Professional Documents
Culture Documents
Girişimcilik Ve Küçük İşletmeler: Editör Prof. Dr. Osman Demirdöğen
Girişimcilik Ve Küçük İşletmeler: Editör Prof. Dr. Osman Demirdöğen
Editör
Prof. Dr. OSMAN DEMİRDÖĞEN
Bu kitabın, basım, yayım ve sa ş hakları Atatürk Üniversitesi’ne ai r. Bireysel öğrenme
yaklaşımıyla hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. Atatürk Üniversitesi’nin izni
alınmaksızın kitabın tamamı veya bir kısmı mekanik, elektronik, fotokopi, manye k kayıt veya
başka şekillerde çoğal lamaz, basılamaz ve dağı lamaz.
Copyright ©2013
The copyrights, publica ons and sales rights of this book belong to Atatürk University. All rights
reserved of this book prepared with an individual learning approach. No part of this book may
be reproduced, printed, or distributed in any form or by any means, techanical, electronic,
photocopying, magne c recording, or otherwise, without the permission of Atatürk University.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
ISBN: 978-975-442-462-1
ERZURUM
1. Girişimcilikte Temel Kavramlar 4
Prof. Dr. OSMAN DEMİRDÖĞEN
4. İşletme Kuruluşu 59
Prof. Dr. OSMAN DEMİRDÖĞEN
6. İşletme Türleri 97
Prof. Dr. ORHAN KÜÇÜK
Editör
• İşletme ve İşletmecilik
• Girişimci ve Girişimcilik GİRİŞİMCİLİK VE KÜÇÜK
İÇİNDEKİLER
• Girişimciliğin Gelişimi
• Girişimciliği Şekillendiren İŞLETMELER
Etmenler
• Girişimciliğin Önemi ve Temel Prof. Dr. Osman
Fonksiyonları
• Temel Girişimcilik Özellikleri DEMİRDÖĞEN
• Girişimcilik Türleri
• Girişimcilikle İlgili Yanlış
inanışlar
anlayabilecek,
• Girişimcilik kavramını anlayarak
gelişimi hakkında bilgi sahibi
olabilecek,
• Girişimciliğin önemini kavrayarak,
özelliklerini bilecek,
• Girişimcilik türlerini ve girişimcilik ile
ilgili yanlış inanışlar hakkında bilgi
sahibi olacaksınız.
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
1
Girişimcilikte Temel Kavramlar
İşletme ve İşletmecilik
Girişimciliğin Gelişimi
Girişimciliği
Şekillendiren Etmenler
GİRİŞİMCİLİKTE TEMEL
Girişimciliğin Önemi ve
Girişimci ve Girişimcilik
Temel Fonksiyonları
KAVRAMLAR
Fırsat
Temel Girişimcilik Girişimciliği
Özellikleri
Yenilikçi
Girişimcilik
Girişimcilik Türleri
Takipçi
Girişimcilik
Girişimcilikle İlgili
Örnek
Yanlış İnanışlar
GİRİŞ
İnsanlığın var oluşundan günümüze kadar, oluşan her toplumda yönetim
kavramı bulunmaktadır. Yönetim kavramı, toplumların huzur içerisinde
yaşamalarına imkân tanımaktadır. Modern toplumlar, örgütlü toplumlardır ve her
örgütün yönetilmesi gerekir. Modern toplumlarda işletmeler de yönetime konu
oldukları için, işletme yönetimi ayrı bir bilim dalı olarak gelişmiştir. İşletme
yönetimi, bir kişinin tek başına gerçekleştiremeyeceği amaçları gerçekleştirmek
için bir araya gelmiş insanların faaliyetlerini koordine etme sürecidir.
Girişimci veya müteşebbis, işletme kavramının karşılığıdır. Her işletmenin
mutlaka bir müteşebbisi olmalıdır. Dolayısıyla girişimcilik dendiğinde ilk anda
işletmecilik hatıra gelir. Fakat girişimciliğin aynı zamanda bir yenilikçilik anlamı da
vardır ve kavramı ön plana çıkaran da yüklü olduğu bu anlamdır.
İşletmelerin faaliyette bulunabilmeleri için üretim faktörlerinin temin
edilerek belirli bir düzen içinde yönlendirilmesi gerekir. Üretim faktörleri, iş gücü,
sermaye, doğal kaynak, teknoloji ve müteşebbisten yani girişimciden
oluşmaktadır. Neyin, nasıl, ne zaman ve niçin üretileceğine karar veren kişiye
işletmeci veya girişimci denir. Bu tür faaliyetler ise işletmecilik veya girişimcilik
olarak ifade edilmektedir.
Bu bölümde girişimcilikle ilgili temel kavramlar olarak; işletme, girişimci,
girişimcilik gibi kavramlar incelenmekte, girişimcilik özellikleri ve girişimcilik türleri
kapsamlı olarak anlatılmaktadır.
Girişimcilik, fikrin eyleme geçmesindeki bireyin yeteneğini ifade eden bir
kavramdır. Bu kavram yaratıcılık, yenilik ve risk almanın yanı sıra hedeflere
ulaşmada projeleri planlama ve yönetme yeteneğini de kapsar (EU Commision
Report 2008:10).
İŞLETME VE İŞLETMECİLİK
İşletme, üretim ögelerinin planlı biçimde bir araya getirmek için, mal ve
hizmet üreten ekonomik ve teknik kuruluştur. Nicklicsh işletmeyi, “sosyal bir
kuruluş” olarak tanımlar. Mellerowicz ise işletmeyi, “planlı ve sürekli olarak
işlemlerin düzenlendiği ve yüksek ekonomiklik ilkesine göre örgütlenmiş bir
kuruluş” biçiminde ifade eder. Buna karşılık, Gutenberg işletmeyi, “finansal
dengenin sağlanarak ekonomiklik ilkesine göre üretim ögelerinin birleşimi işlemi”
olarak açıklamaktadır.
İşletme, üretim
Bu bilgiler ışığında, farklı tanımların ortak yanlarını alarak işletmenin
ögelerini planlı
biçimde bir araya kapsamlı ve ihtiyacı daha iyi karşılayan bir tanımı yapılabilir.
getirmek için, mal ve İşletme; “İnsan ihtiyaçlarını karşılamak için, sınırlı üretim faktörlerinin
hizmet üreten
sistemli ve uyumlu biçimde bir araya getirildiği, azami kâr elde etmek amacıyla
ekonomik ve teknik
üretim sürecinden geçirilerek iktisadi mal veya hizmete dönüştürüldüğü ve/veya
kuruluştur.
pazarlandığı, bir katma değerin oluşturulduğu ekonomik, hukuki, teknik ve aynı
zamanda sosyal bir birimdir.” biçiminde tanımlanabilir.
GİRİŞİMCİ VE GİRİŞİMCİLİK
Girişimci veya müteşebbis, mal veya hizmet üretmek/pazarlamak üzere
kâr/zarar riskini göze alarak sahip olduğu sermayeyi yatırıma dönüştüren kişidir.
Tüm girişimci tanımlamalarının ortak noktasında; inisiyatif almak, kaynakları
ve durumları sosyal ve ekonomik mekanizmaları da kullanarak artı değer yaratmak
bulunmaktadır (Hisrich, R. D. 2002, 9‐10)
Girişimci, bir mal veya hizmeti üretmek, pazarlamak için kendine ait ya da
başka kişi veya kurumlardan sağladığı kaynaklarla, üretim faktörlerini bir araya
getiren, bu faaliyeti yaparken ortaya çıkabilecek zararı da göze alan kişidir. Buna
Girişimci üretim göre girişimcinin başlıca amaçları şunlardır:
faktörlerini bir araya İşletmenin stratejisini belirleme,
getiren, aynı
Yönetim ve organizasyon politikalarını belirleme,
zamanda en önemli
üretim faktörüdür. Üretim faktörlerini temin ederek üretim faaliyetine geçme,
Yeni mal ve hizmetler bulma, yeni üretim yöntemleri, dağıtım kanalları
araştırma,
Çevreyi takip etme; işletmenin karşısına çıkacak değişme ve gelişmelerin
fırsat mı, tehdit mi, oluşturacağını tahmin etme, fırsatların
değerlendirilmesi, tehditlerden zarar görülmemesi için gerekli tedbirleri
alma,
Teknolojideki değişme ve gelişmeleri üretim sürecine uygulayabilme,
faaliyetlerinin daha ucuz ve kaliteli yapılabilmesi için ve sürekli bir çaba
içinde bulunma, çeşitli riskleri karşılama
Diğer taraftan, bir girişimci işletmenin sahibi olarak yönetimi de kendisi
yürütebileceği gibi, bu görevlerini bir başka kişiye, yani profesyonel yöneticilere de
devredebilir.
Girişimci, bir iş yapmaya girişen, bundan çekinmeyen, kararlılık gösteren bir
kişidir. Girişimci, üretim faktörlerini bir araya getirerek iktisadi mal ve hizmet
üretimi için gerekli girişimi başlatan, ayrıca üretim için gerekli finansal kaynakları,
üretilmiş mal ve hizmeti değerlendireceği pazarı bulan kişidir. Ekonomik değerin
yaratılması için gereken üretim faktörleri bileşimi, fiziksel veya mekanik bir olay
olmayıp insan tarafından gerçekleştirilen beşeri bir olaydır.
Girişimci kavramı; iş adamı, iş bilen, yönetici, patron, kendi işini, kendi
kurma çabası içinde bulunan anlamlarında kullanılmaktadır. Kendi işini kurmaya
çalışan kişinin işin özellikleri hakkında bazı yeteneklerinin olması gerekir. Bu
yetenek sayesinde girişimci, başkalarının göremediği fırsatları görüp onları birer iş
fikrine dönüştürebilme beceri ve yeteneğini gösterir.
Girişimcilik ise; bir işletmenin kurulması, yönetsel süreçlerin işletilmesi,
üretim ve pazarlamaya yönelik tüm risklerin üstlenilmesi gibi, bir işin kurulması ve
yürütülmesine ilişkin faaliyetler bütünü olarak tanımlanmaktadır.
Girişimciliğin çağdaş toplumdaki önemi, ardı arkası kesilmeyen yenilikleri
gerçekleştirmek şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan modern girişimcinin gücü;
GİRİŞİMCİLİĞİN GELİŞİMİ
Girişimcilik temelde bir heyecan işidir. Fakat girişimci olunabilmesi için bu
heyecanı taşıyan kişilerin sahip olmaları gereken birtakım özellikler vardır.
Bunların önemli bir kısmını kendisinde bulunduranlar başarılı girişimci
olabilirler.
Girişimcilik farklı şekillerde gerçekleştirilebilir. Yenilikçi özellikleri ile ön
plana çıkan birtakım girişimciler pazarın ihtiyaç duyacağı ürünleri geliştirip
sunarken birtakım girişimciler de bu yenilikleri derhal süreçlerine uyarlayabilirler.
Bir kısım girişimciler ise fırsatları kollayarak uygun zamanda uygun adımları
atma becerisini gösterir ve başkalarından daha erken davranarak kazanç elde
edebilirler.
Başlangıçta girişimcilik, kişilerin kendi sermayeleri ile iş kurması olarak
algılanıyordu. Adam Smith ve erken dönem İngiliz klasik iktisatçıları, girişimciye
tüm ekonomik aktivitelerde oldukça önemsiz bir rol vermişlerdir. Klasik İktisatçılar
girişimciyi; “bir lider veya bir yönetici” olarak değil, sadece “kapital sağlayan bir
kişi” olarak görmüşlerdir. Buna göre bir kişi veya grup, sistem kapsamında
önemliydi.
ulusal ekonominin kuruluşu olarak literatüre geçen 1923‐1930 yılları arasıdır. Daha
sonra devletin ekonomik faaliyetlerin içine bizzat girdiği, ülkedeki birçok ticari ve
sanayi faaliyetin başlamasında yönlendirme ve teşviklerde bulunmanın yanında bu
faaliyetleri bizzat yürüttüğü devletçilik dönemi olarak anılan 1930‐ 1950 dönemi
gelmektedir. 1950‐1960 dönemini ele alan ve liberal ekonomiye geçiş diye
adlandırılan yıllar Cumhuriyet’ten sonra yapılan tarihsel ayrımın üçüncü kısmını
oluşturmaktadır. 1960‐1980 yıllarında yaşanan ekonomik süreç ise ülkenin planlı
ekonomiye adım attığı süreç olarak literatürdeki yerini almıştır. Ve son olarak da
Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde ithal ikamelerin son bulup
ihracata yönelik kalkınma planlarına başladığı 1980 ve sonrasını ele alan dışa açık
liberal ekonomi dönemi gelmektedir (Uygun, 2006: 127)
Ayrıca bu dönemde Kırım’dan, Makedonya’dan, Arap ülkelerinden ve
Asya’nın diğer yörelerinden gelen göçmen Türkler, edindikleri üretim kültürünü
Türkiye’ye taşımışlardır. Örneğin; tarım makinelerinin üretiminde, Tatar
Türklerinin, Kırım yöresinden getirdikleri pulluk ve diğer makinelerin payı vardır.
Dünyadaki 1929 Ekonomik krizi, özellikle ABD ve Avrupa ülkeleri ile beraber
genç Türkiye Cumhuriyeti’nde de, ekonomik istikrar ve gelişmede devlet
müdahaleciliğini ön plana çıkarmıştır. Sümerbank, Etibank, Merinos, vb.
kuruluşlarını doğması ve geliştirilmesi bu anlamda değerlendirilebilir.
Ülkemizde
1980’lerden sonra, Ülkemizde 1980’lerden sonra, girişimciliğe ilişkin çalışmalarda önemli
girişimciliğe ilişkin gelişmeler kaydedilmiştir. 1980 sonrası uygulanan dışa açık ekonomi programı,
çalışmalarda önemli girişimciliği geliştirmeye yönelik uygulamalar ve KOBİ’leri destekleyen politikalar
gelişmeler
ile yoğun piyasa ekonomisi ve buna bağlı gelişen girişimcilik ortamlarında, Türk
kaydedilmiştir.
insanının çok başarılı olabileceği fikri kabul görmeye başlamıştır.
Demokrasinin bir şekilde kesintiye uğradığı dönemlerden sonra 2001 krizi ile
birlikte ekonomi anlamında Türkiye bir bakış açısı dönüşümü yaşamıştır. Bu
süreçte genç ve kadın girişimcilere yönelik teşvikler, AB programları, Kalkınma
Ajanslarının kurulması ve bunların bölgesel çabaları ile istihdamı destekleyen diğer
çalışmalar, girişimcilik konusuna ivme katmış, çıtayı yükseltmiştir.
Ülkemizde birçok vatandaşımız, girişimcilik niteliğine sahip olduğu hâlde,
yeterli finansman bulamadığı ve yeterli olanaklara sahip olamadığı için bu alana
Ülkemizde birçok inememekte, sahip olduğu yetenekleri kullanamamaktadır. Ancak hem finansman
vatandaşımız,
imkânı olan hem de girişimcilik niteliklerine sahip olan insanlarımız başarılı birer
girişimcilik niteliğine
sahip olduğu hâlde, girişimci olarak faaliyet göstermektedirler.
yeterli finansman
bulamadığı ve yeterli
olanaklara sahip
olamadığı için bu • Herkes Girişimci olabilir mi? Neden?
Bireysel Etkinlik
Başarı İhtiyacı
Risk Alma Eğilimi
Belirsizliğe Karşı Tolerans
Girişim kavramı, para Kontrol Odağı
sahibi olmanın
İyimserlik ve Sorunlarla Başa Çıkma
ötesinde, yeni ürün
veya üretim Liderlik
tekniklerini bilme ve Yenilikçilik ve Yaratıcılık
değişen şartlara Kendine Güven
uyum sağlama Girişimci özelliklerine ilişkin uluslararası platformda farklı
kabiliyetine vurgu değerlendirmeler de yapılmıştır.
yapmaktadır.
Çok sayıda çalışma yapılmasına rağmen genel bir tanım yapılamamış
olan girişimci kişiliğinin belirlenmesi için, bu çalışmalarda elde edilen bazı
girişimci özellikleri aşağıda verilmiştir:
kaynakları bir araya getirmeyi bilirler. İnsanların ve işin etkin bir şekilde
birleştirilmesi girişimcinin vizyonunu gerçeğe dönüştürür.
Başarmanın paradan daha değerli olması: Girişimciler hakkındaki yanlış
düşüncelerden biri onların para kazanmak amacıyla bir iş kurduklarıdır.
Aksine, başarma duygusu, girişimcilerin arkasındaki en önemli itici güçtür.
Para sadece başarının ölçülmesinde kullanılan bir araçtır, başarının
sembolüdür.
Son zamanlarda Amerika’da En büyük 500 firmanın dışındaki firma
yöneticileri üzerinde Hayberg Consulting Group tarafından yapılan bir araştırmada
girişimcilerin on özelliği paylaştıkları görülmüştür. Bu on özellik aşağıda verilmiştir.
Hedeflerine yoğunlaşmış, kendisini ve başkalarını bu hedeflere ulaşmak
için zorlayan,
Bağımsızlık, serbestlik isteyen, bireysel,
İşletme içerisinde herkese tutarlı mesajlar gönderen; odaklanmış
stratejiler izleyen; amaçlarından sapmayan,
Hızlı hareket eden, bazen tedbirsiz davranan,
Mesafesini koruyarak tarafsızlığı sağlayan, başkalarının kendi kendine
yeterli olmasını düşünmesini isteyen,
Problemlere basit, pratik çözümler arayan; karmaşıklığı sevmeyen; gerekli
ve önemli bilgileri arayan, gereksizleri eleyen,
Risk almaya istekli, yeni veya hızlı büyüyen işletmesindeki belirsizliklerden
memnun,
Açık fikirlere ve değerlere sahip; hızlı karar verebilen; kendisi ve başkaları
hakkında yüksek beklentilere sahip,
Sonuçları ve başkalarını beklemeyen; dinlemeyi sevmeyen; “sadece yap”
düşüncesinde olan,
Pozitif, mutlu sona alışkın; İyimserlik ve umut dağıtan; sürekli bardağın
dolu tarafını gören (ve ona sahip olmak isteyen) kişilerdir.
Diğer özellikler ise:
Yüksek sorumluluk ve bağlılık düzeyi: Bir işletmenin başarılı bir şekilde
kurulması için girişimcinin tümüyle kendisini işletmeye vermesi gerekir. İşletme
kurucuları sık sık balıklama işletmelerine dalarlar. Girişimcinin kendisini işine
adaması işletmeyi tehdit eden hata ve engellerle başa çıkmasına yardımcı olur.
Belirsizliğe tolerans gösterme: Girişimciler, faaliyette bulundukları
ortamlardaki belirsizliğe ve sürekli ortaya çıkan değişikliklere karşı aşırı tolerans
gösterirler. Belirsizlikle uğraşmak için bu yetenek gereklidir çünkü işletme
kuranlar belirli olmayan kaynaklardan elde edilen yeni ve bazen çelişkili bilgileri
Bir işletmenin başarılı kullanarak karar verirler.
bir şekilde kurulması
için girişimcinin Esneklik: Gerçek girişimcilerin bir işareti de müşterilerinin ve işletmelerinin
tümüyle kendisini değişen taleplerine uyum kabiliyetleridir. Hızla değişen dünya ekonomisinde katı
işletmeye vermesi olmak başarısızlığa yol açar. Toplumda mutlaka zevkler ve tercihler değişir.
gerekir.
GİRİŞİMCİLİK TÜRLERİ
Girişimciliği, temelde fırsat girişimciliği ve yenilikçi girişimcilik olarak ikiye
ayırmak mümkündür. Fırsat girişimciliği, piyasada bir mal veya hizmetin
bulunmaması veya az bulunması gibi mevcut durumların değerlendirilmesini ifade
eder. Yenilikçi girişimcilik ise yeni bir fikir veya düşüncenin veya mevcutların
farklılaştırılarak piyasaya sunulmasıdır.
Bir diğer girişimcilik türü ise, rakiplerin izlenmesi anlamında takipçi
girişimciliktir.
Fırsat Girişimciliği
Fırsat girişimciliği temelde, pazardaki mevcut fırsatları görerek ya da
potansiyel fırsatları sezinleyerek mevcut olan bir mal veya hizmeti pazara
sunmaktır.
Bu fırsat, mevcut olan bir mal veya hizmetin pazara yeterince sunulamaması
veya pazarda hiç olmaması ya da mevcut işletmelerin istenen kalitede hizmeti
pazara sunamamasından kaynaklanmaktadır.
Yenilikçi Girişimcilik
Yenilikçi girişimcilik, yeni bir fikir veya buluşu ya da mevcut olan bir mal veya
hizmetin dizayn, fiyat, kalite gibi yönlerden iyileştirilerek pazara sunulmasıdır.
Kimi araştırmacılar, ikinci tür girişimciliğin asıl girişimcilik olduğu
görüşündedirler. Ancak, her iki tür girişimcilik de toplumun gerek duyduğu mal ve
hizmetleri karşılamayı amaçlar ve riskleri üstlenmeyi, irade gücünü ve cesareti
gerektirir. Bu nedenle her iki girişimcilik arasında pek bir fark olduğu söylenemez.
Bununla beraber gelecekteki girişimciliğin ağırlıklı olarak yaratıcı girişimcilik
olacağı gerçeği de gözden uzak tutulmamalıdır.
Herkes girişimci Takipçi Girişimcilik
olamaz ve
olmamalıdır. Piyasadaki gelişmeleri izlemekle yetinen, bu gelişmelere göre davranan,
Girişimcilikte yenilik yapan girişimcilerin yolundan gitmeyi içeren girişimcilik türüdür.
kendimizi, yapmak
istediğimiz işi ve Bu girişimcilik türünde girişimcilerin, yenilikçi girişimcileri izlemekle
piyasa koşullarını çok yetindikleri görülmektedir. Fakat girişimciliğin dinamik yapısı nedeniyle roller her
iyi algılamamız an değişebilir. Başlangıçta dinamik bir hareket yeteneği kazanan yenilikçi bir
gerekir. girişimci zamanla takipçi bir girişimci hâline gelebileceği gibi, zamanla takipçi bir
girişimcinin yenilikçi bir girişimci durumuna gelmesi de mümkündür.
olarak lükse değil ihtiyaçlara yönelik cevaplar veren, gereksinimi olan şeylere
yatırım yapılmalıdır. İlk başlarda evde ofisle bile işe başlanabilir.
Girişimciler Antisosyaldir: Girişimcilerle ilgili bir başka yanlış inanış, kişilik
olarak girişimcilerin sosyal olmadıkları yönündedir. Aslında bu inanış tam tersi
olmalıdır. Girişimci, sosyal olan kişidir çünkü girişimci için tanıştığı her yeni kişi ve
insanlarla yapılan fikir alışverişleri kendisi için ilham kaynağı olacaktır. Girişimci
anti sosyal değil, bilakis sosyal hayatı dinamik ve enerjik kişidir.
Girişimci İçin Kazanç Önce Gelir: Girişimci için sevdiği işi yapmak önce gelir.
Bundan sonrasında girişimci kâr elde etmelidir ki o girişim devam edebilsin. Ancak,
bu girişimci için birincil öncelik değildir. Kâr, zarar tablosu her zaman girişimcinin
lehine olmalıdır. Ticaret, para kazanmadan yapılamaz. Ancak, girişimci cesaretiyle
riskleri göze alıp kendi hayalini gerçekleştirmeye çalışacağı için ilk etapta kazanç
unsuru değil kendini gerçekleştirme güdüsü ön plandadır.
Girişimci Mükemmel Olmalıdır: Mükemmellik, sahip olunan değil ancak
kovalanan bir şeydir. Bu dürtü insanı daha çok sorgulamaya ve hep daha iyiye
sahip olmaya iter. Girişimci, kendi mükemmelini arayan kişidir. Hiç kimse
mükemmel olmadığı gibi hiçbir girişim veya girişimci mükemmel değildir.
Örnek
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangileri işletmenin tanımında yer alır?
a) Ekonomiklik
b) Hukuki
c) Teknik
d) Sosyal
e) Hepsi
2. I.Yenilikçi girişimcilik
II.Takipçi girişimcilik
III.Teknik girişimcilik
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri girişimcilik türlerindendir?
a) Yalnız I
b) Yalnız II
c) I ve III
d) I,II ve III
e) I ve II
7. I.Özgüven
II.İnisiyatif kullanabilme
III.Yeni fikirlere açık olma
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri başarılı bir girişimcinin kişilik
özelliklerindendir?
a) Yalnız I
b) Yalnız II
c) Yalnız III
d) I ve II
e) I, II ve III
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2012).
Bilimsel araştırma yöntemleri (13. baskı). Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Çıngı, H. (2015). Veri elde etme yöntemleri. Erişim adresi
yunus.hacettepe.edu.tr/~hcingi/ist376a/3Bolum.doc.
Karasar, N. (2009). Bilimsel araştırma yöntemi (19. baskı). Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
Hisrich, R. D. (2002). Entrepreneurship, 5. Edition, New York: McGraw‐Hill Irwin
Doğan, M. (2012). İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, 10. Baskı, İzmir: Nobel Akademik
Yayıncılık
ÇELİK, Adnan ve Akgemci, Tahir. (2010). Girişimcilik Kültürü ve KOBİ’ler, Ankara:Nobel
Yayın.
Özkan, A. (2017). Her Yönüyle KOBİ'lerin Yönetim Sorunları ve Çözüm Önerileri,
Ankara: Nobel Bilimsel Eserler
Tikici, M. vd. (2009). Girişimcilik ve Küçük İşletmeler, Ankara: Nobel Yayın.
Rachman, D. J. vd. (1993). Business Today, International Edition, London: McGraw Hill
Inc..
Tekin, M. (2005). Hayallerin Gerçeğe Dönüşümü Girişimcilik, Yenilenmiş 4. Baskı,
Konya: Günay Ofset.
Bozacı, İ. (2015). Girişimcilik. İstanbul: Beta Yayınları.
TÜSİAD. (1997). Türkiye’de Girişimcilikle İlgili Sorunlar ve Çözümler, İstanbul: TÜSİAD
Yayını, No. T/87.10.103.
Varoğlu, D. vd. (2016). Genel İşletmecilik Bilgileri, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Uygun, R. (2006). Türkiye’de Girişimcilik Kültürünü Yönlendiren Öncü Girişimciler ve
İbrahim Bodur Modeli. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı. Yayımlanmamış Doktora Tezi.
İraz, Rifat (2005); Yaratıcılık ve Yenilik Bağlamında Girişimcilik ve Kobiler, Çizgi
Kitabevi, Konya.
Küçüktekin, Kevser (2006); “Girişimcilik Politikası Çerçeversinde Avrupa Birliği’nin KOBİ
Politikası ve Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum Çerçevesinde Türkiye’nin KOBİ
Politikası,” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Ankara.
Aytaç, Ömer (2006); “Girişimcilik: Sosyo‐Kültürel Bir Perspektif”, Dumlupınar
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 15, s. 139‐160.
Yılmaz, Ercan ve Ali Murat Sünbül (2009); “Üniversite Öğrencilerine Yönelik Girişimcilik
Ölçeğinin Geliştirilmesi,” Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
Cilt 21, s. 195‐203.
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
2
dağıtımı yapılamaz.
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
Girişimci Kimdir?
KOBİ Nedir?
KOBİ’LERİN ARKASINDAKİ İTİCİ GÜÇ:
24
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
GİRİŞ
Girişimci; herkesin göremediğini gören, insanların ihtiyaçlarını karşılayacak
ürünleri ortaya koyan ve bunu tam zamanında yapabilen kişidir.
İngilizce literatürde “Entrepreneur” olarak geçmektedir. Türkçe de ise daha
önceleri “Müteşebbis” ile karşılanan terim, son yıllarda “Girişimci” olarak
kullanılmaktadır. Hiç kuşkusuz girişimcilik bir disiplin hem de oldukça katı bir
disiplindir (Drucker, 2003).
Girişimci kelimesi ortaçağda, aktif olan ve iş yapan kişi anlamında
kullanılmıştır. Ekonomik teoride ilk kez 1730’lu yıllarda Fransız Richard Cantillon
Girişimci; herkesin
tarafından yazılan bir eserde kullanılmıştır. İngiliz literatüründe ise John Stuart Mill
göremediğini gören,
insanların ihtiyaçlarını ile 19. yy da kullanılmaya başlanmış (Çetindamar, 2002) ve Fransız İktisatçı J.B.
karşılayacak ürünleri Say’dan itibaren üretim faktörü olarak kabul görmüştür. Girişimcilik, J.Von
ortaya koyan ve bunu Schumpeter’in “dinamik girişimci” kavramıyla önem kazanmaya başlamıştır.
tam zamanında Schumpeter’e göre; her konuda sürekli yenilikler yapan dinamik, yıkıcı yaratıcı
yapabilen kişidir. girişimciler ekonomik büyümenin en önemli aktörleridir (Müftüoğlu, 2003).
Girişimci, piyasadaki boşlukları iyi ve zamanında göremezse ve müşteri
beklentilerini tam olarak anlayamazsa başarılı olamaz. Bu nedenle girişimci, piyasa
koşullarını iyi analiz edebilen, heyecanı olan, bunun için risk alan kişidir.
Girişimci veya müteşebbis, bu anlamda sadece parası olan kişi de değildir.
Sermaye belki girişimcilik için gereklidir fakat yeterli değildir.
Küçük işletmeleri anlayabilmek için girişimcilerin bu küçük ekonomik
yapılardaki rolünün çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Bunu yaparken girişimci
profilinin ortaya konması, işletme kuruluşunda da bu profilin değerlendirilmesi
gerekir.
İşletme sahibi olma, kazanç elde etme ve prestij sağlama gibi birtakım
yararlar sağlarken özünde birtakım sorumluluk ve problemleri de beraberinde
getirmektedir. Bunlar küçük işletmelerin başarısız olmalarına neden olmakta ve
girişimciliği olumsuz etkilemektedir. Bununla birlikte girişimciliği olumlu yönde
etkileyen, destekleyen, girişimciliği motive eden, kazancın artması, kendi işinin
patronu olunması ve kendi pozisyonunu belirleyebilme gibi girişimciliği artıran
faktörler de vardır.
Bu bölümde girişimcinin işletmedeki rolünü, girişimci profilini, işletme sahibi
olmanın faydalarını ve sağladığı fırsatları, işletme sahibi olmanın potansiyel
problemlerini ve girişimciliğin artmasını sağlayan faktörleri bulacaksınız. Ayrıca bu
bölümde, küçük işletmelerin başarısızlık oranları, neden başarısız oldukları, küçük
işletmelerin temel problemleri ve bunlardan kaçınmak için ne yapılması gerektiği
anlatılmaktadır.
GİRİŞİMCİ KİMDİR?
Çağımız girişimci çağıdır. Son yıllarda insanlar kendi işlerine sahip olmak için
oldukça istekli görünmektedir. Girişimcilik kavramını karşımıza çıkaran bu
25
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
KOBİ NEDİR?
KOBİ açılım olarak küçük ve orta boyutlu işletmeler demektir. Bir işletmenin
KOBİ olabilmesi ve KOBİ’ler için yapılmış düzenleme, teşvik ve hibelerden
yararlanabilmesi için öncelikle yapısal ve mali özelliklerinin ilgili resmî tanıma
uygun olması gerekmektedir. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ)
Tanımı ve Nitelikleri Belirleyen Yönetmelik, günün şartlarına göre revize edilerek
24 Haziran 2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
26
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
27
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
Düzensiz Gelir
Bir işletmenin açılması ve işletilmesi girişimcinin varlığını sürdürmek için
yeterli para kazanacağı anlamına gelmez. Bazı küçük işletmeler nadiren yeterli
para kazandırır. İşletmenin ilk günlerinde işletme sahibi finansal yükümlülükleri
yerine getirmekte zorlanabilir ve tasarruf etmek zorunda kalabilir. Gelirin
düzensizliği nedeniyle çalışanlarına ve tedarikçilerine karşı zor durumda kalabilir.
28
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
Tam Sorumluluk
Patron olmak güzel bir şeydir ancak girişimciler gerçekte bilgi sahibi
olmadıkları birçok konuda karar vermek zorundadırlar. Bilgi alabilecekleri,
soracakları herhangi biri olmadığı zaman baskı oluşur. Verdikleri kararların
işletmenin başarısı ya da başarısızlığına yol açacağını anladıklarında bu durum,
bazılarının moralini bozabilir. Küçük işletme sahipleri hemen bunun önemli ve
sorumluluk gerektiren bir iş olduğunu anlarlar.
29
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
Girişimciler Kahramandır
Girişimcilerin yaptıkları işler, elde ettikleri başarılar toplum tarafından takdir
edilmekte başkaları için model gösterilmektedir.
Girişimcilik Eğitimleri
Yüksekokullar ve Üniversiteler son zamanlarda girişimcilik eğitimlerine
ağırlık vermektedirler. Ayrıca bazı kamu kurumları girişimcilik eğitimleri vererek
yapılacak yatırımları desteklemektedir. İşsizlere yönelik olarak düzenlenen
girişimcilik eğitimlerinden sertifika alanlar ya da üniversitelerden mezun olanlar
kendi işlerini kurmakta daha istekli olmaktadırlar.
Teknolojik Gelişmeler
Modern işletme araçları (kişisel bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, faks
makineleri, fotokopi makineleri, renkli baskı makineleri, sesli mesajlar, vb.)
sayesinde, bir kişi evinde sanki büyük bir işletmeymiş gibi çalışabilir hâle gelmiştir.
Bir zamanlar bu tür teknolojik araçların maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle
küçük işletmelerin büyük işletmelerle rekabet edebilmesi mümkün değildi. Ancak
son zamanlarda bu tür donanımların elde edilmesi oldukça kolaylaşmıştır.
30
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
31
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
Tecrübe Yetersizliği
Küçük işletme yöneticileri girmek istedikleri alanda tecrübe sahibi olmak
zorundadırlar. Örneğin bir kişi perakende giyim eşyası işine girmeden önce bir
perakende giyim eşyası mağazasında çalışarak tecrübe edinmeli ve işin mahiyetini
öğrenmelidir. Bu tür bir tecrübe başarısızlık ile başarı arasındaki farkı belirler.
Muhtemel bir girişimcinin yeterli teknik bilgiye, işletmenin fiziksel işlevlerini
bilmeye, yeterli kavrama kabiliyetine, olayları gözünde canlandırma gücüne,
koordine etme becerisine, işletmenin farklı işlevlerini sinerji oluşturacak şekilde bir
bütün hâlinde yönetme yeteneğine ve daha yüksek performans elde etmek
amacıyla işletmedeki çalışanları motive etme yeteneğine sahip olması gerekir.
32
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
Kontrolsüz Büyüme
Büyüme herhangi bir işletme için doğal, sağlıklı ve istenen bir şeydir ancak
planlı ve kontrollü olmalıdır. İdeal olarak genişleme elde edilen dağıtılmamış kâr
ya da işletme sahibinin sermaye artışı sağlaması yoluyla finanse edilmelidir.
Büyüme genellikle organizasyon yapısında, stok ve finansal kontrol
süreçlerinde, personel görevlendirmelerinde ve diğer birçok işletme
uygulamalarında önemli değişiklikler yapılmasını gerektirir. Fakat en önemli
değişiklik yönetim uygulamalarında ortaya çıkar. İşletmenin büyüklüğü ve
karmaşıklığı arttıkça problemler de orantılı olarak artar ve yöneticiler bu
problemlerle uğraşmayı öğrenmek zorunda kalırlar. Bazen girişimciler kendilerini
geliştirmek için hızlı büyümeyi teşvik ederler.
33
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
34
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
kaçınmak gerekir. Girişimin başarılı olması bir ürün veya hizmet fikrinden daha
fazlasını gerektirir. Ayrıca, belirli bir uygulama planı, yeterli kaynak (hem sermaye
hem insan) olması ve bu kaynakları bir araya getirme ve koruma yeteneğinin
olması gerekir. Aşağıda verilen başarı önerileri doğal olarak işletmelerin
başarısızlık nedenlerinden elde edilmiştir.
İş Planı Hazırlayın
İyi yazılmış bir iş planı, yeni girişimcinin işin başarılı olması için yaptığı
çalışmalara verilen en büyük katkıdır. İyi bir plan olmaksızın işletmenin gerçek
yönünü bulması oldukça zordur. Maceraya ve hareketliliğe meyilli olan girişimciler
genellikle herhangi bir hazırlık yapmadan, işin esaslarını belirlemeden bir işin
üzerine balıklama atlarlar. (Hisrich, R. D. 2002)
Planlama kişilerin “ Sanırım kasabada sağlık ürünleri için yeterli talep var.”
gibi hatalı ya da yanlış varsayımlar yapmasını da engeller. Tecrübeli girişimci bu
varsayımları araştırır karar verip işe girmeden önce konuyla ilgili gerçek bilgileri
elde eder.
35
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
36
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
Örnek
•Büyük işletmelerin çoğunun iş planı yapması başarı açısından
önemlidir.
37
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
38
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Özellikle perakendeciler için işletmenin can damarı olan satışlar büyük
ölçüde ………………den etkilenir?
Cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki ifadelerden hangisi getirilmelidir?
a) Yer seçimi
b) Stok kontrolü
c) Finansman
d) Kontrolsüz büyüme
e) Muhasebe
5. Girişimci kelimesini ekonomik teoride ilk kez 1730’lu yıllarda yazılan bir
eserde kullanan kişi kimdir?
a) Joseph A. Schumpeter
b) Jean Baptise Say
c) Richard Cantillon
d) Adam Smith
e) David Ricardo
39
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
Cevap Anahtarı
1.a, 2.d, 3.c, 4.e, 5.c, 6.a, 7.e, 8.c, 9.b, 10.d
40
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
KOBİ’lerin Arkasındaki İtici Güç: Girişimcilik
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2012).
Bilimsel araştırma yöntemleri (13. baskı). Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Norman M. Scarborough, Thomas W. Zimmerer, Effective Small Business
Management:an entrepreneurial Approach, 6. Ed.Prentice-Hall Inc. (1999)
Doğan, M. (2012). İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, 10. Baskı, İzmir: Nobel
Akademik Yayıncılık
ÇELİK, Adnan ve Akgemci, Tahir. (2010). Girişimcilik Kültürü ve KOBİ’ler, Ankara:
Nobel Yayın.
