You are on page 1of 77

CERRAHİ OLMAYAN

PERİODONTAL TEDAVİ
FAZ I PERİODONTAL TEDAVİ
• Periodontal tedavinin ilk aşamasıdır.
• Faz I tedavinin amacı;
✓Gingival ve periodontal hastalıklara sebep olan mikrobiyal etiyoloji ve
faktörleri değiştirmek ya da elimine etmek
✓Hastalığın ilerlemesini durdurmak
✓Dentisyonu normal sağlığına kavuşturmak
• Başlangıç periodontal tedavi, cerrahi olmayan periodontal tedavi ve
sebebe yönelik tedavi olarak da adlandırılır.
• Patojenik biyofilmin, toksinlerin ve diştaşının uzaklaştırılması, biyolojik
olarak kabul edilebilir yeni kök yüzeyinin oluşturulması
• İyi bir oral hijyen; diş yüzeyi kalkulus depozitlerinden ve irregüler
yapılardan uzakken ve kolayca ulaşılabilir olduğunda mümkündür.
Faz I tedavi aşamaları
➢Hasta eğitimi ve oral hijyen
➢Supragingival diştaşının uzaklaştırılması
➢Uyumsuz restorasyonların düzeltilmesi ya da yenilenmesi
➢Çürük lezyonlarının restorasyonu
➢Ortodontik diş hareketi
➢Gıda sıkışması görülen alanların tedavisi
➢Okluzal travmanın tedavisi
➢Umutsuz dişlerin çekimi
➢Gerekli durumlarda antimikrobiyal ajanların kullanılması
• Hastaya hastalığın etiyolojisi açıklandıktan sonra tedavinin başarısı
için aktif olarak hastanın katılması konusunun ne kadar önemli olduğu
anlatılır.
• Plak ve biyofilmi uzaklaştırması için uygun teknik anlatılır
• Bass tekniği (fırça başının klinik kronun gingival üçlüsüne
yerleştirilmesi, dişin gingival marjinle birleşme noktası)
• Arayüz temizliğini önemi anlatılmalı (diş ipi, arayüz fırçası kullanımı)
• Kretuarlar, küretler, ultrasonik enstrümanlar aracılığıyla diştaşının
uzaklaştırılması
• Cep ortamına ekspoze olmuş sementin uzaklaştırılması
• İyileşmeyi etkileyecek, mikrobiyal filmin endotoksinlerinin olduğu nekrotik
sement dokusu uzaklaştırılmalıdır. Ancak klinik olarak ne kadar sement
dokusunun uzaklaştırıldığının anlaşılması zordur.
• Tüm ağız dezenfeksiyonu (full-mouth disinfection): Tüm ağzın
dezenfeksiyonu ya aynı seansta ya da arka arkaya birkaç seansta yapılır.
• Tedavi edilen bölgelerin tedavi edilmeyen bölgeler nedeniyle yeniden
enfekte olmasını önlemek için tedavi sonrası bazı ajanlar kullanılır.
• Ancak bu yöntemin diğer yöntemlere bir üstünlüğü kanıtlanamamıştır.
FMD tekniği Quirynen tarafından 1995’te tanımlanmıştır.
• Scaling ve root planning işlemlerinin tek seansta ya da 24 saat içinde iki seansta
yapılması
• Tedavi edilmeyen kadranlar arası çapraz kontaminasyon riskini önlemek için
• Her bir kadran için yaklaşık 1 saatin ayrıldığı bir işlemdir, manuel enstrümanlarla
yapılır.
• Enstrümentasyondan sonra dil sırtı 60 saniye boyunca 1% chlorhexidine jel ile
fırçalanır.
• Daha sonra 2 kez 1 dakika boyunca 0.2% chlorhexidine solüsyonu ile çalkalanır
• Son 10 saniyede tonsillere kadar gargara
• Tüm periodontal ceplerin 3 kez 1% chlorhexidine jel ile 10 dk boyunca
subgingival irrigasyonu
• Bu işlem ilk seanstan 8 gün sonra tekrarlanır.
• Hasta 2 hafta boyunca günde 2 kez 0.2% chlorhexidine gargara ile ağzını
çalkalamalıdır
• Hastaya oral hijyen eğitimi verilir ve interdental plak kontrolünü arayüz fırçaları
ya da diş ipiyle yapması ve dli yüzeyini günde iki kez fırçalaması tavsiye edilir.
• FMD ile azitromisin, metronidazole ve amoksisilin grubu
antibiyotikler de kullanılabilir.
• Plak retansiyonuna sebep olan uyumsuz restorasyon kenarları düzeltilmeli
• Çürükler tedavi edilmeli
• Dokular yeniden değerlendirilmeli.
• Diştaşı temizliği ve kök yüzeyi düzeltmesi ve diğer faz I tedavi işlemlerinden
sonra periodontal dokuların iyileşmesi yaklaşık 4 hafta sürer.
• Bağ dokusu iyileşir, sondlama derinliğinin ölçülebilir olması için bu süre
beklenmelidir.
• Bu seansta cepler yeniden sondlanır ve periodontal dokular yeni bir tedavi ihtiyacı
olup olmaması açısından değerlendirilir.
• Faz II (cerrahi tedavi), ancak faz I tedavi sonucu gingival enflamasyonun iyileştiği
ve hastanın efektif şekilde plak temizliği yaptığı durumlarda başarılı olur.
• Faz I tedavi sonrası, 1 ay-2 yıllık sonuçlara bakıldığında, sondlamada
kanamanın azaldığı, cep derinliğinde 2-3 mm azalma görüldüğü
kanıtlanmıştır.
• 4 mm’den derin ceplerde %50 oranında azalma izlenmiştir.
İyileşme
• Gingival epitelin iyileşmesi uzun birleşim epiteli şeklinde görülür.
• Kök yüzeylerinde yeni bağ dokusu ataşmanı görülmez.
• Uzun birleşim epiteli tedaviden 1 hafta sonra oluşur.
• Yavaş yavaş enflamatuar hücrelerde, dişeti oluğu sıvısında azalma
görülür.
• Bağ dokusundaki iyileşme kızarıklık ve şişme gibi klinik belirtilerin
azalmasıyla sonuçlanır.
• İyileşme sırasındaki doku büzülmesi nedeniyle sıklıkla 1-2 mm
dişeti çekilmesi görülür.
• Dokular en az 4 haftada yeniden organize olur ve iyileşir, birçok vaka
tamamen iyileşmek için daha uzun süreye ihtiyaç duyar.
• Dişlerde görülen hassasiyet sıklıkla iyileşme sürecine eşlik eder.
• Az sayıda diş ve az sayıda hastada yüksek hassasiyet görüldüğü
gösterilmiştir. Ancak hasta için rahatsız edici olabilir.
• İyi bir plak ve biyofilm temizliği ile hassasiyet birkaç hafta içinde
geçer.
• Hasta, tedavi sonrası dişlerin daha uzun görünebileceği ( doku
büzülmesi sonucu ) ve hassasiyet hissedebileceği konusunda
bilgilendirilmelidir.

