You are on page 1of 18

GADAMERN HERMENEUTK UFKU VE NIETZSCHENN PERSPEKTVZM

Ezgi Ece ELK*

ZET
Gnmz felsefe tartmalarnda belirleyici olan mutlak hakikat eletirileri gz nnde bulundurulduunda Gadamerci felsefi hermeneutik, farkl olanaklara iaret etmesi bakmndan nem tamaktadr. Gadamerin, nyarglarn perspektif konumlarn belirleyiciliinde ufuklarn kaynamasna dikkat ekerek, yntem arayndan ve mutlak hakikat iddiasndan uzak bir hermeneutik yaklam ortaya koymas, felsefi hermeneutiin modern epistemolojiyle ban koparmadan gnmz tartmalarnn iinde yer almasn salamtr. Ve Gadamerin yaklamnda, kiinin kendini aarak bir eyler grmesinin mmkn olmadn savunan ve yorumlayc ufkun bak asndan ortaya konan perspektif bilgiyi ne karan Nietzschenin etkisi belirgindir. Bu balant gz nnde bulundurularak, bu almada ncelikle Gadamerin hermeneutii zerinde durulacak ve sonra Nietzschenin bu yaklama etkisi gsterilmeye allacaktr. Anahtar Kelimeler: Hakikat, hermeneutik, perspektivizm, diyalog.

(Gadamers Hermeneutical Horizon and Nietzsches Perspectivism) ABSTRACT


In the light of recent philosophy determined by critics on absolute truth, Gadamerian philosophical hermeneutics that points out different possibilities becomes very important. Gadamers approach which takes attention to the fusion of horizons by a long way off seeking for method and claim for absolute truth, provides that philosophical hermeneutics has taken part in todays philosophical discussions without breaking the connection with modern epistemology. And Nietzsches effect on this approach is such significant, that points out impossibility of seeing something without a perspective or viewpoint of interpretation. According to this connection, the aim of this study is to focus on Gadamers hermeneutics and to show Nietzsches effect on Gadamers approach. Keywords: Truth, hermeneutics, perspectivism, dialogue.

Dr., Hacettepe niversitesi Felsefe Blm retim eleman

FLSF (Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi), 2013 Bahar, say: 15, s. 127-144 ISSN 1306-9535, www.flsfdergisi.com

128

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

Giri Gnmz felsefe tartmalarnn ayrt edici zelliklerinden biri, mutlak araynn reddedilmesi ve yzyllardr sregelen bu arayn dnyaya, insana, yaama verdii zararn sklkla vurgulanmasdr. Bu tartmalarda post-yapsalc ya da post-modern dncelerden farkl olarak, hermeneutik yaklam, modern epistemolojiyle ban srdrmesinden dolay dier grlerden ayrlr. Hermeneutiin hem gnmz tartmalarnn iinde yer almasn, hem de modern epistemolojiyle temasn koparmadan farkl bir bak as sunmasn salayan nemli dnrlerden biri de Hans Georg Gadamerdir. Gadamer mutlak arayn ve nesnel bilgi iddialarn reddederek, gelenek ve nyarg kavramlarnn zerinde kurduu felsefi hermeneutikle farkl bir hakikat tasarmnn gelitirilmesinin nemini ortaya koyar. Gadamere gre, gnmzde anlald ekliyle hermeneutik ilk kez Schleiermacher tarafndan gelitirilmi; daha sonra Dilthey tarafndan yntem arayyla balantlandrlm; ve Heideggerle tam bir dnme uramtr. Heideggerin anlamay epistemolojik alandan ontolojik alana tamasndan etkilenen Gadamere gre, Heideggerin bu adm ile hermeneutik alanda yeni bir ufuk belirmitir; ve bu ufuk Gadamerin farkl bir hakikat tasarm ortaya koymasndaki en etkili unsurlardan biridir. Heideggere gre, gerek ontolojik gerek epistemolojik tm sorularn temelinde yatan anlama, insan varoluunun yani Daseinn temel ynelimidir. 1 Daseinn olanaklarna iaret etmesi bakmndan anlama, onun gelecee yanstlmas, gelecekle kurduu badr. Bu nedenle, her trl bilme sorunundan nce bu dnya iine atlmlmz, bu dnya iinde olmaklmz zerine dnlmelidir. Varolanlar, iine atldklar dnyada balantsal bir btnn paras durumundadrlar; kendilerini dier varolanlarla bir arada olularyla gsterirler. Bu bakmdan Dasein kendisini bu ilikisellie, yani dnyaya gre anlayabilir. Bu noktada, anlamn ortaya konmas ve gelitirilmesi de yorumla olanakldr ki, yorumla ak hale gelen, anlam btnlnde zaten nceden kurulu olan bu ilikidir. Bu da, Heideggere gre, anlamann daima bir n kavraya dayandn gstermektedir. Anlalan eyle zaten nceden bir anlam btnln paylayor olmaktan dolay yorumlama da bu ilikiselliin belirledii n-kavraylar ya da n-varsaymlar ilenerek gereklemektedir. Gadamer, Heideggerin n-anlama vurgusunun izinden giderek nyarg kavramn felsefi hermeneutiin temeline yerletirir. Aydnlanmann nyargya kar nyargsna kar kan Gadamerin dncelerinin kaynanda, postmodern ya da post-yapsalc tartmalarn ana izleini oluturan Kartezyen gelenein akl/zne-merkezci bak asndan syrlma istei yatar. Merkeze zneyi koyan ve znenin stnln vurgulayan Kartezyen felsefe, d dnyadaki her eyi sadece bilme etkinliinde sz konusu edilen birer nesne olarak grmekte ve dnyay salt nesneler dnyas olarak kavramaktadr. Bu sebeple, Heideggerin anlamay ontolojik bir olay olarak yorumlamas Gada mer
1

Heidegger, Martin. Being and Time, Blackwell Publishers, 1999, s.182.

