You are on page 1of 17

T.C.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKUZEM)
ORTAK DERSLER

TÜRK DİLİ I
DERS NOTU

Konu
Hafta 12 Dönem GÜZ Öğretim Elemanı Öğr. Gör. Dr. Nurdan KILINÇ İNEVİ

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ / ORTAK DERSLER / TD I / DERS NOTU / AKUZEM


DERSİN KAPSAMI

1. YAPI BİLGİSİ
1.1. KÖK
1.1.1.SESTEŞ KÖKLER
1.1.2. ORTAK KÖK
1.2. GÖVDE
1.3.EKLER
1.3.1.YAPIM EKLERİ
1.3.1.1.FİİLDEN İSİM YAPMA EKLERİ
1.3.1.1.1. Sıfat – Fiil Ekleri
1.3.1.1.2. Zarf - Fiil Ekleri
1.3.1.2.FİİLDEN FİİL YAPMA EKLERİ

2
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ / ORTAK DERSLER / TD I / DERS NOTU / AKUZEM
1.YAPI BİLGİSİ
1.1.KÖK

Kök, bir kelimenin manası ve yapısı bozulmadan parçalanamayan şeklidir. Anlamlı en küçük kelimelerdir. Kökler tek başlarına veya eklerle birleşmek suretiyle
kullanılırlar. Bir kelimeyi kök ve eklerine ayırarak parçalamak mümkündür. Ancak, kökler bir dilin anlamlı en küçük parçaları olduklarından bunları kendi içinde parçalamak mümkün
değildir. Aksi halde, anlamsız şekiller ortaya çıkar ve kökün varlığı yok olur.
Kökler dilin çok eski dönemlerinde yaratılmış olan şekil bilgisi birimleridir. Yeni kök yapılmaz. Ancak var olan köklerden yararlanılarak yeni kelimeler türetilebilir.
Kökler tek başlarına kullanılabileceği gibi, yapım ve çekim ekleriyle genişletilerek de kullanılırlar. Yapım ekleriyle genişletilmiş kökler kelime gövdelerini oluşturur.
Kökler, fiil ve isim kökleri şeklindedir. Ak, dağ, el, söz, deniz, ay, bal, gök, taş, su (Varlıkları ve kavramları karşıladıkları için isim kökleridir.); al-,bul-,gör-, say-,bak-, um-, sor-, sev-,
koş-(Eylemleri karşıladıkları için fiil köklerdir.).

*Köklerin ayrımını yaparken, cümle içerisindeki kullanımına her zaman dikkat etmek gerekir. Çünkü ortak ve sesteş kökler vardır.

1.1.1.SESTEŞ KÖKLER: Hem isim hem de fiil olarak kullanılan fakat aralarında anlam ilişkisi olmayan sözcüklerdir.
*Yaz süresince hiç ders çalışmadı. (isim)
Arkadaşına mektup yazdı. (fiil)
*Düşümde sınavı kazandığımı gördüm.(isim)
Bıçak elimden düştü. (fiil)
*Kazlar yumurtalarını bırakıp gezmeye çıktılar.(isim)
Fidanı dikmek için toprağı kaz. (fiil)
*Bahçedeki güller susuzluktan soldu. (isim)
Öyle güzel gül ki, yaz gelsin. (fiil)

1.1.2.ORTAK KÖK: Yazılış ve söylenişleri aynı, hem isim hem fiil olarak kullanılan aralarında anlam bağı olan sözcüklerdir.
Eski, yayla, damla, yarış, barış, boya, göç, ekşi, sıva, güven, yasa, dövüş,, tat, toz, yama, dik, güreş, kuru…gibi örnekleri mevcuttur.
*Boya kutularının kapaklarını açıp, bütün odayı boyadık.
İsim fiil
*Üzerinde eski bir elbise vardı.(isim)
En sevdiğim çantam eskidi. (fiil)
*Üzerime dondurma damladı. (fiil)
Bir damla gözyaşını sessizce sildi. (isim)
*Hakemin isteği ile yarış başladı. (isim)
Sizinle bugün burada yarışmak benim için bir gururdu. (fiil)
3
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ / ORTAK DERSLER / TD I / DERS NOTU / AKUZEM
1.2.GÖVDE
Kelime köklerinden yapım ekleriyle türeyen, geniş köklerdir. En az bir yapım eki almış sözcüğe gövde denir. Türemiş sözcükler gövdedir.
İsimden yapılmış isim gövdesi: aş-çı, av-cı, çağ-daş
İsimden yapılmış fiil gövdesi: baş-la-, boş-a-, tür-e-
Fiilden yapılmış fiil gövdesi: tara-n-,yaz-dır-,gör-ü-ş-
Fiilden yapılmış isim gövdesi: aç-ı-k, giy-i-m, kaç-ak

1.3.EKLER
Kelimenin yapısında yer alan, tek başına kullanılmayan, kökler ile birleşerek gövdeler, gövdeler ile birleşerek de yeni kelime gövdeleri oluşturan yahut da
kelimeler arasında geçici anlam ilişkileri kuran görevli şekillerdir. Dilimiz bir kısım varlık, nesne ve hareketleri karşılamak, yeni anlam ögeleri oluşturmak üzere kök+ek
birleşmesinden yararlanmıştır. Kelimeler arasında yönlendirici birtakım anlam ilişki ve bağlantıları kurmak, onların söz içinde anlaşılırlığını sağlamak için de yeni eklere
başvurulmuştur. Bu ekler yapım ekleri ve çekim ekleri olmak üzere iki tanedir.

