Professional Documents
Culture Documents
Bölüm 11 Fe-Çeliğin Cu Ni CD ZN Kaplanması PDF
Bölüm 11 Fe-Çeliğin Cu Ni CD ZN Kaplanması PDF
3.1.GİRİŞ
Elektrolitik metal kaplama, metalik veya metalik olmayan bir malzeme yüzeyine
elektro-kimyasal metotlarla metalik film oluşturulmasıdır.1 Günlük hayatımızda yüzeyi
elektrolitik yöntemlerle kaplanmış pek çok ürün kullanılmaktadır. Saatlerde gümüş
kaplama, gözlüklerde altın, araba ve uçak parçalarında çok çeşitli elektrolitik kaplama
yöntemlerinin uygulandığı görülmektedir.2 Elektrolitik kaplama, günümüzde birçok
endüstri kolu için gerekli bir prosestir. Çünkü elektrolitik kaplama ile elde edilen yüzey
özelliklerini başka yöntemlerle elde etmek her zaman mümkün olamamaktadır. Genel
olarak korozyona ve aşınmaya karşı direnç özellikleri nedeni ile daha çok tercih
edilmektedir.3 Metallerin kaplanmasındaki nedenler içinde fiziksel ve kimyasal
özellikleri ile görüntüsünü korumak ve hatta iyileştirmek gibi istekler yer almaktadır.4
Genel prensip çelik parçaların üzerine belirli özelliklerde ince bir metalik kaplama
yapmaktır.2 Çeliklerin çeşitli metallerle kaplanmasında pek çok neden söz konusu
olmaktadır. Örneğin,
1. Korozyondan koruma için, bakır, nikel ve krom ile, çinko veya kadmiyum ile
kaplamak,
2. Güzel görüntü için gene bakır, nikel ve krom ile kaplamak,
3. Daha yüksek sertlik ve daha iyi aşınma direnci için, krom veya akımsız nikel ile
kaplamak,4
4. Lehimlenebilme için kadmiyum ve akımsız nikel ile, kaynak yapılabilme kabiliyetini
iyileştirmek için akımsız nikel ile kaplamak,4,5
5. Isıl işlemde kısa süreli duraklamaya tesir etmek için, nitrürasyon için çeliği bronz ile
kaplamak,
6. Diğer bitirme işlemlerinin daha iyi yapılabilmesi için, altın yada kromun altına nikel
kaplamak,4
7. Hava ortamında oksitlenmeme, mükemmel elektrik iletkenliği, dekoratif özellik ve
yağlayıcı özelliği düşük olan sıvılarda fazla yük koşullarında çalışmak gerektiğinde
gümüş ile kaplamak,6,7
1
8. Atmosferik ortamda ve düşük ve yüksek sıcaklıkta oksitlenmeyi, sülfürlü bileşikler,
asit, tuz yada bazlardan yüksek sıcaklıkta dahi etkilenmeyi engellemek ve süsleme
amacıyla altın ile kaplamak,8,9 gibi sebeplerle metal kaplamalar yapılmaktadır. Biz bu
bölümde sadece bakır, nikel, kadmiyum, çinko, gümüş ve altın kaplama
uygulamalarından bahsedebileceğiz. Krom ve kalay uygulamaları Bölüm 4, daldırma
yoluyla çinko kaplama (Galvanizleme) uygulaması ise Bölüm 7’de izah edilmiştir.
Elektrolitik kaplama, elektrolit olarak bilinen ve metal iyonlarından oluşan bir çözelti
içinde meydana gelir. Genellikle kaplama metalinden yapılan bir anot ve üzerine
kaplama yapılacak bir metalden katot olmak üzere iki elektrot mevcuttur. Sisteme bir
elektrik akımı uygulandığında, pozitif kutuptaki anottan çözünen metaller diğer
kutuptaki katot üzerine çökelirler.3 Çeşitli varyasyonlarla her türlü metal bu temel
sistem altında kaplanabilir. Kaplama kalınlığı Faraday kanunu ile hesaplanabilir.
Kaplama kalınlığı, kaplama süresi ve akımı ile doğru orantılıdır. Alt malzeme tüm
parçanın şekil ve mukavemetini, kaplama ise sertlik, kimyasal direnç ve yüzey
parlaklığını tayin eder.10 Proses basit gözükmekle birlikte dikkat edilmesi gereken
birçok parametre vardır. Elektrik akımı, nadiren bir pil veya aküden veya alternatif
akımı doğru akıma çeviren bir redresörden sağlanabilir.
2
Bir kaplama çözeltisinin kimyasının karmaşıklığı bazen kaplamadan istenen özelliklerle
direk ilişkili olabilmektedir. Örneğin basit bir bakır kaplama çözeltisi, bakır sülfat ve
sülfürik asitten oluşmaktadır. Fakat elde edilen kaplama tabakası süngerimsi olup,
görüntüsü de donuktur. Bununla birlikte çözeltiye 50 ppm klorür iyonu ilavesi, daha
pürüzsüz bir kaplama elde edilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle, çözeltiye bazı organik
bileşiklerin ilavesi ile, makul özellikli daha parlak kaplamalar elde edilebilmektedir.
Parlak ve pürüzsüz bir kaplama sağlamak için asıl metalin hazırlık aşamasından
geçirilmesi ve daha sonra kaplama çözeltisinde kaplanması gerekmektedir.3
Düşük karbonlu çeliklere kaplama öncesi son işlemler olarak çok farklı kademelerin
uygulanması mümkündür. Aşağıda Şekil 3.1 ve 3.2 kaplama öncesi bu çeliklere
uygulanan son işlem kademelerini gösteren örnek akım şemalarıdır. Fakat alkali veya
siyanür çözeltisinde kaplama öncesi, sadece oda sıcaklığında ve 30-75 g/l
3
konsantrasyonundaki NaCN yada alkali bir çözeltiye daldırma çok sıklıkla
kullanılmaktadır.
