Professional Documents
Culture Documents
Antik Dönemde Tapınak Formlu Taşınabilir Minyatür Eserlerin Kullanımı
Antik Dönemde Tapınak Formlu Taşınabilir Minyatür Eserlerin Kullanımı
Revan DEVECİ
Danışman
Prof. Dr. Taner KORKUT
Antalya, 2023
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ………………………………………………………………………………………i
ÖZET……………………………….……………………………………………………..…ii
FOTOĞRAF LİSTESİ…………………………………………………………………..…iii
RESİM LİSTESİ…………………………………………………………………………....iv
GİRİŞ………………………………………………………………………………..……….v
BİRİNCİ BÖLÜM
İKİNCİ BÖLÜM
MİNYATÜR TAPINAKLAR
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DEĞERLENDİRME…………………………………………………………………………
SONUÇ……………………………………………………………………………………….
KAYNAKÇA…………………………………………………………………….......................
ÖNSÖZ
Revan DEVECİ
Akdeniz Üniversitesi
Arkeoloji Bölümü
Antalya- 2023
i
ÖZET
Antik dönemde, taşınabilir minyatür eserler tapınak formlarını alarak dini ibadetlerde
kullanılmıştır. Bu eserler, tanrılara olan bağlılığı göstermek, dini metinleri temsil etmek ve dini
deneyimi taşınabilir hale getirmek için kullanılmıştır. Tapınaklarda gerçek tapınakları
simgelemek veya tanrılara sunulan sunaklarda kullanılmak üzere tasarlanmışlardır. Çeşitli
malzemelerden yapılır ve tapınak içinde, evlerde ve mezarlıklarda sergilenebilirlerdi.
Hristiyanlıkta ise maket sunma, dini hikayeleri ve kutsal figürleri görsel olarak temsil
etmek için kullanılan etkili bir yöntemdir. Kilisedeki maketler, inananların duygusal bağ
kurmalarını ve dini deneyimlerini zenginleştirmelerini sağlamıştır. Maket sunma tercihleri ve
uygulamaları değişebilir, ancak Hristiyan sanatının çeşitli bir parçasıdır.
Özetle, antik dönemde taşınabilir minyatür eserler, tapınak formlu olarak kullanılarak
dini ibadetlerde ve dini deneyimlerde önemli bir rol oynamıştır. Benzer şekilde, Hristiyan
sanatında maket sunma, dini hikayeleri ve kutsal figürleri görsel olarak temsil etmek için sıkça
tercih edilen bir yöntemdir.
ii
FOTOĞRAF LİSTESİ
Fotoğraf 1: Model ev Tel Arad, İsrail. M.Ö.Ö 3000–2650 1964-236 / İsrail Müzesi, Kudüs
Fotoğraf 5: Pothos Ressamı, Çan Krater üzerinde Panathanaia Festivali ve arkada Parthenon
Tapınağı Tasviri, M.Ö. 460/50
Fotoğraf 7: İtalya/Velletri’den Terracota Tapınak Modeli ikiz cella ile/ Etrüsk Dönemi
iii
RESİM LİSTESİ
Resim 1: Karnak ‘ta düzenlenen festival için taşınan minyatür tapınak. M.Ö. 14.yy
Resim 2: Abydos’tan Taşınabilir Tapınak Firavun Seti Lahit üzerinde M.Ö. 13.yy
iv
GİRİŞ
Antik dünyada, çeşitli medeniyetler ve kültürler, tanrılara adanmış tapınaklar inşa ettiler.
Bunlar genellikle sabit bir yerde yer alırken, bazen dini törenler ve kutlamalar için taşınabilir
tapınaklar da kullanılırdı. Bu minyatür tapınaklar, taş, mermer, pişmiş toprak veya ahşap gibi
malzemelerden yapılmış, mimari açıdan dikkat çekici yapılar olarak ortaya çıkmıştır.
Taşınabilir tapınakların kullanım amacı çeşitlilik gösteriyordu. Örneğin, dini festivaller veya
törenler sırasında kullanılırken, bazen askeri kampanyaların ve zaferlerin sembolü olarak
kullanıldığı da bilinmektedir. Ayrıca, yapılan seyahatler sırasında bu tapınakların yolcuların
yanlarında taşıdığı ve onları koruma amacıyla kullanıldığı da bilinmektedir.
v
BİRİNCİ BÖLÜM
Tapınakların yapım amacı toplumdaki ortak bir dinî kültürün vurgulanmasını amaçlar.
Tapınaklar, tanrılarla iletişimin yanı sıra toplumsal ve kültürel işlevleri de yerine getirir.