Özkan, A. (2017). Her Yönüyle KOBİ'lerin Yönetim Sorunları ve Çözüm Önerileri,
Ankara: Nobel Bilimsel Eserler
Tikici, M. vd. (2009). Girişimcilik ve Küçük İşletmeler, Ankara: Nobel Yayın.
Rachman, D. J. vd. (1993). Business Today, International Edition, London: McGraw
Hill Inc..
Tekin, M. (2005). Hayallerin Gerçeğe Dönüşümü Girişimcilik, Yenilenmiş 4. Baskı,
Konya: Günay Ofset.
Bozacı, İ. (2015). Girişimcilik. İstanbul: Beta Yayınları.
TÜSİAD. (1997). Türkiye’de Girişimcilikle İlgili Sorunlar ve Çözümler, İstanbul:
TÜSİAD Yayını, No. T/87.10.103.
Varoğlu, D. vd. (2016). Genel İşletmecilik Bilgileri, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Drucker P.F. (2003), Geleceğin Toplumunda Yönetim, Çev: Mehmet Zaman,
Hayat Yayınları, İstanbul.
Müftüoğlu T. (2003), Girişimciler İçin İşletme Yönetimi, Editör; Tülin Durukan, Gazi
Kitabevi, Ankara.
Çetindamar D., (2002), Türkiyede Girişimcilik, Yayın No: Tüsiad-T/2002- 12/340.
Hisrich, R. D. (2002). Entrepreneurship, 5. Edition, New York: McGraw-Hill Irwin
Aytaç, Ömer (2006); “Girişimcilik: Sosyo-Kültürel Bir Perspektif”, Dumlupınar
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 15, s. 139-160.
41
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19
GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARI
FAKTÖRLERİ VE BAŞARISIZLIK
NEDENLERİ
Nedenleri
• KOBİ’lerde Başarısızlık
Nedenleri
KÜÇÜK İŞLETMELER
• Küçük İşletmelerin En Önemli
On Yanlışı
Prof. Dr. Orhan
KÜÇÜK
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
3
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
Uygun İş Fırsatı
Risk Güvencesi
Zamanlama
GİRİŞİMCİLİKTE
Yetersiz Sermaye
BAŞARISIZLIK NEDENLERİ
KOBİ’LERDE BAŞARISIZLIK
Rekabet Koşulları
NEDENLERİ
43
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
GİRİŞ
Girişimciler hayallerini veya daha somut planlarını girişimcilikleriyle hayata
geçirirler. Fakat bunun sağlıklı veya rasyonel biçimde yapılabilmesi için
işletmeciliğin ve girişimciliğe ilişkin en azından temel bilgilerin bilinmesi gereklidir.
Eğer bilinmiyorsa büyük beklentilerle girişilen işler hüsranla sonuçlanabilir.
Girişimcileri başarılı kılan veya başarısızlıklarına neden olan birtakım
faktörler vardır. Bu faktörler, girişimciler için işe başlamadan önce bir kontrol listesi
gibi değerlendirilebilir. Bunun sonucunda başarı faktörlerinin mi yoksa başarısızlık
faktörlerinin mi daha ağırlıklı olduğu, mevcut durumun nasıl iyileştirilebileceği
tespit edilebilir.
Gİrişimciyi başarılı kılan hususların varlığı ne kadar önemliyse girişimcinin
başarısızlığına neden olan faktörlerin olabildiğince azaltılması da bir o kadar
önemlidir. Uygun iş için uygun zamanda girişimde bulunulması ne kadar önemliyse
uygun olmayan kuruluş yeri, zamanlama hatası ve yönetim yeteneğinin eksik
olması da bir o kadar önem arz etmektedir.
Çoğunluğunun, ilk beş yılda kapandığı ifade edilen Küçük ve Orta
Büyüklükteki İşletmelerin temel başarısızlık nedenleri; piyasayı yeterince
tanımama, haksız rekabet, yönetim yeteneğindeki eksiklikler olarak ifade edilebilir.
KOBİ’lerin bunlara dikkat etmesi, müşterilerini tanımama, işgörenleri
önemsememe ve bir pazarlama planının olmaması gibi temel yanlışlara düşmemesi
gerekir.
Bakıldığında, gerek girişimcilikte başarı faktörleri ve başarısızlık nedenleri,
gerekse KOBİ’lerin başarısızlık nedenlerinin bir kısmı girişimcinin kendisine ait
durumları, bir kısmı da piyasaya, rekabet koşullarına ilişkin durumları içermektedir.
Uzun süre piyasada varlığını sürdürebilmek için girişimcilerin girişimcilik konusunda
kendilerini geliştirmeleri, piyasayı iyi tanımaları, zamanında ve doğru faaliyet
kolunda işe başlamaları büyük önem arz etmektedir.
Bu bölümde girişimcilikte başarı faktörleri ve başarısızlık nedenleri
açıklanarak küçük işletmelerin başarısızlık nedenleri ve yine küçük işletmelerin en
önemli on yanlışı anlatılmaktadır.
44
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
yeteneği ile birbirinden ayrılmakla birlikte, bir işe başlarken girişimci özelliklerine
ilaveten göz önünde bulundurulması gereken bazı başarı faktörleri de vardır.
Bu başarı faktörlerinin başlıcaları şöyle sıralanabilir:
Uygun iş fırsatı
Uygun zamanın seçilmesi
Yönetim yeteneği
Fon kaynaklarının varlığı ve
Risk güvencesi
Uygun İş Fırsatı
Uygun iş fırsatından kasıt, ihtiyaç duyulan bir alanda hâli hazırda pazarda
yatırımın bulunmayışı olabileceği gibi, mevcut yatırımların müşteri ihtiyaçlarını
yeterince tatmin edememesi de olabilir. Fırsat girişimciliği ve yaratıcı girişimcilik
şeklinde iki kısımda incelediğimiz girişimciler ya piyasada oluşabilecek fırsatları
İşe başlarken uygun kollayarak ya da müşterilerin olabilecek muhtemel ihtiyaçlarını önceden tespit
zamanın seçilmesi, en
ederek ilgili alanlara yatırım yapmak suretiyle girişimci niteliğini kazanırlar.
önemli başarı
faktörlerinden biridir. Girişimciler, yapacakları pazar araştırmaları ile müşterilerin mevcut
Burada önemli olan, ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçların var olan yatırım veya ürünlerle yeterince karşılanıp
yatırım yapmak için en karşılanmadığını tespit etmelidirler. Yine yapılacak araştırmalar sonucunda kendi
uygun dönemin
yaratıcı zekâlarını da kullanarak, müşterilerin ihtiyaç duyduğu fakat piyasada
seçilmesidir.
mevcut olmayan ürünleri belirleyerek bu ürünleri üretmek suretiyle başarı elde
edebilirler. Burada dikkat edilecek bir konu da potansiyel rakiplerin rekabet
güçleridir. Girişimci, rakiplerin rekabet güçlerini ve kendi kaynaklarını da dikkate
alarak pazarın tümünü veya belli bir bölümünü kendisine hedef pazar olarak
seçmelidir.
45
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
Yönetim Yeteneği
Yönetim, sadece beşerî faktörlerin değil, iş yerindeki bütün kaynakların
planlanmasını, yönlendirilmesini ve koordine edilmesini kapsayan, geniş kapsamlı
bir kavramdır.
Yönetimin sanat mı yoksa bir bilim mi olduğuna dair tartışmalar
yaşanmış olmakla birlikte, girişimcinin taşıması gereken en önemli niteliklerden
biri olduğu su götürmez bir gerçektir.
Tecrübe; bir süreç boyunca insanların karşılaştıkları olay ve durumlar
Tecrübe, bir süreç sonucunda elde etmiş oldukları, çoğu öğrenilerek elde edilemeyecek olan
boyunca insanların
kazanımlardır.
karşılaştıkları olay ve
durumlar sonucunda Yönetim yeteneği tecrübe ile de birleştirildiğinde, girişimci sorunların
elde etmiş oldukları, üstesinden rahatlıkla gelebilecek, yeni durumlara kendisini ve işletmesini
çoğu öğrenilerek elde uyarlayabilecektir.
edilemeyecek olan
kazanımlardır. Fon Kaynaklarının Varlığı
Yapılacak her işin bir bedeli vardır. Bu bedel ancak ödendikten sonra,
yatırımlardan bir getiri elde edilebilir.
İşletmenin kurulması için gerekli olan makine ekipman, bina, arazi, teknoloji
alımları gibi maddi ve patent vb. maddi olmayan varlıkları bir araya getirebilmek
amacıyla bulundurulması, sahip olunması beklenen sermayeye yatırım sermayesi
denir.
Yatırım tamamlanıp işe başlandıktan sonra ilk kazançlar elde edilinceye
kadar geçecek süre içerisinde, iş gücü ücretleri, ham madde alımı, enerji
harcamaları gibi gereken harcamaları yapmak üzere ihtiyaç duyulan para tutarı ise
çalışma sermayesi olarak anılmaktadır.
Bir işe başlamadan önce, bu iş için gerekli olan sermaye tutarının gerçekçi bir
biçimde hesap edilmesi gerekir. Girişimci bu kaynağın tamamına sahip olmayabilir.
İhtiyaç duyulan sermayenin, girişimcinin olanaklarını aşan kısmı, kredi veya çeşitli
borçlanma yöntemleri ile elde edilebilir. Yatırımın geri dönüş oranı ve borçlanma
fiyatı dikkate alınarak girişimci bir tercihte bulunur.
İşletmelerin çoğunun, kâra geçmek için belli bir dönem beklemek zorunda
olmaları ve özellikle küçük işletmelerin kâra geçinceye kadar ailenin geçimini
sağlama yükümlülüğü de dikkate alınarak işe girişmeden önce, yatırım bittikten ilk
kazançlar elde edilene kadar geçecek olan sürenin iyi tahmin edilmesi gerekir. Bu
arada, borçların geri ödeme sürelerinin de dikkate alınması zorunludur.
Öz kaynaklar ve borçların uygun oranlarda bir araya getirilmesi esastır. Bu
oran için genellikle, sermayenin hiç olmazsa %60’ının öz kaynaklardan karşılanması
gerektiği ve çalışma sermayesinin de sektöre göre değişmekle birlikte, bir yıl daha
doğru olmakla birlikte, en az altı aylık bir faaliyeti sağlayacak miktarda olması
46
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
kabul görmektedir.
Risk Güvencesi
Literatürde işletmelerin çevre şartlarından biri olarak çevresel belirsizlik
ifade edilmektedir.
Çevresel belirsizlik, doğal afetler veya krizler gibi beklenmeyen durumları da
Bir işe başlamadan içine alacak şekilde, pazarda, özellikle dış unsurlardan kaynaklanacak farklılıkları,
önce, bu iş için gerekli
işletme faaliyetlerini etkileyecek tehdit ve bazen de fırsatları kapsamaktadır.
olan sermaye tutarının
gerçekçi bir biçimde Yine, işletmeler sistem yaklaşımı çerçevesinde ele alındığında, ekonomik
hesap edilmesi gerekir. sistemi meydana getiren ögeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik sistemin
birer alt sistemi olan işletmeler, dış çevre ile ilişkileri olması nedeniyle, açık ve
toplum içerisinde insanlara yönelik faaliyet göstermeleri nedeniyle de sosyal
sistemlerdir.
Çevreye uyumun son derece önem arz ettiği, açık ve sosyal sistemler olan
işletmelerin, dış çevreyi kendi amaçları doğrultusunda uyarlayabilmeleri aktif
uyumu ifade eder.
Çoğunlukla kendi kaynakları üzerinde tasarruf edebilen işletmelerin bazen
siyasi ve politik çevre şartlarını da etkileyebildikleri görülmektedir. Bunun dışında
işletmeler, etkileyemeyecekleri ve yönlendiremeyecekleri başka gelişmelerle de
karşı karşıyadır.
Başarı faktörü olarak risklere karşı güvence, gelişmelere hazırlıklı olma ve
değişikliklere uyum sağlamayı ifade eder. Bunlar, doğacak fırsatların
değerlendirilmesi şeklinde olabileceği gibi, beklenmeyen durumlarda işletmenin
düşebileceği sıkıntılar dikkate alınarak işletme faaliyet ve kaynaklarının sigorta
kapsamına alınması (yangın, doğal afet vs. sigortaları) şeklinde de olabilir.
Risk durumu, iş piyasasında işletmeler için özellikle de KOBİ’ler için her
zaman var olacaktır. Risk kavramının olumsuz anlamından ötürü çoğunlukla
beklenmeyen olumsuz durumlarla karşılaşılması, pazarda daralma, üretim
imkânlarıyla ilgili bir zorluk yaşanması, doğal afet hâli gibi durumlar risk faktörleri
olarak ele alınabilir.
KOBİ’ler için yerine getirilemeyecek düzeyde bir beklenti oluşturulması ve
bunun neticesinde nitelik veya nicelik olarak karşılanamayacak bir talebin oluşması
da ciddI bir risktir. KOBİ’lerin müşteri beklentilerini doğru oluşturma konusunda
hassas davranmaları gerekmektedir.
Müşteri beklentilerinin niceliği itibariyle bakıldığında da eğer üretim
kapasitesi beklentinin gerisinde kalırsa yine müşteri memnuniyetsizlikleri
oluşacaktır. Bu durum, tamamen gereksiz bir talep oluşturma ve ardından yaşanan
cevap verememe ve memnuniyetsiz müşteri oluşturma hâlidir.
Belirsizlik durumunda ya pazarda talep artışı ve talep azalışı sözkonusu
olacaktır. KOBİ’lerin bu iki duruma karşı da hazırlıklı olması gerekir. İlave talep
oluşursa bu üretim açığını karşılayacak fason üretim desteği önceden
47
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
Bireysel Etkinlik
risklere karşı güvence, nedeni ne olabilir? Niçin?
gelişmelere hazırlıklı •Kendiniz ve arkadaşlarınızın fikirlerini bu konuda karşılıklı olarak
olma ve değişikliklere değerlendirin ve girişimcinin kararının ne kadar önemli olduğunu
uyum sağlamayı ifade kavramaya çalışın.
eder. •Küçük işletmelerin ilk beş yıl içinde kapanmalarında girişimcinin
etkisinin toplam içindeki payı ne olabilir? Araştırınız.
•Girişimcilikte başarısızlık nedenlerini girişimci ne kadar elimine
edebilir? Nerelerden yardım alabilir? Tartışınız?
•Girişimcilikte başarı faktörleri girişimcinin kendi elinde midir?
Uygun koşullar nasıl bir araya getirilebilir? Tartışınız.
48
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
Yetersiz Sermaye
Rekabet Koşulları ve
Girişimciye İlişkin Eksiklikler
Zamanlama
Zamanlama, işletme kuruluyken piyasa koşulları, rakiplerin durumu, genel
ekonomik göstergeler, kaynak akışı gibi yönlerden, doğru zamanda ortaya çıkma,
dogru zamanda yatırım kararı alma ve yatırımı gerçekleştirmeyi ifade etmektedir.
Zamanlama, önemli bir
başarı faktörü olup Doğru zamanda yatırım yapılması önemli bir başarı nedeni iken
doğru zamanda işe zamanlamanın doğru olmayışı, girişimcilikte önemli bir başarısızlık nedenidir.
başlanmamışsa gerek
rekabet gerekse pazar Doğru zamanda işe başlanmamışsa gerek rekabet gerekse pazar koşulları
koşulları nedeniyle nedeniyle başarısız olunabilir. Oysa zamanlama tamsa yani hem rekabet şartları
başarısız olunabilir. hem talep ve ödeme gücü gibi pazarın genel yapısı hem de diğer çevresel faktörler
açısından doğru bir zamanlama söz konusu ise hatta bazı hatalara rağmen girişimci
başarılı olabilecektir.
Yetersiz Sermaye
Sermaye genel olarak bir işe girişirken sahip olunması gereken fonların
toplamını, özellikle nakit anlamındaki veya nakit yerine geçebilecek değerleri ifade
etmektedir.
Sermaye kavramı, yatırımın gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesi bakımından
iki iki kısımda incelenmektedir. Bunlar;
Yatırım sermayesi ve
İşletme sermayesidir.
Yatırım sermayesi; işletmenin kurulup işe başlaması için gereken parasal
değeri ifade etmektedir. Bu rakamın içinde maddi varlıklarla birlikte üretim
49
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
yapma veya ilgili faaliyeti gösterme bakımından alınması gerekli izinler ve sahip
olunması gereken haklar anlamında maddi olmayan varlıklar da yer almaktadır.
İşletme faaliyetlerine başladıktan ilk kazancını elde edinceye kadar
geçen süre içerisinde yapılacak ödemeleri karşılamak için gereken sermayeye
de işletme sermayesi veya çalışma sermayesi denmektedir.
İşletme sermayesi ise; iş gücü ücretleri, ham madde veya yarı mamul
maliyetleri ile enerji, vergi vb. ödemeleri için gerekli sermayeyi ifade etmektedir.
Girişimcilerin en önemli başarısızlık nedenlerinden biri, yetersiz
sermayedir. Günümüzde, özellikle işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle
Günümüzde, özellikle işletilemeyen, atıl bekleyen veya düşük kapasite kullanım oranıyla çalışan pek çok
işletme sermayesi
kuruluş bulunmaktadır. Bu durum, küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerinde
yetersizliği nedeniyle
işletilemeyen, atıl yaptığımız bir araştırmada, tarafımızdan bizzat tespit edilmiştir.
bekleyen veya düşük Girişimcilerin bir kısmı, fizibilite etütlerini gerektiği hassasiyetle
kapasite kullanım
yapmamakta, bunu bir külfet olarak görmekte, işletme disiplininde “koyun
oranıyla çalışan pek çok
ekonomisi” olarak da bilinen, başkası kâr ediyorsa ben de ederim anlayışıyla işe
kuruluş bulunmaktadır.
girişmektedirler. Bu konuda çoğunlukla, Anadolu’nun geneline yayılmış un
fabrikaları ve Karadeniz kıyılarındaki balık yağı fabrikaları örnek verilmektedir.
Yatırım ve işletme sermayesi doğru olarak hesap edilmeden yatırıma başlanınca,
girişimcinin sermayesi yatırım sona ermeden bitebilmektedir. Böylece, kimi girişimciler
yüksek fiyatlı kredilerin altına girmekte ve daha sonra da bunları ödeme güçlüğü
çekmektedirler.
Girişimciler, yatırım için gerekli sermayeyi hesaplasalar bile, işletme sermayesini
gözden kaçırabilmektedirler. Bu yüzden, işletme kurulduktan sonra, işletme sermayesi
yetersizliği nedeniyle, faaliyete geçilememekte veya eksik kapasiteyle çalışılmaktadır. Bu
da birim maliyetleri yükseltmekte, rekabet gücünü zayıflatmaktadır.
Rekabet Koşulları
İşletmeler pazarda, lider, izleyici, meydan okuyucu gibi farklı pozisyon veya
konumlarda faaliyet gösterdikleri gibi, pazarın yapısı da monopol, tam rekabet
piyasası gibi farklılıklar göstermektedir. Pazara yeni giren bir girişimci, kendi kaynakları
Pazara yeni giren bir ile birlikte, rakipleri ve piyasa yapısını da dikkate alarak kendisine bir hedef pazar
girişimci, kendi belirlemelidir. Hedef pazar, işletmenin kaynaklarını yönlendireceği pazar bölümünü
kaynakları ile birlikte,
ifade etmekte olup bu bazen pazarın tamamı bazen d e işletme kaynakları yetersiz
rakipleri ve piyasa
veya rekabet şiddetli ise belli bir bölümü olabilir.
yapısını da dikkate
alarak kendisine bir Girişimci, işletmeyi kurup faaliyet göstereceği pazarı belirlemeden önce,
hedef pazar rakiplerini araştırmalı, yapacağı, örneğin bir Swot Analizi ile, rakiplerine olan üstün
belirlemelidir.
ve zayıf yönlerini ortaya koymalıdır. Bu doğrultuda rekabet edebileceği, amaçlarına
ulaşabileceği bir pazarı tercih etmelidir.
Rakipler, aynı zamanda işletmenin yakın çevre faktörlerinden biridir. Çoğu
benzer mal veya hizmetleri piyasaya süren rakipler, işletme faaliyetlerini yakından
ilgilendirir. Rakip ürünlerin üstün yönleri, rakiplerin tutundurma çabaları için
yaptıkları harcamalar, fiyat düzeyi ve sahip oldukları dağıtım kanalları, işletmenin
50
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
başarı şansının belirleyici unsurlarıdır. Şayet rakipler, kaliteli ürüne sahip, fiyatları
düşük ve reklam vb. çabalar için yoğun harcamalar yapabiliyorlar, aynı zamanda,
kurdukları dağıtım ağları ile piyasayı kontrol edebiliyor ve faaliyetlerini etkin bir
biçimde sürdürebiliyorlarsa bu rakiplerle rekabet etmek oldukça zordur.
Girişimci ancak gerekli beşerî ve fiziksel unsurlara sahipse böyle bir pazara
girmelidir. Aksi hâlde, bu pazara ya girilmemeli ya da pazarı bölümlendirerek, bir
pazar bölümünün ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayıp rakiplerine o pazar
bölümünde üstünlük sağlamayı düşünmelidir.
Güçlü rakipler karşısında işletmelerin benimseyebilecekleri bir başka strateji
de özel pazar bölümü (niches marketing: niş pazarlama) uygulamasıdır. Niş
pazarlama, pazarlama eylemlerinin, pazar bölümünün daha alt türdeş (homojen)
bölümlerine yönlendirilerek müşterilerin özel ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle
rekabet avantajı elde edilmesini ifade eder. Sadece haber kanalı olarak CNN ve çizgi
film kanalı olarak FoxKids buna örnek olarak gösterilebilir.
İşletmeler bazen de izleyici konumunda ve rekabette ılımlı veya pasif tutumu
tercih ederek belli bir pazar payı ile yetinmek koşuluyla pazarda yer alabilirler. Aktif
rekabete girişmedikleri için fazla yıpranmaz ve güçlü firmaların baskısı ile pazardan
silinip gitmezler.
51
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
52
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
Yalnız savaşçı (kovboy) olmak (Her şeyin anahtarı siz olabilirsiniz. Ancak her
şeyi siz yapamazsınız ve aynı zamanda büyüyemezsiniz.) ”Uzmanlaşma, iş
bölümü ve yetki göçerimi şart.”
Profesyonelleşme (İşletme dışından bilgi ve öneri almamak, başkalarının
fikirlerini önemsememek ve önemli amaçlar belirlememek.)
Vazgeçme (En iyiye ulaşmadan önce birçok başarılı girişimcinin defalarca
başarısız olduğu bilinmektedir.)
•Alibaba.com
•Asıl adı Ma Youn olan Jack Ma, İngilizce öğrenmeyi çok istediği için 9
yaşından itibaren her sabah 5’te kalkıp bisikletiyle şehir merkezinde
turistlerin yoğun olduğu bir otele gidiyordu, onları para almadan
gezdirerek İngilizce pratik yapıyordu. İngilizcesini geliştirmek için 9 yıl
ücretsiz olarak bu işi yapan Ma Youn’a, orada tanıştığı turistler isminin
telaffuzu zor olduğu için “Jack” takma adını verdi.
•Okula başlamaya karar verdi ancak ilkokul sınavında da ortaokulda da
üniversite sınavında da ilk seferde başarılı olamadı. Harvard
Örnek
53
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
•Başarılı ve başarısız bir girişimci, kişisel ve buna bağlı olarak karar alma
yeteneği ile birbirinde ayrılmakla birlikte, bir işe başlarken girişimci
özelliklerine ilaveten göz önünde bulundurulması gereken bazı başarı
faktörleri de vardır.
•Uygun İş Fırsatı
Özet
•Uygun iş fırsatından kasıt, ihtiyaç duyulan bir alanda yatırımın bulunmayışı
olabileceği gibi, mevcut yatırımların müşteri ihtiyaçlarını yeterince tatmin
edememesi de olabilir. Fırsat girişimciliği ve yaratıcı girişimcilik şeklinde iki
kısımda incelediğimiz girişimciler, ya piyasada oluşabilecek fırsatları
kollayarak ya da müşterilerin olabilecek muhtemel ihtiyaçlarını önceden
tespit ederek, ilgili alanlara yatırım yapmak suretiyle girişimci niteliğini
kazanırlar.
•Uygun Zamanın Seçilmesi
•İşe başlarken uygun zamanın seçilmesi, en önemli başarı faktörlerinden
biridir. Burada önemli olan, yatırım yapılacak olan alanda yatırım yapmak için
en uygun dönemin seçilebilmesidir.
•Yönetim Yeteneği
•Fon Kaynaklarının Varlığı
•Risk Güvencesi
•Girişimcilikte başarısızlık nedenleri beş başlık altında incelenebilir:
•Uygun Olmayan Kuruluş Yeri
•Zamanlama
•Yetersiz Sermaye
•Rekabet Koşulları ve
•Girişimciye İlişkin Eksiklikler Her girişimci aynı düzeyde ticaret bilgisine sahip
olamamaktadır. Kimi girişimciler aileden gelen bir ticaret bilgisine sahipken,
kimisi de bu konuda eğitim alarak belli bir birikime sahip olabilirler. Oysa
hiçbir eğitim almadan ve ticaret alt yapısına sahip olmadan da bazı kişiler,
yatırım yapabilmektedirler.
•Bu şekilde işe girişen bazı girişimcilerin başarılı oldukları da
görülebilmektedir. Oysa yoğun rekabet şartlarında başarılı olabilmek için
belli bir bilgi birikimine sahip olmak zorunludur. Bu konuda, teorik eğitimin,
pratik uygulama ve tecrübelerle desteklenmesi gerekir.
•Kuruluşunun ilk yıllarında piyasadan çekilmek zorunda kalan KOBİ’lerin belli
başlı başarısızlık nedenleri şunlardır:
•Sağlıklı bir Fizibilite Etüdü’nün yapılmamış olması,
•Yetersiz yönetim ve sermaye,
•İş bunalımları ve alacakların tahsilindeki sorunlar,
•Piyasayı yeterince tanımadan işe başlanması,
•Haksız rekabet.
54
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
55
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi girişimcilerin işletme için önemini artıran
faktörlerden biridir?
a) Karizmatik oluşu
b) İleri görüşlü olması
c) Pek çok işletme işlevinin girişimcide toplanması
d) İşletme sahibi olması
e) Yönetim yeteneğine sahip olması
4. İşe başladıktan sonra ilk kazançlar elde edilinceye kadar geçecek süre
içerisinde gereken harcamaları yapmak üzere ihtiyaç duyulan para
miktarına ………… ………… denir.
Yukarıdaki tanımda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
a) Girişimci
b) Çalışma sermayesi
c) Makine teçhizat
d) Finansman
e) Borç
56
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
Cevap Anahtarı
1.c, 2.d, 3.d, 4.b, 5.a, 6.d, 7.e, 8.b, 9.e, 10.a
57
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
Girişimcilikte Başarı Faktörleri ve Başarısızlık Nedenleri
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Alpugan, O. (1996). İşletme Bilimine Giriş, Trabzon: Derya Kitabevi.
Alpugan, O. (1998). Küçük İşletmeler: Kavramı, Kuruluşu ve Yönetimi, Genişletilmiş
ve Gözden Geçirilmiş 3. Baskı, İzmir: Per Yay.
Demirdöğen O. (2004). Küçük İşletme Yönetimi ve Stratejik Planlama, Ankara:
Bizim Büro Basımevi.
İslamoğlu, A. H. (2000). Pazarlama Yönetimi: Stratejik ve Global Yaklaşım, 2. Baskı,
İstanbul: Beta Yay.
Küçük, O. (1998). Erzurum’da Faaliyet Gösteren Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin
(KOBİ) Üretim Yapısı, Atatürk Üni. Sosyal B. Enstitüsü, Yayınlanmamış Y.
Lisans Tezi, Erzurum.
Küçük, O. (2017). İşletme Bilgisi ve Yönetimi. (4. Baskı). Seçkin Yayıncılık: Ankara.
Küçük, O. (2018). Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi. (9. Baskı). Seçkin
Yayıncılık: Ankara.
58
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
İŞLETME KURULUŞU
olduğunu öğrenecek,
• İş kurma sürecinin aşamalarını bilecek,
• Yeni iş fikri kaynaklarını sıralayabilecek,
• Ürün planlama ve geliştirme süreci ile iş
planı hakkında bilgi sahibi olacaksınız.
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
4
Proje Yatırım Düşüncesi
Yatırım Kararı
İŞLETME KURULUŞU VE İŞ PLANI
Ürün Planlama ve
İş Kurma Süreci
Geliştirme Süreci
Örnek İş Planı
60
İşletme Kuruluşu
GİRİŞ
İşletme kuruluşu, bu bir küçük işletme de olsa, belli bir süreci
gerektirmektedir. Bu süreç, yapılması planlanan işin ne kadar rasyonel
olduğundan, pazarın durumu, işin maliyeti, rekabet koşulları ve yatırımın geri
dönüşüm süresi gibi hesaplamaların yapıldığı, bunun yanında kuruluş yerinin tam
olarak neresi olacağı konusunda karar verildiği, bir inceleme, değerlendirme ve
karar verme sürecidir.
Kâr elde etme ve kazanç sağlama, girişimcilerin işletmeyi kurup çalışmaya
başlama nedenlerinin başında gelmektedir. Ancak girişimciler sadece kazanç elde
etmek için değil, ayrıca başka sebeplerle de işletme kurmak isterler. Bunlardan
bazıları şöyle sıralanabilir (Can, Tuncer ve Ayhan, 2009, s.20) : Toplumda saygınlık
ve sosyal statü elde etmek, kendi işini kurarak kendi işinin patron olmak, iş
arayanlara iş yaratmak ve çok fazla ürünün yer aldığı pazarda, üretilen ürün ve
hizmetlerle, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap vermek isteğiyle girişimci işletme
kurmak ister.
Bir işletmenin kurulması aynı zamanda, iş planı çerçevesinde, pazar planı,
üretim planı ve finans planı gibi planlamalar yapılarak gerçekleştirilebilecek
kapsamlı bir çalışmadır. İşletme kuruluşunda göz önünde bulundurulması gereken
yönetim, ortaklar, kaynaklar, pazar gibi faktörler vardır. Bu faktörlerin sistematik
olarak derlendirildiği iş planları bu bakımdan büyük önem arz etmektedir.
Bu bölümde işletme kuruluş aşamaları ve fizibilite çalışması anlatılmakta,
işletme kurulurken dikkat edilmesi gereken hususlar tablolar yardımıyla
sunulmakta, örnek bir iş planı paylaşılmaktadır.
Fizibilite Çalışması
Fizibilite çalışması, yatırım kararından önce, başta hukuki, teknik, ekonomik
ve finansal analizler olmak üzere, kârlılık, vergi vb. verileri içeren, yatırım fikrinin
61
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
İşletme Kuruluşu
rasyonel olup olmadığı konusunda bilgi veren kapsamlı bir çalışmadır (Sarıaslan,
2014).
Fizibilite etüdü ekonomik, teknik, hukuki ve mali dört temel çalışmayı
kapsar. Etütler sonunda ortaya çıkan fizibilite raporu olumsuz ise söz konusu
yatırım düşüncesinden vazgeçilir.
Yatırım Kararı
Fizibilite çalışmaları sonucunda hazırlanan rapor, yatırımın gerçekleştirilmesi
yönünde ise, yatırım kararı verilir. Yatırım kararından sonra yatırım projesi
hazırlanır ve fiziki yapının oluşturulmasına başlanır.
İŞ KURMA SÜRECİ
Girişimciler için iş kurma süreci, iş fikri kaynaklarından elde edilen yeni iş
fikirleri ile başlayıp iş planı ve işin kurulmasına kadar devam eden, yorucu, titiz
çalışılması ve gerçekçi davranılması gereken bir süreçtir.
Tüketiciler
Potansiyel girişimci, yeni mal ve hizmet fikri konusunda nihai hedef olan
tüketici ile yakından ilgilenmelidir. Bu ilgi, tüketicilerin fikir ve ihtiyaçlarının
gözlenmesi veya onların fikir ve ihtiyaçlarını ifade edebilecekleri ortamların
hazırlanması şeklinde olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus belirlenen
yeni fikir ve ihtiyacın yeni bir işletme kurulmasını gerektirecek büyüklükte bir
Muhtemel girişimciler
piyasadaki rakip mal ve pazara sahip olmasıdır.
hizmetleri sistemli bir
Mevcut firmalar
şekilde takip eden ve
değerlendiren bir Muhtemel girişimciler piyasadaki rakip mal ve hizmetleri sistemli bir şekilde
yöntem takip eden ve değerlendiren bir yöntem kullanmalıdırlar. Belirlenen eksikliklerin
kullanmalıdırlar. giderilmesi hâlinde ortaya çıkabilecek yeni pazar, yeni bir yatırım konusu olabilir.
Dağıtım kanalları
Dağıtım kanalı üyeleri, piyasadaki ihtiyaçları yakından bildikleri için
mükemmel bir yeni fikir kaynağıdırlar. Dağıtım kanalı üyeleri sadece yeni ürün
önerileri yapmakla kalmayıp aynı zamanda girişimcinin yeni geliştirdiği ürün ve
hizmetlerin pazarlanmasında da girişimcilere yardımcı olurlar. Herhangi bir ürünün
renginden veya biçiminden veya başka bir özelliğinden dolayı satılmadığının
dağıtım kanalı üyesi tarafından üreticiye bildirilmesi bile girişimciye önemli
faydalar sağlar.
62
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
İşletme Kuruluşu
Devlet kurumları
Devlet kurumları iki şekilde yeni fikir kaynağı olabilir. Birincisi, patent
büroları çok sayıda muhtemel yeni ürün fikrine sahip olabilir. Patentler yeni ürün
üretimi konusunda çoğu zaman yapılabilir olmamakla birlikte başka pazarlanabilir
ürün fikirlerine ışık tutarlar. Devlet kurumlarının bu konulardaki yayınları patent
uygulamalarının izlenmesine yardımcı olur.
İkincisi, yeni ürün fikirleri hükümetlerin yaptıkları yeni düzenlemeler sonucu
ortaya çıkabilir. Mesela iş güvenliği yasası ilk yardım kitlerinin iş yerlerinde
bulundurulmasını zorunlu hâle getirdiği için bu ürünler için oldukça geniş bir pazar
ortaya çıkarmıştır.
Araştırma ve geliştirme
En büyük yeni fikir kaynağı, ister bir iş yeri veya bir evin bodrumunda isterse
tam teşekküllü bir laboratuvarda kurulmuş olan girişimcinin kendi "araştırma
geliştirme" departmanıdır. İyi donatılmış bir araştırma geliştirme laboratuvarı
girişimcinin yeni ürün geliştirmesine ve kavramlaştırmasına yardımcı olur.
Yeni ürün mevcut Mevcut rakip ürünler, fiyatlar ve pazarlama politikaları da özellikle
yönetim yeteneklerine hedeflenen ürünün piyasa payına etkileri bakımından ayrıca değerlendirilmelidir.
ve pazarlama Yeni ürün, piyasadaki mevcut ürünlerle başarılı bir şekilde rekabet edebilecek
stratejilerine uygun özelliklere sahip olmalıdır. Bu yeni ürünün, aynı müşteri ihtiyacını karşılayan diğer
olmalıdır. bütün rakip ürünlerden farklı bazı özelliklere sahip olması gerekir.
Yeni ürün mevcut yönetim yeteneklerine ve pazarlama stratejilerine uygun
olmalıdır. Firma pazarlama tecrübelerini ve diğer imkânlarını yeni üründe
kullanabilmelidir. Uygunluğun derecesinin değerlendirilmesinde birkaç faktör
63
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
İşletme Kuruluşu
dikkate alınmalıdır. Bunlar: Mevcut satış gücünün yeni ürüne transfer edilebilme
imkânı, mevcut ürünü firmanın mevcut dağıtım kanallarından satabilme imkânı ve
yeni ürünü tanıtmak için mevcut promosyon ve reklamları kullanabilme gibi
hususlardır.
Hedeflenen ürün, firmanın finansal yapısı tarafından desteklenmeli ve
finansal yapıya katkıda bulunmalıdır. Bu değerlendirme, birim üretim maliyeti,
birim satış ve reklam giderleri, gerekli sermaye ve stok miktarı tahmin edilerek
yapılmalıdır. Ürünle ilgili “başa baş noktası” ve uzun dönemli kâr tahminleri
yapılmalıdır.
Finansal kriterlerin yanı sıra, yeni ürünün üretim şartları mevcut fabrikadaki
makine, teçhizata ve personele uygun olmalıdır. Yeni ürün mevcut fabrikada
üretilemediği takdirde, bu ürün için kurulacak fabrikanın masrafları ve diğer
giderler kârlılığı önemli ölçüde azaltabilecektir.
Girişimciler, özellikle
fikir aşaması, kavram Girişimciler, özellikle fikir aşaması, kavram aşaması ve ürün geliştirme
aşaması ve ürün aşamasına önem vermelidirler. Ayrıca yeni ürün için bir işletme kurmaya değip
geliştirme aşamasına değmeyeceğine dikkat etmelidirler.
önem vermelidirler
İşletme Sahiplik Şeklinin Seçimi
Bir girişimcinin yeni bir işe başlarken verdiği ilk kararlardan biri yeni
işletmenin tek sahiplik, ortaklık, şahıs şirketi veya sermaye şirketi gibi sahiplik
şeklinin seçimidir. Genellikle girişimciler, bu konuya çok az önem verir ve
kendilerine pek uygun olmayan yaygın sahiplik şeklini seçerler. Sahiplik şeklinin
işletme kurulduktan sonra değiştirilmesi zor olacağından doğru kararın başlangıçta
verilmesi çok önemlidir. Her bir sahiplik şeklinin kendine özgü avantajları ve
dezavantajları vardır. "Doğru" sahiplik şeklinin seçiminin anahtarı, her bir sahiplik
şeklinin özelliklerini anlamak ve bunların girişimcinin işini ve kişisel şartlarını nasıl
etkileyeceğini bilmektir.
