Professional Documents
Culture Documents
2
1. Agregalar beton hacminin %60-%80’ini
oluştururlar.
3
3-Agregalar kullanılacak yere göre istenilen
şartları yerine getirmelidir. Sert, temiz ve yüksek
dayanımlı aynı zamanda kimyasal etkilere
karşıda dayanıklı olmalıdır.
4
5- Deniz kumu homojen ve
temiz olmalarına rağmen, tuz
içermesi nedeni ile betonun
mukavemetini etkilemese de
çelik donatıyı
paslandırdığından zararlıdır.
Aynı zamanda, tuz rutubeti
çektiği için deniz kumu ile
yapılan yapıların nemli
olmasına neden olur.
5
6-Deniz kumları içerdikleri midye ve istiridye
kabukları nedeni ile de agreganın yerleşmesini
güçleştirir, düşük dayanımlı taneler oluşturur.
6
3.1. Agregaların Sınıflandırılması
Agregalar farklı özellikleri göz önünde bulundurularak
sınıflandırılır.
3.1.1. Tane Büyüklüğüne Göre
Tüm taneli, mineral malzemeye beton agregası denilmez.
Agrega tane boyutları beton agregasının sınırlarını belirler.
7
- Tane boyutları elekler vasıtası ile tanımlanır. Bu elekler kare
şekilli, örgü telli olurlar. Karelerin kenar uzunlukları, elek
no’su, elek göz boyutu, elek açıklığı adları ile tanımlanır.
1.25a ≅ d
- Bir agrega tanesinin geçebildiği en küçük eleğin
kenar uzunluğu o tanenin çapı olarak tanımlanır.
TS 706’da kabul edilen elek sistemi 31,5mm, 16mm,
8mm, 4mm, 2mm, 1mm, 0,5mm ve 0,25mm göz
açıklıklı elek takımıdır. Elekler birbirlerinin iki katı
olarak artmaktadır. Çaplara göre sınıflandırma ve
adlandırma aşağıdaki şekilde yapılabilir.
9
Çakıl: 63 mm ile 4 mm
Kum: 4 mm ile 63 μm
Silt: 63 μm - 2 μm
Kil: 2 μm altı
10
• İnce ve iri agrega karışımına karışık (tüvenan)
agrega adı verilir. Karışık agrega doğal karışık,
hazır karışık ve yerinde karışık agrega olarak
gruplandırılır.
11
Beton agregaları yuvarlak,
köşesiz olabilir. Dere
yataklarından elde edilen
agregalar böyledir. Bazı
yörelerde doğal agrega
bulunmaz. Bu nedenle büyük
taşlar konkasörlerle kırılarak
köşeli agregalar elde edilir.
Bunlara mıcır veya kırma taş
adı verilir. 1 nolu kırma taşlar
ince agrega veya (kırma kum), 2
ve 3 nolu mıcırlar ise iri
agregalardır.
12
- 0.25 mm’in altındaki kırma malzemeye taş unu veya filler
denilir.
- Betonlarda fillerin bazı durumlarda %5 oranında bulunmasına
müsaade edilebilir, ancak kilin kesinlikle bulunmaması gerekir.
- Kırma taş (mıcır) köşeli olduklarından beton bünyesinde fazla
boşluğa neden olurlar. Bu ise daha fazla çimentonun
kullanılmasına sebep olur. Bununla beraber betonun
işlenebilirliğini azaltarak yerleşmesinde problem çıkarabilir.
13
3.1.2. Yoğunluklarına göre;
Normal
Hafif agregalar Ağır agregalar
agregalar
Özgül ağırlıkları Özgül Özgül ağırlıkları
genellikle ağırlıkları 2-3 3 gr/cm3’ün
2 gr/cm3’ün altındadır. gr/cm3 üstündedir
a) Doğal hafif agregalar;
Barit, manyetit,
Pomza, Tüf, Puzolan. Ortalama 2,6
hematit, limonit
Özgül ağırlıkları; 0,75-1,5 gr/cm3
gibi demir filizleri
gr/cm 3
14
3.2. Agregaların Özellikleri
Agregalar beton hacminin %60-80’ini oluşturduğundan kaliteli
bir beton ancak kaliteli bir agrega ile üretilebilir. Bu nedenle
agrega özelliklerinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir.
