Professional Documents
Culture Documents
Borçların Hükmü (83-130)Bütün kaynaklardan doğan borçlara uygulanır. Sadece sözleşmeye değil.
127-130Borç ilişkisinin 3.kişilere etkisi Ancak özel hüküm varsa önce o uygulanır.
Borçların İfası
İfa borçlanılan edimin yerine getirilmesi.
1) Alacaklının şahsen ifada menfaati varsa borçlu şahsen ifa ile yükümlüdür. Özellikle; yapma borçları( borçlunun
bilgi, beceri, deneyim , kişiliği önemlidir)
2)Borcun borçlu veya 3.kişi tarafından ifası alacaklı farksızsa ifa 3.kişiye bırakılabilir.(Buradaki 3.kişiye ikame kişi de
denir, para borcu ve verme borçlarında söz konusu olur)
*Bazen de borcun 3.kişi tarafından ifası, asıl ifa biçimi olarak kararlaştırılırsa( Akreditif) .
1)İfa daima sözleşme ile olur. Sonucu: Alacaklının rızası yoksa borçlu hiçbir zaman ifada bulunamayacak. Sınırlı
ehliyetsiz borçlunun ifası yasal temsilcisinin onayıyla geçerli olur.
2) İfa daima maddi bir fiile olur. Sonucu: İfanın gerçekleşmiş sayılması için alacaklı ve borçlunun bu konuda anlaşması
şart değildir.
3) Her türlü edim borcunun ifa borcunu kapsayacak genel bir kural getirilmez. Bazı edimler, ifası borçlunun ifa
amacıyla davranmasına hatta alacaklıya sözleşme yapmasıyla ifa edilir. Örneğin; Yapmama borcu, maddi bir fiilin
icrası(malı taşımış, Yerine teslim etmiş)
^Borcun ifası bir hukuki işlemi gerektiriyorsa; borçlunun ifa amacı ile hareket fiil ehliyeti ve tasarruf yetkisi(TMK 199)
aranır. İfayı oluşturan eylem çoğu zaman tasarruf işlemi niteliğindedir.
1
13/02/2018
A. İfada borçlunun rolü
Borçlu tarafından ifada dikkate alınacak hususlar ifa amacıyla
3.Kişinin borçlunun borcunu ifa ettiğinden söz edebilmek için 3.Kişinin ifa amacıyla hareketi gerekir.
Gizem-----------------Fırat Ali
1.Fırat Gizem’den 2000 lira borç almıştır. Ali Fırat’ın Gizem’e olan 2000 liralık borcunu öder. Ali ile Fırat arasındaki
hukuki ilişki: hizmet ,vekalet veya borçtan kurtarma olabilir.
2.3.Kişinin(Ali’nin) alacaklıya böyle bir borcun ifasında şahsen ilgisi olabilir. Örneklendirmek gerekirse 3.kişi kefil,
müteselsil borçlu veya rehin edilen malın maliki(ayni hak sahibi) olabilir. Ayni hak: Herkese karşı ileri sürülebilen
hak.
2.Halefiyet:Kural 3.kişi tarafından yapılan ifanın borcu sona erdirmesi olmakla birlikte bazı hallerde 3.kişinin ifası
borcu sona erdirmez, bu hallerde borçlu, borçla sorumlu olmaya devam eder ancak alacak hakkı ifayı yapan 3.kişiye
‘kanun gereği’ geçer bu intikale halefiyet denir. Kanunda öngörülen halefiyet halleri dışında bir 3.kişinin alacaklı
yerine alacak hakkını elde etmesi alacağın temliki ile mümkün olabilir.
-borç ödenmezse ayni hak sahipleri olduğu rehin konusu mal satılıp paraya çevrilecek.
Halefiyetin hükmü:
Alacaklıya ödenen alacağın kanun gereği 3.kişiye geçmesini sağlar. Alacakla birlikte alacağa bağlı fer’i haklar ve
alacaklının şahsına bağlı olanlar dışında öncelik hakları(rüçhan hakkı gibi)3.kişiye geçer.
2
A)Asli haklar B)Yan(fer’i) haklar genişleten(Faiz, gecikme tazminatı, ceza koşulu) ve garanti eden( hapis hakkı,kefalet
ve rehin) C) Tali haklar y.d.haklar, def’i hakkı ve yönetim hakları..
İstisnası: Kanun alacaklının rızasına bağlı olmaksızın, borcun 3.kişiye ifasını istisnaen kabul etmiştir hatta bazı hallerde
ifanın alacaklıya değil 3.kişiye yapılması zorunludur.
