Professional Documents
Culture Documents
Mert Uzun
Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,34349 Beşiktaş/İstanbul
Tel: 0212 383 31 08
mertuzunn@gmail.com
1T 1T
Serhat Yaman
Gayrettepe Mahallesi Yıldız Posta Caddesi No:18/B Beşiktaş-İstanbul
Tel: 0212 347 26 22
srhtymn@outlook.com
1T 1T
Öz
Modern iş sağlığı ve güvenliği yaklaşımında iş kazalarının önlenebilmesi için birincil
öncelik toplu koruma önlemelerinin alınmasıdır. Ne var ki ülkemiz yapı iş kolunda ağır
yaralanma ve ölümle sonuçlanan kaza tipleri arasında üst sıralarda olan yüksekten insan
ve malzeme düşmesi şeklindeki kaza tiplerinin kök nedenleri genellikle toplu koruma
önlemlerinin alınmaması olarak kayıtlara geçmektedir. Hemen hemen tüm inşaat
projelerinde güvenlik korkuluklarındaki teknik yetersizlikler de yüksekten düşme ile
sonuçlanan iş kazalarında önemli bir etkiye sahiptir. İnşaatlarda kullanılan geçici
korkuluklar her ne kadar en sık tercih edilen toplu koruma önlemi olarak göze çarpsa da
korkulukların teknik yeterlilikleri konusunda sektörde büyük bir bilgi eksikliği
bulunmaktadır.
Giriş
Ülkemizde son yıllarda üzerine daha fazla çalışma yapılsa da halen “yükseklik” ve
“yüksekte çalışma” yapı iş kolunda önemi tam anlaşılabilmiş başlıklar değildir. Bu
çalışmanın girişinde bu nedenle geçici korkuluk sistemlerinin, yapı iş kolunda
çalışanların ve malzemelerin yüksekten düşme riskine yönelik alınacak bir toplu koruma
önlemi olması nedeniyle “yükseklik” kavramı tekrar gündeme alınacaktır.
Yapı iş kolu ile ilgili en sık bilinen yanlışlardan biri yükseklik kavramı ve yüksekte
çalışmanın 3 metre ile ilişkilendirilmesidir. Bu ilişkilendirmenin temel nedeni 6331
sayılı Kanun ile yürürlükten kalkan, “Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Tüzüğü” 13. Maddesinde tarif edilen “Yüksekliği tabandan itibaren 3 metreden daha
fazla olan ve düşme veya kayma tehlikesi bulunan yerlerde çalışanlara güvenlik kemeri
verilmesi” zorunluluğundan bahsedilmesidir.(6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği
Kanunu, 2002),(Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, 1974)
Ülkemizdekine benzer olarak Amerika Birleşik Devletleri’ nde 1.2 metre üzerindeki
çalışmalar yüksekte çalışma olarak kabul edilirken, Avrupa Birliği’ ne bağlı ülkelerin
birçoğunda bu değer 1.8 metre olarak kabul edilmektedir ve bu yüksekliklerin üzerinde
çalışanların kişisel koruyucu donanım kullanma zorunluluğu olduğu belirtilmektedir.
OSHA standartlarına göre ise, 1.8 metre üzerindeki yüksekliklerde yapılan çalışmalarda,
çalışanların korunması için tutarlı bir yüksekten düşmeyi önleyici sistem bulunması
gerekliliği belirtilmektedir. İngiliz (WAHR) standartlarına göre ise her türlü düşme
riskinin yaralanma tehlikesi içerdiği kabul edilmiş ve her türlü düşme riskine karşı
uygun önlemler alınması gerektiği belirtilmiştir (Peşan, 2011).
Mahkeme bilirkişi dosyaları ve arşivlerde yapılan çalışmaların derlenmesi ile bir araya
getirilen 1968-1999 yılları arasındaki inşaat kazalarına ilişkin yapılan bir
değerlendirmede (Gürcanlı, 2013), ölümlü kazaların %42,9’unun, yaralanmalı kazaların
ise %32,9’unun “insan düşmesi” şeklinde gerçekleştiği görülmektedir:
%10,5’lik oran ile ikinci sıraya sahip olan “malzeme düşmesi” şeklinde gerçekleşen iş
kazası tipinin de nispeten güvenli korkuluklar ile önlenebileceği düşünülmektedir.