Ezgi Ece ELK

129

iin nemlidir. Bu ontolojik bak, Heideggerin hermeneutikle ilgili merkez noktay yakaladn gsterir ki bu nokta, Gadamerin, bilgikuramsal yntem sorununun tesine gemesini ve hermeneutik sorunu yalnzca bilimi dikkate alacak ekilde deil, sanat ve tarih alanlarndaki tm deneyimleri dikkate alacak ekilde geniletmesini salamtr.2 Yntemin reddi ve nyarglarn belirleyicilii Gadamer temel eseri Hakikat ve Yntemde, anlama ve yorumlama probleminin yalnzca anlambilimlerine zg bir problem olmadnn altn izer. Anlama ve yorumlama sadece bilimlerle deil genel olarak insan deneyimiyle ilgilidir. Hermeneutiin grevi de, sadece konumaya ve yazya deil, tm insani yaratmlara anlamn sokulmu olduundan hareketle bu anlam yeni den okumaktr.3 Bu yaklam dorultusunda Gadamer Hakikat ve Yntemi yazmaktaki amacnn, belirli bir yntemi tanmlamak deil, tmyle farkl bir hakikat ve bilgi anlayna ulamak olduunu zellikle vurgular. 4 Bata Dilthey olmak zere, tin bilimleri iin bir yntem aray iinde olan dnrlerin aksine Gadamere gre, prosedrler ve yntemler, anlalmaya allan ya da sylenmek istenen eyin ufkunu daraltp, belirsizletirir. Oysa hakikate ancak, ynteme dayal tm nesnellik iddialarndan vazgee rek ve bunun yerine anlamay temele alarak ulalabilir. nk anlama, tarihsellik zelliine sahip bilinli varlklarn dnya ile ilikiye girmelerinin temel yoludur. Bu nedenle ne bir hermeneutik yntemden ne de tin bilimleri iin geerli olabilecek bir baka yntemden sz edilebilir. Gadamere gre hermeneutik alandaki yntem aray, tarihinin znelliini ve iinde bulunduu tarihsel boyutu sadece almas gereken bir engel olarak deerlendiren Diltheyn projesidir. Diltheyn bu yaklamna karlk Heidegger, tarihsellii ve zamansal mesafeyi, engel olmak bir yana, anlamay olanakl klan temel unsur olarak deerlendirmi ve bu ekilde, tarihsel alann temelini oluturan anlama kavramn bilgisel alanla snrlandrmaya kar karak, anlamay epistemolojik alandan ontolojik alana tamtr. Gadamere gre, anlamay ontolojik dzeyde temele alan farkl bir hakikat anlayna ulamak iin ncelikle yaplmas gereken, bilimsel alanda nesnelliin sadece bir kuruntu olduunun farkna varmak ve gelenein, tad nyarglarla birlikte, tarihsel yaklamdaki roln grerek bunun hermeneutik retkenliini irdelemektir. Az nce de belirtildii gibi, Gadamerin felsefi hermeneutiinin retkenliinin temelinde anlamaya ilikin Heideggerci yaklam bulunur. Bu yaklam dorultusunda Gadamere gre, anlama her

Gadamer, H. G. Metin ve Yorum, Hermeneutik ve Humaniter Disiplinler, Paradigma Yaynlar, 2002, s. 285. 3 Gadamer, H. G. Hermeneutik, Hermeneutik zerine Yazlar, nklap Yaynlar, 2003, s.30. 4 Gadamer, H. G. Tarih Bilinci Sorunu, Toplum Bilimlerinde Yorumcu Yaklam, Hrriyet Vakf Yaynlar, 1990, s.85.

130

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

zaman bir n-anlamay gerektirir. Bu n-anlama da yorumcunun iinde yaad ve nyarglarn biimlendiren belirli bir gelenee iaret eder. Biz bir eyin anlamna ulamaya altmz her an aslnda kaynanda nyarglarmzn bulunduu, nyarglarmzn ekillendirdii bir n -anlamayla nesnemize yneliriz. nyarglarmzdan ne kadar kanmak istersek isteyelim, dnyay ya da herhangi bir eyi onlardan tamamen yaltlm ekilde anlamaya almamz, yorumlamamz mmkn deildir. Aksine, dnyaya almzn koulu nyarglarmzdr; hatta Gadamere gre, tarihsel gerekliimizi oluturan ey yarglarmzdan ziyade nyarglarmzdr.5 Bir eyi deneyimlemenin koulu ncelikle nyarglarmzdr; karlatmz ey, nyarglarmz araclyla bize seslenir.6 Dolaysyla, gnmze kadar sregelen bilim anlaynda benimsenen nyarglardan kanma tavrnn ve nesnellik iddialarnn geersiz olduu grlmektedir. Gadamerin felsefi hermeneutiinde anlamay olanakl klan unsur olarak nyarg dil ile dorudan ilikilidir. yle ki, bizzat dilin kendisi en temel nyargmzdr. Dil, bu dnya iindeki varlmzn temel ileyi modu ve dnyann oluumu ile ilgili her eyi iine alan formdur. 7 Dnyaya ilk ynelim, bir dili renmekle gerekleir ve insann dnya hakkndaki tm bilgisine dil araclk eder. Fakat dil sadece bir ara deildir. Gadamerin, R.Honigswaldun dncelerinden aktard zere dil, kendisini iletiimsel olarak edimselletiren akln, olanak halindeki ortaklaaln gerekletirdii ortamdr. Hermeneutiin evrensellii de dil ile olanakl olan bu ortaklaala dayanr. 8 Bu bakmdan, insan aklnn iletiimsel bir ortaklaala dayanarak edimselletii alan, diyalog ortamdr. Hermeneutiin, dnyann deneyimlendii her yerde i banda olduuna dikkat eken Gadamere gre, anlamak iin kendisine yneldiimiz her trl metinde, farkl geleneklerle diyalog iine girer ve bu diyalog araclyla kendi durumumuzdan ok farkl bir durumla kar karya geliriz. Biz bir eyin anlamna ulamaya altmz anda, farkl bir gelenein taycs olarak karmzda bulunan nesneyle aramzda bir diyalog srecini balatm oluruz. Bu sre ierisinde farkl bir gelenein temsilcisi olarak karda bulunan nesne de, bu nesneyi anlamaya alan zne de karlkl olarak birbirlerini etkiler, deitirip dntrrler. Anlama ulamak iin srdrlen bu yorumlama etkinliinin sonunda ortaya konan, her iki tarafn da katld, her iki tarafn da karlkl olarak birbirinin snrlarn belirledii bir diyalog srecinin rndr. Bu, benim olan ile baka olann birliidir. te hermeneutik tam da yorumu gerekli klan bu noktada, yani gelenein bize ilettii mesajn hem tandk hem de yabanc olmas arasndaki gerilim zerine

5 6

Gadamer, H. G. Truth and Method, Continuum Publishing, 2006, s.278. Gadamer, H. G. Philosophical Hermeneutics, Trans- Ed. By D. Linge, University of California Press, 1977, s.9. 7 A.g.y., s.3. 8 Gadamer, H. G. Hermeneutik, Hermeneutik zerine Yazlar, s. 29.

Ezgi Ece ELK

131

kuruludur.9 Gadamere gre, tin bilimlerinin yzyllardr skntl bir alan olarak grlmesi de bu gerilime dayanmaktadr. Anlama srecinde yneldiimiz metinle aramzdaki yabancla ve ainala dayanan bu gerilim, bu aradalk durumu, hermeneutiin odanda yer alr.10 Zamansal mesafenin ve tarihsel koullanmln yol at yabanclk ve yine tarihselliin taycs olan gelenein getirdii ainalk arasndaki gerilim, anlamay olanakl klan retici bir diyalog srecinin kaynan tekil eder. Dolaysyla, anlama batan sona tarihsel etki altnda bir olaydr. 11 Anlam daima, tarihsel olarak konumlanm yorumlayc bir ufkun bak asyla balantl olarak dile getirilir ve bu tarihsellik, genileyen bir uurum olmann aksi ne, gelenein srekliliiyle dolu bir sre olarak diyaloun oluturucusudur. Diyalog srecinde gelenekle aktarlan nyarglar belirli bir imdinin ufkunu oluturur. Bu ufuk bir bakma, iinde hareket edilen gr alandr ve yorumlama etkinliinde girilen her diyalogdan az ya da ok etkilenir, deiirler. Bu bakmdan anlama aslnda iki farkl ufkun kaynamas, iki ufuk arasndaki badr. Gadamerin ufuklarn kaynamas ifadesiyle ortaya koyduu bu dnce, gemile bugn arasndaki sonsuz, snrsz diyaloa iaret eder. Bu diyalog, ufuklarn bu ekilde kaynamas, ierdii btn elerin karlkl olarak birbirini yeniden tanmlad, belirledii, birbirlerine yeni anlamlar ykledii, ksr olmayan bir dng, her an yeniliklerin sz konusu olduu bir dairesel yap olarak karmza kar.12 Gadamere gre gnmzde, gelenein yorumlama etkinliindeki neminin kavranmas ve bu ekilde yeni bir hakikat anlay gelitirilebilmesi, anlamann bu dairesel yapsnn grlebilmesine baldr. Anlamay, gemi ve gelecein birbirlerine araclk ettii bir gelenek aktarmnn gereklemesi olay olarak deerlendiren Gadamer bu noktada nyarg kavramyla ilgili nemli bir ayrm ortaya koyar. Yorumlama srecindeki oluturucu elerden biri olan nyargnn aka ne olduunun saptanabilmesi iin Gadamere gre meru nyarglardan sz etmek ve nyarglarn meruiyetinin temelinin ne olduu sorusunu sormak gerekir. 13 Gadamerin Hakikat ve Yntemde verdii ve Aydnlanma Dneminden gnmze dein yaygnlaacak olumsuz deerlendirmeden nasibini almam tanma gre, aslnda nyarg, bir durumu belirleyen elerin henz tam anlamyla gzden geirilmeden nceki halidir.14 Bu bakmdan nyarg, anlama/yorumlamay temelden etkileyen, bununla birlikte deiime de ak olan