Herhangi bir sahiplik şeklinin en iyi olduğunu söylemek mümkün olmamakla
birlikte her bir girişimcinin şartlarına en iyi uyan bir sahiplik şekli olduğu
söylenebilir. Girişimcilerin sahiplik şeklini seçmeden önce gözden geçirmeleri
gereken birkaç husus aşağıda verilmiştir.
Vergi
Girişimciler hangi sahiplik şeklinde nasıl vergilendirileceklerini bilmelidirler.
Yükümlülük
Belirli sahiplik şekilleri işletme sahiplerine finansal, hatalı ürünler ve diğer
problemlere bağlı kişisel borçlardan korunma imkânı sağlar.
64
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
İşletme Kuruluşu
Kontrol
Belirli sahiplik şekillerinin seçimi ile girişimci otomatik olarak işletme
üzerindeki kontrolünden vazgeçmiş olur. Bu nedenle girişimciler, işletme
üzerindeki kontrolün ne kadarından fedakârlık yapabileceklerine önceden karar
vermelidirler.
İdari yetenek
Girişimciler firmalarını yönetme konusundaki kabiliyetlerini
değerlendirmelidirler. Eğer belirli alanlarda yetenek veya tecrübe eksiklikleri varsa
bu yetenek ve tecrübeye sahip insanların işletmeye gelmesine izin verecek bir
sahiplik şeklinin seçilmesi gerekebilir.
Kuruluş maliyeti
Bazı sahiplik şekillerinin seçimi diğerlerine göre daha maliyetlidir.
Girişimciler, seçecekleri belirli sahiplik şekillerinin fayda ve maliyetlerini
hesaplamalıdırlar.
Yeni İş Kurma
Bu bölüm yeni bir işletme kurmak isteyen kişiler için hazırlanmıştır. Sorulara
vereceğiniz cevaplar sonuçta size ve işinize yardımcı olacaktır. Bu sorular
muhtemelen başarısızlığa neden olan konular üzerinde yoğunlaşmaktadır. Şu ana
kadar bu konuların çoğunu gördünüz ancak firmaların büyük bir kısmı başlangıçta
bu konulara gereken önemi vermezler. Bunlardan birinin ihmal edilmesi
başarısızlığa yol açabilir. Bu sorular kısa, açık ve belirgin konuları vurgulamak için
tasarlanmıştır. Ayrıca bu sorular, diğer planlama kitaplarının fazla dikkate almadığı
kişisel unsurları da içermektedir. Başarınız büyük ölçüde sizin yeteneklerinize,
alışkanlıklarınıza, geçmiş birikiminize ve kişiliğinize bağlıdır. Bu sorular ayrıca yeni
soruların, düşüncelerin, fikirlerin ve yeni araştırma kanallarının ortaya çıkmasına
neden olur. Hiçbir kontrol listesi elbette ki bütün ihtimalleri kapsamaz.
Bu sorulara mümkün olduğu kadar dürüstçe cevap veriniz. Eğer emin
değilseniz, kendinize “Bu soruyu beni iyi tanıyan birine sorsaydım acaba ne cevap
verirdi?” diye sorun. Dürüst cevaplar sizi bir çok problemden uzak tutacaktır. Eğer
kendi zayıf yanlarınızı bilirseniz kendinizi daha iyi koruyabilirsiniz.
65
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
İşletme Kuruluşu
BAŞLANGIÇ SORULARI
Niçin bu işe başlamak istiyorsunuz? Evet Hayır
66
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
İşletme Kuruluşu
67
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
İşletme Kuruluşu
68
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
İşletme Kuruluşu
69
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
İşletme Kuruluşu
Sektör
İş fikri
Ölçek
Zaman
DOĞRU
Ortaklar
Yer
Müşteriler
Makineler v.b.
Girişimcinin iş fikrinin yapılabilirliğini ve başarı potansiyelini belirlemesinde,
çok çeşitli ve geniş kapsamlı sorular ile işin kuruluşunda ortaya çıkabilecek
seçeneklerden en doğrularını belirlemesi, bunun yanında girişimci olarak sahip
olduğu özellik ve kaynakları, işin gerekli kıldığı özelliklerle objektif olarak
karşılaştırması gereklidir.
İş planı, girişimcinin iş
6. İş kurma sürecinin "iş planı" nı hazırlamak: Bu planın temel amacı, iş kuran
kurma ve işletme
girişimcinin, iş kurma sürecinde hangi hedefler için neleri nasıl ve ne
döneminde yol gösterici
rehberidir. zaman yapacağını belirlemesidir.
7. İşi kurmak: Kuruluş aşaması, girişimcinin işini fiilen kurması aşamasıdır. Bu
aşamada girişimci, iş yerini kiralar, işletmenin yasal kuruluş işlemlerini
yapar, elemanları temin eder, makine ekipmanları ve malzemeleri satın
70
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
İşletme Kuruluşu
alır, kredi alınacak ise gerekli teminatları sağlar, başvuruları yapar, iş yeri
donanımını kurar ve işletmenin faaliyetini başlatır.
8. İşletmeyi geliştirmek: İş kurma sürecinin sonucunda kuruluş aşaması ile
birlikte girişimci için farklı bir dönem başlar. Başarılı işletmeler kuruluş
sonrasında işletme gelişme planı adımlarını izler.
ÖRNEK İŞ PLANI
İş planının bölümleri başlıklar hâlinde aşağıda verilmiştir. İşe başlamadan
önce bu planın gerçekçi bir biçimde hazırlanması gerekmektedir.
İş planı, girişimcinin 1. Bölüm: Genel Bilgiler
hedeflediği noktaya
ulaşmasına yardımcı 1.1. Girişimci
olur. (Bu kısımda kendinizi/ortaklarınızı kısaca tanıtınız)
1.2. İşletmenin Faaliyet Konusu
(Bu kısımda kurduğunuz işi kısaca anlatınız)
1.3. İş Kurma Süreci
(Bu kısımda işinizi kurarken attığınız adımları kısaca anlatınız)
2. Bölüm: Girişimcinin / Ortakların ve İşletmenin Özellikleri
2.1 Girişimci ve İşletme Ortaklarının Kişisel Bilgileri
2.2 İş Fikri ve Seçme Nedeni
2.3 İşletmenin Hukuki Statüsü ve Seçim Nedeni
2.4 İşletmenin Misyonu
2.5 Kısa Vadeli Hedefleri
2.6 Orta ve Uzun Vadeli Hedefleri
3. Bölüm: Pazar Bilgileri ve Pazarlama Planı
3.1 Pazarın Büyüklüğü, Hedeflenen Pazar Payı
3.2 Pazar Profili
3.3 Rakip Analizi
3.4 Pazarlama/Satış Hedefleri
71
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
İşletme Kuruluşu
Pazar Planı
Pazarlama planı mal ve hizmetlerin üreticiden tüketiciye etkin bir şekilde
ulaştırılması için yapılan ifadelerden oluşur. Bu plan başarınızın resmi veya
modelidir.
İyi bir pazarlama planı, Özet olarak iyi bir pazarlama planı, firma içi ve dış çevrenizdeki durumu
firma içi ve dış incelemekle başlar. Daha sonra zaman, para, personel, yetenek, bağlantılar,
çevrenizdeki durumu
müşteriler, imaj, ekipman, tedarikçiler, ürün veya hizmetler gibi sahip olduğunuz
incelemekle başlar.
kaynakları yani silahlarınızı kontrol edersiniz. Sonra, ürün veya hizmet, paketleme,
prim, promosyon, kişisel satış, fiziksel dağıtım, ve halkla ilişkiler/ reklam gibi
konularla ilgili hedeflerinizi ve taktik faaliyetlerinizi tespit edersiniz. Son olarak
bütçenizi ve zaman planınızı hazırlarsınız (Hisrich. R.D, 2002, 237).
72
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
İşletme Kuruluşu
Ürün Promosyon
Fiyat Kişisel Satış Fiziksel
Üretim planı, mal ve Paketleme Dağıtım Halkla ilişkiler
hizmetlerinizin tasarımı Prim
ve sizin yetenek ve Reklam
etkinlik seviyeniz
Önemli notlar:
genellikle sizin hayatta
kalıp kalamayacağınızı
belirler. Üretim Planı
Mal ve hizmetlerinizin tasarımı ve sizin yetenek ve etkinlik seviyeniz
genellikle sizin hayatta kalıp kalamayacağınızı belirler. Planın denetlediği ve
kontrol ettiği şey sizin tasarımınız ve etkinliğinizdir (Hisrich. R.D, 2002, 236).
Dikkatli bir planlama olmaksızın bugünün hızlı makineleri bir anda kötü ürün
üreten birer canavara dönerler.
Organizasyon
İşletmenin etkin ve verimli bir şekilde çalışabilmesi için uygun bir
organizasyon yapısının oluşturulması gerekir. Yetki ve sorumlulukların belirlendiği
bir organizasyon şeması oluşturulmalıdır. İş tanımları detaylı bir şekilde
hazırlanmalıdır.
Yukarıda belirtilen konular aynı zamanda iş planının bölümlerini oluşturur.
Bu bilgiler ekte verilen iş planına yerleştirildiğinde iş planınız hazır hâle gelecektir.
73
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
İşletme Kuruluşu
KAPSAM
Unvan:
Firma adı: Tarih
Adres:
Yönetici:
Temel fikir:
PAZAR DURUMU
İşletmenin etkin ve
1. Fikriniz uygun mu?
verimli bir şekilde
2. Satın alınabilir mi (ucuz mu?)
çalışabilmesi için uygun
bir organizasyon 3. Kim satın alır?
yapısının oluşturulması 4. Talep tahmini yaptınız mı?
gerekir. 5. Kazancınız ne olacak?
6. Müşteriyi nasıl çekmeyi düşünüyorsunuz?
7. Örnek ürün ürettiniz mi?
8. Müşteriler örnek ürünü beğendi mi?
9. Müşterinin istediği değişikliği yaptınız mı?
10. Tekrar kontrol ettiniz mi?
11. Bütçe yaptınız mı?
12. Pazar testi yaptınız mı?
13. Genişlemeyi düşünüyor musunuz?
Piyasa
Gerçekleri Ne
Satıyoruz?
Rakiplerimiz kimlerdir?
Müşterilerimiz nerededir?
74
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
İşletme Kuruluşu
Önemli yönetici:
Önemli nitelikler/yetenekler:
Önemli deneyimler:
fonlar:
Güçlü Yönler:
Zayıf yönler:
Fırsatlar:
Önemli notlar:
Örnek
75
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
İşletme Kuruluşu
Bireysel Etkinlik
ağırlıklı olabilir? Tartışınız.
•İş planı hazırlamanın ve işi başlamadan önce zihinde kurmanın önemi ne
olabilir? Tartışınız.
•İşletme sahibi olmanın faydalarını tartışınız.
•Organize Sanayi Bölgeleri ve küçük Sanayi Siteleri hangi sektördeki
küçük işletmeler için uygun kuruluş yeri koşulları sağlamaktadır? Bir
ayrım yapılabilir mi? Tartışınız.
76
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
İşletme Kuruluşu
77
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19
İşletme Kuruluşu
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. I. Tüketiciler
II. Mevcut firmalar
III. Dağıtım kanalları
IV. Devlet kurumları
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri girişimcilerin kullandığı yeni iş fikri
kaynaklarındandır?
a) Yalnız II
b) I, II, III
c) II, III, IV
d) I, III ve IV
e) I, II, III, IV
78
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20
İşletme Kuruluşu
7. I. Borçlar
II. Üretim planı
III. Bilanço
IV. Organizasyon şeması
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri finansal analiz, planlama ve kontrol
işlemlerinde kullanılan üç temel doküman/dokümanlardandır?
a) Yalnız I
b) III ve IV
c) Yalnız III
d) I, II ve III
e) I ve II
79
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21
İşletme Kuruluşu
Cevap Anahtarı
1.e, 2.a, 3.d, 4.c, 5.b, 6.e, 7.c, 8.b, 9.e, 10.e
80
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22
İşletme Kuruluşu
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Alpugan, O. (1996). İşletme Bilimine Giriş, Trabzon: Derya Kitabevi.
Bozacı, İ. (2015). Girişimcilik. İstanbul: Beta Yayınları.
Can, H., Tuncer, D. ve Ayhan, D. (2009) Genel İşletmecilik Bilgileri, Siyasal Ankara
ÇELİK, Adnan ve Akgemci, Tahir. (2010). Girişimcilik Kültürü ve KOBİ’ler, Ankara:
Demirdöğen, O. (2001). Üretim Yönetimi, 3. Baskı, Atatürk Üni. İİBF Z. F. Fındıkoğlu
Arş. Merkezi Yay. No: 184, Erzurum: Atatürk Üni. Matbaası.
Doğan, M. (2012). İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, 10. Baskı, İzmir: Nobel
Akademik Yayıncılık
Hisrich, R. D. (2002). Entrepreneurship, 5. Edition, New York: McGraw‐Hill Irwin
Küçük, O. (2011). Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, 5. Baskı, Ankara: Seçkin
Yayıncılık.
MUCUK, İ. Modern İşletmecilik, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2011, s. 81
Nobel Yayın.
Norman M. Scarborough, Thomas W. Zimmerer, Effective Small Business
Management:an entrepreneurial Approach, 6. Ed.Prentice‐Hall Inc. (1999)
Özkan, A. (2017). Her Yönüyle KOBİ'lerin Yönetim Sorunları ve Çözüm Önerileri,
Ankara: Nobel Bilimsel Eserler
Planlama ‐ Analiz – Fizibilite, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Rachman, D. J. vd. (1993). Business Today, International Edition, London: McGraw
Hill Inc..
Sarıaslan, H. (2014). Yatırım Projelerinin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi
Tekin, M. (2005). Hayallerin Gerçeğe Dönüşümü Girişimcilik, Yenilenmiş 4. Baskı,
Konya: Günay Ofset.
Tikici, M. vd. (2009). Girişimcilik ve Küçük İşletmeler, Ankara: Nobel Yayın.
Varoğlu, D. vd. (2016). Genel İşletmecilik Bilgileri, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Yazıcı, K. (2001). İşletme Bilimine Giriş, Trabzon: Eser Ofset. www.kosgeb.gov.tr
81
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23
KAPASİTE KULLANIMI VE
BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ
• Kapasite Kavramı
İÇİNDEKİLER
• Kapasite Türleri
• Başa Baş Noktası Analizi GİRİŞİMCİLİK VE
• Optimum Kapasite ve Uygun KÜÇÜK İŞLETMELER
Kuruluş Ölçeğinin Seçimi
Prof. Dr. Orhan
KÜÇÜK
5
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Kapasite Kullanımı ve Başabaş Noktası Analizi
OPTİMUM KAPASİTE ve
UYGUN KURULUŞ ÖLÇEĞİNİN Atıl (Boş) Kapasite
SEÇİMİ
GİRİŞ
İşletmeler belli büyüklüklerde kurulmaktadır. İşletmeler, bu büyüklükleri
ölçüsünde üretim yapabilmekte, hizmet üretmekte veya ticaret sektöründe
ihtiyaca cevap verecek bir sunum gerçekleştirmektedir. İşte bu büyüklük yani
işletmenin sahip olduğu nitel ve nicel tüm üretim olanaklarının toplamı ölçek
olarak bilinmektedir.
Ölçeğin bir fonksiyonu olan kapasite ise işletmenin o dönemde ürettiği
üretim miktarını ortaya koymaktadır. Kapasite üretim sektörü için olduğu kadar,
hizmet ve ticaret sektörleri için de hesaplanabilmektedir. Burada önemli olan, bir
tesisin, işletmenin, kurulu bulunduğu büyüklükten beklenen üretim/hizmet
hacmini yakalayabilmesi, bu miktarda müşteri beklentisine cevap verebilmesidir.
Bir tesisin ölçeğinin fonksiyonu olan ve kapasite ile ortaya konan üretim
miktarı talep ile uyumlu olmalıdır. Bu yüzden ölçek belirlenirken öncelikle piyasa
araştırması yapılmalı ve bir talep düzeyi öngörülmelidir.
Talebin önceden kestirilmesi ve buna göre işletmenin belli bir ölçekte
kurulması, maliyetler, talebe cevap verebilme ve nihayet rekabetle başa çıkabilme
açısından son derece önemlidir.
Talebin üzerinde kurulmuş tesislerde birim maliyetler yüksek olacak, atıl
kapasiteler oluşacak, talebin gerisinde kalacak işletmelerde ise talebin
karşılanamamasından kaynaklanan sorunlar söz konusu olacaktır.
Bir işletmede ancak belli düzeyde üretim gerçekleştirilirse maliyetler
karşılanabilecek ve nihayet kâra geçilebilecektir. Bir tesiste üretim miktarının
artışına bağlı olarak maliyetler artacaktır. Fakat normal koşullarda, yani rasyonel
tesislerde fiyat birim maliyetlerden yüksek olacağından, toplam gelir bir üretim
düzeyinde toplam maliyeti yakalayacaktır. Toplam gelirin toplam maliyete eşit
olacağı bu üretim ve satış düzeyine “başa baş noktası” denmektedir. Bu düzeyin
üzerine çıkıldığında toplam gelir, maliyetleri aşacak ve kâra geçilecektir.
Bu bölümde kapasite tanımı yapılarak kapasite türleri ortaya konarak
rakamlarla ve şekil yardımıyla kapasite türleri açıklanmaktadır. Böylece kapasite
konusunun ölçekle birlikte ve kapasite türleri itibarıyla bir arada görülmesi
sağlanmaktadır.
Ayrıca artan ve azalan verim, ölçeğe göre getiri ve Başa Baş Noktası Analizi
paylaşılarak, bu doğrultuda işletme ölçeğinin ne olması gerektiği ve ölçeğin nasıl
belirleneceği, optimum kapasite ve optimum ölçekli tesis hakkında bilgi verilerek
anlatılmaktadır.
KAPASİTE KAVRAMI
Kapasite kavramı, bir işletmenin belli bir dönemde (Çoğunlukla bir yıl olarak
alınır.) mevcut kaynaklarını kullanarak elde edebileceği maksimum üretim
miktarını ifade eder.
KAPASİTE TÜRLERİ
Bir işletmenin kapasitesini ifade etmek için, değişik sınıflamalar
kullanılmaktadır. Bunların en bilineni kapasitenin beş başlık altında incelendiği
sınıflamadır.
Buna göre kapasite türleri;
Q1 Üretim Miktarı
Şekil 5.2. Başa baş Noktası Analizi
Şekil 5.2.de dikey eksende Toplam Gelir (TG) ve Toplam Maliyet (TM), yatay
eksende ise üretim miktarı gösterilmiştir.
TG, üretim ve satışla birlikte gelir elde edilmeye başlanacağı için orijinden
başlayarak üretim ve satış miktarı arttıkça ürünün fiyatı ile doğru orantılı olarak
artan, Toplam Geliri gösteren doğrusal bir eğridir.
TM ise, üretim miktarı ile ilişkili olmayan, üretim olsun veya olmasın
katlanılan sabit maliyetlerden dolayı, orijinden daha yukarıdan başlayarak üretim
miktarı ile ilişkili olarak değişen değişken maliyetlerle orantılı olarak artarak
doğrusal bir seyir takip eden Toplam Maliyeti göstermektedir.
Bu iki eğrinin kesiştiği nokta başa baş noktası olup (Q1 üretim düzeyi) bu
üretim düzeyinde gelir ve gider birbirine eşittir. Bu üretim düzeyinin üzerinde kâr,
bundan daha düşük üretim seviyelerinde ise zarar söz konusudur. İşletme, kâr
edilen bölgede yer alacağı bir kapasite düzeyi (Q1’den fazla) ile çalışmak
durumundadır.
Üretimde her faktör
ilavesinde üretimin bir Başa baş noktası üretim miktarı, maliyet kalemlerinin bilinmesi hâlinde,
önceki faktör ilavesine aşağıdaki formül ile hesaplanır.
göre daha fazla veya
daha az artmasına Q*= (Toplam Sabit Maliyet)/(Fiyat‐Ortalama Değişken Maliyet)
artan ve azalan verim
Böylece belirlenen başa baş üretim miktarından sonra üretim kapasitesi bu
kanunu denir.
rakamın üzerinde belirlenerek kazanç elde edilebilecek bir kapasiteyi verecek ölçekte
tesis kurulabilir.
Ölçek, kapasite Üretim miktarıyla yakından ilgili olan ölçek değişmeleri üretim miktarını hep
tanımından anlaşılacağı aynı yönde ve aynı oranda değiştirmez. Özellikle, ölçek büyüdüğünde üretim
üzere, bir işletmenin miktarı her zaman orantılı artmayabilir. Bütün üretim faktörleri birlikte ve aynı
sahip olduğu nitel ve oranda değiştirildiğinde üç çeşit ölçeğe göre getiri durumu ortaya çıkar.
nicel tüm değerlerin
toplamıdır. Ölçeğe göre getiri durumları üç biçimde ifade edilebilir:
0 0 0
İşgücü-Toprak İşgücü-Toprak İşgücü-Toprak
(a) (b) (c)
Ölçeğe göre sabit getiri Ölçeğe göre artan getiri Ölçeğe göre azalan getiri
UOM
UMM
KMM1 KOM1
KMM2 KOM2
Q1 Q2 Üretim Miktarı
Şekil 5.4. Kısa ve Uzun Dönem Maliyet Eğrileri ve Kapasite Kullanımı
Şekil 5.4.de görülen iki Kısa Dönem Ortalama Maliyet (KOM) eğrisinin her
biri, belli bir üretimi (Q1 ve Q2 üretim düzeyleri) minimum maliyetle
gerçekleştirecek bir tesisi temsil etmektedir. Firma, gelecekteki üretim miktarını
UOM eğrisine minimum göz önünde bulundurarak bu tesislerden birini seçecektir. Birinci tesiste ikinci
olduğu noktada teğet tesisin üretim miktarı da elde edilebilir fakat maliyetler oldukça yüksek olacaktır.
olarak gösterilen tesis,
Her bir KOM eğrisine optimal olduğu noktada teğet olan, ölçeğe göre artan
tam kapasitenin söz
konusu olduğu, birim ve azalan getiriden dolayı “U” biçimli Uzun Dönem Ortalama Maliyet (UOM) eğrisi
maliyetlerin olabilen en ise, firmanın istediği herhangi bir tesisi kuracağı zaman, her üretim düzeyinin en
düşük düzeye çekildiği, düşük ortalama maliyetini göstermektedir. UOM eğrisine minimum olduğu
optimum çaptaki noktada teğet olan, KOM2 ile gösterilen ikinci tesis, tam kapasitenin söz konusu
tesistir. olduğu, birim maliyetlerin olabilen en düşük düzeye çekildiği, optimum çaptaki
tesisi ifade eder.
Bu durumda girişimciler, pazar araştırması ile talebi belirlemeli ve bu talebe
uygun üretim miktarını elde edebilecekleri optimum ölçekli tesisi kurmalıdırlar.
Şekilden hareketle söylenecek olursa Q1 talebi söz konusu ise KOM1, Q2 talebi söz
konusu ise KOM2 tesisi kurulmalıdır.
•Herhangi bir KOBİ’nin, kapasitesinin altında veya üstünde bir ölçekle kurulu olmasının
Etkinlik
Bireysel
sonuçları neler olabilir? Örnek işletmeler üzerinde tartışınız?
•Girişimci, kuracağı işletmenin ölçeğinin ne olması gerektiğine nasıl karar verebilir? Ya
da ölçek büyüklüğünü neye göre belirleyebilir?
•İşletme kurulmadan önce kapasitesinin ve buna bağlı olarak ölçeğinin belirlenmiş
olması niçin önemlidir? Araştırınız.
•Udemy
•ABD’de saygın ekonomi dergisi “Business Week” tarafından “Ülkenin en parlak
25 şirketinden birini kurdu.” diye bahsedilen bu 28 yaşındaki Eren Bali,
Malatya’da doğdu ve birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar tüm çocukların tek bir
sınıfın içinde tek bir öğretmenle eğitim almaya çalıştığı bir ilkokulda eğitim
gördü. İnternetteki eğitim siteleri aracılığıyla geliştirdiği matematiği sayesinde
önce Malatya Fen Lisesi’ni, ardından da Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ni
kazanmayı başardı. Bilgisayar ve Matematik çift anadalı yaparak mezun oldu.
Örnek
•Önce, ortaokul arkadaşı Oktay Çağlar ile birlikte bir şirket kurup üç boyutlu
görüntü teknolojisini kullanarak imarına başlanmamış binaların maketini
gösteren gunlukbasin.com’u açtılar. Erken bir fikir olduğu için yürümese de
Udemy’nin atası sayılabilecek online ders projesinin de böylelikle temeli atılmış
oldu. O dönem ODTÜ Teknokent’te Avrupa ve ABD’den gelen eğitmenler,
girişimcilere sınıfta ders anlatıyordu. Bali ve Çağlar, bu dersleri dijital ortama
taşımayı önerdi. Bu sayede eğitmenler, ikilinin hazırladığı uygulama üzerinden
uzaktan eğitime devam etti.
•Ertesi sene Bali her şeyi kenara bırakıp Çağlar ile birlikte bir online eğitim
platformu kurmak üzere çalışmaya başladı. Ancak geliştirdiği projeye bir türlü
gerekli finans desteğini verecek yatırımcı bulamıyordu ve çoğu internet
girişimcisinin yapmak istediği gibi Google, Apple, Yahoo, YouTube gibi internet
devlerinin hayat bulduğu ABD’nin California eyaletindeki San Francisco
kentinde bulunan Silikon Vadisi’nde kendine bir yer aramaya başladı.
•Oradan sonra da 50 yatırımcı tarafından reddedildi, kendisini reddeden
yatırımcılar sürekli, “İnsanlar sertifika alamayacağı bir eğitime niye para
ödesin?” diyordu. Bali ise insanların bir kez sertifika aldıktan sonra o siteyle
bağının kopacağı noktasında diretti. Onun istediği, süreklilik sağlamaktı. Eğitim,
devam etmeliydi. Daha sonra bir başka internet devi Yelp’in CEO’su Jeremy
Stoppelman ona inandı. Stoppelman’ın yardımıyla başka yatırımcıları da ikna
ederek 1 milyon dolarlık en önemli sermayeyi toplamayı başardı. Ve ‘Udemy’
adını verdiği online eğitim şirketi doğdu.
•Eren geçtiğimiz hafta Insight Venture Partners’dan 12 milyon dolarlık yeni bir
finansman almayı başardı. Yoga eğitiminden, bilgisayar programcılığına,
fotoğrafçılığa kadar aklınıza gelebilecek her alanda video görüntüsüyle eğitim
veren Udemy’nin öğrenci sayısı 500 bine ulaştı. Her ay 500 yeni dersin
eklendiği sitede uzmanların 5 bin adet videolu ders anlatımı bulunuyor.En son
2014’te 32 milyon dolar, 2015’te 65 milyon dolar, 2016 Haziran’da 60 milyon
dolar diyelim. Piyasa değerini Forbes 710 milyon dolar olarak belirtmiştir.
•Bugün yıllık 30 milyar dolarlık satışı olan marka, serüvenine böylece başlamış
oldu.
•Kapasite türleri;
•Teorik (maksimum) kapasite,
•Normal (pratik) kapasite,
•Gerçek (fiilî) kapasite,
Özet
•Atıl (boş) kapasite ve
•Zorlanmış kapasite
•biçiminde sıralanabilir.
•Maksimum kapasite, bir işletmenin üretimde bulunacağı makine, araç, gereç
veya fiziki imkânlarının hiç durmadan belirli bir dönemdeki, en yüksek üretim
hacmini ifade etmektedir.
•Normal kapasite, gerek iş gücünden, gerekse diğer üretim faktörlerinden
kaynaklanacak kabul edilebilir aksamalar göz önüne alınarak hesaplanan
kapasitedir.
•Zorlanmış kapasite; üretim miktarını geçici de olsa, normal sayılan
kapasitenin üzerine çıkarabilmek amacıyla, izinlerin iptali, makine
bakımlarının üretim zamanı dışında gerçekleştirilmesi gibi zorlamalarla
ulaşılabilecek olan kapasitedir.
•Gerçek kapasite; işletmenin belli bir dönemde, genellikle bir yılda ürettiği mal
veya hizmet miktarını yani gerçekleşmiş üretim miktarını gösteren
kapasitedir.
•Atıl kapasite, satış miktarının kurulu ölçekten az olması veya işletme
sermayesinin yetersiz olması gibi nedenlerle işletme kaynaklarının yeterince
kullanılmaması sonucu ortaya çıkan, atıl kalan kaynakların kullanılması
hâlinde üretilebilecek ürün miktarını gösteren kapasitedir.
•Başa Baş Noktası Analizi, işletme kapasitesinin veya ölçeğinin
belirlenmesinde yararlanılan, kullanışlı ve yararlı bir grafik araçtır. Bu analiz,
hangi üretim veya kapasite düzeyinde işletmenin kârsız (başa baş),
hangilerinde ise zarar ve kâr durumunda olacağını ortaya koyan bir kapasite
belirleme aracıdır.
•İktisat Teorisinde, tüm üretim faktörlerinin değiştirilemediği dönem olarak
kabul edilen kısa dönemde, belli bir sabit faktör üzerine her bir değişken
faktörün ilavesinin üretime sağladığı katkı, bir önceki faktöre göre giderek
artar. Buna artan verim denir. Söz konusu faktör düzeyinin aşılması hâlinde
her ilave değişken faktör bir önceki faktöre göre toplam üretimi daha az
artırır. Buna da azalan verim denir. Belirtilen bu iki olay birlikte, Artan ve
Azalan Verimler Kanunu olarak bilinir.
•Artan ve Azalan Verimler Kanununa göre, üretim miktarı arttıkça, ortalama
(birim) maliyetler önce azalan, daha sonra artan bir seyir takip etmektedir. Bu
durumda işletme üretim miktarının artarak arttığı dolayısıyla birim
maliyetlerin azalan bir trend izlediği üretim aralığında faaliyet göstermelidir.
•Uzun dönemde ise tüm üretim faktörleri değiştirilebilmektedir. Üretim
faktörlerindeki bu değişme, işletme ölçeğinde bir değişmeyi ifade eder.
Üretim ölçeğinde meydana gelen değişmeler sonucu, üretim miktarında
meydana gelen değişmelere “ölçeğe göre getiri” denilmektedir.
•Optimum kapasite, bir işletmenin üretebileceği ürün miktarını yani kurulu
ölçeği ile ulaşabileceği üretim düzeyini, en düşük maliyetle elde edebileceği
kapasitedir. Bir diğer deyişle birim maliyetleri minimum kılan kapasitedir.
•Ölçek ise, kapasite tanımından da anlaşılacağı üzere, bir işletmenin sahip
olduğu nitel ve nicel tüm değerlerin toplamıdır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi kapasite kavramı içerisinde yer almaz?
a) Malzeme
b) Makine
c) İş gücü
d) Rakipler
e) Zaman
10. Optimum ölçek analizinde uzun dönem ortalama maliyet eğrileri hangi
gösterge bakımından yardımcı olur?
a) Maksimum kapasiteye sahip tesisi gösterir.
b) Her üretim düzeyinin en düşük maliyetini gösterir.
c) Optimum maliyetle gerçekleştirilecek tesisi gösterir.
d) Sadece en düşük maliyetli üretim miktarını gösterir.
e) Optimum satış miktarını gösterir.
Cevap Anahtarı
1.d, 2.e, 3.b, 4.c, 5.a, 6.d, 7.e, 8.c, 9.a, 10.b
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Alpugan, O. (1996). İşletme Bilimine Giriş, Trabzon: Derya Kitabevi.
Chacholiades, M. (1986). Microcenomics, USA New York: Mac Millan Publising Inc.
Küçük, O. (1998). Erzurum’da Faaliyet Gösteren Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin
(KOBİ) Üretim Yapısı, Atatürk Üni. Sosyal B. Enstitüsü, Yayınlanmamış Y.
Lisans Tezi, Erzurum.
Küçük, O. (2017). İşletme Bilgisi ve Yönetimi. (4. Baskı). Seçkin Yayıncılık: Ankara.
Küçük, O. (2018). Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi. (9. Baskı). Seçkin
Yayıncılık: Ankara.
Yaylalı, M. (1994). Mikroiktisat, Cilt 1, 2. Bası, İstanbul: Beta Yayınları.
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
6
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
İşletme Türleri
Adi Ortaklık
Ticaret Şirketi
Şahıs Şirketleri
HUKUKİ YAPILARI
BAKIMINDAN İŞLETMELER
Kolektif Şirketler
ŞAHIS İŞLETMELERİ
Komandit Şirket
ŞİRKETLER
Sermaye Şirketleri
MÜLKİYET DURUMLARINA
GÖRE İŞLETMELER
Anonim Şirket
İŞLETME TÜRLERİ
Limited Şirket
Kooperatif
Nicel ölçütler
BÜYÜKLÜKLERİNE GÖRE
İŞLETMELER
Nitel ölçütler
Mikro İşletmeler
Küçük İşletmeler
BÜYÜKLÜKLERİNE GÖRE
İŞLETME TÜRLERİ
Orta Boy İşletmeler
Büyük İşletmeler
98
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
İşletme Türleri
GİRİŞ
Bir girişimci herhangi bir işletme kurarken temel karar problemlerinden biri
de işletmenin türünün ne olacağıdır. İşletmenin faaliyet göstereceği sektör, pazarın
yapısı, rakiplerin durumu, ekonomik konjonktür yanında, iktisadi gelişmeler,
gelecek beklentileri ve küresell ekonomi politikaları, kurulacak tesisin büyüklüğü,
mülkiyeti ve hukuki yapısının ne olacağı konusunda belirleyici olabilecektir.
İşletmeler farklı ölçülere göre sınıflandırılabilmekte olup bunun belli
başlıcaları;
Hukuki yapı,
Mülkiyet ve
Büyüklüktür.
İşletmelerin hukuki yapısına göre sınıflandırılabilmeleri, hem ortakların
sorumlulukları hem de üçüncü kişilerin şirket karşısındaki hakları bakımından
önem arz etmektedir. İşletmenin mülkiyetinin kim veya kimlere ait olduğunun
bilinmesi, üçüncü kişiler bakımından olduğu kadar çalışanlar bakımından da önem
arz etmektedir.
Yine işletmenin büyüklüğü; maliyetler, istihdam ve rekabet gibi faktörlerin
belirleyicisi olacağından, pazar koşulları, talep, yönetim yeteneği gibi hususlar
dikkate alınarak belirlenmesi gereken önemli bir karar problem olarak ifade
edilmelidir.
İşletmelerden bahsederken veya girişimci olarak sektörde, iş piyasasında
faaliyet gösterirken ilgili işletmenin, rakip veya iş birliği yapılan işletmelerin hangi
konumda veya hukuki yapıda ya da hangi büyüklükte olduğunun bilinmesi, tüm
kesimlerin durumlarını daha iyi değerlendirebilmelerine imkân tanıyacaktır.
Bu bölümde hukuki yapıları bakımından işletmeler incelenerek şahıs
işletmeleri ve şirket türleri hakkında bilgi verilmiştir.
Mülkiyetleri bakımından da işletmeler incelenmiş olup girişimcilerin önüne
alternatif sunma adına tek başına kurulabileceği gibi özel veya kamu ortaklığı
biçiminde de kurulabileceği paylaşılmıştır. Beraberinde girişimciler, yabancı
sermayeli olacak şekilde de işletme kurulabilirler ve böylece uluslararası pazarlarda
global stratejilerle faaliyetlerine devam edebilirler.
İşletmelerin sınıflandırılmasının bir yönü de “büyüklük ölçütü” olup kurulacak
işletmenin büyüklüğüne göre girişimcilerin birtakım desteklerden
yararlanabilmeleri mümkün olmaktadır. Dolayısıyla burada büyüklükleri
bakımından işletmelerin türleri açıklanmış, büyük ve küçük işletmelerin üstün ve
zayıf yönleri anlatılmıştır.
Şahıs işletmeleri ve
Şirketler
99
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
İşletme Türleri
ŞAHIS İŞLETMELERİ
Bir kişinin kendi nam ve hesabına kurup işlettiği, tüm sorumluluğun
kendisine ait olduğu işletmelere şahıs işletmesi denir.
Şahıs işletmelerinde işletmenin kâr ve zararı işletme sahibine aittir. Tüm
risklere de işletme sahibi tek başına katlanmaktadır.
Şahıs işletmelerinde işletme sahibinin, karşılaşılabilecek tüm zararı
üstlenmesi, bütün risklere kendi başına göğüs germesi, yine tüm kararları sınırlı
bilgi ve deneyimiyle kendi başına alması, şahıs işletmesinin risk, dezavantaj veya
zayıf yönleri olarak ifade edilebilir.
Şahıs işletmelerinin bu risklere karşın birtakım üstünlükleri de vardır. Bunlar,
aşağıda sıralanmıştır.
Kurulması kolaydır.
Şahıs işletmelerinde Yetkiler girişimcide toplanmıştır.
işletmenin kâr ve zararı Faaliyetlerde gizlilik vardır.
işletme sahibine aittir. Kâr bir tek elde toplanır.
Tüm risklere de işletme İşletme örgütü olarak esnek bir yapıya sahiptir.
sahibi tek başına
Şahıs İşletmelerinin bu üstünlüklerinin yanı sıra, hukuki yapıdan ötürü
katlanmaktadır.
işletme sahibine getirdiği bazı dezavantajlar da vardır.
Büyümeleri sınırlıdır.
Örgüt yapısı gelişmemiştir.
İşletmenin devamı belirsizdir.
İşletmenin tüm borçlarına karşı sorumluluk söz konusudur.
ŞİRKETLER
Genellikle iki veya daha çok kişinin bir araya gelerek emek veya mallarını
müşterek bir gayeye erişmek üzere bir sözleşme ile birleştirmeleri, şirket olarak
tanımlanmaktadır.