Tapınaklar, toplumu bir arada tutmak ve dinî deneyim sunmak için önemli bir araçtır. Ancak,
tapınakların finansal yönetim ve politik kontrol gibi nedenlerle sorunlarla karşılaştığı birçok
örnek mevcuttur. Tapınaklar hem olumlu hem de olumsuz etkilere sahip olmuş ve günümüze
kadar varlıklarını sürdüren örnekler olarak öne çıkmıştır. İnsanlar tarih boyunca tapınakları dini,
kültürel, siyasi, sosyal ve ekonomik nedenlerle inşa etmiştir. Tapınaklar, tanrılara ibadet etmek,
dini liderlerin öğretilerini öğrenmek, toplumun bir araya gelmesi, kutlamalar yapılması,
ticaretin gerçekleştirilmesi ve siyasi gücün kullanılması gibi amaçlarla kullanılmıştır.
Tapınakların inşası aynı zamanda hükümdarların gücünü sağlamlaştırma ve ekonomik kazanç
elde etme amacını da taşıyabilir. Bu nedenlerle, tapınaklar farklı dönemlerde ve toplumlarda
çeşitli amaçlar için inşa edilmiştir.
Anıtsal kamu yapılarının varlığı yalnıza kentleri köylerden ayırmakta kalmamış aynı
zamanda topluma ait artık ürünün kentlerde toplanmasını da amaçlamıştır. Tapınak çevresinde
yer alan depolar, zanaatkarların çalıştıkları atölyeler, rahiplerin kaldıkları odalar ile büyük bir
üretim merkezi ve tahıl ambarı görünümündedir. 1 Doğal olarak şehrin genel ekonomik yapısı
tapınaklar çevresinde şekillenmekteydi. Dokumacılar, taş ustaları ve diğer zanaatkarlar tapınak
etrafında konuşlanmış dükkanlarda iş imkânı bulmaktaydılar. Ayrıca bu esnaflardan bazıları
savaşlar sırasında esir düşen köleleri, kendi emirleri altında da çırak olarak çalıştırmışlardır.
Zanaat işlerinde yetenekli olmayan köleler ise özgürlüklerinin bedelini varsa çocuklarını
tapınaklara, tanrı hizmetine adayarak ödemekteydiler. Özgür statüde bulunan kişiler ise tanrıya
ve tapınağa olan bağlılıklarını elde ettikleri ekonomik gelirin fazlasını tapınağa bağışlayarak
geçirmekteydiler.2
Tapınakların medeniyet tarihine katkısı salt dini, siyasi ve ekonomik işlevleriyle sınırlı
kalmamıştır. Tüm bunlarla birlikte belki de tapınakların en büyük getirileri tarihi dönemlerin
yazılı sürece geçişini sağlayacak olan çivi yazısının yaratıcısı olan Sümerlilerin çivi yazısını
1
Aktüre, 2003: 12
2
Eser, 2017: 421
1
icat etmesi ile insanoğlunun medeniyeti oluşturma hikayesi birbirleriyle tamamen
örtüşmektedir. Bu sebeple çivi yazısı olarak bilinen tüm sistemlerin en eskilerinin, medeniyetin
başladığı bölge olan Mezopotamya’da ortaya çıkmış olması hiç de şaşırtıcı değildir. 3
Zira toplulukların eğitim alanında attıkları her adımda tapınakların izini görmek
mümkündür. Nitekim okul ya da devlet memurlukları için yazıcı yetiştirmenin dışında eğitim
merkezi olarak da daha geniş bir amaca hizmet etmiştir.4
Yapılan arkeolojik çalışmalarda bazı okulların tapınak içerisinden ziyade tapınak dışında
yapıldıkları gözlemlenmiştir. Olasılıkla, tapınak dışında inşa edilmiş okullarda yetişen katipler
özellikle devletin ileri gelenlerinin şahsi yazışmalarını ve hesap işlerini takip etmekteydiler. Bu
okullarda eğitimlerini tamamlayan kişilerin büyük bir kısmı tapınaklarda ve saraylarda yazıcılık
görevi üstlenmişlerdir. 5
Bu okullarda eğitim gören öğrencilerin eğitimleri sadece okuma ya da yazma ile sınırlı
kalmamıştır. Öğrenciler kendilerinden beklenilen işlevleri yerine getirebilmek için; matematik,
tıp ve simya ilimlerini de öğrenmekteydiler. Ayrıca astroloji uygulamaları ile kronoloji
alanlarında da uzmanlaşan öğrenciler de bulunmaktaydı. Bunlar içerisinde bulunan astroloji
çalışmalarının temelinde dini faktörün ön safhada olduğu da bilinmektedir. 6
Tapınakların rasathane işlevleri dini, mitolojik ve kozmogonik bir yapının yanı sıra
astrolojik bir temele de dayanmaktadır. Genel olarak kehanetin yani gelecek olayları önceden
öngörmenin büyük önem taşıdığı görülmektedir. Kehanet konusunda en büyük rolü astroloji
üstlenmektedir. Aynı zamanda astroloji faaliyetlerinde, dini bir vasıf olarak tanrılar da önemli
bir rol oynamaktadır. İlmi olarak tabiat olaylarını ve gökyüzünü temsil eden tanrıların
aracılığıyla da kehanet amaçlı meteoroloji bilimi de gelişim göstermiştir. Astrolojinin kehanet
misyonu diğer bilicilik yöntemlerinden oldukça büyük bir fark göstermektedir. Zira dini
kehanetler veya rüya yoluyla elde edilen kehanetler genellikle kişi bazlı tahmin ve etki
gösterirken, astrolojik kehanetler tümüyle toplumu ilgilendiren bir vasıf taşımaktadır.