15
Kaliteli bir beton üretimi için agregaların aşağıda
belirtilen şartları sağlaması gerekir:
a) Çimentonun karma oksitleri ile zararlı
bileşikler oluşturmamalı,
b) Donatı korozyonuna sebebiyet vermemeli
(deniz kumu tuz içerdiği için böyle bir tehlikeye
neden olabilir).
c) Agrega taneleri sağlam olmalı, aşınmaya karşı
dayanıklı olmalıdır.
16
d) Suyun etkisi ile yumuşamamalı ve dağılmamalıdır (kil su
içerisinde yumuşar).
e) Tanelerin şekli ve dokusu iyi olmalıdır.
f) Agrega granülometrisi standartlara uygun olmalıdır.
g)Agrega içersinde aktif silis bulunmamalıdır (agrega alkali
reaksiyonuna neden olur).
h) Kil, silt gibi ince madde içermemelidir.
Yukarıdaki şartlar göz önüne alındığında agrega özelliklerinin,
agregaların fiziksel özellikleri, mekanik özellikleri, jeolojik ve
petrografik özellikleri ile agregada buluna zararlı maddeler
başlıkları altında detaylı bir şekilde incelenecektir.
17
Agrega Deneyleri
• Elek analizi
• Agreganın özgül ağırlığının bulunması
• Agreganın sıkışık, gevşek birim hacim ağırlığının bulunması
• Şekilsiz agreganın birim hacim ağırlığı (Parafin ile)
• Agreganın su muhtevasının bulunması
• İnce agregada yabancı organik madde bulunması
• Agreganın 63 μm elekten geçen kısmının bulunması
• Agreganın incelik modülü tayini
• Los Angeles deneyi ile kaba agrega aşınma kaybının
bulunması
18
Agrega Deneyleri
22
Granülometrisi düzgün,
agrega şekli düzgün,
sıkıştırılmış,
kusurlu tane miktarı az ve
özgül ağırlığı büyük olan agregaların
birim ağırlıkları da fazla olur.
Birim ağırlıklar gevşek ve sıkışık olmak üzere iki
şekilde ölçülür.
23
• Gevşek birim ağırlık; herhangi bir sıkıştırma
işlemi yapılmaksızın, agreganın ayrışmasına
meydan vermeden kaba doldurularak tartılır
ve bulunan ağırlık görünen “V” hacmine
bölünür.
24
• Sıkışık birim ağırlık ; agrega kabın her
1/3’ünde Ø16 demir çubukla 25 defa
şişlenerek sıkıştırılır. Üçüncü en son tabakada
da aynı işlem tekrarlandıktan sonra, çubuk ile
malzemenin üst yüzü ölçek kabının kenarı esas
alınarak düzeltilir. 1 gram hassasiyetteki bir
terazi ile tartılarak bulunan ağırlıktan kabın
ağırlığı çıkartılarak ve bulunan agrega ağırlığı
kabın hacmine bölünerek sıkışık birim ağırlık
belirlenir.
25
Özgül Ağırlık
26
P0
Kuru özgül ağırlık = P0 : Agreganın fırın kurusu ağırlığı,
P1 P2
P1: Kuru yüzey suya doygun ağırlığı,
P2: Su içinde agrega ağırlığı,
P1
Kuru yüzey suya doygun özgül ağırlık =
P1 P2
P0
Görünür özgül ağırlık =
P0 P2
P1 P0
Su emme (%) = *100
P0
27
• Beton karışım hesaplarında, hesaplar mutlak
hacimlerle yapılır. Ancak sonuçların pratikte
ölçülebilen büyüklüklere dönüştürülmesi
şarttır. Teorik karışım oranları mutlak hacim
olarak bulunur. Mutlak hacimler özgül
ağırlıklarla çarpılır, ağırlıklar bulunur.
28
3.2.1.2. Agreganın Kompasitesi
Agreganın içindeki katıların gerçek hacminin toplam hacme oranına kompasite veya
sıklık oranı denilmektedir.
