BİBLİYOGRAFYA: değerlendiren İbrahim el-Hawas. bir manında ım s 200-5001 üç şekilde orta-
Muradf, Silkü"d·dürer, Bulak 1291, il!, 143; kimsenin dinf yaşayışının bid'atsız. ame- ya çıkmıştır: 1. Nezifa. Fazla önemli ol- CebertT. •Actı'ibü'/.aşar, Bulak 1297, 1, 220; Ah linin riyasız, kalbinin meşgalesiz ve nef- mayan yasakların çiğnenmesi sebebiyle Paşa Mübarek. e/-ljııatü 'l· Tevfr~ıyye, Bulak sinin isteklerden uzak olmasını afiyet verilen kınama cezası. 2. NiddUJ (küçük 1306, XVI, 72; Hasan b. Muhammed. Taba~a saymıştır. Hatim el-Asamm·a göre afi- aforoz). Cemaatle münasebeti yasak- tü 'ş-Şa?eliyyeti'l·kübra, Kahire 1347; Yüsuf en-Nebh3nf. Cii.mi•u kertlmti.ti"J.evliyti'. Kahire yet. "günah işlememek". Ebü Sald el- layan. yas tutmaya mecbur eden ceza. 1329, il, 139; Harlrizade, Tibytin, il, 294•·b; F. A'rabfye göre "zorluklardan rahatsız o!- 3. Herem (büyük aforoz). Kişinin suç işle De Jong. "al- <Afifi'', Ef 2 Supp!. dn.g.l. s. 44. mamak"tır. SOfflikte çile çekmek esas mekte ısrar etmesi durumunda uygula- li'I NiHAT A/,\\\ \ 1 olduğundan. Ebü Bekir ed-Dükki afiyet- le sOffliğin bir arada bulunamayacağını nan ve toplumdan atılmayı gerektiren süresiz ceza. Bununla birlikte milattan ileri sürer. sonra 70 yılından itibaren. dinden dö- AFİFİYYE BiBLİYOGRAFYA : nenlerin ve sapıkların süresiz olarak ce- 1~ 1 1 el·Muvaıta,, "Keltı.m", 8; Buharı. "Cihiid", maatten çıkarıldığı bilinmektedir ibk K. ı ı 2; Müsliffi. "Cihiı.d", 20; TirmizT. "Da 'aviı.t", Mörsdorf, EF. il. 1131. Hatta ünlü filozof ŞAzeliyye tarikatının 106, "Zühd'', 96, 98; Sülemr. Taba~iıtü'ş·şGfiy· Spinoza. yahudi kutsal kitaplarının oriji- Abdülvehhab b. Abdüssel~m ye ınşr. NOreddin ŞerTbeL Kahire 1389/ 1969, el-Afifı'ye (ö. 1172/1758) nalliği hususunda şüphelerini dile geti- s. 45, 96, 428; Herevl, Taba~B.ıü':tşG{iyye nisbet edilen bir kolu (nşr Muhammed Sürür Mevlayrı. Tahran ren eserler yazdığı için aforoz edilmiş (bk. AFİFİ). 1351, s. 153, 505; Attar. Te?kiretü'J.evliya', ti. Reformcu Mendelssohn. ancak XVlll. Tahran 1346, s. 18, 438, 756; Bak!T, Meş· yüzyılda topluluktan çıkarma cezasına rebü'f.ervtih (nşr. Nazif Hocaı. [stanbul 1973, karşı çıkabilmiştir. s. 35; Satlbİ. ei·(liştim \M. Reşid Rıza). Kahire AFIFÜDDİN et-TİLİMSANI 1332 - Kahire, ts. f\'1-Mektebetü't-Ticiıriy Aforoz cezası Hıristiyanlığa Yahudi- (bk. TİLİMSANİ. Afifüddin). yetü'l-kübraı. !, 97. r:;ı lik'ten geçtiği. dolayısıyla temeli Tev- ·~·I ~ SÜLEYMAN ULUDA(; rat'a kadar indiği halde ilk kiliseler bu cezanın kaynağını. Hz. lsa·nın günahkar biri hakkındaki şu sözlerine dayandırır AFİYET AFOROZ lar, "Kardeşçe nasihatları kabul etmeyi 1 ;;,ıı.ıı 1 Kilise hukukuna göre, reddeden herhangi bir kişi kiliseye bil- Hadislerde nimetlerin yetkili dini şahsiyetler dirilmeli. kiliseyi de dinlemeyi reddet- en hayırlısı olarak nitelendirilen veya meclisler tarafından mesi halinde putperest ve vergi tahsil- ruh ve beden sağlığı anlamında suçlu görülen bir hıristiyanın darı olmaya mahküm edilmelidir" (Mat- bir terim. cemaatten çıkarılması. L _J ta. 18/ 15-171. Pavlus da mahremiyle zi- na yapan kişi hakkındaki hükmünü be- Sözlükte. ·sıhhat ve selamette olma. Latince'si excommunicatio olan afo~ lirtirken bunu önce beddua şeklinde musibet. bela ve felaketten uzak kal- roz Türkçe'ye. Yunanca "dışarda bırak ifade eder. sonra da cemaatten atılma ma" ve özellikle "vücut sağlığı" manala- ma. dışarı çıkarma. kovma" manalarına sını ister tbk_ Korintoslular'a ı. Mektup. rına gelmektedir. Hadislere göre Allah'ın gelen aphorozein sözünden geçmiştir. 