ÇEKİM EKLERİ
İSİM ÇEKİM EKLERİ FİİL ÇEKİM EKLERİ
Çoğul Ekleri Biçim ve Zaman Ekleri
Hal Ekleri Dilek Ekleri
İyelik Ekleri Şahıs Ekleri
Soru Eki

1.3.1.YAPIM EKLERİ
Yapım ekleri ad ya da fiil kök ve gövdelerinden yeni ad ya da fiil gövdeleri yapan eklerdir. Türkçede kökler ile ekler arasındaki birleşme ölçüleri kurallı ve
sistemli olduğu için adlara gelen ekler fiillere, fiillere gelen ekler adlara gelmez. Aralarında şekilce bazı benzerlikler görülse bile, bunlar görevce ayrı sınıflarda yer alan
eklerdir. Yapım ekleri dört tanedir.
1.İsimden İsim Yapma Ekleri
2.İsimden Fiil Yapma Ekleri
3.Fiilden Fiil Yapma Ekleri
4.Fiilden İsim Yapma Ekleri

4
1.3.1.1.FİİLDEN İSİM YAPMA EKLERİ
Fiilden isim yapma ekleri fiil kök ve gövdelerinden isim yapmak için kullanılan eklerdir. Bu ekler fiil köklerine, isimden yapılmış fiil gövdelerine ve fiilden yapılmış fiil
gövdelerine eklenirler. Yani, fiilden isim yapma ekleri, isimden fiil yapma eklerinden ve fiilden fiil yapma eklerimden sonra gelebilirler. Fiilden isim yapma ekleri ile yapılan isimler
çok çeşitli olup adetleri sayılamayacak kadar çoktur.

*mak,-mek
İstisnasız bütün fiil kök ve gövdelerine getirilen bu ek eskiden beri Türkçenin fiilden isim yapma eklerinin başında gelir. Gerçek görevi fiilleri isim yapmaktır.
Aç-mak, ara-mak, başla-mak, gel-mek, bildir-mek, ağla-mak, utan-mak, düşün-mek. Bazı kalıcı isimler de yapar. ye-mek, tok-mak, ek-mek, kay-mak, çak-mak gibi.

*ma,-me
İşleklik sahası bütün fiil kök ve gövdelerini içine alan bir ektir. –mak,-mek’in hareket isimleri yapmasına karşılık –ma,-me’nin fonksiyonu iş isimleri yapmaktır.
Arasındaki ince fark –ma, -me’nin hareket ifade etmesidir: sula-ma, bekle-me, oku-ma, yaz-ma , görüş-me, gel-me, git-me, gez-me, eri-me, görüş-me.
Ayrıca –ma, -me’li isimler iş ifadesi yanında klişeleşerek veya klişeleşmeden birçok belirli nesne, eşya ismi olarak isim ve sıfat şeklinde kullanılırlar: dondur-ma, kavur-
ma(yemek), dol-ma (kalem), yaz-ma (eser), değ-me (adam), süz-me (göz), as-ma, bas-ma, yokla-ma, besle-me, iç-me, kar-ma (liste).

*-ış,-iş,-uş,-üş
Bu eklerin de asıl fonksiyonları –mak,-mek,-ma,me gibi varlık, mefhum, eşya gibi nesne isimleri yapmak değil, hareket ve iş isimleri yapmaktır. Tabii bu üç ek
arasında da fonksiyon bakımından bir derece farkı vardır. –mak,-mek en belirli fiil ismi yapan ektir. Hareket ifadesi taşır ve hareket dışında nesne ismi yapmaya hiç elverişli
değildir. –ış, -iş,-uş,-üş de fonksiyon bakımından aşağı yukarı –ma,-me gibi iş ifade eden fiil isimleri yapar: al-ış, gel-iş, ara-y-ış, söyle-y-iş,otur-uş, oku-y-uş, yürü-y-üş gibi.

*-m
-m eki nesne ismi yapan fiilden isim yapma eklerinin çok işlek olanlarından biridir. Başlıca fonksiyonu fiille ilgili bir hal, durum, iş ifade etmek olup o işle ilgili, o işten
doğan varlık, eşya alet, yer vs. gibi çeşitli isimler de yapar: al-ı-m, sat-ı-m, geç-i-m, giy-i-m, kuşa-m, tak-ı-m, uçur-u-m, ver-i-m, iç-i-m, dön-ü-m, biç-i-m, boğ-u-m doğ-u-m, öl-ü-m
doy-u-m gibi.