Sıkıştırılmamış agrega için kompasite 0,45-0,70 arasında değerler alır. Kompasite
değerini 1’e tamamlayan sayı agreganın birim porozitesidir. Normal beton
üretiminde kompasitenin maksimum olması istenir. Aksi halde şu sakıncaları
doğurur;
a) Düşük kompasiteli agrega ile üretilen betonların kompasitesi düşük olur. Dolayısı
ile basınç dayanımı da düşük olur.
b) Beton boşluklu olup, boşluklara agrega yerine çimento gireceğinden fazla çimento
gerekeceğinden maliyet artar.
c) Kompasitesi düşük agregada genelde kusurlu tane yüzdesi fazladır. Bu nedenle
betonun dayanımı düşer.
d) Kompasitesi düşük betonda boşluk oranı fazla olduğundan kimyasal etkilere karşı
dayanıklılık zayıf olur.
29
3.2.1.3. Granülometri
63 (kare delikli) 70
16 (kare delikli) 15
8 (kare delikli) 7
4 (kare delikli) 3
2 (kare delikli) 1
32
Elek takımları ve sarsma cihazı
33
34
Elek analizi üç aşamada yapılır:
1) Örnekleme
Deney ince agregada en az 1 kg, iri
agregada en az 3 kg numune
üzerinde yapılır. Yığından alınan
numunenin tüm yığını temsil etmesi
şarttır. Numune yığının üst ve
eteklerinden alınmamalıdır. Agrega
yığını yaklaşık olarak üç kısma ayrılır.
Orta kısmın üstü 5-10 cm atılarak,
tercihen bir boru ile sondalanarak
numuneler temiz bir torbaya alınır.
Bu işlem yığının muhtelif yerlerinde
tekrarlanır.
35
• En az 10 yerden; ince agrega için minimum 13 kg ve kaba
agrega için minimum 25 kg alınan örnekler temiz bir
yüzeye silindir şeklinde toplanır.
36
37
2) Eleme işlemi
40
Bir granülometri tayinine ait deney sonuçları ve değerlendirilmesi
44
Eğrinin yatay bir çizgisi varsa, bu yatay çizgiye karşıt gelen elekler
arasında tane yok demektir. Bu tür bir granülometri ye sahip olan
agregalara “süreksiz (kesikli) granülometri”‘li agregalar denilir.
45
• Diğer taraftan tanelerin
aralarında kalan boşluklarda
granülometrinin bir
fonksiyonudur.
47
Boşluğun minimum olması çimento ve su
miktarının minimum düzeyde kalmasını sağlayacak
ve böylece daha ekonomik ve daha mukavemetli
bir beton üretmek mümkün olacaktır.
50
Dmax = 16 mm için granülometri
51
Dmax = 32 mm için granülometri
52
Dmax = 63 mm için granülometri
53
Granulometrisi Düzgün
Granulometrisi Düzgün Olmayan
Beton Örnekleri
Beton Örnekleri
54
Maksimum agrega tane çapı standartlara uygun değil
55
%? %? %? %?
Sorun; bu agregaların hangi oranlarda karıştırılacağını
bulabilmektedir.
56
Örnek: Şantiyede depo edilen 3 cins agrega bulunmaktadır.
Bunların granülometri deneyleri yapılarak granülometri
analizleri gerçekleştirilmiş ve aşağıdaki sonuçlar hesaplanmıştır.
Elekten geçen malzeme (%)’leri
Elek göz
açıklıkları 16 8 4 2 1 0,50 0,25
(mm)
2. No. Mıcır 100 5 0 0 0 0 0
Çakıl 100 97 55 10 0 0 0
Kum 100 100 100 98 80 40 15
57
• Örneğin; 3 kg kum, 4 kg çakıl, 3 kg mıcır
karıştırılsa 10 kg ağırlığında bir karışım elde edilir
ve bu karışımın oranları ise 3/10 = %30 kum, 4/10
= %40 çakıl, 3/10 = %30 mıcırdan oluşur.
58
Elekten geçen malzeme (%)’leri
16 8 4 2 1 0,50 0,25
Kumun
0,3*100=30 0,3*100=30 0,3*100=30 0,3*98=29,4 0,3*80=24 0,3*40=12 0,3*15=4,5
payı
Çakılın
0,4*100=40 0,4*97=38,8 0,4*55=22 0,4*10=4 0,4*0=0 0,4*0=0 0,4*0=0
payı
Mıcırın 0,3*100=30 0,3*5=1,5 0,3*0=0 0,3*0=0 0,3*0=0 0,3*0=0 0,3*0=0
payı
Karışım 100 70,3 52 33,4 24 12 4,5
59
60
Şu halde %30, %40, %30 oranları sorumuzun cevabı olmaktadır. Aslında problemin normal
izlenişinde bu oranlar bilinmeyenlerdir. Bunlara x,y,z diyelim.
