Professional Documents
Culture Documents
Mimari tasarım, günlük hayatta karşımıza çıkan yapıların, mekânların, eşyaların, hatta
bazen yolların ve yollardaki bitkilerin ağaçların bile belli bir kurala veya güzellik,
işlevsellik algısına dayanılarak tasarlanması durumudur.
YAPI NEDİR?
İnsanların kendi beceri ve üretim araçları ile inşa ettikleri fiziksel mekanlardır.
Başka bir tanımla; barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her
türlü mimarlık eseri, bina yapı olarak tanımlanabilir.
İnsanlar önceleri barınma ihtiyaçlarını doğal yapılar ile sağlamaya çalışmışlardır.
Mağaralar, ağaç gövdelerinin boşlukları gibi. Ancak nüfus ve artan ihtiyaçlar
insanların yapılar inşa etmesine neden olmuştur. Bu yapılara beşeri yapılar
diyoruz. Beşeri yapılarımızın (artık doğal yapılarda barınmıyoruz) estetik
özelliklerini ise mimari tasarım ile geliştiririz, belirleriz.
1- Dini Yapılar
3- Askeri Yapılar
4- Ticari Yapılar
5- Su Yapıları
6- Sağlık Yapıları
8- Konaklama Yapıları
Teknik servis elemanları: Isıtma, havalandırma, sıhhi tesisat, aydınlatma vb. tesisata
ilişkin elemanlar.
Döşeme ve Tavan
Döşeme, “yapılarda katları ayıran ve üzerinde yürünen bölüm, tavan ise döşemenin alt
yüzeyi” olarak tanımlanmaktadır
Duvar
Temel
Bir yapının sağlam zemine oturtulan ve yapıdan gelen yükleri zemine aktaran bölümdür.
Temeller taş, tuğla, beton, ahşap, çelik ya da demir olabilir.
Kolon
Kiriş ya da döşemelerden gelen etkileri öteki kolonlara veya temellere aktaran genellikle
düşey taşıyıcı ögedir.
Kiriş
Kolonlar arasında yatay olarak yer alan ve döşemeden gelen yükleri düşey taşıyıcılara
aktaran strüktür (yapı, yapı ile ilgili olan) ögesidir.
Lento
Kemer
Açıklıklar arasında yer alan, dikey yükü taşımak için tasarlanmış iki sütun ya da ayağı
birbirine üstten yarım çember, basık eğri vb. biçimlerde bağlayan eğrisel strüktürdür.
Kapı ve Pencere
Yapı duvarı üzerindeki açıklıklardan pencereler hava ve ışığın yapı içerisine alınmasını,
kapılar da mekânların birbirleriyle bağlanmasını sağlar.
Çatı
Yapıyı ısı, su, nem ve ses gibi dış etkenlere karşı koruyacak şekilde tasarlanmış üst
örtüdür.
Tonoz
Kubbe
Prefabrike Yapılar
Yapının yatay ve düşey taşıyıcı sistem elemanları, inşaat alanına gelmeden önce
mimari projeye göre hazırlanır.
Hazırlanan bu taşıyıcı elemanlar inşaat alanında yerleştirilerek diğer yapı
elemanlarıyla bağlantıları yapılır.
Mekân, insanı çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içinde eylemlerini sürdürmesine
elverişli olan bir boşluk olarak tanımlanmaktadır.
Mekân tasarımında içinde gerçekleşecek eylemleri yapan kullanıcı ve mekânın
kullanım şekli önemlidir.
Öncelikle hangi gereksinimi karşılayacağının, hangi amaçla kullanılacağının
belirlenmesi gerekir. Mekân tasarımını iç mimar yapar.
İç mimar öncelikle mekân içinde hizmet verilecek kullanıcı sayısı, yaşı vb.
özelliklerine, kişisel beklentilerine, özel yeteneklerine, yaşam alışkanlıklarına göre
ihtiyaçları ve mekânsal bileşenleri belirler.
Mekânın boyutlarını (eni, boyu, yüksekliği), mobilya ve donatıların boyutlarını,
konumlarını, işlev ve işlev ayrımı gösteren alanları tespit eder.
Bu verilere göre fiziksel, estetik ve ekonomik açıdan değerlendirmeler yapar.