Gadamer, H. G. Tarih Bilinci Sorunu, s.104. Gadamer, H. G. Truth and Method, Continuum Publishing, 2006, s.295. 11 A.g.y., s.299. 12 Yaamn deneyimlenmesi srecinde anlama/yorumlama ile devinim halindeki bu retken dngy ortaya karan ufuklarn kaynamas dncesi, Hegelin diyalektiinden derin izler tar. Gadamer, Hegelin diyalektiini en geni anlamyla deneyim alanna uyguladn vurgularken, Hegel karsndaki eletirisini, bilgisel olarak bir sona, mutlaka ulalmasna yneltir. Gadamerin hermeneutiinde byle bir son ya da tamamlanmlk dncesi yoktur; hakikat srekli devinim halindedir. 13 A.g.y., s.278. 14 A.g.y., s.273.
10

132

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

merkez edir. nyarglarn gzden geirilmesi noktasnda Gadamere gre, anlamak iin kendisine yneldiimiz ey ile girmi olduumuz diyalog srecinde meru-retken nyarglar15 ile meru olmayan-yanltc nyarglar arasnda ayrm yapabilmek, yanl anlamadan kanmak bakmndan byk nem tar. Gadamer yanltc nyarglarmzdan kandmz ve sorgulayc bir tutum benimsediimiz takdirde yorumlama etkinliinin sonunda yeni anlamlara, yeni ve gvenilir bilgilere ulaabileceimizi belirtir. Fakat nyarglarn meruiyeti konusunda yanltc olan ve olmayan nyarglar arasnda ayrmn nasl yaplacana ilikin ayrntl bir aklama sunmaz. Gadamere gre, yanltc nyarglardan kanabildiimiz takdirde, sorgulayc ve eletirel bir sre sonunda ulatmz bilgiler araclyla bir tarih bilincine (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) sahip oluruz. 16 Bu bizim bir ekilde hem gemiten devraldmz hem de deitirilmeye, yenilenmeye ak ekilde yarna aktardmz bir bilintir ve byle bir tarih bilincine (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) sahip olmak, yaamakta olduumuz ve yaam olduumuz hayat kadar geni olan tarih ufku zerine ak-seik dnebilmek anlamna gelir. Yanltc nyarglardan kanarak eletirel bir sre sonunda ulalan tarih bilinci (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein), yanltc ve retken nyarglar arasnda daha sonra yaplacak ayrmlarda da etkin rol oynar. Fakat bu, tarih bilincinin (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) anlama/yorumlama srecinde doruluk lt olarak ileyen bir bilin olduu anlamna gelmez. Byle bir tarih bilincine ulaan kii, kendisini ve iinde yer ald gelenei refleksiyonla deerlendirir. nsan kendini ancak kendi tarihinden hareketle anlar. Bu bakmdan tarih bilinci (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein), kendini bilmenin kouludur.17 Ve byle bir tarih bilinciyle (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) oluturulan Bildung Hegeli izleyerek kendi kendini tekine amak anlamna gelir ki bu da felsefi hermeneutiin evrenselliini gzler nne serer.18 Bu ekilde, tarihsel retkenlikle oluturulan ve gerek varlk alannn gerek bilgisel alann dntrlmesinde etkin olan tarih bilinci (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) zerine bir kavray, tin bilimlerinin doa bilimlerine gre zel konumunun gsterilmesini olanakl klan bir hermeneutik felsefeye geiin gereklemesini salar. Tarihsel olarak konumlandmz yaamda dnyay istesek de istemesek de tarihsellikle anlamlandrdmzn altn izen Gadamere gre bu ontolojik boyutun grlememesi ve yaam-bilgi ban gzden kararak salt yntemsel bir anlama kaygsyla varlk alanna ynelinmesi, insann bilim ve teknoloji
15 16

Meru nyarg: Legitime Vorurteil (Alm); Legitimate prejudice (ng). Wirkungsgeschichtliches Bewusstsein (tarihsellikle etkilenen-etkileyen bilin) ikili bir yapya sahiptir: O hem tarihsellikle belirlenir, tarihsel koullardan etkilenir hem de o tarihsellii belirler (bkz. Truth and Method, s.xxx). Trkede tarih bilincinin bu ikili yapsn tam olarak karlayabilecek bir ifade bulunamad iin Wirkungsgeschichtliches Bewusstsein metinde tarih bilinci olarak belirtilmi ve Almancas parantez iinde verilmitir. 17 A.g.y., s.228. 18 A.g.y., s.15.