Bu bilinmeyenler arasında x+y+z=1 eşitliği mevcuttur. Bu denklem dışında her elek çapı için bir
denklem yazılabilir. Örneğimizde agregalar için (kum x, çakıl y ve mıcır z olsun)
16 mm için 100x+100y+100z=100 x+y+z=1
8 mm elekte 100x+97,7y+5z =
4 mm elekte 100x+55y+0.z =
2 mm elekte 98x+10y+0.z =
1 mm elekte 80x+0.y+0.z =
63
Çakıl veya mıcır için de bir oran seçmemiz gerekir. Mıcır
fazla olursa, köşeli tanelerin artması sonucu üreteceğimiz
beton kolay yerleşmez. Şu halde mıcır oranının da
kısıtlanması gerekir.
64
Elekten geçen malzeme (%)’leri
16 8 4 2 1 0,50 0,25
Kum’un
0,20*100=20 0,20*100=20 0,20*100=20 0,20*98=19,6 0,20*80=16 0,20*40=8 0,20*15=3
payı
65
66
%20 kum, %50 çakıl ve %30 mıcır ile elde edilen
karışım 2’de, önce seçtiğimiz karışım1 gibi A16-
B16 eğrileri arasındadır.
67
Bu durumda Karışım 2 ile yapılacak beton biraz
daha zor yerleştirilebilir. Bu bakımdan karışım 1’i
tercih ederiz. Görüldüğü gibi problemin bir çok
çözümü bulunabilir, ama bunlar arasında bir tanesi
daha uygundur.
69
Örnek: Şantiyede depo edilen 3 cins agrega bulunmaktadır.
Bunların granülometri deneyleri yapılarak granülometri
analizleri gerçekleştirilmiş ve aşağıdaki sonuçlar hesaplanmıştır.
Elekten geçen malzeme (%)’leri
Elek göz
açıklıkları 16 8 4 2 1 0,50 0,25
(mm)
2. No. Mıcır 100 5 0 0 0 0 0
Çakıl 100 97 55 10 0 0 0
Kum 100 100 100 98 80 40 15
70
3 * (100 100) (100 98) (100 80) (100 40) (100 15)
Kum için; 1,67
100
(100 100) (100 68) (100 46) (100 31,5) (100 22) (100 13,5) (100 5,5)
4,14
100
71
Karışım oranlarının belirlenmesinde incelik modülünden
yararlanmak bize bir ikinci denklem daha sağlar. Karışımın
incelik modülü referans eğrisinin incelik modülüne eşit
olmalı.
72
kk=kR (referans incelik modülüne eşit olmalı)
yukarıdaki sayısal örnek için şöyle olacaktır;
73
1,67.0,3 + 4,38.y + 5,95.z = 4,14 ve
0,3 + x + y = 1 denkleminden
x = 0,30
y = 0,34
z = 0,36
74
75
İncelik modülü ile çözüm aramak, özellikle iki bileşenli
karışımlarda çok büyük kolaylık sağlar. Bu durumda
deneme-yanılmaya ihtiyaç kalmaz.
77
Agreganın çimento hamuruna yapışması, agrega tanelerinin
viskoz hamur ortamında hareket edebilmeleri için tane
yüzeylerinin ıslanması, çok ince bir su tabakası ile sarılması
gerekir.
Agregadaki su varlığı
79
a) Tamamen kuru taneler: Bu durumda agrega tanelerinde hiç
su bulunmamaktadır. Böyle bir durum, agrega örneklerini
105oC’de etüvde kurutarak elde edilir (Şekil a)
b) Kuru yüzeyli taneler: Bu durumda tanelerin yüzeyi kurudur.
Fakat tane içindeki boşlukların bir kısmı su ile doludur (Şekil b)
c) Kuru yüzey doygun taneler: Bu agregaların yüzeyleri kuru,
içindeki boşluklar tamamen su ile doludur (Şekil c).
d) Islak taneler: Bu durumdaki agregaların tüm boşlukları ve
yüzeyi su ile kaplıdır (Şekil d).
80
Beton üretiminde kullanılacak agreganın kuru yüzey-
doygun durumda olması gerekir.