*-ga,-ge
Bu ek Türkçede eskiden beri kullanılan fakat sonradan işlekliğini kaybeden bir ektir. Bugün görülen örnekleri fazla değildir. Hareketi yapanı, olanı veya yapılan
nesneleri karşılayan isimler yapar: bil-ge, dal-ga, böl-ge, kavur-ga, süpür-ge gibi.

5
*k
Bu ek de eskiden beri çok işlek olan fiilden isim yapma eklerinden biridir. Yaptığı isimler umumiyetle fiilin gösterdiği harekete uğramış olan, bazen de o hareketten
doğmuş bulunan veya o hareketi yapan çeşitli nesneleri karşılar: aç-ı-k, saç-ı-k, düş-ü-k, çek-i-k, yat-ı-k, yan-ı-k, sön-ü-k, çürü-k, ez-i-k, del-i-k, buruş-u-k, değiş-i-k, bulaş-ı-k,
üfür-ü-k, tükür-ü-k, öksür-ü-k, çatla-k, yuvarla-k, çök-ü-k, ele-k, dile-k, döşe-k, ada-k, iste-k gibi.

*ak,-ek
Bu ek de işlek olarak kullanılan bir ektir. Yaptığı isimler fiilin gösterdiği hareketi çokça yapanı, olanı, yapılanı; o hareketin yapıldığı yeri, aleti; o hareketle yapılan
şeyi; dahası fiilin tesirinde kalan çeşitli nesneleri karşılar: dön-ek, ürk-ek, kork-ak, kaç-ak, at-ak, kon-ak, yat-ak, dur-ak, barın-ak, bat-ak, bıç-ak, kay-ak, kes-ek, saç-ak, sür-ek,
dayan-ak, dokun-ak, okun-ak gibi.

*-n
Bu ekin de işlek sahası çok geniş olmakla birlikte bir hayli örneği vardır ve canlılığını muhafaza etmektedir. Yaptığı isimler fiilin gösterdiği hareketi yapanı, olanı ve
daha çok yapılanı ifade eder: tüt-ü-n, ek-i-n, biç-i-n, yığ-ı-n, gel-i-n, dol-u-n, ak-ı-n, koş-u-n, sök-ü-n , bas-ı-n, gibi.

*-gı,-gi,-gu,-gü,-kı,-ki,-ku-,kü
Bu ek de Türkçede eskiden beri işlek olarak kullanılan eklerden biridir. Umumiyetle yapma ifade eden fiillerden isim yapar ve bu isimler daha çok yapılanı, bazen
yapanı, bazen yapma işini; yani fiilin gösterdiği hareketle ilgili çeşitli nesneleri karşılar: say-gı, sar-gı, çal-gı, ser-gi, bil-gi, sev-gi, sil-gi, ver-gi, duy-gu, sor-gu, bur-gu, ör-gü, gör-
gü, bıç-kı, bas-kı, at-kı, iç-ki, biç-ki, uy-ku, gibi.

* -gın,-gin,-gun,-gün, -kın,-kin, -kun,-kün


Bugün de birçok örneği bulunan ve eskiden beri işlek olarak kullanılan bir ektir. Esas itibariyle tek heceli fiil köklerine getirilir. Birden çok heceli fiil kök ve gövdelerine
getirilmesi çok nadirdir. Fonksiyonunda bir büyültme, bir aşırılık manası vardır. Teşkil ettiği isimler çok yapan, olan veya yapılan nesneleri, yapılan işi karşılarlar: dal-gın, az-gın,
dar-gın, kır-gın, sal-gın, bay-gın, gir-gin, bil-gin, er-gin, bez-gin, dur-gun, ol-gun, soy-gun, üz-gün, sür-gün, öl-gün, bas-kın, aş-kın, geç-kin, seç-kin, piş-kin, coş-kun, tut-kun, küs-
kün, düş-kün gibi.

*-gan,-gen, -kan,-ken
Eskiden beri kullanılagelen bu ekin de günümüzde yaygın olarak kullanıldığını görüyoruz. Tek heceli fiillere getirilmez. Ancak birden fazla heceli fiillerden, yani
genellikle gövdelerden isim yapar. Fonksiyonunda kuvvetli bir aşırılık manası vardır. Teşkil ettiği isimler çok yapan ve olanı ifade eder: alın-gan, sıkıl-gan, sokul-gan, yapış-kan,
sırıt-kan, unut-kan, giriş-ken gibi.

*-gıç,-giç,-guç,-güç
Günümüzde işlek olmayan fakat eskiden kullanılan bir ektir. Yapan, olan veya yapılan nesneleri karşılayan isimler yapar. Bu ekte bir büyütme manası vardır. Bugün
ancak birkaç örnekte görüyoruz: dal-gıç, başla-n-gıç, bil-giç, süz-güç gibi.
6
*-gaç,-geç, -kaç,-keç
Bu ek de günümüzde yaygın olarak kullanılan bir ek değildir; ancak eskiden kullanılmıştır. Fonksiyonu yukarıda gördüğümüz –gıç,-giç, -guç,-güç ekiyle
aynıdır ve onun gibi bugün ancak birkaç örnekte görülür: süz-geç, yüz-geç, kıs-kaç gibi.

