You are on page 1of 72

TEMEL BİLİMLER

1 - 10. sorular : Anatomi


11 - 20. sorular : Fizyoloji-Histoloji-Embriyoloji
21 - 40. sorular : Biyokimya
41 - 60. sorular : Mikrobiyoloji
61 - 80. sorular : Patoloji
81 - 100. sorular : Farmakoloji

KLİNİK BİLİMLER
1 - 30. sorular : Dahiliye Bilimler
(Dahiliye + Dahili Küçük Stajlar)
31 - 60. sorular : Pediatri
61 - 85. sorular : Cerrahi Bilimler
(Genel Cerrahi + Cerrahi Küçük Stajlar)
86 - 100. sorular : Kadın Doğum

EYLÜL 2010 DÖNEMİ 1. DENEME SINAVI CEVAP ANAHTARI


TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
1-D 26 - B 51 - B 76 - E 101 - B 126 - C 151 - D 176 - A
2-E 27 - A 52 - E 77 - B 102 - E 127 - A 152 - C 177 - A
3-C 28 - E 53 - A 78 - A 103 - D 128 - E 153 - A 178 - B
4-C 29 - D 54 - B 79 - C 104 - A 129 - D 154 - D 179 - B
5-D 30 - A 55 - E 80 - C 105 - C 130 - E 155 - E 180 - C
6-A 31 - D 56 - D 81 - B 106 - A 131 - B 156 - E 181 - D
7-B 32 - B 57 - D 82 - D 107 - C 132 - E 157 - C 182 - E
8-A 33 - A 58 - E 83 - E 108 - D 133 - E 158 - B 183 - C
9-B 34 - B 59 - B 84 - A 109 - C 134 - E 159 - C 184 - B
10 - E 35 - D 60 - D 85 - D 110 - D 135 - E 160 - B 185 - E
11 - E 36 - C 61 - A 86 - E 111 - D 136 - B 161 - E 186 - B
12 - E 37 - A 62 - A 87 - B 112 - A 137 - B 162 - B 187 - B
13 - E 38 - D 63 - A 88 - B 113 - E 138 - E 163 - C 188 - A
14 - A 39 - B 64 - E 89 - E 114 - A 139 - B 164 - A 189 - D
15 - C 40 - B 65 - C 90 - E 115 - A 140 - B 165 - B 190 - C
16 - A 41 - C 66 - C 91 - E 116 - D 141 - A 166 - D 191 - D
17 - C 42 - A 67 - E 92 - B 117 - B 142 - D 167 - E 192 - D
18 - B 43 - C 68 - A 93 - C 118 - C 143 - D 168 - D 193 - A
19 - C 44 - B 69 - C 94 - D 119 - C 144 - B 169 - C 194 - E
20 - A 45 - E 70 - C 95 - C 120 - E 145 - D 170 - D 195 - E
21 - C 46 - E 71 - C 96 - A 121 - C 146 - C 171 - D 196 - C
22 - C 47 - A 72 - D 97 - B 122 - D 147 - A 172 - C 197 - E
23 - E 48 - C 73 - C 98 - E 123 - B 148 - E 173 - B 198 - B
24 - E 49 - D 74 - B 99 - D 124 - D 149 - D 174 - C 199 - E
25 - C 50 - C 75 - D 100 - E 125 - D 150 - B 175 - D 200 - A
EYLÜL 2010 DÖNEMİ 1. DENEME SINAVI
TEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırayla Anatomi, Fizyoloji-Histoloji-Embriyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji, Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
1. N. accessorius kafatasını aşağıdakilerden hangisi Lig. longitudinale posterior, vertebraların corpuslarının
vasıtasıyla terk eder? arka yüzlerini birleştiren bağdır. Diğer şıklarda verilen
A) Foramen magnum bağlar vertebra arkusları arasında seyrederler.
B) Foramen stylomastoideum VERTEBRALAR
C) Foramen rotundum –– Tipik bir vertebra;
D) Foramen jugulare • Corpus vertebrae,
E) Foramen sphenopalatinum • Arcus vertebrae denilen iki bölümden oluşur.
İkisi arasında kalan deliğe For. vertebrale denir. Verte-
CEVAP: D bralar üst üste geldiğinde, bu delikler canalis vertebralis’i
oluşturur.
N. accessorius’un kranyal parçası bulbus’da bulunan –– Tipik bir vertebra’nın arcusu üzerinde 7 tane çıkıntı
nucleus ambigius’dur. Bu sinirin medulla spinalis’de de vardır.
spinal parçası bulunmaktadır. N. accessorius’un spi- • Proc. articularis superior
nal parçası oksipital kemikteki foramen magnum’dan • Proc. articularis inferior
kafatasının içerisine girerek kranyal parça ile birleşir ve • Proc. transversus
n. accessorius oluşur. • Proc. spinosus; iki taraf lamina arcus vertebrae’nin
N. accessorius kafatasını n. vagus ve n. glossopha- arkada birleşmesi ile oluşan tek bir çıkıntıdır.
ryngeus ile birlikte foramen jugulare’den terk eder. Fo- Lamina arcus vertebrae; proc. spinosus ile proc. trans-
ramen jugulare’den kafatasını terk eden diğer bir önemli versus arasında kalan arcus vertebrae bölümüdür.
yapı da v. jugularis interna’dır. Pediculus arcus vertebrae; proc. transversus ile corpus
N. accessorius m. sternocleidomastoideus ile m. vertebrae arasında kalan arcus vertebrae bölümüdür.
trapezius’un siniridir. ART. ZYGAPOPHYSIALES (FASET EKLEMLER)
• Komşu vertebraların arkuslarının proc. articularis
superior’ları ile inferior’ları arasında kurulu plana tip ek-
lemlerdir.
Ligamentleri
• Ligg. flava (sarı ligament); atlas’tan, S1 vertebra’ya
kadar komşu lamina arcus vertebrae’leri bağlayan
sarı renkli elastik ligamentlerdir.
• Ligg. supraspinalia; proc. spinosus’ların uçlarını
bağlar. Omurganın aşırı fleksiyonunu ve rotasy-
onunu önler.
• C7 seviyesinden sonra yukarı doğru bu ligament-
lerin yerini lig. nuchae (beyaz ligament) alır.
• Ligg. interspinalia; komşu proc. spinosus’ların
2. Aşağıdakilerden hangisi vertebra arkusları arasında
aralarını doldurur.
bulunan bağlardan biri değildir?
• Ligg. intertransversaria; komşu proc. trans-
A) Ligamentum flavum versus’ların uçlarını birleştiri.
B) Ligamentum supraspinale • Lig. nuchae (beyaz ligament); C7 vertebra’nın proc.
C) Ligamentum interspinale spinosus’u ile protuberentia occipitalis externa
D) Ligamentum intertransversarii arasında uzanır. Bu seviyede supraspinal ligament-
E) Ligamentum longitudinale posterior lerin karşılığı olarak bulunur. Başın dik tutulmasına
yardım eder ve aşırı fleksiyonunu önler.
CEVAP: E

DENEME SINAVI - 1 3
SYMPHYSIS INTERVERTEBRALIS
• Vertebra korpusları arasındaki symphisis tip eklemler-
dir.
• Gövdeler arasında, discus intervertebralis denilen fib-
röz kıkırdak yapısında oluşumlar bulunur.
–– Discus intervertebralis; Toplam 23 tane olup,
aksis’den sakrum’a kadar bütün omur gövdeleri
arasında vardır. Sadece, atlas ile axis arasında
yoktur. Discus intervertebralis’in orta bölümüne
nucleus pulposus, bunu çevreleyen daha sert
yapıdaki periferik bölümüne de anulus fibrosus adı
verilir. Nucleus pulposus, notokord’un kalıntısıdır.
Ligamentleri
–– Lig. longitudinale anterius; oksipital kemikten
sakrum’a kadar uzanır. Vertebra gövdelerinin ve
diskusların ön yüzünü örter. Columna vertebralis’in
(gövdenin) aşırı ekstensiyonunu sınırlandırır.
–– Lig. longitudinale posterius; membrana tectoria’nın
devamı olarak C2 (axis) gövdesinin arkasından
başlar. Canalis vertebralis içinde aşağı doğru
inerek, canalis sacralis’e kadar uzanır. Başlıca
discus intervertebralis’lere tutunur. Vertebra
gövdelerinin arka yüzünü örten bu ligament, co-
lumna vertebralis’in (gövdenin) aşırı fleksiyonunu
sınırlandırır.

3. Arteria subclavia boyunda hangi iki kasın arasından


geçer?
A) M. sternocleidomastoideus – M. scalenus anterior
B) M. scalenus anterior – M. scalenus posterior
C) M. scalenus anterior – M. scalenus medius
D) M. sternocleidomastoideus – M. trapezius
E) M. sternocleidomastoideus – M. sternohyoideus

4 DENEME SINAVI - 1
8. Ductus parotideus aşağıdaki kaslardan hangisinin 10. Sulcus calcarinusun yerleştiği telencephalon böl-
yüzeyelinden geçer? gesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) M. Masseter A) Lobus frontalis B) Lobus insularis
B) M. Zygomaticus minor C) Lobus limbicus D) Lobus temporalis
C) M. Zygomaticus major E) Lobus occipitalis
D) M. Buccinator
E) M. Risorius CEVAP: E

CEVAP: A Sulcus calcarinus oksipital lob’da bulunur.


OKSİPİTAL LOBUN KORTİKAL ALANLARI
Ductus parotideus, parotis bezinin kanalıdır. Bezi • Primer vizüel alan ; Brodmann’ın 17 numaralı
ön kenarından terk eden bu kanal yüzde çiğneme alanıdır. Sulcus calcarinus’un her iki tarafında,
kaslarından m. masseter’in yüzeyelinde seyrettikten gyrus calcarinus’un iç yüzüne karşılık gelir.
sonra mimik kaslarından m. buccinator’u delerek ağız • Görme alanının sağ yarısı sol hemisferin vizüel ko-
boşluğunda vestibulum oris’e üst 2. molar diş hizasında rteksinde, sol yarısı da sağ hemisferin vizüel ko-
açılır. rteksinde temsil edilir.
• Vizüel korteksin harabiyetlerinde kontralateral ho-
monimos hemianopia olur.
9. Muskulus rectus lateralis’in çalışmaması nedeniyle • Vizüel assosiasyon alanı; Brodmann’ın 18 ve 19
içe şaşılık olan bir hastada en olası sinir lezyonu numaralı alanlarıdır.
aşağıdakilerden hangisidir? • Görülen objenin özellikleri (rengi ve şekli gibi) ile
A) N. oculomotorius B) N. abducens ilgilidir. Primer görme merkezinden aldığı uyarıları
C) N. ophthalmicus D) N. trochlearis saklayıp, tekrar karşılaşıldığında tanınmasını
E) N. facialis sağlar.

CEVAP: B

M. rectus lateralis göze abdüksiyon yaptıran yani gözü 11. Çizgili kasta aktin molekülü üzerindeki F-aktin
dışa baktıran kastır. Lezyonunda görülen en temel noktalarını kapatarak, aktin-miyozinin etkileşmesini
bulgu içe şaşılıktır. Bu kasın siniri de n. abducens’dir. önleyen molekül aşağıdakilerden hangisidir?
N. trochlearis, gözü aşağı-dışa baktıran m. obliquus A) Troponin-C B) Miyoglobin
superior’un siniridir. Gözdeki diğer kaslar n. oculomoto- C) Aktin D) Miyozin
rius tarafından uyarılırlar. E) Tropomyozin
N. ophthalmicus göz küresinin duyusunu alan sinirdir.
Lezyonunda kornea refleksi alınamaz. CEVAP: E
N. facialis ise mimik kaslarının siniridir.
Aktin:
Globüler aktin monomerleri (G-aktin), polimerleşerek F-
aktin filamentlerini oluştururlar.
Her G-aktin monomeri üzerinde, miyozin bağlanma
bölgesi bulunur.
Tropomiyozin:
Polipeptid zincirinden oluşur. Tropomiyozin iki aktin fila-
menti üzerinde baştan sona uzanır.
Tropomyozin, aktin üzerindeki miyozinin bağlanacağı
F-aktin noktalarını kapatarak kasın gevşek kalmasını
sağlayan moleküldür.

6 DENEME SINAVI - 1
Troponin: 13. Solunumun hızını ve derinliğini değiştirerek solu-
Tropomiyozine tutunmuş olarak bulunur. Troponin üç num tipinin belirlenmesinde rol oynayan bölge
alt üniteden oluşmuş kompleks bir proteindir. aşağıdakilerden hangisidir?
1. Troponin - I : (Aktine bağlandığı bölüm) A) Dorsal nöron grubu
2. Troponin - C : (Kalsiyumun bağlandığı bölüm) B) Ventral nöron grubu
3. Troponin - T : (Tropomiyoze bağlandığı bölüm) C) Lateral nöron grubu
Miyoglobin kasta O2 depolayan proteindir. D) Apnöstik merkez
E) Pnömotaksik merkez

CEVAP: E

SOLUNUM MERKEZLERİ
Solunum merkezi, beyin sapındaki medulla oblon-
gata ve ponsta iki taraflı yerleşim gösteren nöron
gruplarından oluşur.
Bu nöronlar üç ana gruba ayrılır:
12. Sinoatrial düğüm uyarı üretmediğinde, kalp hangi 1. Dorsal Solunum Grubu, medullanın dorsalinde bu-
uyarı odağının etkisi altında ve dakikada kaç atım/ lunur.
dk ile çalışır? Esas olarak inspirasyondan sorumludur.
2. Ventral Solunum Grubu, medullanın iç-yan tara-
A) Purkinje lifleri, 50-60
fındadır.
B) Atrioventriküler demet, 40-60
Normal solunum esnasında aktif değildir.
C) Atrioventriküler demet, 15-40
Esas olarak ekspirasyondan sorumludur.
D) Atrioventriküler düğüm, 80-100
Ventilasyon arttığında, ekspirasyonda abdominal kaslar
E) Atrioventriküler düğüm, 40-60
için güçlü sinyaller oluştururlar.
3. Pnömotaksik Merkez, ponsun üst-arka kısmında yer
CEVAP: E
alır.
Solunumun hızının ve derinliğinin belirlenmesine
KALPTE UYARI-İLETİ SİSTEMİ
yardım eder.
SA düğüm 70-80 uyarı/dk,AV düğüm ,40-60 uyarı/
Bunların dışında bir de apnöstik merkez vardır.
dk,Purkinje lifleri ,15-40 uyarı/dk hızlarında impuls üre-
Apnöstik merkez ponsun alt bölümünde yer alır ve in-
tirler. spirasyonu tetiklediği düşünülüyor.
Ancak normal şartlarda diğer uyarı odakları SA Pnömotaksik merkez, tonik olarak çalışmakta olan ap-
düğümün etkisi altındadırlar ve baskın odak yani kalbin nöstik merkezi inhibe ederek solunum siklusunu be-
pacemaker’i SA düğümdür. lirler.
Sinoatrial nod sağ atriumda sulkus terminaliste Solunum merkezindeki nöron tipleri:
yerleşmiştir. 1. İnspirasyon nöronları (I)
Sinoatrial düğümden çıkan uyarı sayısını, otonom sinir 2. Ekspirasyon nöronları (E)
sistemi, bazı hormonlar ve metabolik olaylar etkiler. Dorsal nöron grubunda I nöronları vardır.
Atrioventriküler nod interatrial septumda, subendokar- Buradan çıkan impulslar, frenik sinirle diyafragma kasını
dial yerleşimlidir. Atrium ve ventriküller arasındaki ele- kasar ve inspirasyon gerçekleşir.
ktriksel uyarının geçiş noktasıdır. Atrioventriküler nod, Ventral nöron grubunda hem I hem de E nöronları
ileti geçişini geciktirir, bu yolla atrium sistolde iken ven- vardır.
triküllerin diyastolde olması sağlanır. Bu nedenle atrium- Dolayısıyla hem zorlu inspirasyonda hem de zorlu ek-
lar ve ventriküller iki ayrı sinsityum gibi düşünülebilir. spirasyonda görevlidir. Bu nöronların birinin aktivitesi
SA düğüm dakikada 60-80 uyarı çıkarırken, AV düğüm ilgili spinal motor nöronları aktive ederken, aynı zaman-
40-60 uyarı oluşturabilme yeteneğindedir. da diğerini inhibe ederler. Normal solunum esnasında
Kalpte iletinin en yavaş olduğu yer AV noddur. inaktiftirler.