3
Kılıç, 2009: 125
4
Oates, 2004: 172
5
Kramer, 1998: 2
6
Eser, 2017: 428
2
Sonuç olarak tapınaklarda matematik, astroloji ve bilicilik dışında tahıl ekiminin ne
zaman yapılacağı, ürünün ne zaman toplanacağı konusunda takvim çalışmaları yapılmıştır. Bu
nedenle tapınaklar medeniyetin tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. 7
İKİNCİ BÖLÜM
MİNYATÜR TAPINAKLAR
Tarih boyunca, farklı kültürlerden insanlar tanrılarına adak olarak minyatür tapınaklar
sunmuşlardır. Bu tapınaklar genellikle gerçek tapınakların küçültülmüş kopyaları olarak
yapılmıştır. Bu minyatür yapılar genellikle kil, ahşap, taş ve mermer gibi malzemelerden
yapılmıştır. Minyatür tapınakların yapımı ve kullanımı, kültür ve döneme bağlı olarak
değişmektedir, ancak temelde kişinin tanrıya olan bağlılığını ve saygısını fiziksel olarak
gösterme amacını taşır.
Fotoğraf 1 Model ev Tel Arad, İsrail. M.Ö.Ö 3000–2650 1964-236 / İsrail Müzesi, Kudüs
Arad evini takriben Girit’te Archanes kentinde bulunmuş ve erken geometrik döneme
tarihlendirilmiş minyatür tapınak örneği de mevcuttur. Archanes'ten gelen bu dairesel yapının
7
Eser, 2017: 434
3
muhtemelen bir türbe veya mezar olduğu düşünülmektedir ve bu tür, türünün tek örneğidir.
Daha önce Giamalakis Koleksiyonu'nda bulunuyordu.
8
https://www.heraklionmuseum.gr/en/collections/#collections / No: ΣΓ376 (erişim tarihi: 31.05.2023)
4
Bu site, İsrail'de, modern Beth Shemesh şehrine yakın bir konumdadır. Şehrin bir
kapısının yakınında, aynı odada iki taşınabilir tapınak bulunmuştur. Bir tanesi kil ile modelleme
yapılarak oluşturulmuşken diğeri kireçtaşına oyulmuştur. Kil obje, bir tapınağın cephesini
temsil etmektedir ve detaylı bir dekorasyona sahiptir, bu dekorasyon ise iki aslan ve iki sütunu
da içermektedir. Çatının yakınındaki bölge, beş sütunla vurgulanmıştır. Kil bantlar, çatı
kirişlerini temsil ettiği düşünülen basit bezemesiz üç banta sahiptir. Kapının üzerindeki
dördüncü bant ise çömlekçi tarafından rulo haline getirilip yapıya eklenen spiral bir tasarıma
sahiptir. 9
9
Garfinkel ve Mumcuoglu, 2018: 83-100
5
Ürdün Vadisi'nde, İsrail'deki Beth Shean yakınlarında, güney Levant'ta yer almaktadır.
M.Ö. 9-8. yüzyıllara ait zengin bir kült eşyası koleksiyonu burada keşfedilmiştir. Bu koleksiyon
arasında çömlekten yapılmış taşınabilir bir tapınak da bulunmaktadır. Tapınağın üst kısmı, üç
uygulamalı figürle süslenmiştir. Kapı, kilden yapılmış bir şeritle vurgulanmıştır. Şeridin üst
kısmı düzenli kısa, paralel çizgilerle oyulmuşken, alt kısmı sade bırakılmıştır. Bu süsleme ve
kapının üst kısmındaki konumu, katlanmış bir perdeye işaret ediyor gibi görünmektedir. 10
Eski Mısırlılar, alaylar ve törenler sırasında tanrı heykellerini taşımak için taşınabilir
mabetlere "naos" adını vermişlerdir. Bilinen en eski örneklerden bazıları, Eski Krallık
dönemine (M.Ö. 2686-2181) aittir ve ahşaptan yapılmış, altın varakla kaplanmıştır.
MÖ 14. yüzyılda Kraliçe Hatşepsut'un saltanatına tarihlenen, Karnak ‘ta düzenlenen bir
dini bayramda taşınan kutsal ağaç kabuğu tasviri. Kapısı kısmen beyaz bir perdeyle kapatılmış,
büyük bir taşınabilir türbe bir teknenin tepesinde yer almaktadır. (C ile işaretlenmiş) Perdenin
bir kısmı sola doğru sallanmaktadır.