*-ağan,-eğen
Türkçede eskiden beri kullanılan bu ek günümüzde yaygın olarak kullanılmaz. Fonksiyon bakımından –gan,-gen,-kan,-ken’e benzer. Yaptığı isimler aşırı ve
devamlı yapar veya olanı karşılar. Bugün ancak birkaç örneği vardır: ol-ağan, yat-ağan, vur-ağan, kes-eğen, gez-eğen, çal-ağan(atmaca) gibi.

*-ıcı,-ici,-ucu,-ücü
Günümüzde yaygın olarak kullanılan bu ek, Türkçede eskiden beri kullanılagelmiştir. Fonksiyonunda bir çokluk, aşırılık, devamlılık, vardır. Yaptığı isimler
çok ve devamlı yapan veya olan nesneleri karşılar: al-ıcı, yap-ıcı, sat-ıcı, kal-ıcı, oyala-y-ıcı, ver-ici, besle-y-ici, geç-ici, dinle-y-ici, kur-ucu, oku-y-ucu, bul-ucu, uç-ucu,
gör-ücü, döndür-ücü, yüz-ücü, gibi.

*-ç
Bu ek de günümüzde ve eskiden işlek olarak kullanılan bir ektir. Fonksiyonunda aşırılık ifadesi vardır. Yaptığı isimler yapanı veya yapılanı, hareket halini
gösterir: kıskan-ç, iğren-ç, gülün-ç, inan-ç, sevin-ç, usan-ç gibi.
Örneklerden anlaşılıyor ki bu ek ancak dönüşlü fiil köklerine getirilmektedir. Gerçi örneklerin bir kısmında ekin getirilmiş göründüğü dönüşlü fiil gövdesi kullanılmamakta
ve fiil köküne –ç değil –nç eki getirilmiş gibi bir durumla karşılaşılmaktadır. Bu yüzden ek genellikle –nç olarak veya –ç ve –nç gibi çift şekilli olarak gösterilir. Fakat bu
doğru değildir. Ekin –ç olduğu ve –n ‘nin dönüşlülük ekinden başka bir şey olmadığı muhakkaktır.

*-ı,-i,-u-ü
Bugün Türkçede bu ekle yapılmış görünen ve yapan, olan veya yapılan çeşitli nesneleri karşılayan birçok isim vardır: yaz-ı, sık-ı, sız-ı, yap-ı, ayr-ı, çat-ı,
bat-ı, yat-ı, şaş-ı, tart-ı, say-ı yak-ı, diz-i, çiz-i, çek-i, dur-u, kork-u, doğ-u, dol-u, koş-u, kok-u, pus-u, öl-ü, ölç-ü, sür-ü, ört-ü gibi.
daya-l-ı, döşe-l-i, kapa-l-ı, kur-u-l-u, ek-i-l-i, dik-i-l-i, sar-ı-l-ı, göm-ü-l-ü, ör-ü-l-ü, bük-ü-l-ü, tak-ı-l-ı, ser-i-l-i, as-ı-l-ı gibi kelimelerin de –l ‘li fiil gövdelerinden bu ekle
yapıldığı anlaşılmaktadır.

*-a,-e
İşlek olmayan, ancak bir iki kelimede bulunan bu ek de klişeleşerek sonradan fiilden isim yapma eki durumuna girmiş görünmektedir: yar-a, sap-a, oy-a, öt-
e kelimeleri gibi.

*-tı, -ti, -tu, -tü


Türkçede eskiden beri işlek olarak kullanılan fiilden isim yapma eklerinden biridir. Esas itibariyle –n ‘li fiil gövdelerine gelir. Teşkil ettiği isimler yapan, olan
veya yapılan çeşitli nesneleri karşılarlar: akı-n-tı, salla-n-tı, bula-n-tı, kes-n-ti, silk-i-n-ti, gez-i-n-ti, boğ-n-tu, kur-u-n-tu, boz-u-n-tu, dök-ü-n-tü, üz-ü-n-tü, süpür-ü-n-tü,
çök-ü-n-tü, özen-ti, çık-ı-n-tı, gör-ü-n-tü, sık-ı-n-tı, öde-n-ti gibi. 7
*-t
Türkçede eskiden beri görülen, eskiden örnekleri daha çok olan, bugün ancak birkaç kelimede bulunan, işlek olmayan bir ektir. Bugün geç-i-t, öğ-ü-t, ayır-t, um-u-t,
yoğur-t; Eski Anadolu Türkçesinde iç-i-t < içilecek şey , bin-i-t < binilecek şey , yükle-t < yük taşıyacak vasıta kelimelerinde bu ek vardı.

