You are on page 1of 1

BEKTAŞ) MOSiKiSi

retle hitap edecektir" şeklindeki görüşle­ le, ikindi, akşam namazlarından sonra de Bektaşilik genellikle daha yüksek bir
riyle Mu'tezile' den farklı düşünmektedir. okunmak üzere ayrı ayrı virdler tesbit kültür seviyesinin hakim olduğu şehir­
BİBLİYOGRAFYA : edilmiştir. Bu tarikatta birinci rekatın­ lerde yaygınlaşmıştır. Ayrıca şehir Bek-
Eş' a rl, Ma~iilat (Ritter). ı , 273-274; · Bağd a ­ da Duha, ikinci rekatında İnşirah süre- taşiliği ile kasaba ve köy Bektaşiliği ara-
d!, el -Fark (Abd ülhamld), s. 212·21 3; isferayl- sinin okunduğu sekiz rekatlık kuşluk na- sında klasik kültür-halk kültürü farklılı­
nl. et· Tebsfr, Kah ire 1374, s. 98; Fahreddin er- mazı kılınır. İkindi virdinden sonra man- ğına bağlı değişiklikler görülmektedir.
Razı, i 'tikiidat, s. 106 ; Zehebl, /11fzanü'l·i'ti·
da l, ı , 345.
zum bir münacat olan istiğfariyyeyi oku- Bektaşilik'te gerek törenierin gerekse
~ MusTAFA Öz mak tarikatın adabındandır (bu evrad bazı davranış biçimlerinin Aleviliğin bir
için b k. Haririzade, ı , vr. ı 60a vd ) Bekriy- uzantısı olduğu şüphe götürmese de şe­

