Professional Documents
Culture Documents
ile MUslim'in el-Cami'u'ş-şa~~·ıerine vücuduna iğne veya çuvaldız sapiayarak ayrıca eğitimde ilerlemeler kaydedile-
mUştereken aldıkları (müttefekun aleyh) insan şekline dönüştürdükleri ve uzun rek her çeşit batı! inancın islam'a aykı
hadisleri derleyen bir eser olduğu anla- süre hizmetlerinde kullandıkları rivayet rı olduğunun halka anlatılması ile eski
şılmaktadır. 3. Mul]taşaru İt~afi'l-me edilmektedir. Alkarısının yakalandığı ev- korkutuculuğunu büyük ölçüde kaybet-
here bi-etrdfi'l- 'aşere. İbn Hacer ei-As- lere ·ocak·, o evlere mensup olanlara miştir.
kalanfnin İt~afü'l-mehere adlı sekiz cilt- da "ocaklı" denilir; alkarısının ocaklarla BIBLIYOGRAFYA :
lik kitabının muhtasarıdır. Eser Darü'I- ocaklılardan ve onlara ait eşyanın bulun- Orhan Acıpayamlı. Türkiye 'de Doğumla ilgi-
kütübi'I-Mısriyye'de bulunmaktadır (bk. duğu yerlerden uzak durduğuna inanı li Adet ve inanmaların Etnolojik Etüdü, Erzu·
Zirikli, VI, 196). 4. et-T~afü'?-:wat fi tel- lır. ikinci tip alkarısının yeni doğum yap- rum 1961, s. 75-84; Abdulkadir inan. Tarihte
ve Bugün Şamanizm, Ankara 1972, s. 169-
l]işi'l-etrat. Medine'de Arif Hikmet Kü- mış kadınlarla çocuklarına musaHat ol-
172; a. mlf .. Eski Türk Dini Tarihi, istanbul
tüphanesi'nde bulunmaktadır (bk. Zirik- duğu, kadının böbrek. yürek ve ciğerini 1976, s. 226; a.mlf.. "Albastı-Alkarısı Üzeri-
li, VI, 196). 5. ~abesü'n-neyyireyn 'ala yemekten hoşlandığı söylenir. Alkarısı ne Bir Etüd", TFA, Vll/158 (1962), s. 2825;
Tefsiri'l-Celaleyn. Tefsirü '1-Celaleyn 'e nın musaHat olduğu lohusaya albasan, Şerif Necati. "Loğusa Kadınlarda Albastı Has-
talığı", HBH, 1/ 5 (1930), s. 71-73; Sırrı Numan.
yazdığı Mşiyedir (bk. Fihrisü 'l·kütübi'l- belirtileri gerinme. şiddetli ağrı, çevre-
"Erzurum' da Alkarısı", a.e., 1/8 ( 1930). s. 131-
'Arabiyye, 1, 45). deki eşyayı kırmızı görme, bayılma, sa-
134 ; Mehmet Şakir Ülkütaşır. "Lo h usalık Ça-
yıklama ve ağız köpürmesi şeklinde gö-
BİBLIYOGRAFYA: ğı-I: Alkarısı ve Albastı", a .e., 111 /29 (1933).
İbnü'I-İmad, Şe?era~ VIII, 338 ; Gazzi, e l-Ke· rülen hastalığa da albastı veya albas- s. 158-162; a.mlf., "Lohusalık Çağı-II", a.e.,
vakibü 's·sa' ire (nşr. Cebriiii S. Cebbür). Bey· ması denir. Söylentiye göre alkarısı, ko- 111 / 33 (1934). s. 257-258; a.mlf., "Albastı has-
rut 1979, lll, 62; Keş{ü '?·?u nQn, 1, 445, 560 ; ll, talığı, tekevvünü ve tedavisi", a.e., Vlll / 95
ruma tedbirleri alınmamış evde yalnız
1816 ; Abdülhay ei-Ketttini. Fihrisü'l·{eharis, ll, (1939). s. 241 -242 ; a.mlf., "Alkarısına Dair
bırakılan ve henüz kırkını çıkarmamış
826·827 ; ayrıca bk. 1, 326, 465; ll, 802, 1125; Halk İnanmaları", a.e., s. 243-246 ; Mürsel Kö-
lahusanın göğsüne oturarak ciğerini sö- se, "Al-Al Karısı Hakkında", TFA, IX/185
Fihrisü 'l·kütübi 'l· 'Arabiyyet('l-mevcQde bi-Da·
ri'l-Kütübi'l·Mışriyye, Kah ire 1345-48/1926-34, ker ve suya batırır; eğer bu noktada far- (1964). s. 3605-3608; Şükrü Elçin, "Al-Karı ",
1, 45; Brockelmann, GAL, ll, 186; Suppl., ll, kedilip tedbir alınmazsa kadın ölür. Has- a.e., IX/193 (1965). s. 3813-3814; Cahit Öztelli,
"Albastı, Alkarısı, Koruma ve Tedavisi" , a.e.,
180, 183-184, 186; Kehhale, Mu'cemü'l-mü'el· tadan kan geldiğinde alkarısının onu ya-
li{in, X, 144; Zirikli, ei·A'Iam (Fethullah), VI, X/209 ( 1966). s. 4261-4264; Mithat Yılmaz,
kaladığı anlaşılır ve derhal korkutulup "Elazığ'da Elkarısı inanması", a.e., X/215
195-196.
ı.J MücTEBA UöuR suya batırmasına fırsat vermeden lahu- (1967), s. 4131·4132; Şahver Kaya, "Al Basma-
sanın ciğer, böbrek ve yüreğinin elinden sı", a.e.,XI/230 (1968), s. 5060 ; TA, ll, 12-13.