-Alacaklıya havale yaparsa. Havale çift yetki veren bir işlemdir örnek: Ali Veli’nin evinde kiracıdır Ali kirasını Velinin
hesabının bulunduğu Yatırbank’a yapar 3.kişi burada Yatırbanktır Veli’nin parasını Veli adına alır(TBK555).
-Alacaklı borçluyu icra yoluyla takibe aldırmıştır ödeme icra dairesine yapılır.
-TBK186
-TMK 198
14/02/2018
3.Kişinin ifasının sonuçları: Kural olarak borç sona erer. İstisnai olarak borç sona ermez 3.kişi alacaklının haklarına
halef olur.
-Bağışlama söz
3
İfanın konusu
İfanın edime uygun olması ilkesidir. Borçlu neyi borçlanmışsa onu ifa etmek zorundadır. Borçlu borçlandığı edimden
başka bir şeyi, o şey edimden daha az değerli olsa bile ifaya mecbur olmadığı gibi alacaklı da borçlanılan edimden
başka bir şeyi daha çok değerli olsa bile ifa olarak kabul etmeye mecbur değildir.
ÖRNEK:
1) DENİZ……………….NALAN
(Nalan Denize 500 tl’lik bilezik verecekmiş. Deniz ‘Ben onu istemiyorum. Kolundaki 200 tl’lik saati istiyorum.’ Dese
bile borçlu bunu kabul etmek zorunda değildir.)
2) DENİZ………………NALAN
(Nalan Denize 500 tl’lik kolyesini verecekmiş ancak manevi değerinden dolayı sonrasında o kolyeyi vermek istememiş
ve 1000 tl değerindeki başka bir kolyesini vermek istemiş. Alacaklı bu edimi kabul etmek zorunda değildir.)
A .Seçimlik yetki B .İfa yerine edim(ifa yerini tutan eda) C .İfa uğruna edim(ifaya yönelik eda)
A .Seçimlik yetki: Edimlerden birinin asıl edim olması yönüyle seçimlik borçtan ayrılır. Seçimlik borçta ise edimlerden
bir imkansızlaşınca diğeri borcun konuş olabilir. Seçimlik yetkide asıl edim imkansızlaşınca borç sona erer. TBK99/2
“Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu
anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.” diyerek
Sözleşmede ayrıca belirtilmediyse ifa sırasında borcun konusu edimi seçme yetkisi vermektedir.
B .İfa yerine edim: İfa aşamasında asıl borcun yerine başka bir edimin ifa edilerek borcun sona ereceğinin
kararlaştırılmasıdır. İfa yerine edimde ikame edimle borç derhal sona erer.
C .İfa uğruna edim: Yeni edim paraya çevrildiğinde gelen para ölçüsünde borç sona erer. Satıştan gelen para fazla
çıkarsa iadesi eksik çıkarsa tamamlanması gerekir. Borç hesap denkleştirildiğinde sona erer. İfa yerine çek verilmesi
ifa uğruna edimdirTBK192. Vekalet benzeri biri ilişki var.
***İfa yerine edimde borç derhal sona erer. İfa uğruna edimde borç, alacak tahsil edildiğinde sona erer.
***İSVİÇRE FEDERAL MAHKEMESİ DOKTRİNİ: Tereddüt varsa ifa uğruna edimi kabul ediyor.
***Borcun konusu para borcu dışındaysa ifa yerine edim kabul edilip borç sona erdirilebilir.
KISMİ İFA
Bölünebilir bir edimin miktar olarak eksik ifa edilmesidir. Bölünebilirlik; objektif esaslar+ taraf iradelerini gerektirir.
Alacaklı kural olarak kısmi ifayı kabul etmek zorunda değildir. İstisnası: -Sözleşmede hüküm varsa-Alacağın bir kısmı
tartışmalı ise tartışmalı olmayan kısmı kabul külfeti var-kısmi ifayı ret TMK2ye aykırıysa (Örneğin; edim çok büyük
miktarda bölünebilmesine imkan yok.)
Sonuçları;
4
Çeşitli edimlerin özellikleri
2 .Seçimlik borç: Edimin konusunun baştan kesin olarak belirlenmeyip sonradan belirlenmek üzere açık bırakıldığı
edimdir.(TBK 87) Borcun konusu birden çok edim olup yalnız birinin ifası gerekli.
Örnek: İfa için 2 şey kararlaştırılmış 50.000 tl veya 2005 model bmw borçlu bunlardan biriyle borcu ifa edebilir.
3.TBK 85
Nominalizm ilkesi: Sözleşme tarihi ile muacceliyet arasındaki değer değişikliğine taraflar katlanır.
20/02/2018
Tbk99/1 nominalizm ilkesi +borç aksine hüküm yoksa ülke parasıyla ödenir
Vade tarihi belirlenmişse borç vade tarihindeki kur değerince Türk lirası ile ya da € olarak ödenebilir seçme hakkı
borçluda.