BEKRİYYE ye tarikatından Hifniyye. Kemaliyye, Ti- hir Bektaşilerinin müsikisi, ortaya çıkış
( :i;.fl-1) caniyye, Derdiriyye, Feyziyye ve Saviyye ve uygulanış bakımından Alevi müsiki-
kolları meydana gelmiş ve bu tarikatlar siyle bazı farklılıklar gösterir. Bunların
Şazeliyye tarikatının Mısır, Kuzey Afrika, Suriye, Hicaz ve Ye- başında üslüp ve tavır farklılıkları gelir.
Vefaiyye kolunun
men'de yaygınlı k kazanmıştır. Ancak Anadolu 'da ve Balkanlar 'da ya-
Ebü'l-Mekarim Muhammed el-Bekri'ye
BİBLİYOGRAFYA : şayan köy Bektaşilerinin müsikisiyle Ale-
(ö 994 / 1586)
nisbet edilen bir şubesi. Harlrlzacte, Tibyan, 1, vr. 140 '· 170'; L. Rinn. vi müsikisi arasında birbirinden ayırt edi-
L _j Marabouts et Khouan, Alger 1884, s. 27 1 ; Hü - lemeyecek derecede benzerlikler bulun-
seyin Vassaf. Se{fne, IV, 123 · 125; Tomar· Hal·
duğu muhakkaktır.
Kurucusu Ebü'l-Mekarim el-Bekri ay- uetiyye, s. 82-83 ; Tevfik et- Tavli, et· Taşauuuf
{f Mışr, İske nderiye 1365 / 1946, s. 90-97; Ali ayin-i Cem ve ikrar ayi-
Bektaşilik ' te
nı zamanda Sühreverdiyye, Ebheriyye ve
İhsan Yurd. Kutbuddfn Mustafa Kemalüddin ni tarikatınen eski temel ayinleri olma
Ekberiyye'den icazetli olduğundan Bek-
e l -Bekrf·Sıddikf Hayatı ve Eserleri, istanbul özelliğini taşımaktadır. Ayin-i Cem, tari-
riyye, anılan tarikatların silsilesini de ih-
1967, s. 22-24; F. De Jong, Tu ruq and Turuq· kat mensuplarının bir araya gelerek be-
tiva eder. Ebü' ı- Mekarim el- Bekri Hz. Linked, Leiden ı 978, s. 7 · 50 ; Louis Masslg -
Ebü Bekir neslinden olup Ezher'de tef- raberce icra ettikleri bir törendir. İkrar
non-Tahsin Yazıcı. "Tarikat", iA, xıı ; ı, s. 6.
sir, fıkıh ve hadis okutmuştur. Bekri'nin ayini ise tarikata kabul edilmesi uygun
hayatın ı geniş şekilde anlatan Haririza-
~ İRFAN GüNDÜZ görülen kişilerin "yola giriş " merasimidir.
de (Tibya n, ı , vr. ı 30b - ı 36b) onun Hz. Pey- Gerek bu merasimler esnasında ge-
gamber'den bizzat aldığı salat* ile baba- BEKTAŞI DEVR-i REVANI rekse merasimterin ardından tertip edi-
sına ait Hizbü'J-fetl} adlı hizb*i ve ken- len sohbet ve muhabbet toplantılarında
Türk musikisi usullerinden.
disine ait otuz altı beyitlik "el-Kasidetü'l- L _j konularını Bektaşi edebiyatından alan
lamiyye "yi iktibas ederek, gece ka lkıp deyiş , nefes, mersiye, mi'raclama (mi'ra-
namaz kıldıktan sonra bu kasideyi oku- On üç zamanlı ve dokuz vuruşlu bir ciye), nevrüziyye, -düvaz imam gibi man-
yanın duasının kabul edileceğini söyler küçük usuldür. Bir aksak ile bir safya- zum türler bestelenmiş şekilleriyle icra
( Tibyan, ı , vr. 140b; ay rı ca bk. BEKRİ, Ebü'I - nın birleşmesinden meydana gelmiştir. edilir. Törenierin son kısmında ise se-
Mekilrim). Şematik gösterilişi şöyledir : mah yapılır ve bu sırada gerek ritim ge-
BİBLİYOGRAFYA: düm te düm düm te rekse melodik yapı bakımından uygun
~ j
'l l §~ ı
Harlrlzade, Tibyan, ı , vr. 130 b· 140 b; L. Rinn . j eserler okunur.
i~ + ı
/ /
+
Marabouts et Khouan, A lger 1884, s. 271 ; el· /
Bektaşi müsikisinin en yaygın türle-
Kiimasü 'l · İs lamf, ı , 346; F. De Jong. Turuq and
Turuq-Linked, Leiden 1978, s. 10; Lous Mas-
~
ke
r ç
tek tek
~
ke
rinden ve en önemli unsurlarından biri
signon- Tahsin Yazıcı, "Tarikat", iA, Xll / 1, s. 6. aksak sofyan olan nefesler Rifailik, Kadirilik, Halveti-
Daha çok Bektaşi müsikisinde ve nefes- lik vb. Sünni tarikat müsikisindeki ilahi-
~ YAKU P ÇiÇEK lerinde ku llanıl dığından bu adı alan usu- lerden üslüp, konu, melodi karakteri ve
le bazı türkülerde de ra stlanmaktadır. az da olsa usul bakımından ayrılır. Tari-
BEKRİYYE BİBLİYOGRAFYA : katın kaideleri, yol büyükleri ve tasav-
( :i;.fl-1) Arel, Türk Musikisi, s. 45; Öztuna, TMA, 1, vuf anlayışı gibi Alevilik ve Bektaşilik'le
ı 04; Özkan, TMNU, s. 637 -638. ilgili hemen her konuyu işleyen küçük
Halvetiyye tarikatının
Şiıbaniyye kolunun Kutbüddin ~ ALAEDDİN YAVAŞÇA usullerle bestelenmiş nefesler, beste ola-
Mustafa b. Kemiıleddin el-Bekri'ye rak daha ziyade halk müsikisinin etkisi
(ö. 1162 / 1749) altında kalmıştır. Bunu mersiye, nevrü-
nisbet edilen bir şubesi. BEKTAŞI MÜSİKİSİ
L _j ziyye, düvaz gibi diğer türler için de söy-
Bektaşi tarikatı toplantılarında lemek mümkündür. Ancak kültür mer-
Kutbüddin Mustafa b. Kemaleddin el- icra edilen musiki. kezleri ve onlara yakın bölgelerdeki şe­
L _j
Bekri'nin silsilesi Halvetiyye'nin Karaba- hir Bektaşiliğinde klasik Türk müsikisi
şiyye kolunun kurucusu Karabaş Veli va- Esas geleneklerini Anadolu köy ve ka- tesiri daha hah.imdir. Bir nefesin birkaç
sıtasıyla Şabaniyye tarikatına ulaşır. Hal- saba Aleviliğinden alan Bektaşi tarikatı ezgiyle söylendiğine rastlamak mümkün
vetiyye tarikatının adab ve erkanını de- törenlerinde icra edilen bu müsiki Mev- olduğu gibi aynı bestenin değişik güf-
vam ettiren Bekriyye'nin evradı tarika- levi müsikisinden sonra en zengin tarikat telerde tekrarlandığı da görülür. Nefes-
tın kurucusu Mustafa el-Bekri tarafın­ müsikilerinden biridir. terin ağır usullerle söylenerilerine otu-
dan tertip edilmiştir. "el- Fett:ıu' I- kudsi Alevilik Orta Asya'daki eski Türk ge- rak, yürük usulle söylenenlerine de şah­
ve ' l - keşfü'l-ünsf" adını taşıyan ve seher- leneklerinin uzantısıyla karışık olarak lama denir. Şahlamalar "semah nefesi"
de okunan bir vird ile sabah , kuşluk, öğ- kasaba ve köy kesiminde yaşadığı hal- olarak da bilinir.

37~

You might also like