Ezgi Ece ELK

133

araclyla doaya ve toplumsal yaama egemen olma isteini krkleyen bir anlay yaygnlatrr. Bu anlay, gnmzde maniple edilmi enformasyon organizasyonlaryla giderek daha yaygn hale gelen bir yabanclama durumuna da yol amaktadr. Felsefi hermeneutiin evrenselliini ortaya koyan tarih bilinci (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) ise bu yntemsel yabanclamann almas bakmndan nemli rol oynar. Bununla birlikte, felsefi hermeneutikte yntemsel yabanclamann almasna ve yaam-bilgi bann korunmasna hizmet eden bir baka kavram daha vardr ki bu da Aristotelesi phronesis kavramdr. Aristoteles felsefesinde sophia ile phronesis arasndaki ayrm dorultusunda somut duruma ilikin olan ve koullar eitliliiyle kuatan pratik bilgi olarak phronesis, Gadamere gre yaama ynelik yntemsel yabanclamann almasn salar. Yaplmas gereken ile yaplmamas gereken ve uygun olan ile uygun olmayan arasnda ayrm yapmay salayan ve nceden verili bir bilgi tr olmayan phronesis, hermeneutik kuramda bilme/yorumlama-uygulama ilikisi bakmndan zel bir neme sahiptir ve Gadamer bu kavrama bavurma sebebini yle dile getirir: Yorumcunun, modern bilimin nesneletirici yntemleriyle, yorumlad eye yabanclamas ki bu ondokuzuncu yzyl hermeneutiinin karakteristik zelliidir hatal nesneletirmenin sonucunda ortaya kar. Benim Aristotelesi etie dnme amacm, bunun farknda olmak ve bundan kanmamz iin katkda bulunmaktr.19 Aristoteles felsefesi dorultusunda, techneyle ortaya konan yasal dzenlemelerin bile yeri geldiinde uygulamada yetersiz, hatta hatal olabildiine deinerek, epieikeia hakkaniyet ile phronesis ilikisinin nemine dikkat eken Gadamere gre, genel olarak pratie ilikin her trl kararda hem amalar hem aralar iine alan ve epieikeia ile yaplmas gerekeni uygun olan ayrt etmeyi salayan ve pratik yaamn dzenlenmesinde merkez rol oynayan phronesis kendi kendimizle mzakereyi gerektiren zel bir bilgi trdr. R. Bernstein, Gadamerin Aristotelesi phronesis kavram araclyla hermeneutik ve pratik felsefe arasnda kurduu bu derin ban, onun felsefi hermeneutik ile ne kastettiinin anlalmasnda anahtar role sahip olduuna dikkat eker. Gadamer felsefi hermeneutiinde, phronesise yapt vurguyla, anlama/yorumlama ile uygulamay birbirinden tamamen ayr etkinlikler olarak deerlendiren hermeneutik gelenekten ayrlr. Felsefi hermeneutiin grevi, kendi tarihsel-toplumsal koullanmlmzn dna karak, sanat eserlerinin yaratclarnn ya da tarihsel znelerin zihinleriyle dolaysz bir ba kurmak deildir. Hermeneutiin grevi, tam da tarihsel koullarn belirleyiciliinin farknda olarak, yntemsiz bir yorumlama sreci ile devinim halinde bir hakikat aray iinde olmak ve yaam-bilgi ban yeniden hatrlamaktr. Gadamere gre, bugnk tarih bilincinin (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) ayrcal, amz insannn, gnmzdeki her eyin tarihsel ve her grn greli olduunun farknda olmasdr ve bu konuda Heideggerin katks byktr. Evet, gnmz tarih bilincinin (Wirkungsgeschictliches
19

A.g.y., s. 312.

134

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

Bewusstsein) olumasnda, Diltheyn tin bilimlerinde doalc yntemleri reddetmesi, Husserlin doalc nesnellik anlayn tin bilimleri alanndan temizlemeye almas nemli birer admdr. Ama yine de Heideggere kadar sregelen geleneksel hermeneutik, anlamayla ilgili sorunu tam olarak fark edememi ve anlama sorununun ufkunu snrlandrmtr. Heideggerin, Daseinn tarihselliini vurgulamas ve insann dnya zerindeki ynelimini tarihsellikle gerekletirdiini belirtmesiyle birlikte gnmzde artk tarihsel bilginin mensuratio ad rem olduu anlalmtr. Ve Gadamere gre, Varl zamann ufkundan hareketle deerlendirerek Bat metafiziini tersine evirmesi konusunda Heideggerin selefi ne Husserl ne Diltheydr; o selef Nietzschedir. 20 Tarihsel bilginin mensuratio ad rem olma zelliine ve her grn greli olduuna ilikin farkndalk durumunu gnmzdeki tarih bilincinin (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) ayrcal olarak deerlendirmesi bakmndan Gadamer Heideggerin yan sra kendisi iin de Nietzschenin selefliini ortaya koymaktadr. Fakat bu noktada, tarihselliin Nietzscheci felsefedeki yerini anlamak nemlidir. Nietzschenin yaklamnda tarihsel koullarn farkllnn, gereklii kavraymzdaki rol ve nemi vurgulanrken, tarih yazm ve belirli bir tarih retiminin insanlar zerindeki dayatmas ve bak alarnn eitliliini kstlayc etkisi zerinde durulmaktadr. Nietzscheci Perspektivizmin Gadamerin Ufkuna Etkisi Tarihsel sylemin insann yaratc yorumlama etkinliini byk lde snrlandrdna ve baskladna dikkat eken Nietzscheye gre, tarih duygusu insanlar edilgin klmaktadr.21 Modernizmin tarih anlaynda insann cogito ergo sum demeye hakk varken, vivo ergo cogito demeye hakk olmadn vurgulayan Nietzsche, genliin tutkular ve canll zerinde bask kuran tarihsel kstlamadan kurtularak yaratc etkinlikte bulunabilmek iin ncelikle tarih duygusundan syrlmak ve unutmak gerektiini belirtir. Bunu baarabilen kiileri stinsan olarak deerlendiren Nietzscheye gre, stinsan, kararlarnn ve eylemlerinin kaynanda gce ynelik istemesi bulunan istisnasz tm insanlar arasnda gerekten gl olmay baararak, tarihin arlndan, hakikat tasarmlarnn dayatmalarndan ve bu gibi ke gtren tm hazr deerlerden kurtularak yaratc etkinlikle kendi deerlendirmelerini yapabilen kiidir. Dier bir deyile, ann nemini kavrayp, kararn zamann iinde deil de, zamann kararn iinde olduunu farkedebilen kiidir. Tarih duygusunun arlndan kurtulmaya aran ve bu ary, tarih sel koullarn farkllnn hakikat araymzdaki roln gstererek, ann nemini vurgulayarak yapan Nietzsche, tarihsellik konusundaki yaklamyla, insann hakikat arayna ilikin farkl bir epistemolojik bakn gelitirilmesine katkda bulunmutur. Modern epistemolojiye ynelik eletirilerini, bilimsel kesinlik
20 21

A.g.y., s.248. Nietzsche, Friedrich. Tarih zerine, ev. Nejat Bozkurt, stanbul: Say Yaynlar, 2002, s.91.

