You are on page 1of 31

EPİGENETİ

K
237411012 MERVE GÖMEÇOĞLU
237411025 SILA ALTIN
237411045 BÜŞRA AKÇA
237411047 ZELİHANUR AYKILIÇ
237411052 RABİA KORKMAZ
EPİGENETİK
NEDİR?

• Epigenetik, biyolojide, DNA dizisindeki


değişikliklerden kaynaklanmayan ama aynı
zamanda ırsi olan gen ifadesi değişikliklerini
inceleyen bilim dalıdır. Diğer bir deyişle, ırsi
(kalıtımsal) olup genetik olmayan fenotipik
varyasyonları incelemektedir. Bu
değişiklikler hücreyi ya da organizmayı
doğrudan etkilemektedir ancak, DNA
dizisinde hiçbir değişiklik
gerçekleşmemektedir.
EPİGENETİK MEKANİZMALAR
• Ökaryotların DNA‟sı kromatin Bu mekanizmalar temel olarak
şeklinde paketlendiğinden, transkripsiyon için transkripsiyon regülatörlerinin DNA‟ya
kalıp olarak kullanılabilirliği sınırlıdır. Genlerin ulaşabilirliğini etkilerler .
çalışabilmesi için “transkripsiyon faktörleri” adı Kromatin yapıdaki bu değişiklikleri ise
verilen protein yapıdaki moleküllerin DNA en başta, histon modifikasyonları ya da DNA
üzerindeki kontrol bölgelerine bağlanması metilasyonu yoluyla olur. Histon
gereklidir. Bunun gerçekleşebilmesi için ise modifikasyonlarıyla, DNA metilasyonu arasında
çalışacak genlerin bağlı olduğu kromatinin da direkt ilişki olduğunu gösteren çalışmalar
gevşeyip açılması gereklidir, böylece çalışacak genler bulunmaktadır. Bunların birlikte çalışarak gen
aktive olur.
ifadesinin durumunu belirlediği ve hücrenin
Bunun tersine kromatin yapı
yazgısının belirlenmesinde önemli rol
sıkışıp yoğunlaştığında, transkripsiyon faktörleri
oynadığı kabul edilmektedir.
onlara ulaşamaz ve ilgili bölgedeki genler
inaktive olur, sessizleşir yani gen anlatımı durur.
DNA Modifikasyonları
• DNA Metilasyonu:
• Çok hücreli organizmaların gelişimi sırasında farklı hücreler ve dokular, farklı
gen ekspresyon programları edinirler. Bu olayın, büyük ölçüde DNA
metilasyonu gibi epigenetik modifikasyonlarla düzenlendiği düşünülmektedir
(Bird, 2002).
• Memeli genomunda en yaygın görülen epigenetik modifikasyon DNA
metilasyonudur ve bu reaksiyon S-adenozil metiyonindeki (SAM) metil
grubunun, guaninden önce yerleşmiş sitozinin (CpG) ve CpG olmayan
dinükleotid bölgeleri içindeki sitozin kalıntılarının beşinci karbon atomuna
transferi ile gerçekleşir (Bird, 1986; Uysal ve ark., 2015).
• Sonuç olarak, 5-metil sitozin (5mC) oluşur (Bird, 1986). Bu kimyasal reaksiyon
DNA metiltransferazların (DNMT’ler) aktiviteleri ile gerçekleştirilir.
Kromatin Modifikasyonları
• A.Histon modifikasyonları: elektrostatik yükü etkilenerek, kromatin
Ökaryotik hücrelerde DNA, beş tip yapısının gevşek ya da sıkı olma durumunu
histon proteini ile paketlenerek nükleozom değiştirdiği ve transkripsiyonu düzenleyici
yapısını oluşturmaktadır . Histon protein komplekslerinin DNA‟nın promotör
proteinlerinin bazik amino terminal kuyrukları bölgelerine ulaşabilirliğinin etkilendiği
nükleozomdan çıkıntılar yapar ve asetilasyon, düşünülmektedir . Özetle bu
metilasyon, ubiqutinizasyon, fosforilasyon, mekanizmalar, kromatin yapısında
ribozilasyon ve sumozilasyon gibi birtakım değişiklikler
posttranslasyonel modifikasyonlara yaparak transkripsiyon düzenleyici proteinler
uğrayabilir. için tanınma bölgesi oluşturur. Böylece
Tüm bu modifikasyonlar sonucu, histonların Histonlar üzerinde yapılan bu değişiklikler gen
ifadesinde regulatör rol oynar
• B. Non-kovalent modifikasyonlar:
• Bunlar Histon takasları, histon katılımları, kromatin tamiri,
kromozom içi etkileşim, kodlamayan (noncoding) RNA ile
