You are on page 1of 1

HALiME

r Ebü Bekir ve ömer'e geldiği, onların da


r HALİME KÜLLİYESİ 1
HALiME kendisine ikramda bulunduğu şeklindeki
HATIJN
(~)
rivayetler (İbnü'l-Cevzi. el-Vefa, I. 115; Di- Manisa'nın Akhisar ilçesine bağlı
Ümmü Kebşe Halime yarbekri. ı. 228) ihtiyatla karşılanmalıdır. Gölmarmara bucağında
bint Ebi Züeyb Abdillah Ayrıca Ci'rane mevkiinde Hz. Peygamber'in
XVII. yüzyıla ait külliye.
L _J
b. el-Haris es-Sa'diyye yanına gelen ve onun ikramda bulundu-
Hz. Peygamber'in sütannesi. _J ğu kadının da sütannesi değil sütkızkar­ Vakfiyesinden, 111. Mehmed'in ( 1595-
L
deşi Şeyma olduğu anlaşılmaktadır. 1603) sütannesi Halime Hatun tarafın­
Hevazin kabilesinin Sa'd b. Bekir koluna Halime'nin kocası Haris b. Abdüluzza dan yaptırıldığı ve cami. medrese, darül-
mensuptur. Ommü Kebşe künyesiyle ve hakkında da fazla bilgi yoktur. Haris'in hadis, sıbyan mektebi, kütüphane. ima-
Halime es-Sa'diyye olarak anılmaktadır. bi'setten kısa bir müddet sonra veya Hz. ret ve misafirhaneden meydana geldiği
Peygamber'in vefatının ardından müslü- öğrenilmektedir (vakfiye hakkında geniş
Mekkeli aileler yeni doğan çocuklarını,
man olduğu şeklinde iki görüş bulunmak- bilgi için bk. Gökçen. il, 70-73). Bugüne
çölün sağlıklı havasında büyümeleri ve
ta, bunlardan birincisinin ağırlık kazan- kalan birimler cami, medrese ve imaret-
fasih Arapça'yı öğrenmeleri için bedevi
dığı görülmektedir. le aynı yüzyılın sonlarında gelir sağlamak
kabilelerden bir sütanneye verirlerdi. Sü-
amacıyla külliyeye eklenen çifte hamam-
tanneliği kendileri için gelir kaynağı olan Kaynaklar, Hz. Peygamber'in Halime'-
dır.
bedevi kadınları da zengin ailelerin ço- den sütkardeşleri olan Abdullah, Oneyse
cuklarını tercih ederlerdi. Halime, bir kıt­ ve Şeyma diye tanınan Huzafe'nin (Cüda- Cami. Tek kubbeli tipte olan cami plan
lık yılında kabilesinden bazı kadınlarla bir- me) müslüman olduklarını kaydeder. Re- bakımından Bursa Alaeddin Bey Camii'ni
likte bu amaçla Mekke'ye gittiğinde zen- sül-i Ekrem'in amcasının oğlu Ebfı Süf- andırır; yakın çevresinde yer alan XlV.
gin bir aile çocuğu bulamadı; yetim olması yan b. Haris b. Abdülmuttalib'in de Hall- yüzyıl sonuna ait Şahuban Hatun (Kadın)
sebebiyle Hz. Muhammed'i almakta te- me'den sütkardeşi olduğuna dair riva- Camii'nin daha gösterişli bir benzeridir.
reddüt gösterdiyse de boş dönmemek yetler yanında bazı kaynaklarda onun di- 12 x 12 m. boyutlarındaki harimi örten
için ona sütanneliği yapmayı kabul etti. ğer sütannesi Süveybe'den sütkardeşi kubbe sekizg'en bir kasnağa oturtulmuş
Halime iki yıl sonra çocuğu sütten kesti olduğu belirtilmektedir (Halebl. ı. 140). ve geçişi pandantiflerle sağlanmıştır. Ca-
ve ailesine teslim etmek istedi. Fakat an- BİBLİYOGRAFYA : mi, baklava ve mukarnas başlıklı mer-
nesi Amine, muhtemelen çöl havasının Ebü Davüd, "Edeb", 120; İbn İshak, es-Sire, mer sütunlar üzerine ortada beşik to-
çocuğuna yaradığını görünce, başka bir s. 25-28; İbn Hişam, es-Sire 2 , ı, 160-167; İbn noz, yanlarda kubbe ile örtülmüş ve yan
