak tayin edilebilir. Burada yalnýzca sonucu ermekle yetineceðiz.
Ei Ei
EF 1 3 mp
E Ev EF Ei Ev kT Ln
v 2 4 mn
(b)
(a)
b
x
-Uo -b +a
0
I II III
2 d2
2
E V 0
2 m dx
þeklinde yazýlabilir. Þekildeki iki bölge için
2 d2
E V0 0 -b x 0
2m dx 2
2 d2
2
E 0 0 x a
2m dx
yahut, 2 m(V0 -E)
2 mE
2
=
2
2 2
d2 d2
2
2
0 2
2
0
dx dx
k (x) Uk (x) e ikx
e ik x
ik e ik x
Uk x
dx dx
d 2 k x d 2 Uk x
dU k x
dU k x
e ik x
ik e ik x
k e
2 ik x
Uk x i k e ik x
dx 2 dx 2 dx dx
d 2 d 2 U i k x
dU i k x
2
2
e 2i k e k Ue
2 ik x
dx dx dx
denklemi yardýmýyla yukarýdaki diferensiyel denklemleri,
d2U
2
2 ik
dU
dx
k 2
2
U 0 -b x 0
dx
d2U
2
2 ik
dU
dx
2
k 2
U 0 - 0 x a
dx
U2 C e i k x D e i k x
1 1 1 1
( ik ) ( ik ) i( k ) i( k )
0
e ( ik )b e ( ik ) e i( k )a e i( k )a
2 mV0 2 bc
.b b
a
c sinh b
sin a cosh b cos a cos k(a b)
a b
c
sin a + cos a = cos ka
a
+1
a
-1
Þekil 4.9. (c/a) Sin a + Cos a fonksiyonunun c = 10 için a ' ya baðlý olarak
deðiþmesi. Taranmýþ bölgeler elektronun alabileceði enerjilere karþýlýk gelen
deðerlerini sýnýrlar. Aradaki enerjiler yasaktýr.
2 mE
=
h
2 2
En n2
2m a 2
ile hesaplanýr. yani elektronun enerjileri a geniþliðinde lineer bir kutu içindeki
deðerlere eþit olur. Baþka bir deðiþle elektron a içinde hapsedilmiþtir.
2) c = 0 ise = k olacaðý için,
2
E k 2
2m
3) Eðer c nin deðeri arada, yani sonlu bir deðerde ise, yukarýda görüldüðü gibi
bandlar oluþur. Ýlk band cos ka = + 1 ile - 1 arasýnda yani k = - /a ile k =
/a arasýnda deðiþmiþtir. Ýkinci bandýn yarýsý k = /a ile k = 2 /a
arasýndadýr. Buna göre genel olarak
kn ( n = 1, 2 .....)
a
10
Ene rji
5
*
*
0
ka
2
E k2
2m
denklemini temsil eden paraboldür. Taranmýþ kýsýmlar ise bandlarý
göstermektedir.
Bandlar içinde E nin k ya baðlýlýðýný biraz daha yakýndan
incelemek yararlý olacaktýr. Enerjiyi k ya göre tanýmlayan denklemi f (E)
ile tanýmlarsak, bunun k ya göre türevi,
df(E)
a sin ka
dk
df(E) df(E)da dE
0
dk da dE dk
yazýlabilir. Buradaki üç faktörden birinci ve ikinci terimler hiç bir zaman
sýfýr olamayacaklarý için ancak dE/dk terimi sýfýr olabilir. Bu da Þekil
4.10 de E(k) eðri parçalarýnýn k eksenine paralel baþlayýp paralel
bitmelerinin nedenidir. Þeklin sað tarafýnda c = 10 alýnmakla elde edilen
enerji bandlarý taranmýþ alanlarla gösterilmiþtir.
Cosinüs foksiyonu bir çift fonksiyon, yani cos (ka) = Cos (-ka)
olduðu için Þekil 4.10 E ekseni etrafýnda simetrik olarak düþünülmelidir.
Buna göre ilk band k = - /a ile k = + /a arasýnda meydana gelmiþtir. Ýkinci
bandýn yarýsý k = + /a ile k = + 2/a arasýnda diðer yarýsý k = - 2/a ile k
= - /a arasýndadýr. Elektronlarýn alabileceði enerji deðerlerini sýnýrlayan
k nýn bu deðerlerine Brillouin Bölgeleri veya Brillouin Zonlarý adý verilir.
15
n=3
10 E
n=2
5
n=1
n=0 k
- a a
Þekil 4.11. Redüklenmiþ dalga sayýsýna baðlý olarak Enerjinin
deðiþimi