You are on page 1of 1

HAMİ

Şehabeddin el-Hafad. Muhammed b. Ah- bazıları şöyle sıralanabilir: <Ul}üdü'l-1).i- fazlaca döl alınan ve artık yaşlanmış olan
med eş-Şevberl, Hasan b. Ammar eş-Şü­ sdn fi l}ava'idi meıhebi'n-Nu<man (Sü- erkek deveye "sırtını korumuş" anlamın­
rünbülal1, Mansur b. Abdürrezzak et-Tu- leymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi. da hami adını veririer. onu putlara adaya-
hl. HalTI b. İbrahim el-Lekanl ve Nureddin nr. 362). ed-Dürrü'l-ferid fi beydni l)ük- rak serbest bırakır ve ölünceye kadar hiç-
eş-Şebramellisl gibi alimleı:den ilim tah- mi't-tal}lid, İtl)dfü erbdbi'd-diraye bi- bir iş gördürmezlerdi. Onların inancına gö-
sil etti. Özellikle Hanefi fıkhında derinleş­ fetl)i'l-hidaye, Risale müte<allil}a bi- re böyle bir deveye binilmesi, yük yükle-
ti; Kahire'de Süleymaniye ve Hüseyniye ta<addüdi'l-l}uçldt fi'l-beldeti'l-val)i- nilmesi, tüyünün kırpılması haramdı.
medreselerinde ders verdi. Yetiştirdiği de, el-~avlü'l-belig fi l)ükmi't-teblig, Haminin sulbünden gelen döllerin sa-
talebeler arasında İbnü's-Semman ed- Adabü'l-bal)§, ed-Dürrü'l-man?üm fi yısı ve cinsiyeti konusunda farklı görüş­
Dımaşki, İbrahim b. Abdurrahman b. Ali fazli'r-rüm, ed-Dürrü'n-nefis fi beya- ler ileri sürülmüştür. Bazılarına göre bir
ve Muhammed b. Veli el-Hafid gibi alim- ni nesebi'l-İmam Mul)ammed b. İd­ devenin hami sayılabilmesi için sulbün-
ler bulunmaktadır. ris, Taclil}u'l-l}ala'id <ald man?Ümeti'l- den dişi veya erkek on batın devenin üre-
Eserleri. 1. Gamzü <uyüni'l-beşa'ir "alsii'id, İtl).dfü'l-er,kiya' bi-tal)l}il}i 'iş­ mesi gerekir. Bazıları ise gerek kendi yav-
"ala mel).dsini'l-Eşbdh ve'n-ne?a'ir. İbn meti'l-enbiya' (Süleymaniye Ktp., Esad ruları gerekse yavrularının yavruları ara-

Nüceym'in el-Eşbah ve'n-ne?a'ir adlı Efendi, m 3631; Pertev Paşa, nr. 624; Rel- sında on dişi dölün bulunmasını veya ar-