4
1 İlk işlem 2-3 Durulama %4-10 H2SO4 veya %5-25
5-6 HCl aside daldırma
7
Kaplama
Şekil 3.1. Düşük karbonlu çeliklere bakır kaplama öncesi uygulanan son işlemler. 13
1 İlk İşlemler
2
9 7
% 5 H2SO4 Aside Durulama Siyanürlü Cu
Daldırma Kaplama
10 8
3 4 5
Kaplama
11
Anodik temizleme 6 Anodik Dağlama
Şekil 3.2. Düşük karbonlu çeliklere bakır kaplama öncesi uygulanan son işlemler akım şeması. 13
Yüksek karbonlu ve düşük alaşımlı çeliklere kaplama öncesi son işlemler olarak
uygulanan çok farklı işlem kademelerinden biri Şekil 3.3’de örnek akım şeması olarak
verilmiştir.13
1 İlk İşlem 8
% 5 HNO3 aside daldırma
2 5
Durulama
6
10
3 NaCN’de anodik Temizleme
4 7
9
Anodik Temizleme
11
%1 HCl Aside Siyanürlü kaplama
Daldırma
Şekil 3.3. Yüksek karbonlu ve düşük alaşımlı çeliklere bakır kaplama öncesi uygulanan son işlemler.13
4
Seyreltik siyanür ve Rochelle siyanür banyolarının en önemli özelliği kaplamanın
performans ve görünüşüdür.26-27 Çelik üzerine doğrudan uygulanan bütün bakır
kaplamalar 3-8 mikronluk kalınlığa kadar siyanür çözeltisinden kaplanmalıdır. 10
mikrondan kalın bakır kaplamalar istendiğinde, ilave kalınlıklar yüksek konsantrasyonlu
asidik bakır kaplama çözeltileri kullanılarak elde edilir.32 Seyreltik siyanür banyoları
2,5 mikron, yüksek konsantrasyondaki Rochelle siyanür çözeltileri 8 mikronluk
kalınlığa kadar verimli bir şekilde kullanılabilir.26-27 Bu yüzden bu tür çözeltilere “ince
alt kaplama çözeltileri” de denmektedir. Düşük verimli bir çözelti olduğundan katotta
bol miktarda hidrojen gazı da açığa çıkmakta olduğundan, parçaların kaplanması
yanında temizlenmesine de yardımcı olmaktadır.26-29 Rochelle çözeltisiyle çelik
tankların kaplamasında, mekanik veya havayla karıştırma kullanılabilir. Bu banyolar
periyodik ters akım uygulamasında da kullanılabilir . Düşük bakır, yüksek siyanür
içeren kaplama çözeltilerinin özellikleri Tablo 3.5'de gösterilmiştir.27
5
çözeltisinden elde edilen kaplamalar bakır siyanür sistemleriyle karşılaştırıldığında çok
kararlıdır. Çünkü bu sistemde siyanürün ayrışması sonucunda karbonat teşekkülü
olmaz. 0,5-3,5 A/dm2 akım yoğunluğu aralığında, siyanürsüz sistemlerde katot
verimliliği yaklaşık olarak %100’dür. Bu sistemlerde geniş bir akım yoğunluğu aralığı
üzerinde düzgün ve ince taneli kaplama elde etmek için, hava karıştırması gerekir.
Karıştırmanın yetersiz olması halinde donuk, yanık kaplama oluşur. Siyanürsüz alkali
bakır kaplamada yüzeye zayıf yapışma nedeni ile yüzeyin düzenli kaplanamaması
mümkündür. Ticari olarak kullanılabilir sistemlerin birinde, +2 değerli bakır iyonları
içeren fosfatlı çözeltide, +1 değerli bakır iyonlarının oluşması prosesi etkilemektedir.
Bunu engellemek için, +1 değerli bakırı +2 ye oksitleyen özel seramik veya platin
(platin kaplı) anotların kullanıldığı yardımcı tank bulunan bir proses kullanılır. Bakır
metal konsantrasyonu 6-13,5 g/l, pH 9-10,5, sıcaklık 38-65 C, katodik akım yoğunluğu
0,5-3 A/dm2, voltaj 2-12 V, anot/katot oranı 1,5/1 ve oksijensiz bakır anot şeklindeki
banyo şartları kullanılmaktadır.27
Alkali bakır pirofosfat kaplama banyoları dekoratif kaplamalarda alt kaplama yapmak
için kullanılmaktadır. Bu banyolarda kaplama yapmadan önce siyanür banyolarında bir
alt kaplama yapmak gerekir.26 Bu banyoların iyi bir kaplama iktidarına sahip olması,
iletkenliğinin yüksek olması, korozif ve zehirli olmaması en önemli özellikleridir.
Potasyum yada sodyum pirofosfat kullanılabilir.6 Yüksek çözünürlüklerinden dolayı
potasyum tuzları tercih edilir. Nitrat iyonları maksimum akım yoğunluğuna ulaşmayı
sağlar. Banyodaki az miktar amonyak düzgün bir birikimi desteklerken fazlası bakır
oksit oluşumuna sebep olur. Banyoya gliserin, primidin, jelatin, kazein gibi organik
esaslı katkıların yanısıra As, Bi, Fe, Cr, Sn-klorürler vs. ve alkali metaller parlatıcı
olarak katılır. Anodun elektrolitik kalitede olması ve kurşun, nikel, gümüş ve kalay gibi
safsızlıklar içermemesi gerekir.9 Bakır pirofosfat banyolarının bileşim ve çalışma
koşulları Tablo 3.6’da verilmiştir.
6
çözeltisine daldırılması sonrası asidik bakır banyosunda bakırın kaplanması tavsiye
edilmektedir.6 Asitli bakır sülfat banyosunun kompozisyonu ve işlem şartları Tablo
3.7’de verilmiştir.
Tablo 3.7. Asitli bakır sülfat banyosunun kompozisyonu ve işlem şartları. 8,26,27
Banyo Bileşeni g/l Çalışma şartları
Bakır sülfat(CuSO4.5H2O) 200-250 Sıcaklık (C) : 20-25(durgun), 45-50 (hareketli)
Sülfürik asit (H2SO4) 45-110 Akım yoğunluğu (A/dm2) : 2-11, Voltaj :1,7-2,5
Bakır (Cu+2) 50-60 (durgun), 3,7-5(hareketli), Anot : Bakır
Sert kaplama için 25 C’in altındaki sıcaklıkta ve 6-16 A/dm2 akım yoğunluğunda,
yumuşak kaplama için ise 35 C’in üstündeki sıcaklık ile 3 A/dm2 den düşük akım
yoğunluğunda ve 45 g/l den az asit konsantrasyonunda çalışılmalıdır. Asidik bakır
çözeltisinde hava ile karıştırma yaygın olarak kullanılmakta olup, tutkal, jelatin, kazein,
dekstroz, üre, kresol vb de sıklıkla kullanılan katkı maddeleridir.6 Bu ilavelerin yanında
kaplamada çizgilerin olmaması için klorürlü katkılar da ilave edilmelidir. Düşük klorür
miktarı kaplamada bazı bölgelerin ve kenar kısımların koyu renkli olmasına, parlaklığın
azalmasına, çukurlar oluşmasına, anodun çözünmesinin yavaşlamasına yol açar. Klorür
miktarı fazla ise, çizgilerin oluşması yanında parlatıcı gereksinimi artar. Eğer çözelti
veya parça minimum düzeyde hareket ettiriliyor ise, süngerimsi kaplama oluşabilecek
olması nedeni ile akım yoğunluğu 4,5 A/dm2 yi aşmamalıdır. Tel kaplamada olduğu
gibi yüksek akım yoğunluğu gerektiğinde havayla karıştırma gerekebilir. Sıcaklık
değişiminin tane yapısına ve yüzey parlaklığına olan etkisi, akım yoğunluğunun
etkisinden daha azdır. Patentli parlatıcılar kullanıldığında, aşırı sıcaklık artışı bunların
bozulmasına sebep olmakta, dolayısıyla daha fazla parlatıcı gerekmekte ve çözelti
kirlenmektedir.27
7
Borik asit (H3BO3) 15-30 Voltaj : 6-12, pH : 1,7-0,2
Bakır kaplama işlemi esnasında ortaya çıkan hidrojen gevrekliği yorulma dayanımını
azalttığından, sertleştirilmiş çeliklerde bu problemi gidermek için parçaların nihai
kaplama sonrası 4 saat içinde, 24 saat süre ile 190 C’de ısıl işleme tabi tutulması ve
akabinde asit (%0,25-2,5 HNO3) çözeltisinde temizlemesi, eğer bakır alt kaplama
olacaksa daha sonra aktive edilmesi tavsiye edilmektedir.29
Bakır kaplanmış yüzeyde kabarcık, oyuk, pürüzlülük, çatlak, kaplanmamış alan, leke
veya solma gibi gözle görülebilir kaplama kusurları olmamalıdır.32
Kadmiyum ile kapların içersine asitli bir gıda konulduğunda oluşan kadmiyum tuzları
yenildiğinde akut zehirlenme oluşur. Bu nedenle hiçbir şekilde gıda kaplarında
kadmiyum kullanılmamalıdır. Ölümcül zehirlenme, kadmiyum tuzlarının ve kadmiyum
oksidin solunması ile ortaya çıkar.36 Zehirleyici özelliği dolayısıyla son 20 yıldan
fazladır bu kaplamaların azaltılması yönünde kampanyalar kullanımını yaklaşık % 20
oranında azaltmıştır. Diğer kullanım miktarları ise zorunluluktan kaynaklanmaktadır.