*-l
Türkçede eskiden beri görülen, fakat günümüzde bir iki örneği bulunan işlek olmayan bir ektir. Işı-l, bazı doğu ağızlarındaki yara-l (yarayan), Eski Anadolu
Türkçesindeki düke-l < tükel (bütün) kelimelerinde bu ek vardır.

*-sı, -si, -su, -sü


Türkçede eskiden beri görülen, fakat bir iki kelimede bulunan, işlek olmayan bir ektir. Yas-sı, sin-si, yat-sı, tüt-sü kelimelerinde bu ek vardır.

*-anak, -enek
İşlek olamayan eklerden biridir. Sağ-nak, gör-enek, gel-enek, değ-enek (değnek), yığ-anak (yığınak), boğ-anak kelimelerinde bu ek vardır.

*-amak, -emek
İşlek olmayan eklerden biridir: kaç-amak, tut-amak, bas-amak, kelimelerinde bu ek vardır.

*-mık,-mik, -muk,-mük
İşlek olmayan eklerden biridir: kıy-mık, kus-muk kelimelerinde bu ek vardır.

*-aç,-eç
İşlek olmayan bir ektir: gül-eç, tık-aç kelimelerinde bu ek vardır.

*-am,-em
İşlek olmayan bir ektir: tut-am kelimesinde bu ek vardır.

*-alak, -elek
İşlek olmayan eklerden biridir: yat-alak, çök-elek, as-alak örneklerinde bu ek vardır.

8
*-arı,-eri
İşlek olmayan bir ektir: uç-arı kelimesinde bu ek vardır.

*-amaç, -emeç
İşlek olamayan bir ektir: dön-emeç örneğinde bu ek vardır.

*-maç,-meç
İşlek olmayan bir ektir: bula –maç, bazla-maç, kıy-maç (çapraz, şaşı), yırt-maç, çığırt-maç kelimelerinde bu ek vardır.

*-baç,-beç
İşlek olmayan eklerden biridir: dolan-baç saklan-baç, örneklerinde bu ekler vardır. “b” tesiri ile bu kelimelerdeki “n” sesi “m” ye çevrilir: dolam-baç, saklam-
baç gibi.

*-sal,-sel
İşlek olmayan bir ektir: uy-sal kelimesinde bu ek vardır.

*-man,-men
İşlek olmayan eklerden biridir. az-man, şiş-man, göç-men, seç-men, say-man, öğret-men örneklerinde bu ek vardır.

*-sak,-sek
İşlek olmayan bir ektir: tut-sak kelimesinde bu ek vardır.

*-pak, -pek
İşlek olmayan eklerden biridir: kay-pak kelimesinde bu ek vardır.

*-van, -ven
İşlek olmayan bir ektir: yay-van örneği mevcuttur.

*-mur,-mür
İşlek olmayan eklerden biridir: yağ-mur örneği mevcuttur.

9
*-cak,-cek
İşlek olmayan bir ektir: erin-cek (tembel, üşenen/Azeri Türkçesi), gülün-cek (maskara/Eski Anadolu Türkçesi)

*-ca,-ce
İşlek olmayan eklerden biridir: eğlen-ce, düşün-ce örneklerinde bu ek vardır.

*-cama,-ceme
İşlek olmayan eklerden biridir: sürün-ceme örneği mevcuttur.

*-maca,-mece
İşlek olmayan eklerden biridir: bul-maca, buldur-maca, bil-mece, koş-maca, at-maca, örneklerinde bu ek vardır.

1.3.1.1.1. Sıfat – Fiil Ekleri


Sıfat fiil ekleri, fiillerden yapılan geçici sıfatlardır. Fiil kök ya da gövdelerine sıfat fiil ekleri getirilerek geçici sıfatlar oluşturulur. Hareket vasıflarını bildirerek
nesneleri karşılayan bu ekler, bir çeşit isimlerdir. Bu ekler esas itibariyle geçici isimler yaparlar. Bu geçici isimlerden bazıları klişeleşip kalıcı isim haline geçerek partisip ekleri
fiilden isim yapma ekleri durumuna girerler. Burada bir çeşit fiilden isim yapma eki karakterinde oldukları için, fiilden isim yapma eklerine onları da kısaca özetleyeceğiz:

*an,-en
gülen (yüz) çalışan (çocuk), geçen (yıl), ağlayan (kız), taşınan (komşumuz).
Kalıcı isimler: düzen, kıran, gülen, bakan, çağlayan, kapan, bölen, tamlayan, tamlanan.

*ar,-er
Koşar(adım), geçer (akçe), keser (bıçak), bakar (kör), bilinir (markalar), döner (sermaye).
Kalıcı isimler: gider, yazar, çizer, döner, geçer, göçer, keser, yeter, tutar.

*r
Yürür (ayak), bilir (kişi), görür (göz).
Kalıcı isimler: yatır, gelir.