eserinin en meşhur şerhidir. 1097 ( 1686) sülküttab Mustafa Efendi, nr. 1147; Ha- ka arkaya ondan yedi dişi döl alınmasını
yılında tamamlanan ve müellif hattı nüs-
mev!nin eserleri ve yazma nüshaları için şart koşmuşlardır. Bunların yanında sa-
ayrıca bk. Hediyyetü'l-<ari{in, ı. 164-165; dece yavrusunun yavrusunu yeterli ka-
hası Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulu-
nan eser (Şehid Ali Paşa, nr. 742) basıl­ Brockelmann. GAL, il, 409-4JO, SuppL, ıı. bul edenler de vardır. Maverdfnin İmam
mıştır (Leknev 1284, 1294, I 317; 1-11. İs­ 433; Hamevt. naşirin mukaddimesi, s. 12- Şafü'den naklettiği rivayete göre on yıl
tanbul 1290 !İbn Ganim el-Makdisl ve 16). kendisinden döl alınan damızlık deveye
Hayreddin er-Remlt'nin el-Eşba.h şerhle­ BİBLİYOGRAFYA : hami denilir (Taberi. vıı. 56-60; İbnü'l­
ri ve İbn Nüceym'in Resa'il'i ile birlikte!; Hamevi, Dürerü'l-'ibarti.t ue gurerü'l-işti.rti.t Cevzl. ıı. 439-440). Buharl'de yer alan bir
1-IV, Beyrut 1405/1985). 2. Dürerü'l-'ibd- fi taf;ıl)'.l/j:i me'ti.ni'l-isti'ti.rti.t (nşr. İbrahim Ab- rivayette, Said b. Müseyyeb hamiyi "sul-
dülhamid et-Telbi), Kahire 1407/1987, naşirin bünden belli sayıda döl alınan erkek de-
rf.it ve gurerü'l-işardt fi tai:)lfilfi meca-
mukaddimesi, s. 5-30; Muhibbi, ljulti.şatü'l­ ve" olarak tarif etmiş ("Tefsir", 5113). Ay-
ni'l-isti<arat. 1070'te (1660) tamamla- eşeı; 1, 27, 334, 343; il, 38, 270; llI, 175-176;
nan eser İbrahim Abdülhamid et-Telbl Ceberti. 'Acfı'ibü'l-~ı; 1, 114-115, 167; Serkis.
ni ise bu sayıyı on batın olarak belirtmiş­
tarafından yayımlanmıştır (Kahire 1407/ Mu'cem, 1, 375, 1004; Brockelmann, GAL, il, tir ('Umdetü'l-~arl, XV. 139-140).
1987). 3. en-Nefel)atü'l-miskiyye fi şı­ 252, 409-410; Suppl., il, 433; Hediyyetü'l- Hayvanları takdis etme veya onları ya-
'ti.ri{in, I, 164-165, 354, 758; Kehhfüe, Mu'ce-
na<ati'l-fürüsiyye (nşr. Abdüssettar Ka- ratılış gayesinin dışına çıkararak Tanrı'ya
mü'l-mü'elli{in, 1, 281; ıv, 110; Vll, 207; Nüvey-
ragüll, Bağdat 1369/I 950). 4. Keşfü'r­ hiz, Mu'cemü '1-müfessirfn,. ı, 75; Zirikli. el- adama inancının İslam'ın tevhid anlayı­
remz can beydni (f]abaye)'l-Kenz (Sü- A'lti.m (Fethullah), 1, 239; Ahmet Özel, Hanefi şıyla bağdaşmayacağı açıktir. Bu sebeple
leymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 928- Fıkıh Alimleri, Ankara 1990, s. 135; Cezzar. Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın bahlre. sfübe,
929; Retsülküttab Mustafa Efendi. nr. Medti./].ilü '1-mü'elli{in, ı, 387; Muhammed İsa vasTie ve hami diye imtiyazlı bir hayvan-
Salihiyye, el-Mu'cemü'ş-şti.mil U't-türti.şi'l-'Ara­ lar sınıfı belirlemediği, bu isimlerle anı­
351-352; Çorlulu Ali Paşa, nr. 192-193). biyyi'l-matbü', Kahire 1993, il, 220-221; Abdul-
Molla Miskln'in, Ebü'l-Berekat en-Nese- lah el-Cebüri, "ed-Dürerü'ş-şemine fi J:ıükmi'ş­ lan hayvanlardan faydalanmayı haram
fi'nin eseri Kenzü'd-del}ii'ils'e yaptığı şa!ati fi's-sefine li-Af:ımed b. MuJ:ıammed el- kılmadığı, bu telakkilerin Allah'a iftira-
şerhin Mşiyesidir. s. Ter,hibü'ş-şal)ite I:Iamevi el-I:Ianefi'', Mecelletü Külliyyeti'd-di- dan başka bir şey olmadığı vurgulanmış­
rti.sti.ti'l-İslti.miyye, sy. 2, Bağdad 1968, s. 281- tır (el-Maide 5/103; ayrıca bk. el-En'am
bi-nuşreti'l-İmam Ebi lf anife (Süley-
290; C. Gilliot, "Tex.tes arabes anciens edites en 6/138-139). Müfessirlerin SÖZ konusu ayet-
maniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3631; Per-
Egypte au cours des annees 1987 a 1990",
tev Paşa, nr. 621 ). 6. lfaşiye cale'd-Dü- MIDEO, X)((ı99ı). s. 341; Mustafa Baktır. "el- lerle ilgili açıklamalarında belirttiklerine
rer ve'l-Gurer (Mektebetü'l-Ezher. nr. Eşbah ve'n-Nezfür", DİA, xı. 458-459. göre Hz. Peygamber, hayvanları takdis
etme anlamına gelen bu adetle tevhide
2421 ). Molla Hüsrev'in meşhur eseri üze-
rine yazılmış bir Mşiyedir. 7. Netel)a-
!il MUSTAFA SiNANOGLU
dayalı İsmaili dininin değiştirildiğini, bu-
tü'l-l}urb ve'l-ittişdl bi-itıbdti't-taşar­ r 1 nu ilk defa başlatanın Amr b. Luhay oldu-
ruf li-evliya'illdhi ve'l-kerdmeti bdde'l- HAMEVi, Sa'deddin ğunu ve kendisini cehennemde azap çe-