10
Garfinkel ve Mumcuoglu, 2020: 11
6
Kült alayları, festivaller sırasında bir tapınaktan çıkarıldığında bir dizi rahip tarafından
taşınmıştır. 11
Resim 1 Karnak ‘ta düzenlenen festival için taşınan minyatür tapınak. M.Ö. 14.yy
11
Garfinkel ve Mumcuoglu, 2020: 6
7
Bu tasvir, cenaze törenlerinde ölen bir kralın lahdinin ve türbesinin üzerine konulan kabuğu
temsil etmektedir. Sahne, insan figürleri olmadan tasvir edilmiştir. Abydos'taki Seti
Tapınağı'ndaki Amen-Re şapelinde, tapınağın farklı bölümlerini kaplayan beyaz perdelerle
birlikte birçok ağaç kabuğu tasvir edilmiştir. 12
Resim 2 Abydos’tan Taşınabilir Tapınak Firavun Seti Lahit üzerinde M.Ö. 13.yy
12
Garfinkel ve Mumcuoglu, 2020: 5-6
8
2.2.2. Yunan Taşınabilir Minyatür Tapınakları
Yunanlılar da tanrılarının küçük heykellerini taşımak için “xoana” adı verilen taşınabilir
tapınaklar kullanmışlardır. Bilinen en eski örnekler Arkaik döneme (MÖ 800-480)13 kadar
uzanır ve ahşap ya da taştan yapılmıştır. Ünlü örneklerden biri Atina'daki Parthenon'da bulunan
Athena Polias'ın xoanonudur.14Xoana terimi genellikle ahşaptan yapılmış tanrı heykellerini
ifade etmek için kullanılmıştır.
Xoanalar genellikle primitif bir tarzda yapılmış, yuvarlak ve sade formlara sahip
heykellerdir. Heykellerin bazıları, tanrıların veya tanrıçaların yüzlerini temsil etmek için
yuvarlak taş veya ahşap parçalarından oyulmuştur. Tapınaklarda veya kutsal alanlarda bulunan
bu heykeller, ibadet edenler tarafından dokunulur ve farklı yerlere taşınırdı. Xoanalar zamanla
bozulduğu veya değiştirildiği için Pausanias’ın döneminde dahi bazı heykellerin özgün
şekillerini korumadığı ifade edilmiştir. 16
Atina’da kentin koruyucu olan tanrıça Athena onuruna Hekatombaion ayının 28’inde
Panathenaia adı verilen ve Atina halkının her iki cinsiyetinden, vatandaş olmayanlar ve
kölelerde dahil olmak üzere her kesimden katılan temsilciler tarafından düzenlenen yıllık bir
festival yapılırdı. 17
Bu tören alayı Parthenon’un frizindeki heykellerde temsil edilir ve tanrıçaya bir peplos
giydirilerek tamamlanırdı. Kadınlar peoplosun üzerine tanrıçanın zaferini temsil eden tanrılar
ve devler savaşından sahneler işlemişlerdir. 18 Bir görüşe göre bu bayram Atina’ya kral Theseus
tarafından getirilmiştir. 19 M.Ö. 7. yüzyıldan başlayarak festival günü tanrıçaya peplos giydirilir
ve festivalden yaklaşık dokuz ay önce seçilen 7-11 yaş arasında olan ve soylu ailelerden
13
Er, 2017: 221
14
Erhat, 2007: 66-67
15
Arafat, 2004: 54
16
Arafat, 2004: 55-110
17
Sina, 2015: 44
18
Sowerby, 2015: 105
19
Sina, 2015: 44
9
seçilmiş iki kız çocuğu tarafından peplos dokunmaya başlanır, festival gününe kadar
tamamlanırdı. 20
Tören alayı kutsal Panathenaic yolu üzerinde başlayıp Dipylon kapısına gelir, burada
adak olarak sunulacak kurban hayvanları seçilirdi. Tören alayı daha sonra kapıdan agoraya
giden ve oradan akropolise kadar uzanan yolu takip ederek Parthenon tapınağına ulaşırlardı. 21
Tapınağa giderken tanrıçanın xoana üzerinde taşınan Polias heykeli olduğu da bilinmektedir. 22
Fotoğraf 5 Pothos Ressamı, Çan Krater üzerinde Panathanaia Festivali ve arkada Parthenon Tapınağı Tasviri, M.Ö. 460/50
20
Akalın, 2003: 41
21
Sowerby, 2015: 105
22
Erhat, 2017: 66-67
10
2.2.3 Roma Taşınabilir Minyatür Tapınaklar
Antik Roma’da da taşınabilir tapınakların varlığı bilinmektedir. Yunan geleneğinden
gelmiş olduğu bilinen bu taşınabilir tapınaklar, Yunanlarda olduğu gibi Roma’da da festival
alanlarında ve dini ritüeller esnasında tanrılara adak olarak kullanıldığı bilinmektedir. Roma’da
Yunan geleneğinden ziyade tapınak formlarında Etrüsk sanatından bir etkilenme olduğu
görülmektedir ve bu tapınak formlu yapılar genel de maket olarak pişmiş toprak veya taştan
yapılmış olduğu bilinmektedir.23
Fotoğraf 6 İtalya/Vulcii’de bulunan Terrecota Tapınak Modeli. Dionysos ve Ariadne/ Hellenistik Dönem
Fotoğraf 7 İtalya/Velletri’den terracota Tapınak Modeli ikiz cella ile/ Etrüsk Dönemi
23
Orhun, 2008: 67
11
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
HRİSTİYAN SANATINDA MAKET SUNMA SAHNELERİ
Tapınak formlu taşınabilir minyatür yapıların Hristiyan resim sanatına ölçekli maketler
olarak yansıdığını görüyoruz. Bu maketler kutsal yapıların ölçeklendirilmiş modelleridir ve
genellikle imparator veya önde gelen din adamları tarafından tanrıya takdim ederlerken
resmedilmişlerdir.