Borçlu temerrüde düştüğünde ödeme seçeneğini seçme hakkı alıcıya geçer(para cinsinin belirlenmesi hususu).
Sözleşmede aynen ödeme kaydı varsa borçlanılan para cinsinden ödeme yapılır.
Para borcu belirli bir miktar olarak kararlaştırılmamıştır. Bir miktar altın veya döviz olarak kararlaştırılmıştır.
Borçlunun arz ettiği para miktar, zaman ve yer itibariyle borca uygun olmalıdır. Borçlunun ödediği miktar, yer ve
zaman uygun ancak alacaklı almıyorsa alacaklı borçlunun ifasında temerrüde düşer.
Faiz borcu ancak kanundan veya sözleşmeden doğabilir .Faiz alacağı asıl alacağa bağlı yani fer’i bir haktır ancak
bağımsız da bir haktır . Faiz alacağının doğması için geçerli bir para borcunun doğmuş olması gerekir .Pratik
uygulaması TBK 131-104/2
5
TBK-152 faizin zamanaşımı ile ilgili
-147/b1 faiz alacağı asıl alacaktan daha önce zaman aşımına uğrayabilir. 5 yıllık zamanaşımı var.
Faiz asıl alacaktan bağımsız olarak talep edilebilir dava edilebilir. Faiz ödemesi yapmak anapara ödemesi yapmak
değildir.
FAİZ TÜRLERİ
1. Anapara faizi 2. Temerrüt faizi
Borçlunun, henüz bir borcu ödemede temerrüde düşmediği dönemde ödemesi gereken faizdir. Kanun gereğince bir
paranın faizle ödenmesi kararlaştırılmışsa ve bu faiz temerrüt niteliği taşımıyorsa bu faiz anapara faizidir.TBK229/b.1
ve TTK 20 Kanundan doğan anapara faizinden bahsediyor.
6
21/02/2018
İfa zamanı
Çeşitli anlamları var ilk anlamı muacceliyet ikinci ifa edilebilirlik
Muacceliyet : Alacaklının edimin ifasını isteyebileceği zamanı ifade eder. TBK 90 ve devamında düzenlenmiştir.
Vadeye bağlı borçlarda alacaklı, vadeden önce ifayı talep edemezse de kural olarak borçlu, vadeden önce ifa yetkisine
sahiptir. İfa edilebilirliği durumunda alacaklı ifayı kabul etmiyorsa alacaklı temerrüdü söz konusudur. Kural Vadeden
önce ifa edilebilirliktir, borçlu vadeden önce ifa edebilir ama alacaklı vadeden önce ifa isteyemez. Vade borçlu
lehinedir.
Vadeye bağlı borçlarda: Alacaklı vadeden önce ifayı talep edemezse de kural olarak borçlu vadeden önce ifa yetkisine
sahiptir. İfa edilebilir bir edimi kabul etmemek alacaklı temerrüdünü doğurur.
Vade borçlu lehinedir ama vade alacaklının lehineyse(alınan malı koyacak yeri yoksa veya faizli ödünç sözleşmesi gibi)
artık vadede ifa zorunluluğu var.
Muacceliyet için alacaklı tarafından borçluya ihtar yapılmak zorunda. Sözleşmeyle taraflardan birine muacceliyeti
belirleme yetkisi verilebilir.
3.Vadenin tarihini kanun tayin eder TBK 362/1,ifa zamanı sözleşmeyle uzatılabilir TBK95.
7
-TBK 91 Aya ilişkin sürelerde vade
İfa yeri
Alacaklı, ifa yeri dışında teklif edilen yeri kabul etmek zorunda değildir. Alacaklının rızası olmadan, alacaklının banka
hesabına para yatırılırsa ifa yerini ileri sürmek dürüstlük kurallarına aykırı olur. Alacaklının yerleşim yeri ifa
yeridir(para borçlarında).
A. Aranılacak(Alınacak)borçlar(TBK89/2,89/3): Alacaklı gidip almalıdır. İfa yeri borçlunun yerleşim yeri veya malın
olduğu yerdir.
B. Götürülecek borçlar (TBK89/1): Alacaklının yerleşim yerine veya kararlaştırılan ifa yerine borçlu tarafından
götürülmesi gereken borçlardır. Taşıma giderlerine borçlu katlanır.
C. Gönderilecek borçlar(TBK 211): İfa yeri bakımından aranılacak borçlar gibidir ancak borçlu masrafı ve hasarı
alacaklıya ait olmak üzere ifa yerinden başka bir yere göndermeyi üstlenir. Edim fiili borçlunun yerleşim yerinde ve
edim sonucu alacaklının bulunduğu yerde tamamlanır. Gecikme ve hasar alıcıya ait.