Birden fazla kişi tarafından sermayesi tedarik edilerek kurulan ve sahipleri
birden çok olan işletmeler bu gruba girmektedir.
Şahıs işletmeleri ve şirketlerde olduğu gibi, diğer işletme türleri de piyasanın
beklentileri ve gereksinmeleri doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla buna
uygun yasal düzenlemeler de peşinden yapılmış ve piyasanın, girişimcilerin, iş
100
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
İşletme Türleri
Adi Ortaklık
İki veya daha fazla kimsenin müşterek bir amaca ulaşmak için emeklerini ve
mallarını birleştirmeyi kabul ettikleri bir sözleşme ile yürütülen ortaklıktır. Adi
şirketler, bir ticari girişimi işletmek üzere, kanuna ve ahlaka aykırı olmamak ve
“iktisadi amaç”, “kâr elde etmek” üzere her türlü konuda kurulabilir.
Adi ortaklıklar, Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Ortaklığın tüzel kişiliği
yoktur. Ticaret unvanı, ortaklardan en az birinin adı ve soyadı ile birden fazla
ortağın varlığını gösteren bir ibareyi içermektedir. Ortaklar, şirket mal varlığı
üzerinde, iştirak hâlinde mülkiyete sahiptirler.
İki veya daha fazla
kişinin bir araya gelerek Adi şirketler, ticaret şirketlerinin tabi olduğu kurallara tabi değildir. Şirket
belirleyecekleri konu sermayesinde her ortağın müşterek hakkı vardır. Aynı şekilde kâr da müşterektir.
veya konular üzerinde Bu şirketlerde her ortağın şirketi yönetme hakkı vardır. Şirketin kim tarafından
iş yapmak için, ülke yönetileceği önceden belirlenmektedir.
kanunlarının
düzenlediği şekilde Ticaret Şirketi
kurulan şirketlere
ticaret ortaklıkları İki veya daha fazla kişinin bir araya gelerek belirleyecekleri konu veya
denir. konular üzerinde iş yapmak için, ülke kanunlarının düzenlediği şekilde kurulan
şirketlere ticaret ortaklıkları denir. Şirketlerin hukuki durumlarını ticaret kanunu
belirlemektedir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre ticaret şirketleri; şahıs şirketleri ve sermaye
şirketleri olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlardan kolektif şirket ve adi komandit şirket,
şahıs şirketidir. Anonim şirket, limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş
komandit şirket ise sermaye şirketidir.
Şahıs Şirketleri
Kişi işletmelerinde kişisel emek, sermaye ve sorumluluk söz konusudur. En
tipik özellikleri, risk faktörünün işletme sahip ve ortaklarının tüm varlıklarını
kapsamış olmasıdır.
Yani şahıs şirketleri, şirket ödevlerine karşı ortakların tüm mal varlıkları ile
sorumlu oldukları ortaklık türüdür. Bu durum, üçüncü kişilere karşı güvence
sunmasına karşın, ortaklar açısından risk unsurudur.
Kolektif Şirketler
Kolektif şirket, iki ve daha çok gerçek kişi tarafından, bir ticari işletmeyi
müşterek ticaret unvanı altında işletmek amacı ile bir akitle kurulan ve şirket
alacaklarına karşı ortakların tümünün sorumluluğu sınırsız ve zincirleme olan; hak
ve ehliyeti işletme konusu ile sınırlı, tüzel kişiliğe sahip bir ticaret şirketidir.
101
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
İşletme Türleri
Ticari hayatta en yaygın olan şirket türlerinden biridir. Bunun temel nedeni;
kolektif şirketlerin kurulumu, aileyi temsil etme ve tüm varlıklarla sorumluluğun
esas olması bakımından özellikle aile şirketi yapısına uyumudur.
Ortakların kişisel emek ve gayretlerinin önem kazandığı ticari işletmelerde
bu ortaklık şekli tercih edilmektedir.
Kolektif şirket, özellikle küçük ve orta çapta perakende, yarı toptancı ticaret
işletmeleri ile, orta çapta işletmeler için uygundur. Asgari bir sermaye koyma
zorunluluğu da yoktur. Kolektif şirket ortakları birbirine güveni üst düzeyde
olmalıdır. Ortakların birbirine karşı olan güveni üçüncü kişilerin de güvenini
sağlamaktadır.
Komandit Şirket
Komandit Şirket, ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek
maksadıyla kurulan ve şirket alacaklarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının
sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirkete komandit şirket
Kolektif şirket; denir. Komandit şirketler kolektif şirketlere benzer.
kurulumu, aileyi temsil
etme ve tüm varlıklarla Komandit şirketlerde ortakların bir kısmının sorumluluğu sınırlı ve diğer bir
sorumluluğun esas kısmının ise sınırsızdır. Sorumluluğu sınırlı olan ortaklara komanditer, sorumluluğu
olması bakımından sınırsız olan ortaklara ise komandite ortak denir. Şirketin yasal temsilcisi sadece bir
özellikle aile şirketi komandite ortak olabilir. Bunlara kolektif şirketlerdeki hükümler uygulanır.
yapısına uyumu
nedeniyle ticari hayatta Sermaye Şirketleri
en yaygın olan şirket
türlerinden biridir. Sermaye şirketleri, şahıslardan çok sermaye üzerine bina edilmiş bir
ortaklıktır. Kişilerin veya kuruluşların koydukları sermaye devredilebilir özelliktedir.
Bu tür işletmelere ortak olmak için, çıkarılmış pay senetlerinden alınması yeterlidir.
Sermaye şirketleri, ortakların sadece koydukları veya taahhüt ettikleri
sermaye kadar sorumlulukları bulunan şirketlerdir.
Şahıs şirketlerinde ortaklar, şirket borçlarından dolayı tüm mal varlıkları ile
sınırsız ve müteselsil sorumlu olmalarına karşın, sermaye şirketlerinde ortaklar
(Komandit şirketlerde komanditer ortak hariç) şirket ödevlerine karşı sadece
koydukları veya yükümlülük altına girdikleri sermaye kadar sorumludurlar.
Sermaye şirketleri aslında, tüm varlığını riske etmek istemeyen yatırımcılar
için bir çözüm sunmaktadır.
Bu tür şirketlerin en büyük faydası ve şahıs şirketlerinden önemli bir farklılığı da,
şirket hisselerinin menkul kıymetler borsasında alınıp satılmasına imkân tanınmış
olmasıdır. Gerekli şekil şartlarına uygun şirketler, çıkardıkları hisselerini borsada satma
olanağına sahiptir.
Şahıs şirketleri ile sermaye şirketleri arasındaki bir diğer fark da şudur: Şahıs
şirketlerinde kural olarak her ortağın şirketi yönetim ve temsil hakkı olmasına
rağmen, sermaye şirketlerinde şirketin yönetim, temsil ve denetimi, yetkili
organları tarafından yapılır.
102
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
İşletme Türleri
Anonim Şirket
Anonim şirket, ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek için bir
veya daha fazla pay sahibi tarafından kurulabilen, sermayesi belirli ve paylara
bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu tutulan ve tüzel
kişiliği olan şirket türüdür.
Anonim şirketler ani ve tedrici olmak üzere iki şekilde kurulabilmektedir. Ani
kuruluşta ortaklar şirket sermayesinin tümünü ödemeyi taahhüt ederler.
Tedrici kuruluşta ise ortakların sermayesinin şirket sermayesinin tümünü
Şahıs ve sermaye karşılamaya yetmediği durumlarda, kurucu ortaklar şirket sermayesinin bir kısmını
şirketleri arasındaki ödemeyi taahhüt eder, geri kalan kısım için de halka başvururlar.
temel fark, şahıs şirketi
ortaklarının şirket
Limited Şirket
ödevlerine karşı tüm Limited şirket, bir ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir
mal varlıklarıyla,
ekonomik amaçla, bir unvan altında bir sözleşme ile kurdukları, esas sermayesi
sermaye şirketi
muayyen, borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu ve ortaklarının
ortaklarının ise sadece
koydukları sermaye sorumluluğu sınırlı bulunan, hak ehliyeti işletme konusu ile sınırlı, tüzel kişiliğe
kadar sorumlu sahip bir ticaret şirketidir.
olmalarıdır.
Tek başına da limited şirket kurulabilmesini Yeni Ticaret Kanunu
öngörmektedir.
Büyük ticari işletmeler için zorunlu organizasyonlara lüzum göstermeyen
küçük ve orta büyüklükteki teşebbüslerde, şahıs şirketlerinin ucuz ve kolay şekilde
kurulmalarına rağmen sınırsız sorumlu olmalarının getirdiği riskleri gidermek, bunun
yanında anonim şirketlerin pahalı, zaman alıcı ve uzun formaliteler gerektiren kuruluş
işlemlerini hafifletmek ihtiyacı “limited şirket” türünü ortaya çıkarmıştır.
103
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
İşletme Türleri
104
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
İşletme Türleri
Bireysel Etkinlik
bir ölçekle kurulu olmasının sonuçları neler olabilir? Örnek
işletmeler üzerinde tartışınız.
• Şirketlerin hukuki yapılarına göre farklı şekillerde
kurulabilmelerinin nedeni ne olabilir? Çevrenizdeki farklı
kişilerin bir şirket kurmak isteyebileceklerini düşünerek
araştırınız.
• •Devletin de diğer ticari akörler gibi ekonomide yer
almasının ekonomiye katkısı ne olabilir? Buna gerek var
mı? Araştırınız.
• Ortaklar açısından hangi şirket türü daha güvenli olabilir?
Neden? Tartışınız.
• Üçüncü kişiler açısından hangi şirket türü daha güvenli
olabilir? Neden? Tartışınız.
Nicel ölçütler
KOBİ’ler her ne kadar nitel bir olgu olarak karşımıza çıksalar da çoğu kez bu
işletmelerin nicel olarak da tanımlanmaları gerekmektedir. Nicel ölçütler, elle
tutulup gözle görülebilen, sayılabilen, personel sayısı ve sermaye gibi ölçütlerdir.
Çünkü ancak somut unsurlara göre işletmeler tanımlandıklarında daha doğru
İşletmelerin büyüklük
bakımından bir sınıflandırma yapılabilmektedir. Ayrıca yine böyle kesin ölçülerle tanımlama
sınıflandırılmasında yapıldığında üçüncü kişiler ve iş piyasasının finans kuruluşları ve devlet gibi diğer
yararlanılan nicel ve tarafları ile sağlıklı ilişkiler geliştirilebilmektedir.
nitel iki ölçüt
bulunmaktadır. Nicel ölçütler temel olarak;
Nitel ölçütler
Nitel ölçütler yardımıyla işletmelerin sınıflandırılması, kesin çizgilerle değil,
bir geçiş aralığı tarzında olmaktadır. Girişimci unsurunun önemli bir yer tuttuğu
105
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
İşletme Türleri
Yönetim anlayışı,
Girişimcinin yerine getirdiği işlevler,
Organizasyon yapısı,
Pazar, rekabet ve gelecek vizyonu ve
Kurumsallaşma düzeyi.
Söz konusu ölçütlerin her biri işletme büyüklüğünün çok sayıda boyutundan
sadece birini yansıtmaktadır. Bu nedenle işletmeyi bütünüyle kavrayabilmek için
kombine bir büyüklük ölçüsü oluşturulması genellikle savunulan bir görüştür.
Uygulanabilirlik açısından tanıma esas olacak nicel ölçüt sayısının asgaride
tutulması gerekir.
Bu açıklamaların ışığında en uygun ölçütün istihdam edilen personel sayısı ve
sermaye olduğu açıktır. Pek çok ülke ve kuruluş bu ölçütleri kullanarak işletmeleri
büyüklüklerine göre sınıflandırmıştır. AB’nin genel kabulü de böyledir.
10’a kadar personel istihdam eden işletmeler mikro veya çok küçük
işletme,
10‐49 personel istihdam eden işletmeler küçük işletme,
50‐249 personel istihdam eden işletmeler orta ölçekli işletme ve
250 ve üzeri personel istihdam eden işletmeler ise büyük işletme olarak
anılmaktadır.
Bu sınıflamadan da görüleceği üzere, 250’den az personel istihdam eden
işletmelere, küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ) denmektedir.
250’den az personel
istihdam eden Bu işletme türleri kısaca aşağıda açıklanacaktır.
işletmelere, küçük ve
orta büyüklükte işletme Mikro İşletmeler
(KOBİ) denmektedir. Mikro işletmeler veya bir diğer deyişle çok küçük işletmelerin istihdam ettiği
personel sayısı 10’dan azdır. Bunlara literatürde iş yeri de denmektedir.
Çoğunlukla aile işletmesi biçiminde faaliyet gösteren ve bir veya birkaç
işletmeye yönelik ara malları üreten işletmelerdir.
Bu işletmelerin en önemli üstünlüğü amatör ruhları, yeni durumlara çabuk
uyum sağlayabilecekleri esnek yapıları ve piyasadaki boşluklara kolayca
sızabilmeleridir.
106
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19
İşletme Türleri
Küçük İşletmeler
Küçük işletmeler çoğunlukla yerel olarak faaliyette bulunmaktadır. Özellikle
mahalli ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan bu işletmeler, son zamanlarda iletişim
ve teknolojide yaşanan gelişmelerin ardından, ulusal hatta kısmi olarak uluslararası
pazarlara da iş yapabilmektedir.
Küçük işletmelerin başlıca üstünlükleri şöyle sıralanabilir:
107
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20
İşletme Türleri
Büyük İşletmeler
Endüstrileşme sürecini hızlı ilerlediği çağımızda, bu endüstrileşmeye paralel
olarak büyük işletmelerin sayısı da süratle artmaktadır. Bu artışa karşılık, çok sayıda
orta ve küçük işletmenin, büyük işletmelerle olan rekabete dayanamadıkları ve
varlıklarını devam ettiremedikleri görülmektedir.
Büyük işletmelerin diğerlerine göre birtakım üstün ve zayıf yönleri
bulunmaktadır.
Büyük işletmelerin başlıca üstünlükleri şöyle sıralanabilir:
108
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21
İşletme Türleri
Otobüs bileti almak için 20 Lira borç almıştım. Bir süre Sıhhiye’deki bir
umumi tuvalette yatıp kalktım. Tokat’ta istenmeyen, Ankara’da ise
sokak çocuğu olmuştum...”
•Diye durumunu anlatan ve bu esnada 11 yaşında olan, çocuk diye hiç
kimsenin işe almadığı Özer, Ulus'ta çakmaktaşı ve benzin satarak
günde 75 kuruş kazanıyormuş.
•“Her çocuk gibi benim de hayallerim vardı. Okumak istiyordum. Yazı
yazmayı taşa ve duvara, kara değnekle yazarak öğrendim. Uzun bir
süre keçi çobanlığı yaptım.” diyen Özer, okula gidememenin içinde
her zaman ukde olarak kaldığından bahsetmektedir. İçindeki o
coşkulu öğrenme tutkusuna rağmen ailesi onu okutmamış, ama o
okuma sevgisinden asla vazgeçmemişti. Kitaplar alıp okumaya başladı.
•İstanbul’a gitmeye karar veren Özer, burada komi olarak çalışıp
İngilizce öğrenmeye başladı. Askerliğini de tamamladıktan sonra
Londra’ya gitmeye karar verdi.
•İstanbul'da tanıştığı bir emekli albaydan haftada 2 gün İngilizce dersi
alarak İngilizce öğrenen Özer, uçak bileti alacak parası olmadığından
otobüsle günler süren bir yolculuk sonrası Londra’ya varır.
•"Talebeler arasına karışıp, aldığım bir otobüs biletiyle Londra’ya
geldim ve bir kebapçıda iş buldum. Londra’da ilk işlerimden biri de
İngilizce kursuna yazılmak oldu. Bu arada kebapçıdaki bodrum katta
yatıyordum. Diye Londra’ya ilk gelişini anlatan Özer, kebapçı haftada
bir gün kapalı olduğundan alafranga tuvalette nasıl yıkanılırsa öyle
yıkandım." Diye yaşadığı zorlukları gözler önüne sermiştir.
•Bir kuruş parası olmadığı hâlde kendisini çok iyi yetiştirdiği için 4 sene
sonra bir arkadaşının ona ortak olmasıyla Londra’da ilk lokantasını
açmış. Bundan sonrası da özverili çalışması, müşterilerine olan
misafirperverliği, diyetisyenlerle çalışıp yemeklerine fazlasıyla önem
vermesi sayesinde, başarılı olması ve Londra’da tutunması onun için
oldukça kolay olmuş ve kısa zamanda çok hızlı bir büyüme kat etmiş.
•Hüseyin Özer bugün, dünyanın en saygın Türk lokantasının sahibi ve
dünyanın en başarılı 32 isminden biri. Bir başka tanımlamayla, 'İngiliz
Kraliyet Ailesi’ne Türk yemeği yediren adam'. Kim derdi ki o terk
edilmiş, tuvaletlerde yatan küçük çocuk bir gün tüm dünyaya adını
duyuracak?
109
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22
İşletme Türleri
•Bir kişinin kendi nam ve hesabına kurup işlettiği, tüm sorumluluğun kendisine
ait olduğu işletmelere şahıs işletmesi denir.
•İki veya daha çok kişinin bir araya gelerek emek veya mallarını, müşterek bir
gayeye erişmek üzere bir sözleşme ile birleştirmeleri şirket olarak
tanımlanmaktadır.
Özet
•Türk Ticaret Kanunu'na göre ticaret şirketleri; şahıs şirketleri ve sermaye
şirketleri olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlardan şahıs şirketleri;
•Kolektif şirket ve
•Komandit şirkettir.
•Kolektif şirket, iki ve daha çok gerçek kişi tarafından, bir ticari işletmeyi
müşterek ticaret unvanı altında işletmek amacı ile bir akitle kurulan ve şirket
alacaklarına karşı ortakların tümünün sorumluluğu sınırsız ve zincirleme olan;
hak ve ehliyeti işletme konusu ile sınırlı, tüzel kişiliğe sahip bir ticaret
şirketidir.
•Komandit şirket, ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek
maksadıyla kurulan ve şirket alacaklarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının
sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirkete denir.
•Sermaye şirketleri ise;
•Anonim şirket,
•Limited şirket ve
•Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkettir.
•İşletmeler mülkiyetleri bakımından dört başlıkta incelenmektedir.
•Özel mülkiyete ait olan işletmeler, üretim araçlarının mülkiyeti özel
teşebbüse ait olan işletmelerdir.
•Kamu işletmeleri, sermayesinin tamamı veya yarıdan fazlası devlete veya
devlete bağlı kamu tüzel kişilerine ait olan işletmelerdir.
•Karma işletmeler, gerçek veya tüzel olsun, özel kişiler ile kamu tüzel
kişilerinin birlikte kurdukları ve kamunun pay çokluğuna sahip olduğu
işletmelerdir.
•Yabancı sermaleli işletmeler ise; mülkiyeti yabancı girişimcilere ait olan
işletmelerdir.
•Anonim şirket, ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek için bir
veya daha fazla pay sahibi tarafından kurulabilen, sermayesi belirli ve
paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu
tutulan ve tüzel kişiliği olan şirket türüdür.
•Limited şirket, bir ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir
ekonomik amaçla, bir unvan altında bir sözleşme ile kurdukları, esas
sermayesi muayyen, borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu ve
ortaklarının sorumluluğu sınırlı bulunan, hak ehliyeti işletme konusu ile
sınırlı, tüzel kişiliğe sahip bir ticaret şirketidir.
•Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin adından da anlaşılacağı gibi,
sermayesi anonim şirket gibi paylara bölünmüştür. Şirket ortaklarından bir
veya daha fazlası kolektif şirketlerde olduğu gibi şirket alacaklarına karşı
sınırsız sorumlu, bir diğer kısmı ise şirket alacaklarına karşı anonim şirket
ortağı gibi, koyduğu sermaye ile sınırlı bir biçimde sorumludur.
110
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23
İşletme Türleri
111
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24
İşletme Türleri
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. İşletme yapıları hangi ölçütlere göre sınıflandırılmaz?
a) Kârlılığına göre
b) Hukuki yapısına göre
c) Ürettikleri ürüne göre
d) Büyüklüğüne göre
e) Personel sayısına göre
5. Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvan altında işletmek için bir veya daha
fazla pay sahibi tarafından kurulabilen, sermayesi belirli ve paylara
bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu tutulan
ve tüzel kişiliği olan şirkete ne ad verilir?
a) Limited şirket
b) Anonim şirket
c) Şahıs işletmesi
d) Kolektif şirket
e) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket
112
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 25
İşletme Türleri
6. Bir ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir ekonomik amaçla, bir
unvan altında bir sözleşme ile kurdukları, esas sermayesi muayyen,
borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu ve ortaklarının
sorumluluğu sınırlı bulunan, hak ehliyeti işletme konusu ile sınırlı, tüzel
kişiliğe sahip bir ticaret şirketlerine ne ad verilir?
a) Anonim şirket
b) Komandit şirket
c) Limited şirket
d) Kolektif şirket
e) Şahıs işletmesi
7. Gerçek veya tüzel olsun, özel kişiler ile kamu tüzel kişilerinin birlikte
kurdukları ve kamunun pay çokluğuna sahip olduğu işletmelere ne ad
verilir?
a) Özel mülkiyete ait işletmeler
b) Kamu işletmeleri
c) Yabancı sermayeli işletmeler
d) Karma işletmeler
e) Vakıf işletmeleri
113
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 26
İşletme Türleri
Cevap Anahtarı
1.a, 2.c, 3.e, 4.d, 5.b, 6.c, 7.d, 8.a, 9.e, 10.d
114
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 27
İşletme Türleri
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Çonkar, K. (1992). Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Yatırım Kararı ve Yatırım
Teşvikleri, Ankara: Konrad Adenauer Stiftung BİAR.
Dinçer, Ö. ve Fidan, Y. (1999). İşletme Yönetimine Giriş, İstanbul: Beta Basım
Yayım Dağıtım A.Ş.
Küçük, O. (2018). Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, 7. Baskı, Ankara: Seçkin
Yayıncılık.
Küçük, O. (2017). İşletme Bilgisi ve Yönetimi, 5. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Mucuk, İ. (1993). Modern İşletmecilik, 5. Basım, İstanbul: Der Yay.
Özgen, H., Öztürk, H. ve Yalçın, A. (2001). Temel işletmecilik Bilgisi, Adana: Nobel
Kitapevi.
Sabuncuoğlu, Z. ve Tokol, T. (1995). İşletme‐I (Temel Bilgiler), Bursa: Rota Ofset.
115
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 28
KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTE
İŞLETMELER (KOBİ’LER)
• KOBİ Tanımı
İÇİNDEKİLER
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
7
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Kobi Tanımı
Bağımsız Olma
Girişim Yeteneği
KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ
Personel Sayısı
İŞLETMELER (KOBİ'LER)
Makine Sayısı
Üretim Kapasitesi
Kobi'lerin Nicel Özellikleri
117
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
GİRİŞ
Büyük işletmeler dışında kalan işletmeleri anlatmak için kullanılan KOBİ terimi,
farklı ülkelerin farklı tanımlamaları nedeniyle hatta aynı ülke içerisinde farklı
kuruluşların tanımlama farklılıklarından dolayı farklı anlaşılabilmektedir.
Gerek finans kuruluşları ve gerekse diğer fon kaynakları ve devlet kuruluşları
açısından KOBİ tanımındaki farklılıklar bazı karışıklıklara yol açabilmektedir.
AB üyelik sürecinde AB ile olan farklılık da ayrı bir sorun olarak ortaya
çıkmaktadır. Bu yüzden KOBİ’lerin tanımının yapılması önem arz etmektedir.
KOBİ tanımı yapılırken önemli bir husus da KOBİ’lerin özelliklerinin ortaya
konmasıdır. KOBİ’ler nitel ve nicel özellikleri itibarıyla ortaya konduğunda, KOBİ’lerin
neden önem arz ettiği daha iyi anlaşılabilecektir.
Bu bölümde KOBİ tanımı yapılarak bu konuda yaşanan kargaşanın ortadan
kaldırılmasına önemli ölçüde katkı sağlanmaktadır. Ayrıca küçük işletmelerin temel
özellikleri nitel ve nicel özellikler başlıklarında incelenerek KOBİ’lerin faaliyet
gösterdikleri sektörler anlatılmaktadır.
Büyük işletmelerin
tersine; değişen KOBİ’ler ülkelerin kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadırlar. Fakirliğin çeşitli
koşullara hızlı ve kolay toplum kesimleri arasında azaltılmasını sağlama potansiyeli taşımaktadırlar (Frank
uyum sağlayabilen, Pyke, s. 1-5).
esnek olabilen KOBİ’ler,
ülke ekonomileri için Neredeyse tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de KOBİ’ler önemli bir istihdam
büyük önem arz kapısı oluşturmaktadır. Büyük işletmelerin tersine; değişen koşullara hızlı ve kolay
etmektedirler. uyum sağlayabilen, esnek olabilen KOBİ’ler, ülke ekonomileri için büyük önem arz
etmektedirler.
Bu dinamik özelliklerini her zaman yerine getirebilmeleri için KOBİ’lere gerek
üretim, pazarlama, satış gerek de finans gibi konularda hükûmetler tarafından her
türlü kolaylık sağlanmalıdır.
KOBİ TANIMI
Küçük işletmeler için evrensel ve kesin bir tanım yapma olanağı
bulunmamaktadır. Küçük ve orta ölçekli işletme terimi hukuki olmaktan çok ekonomik
bir anlam taşımakta ve bu anlam, ülkelerin ekonomik yapılarına göre değişiklik
gösterdiği gibi, aynı ülke içinde bölgeden bölgeye, sektörden sektöre de farklılık
gösterebilmektedir. KOBİ’ler 1970 yılında Amerikan ekonomisinin %80’ini oluştururken
90’lı yıllarda bu oran %90’lara ulaşmıştır (Naisbitt, J. Global Paradoks, 1994, s.4.)
Ayrıca ülkelerin ekonomik yapıları değiştikçe küçük ve büyük ölçekli işletmeyi
tanımlayan kriterler de değişmekte ve ülkelerin ekonomik yapılarıyla bağlantılı olarak
farklı ölçütler kullanılmaktadır. Bu ölçütler arasında; işçi sayısı, ciro, sermaye gibi
sayısal unsurların yanı sıra işletmenin yönetimi, sermaye piyasasına dâhil olup olmayışı,
pazarlık gücü, üretim, elastikiyet vb. sayısal olmayan unsurlar da yer almaktadır. KOBİ
118
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
tanımı konusunda ülkeler ve hatta aynı ülke içerisinde farklı kuruluşlar da farklı
tanımlamalar yapmakta ve bu da bazı karışıklıklara yol açmaktaydı. AB müktesebatı
çerçevesinde Türkiye’de KOBİ tanımı ve sınıflandırılması konusunda bir yönetmelik
çıkarılmış ve böylece AB ile uyumlu bir tanım geliştirilmiştir. Küçük ve Orta
Büyüklükteki İşletmeler Yönetmeliğince; işletmeler niteliklerine ve sınıflandırılmasına
ilişkin uygulama usul ve esasları belirlemektedir.
Bu Yönetmelik’e göre; yasal statüsü ne olursa olsun, bir veya birden çok gerçek
veya tüzel kişiye ait olup bir ekonomik faaliyette bulunan birimler, işletme olarak
anılmaktadır.
Küçük ve orta büyüklükte işletmeler ise, iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan
istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk
milyon Türk lirasını aşmayan ve bu Yönetmelik’te mikro işletme, küçük işletme ve orta
büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ve kısaca "KOBİ" olarak adlandırılan
ekonomik birimler biçiminde tanımlanmaktadır.
Yine bu Yönetmelik’te KOBİ’ler aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır.
Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış
hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri üç milyon Türk lirasını aşmayan,
çok küçük ölçekli işletmelerdir.
Küçük ve Orta
Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış
Büyüklükteki
İşletmelerin Tanımı, hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri yirmi beş milyon Türk lirasını
Nitelikleri ve aşmayan işletmelerdir.
Sınıflandırılması Orta büyüklükteki işletme: İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve
Hakkında Yönetmelik’e yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri yüz yirmi beş
göre KOBİ’ler mikro, milyon Türk lirasını aşmayan işletmelerdir.
küçük ve orta
büyüklükteki işletme (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması
olarak üçe ayrılır. Hakkında Yönetmelik)
Bağımsız işletme
Gerçek veya tüzel kişilerin sahip olduğu ve bu Yönetmelik’e göre ortak veya bağlı
işletme sayılmayan bir işletme;
Başka bir işletmenin %25 veya daha fazlasına sahip değilse,
Herhangi bir tüzel kişi veya kamu kurum ve kuruluşu veya birkaç bağlı işletme
tek başına veya müştereken bu işletmenin %25 veya daha fazla hissesine
sahip değilse,
Konsolide edilmiş hesaplar düzenlemiyorsa ve konsolide hesaplar düzenleyen
başka bir işletmenin hesaplarında yer almıyorsa ve bu nedenle bağlı bir
işletme değilse, bağımsız işletme kabul edilir.
Burada a. fıkrasında belirtilen yüzde yirmi beş oranı;
119
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Bağlı İşletme
Bir işletme;
Başka bir işletmenin sermaye veya oy haklarının çoğunluğuna sahip olma,
Başka bir işletmenin yönetim, yürütme veya denetim kurulu üyelerinin
çoğunluğunu atama veya azletme yetkisine sahip olma,
Başka bir işletmenin hissedarı veya ortağı olup bu işletmenin diğer hissedarları veya
ortaklarıyla yaptığı anlaşma ile bunların oy haklarının çoğunluğunu tek başına
kontrol etme hakkına sahip olma, şartlarından en az birini taşıması hâlinde, bu
işletmelerden birincisi hâkim ikincisi bağlı işletme sayılmaktadır.
Bu Yönetmelik kapsamında hâkim işletmeye, bağlı işletmeye ilişkin hükümler
uygulanır.
Ayrıca bu Yönetmelik değişikliği ile, Resmî İstatistik Programı kapsamında kurum
ve kuruluşlarca yürütülecek çalışmalarda yapılacak sınıflandırmada, aşağıda belirtilen
çalışan sayılarının esas alınacağı hükme bağlanmıştır:
Yıllık çalışan sayısı 0-1 kişi,
Yıllık çalışan sayısı 2-9 kişi,
Yıllık çalışan sayısı 10-49 kişi,
120
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Girişim Yeteneği
Girişimci, en genel tanımıyla mal veya hizmet üretmek amacıyla üretim
faktörlerini bir araya getiren, risk üstlenen kişidir. Kurulan her KOBİ’nin arkasında bir
girişimci ruh yatar. Zaten işletme kurmanın miras, başka fırsatların yokluğu gibi çeşitli
nedenleri olmakla birlikte, günümüzde işletme kurmanın en önemli nedeni girişimcilik
güdüsüdür.
İşletme sahibi olmak, sadece yeterli sermayeye sahip olunarak elde edilecek bir değer
değildir. Gerekli finansal imkânlara sahip olmakla birlikte, işletme sahibi olamayan,
başkalarının yanında çalışmaya devam eden pek çok insan vardır. Girişim yeteneği özel bir
değerdir ve risk üstlenebilme, geleceği öngörebilme gibi temel nitelikleri içerir.
121
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Personel Sayısı
İşletmede çalışan personel, sabit varlıklarla beraber ikinci potansiyel faktörü
oluşturur. Bu nedenle, işletmenin ölçek büyüklüğünü veya faaliyet hacmini belirleme
özelliğine sahiptir. Ayrıca nicel olarak kolayca ölçülebilir. Resmî istatistiklerin sadece
sigortalı işçiyi kapsaması, çalışanların niteliği, çalışma süreleri ve sayıları hakkında bilgi
KOBİ’lerin en önemli vermemesi gibi eksiklikleri vardır. Ayrıca çalışan sayısı, her sektörde aynı önceliğe
nicel özelikleri;
sahip değildir.
personel sayısı, makine
sayısı, üretim Makine Sayısı
kapasitesi, sabit
varlıkların ve makine KOBİ’lerin faaliyet konusu olan işlerinde kullandıkları makine veya teçhizat
parkının değeri ve satış sayısıdır. KOBİ’lerin ölçek büyüklüklerinin ifade edilmesinde de kullanılan makine
tutarı ve katma sayısı, tespitinin kolay olması gibi bir avantaja da sahiptir. Fakat üretim farklı
değerdir.
aşamalardan oluşuyor, dolayısıyla farklı niteliklerdeki makineler kullanılıyorsa ya da
farklı teknolojiye sahip makineler söz konusu ise, homojenlik olmadığından,
makinelerin sayısının toplam olarak ifade edilmesi doğru olmayacaktır.
Üretim Kapasitesi
“Kapasite, bir işletmenin belirli bir zaman dilimi içindeki üretim gücü olarak
tanımlanabileceği gibi, işletmenin belirli bir mal veya hizmeti üretebilme yeteneğinin,
yine belirli bir ölçü ile ifade edilmesi şeklinde de açıklanabilir”.
Genelde işletme büyüklüğü ile aynı anlamda kullanılan üretim kapasitesi,
büyüklükle beraber, nicel olarak belirlenebilme sorunuyla karşı karşıyadır. Buna
ilaveten, üretim kapasitesi denilirken kastedilen kapasitenin hangi kapasite çeşidi
olduğu da önemlidir. Çünkü fiili kapasite miktarı çoğu kez teorik kapasite miktarına
eşit olmaz. Maksimum kapasitenin yakalanabilmesi ise çoğu kez mümkün değildir.
122
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
123
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
araştırınız.
124
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Üretim Sektörü
Üretim sektörü, üretim işletmelerinin bir araya gelerek oluşturdukları
sektördür. Bu sektörde yer alan işletmeler, tedarik piyasalarından satın aldıkları
üretim faktörlerini ürün veya yarı mamule dönüştürerek pazara sunmaktadır.
125
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Üretim sektöründeki Kişilerin kavram kargaşasına düştüğü imalat (manufacturing) deyimi ise,
işletmeler, tedarik yalnızca endüstriyel üretimi tarımsal üretimden ayırmak amacıyla kullanılan bir
piyasalarından satın kavramdır ve tarımsal üretim gibi, imalat da yalnızca üretimin bir türüdür.
aldıkları üretim
Endüstriyel üretim, makinelerin yardımıyla insan tarafından planlanan ve
faktörlerini ürün veya
yarı mamule yönlendirilen bir faaliyet sonucunda gerçekleşir.
dönüştürerek pazara Ekstraktif işletmeler (ham maddeleri ve mineralleri çıkaran) ve inşaat
sunmaktadır. işletmelerinin de içerisinde değerlendirildiği üretim sektöründe, artık teknolojiyi
yakından izleyen, en son teknolojiyi üretim çalışmalarında kullanmaya başlayan
KOBİ’lerin yeri çok önemlidir. Çünkü son yıllarda tüketim kalıpları hızla değişmiştir.
Ürün hayat süresi oldukça kısalmış, bunun sonucunda yığın üretim yerine siparişe
dayalı üretim veya değişken üretim ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu da büyük
işletmelere göre daha esnek yapıları olan KOBİ’leri avantajlı hâle getirmiştir.
Üretim sektöründen bahsederken daha ziyade büyük işletmelere dikkatler
çekiliyor olsa bile yarı mamul veya mamulleri çeşitli işlemlerden geçirerek, fayda
sağlayan tüketim veya endüstri mallarına dönüştüren tüm işletmeler, küçük veya
büyük olsun sanayi işletmesi sayılmaktadır. Küçük işletmelerin büyük işletmelere rakip
veya yan sanayi konumunda olması, bu durumu değiştirmez.
Üretim sektöründeki KOBİ’ler büyük işletmeler karşısında piyasadaki
durumlarına göre iki kısımda incelenebilir. Bunlar;
Rakip sanayi ve
Yan sanayidir.
126
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Rakip Sanayi
Rakip sanayi, büyük işletmelerle aynı ürünü piyasaya arz etmektedir. KOBİ’ler,
talep yetersizliği durumunda küçük kapasite ile piyasaya uyum sağlayabilmektedir.
Talep artarsa kapasitelerini yükseltir yeterli seviyeye ulaşınca da büyük sanayiye
dönüşürler. Bu durumun KOBİ’ler için büyük sanayiye geçiş süreci olduğu söylenebilir.
Yan sanayi, otomotiv,
dayanıklı tüketim vb. Yan Sanayi
sanayilerde üretilmesi
ekonomik olmayan, Bir büyük sanayi kuruluşunun bazı mamul ve yarı mamul girdileri ile ara
teknik uzmanlaşma mallarını üretmek için sanayi kuruluşunun etrafını çevreler. Bu tür sanayi yan sanayi
veya farklı makine olarak adlandırılır.
parkını ve üretim
Yan sanayi, ana sanayiler için parça veya malzeme üreten, ana sanayi ile çoğu
organizasyonunu
gerektiren parçaları hâlde merkez ve çevre ilişkileri içinde bulunan ve tamamlanmış ürün şeklinde nihai
yapmaktadır. tüketiciye değil, ara girdi sunumu şeklinde sanayiler arası talebe yönelen kuruluşlardır.
Yan sanayi, otomotiv, dayanıklı tüketim vb. sanayilerde üretilmesi ekonomik
olmayan, teknik uzmanlaşma veya farklı makine parkını ve üretim organizasyonunu
gerektiren parçaları yapan sanayidir.
Günümüzde büyük işletmeler tarafından gerçekleştirilen yoğun üretim, büyük
ölçüde KOBİ’lere bağımlıdır. Hatta büyük işletmelerin, kendi alanında uzmanlaşmış
KOBİ’lerin ürettiği mamulleri bir araya getiren diğer bir deyişle, monte eden
işletmeler olduğu görüşü yaygındır. Büyük işletmelerin yan sanayii konumunda olan
KOBİ’ler, büyük işletmelere bağımlılık derecelerine göre ikiye ayrılmaktadır.