Kadmiyum tek bir ürün tarafından yeri doldurulamayacak özelliklere sahip bir metaldir.
Düşük sürtünme katsayısına sahip olması, korozyon ürünlerinin düşük hacimli olması,
kromatlanabilmesi ve lehimlenebilirlik özellikleri en başta gelen özellikleridir.5 Bu
özellik nedeni ile radyo ve TV iç parçalarının kaplanmasında da kullanılmaktadır.34
Uçak, gemi ve diğer askeri malzemelerin, elektrik transfer direnci düşük olduğu için de
elektrik endüstrisinde çeliğin kaplanmasında da kullanılmaktadır.6 Beyaz eşya
sanayiinde çamaşır makinalarının iç aksamında, yüksek gerilim hatlarının bağlantı
yerlerindeki porselen fincan tabir edilen kısımlarında, ev gereçleri ile çocuk
oyuncaklarında ve bisiklet imalatında kadmiyum kaplamacılığı kullanılmaktadır.34
Ayrıca doğal yağlayıcı olarak da kullanılmaktadır. Kadmiyum ile kaplanan parçalarda
herhangi bir korozyon oluştuğunda ortaya çıkan parçacıkların boyutu çok küçüktür ve
kaplanan maddenin şeklinde bir değişikliğe neden olmaz. Bu nedenle hareketli
parçaların kaplanmasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Kadmiyum kaplanmış çeliğe
kadmiyumun yumuşak olması nedeni ile şekil verilebilir.36 Eğer kadmiyum kaplamanın
amacı sadece korozyondan koruma ise kaplamanın üzerine kromat dönüşüm kaplaması
uygulanması yaygın bir yöntem olup, özel şartlar altında kadmiyum kaplamalar
üzerinde korozyon ürünlerinin oluşumunu geciktirmede etkilidir.37
Düşük karbonlu çeliklere kaplama öncesi son işlemler olarak çok farklı kademelerin
uygulanması mümkündür. Yukarıda verilen Şekil 3.2 kaplama öncesi uygulanabildiği
gibi Şekil 3.4’de bu çeliklere uygulanan son işlem kademelerini gösteren örnek akım
8
şeması olarak kullanılabilir. Fakat alkali veya siyanür çözeltisinde kaplama öncesi,
sadece oda sıcaklığında ve 30-75 g/l konsantrasyonundaki NaCN yada alkali bir
çözeltiye daldırma çok sıklıkla kullanılmaktadır.13
2 3
1 Anodik Durulama %4-10 H2SO4 veya%5-25
temizleme 5 4 HCl aside daldırma
6 7
9 8
Kaplama
Şekil 3.4. Düşük karbonlu çeliklere kadmiyum kaplama öncesi uygulanan son işlemler.13
Demir esaslı ve çelik malzemelerin kadmiyum kaplama öncesi son işlemler olarak
uygulanan örnek akım şeması Şekil 3.5’de verilmiştir.8
3
1 2 Durulama
İlk İşlemler Elektrolitik Temizleme
4
5 6
7
% 10 luk Sülfat
Kaplama
Aside Daldırma
Şekil 3.5. Yüksek karbonlu ve düşük alaşımlı çelikleri kadmiyum kaplama öncesi son işlemler.8
Kadmiyum ile kaplama işlemi çoğunlukla siyanür banyosu içersinde kadmiyum oksitin
sodyum siyanür çözeltisi içersinde çözünmesi ile yapılır. Sodyum siyanür iletkenliği
sağlayıp, anotta bulunan kadmiyumun çözünmesini de sağlar. Dört farklı siyanür
banyosunun bileşimi ve uygulama koşulları Tablo 3.9’da yer almaktadır.36
Kadmiyumun kaplamacılıkta kadmiyum oksit (CdO), kadmiyum siyanür (Cd(CN)2),
kadmiyum sülfat (CdSO4.8/3H2O), potasyum kadmiyum siyanür (K2Cd(CN)4) ve
kadmiyum sodyum siyanür (CdNa(CN)3) şeklinde tuzları kullanılmaktadır.34
Son yıllarda siyanür çözeltisinin çevre kirliliğine yol açmaması için siyanür içermeyen
kaplama çözeltileri geliştirilmiştir (Tablo 3.10). Bu banyolar çok az hidrojen gevrekliği
yapmakta olup, sertleştirilmiş ve yüksek mukavemetli çeliğin kaplanmasında kullanılır.
Fluoroborat banyosu yüksek katot verimi, iyi stabilite ve düşük hidrojen gevrekliği
9
üretme özelliklerine sahiptir. Fluoroborat banyosunun en büyük dezavantajı kaplama
gücünün zayıf olmasıdır. Genel olarak fıçı kaplamada kullanılır. Eğer bu banyo
yüksek akım yoğunluğunda ve durgun ortamda kullanılırsa hava ile karıştırma önerilir.
Tel ve şerit şeklindeki maddeler fluoroborat banyosunda kaplanabilir.
Metal konsantrasyonu çok fazla ise veya metalin siyanüre oranı önerilenden farklı ise
kaplamada dalgalanma oluşabilir. Toz, kir, yağ, metalik partiküller veya sabunun
kaplama çözeltisine bulaşması, sodyum karbonatın fazla olması, çok yüksek sıcaklık,
yüksek akım yoğunluğu, metalik kirlilikler (antimon, gümüş, kurşun, arsenik, kalay ve
talyum) de girintili çıkıntılı kaplamaya sebep olur. Dalgalanma ve girinti çıkıntının
düzeltilmesi için kaplamanın tamamen temizlenmesi gerekir. Bunun için fazla sodyum
karbonatın uzaklaştırılması, çinko tozu ile saflaştırma, aktif kömür ile muamele ve
süzme işlemleri uygulanarak yapılır.36
10
alaşım kaplamanın, pH’sı 6,5 olan 0,5 M Na2SO4+0,5 M H3BO3 çözeltisindeki
direncinin, Zn-Ni kaplamanın 7 katı, Cd kaplamanın ise 4 misli olduğu ifade edilmiştir.