Yüksekten düşme ile ilgili alınabilecek toplu koruma önlemleri “birincil & ikincil” veya
“düşme önleyici & düşme tutucu” olarak sınıflandırılacak olursa; korkuluk
sistemlerinin, “birincil” veya “düşme önleyici” toplu koruma önlemi statüsünde
anılması doğru olacaktır. Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nde anılan
diğer bir toplu koruma önlemi ise güvenlik ağlarıdır. Bu noktada korkuluk sistemleri ile
güvenlik ağları arasında önemli bir ayrıma dikkat çekilmesi gerekmektedir: Korkuluk
sistemleri korumayı kaynağında sağlarken güvenlik ağları düşme başladıktan sonra
devreye girmektedir. Bu özelliği ile güvenlik ağlarının “ikincil” veya “düşme tutucu”
toplu koruma önlemi kategorisinde anılması daha doğru olacaktır.
Gerek korkuluk sistemleri gerekse güvenlik ağları benzer amaçlara hizmet etmekte
olup, bu sistemler de kendi içlerinde farklı sınıflara ayrılabilmektedir. Her biri farklı
yararlar ve sınırlamalar sağlayan bu sistemlerin seçiminde, projeye uygunluk kriteri
belirleyici rol oynamalıdır.
İncelemeye alınan birkaç farklı ülkede yayımlanmış standartların çoğu korkuluklar için
geometrik ve mekanik gereklilikleri belirtmektedir. Bir korkuluğun amacı; korkuluğa
yaslanan bir kişiyi desteklemek veya yanında yürüyen bir kişiye el desteği sağlamak ve
korkuluğa doğru düşen veya ilerleyen bir kişiyi yakalamaktır. Bu amaç tüm
standartlarda ortaktır fakat, dayanım gereklilikleri standartlar arasında önemli derecede
değişiklikler göstermektedir (Alfonso and Nieves, 2010).
Şekil 1 Farklı tipte geçici korkulukların şematik gösterimi (TS EN 13374, 2013).
Temel Gereklilikler
TS EN 13374’e göre bir korkuluk sistemi; ana korkuluk, ara korkuluk ve topuk levhası
ya da ara koruma(çit, ağ vb.) ve topuk levhası sistemlerinden birisini içermelidir. Ana
korkuluk ve topuk levhası temel gereklilik olarak belirtilirken, bu ikisinin arasında
kalan açıklıktaki temel gereklilik unsuru için, ara korkuluk veya ara koruma(parmaklık,
çit, güvenlik ağı vb.) sistemlerinden herhangi birisinin tercih edilebileceği
belirtilmektedir.
Ana Korkuluk
Ana korkuluğun herhangi bir en üst noktası ile çalışma yüzeyi arasındaki dik mesafe en
az 1000 mm olmalıdır. Ana korkuluklar sürekli olmalıdır ve herhangi bir yatay boşluk
120 mm’ den az olmalıdır.
Topuk Levhası
Topuk levhasının herhangi bir en üst noktası ile çalışma yüzeyi arasındaki dik mesafe
en az 150 mm olmalıdır. Topuk levhaları, çalışma yüzeyi ile arasında boşlukları
önleyecek şekilde dizayn edilmelidir. Boşluk varsa bile, 20 mm çaplı bir kürenin
geçemeyeceği boyutta olmalıdır.
Sınıf A
: düşme yüksekliği
çalışma yüzeyinin
yatayla yaptığı açı
Şekil 3 Farklı açı ve düşme yüksekliklerinde korkuluk sınıflarının kullanımı (TS EN
13374, 2013).
Sınıf B
Sınıf B koruma sadece statik yüklemelerde ve düşük dinamik etkilerde direnç sağlar:
• Korumaya dayanmış veya korumanın yanında yürüyen bir insana destek
sağlama; ve
• Korumaya doğru yürüyen veya düşen bir insanı topluca durdurma;
• Eğimli bir yüzeyden yuvarlanan veya düşen bir insanı topluca durdurma (TS EN
13374, 2013).
Sınıf B geçici; 30°’den küçük açılarda düşme yüksekliği sınırlaması olmaksızın veya
60°’den küçük açılarda, iki metreden az düşme yüksekliklerinde kullanılabilir (Şekil 3).
Sınıf B korkuluk sistemlerinin eğimleri dikeyden çalışma yüzeyine doğru 15 dereceden
fazla sapmamalıdır. Sınıf B korkuluk sistemi, üzerindeki herhangi bir boşluktan 250
mm çaplı bir küre geçemeyecek şekilde ölçülendirilmelidir (TS EN 13374, 2013).