intil}iil (diğer bazı alimlere ait risalelerle (bk. SA'DEDDIN-i HAMMÜYE). kerken gördüğünü söylemiştir (Taberi,
L _J VII. 56-57; krş. Bu hart. "Menfüı:ıb". ı O).
birlikte bir mecmua içinde. Kahire 1318,
1319). 8. ed-Dürerü'tı-tıeııiine fi l)ük- BİBLİYOGRAFYA :
mi'ş-şaldt fi's-sefine (Süleymaniye Ktp., r 1 Ragıb el-İsfahiini, el-Müfredat, "J:ımy" md.;
Relsülküttab Mustafa Efendi, nr. 1147;
HAMI Usti.nü'l-'Arab, "I:ımy" md.; Buhiiri, "Tefsir",
(~b:.11) 5/13, "Menfil5ıb", 10; Taberi, Cti.mi'u'l-beyti.n
Esad Efendi, nr. 3631; Pertev Paşa, nr. (Bulak). Vll, 56-60; Matüridi, Te'vflti.t, Hacı Se-
624). Abdullah el-Ceburt tarafından önce Cfilıiliye Araplan'nda
lim Ağa Ktp., nr. 40, vr. 202•; Mekki b. Ebii Ta-
bazı dini hüküm ve örflere konu .olan
Mecelletü Külliyyeti'd-dirasdti'l-İsla­ fib, Tefsfrü'l-müşkil min garfbi'l-JSur'ti.n (nşr
erkek deve. Ali Hüseyin el-Bewab), Riyad 1406/1985, s. 72;
miyye'de (bk. bibi.). daha sonra Resa'il L _J
İbnü'l-Cevzi, Zti.dü'l-mesfı; il, 439-440; Fahred-
fi'l-fıl}h ve'l-luga içinde (Beyrut ı 982, s.
din er-Razi. Mefti.tf/;ıu '1-gayb, Xll, 108-11 O; Kur-
93-1 oı) neşredilmiştir. Hami kelimesi "himaye etmek, koru- tubi. el-Cti.mi', VI, 335-338; Ayni, 'Umdetü'l-
Bu eserlerden başka yazma mecmua- mak" manasındaki hamy (himaye) kökün- 1)'.ti.rf, Kahire 1392/1972, XV, 139-140; Elmalılı.
den türeyen bir sıfat olup "koruyan" an- Hak Dini, il, 1823; ili, 2059-2064; Cevad Ali, el-
lar içinde Hamevi'ye ait muhtelif hacim-
lerde risaleler yer almaktadır. Bunlardan lamına gelir. Cahiliye Araptan, sulbünden Mufaşşal, vı. 205 · !il MUHAMMED EROGLU

457

You might also like