• >6 mm cepler için Heitz-Mayfield ve Lang cerrahi tedavi yapıldığında,


yalnızca scaling ve root planninge göre 0.6 mm daha fazla cep
derinliğinde azalma ve 0.2 mm daha fazla ataşman kazancı olduğunu
göstermiştir.
• Kritik sondlama derinliği 5.4 mm’dir ve cerrahi endikasyonu için
önemlidir.
• Ortalama 13 mm uzunluğunda bir kökte alveoler kemik kreti cebin
yaklaşık 2 mm apikalindedir.
• Eğer 5 mm ataşman kaybı varsa, kemik de cebin 2 mm apikalinde
olduğundan kret tepesi mine-sement birleşiminin 7 mm apikalindedir.
Böyle bir durumda 13 mm kökün yaklaşık yarısını kemik
desteklemektedir.
• Periodontal cerrahi, cep derinliğinde azalma, kemik ogmentasyonu,
rejenerasyon prosedürleriyle dişin desteğinin artmasına yardımcı olur.
• Faz I tedavinin primer amacı, periodontal enflamasyonu kontrol altına
almaktır
• Plak ve biyofilmin uzaklaşırılması
• Scaling ve root planning (SRP)
• Çürük kontrolü
• Uyumsuz restorasyonları değiştirilmesi
• Okluzal uyumlama
• Ortodontik diş hareketi faz I tedaviye dahildir.
• Faz I tedavi sonrası yapılan değerlendirmeyle cerrahi tedaviye gerek olup
olmadığına karar verilir.
• Cerrahi tedavi gerektiren durumlarda, faz I tedavi doku iyileşmesinde,
cerrahi sonrası dokuların cevabında avantaj sağlar.
• Cerrahi tedavi, faz I tedavi sonrasında görülen derin ceplerde, 5 mm ya da
daha fazla ataşman kaybı bulunan bölgelerde düşünülmelidir.
Stage I periodontitis (hafif)
• Cep derinliği≤ 4mm
• İnterdental ataşman kaybı ≤1-2 mm
• Horizontal kemik kaybı < %15
• Cerrahi olmayan tedavi
• Tedavi sonrası diş kaybı beklenmez
Stage II (orta)
• Cep derinliği ≤5 mm
• İnterdental ataşman kaybı ≤3-4 mm
• Horizontal kemik kaybı (%15-30)
• Cerrahi olmayan periodontal tedavi / bazı durumlarda cerrahi tedavi
gerekebilir
• Tedavi sonrası diş kaybı beklenmez
Stage III (şiddetli)
• Cep derinliği ≥6 mm
• İnterdental ataşman kaybı ≥5mm
• Kemik kaybı kökün orta üçlüsüne ve daha ilerisine uzanabilir
• Vertikal kemik kaybı ve/veya Klas II ya da III furkasyon defektleri eşlik
edebilir
• Başlangıç periodontal tedaviyi takiben cerrahi tedaviler
• Periodontitis nedeniyle kaybedilmiş diş sayısı ≤4
• Periodontitis nedeniyle diş kaybı riski yüksek
• Orta derecede kemik defektleri
• İmplant ve restoratif tedavilerde kompleks hale gelir
Stage IV (çok şiddetli)
• Cep derinliği ≥6 mm
• İnterdental ataşman kaybı ≥5mm
• Kemik kaybı kökün orta üçlüsüne ve daha ilerisine uzanabilir
• Vertikal kemik kaybı ve/veya Klas II ya da III furkasyon defektleri eşlik edebilir
• Periodontitis nedeniyle kaybedilmiş diş sayısı 5 ya da daha fazla, ağızda 20’den az
sayıda diş görülebilir
• Periodontitis nedeniyle diş kaybı riski yüksek
• Başlangıç periodontal tedaviyi takiben cerrahi tedaviler, rejeneratif tedavi (implant
öncesi ogmentasyon)
• İleri derecede kemik defektleri
• İmplant ve restoratif tedavilerde çok kompleks hale gelir
2020 clinical practice guideline

1. adım 2.Adım (Faz I) 3. Adım (cerrahi


• Supragingival • Subgingival tedavi)
biyofilm enstrümentasyon • Subgingival
kontrolü • Antiseptik kullanımı enstrümentasyonun
• Lokal ya da sistemik tekrarlanması
• Oral hijyen antibiyotik kullanımı • Periodontal Flep
eğitimi • Lokal ya da sistemik CD≥6mm cerrahisi
konak modüle edici CD≥4 mm • Rezektif cerrahi
• Profesyonel sondlamada
mekanik plak ajanların kullanımı • Rejeneratif
kanama
temizliği • Periodontal durumun periodontal cerrahi
(supragingival yeniden • Postoperatif
enstrümentasyon değerlendirilmesi değerlendirme
CD≤4
, plak tutucu mm
restorasyonların CD≤4mm sondlam
sondlamada
düzeltilmesi) kanama yok
ada
kanama
• Risk kontrolü yok
(sigara, glisemik
kontrol)
4. Adım Destekleyici periodontal tedavi
• Supragingival biyofilm yeniden değerlendirilmesi ve risk faktörlerinin kontrolü
• Profesyonel mekanik plak temizliği
• Periodontal durumun değerlendirilmesi
Acil faz

Faz I (Cerrahi olmayan)

İdame fazı (Faz IV)

Faz II (Cerrahi faz) Faz III (Restoratif faz)