DENEME SINAVI - 1 7
14. Aşağıdakilerden hangisi glomerüler filtrasyon hızını MİDE
artırmaz? Sindirim kanalının en geniş yeridir. Mide epiteli tek katlı
A) Glomerüler kapiller onkotik basınçta artış prizmatik epiteldir. Rugalar içerir.
B) Glomerüler kapiller hidrostatik basınçta artış Oksintik (pariyetal) hücreler: Mitokondriden zengin
C) Bowman kapsül basıncında azalma hidroklorik asit ve gastrik intrensek faktör salgılar.
D) Plazma protein konsantrasyonunda azalma Esas (Zimojen) hücreler: Pepsinojen salgılayan
E) Glomerul membran geçirgenliğinde artış hücredir. Gastrik lipaz da salgılar.

CEVAP: A

GLOMERÜLER FİLTRASYON HIZINI (GFR) 16. Santral sinir sisteminde kan beyin bariyerini
BELİRLEYEN FAKTÖRLER oluşturan hücreler aşağıdakilerden hangisidir?
GFR: Kf x Net filtrasyon basıncı A) Astrositler
Kf: Glomerül kapiller sabitesi B) Mikroglialar
Net Filtrasyon Basıncı: Plazma Hidrostatik Basıncı – C) Ependimal hücreler
(Filtrat Hidros. Bas + Plazma Onkotik Bas) D) Oligodendroglial hücreler
Teorik olarak Kf değişiklikleri GFR’yi değiştirir. Fakat E) Nöronlar
Kf sabittir. Fizyolojik koşullarda Kf önemli boyutlarda
değişmez. Nefrotik sendrom, DM, amiloidoz gibi kapill- CEVAP: A
er geçirgenliğin arttığı durumlarda değişir.
Bowman kapsülünde hidrostatik basınç artması GFR’yi Astrositler: Beynin majör destek hücreleridir ve tipik
azaltır. Bowman kapsülünde basınç artışı, idrar yolları olarak uzantılı, yıldız görünümündeki hücrelerdir. Ast-
tıkanıklığı ile ilişkili patolojik koşullarda görülür. rositler aynı zamanda kan beyin bariyerini oluşturan
Glomerüler hidrostatik basınç değişiklikleri, GFR’nin hücrelerdir (sitoplazmik uzantılarının damarları sarması
düzenlenmesinde temel rol oynar. sonucu).
GLOMERÜLER HİDROSTATİK BASINCI ETKİLEYEN İkinci önemli görevleri beyindeki bir parankimal hasarın
FAKTÖRLER onarımıdır. Hasara cevap olarak astrositler yoğun bir
1. Arteryel kan basıncı değişiklikleri ara madde oluştururlar, bu diğer bölgelerdeki doku
2. Afferent arteriol direnci: Özellikle afferent arteriol kayıplarında gelişen skara benzerdir (glial skar). Fakat
direncini Prostoglandin E belirlemektedir. Hipovolemi astrositler fibroblastların aksine kollajen üretmezler;
durumunda PGE1 artarak, glomerüle gelen kan akımını astrositlerde onarım amaçlı üretilen protein glial fibriler
artırır. Böylece GFR düşürülmemeye çalışılır. asidik protein (GFAP)dir.
3. Efferent arteriol direnci ile değişir. Efferent arteriol Astrositlerce üretilen GFAP kollajenin aksine hücre
direnci artarsa, glomerüler hidrostatik basınç artar. dışına atılmaz; hücre sitoplazmasında birikir ve astrosi-
Sonuç olarak GFR artar. Böbrek kan akımı azaldığında tin büyümesine neden olur; GFAP ile büyümüş astrosite
artan Anjiotensin II efferent arteriyolde daralma yaparak 'gemistositik astrosif adı verilmektedir.
GFR’yi düşmeye karşı korur. Fibröz astrositler beyaz cevherde bulunur ve uzun
proçesleri (sitoplazmik uzantıları) vardır. Protoplazmik
astrositler ise gri maddede bulunurlar ve kısa proçesleri
vardır.
15. Aşağıdakilerden hangisi pepsinojen ve gastrik lipaz Gliozis, önemli bir histopatolojik yapıdır. Astrositlerin
salgılar? hasarlı beyin parankimi etrafında toplanmaları; aktif ve
A) Müköz boyun hücresi B) Oksintik hücre artmış sayıları nedeniyle düşük grade astrositk tümör-
C) Esas hücre D) Enterokromaffin hücre leri anımsatan dizilişlerini tanımlar.
E) D hücresi Beyinde kan-beyin bariyeri bulunmayan bölgeler
substantia nigra, lokus sereus, epifiz (pineal bez) ve
CEVAP: C nörohipofızdir.

8 DENEME SINAVI - 1
17. Hücrede sitrik asit (TCA) siklüsü enzimleri aşağıda- 19. Aşağıdakilerden hangisi jukstaglomerüler aparatın
ki yapılardan hangisinde bulunur? yapısına katılan özelleşmiş distal tubül epitel
A) Mitokondri dış membran hücrelere verilen addır?
B) Mitokondri iç membran A) Jukstaglomerüler hücreler
C) Mitokondri matriks B) Lasic hücreler
D) Mitokondri intermembranöz boşluk C) Makula densa
E) Endoplazmik redikulum D) Mezangial hücreler
E) Podositler
CEVAP: C
CEVAP: C
Mitokondride enzimlerin fonksiyonel yerleşimi
Mitokondri Distal tubülde makula densa adı verilen hücreler (yük-
Mitokondri dış Mitokondri iç Mitokondri
İnter mem- sek prizmatik, dar uzun hücreler olup, nükleusları ortada
Membran membran matriks
branöz boşluk yerleşmiştir, çok sayıda mikrovillusları, az mitokondrisi
Nükleotid fos-
Lipid sentezi Solunum ve infranüklearyerleşimli golgisi vardır) ile glomerü-
forilasyonu
Yağ asidi zinciri TCA siklüsü lün afferent ve efferent arteriollerin juksta glomerüler
(ADP D ATP
metabolizması ATP üretimi hücreleri (renin üretirler) ve ekstraglomerüler mezangi-
gibi)
al hücrelerle (Lacis hücreleri) birlikte özel bir formasyon
oluştururlar. Buna jukstaglomerüler aparat adı verilir.
Hipovolemide renin-anjiotensin sistemini başlatarak
yeni koşullara uyumu sağlamaya çalışır.

18. Fibrillin aşağıdaki ekstrasellüler matriks elemanla-


rından hangisinin yapı taşıdır?
A) Kollajen B) Elastik lif
C) Bazal membran D) Mukopolisakkaritler
20. Üreter ve renal pelvisin geliştiği ampullar tomurcuk
E) Laminin
aşağıdaki yapılardan hangisinden gelişir?
A) Mesonefrik duktus B) Metanefrik duktus
CEVAP: B
C) Urakus D) VVolfıan duktus
E) Ürogenital sinüs
Ekstraselüler matriksi oluşturan 5 komponent:
a- Kollajen (en fazla üretilen ekstraselüler protein)
CEVAP: A
b- Elastik lifler (elastin)
c- Yapısal glikoproteinler (fibronektin, laminin)
Üreter ve renal pelvis mezonefrik duktus kaynaklıdır.
d- Bazal membran
Urakus artıkları mesane kubbesinde bulunan artıklardır
e-Proteoglikanlar (mukopolisakkaritler), ekstraselüler
ve mesanede adenokarsinom gelişimine neden olabi-
matriksin turgonjndan ve ekstraselüler matrikse giren
lirler.
çıkan maddelerin filtre edilmesinden sorumludur.
Elastik fibriller: Elastik lifler fibroblastlar ve damar
duvarında düz kas hücreleri tarafından üretilirler. Elastik
liflerin ana komponenti elastin (glisin, lizin, alanin, valin,
21. Aşağıdakilerden hangisi glikozaminoglikanlardan
prolinden zengindir; ama hiç hidroksilizin içermez) bir
değildir?
kor ve bunu çevreleyen mikroflamentlerden oluşur. D
Elastik liflerde elastik koru çevreleyen bu mikroflament- A) Hiyaluranik asit B) Kondroitin sülfat

lerin yapı taşı ise fibrilindir (Marfan sendomunda temel C) Fibronektin D) Heparin

bozukluk fibrilindedir ve elastik liften zengin dokularda, E) Keratan sülfat

özellikle elastik arterlerde patolojinin saptanması bu


nedenledir). CEVAP: C

DENEME SINAVI - 1 9
Glikozaminoglikanlar proteoglikanların polisakkarit zin- 24. İkinci haberci olarak cGMP ı kullanan hormon aşa-
cirleridir. Bu zincirler disakkarit ünitelerinin tekrarından ğıdakilerden hangisidir?
oluşmuştur. Disakkariti oluşturan amino şekerleri nega- A) İnsülin
tif yüklü sülfat yada karboksilat gruplarını içerir. B) Aldosteron
Memelilerdeki primer glikozaminoglikanlar hiyaluronik C) TSH
asit, heparin, heparan sülfat, kondroidin sülfat, derma- D) Testosteron
tan sülfat ve keratan sülfattır. Fibronektin bağ dokusu- E) Atrial natriüretik faktör
nun başlıca proteinidir.
CEVAP: E

İnsulin tirozin kinazlar aracılı etki gösteren bir hormon-


dur. TSH, cAMP aracılı etki gösterir. Aldosteron ve tes-
tosteron ise ikinci habercileri kullanmaz.
22. Aşağıdaki proteinlerden hangisi iskelet kasının
kalın filamentlerinde bulunur?
A) Desmozin
B) Troponin
C) Miyozin
D) Tropomiyozin 25. Doymamış yağ asitlerinden sentezlenen hormon
E) Aktin aşağıdakilerden hangisidir?
A) Testosteron
CEVAP: C B) Östrojen
C) Prostaglandin
İskelet kasında iki tip protein filamenti içiçe bulunur. D) Glukagon
Kalın filament 15 nm çapında ve primer olarak miyozin E) İnsülin
içerir. İnce filament; aktin, troponin ve tropomiyozin içer-
ir. Kalın ve ince filamentler kas kontraksiyonu sırasında CEVAP: C
birbiri üzerinde kayarlar. Miyozin kontraksiyon süre-
since bu filamentleri bağlayan ATP az dır. Alfa-aktinin Prostaglandinler yağ asidi türevi hormomlar olup di-
Z-bandın içinde bulunabilir. yetle alınan esansiyel yağ asitlerinden sentezlenir.
Araşidonik asit-prostaglandinlerin büyük bölümünün
öncülü durumundadır. Testosteron ve östrojen steroid
hormonlardan olup kolesterolden sentezlenirler. Gluk-
agon ve kalsitonin ise peptit yapılı hormondur.
23. Glisin aşağıdakilerden hangisinin sentezine
katılmaz?
A) Kollajen B) Hem
C) Glukoz D) Serin
E) Timin 26. Hücre dışına salgılanacak yeni proteinler nerede
sentez edilir?
CEVAP: E A) Golgi
B) Granüllü endoplazmik retikulum
Glisin pirimidinlerin sentezine katılmaz. Hem sentezinin C) Serbest polizomlar
öncülüdür. Kollajenin yapısında en fazla bulunan ami- D) Nükleus
no asittir. Non esansiyel olup serinden sentezlenebi- E) Düz endoplazmik retikulum
lir. Glukojenik bir amino asit olup, karbonları piruvat
oluşturarak glukoneogeneze katılır. CEVAP: B

10 DENEME SINAVI - 1
Granüllü endoplazmik retikulum hücre dışına salgı 29. Aşağıdaki fosfat bileşiklerinden hangisinin hidrolizi
olarak verilecek proteinlerin ve lizozomal enzimlerin sonucu açığa çıkan enerji ATP oluşumu için yeter-
sentezinden sorumludur. Serbest ribozomlarda hücre lidir?
içinde kullanılacak proteinlerin s ve kısa çmürlü protein- A) Dihidroksi aseton fosfat B) Glukoz 6 fosfat
lerin sentezi yapılır. C) Gliserol 3 fosfat D) Fosfoenol piruvat
E) Fruktoz 6 fosfat

CEVAP: D

27. Aşağıdakilerden hangisi plazma membranında so- Fosfoenol piruvat glikolizde oluşan yüksek enerjili bir
dyuma bağlı glukoz transportunun inhibitörüdür? molekül olup, piruvat kinaz ile ATP oluşumunda yer
A) Ouabain alır.
B) Sodyum azid Diğer yüksek enerjili bileşiklere örnekler; kreatin fosfat,
C) Dikumarol karbomoil fosfat, 1,3 difosfogliserat, süksinil KoA
D) Phlorhizin
E) Phlorotin

CEVAP: A
30. Triaçil gliserol biyosentezi için aşağıda verilen ifa-
Ouabain, hücreden sodyumu atarak Na+-K+-AT- delerden hangisi yanlıştır?
Paz ı inhibe eder. Eksyrasellüler potasyum bağlama A) Yağ dokusunda gliserolün fosfat esterlerine
bölgesini inhibe eder. Plazma membran ATPazının çevrilmesini sağlayan enzim gliserol kinazdır.
görevi membran potansiyelini ve ozmotik gradienti B) Triaçil gliserol gliserolün yağ asitleri ile
sağlamaktır. Phlorhizin-Na-bağımsız glukoz transpor- esterleşmesi ile oluşur.
tunun inhibitörüdür. Phloretin-Na-bağımsız glukozun C) İnsülin tri açil gliserol sentezini uyarır
kolaylaştırılmış difüzyonunun inhibitörüdür. D) Triaçil gliserol biyosentezi hücreye glikoz girişiyle
uyarılır.
E) Plazma insülininde artış tiraçil gliserol sentezini
uyarır.

28. Glikolizde aşağıdaki enzimlerden hangisinin CEVAP: A


katalizlediği basamak geri dönüşümsüzdür?
A) Enolaz Trigiliserol sentezi için gliserol ve 3 yağ asidine ihtiyaç
B) Laktat dehidrogenaz vardır. Adipoz doku hücreleri gliserolü, gliserol 3 fos-
C) Aldolaz fata çeviren gliserol kinaz enzimini içermez. Gereken
D) Piruvat dehidrogenaz gliserol 3- fosfat glikolizden elde edilir. Triaçilgliserol
E) Pirüvat kinaz sentezini insülin ve glukoz uyarır.