10
*mış,-miş,-muş,-müş
kırılmış (kalp), susamış (insan), sönmüş (ışık), okumuş (çocuk), verilmiş (söz).
Kalıcı isimler: dolmuş, yemiş, ermiş.

*dık,-dik,-duk,-dük, -tık,-tik,-tuk,-tük
geldiği (zaman), duyulmadık (söz), görülmedik (kalabalık), tanıdık (esnaf)
Kalıcı isimler: bildik, tanıdık.

*acak,-ecek
Açılacak (yol), görülecek (iş), olmayacak (dua), ödenecek (borç), verilecek (söz).
Kalıcı isimler: içecek, gelecek, yakacak, yiyecek.

*ası,-esi
Kırılası (yol) çıkası (kol) ,yıkılası (ev), canı çıkası (sarhoş), eli kırılası(hırsız), yaşanası (ev).
Kalıcı isimler: çalası (maya), giyesi.

*maz,-mez
Bitmez, tükenmez (iş), çıkmaz (sokak), utanmaz (adam), anlaşılmaz (yorumlar)
Kalıcı isimler: solmaz, korkmaz, yılmaz.

UYARI: -acak, -ecek, -mış,-miş, -muş, -müş, -ar, -er, -dık,-dik sıfat fiil eklerini kip (zaman) ekleriyle karıştırmayınız!

Koşar adımlarla kaçtı. (sıfat fiil)


Her gün sabah erkenden koşar. (geniş zaman eki)

Etrafta tanıdık yüzler yoktu. (sıfat fiil)


Partide Elif’i sarı saçlarından tanıdık. (görülen geçmiş zaman eki)

Karadeniz tatilini gelecek yıla erteledik. (sıfat fiil)


Yarın dedemler gelecek. (gelecek zaman eki)

Çiçeğin kurumuş yapraklarını alman gerekiyor. (sıfat fiil)


İpe astığım şortum kurumuş.(öğrenilen geçmiş zaman eki) 11
1.3.1.1.2. Zarf - Fiil Ekleri
Zarf fiiller, genellikle bir zaman ve kişiye bağlı olmaksızın fiillerden geçici olarak türetilen, aslında fiil çekim eki olan zarf fiil ekleriyle yapılan zarf görevindeki
kelimelerdir. Zarf niteliklerinden dolayı cümlede zaman, tarz veya bağ bildirir. Cümlede zarf görevinde bulundukları için zarf fiil denir. Diğer bir adı da bağ fiildir. İsmi fiile
bağlama , ulama fonksiyonundan dolayı «ulaç» olarak da adlandırılır.
*-a-e
Koşa koşa gitti, baka baka geçti, bata çıka ilerledim
*-ı,-i,-u,-ü
Yapıverdi, çözüverdi, alıverdi
*-arak, -erek
Bilerek söylüyor, yazarak çalışıyor, gülerek yaklaştı

*-ıp,-ip, -up, -üp


Bakıp geçti, alıp geldi , durup durup ağlıyordu

*-alı, -eli
Gideli görüşmedik, evden çıkalı, bina yapılalı

*-ınca, -ince, -unca, -ünce


Duyunca sevindi, düdük çalınca, film başlayınca

*-madan, -meden
Görmeden ayrılmadı, uğramadan gelin.

*-dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe; -tıkça, -tikçe, -tukça, -tükçe


Anladıkça, bildikçe, ilerledikçe, gördükçe

*-dı….-alı; -di…-eli
Aldı alalı, gitti gideli

12
*-ken
i-mek fiilinin zarf fiil şeklidir. Eki –ken’dir. Bu ek diğer zarf fiil eklerinden farklı olarak kip eklerinden sonra gelir ve ünlü uyumuna uymaz.
alıriken (alırken), bakariken (bakarken), durakta beklerken, basamakları çıkarken

*-maksızın, -meksizin
durmaksızın çalışıyor, beklemeksizin çalışıyordu.

*-asıya (-esiye)
Ölesiye koşuyor

*... -r ... –maz,... -r ... –mez


Bilir bilmez konuşuyor, varır varmaz ara, bilir bilmez konuşuyor

UYARI: Bazı sözcükler zarf fiil eki almış görünse de zarf fiil olmayabilir.
Burada kimseyle tartışmadan çalışmalısın. (zarf fiil)
Bu tartışmadan bir sonuç çıkmayacağı ortada. (-den hali)

1.3.1.2.FİİLDEN FİİL YAPMA EKLERİ


Fiilden fiil yapma ekleri fiil kök ve gövdelerinden fiil yapmak için kullanılan eklerdir. Bu ekler fiil köklerine, fiilden yapılmış fiil gövdelerine ve isimden
yapılmış fiil gövdelerine eklenirler. Yani fiilden fiil yapma ekleri isimden fiil yapmak eklerinden ve fiilden fiil yapma eklerinden sonra gelebilirler. Sayıları azdır.