469
ALKAZAR
yük minarenin (la Giralda) yakınındadır ve etmekte ve bu sebeple islam mimarisi nilerle, yukarı kısımları ise yine alçı ka-
onlarla birlikte üçlü bir grup teşkil eder. açısından büyük bir önem taşımaktadır. bartmalarla kaplanmıştır. Dekorasyonu
İlk defa, Endülüs'ün MülOkü't-tavaif dö- Portakal ve limon ağaçları ile yasemin- ı. Pedro zamanına ait olan bu salonun
neminde Muvahhidf (Aimohad) Sultanı Ierin karakterize ettiği geniş bir bahçe- üstü 1420 yılında, içi kabartma arabesk
Ebu Ya'küb Yusuf (1163-1184) tarafından nin içinde yer alan yapı , ortası havuzlu motiflerle bezenmiş altın yaldızlı bir kub-
Tuleytulalı (Toledo) mimar catubfye yap- üstü açık avluları çevreiemiş kapalı me- be ile örtülmüştür. Sanıyın diğer önemli
tırılmışsa da 1364- 1366 yıllarında yeni- kanlarıyla, havuz ve çeşme sularından bir bölümü de ince sütunlara oturan sı
den inşa edilirken bu binanın mazgallı yansıyan güneş ışınlarının duvarlardaki ra kemerlerle çevrili Bebekler Avlusu'dur
duvarları ile Aslanlı Kapı denilen ana gi- parlak çiniler üzerinde oynaşmalarını ve (Patio de las muii.ecas). Suranın sütunla-
rişi hariç diğer kısımları yıkılmıştır. Da- bu duvartarla revakların da havuz suları rı X. yüzyılda lll. Abdurrahman'ın Kur-
ha önceleri yerinde, 712 yılında yapıldı üzerinde görüntülenmesini amaçlayan tuba yakınında inşa ettirdiği Medfnetüz-
ğı sanılan bir Emevi kalesinin mevcut ol- islam saray mimarisinin tipik bir örne- zehra Sarayı'ndan getirilmiştir. Bir hı
ğidir. Binanın methaline. çevresi nebatf ristiyan hükümdar için yapılmış olması
duğu bilinmektedir.
motiflerle süslenmiş dikdörtgen bir ka- na rağmen binanın birçok yerinde Arap-
Bugünkü binanın yapımı. Castilla-Le6n
pı açıklığından girilmekte ve iki yanda, ça kitabeler bulunmakta ve "Sultan Don
Kralı Ziilim (el Cruel) 1. Pedro (1334-1369)
ince sütunlara oturan dilimli kemerler- Pedro"ya hayır dua eden bu kitabeler,
için, onun yardımıyla ikinci defa tahta le onların üzerinde ikinci bir sıra teşkil XIV. yüzyıl ispanya'sının nasıl islam kül-
geçen Gırnata (Granada) Beni Ahmer (Nas- eden sütunçeli kemerierin bulunduğu türü hayranlığı içinde yaşadığını göster-
r1) Sultanı V. Muhammed'in ( 1354-1359, görülmektedir. Bu methalden geçilen mektedir.
1362-1391) gönderdiği mimar ve usta- binanın ortasında, etrafı ince çifte sü- BIBIJYOGRAFYA:
larta Tuleytula'dan getirtilen müslüman tunlara basan dilimli kemerlerden oluş S. Montoto. La catedral y el A leazar de Se·
marangozlar tarafından gerçekleştiril muş revakla çevrili. duvarları çini ve üze- villa, Madrid 1948; J. Romeroy Murube. El Al-
miştir. Bir hıristiyan eseri olmasına ve ri süslemeli alçı sıvayla kaplanmış Kız cazar de Sevilla, Madrid 1960; Anwar G. Chejne.
sonradan 1. Carlos (ı 5 ı 6- ı 556), ll. Felipe Muslim Spain, /ts History and Culture, Minne-
lar Avlusu (Patio de las Doncellas) yer alır.
sota 1974, s. 367; S. M. lmamüddin, M uslim
(1556- ı 598), lll. Felipe (1598- 162 ı ) ve V. Sarayın en gösterişli bölümü, bu avlu- Spain, Leiden 1981, s. 173 ; Claudio Lo Jacono.
Fe li pe (1700- ı 746) devirlerinde Avrupai ya geniş bir kemerle açılan elçi kabul "L'Espagne musulmane" (Histoire et civi!isa-
tarzda restore edilmesine rağmen, Mu- törenlerinin yapıldığı Elçiler Salonu'dur tion de f'ls!am en Europe içinde, nşr. F. Gab-
dejar (<.Ar. müdeçcen " yerleşip kalmış, (Salon de Arnbajadores) . Duvarlarının at rieli ), Verone 1983, s. 60 ; /Geoffeıy King, "Spain"
(Architecture of the Islamic World içinde, nşr.
uyum sağlamış") denilen ve islam sana- nalı kemerli kapıların yarı hizasına ka-
G. Michell), London 1984, s. 215; Hüseyin
tının hıristiyan sanatına uygulanmış şek dar olan kısımları, üç kanatlı rüzgar gü- Mu'nis. RiJ:ıletü '1-Ende lüs, Cidde 1985, s. 232-
li olan sanatın en güzel örneğini teşkil tü ve geometrik desenlerle süslenmiş çi- 233; Muhammed Abdullah inan. Nihiiyetü'I-
Endelüs, Kahire 1987, s. 517 .
ALKIŞ
Alkazar Sa rayı'nı n dekoratif zengi nl iğe sahip avl u duva rl arında n iki detay· Ispanya Osmanlı teşrifat geleneğinde,
merasimlerde
padişah ve vezirler için söylenen
güzel sözlere verilen genel ad.
L _j
470