rivayete göre ise o esnada Mekke'de veba Sa'd, et-Tabalj:at, ı. 110-115; Belazüri,Ensab, ı, açıklıkları tuğla ile örülmüş üç gözlü bir
93-95; Taberi, Taril) (Ebü"l-Fazl}. il, 157-160;
salgını bulunduğundan çocuğun bir süre son cemaat yerine sahiptir; sonradan
İbn Hazm, Cemhere, s. 265; Beyhaki, Dela'i-
daha sütannesinin yanında kalmasını uy- lü 'n-nübüvve (nşr. Abdülmu'ti Kal'aci), Beyrut
gun gördü. Hz. Muhammed beş yaşına 1405/1985, I, 132-146; İbn Abdülber. el-İsti'ab,
gelince Halime onu ailesine teslim etti. iV, 270; Sem'ani. el-Ensab, Vll, 82; İbn Asakir,
Taribu Dıniaşlj: (Amrevi). ili, 86-94; Süheyli. er-
Kaynaklar bu dönemde, başta şakk-ı Ravzü 'L-ünüf, il, 160-161, 164-179, 182; İb­
sadr* ve Halime ile ailesinin Hz. Muham- nü'I-Cevzi. Şıfatü 'ş-şafve, 1, 57-63; a.mlf.• el-
med'i aldıktan sonra bolluğa kavuşması Vefa, 1, 107-117; İbnü'l-Esir, el-Kamil, 1, 459-
462; il, 266; a.mlf., Üsdü'L-gabe (Benna). Vll, Halime Hatun Camii - Gölmarmara ı Manisa
olmak üzere bazı fevkalade olayların mey-
67-69; Münziri, MulJtaşaru Süneni Ebi Davüd
dana geldiğini ve bunların bir kısmına
(nşr. M. Hamid el-Fıki). Beyrut, ts. (Darü'l-Ma'-
sütanne ile sütbabanın şahit olduğunu rife). Vlll, 39-40; İbn Seyyidünnas. 'Uyünü'L-
kaydeder. e§er (nşr. M. el-Td el-Hatravi- Muhyiddin Müs-
tü). Medine-Beyrut 1413/1992, 1, 94-97; İbnü'l­
Halime bir kıtlık yılında Hz. Muham-
Verdi, Tetimmetü'L-Mul)taşar fi alJbari'L-beşer
med'i ziyarete gidince Hz. Hatice ona (nşr. Ahmed Rif'at el-Bedravi), · Beyrut 1389/
kırk koyun ve bir deve verdi. Müslüman 1970, I, 155-157; Safedi, el-Vafi, Xlll, 134-135;
olduğunda hemen bütün kaynakların it- XVI, 219; İbn Kesir, el-Bidaye, li, 273-279; Mu-
tifak etmesi (bu konuda Moğultay b. Kı­ hibbüddin et-Taberi, Zeaa'irü'l-'ulj:ba fi mena-
lj:ıbıifevi'l-lj:urba, Beyrut 1974, s. 259-260; İbn
lıç et-Tub.{etü 'l-cesfme fi-İslami ljalfme
Hacer. el-fşabe, iV, 274; İbn Fehd, İtl).afü'l-vera
adlı bir risale telif etmiştir [ltal;ıu'l-mek­ bi-al)bari ümmi'l-lj:ura (nşt Fehim M. Şeltüt).
nün, I. 2451). Halime'nin daha sonra da Mekke 1403/1983, I, 57-63, 70-88; Diyarbekri,
Resül-i Ekrem'le görüştüğü ihtimalini Taril)u 'l-IJamis, I, 223-229; il, 108-109; Hale-
bi, İnsanü'l-'uyün, I, 140, 144-156; Yüsuf en-
akla getirmektedir.
Nebhani, l;füccetultah 'ale'l-'alemin, Diyarba-
Halime'nin ölüm tarihi kesin olarak bi- kır, ts. (el-Mektebetü'l-islamiyye). s. 254-260;
linmemektedir. Bi'setten veya Mekke'- L. Caetani, İslam Tarihi (trc. Hüseyin Cahid).
nin fethinden önce yahut Hz. Peygam- İstanbul 1924, 1, 354-364; İzal)u'l~meknün, 1,
245; Hamidullah, İslam Peygamberi, I, 41-45,
ber'in vefatından sonra öldüğü ileri sü-
70-72; Ekrem Ziya el-Ömeri, es-Sfretü'n-nebe-
rülmekteyse de onun müslüman olduğu viyyetü'ş-şaf:ıi/:ıa, Medine 1415/1994, 1, 102-
dikkate alınarak bi'setten sonra ve Mek- 105; "Halime", TA, XVlll, 391; Fr. Buhl. "Hali-
ke 'nin fethinden i;ince öldüğü tahmin me", İA, V/l, s. 164-165; W. Montgomeıy Watt,
"l;lalima Bint Abi Dhu,ayb", E/2 (İng.).111, 94.
edilmektedir. Bu durumda, Halime'nin
Resül-i Ekrem'in vefatından sonra Hz. !il AsRi ÇUBUKÇU

338

You might also like