• Destekleyici periodontal tedavi kişinin bireysel özelliklerine (tedavi
uyumu ve cevabı) göre planlanmalıdır.
• Sıklıkla 3 aylık periodlar şeklindedir.
• Hastanın periyodik kontrollere çağırılması hastayı motive etmek için
önemlidir.
Scaling Root Planning (SRP)
Diştaşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirmesi
Periodontal aletler;
• Periodontal sondlar: Ceplerin yerini tespit etmek, ölçmek ve işaretlemek için
kullanılır
• Explorer: Kalkulus depozitlerini ve çürükleri tespit etmek için kullanılır
• SRP ve küretaj enstrümanları, kuron ve kök yüzeyindeki biyofilmin ve kalsifiye
depozitlerin uzaklaştırılmasında, subgingival etkilenmiş kök yüzeyinin
uzaklaştırılmasında ve cebin yumuşak doku duvarının debridmanında kullanılır.
• Scaling ve küretaj enstrümanları;
• Orak scaler: Supragingival kalkulusun uzaklaştırılmasında
• Küretler: Subgingival scaling, root planning, cebin yumuşak doku duvarının
uzaklaştırılmasında (küretaj ya da cebin yumuşak doku duvarının uzaklaştırılması
günümüzde nadiren yapılmaktadır)
• Hoe ve file scaler: İnatçı subgingival kalkulusun ve düzensiz sementin
uzaklaştırılmasında. Ancak küretlere göre kullanımları sınırlıdır
• İmplant enstrümanları: Plastik ya da titanyumdan üretilen scaler ya da
küretler
• Ultrasonik ve sonik enstrümanlar, scaling ve diş yüzeylerinin
temizlenmesinde , periodontal cebin yumuşak doku duvarında
• Periodontal endoskoplar; subgingival ceplerin ve furkasyonun
görüntülenmesinde
• Polisaj enstrümanları; lastik, fırça gibi diş yüzeyindeki renklenmelerin
uzaklaştırılmasında
• Air-powder abraziv sistemleri, subgingival temizlik, diş, kök ve implant
yüzeylerinin polisaj
• Paslanmaz çelik aletlerin üretiminde en sık kullanılan materyaldir
• Yüksek karbon içerikli çelik aletler bazı klinisyenler tarafından daha
sık kullanılır
Periodontal sondlar
• Cep derinliğinin ölçülmesinde ve tespitinde
• Milimetre olarak kalibre edilmiştir, künt ve yuvarlak bir ucu vardır
• WHO sondu
• Nabers sondu: Furkasyon tespitinde
• Cep ölçerken sond dişin uzun aksına paralel olacak şekilde nazikçe
cep içine yerleştirilir
Explorers (sondlar): Subgingival depozitlerin ve çürüklerin tespitinde ve
root planning sonrası kök yüzeylerinin pürüzlüğünü kontrol etmek için
• Farklı şekil ve açılarda üretilmişlerdir
• Farklı kullanım alanları ve limitasyonları vardır
• Periodontal sond da subgingival depozitlerin tespitinde kullanılabilir
Kretuar (sickle scalers)
• Düz bir yüzeyi ve iki keskin ucu vardır, kesiti üçgen şeklinde
• Supragingival kalkulusu uzaklaştırmak için kullanılır
• Dizaynı nedeniyle subgingival yerleştirildiğinde gingival dokulara
zarar verebilir
• 204SD’ler gingivanın birkaç milimetre altında kullanılabilir
• Çekim gücüyle kullanılırlar
Küretler
• Subgingival kalkulusun uzaklaştırılmasında,
• Root planning (etkilenmiş sement dokusunun uzaklaştırılması)
• Periodontal cebin yumuşak doku katmanının uzaklaştırılması
• Her bir çalışan uç bir kesici kenara sahiptir
• Kretuarların düz tasarımı ve sivri ucuna kıyasla küretin kavisli ucu
kök yüzeyine daha iyi adaptasyon sağlar. Böylece derin ceplere
kolaylıkla adapte edilebilir ve dokulara zarar vermeksizin cep
içinde çalışmak mümkün olur. Küretler çekme kuvvetiyle çalışırlar.
Çalışma yönü lateral, sirkümferal veya koronal yönde olabilir.
İki çeşit küret vardır;
• Universal küretler
• Bölgeye özgü küretler (gracey küretler)
Universal küretler (Genel amaçlı küretler)