Ezgi Ece ELK

135

iddialar ve tarihsel sylemin arl gibi farkl alanlarla balantsnda ortaya koyan ve hakikatperestliin olumsuz sonularnn iyiletiricisi olarak sanatsal yaratcl, neeyi ve tutkular ne karan Nietzscheye gre, insan, bilmemenin verdii korkudan kurtulmann yolu olarak kesin-genelgeer bilgi arayyla ruhu, akl yceltirken, asl yaamsal yn oluturan bedeni, fizyolojiyi, igdleri unutmutur. Yaamn bu ekilde olumsuzlanmasyla toplumlar ke gtrm olan hakikatperest grlere kar kan ve ondokuzuncu yzyldan gelecee bakla nihilizmin haberciliini yapan Nietzscheye gre, amzda, en yksek deerlerin deerden dt yaklak iki yzyllk bir nihilizm sreci yaanmaktadr. ileci Hristiyan kltrn ve Sokratik kltre bal modern epistemolojinin mutlak hakikat araylarnn sonucunda zellikle Bat toplumu yaamn olumsuzlanmas ile kar karya kalmtr. ster ahlaki ister epistemolojik alanda olsun, bu yaamn dnda bir te dnya ya da kendinde ey alan varsayan her trl bak asna kar kan Nietzsche, mutlak hakikate ynelik eletirilerini g istenci ve ebedi dn dncelerinden hareketle ortaya koyar. Nietzscheye gre, yaamn kendisi gc istemedir. nsann dnyaya geldii andan itibaren kararlarnn ve eylemlerinin temelinde g sahibi olmaya ynelik bir istemenin bulunduunu savunan ve bu dncesini nerede bir canl grdysem orada g istencini grdm ifadesiyle dile getiren Nietzsche, Herakleitosun izinden giderek, tm yaam, atmalarn ve farkllklarn savamnn szkonusu olduu bir olu sreci olarak deerlendirir. Yaam, farkl g istenlerinin arpt ve srekli ak halinde olan ebedi bir dngdr. Yaam ierisinde grnlerin, g istenlerinin arpmasna dayanan eitlilii, ebedi olarak yinelenen hedefsiz bir dng ierisinde ortaya kmaktadr. Yaamn kaynanda g istencinin bulunduunu ve g istencinin eksik olduu yerde kn ve bozulmann, dcadencen olduunu belirten Nietzscheye gre, iyi ve ktlerle insan koullandrmaya ve toplumlar denetim altnda tutmaya yarayan her trl ahlak grnde olduu gibi Hristiyan ahlaknn toplumdaki yansmas da byle bir bozulmann rneidir. Gc, ac ekmede ve hn duygusunda bulmaya alan ileci kltr ne ki ac eker, ne ki armha gerilir, o tanrsaldr inancyla, yaama ilikin deerlerin bu dnya dnda bir te dnyada aranmasna ve gerek olan bu yaamn olumsuzlanmasna hizmet etmektedir. Gnmzn gerek bilgisel gerek siyaset alanna ilikin felsefe tartmalarna kaynaklk eden Nietzschenin zellikle hakikat kavramna ynelik eletirisi, dcadencen bilgisel ayan oluturan Sokratik kltrn eletirisi olarak karmza kmaktadr. Sokratesin mutluluk=erdem=akl denklemini benimseyen ve bu dnceyi grnlerin ardndaki bir mutlak hakikat arayna dntren Platonculuk dorultusunda Bat metafizii tarihi, tutkularn ve igdlerin karsnda akln yceltildii bir srecin ad haline gelmitir. Oysa ki Nietzscheye gre, gerek ileci kltr gerekse Sokratik kltr

136

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

gz nnde bulundurulduunda tutkularn kkne vurmak, yaamn kkne vurmak demektir.22 Felsefe alannda sadece Platonculuk deil, iyi ve erdemli bir yaamn olanan akln yceltilmesinde bulan dier tm dnrler de gnmzde yaamn olumsuzland k durumuna gelinmesinde birer basamak olmulardr. nsan yaamna ilikin her trl alanda hakikatperestlie kar ekile felsefe yapan ve hakikati, insann onsuz yaayamayaca bir eit yanlg olarak tanmlayan Nietzsche, insandaki hakikat araynn kaynana ynelik sorgulamasnda, hakikat istencinin aslnda bilinmeyenden duyulan korkuyu ve rahatszl yattrma, allmam ve yabanc olan bireyi artk bizi rahatsz etmez duruma gelene dek aa karma istei olduunu ortaya koyar. Bilgiye ulamakla hissedilen bu gven duygusunun yan sra, biliyor olmann hissettirdii stnlk duygusu da, bilme isteinin kaynandaki bir baka unsurdur. Dolaysyla gven ve stnlk duygular bakmndan hakikati isteme, g istencinin bir grnm olarak ortaya kar. Nietzscheye gre, bilinmeyen bir eyi, bilinen bir eye dayandrmak, hafifletir, sakinletirir, tatmin eder, ayrca bir g duygusu verir. Bilinmeyenle birlikte tehlike, huzursuzluk, endie gelir; ilk igd, rahatsz edici durumlar ortadan kaldrmaya yneliktir. Birinci ilke: herhangi bir aklama, hibir aklama olmamasndan iyidir. Bilinmeyeni bilinen olarak gsteren ilk dnce o kadar iyi gelir ki, onun doruluu kabul edilir.23 Tarih boyunca hakikat olarak sunulan ve kaynanda g istencinin bulunduu tm bilgisel donanmmz aslnda bir yanlsamadan ibarettir. Fakat insann, hakikat olarak baland bu yanlglar olmadan yaayabilmesinin de mmkn olmadn vurgulayan Nietzsche, tr koruyan ve insan yaam iin yararl olan yanlglarn hakikat olduuna ilikin inancmz sayesinde, kendimize iinde yaayabileceimiz bir dnya dzeni kurduumuzu belirtir. Yaam korumaya ynelik bu yanlglarn birer hakikat olduuna ilikin inacmz olmasa hibir insann yaamn srdremeyeceine dikkat eken Nietzscheye gre, hakikat olarak kabul ettiimiz her ey, salt insanlar onlara inand iin, eyin bir paras oluncaya, onun doasnn ta kendisi oluncaya dek kuaktan kuaa ar ar gelimekte ve ilkin grn olan, sonunda deimez biimde z olarak o eye etki etmektedir.24 Nietzsche, hakikate ilikin inancn, insann dile duyduu inantan kaynaklanan bir yanlg olduunun altn izer ve dilsel etkinlikte eylere adlar koymann aslnda g istencinin bir gstergesi olduunu belirtir. yle ki, adlar arasnda kurulan ilikinin ardndaki mantk, gerek dnyada hibir eyin karlk gelmedii varsaymlara dayanmaktadr. 25 Hakikate ilikin sorgulamasn dile ilikin sorgulamayla yrten ve bu bakmdan yirminci yzylda dilselliin
22

Nietzsche, Friedrich. Putlarn Alacakaranl, ev. Mustafa Tzel, stanbul: Bankas Yaynlar, 2010, s. 28. 23 A.g.y., s. 38. 24 Nietzsche, Friedrich. en Bilim, ev. Levent zar, Asa Yaynlar, 2003, s. 82. 25 Nietzsche, Friedrich. nsanca, Pek nsanca I, ev. Mustafa Tzel, thaki Yaynlar, 2007, s.31.