Bunun, Zn-Ni-Cd alaşımının hidrojen difüzyonunu en üst düzeyde engelleyici özellik
göstermesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.39
Kaplama sonrası parça yüzeyinin üzeri kabarcık, delikler, pürüzler, çatlaklar veya
kaplanmamış bölge(ler) gibi gözle görülür kaplama hatalarından arındırılmış olmalıdır
[nn]. Bir parçanın sadece belirli bir kısmı kaplanacaksa kaplanmayacak kısımlar akımı
iletmeyen mum, lak veya kauçuk (plastik bant) ile örtülmelidir.36
Düşük karbonlu çeliklere nikel kaplama öncesi son işlemler olarak farklı akım
şemalarının uygulanması mümkündür. Yukarıda verilen Şekil 3.1 ve 3.4 kaplama
öncesi uygulanabildiği gibi Şekil 3.6’da bu çeliklere uygulanabilen örnek akım şemasını
göstermektedir.
Anodik 3
1 temizleme 2 Durulama %4-10 H2SO4 veya %5-
4 25 HCl aside daldırma
5
Kaplama
Şekil 3.6. Düşük karbonlu çeliklerin nikel kaplama öncesi son işlemlerini gösteren akım şeması.13
11
Yüksek karbonlu ve düşük alaşımlı çeliklere nikel kaplama öncesi son işlemler olarak
uygulanabilecek örnek akım şeması Şekil 3.7’de, demir ve çelik esaslı malzemelere
uygulanabilecek genel bir ön işlem akım şeması ise Şekil 3.8’de verilmiştir.
1
İlk İşlemler
10 2 5
Elektroparlatma
%20 HCl Aside Durulama
veya Anodik
Daldırma 11
3 8
6-7
9 İki kez Dağlama
4
Şekil 3.7. Yüksek karbonlu ve düşük alaşımlı çeliklere nikel kaplama öncesi uygulanan akım şeması. 13
3
1 İlk İşlemler 2 Durulama Elektrolitik temizleme
4
5 6
% 3-5 lik sülfat asidine daldırma 7 Kaplama
12
gidermek, ağır krom kaplamalar için alt katman oluşturmak ve yeni parçalar üzerinde
belli özellikler oluşturmak amaçlarıyla yapılmaktadır.44 Mühendislik uygulamaları
kimyasal, nükleer, telekomünikasyon, elektronik ve bilgisayar endüstrisinde de vardır.43
Akım, nikel iyonlarının katottaki deşarjına harcanırken, küçük bir miktarı da sudaki
hidrojen iyonlarının deşarjında tüketilir. Bu, nikelin birikme verimliliğini (elektrolitin
tabiatına bağlı olarak) % 100’den % 92-97’ye düşürür. Katodun yüzeyinde deşarj olan
hidrojen, gaz kabarcıkları şeklinde çıkar. Normal şartlar altında anottaki çözülme
verimliliği % 100’dür ve hidroksil iyonları sudan deşarj olmaz. Eğer solüsyonun pH’ı
çok yüksekse, hidroksil iyonları nikel anodun çözülmesine göre tercihli olarak deşarj
olacağından anotta oksijen açığa çıkacaktır. Bu şartlar altında nikel anot pasifleşir ve
nikelin çözünmesi sona erer. Normal işlem şartlarında solüsyonun nikel iyon
konsantrasyonu ve pH’ı (hidrojen gazı çıkışıyla) yavaşça artar. Nikel iyonlarının
konsantrasyon artış oranı, anot ve katodun arasındaki verimlilik farkına bağlıdır. Çünkü
katot verimliliği % 92-97 arasında değişebilmesine karşın, anot verimliliği yaklaşık %
100’dür.43 Tavsiye edilen pH 3,8-4,2 dir. Eğer pH bu değerin üstüne çıkarsa, bazı
metalik emprütelerin 4,6’nın üstünde hidratları şeklinde çökmesiyle gevrek, kırılgan
kaplama oluşumunun engellenmesi için, aralıklarla sülfürik asit ilave edilmelidir.
Düşük pH ise parlaklığı azaltır. pH kontrolü günlük olarak yapılmalıdır.46
Banyodaki tuzlar her hafta veya iki haftada bir mutlaka analiz edilmelidir. 46 Nikel sülfat
ticari saf formda ve ucuz olup, çözeltideki nikel iyonlarının ana kaynağıdır.43 Geriye
kalan küçük bir miktar ise nikel klorür tarafından karşılanır. Düşük nikel içeren
banyolarda verimli çalışabilmek için düşük nikel sülfat konsantrasyonuna karşılık, nikel
klorür içeriği yüksek olmaktadır. Düşük nikel sülfat içeren banyoların katot verimi
düşük olduğu için istenen kaplama kalınlığını elde etmek için daha uzun süre gerekecek
olup, kaplamada karıncalanma oluşabilecektir. Nikel sülfat miktarı fazla olduğunda
ise dumanlı bir kaplama oluşur. Banyodaki nikel konsantrasyonunun düşük olması
yanma riskini artırırken, azlığı katkıların etkisini azaltır.46 Kompleks şekilli parçaların
yüksek akım yoğunluğunda kaplanması gerekli olduğunda yüksek bir nikel sülfat
konsantrasyonu kullanılır.43,46 Nikel klorür anot korozyonuna yardımcı olurken,
kaplama kalınlığı dağılımı ve kalitesini düzenler. Aşırısı çözeltinin korozifliğini artırır.43
Nikel iyonlarının dengesini koruması yanında banyonun iletkenliğini artırır. Yüksek
konsantrasyondaki çözeltilerde sünekliği azaltmakta olup, en yüksek süneklikte
13
çalışabilmek için nikel klorür değerinin 50 g/l olması ve parlatıcı fazlalığından
kaçınılması gerekir.
Borik asit, nikel kaplama çözeltisinde tampon (pH’ı dengeleyici) olarak kullanılmakta
olup, yüksek akım yoğunluğu olan bölgelerdeki oyuklanmayı engellemekte, kaplamanın
sünekliğini, katodun da verimli çalışmasını sağlamaktadır. Yüksek borik asit miktarı ise
yüzeyde pürüzlülük yapıp yüksek sıcaklıklarda katkıların verimini, yanma riski ve borik
asit çözünürlüğünü azaltmaktadır.
Tavsiye edilen şartlarda çalışıldığında, kaplamada yanma olmadan geniş bir katot akım
yoğunluğunda çalışılabilir. Eğer anot titanyum sepet içinde ise, akım yoğunluğu
maksimum 3,5 A/dm2 olmalıdır. Çok geniş anot yüzeyi nedeni ile düşük anodik akım
yoğunluğu, banyodaki metal içeriğinin işlem boyunca artmasını sağlar. Çok yüksek
anot akım yoğunluğu ise anodu pasifleştirip klor gazı çıkışına neden olabilir.46 Aşağıda
Tablo 3.11’de çeşitli elektrolitik nikel kaplama banyolarının dataları verilmiştir.