Bu maket takdim sahneleri şehrin önemli kilisesin veya kutsal yapısının İsa’ya
sunulması şeklindedir. Ayrıca bu takdim sahnesi Meryem’e de yapılmaktadır ve bu sahneler
onurlandırma amacı olan sahnelerdir.
Çocuk İsa yüzünde bilgiç yetişkin bir insan ifadesi takınmaktadır. Bu ifade onun tanrıya
yakın mistik bir varlık olduğunu göstermektedir. Meryem’in solunda kentin kurucusu olan
İmparator I. Konstantinos, elinde İstanbul kentini temsil eden maket tutmaktadır. İmparator I.
Konstantinos ‘un yanında yukarıdan aşağıya doğru koyu mavi harflerle Grekçe; "Azizler
Arasında Büyük İmparator Konstantinos" yazılıdır. Meryem’in sağında ise İmparator
Justinianos, elinde Meryem ve İsa'ya takdim ettiği Ayasofya maketini tutmaktadır ve yanında
yukarıdan aşağıya doğru koyu mavi harflerle Grekçe; "Hatırası Ünlü İmparator Justinianos"
yazmaktadır.
24
Whittermore, 1937: 20-25
12
Resim 4 Ayasofya Vestibül Mozaikleri 10.yüzyıl
Bugün Kariye Cami’sine batıdan girildiğinde iç nartekste asıl yapı olan naosun giriş
kapısının dış kısmının üstünde yer alan ve yapının kurucusu Theodoros Metokhites'i, İsa’ya
kilisenin inşasını tamamlayıp maketini sunarken gösteren mozaikle işlenmiş sahne
bulunmaktadır.
14. yüzyılda Bizans imparatoru tarafından Chora Manastırının kurucusu (kretor) olarak
atanıp yapıyı yenilemiş ve mozaiklerle süsletmiştir. Theodoros, baş hazinedar (Baş Logothetes)
olarak görevli bir Bizans aristokratı olarak imparatorlukta görev almaktaydı. 25
25
Keykubatlı, 2018: 21
13
Büyük Logotheslere özgü başlık giymiş Metokhites diz çökmüş vaziyette (proskinesis
duruşunda), İsa ise bir taht üzerinde oturur vaziyette pantokrator olarak tasvir edilmiştir. 26
Buna eş değer olarak Akdamar kilisesinde bulunan Kral Gagik Artzruni kabartması
vardır. İki boyutlu olarak yapılmış olan bu kabartma yapıyla bütün haldedir ve Kral Gagik’te
olduğu gibi elinde kilise modelini tutmaktadır. 28
26
Keykubatlı, 2018: 21
27
http://www.virtualani.org/gagikstatue/index.htm , (erişim tarihi: 08.11.2000).