Ticaret Sektörü
Ticareti; bir mala zaman, miktar ve mekân boyutlarında değer katma işlevi
olarak tanımlamak mümkündür. Ekonomik malların mülkiyet değişiminin
gerçekleştirildiği bu sektörde faaliyet gösteren KOBİ’ler, temelde toptancı ve
perakendeci işletmeler olarak ikiye ayrılabilir. Toptancı işletmeler; ham madde, yarı
mamul veya mamul ürünleri üretim, hizmet veya ticaret sektöründeki işletmelere
satmak için toplu alımda bulunmaktadır. Perakendeci işletmeler ise; malı doğrudan
üreticiden ve çoğunlukla da komisyoncu, toptancı vb. aracılardan satın alıp, son
tüketiciye satan işletmelerdir. Bu hâlleriyle perakendeci, işletmeler hizmeti tüketicinin
ayağına getirmek, nihai tüketici veya son kullanıcıya mal sunmak gibi önemli bir
hizmeti yerine getirmektedir.
Mal ve hizmetlerin, tüketiciye ulaşmasında izlenen dağıtım kanalında yer alan
acente, tellal ve komisyoncu gibi müesseseler, ülkemiz için yeni olmasına rağmen AB
127
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Hizmet Sektörü
Hizmet, maddi bir değer içermediği hâlde piyasaya sunulan, bir ihtiyacı
karşılayan, satın alındıktan sonra değiştirilemeyen veya geri verilemeyen ürün
biçiminde tarif edilebilir. Hizmet aynı zamanda, fiziki unsurlarla birlikte gerçekleştirilen
Hizmet aynı zamanda, eylemleri de kapsayabilir. Fakat bu durum, hizmetlerin soyut olma özelliğine zarar
fiziki unsurlarla birlikte
vermez.
gerçekleştirilen
eylemleri de Hizmet işletmelerince ortaya konulan hizmetlerin üretim sürecini
kapsayabilir. gerektirmediğinden dolayı ürün sayılamayacakları yönünde görüşler olmakla birlikte,
iş gücü, sermaye ve toprak gibi üretim faktörlerinin kullanılıp bir fayda temin edildiği
göz önüne alınınca, hizmetin de ürün olarak düşünülmesi daha doğru olacaktır. Ürün
tariflerinde genelde yer alan “fiziksel boyutları olan” ifadesi son derece kısıtlayıcı bir
unsurdur. Hizmeti diğer ekonomik mallardan ayıran en önemli fark, depolanamaz
olması, talep edildiği anda tüketilmesinin gerekmesidir.
KOBİ’ler hizmet sektöründe de önemli bir yere sahiptir. Çoğu kişisel hizmetler
tarzında faaliyet gösteren KOBİ’ler, bankacılık ve eğitim alanındaki hizmetlerin önemli
bir bölümünü karşılamaktadır. Bunlar; kişisel (kuru temizleme, berber gibi), ticari
(muhasebe, finans), eğlence, hukuk, ulaşım gibi hizmetlerdir.
128
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
•KOBİ TANIMI
•Küçük ve orta büyüklükte işletmeler, iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan
istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmi beş milyon
Türk lirasını aşmayan ve bu ilgili yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme
ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ve kısaca "KOBİ" olarak
Özet
adlandırılan ekonomik birimler biçiminde tanımlanmaktadır.
•Yine bu yönetmelikte KOBİ’ler aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır.
•Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış
hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biüç milyon Türk lirasını aşmayan,
çok küçük ölçekli işletmelerdir.
•Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış
hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri yirmibeş milyon Türk lirasını
aşmayan işletmelerdir.
•Orta büyüklükteki işletme: İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden
ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri yüz yirmi beş
milyon Türk lirasını aşmayan işletmelerdir.
•KOBİLERİN TEMEL ÖZELLİKLERİ
•Ekonomik birim olarak küçük işletmeler; bağımsız olma ve girişim yeteneği
gibi iki temel ortak niteliğe sahiptir.
•İşletmelerin sınıflandırılmasında ve dolayısıyla KOBİ’lerin tanımlanmasında
nitel ve nicel ölçütlerden yararlanılmaktadır. Bu nicel ölçütlerin önemlileri
şunlardır:
•Personel Sayısı
•İşletmede çalışan personel, sabit varlıklarla beraber ikinci potansiyel faktörü
oluşturur. Bu nedenle, işletmenin ölçek büyüklüğünü veya faaliyet hacmini
belirleme özelliğine sahiptir. Ayrıca nicel olarak kolayca ölçülebilir.
•Makine Sayısı
•KOBİ’lerin faaliyet konusu olan işlerinde kullandıkları makine veya teçhizat
sayısıdır. KOBİ’lerin ölçek büyüklüklerinin ifade edilmesinde de kullanılan
makine sayısı, tespitinin kolay olması gibi bir avantaja da sahiptir.
•Üretim Kapasitesi
•Genelde işletme büyüklüğü ile aynı anlamda kullanılan üretim kapasitesi,
büyüklükle beraber, nicel olarak belirlenebilme sorunuyla karşı karşıyadır.
Buna ilaveten, üretim kapasitesi denilirken kastedilen kapasitenin hangi
kapasite çeşidi olduğu da önemlidir. Çünkü fiili kapasite miktarı çoğu kez
teorik kapasite miktarına eşit olmaz.
•Sabit Varlıkların ve Makine Parkının Değeri
•Sabit varlıklar, üretim faaliyetinde kullanılan makine, tesis, arazi, bina
vb.dir. Hatta diğer gayrimenkuller de bu çerçevede sabit varlıklardır.
Makinelerin fiziki birimleriyle değil parasal değer olarak ele alınmaları,
toplama sorununu da ortadan kaldıracaktır. Özellikle enflasyonist
ortamlarda, makinelerin parasal değerleri deflete edilebilirse makine parkı
değeri KOBİ’lerde önemli bir nicel ölçüt olarak ifade edilebilir.
•Satış Tutarı ve Katma Değer
•Satış tutarı, belli bir dönemde yapılan satış miktarının para ile ifadesidir.
Ölçek büyüklüğünün belirlenmesinde en fazla kullanılan ölçütlerden biridir.
129
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Özet (devamı)
•KOBİ'LERİN FAALİYET ALANLARI
•Eskiden KOBİ'lerin perakendecilik, toptancılık, inşaat, zirai hizmetler, balıkçılık
ve ormancılık, finans, gayrimenkul gibi alanlarda yoğunlaşırken son
zamanlarda KOBİ'lerin ülkenin tedarik ve dağıtım şebekelerine dâhil oldukları
ve hızlı büyüyen endüstrilere doğru yöneldikleri ve hatta yasal hizmetler,
petrol ve gaz çıkarma, madencilik, ormancılık, boru hattı taşımacılığı,
haberleşme, çeşitli işletme hizmetleri ve sağlık hizmetleri alanlarında da
faaliyet gösterdikleri görülmektedir.
•Küçük işletmeler faaliyetlerine göre üç temel grupta toplanabilir. Bunlar;
•ticaret,
•hizmet,
•üretimdir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da
mali bilançosu yirmi beş milyon Türk lirasını aşmayan işletmelere ne ad verilir?
a) Büyük işletme
b) Küçük işletme
c) Mikro işletme
d) Küçük ve orta büyüklükte işletmeler (KOBİ’ler)
e) Orta boy işletme
6. I. İmalat
II. Madencilik
III. Taşıma
IV Perakendecilik
Yukarıdaki sektörlerden hangisi / hangileri KOBİ’lerin faaliyet alanlarındandır?
a) Yalnız I
b) I, II ve III
c) II ve III
d) I ve IV
e) I, II, III ve IV
9. Ana sanayiler için parça veya malzeme üreten, ana sanayi ile çoğu hâlde
merkez ve çevre ilişkileri içinde bulunan ve tamamlanmış ürün şeklinde değil,
ara girdi sunumu şeklinde sanayiler arası talebe yönelen kuruluşlara ne ad
verilir?
a) Yan sanayi
b) Ağır sanayi
c) Hizmet üretimi
d) Ticari işletme
e) İmalat sanayi
10. Maddi bir değer içermediği hâlde piyasaya sunulan, bir ihtiyacı karşılayan,
satın alındıktan sonra değiştirilemeyen veya geri verilemeyen ürün biçiminde
tarif edilen şeylere ne ad verilir?
a) Mal
b) Yarı mamul
c) Hizmet
d) Dayanıksız ürün
e) Yardımcı malzeme
Cevap Anahtarı
1.d, 2.a, 3.b, 4.a, 5.d, 6.e, 7.c, 8.d, 9.a, 10.c
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Alpugan, O. (1996). İşletme Bilimine Giriş, Trabzon: Derya Kitabevi.
Bozacı, İ. (2015). Girişimcilik. İstanbul: Beta Yayınları.
Çelik, A. ve Akgemci, T. (2010). Girişimcilik Kültürü ve KOBİ’ler, Ankara:
Demirdöğen, O. (1996). Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (Problemleri ve Çözüm
Önerileri), Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Yayın No: 1996-1, Erzurum: TSO
Yayınları.
Demirdöğen, O. (2001). Üretim Yönetimi, 3. Baskı, Atatürk Üni. İİBF Z. F. Fındıkoğlu
Arş. Merkezi Yay. No: 184, Erzurum: Atatürk Üni. Matbaası.
Doğan, M. (2012). İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, 10. Baskı, İzmir: Nobel Akademik
Yayıncılık
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması
Hakkında Yönetmelik”, 18/11/2005 tarih ve 25997 sayılı Resmî Gazete,
19/10/2005 tarihinde, 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.
Küçük, O. (2011). Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, 5. Baskı, Ankara: Seçkin
Yayıncılık.
Nobel Yayın.
Özkan, A. (2017). Her Yönüyle KOBİ'lerin Yönetim Sorunları ve Çözüm Önerileri,
Ankara: Nobel Bilimsel Eserler
Pyke, F. (1998). Local Development Initiatives and The Management of Change ın
Europe, Employment and Training Papers 31, Employment and Training
Department International Labour Office, Geneva.
Rachman, D. J. vd. (1993). Business Today, International Edition, London: McGraw Hill
Inc.
Scarborough, N. M. Zimmerer, T. W. (1999). Effective Small Business Management:an
entrepreneurial Approach, 6. Ed. Prentice-Hall Inc.
Tekin, M. (2005). Hayallerin Gerçeğe Dönüşümü Girişimcilik, Yenilenmiş 4. Baskı,
Konya: Günay Ofset.
Tikici, M. vd. (2009). Girişimcilik ve Küçük İşletmeler, Ankara: Nobel Yayın.
Varoğlu, D. vd. (2016). Genel İşletmecilik Bilgileri, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Yazıcı, K. (2001). İşletme Bilimine Giriş, Trabzon: Eser Ofset. www.kosgeb.gov.tr
134
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19
KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTE
İŞLETMELER (KOBİ’LER)
• KOBİ’lerin Özellikleri
İÇİNDEKİLER
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
8
dağıtımı yapılamaz.
Kalifiye eleman
sağlayamama
Fon sağlayamama
KOBİ’lerin Temel
Tedarik zinciri ilişkileri
Özellikleri
KOBİ’lerin Ekonomideki
Örgütlenme yetersizliiği
Yeri ve Önemi
Müşteriyi tanıma ve
anlama
Üretim biçimi
Tüketici tercihinde
esneklik
Tüketici tercihinde
esneklik
KOBİ’lerin operasyonel
güçlü yanları
Teknolojide yetkinlik
136
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
GİRİŞ
Önceki bölümlerde işletmeler tanımlanmış, KOBİ’lerden ve KOBİ’lerin
özelliklerinden bahsedilmişti. Hatırlanacağı üzere KOBİ’ler, küçük ve esnek
yapılarıyla farklı pazarlarda faaliyet gösterebilen, ekonomiye dinamizm
kazandırma, canlılık getirme gibi temel bir özelliğe sahip olan küçük
işletmelerdir.
Piyasada varlığını sürdüren her piyasa aktörü gibi KOBİ’ler de birtakım
avantaj ve dezavantajlar yaşamakta, piyasanın gerekleri ile kendi potansiyellerini
uyumlu kılabildikleri ölçüde varlığını sürdürmektedir.
KOBİ’lerin temel özelliklerinden kaynaklanan ve kendilerini büyük
işletmeler karşısında öne çıkaran, esneklik ve çeviklik gibi birtakım üstünlükleri
vardır. Yani küçük işletmeler, büyük işletmelerin terk ettikleri ya da girmeyi
kendilerine kârsız gördükleri için uzak durdukları alanlara girerek değil ya da
küçük işletmelerin varlıklarını devam ettirebilmeleri için oluşturulmuş suni pazar
alanları sayesinde değil, kendi yapısal sorun çözme becerileri sonucunda
piyasada var olmaktadır. İmalatçı KOBİ’lerin yer aldığı üretim sektörü, katma
değer sağlama, istihdama, ihracat ve bölgesel kalkınma katkı sunma ile yeni
ürünlerin ortaya çıkarılması yönleriyle öne çıkmaktadır.
Bunun yanında yine küçük işletmelerin yapısal bazı sorunları, açmazları
veya temel yapıları gereği sahip oldukları birtakım zayıf yönleri de vardır.
Girişimciler, dezavantajlarını avantaja çevirebildikleri veya zayıf ve güçlü
yönlerini bilerek ona göre hareket ettikleri ölçüde başarılı olabilecekler,
işletmelerini geleceğe taşıyabileceklerdir. Piyasadaki rekabetin, küreselleşme
sürecinde önceki dönemlere göre çok daha şiddetli olduğu da hatırdan
çıkarılmamalıdır. Çünkü bu süreçte, birtakım küresel firmalar, uluslararası
organizasyonlar, yerel düzeyde faaliyet gösteren işletmelere rakip olabilmekte,
atılan finansal adımlar en küçük pazarlardaki işletmeleri bile derinden
etkileyebilmektedir.
Bu bölümde KOBİ’lerin güçlü ve zayıf yönleri başlıklar hâlinde
açıklanmakta, büyük işletmelerden KOBİ’lere yönelme ile ilgili temel bilgiler
anlatılmaktadır.
KOBİ’LERİN ÖZELLİKLERİ
Hatırlanacağı üzere; 10’a kadar personel istihdam eden işletmeler çok
küçük, 10‐50 arası küçük, 50‐250 arası orta ölçekli işletme, 250 ve üzeri personel
istihdam eden işletmeler ise büyük işletme olarak sınıflandırılmıştı. Böylece
KOBİ’ler 250’den az personel istihdam eden işletmelerdir.
KOBİ’lerin temel özelliği ekonomiye dinamizm kazandırmalarıdır. Küçük ve
hareketli yapıları, kolay kurulabilmeleri ve gelişmeleri yakından takip ederek
hızlıca bir ihtiyaca cevap verecek şekilde ortaya çıkmaları, beraberinde krizlere
karşı daha dirençli olmaları KOBİ’lerin dinamizmini ortaya koymaktadır.
137
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
138
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
139
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Üretim biçimi
Emek‐yoğun ve beceri isteyen mallar üretmeleri nedeniyle küçük
işletmeler, büyük işletmelerin rekabetinden fazla etkilenmez. Çünkü büyük
işletmelerin seri üretim ve ölçek büyüklüğü avantajları, özel nitelikli ve büyük
miktarlarda olmayan siparişler için geçerli değildir.
Yine küçük işletmeler, genellikle önceden belli müşteriler için sipariş
usulü üretimde bulundukları için, ürettikleri mal ve hizmetlerin satılmaması ve
elde kalması gibi bir risk de söz konusu değildir. Sipariş veya parti usulü dışında
üretim yapanların da üretim kapasiteleri ve dolayısıyla üretim miktarları göreli
olarak düşük olacağından, ürünle ilgili riskler büyük işletmelere göre oldukça
140
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
azdır.
KOBİ’lerin büyük KOBİ’lerin çevresel değişikliklere olan tepki ve esneklik dereceleri büyük
işletmelere göre ölçekli firmalara göre daha yüksektir.
operasyonel
Yeniliklere daha yatkın olunması
üstünlükleri daha çok
değişiklikleri erken Büyük ölçekli firmalara göre KOBİ’ler her düzeyde çalışanlar, tepe
öğrenme ve uyum yönetimine yakın olmaları, onların tepe yönetimin sorunlarını daha kolay
sağlama anlamında anlamalarını ve buna bağlı olarak hemen pazarlanabilir, teknik yeniliklerde
esneklik boyutunda bulunabilmelerine yol açar.
gizlidir.
Teknik yeniliklerde daha fazla verimlilik
KOBİ’ler, aynı mali harcama ile büyük işletmelere oranla daha fazla
teknik yeniliklerde bulunabilir. Her bakımdan büyük ölçekli işletmelerin
tamamlayıcısı ve yardımcısı olabilen KOBİ’ler, teknik alandaki düşünce ve
uygulamaları ilk defa ortaya koyarak, bunları daha da geliştirmek ve işlemek
üzere büyük ölçekli işletmelere sunabilmektedir.
141
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
142
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
143
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
bir şekilde yönlendiremeyeceği kadar kompleks bir hâl alır. Bu noktada girişimci
uzman kişileri işletmesinde bulundurmaya istekli olabilir. Ancak çoğu kez küçük
işletmelerin kazanç düzeyi uzman kişilerin istihdamını ekonomik kılmaz.
Büyük işletmelerde çalışmanın sağladığı güven ve prestij nedeniyle,
yetenekli ve kalifiye elemanlar çoğunlukla büyük işletmelerde çalışmayı tercih
ederler. Öte yandan yönetim kademelerinde hızla yükselme imkânı da küçük
işletmelerde sınırlı olduğundan, kalifiye elemanlar bu tür işletmelerde çalışmayı
Genellikle sınırlı bir öz pek tercih etmezler.
sermaye ile iş hayatına
atılan küçük işletme Gerekli fonları sağlayamama
girişimcilerin
Küçük işletme girişimcileri, genellikle sınırlı bir öz sermaye ile iş hayatına
kaynakları, çoğu
durumda kuruluş için atılırlar. Çoğu durumda bu sermaye kuruluş için gerekli olan sabit değerlerin
gerekli olan sabit akımı ve çalışma sermayesi için yeterli olmaz. Bu yüzden bu işletmeler genelde
değerlerin akımı ve optimum ölçeğin dışında, biraz da durumsallık yaklaşımı koşullarında
çalışma sermayesi için kurulmaktadır. Dolayısıyla küçük işletmeler optimum büyüklüğün sağladığı
yeterli olmaz. ölçek avantajlarından mahrum kalmaktadır.
KOBİ’ler çalışma sermayesinin yetersiz olması nedeniyle de sürekli
sermaye sıkıntısı çeker ve bu nedenle, zaman zaman üretimlerine ara vermek
zorunda kalabilir. Bankaların veya diğer finans kuruluşlarının küçük işletmelere
destek sağlamaya isteksiz oluşları işi iyice çıkmaza sokar.
KOBİ'lere sağlanan kredilerde genellikle kredi faizlerinin yüksek ve
vadenin kısa oluşu ya da kredi miktarının en az iki katını bulan ipotek
istenilmesi, kredinin projeye göre değil ipoteğe göre verilmesi, önemli bir
handikaptır. Zaten ipotek gösterebilecek gayrimenkulü olan girişimciler genelde
gayrimenkullerini satarak sermaye olarak kullanmaktadırlar.
Bazen de küçük işletmelere verdikleri kredileri riskli kabul eden finans
kuruluşları, kredi verdikleri işletmeyi yakın bir denetim altına tutmayı arzu eder.
Bunun bazen kredi için ön şart olarak öne sürülmesi işletmenin pazarlama, satın
alma, kredili satış vb. politikalarını etkileyebilir.
144
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
Örgütlenme yetersizliği
Büyük işletmeler, dış çevre ile aktif uyum içerisinde ilişkilerini sürdürebilmek,
çevre koşullarını kendilerine belli ölçüde uyarlayabilmek için çeşitli birlikler
oluşturmuşlardır. Bu birliklerin ülkemiz şartlarında en önemlileri olarak Türkiye
Sanayi ve İşadamları Derneği’ (TÜSİAD) ve Müstakil Sanayici İşadamları Derneği
(MÜSİAD) ifade edilebilir. Oysa KOBİ’lerin bu ölçüde güçlü bir “Birlik”leri yoktur.
Bu durum KOBİ’lerin seslerini yeterince güçlü duyuramamasına neden olmaktadır.
KOBİ’ler yukarıda ifaade edilen sivil toplum örgütleri ve benzeri
organizasyonlar içerisinde ne kadar var olabilirlerse bu zayıf yönlerini, büyüğün
bir parçası olarak güçlüye dönüştürebilecektir.
145
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
KOBİ’ler, birlikten yoksun olma yanında oldukça güçlü bir İşçi Sendikası
yapılanması ile karşı karşıyadır. Sendikalar, üyelerinin çokluğu nedeniyle
isteklerini kabul ettirmekte, ülkemizdeki işletmelerin %99’unu teşkil eden
KOBİ’ler, kendileri için avantajlı olacak bir düzenleme geçirememektedir.
Sunulan desteklerden yararlanabilmek için taşınması gereken şartları
KOBİ’lerin çoğunluğu yapısal olarak taşıyamamaktadır. Oysa büyük işletmeler
bu konuda avantajlı olabilmektedir.
Bunun yanında büyük işletmeler işçi sendikalarının istekleri sonucu
katlanacakları birtakım maliyetler ortaya çıktığında bunu başka getiriler ile
finanse edebilmektedir. KOBİ’ler böyle bir tolere etme mekanizmasına sahip
olamamaktadır.
146
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
etmek için büyük işletmelere göre 1/3 kadar daha az sermaye yatırımı
gerekmektedir. Sermayenin kıt olduğu Türkiye açısından söz konusu durum,
küçük işletmelerin önemini artıran bir başka faktördür. Tüm bu gelişmeler,
KOBİ’leri iş piyasasında güçlü kılmış, hatta bazı alanlarda özellikle büyük
işletmelerin KOBİ’lere yönelmesine neden olmuştur.
147
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
•KOBİ’ler, göreli olarak küçük ölçekleri ile değişime kolay uyum sağlayabilecek
yapıya sahiptir. Esnek yapısıyla tüketici beklentilerine daha çabuk karşılık
vermektedir.
•Küçük yapıları, değişime ve yeniliklere daha yatkın olmalarını sağlar. Bu
uyum yetenekleri teknik yeniliklerde daha fazla verimli olmalarına katkı
Özet
yapar. Ayrıca araştırma ve geliştirmeye yeterince kaynak ayırmaları
durumunda, çağdaş gelişmeleri takip etmeleri mümkün olabilecektir.
•Ekonomik sistemin vazgeçilmez ögeleri olan KOBİ’ler, yapısal birtakım
özellikleri nedeniyle mevcut pozisyonlarını sürdürebilmektedir. Bu özellikleri,
kendilerine rekabet avantajı sağlayan güçlü yönleridir. Yoksa piyasadaki
rekabet koşulları hemen silinip gitmeyle sonuçlanacak kadar şiddetlidir.
•KOBİ’lerin güçlü yönlerinden önemli birkaçı aşağıda sıralanmıştır:
•Küçük sermaye ile yatırım yapabilme
•Piyasa koşullarına uyum sağlama yetenekleri
•İstihdam yapısı ve yönetim
•Müşteri ve İşletme Personeliyle Yakın İlişki İçinde Olma ve
•Üretim biçimi
•KOBİ’lerin özellikle büyük işletmeler karşısında kendilerini güçlü kılan,
operasyonel veya süreçlere yönelik güçlü yanlarını da ayrıca ifade etmek
mümkündür.
•KOBİ’lerin operasyonel anlamda güçlü yanları veya operasyonel üstünlükleri
şu şekilde sıralanabilir:
•Tüketici Tercihlerine Daha Esnek Bir Yaklaşım
•Yeniliklere Daha Yatkın Olunması
•Teknik Yeniliklerde Daha Fazla Verimlilik
•Çalışanlar ve Müşterilerle Etkileşim
•KOBİ’lerin yukarıda sıralanan kuvvetli yönlerine karşılık, bu işletmelerin
kendi bünyelerinden kaynaklanan yapısal nitelikte zayıf yönleri de
bulunmaktadır.
•Ölçek ekonomilerine sahip olmamalarının yanı sıra küçük işletmelerin zayıf
oldukları alanlar incelenirken öncelikle yatırım alanlarının seçiminde çok az
ya da yetersiz analiz yapılması ifade edilmektedir.
148
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
149
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden işletmelere ne ad verilir?
a) Büyük İşletme
b) Küçük İşletme
c) Mikro İşletme
d) Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (KOBİ’ler)
e) Orta Boy İşletme
4. Üretim yapısı, müşteri ilişkileri, yeniliklere ayak uydurma vb. KOBİ’lerin neyini
göstermektedir?
a) Özelliklerini
b) Üstün yanlarını
c) Fırsatlarını
d) Tehditlerini
e) Zayıf yanlarını
150
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
9. Ana sanayiler için parça veya malzeme üreten, ana sanayi ile çoğu hâlde
merkez ve çevre ilişkileri içinde bulunan ve tamamlanmış ürün şeklinde değil,
ara girdi sunumu şeklinde sanayiler arası talebe yönelen kuruluşlara ne ad
verilir?
a) Yan sanayi
b) Ağır sanayi
c) Hizmet üretimi
d) Ticari işletme
e) İmalat sanayi
10. Aşağıdakilerden hangisi KOBİ'lerin belirli bir yeniliği daha düşük maliyetlerle
gerçekleştirebilmesinin nedenleri arasında sayılamaz?
a) Teknik personel
b) Maliyet yapısı
c) Dayanıksız ürün
d) Basitleştirme
e) Hızlı etkileşim
Cevap Anahtarı
1.d, 2.a, 3.b, 4.b, 5.d, 6.e, 7.c, 8.d, 9.a, 10.c
151
Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (Kobi’ler)
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Demirdöğen, O. (1996). Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (Problemleri ve Çözüm
Önerileri), Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Yayın No: 1996‐1, Erzurum: TSO
Yayınları.
Küçük O. (2017) İşletme Bilgisi ve Yönetimi, 5. Baskı, Seçkin Yay., Ankara.
Küçük O. (2018) Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, 9. Baskı, Seçkin Y., Ankara.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması
Hakkında Yönetmelik”, 18/11/2005 tarih ve 25997 sayılı Resmî Gazete,
19/10/2005 tarihinde, 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.
Müftüoğlu, T. (1991). Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri, Ankara:
Sevinç Yayınevi.
Müftüoğlu, T. (1994). İşletme İktisadı, 2. Baskı, Ankara: Turhan Kitabevi.
Öztunalı İ.vd. (1989). AT’a Girerken Türkiye Makine İmalat Sanayinde Küçük
İşletmelerin Kalite Sorunları, MPM Yayın No: 399, Ankara: MPM.
Solomon, S. (1986). Small Business, USA New York: Crown Publishers. Şimşek, Ş.
(1995). İşletme Bilimlerine Giriş, Konya: Damla Ofset.
152
KOBİ’LERİN EKONOMİK VE
SOSYAL SİSTEME KATKILARI
katkılarını öğrenecek,
• KOBİ’lerin Türk ekonomisindeki yeri ve
önemini bilecek,
• KOBİ’lerin dünya ekonomisindeki yeri ve
önemini anlayacak,
• Farklı ülkelerin KOBİ göstergeleri
konusunda bilgi sahibi olacaksınız.
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
9
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
KOBİ’lerin Türk
Ekonomisindeki Yeri ve Orta sınıfın korunması
KOBİ’LERİN EKONOMİK SİSTEME
Önemi
KOBİ’lerin Dünya
Ekonomisindeki Yeri ve İstihdama olumlu katkıları
Önemi
İstihdam
Yatırım
KOBİ Göstergelerinin Ülkeler
Arası Karşılaştırması
Üretim
İhracat
154
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
GİRİŞ
Günümüz rekabet koşulları, değişen müşteri talebini en iyi düzeyde
anlayacak ve karşılayabilecek bir üretim ve pazarlama anlayışını zorunlu
kılmaktadır. Özlü bir ifadeyle işletmeler, farklı beklentilere farklı çözümler
sunabilmelidir.
Küçük işletmeler, küçük ve esnek yapıları ile bu konuda öne çıkmaktadır.
Özellikle sipariş usulü veya parti biçiminde üretimle farklı taleplere göre üretim
yapabilen, kesikli sistemde çalışan KOBİ’ler, bu yapıları ile büyük önem arz
etmektedir.
KOBİ’ler istihdama katkıları, bölgesel kalkınmışlık farklılıklarının
giderilmesine olumlu etkileri, göçe engel olabilmeleri, sanayiye teknik personel
yetiştirilmesine ve yeni teknolojilerin geliştirilebilmesine destek olabilmeleri
itibarıyla de ekonomik ve sosyal sisteme katkı sağlamaktadır.
Araştırma ve geliştirme yanında yerel ürünlerin, ekonomik değerlerin ortaya
çıkarılması, ekonomiye kazandırılması, sosyal dayanışma ve sınıf farklılıklarının
azaltılması bakımından da küçük işletmelerin sosyo ekonomik yapıya değerli
katkıları olduğu ifade edilmelidir.
KOBİ’ler sadece Türkiye açısından değil, küçük olmakla birlikte sayıca çok
fazla ve kurulmaları kolay olan, uzmanlıkları ortaya çıkaran bu küçük işletmeler
tüm dünya ülkeleri için büyük önem arz etmektedir. Öyle ki; istihdam, ihracat,
yatırım gibi göstergelere bakıldığında, tüm ülkelerde KOBİ’lerin önemli bir yere
sahip oldukları görülmektedir.
Bu bölümde KOBİ’lerin ekonomideki yeri ve önemi genel hatları ile
değerlendirilmekte, KOBİ’lerin Türk ekonomisindeki yeri ve önemi paylaşılmakta,
ekonomik ve sosyal sisteme katkıları başlıklar hâlinde açıklanmakta, KOBİ’lerin
dünya ekonomisindeki yeri ve önemi farklı ülkelerde KOBİ’lerin istihdam, ihracat,
yatırım gibi değişik verileri karşılaştırılarak anlatılmaktadır.
155
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
156
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
olmaktadır.
157
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
158
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
Bunlar:
159
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
160
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
161
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
çıkmaktadır. Dolayısıyla birçok kişi kendi alanında teşebbüse girişme olanağı bulur
çünkü işletmenin kurulması için gereken sermaye miktarı düşüktür. Gerekli
sermaye bu kadar az olunca girişimci konumundaki kişilerin bu miktarı kendi
imkânları çerçevesinde bulmaları kolaylaşır. Bu da girişimcilik yeteneklerine sahip
kişilerin iş hayatına atılmalarını kolaylaştırmaktadır.
KOBİ’lerde üretime konu olan ürün ile herhangi bir çalışanın faaliyeti
arasında mesafe fazla uzak değildir. Bir diğer deyişle, son ürün noktası ile bandın
her bir üretim aşaması arası oldukça yakındır. Üretim sürecinde bir çalışana düşen
pay, büyük işletmelere nazaran oldukça fazladır. Böylece iş görenler için yaptıkları
iş daha anlamlı olmakta, işe yabancılaşma sorunu yaşanmamakta, işten sağlanan
manevi tatmin artmaktadır.
Büyük girişimci oluşturma özelliği olan KOBİ’ler, sermaye ve sınai mülkiyeti
yaygınlaştırdığı için demokratik yapının teminatı ve üretimin istikrar unsurudur.
Yeni düşünce ve yenilikler ortaya koyarak insanların daha rahat yaşamalarına
katkıda bulunan KOBİ’ler, oluşturdukları “katma değer” ile, toplumun refah
düzeyinin yükselmesine yardımcı olmaktadır. Ödedikleri vergilerle sosyal amaçlı
programları gerçekleştirmesini sağlar, bunların yanı sıra, sosyal sorumluluklarının
bilincindeki işletmeler, kültür, eğitim ve spor faaliyetlerine ve kimi sosyal
sorunların çözümüne de katkıda bulunur.
Piyasadaki değişmelere çok çabuk uyum sağlayabildikleri, yani esnek
oldukları belirtilen KOBİ’ler, yeni teknolojilere kolaylıkla ayak uydurabilmelerinin
yanı sıra, son yıllarda ortaya çıkan farklı ve hızlı değişen tüketim eğiliminin
gündeme getirdiği esnek üretime de bir çözüm sunmaktadır.
KOBİ’ler, yeni
teknolojilere Tüketici kitle, standart mallar yerine özel ve kendine özgü malları arama
uyabilmenin yanı sıra, eğilimindedir. Bu eğilim ölçek ekonomilerinin sağladığı standart mallar yerine, çeşit
farklı ve hızlı değişen ekonomilerinin sunduğu kısa serili malların tüketimini artırmaktadır. Böylece
tüketim eğiliminin üretim‐tüketim arasındaki ilişkide genel eğilim esnek talep/esnek arz yönündedir.
gündeme getirdiği Bu tür bir üretim dokusu ise KOBİ’lerin yapısına uygun düşmekte ve istenen
esnek üretime de bir
sonuçlar daha kolay alınabilmektedir.
çözüm sunmaktadır.
KOBİ’lerin ekonomik ve sosyal sisteme başlıca katkıları aşağıda verilmiştir.
Rekabetin Korunması
Orta Sınıfın Korunması ve Denge Unsuru Olmaları
Sermaye Birikimine Katkıları
İstihdama Olumlu Katkıları
Yeni Fikir ve Buluşların Ortaya Çıkarılması
Rekabetin Korunması
En etkin piyasa organizasyon şekli, Tam Rekabet Piyasası’dır. Çünkü bu
piyasa organizasyon şeklinin birinci özelliği, bir malın çok sayıda alıcı ve satıcısının
162
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
olması, alıcı ve satıcıların her birinin malın fiyatını etkilemeyecek oranda küçük
olmasıdır. Bu piyasada mal ve hizmetlerin fiyatları arz ve talebe göre belirlenir.
Serbest Piyasa Ekonomisi’ne en yakın piyasa organizasyon şekli, piyasa
hakkında tam bilgi sahibi olunamaması gibi aksaklıklara rağmen, Tam Rekabet
Piyasası’dır.
Rekabet, piyasada çok sayıda firmanın olmasını gerektirir. Serbest Piyasa
Ekonomisi’nin işlerliğini koruyabilmesi için, piyasaya giriş ve çıkışın serbest olması,
piyasada çok satıcının bulunması şarttır. Küçük ve orta ölçekli işletmeler bu
piyasada rekabetin korunmasında çok önemli bir işlevi yerine getirmektedir.
163
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
164
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
165
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
166
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
167
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
168
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
169
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. İşletmelerin ekonomik sistem içerisindeki rolü olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
a) İhtiyaçları belirlemek
b) Mal ve hizmetlerin hangi kalitede üretileceğini belirlemek
c) Mal ve hizmetlerin ne zaman üretileceğine karar vermek
d) Mal ve hizmetlerin hangi yöntemlerle üretileceğini belirlemek
e) Nitelikli yönetici yetiştirmek
170
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
171
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
Cevap Anahtarı
1.e, 2.d, 3.c, 4.d, 5.e, 6.c, 7.b, 8.e, 9.a, 10.b
172
Kobi’lerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Algan, N. (1992). İstihdam ve İş Yaratmada Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi
İşletmelerinin Rolü, Eskişehir Anadolu Üni. İİBF Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 1‐2.
Alpugan, O. (1998). Küçük İşletmeler: Kavramı, Kuruluşu ve Yönetimi, Genişletilmiş
ve Gözden Geçirilmiş 3. Baskı, İzmir: Per Yay.
Ceylan, A. (1984). Türkiye’de Küçük İşletmelerin Finansal Sorunları ve Çözüm
Önerileri, Uludağ Üni. İİBF Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 2.
Çakmaklı, C. ; “Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri’nde (KOS) Tespitten
Çözüme Doğru”, ASO Dergisi, Mayıs‐Haziran, Sayı: 115.
Demirdöğen, O. (2001). Üretim Yönetimi, 3. Baskı, Z. F. Fındıkoğlu Arş. Merkezi
Yay. No: 184, Erzurum: Atatürk Üni.
Esin, A. (1991). “Küçük Sanayi’nin Büyük Sanayi ile Entegrasyonu ve Ekonomide
Küreselleşmeye Uyum Sorunları” 1990’lı Yıllarda Türkiye’de Esnaf, Sanatkâr
ve Küçük Sanayi, Ankara: Tes‐Ar Yayın No: 1.
Ankara: Tes‐Ar Yay. No: 13 http://www.kosgeb.gov.tr/statejikplan
http://ekutup.dpt.gov.tr/esnaf/kobi/strateji/2007.pdf, s. 23
İSO, (1993). 1993 Yılında Küçük ve Orta Boy Sanayi Kuruluşları, İst.: İSO Araştırma
Dairesi Yayın No: 1993‐10.
Karaerkek, S. (1992). Dünya’da ve Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler,
Ankara Sanayi Odası Dergisi, Sayı: 115.
Kesici, İ. (1992). “KOS’ların Batı Ülkelerindeki Yeri, Önemi ve Bu İşletmelerin
Uluslararası Pazarlardaki Rekabet Şansı”, ASO Dergisi, Mayıs‐Haziran,
Temmuz‐ Ağustos, Yıl: 16, Sayı: 115, Ankara.
KOSGEB. (1997). AB Bülteni, Ankara.
Küçük O. (2018) Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, 9. Baskı, Seçkin Y., Ankara.
Küçük O. (2017) İşletme Bilgisi ve Yönetimi, 4. Baskı, Seçkin Yay., Ankara.
Müftüoğlu, T. (1991). Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri, Ankara:
Sevinç Yayınevi.
Oktav, M. vd. (1990). Orta ve Küçük İşletmelerde İhracata Yönelik Pazarlama
Sorunları ve Çözüm Önerileri, Ankara: TOBB Yayınları No: 176.
Özdemir, M. (1990). Türkiye’de Orta ve Küçük İşletmelerin Sorunları, Türkiye
İktisat TOBB Yayınları, Mart, Sayı: 7.
T.C. Başbakanlık DİE (1997). İmalat Sanayii’nde Küçük ve Orta Ölçekli İşyerleri
(Sorunlar, Çözümler, Öneriler), Ankara: DİE Matbaası.
