You are on page 1of 2

Yargıtay 6. HD., E. 2021/3826 K. 2022/1731 T. 29.3.

2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 6. Hukuk Dairesi


Esas No.: 2021/3826
Karar No.: 2022/1731
Karar tarihi: 29.03.2022
Belgeyi Lexpera’da Görüntüle

eser sözleşmesi • fatura • ispat yükü • ticari davalarda delil • ticari defter • cevap dilekçesi • kesin delil

MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen
tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla
dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağına ilişkindir.

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Tekirdağ Kapaklı ve Çerkezköy ilçelerinde
yapılacak fiber optik altyapı işi için taşeron firma olarak davalı ile sözleşme imzaladıklarını, davalı tarafa
yaptığı işlerin karşılığı olarak bir takım faturalar düzenlediğini ve davalı tarafa gönderdiğini, davalının
ödemelerin bir kısmını yaptığını ancak hepsini ödemediğini belirterek bakiye iş bedeli alacağını talep ve dava
etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aralarındaki sözleşme gereği davacının yapması gereken
ödemeleri kendisinin yaptığını ve yaptığı bu ödemeler için 2 adet yansıtma fatura düzenlediğini, yansıtma
fatura tutarları davacının bakiye alacağına mahsup edildiğinde davacının alacağının kalmadığını belirterek
davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, düzenlenen yansıtma faturaların düzenlenmesinin sözleşmeye


uygun olduğu ve davacının alacağından mahsup edildiğinde davacının alacağı kalmadığı gerekçesiyle
davanın reddine karar verilmiş, karar davacı yüklenici tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi
tarafından davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.

Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari
davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar
verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre
eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini
doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve
halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari
defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter
kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada
düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari
defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).

Sayfa 1/2
6. HD., E. 2021/3826 K. 2022/1731 T. 29.3.2022

Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır.
Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil
sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani
ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine
olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan
kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık
konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu
olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur.

Somut olay incelendiğinde, tarafların ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelendiği ve defterlerinde
inceleme yapan mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporlara göre, tarafların defterlerinin usulüne
uygun olarak tutulmuş olup açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu ancak tarafların kayıtlarının birbirini
tutmadığını aradaki farkın ise yansıtma faturalardan kaynaklandığı, davacının ticari defterine yansıtma
faturaları kaydetmediğini, davalı tarafın ise defterine kaydettiği tespit edilmiştir. Bu durumda 6100 sayılı
HMK'nın 222/3. maddesi gereğince davalının HMK'nın 222/3. maddesindeki şartlara uygun olarak tutulmuş
ticari defter kayıtları, davacı defterlerindeki kayıtlara aykırı olduğundan defterlerinin tek başına davalı lehine
kesin delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir.

Yüklenici ile işsahibi arasında işin yapıldığı, tamamlandığı ve işin bedeli konusunda ihtilaf söz konusu
değildir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı iş sahibinin bir kısım ödemeler yaptığı ve yansıtma fatura
düzenlediğini iddia etmesine rağmen faturaların davacı tarafa tebliğ edilemediği, esasen davacının da bu
faturaları kabul etmeyeceğini beyan etmesi karşısında davalı tarafın yükleniciye ödemesi gereken meblağları
ödediğine dair fatura düzenleme dışında başkaca somut bir delil sunmadığı ve yukarıda açıklanan gerekçe ile
davalının ticari defter kayıtlarına da itibar edilemeyeceği dikkate alınarak yüklenicinin hakettiği bakiye iş
bedeli alacağına hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu ret kararı verilmesi doğru olmamış,
bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına
BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde
hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise Bölge Adliye
Mahkemesine gönderilmesine, 29.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Sayfa 2/2

You might also like