CEVAP: E

Glikolitik reaksiyonların büyük kısmı reversibl ise de 31. Aşağıdaki apolipoproteinlerden hangisi VLDL nin
bunları 3 ü belirgin şekilde ekzergoniktir ve bu nedenle yapısında olup karaciğerde sentezlenen apopro-
fizyolojik bakımdan kendilerinin irreversibil oldukları teindir?
kabul edilir. Bu reaksiyonlar hekzokinaz (ve glukoki- A) A-I B) B-48
naz) fosfofruktokinaz ve piruvat kinaz tarafından ka- C) C-11 D) B-100 E) E
talize olurlar ve glikolizin hız kısıtlayıcı basamaklarını
oluşturlar. CEVAP: D

DENEME SINAVI - 1 11
Kandaki lipoproteinlerin yapısında bulunan apoprotein Hartnup hastalığı nadir kalıtsal bir hastalıktır. Alanin, se-
tabakası lipoproteinlerin fizyolojik fonksiyonunda önem- rin, treonin, fenilalanin, triptofan histidin gibi monoamino
lidir. Apoproteinlerin bazıları reseptör görevi görür iken, monokarboksilaz aminoasitlerin ince barsak mukozası
bazıları enzim aktivatörü olarak çalışır. Apo B-100 ve renal tübülüslerden geçişlerinde defekt vardır. Hart-
VLDL, LDL ve IDL nin yapısında bulunur ve reseptör nup hastalığında triptofan emilimi bozulduğundan en-
görevi görür. Apo C-II, lipoprotein lipaz aktivatörüdür. dojen niasin sentezide azalır. Deri ve sinir sistemine
A apoproteinleri HDL de bulunur ve lesitin-kolesterol ilişkin ağır klinik bulgular gelişir. Pellegradakine benzer
açil transferaz (LCAT) regülasyonunda rol oynar. Apo deri döküntüleri gelişir.
B-48 başlıca şilomikronların yapısında bulunur ve bar-
sakta sentezlenir.
34. Lesch-Nyhan sendromunda ürik asitle birlikte
aşağıdakilerden hangisi artar?
32. Kseroderma pigmentozum, güneş ışığına maruz kalan A) İnozin 5-fosfat B) Hipoksantin
deri hücrelerinde fenotipik değişikliklere yol açan he- C) Guanosin 5-monofosfat D) Pirofosfat
rediter deri hastalığıdır. E) İnozinik asit
Bu hastalığın moleküler temeli aşağıdakilerden
hangisidir? CEVAP: B
A) Tek gen defekti
B) DNA dan timin dimerlerini uzaklaştıran ekzisyon- Lesch Nyhan sendromu pürin kurtarma yolunda hipok-
onarım sistemindeki defekt santin guanin fosforibozil transferazın (HGPRT az) fon-
C) Güneş ışığında, ısıya duyarlı transport enzimlerin ksiyonel olmamasının bir sonucudur. X e bağımlı resesif
inaktivasyonu olarak kalıtımlanırlar. Sıklıkla ürik asit taşları ile birlikte
D) UV-ışığa maruz kalınca virulan provirusun olan ağır bir aşırı üretim hiperürisemisi bulunur.
indüksiyonu Ürik asit ile beraber inozinik aside ( IMP) çevrilemeyen
E) Deride melanin sentezini artışı hipoksantinde artar.

CEVAP: B
35. Kanın protein yapılı olmayan başlıca azotlu kompo-
Kseroderma pigmentozum timin dimerlerini (DNA nın nenti aşağıdakilerden hangisidir?
UV e maruz kalması ile oluşan) uzaklaştıran eksizyon- A) Albumin B) Amonyak
onarım sistemindeki bozukluk sonucu ortaya çıkar. C) Kreatinin D) Üre
Sonuçta zarar gören DNA onarılamaz. Bu mekanizma E) Bilirubin
sonucu ortaya çıkan mutagenez sonucu, bu hastalığa
sahip olan hastalarda multipl neoplazmlar ortaya çıkar. CEVAP: D

Üre kanda 20-50 mg/dl düzeyinde bulunan protein


metabolizmasının son ürünüdür. Renal yetmezlik üriner
33. Erken dönemde deride fotosensitivite ve güneşte yol tıkanması, azalmış renal kan akımı ile ilişkili artmış
pellegraya benzer deri döküntüleri yapan metabolik azot metabolizması, dehidratasyon, şok, adrenal yet-
hastalık hangisidir? mezlik gibi durumlarda kan üre düzeyi yükselirken;
A) Hartnup hastalığı hepatik yetmezlik, renal yetmezlikle komplike olmamış
B) Sistinüri nefroz ve kaşeksi de ise azalır.
C) Akça ağaç şurubu hastalığı Diğer verilenlerin kan düzeyleri ise;
D) Von-Gierke hastalığı - Kreatinin 0.7-1.5 mg/dl
E) Pompe hastalığı - Amonyak 10-110 mg/dl
- Bilirubin 1.1-1.2 mg/dl
CEVAP: A Albumin, plazmanın başlıca proteinidir.

12 DENEME SINAVI - 1
36. Aşağıdakilerden hangisi açil taşıyıcı proteinin 39. Sinir gazı diizopropilflurofosfat (DFP) enzim kimyasında
yapısına girer? kullanılan bir ajandır.
A) Folik asit B) Nikotinik asit DFP aşağıdaki enzimlerden hangisinin aktivitesini
C) Pantotenik asit D) Pridoksin serin aminoasidine bağlanarak inhibe eder?
E) Riboflavin A) Transaminaz
B) Kolin esteraz
CEVAP: C C) Laktat dehidrogenaz
D) Amilaz
Yağ asidi sentaz, her monomeri yedi ayrı enzimatik E) Lipaz
aktivite gösteren bir dimerdir. Bu dimere bir molekül
4’-fosfopantetein (pantotenik asit derivesi) bağlıdır. Bu CEVAP: B
birime “açil taşıyıcı protein” adı verilir.
DFP serinin hidroksil grubuyla birleşerek irreversibl in-
hibisyon yapar. Katalitik bölgede aktif serin ile ilişkili bir
histidin ve bir aspartat rezidüvü bulunur. Bu enzimler
37. Organizmada substrat olarak serbest radikal kul- serin proteaz grubundan enzimlerdir. Serin proteazlar
lanan tek enzim aşağıdakilerden hangisidir? spesifik peptit bağların hidrolizini sağlar. Serin protea-
A) Superoksit dismutaz B) Katalaz zlar zimojen formda sentezlenirler. Serin proteazların
C) Glutatyon peroksidaz D) Sitokrom oksidaz spesifik protein inhibitörleri bulunur. Doğal inhibitörlere
E) Glutatyon redüktaz serpin’ler denir.
Serin proteazlardan bazıları: Plazma kallikrein, Faktör
CEVAP: A XIIIa, XIa, IX a, VIIa, Xa, IIa, Aktive protein C, Fak-
tör C1r,C1s, D, B, C3 konvertaz, Tripsin, kimotripsin,
Süperoksit dismutaz, süperoksit radikalini dismutasy- elastaz, Enteropeptidaz, Urokinaz, Doku Plazminojen
ona uğratarak defoksifiye eder. Organizmada substrat aktivator, Plazmin, Doku kallikrein, Akrozin, Granulosit
olarak serbest radikal kullanan tek enzimdir. Yapısında elastaz, Katepsin G, Mast hücre triptaz, Kolin esteraz
Cu-Zn ve Mn içeren iki ayrı izoenzimi bulunmaktadır. Serin proteaz inhibitörlerine örnekler; α1 proteinaz in-
Katalaz ve glutatyon peroksidaz, hidrojen peroksidin hibitör, α1 antikimotripsin, α2 antiplazmin, Antitrombin
detoksifikasyonunda yer alan enzimlerdir. III, C1 inhibitör, α2 makroglobulin, Proteaz nexin I
(Trombin, urokinaz ve plazmin inhibitörü), Proteaz nex-
in II, Plazminojen aktivatör inhibitör I ve II.

38. Aşağıdaki bağlardan hangisi antijen-antikor bir-


leşmesi sırasında oluşmaz?
A) Hidrojen bağları 40. Aşağıdakilerden hangisi kemik yapımını belirleme-
B) Van der Walls bağları de kullanılan biyokimyasal belirteçlerden biridir?
C) Hidrofobik bağlar A) Asit fosfataz B) Alkalen fosfataz
D) Disülfid bağlar C) Telopeptitler D) Hidroksilizin
E) Elektrostatik bağlar E) Hidroksiprolin

CEVAP: D CEVAP: B

Antijen ile antikor arasında; Hidrojen bağları, Elek- Osteoklastik aktivite asit fosfataz ile gözlenir. Hidroksil
trostatik bağlar, Van der Walls bağlar ve Hidrofobik izin, hidroksi prolin ve telopeptitler kollajen yıkım ürün-
bağlar gibi nonkovalent bağlar oluşur. Disüfit bağları leridir. Kemikte tip I kollajen bulunur. Alkali fosfataz ve
kovalent bağlardandır. osteokalsin kemik yapım belirteçleridir.

DENEME SINAVI - 1 13
41. Gram pozitif bakterin duvarında bulunan ve bakter- Oksijene verilen yanıta göre bakteriler 4 gruba
iyofajlar için reseptör içeren yapı aşağıdakilerden ayrılırlar:
hangisidir? 1) Zorunlu aerop: Son elektron alıcısı olarak oksijieni
A) N-asetil muraminik asit B) N-asetil glikozamin kullanırlar. % 20 Oksijen varlığında ürerler. Süperoksit
C) Teikoik asit D) Polisakkarit tabaka dismutaz ve katalaz enzimlerinin her ikisini de içerirler.
E) Porlar Oksijenli ortamda oksidasyon yapar anaerop ortamda
ölür. M. tuberculosis gibi bazı bakteriler ATP üretmek
CEVAP: C için hidrojen alıcı olarak oksijene gerek duyarlar (Bacil-
lus anthracis, M. tuberculosis).
Teikoik Asit 2) Fakültatif (isteğe bağlı) anaerob: Bunlar da süper-
Teikoik asit sadece Gram pozitif bakterilerde bulunur. oksit dismutaz ve katalaz enzimlerinin her ikisini de
Peptidoglikan tabakanın içinde ve dışında adacıklar içerirler. E. coli, Salmonella, Shigella, Proteus, Kleb-
halinde bulunur. Teikoik asit antijenik olup türe özgün siela gibi birçok bakteri bulunduğu takdirde oksijeni
antikor yapımına neden olur. solunumla enerji üretmek için kullanır.Ancak ortamda
Stafilokoklarda ve streptokoklarda mukozalarda bulu- yeterli oksijen bulunmaması halinde fermentasyonla
nan fibronektin ve diğer reseptörlere tutunmaya aracılık ATP üretebilirler.
eder. Fakültatif anaeroplar anaerop ortamdan oksijenli orta-
Teikoik asit bakteriyofajlar için reseptörler içerir. ma geçtiklerinde glukoz harcanması azalır. Buna pastör
İki tür teikoik asid vardır: etkisi denir.
- Gliserol teikoik asid (gliserol fosfat polimeri) bir ucu 3) Anaerob: Son elektron alıcısı olarak oksijen dışı
ile hücre zarındaki lipidlere bağlandığı için membran molekülleri (nitrat vb) kullanan bakterilerdir. Clostridium
teikoik asidi veya lipoteikoik asid olarak da isimlendirilir. tetani gibi bakteriler süperoksit dismutaz veya katalaz
Gram pozitif bakterilerin tamamında bulunur. En önemli enzimlerinden biri veya her ikisinden yoksun oldukları
antijendir. için oksijen varlığında üreyemezler.
- Ribitol teikoik asid (ribitol fosfat polimeri) ise peptidog- a) Mutlak (zorunlu, kesin) anaeroplar: Oksijenli or-
likandaki N-asetilmüraminik aside bağlandığı için duvar tamda hemen ölür. Bunlar her iki enzimi de içermezler.
teikoik asidi ismini alır. Sadece bazı Gram pozitif bak- Anaerop ortamda fermentasyon yapar, oksijenli ortam-
terilerde bulunur. da ölür (Bacteroides, Peptococcus).
N-asetil muraminik asit ve N-asetil glikozamin peptidog- b) Aerotoleran anaeroplar (gevşek, ılımlı anaerop):
likan yapısında bulunan moleküllerdir. Anaerop ortamda fermentasyon yaparak ürerler, oksi-
Polisakkarit yapı ve porlar Gram negatif bakteri hücre jienli ortamda fermentasyon yaparak hayatta kalır fakat
duvarının yapısındadır. üreyemezler. Aerotoleran anaeroplarda süperoksit dis-
mutaz vardır fakat katalaz enzimi yoktur (lactobacillus).
4) Mikroaerofil: Her iki enzimleri de vardır; fakat az
miktardadır. % 5 oksijen varlığında ürerler (Brucella
abortus, Campylobacter jejuni)
42. Oksijenli ortamda oksidasyon yapan bakteriler için Bakteriler jelatin besiyerine ekildiğinde, zorunlu aero-
aşağıdakilerden hangisi doğrudur? plar yüzeyde, mikroaerofiller yüzeyin biraz altında,
anaeroplar dipte, fakültatif anaeroplar ise besiyerinin
A) Son elektron alıcısı olarak oksijieni kullanırlar
tamamında ürer.
B) Anaerop ortamda fermentasyon yaparak ürerler
C) Süperoksit dismutaz enzimi var; fakat katalaz
enzimi yoktur
D) Jelatin besiyerine ekildiğinde dipte ürerler
E) Ortamda yeterli oksijen bulunmaması halinde
fermentasyonla ATP üretebilirler.