*-ma-,-me-
Bu ek Türkçede eskiden beri kullanılan ve işleklik derecesi en geniş olan fiilden fiil yapma ekidir. İ- fiili hariç bütün fiil kök ve gövdelerini işleklik sahası
içine alır. Olma veya yapma ifade ederler: ol-ma-, yap-ma,- aç-ma-, başla-ma -, durdur-ma-, geçir-me-, bil-me-, erit-me-, gezin-me-, düzel-me-, gibi.

*-n-
Günümüzde çok yaygın olarak kullanılan bu ek Türkçede eskiden beri kullanılagelmiştir. Fonksiyonu kendi kendine yapma veya olmanın iki cephesi
vardır: birincisi kendi kendine, kendi başına yapma veya olma; bir de kendisine yapma veya olma. Yani bu ekle yapılan fiiller failin kendi kendisine yaptığı hareketi
ve kendisine tesir eden, kendisi için yaptığı hareketi ifade ederler. Bu arada, hareket fail üzerine döndüğü için, bir kendi kendine yapma veya olma ifade ederler.
Karşıladıkları hareket o hareketi yapan veya olan nesnenin üzerine döndüğü için –n ekine de dönüşlülük eki adı verilir: al-ı-n-, sal-ı-n-, gez-i-n-, giy-i-n-, dola-n-, tıka-
n-, bul-u-n-, aç-ı-n-, öğre-n-, tut-u-n-, döv-ü-n-, ara-n-, taşı-n-, sürü-n-, söyle-n-me-, kaç-ı-n-, mırılda-n-,tap-ı-n-, gibi.
13
*-ala-,-ele-
Günümüzde yaygın olarak kullanılan bir fiilden fiil yapma ekidir: kov-ala-, ov-ala-, silk-ele-, eş-ele-, şaş-ala-, dur-ala-, gev-ele- fiillerinde bu ek vardır.

*-r-
Günümüzde de işlek kullanılan fiilden fiil yapma eklerinden biridir. Oldurma ve yaptırma ifade ederler. Yani olma veya yapma ifade eden fiillerden oldurma veya
yaptırma ifade eden fiiller yaparlar. Onun için bu eklere oldurma ve yaptırma ekleri adını verebiliriz.
Göç-ü-r-, geç-i-r-, uç-u-r-, iç-i-r-, aş-ı-r-, düş-ü-r-, şaş-ı-r-, piş-i-r-, yat-ı-r-, bit-i-r-, bat-ı-r-, doğ-u-r-, duy-u-r-, doy-u-r-gibi.

*-dır-,-dir-,-dur-,-dür-,-tır-,-tir,-tur-,-tür-
Bu ek de –r ve –t gibi bir oldurma ve yaptırma ekidir. Türkçede eskiden beri bulunan ve işlek olarak kullanılan fiilden fiil yapma eklerindendir: ye-dir-, de-dir-, aç-tır-,
seç-tir-, değ-dir-, yağ-dır-, boğ-dur-, sök-tür-, gecik-tir-, yak-tır-, bul-dur-, öl-dür-, em-dir-, dön-dür-, bulun-dur-, öp-tür-, ör-dür-, as-tır-, yatış-tır-, koş-tur-, at-tır-, sev-dir-, say-dır-,
yaz-dır- gibi.

*-dar-,-der-
Bu ek çok az kullanılan, işlek olmayan bir ektir. –dır, -dir’in bir başka şeklidir. Eski Anadolu Türkçesinde ve bugün bazı ağızlarda görülür: dön-der- (döndürmek),
gön-der- (gön yola çıkmak)

*-ar-, -er-
Bu ek de eskiden beri kullanılan, fakat işlek olmayan, örnekleri az olan ektir: kop-ar-, çık-ar-, gid-er-, örneklerinde vardır.

*-gur-,-gür- /-z-
Bu ekler Eski Türkçede yaygın olarak kullanılır sonrasında kaybolmuştur.

*-l-
Bu ek de Türkçede eskiden beri işlek olarak kullanılan fiilden fiil yapma eklerinden biridir. Bu ek geçişsiz yani olma ifade eden fiillerden meçhul fiiller yapar.
Meçhul fiiller fail istemeyen, çekim sırasında faili olmayan, gösterdiği hareketin kimin tarafından yapıldığı belli olmayan fiillerdir: dur-u-l-, gid-i-l-, düş-ü-l-, yat-ı-l-, kalk-ı-l-, kork-u-
l-, öl-ü-n-, gül-ü-n-, çekin-i-l-, sus-u-l-, giriş-i-l- yetiş-i-l-, eğlen-i-l- gibi.