82
Agrega ıslak ise yani (d) durumunda ise, beton
karışım suyu da betona eklenince karışım suyu
gereğinden fazla olacağından betonun dayanımını
düşürecek ve geçirgenliği yüksek, kimyasal etkilere
karşı dayanıksız bir beton üretilmiş olacaktır.
Kuru yüzey doygun durumu belirlemek için standart
deneyler vardır. Fakat bağıl nemi % 50’nin
üzerindeki kapalı ortamlarda saklanan agregalar
kuru yüzey-doygun konumda varsayılabilirler.
83
• Agrega taneleri üzerinde yeterli kalınlıkta bir su
tabakası oluşturmak üzere, “Bolomey” tarafından
önerilen teorik formül, pratik bir değeri olmamakla
beraber olayı açıklamak yönünden aşağıda
verilmiştir:
84
N – değerleri
Beton kıvamı Yuvarlak agrega Kırma taş
Kuru 0,08 0,095
Plastik 0,09-0,105 0,1-0,11
Akıcı 0,1-0.11 0,12-0,13
85
Bolomey formülünden görüleceği üzere;
a) İnce malzeme miktarı, yani ince kum fazla ise ıslatma
suyu fazladır.
E=α(10-k)
87
Dere kumu ve Dere kumu ve Deniz kumu
Beton kıvamı
çakıl mıcır ve mıcır
Kuru 28-30 33 37
Plastik 31-33 37 40
Akıcı 36-40 43 47
89
Agrega tanelerinin rutubetli olması halinde,
taneleri kaplayan su filmi taneciklerin birbirine
yaklaşmasına engel olarak hacim kabarmasına
neden olur.
91
• Tanelerin biçimini sayısallaştıran bir büyüklük, “Hacimsel
katsayıdır”.
• Agrega numunesinden 100 kadar tane alınır, bunların en
büyük çapları tek tek ölçülür. Bu en büyük çaplara sahip
hayali kürelerin hacimleri hesaplanır ve toplanır (VF).
• Agrega örneğinden alınan 100 tanenin taşırdıkları su
miktarı deneyle bulunur ve gerçek toplam hacimleri (VG)
saptanır.
• VG/VF oranına hacimsel katsayı denir.
• Tüm taneler küre şeklinde olsaydı bu katsayı 1 olurdu.
• Ancak katsayının 0,15’den büyük olması tane biçiminin
yeterli düzeyde olduğu kabul edilir.
92
• Agreganın maksimum tane çapını, agreganın
%90-%100 oranında geçtiği en küçük elek
boyutu belirler.
• Beton üretiminde agreganın imkanlar ölçüsünde
en büyük tane çapına sahip olması yararlıdır. Bu
durumda beton için gerekli çimento ve karışım
suyu miktarları azalır, betonun mukavemeti
artar. Ekonomik, yüksek mukavemet ve
dayanıklılığa sahip beton üretilmiş olur.
93
• Ancak agreganın maksimum tane çapı;
94
95
96
97
3.2.1.7. Dona dayanıklılık ve boşluk oranı
Taşlarda ve dolayısıyla agregalarda bir miktar
boşluk bulunur. Agregalarda boşluk miktarı,
bunların doygun kuru yüzey durumuna gelmeleri
için gerekli su miktarı kadardır.
98
Agreganın porozitesi,
permeabilitesi ve su emmesi,
agrega ve çimento arasındaki aderansı,
betonun donma-çözülme dayanıklılığını,
agreganın kimyasal stabilitesini ve
aşınma dayanıklılığını etkilediği için önemlidir.
99
Bir agreganın dona dayanıklılığı öngörülen kullanma amacı için
yeterli olmalıdır. Doğal olarak oluşmuş kum ve çakıl aşınma,
taşınma nedeni ile çoğunlukla çok az miktarda dona duyarlı çok
gözenekli taneler içerir.
101
• Dondurma işlemi havada yapılıyorsa 20 tekrar, suda yapılıyorsa 10 tekrar
yapılır. Sonuncu donma çözünme tekrarından sonra numune bir alt elek
no.sundan yıkanarak elenir. Elek üstünde kalan kısım tekrar fırında 105 oC
‘de kurutularak tartılır (P2 ). Deney sonunda oluşan don kaybı
102
Agreganın dona dayanıklılığının Na2SO4 veya
MgSO4 ile sağlanması
Fırın kurusu haline getirilen ve ağırlığı belirlenen agrega
numunesi (tane çapı 16-31,5 mm arasındaki agregalara
uygulanır) 1 kg olacak şekilde Na2SO4 veya MgSO4 çözeltisi içine
daldırılır.