CEVAP: A

14 DENEME SINAVI - 1
43. Trafik kazası sonrası araçtan fırlayan ve yaklaşık 10- Bu hastada en olası ‘kaynak- klinik şekil-tedavi"
15 metre yol kenarındaki toprak zeminde kaydıktan üçlüsü aşağıdakilerden hangisidir?
sonra şuurunu kaybeden hasta acil servise getirili- A) Solunum – Orofaringeal tularemi – Seftriakson
yor. Acil müdahale ve yara temizliği yapıldıktan son- B) Su - Orofaringeal tularemi – Streptomisin
ra tetanoz proflaksisi açısından en uygun yaklaşım C) Hasta kişilerin salgları - Orofaringeal tularemi –
aşağıdakilerden hangisidir? Seftriakson
A) Şuur kapalı olduğu için bir şey yapılmaz D) Enfekte etler – Ülseroglanduler tularemi –
B) Sadece tetanoz aşısı yapılır Tetrasiklin
C) Hem tetanoz aşısı hem de immunglobulin beraber E) Su - Ülseroglanduler tularemi – Tetrasiklin
yapılır
D) Sadece tetanoz immunglobulini yapılır CEVAP: B
E) Tetanoz aşısı alerjik olabileceği için ailesinden alerji
öyküsü alınmadan bir şey yapılmaz Türkiye’ de en sık görülen tularemi formu orofaringeal
tularemi olup genellikle su kaynaklı salgınlar söz konu-
CEVAP: C sudur. Beta laktamlar etkisizdir. Tedavide streptomisin
ve tetrasiklin kullanılır.
Şuur kapalı olduğundan aşısı bilinmiyor kabul edi- Lenf bezini sever. Lenfadenopati görülmeyen tek for-
lir. Toprakla temas eden yaralar kirli yara olarak mu tifoidal tularemidir. 3- 5 günlük inkübasyon peri-
sınıflandırılır. yodu sonrasında üşüme, titreme, halsizlik ve kırıklık
şikayetleriyle başlar.
Tablo: Yaralanmalarda Tetanoz Profılaksisi
Aşılanma du- Küçük ve Temiz Başlıca yedi klinik şekilde görülür.
Büyük ve Kirli Yara a) Ülseroglandüler şekil: En sık görülen şekildir. De-
rumu Yara
İmmün İmmün ride giriş yerinde ülser ve bölgesel LAP vardır.
Aşı Aşı
globulin globulin b) Tifoidal tularemi (tularemi sepsisi): Mortalitesi en
Bilinmiyor veya
Evet Hayır Evet Evet yüksek olan şekildir. Lenfadenopati görülmeyen tek tu-
eksik aşılanmış
laremi türüdür.
Tam aşılanmış Hayır1 Hayır Hayır2 Hayır
c) Orofaringeal tularemi: Ülkemizde en sık görülen
1 Son aşı 10 yıldan önce yapılmışsa aşılanır. şekildir. Sularla bulaşır. Kriptik tonsillit bulgularıyla
2 son aşı 5 yıldan önce yapılmışsa aşılanır. (ateş, boğaz ağrısı, tonsillerde hiperemi ve hipertrofi,
Humoral immün yetmezliği olanlara (örneğin Hodgkin servikal fluktuasyon veren lenfadenopati) seyreder an-
lenfoma nedeniyle kemoterapi gören hastalar vs) kirli cak betalaktam tedavisine cevap vermez.
yaralanmalarda aşısız hastalar gibi aşı ve immünglobu- d) Oküloglandüler tularemi: Gözü tutar. Etken konjok-
lin verilmelidir. tivadan girmiştir, granulomatöz, konjoktivit , göz ağrısı
ve bölgesel lenfadenopati vardır.
e) Glandüler tularemide ülser olmaksızın lenfadenom-
egali vardır.
44. Şehrin en yüksek dağ köylerinden birinde oturan 52 f) Gastrointestinal tularemi kontamine su ve etlerle
yaşında bayan bir hasta boyunda şişlikle başvuruyor. bulaşır. Mezenter lenfadenopati görülür.
Anamnezinden 3 hafta önce ateş ve boğaz ağrısı g) Pnömonik tularemi inhalasyonla bulaşır. Mediastinal
şikayeti olduğu ve amoksisilin-klavulonat 1 g 2X1 / 1 lenfadenopati görülür.
hafta kullandığı fakat daha sonra boynunun sol tarafında Tanı: Seroloji (mikroaglutinasyon testi) ile konur. An-
şişlik geliştiği öğreniliyor. Aynı anda köyünden 2-3 cak Brucella ile çarpraz reaksiyon nedeniyle düşük
kişide daha aynı şikayetlerin olduğunu söyleyen hasta, titrelerdeki pozitifliklerde dikkatli olunmalıdır. Genel-
içtikleri suların dağdaki üstü açık bir kaynaktan geldiğini likle 1/1280 ve üzerine çıkar. Laboratuvarda kazayla
söylemektedir. Fizik muayenede sol servikal yerleşimli infeksiyon riski olduğu için kültür genellikle yapılmaz.
fluktuasyon veren yaklaşık 3X5 cm ebatında ağrılı LAP Bakteri deri ve mukozalardan bulaşabildiği için örnek
tespit ediliyor. Mikroaglutinasyon testinde 1/1280 titrede alınması esnasında mutlaka eldiven giyilmeli ve maske
Francisella tularensis ile pozitif titre veriyor. takılmalıdır.

DENEME SINAVI - 1 15
Tedavi: Streptomisin ve tetrasiklin kullanılır. Çocuklarda 46. Difteri olduğu düşünülen bir hastanın boğazından
gentamisin kullanılabilir. Betalaktamlar etkili değildir. alınan sürüntü örneğinde Corynebacterium diphtheriae
üretiliyor.
Bu hastada kesin tanı için aşağıdakilerden hangisi
kullanılmalıdır?
A) Loeffler besiyerinde üreme
B) Metilen mavisi ile boyamada X, Y, Z şeklinde
görünüm
C) Neisser ile boyamada Babes Ernst grandileri
olması
D) Katalaz, oksidaz ve üreaz aktivitesi
E) Elek testi

45. Sadece insanda hastalık yapan, fekal-oral yol-


CEVAP: E
la ve özellikle ellerle bulaşmanın ön planda
olduğu; hareketsiz, sereny testi pozitif bakteri
Tanı: klinik bulgularla tanı konur.
aşağıdakilerden hangisidir?
Burun, boğaz ve yara örneklerinden Neisser, Albert ve
A) Salmonella Gram boyama ile Metakromatik/polimetafosfat/Babes-
B) Klebsiella Ernst cisimcikleri olan Gram pozitif basiller görülür.
C) Enterobacter Loeffler, Pai ve K tellüritli besiyerinde tipik koloniler
D) Escherichia coli ürer. Bu besiyerlerinde indirgenmiş tellürün tipik grimsi
E) Shigella renginin görülmesi için patognomoniktir. Örnekte bak-
terinin görülmesi ya da kültürde üretilmesi sadece ön
CEVAP: E tanı için fikir verir. Kültürde bakteri üretilmesi tanıyı koy-
durmaz.
Klebsiella hareketsiz fakat sereny testi negatiftir. Kesin tanı için üretilen bakteride toksin varlığının gös-
E.coli (EIEC) sereny testi pozitif fakat hareketli bir bak- terilmesi gereklidir. Toksin in vitro ve in vivo olarak
teridir. gösterilebilir. İn vitro yöntemin adı ELEK testidir. Bu
Salmonella hayvanlarda da hastalık yapar. yöntemde toksinin varlığı durumunda Elek besiyerinde
Enterobacter hareketli ve sereny testi negatif bir bak- presipitasyon görülür. İn vivo yöntemde kültür süspan-
teridir. siyonu kobaya verilir. Antitoksin verilmiş kobay ölmez,
Şigelloz bir insan hastalığıdır. Hayvanlarda şigella in- verilmemiş kobay ölür.
feksiyonu görülmez. Daha çok çocukları tutar. Fekooral
yolla bulaşır. Şigellanın enfeksiyöz dozu çok düşük
(100 bakteri) olduğu için çok kolay bulaşır. Bulaşma en 47. Beta hemolitik streptokoklar arasında pozitif PYR
çok eller aracılığıyla olur. Diğer bulaş yolları sinekler, (pyrolidonil beta naphtilamid) reaksiyonu veren
yiyecekler ve dışkıdır. grup aşağıdakilerden hangisidir?
Mide asidine dayanıklı olduğu için ince barsaklara
A) Grup A B) Grup B
ulaşarak burada çoğalmaya başlar. Başlangıçta sekre-
C) Grup C D) Grup F E) Grup G
tuvar bir ishale yol açar. Daha sonra kolona gelerek mu-
kozaya invaze olur. Lamina propriada invazyona neden
CEVAP: A
olur.
Şigellalar hücre içine penetre olma ve hücre içinde
S. pyogenes (A Grubu Beta Hemolitik Streptokok) kanlı
çoğalma yeteneğine sahiptirler. İnvazyon özelliği Ser-
agarda beta hemoliz yapar, basitrasine duyarlı, kot-
eny testi ile gösterilir. Mikroapseler birleşerek yüzeyel
rimoksazole dirençlidir. PYR (pyrolidonil beta naphtila-
ülserlere neden olur. Bu dönemde yüksek ateşe rağmen
mid) testi pozitiftir. PYR pozitif olan diğer bakteri grubu
nadir vakalar dışında bakteriyemi görülmez.
ise enterokoklardır.

16 DENEME SINAVI - 1
48. Aşağıdaki hücrelerden hangisi Fc reseptörü ta- 50. Kan verme kampanyasına katılan bir kişinin kanında
şımaz? Anti HIV antikorları (Anti HIV + p24) saptanmıştır.
A) Nötrofil B) Makrofaj Bu hasta için bundan sonraki en doğru yaklaşım
C) T lenfosit D) Eozinofil aşağıdakilerden hangisidir?
E) Mast hücresi A) Derhal yatırılır ve tedavi başlanır
B) Yanlış pozitif olarak değerlendirilir
CEVAP: C C) Tekrar Anti HIV istenir ve pozitifse doğrulama için
Western Blot testi yapılır
Antikora bağımlı hücresel sitotoksitede (ADCC) Nötro- D) İlk iş olarak CD4 sayısına bakılır
fil, Makrofaj IgG’nin Fc’si için Eozinofil IgE’nin Fc’si için E) Sothern blot testi ile doğrulanır
reseptör taşırlar.
Tip alerjik olayında da mast hücreleri IgE için Fc resep- CEVAP: C
törleri taşır.
T lenfositleri Fc reseptörü taşımazlar. Mikrobiyolojide kullanılan moleküler yöntemler iki
grupta incelenir:
1. asitlerin hibridizasyonu
49. Aşağıdaki immünoglobulinlerden hangisi komp- 2. Nükleik asitlerin amplifikasyonu (çoğaltılması)
lemana etkili bir şekilde bağlanarak, onu klasik a. Hedef amplifikasyonu
yoldan aktive etme özelliğine sahiptir? b. Prob amplifikasyonu
A) IgA B) IgD c. Sinyal amplifikasyonu
C) IgE D) IgM E) lgG4 Tablo: Hibridizasyon yöntemleri
Elektroforez gerektirenler Elektroforez gerektirmeyenler
CEVAP: D
Southern blot hibridizasyon Dot/Slot blot hibridizasyon
Northern blot hibridizasyon İn situ hibridizasyon
IgM komplemanı en güçlü uyaran antikordur.
IgG’nin ilk üçü (en çok Ig G3) komplemanı klasik yoldan Western blot hibridizasyon

bağlayarak aktive eder. Ig G4 komplemanı aktive et- HIV infeksiyonlarının tanısı ELISA ile konur. Eskiden
mez. Kanda en çok Ig G1 bulunur. Ig G2 polisakkarid ELISA ile sadece anti HIV bakılırken günümüzde ticari
antijenlere karşı sentezlenir. Ig G3 ise komplemanı en kitler hem anti HIV hem de p24 varlığını tesbit etmek-
güçlü aktive eden Ig G alt tipidir. tedir. Duyarlılık ve özgüllük % 99 civarındadır. İlk bir ay

Soru: 49 - Tablo: İmmün Globülinlerin Özellikleri


Özellik IgG IGA IgM IgD IgE
H zincir sınıfı gama alfa mü delta epsilon
Yarı ömrü 23 gün 6 gün 5 gün 3 gün 3 gün
Esas bulunduğu yer Serum Sekresyonlar Serum
B hücre reseptörü Mast hücresi
Opsonin, se- Mukozaların infekte B hücre aktivasy-
Esas görevi Primer yanıt Anafilaksi
konder yanıt edilmesinin önlenmesi onu
Kompleman aktivasyonu (klasik yol) + -1 +++ - -
Opsonin + - -2 - -
Antibakteriyel etki + + +++ - -
Plasentadan geçiş + - - - -
RF ile birleşme + - - - -
J zinciri - + + - -
Helmintlere karşı savunma - - - - +
ADCC + - - - +
• 1 Ig A komplemanı alternatif yoldan aktive eder
• 2 IgM C3b sentezini artırarak dolaylı opsonizasyon yapar

DENEME SINAVI - 1 17
henüz antikorlar oluşmadığı için yalancı negatif sonuç Paramikzovirüs ailesinde solunum yolu ile bulaşan ve
elde edilir. Ayrıca immün baskılama varsa veya AIDS’in özellikle çocuklarda infeksiyon yapan virüsler bulunur.
son evresinde antikorlar kaybolur ve test sonucu nega- Paramikzovirüsler zarflı negatif iplikli RNA virüsleridir.
tif çıkar. Yalancı pozitif sonucun en sık nedeni HLA DR Zarf altında M proteini var. Lipid zarfta ise F (füzyon)
antijenleridir. Yalancı pozitiflikler nedeniyle ikinci kez proteini ve HANA (hemaglütinin ve nöraminidaz antijeni)
ELISA bakılmalı ve doğrulama (kesin tanı) için mutlaka vardır. Hemaglutinin hedef hücreye tutunmaya yarar. F
Western Blot testi yapılmalıdır. Bu yöntem de antikorları proteini sitopatik etki yaparak çok çekirdekli dev hücre
gösterir fakat her antikor için ayrı bir bant belirir (anti oluşmasına neden olur. Genomları segmentsiz olduğu
gp120, anti gp41, anti p24). için genetik değişiklikler görülmez. Bu nedenle bütün
paramikzovirüsler antijenik olarak stabildir, antijenik
varyasyonlar oluşmaz.
RSV’de damlacık infeksiyonu ile ya da kirli ellerden
51. Aşağıdaki viruslardan hangisi ekzantema subitum’a doğrudan temasla bulaşır. İlk çoğalma nazofarinks
neden olur? epitelinde olur, daha sonra sekresyonla akciğerlere
A) Adenovirus tip 40 B) İnsan herpesvirus 6 yayılır. Yenidoğan ve süt çocuğunun öldürücü alt solu-
C) İnsan herpesvirus 8 D) Parvovirus B19 num yolu infeksiyonlarının ve bebeklerde nozokomiyal
E) Poxvirus pnömoni salgınlarının en sık nedeni RSV’dir. Ayrıca
çocuklarda atipik pnömoninin en sık etkeni de bu
CEVAP: B virüstür.
Parainfluenza Tip 1 ve Tip 2 beş yaş altındaki çocuk-
HHV-6 altıncı hastalık (roseola infantum, ekzantema larda krupun en sık nedenidir
subitum) etkenidir. T ve B lenfositlerini tutar. AIDS pa- Tablo: Paramikzovirüslerin Zarf Dikenleri
togenezine katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Füzyon
Virüs Hemaglutinin Nöraminidaz
Altıncı hastalık 6 ay – 3 yaş arası çocuklarda görülür. protenini
Kuluçka devri 10-17 gündür. Prodrom devrinde çok yük- Kızamık virüsü + - +
sek ateş olur. Bazen konvülziyonla seyredebilir. Ateşin Kabakulak
+ + +
düşmesiyle birlikte döküntünün başlaması karakteris- virüsü
tiktir. Döküntülerin sebebi T hücrelerinin neden olduğu Parainfluenza
+ + +
gecikmiş tipte aşırı duyarlılıktır. Bazen döküntünün virüs
belirmesinden hemen önce göz kapaklarında ödem RSV - - +

görülür. Döküntü daha çok gövdedir. Ömür boyu


bağışıklık bırakır.