Kamera, daktilo, bazı askeri gereç parçalarının, metal düğme ve tokalarının üzerinin
koruyucu özelliği olmayan, çarpma ve bükülme ile kolayca parçalanan siyah nikel ile
kaplandığı banyo bileşimi aşağıda Toblo 3.12’de verilmiştir.48
% 0,02-0,13 kükürt ihtiva ettiği için korozyona dayanıksız olduğundan daha çok krom
kaplama yada başka değerli metallerin kaplanması öncesi alt kaplama olarak ve daha
çok dekoratif maksatlarla kullanılan parlak nikel kaplama banyo örneği Tablo
3.13’de verilmiştir.48
14
Nikel klorür, NiCl2.6H2O 75 Nikel sülfat 75 Akım yoğunluğu (A/dm2) :
Amonyum klorür, NH4Cl 30 Çinko sülfat 30 0,08-0,2, Sıcaklık (C) :
Çinko klorür, ZnCl2 30 Amonyum sülfat 37,5 21-24, Süre: 20-30 dakika
Sodyum tiosiyanür, NaCNS 15 Sodyum tiosiyanat 15
15
Korozyona mukavemetin kaplama kalınlığının çok artmasıyla azaldığı tespit
edildiğinden, kullanım yerine göre 5-50 m, dış atmosfere maruz kalacak parçalar için
ise minimum 12 m olması gerekmektedir.53 Malzemenin kullanım amaçlarını kaplama
sonrası engellememesi, esnek, ucuz ve kaplama metotlarının kolay ve problemsiz oluşu,
malzemeyle iyi bütünleşmesi gibi nedenlerle de çinko bir tercih nedeni olmuştur.54
Çinko metali ve tuzları zehirleyici, 40 mg/l konsantrasyonda öldürücü özelliği olması
nedeni ile doğrudan gıdalara temas edecek yüzeylere uygulanmamalıdır.53 Beyaz eşya,
otomotiv, elektrikli ev aletleri vb. aksam ve yedek parçalarının kaplanmasında özellikle
çinko tercih edilmektedir.
Çinko kaplamalar sıcak daldırma (bak bölüm 7) veya elektrolitik olarak yapılmaktadır.54
Elektrolitik kaplama “asidik” ve “bazik” olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Bazik
yöntem de “siyanürlü” ve “siyanürsüz” olmak üzere iki türlü uygulanır.53 Asidik
banyolarda çinko fluoroborat, perklorat veya sulfamat ve pirofosfattan oluşabildiği gibi
hemen tümünde sülfat, klorür veya her ikisinin karışımı kullanılır.6
Düşük karbonlu çeliklere elektrolitik çinko kaplama öncesi son işlemleri içeren farklı
akım şemaları verilmektedir. Yukarıda Şekil 3.1, 3.2 veya 3.4 uygulanabildiği gibi
Şekil 3.9’da son işlem olarak kullanılabilir. Fakat alkali veya siyanür çözeltisinde
kaplama öncesi, sadece oda sıcaklığında ve 30-75 g/l konsantrasyonundaki NaCN yada
alkali bir çözeltiye daldırma çok sıklıkla kullanılmaktadır.13
2 3 Anodik
1 İlk işlem Durulama temizleme
4
%4-10 H2SO4 veya %5- 5
25 HCl aside daldırma Kaplama
6
Şekil 3.9. Düşük karbonlu çeliklerin elektrolitik çinko kaplanmasında son işlemler.13
Yüksek karbonlu ve düşük alaşımlı çeliklere çinko kaplama öncesi son işlemler olarak
uygulanan örnek akım şeması Şekil 3.10’da verilmiştir. Ayrıca Şekil 3.5, 3.7 ve 3.8’de
kullanılabilmekle beraber genelde siyanür yada stannat banyosunda kaplama öncesi
siyanüre veya alkaliye daldırılır. Bazı yüksek karbonlu çeliklerin çinko siyanür
çözeltisinde kaplanması zordur.13
3
1 2 % 0-20 H2SO4 + % 2-10
Anodik Temizleme Durulama HNO3 Asite Daldırma
4-5
6
Kaplama
Şekil 3.10. Kaynak ısıl işlemi uygulanmış yüksek karbonlu ve düşük alaşımlı çeliklerin son işlemleri.13
1967 yılından beri kullanılmakta olan bu banyolar, atıklarının kolay nötralize edilmesi,
hidrojen gevrekliğine hassas olan parçaların kaplanabilmesi, kimyasal tuzlarının daha
ucuz, işletmesinin kolay, akım veriminin yüksek olması (% 95-98), iletkenliği yüksek
olduğundan daha düşük enerji sarfiyatı ve hidrojen gevrekliği sağlaması gibi nedenlerle
16
son yıllarda oldukça yaygınlaşmıştır. Dağıtma gücünün düşüklüğü, kompleks parçaların
homojen kaplanamaması, ön işlemlerin çok itina ile yapılmasının gerekliliği, klorürlü
banyoların korozif olması nedeni ile elektrolitle temas eden teçhizatın korozyona
dirençli olması zorunluluğu ise dezavantajlarıdır.53,55 Menevişleme sonrası yüzeyi
işlenen ve taşlanan, soğuk şekillendirilen ve sertleştirilen çelik parçalara çinko
kaplanmadan önce ısıl işlem (gerilim giderme tavlaması) yapılmalıdır. Çalışma
koşullarında yorulma veya uzun süreli yükleme gerilmesi altında kalmış, aşırı soğuk
şekillendirilmiş veya 1000 N/mm2 den yüksek çekme dayanımına sahip parçalar çinko
kaplandıktan sonra ısıl işlemden geçirilmelidir.53
En uygun katkı maddeleri glukoz, dekstrin ve jelatin olup, kresilik asit, -naftol,
fenoller, kafein, silikat asidi, gliserin ve çeşitli organik ürünler de kullanılabilir. Bunlar
düzgün ve parlak birikim sağlarlar.6 Parlatıcı ve parlak taşıyıcıların konsantrasyonunun
(20-40 ml/l) büyük önemi vardır. Bunlar Hull-cell ile veya analitik yöntemlerle kontrol
edilebilir. pH ayarlaması için seyreltik HCl ve sulandırılmış NH3 kullanılır. Banyonun
sürekli filtre edilmesi, çalışma sırasında açığa çıkan ısı dolayısıyla sıcaklık artışının
soğutma yapılarak düşürülmesi gerekir. Anotlar elektrolitik kalitede çinko metalinden
olup, anot sepetinde ve polipropilen torbalarda asılmalıdır.56 Aşağıda çeşitli asidik
banyoların bileşimi ve işlem parametrelerini içeren örnekler Tablo 3.14’de verilmiştir.