• Çalışan uçları tüm dişlerin her bölgesine uyabilecek şekilde tasarlanmış iki taraflı
bir küret çeşididir. Ancak ataçmanın apikale göçüyle açığa çıkmış furkalarda, kök
konvekslerinde, derin ceplerin tedavisinde adaptasyonu çok iyi değildir.
• Bu aletler, operatörün tüm dentisyon bölgelerinde parmak dayanağı, desteği ve el
pozisyonunu uyumlandırması ve değiştirmesine imkân tanımaktadır.
• Genel amaçlı küretin sapı diş yüzeyine paralel tutulurken kesici kenarlar diş
yüzeyi ile en uygun açıyı yapacak şekilde tasarlanmıştır. Her iki kesici kenar
birbirine paraleldir. Tasarımına göre şekli farklılık gösterse de, her genel amaçlı
küretin bıçak yüzü boyun kısmına 90 derece açı ile konumlanır.
• Tüm yüzeyler ve bölgeler için kullanılabilir
• Her iki kenarı da keser
• Çalışan yüz sadece bir yönde kıvrılır (sadece yukarı)
• Çalışan yüz boyun kısmıyla 90 derece açı yapar
Genel amaçlı küret çeşitleri;
• Barnhart küret 1-2 ve 5-6,
• Columbia Küret 13-14, 2R-2L ve 4R-4L,
• Younger-Good 7- 8,
• McCall’s 17-18
• Indiana University 17-18
Gracey küretler