etkileşimlerdir. Özelikle epigenetik süreçte rol aldığı gösterilen RNA
(non-coding RNA) adı verilen bu küçük RNA moleküllerinden, miRNA
(micro RNA), siRNA (small-interfering RNA) posttranskripsiyonel ve
posttranslasyonel sessizleştirilmelere neden olur. Bunlar tümör
supresör gibi davranarak (miR-15 ve miR-16) onkogenleri inhibe
ettikleri veya tam tersi olarak onkogen gibi (miR155) hareket ederek
tümör supresörleri inhibe ettikleri gösterilmiştir.
• DNA Hipermetilasyonu 5
mekanizma aracılığıyla
karsinogeneze katkıda bulunur:
• a. DNA onarım mekanizmasında
görevli enzimlerin kodlayan genleri
inaktive ederek, sessizleştirir.
• b. Sinyal iletiminde görevli genleri
inaktive eder (Hücre differansiyonu
ve hormonal düzenlenme)
• c- Hücre siklusu düzenleyicisi olarak
görevli genleri inaktive eder.
• d- Apoptozda (programlanmış
hücre ölümü) görevli genleri
inaktive eder.
• e- Detoksifikasyonda görevli genleri
inaktive eder.
Epigenetik mekanizmalar tarafından
düzenlenen biyolojik süreçler
• Gelişim/morfogenez • Heterokromatin oluşumu
• Hücresel farklılaşma • Paramutasyon
• Oosit-embriyo geçişi • İmprinting
• Reprogramming • X kromozom inaktivasyonu
• Maternal etkiler • Pozisyon etkisi
• Karsinogenez
Gelişim/morfogenez; Hücresel farklılaşma;
• Çok hücreli organizmaların tek • Bir hücrenin spesifik bir hücre
bir döllenmiş yumurta veya olması yolunda gen ifadesinde
embriyodan büyüdüğü, geliştiği uğradığı değişikliklerin süreci
ve son şekline ulaştığı süreçleri olarak tanımlanır. Bu süreç
ve mekanizmaları inceleyen bir sayesinde çok hücreli
biyoloji dalıdır. Morfogenez, organizmalar benzersiz işlevsel
gelişim biyolojisinde, gelişimi hücre türleri ve vücut planları
sırasında bir organizmanın üç oluşturabilirler. Hücresel
boyutlu şeklinin ve yapısının farklılaşma, genetik ve çevresel
oluşturulmasını ifade eden faktörler ile yönlendirilir
önemli bir süreçtir.
Oosit-embriyo geçişi; Reprogramming;
Döllenmiş yumurtanın • Bir hücrenin farklılaşmış bir
embriyonik gelişimine başlaması durumdan başka bir duruma
için gerekli olan epigenetik ve dönüştürülmesi için gen ifadesinde ve
epigenetik işaretlerde yapılan
moleküler değişiklikleri içeren bir değişiklikleri ifade eder.
süreçtir. Bu süreçte, oositin Reprogramming, kök hücre
içerdiği maternal mRNA ve araştırmalarında, yaşlanma
proteinlerin çoğu yok edilir veya araştırmalarında ve hastalıkların
değiştirilir, DNA metilasyonu ve tedavisinde önemli bir rol oynar.
histon modifikasyonu gibi Reprogramming, Yamanaka faktörleri
gibi belirli transkripsiyon faktörlerinin
epigenetik işaretler yeniden hücrelere eklenmesiyle veya
düzenlenir ve yeni bir gen ifadesi hücrelerin özel bir ortamda kültüre
programı başlatılır. alınmasıyla gerçekleştirilebilir.
Maternal etkiler ; Karsinogenez;
• Annenin genotipinin veya • Normal bir hücrenin kanserli bir
fenotipinin yavrunun fenotipini hücreye dönüşmesi ve tümör
etkilediği genetik veya oluşturması sürecidir.
epigenetik fenomenlerdir. Karsinogenez, genetik
Maternal etkiler, annenin mutasyonlar, epigenetik
yavruya sağladığı sitoplazmik değişiklikler, kronik inflamasyon,
belirleyiciler, hormonlar, viral veya bakteriyel
antikorlar, besinler veya enfeksiyonlar, kimyasal veya
çevresel faktörler yoluyla ortaya fiziksel ajanlar gibi çeşitli
çıkabilir. Maternal etkiler, faktörler tarafından tetiklenebilir.
Karsinogenez, genellikle bir dizi
yavrunun gelişimini, sağlığını,
genetik farklılaşma ve seçilim