T.C. Başbakanlık DPT. (1989), VI: Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu
Raporu “Küçük Sanayi”, Ankara: DPT Yayın No: 2169.
Yaylalı, M. (2001). Mikroiktisat, Cilt 1, 2. Bası, İst.: Beta Yay.
173
KÜÇÜK İŞLETMELERDE
YÖNETİM İŞLEVİ
• Yönetim
• Yönetim İşlevi
• Planlama İşlevi GİRİŞİMCİLİK VE
• Örgütleme İşlevi KÜÇÜK İŞLETMELER
• Kadrolama İşlevi
• Yöneltme İşlevi Prof. Dr. Orhan
• Denetim İşlevi KÜÇÜK
• İnsan Kaynakları Yönetimi
İşlevlerini öğrenecek,
• KOBİ’lerde kadrolama ve koordinasyon
İşlevlerini bilecek
• KOBİ’lerde yöneltme ve denetim
işlevlerini kavrayacak,
• KOBİ’lerde insan kaynakları yönetimi
uygulamaları hakkında bilgi sahibi
olacaksınız.
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
10
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 1
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
Ödüllendirme ve
KOBİ’lerin İşlevleri
Ücretlendirme
İş Güvenliği
YÖNETİMİ
Planlama
Örgütleme
Kadrolama
KOBİ’lerin Yönetim Alt
İşlevleri
Eş güdümleme
Yönlendirme
Denetim
175
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
GİRİŞ
İşletmelerin belli amaçları vardır ve bu amaç çerçevesinde çeşitli faaliyetleri
yerine getirmek amacıyla kurulmaktadır. Bir KOBİ’nin kurulmasının temel amacı
elbette kâr elde etmektir. Fakat bu ana amacın türevi olan ömrünü sürekli kılma,
topluma hizmet etme gibi alt amaçlara da bu çerçevede ulaşılmaktadır.
Bir işletmenin amçlarına ulaşabilmesi, doğru zamanda, doğru pazarda,
doğru iş konusu ile doğru bir yönetimle yola çıkmasına bağlıdır. Bir girişimci,
işletmesini kurup faaliyetlerine başladığında, kendisini amaca ulaştıracak, gerekli
üretimi yaptıracak, pazara sunacak, müşteriyi ikna edecek, rekabette başarılı
olacak, toplumda kabul görecek bir teşebbüs var edebilmesi için, planlı bir
organizasyon yapısı kurmak durumundadır.
Kurulacak organizasyon yapısı, hepsi bir amaca hizmet edecek şekilde
planlanmış faaliyetler bütünü ihtiva etmektedir. Bu faaliyetlerin bir kısmı
doğrudan amaca hizmet edecek, bir kısmı ise dolaylı olarak, belki işgörenlerin bile
yeterince ilişki kuramayacakları şekilde dolaylı olarak amaca hizmet edecektir.
Kimi birimlerde üretim yapılacak, kimisinde üretilen ürünler pazarlanacak, tahsilat
yapılacak ama kimi birimler de koruma, taşıma, temizlik, bakım gibi dolaylı işlerle
uğraşacaktır. Fakat bakıldığında bir KOBİ’deki bütün faaliyetler, işletmenin ve
girişimcinin başarılı olması için düzenlenmiş, planlı işlemlerden oluşmaktadır.
Bir işletmede yerine getirilen faaliyetler benzerliklerine göre
gruplandırılabilir. Benzerliğine göre bir arada değerlendirilen her bir faaliyet
grubuna işletme işlevi veya fonksiyonu denmektedir. Yani bir işletme, vücudun
organlarının hayat aktivitelerini devam ettirmeleri gibi bu işlevleri yerine getirerek
varlığını sürdürmektedir.
Temel işletmecilik işlevleri beş grupta toplanabilir. Bunlar; yönetim, üretim,
pazarlama, muhasebe ve finansman işlevleridir. Bunların yanında, Halkla ilişkiler
ve Ar‐Ge gibi işlevler de yardımcı fonksiyonlar olarak anılır. İşletmeler amaçlarına
ulaşabilmek için temel işlevlerinin yanında yardımcı işlevleri de yerine getirmek
durumundadır.
KOBİ’ler ve büyük işletmeler açısından, insan kaynakları yönetimi de ayrıca
ele alınmalıdır. İnsan kaynakları yönetimi derken; genel olarak yönetim işlevinden
başka, insan kaynaklarının planlanması, işe alma, performans ölçüleri geliştirme ve
performans değerleme gibi uygulamaların yönetim anlayışı ile ele alınması
anlaşılmaktadır.
Bu bölümde KOBİ’lerin yönetim, üretim ve pazarlama gibi temel işlevleri
paylaşılmakta ve yönetimin alt işlevleri ile birlikte başlıklar hâlinde açıklanmakta,
ayrıca insan kaynakları yönetimi başlığında, KOBİ’ler açısından son derece önemli
olan insan kaynaklarının planlanması, işe alma, performans ölçüleri geliştirme ve
performans değerleme gibi uygulamalar belli düzeyde paylaşılmaktadır.
176
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
Yönetim İşlevi
Bir KOBİ’de yerine getirilen faaliyetler benzerlikleri açısından
gruplandırılabilir. Benzerliklerine göre gruplanan çalışmalar, işletme fonksiyonları
veya işlevleri olarak adlandırılmaktadır.
İşletmeler tarafından yerine getirilen ana faaliyetler işletmenin amacına
ulaşabilmesi için gerekli olan, doğrudan faaliyet konusu ile ilgili veya faaliyet
konusu işlemlerin takibi, düzeni, planlanması, organizasyonu ve denetimi için yerine
getirilen, olmazsa olmaz çalışmalardır. Bunlara “Temel İşletme İşlevleri” veya
işletme fonksiyonları denmektedir.
Temel işlevlerin yürütülmesine yardımcı olan çalışmalara da “Destekleyici
İşlevler” adı verilir. Gerek işletmenin ölçeğine ve gerekse faaliyet sahasına bağlı
olarak destekleyici fonksiyonlara da ihtiyaç duyulmakta ya da bu destekleyici
işlevler de yerine getirilmektedir.
KOBİ’lerin temel işlevleri;
Yönetim, başkaları
aracılığıyla iş yapma Yönetim işlevi
veya başkalarına iş Üretim işlevi
gördürme sanatıdır. Pazarlama işlevi
Muhasebe işlevi
Finans işlevi
Lojistik işlevi
177
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
olarak sıralanabilir.
Yardımcı işlevler ise sektörüne göre halkla ilişkiler ve Ar‐Ge gibi işlevlerdir. Bu
işlevlerin her biri, işletmenin amaçlarına ulaşması için gerçekleştirilecek faaliyetleri
ihtiva eder.
Konu itibarıyla yönetim işlevi detaylandırılacak olursa yönetimin de birtakım
alt işlevlerden oluştuğu görülecektir.
Yönetimin alt işlevleri şunlardır:
Planlama
Örgütleme
Kadrolama
Eş güdümleme (koordinasyon)
Yönlendirme ve
Denetim
İlk yönetim faaliyeti planlamadır. Planlama, örgütsel bir amacı
gerçekleştirmek için, hedefler ve bu hedefleri gerçekleştirecek eylemlerin
belirlenmesidir. Yöneticiler, yöntem, plan ve mantığa dayalı olarak örgütsel
faaliyetleri yürütürler.
Yönetimin başka bir işlevi, örgütlemedir. Örgütleme, örgütün, fiziki, mali ve
beşerî kaynaklarının, değer yaratacak şekilde birleştirilmesi anlamına gelir.
Örgütsel verimlilik ve etkinlik, örgütün amaçlarına ulaşma derecesine
bağlıdır. Bu da ancak, örgütsel unsurların ahenkli bir şekilde bir araya getirilmesi
ile başarılabilir. Kısaca örgütsel unsurlar ne kadar iyi uyumlaştırılırsa örgütsel
verimlilik ve etkinlik o düzeyde başarılabilir.
Yönetimin bir diğer işlevi olan kadrolama, planlanmış ve örgütlenmiş yapıyı
işletecek insan kaynaklarının iş analizlerine dayalı olarak tedarik edilmesi anlamına
gelmektedir. Örgütler fiziki, mali ve beşerî unsurlardan oluşur. Kadrolama, örgütün
beşerî unsurunu tedarik etme etkinliğidir.
KOBİ’lerin temel
işlevleri; yönetim, Yönetimin temel işlevlerinden biri de, eş güdümlemedir. Örgütler çeşitli
üretim, pazarlama, unsurlardan oluşur. Bu oluşum rastgele bir araya getirilmez. Her örgütsel unsurun,
muhasebe, finans ve örgütün hedeflerini gerçekleştirebilmek için ahenkli biçimde bir araya getirilmesi
lojistik; yardımcı ve tasarlanması gerekir. Örgütsel fonksiyonların birbirleriyle uyumlaştırılmasında
işlevleri ise halkla ve bir örgütsel uyumun ortaya çıkması, eş güdümleme fonksiyonunda gösterilecek
ilişkiler ve Ar‐Ge’dir.
başarıya bağlıdır.
Yönetimin bir diğer işlevi yönlendirme fonksiyonudur. Yönlendirme,
koordinasyonla bir araya getirilen ve uyumlaştırılan örgütsel unsurların, örgütsel
amaçları gerçekleştirmek için, yönetici tarafından harekete geçirilmesidir. Yönetici
bunu, planın aşamalarını takip ederek ve çalışanları motive ederek yapar. Yöneticinin
liderlik yeteneğini göstereceği yönetim fonksiyonu, “yöneltme” fonksiyonudur.
Yönetimin son işlevi denetimdir. Denetim, önceden belirlenmiş
standartlarla, örgütsel hedeflerin gerçekleşme derecesini belirleme sürecidir.
178
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
Planlama İşlevi
Planlama yönetimin ilk işlevidir. Her yönetim faaliyetinin başarıya giden yolu
etkili planlamadan geçer. En çok bilinen tanımıyla planlama; neyin, ne zaman,
nerede, kim tarafından ve nasıl yapılacağının önceden belirlenmesidir.
Bir örgüt içerisinde en üst kademedeki yöneticiler, planlamaya ve
örgütlemeye göreli olarak daha fazla zaman ayırırken alt kademe yöneticiler,
yöneltme ve denetim işlevine daha fazla zaman harcarlar. Yönetsel pozisyonda
olan her birey, belli bir dereceye kadar yönetim işlevini yerine getirmek
durumundadır.
Planlama örgütsel amaçlara ulaşmak için, gerekli olan faaliyetlerin
belirlenmesi sürecidir. Bu süreç, aynı zamanda işletmelerin bilgi toplama
faaliyetlerini de içerir. Planlama ile işletmenin amaç ve stratejisini belirleyen ve
bunlara ilişkin taktik kararların neler olacağını tespit etmeye yarayacak bilgiler
toplanır. Planlama fonksiyonu yönetimin en temel fonksiyonudur. Çünkü
gideceğiniz yeri bilmiyorsanız hiçbir yol sizi hedefinize götürmez. Plansız örgütsel
ve bireysel her uğraş sonuçsuz kalır.
Planlama, yöneticinin örgütünü ulaştırmak istediği hedefleri önceden
belirlemesidir. Planlama, yönetim olgusunun ilk temel ögesidir. Planlama, örgütlerin kısa,
orta ve uzun dönemde ulaşmak istedikleri tüm hedefleri (amaçları) ortaya koyma, aynı
zamanda, bir amacı gerçekleştirmek için en iyi davranış biçimini seçme ve geliştirme
Planlama yönetimin ilk sürecidir.
işlevidir. Her yönetim
faaliyetinin başarıya Planlama, örgütsel etkinlikleri, üzerinde görüş birliğine varılmış hedefler
giden yolu etkili doğrultusunda eş güdümler. Planlama gelecekle ilgilidir ve örgütün geleceğini
planlamadan geçer. biçimlendirir ancak planın hazırlanmasında örgütün bugünkü durumu kadar geçmiş
performansının değerlendirilmesi de önem taşır. Özellikle örgütün geçmiş yıllarda başarılı
olmadığı operasyonların değerlendirilmesi ve başarısızlığın nedenlerinin irdelenmesi
yapılacak yeni plana ışık tutacak ve başarı şansını arttıracaktır.
Planlar değişik açılardan ele alınıp sınıflandırılmaktadır. Niteliklerine göre
planlar ikiye ayrılmaktadır:
Stratejik planlar: Örgütün zaman içindeki büyüme ve gelişimiyle ilgili
planlardır. Stratejik planlama, örgütün kontrolü dışında sayılan dış çevreyi göz
önünde tutar ve işletmeyi bir bütün olarak ele alır. Örgütün ulaşmayı düşündüğü
ana amaçların nasıl başarılacağına ilişkin bilgiler sunar.
Taktik planlar: Stratejik planlarda saptanmış olan amaçlara nasıl ulaşılacağını
gösteren planlardır. Stratejik planlar, örgütün “ne” yapması gerektiğine eğilirken
taktik planlar, amaçlara “nasıl” ulaşılacağını belirler. Taktik planlar genellikle
örgütün alt düzey faaliyetleriyle ilgilidir.
179
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
Örgütleme İşlevi
Örgüt, belirli amaçlara ulaşmak için bilinçli bir şekilde kurulmuş toplumsal
birimlerdir. Bir diğer tanımla örgüt, bireylerin ve işlevlerin, üretici ilişki içinde
yapılandırılmasıdır. Kavram olarak örgüt, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesi
amacıyla oluşturulmuş yapı, yönetim ise bu yapının planlar, politikalar ve stratejiler
çerçevesinde işletilmesi anlamına gelir.
Bir örgüt, bireylerin amaçlarına ulaşmak için karşılıklı davranışlarda
bulundukları yapısal bir süreçtir. Bu süreci yönetici işletir. Örgütte meydana gelen
olaylar, karşılıklı olarak birbirine bağımlıdır. Örgütsel yapı, söz konusu karşılıklı
davranışları ve ilişkiler düzenini tanımlar.
Örgütleme ise; amaca ulaşmayı sağlayacak şekilde tüm kaynakların uygun
yer ve pozisyonda değerlendirilmesi, sonuca ulaşmayı sağlayacak bir örgüt
yapısının oluşturulmasını ifade etmektedir.
Yönetsel tüm faaliyetler bir süreç şeklinde yerine getirilir. Yönetimin kendisi
de bir süreçtir. Bu nedenle, yönetsel fonksiyonlardan biri olan örgütleme faaliyeti
de bir süreci ve aşamaları gerektirir. Örgütleme işlevinin aşamaları şöyle
sıralanabilir:
Stratejik planlar
örgütün zaman içindeki Örgütsel yapının kurulması: Bu evrede görülecek işler belirlenir, çeşitli
büyüme ve gelişimiyle ölçütlere göre bölümlere ayrılır ve örgütün yapısal düzeni kurulur.
ilgili planlardır. Taktik İlişkilerin saptanması: Örgütlemenin ikinci evresinde yönetim birimleri
planlar ise stratejik arasında haberleşme kanalları kurulur, eş güdümü kolaylaştırmak amacıyla
planlarda saptanmış
bağlantılar belirlenir.
olan amaçlara nasıl
ulaşılacağını gösteren Görev tanımlarının yapılması: Örgütlemenin bu aşamasında mevkilerin
planlardır. temel işleri, yetki ve sorumlulukları belirlenir, yönetim alanları ayarlanır
işletme içi ve dışı ilişkiler saptanır. Bu arada görev tanımları ve iş gerekleri
hazırlanır.
Görevin gerektirdiği niteliklerin tanımlanması: Örgütlemenin bu son
aşamasında her görevi yüklenecek olan kişinin eğitim durumu, iş tecrübesi
ve kişisel nitelikleri tanımlanır. Bu tanımlama yöneticiyi seçme, işe alma,
eğitme ve değerleme açısından bir ölçüt oluşturur.
Kadrolama İşlevi
Kadrolama, istihdam edilecek iş gücünün seçimi, geliştirilmesi, yerleştirilmesi,
değerlendirilmesi, kariyer planlamasının yapılması, eğitimi gibi insan kaynakları ile
ilgili faaliyetlerin tümüdür.
Kadrolama, örgüt yapısının gerektirdiği mevkilere personel seçme ve
yerleştirme faaliyetlerini kapsar.
Yapılacak göreve bakarak personel ihtiyacını saptamak, bu mevkilere
yetenekli personeli seçmek, işe yerleştirmek, eğitmek, geliştirmek vb. personel
faaliyetleri, bu işlevin temelini oluşturur.
Kadrolaşma sürecinin aşamaları; iş gücü ihtiyacının belirlenmesi ve buna
180
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
Yöneltme İşlevi
Yönetimde planlama organizasyon ve kadrolama faaliyetlerinden sonra sıra,
oluşturulan yapının işletilmesine, başka bir ifadeyle örgütün harekete geçirilmesine
gelir. Bu, yöneltme fonksiyonu ile başarılır. Yöneticiler, çalışanları harekete
181
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
geçirmek için onlara emir verir ve motive ederler. Yöneltme işlevi, işgörenlerin
görevlerini etkin biçimde yapmalarını sağlayan bir yönetim fonksiyonudur.
Planlama, örgütleme, kadrolama koordinasyon ile oluşturulan örgütsel yapı,
işletme amaçları doğrultusunda yönlendirilmeleri hâlinde anlamlı olacaktır.
Yöneltme işlevi temelde bunu sağlar ve örgütsel faaliyet devam ettikçe
yöneltme işlevi varlığını sürdürür.
Emir/komuta veya, yürütme olarak da adlandırılabilen bu işlevin amacı,
işgörenlerin kendilerine verilen görevleri, etkin biçimde yerine getirmelerini
sağlamaktır. Bu fonksiyon olmadan, planlama ve örgütleme aşamalarında
yapılanların başarıya ulaşması söz konusu olmaz.
Yöneltme fonksiyonu, plana göre örgütü harekete geçiren, yönetim
faaliyetidir. Planda belirlenen genel yönü takip etmek yeterli değildir. Yönetici,
örgütte yer alan ve psiko‐sosyal yapıları ayrı olan çeşitli insanları yönetmek
durumundadır. Burada yöneticilerin, astlarına emir vermesi veya ne yapmaları
Planlama, örgütleme, gerektiğini onlara bildirmesi gerekir. Yönetici sadece plan yapmakla kalmaz, aynı
kadrolama
zamanda birlikte çalıştığı insanlara işleri dağıtır ve yapılacak olan işlerin kimler
koordinasyon ile
oluşturulan örgütsel tarafından yapılacağını belirler.
yapının, işletme Yöneltme, oluşturulan sistemin (örgütün) önceden planlandığı şekilde
amaçları doğrultusunda yürütülmesini sağlamaktır. Örgütsel tüm çalışmalar, yöneltme etrafında oluşur.
yönlendirilmesi, yani
Yöneltmede temel amaç, örgütsel kaynakların, örgütsel hedefler doğrultusunda
işletmenin harekete
geçirilmesi, yöneltme etkin biçimde kullanılmasını sağlamaktır.
fonksiyonu sayesinde Yöneltme, çalışanların çabalarını örgütsel plan ve politikalar doğrultusunda
olur. yönlendirmektir. Yöneltme fonksiyonu, mekanik bir sistem olan örgütsel yapının,
insan unsuruyla harekete geçirerek yarı organik bir yapıya kavuşturma çabasıdır.
Örgütün mekanik yapısını uyumlu bir tarzda harekete geçirmek için bir ruh ve canlı
bir dinamizm gerekir. Örgütsel yapıyı hedeflere doğru yönlendiren, çalışanlarda
moral ve motivasyon sağlayan enerji, örgütsel kültür ve iklimden sağlanır.
Yöneticiler, örgütsel hedeflere ulaşabilmek için çalışma gruplarını ve grup
üyelerini yönlendirme yeteneğinde olmalıdırlar. Etkili liderler veya yöneticiler,
bireysel dinamikleri anlamalı, onları motive edebilmeli ve onlarla etkili iletişim
kurabilmelidir. Bu nedenle yöneltme belki de tüm yönetim becerilerinin en
önemlisidir.
182
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
Yönetici ile lideri ayıran özel yeteneklerden biri de astları motive edebilme
becerisidir. Başarılı bir yönlendirme için çalışanların motive edilmesi gerekir.
Denetim İşlevi
Denetim yönetim fonksiyonlarının sonuncusudur. Denetleme örgütte
Denetleme örgütte
gerçekleşen sonuçlar ile, planlanan hedeflerin karşılaştırılması ve sapma hâlinde
gerçekleşen sonuçlar
bunların nedenlerini bulup giderme sürecidir. Denetim; sonuç denetimi, süreç
ile, planlanan
hedeflerin denetimi, önleyici denetim, bütçe denetimi ve proje denetimi şeklinde olabilir.
karşılaştırılması ve Yönetim süreci, denetim fonksiyonuyla tamamlanır. Denetim sayesinde,
sapma hâlinde bunların faaliyetlerin planlarla karşılaştırılması ve faaliyetler planlardan saptığı takdirde,
nedenlerini bulup gerekli düzeltmeler yapılır. Diğer yandan, eğer sonuçlar tatmin edici ise örgüt
giderme sürecidir. üyelerine davranışlarının uygun olduğu bildirilmeli ve üyeler daha fazla motive
edilmeli ve ödüllendirilmelidir.
Denetim, bir işletmede planlanan amaçlarla, gerçekleşen durumlar arasında
karşılaştırma yapmaktır. Yönetim faaliyetlerinden planlama ve örgütleme, başlangıç
fonksiyonudur. Koordinasyon, salt, soyut bir olaydır. yöneltme ise bir kabiliyet ve bir
sanattır. İşletmenin yönetim faaliyetlerinin değerlendirmesi, denetim aşamasında
gerçekleşir. Denetim, yönetim faaliyetlerinin gerçekleşen durumlarını, olması
gerekenlerle, bağdaşıp bağdaşmadığını araştırır.
Denetim fonksiyonu, bir karşılaştırma işidir ve bu karşılaştırmayı yapabilmek
için en az iki ölçütün bulunması gerekir. Bunlardan ilki, olması gereken,
gerçekleşmesi istenen durum, diğeri ise planlardır. Denetim yapılabilmesi için bir
temele dayanmak gerekir ve daha açık, eksiksiz ve ayrıntılı planlar yapıldıkça daha
etkin denetim yapılabilir. Denetim işlevinin nedeni, faaliyetlerin sonuçlarını ölçmek
ve değerlemek, planların başarıya ulaşmasını sağlamak olduğuna göre, bir
işletmede planlardan sapmanın nedenlerinin araştırılması gerekir.
verilmelidir.
•Küçük işletmelerde ise yönetim işlevi daha büyük önem arz
etmektedir. Çünkü küçük işletmelerde yönetici, başka işlevlerin
yükünü de üstlenebilmekte, işletme, yönetici ile bütünleşmekte ve
yöneticinin vizyonuna göre geleceği şekillenmektedir. Oysa büyük
iyletmelerde profesyonel çalışanlar farklı düzeylerden katkılar
sağlayabilir ve işletmeyi geleceğe taşıyabilir.
•Bir şirketin mali işlerinden sorumluyken eşinin işi nedeniyle
Amerika'ya giden bir girişimci kadın, Amerika'da zeytinin ve
zeytinyağının çok değerli olduğunu, Türkiye zeytinyağının ise pek
bilinmediğini fark eder. Bunun üzerine Türkiye'ye döndüğünde
eşinin memleketinde zeytin üreticiliğine başlayarak küçük
işletmesinde ürettiği sınırlı miktarda zeytinyağını Amerika'ya ihraç
eder. Bu işten iyi para kazandığı gibi, ürettiği zeytinyağı, 2019 yılı
itibarıyla Amerika'da düzenlenen bir yarışmada ikincilik ödülünü alır.
183
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
Bireysel Etkinlik
•KOBİ işlevlerinin yerine getirilmesi ile büyük işletmelerde işletme
işlevlerininin yerine getirilmesi bakımından farklılıklar söz konusu
olabilir mi? Araştırınız.
•KOBİ’lerde insan kaynakları planlaması doğrultusunda işe almanın
önemi ne olabilir? Araştırınız.
•KOBİ’lerde iş analizi, performans ölçüleri belirleme ve performans
değerlemenin uyumlu bir biçimde yürütülmesinin işletmeye
katkıları neler olabilir? İnceleyiniz.
184
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
185
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
oturtulmasıdır.
Şu hâlde işgörenlerin alacağı ücretin belirlenmesinde yararlanılabilecek
ölçütlerin önemlileri şunlardır:
Eğitim,
Donanım,
Nitelik,
Kadro,
İş riski,
Hizmet süresi,
Katma değer ve
Piyasa ihtiyacı
Ücretlendirme konusunda çeşitli yöntemler söz konusudur. Ücret zaman
esasına göre verilebileceği gibi, parça başına ya da bitirilen iş miktarına göre
(akord ücret) veya prim usulü de olabilir.
İş Güvenliği
İş Güvenliği: İş güvenliği, iş sağlığını da kapsayacak şekilde kullanılan bir
kavramdır. İş sağlığı ve güvenliği, iş yerinde, işin yapılması esnasında, işin ve işin
yapıldığı ortamın koşullarından ötürü çalışanların maruz kaldıkları sağlık
problemleri ve diğer olumsuzlukların elimine edilmesi ile ilgili konuları inceleyen
bir bilimdir.
Bu doğrultuda iş güvenliği derken, iş yerinde çalışanların sağlık ve diğer
mesleki alanlarda yaşayabilecekleri olumsuzlukların önüne geçilmesi
anlaşılmaktadır.
İş güvenliği derken, iş Günümüz iş, işçi ve işveren düzenlemeleri içerisinde iş güvenliğinin önemi
yerinde çalışanların artmıştır. İşverenler, işçi sağlığı ve güvenliğini dikkate alan uygulamalar geliştirmek
sağlık ve diğer mesleki ve bunları sürdürebilir kılmak için yasalar tarafından yönlendirilmekte ve
alanlarda denetlenmektedir.
yaşayabilecekleri
olumsuzlukların önüne Bir diğer konu da işgörenlerin çalışma koşulları, ücretleri ve işverenle olan
geçilmesi ilişkilerini düzenleyici olarak faaliyet gösteren sendikalardır. İşletme yönetimin
anlaşılmaktadır. sendikalarla da iyi ilişkiler geliştirme, tarafları dinleme ve yükümlülüklerini yerine
getirme konularına dikkat etmesi gerekmektedir.
186
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
•Yönetim, kamu ya da özel sektörde herhangi bir iş kolunda, sosyal alanda, formel
olsun informel olsun, yerine getirilmesi gereken tüm görevlerin, işi planlayıp eldeki
kaynakları etkin bir biçimde kullanarak, kişileri niteliklerine göre görevlendirmek
suretiyle yerine getirilmesidir.
••Yönetim işlevi temel olarak planlama, örgütleme, yönlendirme ve denetim
faaliyetlerinden oluşmaktadır. Bu faaliyetlere, yönetim süreçleri veya yönetimin alt
Özet
işlevleri denir.
••Diğer alt işlevler ise, koordinasyon ve kadrolamadır.
•Yönetimin alt işlevleri şunlardır:
•Planlama
•Örgütleme
•Kadrolama
•Eş güdümleme (koordinasyon)
•Yönlendirme ve
•Denetim
•İlk yönetim faaliyeti planlamadır. Planlama, örgütsel bir amacı gerçekleştirmek için,
hedefler ve bu hedefleri gerçekleştirecek eylemlerin belirlenmesidir. Yöneticiler,
yöntem, plan ve mantığa dayalı olarak örgütsel faaliyetleri yürütürler.
•Yönetimin başka bir işlevi, örgütlemedir. Örgütleme, örgütün, fiziki, mali ve beşerî
kaynaklarının, değer yaratacak şekilde birleştirilmesi anlamına gelir.
•Örgütsel verimlilik ve etkinlik, örgütün amaçlarına ulaşma derecesine bağlıdır. Bu da
ancak, örgütsel unsurların ahenkli bir şekilde bir araya getirilmesi ile başarılabilir.
Kısaca örgütsel unsurlar ne kadar iyi uyumlaştırılırsa örgütsel verimlilik ve etkinlik o
düzeyde başarılabilir.
•Yönetimin bir diğer işlevi olan kadrolama, planlanmış ve örgütlenmiş yapıyı işletecek
insan kaynaklarının iş analizlerine dayalı olarak tedarik edilmesi anlamına
gelmektedir. Örgütler fiziki, mali ve beşerî unsurlardan oluşur. Kadrolama, örgütün
beşerî unsurunu tedarik etme etkinliğidir.
•Yönetimin temel işlevlerinden biri de, eş güdümlemedir. Örgütler çeşitli
unsurlardan oluşur. Bu oluşum rastgele bir araya getirilmez. Her örgütsel unsurun,
örgütün hedeflerini gerçekleştirebilmek için ahenkli biçimde bir araya getirilmesi
ve tasarlanması gerekir. Örgütsel fonksiyonların birbirleriyle uyumlaştırılmasında
ve bir örgütsel uyumun ortaya çıkması, eş güdümleme fonksiyonunda gösterilecek
başarıya bağlıdır.
•Yönetimin bir diğer işlevi yönlendirme fonksiyonudur. Yönlendirme,
koordinasyonla bir araya getirilen ve uyumlaştırılan örgütsel unsurların, örgütsel
amaçları gerçekleştirmek için, yönetici tarafından harekete geçirilmesidir. Yönetici
bunu, planın aşamalarını takip ederek ve çalışanları motive ederek yapar.
Yöneticinin liderlik yeteneğini göstereceği yönetim fonksiyonu, yöneltme
fonksiyonudur.
•Yönetimin son işlevi denetimdir. Denetim, önceden belirlenmiş standartlarla,
örgütsel hedeflerin gerçekleşme derecesini belirleme sürecidir. Denetim, sadece
plandan sapmaları ortaya çıkarmaz; aynı zamanda, hedeflerin ötesine geçildi ise
bunda etkili olan başarı faktörlerini de ortaya çıkarır.
•KOBİ’lerde insan kaynakları yönetimi kapsamında gerçekleştirilen temel
uygulamalar şunlardır:
•İnsan kaynakları planlaması
•İşe alma ve eğitim
•İş analizi ve performans değerleme
•Ödüllendirme ve ücretlendirme
•İş güvenliği
187
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Kamu ya da özel sektörde herhangi bir iş kolunda, sosyal alanda, formel
olsun informel olsun, yerine getirilmesi gereken tüm görevlerin, işi
planlayıp eldeki kaynakları etkin bir biçimde kullanarak, kişileri
niteliklerine göre görevlendirmek suretiyle yerine getirilmesidir.
Yukarıda verilen tanım hangi işleve aittir?
a) Üretim
b) Pazarlama
c) Yönetim
d) Muhasebe
e) Finansman
188
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
189
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
9. Bir işletme için gerekli olan insan gücünün, nitelik ve nicelik itibarıyla
önceden tespit edilmesi ve bu iş gücünün ne zaman ve ne şekilde temin
edileceğinin, bir yönetim anlayışı ile belirlenmesine ne ad verilir?
a) İş Analizi
b) Performans Değerleme
c) Taktik Plan
d) Stratejik Plan
e) İnsan Kaynakları Planlaması
10. Bir işin daha az masrafla, daha kısa zamanda ve daha kolay yapılabilmesini
sağlamak amacıyla, o işe ilişkin bilgilerin toplanması ve toplanan bilgilerin
sistemli olarak incelenmesi ve değerlendirilmesi sürecine ne ad verilir?
a) Basitleştirme
b) Standardizasyon
c) İş Analizi
d) Performans Değerleme
e) Denetleme
Cevap Anahtarı
1.c, 2.a, 3.d, 4.c, 5.b, 6.d, 7.a, 8.b, 9.e, 10.c
190
Küçük İşletmelerde Yönetim İşlevi
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Akat, İ. vd. (2002). İşletme Yönetimi, İzmir: Barış Yayınları.
Alpugan, O. (1996). İşletme Bilimine Giriş, Trabzon: Derya Kitabevi.
Alpugan, O. vd. (1995). İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, İstanbul: Beta.
Bingöl, D. (1996). İnsan Kaynakları Yönetimi, İst.: Beta Basım Yayım Dağıtım.
Bourgeous L. J., Duhaime, Irene M., ve Stimpert J. (1999). Strategic Management,
A Managerial Perspective, Second Edition, USA, Texsas: The Dryden Press
Harcourt Brace College Publishers.
Can, C. (1997). Organizasyon ve Yönetim, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Dawson, T. (1998). Introduction To Management, England: Tudor Business
Publishing Ltd.
Dinçer Ö. ve Fidan Y. (1999). İşletme Yönetimine Giriş, İst.: Beta.
Genç, N. (1994). Zirveye Götüren Yol Yönetim, İst.: Timaş Basım Ticaret ve Sanayi
A.Ş.
Küçük O. (2017) İşletme Bilgisi ve Yönetimi, 4. Baskı, Seçkin Yay., Ankara.
Küçük O. (2018) Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, 9. Baskı, Seçkin Y., Ankara.
Lewis, P. S. vd. (1995). Management Challenges in the 21st Century, New York:
West Publishing Company.
Schneider S. C., ve Barsoux, L. J. (1999). Managing Across Cultures, Great Britain:
Prentice Hall Europe.
Stoner, J. A. F. (1981). Management, Prentice Hall International Editions.
Tortop, N. (1990). Yönetim Biliminin Temel İlkeleri, Ankara: Türkiye ve Orta Doğu
Amme İdaresi Amme Enstitüsü Yayınları.
TOSUN, Kemal; İşletme Yönetimi, Savaş Yayınları, Ankara, 1992.
191
KÜÇÜK İŞLETMELERDE ÜRETİM
İŞLEVİ
• Üretim İşlevi
İÇİNDEKİLER
• Üretim Çeşitleri
• Küçük İşletmelerde Üretim
Planlaması
• Küçük İşletmelerde Stok Kontrolü GİRİŞİMCİLİK VE
• Küçük İşletmelerde Stok Kontrol
Yöntemleri KÜÇÜK İŞLETMELER
Prof. Dr. Osman
DEMİRDÖĞEN
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz. 11
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
Kesikli Üretim
Parti Üretim
Üretim Çeşitleri
Kütle Üretimi
Küçük İşletmelerde
Sürekli Üretim
Üretim Planlaması
Seri Üretim
Küçük İşletmelerde Gözle Kontrol
Stok Kontrolü Yöntemi
Bilgisayarlı Stok
Kontrol Yöntemi
193
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
GİRİŞ
İşletmelerin temel işlevlerinden biri de üretimdir. Tedarik edilecek faktörlerin
en uygun biçimde tedarik edilmesinden, işletmede gerçekleştirilecek üretimin,
tasarımı da içine alarak ne şekilde ve hangi şartlarda gerçekleştirileceğine kadar pek
çok işlem, üretim fonksiyonunun ilgi alanına girer.
Üretim aynı zamanda talep tahminini de içermekte, böylece pazarlama ile yakın
ilişkili bir bölüm olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında üretim yönetimi gerek
süreç yönetimi, iş gücü planlama, performans değerleme gibi ara yüz konular itibarıyla
yönetim disiplini ile ve gerekse stok, tedarik ve parça başı ve akord gibi ücretleme
yöntemleri gibi konular bakımından da muhasebe ile ortak çalışma alanlarına sahiptir.
Tüm bunlar üretim işlemler yönetiminin kapsamını, genişliğini ortaya koymaktadır.
Bilim ve teknolojide meydana gelen gelişmeler ve buna bağlı olarak artan
küreselleşme sınırları ortadan kaldırmış ve sermayenin, insanların ve malların sınır aşar
şekilde daha hızlı ve kolay hareket etmesine imkân sağlamıştır. Buna bağlı olarak da
ülkelerdeki işletmeler de düne göre yerel olmaktan çıkmış, uluslararasılaşmışlardır
(Mucuk, 2011, s.367).
Eskiden yerel sınırlar içinde gerçekleşen bir ticaret akışı söz konusuydu. Üretilen
bir ürün günler, haftalar hatta aylarca raflarda bekleyebiliyordu. Ancak sınırları aşan
ticaret sayesinde günümüzde üretimi tamamlanan bir ürünün piyasa sunulduktan
saniyeler içinde satışı gerçekleşebilmektir. Yaşanan bu değişim ve dönüşüm firmaları,
ürünleri daha hızlı tasarlayıp daha hızlı üretmeye yöneltmiştir.
ÜRETİM İŞLEVİ
Üretim, genel olarak bir şey ortaya koyma, bir işi yapma anlamında kullanılır.
Ekonomi biliminde ise üretim, insan ihtiyaçlarını karşılayan malların ve hizmetlerin
yapımı, oluşturulması, imali veya mevcut malların faydasını arttıracak biçimde
özelliklerinin değiştirilmesi faaliyeti olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlamada iki
Üretim, bir işletmenin nokta önemlidir. Bunlardan ilki, hiç mevcut bulunmayan bir mal veya hizmet ortaya
katma değer oluşturma
koyarak fayda yaratılması olayıdır. İkincisi ise, mevcut mal ve hizmetlerin özelliklerinin
faaliyetidir. Dar
anlamda, fayda sağlama değiştirilmesi yoluyla faydanın artırılması durumudur.
işlemidir. Üretim denince akla ilk gelen biçim değişikliği olmaktadır. Üretim kavramı
yalnızca biçim değişikliği yoluyla fayda sağlama işlemiyle sınırlı değildir. İşletmelerin asıl
fonksiyonlarından biri olan üretim fonksiyonu, dört pazarlama karması bileşeninden
biri olan ürünün ortaya konmasıyla ilgili süreci kapsar.