Asidik klorürlü çinko banyoları amonyum ve potasyum klorürlü olmak üzere iki çeşit
olup, amonyumlu banyolar daha yüksek akım yoğunluğunda çalışabilirler. Fakat
17
amonyumun atık su içinde diğer metallerle kompleks yapması nedeni ile, zor bir işlem
olan klorinasyona ihtiyaç gösterir. Potasyum klorürlerden çok daha ucuz olduğu için
sodyum klorürlü sistemler geliştirilmiştir. Birçok uygulamada amonyum ve potasyum
karışık tuzlarını içeren banyoların kullanımı yaygınlaşmıştır. Sodyum klorürlü sistemler
daha çok tambur uygulamalarında kullanılır. Sülfat ve fluoroborat bazlı sistemler
yüksek hızlı, sürekli, saç veya boru kaplama hatları için uygundur.55
Kaplama sonrası çinko tabakası mat ve hoş olmayan görüntüde olduğundan, 5-8 ml/l
HNO3 (% 68 lik) içeren renk açma banyosunda rengi açılıp parlaklaşır. Durulama
sonrası korozyon direncinin artırılması için pasivasyon yapılır, durulanıp kurutulur.57
Pasivasyon, genel olarak çinko, kadmiyum ve çinko alaşım kaplamalardan sonra tatbik
edilen kimyasal bir proses olup, parça yüzeylerinde gözle görülmeyen çukur ve
tümsekleri düzelten, mavi, sarı veya yeşil nüanslı bir rengin oluşumu ile varlığını
belirten, 100-150 nanometre kalınlığında bir krom hidroksit tabakasının oluşturulması
işlemidir. 15-40 saniye sürede oluşan tabaka, kaplama tabakasının da 0,2-0,5 mikronluk
kısmının zayi olmasına sebep olsa da, kaplama ömrünü birkaç yıl artırmaktadır.58
Asit banyolarının en geniş uygulaması elektrolitik yolla kaplanan çelik tel, halat ve
levhalardır.6 Levhaların çinko kaplanması için hücrelere 60.000 amperlik bir akım
girdisi ile 200 amp/ft2’lik akım yoğunluğunda ve 160 ft/dk’lık bir hat hızı elde
edilebildiği belirtilmiştir. Saf çinko anotlar kullanılmakta olup, yatay geçişli, doğrudan
ilerleyen, hücre tipi hatlar özellikle geniş levhalar ve ağır malzemeler için
kullanılabilmektedir.
Tel kaplama için tahmini minimum akım yoğunluğu 500 amp/ft2 ve arzu edilen ise
ortalama 200 amp/ft’dir. Çözünen yada çözünmeyen anotlar kullanılabilir. Elektrolitin
sürekli olarak sirkülasyonu yaygın bir şekilde kullanılır. Teller hücre boyunca paralel
olarak kaplanabilir. Tipik bir hattın işlem sırası aşağıdaki Şekil 3.11’de verilmiştir.
Şekil 3.11’deki ısıl işlem bölümü, düşük karbonlu telin tavlanmasını, yüksek karbonlu
tellerin özel ısıl işlemlerini, asitle temizleme prosesi ise ısıl işlemden sonra oluşmuş
olan ince oksit tabakalarını hızlı bir şekilde ortadan kaldırabilen sıcak hidroklorik asit
çözeltisinde temizlemeyi içine alır. Elektrolitik temizleme adımı her zaman gerekli
değildir. Tavlama fırınından çıkmış tele sadece asit işlemleri yapılır. Bu, elektrolitik
kaplama prosesine ve telin durumuna göre, bazen nitrik asit kullanılırken, anodik
elektrolitik işlemlerde sülfürik asit kullanılır.
Tel üzerine çinkonun elektrolitik kaplanması için Meaker prosesi olarak bilinen
çözünebilir anot prosesinde, sülfat banyosu kullanılmakta olup, pH 2-4 arasındadır.59
Asit banyosunun avantajı yüksek kaplama hızı ve düşük işletme maliyetidir. Fakat
18
siyanür banyolarına göre dağıtma gücü daha zayıf olup, birikimler iri taneciklidir.
Fakat bu korozyon direncini etkilemez.6 Saf çinko anotlar çinko konsantrasyonunu
sağlayabilmek amacıyla kullanılmakta ve sülfürik asidin çok az oranda ilavesiyle pH
arzu edilen sınırlarda tutulabilmektedir. Bu proseste en azından 1000 amp/ft2’lik bir
akım yoğunluğu kullanılmaktadır.59 Birçok çelik çeşidi için 2,5-13 m kalınlık
yeterlidir. Hele kaplama üstüne boya yoluyla koruma da yapılacak ise bu kalınlık biraz
daha düşürülebilir. Fakat genellikle bu kalınlık 12,7-38 m arasında değişmektedir.9
Son yıllarda bu banyolar giderek önemini kaybetmekte olup, daha çok alaşımlı
kaplamalar giderek önem kazanmaktadır. Bazik banyolar siyanürlü ve siyanürsüz alkali
banyoları şeklinde iki kısımda incelenebilir.
Siyanürlü alkali çinko kaplama banyoları, asidik banyoya göre daha düzgün, parlak ve
homojen kaplama elde edilmesi, yüzey çok temiz olmasa da kaplamada problem
oluşturmaması nedeni ile tercih edilmektedir. Akım verimlerinin düşük, çukur ve pürüz
giderme özelliklerinin zayıf, atıklarının nötralleştirilmesinin zor ve pahalı olması da
dezavantajlarıdır.53 Parlak siyanürlü çinko kaplama banyolarının iki çeşidinin
kompozisyon ve işlem şartları Aşağıdaki Tablo 3.15’de verilmiştir.60
Siyanür banyolarında % 98,5, 99,5 ve % 99,99 Zn tenörlü anot, ingot şeklinde veya anot
sepetinde küçük parçalar halinde kullanılabilir. Sorunsuz bir kaplama için yüksek çinko
içerikli anot kullanılmalıdır. Elektrolitteki çinko anot, çelik anot sepeti ile arasında
oluşan galvanik etki sonucu (elektrokimyasal) ve çözeltinin kimyasal çözündürmesi ile
çözündüğünden, indirgeme verimine göre çözünme veriminin yüksekliği sonucu
çözeltideki çinko konsantrasyonu artma eğilimindedir. Banyo çalışmadığında anotların
çıkarılması veya galvanik çözünmeyi engellemek için çelik kafeslerin çinko ile
kaplanması önerilmektedir. 12-55 C gibi geniş bir sıcaklık aralığında çalışmak
19
mümkünse de genellikle 23-32 C’ler arası tercih edilmektedir. Bu banyolar 0,002-25
A/dm2 akım yoğunlukları arasında % 75-93 katodik akım verimi ile çalışabilmekte,
tambur ve askı kaplamada genellikle 2-5 A/dm2 tercih edilmektedir.61
Banyodaki çinko miktarının çok düşmesi, akım yoğunluğunun çok yükselmesi, toplam
siyanür miktarı ve banyo sıcaklığının çok düşük olması kaplamanın yanmasına ve
pürüzlenmelere sebep olur. Kaplamanın koyu sarı ve kahverengi olması, katodik akım
yoğunluğunun ve parlatıcı miktarının fazla, kostik miktarının eksik olduğunu gösterir.