52. Solunum sıkıntısı, takipne şikayetleriyle getirilen ve


bronşiyolit tablosu gözlenen 5 aylık bir bebeğin solunum
sekresyonundan yapılan direkt sitolojik incelemede çok
çekirdekli dev hücreler saptanıyor. İki hafta içinde aynı
serviste yatan 4 bebekte daha atipik pnömoni tablosu 53. Epidemik miyaljinin en olası etkeni aşağıdakilerden
görülüyor. hangisidir?
Bu duruma neden olma olasılığı en yüksek olan A) Coxackie B virusu
virüs aşağıdakilerden hangisidir? B) Coxackie A virusu
A) Rhinovirus B) İnfluenza virusu C) Enterovirus tip 72
C) Coronavirus D) Parainfluenza virusu D) Rhinovirus
E) Respiratuvar sinsityal virusu E) Echovirus

CEVAP: E CEVAP: A

18 DENEME SINAVI - 1
Koksakivirüsler Candida cinsi mayalar, tomurcuklanan (blastokonidi)
Echo virüslerle birlikte viral menenjit ve ensefalitlerin en maya hücreleri ve bazen psödohif oluşturan maya
sık nedeni olan Koksaki virüsler A ve B olmak üzere iki hücreleri olarak örneklerde görülebilir.
alt cinse ayrılırlar. Candida glabrata psödohif oluşturmaz. Candida parap-
Koksaki A virüsleri Herpanjina, El-ayak-ağız hastalığı silosis mikroskopide dev hücreli maya oluşturur.
ve akut hemorajik konjoktivit yapar. El-ayak-ağız
hastalığında ağızda ayak tabanında ve el ayasında pa-
püloveziküler polimorf döküntüler görülür. 56. Deri ve tırnak kazıntısı örneklerinin direkt olarak
Koksaki B ise Pleurodini (diğer isimleri epidemik miya- Sabouraud dekstroz agarda kültürlerinin yapılıyor
lji, Bronholm hastalığı), akut selim perikardit, myokardit olmasının en olası nedeni aşağıdakilerden hangi-
(en sık etken), ve pankreatit (insüline bağımlı diabet) sidir?
yapar. Her iki tipi ayrıca reversible paralitik hastalık, A) Bu besiyerinde dermatofitlerin fenol oksidaz
hepatit ve neonatal hastalık yapabilir. aktivitelerinin ortaya çıkması
B) Mikobiyotik agarda antifungal madde bulunmaması
C) Diğer besiyerlerinde dermatofitlerin üreyememesi
54. Human T-lenfotropik virüs-1 (HTLV-I) aşağıdaki D) Dermatofitlerin siklohekzimide dirençli olmaları
hastalıklardan hangisine neden olmaz? E) Daha zengin bir sporulasyon sağlaması
A) Yetişkin T hücreli lösemi
B) Hairy-cell lösemi CEVAP: D
C) Yetişkin T hücreli lenfoma
D) Tropikal spastik paraparezi Mayalar Sabouraud dekstroz agar, patates dek-
E) Myelopati stroz agar besiyerlerinde üretilebilir. Saprofit küflerin
üremesini engellemek için besiyerine siklohekzimid (ak-
CEVAP: B tidiyon) katılır. Dermatofitler siklohekzimid’e dirençlidir.

Tümör oluşumuna yolaçan RNA virüsleri retrovirüsler


olarak bilinir. 57. Aşağıda verilen "fungal enfeksiyon- enfeksiyona
HTLV-I bir retrovirüs olup T hücre kökenli malignitelere neden olan etken" eşleştirmelerinden hangisi
yol açabilir (Yetişkin T hücreli lösemi/lenfoma). yanlıştır?
Hairy-cell löseminin etkeni ise HTLV-2’dir. A) Favus -Trichophyton schoenleinii
B) Tinea versicolor- Malassezia furfur complex
C) Dermatofitoz -Microsporum audouinii
55. Aşağıdaki Candida türlerinden hangisi mısır unu D) Ak piedra-Trichophyton rubrum
agarda hif ya da psödohif oluşturmaz? E) Tinea nigra- Piedraia hortae
A) Candida parapsilosis B) Candida albicans
C) Candida dubliniensis D) Candida tropicalis CEVAP: D
E) Candida glabrata
Hastalık Etken Tutulum
CEVAP: E Tinea versicolor Malassezia furfur Deri
Tinea nigra Exophiala werneckii Deri
Candida cinsi mantarlar normalde ağız boşluğu, deri
Ak piedra Trichosporon beigelii Saç
kıvrımları, sindirim sisteminde florada bulunurlar.
Kara piedra Piedraia hortae Saç
Fırsatçı mantar infeksiyonları arasında en sık etken-
lerdir. Farklı türler karşımıza çıkabilse de en sık etken Microsporum, tricophyton ve epidermophyton der-
Candida albicans’dır. matofit etkenleridir.
İdrar yolu infeksiyonu yapan en sık etken Candida Ak piedra yüzeyel mikoz olup etkeni Trichosporon
glabrata’dır. beigelii’dir.

DENEME SINAVI - 1 19
58. Aşağıdaki parazitlerden hangisinin neden olduğu P. falciparum’da olgun trofozoit ve şizontlar karaciğer
enfeksiyon, klinik olarak elefantiyazisin görüldüğü; ve dalakta sekestre olduğu için perifere çıkmaz.
lenf damarlarının şişmesine bağlı şilüri, şilosel, Kanda sadece genç trofozoit (halka) ve nadiren (hilal)
şilotoraks ve akut devrede de lenfanjit, lenfadenit, muz şeklinde gametosidler görülür.
ateş ve lökositoz ile karakterizedir? Bir eritrositte birden fazla trofozoid bulunması ve tipik
A) Taenia saginata çift kromatinli walkman kulaklığı görüntüsü ile diğer türl-
B) Hymenolepis nana erden kolayca ayrılabilir.
C) Strongyloides stercoralis
D) Ascaris lumbricoides
E) Wuchereria bancrofti
60. Aşağıdaki parazitlerden hangisinin erişkin şekli in-
CEVAP: E sanda bulunmaz?
A) Taenia saginata
Wuchereria bancrofti erişkin şekilleri lenf kanallarında B) Taenia solium
tıkanmalara sebep olup fil hastalığı (elefantiyasis) ve C) Trichinella spiralis
hidrosel meydana getirir. Yaptığı hastalığa flaryazis de D) Echinococcus granulosus
denir. E) Strongyloides stercoralis
Sivrisinekler hem vektör hem de ara konaktır. İnsan ise
son konaktır. İnsana sivrisineklerin sokmasıyla bulaşır. CEVAP: D
Larvalar ısırık yerinden lenf dolaşımı yoluyla kasık, kol
ve bacaklara ulaşır. Burada erişkin şekle dönüşürler Ekinokokların ara konağı ot yiyen hayvanlar, kesin
ve erkekler dişileri döller. Döllenmiş dişiler vivipar olup konağı ise köpeklerdir. İnsan rastlantısal ara konaktır.
kana mikroflaryaları vermeye başlar. Kesin konakta halkalar, ara konakta ise kistler bulunur.
Özellikle gece 22 sıralarında kanda mikrofilarya bu- Köpek dışkısıyla atılan yumurtaların ağızdan alın-
lunur (Nokturnal mikrofilarya). Diurnal mikroflarya da masıyla hastalık bulaşır. Yumurtalar barsaklarda
vardır. Mikrofilaryalar belirti oluşturmaz. Erişkinler ise açılarak larvalar açığa çıkar. Kan dolaşımıyla çeşitli
lenfanjit, ateş, sellülite neden olur. Lenf damarlarında organlara yerleşerek hastalık yapar. E. granulosus’un
tıkanma sonucu bacak ve genitallerde ödeme yol açar, yaptığı hastalığa kist hidatik veya uniloküler kist hidatik
hidrosel gelişir. denir. En sık karaciğer, ikinci sıklıkla akciğer tutulur.
Tanı gece 22’de alınan kanda Giemsa boyama ile Karaciğer kist hidatiğinin en sık komplikasyonu safra
mikroflaryalar gösterilerek konulur. yollarına açılmadır. Kemik, MSS ve böbrek kistlerinde
Tedavide ivermektin dietil karbamazin verilir. Larvalara prognoz kötüdür.
etkilidir, erişkin şekle etkisi yoktur. Taenia saginata, Taenia solium, Trichinella spiralis ve
strongyloides stercoralis’in erişkin şekilleri insanda bu-
lunur.

59. Kan yaymasında trofozoitlerde çift halka formu ve


makrogametositlerdeki hilal (muz) şeklinde yapı
aşağıdaki Plasmodium türlerinden hangisi için ka- 61. Aşağıdakilerden hangisi apoptozisi ekstrensek
rakteristiktir? (hücre membranı aracılıklı) aktive eden faktördür?
A) P. cynomolgi B) P. falciparum A) Fas Ligand B) p53
C) P. vivax D) P. ovale C) bax D) bad
E) P. Malariae E) Bcl

CEVAP: B CEVAP: A

20 DENEME SINAVI - 1
APOPİTOZ MEKANİZMALARI
İntrinsik (mitokondriyal) yol:
Tamir edilemeyen DNA hasarı, büyüme faktörlerinin
azalması ile p53 geni tarafından induklenir. P53 induk-
lenmesi mitokondri membran permeabilitesinde artma
(bax-bad) ve mitokondriden proapopitotik moleküllerin
sitoplazmaya geçişi (sitokrom c ve AIF) ile sonuçlanır.
StC) c, stoplazmaya çıkınca CASPASE 9 aktivasyonu
oluşturur.
Bcl-2 ve Bcl-XL proapopitotik maddelerin mitokondri
dışına çıkışına engel olur. Bu sistemde ölüm caspas 9
üzerinden gerçekleşir.

62. Aşağıdakilerden hangisi portal hipertansiyonda


dalakta görülen Gamma-Gandy cisimciklerinin
özelliğidir?
A) Demir içermeleri
B) Amiloidden zengin olması
C) Transtretin içermeleri
D) TNF üretip ateşe sebep olması
NOT: E) Presarkomatöz olmaları
Translokasyon (14-18) durumunda 18. kromozomda
bulanan bcl geni koparak 14. kromozom yanına gelir. CEVAP: A
Bu nedenle bcl aşırı miktarda exprese olur. Apopitozis
durur. Foliküler lenfoma oluşur. Hemosiderin
Ekstrinsik (sitoplazma membranındaki ölüm reseptör- Demir kaynaklıdır. Demir kanda transferrin ile taşınır,
leri üzerinden) yol hücre içinde apoferritin ile birleşip ferritin miçellerini
Hücre membranında apopitotik sinyali başlatarak oluşturur. İnsanda demir ferritin olarak depolanır.
hücreyi ölüme sürükleyen iki reseptör; Tip 1 TNF resep- Primer olarak kemik iliğinde fikse makrofajlarda izlenir.
törü (TNFR1) ve Fas (CD95) reseptörüdür. Prusya mavisi ile boyanır.
Apopitozun bu yolunu inhibe eden FLlP adlı proteinler-
dir ve pro-caspas 'e bağlanarak (enzimi yıkmadan) Fas
üzerinden gelişen apopitozu durdurur.

Lokalize hemosiderin birikimi sıklıkla kanama ya da


staz gibi ekstravaze eritrositlerden kaynaklanan demir
ile ilişkilidir. Kaynak kanamaya bağlı ekstravaze olan ve
yıkılan eritrositlerde ortaya çıkan hemoglobindir. Demir
sıklıkla kanama ya da staz alanlarında bulunan fagosi-
tik hücrelerin içinde saptanır.
Sistemik hemosideroziste önce karaciğer, kemik iliği,
dalak ve lenf nodlarında mononükleer fagositlerde; cilt,
pankreas ve böbreklerde ise seyrek dağınık makro-
fajlarda görülür.

DENEME SINAVI - 1 21
Hemosiderin Örnekleri CEVAP: A
GammA) Gandy cisimciği:
Dalakta uzun süreli konjesyonda (genellikle portal hi- En iyi granülomatöz iltihap örneği tüberkülozdur.
pertansiyon siroza sekonder) oluşan, kapsül altı si- Buradaki granülomlar tüberkül adını alır. Karakteris-
derofibrotik odakları tanımlar. Bu odakların koyu renkte tik olarak santral kazeöz nekroz içerir. Yabancı cis-
olmasının nedeni demir içermeleridir. imlere karşı da granülom gelişir. Buna yabancı cisim
granülomları adı verilir.

Brown tümörü
Hiperparatiroidide genellikle uzun kemik metafizepifiz-
lerinde izlenen Brown (kahverengi) tümör rengini veren Granülomlar daima fibrozisle iyileşir ve damar içerme-
pigment hemosiderindir. zler.
Brown tümör en sık mandibula ve femur alt uç metafiz- Granülomların nedeni canlı bir hastalık etkeni ise
epifiz arası mesafede, hiperparatiroidi nedeniyle hemen daima granülomun içinde bu etken canlı olarak
zayıflamış kemik trabeküllerinde gelişen mikro kırıklar, bulunur. Tüberküloz granülomunda canlı hastalık etkeni
kanamalar ve bunlara cevaben gelişen bağ doku vardır. Tek istisnası sifilisin gomlarıdır; bunlarda canlı
artışından oluşur. spiroket bulunmaz.
Kahverengi rengi veren kanama nedeniyle ortamda
toplanan eritrositlerden kaynaklanan hemosiderindir.
Brown tümör gerçek bir tümör değil bir bağ doku artışı 64. Nötrofil içindeki granullerde aşağıdakilerden hang-
yani skar dokusudur. Bu nedenle hiperparatiroidinin te- isi bulunmaz?
davisi sonrası yok olmaz. A) Ürokinaz B) Katepsin
C) Jelatinaz C) Laktoferrin
E) Adiponektin

CEVAP: E

AKUT İNFLAMASYONDA NÖTROFİLLER


Nötrofil granülleri ve özellikler:
Primer granül (azurofilik granüller) :
Antimikrobial ve proteaz aktivitesi bulunan bu granüller
diğer inflamatuar hücreleri direkt aktive edebilmektedir.
63. Aşağıdakilerden hangisi tuberkulomun özellikler- Serin proteazlar makromoleküllerin sindiriminden so-
inden biri değildir? rumludurlar. Lizozim ve FLA2 bakterielhücre duvarı ve
A) Bol kan damarı içermesi membranının parçalanmasından dolayısı ile bakteriel
B) Dev hücre barındırması öldürmeden sorumludur.
C) Kazeifikasyon içermesi Myeloperoksidaz ise hidrojen peroksiti kullananarak,
D) Lenfositten zengin olması hipoklorit iyonu oluşturur. Bu toksik serbest radikal yine
E) Etrafında fibrozisin eşlik etmesi bakterilerin öldürülmesinde kullanılır.

22 DENEME SINAVI - 1
Sekonder granül (spesifik granüller):
Katyonik protein (Bakteriel permeabilite arttırıcı pro-
tein ve defensin), laktoferrin, B12 bağlayıcı protein ve
matriks metaloproteinaz (kollogenaz) barındırırlar

Tersiyer Granül (küçük depo granülleri, C gra-


nülleri):
66. Aşağıdaki lenf bezi hastalıklarından hangisi HHV-8
Kemotaksi sırasında salınırlar. Katepsin, jelatinaz, urok-
virusu ile ilişkilidir?
inaz tipi doku plazminojen aktivatörü (u-PA) içerirler.
A) Kaposi sarkomu
B) Anjiosarkom
C) Castleman hastalığı
D) Kikuchi hastalığı
E) Dilin papiller hipertrofisi

CEVAP: C

LENFOMA İLE KARIŞAN HASTALIKLAR


En sık lenfoma ile karışan durum lenf bezlerinde fo-
liküler hiperplazi ile giden romatolojik hastalıklar ve
enfeksiyonlardır.
65. Sigara içen kişilerde sigaranın akciğerde yaptığı en Castleman's hastalığı (Anjiofoliküler lenf nodü hiper-
erken değişiklik aşağıdakilerden hangisidir? plazisi) lenfoma ile karışabilen nadir bir hastalıktır. Lenf

A) Alveol duvarının hasarlanması bezinde damarlanmanın hakim olduğu foliküler ve plaz-

B) Tip I pnomositlerde aşırı artma ma hücre hiperplazisi mevcuttur.

C) Bronşiol epitelinde goblet hücresi bulunması Castleman hastalığında genelde lokalize lenf nodu hi-

D) Yoğun bronşial displazi perplazisi vardır. Bazı hastalarda halsizlik, ateş, terleme

E) Alt lob atelektazisi olabilir. Castleman hastalığı HIV pozitif hastalarda,


HHV-8 ile ilişkilidir. Tedavi genelde semptomatiktir. Lenf

CEVAP: C nodu ışınlanır veya eksize edilir.


Kikuchi disease (histiositik nekrotizan lenfadenit) genç

HAVA KİRLİLİGİ VE SİGARA kadınlarda görülen, boyunda lenf bezi hiperplazisidir.