Üretim, bir işletmenin katma değer oluşturma faaliyetidir. Dar anlamda, fayda
sağlama işlemidir. Üretim aynı zamanda, mal ve hizmetlerin miktarlarının veya
faydalarının artırılmasıdır. Geniş anlamda üretim; insan ihtiyaçlarını karşılamak
amacıyla belirli girdilerin, dönüştürme sürecinde çeşitli işlemlerden geçirilerek mal
veya hizmet şeklinde çıktıya dönüştürülmesidir. Bu tanıma göre, fiziki bir ürünün
194
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
üretimiyle ilgili olduğu kadar hizmet üretimiyle de yakından ilgili olan üretim işleminin
temelde üç önemli elemanı bulunmaktadır. Bunlar; girdi, işlem ve çıktı olup şekil
11.1.’de gösterilmiştir.
Fabrika
Ham Mal
madde Taşıma
Hizmet
İş gücü Servis
Makine Araç‐
Gereçler
Üretim sistemi; iş gücü, malzeme, bilgi, enerji, sermaye gibi girdilerin belirli bir
dönüştürme sürecinden geçirilerek mal veya hizmetin üretilmesi sürecidir.
Üretim sistemi, girdi veya üretim faktörlerinin tedariki ile başlayan bir süreçtir.
Tedarik, işletmenin üretimde bulunabilmesi için ihtiyaç duyduğu üretim faktörlerinin
hazır hâle getirilmesidir. Ancak modern işletmecilik anlayışında sermayenin tedariki,
finansman ve iş gücünün tedariki, personel fonksiyonunun kapsamı içinde
Günümüzde hem incelendiğinden, dar anlamda tedarik fonksiyonunun kapsamı, üretim veya imalat için
mallar hem de pazarlar
gerekli ham madde, yardımcı madde ve işletme malzemesinin temini ile sınırlı hâle
homojenleşmiş hem de
gelmiştir.
küreselleşme sürecinde
mesafeler
kısaldığından, bir
ÜRETİM ÇŞİTLERİ
işletmenin ürettiği Bugün, yakın zamanlara kadar kabul gören büyük işletmeler yoluyla üretim
ürünü, dünyanın her
anlayışı değişmeye başlamıştır. Bilgisayar teknolojisi, ne kadar büyükseniz o kadar
yerinde satma imkânı
doğmuştur. avantajlısınız anlayışını değiştirmiş ve küçülme dönemi başlamıştır. İş dünyasında
küçük işletmeler, hâkimiyetlerini yavaş yavaş göstermektedirler.
Bütün parçalarını kendileri üretmekle övünen devasa otomobil fabrikaları hiçbir
parçasını kendisi üretmeyen Toyota karşısında rekabet edemez hâle gelmiştir. Üç bin
küçük işletmenin ürettiği parçaları bir araya getiren ve bunlardan otomobil ortaya
çıkaran Toyota, yeni üretim anlayışıyla bütün rekabet şartlarını altüst etmiştir.
İş dünyasında, kapsam itibarıyla da önemli değişiklikler yaşanmaya başlamıştır.
Üretim anlayışındaki söz konusu değişiklikler şu şekilde özetlenebilir:
Üretilen mal veya hizmetlerde globalleşme: Günümüzde bir işletmenin ürettiği
ürünü, dünyanın her yerinde satma imkânı doğmuştur. Çünkü hem mallar hem de
pazarlar homojenleşmiş hem de küreselleşme sürecinde mesafeler kısalmıştır.
Küreselleşme işletmelerin tüm sanayi girdileri ile aynı yerde üretme davranışını
195
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
terk etmelerine sebep olmaktadır. Bunun yerine, malın işçiliğini üretimin yapıldığı
yerden, sınai girdileri ucuz olabilecek bir başka yerden sağlamaya, pazarlamasını
ise, stratejik avantaj ve rekabet üstünlüğü sunan ayrı bir yerde yapmaya sevk
etmektedir.
Ar‐Ge çabalarındaki artış: Tüm dünyada Ar‐Ge harcamaları artmaktadır.
Yenilik yapma yeni düşünceler ve teknolojiler üretme anlayışı hız kazanmıştır.
Talepteki hızlı değişmeler ve ürünlerin ömrünün kısalması: İletişim araçlarının
gelişmesi ve kullanımındaki yaygınlık, ülkeler ve kültürler arasında mesafeyi
azaltmaktadır. Bu durum yeni tüketim alışkanlıkları oluşturmaktadır.
Otomasyon uygulamalarının yaygınlaşması: Bu uygulama, özellikle teknoloji
transfer eden ülkelerde, üretim‐istihdam ilişkisini bozmuştur. Ayrıca
otomasyon, standartlaşma ve üstün kaliteyi beraberinde getirmektedir. Üretim
hacmi artmakta, maliyetler düşmektedir.
Üretim girdilerinin çeşitlenmesi: Tüm dünyada petrol dışındaki ham madde
kullanımında azalma olduğu hâlde, genel üretim miktarında ve çeşidinde artma
vardır. Bu ortamda geleneksel ham madde üretim ilişkisi değişmektedir. Yeni
kompozit maddeler girdi olarak kullanılmaktadır.
Günümüzde üretim yeni merkezlere kaymış ve ucuz emek peşinde olan
geleneksel endüstrilerdeki üretim anlayışı değişmiştir. Bugün karmaşık imalat ve
hizmet işletmeleri, üretim anlayışlarını küresel eğilimler doğrultusunda yeniden
şekillendirmektedir. Günümüzde, sanayi döneminde olduğu gibi standart bir üretim
anlayışı yoktur. Bununla birlikte yaygın olarak yürütülen üretim yöntemleri üzerinde
kısaca durulacaktır.
Üretim sistemleri adına temel ayrım, kesikli ve sürekli üretimdir. Kütle ve seri
üretim sürekli, proje ve parti üretimi ise kesikli üretimdir.
Kütle Üretimi: Aynı malın, aynı üretim tekniğini kullanmak suretiyle çok sayıda
üretilmesidir.
Kütle üretiminde üretilen malın çok ve birbirinin aynı olması şarttır. Aynı
mamulden çok büyük miktarlarda ve uzun süre imalatta bulunulur. Fakat gerektiğinde
makine, yerleşme düzeni, tertibat, kalıp vs. de bazı değişiklikler yapmak suretiyle
başka tip mamulün üretimine geçme imkânı vardır.
Akış veya Proses Üretimi: Bu üretim türünde makine ve tesisler yalnız bir cins
mamulü üretecek şekilde dizayn edilmiş ve yerleştirilmiştir.
Aynı yerde bir başka mamulü üretmek ya çok pahalıdır veya imkânsızdır.
Karıştırma, ayırma, şekil verme ve/veya kimyasal reaksiyonlar yolu ile değer yaratan
bir üretim türüdür. Parti hâlinde veya devamlı olarak yapılabilir.
Proje Tipi Üretim: Üretime konu olan mamul oldukça büyüktür (gemi, uçak, bina
vb.) Yarı mamuller, çalışanlar ve makineler, ürünün etrafında toplanırlar. Ürün akışı
yoktur, bunun yerine tek tek bütün işlemler son proje hedefine ulaşmak amacıyla belli
196
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
bir sıra dâhilinde gerçekleştirilir. Amaca ulaşıldıktan sonra sistem tasfiye edilmiş olur.
Parti Üretimi: Bir mamulün özel bir siparişi veya sürekli bir talebi karşılamak
amacıyla belirli miktarlarda oluşan partiler hâlinde üretilmesidir.
düzeyinde inceleyiniz.
197
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
198
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
uyumlu çalışması ve tedarik süreleri konusunda bilgili olması esastır. Sadece ambar
görevlisine sorumluluk yükleyen bu yöntemin, hata yapma ihtimalinin yüksek olması
gibi bir dezavantajı vardır.
ABC Yöntemi
İşletmelerin stokları genelde binlerce çeşit ve ebatta, değişik önem derecesine
sahip mallardan oluşur. Stok kontrolünde kullanılan yöntemlerden biri olan ABC
yöntemi, stok kalemlerinin toplam içindeki kümülatif yüzdelerine gore
sınıflandırılmasından ibarettir. Stok kalemleri yıllık TL bazında stok değerine göre A, B
ve C biçiminde üç grupta toplanmaktadır. Durum Şekil 11.2.de gösterilmiştir.
A Grubu: A grubuna giren stok kalemleri, toplam stok miktarının %15‐20’sini, yıllık
toplam stok değerinin de %75‐80’ini oluşturur.
B Grubu: Bu gruba giren stok kalemleri, toplam stok değeri içinde ne çok yüksek
ne de çok düşük bir yüzde oranına sahiptirler. Toplam stok miktarının %30‐ 40’ını, stok
değerinin de %15’ini oluştururlar.
C Grubu: Toplam stok miktarı içindeki payı %40‐50, toplam stok değeri içindeki
payı %5‐10 olan kalemler, bu stok grubunu oluştururlar.
199
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
200
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
201
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
202
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
203
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
ihtiyacını belirleme
Yüksek maliyetli üretim sahalarının belirlenmesinde
Mamul ya da mamul fiyatlarının belirlenmesinde
Kalite bütçesinin çeşitli kalite maliyetleri arasında bir denge sağlayabilecek şekilde
düzenlenmesinde
Kalite kontrol ve planlanma faaliyetlerinin işletmenin kaliteye ilişkin amaçlarına uygun
olup olmadığının belirlenmesinde kullanılmaktadır.
Kalite kontrol maliyetleri, sermaye (yatırım) ve faaliyet maliyetleri olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır.
Sermaye Maliyetleri; kalite kontrol faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için gerekli ölçü
aletlerine, bina ile ilgili tesisata, bilgisayar ve benzeri alanlara yapılan harcamaların faiz
amortisman ve fırsat maliyetlerinden meydana gelmektedir.
Faaliyet Maliyetleri ise kalite kontrol maliyetlerinin yürütülmesi esnasında ortaya çıkan
koruma ölçme ve değerlendirme ile hatalı mal maliyetlerinden oluşmaktadır.
Koruma (önleme maliyetleri)
Kalitesiz mamul üretimini önlemek amacıyla yapılan faaliyetlere ilişkin maliyetlerdir.
Ölçme ve değerlendirme maliyetleri:
İmalatın her aşamasında üretilen mamullerin kusurlu olup olmadıklarını tespit etme
amacıyla doğan ve nihai kontrol, test muayene gibi faaliyetleri kapsayan maliyetlerdir.
Tedarikle başlar.
Koruma maliyetleri Hatalı mal maliyeti: İşletme içi ve dışı hatalardan kaynaklanan maliyetler olmak üzere
kalitesiz mamul 2’ye ayrılır:
üretimini önlemek
amacıyla yapılan İşletme içi hatalardan kaynaklanan maliyetler: Hatalı mamulün düzeltilmesi veya daha
faaliyetlere ilişkin düşük fiyatla satılması sebebiyle ortaya çıkar. (iş gücü, makine, teçhizat, teknoloji)
maliyetlerdir. İşletme dışından kaynaklanan hatalar: Mamulün tüketicinin eline geçmesinden sonra
gerektiği şekilde çalışmamasından ya da beklenen hizmeti vermemesinden dolayı ortaya
çıkan maliyetlerdir.
Bireysel Etkinlik
204
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
205
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
206
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. …………, insan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla belirli girdilerin, dönüştürme
sürecinde çeşitli işlemlerden geçirilerek mal veya hizmet şeklinde çıktıya
dönüştürülmesidir.
Yukarıda boş bırakılan yere hangi kavram gelmelidir?
a) Pazarlama
b) Finans
c) Üretim
d) Muhasebe
e) Satın alma
2. Basit bir üretim sisteminin yapısı aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
a) Girdi‐İşlem‐Çıktı
b) Girdi‐Çıktı‐İşlem
c) İşlem‐Girdi‐Çıktı
d) İşlem‐Çıktı‐Girdi
e) Çıktı‐İşlem‐Girdi
207
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
7. Bir üretim sisteminde üretilen mamule dolaysız veya dolaylı olarak katılan
bütün fiziksel varlıklara ve mamulün kendisine verilen ad aşağıdakilerden
hangisidir?
a) Girdi
b) Çıktı
c) Yarı mamul
d) Ham madde
e) Stok
208
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
Cevap Anahtarı
1.c 2.a, 3.e, 4.b, 5.d, 6.c, 7.e, 8.b, 9.d, 10.b
209
Küçük İşletmelerde Üretim İşlevi
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Muller, M. (2003). “Essentials of Inventory Management”, American Management
Association 1601 Broadway, New York.
Mucuk, İ. (2011). Modern İşletmecilik. Modern İşletmecilik. (17. Basım). İstanbul:
Türkmen Yayıncılık
Alptürk, E. (2001). Barkod Uygulamaları ve Stok Takip İşlemleri, Yaklaşım Dergisi, Yıl: 9,
Sayı: 105.
Demirdöğen, O. (2001). Üretim Yönetimi, 3. Baskı, Erzurum: Atatürk Üni. İİBF Z. F.
Fındıkoğlu Arş. Merkezi Yay. No: 184.
Demirdöğen, O. ve Küçük, O. (2011). Üretim İşlemler Yönetimi, 2. Baskı, Ankara:
Detay Yay.
H. Ülgen, S.K. Marzi. (2014). İşletmelerde Stratejik Yönetim, 7. Baskı, İstanbul: Beta
Yay.
Kobu, B. (2018). Üretim Yönetimi, On Sekizinci Baskı, İstanbul: Beta.
Küçük, O. (2017). Amprik Bir Yaklaşım ‐ Stok Yönetimi, 1. Baskı, Ankara: Seçkin Yay.
Top, A. (2001). Üretim Sistemleri: Analiz ve Planlaması, İstanbul.: Alfa Yay.
Baykasoğlu, A. (2010). Üretimde Bilgi Teknolojisi Yöntemleri, İstanbul: Kırmızı
Yayınları.
Hisrich, R. D. (2002). Entrepreneurship, 5. Edition, New York: McGraw‐Hill Irwin
210
KÜÇÜK İŞLETMELERDE
PAZARLAMA İŞLEVİ
• Pazarlama Kavramı
• Pazarlama Araştırması
İÇİNDEKİLER
öğrenecek,
• Pazarlama araştırması hakkında
bilgilenecek,
• Pazar bölümlemeyi bilecek,
• Hedef pazarın seçimini kavrayacak ,
• Pazarlamanın çevresi ve bileşenleri
hakkında bilgi sahibi olacaksınız.
ÜNİTE
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
12
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
Pazarlama Araştırmasının
PAZARLAMA ARAŞTIRMASI Kapsamı ve Veri Toplama
Yöntemleri
PAZAR BÖLÜMLEME VE
Ürün
HEDEF PAZARIN SEÇİMİ
Dağıtım
Tutundurma
PAZARLAMA KARMASI
(BİLEŞENLERİ)
Reklam
Halkla İlişkiler
212
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
GİRİŞ
Pazarlama, sadece bir satış eylemi değildir. Üretimden önce yapılan pazar
araştırmaları ile başlamakta, satış gerçekleştikten sonra da satış sonrası hizmetlerle
devam etmektedir.
Pazarlama, işletmenin temel işlevlerinden birisi olarak pazarlama
araştırmalarında derlenen temel bilgiler çerçevesinde, pazarda ihtiyaç duyulan
ürünlerin belirlenmesi, bunların müşteri beklentilerine cevap verecek biçimde
üretilmesi, üretilen ürünlerin pazarın beklentilerine de uygun biçimde
fiyatlandırılması, dağıtımı ve tutundurulması ile ilgili tüm uygulamaların yönetimi
faaliyetlerini içermektedir.
Dolayısıyla bakıldığında, ürünle ilgili faaliyetlerle ilgilenen, ürünün ortaya
konması sürecine katkı sağlayan pazarlama bölümü veya faaliyet anlamında
pazarlama işlevi, ürünün fiyatlanmasıyla da ilgilenmektedir. Bunların yanında
ürünün müşterilere en uygun satış noktasına kadar ulaştırılmasından, ürünün
müşterilere benimsetilmesine yani tutundurulmasına kadar pek çok uygulamanın
planlanması, koordinasyonu, uygulanması ve denetimi ile ilgilenen pazarlama işlevi,
kapsamlı bir yapı ortaya koymaktadır.
Geniş ilgi alanı içerisinde ifade edilen temelde ürün, fiyat, dağıtım ve
tutundurma ile ilgili faaliyetler pazarlama karması olarak bilinmekte ve
pazarlamanın dört P’si (4P) olarak adlandırılmaktadır.
Bunlara ilaveten ürünün satışından sonra, müşteri odaklı pazarlama
anlayışının bir gereği olarak satış sonrası hizmetlerin yürütülmesi de pazarlama
işlevinin kapsamına girmekte ve anılan tüm bu faaliyetler pazarlama bölümü
tarafından yerine getirilmektedir.
Ürünün müşteri beklentilerine uygun biçimde üretilmesi, tüketicilerin
ödemeye istekli olabilecekleri bir fiyatla piyasaya arz edilmesi ve tüketicinin
ulaşabileceği satış noktalarına kadar getirilmesi ne kadar önemli ise satış
sonrasında müşterilerin değerlendirmelerinin dikkate alınması, varsa
memnuniyetsizliklerin çözümlenmesi de müşteri memnuniyeti oluşturulması ve
bunun müşteri sadakatine götürülmesi bakımından son derece önemlidir.
Ürünün müşteriye benimsetilmesi sürecinde tutundurma çabalarının
öneminin büyük olduğunu da belirtmek gerekir.
Her müşterinin talep edeceği ürün çoğu sektörde ayrı ayrı
üretilemeyeceğinden, genel olarak ihtiyaçları, beklentileri karşılayacak ürünlerin
üretilip, bu ürünlere tüketicilerin ikna edilmeleri esastır. Bunu da pazarlama
yönetimi, tutundurma çabaları ile gerçekleştirmektedir.
Tutundurma çabaları; reklam gibi tüketiciyi satın almaya yönlendirecek
medya aracılığıyla gönderilen mesajlardan, satış noktasında derhal satın almaya
götürecek satış teşvik çabalarına ve bizzat satış görevlilerinin müyteriyi ikna
çalışmalarına kadar, hatta kamuoyu ile iyi ilişki kurulması, markanın ve ürünün
tüketici zihninde iyi bir yerde konumlanabilmesi için gerçekleştirilen, dolaylı veya
213
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
uzun vadede satışı hedefleyen halkla ilişkiler çalışmalarına kadar geniş bir yelpaze
sunmaktadır.
Pazarlama yönetimi veya KOBİ’ler bu tutundurma uygulamalarından doğru
biçimde yararlanabildikleri ölçüde başarılı olacaklar, ürünün tutunmasını
sağlayacak, müşteri memnuniyeti oluşturabilecektir.
Bu bölümde eserin amacı ve müfredatı doğrultusunda pazarlama kavramı,
pazarlama araştırması, pazar bölümleme ve hedef pazarın seçimi ile pazarlamanın
çevresi paylaşılmış, pazarlama karması ve tutundurma bileşenleri ayrıca
anlatılmıştır.
PAZARLAMA KAVRAMI
Sosyal bilimlerde diğer tüm kavramlarda olduğu gibi pazarlama kavramının
da tek bir tanımı yoktur ve kavramın bir çok tanımı yapılmıştır.
Genel kabul görmüş tanımlardan birinde pazarlama, mevcut ve potansiyel
tüketicilere isteklerini tatmin edici mal ve hizmet sunmak üzere planlamak,
fiyatlandırmak, tutundurmak ve dağıtmak amacıyla, yürütülen işletme faaliyeti olarak
ifade edilmektedir. Bu hâliyle pazarlama işlevi üretimden önce pazarlama araştırmaları
ile başlamakta ve ürünün müşteriye ulaşmasından sonra da, satış sonrası hizmetlerle
devam etmektedir.
1970’li yıllarda ortaya çıkan yeni gelişmelerle, pazarlama ilkelerinin yalnız
ticari amaçlı işletmelerde değil, diğer kuruluşlarda da uygulanıp uygulanamayacağı
tartışılmış; sonuçta yalnızca mal ve hizmetlerin değil, düşüncelerin de
pazarlanabileceği gerçeği kabul edilerek 1985 yılında AMA (Amerikan Pazarlama
Pazarlama, mevcut ve Derneği) tarafından pazarlamanın şu tanımı yapılmıştır.
potansiyel tüketicileri
tatmin edici mal ve Pazarlama, kişilerin ve örgütlerin amaçlarına uygun şekilde değişimi
hizmetleri planlamak, sağlamak üzere, malların, hizmetlerin ve düşüncelerin oluşturulması,
fiyatlandırmak, fiyatlandırılması, dağıtımı ve satış çabalarını planlama ve uygulama sürecidir.
tutundurmak ve
dağıtmak amacıyla, PAZARLAMA ARAŞTIRMASI
yürütülen işletme
faaliyetidir. Pazarlama araştırması, mal ve hizmetlerin pazarlaması ile ilgili problemler
hakkında verilerin sistematik ve objektif olarak toplanması, kayıt ve analiz
edilmesidir.
Bu tanıma göre, pazarlama araştırması bilginin sistematik olarak
araştırılması ve analizidir. Burada objektiflik temel ilkedir.
Pazarlama araştırması, işletme ile pazar arasındaki iletişim bağlantısını
sağlamaktadır. Pazarlama araştırması belli bir pazarlama probleminin çözümü için
yapılan, uygulamalı araştırmaları kapsar. Pazarlama araştırması pazarın kendisini
inceleme olarak değerlendirilebilecek olan pazar araştırmasından farklıdır.
Pazar araştırması sadece pazar analizini içeren dar bir kavramdır.
Pazarlama araştırması ise, pazarlama fonksiyonlarının tümünü kapsayan,
mal veya hizmetlerin satışını etkileyen, tüm pazarlama etkenleriyle ilgilenen geniş
214
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
bir kavramdır. Onun için bu iki kavramı aynı anlamda kullanmamak gerekir.
Pazarlama araştırması, pazarlama konusunda herhangi bir problemin
belirlenmesi ve belirlenen bu problemin çözülmesi amacına yönelik ve bilimsel
yönteme uygun geçerli ve güvenilir bilgilerin toplanması, analiz edilmesi,
yorumlanması ve gerekli önerilerde bulunulmasıdır.
Anket,
Deney ve
Gözlem yöntemleridir.
Anket, daha önce hazırlanmış olan very toplama araçlarındaki (formlarındaki)
soruların cevaplayıcılara sorularak bilgi toplanmasıdır.
Deney, laboratuvar ortamında araştırma konusunun incelenmesini
içermektedir.
Gözlem ise, cevaplayıcılara soru sormadan, kendilerine hissettirmeden
bizzat doğal ortamda izleyerek araştırma bulgularına ulaşılmasını ifade etmektedir.
Pazarlama araştırmalarında iki tür veri toplanır. Bunlardan ilki, doğrudan
araştırma grubundan toplanan verilerdir ki bunlara birinci el veri denir. Diğeri ise
daha önce yapılmış araştırma sonuçlarını içeren, üniversiteler, Türkiye İstatistik
Kurumu gibi kuruluşların yaptıkları araştırmalar sonucu hazırladıkları basılı
Örnek kütle, hem nitelik materyallerden elde edilen, ikinci el verilerdir.
hem de nicelik olarak
ana kütleyi temsil PAZAR BÖLÜMLEME VE HEDEF PAZARIN SEÇİMİ
etmelidir. Aksi hâlde
yapılan genellemeler Pazar, basit anlamda, mal veya hizmetlerin alınıp satıldığı yerdir.
doğru sonuçlar Günümüzde alıcı ve satıcının karşı karşıya gelmesinin gerekmediği pazarlar da
vermeyecektir. bulunmaktadır. Menkul kıymetler borsası gibi yerler için çoğunlukla piyasa kavramı
kullanılır.
Pazar temelde tüketiciler pazarı, örgütsel pazar ve uluslararası pazar
biçiminde üç kısımda incelenir. Örgütsel pazar da kendi arasında; endüstriyel
kullanıcılar pazarı, aracılar pazarı ve devlet pazarı olarak üçe ayrılmaktadır.
Pazarlama yönetiminin pazarlama eylemlerini yönlendirdiği pazara, hedef
pazar denir. Hedef pazar, pazarın tamamını kapsayabileceği gibi işletme
kaynaklarının kısıtlı olabilmesi nedeniyle pazarın sadece belli bir bölümü de hedef
pazar olabilir. Bunlardan birincisi tüm pazar, ikincisi ise pazar bölümleme olarak
bilinir.
215
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
Hedef pazara üç farklı biçimde ulaşılabilir. Bir diğer ifadeyle hedef pazarda
üç farklı şekilde pazarlama programları uygulanabilir.
Farklılaştırılmamış pazarlama uygulamasında, belli bir pazarlama karması ile
pazarın tamamına hitap edilir. Burada tüketicilerin ortak ihtiyaçlarını aynı
pazarlama bileşeni ile karşıladıkları düşünülür.
Farklılaştırılmış pazarlamada, tüketicilerin ihtiyaçlarının ve ihtiyaçlarını
karşılama yöntemlerinin farklı olduğundan hareketle, farklı pazar bölümlerine
farklı pazarlama bileşenleri ile ulaşılır.
Yoğunlaştırılmış pazarlama uygulamasında ise pazarlama bileşenleri tek bir
pazara göre uyarlanarak o pazar bölümünde yoğunlaşılır. Böylece bu pazar
bölümünün istekleri en iyi şekilde karşılanarak rekabet üstünlüğü elde edilir.
Bunların yanında literatürde bir de Global pazarlamaya vurgu yapılmaktadır.
Global pazarlama, bütün dünyayı tek bir pazar olarak görüp, tüm pazara mal
sunma çaba ve düşüncelerini içeren pazarlama anlayışıdır.
PAZARLAMANIN ÇEVRESİ
Pazarlama yönetimi açısından, pazarlama eylemlerini çepeçevre kuşatan,
kontrol edilebilir ve kontrol edilemeyen değişkenler vardır. Bunlara pazarlamanın
çevresi denir. Bu çevre koşulları Şekil 12.1’de gösterilmiştir.
Kontrol edilemeyen
çevre faktörleri Kültürel ve
içerisinde; teknolojik Sosyal Çevre
çevre, rekabetçi çevre
ve beklenmeyen Politik ve
Yasal
Kontrol Edilebilir Çevre
durumlara da (çevresel Siyasi Çevre
belirsizlik) yer Çevre (Pazarlama
Karması)
verilmektedir.
Ekonomik Mevcut
Çevre Coğrafik Yapı
216
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
217
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
Ürün
Ekonomi biliminde, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayan ve pazarda belirli bir
değer karşılığında alınıp satılan nesneler mal olarak tanımlanmaktadır.
Pazarlama görüşü açısından ise mal böylesine basit bir kavram değildir.
Sözgelimi, insanlar oturma ihtiyacını basit bir sandalye ya da koltukla giderebilirler
ancak giderdikleri ihtiyaç sadece oturma veya dinlenme ile sınırlı değildir.
Bu açıklamalar ışığında ürün, “Bir istek veya ihtiyacı karşılamak üzere, bir
pazara sunulan fiziki ürün veya hizmet, düşünce ve bilgi gibi fiziki olmayan
herhangi bir değerdir.” biçiminde tanımlanabilir.
Pazarlama anlayışının getirdiği yeniliklerden en önemlisi, mallara
üreticilerden çok, tüketicilerin verdiği önem açısından bakmayı göstermesidir.
Tüketici bir malı satın alırken aslında sadece o malı değil, o maldan elde etmeyi
umduğu yararları da satın almaktadır. Deterjan satın alan bir tüketici, deterjanın
kimyasal özellikleri ile değil, onun temizlik sorununa ne ölçüde çözüm getirdiği ile
ilgilenmektedir. Bu, deterjandan beklediği temel yarardır. Buna ek olarak kokusu,
yumuşaklığı ve ambalajının çevreci oluşu ile de ilgilenir. Dolayısıyla deterjan
sağladığı tek bir yarardan ötürü değil, bir yararlar toplamından ötürü satın
alınmaktadır.
Mal bir nesne değil, pek çok özelliğin bir bileşkesidir. Bu anlamda mal, bir ya
da birden çok ihtiyacı karşılayan fiziksel, kimyasal psikolojik, estetik, sembolik ve
öteki soyut‐somut faktörlerin bir bileşkesi olarak tanımlanabilir.
Değişimin konusu olan ürün, insan ihtiyaçlarını farklı düzeylerde
karşılamakta olup beş seviyede incelenmektedir. Bu beş seviyenin her biri müşteri
değerini artırır ve beşi birden müşteri değer hiyerarşisini oluştururlar.
Ürünün birinci seviyesi, tüketicinin gerçekten satın aldığı hizmet ve yarardır.
İkinci seviyede çekirdek yarar temel ürüne dönüştürülür.
Üçüncü seviye, müşterilerin ürünü satın alırken bekledikleri birtakım
özellikler anlamında beklenen üründür. Dördüncü seviye, müşterilerin
beklentilerini geçen, büyütülmüş ürün seviyesidir.
Beşinci seviye ise, ürünün nasıl büyütüleceğini içeren bütün hususları
Mal, bir ya da birden
çok ihtiyacı karşılayan kapsayan potansiyel üründür.
fiziksel, kimyasal Burada ürün boyutları kavramı karşımıza çıkmaktadır. Ürün üç boyutta
psikolojik, estetik,
incelenmektedir.
sembolik ve öteki
soyut‐somut faktörlerin Ürünün boyutlarından birincisi tüketicinin ihtiyacını asıl olarak gideren
bir bileşkesi olarak bölümdür. Buna öz ürün denir.
tanımlanabilir.
İkinci boyut, ürünün elle tutulup gözle görülen boyutudur. Ambalajı içeren
bu boyuta somut ürün denir.
Üçüncü boyut ise satış sonrası hizmetler ve garantileri kapsayan
zenginleştirilmiş kısımdır.
218
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
Fiyat
İşletmeler üretecekleri veya sadece pazarlayacakları mallar hakkında temel
kararları verdikten sonra, bu malların nasıl fiyatlandırılacağı konusuyla karşı
karşıyadır. Mal veya hizmetin mübadele değeri olarak fiyat, bir pazarlama
değişiminde ürünler için istenen para miktarıdır ve maliyetleri kapsadıktan sonra
Mal veya hizmetin
mübadele değeri olarak bir miktar da kâr payını içerir.
fiyat, bir pazarlama Bir ürünün fiyatı piyasa denge fiyatının üzerinde tespit edilemez.
değişiminde ürünler için
istenen para miktarıdır. Monopol işletmeler de fiyatı belirlerken negatif eğimli talep eğrisini dikkate
almak zorundadır. Yani ya fiyatı ya da satmayı arzu ettikleri miktarı tespit edebilir.
İstediği kadar ürünü istediği fiyattan satamaz.
219
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
Dağıtım
Dağıtım kavramı, işletmeler tarafından üretilen ve fiyatı konan malların
üretim noktasından satış noktasına getirilmesini içerir. Dağıtım kanalı ise, mal
veya hizmetlerin üreticiden tüketiciye giderken izledikleri yola verilen genel addır.
Dağıtım eylemlerini pazarlama yönetiminin bizzat kendisinin üstlenmesine ve
böylece ürünlerin tüketicilere üretici tarafından ulaştırılmasına doğrudan dağıtım
denir. Aracılardan yararlanılarak gerçekleştirilen dağıtım ise dolaylı dağıtım olarak
bilinir.
Üreticilerin çoğu ürünlerini nihai kullanıcıya doğrudan doğruya satmazlar.
Üreticiler ve nihai kullanıcılar arasında, farklı görevler ifa eden bir dizi aracı vardır.
Bu aracılar, ticari kanal veya pazarlama kanalı da denen dağıtım kanalını
oluştururlar. Bu hâliyle dağıtım kanalı, birbirine dayanan organizasyon dizileri olup
ürün veya hizmetin kullanılması ya da tüketilmesine yardımcı olur.
Bu açıklamalar ışığında dağıtım kanalının fiziksel bir kanal ya da yol olmadığı
açıktır. Dağıtım kanalı kavramı malların dağıtımının anlatımını kolaylaştırmak için
geliştirilmiş bir kavramdır.
Dağıtım kanalları, imalatçı (yapımcı) veya üreticiden, ara kullanıcı ve/veya
tüketicilere kadar sıralanan bir dizi özel ve tüzel pazarlama kişi ve kuruluşlarıdır.
Herhangi bir ürün veya hizmetin, üreticiden tüketiciye doğru hareketinde
mülkiyeti üzerine alan veya mülkiyetin transferine yardımcı olan bir dizi kişi ve
kuruluşlardır.
Bir başka tanımla, dağıtım kanalı; fikir, ürün ve hizmetin doğuş, çıkarım veya
üretim noktalarına veya bu gibi üretim noktalarından son kullanım noktalarına
kadar götürülmesiyle uğraşan, birbirine bağımlı bir dizi kurum ve kuruluşun
oluşturduğu örgütsel bir sistemdir.
Dağıtım kanalında ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaştırılmasına katkı
sağlayan birimlere ise aracı denir.
Dağıtım kanalı fiziksel Dağıtım kanalı aracıları genel olarak tüccar ve yardımcı aracılar olmak iki
bir kanal ya da yol grupta incelenir. Tüccar aracılar; ürünlerin sahipliği alan, riske katlanan aracılar
olmayıp kavram, olup toptancı ve perakendecilerden oluşur. Yardımcı aracılar ise sadece alıcı ve
malların dağıtımının satıcının karşı karşıya gelmesini sağlayan ürünün sahipliğini ve riskini üzerine
anlatımını almayan aracılardır. Yardımcı aracılar; acente, tellal ve komisyonculardır.
kolaylaştırmak için
geliştirilmiştir. Toptancılar ürünleri büyük ölçeklerde satın alıp çoğunlukla perakendecilere
satan aracılar olup ürünleri ve hizmetleri, yeniden satacaklara satmak için
220
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
Tutundurma
Tüketicinin ürünü benimsemesi veya ürün hakkında olumlu bir düşünceye
kavuşturulması, üretilen mal veya hizmetlerin satışının sağlanması ve giderek
artırılması için yapılan tüm çabalara tutundurma denir.
Tutundurma geniş kapsamlı bir kavram olup firmanın pazarlama iletişiminin
tümünü içerir. Reklam, satış teşviki, halkla ilişkiler, satış gücü, paketleme, satış
yerinde teşhir ve marka bu kapsamın içinde yer almaktadır. Bazen bu kavramın
yerine pazarlama iletişimi veya promosyon kavramı da kullanılmaktadır.
Tutundurma, kararları başlıca dört biçimde incelenmektedir. Bunlar, reklam,
halkla ilişkiler, yüz yüze satış ve satış özendirmedir.
Reklam
Reklam, belirli bir sponsor tarafından fikirlerin, eşyaların veya hizmetlerin,
bedeli ödenmek suretiyle, herhangi bir iletişim aracı kanalıyla takdimi veya
sunulmasıdır.
Reklam, belirli bir kaynak tarafından malların, hizmetlerin veya düşüncelerin
para karşılığında iletişim araçları vasıtasıyla tarif edilerek duyurulmasıdır.
Reklam; ürün, hizmet, Reklam; ürün, hizmet, fikir, örgüt, mekân ve kişiler belirli bir kişi veya
fikir, örgüt, mekân ve kuruluş tarafından bir bedel karşılığında, yüz yüze olmayan bir şekilde sunulması
kişiler belirli bir kişi ve tutundurulması etkinliğidir. Reklamın en önemli avantajı çok büyük kitlelere
veya kuruluş tarafından kolayca ulaşabilmesidir fakat bir reklam kampanyasına başlamak oldukça
bir bedel karşılığında, pahalıdır. Diğer bir dezavantajı da reklam doğrudan bir geri bildirim sağlamaz.
yüz yüze olmayan bir Ayrıca reklamın ikna gücü diğer tutundurma karmasının elemanlarına göre zayıftır.
şekilde sunulması ve
Bunlar da reklamın zayıf yönleridir.
tutundurulması
etkinliğidir. Yapılan reklam miktarı ile satışlar arasındaki ilişkiyi gösteren Şekil 12.2.’de
görüldüğü gibi, reklam miktarı ile satışlar arasında doğru yönlü bir ilişki vardır.
221
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
Şekil 12.2.’den görüleceği üzere, kısıtlı düzeyde yapılan reklam (şekilde A ile
gösterilen alan) satışları artırmaz. Reklam miktarı arttıkça (şekilde B ile gösterilen
alan) satışlar da artmaya başlar. C reklam alanına geçildiğinde başlangıçta reklamın
artırılması satışları daha az artırır ve nihayet bir noktadan sonra da reklam
miktarındaki artış, satışları değiştirmez. Satışları artırmayan reklamlar sadece
maliyetleri artırıp satışlara katkısı olmayacağından kârı azaltacaktır. Bu yüzden B
düzeyinde reklam harcaması yapılmalıdır.
Halkla İlişkiler
Halkla ilişkiler, bir ürün, hizmet veya kuruluşa olan talebi yüz yüze olmayan
bir şekilde uyarmak için, bunlar hakkında sponsor tarafından bir bedel
ödemeksizin, yazılı basında ticari değeri olan haberlerin çıkarılmasının sağlanması
veya radyo, TV ve sahnede olumlu tutumlar ve duyumlar elde edilmesidir.
Tanıtma ve halkla ilişkiler, bir görüş veya düşüncenin ya da kurumun
tanıtılmasına, benimsetilmesine hizmet eden bir tutundurma aracıdır. Bu çabalara
zaman zaman mal ve hizmetlerin de konu olduğu görülmekte ve Halkla ilişkiler,
reklam ile karıştırılmaktadır. Uluslararası Halkla İlişkiler Birliğinin tanımı şöyledir:
Halkla ilişkiler, özel veya kamu kesiminde faaliyet gösteren bir kuruluş veya
kurumun, ilişkide bulunduğu kimselerin anlayış ve desteğini elde etmek üzere
sürekli olarak yapmış oldukları bir yönetme görevidir. Tanımdan aşağıdaki
özellikleri çıkarmak mümkündür.
Halkla ilişkiler hem kamu hem de özel kesim kuruluşları açısından etkin ve
verimli bir haberleşme sistemi kurulmasını gerektiren bir görevdir.
Sürekli ve örgütlü bir çabadır. Uzman kişi veya kurumların uygulayabileceği
planlı bir yöntemdir.
Halkla kurulan ilişki karşılıklı ve çok yönlüdür.
