• Oral hazırlık fazı: Yiyeceğin maniple edildiği gerekirse çiğnendiği, gerekli kıvama getirildiği fazdır. • Oral faz: Dilin bolusu geriye iletmesiyle başlayıp faringeal yutmanın tetiklenmesine kadar olan bölümü kapsar. • Faringeal faz: Faringeal yutmanın tetiklenmesiyle başlayıp bolusun ösefagusa iletilmesiyle son bulur. • Ösefagial faz: Ösefagusun peristalsizim ile bolusu mideye iletmesidir. Bu fazların uzunluğu ve karakteristiği yiyeceğin çeşidine ve miktarına ayrıca kişisel tercihlere bağlıdır. Yutma sıklığı yapılan aktiviteye göre değişir. Bu sıklık yemek yerken en fazla iken uyurken en azdır. Ortalama yutma miktarı günde yaklaşık 580 dir. Kayıtlara göre uyku sırasında 20 dakika veya daha fazla yutmanın gerçekleşmediği periodlar vardır. Yutma ve nefes alma resiprokal fonksiyonlardır insanda süt çocukları da dahil bütün yaşlarda, faringeal faz sırasında respirasyon duraksar. Oral hazırlık fazı için kısa anatomi Oral faz istemli kontrol altındadır. Bu dil (hypoglossal sinir) ve çene kontrolü (trigeminal sinir) ile olur. Bazı mimik kasları (facial sinir) da rol oynar. Ağızın (dudakların) kapanması için gereken kaslar: Orbicularis oris, levator labii superioris, depressor labii inferioris, levator ve depressor angularis ve mentalis kası. Çene kontrolü Mandibular açılma: Lateral pterygoid, digastric kasın ön karnı etkindir ve bir miktar geniohyoid, mylohyoid, platysma yardım eder. İlk ikisinin kasılmasıyla başlanır. Bu kaslar kapanma için olanlara göre oldukça zayıftır. Mandibular kapanma: Masseter, temporalis ve medial pterygoid kasları kapanmada çiğneme ve öğütmede kullanılır ve güçlü kaslardır. Tükrük bezleri: En önemli tükürk bezleri parotid, submandibular ve subligual bezlerdir.Ayrıca 300 kadar küçük tükrük bezi oral kavite içerisine (submukozal olarak dudaklar, dilde kas lifleri arasına) dağılmıştır. Oral Hazırlık Fazı Yiyeceğin ağıza alınmasıyla, dilin bolusu geriye iletmesi arasındaki fazdır. Bu fazdaki hareket paternleri yiyeceğin viskositesine (çeşidine) ve kişinin tercihine göre değişir. Yiyeceğin ağıza alınmasıyla dudaklar kapanır ve dışarı çıkmayacağından emin olunana kadar kapalı kalır.Bu da haliyle nasal hava yolunun açık olmasını gerektirir. Sıvı bir besin ağıza alındığında belli bir kohezyona sahiptir, böylece dil ile sıvı bolus kavranır (dil lateral diş yuvalarını kapatacak şekilde) ve sert damakla dil arasında tutulur. Bolus, dil ucu eleve edilmiş ve ön diş yuvasına temas halinde veya ağız tabanında (dilin önünde) tutulabilir. Bunlara sırasıyla ‘trippers’ ve ‘dippers’ denilir. Yaklaşık olarak normal yutmanın %20’si dippers olarak tanımlanmıştır. Bazı kişiler sıvı bolusu yutmadan önce ağız etrafında dolaştırmayı ve yaymayı tercih edebilirler. Bolusu daha önde dil ile ön dişler arasında tutmak anarmol bir pozisyonlamadır ve sıklıkla dilin itme paterniyle kullanılır. Dilin itme paterninde dil bolusu dişarı atacak şekilde iter bu, frontal lob hasarlı yetişkinlerde ve CP li çocuklarda görülür. Daha kıvamlı yiyeceklerde de durum yine kişeden kişiye değişir. Kişi sıvı besindeki pozisyonlardan birini kullanabilir veya bolusu yanlara yönelterek çiğnemeyi başlatabilir. Bu oral hazırlık fazında eğer aktif çiğneme yoksa yumuşak damak öne ve aşşağı çekilerek farinksi oral kaviteye kapatır. Çiğnemede mandibulanın ve dilin lateral dönme hareketi gerekir. Dil her seferinde materyali dişler üzerinde pozisyonlar. Bu şekilde uygun kıvam oluşturulana kadar işlem tekrarlanır. Bu sıra da dil bolusu saliva ile karıştırır. Bu ritmik hareketlerin bir central patern pattern jeneratörü ile kontrol edildiği ileri sürülmüştür. Ayrıca periferal feedbak de önemlidir bu şekilde bolus doğru pozisyonlanır ve dilin ısırılması önlenir. Buccal kaslardaki gerginlik sayesinde yiyecek lateral sulcuslara da kaçmamış olur. Aktif çiğneme sırasında yumuşak damak aşşağı ve öne çekilmediğinden prematur dökülme sık görülür ve tamamen normaldir. Fakat sıvı besinlerdeki tutuma fazındaki prematur dökülme normal değildir. Yutulan bolusun volümü besinin viskositesine bağlı olarak değişir. Sıvı besinlerde 1ml’den (saliva bolusu) 17-20+ ml e kadar değişir. Katı besinlerde örneğin pudingde ortalama 5-7 cc iken etde ortalama 2cc dir. Bu sayede bolusun geçeceği yerler için hazırlık yapılmış olunur. Bolusun volümüne ilişkin bilgi dilin bolusu kavramasındaki şeklinden gelmektedir. Eğer ağızdaki miktar fazla ise dil ile parçalar halinde iletilerek(bir kısmı ağızın yan tarafında bekletilerek) işlemler gerçekleştirilir. Oral hazırlık fazında larinks ve farinks dinlenmededir. Eğer kişi oral hazırlıktayken bolusun kontrolünü kaybederse farinkse kaçırabilir. Kaçırılan parça açık olan hava yolundan girebilir. Oral faz başlamadığından, parça larinkse girmeden nadiren faringeal yutma tetiklenir. Teşekkürler...