28
http://www.virtualani.org/gagikstatue/index.htm , (erişim tarihi: 08.11.2000)
14
Fotoğraf 8 Aziz Krikor Kilisesi, Kral Gagik Tasviri 990-1000 Fotoğraf 9 Kral Gagik Artzruni 10.yy / Van-Akdamar
Papa I. Honorius, 625 ile 638 yılları arasında Katolik Kilisesi'nin başpiskoposluğunu
yapmıştır. Kilise tarihindeki önemli figürlerden biridir ve özellikle Monotelitizm tartışmalarıyla
ilişkilendirilir. 29 7. yüzyılda Monotelitizm, İsa'nın doğasında sadece tek bir irade olduğunu
savunan bir öğretiydi. 30
Honorius I'nin tutumu, 680 yılında toplanan Altıncı Ekümenik Konsil tarafından
kınanmıştır. Bu konsil, Honorius I'yi Kutsal İlahiyatı bozduğu ve Monotelitizm'e destek verdiği
gerekçesiyle sapkın ilan etmiştir. Papa Honorius I, Monotelitizm tartışmalarında eleştiriye
29
Chapman, 1913: 452
30
Ürdüç, 2006: 111
15
maruz kalmış bir Papadır. Bu tartışmalar, onun itibarını etkilemiş olsa da Katolik Kilisesi
tarafından hala geçerli bir Papa olarak kabul edilir. 31
Yunan asıllı bir papa olarak, Bizans İmparatorluğu ile yakın ilişkiler sürdürmüştür. Papa
olarak görev yaptığı dönemde, Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki birliği sağlama çabaları
göstermiştir. John VII'nin en önemli eylemlerinden biri, Aziz Petrus Bazilikası'nın yeniden
inşasını tamamlamaktır. Bazilikanın kubbesini tamir ettirmiş ve çeşitli onarımlar
gerçekleştirmiştir. 32
Ayrıca, John VII, Franks Kralı II. Pepin tarafından Lombard Krallığı'na karşı
gerçekleştirilen mücadelede Papalık'a destek sağlamıştır. Bu desteğin karşılığında, II. Pepin,
Papalık Devleti'ni genişletme ve Papalık'a toprak bağışlama sözü vermiştir.
John VII'nin papalık dönemi, kısa süren bir süre olmuştur ve 707 yılında ölmüştür. Papa
John VII'nin hükümdarlık dönemi sırasında gerçekleştirdiği faaliyetler, Papalık tarihindeki
olaylar arasında önemli bir yer tutar.
31
Chapman, 1913: 453-456
32
Kelly, 1986: 84
16
Roma'da bulunan birkaç anıtın Ioannes ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
Bunlardan en önemlisi, Palatino Tepesi'nin eteğindeki St. Maria Antiqua kilisesidir. VII.
Ioannes, ayrıca Theotokos'a adanmış Eski Aziz Petrus Bazilikası'nda VII. Ioannes'in Hitabeti
bulunmaktadır. Bu hitabetin mozaik bezemelerinin parçaları bugün Vatikan yer altı odalarında
tutulduğu bilinmektedir. Ayrıca, Madonna della Clemenza olarak bilinen ve Trastevere'de
bulunan St. Maria Bazilikası'nda büyükçe bir ikonun Ioannes'in himayesinde yapıldığına
inanılmaktadır.
Papa I. Paschal'ın papalığı sırasında Frank İmparatoru I. Louis ile halefi I. Lothair
arasında güç mücadeleleri yaşandı. Papa Paschal bu çatışmalarda siyasi bir aktör olarak aktif
bir rol oynadı ve imparatorluk otoritesine karşı Papalığın bağımsızlığını savundu. 34
33
Goodson, 2010: 9-13
34
McBrien, 2000: 132-133
17
gördüğümüz muhteşem haline kavuştu.35 Papa I. Paschal'ın dönemi aynı zamanda Kilise
disiplininde reform yapma çabalarıyla da bilinmektedir. Kilise yönetimini ve rahiplik
kurallarını düzenleyerek düzen ve disiplini tesis etmeye çalışmıştır. 36
Papa I. Paschal 11 Şubat 824 tarihinde vefat etti. Papalık görevi sırasındaki liderliği ve
reform çabaları onu tarihte önemli bir Papa olarak gösterir.
Charlamagne 8. yüzyılda yaşamış Frank kralıdır. Batı'da neredeyse efsanevi bir statüye
ulaşmıştır. Askeri güç yoluyla Avrupa'nın büyük bir kısmını kendi yönetimi altında birleştirmiş,
Batı Roma İmparatorluğu'nun restorasyonuna yardım etmiş aynı zamanda ilk imparatoru ve
etkileri yüzyıllar boyunca Avrupa'da hissedilecek olan kültürel ve entelektüel bir rönesans
sürecini kolaylaştırmıştır.37
Charlamagne 800 yılında Papa Leo III tarafından "Romalıların İmparatoru" olarak
taçlandırıldı ve Batı Roma İmparatorluğu 5. yüzyılda dağılmasından bu yana ilk kez yeniden
kurulmuştur. Charlamagne seçilmesinin birçok nedeni vardı, bunların başında da Papalık
üzerinde uzun süredir devam eden koruyuculuğu gelmekteydi. Papa Roma'da saldırıya
uğradığında ve 799'da Charlamagne’a sığındığında, onun koruyucu statüsü de böylelikle
35
Goodson, 2010: 3-4
36
McBrien, 2000: 132-133
37
https://www.britannica.com/biography/Charlemagne (erişim tarihi: 15.05 2023)
18
belirginleşmiş oldu. Bunu takiben eden müzakereler Leo'nun yeniden Papa olmasıyla
sonuçlandı ve Charlamagne’nn Kutsal Roma İmparatoru olarak taç giymesiyle zirveye ulaştı.38
Charlamagne Papa tarafından vaftiz edilip bütün Avrupa’nın başına papa tarafından kral
olarak ilan edilmesi ve bunun göstergesi olarak elinde kiliseyi tutması hem dinin hem de
imparatorluğun kralın elinde olduğu anlamına gelmektedir.