103
• Na2SO4 veya MgSO4 kristalleştiğinde hacimlerinin artması
sonucu agreganın taneleri parçalanacağından 16
mm’den küçük taneler meydana gelir.
104
3.2.2. Agreganın Mekanik Özellikleri
105
Normal beton üretiminde kullanılan agregaların mukavemeti
betonun mukavemetinden oldukça yüksektir. Uygulamada betonun
basınç dayanımı 180 kgf/cm2-300 kgf/cm2 arasında değişmekte,
nadiren 500 kgf/cm2’nin üstüne çıkmaktadır. Kullanılan agregaların
dayanımları ise 800-3500 kgf/cm2 arasında değişmektedir. Hatta
bazı kırma taşların (quvarzit) 5700 kgf/cm2’ye kadar dayanım
gösterdiği belirtilmektedir.
106
3.2.2.2. Aşınma testi
Yol ve hava alanlarındaki beton, bilindiği gibi çarpma ve aşınma
etkileri altındadır. Bu gibi yerlerde kullanılacak olan betonun bu
etkilere dayanabilmesi için yapımında kullanılacak olan agreganın
aşınmaya ve çarpmaya karşı büyük bir mukavemete sahip olması
gerekir. Bu nedenle agregalar üzerinde “Los Angeles” adı ile
bilinen aşınma testi yapılır.
İlk olarak Amerika’nın “Los Angeles” şehrinde uygulanan bu
deneyde kullanılan alet 71,1 cm çapında ve 50,8 cm uzunluğunda,
çelik saçtan yapılmış ve yatay ekseni etrafında dakikada 30-35
devir yapan bir silindirdir. Silindir içinde bir raf ve belirli sayıda
font top (47,4 mm çapında ve 390,45 gr ağırlığında) vardır.
107
108
• Silindir içinde p ağırlığında, granülometri
bileşimi Tablo 2.3.’te verilen bileşenlerden
herhangi birine uyan agrega konur.
• Alet ekseni etrafında dakikada 30-33 devir hızla
100 veya 500 defa döndürülür, deneye son
verilir. Dönme sırasında agregalar birbirine ve
fontlara çarparak ufalanır. Deney sonunda
silindirden alınan numuneler 1,4 mm’lik elekten
elenir. Bu eleğin üstünde kalan malzeme Pu
ağırlığında ise aşınma yüzdesi u aşağıdaki
formülle bulunur;
109
Elek göz boyutu A B C D
31,5/22,4 mm % 25
22,4/16 mm % 25
16/11,5 mm % 25 % 50
11,2/8 mm % 25 % 50
8/5,6 mm % 50
5,6/4 mm % 50
4/2 mm % 100
Agrega miktarı P(kg) 5 5 5 5
Font küre sayısı 12 11 8 6
110
Pu ne kadar fazla ise U küçük olur ve agreganın aşınmaya karşı
dayanımı o kadar yükselir.
111
3.2.2.3. Tane sertliği
112
3.2. Agregaların Özellikleri
3.2.1. Agregaların Fiziksel özellikleri
3.2.1.1. Agregaların birim ve özgül ağırlıkları
3.2.1.2. Agreganın Kompasitesi
3.2.1.3. Granülometri
3.2.1.4. İncelik Modülü
3.2.1.5. Agregaların Su İçeriği-Islatma Suyu
3.2.1.6. Agregaların tane şekli ve maksimum tane çapı
3.2.1.7. Dona dayanıklılık ve boşluk oranı
3.2.2. Agreganın Mekanik Özellikleri
3.2.2.1. Basınç dayanımı
3.2.2.2. Aşınma testi
3.2.2.3. Tane sertliği
3.2.3. Agregalarda Bulunması Zararlı Maddeler
3.2.3.1. Çamurlu maddeler-kil
3.2.3.2. Organik maddeler
3.2.3.3. Hafif maddeler
3.2.3.4. Sülfatların varlığı
3.2.3.5. Agrega - alkali reaksiyonu oluşturan maddeler
3.2.3.6. Çeliğe zarar veren maddeler
3.2.4. Agregaların Jeolojik, Petrografik Yapıları 113
3.2.3. Agregalarda Bulunması Zararlı
Maddeler
ince agrega için %4 ve iri agrega için ise %0.5’den büyük olmaması
istenir.