• Farklı anatomik bölgelere adapte olacak şekilde açılandırılmış, çekme


prensibi ile çalışan bir set ile bölgeye has olan küretler olarak dizayın
edilmiştir.
• Bölgeye özgüdürler,
• Her bıçakta kullanılan tek kesici yüzey vardır o da dış kenarıdır,
• Bıçak iki düzlemde eğimlidir, iki tarafta da bıçak vardır.
• Diş-bıçak açısı alt gövde diş yüzeyine paralel tutulduğunda 60 ile
70 derecedir. Bu sap dişin uzun aksine paralel olduğunda bıçağa
çalışması için en uygun çalışma açısını sağlar.
• Gracey 1/2; Ön kesici dişler, kanin diş: bu aletlerin ana kullanım alanı, kesici-
kanin diş bölgesi özellikle fasiyal kök yüzeyleridir.
• Gracey 3/4; Ana kullanım alanı palatinal veya lingual kök yüzeyleridir.
• Gracey 5/6; Ön kesici dişler ve premolarlar: kullanım alanları uzun ucu sayesinde
tüm çene kısımların derin ceplerine ulaşması sebebiyle tüm ağızdır.
• Gracey 7/8 ve 9/10; Molar ve premolarların fasiyal ve oral yüzeyleri: kuvvetli bir
açılanma sayesinde ana kullanım alanları dışında fasiyal ve oral yüzeyleri yan diş
bölgesinde özellikle diğer anatomik oluşumlarda oldukça iyi bir erişebilirliğe
sahiptir. Bu açılanma ile alet, sadece aksiyal değil aynı zamanda horizontal
çalışmaya izin vermektedir.
• Gracey 11/12; Molar-premolar mezial yüzeyleri: bir alet ile fasiyal alanların
mezial direk görüş altında oral (palatinal) alanların temizliği
gerçekleştirilmektedir. Bu küretler özellikle çok köklü premolarlar ve furkasyon
alanları gibi ulaşılması alanlarda kullanılması uygundur.
• Gracey 13/14; Molar, premolar-distal yüzeyler: ilk etapta fasiyal alanların
distalleri temizlenmektedir. Daha sonra oral (palatinal) yüzeydekiler temizlenir.
• Gracey küretlerin iki ucu tek bir kesici kenara sahiptir.
• Küretler kretuarlara göre daha ince oluşu ve bıçağın keskin kenarı
haricinde keskin kenar ve köşeye sahip olmadığından subgingival
alanda rahat kullanılmakta, minimal doku travması ile derin ceplere
kolaylıkla adapte edilebilmektedirler.
• Doğru kesici kenarı belirlemek için kesici uç kontrol edilerek
belirlenmelidir. Ucun kesici yüzeyi diş yüzeyine gelecek şekilde
yerleştirilmelidir, ucun düz ve parlak yüzeyi ise dişetine bakan
yüzeydedir. Küretin alt boynu diş yüzeyine paralel olmalıdır.
After Five Küretler:
• Gracey küretinin bir modifikasyonudur.
• Daha derin (5 mm ve üstü) periodontal ceplerde kullanılmak üzere
boyun kısmı 3 mm daha uzun dizayn edilmiş küretlerdir.
• 9-10 dışındaki Gracey küretler After Five setinde yer alır.
• Pürüzsüz bir subgingival alan sağlamak için inceltilmiş uçları vardır.
Böylece doku distansiyonunu azaltır
Mini-Bıçaklı (Mini-Bladed) Küretler:
• Bıçak uzunluğu standart Gracey küretin yarısıdır. After five küretlerin
modifiye edilmiş halidir. Dar ve derin ceplere, furkasyon alanına,
gelişimsel çöküntülere daha iyi adapte olur. Böylece doku travmalarını
önler
İmplantlarda Kullanılan Plastik ve Titanyum El Aletleri
• Titanyum, plastik veya karbon-fiberden yapılan keskin yüzeyli aletler
dental implant yüzeylerinden bakteriyel biyofilm ve diştaşının