Mobilya ve Donatılar
Mekân tasarımında duvar, kolon, kiriş, kapı, pencere vb. yapısal ögeler kadar
mobilyalar ve donatı elemanları da önemli rol oynar.
Mobilyalar (masalar, dolaplar vb.) da bir binanın kendisine aittir, ona eklenti
değildir.
Mobilyalar tasarlandıkları döneme ve kullanıcısına ilişkin çeşitli bilgiler verirken
kullanıcısının yaşam biçimini, kültürel ve ekonomik yapısını, ait oldukları dönemin
teknolojisi ve sanat ortamını da yansıtırlar.
Mobilya ve donatılar mekânı oluşturan elemanlar olup günlük yaşamımızı
kolaylaştıran tasarımlardır. Yemek yeme, çalışma, oturma, yatma vb.
fonksiyonların karşılanmasına hizmet eder.
Mobilya tasarımında kullanışlılık, dayanıklılık ve bakım kolaylığı kadar, ergonomi
(insan bedenine uyum) de dikkate alınmalıdır. Mobilyalar hizmet verdiği
kullanıcısının ölçülerine uygun olmalıdır.
Ergonomik olmayan bir mobilya kullanıcısında sağlık açısından problemlere neden
olur.
A-Çevresel Etkenler
B-Fiziksel Gereksinimler
2-Psikolojik Etkenler
A-Algısal Ögeler
B-Duyusal Sistemler
3-Sosyokültürel Etkenler
A-Kültürel Ögeler
B-Sosyal Belirleyiciler
Kırsal mimarlık, çoğu kez konutlar için kullanılan, belli bir döneme ve yöreye özgü
mimarlıktır.
İklim, yeryüzü şekilleri, toprak ve su gibi doğal özellikler, yakın çevredeki
malzemeler ve yaşam kültürü kırsal mimarlığın oluşumunda başlıca etkenlerdir.
Kırsal mimarlığın en önemli boyutu yapının işlevidir; estetik kaygı ikinci önemdedir.
Köy Evi
Apartman Dairesi
1. Kentsel bölgelerde nüfus yoğunluğu fazla olduğundan çok katlı ya da yakın aralıklı
yapılardır.
2. Yapının temel amacı barınma, yeme içme gibi temel ihtiyaçların karşılanmasıdır.
Temel ihtiyaçlar dışında, iş gücü kullanılmayacağından ek yapılar barındırmaz.
3. Deprem bölgesinde olan yapılar dayanıklılığı yüksek olan malzemelerden tasarlanır
ve çok katlı olmazlar.
4. Ortak kullanım alanları olarak oto parklar, oyun alanları, güvenlik, dinlenme
alanları gibi yapıları da barındırır.
5. Kırsal bölgelere göre teknoloji kullanımı (asansör, akıllı evler, ısınma, aydınlatma
sistemleri gibi) oldukça fazladır.
İglular
TDK Türkçe Sözlük’te iglu kelimesi, “kubbe biçiminde eskimo kulübesi” olarak
tanımlanmaktadır.
Eskimolar kuzey kutup bölgesinde yaşarlar. Bu bölge karlarla ve buzullarla
kaplıdır.
Bu bölgede coğrafi konuma, iklim özelliklerine bağlı olarak biçimlendirilmiş, yapım
malzemesi kar olan iglu yaşam birimi olarak karşımıza çıkar.
İglu tasarımı iklim koşullarının, yaşam biçimlerinin ve yerel malzemenin mekân
kimliğine yansımalarını gösteren önemli bir örnektir.
Geleneksel yapıların içinde Uzak Doğu mimarisinin özgün bir yeri vardır.
Uzak Doğu’da geleneklerin biçimlendirdiği yapılar kültürel özelliklerin mekan
kimliği üzerindeki rolünü yansıtan etkileyici örnekleri içerir. Örneğin Pagodalar,
Uzak Doğu tasarım anlayışını yansıtan aynı zamanda sembolik özellikleriyle de
kent kimliğini oluşturan yapılardır.
Uzak doğuda genellikle Çin, Japonya ve Vietnam’da kule biçimli, her katının
kendisine ait bir çatısı bulunan yapılara Pagoda denir. Pagodalar dini tapınaklardır.
Kat sayısı 5-13 kat arasında değişmektedir. Bu katların, Tanrıların gök katlarını
temsil ettiğine inanılmaktadır.