14
*-ş-
Bu ek de Türkçede eskiden beri çok işlek olarak kullanılan fiilden fiil yapma eklerinden biridir. Yaptığı fiiller bir ortaklaşma veya bir oluş ifade ederler. –ş ekinin asıl
ortaklaşma fonksiyonu iki şekilde ortaya çıkar, iki tip ortaklık ifade ederler: Karşılıklı yapılma, birlikte yapılma. Karşılıklı yapılma ifade eden fiiller faillerin hareketi birbirlerine karşı
yaptıklarını gösterirler: vur-u-ş-, döv-ü-ş-, at-ı-ş-, sözle-ş-, kucakla-ş-, it-i-ş-, çek-i-ş-, gör-ü-ş-, dayan-ı-ş-, gibi.
Birlikte yapılma ifade eden fiiller ise, faillerin hareketi birlikte yaptıklarını gösterirler: koş-u-ş-, uç-u-ş-, böl-ü-ş-, gül-ü-ş-, ağla-ş-, ulu-ş-, bekle-ş-, dur-uş- gibi.
-ş ekinin oluş fonksiyonunu da şu örneklerde görebiliriz: gel-i-ş-, kız-ı-ş-, yat-ı-ş-, gir-i-ş-, bit-i-ş-, bula-ş-, ula-ş-, er-i-ş-, zorla-ş-, iyile-ş-, ağırla-ş-, uğra-ş-, dola-ş-, tut-uş- gibi.

*-t-
Bu ek de oldurma ve yaptırma ifade eden fiiller yapar. –t eki de –r ekinde gördüğümüz gibi her fiile getirilmez. Uza-t-, dire-t-, acı-t-, ara-t-, söyle-t-, yürü-t-, düzel-t-,
inci-t-, azal-t-, darıl-t-, kızar-t- bildir-t-, ör-t-, sür-t-, dür-t-, ak-ı-t-, kork-u-t-, sark-ı-t-, ürk-ü-t- gibi.

*-a-,-e-
İşlek olmayan bir fiilden fiil yapma ekidir. Tık-a- örneğinde vardır.

*-ı-,-i-,-u-,-ü-
Yaygın olmayan fiilden fiil yapma eklerinden biridir: kaz-ı-, sür-ü- örneklerinde vardır.

*-k-
Yaygın olamayan bir ektir Azeri Türkçesinde kullanılır.

*-p-
İşlek olamayan bir ektir: ser-p-, kır-p- örneklerinde vardır.

*-y-
İşlek olamayan bir ektir: ko-y-, do-y- örneklerinde vardır. Bu ek Eski Türkçede –d- idi. Eski Türkçedeki d’ler Batı Türkçesinde y olduğu için bu ek de y ‘ye
çevrilmiştir.

*-sa-,-se-
İşlek olamayan bir fiilden fiil yapma ekidir. Eski Anadolu Türkçesi ve bazı ağızlarda bulunur. Gör-se-t- (göstermek)

*-msa-,-mse-
İşlek olamayan bir fiilden fiil yapma ekidir: gül-ü-mse- örneğinde vardır.

*-ası-,-esi- 15
İşlek olamayan bir fiilden fiil yapma ekidir. Bazı ağızlarda görülür: gör-esi (göreceği gelmek) fiilinde bu ek vardır.
KAYNAKÇA

Aksaraylı, İsmail. (2007). Yükseköğretim Öğrencileri İçin Türk Dili, Emek Yayıncılık, Manisa.
Ergin, Muharrem. (1998). Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyat Bölümleri İçin Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayınları, İstanbul.
Korkmaz, Zeynep. (2003). Türkiye Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara
Final Türkçe Soru Bankası , Final Yayıncılık
ÖSS Hazırlık Türkçe, Pozitif İvme, (2004). Gökkuşağı Pazarlama, İstanbul

16
HAFTALIK KONU DEĞERLENDİRME SORULARI

Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, ötekilerden farklı bir yapım eki almıştır?
A) Anlattıkları bıktırıcı, tatsız, tuzsuz sözler yığınıydı.
B) İzlenimlerinizi yazarken, yaratıcı olmaya çalışmalısınız.
1 C) Öyküleyici anlatımda da bu ögelere yer vermelisiniz.
D) Burada olay, birinci kişinin ağzından anlatılmaktadır.
E) Bu gibi durumlarda, inandırıcı kanıtlar bulmak zordur.

Çağdaş sinemanın ünlü örneklerinden birini dün gece televizyonda izlerken korkulu dakikalar yaşadım.
I II III IV V
2 Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerin hangisinde birden çok yapım eki vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde «-ır, -ir» eki, farklı bir işlevde kullanılmıştır.
A) Gelir vergisi kapıya dayandı.
B) Uçar giderim buralardan.
3 C) Benimle bu zor yola kim gelir.
D) Her sabah yarım ekmek alır.
E) Çalışır geceler boyu hiç uyumaz.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, yapım eki almamıştır?


A) Dergiyi bana da verir misin?
B) Gelire göre harcama yapmalı insan.
C) Karpuzu büyük dilimlere ayırdı.
4 D) Gözlüklerin olmadan bu manzaranın tadını çıkaramazsın.
E) İnsanları sevmemek kendini sevmemektir.

CEVAP ANAHTARI: 1.D, 2.C, 3.A, 4.E

17
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ORTAK DERSLER TD I DERS NOTU / AKUZEM

You might also like