Mat kaplama oluşumunu engellemek için ise banyo sıcaklığının 18-20 C’de tutulması,
0,5-1 ml/l konsantrasyonunda parlatıcının temini, askı kaplamada 2-4 volt gerilimde
1,5-2,5 A/dm2, dolap kaplamada 10-12 voltta 0,5A/dm2 katodik akım yoğunluğunda
çalışılması ve ön temizleme işleminin yeterince yapılması gerekir.62
Siyanürsüz alkali çinko kaplama banyosu, tüm akım yoğunluklarında iyi bir dağıtma
gücü ve parlak kaplama vermesi, yüksek korozyon dayanımı sağlaması, düşük arıtma ve
hammadde maliyeti gerekmesi ile dikkati çeken çevre dostu prosesdir.63 Ayrıca pahalı
tesis ve ekipman gerektirmeyen, yüksek akım yoğunluklarında çalışma imkanı veren,
esnek çalışma koşullarını sağlayıp, kontrolü kolay olan banyolardır.64 Bu banyolar,
çinko (sodyum zinkat-Na2Zn(OH)4 olarak), kostik soda, su şartlandırıcılar ve organik
ilavelerden oluşur.63 Çinko metal konsantrasyonu 10-14 g/l arasında olması tavsiye
edilmektedir. Yüksek çinko konsantrasyonu özellikle dolap kaplama uygulamalarında
gri renk oluşmasına neden olur.64 Optimum kostik konsantrasyonu 120-145 g/l olup,
anodun çözünmesini ve iyi elektrik iletkenliğini sağlamakta ve düşük akım
yoğunluğunda parlak kaplama eldesini temin etmektedir.63,64 Çinko konsantrasyonunun
artması, kaplama kalınlığı ve dağıtma gücünün artışını sağlar. Sert su kullanımının
çinko kaplama kalitesini olumsuz etkilemesi nedeni ile, su şartlandırıcıları
kullanılmalıdır.63 Genellikle optimum banyo sıcaklığı 27 C olup, çeşitli parlatıcı türleri
için 20-40 C’lerde çalışılabilir. Düşük çalışma sıcaklığında banyo kaplama
yapmamakta yada beyaz kaplama yapmaktadır. Yüksek sıcaklıkta ise, parlak kaplama
teşekkülü için akım yoğunluğu aralığı daralmakta, düşük akım yoğunluğunda matlığa
sebep olmaktadır. Katodik akım yoğunluğu 2-3,5, anodik ise 1-3 A/dm2 tercih edilir.
Çalışma voltajı askı kaplamada 3-6, dolap kaplamada 8-16 volttur.64 3 A/dm2 anodik
akım yoğunluğunun üstünde çinko yüzeyi oksitlenip, voltaj 34 V birden artar, anot
yüzeyi kararır. Anot akım verimi ciddi oksijen çıkışı nedeni ile % 25’lere düşer. İnert
çelik kısmen çözünüp çözeltiye demir vermesi nedeni ile kısmen, paslanmaz çelik
anotlar ise çözeltiye +6 değerlikli krom verdiği için asla kullanılamamaktadır.65 %
99,99 saflıkta çinko anotlar çelik anot sepeti içinde kullanılmalı, fakat anot yüzeyi fazla
büyük olmamalıdır. Filtrasyon şart olmasa da fayda sağlamaktadır.64
Kaynaklar
[1] TS 10172, Metalik kaplamalar, Elektrolitik kaplamada kullanılan terimler ve
tarifler, TSE, Nisan-1992.
[2] Laçin, M.K., Elektrolitik kaplamanın günlük hayatımızdaki yeri, Yüzey İşlemler,
36(6): 4-6 (2003).
20
[3] Baudrand, D., Günümüzün önde gelen teknolojilerinden birisi haline gelen eski bir
sanat, elektrolitik kaplama, Yüzey İşlemler, 1(1): 32-34 (1997).
[4] Hyner, J., Design for plating, Electroplating Engineering Handbook, 4th Edition,
Edited by Lawrence J.Durney, Van Nostrand Reinhold, New York, 50-57 (1984).
[5] Gabe, D.R., Çevre dostu yüzey işlemleri, Yüzey İşlemler, 19(4): 172-180 (2000).
[6] Saraç, S., Metal Kaplanma ve Elektrokimyasal Teknolojiler, İTÜ Fen Edebiyat
Fak., Çağlayan Kitapevi, İstanbul (1995).
[7] Blair, A., Gümüş kaplama, Yüzey işlemler, 35(1): 50-52 (2003).
[8] Yonar, İ.K., Galvano Teknik, M.E.Basımevi , İstanbul (1979).
[N] İsfendiyaroğlu, A. ve Saraç, S., Elektrokimyanın Endüstriye Uygulanması, İTÜ
Kimya Fak. Matbaası, İstanbul (1980).
[10] Aydın, A.O., Sevinç, V.S. ve Şengil, İ.A., Temel Kimya-yüzey kaplamaları,
Aşiyan Yayınları, Adapazarı, 359-367 (2001).
[11] Kızıldağ, H., Yüzey hazırlamaya giriş, yüzey hazırlama (ön işlem) bir felsefedir,
Yüzey İşlemler, 3(1): 186-187 (1997).
[12] Gabe, D.R., Yüzeylerin kaplamaya hazırlanması, Yüzey İşlemler, 4(1): 220-226
(1997).
[13] Snyder, D.L. and Long, J., Typical processing and operating sequences,
Electroplating Engineering Handbook, 4th Edition, Edited by Lawrence J.Durney,
Van Nostrand Reinhold, New York, 174-205 (1984).
[14] Eras, G., Kimyasal yöntemlerle yüzey hazırlığı, Yüzey İşlemler, 12(2): 58-62
(1999).
[15] Eras, G., İşlem ve durulama banyolarında suyun önemi, Yüzey İşlemler, 15(5):
208-213 (1999).
[16] Savaşçıoğlu, A., Yüzey temizleme nozulları, Yüzey İşlemler, 32(1): 14 (2003).
[17] Eras, G., Elektrikli yağ alma ve asit dağlama, Yüzey İşlemler, 19(4): 182-186
(2000).
[18] Akarçay, İ., Ultrasonik yıkama, kullanım alanları ve prensipleri, Yüzey İşlemler,
12(2): 64-67 (1999).
[19] Gündüz, E., Trowalizasyon, mekanik yüzey hazırlamada bir adım II, Yüzey
İşlemler, 12(2): 68-70 (1999).
[20] Satıcıoğlu, F., Elektrolitik kaplama tesislerinde ekonomik yağ alma ve temizleme
işlemi, Yüzey İşlemler, 17(2): 80-82 (2000).
[21] Yetkin, H. ve Arkun, E., Metallerin elektrolitik yöntemlerle kaplanması I-yüzey
temizleme, TÜBİTAK Bilgi Profili No.19.
[22] Meşeli, C., Soğuk alkali yağ alıcı, Yüzey İşlemler, 33(2): 30-31 (2003).
[23] Berk, V., Elektrikli kaplamada izlenen aşamalar ve dikkat edilmesi gereken
hususlar, Yüzey İşlemler, 19(4): 208-213 (2000).
[24] Cankut, S., Ekstraktif Metalurji, İTÜ Kütüphanesi Sayı:884, İTÜ Matbaası,
İstanbul, 422-432 (1972).
[25] Doi, T. and Mizumoto, K., Effect of bath pH on nickel citrate electroplating bath,
Metal Finishing, 104-111, June-2004.
[26] Yetkin, H. ve Arkun, E., Metallerin elektrolitik yöntemlerle kaplanması II-Bakır
kaplama, TÜBİTAK Bilgi Profili No.20.
[27] Weisenberger, L.M. and Durkin, B.J., Copper plating, ASM Handbook, Vol.5
(Surface Engineering), ASM International (The Materials Information Society),
USA, 167-176, 1996.
[28] Abd El Rehim, S.S., Sayyah, S.M. and El Deeb, M.M., Electroplating of copper
films on steel substrates from acidic gluconate baths, Applied Surface Science,
165, 249-254 (2000).