Aktif sigara içiciliği ile direkt bağlantılı hastalıklar: Ateş, halsizlik, rash ile karakterizedir. Lenf nodunda

Maligniteler nekroz ve histiosit infiltrasyonu vardır.

Akciğer karsinomu (özellikle küçük hücreli ve skuamöz


hücreli karsinam)
Sindirim sistemi maligniteleri: Dudak, oral kavite, 67. Aşağıdaki Hodgkin lenfoma tiplerinden hangisi B

farinks, larinks, özefagus, mide, pankreas hücre markerleri içerir?

Genitoüriner sistem maligniteleri: Mesane değişici epi- A) Nodüler sklerozan tip


tel hücreli karsinomu, renal hücreli karsinam, uterus, B) Mikst hücreli tip
serviks karsinomu C) Lenfositten zengin tip
Lenfomalar D) Lenfositten fakir tip
Diğer hastalıklar E) Lenfosit predominant tip
KOAH (akut ve kronik bronşit, sentrlobüler amfizem)
CEVAP: E

DENEME SINAVI - 1 23
Soru: 67 - Hodgkin Lenfomalann Sınıflandırılması
Subtip Morfoloji ve İmmünofenotip Klinik Özellikler/Evre/Prognoz
Bol laküner tip RS hücre, nadir diagnostik RS. Bol lenfosit, eozinofil, Sıklıkla evre 1-2 tümörlerdir. Mediasti-
Nodüler
makrofaj, plazma hücresi. Fibröz bantlar ile lenfoid doku nodüllere nal ve alt servikal, supraklavikular tutu-
sklerozan
ayrılır. RS hücreleri CD15+, CD30+ EBV- lumu yapar. Erkek = kadın
Sık mononükleer ve diagnostik RS hücresi %50 den fazlası evre 3-4
Bol T lenfosit, eozinofil, makrofaj, plazma hücresi. Bifazik pik (genç erkekler ve >55 yaş)
Mikst hücreli
RS hücreleri CD15+, CD 30+, Prognoz iyi
% 70 EBV (+) Gece terlemesi, ateş kilo kayıbı fazla
Az mononükleer ve diagnostik RS hücresi
Lenfositten Bol T lenfosit Erkeklerde sıktır
zengin RS hücreleri CD15+, CD 30+, Prognoz çok iyidir
% 40 EBV (+)
Retiküler varyant: Aşırı bol diagnostik RS hücresi Nadir görülür
ve varyantları Yaşlı erkeklerde oluşur
Lenfositten Zeminde reaktif hücreler son derece az. HIV + kişilerde sıktır
fakir Diffuz fibroz varyant: Hiposellüler fibriler zemin, Geri kalmış ülkelerde sıktır
Az miktarda diagostik RS ve varyant RS, Large cell NHL ya dönüşebilir.
Az miktarda reaktif hücre RS hücreleri CD15+, CD 30+, EBV>%70 (+) Prognoz çok kötü seyreder
Az miktarda L&H (popcorn varyant) RS Genç erkeklerde servikal-aksiller
Lenfosit Zeminde folliküler dendritik hücreler ve reaktif B LAP bazen de mediastinal tutulum
predominant hücreleri, Nüks sık
RS hücreleri CD15- ve CD 30-, CD20+, BCL6 + EBV (-) Prognoz çok iyi
Lenfositten yoksun/fakir HD -* Mononükleer varyant.
RS hücreleri, CD15, CD30 (+) tir, lenfosit-baskın tipte CD20 (+) olabilir.

68. Maligniteli hastalarda görülen marantik endokar- Etyopatogenezde en sık neden malignitelerdir, özellikle
ditten sorumlu olan antijen aşağıdakilerden hangi- adeno Ca (hastaların %50'sinde neden) adenokarsi-
sidir? nomlar içinde yoğun müsin yapımıyla giden müsinöz
A) CA 19-9 B) CEA adeno karsinomlarda (en sık pankreas karsinomunda)
C) AFP D) CA) 125 E) PSA özellikle izlenir. CA 19-9, Sialil Lewis X yapısındadır.
Kapaklarda adezyon ve tromboz oluştur.
CEVAP: A Bu tablo Trousseau sendromu olarak da bilinir); bunun
dışında hiperkoagulabilite, debilize, zayıf hastalar (ma-
Nonbakteriyel Trombotik Endokardit rantik endokardit) izlenir.
Kalp kapakçıklarında fibrin, trombosit ve diğer kan Maligniteye eşlik eden olgularda makroskobik olarak,
elemanlarının birikimiyle oluşmuş küçük kitlelerle ka- kapak kapanma çizgilerinde, akut romatizmal ateşin
rakterizedir. Enfektif endokarditten farklı olarak bu valvüler lezyonlarına benzeyen 5mm’den küçük nodüller
lez-yonlar sterildir. Genellikle normal kalp kapakları (1-5 mm çaplı) bulunur. En çok aort, sonra mitral kapak
üzerinde gelişır. tutulur ise de, her kapak tutulabilir.
Klinik olarak çoğunlukla asemptomatiktir. Genellikle
spontan rezolüsyona giderler. Özellikle büyük lez-
yonlarda parçalanıp embolize olabilir. Ayrıca bakteriyel
kolonizasyon için uygun bir odak olabilirler.

24 DENEME SINAVI - 1
69. Akciğer hilusunda büyük kitle, sigara öyküsü ve CEVAP: C
hiler lenfadenopatisi bulunan bir hastada en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir? RPGN lerde görülen kresentler Bowman kapsülünün
A) Bronşial karsinoid parietal hücreleri ile monosit ve makrofajların prolifera-
B) Adenokarsinom syonundan oluşur. Kresentlerin sayısı kötü prognozu
C) Skuamöz hücreli karsinom gösterir.
D) Metastaz Nefritik sendrom haftalar içinde böbrek yetmezliğine
E) Mezotelyoma ilerler.

CEVAP: C

Sigara ile ilişkili non-small cell karsinomdur. Erkeklerde 72. Aşağıdaki bağırsak hastalıklarının hangisinde APC
daha sıktır. Genellikle santral lokalizasyonlu ve bronşla gen mutasyonu görülme olasılığı en fazladır?
ilişkilidir. Keratin (globe korne) yapıları ve dezmozo- A) Barsak lenfoması
mal intersellüler bağlantılar yapar. Bölgesel lenf nodu B) Herediter nonpolipozis koli
yayılımı sık, ancak uzak metastazı nadirdir. C) Gastrointestinal stromal tümör
Bronşial karsinoid de santral yerleşir, ancak sigara ile D) Adenomatöz polipozis koli
ilişkisi yoktur. E) Hiperplastik polip
Adenokarsinom ve mezotelyoma akciğer periferinde
yerleşmiştir. CEVAP: D
Metastazlar ise parankimde, genellikle çok sayıdadır.
Familyal adenomatöz polipozis O.D geçişlidir. 5q21’de
APC (adenomatoz polipozis coli) geninde defekt vardır.
70. Portal alanlarda lenfoid agregatlar ve karaciğerde Tüm kolonda en az 100 adet adenom vardır. Çoğunluğu
makroveziküler yağlanma örülen viral hepatit etke- tubuler, daha az oranda villöz adenomlar görülür. Ad-
ni aşağıdakilerden hangisidir? enokarsinom riski % 100’dür.
A) HAV B) HBV Bütün adenomatöz sendromlarda APC mutasyonu
C) HCV D) HDV E) HEV vardır (Turcot ve Gardner’de de!!!)
Gastrointestinal stromal tümörde C) kit mutasyonu
CEVAP: C vardır.
Herediter nonpolipozis kolide mismatch DNA tamir gen
HBV’den daha fazla kronik hastalık ve siroz oluşturur. mutasyonu vardır.
Klinik bulgular kronik B hpatitinden daha sessizdir.
Hastaların %80’i kronikleşir. Mikroskopik bulgu ola-
rak portal alanda lenfoid agregatların bulunması,
karaciğerde makroveziküler yağlanma ve safra kanal 73. 35 yaşındaki kadın hastada diare ve kilo kaybı
proliferasyonu HCV infeksiyonuna özgü olarak görülür. şikâyetleriyle polikliniğe başvuruyor. Hastaya yapılan
kolonoskopide lezyonlu bölgeden alınan biopside
bağırsağın tüm duvar katlarını tutan iltihap ve küçük
granülom yapıları saptanıyor.
71. Aşağıdakilerden hangisi glomerülde kresent oluşu- Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
munda rol alan temel hücredir? sidir?
A) Podosit A) Barsak lenfoması B) Kolon karsinomu
B) Visseral epitel hücresi C) Crohn hastalığı D) Ülseratif kolit
C) Parietal epitel hücresi E) Kolera
D) Bazal memebran
E) Mezengial hücre CEVAP: C

DENEME SINAVI - 1 25
Tam gelişmiş bir Crohn Hastalığında bulgular: 1) kes- CEVAP: D
kin sınırlı, tüm barsak katlarını utan (transmural) kronik
inflamasyondur. Buna eşlik eden 2) lenfoid agregatlar, Yolk-sac: Schiller Duval cisimciği
onkazeifiye granülom vardır. 3) serozanın da tutulumu Leydig hücreli tümör: Reinke kristaloidleri
nedeniyle fistul oluşturan derin fissürler vardır. Ülseratif Granüloza hücreli tümör: Call- Exner cisimciği
kolitte granülomlar yoktur. Sadece mukoza ve submu- Clear cell tümör: Hobnail yapıları
koza tutulur. Disgerminoma özel cisimcik yoktur.
Lenfomada atipik lenfoid hücreler, karsinomda ise
kanser hücreleri vardır.
Kolerada granülomlar yoktur, daire vardır.

76. Memede radyolojik olarak düzensiz mikrokalsifikasyon


74. 2 yıldır sol testiste ağrısız kitlesi olan 32 yaşındaki bir alanları görülen, palpasyonda kitle saptanamayan 54
hastanın radyolojik incelemesinde kanlanması yüksek yaşında bir kadın hasta anamnezinde ablasında meme
4 cm çaplı solid kitle, paraaortik lenf düğümlerinde kanseri olduğu ifade ediyor.
büyüme saptanıyor. Akciğer grafisinde ise her iki Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
akciğerde düzensiz nodül yapıları izleniyor. Hastanın sidir?
yapılan laboratuar incelemesinde kanda βHCG yüksek
A) Medüller karsinom
olarak geliyor.
B) Müsinöz karsinom
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi- C) İnvaziv duktal karsinom
sidir? D) Tubuler karsinom
A) Yolksak tümörü B) Koryokarsinom E) İntraduktal karsinom
C) Embriyonal karsinom D) Seminom
E) Teratokarsinom CEVAP: E

CEVAP: B Memenin intraduktal karsinomu makroskopik olarak


tebeşir tozu şeklinde çizgilenme e kalsifikasyon gös-
Koryokarsinom primer tümör çok küçükken bile yaygın terebilir.
sistemik metastaz yapabilir. Sitotrofoblastik–sinsityo- Yoğun fibröz stroma nedeniyle (skiröz kanser) düzen-
trofoblastik diferansiyasyon gösterir. Tümör plasental siz ınırlı kitle mevcuttur. Bu stroma mamografide dens
dokuyu taklit etmesine rağmen iyi forme villus yapısı görüntünün oluşumundan orumludur.
görülmez. Memenin en sık görülen malignitesidir.
Olguların tamamında βHCG artışı oluşturur.
Akciğere metastaz sık rastlanan bir bulgudur.
Yolksak tümöründe kanda AFP artışı olur.
Embriyonal karsinomda kanda AFP ve βHCG artışı
vardır. 77. Radyolojik olarak multifokal soğuk alan içeren,
Seminom ve teratokarsinomda ise hormonal artış ol- aşırı iyot tüketen bölgelerde daha sık izlenen ve
maz . troidin en sık görülen malignitesi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Folliküler karsinom
B) Papiller karsinom
75. Call-Exner cisimciğinin görüldüğü over tümörü C) Medüller karsinom
aşağıdakilerden hangisidir? D) Anaplastik karsinom
A) Disgerminom B) Yolk-sac tümörü E) Skuamöz hücreli karsinom
C) Leydig hücreli tümör D) Granüloza hücreli tümör
E) Clear cell tümör CEVAP: B

26 DENEME SINAVI - 1
Papiller karsinom en sık görülen tiroid karsinomudur. 80. Nöron kaybına yol açan ve nöron sitoplâzmasında
Erkek/kadın oranı 1/2 dir. Genellikle tiroid bezinde tek görülen “Lewy cisimcikleri” aşağıdaki hastalıklar-
veya nadiren multisentrik kitle olabilir. Sıklıkla kapsül- dan hangisinde izlenir?
süzdür. A) Alzheimer hastalığı
Tiroidin kesitinde beyaz, granüler düzensiz alan şeklinde B) Hungtington hastalığı
görülür. olliküler karsinom tek nodül şeklindedir. C) Parkinson hastalığı
Medüller karsinom stromal amiloid içerir. D) Nörofibromatozis
E) Pick hastalığı

CEVAP: C
78. Aşağıdaki büllöz hastalıklardan hangisinde immün-
floresanda balık ağı ya da kümes teli şeklinde epi- Parkinson hastalığında rijidite, yürüme güçlüğü (bradik-
dermal Ig G birikimi görülür? inezi), istemli hareketlerde zalma, maske yüz, istemsiz
A) Pemfigus vulgaris B) Dermatitis herpetiformis tremor ile karakterize bir motor fonksiyon bozukluğudur.
C) Liken planus D) Büllöz pemfigoid 50-8 yaşlar arasında sık oluşur.
E) Psöriyazis Makroskopik olarak substansia nigra ve lokus sereolus-
da pigment kaybı vardır. Kalan nöronlarda ekstranöral
CEVAP: A pigment cisimleri ve Lewy cisimleri görülür. Lewy cis-
imleri intrasitoplazmik eozinofilik inklüzyonlardır.
Mikroskopik olarak pemfigusta ortak temel bulgu akan- Alzheimer’da Hirano body, senil plaklar, nörofibriler yu-
tolizisdir. Hücreler arası ağlantılar kopar, hücreler mak görülür.
boşlukta yüzer gibi tek tek durur. İmmünfloresanda Hungtington hastalığında globus pallidusda atrofi ola-
bazal embran boyunca balık ağı veya kümes teli bilir.
görünümünde immünoglobülin ve kompleman birikimi Pick hastalığında ise Pick cisimcikleri vardır.
izlenir.
Büllöz pemfigoidde immünfloresanda bazal membran
boyunca lineer Ig ve ompleman birikimi izlenir. 81. Yeterli plazma konsantrasyonu elde etmek için
Dermatitis herpetiformiste dermal papillaların uçlarında oral verilen doz, intravenöz verilmesi gereken
granüler IgA birikimi olur. dozdan çok daha fazla ise aşağıdakilerden hangisi
düşünülür?
A) İlacın yarılanma ömrü uzundur
79. Aşağıda verilen ‘’En sık görülen malign kemik tümö- B) İlk geçiş eliminasyonu yüksektir
rü. tümörün en sık yerleşim yeri‘‘ eşleştirmelerin- C) IV dozun etki süresi kısadır
den hangisi doğrudur? D) Karaciğer mikrozomal enzim indüksiyonu
A) Kondrosarkom- epifiz yapmaktadır
B) Osteokondrom- diafiz E) Hastada böbrek yetmezliği mevcuttur
C) Osteosarkom- metafiz
D) Ewing sarkom- metafiz CEVAP: B
E) Dev hücreli tümör- epifiz
İlk geçiş etkisi;
CEVAP: C GİS’den emilen ilaç portal ven yolu ile karaciğere ulaşır.
Bazı ilaçlar karaciğerden bu ilk geçişte aşırı metabo-
Osteosarkom- metafiz (en sık malign kemik tümörü) lize olur ve sistemik dolaşıma çok az ulaşır. Bu yüzden
Kondrosarkom- meduller kavite oral olarak bu tip ilaçlar tercih edilmezler (örnek: pro-
Osteokondrom- metafizde pranololün, aşırı ilk geçiş eliminasyonu vardır). Bu
Ewing sarkom- diafizden yüzden yeterli plazma konsantrasyonu elde etmek için
Dev hücreli tümör- epifiz kaynaklıdır. oral doz IV doza göre çok fazladır.

