You are on page 1of 3

ANKARA BATI ADLİYESİNE

DAVACI : Ayşe KURT 52245628962

Adres : Menderes, Menderes mahallesi cengi, Cengiz Topel Cd.

56/B, 06946 Sincan/Ankara

DAVALI : Mehmet KURT 25548735914

Adres : Caferağa Mah. Moda Caddesi Erdem Apt No: 180 / B, 34710

Kadıköy/İstanbul

Sayın Ankara Batı Adliyesi,


Müvekkilim adına, davalı olarak tarafımızca sunulan dava dilekçesine karşı aşağıdaki
hususlara ilişkin yanıtımızı sunmak istiyoruz:

Davalı Tarafın İkamet Değişikliği İddiası: Davacı, müvekkilimin ikamet değişikliğini


kötüye kullanım olarak nitelendirmekte ve evlilik birliği içerisindeki tartışmaları
gerekçe göstermektedir. Ancak, müvekkilim ikamet değişikliğini tamamen kişisel
tercihine dayanarak yapmıştır. Müvekkilin ikamet değişikliği geçici bir dönem için
yaşanan bir acil durumun sonucudur. Müvekkil, deprem riski olan bir bölgede güvenli
bir ortamda kalmak için bu kararı almıştır ve bu durumun geçici olduğunu belirtmek
isteriz. Bu durumun kötüye kullanım olarak değerlendirilmesi haksız ve dayanaksızdır.
Davacı, bu durumu istismar etmekte ve haksız iddialarda bulunmaktadır.

Davalının Aile İlişkileri: Davalı tarafın iddia ettiği gibi, kendi ailesinin müvekkile her
zaman destek olduğu şeklindeki iddiası gerçek durumla örtüşmemektedir. Davalının
ailesi, evlilik birliği içinde müvekkile karşı olumsuz bir tavır sergilemiş ve kendisine
karşı saygısız davranmıştır. Ayrıca, davalının ailesinin evlilik birliği içinde müvekkile
yeterince destek olmadığı ve çocuklarla ilgilenmediği belirtilmelidir. Ek olarak,
davalının babasının müvekkile telefonla hakaret ettiği ve ağza alınmayacak küfürler
kullandığı da belirtilmelidir. Bu tür olumsuz davranışlar, evlilik birliğinin zaten zorlu
olan koşullarını daha da olumsuz etkilemiş ve müvekkilin mağduriyetini artırmıştır.
Bu nedenle, davalının aile ilişkileriyle ilgili olarak gerçeklerin mahkemeye sunulması
önemlidir. Bunun yanında davalının ailesinin, evlilik birliği içinde aşırı müdahil olması
ve evlilik içi meselelere sürekli olarak karışması, kendisine süreklli ne yapıp
yapmaması gerektiğini baskılamaları sorunlu bir durumu teşkil etmektedir. Bu
nedenle, davacının ailesinin evlilik birliğine zarar verici müdahalelerde bulunduğunu
iddia etmekteyiz.
Evlilik İçindeki Davranışlar: Davacının iddialarına karşılık, sürekli gergin ve kavgaya
meyilli bir tavır sergileyen tarafın davacı olduğunu belirtmek isteriz. Evlilik birliği
içindeki tartışmalar genellikle davacının agresif tutumundan kaynaklanmaktadır.
Ayrıca, deprem anında bile müvekkilimize zor durumda bırakacak sözler sarf
ettiğimizi iddia etmişlerdir. Ancak, bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır ve bu
durumun bir bahanedir. Deprem anındaki gerginlik ve korkunun etkisi altında yapılan
sözlerin, normal koşullarda ifade edilmeyecek tepkiler olabileceğini belirtmek isteriz.
Aynı zamanda, davalı taraf müvekkile hakaret etmiş kendisine “ Ne istersem
yaparım” diyerek müvekkilimle alay etmiştir. Özellikle de müvekkilim evden
ayrıldıktan sonra kendisi hakkında namus ve onurunu zedeleyecek açıklamalarda
bulunmuşur. Aynı zamanda üç çocuğunu da müvekkilim ile görüştürmeyip kendisine
anneliği üzerinden psikolojik şiddet de uygulamıştır.

Fiziksel Saldırı İddiası: Davalının dilekçesinde yer alan fiziksel saldırı iddiası gerçeği
yansıtmamaktadır. Tam aksine, müvekkilim sakinliğini korumaya çalışmış ve davalının
agresif davranışlarına karşılık fiziksel müdahaleden kaçınmıştır. Ayrıca, davalı tarafın
müvekkilimize fiziksel saldırıda bulunduğunu müvekkilimin sadece itilerek vücudunda
oluşan zedelenmenin oluşamayacağını da belirtmek isteriz. Bu durumda, müvekkilin
sadece kendisini savunma amacıyla hareket etmiştir ve şiddet uygulayan taraf değil
kendini savunan taraftır.

Davacının işte çalışmasına rağmen belirli bir gelire sahip olduğu iddiası doğru değildir.
Davacı, SGK adlı bir işte resmi olarak çalışmamaktadır ve bu durum gelirine
yansımamaktadır ve çocukların da davacı tarafın yanında kalacağını dikkate
aldığımızda, tedbir nafakası talebini reddetme talebinde bulunuyoruz.
Davalı tarafın da geliri olduğu ve çocukların davacı tarafın yanında kalacağı göz önüne
alındığında, davacının tedbir nafakası talebinin haksız ve gereksiz olduğuna
inanıyoruz. Bu nedenle, tedbir nafakası hükmedilmesi talebini reddetmenizi talep
ediyoruz.

Yukarıda belirtilen sebeplerle, davacının dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı


olduğunu ve yanıltıcı olduğunu belirtmek isterim. Buna ek olarak, davacının
dilekçesinde belirtilen iddiaları kanıtlamak için sunacakları whatsapp yazışmalarının
ve ekran görüntülerinin sunulmadığını da belirtmek isterim. İddiaların dayanağı
olmayıp sadece spekülasyon ve iftiradan ibarettir.

Sonuç olarak, davacının dilekçesindeki iddiaların reddedilmesini saygılarımla arz


ederim.

Davacı Vekili
Av. Sena ÖDEMİŞ

You might also like