5/2-6. 131. Ancak havariler döneminden insana verdiği nimetlerin en hayırlısı afi- Topluluğun. kendisine karşı olanlarla il- sonra lanetleme önemlni yitirmiş ve za- yettir (bk. Tirmizi. "Da cav&t", 106). Hz. gili bir savunma vasıtası olan ··cemaat- manla bu ceza sadece cemaatten çıkar Peygamber dualarında af ve afiyet di- ten çıkarma" cezasına bütün eskl dün- ma şeklinde uygulanmıştır. Aforozun ler. ashabına da düşmanla karşı karşı ya kavimlerinde rastlanmaktadır. Kitab-ı karşılığı olan excommunicatio tabirine ya gelmeyi temenni etmemelerini ve Al- Mukaddes·te lanetleme ve beddua. bazı ise ilk defa dördüncü yüzyılın sonların lah'tan afiyet dilemelerini tavsiye eder- sosyal haklardan mahrum etme ceza- da rastlanmaktadır. Bu dönemde afo- di ibk Buharı. "Cihad", 112: Müslim. "Ci- sından önce gelir. Cemaatten çıkarma roz, cemaatten tamamıyla çıkarma şek hlıd", 201. Ayrıca sağlık ve afiyette olan- ise ikinci derecededir. Zira ıanetlenme, linde değil. ıslah gayesiyle ve tövbe et- ların. maddf veya manevi sıkıntıya dü- gözden düşmeye ve tecrit edilmeye ka- mesi 'halinde suçluyu tekrar cemaate şenleri görünce Allah'a hamd ve şük fi sebep teşkil etmektedir. Yahudiliğin alma tarzında uygulanmıştır. Xll. yüzyıl retmeleri tavsiye olunmuştur ibk el·Mu· ilk dönemlerinde. ahdi bozan ve ahd da, ··küçük aforozH (excommunlcatio mi- uaga~, "Kelam", 8). Afiyet içinde ömür kanunlarını çiğneyen. Allah'ın lanetiyle nor) ve "büyük aforoz .. (excommunicatio sürmek arzu edilen bir şey olmakla be- cezalandırılmıştır (bk. Levililer, 26/ 14-39: major) ayırımı yapılmış, birincisi suçluyu raber. Allah sevdiği kullarının samimi- Tesniye, 27 / 14-261. Cemaatten kovma sadece dinT merasimlere katılmaktan yetini ölçmek için zaman zaman sıkıntı (aforoz) ise Ezra zamanında bağımsız alıkoyduğu halde. ikincisi cemaatten ve ve üzüntülerle onları dener (bk. TirmizT, bir müessese haline gelmiştir. 88.bil esa- cemaatle ilgili bütün sosyal haklardan "Zühd", 96. 981. O halde sabretmek şar reti döneminde putperestlerle evlenen- mahrum etmiştir. Daha sonraki kilise tıyla bu sıkıntılar birer sevgi nişanesi ler boşanmaya zorlanmış, kabul etme-. hukukunda bu ayırım kaldırılmıştır ibk. dir. Gerçekte afiyet hayatın neşesi ve yenler hem mülklerini kaybetme. hem K. Mörsdorf, EF, il. 1171. yaşama sevincidir; ancak insan yaşadığı de cemaatten çıkarılma ile tehdit edil- Aforoz cezasını ancak papalar yahut sürece birçok can sıkıcı ve üzücü olay- miştir ibk. Ezra. 1O/81. İlk defa haham- piskoposlar veya ruhani meclisler vere- larla karşılaşabilir. Bütün bu olumsuz- lar (rabbaniyyun·) tarafından uygula- bilir. Bir piskopos, yalnız kendi ruhanl luklar sabırla karşılanırsa o zaman be- nan sinagogdan uzaklaştırma işlemiyle dairesi içinde yaşayanlar için. papalar- lalar afiyete ve engin bir gönül huzuru- bu ceza kesin şeklini almıştır. Söz ko- la ruhani meclisler ise bütün hıristiyan na dönüşür. Konuyu tasawuff açıdan nusu ceza Talmudcular (Amoraim) za- lar için aforoz ilan edebilirler. Son kilise