DENEME SINAVI - 1 27
82. İlaçların plazma proteinlerine bağlanması ile ilgili 83. Aşağıdakilerden hangisinin reseptörleri iyon kanalı
olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? ile kenetlidir?
A) Genellikle asidik ilaçlar albümine bağlanır A) Tiroid hormonu B) Büyüme hormonu
B) Plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanan C) Eritropoietin D) İnsülin
ilaçlar birlikte uygulandıklarında birbirlerinin E) Glisin
etkinliğini artırabilir
C) Bazik ilaçlar genellikle α1 asit glikoproteine CEVAP: E
bağlanarak taşınır
D) İlaçlar albümine selektif olarak bağlanır İyon Kanalı Özelliğindeki Reseptörler:
E) Plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanan –– Nikotinik asetilkolin reseptörleri (Na+-Ca++
ilaçların genellikle glomerüler filtrasyon ile atılımı kanalı)
diğer ilaçlara göre yavaştır –– GABA ve glisin (Cl- kanalı)
–– Glutamat ve aspartat (Na+-K+-Ca++ kanal resep-
CEVAP: D törleri)
–– 5-HT3 (Na+-K+ kanal reseptörleri)
Plazma proteinlerine bağlanma:
Dağılımı belirleyen primer parametre, plazma protein-
lerine bağlanma oranıdır. Bu bağlanma en fazla al-
büminle olur. Bağlanmanın en önemli özelliği nonselek-
tif ve reversibl olmasıdır. 84. Muskarinik agonistler aşağıdaki enzimlerden
Plazma proteinlerine bağlanan ilaçlar genelde lipofilik hangisini aktive ederek vazodilatasyon ortaya
ve zayıf asidik yapıdadırlar. Lipofilik maddeler yağda çıkartırlar?
çözünürler; bu nedenle plazmada bir taşıyıcıya ihtiyaç A) Guanilat siklaz B) Adenilat siklaz
duyarlar C) Fosfolipaz C D) Protein kinaz C
Albümine bağlı ilaç farmakolojik olarak etki ortaya E) Diaçil gliserol
çıkartmaz. Etki gösteren ilaç serbest formdur.
Plazma proteinine bağlanan ilaç vücuttan da atılamaz CEVAP: A
(albümin glomerüler filtrasyona girmez). Sonuç olarak
plazma proteinine bağlı ilaç ne etki oluşturur ne de Muskarinik agonistler belirgin vazodilatasyon oluştu-
vücuttan atılır. Yani tam bir depo şekildir. Serbest fraksi- rurlar. Asetilkolin aracılı vazodilatasyonun intakt endotel
yon kullanılıp tüketildikçe albümine bağlı ilaç bağlandığı varlığına gereksindiği bilinmektedir. Muskarinik agonis-
yerden ayrılır ve serbest form oluşturur. tler endotel hücrelerinden düz kas gevşemesine neden
Plazma proteinlerine bağlanmış olan ilaçlar; ilaç olan gevşetici bir faktör salıverirler (endotel kaynaklı
etkileşimine çok açıktır. Örneğin varfarin; en fazla plaz- gevşetici faktör; endotelium derived relaksing factör
ma proteinine bağlanan ilaçtır (%99.6). Serbest frak- veya EDRF) (NO). Bu madde, guanilat siklazı aktive
siyonu %0.4’dür. Yani antikoagülan etkiyi bu %0.4’lük eder, cGMP’yi artırır ve düz kasta gevşemeye yol açar.
kısım oluşturur. Varfarin tedavisi alan hasta, plazma
proteinlerine bağlanma eğilimi gösteren başka bir ilaç
aldığında (örneğin NSAİİ), varfarinin küçük bir miktarı
plazma proteinine bağlandığı yerden ayrılır. Diyelim
ki %0.4’lük küçük bir kısım daha ayrıldı ve varfarinin 85. Sempatik sistemin etkisiyle yağ hücrelerinde
serbest fraksiyonu %0.8’e yükseldi. Serbest fraksiyo- lipolize neden olan reseptör aşağıdakilerden hangi-
nun %0.4’den %0.8’e çıkması demek, dozun iki katına sidir?
çıkması ve belki de toksisite demektir. Bu nedenle bir
A) α B) β4
ilaç plazma proteinine ne kadar fazla bağlanıyorsa, ilaç
C) β2 D) β3 E) M2
etkileşimine o kadar açık demektir.

CEVAP: D

28 DENEME SINAVI - 1
Sempatik Sistemin Metabolizma Üzerine Etkilerini Mianserin/Mitrazapin:
Oluşturan Reseptörler; Serotonin ve noradrealin otoreseptörlerini bloke ede-
Karaciğer → Glukojenoliz → α/β2 rek, bu nörotransmitterlerin salınımını arttırır.
Yağ hücreleri → Lipoliz → β3 Mianserin; aplastik anemi oluşturabilir.
Böbrek → Renin salınımı → β1 ve β2 Mitrazapin; antihistaminik etki gücü en yüksektir = Se-
dasyon

88. Aşağıdaki maddelerden hangisi Diabetes İnsipidus


86. Otonom ganglion bloke edici ilaçların yan etkisi ol- benzeri tablo ortaya çıkartmaz?
mayan aşağıdakilerden hangisidir? A) Lityum B) Karbamazepin
A) Postural hipotansiyon C) Demekloksiklin D) Metoksifluran
B) Kronik kabızlık E) Alkol
C) İdrar retansiyonu
D) Midriyazis CEVAP: B
E) Libidoda artma
Dıabetes İnsipidus Benzeri Tablo Oluşturan En
CEVAP: E Önemli İlaçlar:
–– Lityum
Ganglion bloke edici ilaçlar; –– Demekloksiklin
Nikotin –– Metoksifluran
Hekzametonyum –– Alkol
Pentolinyum
Klorizandamin
Mekamilamin
Trimetafan kamsilat; en kısa etkili olanıdır. Hipertansif 89. Plazmada esterazlar tarafından parçalandığı için
ensefalopatide kullanılır. sadece intravenöz infüzyonla kullanılabilen opiyat
Mekamilamin, pampidin ve trimetafan kan-beyin bari- aşağıdakilerden hangisidir?
yerini geçerler. A) Meperidin B) Sufentanil
Bunlarla hakim sistemin eksiklik belirtileri ortaya çıkar: C) Alfentanil D) Metadon
Postural hipotansiyon E) Remifentanil
Kronik kabızlık, paralitik ileus
İdrar retansiyonu, glob vesikal CEVAP: E
İmpotans, libidoda azalma
Midriyazis Remifentanil; plazmada psödokolinesterazlar tarafın-
dan parçalandığı için en kısa etkilidir. Bu nedenle
sadece İV infüzyonla kullanılır.

87. Serotonin ve noradrenalin otoreseptörlerini bloke


ederek nörotransmitter salınımını artıran antidep- 90. Antihistaminik grup içinde en fazla antiaritmik etki
resan aşağıdakilerden hangisidir? gösteren aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bupropion B) Mitrazapin A) Betahistin B) Betazol
C) Nefazodon D) Protriptilin C) Doksilamin D) Mepiramin
E) Amitriptilin E) Antazolin

CEVAP: B CEVAP: E

DENEME SINAVI - 1 29
H1 Blokörler; GUT TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR
–– Bu ilaçlar reseptör blokörüdür. Mast hücrelerindeki Kolşisin:
histamin sentezine ve salınımına dokunmazlar. Doğal bir alkaloiddir.
–– Klasik antihistaminikler esas olarak parasempa- Ürik asit oluşumunu etkilemez ve ürikozürik etkisi yok-
tolitik etki gösterirler. tur.
–– Meniere hastalığı tedavisinde ve taşıt tutmasında Lökositlerde intrasellüler protein tübüllere bağlanarak
kullanılırlar. migrasyon ve fagositozu önler.
–– Difenhidramin lokal anestezik etki gösterir. LTB4 oluşumunu inhibe eder.
–– Antiparkinson etkileri bulunmaktadır. Sadece gut artritinde antiinflamatuvar etkinlik gösterir.
–– Antazolin belirgin antiaritmik etki gösterir. Diğer tip artritlerde böyle bir etkisi yoktur.
–– En fazla sedasyon oluşturan Difenhidramin, Dok- Nöbetin ilk birkaç saati içinde tedaviye başlanırsa
silamin ve Mepiramindir (etanolamin türevleri). olguların yaklaşık %95’inde kür sağlanır.
FMF profilaksisi, sarkoid artrit ve hepatik sirozda da
kullanılır.
Yüksek dozlarında damar endotelinde zedelenme,
91. Doğum eyleminde de rolü olduğu düşünülen, bilin- hipovolemi, şok, hematüri ve oligüri yapabilir.
en en güçlü ülserojenik madde aşağıdakilerden Allopurinol:
hangisidir? Ürik asit sentezini inhibe eder. Bu etkiyi ksantin oksidaz
A) TxA2 B) PGI2 enzimini bloke ederek oluşturur.
C) Serotonin D) LTB4 E) PAF Ürikozürik ve antiiflamatuvar etkisi yoktur.
İdrarla atılan ürik asit miktarı azalır, ksantin ve hipok-
CEVAP: E santin atılımı artar.
Gutlu veya sekonder hiperürisemili hastalarda akut gut
PAF (Platelet-Activating Factor): nöbetini önlemek amacıyla kullanılır.
Fosfolipid yapıdadır. Ürtikerden eksfoliatif dermatite kadar değişik döküntüler
Ginkgolidler; PAF'ın etkisini bloke eden doğal mad- yapabilir.
delerdir. Doğum eylemini geciktirmektedirler. Probenesid:
Agregasyon ve adezyon oluşturur. Böbreklerde proksimal tübülden ürik asidin geri emilimini
Etki kalıbı histaminin etki kalıbına uyar (vazodilatasyon azaltarak ürikozürik etki gösterir.
ve diğer düz kaslarda konstrüksiyon). Ürik asit oluşumunu engellemez ve antiinflamatuvar et-
En güçlü endojen ülserojenik maddedir. kisi yoktur.
Overde foliküllerin olgunlaşmasında, ovülasyonda, fer- Penisilinin tübüler sekresyonunu önlemek amacıyla da
tilizasyonda ve implantasyonda etkilidir. Doğum eylemi kullanılır.
sırasında amnion mayiinde düzeyi yükselmektedir ve Benzbromaron:
PAF antagonistleri doğum eylemini geciktirmektedir. Etki mekanizması probenesid ile aynıdır.
Proinflamatuvardır. Sulfinpirazon:
Antiinflamatuvar etkisi yoktur.
Probenesid gibi ürik asidin geri emilimini baskılar.
Fenilbutazon:
Ürikozürik ve güçlü antiinflamatuvar etkisi vardır.
92. Aşağıdaki gut ilaçlarından hangisi ürik asidin renal Akut gut krizinin tedavisinde kullanılır.
atılımını değiştirmez? İndometasin:
Ürikozürik etkisi yoktur.
A) Fenilbutazon B) Allopurinol
Güçlü antiinflamatuvar etkisi nedeniyle akut gut krizini
C) Sulfinpirazon D) Probenesid
düzeltir.
E) Benzbromaron

CEVAP: B

30 DENEME SINAVI - 1
93. Furosemid aşağıdaki endikasyonlardan hangisinin Dipiridamol:
tedavisinde kullanılmaz? –– Koroner vazodilatatör olarak üretilmiştir, ancak bu
A) Konjestif kalp yetmezliği bakımdan etkisiz bulunmuş bir ilaçtır.
B) Akut pulmoner ödem –– Trombositlerde adezyonu ve agregasyonu inhibe
C) Hipokalsemi eder. Bu etkiyi trombositin fosfodiesterazını inhibe
D) Hepatik veya renal kaynaklı ödem ederek cAMP düzeyini artırıp ortaya çıkartır.
E) Hipertansif kriz –– Eritrositlere adenozin uptake’ini de inhibe ederek
kanda adenozin etkinliğini artırır. Adenozinde
CEVAP: C trombositlerde adenilat siklazı aktive ederek cAMP
düzeyini yükseltir.
Furosemid Kullanım Endikasyonları: –– Her iki şekilde de trombositte cAMP’yi artırır ve
–– Sol ventrikül yetmezliğinin akut tedavisi trombositlere Ca girişini önler. Agregasyonu artırıcı
–– Akciğer ödemi etkenlere karşı duyarlılığı azaltır.
–– Akut renal yetmezlik –– Aspirinle sinerjik etkileşime girer. Bu nedenle bir-
–– Hiperkalsemi tedavisi likte kullanılabilir.
–– En önemli kullanım endikasyonu, protez kalp
kapakçıklı hastalarda trombüs oluşumuna bağlı
tromboembolik olayların önlenmesidir (Aspirin
94. Sistemik lupus eritomatosis benzeri tablo ortaya veya oral antikoagülanlarla kombine edilerek).
çıkartan antiaritmik ilaç aşağıdakilerden hangi-
sidir? 96. Aşağıdakilerden hangisi insülin salınımını azaltır?

A) Lidokain A) α-adrenerjik uyarı


B) Kinidin B) Yağ asitleri
C) Prapofenon C) Gastrik inhibitör polipeptid
D) Prokainamid D) Vagal uyarı
E) Bretilyum E) β-adrenerjik uyarı

CEVAP: D CEVAP: A

Prokainamid: İnsülin salınımını artıran faktörler;

–– Supraventriküler ve ventriküler aritmilerin te- –– Karbonhidratlar


–– Amino asidler (en güçlü stimülan lösin’dir)
davisinde kullanılır.
–– Yağ asitleri
–– En fazla lupus benzeri tablo oluşturan ilaçtır.
–– Barsak hormonları
• Gastrik inhibitör polipeptid
• Gastrin
• Sekretin
• Kolesistokinin
95. Protez kalp kapakçıklı bir hastada antiagregan etki
• Glukojen benzeri peptit 1
elde etmek için kullanılan fosfodiesteraz inhibitörü –– Vagal uyarı
aşağıdakilerden hangisidir? –– β-adrenerjik uyarı
A) Steroidler İnsülin salınımını azaltan faktörler;
B) Dazoksiben –– Somatostatin
C) Dipiridamol –– α-adrenerjik uyarı
D) Tiklopidin –– İlaçlar
E) Absiksimad –– Diazoksid
–– Vinblastin

CEVAP: C –– Kolşisin

DENEME SINAVI - 1 31
97. Kimyasal adrenalektomi yapmak için aşağıdakilerden 99. Aşağıdakilerden ilaçlardan hangisi ekstrapiramidal
hangisi kullanılır? yan etkiler ortaya çıkartır?
A) Trilostan A) Simetikon
B) Mitotan B) Karbenoksolon
C) Aminoglutetimid C) Difenoksilat
D) Ketokonazol D) Metoklopramid
E) Siproheptadin E) Sukralfat

CEVAP: B CEVAP: D

Mitotan: Metoklopramidin güçlü antidopaminerjik etkisi vardır.