Ezgi Ece ELK

137

epistemolojik alanla ilikilendirilme biimine zemin hazrlayan Nietzsche, dilsel etkinlikte szcklerin anlam sabitlediini, oysa bu szcklerin herkes tarafndan paylalabilecek hibir sabitlik ve ortak anlam tamadna dikkat eker. Bu bakmdan dolaysz kesinlik, mutlak bilgi ve kendinde ey gibi ifadeler kendi ilerinde eliiktirler; bunlar, szcklerin birer ayartmasndan baka bir ey deildirler. 26 Her trl yarg, koullarn dolaymndan gemektedir ve bu bakmdan dolaysz kesinlik ya da herhangi bir mutlak sz konusu deildir. Yaam ierisinde her eyin, g istenlerinin arpmasyla atmayla sregiden bir olua tabi olduunu savunan Nietzscheye gre, yaam, adlar tarafndan sabitlenmeye elverili bir zellik tamamaktadr. Yaamn ak ierisinde anlam srekli deimekte ve bu bakmdan, yorumlar da sonsuz sayda olabilmektedir. Yaamn, adlar ya da dilsel ifadeler tarafndan sabitlenemeyecek denli ak ve deiim iinde olma zelliinin yansra, dil-bilin ilikisine dikkat eken ve dilin geliimi ile bilincin geliiminin elele yol aldna vurgu yapan Nietzscheye gre, zne iin, kendini aarak bir dier ifadeyle, tarihseltoplumsal koullarn ve dilin belirleyiciliini aarak bireyler grmek ve bilmek istemek kaytsz artsz imkanszdr.27 Gzlerim ister iyi ister kt grsn, sadece belli bir mesafeyi grr ve ben bu belli mesafe iinde yaayp bireyler ortaya koyarm, bu ufuk izgisi, kaamadm en yakn byk ve kk yazgmdr28 nsan dnyay bu ufka gre ler ki, bu yolla ulalan bilgi de aslnda bir hakikate deil, ufuklarn yanlsamalarna dayanr. Nietzsche, kiinin dnyay ancak kendi ufkundan, kendi perspektifinden yorumlayabileceine ilikin bu dncesini ifade eden perspektivizmi bilgisel alanda savunulabilecek tek gr olarak ne srer. Bu bakmdan, insan kendisini ne kadar nesnel grrse grsn, bilme etkinlii sonunda ulat yine kendi biyografisi olacaktr. 29 Yaamn perspektife gre anlamlandrlmas, bilginin kiinin g istenci tarafndan belirlendiinin bir ifadesidir ayn zamanda. Felsefe alannda pek ok gr, mutlak hakikat saylts zerine kurulmutur; oysa yaam ancak perspektif olarak betimlenebilir ki, bu betimlemeler de kaynanda betimleyicilerin g istenlerinin bulunduu birer yorumdan ibarettir. Bu durumda, hakikatin onsuz yaanamayacak bir yanlsama olduunun ve ufuklarmzn da bu yanlsamann snrlar olduunun farknda olan kendi perspektif bilgisinin farknda olan insann yapmas gereken, yorumlarn

26

Nietzsche, Friedrich. yinin ve Ktnn tesinde, ev. Ahmet nam, Say Yaynlar, 2010, s.29. 27 Nietzsche, Friedrich. Yunanllarn Trajik anda Felsefe, ev. Grsel Ayta, Say Yaynlar, 2009, s.80. 28 Nietzsche, Friedrich. Tan Kzll, ev. zden Saati, Say Yaynlar, 2009, s.94. 29 Nietzsche, Friedrich. nsanca, Pek nsanca I, ev. Mustafa Tzel, thaki Yaynlar, 2007, s.327.

138

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

eitlilii ierisinde karar askya alabilme gcn gstermektir: Grmeyi renmekten benim anladm, karar askya alabilmektir.30 Varln tmn, yalnzca atmalarn gzlenebildii bir olu olarak deerlendiren Nietzscheye gre, yaam iinde her ey bir baka eye gre grece mevcuttur ki, bu durumda insann bilincine varabilecei dnya da olsa olsa bir yzey-dnya, bir im-dnyadr; ortak, ortalama klnm bir dnyadr. Yaamdaki atma ve ak gz nnde bulundurulduunda, bireyin bilincine varmann, ancak o eye ilikin geni lde bir yzeyselletirme ve genellemeyle olanakl olabileceini belirten Nietzsche, insann hakikati kavrayacak ve bilgi ortaya koyacak yeterlilikte bir organ bulunmadn ifade eder. 31 Bilincin geliimi ile ortaklaa gerekletirilen bir etkinlik olarak dilin geliiminin karlkl olarak birbirleri zerindeki belirleyiciliine vurgu yapan Nietzsche, bilimsel kantlamalarn ve nesnellik iddialarnn karsnda ikna etmenin nemine dikkat eker. Dil-bilin ilikisi bakmndan, ortaklaa olan bu yzey-dnyada bireyi kantlamak yetmez, insanlar buna ikna etmek ve o dzeye ekmek gerekir.32 Bu bakmdan, doruluk iddias da bir samalktan ibarettir. Bilin rn olan bilgi ile nesnenin uygunluu balamnda, birbirinden kesinlikle farkl olan bu iki alan arasnda doruluk deil, olsa olsa estetik bir uyum bulunabilir.33 Nietzschenin bu konudaki yaklam felsefi hermeneutikte kendini gsterir. Ufuklarn kaynamas, Nietzscheci perspektiflerin kaynamasdr bir bakma. Gadamere gre, ufuklarn kaynamas dncesi dorultusunda her anlama yorumlamadr; anlama, yorumcunun zihnindeki tasarma baldr; dolaysyla anlama srecinde yorumcunun retken katks sz konusudur. Gadamerci felsefi hermeneutikte, tam da Nietzschenin vurgulad gibi, bilincin geliimi ile dnyann anlamlandrlmas srecinde belirleyici olan dildir. Yorumlamay bir oyun sreci olarak deerlendiren Gadamere gre, dil bir bakma varln deneyimlendii bir oyundur; bu dnce Wittgensteinn dil oyunlarn akla getirir. Bu noktada Gadamer, dil oyunlar dncesini nemli bulmakla birlikte, K. O. Apelin de belirttii gibi, dil oyunlar dncesinin, hermeneutik iin yetersiz kaldn; nk gelenein srekliliinin, dil oyunu kavram ile ancak sreksizlik iinde ele alnabileceini belirtir.34 Dil, varln deneyimlendii bir oyun olarak dnldnde, oyuncular tarafndan oynanan dil oyunlar dncesinin yerini, oyuncularn tarihsel devinimle oyunun iine ekildii ve artk oyunun kendi kendini devindirdii oynad bir oyun dncesi alr. Felsefi hermeneutikte hakikatin kendisini gelenek araclyla sunduu bu oyunda estetik ve retorik unsurlar nem kazanr. Kendinde mutlak yorumun
30

Nietzsche, Friedrich. Putlarn Alacakaranl, ev. Mustafa Tzel, stanbul: Bankas Yaynlar, 2010, s. 55. 31 Nietzsche, Friedrich. en Bilim, ev. Levent zar, Asa Yaynlar, 2003, s. 227. 32 Nietzsche, Friedrich. Tan Kzll, ev. zden Saati, Say Yaynlar, 2009, s.204. 33 Nietzsche, Friedrich. Yunanllarn Trajik anda Felsefe, ev. Grsel Ayta, Say Yaynlar, 2009, s.112. 34 H. G. Gadamer, Hermeneutik, Hermeneutik zerine Yazlar, s.28.