38
https://www.britannica.com/biography/Charlemagne (erişim tarihi: 15.05.2023)
19
DEĞERLENDİRME
Antik dönemde tapınak formlu taşınabilir minyatür eserler çeşitli kültürlerde önemli bir
yere sahiptir. Bu eserler, çoğunlukla tanrılara sunulmak üzere yapılan ibadetlerde, festivallerde,
mezarlıklarda ve dini ritüellerde kullanılmışlardır.
Fakat bu tapınakları her zaman tam ölçekli olarak inşa etmek, maliyetli ve zaman alıcı
bir süreç olduğu için insanlar çoğu zaman bu tapınakların ölçekli modellerini yapıp kullanmayı
tercih etmişlerdir. Bu ölçekli modeller dini törenler ve festivaller esnasında tanrılara veya
tanrıçalara sunu hediyesi olarak kullanmışlardır. Ayrıca, bu ölçekli yapıların mezarlıklarda hem
ölen kişiyi onurlandırmak hem de tanrının öteki dünyada ölen kişiye korumasını bahşetmesi
açısından mezarlıklarda da kullanılmaktaydı.
Hristiyanlık döneminde ise tapınak formlu minyatür eserlerin yerini genellikle maket
sunumlarına bırakmıştır. Hristiyan sanatında, kiliseler, manastırlar ve dini mekanlar için yapılan
maketler yaygın hale gelmiştir. Yapılan bu maketler özellikle kilise mimarisini veya dini
sahneleri yansıtan detaylı ve ölçekli modellerdir. Bunların kullanımına baktığımızda temelde
aynı amaca hizmet ettiğini görüyoruz. Din adı altında kutsal olana bu yapılan yine aynı şekilde
kutsal olan bu yapıları sunmak, tanrının korumasını almak, tanrıyı onurlandırmak ve ona olan
bağlılığını göstermek amacıyla yapılmaktadır.
Fakat tasvirlere detaylı bakıldığında özünde bu amacın din ve tanrıya olan bağlılık
olduğunu gözlemlesek de aslında arka planında propaganda amaçlı kullandıklarını da
görüyoruz. Özellikle Vestibül Mozaiklerinde işlenen sahnede iki imparatorunda İsa ve
Meryem’e ek olarak kendilerinin başlarında da hale olduğunu görüyoruz.
Burada kentin ve kent içerisindeki kutsal yapıyı tanrıya sunarak onu onurlandırsa da
kendilerinin de tanrı gibi birer kutsallıkları olduğunu vurguluyorlar. Bu din ve propaganda
düalitesi aslında Roma ve Mısır gibi köklü uygarlıklarda hali hazırda gördüğümüz bir
gelenektir. İmparator ya da Firavun birer tanrıdır ve kendi adlarına tapınaklar yaptırmışlardır.
Hristiyanlıkta bu ön planda olmasa da arka planında ufak detaylarla bunu vurguladıklarını
görüyoruz.
20
Çünkü biliyoruz ki dini elinde tutan halkı da elinde tutmaktadır ve bunun en güzel
örneği M.S. 800 yılında Papa tarafından taçlandırılan kral Charlamagne’nın tasvirlerinde elinde
Katolik kilisesini tutması ve başında imparatorluk tacıyla betimlendiği anlatımdır. Hem dini
hem de imparatorluğu (halkı) elinde tutmaktadır.
21
SONUÇ
Tapınaklar ve tapınak formlu taşınabilir minyatür eserler antik dönemde, dini ve kültürel
ritüellerde kullanılan önemli araçlardır. Bu eserler genellikle tanrılara sunulan hediyeler veya
tapınaklarda gerçekleştirilen törenlerde kullanılan objeler olarak hizmet etmektedirler.
Kullanımlarının temel amacı, insanların tanrılara olan saygılarını ve ibadetlerini ifade
etmelerini sağlamaktır.
Bu küçük ölçekli yapılar çeşitli malzemelerden yapılabiliyordu özellikle kil, ahşap, taş
veya mermer kullanımları oldukça yaygındı. Bu eserler tapınak içerisinde gerçek tapınakları
simgeler ve tanrıya sunulan sunaklarda yer alırken, evlerde ve mezarlıklarda da dini objeler
olarak sergilenebilmektedir.
Tapınak formlu taşınabilir minyatür eserlerin kullanımı, antik dönem toplumlarının dini
inançlarının bir ifadesi ve toplumsal hayatta önemli bir rol oynadığının bir göstergesidir.
Tapınak formlu minyatürler, tanrılara olan bağlılığın ve inancın sembolik bir göstergesi olarak
kabul edilmiştir. Bu minyatür yapıların üzerlerine çeşitli semboller, kabartmalar veya yazıtlar
işlenerek, tapınaklarla ilişkili mitolojik hikayeleri veya dini metinleri temsil edecek anlatımlara
yer vermişlerdir.