davranışını ve uyumunu sonucunda meydana gelir.
etkileyebilir.
Heterokromatin oluşumu; • Paramutasyon;
DNA’nın yoğun bir şekilde • Bir genin ekspresyonunun, aynı
paketlenmesi ve gen ifadesinin genin başka bir aleliyle etkileşime
azalması sürecidir. Heterokromatin, girmesi sonucu kalıcı olarak
genellikle kromozomların uçlarında, değişmesi olayıdır. Paramutasyon,
sentromerlerde ve telomerlerde genetik materyalde mutasyona
bulunur. Heterokromatinin iki çeşidi neden olmaz, ancak epigenetik
vardır: yapısal (konstitütif) ve istemsel değişikliklere yol açar.
(fakültatif). Yapısal heterokromatin, Paramutasyon, bitkilerde ve bazı
uydu DNA denilen tekrarlayan hayvanlarda gözlenmiştir.
dizilerden oluşur ve sabit bir yapıdadır. Paramutasyonun moleküler
İstemsel heterokromatin, genlerin
mekanizması tam olarak
susturulmasının sonucu olarak oluşur
ve çevresel veya gelişimsel sinyallere anlaşılamamıştır, ancak RNA
göre değişebilir. aracılıklı bir süreç olduğu
düşünülmektedir.
İmprinting; X kromozomu inaktivasyonu;
• Birçok hayvanda görülen bir öğrenme • Dişi memeli hücrelerinde iki adet bulunan X
mekanizmasıdır. İmprinting, genç bir kromozomlarından birinin inaktive edilmesi
işlemidir. X kromozomu inaktivasyonu,
hayvanın sosyal tercihlerini, bir nesneye erkeklerle dişiler arasındaki X kromozomu
(genellikle bir ebeveyne) göre, o nesneye dengesini sağlamak için gerekli bir
maruz kalmanın bir sonucu olarak mekanizmadır. İnaktive edilecek X kromozomu,
belirlemesidir. İmprinting, hayvanın heterokromatin şeklinde paketlenerek, bu
yaşamı boyunca sürer ve cinsel davranış, kromozomun üzerindeki genlerin ifade
yön bulma, beslenme gibi alanlarda etkili edilmesi önlenir. İnaktive edilen X kromozomu,
olur. İmprinting, ilk olarak Sir Thomas çekirdekte Barr cisimciği olarak görülür. X
More tarafından 1516 yılında evcil kromozomu inaktivasyonu, embriyonun erken
tavuklarda gözlemlenmiş, daha sonra gelişim aşamasında rasgele olarak gerçekleşir
ve inaktive edilen X kromozomu, hücre
Konrad Lorenz tarafından kazlarda detaylı bölünmeleri boyunca korunur.
olarak incelenmiştir.
Pozisyon etkisi;
• Bir genin veya genetik bölgenin
etkisinin, genellikle komşu genlerle
olan etkileşiminden etkilendiği ve
genlerin mekansal yerleri
değiştiğinde (translokasyon veya
inversiyon gibi) ekspresyonunun
da değiştiği fenomenidir. Pozisyon
etkisi, genlerin kromatin yapısına
ve transkripsiyon faktörlerine olan
erişimini etkiler. Pozisyon etkisi,
genetik hastalıklara, fenotipik
varyasyona veya epigenetik
değişikliklere neden olabilir.
Epigenetik Hastalıklar ve
Kanser
•Epigenetik kanser, genlerin DNA dizisinde
herhangi bir değişiklik olmadan değişmesi
sonucu ortaya çıkan bir kanser türüdür.
Epigenetik mekanizmalar, DNA metilasyonu,
histon modifikasyonu ve düzenleyici
kodlamayan RNA’lardan oluşur. Epigenetik
kanser, çevresel faktörler, beslenme, stres,
enfeksiyon, ilaçlar gibi birçok etkene
duyarlıdır. Epigenetik kanser, bağırsak,
meme, prostat, akciğer, kan, beyin gibi birçok
organ ve dokuda görülebilir. Epigenetik
kanser, genetik testlerle tespit edilebilir ve
epigenetik ilaçlarla tedavi edilebilir.
İKİZLER
• Aynı genetiğe sahip ikizler arasında
çevresel etmenler,beslenme
alışkanlıkları gibi farklılıklar
nedeniyle çeşitli kalıtsal hastalıklar
meydana gelebilir.
• Bununla birlikte , örneğin kanser
geni bulunan iki kardeşten biri
kansere yakalanırken , diğeri
yakalanmayabilir.
İmprinting ve insan hastalıkları
15.Kromozom