uzaklaştırılması için kullanılmaktadır.
• İmplantlarda yara ve kalıcı hasarları önlemek için kullanımı
önemlidir.
Tutuş Şekli
• Periodontal aletler Baş, işaret ve orta parmaklar ile kalem tutulur gibi tutulur ama orta parmak aleti
çaprazlamaz, ucunun yan kısmıyla enstrümanı destekler. Buna modifiye kalem tutuşu denir.
• Baş, işaret ve orta parmaklar üç nokta oluşturacak şekilde aleti kavrarlar. Orta parmak alınan
desteğe yardımcı olurken daha çok işaret parmağı ve bir miktar da baş parmak yardımıyla
enstrüman yukarı aşağı hareket ettirilir.
• Uygun bir parmak desteği; sabit bir dayanak sağlar, keskin yüzeyin optimal açılanmasına izin verir
ve doğru bir bilek-ön kol hareketi ortaya koyar. Parmak desteği el aletinin kontrollü kullanılmasını
sağlayabilmek için mümkün olduğunca enstrümantasyon bölgesine yakın olmalıdır.
• Periodontal cep tabanının keskin yüzeyin alt ucu ile belirlenmesinden sonra, el aleti doğru çalışma
pozisyonuna getirilir, yani el aletinin gövdesi dişin uzun aksına paraleldir. Aletler her zaman apikal
pozisyondan başlamalı ve koronal yöne doğru devam etmelidir.
• Kullanılan enstrüman, hareketin kesin kontrolünü, aletin stabilitesini ve çalışmanın esnekliğini
sağlayacak şekilde tutulmalı ve dokunma duyusu en iyi şekilde hissedilmelidir.
• Enstrümanı iyi kontrol edebilmek için parmaklar arasında sürekli sıkılırsa; hem dokunma duyusu
kaybedilir, hem de kaslar kısa sürede yorulup kasılır. Taşla olan kısa temas anında sıkıca kavranan
alet, diğer yoklama darbeleri ve pozisyon değiştirme sırasında kontrollü bir gevşeklikte
tutulmalıdır. Çok sık olmamakla birlikte avuç içinde tutulan aletin başparmak ile desteklendiği ayrı
bir tutuş şekli de kullanılır.
Destek
• Kontrollü çalışabilmek ve dokulara zarar vermemek için mutlaka destek
alınmalıdır. Genellikle en yakın komşu dişten yüzük parmağı yardımıyla
destek alınır. Orta parmakla destek almayı tercih eden klinisyenler de vardır
ama yapılan hareketin çapı kısıtlı olacağından önerilmez.
• Orta parmağın destek parmağı ile alet arasında kalması tercih edilir.
İntraoral destek bölgeleri tercih edilmelidir, yanak veya dudağın üzerinden
destek alınmaya çalışılırsa dokuların hareketliliği nedeniyle stabilite
sağlanamaz.
• Klasik kaldıraç şeması anımsanırsa; çalışan uçtan enstrümanın kavranıldığı
noktaya kadar olan kısım yük kolu, buradan itibaren geriye kalan kısım
kuvvet kolu olacaktır. Yalnız parmak hareketleriyle çalışılırsa, kuvvet kolu
parmakların boyu ile sınırlı kalacağından yeterli gücü elde etmek zorlaşacak
ve kısa zamanda parmaklar yorulacaktır. Kuvvet kolu, harekete bilek
katılarak bileğe, ön kol katılarak dirseğe, tüm kol katılarak omuza kadar
uzatılabilir
Ultrasonik ve sonik aletler
• Dental endoskop: periodontal hastalıkların subgingival diagnozu ve
tedavisinde kulanılır.
• 0.99 mm çapında yeniden kullanılabilir fiberoptik endoskop ve
disposable steril kılıfı vardır
• Endoskop cep içinde kullanılırken cebi yıkar böylece alanı temiz tutar
Air-polishing uygulamaları