Hristiyan sanatında maket sunma, dini hikayeleri ve olayları canlandırmak için sıklıkla
tercih edilen bir yöntemdir, özellikle kiliseler gibi dini mekanlarda bu küçük ölçekli modeller
ya da yeniden yapılandırmalar, kutsal kişilikleri ve olayları görsel olarak bize anlatmaktadır.
Sonuç olarak, antik dönemde, taşınabilir minyatür eserler tapınak formlarını alarak,
sembolik ve ritüel bir ifade olarak dini ibadetlerde kullanılmıştır. Bu eserler, tanrılara olan
bağlılığı göstermek, dini metinleri temsil etmek ve dini deneyimi taşınabilir hale getirmek için
kullanılmıştır. Aynı zamanda, minyatür eserler antik dönem toplumlarının dini ve kültürel
hayatının önemli bir parçası olmuş ve dini uygulamaların yayılmasına ve güçlenmesine katkıda
bulunmuştur.
Hristiyan sanatında maket sunma da dini hikayeleri ve kutsal figürleri görsel olarak
temsil etmek için etkili bir yöntemdir. Kilisedeki maketler, inananların duygularını harekete
geçirerek dini deneyimlerine katkı sağlamıştır. Maket sunma tercihleri ve uygulamaları
değişebilse de Hristiyan sanatının zengin ve çeşitli bir parçasıdır.
23
KAYNAKÇA
Akalın, A. G. (2003): “Eskiçağ’da Grek Kadınının Toplumsal Yaşantısı”, Tarih Araştırma
Dergisi, 21(33): 17-47.
Aktüre, S. (2003) Anadolu’da Demir Çağı Kentleri, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul.
Arafat, K.W. (1996). Pausanias’ Greece: Ancient Artists and Roman Rulers, Cambridge
University Press, London.
Chapman, H. P. (1913) "Honorius I" The Catholic Encyclopedia, The Encyclopedia Press, New
York, VIII, 453-456
Er, Y. (2017). Klasik Arkeoloji Sözlüğü. (4. bs.). Phoenix Yayınevi, Ankara.
Erhat, A. (1993). Mitoloji Sözlüğü. (23. bs.). Remzi Kitabevi, İstanbul
Eser, E. ve Kılıç, Y. (2017) “Mezopotamya’nın İlk Kent Binaları (Tapınaklar) ve İşlevleri”,
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 5 (13): 412-438.
Garfinkel, Y. ve Mumcuoglu, M. (2020). “Was a Sacred Curtain (Parokhet) Depicted on
Portable Shrines in the Ancient Near East?”. Religions 11(9): 2-19.
http://www.virtualani.org/gagikstatue/index.htm , (erişim tarihi: 08.11.2000)
https://www.britannica.com/biography/Charlemagne , (erişim tarihi: 15.05 2023)
https://www.heraklionmuseum.gr/en/collections/#collections / No: ΣΓ376 (erişim tarihi:
31.05.2023)
Keykubatlı, S. (2018). İkonalarıyla Khora Manastırı Katholikonu. Seminer Ödevi. Akdeniz
Üniversitesi, Antalya.
Kılıç, Y. (2009), “Eski Ön Asya Toplumlarında Yazı ve Dil Etkileşimi”, Pamukkale University
Journal of Social Institute, Sayı (4): 123-149.
Kramer, S. N. (1998), Tarih Sümer’de Başlar. (Çev. M. İ. Çığ), Türk Tarih Kurumu
Oates, J. (2004). Babil. (Çev. F. Çizmeli), Arkadaş Yayınevi, Ankara.
Orhun, M. (2008). Etrüsk Kültürü ve Roma Kültürüne Tesiri. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi.
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Sina, A. (2015). “Eskiçağda Atina’da Şenlikler”, Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, 2 (1): 42-59.
Sowerby, R. (2006). The Augustan Art of Poetry: Augustan Translation of the Classics, Oxford
University Press, New York
Whittemore, T. (1937). “Ayasofya Camisindeki Mozaikler”. II. Türk Tarih Kongresi, 20-25
Eylül 1937, İstanbul, 617-624.
Yayınları, Ankara.
24
Ürdüç, G. (2006). Hinduizm’de Avatara ve Hıristiyanlık’ta İnkarnasyon İnancı Üzerine Bir
Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. Uludağ Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa.
Kelly, J. N. D. (1986). The Oxford Dictionary of Popes, Oxford University Press, New York.
McBrien, R. P. (2000). Lives of the Popes. HarperCollins, New York.
Goodson, C. J. (2010) The Rome of Pope Paschal I: Papal Power, Urban Renevotion, Chruch Rebuilding and
Relic Translation 817-824. Cambridge University Press, New York.
25