•Imprinting insan hastalığı 15. kromozom, gen ifadesini etkileyen ve kalıtsal olabilen
değişikliklerin, 15. kromozomda bulunan bazı genlerde ortaya çıktığı bir hastalık grubudur.
Imprinting insan hastalığı 15. kromozom, Angelman sendromu, Prader-Willi sendromu,
maternal ve paternal UPD(14) sendromları gibi farklı hastalıkları içerir. Bu hastalıklar, 15.
kromozomun anne veya baba tarafından gelen kopyasının silinmesi, duplikasyonu, mutasyonu
veya metilasyonu gibi nedenlerle oluşabilir. Imprinting insan hastalığı 15. kromozom, gelişim
bozuklukları, zeka geriliği, davranış problemleri, beslenme sorunları, büyüme geriliği,
hipoglisemi, kanser riski gibi belirtilere neden olabilir.
Angelman syndrome
(AS)

• İleri düzeyde mental gerilik


• Çeşitli anomallikler
• (paternal imprint ve maternal ekspresyon
• AS (ubiquitin ligase gene) Belirtileri
• Epilepsi nöbetleri.
• Açık renk saç, ten, renkli göz.
• Sürekli gülen surat.
• Uyku bozuklukları
Prader-Wili
sendromu (PWS)

• Değişik anomaliler
• Orta düzeyde mental gerilik (maternal
imprint ve paternal ekspresyon
PWS)Belirtileri
• kaslarda güç kaybı
• hipotonus (kas gevşekliği) kısa boyla
beraber iştah bozukluğuna bağlı morbid
obezitenin gözlendiği nadir bir genetik
hastalıktır.
Epigenetik Hastalıklar Ve
Otoimmün

• Epigenetik mekanizmalar, otoimmün


hastalıkların gelişiminde ve şiddetinde rol
oynayabilir. Örneğin, DNA metilasyonu, histon
modifikasyonu ve düzenleyici RNA’lar, bağışıklık
hücrelerinin farklılaşmasını, aktivasyonunu ve
toleransını etkiler. Ayrıca, çevresel faktörler,
beslenme, stres, enfeksiyon, ilaçlar gibi
epigenetik değişikliklere neden olabilecek
etkenler, otoimmün hastalıkların
tetiklenmesine veya alevlenmesine katkıda
bulunabilir. Epigenetik değişiklikler geri
döndürülebilir olduğundan, otoimmün
hastalıkların tedavisinde epigenetik ilaçlar veya
müdahaleler umut verici bir yaklaşım olabilir.
Epigenetik Ve
Psikiyatrik hastalıklar
• Epigenetik psikiyatrik hastalığı, gen ifadesini
etkileyen ve kalıtsal olabilen değişikliklerin,
psikiyatrik bozuklukların gelişimine ve şiddetine
katkıda bulunduğu bir hastalık grubudur.
Epigenetik mekanizmalar, DNA metilasyonu,
histon modifikasyonu ve düzenleyici RNA’lardan
oluşur. Epigenetik psikiyatrik hastalığı,
depresyon, şizofreni, bipolar bozukluk, otizm,
madde bağımlılığı, posttravmatik stres
bozukluğu gibi birçok psikiyatrik bozuklukta
görülebilir. Epigenetik psikiyatrik hastalığı,
genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle
ortaya çıkar. Epigenetik psikiyatrik hastalığı,
epigenetik markerların belirlenmesi ve
değiştirilmesi yoluyla tanı ve tedavi edilebilir.
Epigenetik Hastalıklar Ve
Diyabet
• Epigenetik ve diyabet ilişkisi, gen ifadesini
etkileyen ve kalıtsal olabilen değişikliklerin,
diyabetin gelişimine ve komplikasyonlarına
katkıda bulunduğu bir araştırma alanıdır.
Epigenetik mekanizmalar, DNA metilasyonu,
histon modifikasyonu ve düzenleyici
RNA’lardan oluşur. Epigenetik değişiklikler,
çevresel faktörler, beslenme, stres,
enfeksiyon, ilaçlar gibi birçok etkene
duyarlıdır. Epigenetik değişiklikler, insülin
salgılanması, insülin direnci, glukoz
homeostazı, inflamasyon, oksidatif stres gibi
diyabet ile ilişkili faktörleri etkileyebilir.
Epigenetik değişiklikler, hem anne karnında
hem de yaşam boyunca oluşabilir.
Epigenetik Terapi:

• Gen ifadesini etkileyen ve kalıtsal


olabilen değişiklikleri düzelterek veya
değiştirerek hastalıkları tedavi etmeyi
amaçlayan bir tedavi yöntemidir.
Epigenetik terapi, DNA metilasyonu,
histon modifikasyonu ve düzenleyici
RNA’lar gibi epigenetik mekanizmaları
hedef alır. Epigenetik terapi, kanser,
otoimmün hastalıklar, psikiyatrik
hastalıklar, obezite, diyabet gibi birçok
hastalık için umut verici bir yaklaşım
olabilir.
Çevresel faktörlerin epigenetik etkisi
• Her ne kadar genom, vücut tarafından üretilen proteinler
için kodları içeriyor olsa da; epigenom, gen aktivitesini
belirleyen talimatlardan oluşan bir dış katman olarak görev
yapar. Birçok patolojik durumda tedavi edilen asıl bölge
genetik değil epigenetiktir. Bu nedenle tipik olarak
epigenetik mekanizmaları etkileyen çevresel faktörler;
birtakım hastalıkların gerek önlenmesinde gerek
tedavisinde üzerinde durulması gereken bir araştırma
alanıdır. Bu faktörlere örnek olarak yetersiz ya da fazla
beslenme, sigara, hava kirliliği gibi kimyasal etkiler,
bakteriyel veya viral maruziyetler sayılabilir.
Epigenetik çalışmalar
• Epigenetik bilimi bugün; ontoloji, embriyoloji, sağlık bilimi,
metabolizma, kompleks hastalıklar, biyopsikoloji,
antropoloji, osteoarkeoloji vb. ile ilgilenen bilim insanları
tarafından, bu konularla iç içe çalışılmaktadır.
• Agouti fareleriyle,
• İnsanda tek yumurta ikizleriyle,
• Sirke sineğiyle (Drosophila melanogaster L.),
• İnsanda lösemi hastalarıyla deneysel olarak,
• Nöronal gelişim incelemeleriyle,
• Embriyolojik gelişimlerle ve
• Bitkilerle yapılmaktadır.
Epigenetiğin gücü
fareler yavrularını ve torunlarını spermleriyle uyarabiliyorlar

Araştırmacılar uzun bir süredir anıların gelecek nesillere


sadece bireysel deneyimlerle aktarılabildiğini düşünmekteydi.
Ancak yeni araştırmalar, DNA'nın kimyasal işlevlerinde
meydana gelen değişimler yoluyla da hafızanın gelecek
nesillere aktarılabildiğini gösteriyor.
Epigenetik alanında yapılan çalışmalardan en günceli olan bu
araştırmada, çevresel faktörlerin genlerin, DNA'daki
kodlanma değişmemesine rağmen farklı davranmalarına
neden olabildiğini gösteriyor.
Araştırma için makalenin yazarları Dias ve Ancak fareler diğer kokulara benzer tepkiler
Kerry Ressler, ayak şoku vererek farelerin vermiyorlardı. Ayrıca eğitilmemiş farelerin
kiraz kokusuna benzer bir kokudan yavruları ile kıyaslandığında, eğitilmiş
korkmalarını sağlayacak şekilde eğitti. farelerin yavruları bu kokulara %200 daha
Sonrasında, bu farelerin yavrularının aynı fazla tepki veriyordu.
kokuya gösterdikleri tepkiler ölçüldü. Yavru
nesiller, babalarının bu kokuya maruz
kaldıklarından haberdar bile değillerdi ve Bilim insanları, daha sonradan M71 isimli ve
deney öncesinde bu kokuyu hiç burnumuzdaki koku reseptörlerini kodlayan
deneyimlememişlerdi. ve bu kiraz kokusuna tepki veren geni
Eğitilmiş farelerin yavruları, makalenin incelediler.
dediğine göre "çok daha az miktarlardaki
kokuları bile tespit edip tepki
gösterebiliyordu. Bu da, bu kokuya daha
hassas olduklarını gösteriyor." Araştırma,
Nature Neuroscience dergisinde yayımlandı.

You might also like