Ezgi Ece ELK

139

sz konusu olmad yorum oyununda kendini gelenek ile sunan hakikat, Platon felsefesinde gzel olann anszn belirmesi gibi kendiliinden, birdenbire grnr hale gelir. Anlama/yorumlama srecinde hakikatin anszn grnr hale gelmesi, hermeneutiin ikna gc ve hitabet sanatyla balantsnn kilit noktasn oluturur; yle ki, retorik hakl klma/ikna etmeye dayanr ve bu argman hermeneutikle birlikte paylar.35 Dilselliin hermeneutik ve retorik boyutlar btnyle birbirleriyle iie gemitir. 36 Sonu Bat felsefesi geleneinde Nietzscheye dek retoriin bilgisel alandan uzunca sre uzak tutulmasna karn Gadamerin hermeneutik ile retoriin birlikteliine vurgu yapmas dikkat ekicidir. Bilgi ve nesne arasnda ancak estetik bir uyum bulunabileceini ne sren Nietzscheyle birlikte , ikna sreci ve retorik nem kazanm; mantksal zorunluluklarn yerini retoriin yorum eitlilii almtr. Bu yaklam dorultusunda, bilgisel alanda kendinde nesne salt bilgi nesnesi diye bireyin olmad dncesinden yola karak nesnellii ve hakikate ilikin her trl mutlak arayn reddeden Gadamer de, felsefi hermeneutiini nyarg, gelenek, phronesis, retorik gibi pek ok farkl kavramla balantsnda ortaya koymu ve temel eserinin balnda geen hakikat kavramyla farkl bir hakikat tasarm ortaya koyarak yntem araynn beyhudeliini ilan etmitir: Ynteme indirgenebilecek herhangi bir hakikat yoktur. Uzunca sredir Bat felsefesinde hakim olan yntem araynn baskn konumuna kar hermeneutik kuramla yaplmas gereken, anlamann, gemi ve gelecein birbirlerine araclk ettii bir aktarm sreci, bir gelenee katlm olay olduunun nemle vurgulanmasdr.37 Hakikat araynn, nyarglar ya da perspektifler zerinden ele alnmas Nietzsche ve Gadamerin grleri arasndaki balantnn en gl noktasn oluturur; fakat yle bir farkla: Nietzscheci perspektivizm perspektiflerin, ufuklarn farkllna odaklanrken; Gadamerci felsefi hermeneutikte Heideggerin dolaymndan geerek n-kavraylarn etkileimi, farkl ufuklarn kaynamasyla oluan yorum eitlilii nplana kmaktadr. Varln balantsallna dikkat eken ufuklarn kaynamas, perspektifler aras etkileim, hermeneutikte yorum eitliliini salayan unsur olarak karmza kar. Nietzsche, insann, dnyay yzeyselletirerek kavrayabileceini, dolaysyla hakikatin kavranamayacan ne srerken; Gadamer, hakikatin kavrann, ufuklarn kaynamasna dayanan bitimsiz bir sre olarak ortaya koyar: nsan hakikati kavrayabilir fakat bu kavray, tam olarak ele geirilemeyecek bir diyalog srecinde gerekleir.

35 36

A.g.y., s. 28. H. G. Gadamer, Hermeneutik Refleksiyonun Kapsam ve Fonksiyonu, Hermeneutik ve Sosyal Bilimler, s.8. 37 H. G. Gadamer, Truth and Method, s.291.

Retorik,

140

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

Nietzsche perspektifler arasndaki etkileimden sz etmezken, Gad amer balantsalln altn izer. Fakat Gadamerin balantsallk zerinde durmasn salayan nemli basamaklardan birini, Nietzschenin tarihsellie ilikin bak as oluturur. Bu bakmdan tarihselliin Nietzscheci felsefedeki yerini anlamak nemlidir. Daha nce de deinildii gibi, Varl zamann ufkundan deerlendirmek bakmndan, anlamann ontolojik alana tanmas Heideggerle gereklese de, ann nemini kavrayarak, kararn zamann iinde deil de, zamann kararn iinde olduunun fark edilmesi ve varln ancak belirli bir karar an, perspektif ya da ufuktan deerlendirilebilecei fikri Nietzsche ile n plana kmtr. Nietzsche geleneksel felsefede tarih-yaam ilikisini tersine evirerek, yaam tarih zerinden yorumlamak yerine, tarihi yaamsal glerden hareketle yaratc etkinlikle yorumlamann nemine dikkat ekmitir. Yaam ya da dnyay, sahip olduumuz perspektiflerin snrlar lsnde alglayp anlamlandrabileceimizin altn izen Nietzsche, bu gryle kesin-genelgeer hakikat araynn geersizliini ilan etmitir. Fakat bu nokta bir tartmay da beraberinde getirmektedir. Bu tartma, Nietzschenin hakikate ynelik phecilii ile kendisinin de yeni bir hakikat ortaya koyma abasnda olup olmay arasndaki gerilime ilikindir. Bir dier ifadeyle, Nietzschenin perspektif snrllmza dikkat ekmesi ile kendi perspektifini bir hakikat olarak ortaya koyup koymamasna ilikindir. Nietzsche Putlarn Alacakaranlnda hakiki dnyann masal oluunu38 aamalaryla ortaya koyarken, bu maske drc tavrn arkasnda hakikati ortaya karma kaygs m bulunmaktadr acaba? Konuyla ilgili olarak, hem Gadamerin rencisi olan hem de Nietzsche zerine nemli almalar bulunan Gianni Vattimoya kulak vermek verimli olabilir. Nietzschenin pheci tavryla maske drc sylenceden kurtarc tavrnn eliki yaratmadn vurgulayan Vattimoya gre, Nietzschenin sylencelerden kurtarma abas yeni bir hakikatin ortaya konmas olarak deil, yeni bir sylencenin yaratlmas olarak dnldnde daha anlalr hale gelmektedir. Yeni bir by yapmak iin nceki bynn bozulmas gerekmesi gibi, yeni bir sylence yaratmak iin de nceki sylencenin geersiz klnmas

38

Hakiki Dnyann Sonunda Bir Masal Oluu: 1. Hakikat, bilge, dindar ve erdemli kii iin ulalabilirdir kendisi o dnyann iinde yaar, kendisi o dnyadr. Ben Platon, hakikatin kendisiyim cmlesinin yeniden yazlm hali. 2. Hakikat imdi ulalamaz ama bilge, dindar, erdemli kiiye vaat edilmitir. Hristiyanln, tvbe eden gnahkara hakikati bir te dnyada vaat etmesi. 3. Hakikat ulalamaz, kantlanamaz ve vaat edilemezdir; ancak bir avuntu, bir ykmllk olarak dnlebilir. Kant hakikat tasarm. 4. Hakikate ulalamaz; en azndan henz ulalmad. Bilinmeyen bir ey bizi neye ykmleyebilir ki? Pozitivizmin horoz t. 5. Hakikat, yararsz, gereksizlemi bir fikir; ortadan kaldrlmal. Neenin geri gelii. 6. Hakikati ortadan kaldrdk; hangi dnya kald geriye? Belki grnteki dnya? ...ama olamaz! Hakiki dnya ile birlikte bu grnteki dnyay da ortadan kaldrdk. le saati; glgenin en ksa dt an; en uzun yanlgnn sonu; insanln doruk noktas (Bkz. F. Nietzsche, Putlarn Alacakaranl,2010, s. 25).