İnandırıcı, ispatlayıcı ve iyi niyete dayalı dürüst bir uygulama olmak
zorundadır.
222
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
tekniğine özgü bir özelliktir. Diğer tutundurma karması elemanlarında ise tek
taraflı kitle iletişim özelliğine sahiptir.
Kişisel satış pahalı bir yöntemdir; pazarlama karması içindeki rolü örgütün
kaynaklarına, pazarlara, ürünlere, rekabete ve zamana bağlıdır. Kişisel satışın
amaçları, diğer tutundurma faaliyetlerinin amaçları ve pazarlama amaçları ile
tutarlı bir uyum içerisinde olmak zorundadır. Kişisel satışın amaçları arasında
satışın gerçekleştirilmesi, diğer amaçlara göre daha ön planda olmasına karşın, tek
amaç olarak düşünülmemelidir.
Kişisel satışın ana amaçları müşteri adayları bulmak, müşteri adaylarını alıcı
hâle getirmek ve onları tatmin etmektir. Bu ana amaçlardan yola çıkarak her firma
kendi kişisel satış amaçlarını belirtmektedir. Firmalar; mal hakkında bilgi verme,
ilgiyi yükseltme, mal tercihini geliştirme, fiyatları ve diğer koşulları görüşme, bir
satış kapsama ve pekiştirmeyi sağlama gibi amaçlarla kişisel satışta bulunurlar.
Kişisel satışın en önemli özelliklerinden biri, müşteri ile satış temsilcisi
arasında iki taraflı iletişime olanak vermesidir. Bu özelliği bir çok avantajı da
beraberinde getirmektedir. Kişisel satış diğer tutundurma araçlarına göre çok daha
esnektir. Çünkü satış temsilcileri her bir müşterinin bireysel davranışları, özellikleri
ve ihtiyaçları doğrultusunda sunuşlarını hazırlarlar.
223
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
Örnek
açıklanmıştı. Araştırma sonuçları pek çok çarpıcı durumu
içermekteydi. Fakat benim daha sonra ögrendiğim bir husus
ayrıca değerlendirilmeliydi. Mevzu şudur:
•Bu saha araştırmasının yapıldığı dönemde, bilimsel araştırma
yöntemleri konusunda altyapısı, birikimi ve kitabı bulunan
muteber bir Hocamız, yine o bölgede farklı bir araştırma
yürütmekteymiş. Kendisinin benimle birlikte bazı
akademisyenlere anlattığına göre, vakfın yaptırdığı araştırmada
anketörlerin bazı sorularına yerel halk bilerek doğru cevap
vermiyormuş. Bu durumu kendilerine sorduğunda
•‐"Ne yapalım, gerçeği nasıl söyleyelim, insan utanıyor." demişler.
•Anlaşılıyor ki; bilimsel araştırmalarda doğru veri toplama
yönteminin tercihi veya farklı yöntemlerin birbiriyle teyid
edilmesi önem arz etmektedir.
224
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
225
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
226
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Kişilerin ve örgütlerin amaçlarına uygun şekilde değişimi sağlamak üzere,
malların, hizmetlerin ve düşüncelerin oluşturulması, fiyatlandırılması,
dağıtımı ve satış çabalarını planlama ve uygulama sürecine ne ad verilir?
a) Üretim
b) Pazarlama
c) Stok Yönetimi
d) Finans
e) Muhasebe
227
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
10. Bir ürün, hizmet veya kuruluşa olan talebi yüz yüze olmayan bir şekilde
uyarmak için, bunlar hakkında sponsor tarafından bir bedel ödemeksizin,
yazılı basında ticari değeri olan haberlerin çıkarılmasının sağlanması,
radyo, TV ve sahnede olumlu tutumlar ve duyumlar elde edilmesi
faaliyetine ne ad verilir?
a) Tanıtım
b) Reklam
c) Satış özendirme
d) Yüz yüze satış
e) Halkla ilişkiler
Cevap Anahtarı
1.b, 2.c, 3.d, 4.e, 5.e, 6.c, 7.d, 8.b, 9.d, 10.e
228
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
YARARLANILAN KAYNAKLAR
21. Yüzyılda Liderlik Sempozyumu, 5‐6 Haziran 1997, (ss.256‐262). Tuzla: Deniz
Harpokulu Komutanlığı Basımevi.
Acar, A.C. (1997). “Hava Harp Okulu ve İ.Ü. İşletme Fakültesi Öğrencilerinin
Liderlik Yönelimlerine İlişkin Bir Araştırma”. [Bildiri]. 21. Yüzyılda Liderlik
Sempozyumu, 5‐6 Haziran 1997, (ss.362‐373). Tuzla: Deniz Harpokulu
Komutanlığı Basımevi.
Açıköz, H.M. (1997). “Liderlik Kavram ve Olgusunun Felsefi Sorgulanması”. [Bildiri].
21. Yüzyılda Liderlik Sempozyumu, 5‐6 Haziran 1997, (ss.71‐76). Tuzla: Deniz
Harpokulu Komutanlığı Basımevi.
Akgün‐Çomak, N. (1997). “Liderin Etkili Dil Kullanımı ve Söylemi”. [Bildiri]. 21.
Yüzyılda Liderlik Sempozyumu, 5‐6 Haziran 1997, (ss.66‐70). Tuzla: Deniz
Harpokulu Komutanlığı Basımevi.
Atayeter, C. (1997) “Çift Yönle Bir Etkileşim: Lider Örgüt İklimi”. [Bildiri].
Büyükçolak, K.M. (1997). “Bilgi Çağında Liderlik”. [Bildiri]. 21. Yüzyılda Liderlik
Sempozyumu, 5‐6 Haziran 1997, (ss.321‐326). Tuzla: Deniz Harpokulu
Komutanlığı Basımevi.
Cafoğlu, Z. (1997). “Liderlik‐Bilgi‐Karizma‐Değişim”. [Bildiri]. 21. Yüzyılda Liderlik
Sempozyumu, 5‐6 Haziran 1997, (ss.133‐142). Tuzla: Deniz Harpokulu
Komutanlığı Basımevi.
Ceylan, A. (1997). Liderliğe Kurumsal Yaklaşımlar. [Bildiri]. 21. Yüzyılda Liderlik
Sempozyumu, 5‐6 Haziran 1997, (ss.314‐320). Tuzla: Deniz Harp Okulu
Komutanlığı Basımevi.
Cialdini, R.B. (2008). “İkna Etme Biliminde Ustalaşmak”. (Çev. İlker Gülfidan). İkna
Edici Lider. (ss. 39‐58). İstanbul: MESS Yayınları.
Conger, J.A. (2008). “İkna Etme Sanatı”. (Çev. İlker Gülfidan). İkna Edici Lider. (ss.
11‐38). İstanbul: MESS Yayınları.
Eroğlu, F. (1996). Davranış Bilimleri. İstanbul: Beta Yayıncılık. Güney, S. (2009).
Sosyal Psikoloji. Ankara: Nobel Yayıncılık.
Hogg, M.A. Vaughan, G.M. (2007). Sosyal Psikoloji. (Çev. İbrahim Yıldız, Aydın
Gelmez). Ankara: Ütopya Yayınları (2005).
Kılınç, T. (1997). “Liderlikte Durumsallığın Ötesi: Karizmatik Liderlik Yaklaşımı”.
[Bildiri]. 21. Yüzyılda Liderlik Sempozyumu, 5‐6 Haziran 1997, (ss.383‐403).
Tuzla: Deniz Harpokulu Komutanlığı Basımevi.
Kolenda, C. (2001). Leadership: The Warrior’s Art. USA: Army War College
Foundation Press.
Küçük O. (2017) İşletme Bilgisi ve Yönetimi, 4. Baskı, Seçkin Yay., Ankara.
Küçük O. (2018) Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, 9. Baskı, Seçkin Y., Ankara.
229
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19
Küçük İşletmelerde Pazarlama İşlevi
230
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20
KÜÇÜK İŞLETMELERDE
FİNANSMAN İŞLEVİ
• Finans Kaynakları
• Modern Finans Araçları KÜÇÜK İŞLETMELER
• Finansal Rasyolar Prof. Dr. Osman
DEMİRDÖĞEN
öğrenecek,
• Finansal tablolar hakkında bilgi
edinecek,
• Finans kaynaklarını sıralayabilecek,
• Finansal rasyolar ve modern finans
araçları hakkında bilgi sahibi
olacaksınız.
ÜNİTE
13
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
Finans ve Finansman
Bilanço
Kavramları
Kâr/Zarar Tablosu
Faktoring Programı
Finans Kaynakları
KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ
Leasing
Swap
Ödeme Rasyoları
Barter
232
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
GİRİŞ
İşletmelerin birçok işlevi bulunmaktadır. Bu işlevler: yönetim, üretim,
pazarlama, muhasebe, insan kaynakları yönetimi, finans…vb. şeklindedir.
İşletmenin temel fonksiyonlarından biri olan, finans, bir işletmenin parasal kaynak
sağlama ya da kuruluş için gerekli fonları bularak ilk kuruluş sermayesini
oluşturulması, faaliyet sürecinde de kaynak bulma ve parasal konuların
yönetilmesidir. Uygun zamanlarda, uygun kaynaklardan gerekli olan uygun
fonların bulunmasını kapsamaktadır. Burada dikkat çeken konu ihtiyaç duyulan
fonların en uygun kaynaklardan, zamanında karşılanması ve en etkin ve en kârlı
şekilde değerlendirilmesidir. Buna göre finans işlevinin kapsamı, nakit ihtiyacının
karşılanması ve kullanımı biçiminde özetlenebilir.
Finans işlevi yerine getirilirken yararlanılan en önemli araçlar finansal
tablolar ve rasyolardır. Bu tablolar; bilanço ve kâr/zarar cetvelleri ve rasyolar
şeklindedir. Finansal tablolar işletmelerin, nerede olduklarını ve gitmeleri gereken
yerler için ne yapmaları gerektiğinin saptanmasını sağlamaktadır.
Bilanço ve kâr/zarar cetveli gibi finansal tablolar işletmelerin nakit ve borç
durumlarını, işletmeye gelen parayı ve buradan yapılan ödemeleri gösterir.
Böylece finans yönetiminin doğru kararlar alabilmesini sağlar. Bu tablolar
üçüncü kişilerin işletme hakkında bilgi sahibi olmasına da olanak verir.
Rasyolar ise işletmenin borçlarını ödeme durumlarını, stoklarının ne kadar
sürede ve yılda kaç kez devrettiğini, beraberinde alacakların ne kadar sürede tahsil
edilip borçların ne kadar sürede ödenebildiğini göstermekte, nakit akışının
izlenmesine yardımcı olmaktadır.
Bu bölümde finans ve finansman kavramı açıklanmış, finansal tablolar,
rasyolar ve finans kaynakları paylaşılmış, modern finansman yöntemleri detaylı bir
şekilde örnekler ile anlatılmıştır.
233
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
FİNANSAL TABLOLAR
Analiz, planlama ve kontrol işlerinde kullanılan üç temel finansal doküman
vardır. Birincisi, bilançodur. Bilanço, firmanın hangi aktiflere ve hangi borçlara
sahip olduğunu gösterir. Borçlar, firmanın bankalara ve diğer kişilere olan
borçlarını kapsar. İkinci doküman kâr/zarar cetvelidir. Bu tablo firmanın
Analiz, planlama ve satışlarından maliyetleri düştükten sonra ne kadar kâr veya zarar kaldığını gösterir.
kontrol işlerinde Üçüncü doküman nakit akım tablolarıdır. Bu tablolar firmanın ne zaman
kullanılan üç temel borçlanacağını veya hisse ihraç edeceğini gösterir. Finansal tablolar, işletmelerin
finansal doküman; belirli bir dönem sonundaki ekonomik ve finansal durumlarını göstermek amacıyla
bilânço, kâr/zarar ve düzenlenen raporlardır (Akıncı, 1988, 25).
nakit akım tablolarıdır.
Bilimsel araştırmalarda kullanılan veriler iki şekilde kaşımıza çıkmaktadır.
Bunlar olgusal veri ve yargısal veridir. Aşağıda bu veri türlerinin açıklaması ve
Tablo 8.1’de örnekleri verilmiştir.
Bilanço
Bilanço işletmenin finansal/mali gücünü ve sağlığını gösterir. Normal olarak
bu dokümanın sol tarafı firma aktiflerini, sağ taraf ise yine işletmenin (sizin değil)
bankalara ve diğer kişilere ne kadar borcu olduğunu gösterir.
Tablo 13.1.de basit bir bilanço örneği verilmiştir. Bu bilançoda üçer ayrı
kategori verilmiştir. Bilançonun ne olduğu ve ne anlama geldiği verilmeye
çalışılmıştır.
Yöneticilerin çoğu bilançoyu önemsemezler. Onlardan biri olmayın. Bilanço
anlaşılması zor olmayan önemli bir dokümandır.
234
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
A FİRMASI
Toplam Toplam
240 240
B FİRMASI
Toplam Toplam
140 300
235
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
KÂR/ZARAR KÂRŞILAŞTIRMASI
Başa baş noktası tablosu ile K/Z tablosu arasındaki farklardan biri, bu
tablonun gelir maliyet resminden ziyade bir seri hâlinde bu rakamları vermesidir.
Diğer bir fark ise bu tablo birikimli gelirleri gösterir ve birikimli masraflarla
mukayese eder.
Tablo 13.4.de bir başa baş tablosu örneği verilmiştir.
Tablo 13.4. BAŞA BAŞ TABLOSU
Zaman Dilimi
1 2 3 4 5
Bu tablo genellikle nakit akım tablosu olarak bilinir çünkü birkaç dönem
sonra maliyetlerin geliri geçtiğini yani net zararı gösterir. Bir işletmede bu birikimli
maliyetleri karşılamak için paraya ya da nakde ihtiyaç duyulur. Fakat bazı
noktalarda birikimli gelir birikimli maliyete eşit olur. Bu noktada kâr ve zarar
yoktur. Zararı kapatmak için işletmeye para getirmek yerine işletme kâr elde eder
ve işletmeye nakit dönüşü olur.
Başa baş noktası
tablosu, bakış açısı,
kontrol ve bunları takip 237
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
edecek bir program
verir.
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
FİNANS KAYNAKLARI
İşletmeler ihtiyaç duydukları finansı çeşitli kaynaklardan elde edebilir.
Bunların belli başlıları aşağıda paylaşılmıştır:
Borçlanma
Kredi kartları
Banka kredileri
Kişisel borçlanma
Yatırımcı Bulma
Ortak yatırım
Gönüllü yatırımcılar (Destekleyici)
KOBİ yatırım kooperatifleri
Kamu destekleri
Yaratıcı Finans
Diğer Finans Kaynakları
Arkadaş ve/ veya aile
Müşteriler ve tedarikçiler
Faktörler
Stok Finansı
Stratejik ortaklık
Konvertible borçlanma
Ekipman kiralama
239
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
Forfaiting
Forfaiting, ihracatçıların mal ve hizmet ihracından doğan orta vadeli
alacaklarını, tahsil edilememe riskiyle birlikte forfaitere satmasıdır.
Swap
Swap, iki taraf arasında önceden belirlenen gelecekteki bir tarihte nakit
akışlarının karşılıklı değişimine denir. En çok kullanılan swap işlemleri para swap
(currency swap) ve faiz swap (interest rate swap) işlemleridir. Swap işlemler, farklı
kuruluşların farklı finansal piyasalardaki farklı kredi değerliliğine bağlı olarak farklı
kredi şartları ile karşı karşıya kalmaları ve bu farklılıklardan swap işlemine taraf
olanlardan her birinin yararına olacak şekilde sonuç sağlayan işlemlerdir.
Swap işlemleri sonucunda bir firma veya finansal kurum bir piyasada
algıladığı riski diğer bir piyasada borçlanarak dengeleyebilir.
Barter
Barter İngilizce "takas" kelimesinin karşılığı olup günümüzde internet ve
network sistemleri üzerinden yapılan, “çoklu mal/hizmet takas borsasını” ifade
etmektedir. Barter, yurt içi ve yurt dışı pazarların yapısal olarak değişmesi ile
özellikle pazarlama ve finansman konusunda ek kaynaklara ve yeni yöntemlere
ihtiyaç duyan firmaların, ortak bir havuz oluşturarak “pazarlama, satın alma ve
finansman” konularında faydalandıkları organize bir ticari örgütlenmedir.
Firmalara, atıl üretim değerlerini ve stok ürünlerini, daha gerekli olan
faaliyet girdilerine çevirme imkânını sunmaktadır.
Angel Finanslama
Angel finanslama kelime anlamı ile “melek finanslama” anlamına gelmekte
ve Türkçe karşılığı olarak anlamını tam olarak ifade etmemektedir. Angel
finanslama; “girişim tecrübesine sahip özel yatırımcıların kendi para ve
deneyimleriyle genellikle işe yeni başlayan ve ilk evrelerinde olan işletmelere
yaptıkları ortaklık içeren bir finansman tekniği” olarak tanımlanmaktadır. Bir başka
tanımla kuruluş aşamasında olan işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılamaya
yarayan deneyim sahibi kişi ve kuruluşlar tarafından kâr amaçlı yapılan bir
finansman şekli olarak tanımlanmıştır.
Risk Sermayesi
Bir diğer tanıma göre risk sermayesi; “Bir risk sermayedarı tarafından öz
sermaye veya öz sermaye benzeri olarak sağlanan finansman ile büyümeye
yönelmiş küçük veya orta büyüklükteki bir işletmenin amaçlarını
gerçekleştirebilmesi için gerekli yatırımları yapabilmesinin mümkün kılınmasıdır.”
Risk sermayedarı bunun karşılığında bir azınlık hissesi veya değiştirilemez bir hak
elde eder.
FİNANSAL RASYOLAR
Angel finanslama
kelime anlamı ile Ödeme (Likidite) Rasyoları
“melek finanslama”
anlamına gelmekte ve 240
Türkçe karşılığı olarak Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
anlamını tam olarak
ifade etmemektedir.
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
Nakit
3. Cari Aktiflerin Toplamının = Cari Aktifler *100
Yüzdesi olarak nakit
Alacaklar
4. Toplam Cari Aktiflerin = Toplam Cari Aktifler
Yüzdesi olarak alacaklar
Stoklar
5. Toplam Cari Aktiflerin = Toplam Cari Aktifler
Yüzdesi olarak stoklar
Tahsil edilmemiş kredili (vadeli) satışlar için ortalama gün sayısını ölçer. Kısa
OTD nakdin kısa süre için bağlandığını gösterir. Uzun (Artan) OTD tehlike
sinyalidir.
Dönem Sonu Stok
1. Stok Devir Rasyosu =
Satışların Maliyeti
Satın alınan stokların belirli bir dönemde ortalama kaç kere satışa
dönüştüğünü (satıldığını) gösterir. Devir rakamının yüksek olması firmanın çok likit
yani paraya çevrilebilir kaynaklarının miktarı fazla, ödeme gücü yüksek ve kârlı
olduğunu gösterir.
Net Satışlar
2. Sabit Aktif Devir Rasyosu =
Net Sabit Aktifler
241
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
Borç rasyosu, firmanın Firmanın aktiflerinin verimliliğini ölçer. Aktiflere yatırılan paraya karşılık elde
karşılaştığı finansal edilen ( yapılan ) satışları gösterir.
riskin derecesini ölçer.
Borç Rasyosu
Firmanın karşılaştığı finansal riskin derecesini ölçer. Finansal risk, firmanın
borç yükümlülüklerini karşılama yeteneğindeki belirsizliği ifade eder.
Toplam Borç
1. Borç Rasyosu = Toplam Aktifler
Karşılık Rasyoları
Firmanın aktiflerinin ve kullandığı sermayenin etkinliğini ve faaliyetlerinin
etkinliğini ölçer. Firmanın sahiplerine ve kredi verenlere sağladığı sermayenin ne
kadar etkin kullanıldığını (yönetildiğini) açıklar.
Brüt Kâr
Firmanın aktiflerinin ve
kullandığı sermayenin
Kazanma gücü rasyosu olarak bilinir. Yatırılan sermayeden elde edilen geliri
etkinliğini ve
faaliyetlerinin etkinliğini gösterir. Firmanın finansal performansının en iyi ölçüsüdür. Artan trend idealdir.
ölçer. Aşağıda bazı rasyolar için endüstri ortalamaları verilmiştir. Bu ortalamalar
ideal değer bakımından ipucu vermektedir. Fakat bu değerlerin sektörden sektöre
değişkenlik gösterebileceği unutulmamalıdır.
242
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
Endüstri Ortalamaları
•Sabit maliyetleri 2000 TL, birim satış fiyatı 200 TL, birim değişken
gideri 100TL ve toplam satış geliri 6000 TL olan X AŞ’nin başa baş
noktasını hesaplayınız.
Cevap:
243
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
244
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
245
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. İşletmeye gerekli olan fonları en uygun zamanda, en iyi koşullarda
sağlamak ve bu fonların işletmenin amaçları doğrultusunda en etkin
kullanımını gerçekleştirme işlevine ne ad verilir?
a) Pazarlama
b) Üretim
c) Muhasebe
d) Finans
e) İnsan kaynakları yönetimi
246
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
Cevap Anahtarı
1.d, 2.a, 3.c, 4.d, 5.c, 6.e, 7.a, 8.b, 9.e, 10.c
247
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
Küçük İşletmelerde Finansman İşlevi
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Gürsoy, C. (2014). Finansal Yönetim İlkeleri, İstanbul: Beta Yayınları
Balcı, N. (2001). “Angel Investor: Para Şimdi Onlarda!”, Power Ekonomi Dergisi,
Şubat.
Can, H. vd., (2002). Genel İşletmecilik Bilgileri, 13. Baskı Tıpkı Basım, Ankara:
Siyasal Kitabevi.
Ercan, M. (2018). Finansal Yönetim, Ankara: Gazi Kitabevi.
Doğan, M. (2007). İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, İzmir: Birleşik
Matbaacılık.
Doğan, M. (2012). İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, 10. Baskı, İzmir: Nobel
Akademik Yayıncılık
Müftüoğlu, T. (1994). İşletme İktisadı, Yeniden Gözden Geçirilmiş İkinci Baskı,
Ankara: Turhan Kitabevi.
Varoğlu, D. vd. (2016). Genel İşletmecilik Bilgileri, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Seyidoğlu, H. (1992). Ekonomik Terimler Ansiklopedik Sözlük, Ankâra: Güzem Yay.
Barrow P. (2004). Adim Adım Finansman, Elips Kitap.
Nejat Akıncı ve Müjdat Ünlen, (1988). Mali Tablolar Analizi, 2. Basım, İzmir: Barış
YayınlarI
• KOBİ'lerin Desteklenmesini
Gerektiren Nedenler
İÇİNDEKİLER
gerektiren nedenleri
öğrenebilecek,
• KOSGEB destekleri hakkında bilgi
edinecek,
• KOBİ’leri destekleyen diğer
kuruluşları bilecek,
• Küçük işletmelere finans desteği
sağlayan kuruluşlar hakkında bilgi ÜNİTE
sahibi olacaksınız.
14
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
Genel Destek
Avrupa Birliği Finansman Programı
Kaynakları
Girişimcilik Destek
Programı
Üniversite‐Sanayi İş Birliği
KÜÇÜK İŞLETMELERE DESTEK
Gelişen İşletmeler
SAĞLAYAN KURULUŞLAR
250
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
GİRİŞ
KOBİ’ler bir girişimci düşünce ve enerjinin ürünü olarak doğmakta, piyasa
koşullarına ayak uydurma, teknolojiyi takip etme, büyük işletmelerin bıraktıkları
boşlukları iyi değerlendirme, müşteriyi iyi anlama ve esnek yapılarını kullanarak
değişimi izleme gibi uygulamalarla piyasada varlıklarını devam ettirebilmektedir.
Özellikle üretim sektörünün yapısal zorlukları ve küçük olmanın getirdiği
birtakım dezavantajlar ve beraberinde sosyo ekonomik yapıya katkıları nedeniyle
ekonomi yönetimleri, küçük işletmeleri desteklemektedir.
KOBİ’lere destek veren temel kuruluş KOSGEB olmakla birlikte, farklı kuruluşlar
gerek KOSGEB desteklerinin işletmelere ulaşmasında rol alabilmekte ve gerekse
kendileri bazı katkılar sunabilmektedir.
Avrupa Birliği fonları ve üniversite sanayi iş birliği de KOBİ’lerin destek aldıkları
uygulamalar olmakla birlikte, KOBİ’lere özellikle finans desteği sağlayan kuruluşlar da
söz konusudur.
251
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
küçülmesi, esnek hâle gelmesi, teknolojiye çok hızlı bir şekilde adapte olması lazımdır.
Bölgesel dengesizliklerin giderilmesi ve istihdamın artırılması amacıyla da
KOBİ'lerin desteklenmeleri gerekmektedir. KOBİ'lerin sahip oldukları önemin farkına
varan ülkeler, söz konusu sanayi kuruluşlarına; “iş yeri, ulaşım, enerji, su, kanalizasyon
ayrıca sosyal ve idari kamu hizmetleri gibi altyapı, makine‐teçhizat alımı, işletme
Geçmişte rekabet gücü, sermayesi temini, vergi muafiyetleri, indirimli navlun tarifleri, kamu kurum ve
üretimde sayı çokluğu kuruluşlarında öncelikli satın alımlar gibi ekonomik ve mali, ürün belirleme, proje
iken günümüzde bu profilleri hazırlama, makine teçhizat seçimi, teknik, ekonomik ve idari konularda
"ürün çeşitliliği"ne danışmanlık, genel kolaylık atelyeleri tesis etme, test ve kalite kontrol hizmetleri,
dönüşmüştür.
kalifiye insan gücü için eğitim, pazarlama konusunda yardım (pazar araştırmaları, fuar
düzenlemeleri, tercihli alımlar vb.), ham madde temini gibi” idari ve teknolojik
teşvikler, destekler ve kolaylıklar getirmişlerdir.
Geçmişte rekabet gücü, üretimde sayı çokluğu iken günümüzde bu "ürün
çeşitliliği"ne dönüşmüştür. Aynı zamanda da ürün çeşitliliğinde üç konu gündeme
gelmiştir. Bunlar:
KOSGEB DESTEKLERİ
KOBİ’lerin Kredi Faiz Desteği
desteklenmesinde,
bölgesel veya yerel KOSGEB, KOBİ’lere ihracat taahhüdü şartıyla, 6 aylık, sıfır faizli kredi olanağı
destekler yerine firma sunmaktadır. Kredi, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıfbank aracılığıyla, ilgili
analizleri yapılarak, bankaların mevcut kredilendirme kriterleri çerçevesinde kullandırılmaktadır.
ihtiyaçların belirlenmesi
ve uygun desteklerin KOBİ Proje Destek Programı
verilmesi uygun bir
yöntemdir. İşletmelerin; üretim, yönetim‐organizasyon, pazarlama, dış ticaret, insan
kaynakları, mali işler ve finans, bilgi yönetimi ve bunlarla ilişkili alanlarda sunacakları
projelere verilen destektir.
252
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
Örnek
253
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
Genel destek
programının •İşletmeler ham madde, ara mamul, mamul, lojistik ve diğer
hizmetleri daha hızlı ve ucuz temin edebilmek amacıyla ortak
amaçlarından biri de
tedarik sistemi oluşturmak amacıyla bu desteklerden
KOBİ’lerin kaliteli ve yararlanabilirler.
verimli mal/hizmet
üretmelerinin AR‐GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı
sağlanmasııdır.
Programın amaç ve gerekçeleri; bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara
sahip KOBİ ve girişimcilerin geliştirilmesi, teknolojik fikirlere sahip tekno‐girişimcilerin
desteklenmesi, KOBİ’lerde Ar‐Ge bilincinin yaygınlaştırılması ve Ar‐Ge kapasitesinin
artırılması, mevcut Ar‐Ge desteklerinin geliştirilmesi ve inovatif faaliyetlerin
desteklenmesi Ar‐Ge ve inovasyon proje sonuçlarının ticarileştirilmesi ve endüstriyel
uygulamasına yönelik destek mekanizmalarına ihtiyaç duyulmasıdır.
Örnek
254
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
Örnek
•Bu kapsamda işletmelere yurt içi fuar desteği, yurt dışı iş gezisi
desteği, tanıtım desteği ve nitelikli eleman desteği gibi çeşitli
destekler verilmektedir.
255
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
Kuruluşu (MKK) masrafı ve aracı kuruluşa ödenecek aracılık komisyonu, gibi maliyetler,
geri ödemesiz destek olarak KOSGEB tarafından karşılanacaktır.
256
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
257
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
258
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
259
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
İşletmelerin sürekliliği
ve rekabet ortamından
başarıyla çıkmaları
•KOSGEB desteklerini, küçük işletmelerin bu desteklerden yararlanmak
Bireysel Etkinlik
260
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
Üniversite‐Sanayi İş Birliği
Üniversiteler, bilgi üretmek ve mevcut bilgiler üzerine yenilerini eklemek
amacıyla yaptıkları araştırmalarla hem eğitim öğretim hizmetlerini yerine getirmekte
hem de sanayinin problemlerine çözüm üretmektedirler. Üniversitelerin
araştırmalarla elde ettikleri bilgileri kullanan sanayi kesimi, bu bilgileri üretime
dönüştürmektedir. Bu bilgiler ışığında üniversite‐ sanayi iş birliğinin önemi ortaya
çıkmaktadır. Üniversitedeki mevcut bilgi birikimi ve yetişmiş insan gücü ile sanayinin
mevcut tecrübesi ve finansal gücünün bir sistem dâhilinde birleştirilmesi sonucu
ortaya çıkan bilimsel, teknolojik ve ekonomik faaliyetler bütünü olarak ifade
edilebilecek olan üniversite‐sanayi iş birliği, KOBİ’lerin gelişmesi ve pazar paylarının
artırılması için önemli olduğu gibi ülke ekonomisinin gelişmesi açısından da önemlidir.
Değişik üniversitelerde başlatılan üniversite‐sanayi iş birliği çalışmaları, YÖK’ün
kurulmasıyla daha kurumsallaşmış ve Üniversite‐Sanayi İlişkileri Koordinasyon Kurulu
oluşturulmuştur. Daha sonraki yıllarda, farklı üniversiteler tarafından sanayi ve ticaret
odalarıyla yapılan protokoller çerçevesinde Üniversite‐ Sanayi İş birliği Geliştirme
Ticaret ve sanayi Merkezleri kurulmuştur.
odaları, üyelerinin
mesleki sorunlarının Üniversite‐sanayi iş birliği geliştirme merkezlerinin temel amacı, kurs, seminer,
çözümlenmesi amacıyla konferans gibi eğitim hizmetlerinin düzenlenmesi, verimliliğin artırılması,
araştırmalar yapmakta, laboratuarlarda test ve deneylerin yapılması, danışmanlık hizmetleri gibi faaliyetlerle
bunları yayımlamakta sanayinin sorunlarına çözüm bulunmasıdır.
ve eğitim seminerleri,
panel ve toplantılar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Genel
düzenlemektedirler.
Müdürlüğü
Türkiye İş Kurumu, işe yerleştirme, iş gücü piyasasını izleme, analiz etme ve
düzenleme, aktif ve pasif iş gücü programları ile KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu iş gücünün
temininde önemli bir hizmet sunmaktadır.
261
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
262
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
263
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
•KOSGEB DESTEKLERİ
•Kredi Faiz Desteği; KOSGEB, KOBİ’lere ihracat taahhüdü şartıyla, 6 aylık, sıfır
faizli kredi olanağı sunmaktadır.
•KOBİ Proje Destek Programı;İşletmelerin; üretim, yönetim‐organizasyon,
pazarlama, dış ticaret, insan kaynakları, mali işler ve finans, bilgi yönetimi ve
bunlarla ilişkili alanlarda sunacakları projelere verilen destektir.
•Tematik Proje Destek Programı; KOBİ’lerin kendi işletmelerini geliştirmeleri ve
meslek kuruluşları tarafından küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi
amacıyla daha fazla proje hazırlamalarının teşvik edilmesi, makro strateji
dokümanlarında işaret edilen öncelikler dikkate alınarak belirlenen tematik
alanlarda bölgesel ve sektörel ihtiyaçların karşılanması ve KOBİ’lerin uluslararası
mevzuat ve önceliklere uyumunun sağlanmasıdır.
•İş Birliği Güç Birliği Destek Programı; KOBİ’lerin iş birliği‐güç birliği anlayışında bir
araya gelerek “ortak sorunlara ortak çözümler” üretilmesi amacıyla verilen
desteklerdir.
•AR‐GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı; bilim ve
teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip KOBİ ve girişimcilerin geliştirilmesi
amacıyla verilen desteklerdir.
•Genel Destek Programı; proje hazırlama kapasitesi düşük KOBİ’ler ile
KOSGEB hedef kitlesine yeni dâhil olmuş sektörlerdeki KOBİ’lerin de mevcut
KOSGEB desteklerinden faydalanması geliştirilmesi amacıyla verilen
desteklerdir.
•Girişimcilik Destek Programı; ekonomik kalkınma ve istihdam sorunlarının
çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması
amacıyla verilen desteklerdir.
•Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı; gelişme ve büyüme
potansiyeline sahip küçük ve orta ölçekli işletmelerin, İstanbul Menkul Kıymetler
Borsası (İMKB) Gelişen İşletmeler Piyasası’nda işlem görmesinin sağlanması ve
sermaye piyasalarından fon temin edilmesine imkân sağlanması
amaçlanmaktadır.
•KOSGEB’İN DİĞER DESTEKLERİ; fon ve/veya sermaye yönetimi (finansman),
patent, faydalı model, endüstriyel tasarım desteği, ortak kullanım amaçlı makine‐
teçhizat desteği, yerel ekonomik araştırma desteği, nitelikli eleman istihdamı
desteği, altyapı ve üstyapı proje desteği, yabancı danışman desteği programı, bilgi
ağları ve e‐iş desteği, teknoloji araştırma ve geliştirme desteği, bilgisayar yazılımı
desteği, yurt dışı pazar araştırma desteği, ihracat amaçlı yurt dışı iş gezisi (İYİG)
katılım desteği, millî katılım düzeyindeki yurt dışı fuarlara katılım desteği, millî
katılım dışındaki yurt dışı fuarlara katılım desteği, yurt dışı daimî sergi (show‐
room) katılım desteği, yurt içi uluslararası sanayi ihtisas fuarlarına katılım desteği,
yurt içi KOSGEB bölgesel fuarlarına katılım desteği, ihracata yönlendirme desteği,
marka oluşturma ve tanıtım desteği, iş geliştirme merkezi desteği, yeni girişimci
desteği, genel eğitim programları ve eğitim desteği.
•Avrupa Birliği Finansman Kaynakları
•KOBİ'lerin Avrupa Birliği kapsamında yararlanabileceği iki temel kaynak
bulunmaktadır. Bunlar "Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki Mali İşbirliği
Programı ve uzun süredir devam etmekte olan ve son dönemlerde güçlendirilen
Avrupa Topluluğu Yatırım Ortaklığı Programları"dır.
264
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi KOBİ’lerin desteklenmesini gerektiren nedenlerden
biri değildir?
a) Kalkınma ve sanayileşme çabalarının tamamlanması
b) Yeni teknolojilere uyum sağlanması
c) Haksız rekabet oluşturmak
d) İşletmeleri kalkınma plan ve hedeflere yöneltme
e) İşletmelerin büyümelerine katkı
2. I. Altyapı
II. Teknik, ekonomik ve idari konularda danışmanlık
III. Kalifiye iş gücü için eğitim
IV. Vergi muafiyeti
Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri KOBİ’lerin destekleme yollarındandır?
a) Yalnız IV
b) I ve IV
c) I, II, III
d) Yalnız III
e) I, II, III ve IV
265
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
266
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
Cevap anahtarı
1.c 2.e, 3.b, 4.d, 5.a, 6.a, 7.e, 8.e, 9.e, 10.e
267
Küçük İşletmelere Destek Sağlayan Kuruluşlar
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Akgemci, Tahir (2001), KOBİ’lerin Temel Sorunları ve Sağlanan Destekler, Ankara,
KOSGEB Yay.
Demirci, R., A. Akpınar ve İ. Çevik, (2001) “Avrupa Birliği ve Türkiye’de Esnaf‐Sanatkar
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler”, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet
Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği, Ankara.
Çelik, A. ve Akgemci, T. (1998). Girişimcilik Kültürü ve KOBİ’ler, Ankara: Nobel Yayın.
Demirdöğen, O. (1996). Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (Problemleri ve Çözüm
Önerileri), Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Yayın No: 1996‐1, Erzurum: TSO
Yayınları.
http://www.kosgeb.gov.tr
Küçük, O. (2011). Girişimcilik ve Küçük İşletme Yönetimi, 5. Baskı, Ankara: Seçkin
Yayıncılık.
Doğan, M. (2012). İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, 10. Baskı, İzmir: Nobel Akademik
Yayıncılık
ÇELİK, Adnan ve Akgemci, Tahir. (2010). Girişimcilik Kültürü ve KOBİ’ler, Ankara:
Nobel Yayın.
Özkan, A. (2017). Her Yönüyle KOBİ'lerin Yönetim Sorunları ve Çözüm Önerileri,
Ankara: Nobel Bilimsel Eserler
Tikici, M. vd. (2009). Girişimcilik ve Küçük İşletmeler, Ankara: Nobel Yayın.
Rachman, D. J. vd. (1993). Business Today, International Edition, London: McGraw Hill
Inc..
Tekin, M. (2005). Hayallerin Gerçeğe Dönüşümü Girişimcilik, Yenilenmiş 4. Baskı,
Konya: Günay Ofset.
Bozacı, İ. (2015). Girişimcilik. İstanbul: Beta Yayınları.
Varoğlu, D. vd. (2016). Genel İşletmecilik Bilgileri, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Alpşahin Ufuk (2011); “Kadın Girişimcilerin Başarı Faktörleri: Farklılık Yaratan
Stratejilerin Çözümlenmesi,” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale.
268