27 Şubat 2018
İfanın ispatını sağlayacak önlemler
Senet
Borç doğurucu bir belgedir. Senet senetten bağımsız bir borç doğurur. Senedin geri verilmemesi durumunda senet
sahibi dava açmalıdır.
8
Senet kaybolmuşsa alacaklı senedin kaybolduğuna dair noterde düzenlenmiş resmi bir belge (Senedin kaybolduğuna
ilişkin) vermelidir. Bunu da yapmazsa borçlu tespit davası açar(TBK105).Borcun tamamı ödenmişse senet istenebilir.
TBK 103 gereğince senedin iptali talep edilebilir. Senet yırtılırsa, üstüne iptal edildiği yazılabilir. Böyle durumlarda
senet iptal edilmiş sayılır.
TBK(104/3) borç senedi borçluya geri verilmişse, borç sona ermiş sayılır.(Karine! senedin verilme amacı ispat edilirse
borç devam eder)
Dönemsel borç
Dönem dönem muaccel olan borçtur. Kira borcu taksit borcu gibi. Dönemsel borçlarda verilen makbuz, daha önceki
borçların da ödendiğini ifade eder ama bu karinedir yani aksi ispat edilebilir. Bunu ispat etmek için ödenmemiş
borçların makbuzda belirtilmesi gerekir.
Dönemsel olarak yapılan ödemelerde kısmi ödeme değil dönemsel olarak tam ödeme söz konusudur.
9
Ö. def’inin şartları: Karşılıklı 2 tarafa borç yükleyen sözleşmelere de uygulanabilir.
Sözleşmenin hükümsüzlüğü söz konusu ise iade taleplerinde de öç def’i söz konusu olur.
28/02/2018
Alacak bir dava ile talep edilirse şekil ve süre bakımından usul kurallarına uyulması gerekir
Ö. def’ini öne süren taraf karşı taraf borcunu ifa edinceye veya ifayı teklif edinceye kadar kendi borcunu ifa etmeme
imkanını kazanır; borcunu ifa etmeyen bir borçlu olmaktan kurtulur. Ö def’ i geçici bir etki sağlar.
Eğer borçlu temerrüt halindeyken ö. def’ini kullanırsa temerrüt, def’in kullanıldığı andan değil, def’in kullanılma
şartlarının gerçekleştiği andan itibaren ortadan kalkar.
Kullanılabileceği an
1mart haksızlaşma
Ödemezlik def’inin kullanılamayacağını iddia eden taraf kanıtlamak zorunda( davalı- alacaklı)
Bir tarafın borç ödemekte güçsüzlüğe düşmesi(aczi) halinde diğer tarafa tanınan imkanlar
Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde öncelikle ifa yükümlülüğü bulunan taraf karşı edim alacağı karşı tarafın
mali acziyeti sebebiyle imkansızlığa düşmüşse bu hükme başvurulabilir(TBK 98)
10
1. Alacaklının kaçınması
Kaçınma:
-Tanıkla kanıtlanır
-Gereği gibi ifası teklif edilen edimin reddi haklı sayılabilir. İfanın modaletilerine dayanmaması Ayıplı ifa – Ayıp
hükümlerine gidilir.Eksik ifa – Borçlu temerrüdüne gidilir.
- Vadeden önce ifa yetkisi kullanılan hallerde aniden ifa teklif edilmişse alacaklı ifayı hemen kabul etmemekte haklı
sayılabilir.
-Vadeden önce ifanın, icra iflas kanununa göre iptal davasına konu olma ihtimalinde de ifanın reddi söz konusu
olabilir.
06/03/2018
Alacaklı temerrüdü var olan borçlu temerrüdünü sona erdirir. Yapmama borcunda alacaklı temerrüdü olmaz.
Özel sonuçlar:
11
TBK 107 tevdi hakkı= Verme borçlarında mümkündür. İfa yerini hakimi tevdi yerini belirler, hakim tevdi şartlarını
incelemez. Tevdi kararının alacaklıya bildirilmesi gerekir. Borç tevdi ile sona erer. Mülkiyet alacaklı malı alana kadar
borçluda kalır. TBK 109 tevdi konusunu geri alma.
TBK 108= Borç satışla değil paranın tevdi edilmesi ile sona erer.
İstisnalar:
TBK 208/2------- satım sözleşmesinde( alacaklı temerrüdü)------------ Alacaklı temerrüdü hasar anında alacaklıya geçer.
* İstisna verme borcu için --- seçim hakkı alacaklıda seçimlik borç söz konusu olduğunda.