• Bu amaçla ilk dizayn edilen Prophy-jet cihazında sodyum bikarbonat


kullanılmış ve mekanik abrazyon ve yıkama etkisiyle diş yüzeyindeki
lekelenmeler uzaklaştırılmıştır
• Yapılan çalışmalarda sodyum bikarbonat ve alüminyum trihidroksit
tozlarının sement ve dentinde doku kaybına yol açabileceği bildirilmiştir.
Gingival dokularda anlamlı düzeyde bir hasara yol açmadığı ancak
amalgam restorasyonlarda, kompozitlerde, sement ve diğer metal olmayan
materyallerde yüzeyde pürüzlülüğe neden olabileceği belirtilmiştir.
• Bu nedenle glisin ve eritrol kök ve implant yüzeylerinde biyofilmin
uzaklaştırılmasında yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır
• Hem supragingival hem de subgingival air-polishing glisin ve eritrolle daha
güvenlidir ve efektiftir hem titanyum implant yüzeylerinde hem de restoratif
materyal yüzeyinde biyofilmin uzaklaştırılmasında
• Air-polishing cihazlarında glisin ve eritrol tozlarının kullanımı
subgingival başlıkla, manuel ve ultrasonik enstrümanlara göre daha
etkili subgingival plak uzaklaştırması yaptığı tespit edilmiştir
• Solunum problemi olan bireylerde, hemodiyaliz olan bireylerde
kullanımları önerilmemektedir
• Sodyum bikarbonat, hipertansiyon, sodyum-restricted diyet ya da
elektrolit dengesini etkileyecek medikasyonla kullanılmamalıdır
Sonik ve ultrasonik aletler
• Periodontal tedavi için vazgeçilmez hale gelmişlerdir
• Oral irrigatörler, hastanın evde uyguladığı, biyofilmi uzaklaştırarak ve
enflamasyonu azaltarak hastanın periodontal sağlığını stabilize ettiği
klinik olarak kanıtlanan cihazlardır
• Tek başına da kullanılabilir, el aletleriyle de kombine edilebilir
• Scalingi kolaylaştırır ve zamandan tasarruf sağlar
• Düzensiz kök yüzeyine neden olabilir
• Aerosollerin solunması
• Kardiyovasküler implante edilen elektronik cihazlarla etkileşime
geçebilir
• Suyla çalışır ve su akustik akış, akustik turbulans ve kavitasyon sağlar
• Ultrasonik dalgaların oluşturduğu tek yöne su akışı, akustik akış