21
[29] Horner, J., Siyanürlü bakır kaplama, Yüzey İşlemler, 10(6): 308-312 (1998).
[30] Saraç, C., Siyanür zehirlenmeleri, tedbirler-kaza halinde uygulamalar, Yüzey
İşlemler, 16(1): 42-44 (2000).
[31] Bayraktar, Y., Endüstriyel metal kaplama teknikleri, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 69-91(1998).
[32] TS EN 12540, Metallerin korozyondan korunması-elektrolitik nikel artı krom,
bakır artı nikel ve bakır artı nikel artı krom kaplamalar, Aralık-2002.
[33] Hu, Chi-C. and Wu, Chi-M., Effect of deposition modes on the microstructure of
copper deposits from an acidic sulfate bath, Surface and Technology, 176: 75-83
(2003).
[34] Berk, V., Elektrolitik yolla kadmiyum kaplama, Yüzey işlemler, 35(1): 8 (2003).
[35] Çakır, A., Metalik Korozyon İlkeleri ve Kontrolü, T.M.M.O.B.Makine Müh.Odası
Yayın No:131, Bileşim Matbaacılık, Ankara, 216-254 (1990).
[36] Stevenson, M.F., Cadmium plating, ASM Handbook, Vol.5(Surface Engineering),
ASM International, USA, 215-226 (1996).
[37] TS 1716 EN 12330, Metallerin korozyondan korunması-demir çelik üzerine
elektrolitik birikimli kadmiyum kaplamalar, Nisan-2002.
[38] Durney, L.J., Plating bath compositions and operating conditions, Electroplating
Engineering Handbook, 4th Edition, Edited by Lawrence J.Durney, Van Nostrand
Reinhold, New York, 226-262 (1984).
[39] Kim, H., Popov, B.N. and Chen, K.S, Comparison of corrosion-resistance and
hydrogen permeation properties of Zn-Ni, Zn-Ni-Cd and Cd coatings on low-
carbon steel, Corrosion Science, 45: 1505-1521(2003).
[40] Di Bari, G.A., Nikel kaplama uygulamaları, Yüzey işlemler, 34(1): 34-38 (2003).
[41] TS prEN 10244-5, Çelik ve tel mamülleri-çelik tel üzerine demir dışı metal
kaplama Bölüm 5: Nikel kaplama, Temmuz-1997.
[42] Gabe, D.R., Surface finishing in the 21.st Century, 10.th International Metallurgy
and Materials Congress, İstanbul, 697-709 (2000).
[43] Di Bari, G.A., Nickel plating, ASM Handbook, Vol.5(Surface Engineering), ASM
International, USA, 201-212 (1996).
[44] TS ISO 4526, Metalik kaplamalar-mühendislik amaçlı-elektrolitik nikel
kaplamalar, Nisan-1999.
[45] Kortman, W., En çok uygulanan yüzey işlemleri-karşılaştırmalı bir bakış,
Çeviren:Yüksel, M., Metalurji Dergisi, 44: 13-25 (1986).
[46] Satıcıoğlu, F., Nikel kaplama banyolarında komponentler ve çalışma limitleri,
Yüzey işlemler, 35(1): 4-6 (2003).
[47] Chan, K.C. and Wang, S.H, The effect of a coatings on the springback of
integrated circuit leadframes, Journal of Materials Processing Technology, 116:
231-234 (2001) .
[48] Yetkin, H. ve Arkun, E., Metallerin elektrolitik yöntemlerle kaplanması III-Nikel
kaplama, TÜBİTAK Bilgi Profili No.21.
[49] Berk, V., Yüzey İşlemler Teknolojileri I, Elektrokimya sanayi, İstanbul, 4-42
(2004).
[50] Oktar, O., Nikel kaplamaların sökülmesi, TÜBİTAK Bilgi Profili No.42.
[51] Medeliene, V., The influence of B4C and SiC additions on the morphological,
physical, chemical and corrosion properties of Ni coatings, Surface and Coatings
Technology, 154: 104-111 (2002).
[52] Ye, M., Delplancke, J.L., Berton, G., Segers, L. and Winand, R.,
Characterization and adhesion strenght study of Zn coatings electrodeposited on
steel substrates, Surface and Coatings Technology, 105: 184-188 (1998) .
22
[53] Akarçay, İ., Elektrolitik çinko kaplama, Yüzey işlemler, 19(4): 204-207 (2000).
[54] Nikelay, C., Er-Bi ve çinko kaplama, Yüzey işlemler, 1(1): 40-42 (1997).
[55] Dede, M., Alkali siyanürsüz çinko kaplama banyolarının operasyon parametreleri,
Yüzey işlemler, 22(1): 4-8 (2001).
[56] Akarçay, İ., Elektrolitik çinko kaplama, asitli çinko proseslerinde işlem
sıralaması, Yüzey işlemler, 20(5): 264-271 (2000).
[57] Aydın, E., Sülfatlı çinko kaplama, Yüzey işlemler, 24(1): 8-10 (2001).
[58] Berk, V., Elektrolitik yolla çinko kaplama tekniği, alkalik siyanürlü-asitli çinko
kaplama tekniği ile pasivasyon, Yüzey işlemler, 37(1): 16-22 (2004).
[59] Graham, A.K. and Johnston, S.S., Continuous plating equipment for steel mill
products, Electroplating Engineering Handbook, 4th Edition, Edit. by Lawrence
J.Durney, Van Nostrand Reinhold, New York, 617-630, (1984).
[60] Dede, M., Siyanürlü çinko kaplama, Yüzey işlemler, 20(5): 234-237 (2000).
[61] Dede, M., Siyanürlü çinko kaplama, standart ve orta siyanürlü çinko kaplama
banyolarının operasyon parametreleri, Yüzey işlemler, 32(1): 4-7 (2003).
[62] Boyacıoğlu, A., Siyanürlü çinko banyolarında hata giderme yöntemleri, Yüzey
işlemler, 32(1): 12 (2003).
[63] Uncuoğlu, N. ve Tellioğlu, C., Siyanürsüz-alkali çinko kaplama prosesi, Yüzey
işlemler, 8(4): 216-218 (1998).
[64] Yıldız, H., Çevre dostu alkali (siyanürsüz) çinko kaplama prosesi, Yüzey işlemler,
38(1): 36-38 (2004).
[65] Dede, M., Siyanür içermeyen alkali çinko banyolarının operasyon parametreleri,
Yüzey işlemler, 33(1): 18-20 (2003).
[66] Ashassi-Sorkhabi, H., Hagrah, A., Parvini-Ahmadi, N. and Manzoori, J., Zinc-
nickel alloy coatings electrodeposited from a chloride bath using direct and pulse
current, Surface and Coatings Technology, 140: 278-283, (2001).
[67] Gavrila, M., Millet, J.P., Mazille, H., Marchandise, D. and Cuntz, J.M., Corrosion
behaviour of zinc-nickel coatings, electrodeposited on steel, Surface and Coatings
Technology, 123: 164-172 (2000).
[68] Blair, A., Silver plating, ASM Handbook, Vol.5 (Surface Engineering), ASM
International, USA, 245-246 (1996).
[69] Weisberg, A., Gold plating, ASM Handbook, Vol.5 (Surface Engineering), , ASM
International, USA, 247-250 (1996).
23
24