Kural= Alacaklı temerrüdünün sorumluluğa yol açmamasıdır ancak borcun ifasını kabul; alacaklı için borç sayılabildiği
oranda tazminat istenebilir.
TBK 111İfanın alacaklıdan kaynaklı diğer sebeplerle ifa edilememesi * satışa izin verilmesi.
İhlal çeşitleri:
ihlal: Borcun ifasının kasten imkansız hale getirilmesi.
1. Kusurlu sonraki imkansızlık- İfa mümkün olmadığı için zararın tazminini isteriz
3. Temerrüt: Geç ifayı kural olarak kabule mecburken, kötü ifa hallerinde yine kural olarak ifayı kabul etmek zorunda
değilim.
Alacaklı ifa mümkünse kural olarak ifadan vazgeçip tazminat isteyemez sözleşmeden dönemez.
İstisnalar: Sözleşme hükümleri veya kanun bunu söylemiş olabilir. Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde b’lu
temerrüdünde bu hak tanınmıştır(TBK 125)
12
CEBRİ İCRA
Mahkeme karar ilamını devlet gücüyle yerine getirilmesini ifade eder.
A. Para borcunda: Borçlunun malları haczedilip satılıp ifa edilir. Para borcunun ifası için ilama gerek yok.
D: Taşınmaz mülkiyetinin nakil, irtifa hakkı : Taşınmaz tahliyesi ve teslimi icra dairesi eliyle zorla. Cebri icra olmaz
mahkeme kararının kesinleşmesiyle ifa gerçekleşir. Tapuya tescil açıklayıcıdır.
F. İrade beyanında bulunma borcuTaşınmaz satış vaadi sözleşmesi(Resmi/Noter) Vaat taşınmaz satış sözleşmesi
kurmak Bu sözleşmeyi yaptığım zaman benim nihai hedefim taşınmazın üstüme
tescillenmesi.Tescillenmezse1971 YİBK Mahkemenin kararı sadece irade beyanı yerine geçmez aynı zamanda
mülkiyetin devri anlamına gelir.
*Genel olarak irade beyanı bulunma borcunda mahkeme kararı irade beyanı yerine geçer.
(Hatırlatma) Alacağın temliki: Tasarruf işlemi, bir borçlandırıcı işlemin ifası için yapılır. Alacağın temliki vaadinin
sonucu, alacağın temlikidir. Mahkeme ilanıyla alacak devralana geçmiş oluyor.
2. Tazminat davası
Tazminat davası TBK 112-51-114-52 *Kusuru ispat yükü borçludadır.
Şartları:
A. Borca aykırı davranış TBK-112
B. Zarar doğacak. Maddi bir zarar olabilir: Bir kişinin malvarlığında görülen azalmadır. Manevi zarar olabilir; Kişinin
kişilik haklarına tecavüzden kişinin duyduğu ruhsal acıdır. Müspet ve menfi zarar da olabilir. Müspet ve menfi zararda
fiili zarar ve yoksun kalınan kar olarak ortaya çıkabilir.
Müspet zarar Borç gereği gibi ifa edilseydi alacaklının uğramayacağı zarardır.
Menfi zarar Hüküm doğurduğuna güvenilen bir sözleşmenin geçersiz olması veya kurulacağına güvenilen bir
sözleşmenin kurulmaması yüzünden uğranılan zarardır. Her ikisi de fiili zarar veya yoksun kalınan kar olarak karşımıza
çıkabilir.
Furkan bir telefon almak istemektedir satıcı Çağrı’ya gider Çağrı değeri 500 lira olan telefonu Furkan’a 300 lira der
Furkan düşüneceğini söyleyerek dükkandan ayrılır Furkan’ın telefon aradığını duyan Halil aynı telefonu Furkan’a 400
lira fiyatla önerir Furkan ise aynı telefona 300 lira fiyat verildiğini söyleyerek teklifi reddeder. Çağrı’nın teklifini kabul
eden Furkan telefonu almak için satıcı Çağrı’ya gider Çağrı ise kardeş kusura bakma bir yanlışlık olmuş sana
gösterdiğim telefon 500 liraydı sözleşmeyi iptal ediyorum der. Furkan gider satıcı Enes’ten aynı telefonu 600 liraya
alır. Furkan’ın uğradığı menfi zarar 200 lira müspet zarar 300 liradır.
*Tazminat olarak ya menfi ya müspet zarar istenebilir. İkisi birden istenemez. Hakim hakkaniyet gereği zararı üst
sınırdan verebilir.
13
Fiili zarar: Fiilen malvarlığında azalma meydana gelmesidir.(Aktifin azalması ya da pasifin artmasıyla meydana
gelebilir)
C) Uygun illiyet bağı Borca aykırı davranışla doğacak olan zarar arasında uygun illiyet bağı olmalıdır.