• Sonik cihazların vibrasyonları 2000-6500 devir/sn dir


• Eliptik ya da orbital hareketle çalışır
• Ultrasonik cihazların vibrasyonları 18.000-50.000 devir/sn dir
Avantajları
• Etkinlik artar
• Başlığın çeşitli yüzeyleri depozitlerin uzaklaştırılmasını sağlar
• Bileylemeye gerek yoktur
• Tekrarlanan streslerin oluşturduğu yaralanmalar oluşmaz
• Büyük el parçası (large handpiece size)
• Lateral basıncın azalması
• Su
• Yıkama etkisi
• İrrigasyon
• Akustik mikrostreaming
Dezavantajları
• Daha dikkatli kullanılmalı
• Su sıçrattığı için hasta konforu etkilenir
• Aerosollerin havaya saçılması
• Geçici duyma değişiklikleri
• Ses
• Daha az taktil duyusu
• Azalmış görünürlük
• Yoğun diştaşının uzaklaştırılması
• Uç dizaynı ve boyutuna göre supragingival diştaşının uzaklaştırılmasında,
subgingival debridmanda ve biyofilmin uzaklaştırılmasında da kullanılırlar.
• Ancak kök yüzeylerinin el aletlerine göre tedavi sonrasında daha pürüzlü
olması, aerosol solunması açısından dikkatli kullanılmalı
• Kardiyovasküler implante edilmiş elektronik alet takanlarda kullanılmamalı
• Rezin ve cam iyonomer restoratif materyal yüzeylerinde de pürüz
oluşturabileceğinden yeniden polisaj önerilir
• Ürettiği aerosol 30 dk boyunca havada kalabilir bu nedenle bulaşıcı
solunum yolu hastalıklarının yayılmasına neden olabilir
• Maske ve siper(shield) kullanımı önerilir
Endikasyonları
• Subragingival Diştaşı ve yüzey lekelerinin, renklenmelerinin
uzaklaştırılmasında
• Subgingival diştaşı, biyofilm, kök yüzeyi eklentileri, periodontal
patojenlerin uzaklaştırılmasında
• Ortodontik tedavi sonrası simanların uzaklaştırılmasında
• Gingival ve periodontal hastalık ve durumlarda
• Cerrahi işlemlerde
• Restorasyon marjinlerinin düzeltilmesinde
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR !!!!!
• Kalp pili kullanan hastalar
• Enfeksiyöz hastalıklarda HIV, hepatit, tüberküloz (aktif fazlarında), aktif herpetik
lezyonlar, bulaşıcı solunum yolu enfeksiyonlarında (SARS, Covid ve influenza)
• Demineralize diş yüzeyleri
• Açığa çıkmış dentin yüzeyleri (hassasiyet varsa)
• Restoratif materyaller (porselen, amalgam, altın, kompozit)
• Titanyum implant abutmentları (özel uçlar kullanılabilir sadece)
• Çocuklarda (süt dişleri)
• İmmünsüpresif bireylerde (hastalık ya da kemoterapi alıyorsa)
• Kontrolsüz diyabet
*****Kontrendikasyonları
• Kronik pulmoner hastalıklarda (astım, amfizem, kistik fibrozis,
pnömoni)
• Kariyovasküler hastalıklara sekonder pulmoner hastalıklar varsa
• Yutkunma güçlüğü olan hastalarda
• El aletlerinden farklı olarak, hafif bir basınçla kalem tutulur gibi
kullanılır. Ekstraoral bir fulkrum kullanılır.
• Depozitler koronalden apikale doğru uzaklaştırılır
• Embraşür bölgelerinde horizontal ya da transverse çekme hareketi
önerilir
• Hafif basınç !! Uç belirli bir frekansta ve çekme paterniyle hareket
eder
• Klinisyen kuvveti arttırırsa aletin klinik etkinliği azalır
Oral irrigatörler
• Dental water jet /water flosser (more common name)
• Bu aletlerle yapılan yıkamanın efektif bir şekilde enflamasyonu ve
sondlamada kanamayı azalttığı gösterilmiştir.
• Oral irrigatörler biyofilmin uzaklaştırılmasında diş fırçalamadan sonra
yapıldığında diş ipi kadar etkilidir.
• Basınçla gönderilen su subgingivale penetre olur ve cep içindeki bakteri ve
debrisin uzaklaştırılmasına yarar.
• Yüksek basınçta kullanılması güvenlidir.
• ADA (American Dental Association) tarafından onaylı tüm cihazlar güvenli
bir şekilde kullanılabilir.
• Dizayn edilmiş birçok başlık çeşidi vardır.
• Geleneksel olan 90 derecedir ve supragingival olarak kullanılır
• Cebe %50 penetrasyon sağlar
• Bölgeye özel subgingival tipi ise 6 mm veya daha az ceplere %90 ulaşım
sağlar
• Kanıtlanmış bir yan etkisi olmamasına karşın, yumuşak doku travması,
bakterinin cep içine daha fazla penetrasyonuna neden olması ve artmış cep
derinliğine yol açması ve bakteriyemi riski hala soru işareti olarak kalmıştır.
Bu sonuçlar klinik olarak kanıtlanamadığı için efektif olduğu ve güvenle
kullanılabilir olduğu için dental profesyoneller tarafından önerilmektedir.
• Özellikle ortodontik aparey kullananlarda, implantı olanlarda ve
diyabetli bireylerde önerilmektedir.
• Tip 1 ve tip 2 diyabetli bireylerde periodontal sağlığı olumlu yönde
etkilediği kanıtlanmıştır.
Waterpik and Phi
lips Sonicare,
have the ADA
seal.

You might also like