Sınıf C
Sınıf C koruma, dik eğimli bir yüzeyden kayan personelin düşmesini önlemek üzere
güvenlik gerekliliklerine bağlanmış, yüksek dinamik kuvvetlere direnç sağlar:
• Dik eğimli bir yüzeyden kayan veya devrilen insanı topluca durdurma (TS EN
13374, 2013).
30° ile 45° arasındaki açılarda düşme yüksekliği sınırlaması olmaksızın veya 45° ile 60°
arasındaki açılarda beş metreden az düşme yüksekliklerinde kullanılabilir. Eğer açı 45°
ve 60° den büyükse ve düşme yüksekliği de 5m. den fazla ise, geçici korkuluklar
standart kapsamında koruma için uygun değildir. Bu tarz durumlarda, korkuluk
sistemleri çalışma alanına daha fazla yaklaştırılıp düşme yüksekliği düşürülmeli veya
örneğin her 2m. veya her 5m. de bir korkuluk sistemi yapılmalıdır. Sınıf C korkuluk
sistemi, üzerindeki herhangi bir boşluktan 100 mm çaplı bir küre geçemeyecek şekilde
Tartışma
Ülkemiz inşaat sektöründe uzun yıllar boyunca güvenli korkuluk sistemleri ne yazık ki
kullanılmamıştır. Sektörde alışılmış-sıradan korkuluk tipleri, beton imalatından hemen
önce kalıp malzemesi içerisine yerleştirilen dikey demir donatılarla oluşturulan, çoğu
kez yatay elemanları da ince demir donatı elemanlarından oluşan ve demir donatıların
birbirlerine bağ telleri ile bağlandığı tipteki korkuluklardır. Bu korkulukların çeşitli
renklerdeki ikaz bantları ile kapatılması ile tamamlanan “korkuluk sistemlerine” hemen
hemen tüm inşaatlarda rastlamak mümkündür. Herhangi bir dayanım yükü hesabı
bulunmayan, imalatı ve kullanımı dolayısıyla kendisinin de başlı başına riskler teşkil
ettiği bu korkuluk sistemlerinin düzenlenen yeni mevzuattaki tariflere uygun olarak
değiştirilmesi gerektiği açıktır.
Çalışmada değinildiği üzere, ulusal mevzuatta korkuluklar ile ilgili kısıtlı tanımlamalar
yapılmaktadır. “Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nde” korkuluk
dayanımıyla ilgili tek tarifleme, ana korkuluğa herhangi bir yönden gelebilecek 125
kilogramlık yüke dayanıklılık şeklindedir. Ulusal bir standart olan ve yine aynı
yönetmeliğe göre kriterlerine uyulması zorunlu olan TS 13374’te bu hususların daha
detaylı ve farklı birimlerle açıklanması uygulamada çelişkiye düşülmesine neden
olmaktadır.
Koruma amaçlı kullanılan bir ekipmana, korunması öngörülen nesnenin çarpması veya
teması esnasında öngörülen dayanım değerinin ilgili yönetmelikte “kilogram” cinsinden
belirtilmesi uygulamada karışıklıklara yol açmaktadır. İki cismin birbiri ile herhangi bir
yolla temas kurması veya etkileşime geçmesi sırasında ve hemen sonrasındaki
davranışlarını etkileyen birçok farklı etken bulunmaktadır ve bu denklemi «kilogram»
cinsinden sınır değerler ile çözmek mümkün gözükmemektedir.
Geçici korkuluklar inşaatlarda gerek statik gerekse dinamik etkilere maruz kalmaktadır.
Statik yüklemelerde eylemin etkisini; Newton, kg-f, vb. kuvvet birimleriyle belirtmek
daha doğru olacak iken, dinamik yüklemelerde ise joule vb. enerji birimleri kullanılması
yerinde olacaktır.
Yapı işlerinde henüz proje hazırlık aşamasında oluşturulması gereken sağlık güvenlik
planının projeye özgün oluşturulması ve bu plan içerisinde yüksekten düşme tehlikesine
yönelik bir alt plan oluşturulması etkin bir faaliyet yürütülmesi için önem arz
etmektedir. Bu planda yer alacak korkuluk sistemlerinin özellikleri ise projenin mimari
yapısına, üretim şekline ve diğer faktörlere(mevzuat vb.) uygun olacak şekilde tercih
edilmesi gerekmektedir.
Kaynaklar
6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu, 2002
EFCA ve ACE, (2006) Designing for Safety in Construction. Taking account of the
“general principles of prevention” Guidelines.
group.slac.stanford.edu/esh/eshmanual/references/fallReqFall.pdf
1TErişim Tarihi:
31.07.2015.