Doğrudan zarar: Hukuka aykırı fiil yüzünden araya bir sebep girmeden uğranılan zarardır.(A, B’nin kamyonunu yaktı)
Dolaylı zarar: Hukuka aykırı fiilin mağdura verdiği doğrudan zarara eklenen fiille uğranılan zarardır.( A B’nin
kamyonunu yaktı. Kamyonla birinin yükünü taşıyacaktı. Taşıyamadığından tazminat ödemek zorunda kaldı.
D) Kusur Kusur karinesi vardır. Kusurun derecesi önem taşımaz. İstisnai hallerde borçlu kusuru olmasa dahi
sorumludur(Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk).Akdi sorumlulukta zamanaşımı süresi kural olarak 10 yıldır.
3. Dönme
İfa ihlalleri
1. Fiili imkansızlık
2.Hukuki imkansızlık
-Kamulaştırma yapılması
a. İfaya yardımcı
-Aydınlatma
-Bilgi verme
14
b. Koruyucu yan yükümler
-Bütünlük menfaati
C)Borçlu Temerrüdü
İfası mümkün ve muaccel bir borcun ifa edilmemesi ifada gecikme niteliği taşır. Bazı ek şartlarla birlikte temerrüt
niteliği taşır.
Koşulları:
E)Borcun ifa edilmemiş olmasının objektif olarak borca aykırı bir davranış niteliği taşıması.
-Baskın görüş şart olmadığıdır. Ancak, temerrüdün bazı koşulları için kusur aranır.
İmkansızlık borçlunun temerrüdün sonra ortaya çıkarsa; temerrüdün sonuçları imkansızlık anına kadar saklı kalır. Bu
tarihten sonra imkansızlık hükümleri uygulanır.
TBK – 119’a göre; borçlu temerrüde düşmede kusuru bulunmadığını kanıtlayamazsa imkansızlıktan sorumlu olur.
Kusuru bulunmadığını borçlu kendisi kanıtlar çünkü kusur karinesi vardır.
15
Temerrüt, ifa zamanındaki gecikmeyi gerektirir. Bu gecikme de borcun muaccel olmasına bağlıdır. Muacceliyet
alacaklının ifayı talebe yetkili olduğu zamanı ifade eder. Muacceliyetin ne zaman gerçekleşeceği; sözleşmeden,
hukuki işlemden, kanundan veya işin niteliğinden tespit edilir.
İhtarın şekli:
-İhtar kural olarak şekle tabi değildir. İspat için gereklidir.
-İfa davası açma, icra takibi açma ihtar niteliğinde sayılır(Tespit davası ifa istenmediği için ihtar yerine geçmez).
-İhtar borçluya veya yetkili temsilciye yapılabilir (Yetkili temsilci ihtarı kabule yetkilidir).
İhtar yapılan muhatabın fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Fiil ehliyeti yoksa ihtar yasal temsilcisine yapılmalıdır.
İhtar yapacak kişinin ayırt etme gücü olması yeterlidir. Tam ehliyet aranmaz.
- Belirli vadede, vade taraflarca belirlenmişse ihtara gerek yoktur. Kanunen belirlenmişse ihtar aranır.
16
2) Borcun ifa edileceği gün sözleşmede saklı tutularak taraflardan birinin bildirimde bulunmak suretiyle
gerçekleştirilecekse,
Haksız fiilde fiilin işlendiği sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş
olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.
-Borçlu borcunu ifa etmeyeceğini açıkça ifade ettiyse ihtara gerek yoktur.
2) Borcun ifası teklif edilince Borçlunun temerrüdü sona erer. Ancak bununla birlikte borçlunun gecikme
tazminatını da teklif etmesi gerekir.
1) Aynen ifa: Temerrüdün değil muacceliyedin sonucudur. Borçlu temerrüde düşmeseydi de aynen ifayı
isteyecekti.
17
Kural: Aynen ifadır.
Gecikme tazminatı aynen ifa ile birlikte de istenebilir. Ancak, temerrüt halindeyken borç ifa edilmiş olsa bile
alacaklı gecikme tazminatı da isteyebilir. İhtirazi kaydın ileri sürülmesi zorunlu değildir. İfa davasında istememiş olsan
bile sonradan isteyebilirsin.
Gecikme tazminatı gecikme süresine bağlı olarak sürekli artan bir nitelik taşır.
Sorumluluktan Kurtulma:
2) Borcunu zamanında ifa etmiş olsaydı bile beklenmedik halin ifa konusu şeye zarar vereceğini ispat ederse,
sorumluluktan kurtulur.