116
117
3.2.3.2. Organik maddeler
• Organik maddeler zayıf asit karakterindedirler. Çürümüş bitki
kökleri, humus toprakları agregaya karışabilir. Bu asitler
özellikle priz gecikmesine ve beton mukavemetinin azalmasına
neden olabilirler.
120
Agregada izin verilebilecek yumuşak
Hafif tanelerin cinsi hafif taneler yüzdesi
Kumlarda İri agregalarda
Kil topakları 1 0,25
Kömür ve linyit 1 1
Yumuşak taneler - 5
Yeni ayrışmış
- 2
çakmak taş
121
3.2.3.4. Sülfatların varlığı
• Sülfatların agregalar içinde bulunması bu
maddenin çimento ile sülfo-alüminat denilen
genişleyen bir tuzun oluşmasına yol açması
bakımından zararlıdır. Bu bakımdan
agregaların içinde %1’den fazla olmaması
istenir. Ancak BaSO4 beton için zarar
oluşturmaz. Aynı zaman da BaSO4 ağır
betonlarda agrega olarak kullanılır. Türkiye’de
Antalya civarında bol miktarda bulunur.
122
3.2.3.5. Agrega - alkali reaksiyonu oluşturan
maddeler
• Çimento bölümünde de belirtildiği gibi, bazı tip çimentolarda
fazla miktarda Na2O, K2O gibi alkali oksitler bulunur. Bu
oksitler çimentonun yapısından kaynaklanır. Alkali oksitler,
aktif silis içeren agregalarla reaksiyona girip, zamanla hacmi
artan bir silikat jeli oluştururlar. Aktif silis, alkali ve nemin bir
araya gelmesiyle reaksiyona girerek jel kıvamında alkali silikat
bileşikleri oluştururlar. Bu bileşikler beton içinde şişme yapar
ve betonun çatlamasına neden olurlar.
128
3.2.4. Agregaların Jeolojik , Petrografik Yapıları
Agregalar yeryüzündeki kayalardan oluştuğuna göre, petrografik yönden
(Kayaların tasviri ve sistemli sınıflaması ile uğraşan bilim dalı) de bu
kütlelerin özelliklerini taşırlar. Bazı kütlelerin beton agregası olarak
kullanılması aşağıdaki nedenlerden dolayı sakıncalıdır;
129
1) Volkanik ve metamorfik kütleler
Eğer bu kütleler ayrışmamışlarsa genellikle uygundurlar. Granit, siyanit,
diyorit, gabro, bazalt, kuvarzit gibi volkanik kütleler sağlam ve kaliteli
agregaları oluştururlar. Mermer, gnays, amfibolit gibi metamorfik kütleler de
sağlam agregalar verir. Yapraklı dokuya sahip mika şist ise kullanılamaz.
Sorun çıkaran mineralleri ve sakıncalarını şöyle özetlemek mümkündür:
Aktif silis içeren riyolit, obsidiyen gibi yüzeysel mağmatik kütlelerde zararlı
olabilir.
130
Teolitler alkali reaksiyonuna yol açarlar.
Jips ve anhidrit ise sülfat etkisi meydana getirirler. Özellikle anhidrit (CaSO4)
kalkere çok benzer. Bunları ayırabilmek için bir çakı ile çizmek gerekir. Anhidrit
yumuşak olup çizilir, kalker ise sert olup çizilemez. Beton için uygun olan
agregaların genel bir minerolojik sınıflandırması yoktur.
Bu nedenle agrega deneylerini yapmadan yalnızca mineralojik köküne bakarak
karar vermek doğru değildir.
132
• http://yunus.hacettepe.edu.tr/~
kdirik/FJ_Metamorfizma.pdf
• http://yunus.hacettepe.edu.tr/~
kdirik/FJ_3_Magmatizma.pdf
• http://www.istanbul.edu.tr/eng2/jeoloji/akad
emik/gj/ders-uygulama/jeolojiyegiris-
1/notlar/magmatikkayaclar.pdf
133