Ezgi Ece ELK

141

gerekmektedir.39Sylencelerin geersizletirilmesi ve yenilerinin yaratlmas sreci ise bitimsiz bir sretir. Bu bakmdan Nietzschenin hakikatlerin masal oluunu anlatrken yapt, yeni bir hakikat ortaya koymak deil, mutlak hakikat iddiasnda olmayan yeni ve farkl masallarn icat edilmesine kap aralamaktr. Nietzscheye gre, insan hakikati kavrayacak yeterlilikte olmasa da, yaamn srdrmek iin hakikate inanmaya ihtiyac vardr. Burada, hakikate duyulan inancn bilgisel alanda belirleyici olduunun ve hakikatin mutlak kesin olamayacann farkna varmak nemlidir. Bir baka deyile, hakikatin onsuz yaanamayacak bir yanlsama olduunun ve ufuklarmzn da bu yanlsamann snrlar olduunun farknda olmak nemlidir. Buna benzer bir gerilim Gadamerin hermeneutiinde de bulunmaktadr. Gadamerin doruluk ltne ilikin bir temel araynda olmas ile yorum eitliliine vurgu yapan bir gr ortaya koymas arasndaki gerilimdir burada sz edilen; ki bu nokta Gadamerin, modern epistemolojiye bal dnrler tarafndan anti-fundamentalist olduu gerekesiyle; ya da post-yapsalc dnrler tarafndan fundamentalist olduu gerekesiyle eletirilmesine yol aar. Aslnda Gadamerin metinlerinin ou bir temel arayn ortaya koymaktadr; yle ki, nyarglarn meruiyetinden, meru olmayan nyarglarn yol at yanl anlamalardan kanmann ve metnin kendi gereini bize gstermesine olanak tanmann gerekliliinden sz ederek Gadamer, doru/yanl anlama kaygsyla bir temel araynda olduu izlenimi verir. Hakikatin mutlaklatrlmasna ve gelenein nemini gz ard eden nesnelci yaklamlara kardr, fakat epistemolojik alanda keyfilii de reddeder. Her yorumlama giriiminin farkl bir tarzda anlama olduuna dikkat eken Gadamere gre, tarihsel-toplumsal ufukla girilen diyalogda anlam, balamsallkla belirlenir; bu bakmdan ne keyfilik vardr ne de deimez bir temel. Gadamerci hermeneutiin ayrt edici iki nemli zellii, mutlak deimez bir temel araynda olmadan, herhangi bir yntemle snrlandrlamayacak deiime ak bir hakikatten sz edilme si; ve her anlamann her zaman farkl tarzda anlama olduuna ve metnin anlamnn yazarn niyeti ile snrlanamayacana dikkat ekilmesidir. Felsefi hermeneutikte anlamaya allan her metin, yorumlaycsna soru sorar ve yorumcu, metnin kendisine soru sormasna izin verdii lde yaratc bir anlamlandrma srecine girmi olur. Metin yorumla konumaya balar ve yorumu metnin ynelttii soru ile yorumcunun ufku arasndaki ilikide balamsallk belirler. Bu bakmdan, yorumcu ile metnin birbirlerini srekli deitirip dntrd bir hakikate iaret eden ve bu ekilde nesnellik saplantsna kar konumlanan felsefi hermeneutikte yanl anlamadan kanmak ve yabancl ortadan kaldrmak ncelikli aba deildir. Ayrca, nesnel bilgiye gtrecek
39

G. Vattimo, Nietzsche ile Diyalog, ev. Durdu Kundak, Dost Kitabevi Yaynlar, 2005, s.53-54.

142

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

yntem fikrinin geersizliini vurgularken, anlamlarn keyf belirleniminden sz edilemeyeceinin altn izen Gadamere gre, yorumlama srecinde nemli olan, yabanc olan bilindik klnmaya allrken dnyaya ilikin tecrbemizin genileyerek zenginlemesidir. Anlamn retkenlii noktasnda belirleyici olan tarih bilinci (Wirkungsgeschictliches Bewusstsein) ve anlamay olanakl klan nyarglarla bal olduumuz gelenein zenginlii, felsefi hermeneutiin en gl ynn ve evrenselliini oluturur. Bu noktada, yabanc olana, bilinmeyene kar farkl bir yaklam ortaya koyarak, sadece Gadameri deil, gnmz felsefesinde belirleyici olan pek ok dnr etkileyen Nietzschenin nemi byktr. Ve yabanc olan denetim altna almaya dayanan hakikat tasarmlarnn karsnda, yabanc olana ilikin yorum eitliliiyle kaynaan, genileyen ufuklara dikkat eken Gadamer de, Nietzscheci perspektife diyalog vurgusunu ekleyerek, insanl ykma gtren mutlaklarn olmad, fakat zellikle eylem olanaklar bakmndan yorumlamann, tartmaya ve deiime ak temeller zerinden srdrld bir hakikat anlaynn gelitirilebilmesinin yolunu amtr.

Ezgi Ece ELK

143

KAYNAKA Bernsten, Richard. Beyond Objectivism And Relativism, University Of Pennsylvania Press, 1983. Gadamer, Hans-Georg. Philosophical Hermeneutics, Translated& Edited By D. Linge, University Of California Press, 1977. Gadamer, Hans-Georg. Tarih Bilinci Sorunu, Toplum Bilimlerinde Yorumcu Yaklam, Der. P. Rabinow- W. Sullivan, (ev. Taha Parla), Hrriyet Vakf Yaynlar, 1990. Gadamer, Hans-Georg. Metin Ve Yorum, Hermeneutik Ve Hmaniter Disiplinler, (Der.-ev. Hsamettin Aslan), Paradigma Yaynlar, S.284319, 2002a. Gadamer, Hans-Georg. Hermeneutik Refleksiyonun Kapsam Ve Fonksiyonu, Retorik, Hermeneutik Ve Sosyal Bilimler, (Der.-ev. Hsamettin Aslan), Paradigma Yay., S. 1-22, 2002b. Gadamer, Hans-Georg. Hermeneutik, Hermeneutik zerine Yazlar, (Der. Ve ev. Doan zlem), nklap Yaynlar, 2003. Gadamer, Hans-Georg. Truth And Method, Trans.By J. Weinsheimer-D. Marshall, Continuum Publishing, 2006. Hedegger, Martin. Being And Time, (Translated By M. Niemeyer Verlag), Blackwell Publishers, 1999. Netzsche, Friedrich. The Will To Power, (Translated By W.Kaufmann-R.J. Hollingdale), Weidenfeld Press, 1967. Netzsche, Friedrich. Byle Buyurdu Zerdt, (ev.Turan Oflazolu), Cem Yaynevi, 1991. Netzsche, Friedrich. Deccal, (ev.Oru Aruoba), Hil Yaynlar, 2001. Netzsche, Friedrich. Tarih zerine, (ev.Nejat Bozkurt), stanbul: Say Yaynlar, 2002. Netzsche, Friedrich. en Bilim, (ev.Levent zar), Asa Yaynlar, 2003. Netzsche, Friedrich. nsanca, Pek nsanca I, (ev.Mustafa Tzel), thaki Yaynlar, 2007a. Netzsche, Friedrich. nsanca, Pek nsanca I, (ev.Mustafa Tzel), thaki Yaynlar, 2007b. Netzsche, Friedrich. Ecce Homo, (ev.Can Alkor), stanbul: Bankas Yaynlar, 2009a. Netzsche, Friedrich. Tan Kzll, (ev.zden Saati), stanbul: Say Yaynlar, 2009b. Netzsche, Friedrich. Yunanllarn Trajik anda Felsefe, (ev.Grsel Ayta), stanbul: Say Yaynlar, 2009c. Netzsche, Friedrich. Ahlakn Soykt stne, (ev. Ahmet nam), stanbul: Say Yaynlar, 2010a. Netzsche, Friedrich. yinin Ve Ktnn tesinde, (ev. Ahmet nam), stanbul: Say Yaynlar, 2010b.

144

Gadamerin Hermeneutik Ufku ve Nietzschenin Perspektivizmi

Netzsche, Friedrich. Putlarn Alacakaranl, (ev.Mustafa Tzel), stanbul: Bankas Yaynlar, 2010c. Netzsche, Friedrich. Tragedyann Douu, (ev. Mustafa Tzel), stanbul: Bankas Yaynlar, 2010d. Vattmo, Gianni. Nietzsche le Diyalog, (ev.Durdu Kundak), Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar, 2005.

You might also like