Mal borçlunun elindeyken gerçekleşen kaza ile ifa zamanında yapılsaydı bile alacaklının elindeyken gerçekleşen
kazayla aynı olmalıdır.
- Alacaklı ihtirazi kayıtta bulunmaksızın anaparayı tahsil ederse faiz alacağı düşer. (TBK-131/2)
18
- Temerrüt faizi ödeme borcu temerrütle başlar, borcun ifasına kadar devam eder. Temerrütle başlamasının istisnası
TBK-121/I
-Temerrüt faiziyle karşılanmayan zararın tazmini TBK 122 .Alacaklı zararının temerrüt faiziyle karşılanamadığını
ispatla yükümlüdür.
Yasal anapara faizi %9 sözleşme ile(TBK 88) %9+%4,5= 13,5 Sözleşmesel anapara faizi
- Kural; temerrüt durumunda da aynen ifayı istemektir. Ancak tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde aynen
ifadan vazgeçme yetkisi tanınmıştır.
EK SÜRE
- Amaç borcun ifası için son şans vermektir. Süre içinde de temerrüt devam eder (Temerrüt faizi, kusurluysa gecikme
tazminatı konularında önemlidir).
- Ek süre uygun bir süre olmalıdır. Ek süre uygun değilse farklı görüşler vardır. Hakim görüş; uygun bir süre boyunca
geçerli olduğudur.
- Ek süre verme beyanı şekle tabi değildir. (TTK-18/3 tacirler arası istisnasıdır.)
- Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa
- Kesin vade
Hatırlatma: İhtara gerek olmayan haller:1. Belirli vade 2.Sözleşme ile bir tarafa muacceliyeti belirleme imkanı
tanınması 3.Haksız fiil/ sebepsiz zenginleşme 4. Dürüstlük kuralı
1) Aynen ifa + gecikme tazminatı ek süre verilmesi de mevcut olan bir haktır.
19
2) ) Sözleşmeden dönme + menfi zararın tazmini
Hakim görüş: Aynen ifadan vazgeçtiğinde ne istediğini tam olarak borçluya derhal bildirmesi gerekir. Bunun sebebi,
borçlu aleyhine spekülasyon yapılmasını önlemektir.
A)Aynen ifaden vazgeçme beyanı ek süre verilirken de yapılabilir. Aynen ifadan vazgeçme yenilik doğuran bir haktır.
Bunun istisnaları vardır. İfadan vazgeçme, borçlunun henüz ifa edilmemiş edimini sona erdirir.
B) İfadan vazgeçme + müspet zararın (tam ve doğru ifaya olan menfaattir) tazmini.
Sözleşme devam eder. Edimin yerini tazminat alır. Müspet zararın kapsamı vazgeçilen edimin değeri, yoksun kalınan
kar, fiili zarar …
! Müspet Zararın Tazmini için alacaklı kendi edimini ifa etmek zorunda mıdır? Bu
konudaki teoriler;
A) Mübadele Teorisi
Her iki edimi ayrı ayrı ele alır. Hükmedilecek tazminatla alacaklının ediminin değiş-tokuş edileceğini kabul eder. Yani
kendi edimini ifa etmek zorundadır.
İki etkisi vardır: İfa edilmemiş bütün edimler sona erer. İfa edilmiş edimlerin iadesi geri istenir.
KLASİK TEORİ:
Dönme bildirimi sözleşmeyi kurulduğu tarihten itibaren ortadan kaldırır. Bu sözleşmeden doğan hak ve borçlar da
doğduğu andan itibaren ortadan kalkmış sayılırlar. Bu bozucu yenilik doğuran bir hakkın ortadan kullanılmasıdır.
1) Dönülen sözleşme uyarınca vaktiyle yapılan kazandırmalar sebebe bağlı olsa bile dönmeden etkilenmez. Bu
sebeple iade borçlusunun malvarlığındaki artış sebepsiz zenginleşme teşkil eder. Zamanaşımında sebepsiz
zenginleşme zamanaşımına tabidir(2-10 yıl).
20
2) Sebebe bağlı tasarruf işlemi sözleşmeden dönme üzerine geçmişe etkili olarak hükümsüzleşir. Malı istihkak
davasıyla isterim ayni haktır süresizdir.
TBK-125/3 yasal borç ilişkisi kurar. Sebepsiz zenginleşmedeki kısa zamanaşımı süresini uzatmak için ortaya çıkmıştır.
