You are on page 1of 16

Yutmaya Giriş

Klasik olarak yutma 4 fazda incelenir.


• Oral hazırlık fazı: Yiyeceğin maniple edildiği gerekirse
çiğnendiği, gerekli kıvama getirildiği fazdır.
• Oral faz: Dilin bolusu geriye iletmesiyle başlayıp
faringeal yutmanın tetiklenmesine kadar olan bölümü
kapsar.
• Faringeal faz: Faringeal yutmanın tetiklenmesiyle
başlayıp bolusun ösefagusa iletilmesiyle son bulur.
• Ösefagial faz: Ösefagusun peristalsizim ile bolusu
mideye iletmesidir.
Bu fazların uzunluğu ve karakteristiği yiyeceğin
çeşidine ve miktarına ayrıca kişisel tercihlere
bağlıdır.
Yutma sıklığı yapılan aktiviteye göre değişir. Bu
sıklık yemek yerken en fazla iken uyurken en azdır.
Ortalama yutma miktarı günde yaklaşık 580 dir.
Kayıtlara göre uyku sırasında 20 dakika veya daha
fazla yutmanın gerçekleşmediği periodlar vardır.
Yutma ve nefes alma resiprokal fonksiyonlardır
insanda süt çocukları da dahil bütün yaşlarda,
faringeal faz sırasında respirasyon duraksar.
Oral hazırlık fazı için kısa anatomi
Oral faz istemli kontrol altındadır. Bu dil
(hypoglossal sinir) ve çene kontrolü
(trigeminal sinir) ile olur. Bazı mimik kasları
(facial sinir) da rol oynar.
Ağızın (dudakların) kapanması için gereken
kaslar: Orbicularis oris, levator labii superioris,
depressor labii inferioris, levator ve depressor
angularis ve mentalis kası.
Çene kontrolü
Mandibular açılma: Lateral pterygoid,
digastric kasın ön karnı etkindir ve bir miktar
geniohyoid, mylohyoid, platysma yardım eder. İlk
ikisinin kasılmasıyla başlanır. Bu kaslar kapanma
için olanlara göre oldukça zayıftır.
Mandibular kapanma: Masseter, temporalis
ve medial pterygoid kasları kapanmada çiğneme
ve öğütmede kullanılır ve güçlü kaslardır.
Tükrük bezleri: En önemli
tükürk bezleri parotid,
submandibular ve
subligual bezlerdir.Ayrıca
300 kadar küçük tükrük
bezi oral kavite içerisine
(submukozal olarak
dudaklar, dilde kas lifleri
arasına) dağılmıştır.
Oral Hazırlık Fazı
Yiyeceğin ağıza alınmasıyla, dilin bolusu
geriye iletmesi arasındaki fazdır. Bu fazdaki
hareket paternleri yiyeceğin viskositesine
(çeşidine) ve kişinin tercihine göre değişir.
Yiyeceğin ağıza alınmasıyla dudaklar kapanır
ve dışarı çıkmayacağından emin olunana kadar
kapalı kalır.Bu da haliyle nasal hava yolunun
açık olmasını gerektirir.
Sıvı bir besin ağıza alındığında belli bir
kohezyona sahiptir, böylece dil ile sıvı bolus
kavranır (dil lateral diş yuvalarını kapatacak
şekilde) ve sert damakla dil arasında tutulur.
Bolus, dil ucu eleve edilmiş ve ön diş yuvasına
temas halinde veya ağız tabanında (dilin
önünde) tutulabilir. Bunlara sırasıyla ‘trippers’
ve ‘dippers’ denilir. Yaklaşık olarak normal
yutmanın %20’si dippers olarak tanımlanmıştır.
Bazı kişiler sıvı bolusu yutmadan önce ağız
etrafında dolaştırmayı ve yaymayı tercih
edebilirler. Bolusu daha önde dil ile ön dişler
arasında tutmak anarmol bir pozisyonlamadır
ve sıklıkla dilin itme paterniyle kullanılır. Dilin
itme paterninde dil bolusu dişarı atacak
şekilde iter bu, frontal lob hasarlı yetişkinlerde
ve CP li çocuklarda görülür.
Daha kıvamlı yiyeceklerde de durum yine
kişeden kişiye değişir. Kişi sıvı besindeki
pozisyonlardan birini kullanabilir veya bolusu
yanlara yönelterek çiğnemeyi başlatabilir. Bu
oral hazırlık fazında eğer aktif çiğneme yoksa
yumuşak damak öne ve aşşağı çekilerek
farinksi oral kaviteye kapatır. Çiğnemede
mandibulanın ve dilin lateral dönme hareketi
gerekir. Dil her seferinde materyali dişler
üzerinde pozisyonlar.
Bu şekilde uygun kıvam oluşturulana kadar
işlem tekrarlanır. Bu sıra da dil bolusu saliva ile
karıştırır. Bu ritmik hareketlerin bir central
patern pattern jeneratörü ile kontrol edildiği
ileri sürülmüştür. Ayrıca periferal feedbak de
önemlidir bu şekilde bolus doğru pozisyonlanır
ve dilin ısırılması önlenir. Buccal kaslardaki
gerginlik sayesinde yiyecek lateral sulcuslara
da kaçmamış olur.
Aktif çiğneme sırasında yumuşak damak
aşşağı ve öne çekilmediğinden prematur
dökülme sık görülür ve tamamen normaldir.
Fakat sıvı besinlerdeki tutuma fazındaki
prematur dökülme normal değildir.
Yutulan bolusun volümü besinin viskositesine
bağlı olarak değişir. Sıvı besinlerde 1ml’den
(saliva bolusu) 17-20+ ml e kadar değişir. Katı
besinlerde örneğin pudingde ortalama 5-7 cc iken
etde ortalama 2cc dir. Bu sayede bolusun
geçeceği yerler için hazırlık yapılmış olunur.
Bolusun volümüne ilişkin bilgi dilin bolusu
kavramasındaki şeklinden gelmektedir. Eğer
ağızdaki miktar fazla ise dil ile parçalar halinde
iletilerek(bir kısmı ağızın yan tarafında
bekletilerek) işlemler gerçekleştirilir.
Oral hazırlık fazında larinks ve farinks
dinlenmededir. Eğer kişi oral hazırlıktayken
bolusun kontrolünü kaybederse farinkse
kaçırabilir. Kaçırılan parça açık olan hava
yolundan girebilir. Oral faz başlamadığından,
parça larinkse girmeden nadiren faringeal
yutma tetiklenir.
Teşekkürler...

You might also like