Dönme işlemi borç ilişkisini ne geçmişe ne de ileriye etkili olarak sona erdirir. Yani dönme sözleşmenin geçerliliğine
dokunmayıp onu bir tasfiye ilişkisine getirir. Bu tasfiye ilişkisinde sözleşmeden doğan borçlar tersine dönerek devam
eder. Bu değiştirici yenilik doğuran bir haktır. Yerine getirilmiş edimler aynı sözleşmeden doğan borçlar olarak iade
borcu haline gelir. Zamanaşımı 10 yıl olur. Klasik teoriden farklı olarak asıl borç için alınan rehin, kefalet devam eder.
3. Görüş Yapma borçlarında( Cebri icrası mümkün olmayan edim borcu) İmkansızlık uygulansın 112’ye göre
tazminat istensin. Cebri icrası mümkün olan verme borcunda alacaklı, vadeye kadar beklesin.
Edimin bir kısmını ifası halinde kural olarak seçimlik haklar sadece temerrüde düşen kısım için uygulanacak.
İstisnası: Daha önce alınan kısım ifa menfaatini karşılamıyorsa ilk kısım olmaksızın tüm sözleşme için bu haklar
kullanılabilir. Art arda teslimli sözleşmeler içinde aynı ilkeler geçerlidir.
Kira sözleşmesi yaptınız, malı kullandınız 6 ay, 7. Ayda temerrüt sebebiyle sözleşmeyi feshetmek istediniz. Dönme
hakkını kullanamıyorum çünkü ifaya başladım ki böyle olsa kullanma hakkımı nasıl geri vereceğim?
Fesih anından itibaren ifa edilmeyen kısmı için müspet zarar isteyebilirsin.
Borca aykırılığın genel sonuçlarından biri de tazminattır. Tazminatın temel ilkelerinden biri de kusurdur. Fakat kusurlu
sorumluluğunda istisnaları vardır TBK 115
21
*Borç doğuran sözleşmenin içinde veya daha sonra bağımsız bir sözleşmeyle yapılması mümkündür ama her
halükarda geçerliliği asıl sözleşmenin geçerliliğine bağlıdır.
*Sorumsuzluk anlaşması zarar doğmadan önce yapılır. Zarar doğduktan sonra yapılan anlaşmalar sulh veya ibra
niteliği taşır.
*Zarar doğduktan sonra yapılacak anlaşmalar her türlü kusur için yapılabilir çünkü serbest irade vardır.
Geçerlilik şartları:
İstisna TBK 115/21İşçi lehine yapılmış sorumsuzluk anlaşmaları geçerli olacak. İşçinin sorumluluğunun kaldırıldığı
sorumsuzluk anlaşmaları geçersizdir.
TBK 115/3 Burada iki şartın beraber gerçekleşmesi gerekiyor. Bankalar ve sigorta şirketleri
Gene olarak borcun ifasında veya hakkın kullanılmasında, borçlunun rızasıyla yardımından yararlanılan kişi, yardımcı
kişidir.
Yardımcı kişi
A)İfa yardımcısı
B) Kullanma yardımcısı
*Bir kişinin yardımcı kişi sıfatına sahip olması için borcun ifasına katılmasının borçlunun rızasına dayanması hem
zorunlu hem yeterlidir. Borçlunun rızası yoksa 116 uygulanmaz.
*Yardımcı kişinin, borçlunun emri altında çalışması zorunlu değildir. Tamamen rastlantı sonucu borcun ifasına
katılmış olsa bile borçlunun rızası varsa yardımcı kişi olur.
Haksız fiildeki TBK 66/ adam çalıştıranın sorumlu olabilmesi için otoritesi altında sürekli olarak onunla hizmet
ilişkisi içinde olması gerekiyor.
Sorumluluğun şartları
1) Borçlu ile zarar gören arasında bir borç ilişkisi olacakSözleşmeler en geniş uygulama alanı.
3) Borcun ifasında yardımcı kişi kullanılması borca aykırı olmamalı borca aykırıysa Genel hüküm olan TBK 112
uygulanır.
4)Yardımcı kişinin borçlunun borcuna aykırı bir davranışla alacaklıya zarar vermiş olması:
22
Bir görüşe göre işi yürüttükleri sırada ifadesiyle kastedilen; Borcun ifası ile zarar arasında işlevsel bir bağlantı
olması İfa sırasında
5) Yardımcı kişinin davranışının borçluya farazi kusur olarak yükletilebilmesi davranışı borçlu yapsaydı, bu fiil ana
kusur olarak yüklenebilecekse bu şart gerçekleşir.
6) Borçlunun yardımcılarının fiilden sorumluluğunu kaldıran veya daraltan anlaşmanın bulunmaması TBK 116/2-3.
Bu yaklaşık 6.000 kelimelik notun hazırlanmasında yardımda bulunan Emine, Berfin ve Kaan’a teşekkürü bir borç
bilirim. Umarım Borçlar Genel Hukuku sınavında sizlere faydası dokunur.
23