Adrenal bezi parçalar. Kimyasal adrenalektomi ortaya Bu nedenle kemoreseptör trigger zone’da dopamin
çıkartır. Deneysel Addison tablosu ortaya çıkartmak için antagonizması ile bulantı kusmayı önler. Aynı zamanda
kullanılır. antidopaminerjik etkisi parkinsonizm ve tardif diskinezi
Aminoglutetimid: sebebi olabilir.
Kolesterolün pregnenolona dönüşümünü inhibe eder.
20, 22-Desmolaz enzimini bloke eder. İlk reaksiyonu
kestiği için, aldosteron, kortizol, androjen sentezini ke-
ser. Yani medikal adrenalektomi yapar.

98. Aşağıdaki laksatif-purgatiflerden hangisinin uzun


süreli kullanımına bağlı kolon mukozasında mela- 100. RSV riski olan neonatallerde infeksiyon sıklığını
nin birikmesi (melanozis koli) görülebilir? azaltmak için kullanılan monoklonal antikor
A) Kepek aşağıdakilerden hangisidir?
B) Laktuloz A) Rituksimab
C) Potasyum sodyum tartrat B) Absiksimab
D) Hint yağı C) Basiliksimab
E) Antrakinon türevi glikozidler D) Trastuzumab
E) Palivizumab
CEVAP: E
CEVAP: E
Antrakinon türevi glikozidler (senozid A ve B, ka-
zentronol, aloin, dontron): Bu glikozidlerin etkin Palivizumab:
kısmı aglikon kısımlarıdır. Aglikonlardan oluşan aktif RSV’nin füzyon proteinine bağlanarak, hava yolunda
metabolitlere emodin denir. Absorbe edilen emodin- etkilenebilecek hücreleri infeksiyona karşı koruyan
lerden vücutta kizofonik asit oluşur. Bu ilaçlar uzun monoklonal antikordur.
süre kullanıldığı zaman kolon mukozasında melanin RSV riski olan neonatallerde infeksiyon sıklığını belirgin
birikmesi olabilir (melanozis koli). azaltır.

32 DENEME SINAVI - 1
EYLÜL 2010 DÖNEMİ 1. DENEME SINAVI
KLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırayla Dahili Bilimler, Pediatri, Cerrahi Bilimler, Kadın Doğum soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

101. Soru hangisi hiperkalemi yapmaz şeklinde kısaltılabilir.


Potasyum tutucu diüretikler (Spirinolakton, amilorid, Tri-
amteril), ACE inhibitörleri, ARB’ler (angiotensin reseptör
blokerleri), Beta blokerler hiperkalemi yaparken;
Loop diüretikleri, (furosemid vb.) ve tiazid grubu diüre-
tikler hipokalemi yapar.

103. Kırk beş yaşında tekrarlayan senkop atakları ile


Yukarıda verilen elektrokardiyogram için en olası
başvuran hastada yapılan fizik muayenede sağ ikinci
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
interkostal aralıkta 2/6 dereceden sistolik ejeksiyon
A) Hipokalemi B) Hiperkalemi
üfürümü saptanıyor. Hastanın çekilen EKG’sinde sol
C) Hiponatremi D) Hiperkalsemi
ventrikül hipetrofisi izleniyor.
E) Hipokalsemi
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
sidir?
CEVAP: B
A) Aort yetersizliği
2009 Eylül ve 2010 Nisan sınavlarında arka arkaya B) Mitral yetersizliği
elektrolit ve EKG sorulması bizleri bu soruyu sor- C) Mitral stenoz
maya itti. Şimdi ekg soruları için şıkların önemli olduğu D) Aort stenozu
unutulmamalıdır. E) Triküspit yetersizliği
Sodyumun EKG etkisini anlayamayız. Magnezyumun
keza öyle. CEVAP: D
Ama kalsiyum ve potasyum çok iyi bilinmesi gereken
ekg bulguları olan elektrolitlerdir. Kapak hastalıkları her zaman bilmemiz geren spot vaka
Hiperkalemi ;sivri T ,geniş QRS ,ST depresynu,PR sorularıdır.
uzaması ile karakterizedir. Fizik muayenede sağ 2. interkostal aralık aort için
Hipokalemi;U dalgası,ST depresyonu,PR uzaması ve tipiktir. Kafadan aort dışındaki şıkları eleyebiliriz.
son dönemde ventriküler aritmilere yol açabilir Aort stenozu ve senkop zaten özdeşleşmiş semptom-
Hipokalsemi Uzun QT; hiperkalsemi kısa QT ile bilin- dur. AORT STENOZU’nda sistolik üfürüm özellikle boy-
melidir. na yayılan duyulabilir. Hastada aort kapak dar olduğu
için sol ventrikül güçlü kasılmak için önce hipertrofi
sonrasında dilatasyona gidebilir.
Kesin tanı bütün kapak hastalıkları için ekokardiyo-
102. Yukarıdaki soruda (101.soruda) elektrokardiyo- grafidir.
gramı verilen hasta aşağıdaki ilaçlardan hangisini
kullanıyor olamaz?
104. Aşağıdaki enfeksiyonlardan hangisinde relatif
A) Angiotensin dönüştürücü enzim(ACE) inhibitörleri
bradikardi beklenen bir bulgu değildir?
B) Beta Blokerler
C) Spirinolakton A) Pnömokoksik pnömoni
D) Amilorid B) Riketsiya enfeksiyonları
E) Furosemid C) Legionella pnömonia
D) Salmonella typii
CEVAP: E E) Clamidya enfeksiyonları

DENEME SINAVI - 1 33
CEVAP: A oluşursa dışarı fistülize olur ve akıntı yapar.
Kemik ve eklem tüberkülozu: İskelet enfeksiyonları
Dahiliyenin enfeksiyon bölümü için net bir bilgi soru- yaygındır ve vertebral kollaps pyoarthroz, osteomiyelit
dur. ve soğuk apse oluşumuna neden olabilir. En sık torakal
Relatif bradikardi ateş artışına bağlı kalp hızının reak- vertebraları tutar. Pott hastalığı olarak bilinir.
siyonel artışıdır.(bir derece ateş artışı kalp hızını 15-20 Adrenal bezlerin tüberkülozu: Addison hastalığının ikin-
atım /dk artırabilir).Riketsiya türlerinin bazıları, Clamidya ci sıklıktaki sebebidir.
pnömonia enfeksiyonu,L.pnömonia ve tifoda beklenen Cildin tüberkülozu: Lupus vulgaris ve eritema nodo-
bulgu iken pnömokok enfeksiyonlarında görülmez. sumdur.
Milier tüberküloz: Primer tüberkülozun en erken kompli-
kasyonudur. Tüberküloz basilinin kan yolu ile yayılması
(pulmoner ven) sonucu darı tanesi görünümünde
105. Erişkinlerde en sık görülen ektrapulmoner tüber- nodüller oluşur
küloz formu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüberküloz menenjiti
B) Milier tüberküloz
C) Tüberküloz lenfadenit 106. Elli beş yaşında diyabetik kadın hasta yüksek ateş, bol

D) Renal tüberküloz pürülan balgam ve yan ağrısı şikayetleri ile başvuruyor.

E) Plevral tüberküloz Çekilen posteroanterior akciğer radyografisinde sağ üst


zonda, içinde yer yer hava bronkogramları içeren ho-

CEVAP: C mojen konsolidasyon alanı izleniyor. İlgili konsolidasy-


on alanında volüm artışına işaret eden minör fissürün

Tüberkülozun nedense hep unutulmuş sorularından aşağıya doğru yer değiştirdiği görülüyor.

biridir. Ekstrapulmoner tüberküloz en sık lenf bezlerini Bu hastada pnömoni etkeni olarak öncelikle aşa-
özellikle de servikal lenf bezlerini tutar.(Skrofula) ğıdakilerden hangisi düşünülmelidir?
EKSTRA PULMONER TÜBERKÜLOZ A) Klebsiella pneumoniae
Gastrointestinal tüberküloz: En sık çekumu tutar. Mal- B) Streptococcus pneumoniae
absorbsiyon bulguları vardır. Periton tüberkülozunda C) Haemophilus influenzae
dama taşı bulgusu izlenir. D) Proteus mirabilis
Perikard tüberkülozu: Ülkemizde konstriktif perikarditin E) Escherichia coli
en önemli nedenidir.
Genitoüriner tüberküloz: Steril piyüri ile karşımıza ge- CEVAP: A
lir. Steril piyürili hastalarda tüberküloz mutlaka eradike
edilmelidir ve en azından 3 erken sabah idrar örneği Sorumuz dört dörtlük pnömoni özellikleri ile ilgili. Her
tahlil edilmelidir. Erkeklerde genital tüberküloz en sık pnömonin tipik özellikleri mevcuttur. Bu sorudaki en
epididim ve bazen prostata yerleşir. Kadınlarda ise en önemli ipucu minör fissürün yer değiştirmesidir. Kleb-
sık fallop tüpüne yerleşir. Fallop tüplerinin tüberküloz siella enfeksiyonları için tipik bulgulardır.
enfeksiyonu infertilite için kötü prognoza sahiptir. Sık görülen ajanlara göre pnömoniler:
Santral sinir sistemi tüberkülozu: Menenjit bulguları Erişkin pnömonilerinin %90’ından pnömokoklar sorum-
vardır. Eğer erken dönemde teşhis edilip tedaviye ludur. Çocuk ve yaşlılarda da en sık pnömoni nede-
başlanmaz ise belirgin nörolojik arazlara ve ölüme nidir. Ani başlayan titreme, ateş, plöritik göğüs ağrısı ve
neden olabilir. Serebral tüberküloz çok nadirdir. Rich pürülan paslı balgam karakteristikdir. Herpes labialis ve
odağı, beyine gelen basillerin yerleştikleri yerdir. sarılığa yol açabilir. Orak hücreli anemilerde, hiposplen-
Lenf nodu tüberkülozu: Ekstrapulmoner tüberkülozun izim veya aspleni durumlarında fulminan pnömokok
en sık sebebi lenf nodu tüberkülozudur. Servikal lenf septisemisi görülebilir. Tipik klinik bulgular ile birlikte
nodu tutulumu en fazladır, lenf nodu büyümesi genel- balgamda gram (+) diplokok görülmesi tanı için yeter-
likle ağrısızdır. Nodda likeifikasyon ve kazeifikasyon lidir. Tedavide prokain penisilin 2x800.000 ü, 7-10 gün

34 DENEME SINAVI - 1
verilir, allerjik hastalarda makrolid grubu kullanılır. larda baş ağrısı, ensefalit, periferal nöropati, serebellar
Atipik pnömonilerin en sık etkeni Mikoplazma ataksi, böbrek tutulumu olanlarda proteinüri görülebilir.
pneumoniae’dır ve erişkinde S. pneumonia’dan sonra Hiponatremi, hipofosfatemi, transaminaz yükseklikleri
en sık etyolojik ajandır. Damlacık yolu ile bulaşır. Özel- diğer pnömonilerden daha sıktır. Akciğer grafisinde
likle toplu yaşanan yerlerde sıklıkla çocuklarda ve başlangıçta tek taraflı, alt loblara lokalize alveoler infil-
gençlerde endemi ve epidemilerle seyreder. Kliniği S. trasyon daha sonra segmental ve lober konsolidasyon
pneumonia kadar gürültülü olmayabilir ve bulgular daha gelişir. Kesin tanı solunum sekrasyonlarında veya diğer
atipik seyirlidir. En sık şikayet kuru öksürükdür, ateş, örneklerde ajanın üretilmesi ile konur. Kültür tanıda en
baş ağrısı, genel kırgınlık hali görülebilir. İnterstisiyal sensitif yöntemdir. Serolojik olarak antikor titresinin 4
pnömoni ile seyreder. Akciğer grafisinde en sık görülen katın üzerinde artışıda tanısaldır. Balgam yaymasında
bulgu tek veya iki taraflı yama tarzında infiltrasyondur. bol nötrofile karşılık bakteri saptanamaz. Balgamda
Plevral sıvı daha nadir görülür. Hastalığın patogenez ve idrarda direkt flurasan antikor (DFA) tekniği ile Le-
ve komplikasyonlarından immün mekanizmalar sorum- gionella antijenleri bulunabilir. İdrarda solubl legionella
ludur. Nörolojik komplikasyonlar, Gullian-Barre, asep- antijenlerinin bulunması tanıda en kolay, spesifik, ucuz
tik menenjit, hemolitik anemiye, eritema multiforme ve kültürden sonra en sensitif yöntemdir. Pratikte tanıda
ve büllöz miringite neden olabilir. Kalpte aritmiler, ileti en çok önerilen yöntemdir. Tedavide makrolidler ilk
defektIeri, kalp yetmezliğine neden olabilir. Tanı soğuk seçenektir. Kinolon grubu, doksisiklin ve tetrasiklin al-
aglütininler, ELISA ile özgül IgM antikorların pozi- ternatifdir. Ciddi olgularda rifampisin eklenebilir.
tif bulunması, spesifik kompleman fiksasyon testi ile Stafilokok pnömonisi, pseudomanas’dan sonra has-
konulur. Tedavide hücre duvarı içermediği için pensilin- tane kaynaklı pnömonilerin en sık nedenidir. Sıklıkla
lere dirençlidir, makrolidler veya tetrasiklin 10-14 gün grip salgınlarını takiben pnömoniler ortaya çıkar.
uygulanmalıdır. Risk Grupları: Şiddetli immünsüpresyon, diyabet,
Hemofilus influenza pnömonisİ sağlıklı erişkinde nadird- ilaç bağımlılığı, diyaliz, influenza ve kızamık geçiren-
ir, sıklıkla altta yatan KOAH, alkolizm veya diyabet olan ler olarak sayılabilir. Ayrıca septik embolizasyon (sağ
hastalarda pnömoniye yol açar. İnvazif enfeksiyonların kalp endokarditleri, enfekte A-V fistüller, septik trom-
çoğuna B tipi yol açar. Pnömoni alt loblarda daha sıktır. boflebitler) sonucu gelişen pnömonilere yol açabilir.
Balgam yaymasında nötrofillerle birlikte gram (-) koko- Akciğer grafisinde: bilateral konsolidasyon, bronko-
basiller görülür. Akciğer grafisinde atipik infiltrasyon- pnömoni, akciğer apsesi, pnömotosel, ampiyem sık
lar, bronkopnömonik infiltrasyon ve plevral effüzyon görülür. Mortalitesi en yüksek pnömonilerden biridir.
görülebilir. Tedavide betalaktamaz üreten suşların Tedavi hastanede parenteral antistafilokokal (metisilin)
artışından dolayı amoksisilin/ kIavulanat veya sulbak- antibiyotiklerdir, metisiline dirençli vakalarda vankomi-
tam/ampisilin, sefuroksim aksetil, sefaklor ve seftriak- sin veya teikoplanin seçilebilir.
son gibi antibiyotikler tercih edilir. Pseudomonas aureginosa pnömonisi, hastane kaynaklı
Gram negatif bir kokobasil olan Legionella pneumophil- pnömonilerin en sık nedeni olup mortalite oranı yük-
ia, lejyonella pnömonisine neden olur. Etken için su sektir. Risk grupları: Nötropenik hastalar, KOAH, kalp
doğal bir kaynaktır ve havada aerolize olan ajanın inha- yetmezliği, diyabet, alkolizm, trakeostomi, uzamış me-
lasyonu ile alınır. Kontamine klimalar, kontamine toprak, kanik ventilasyon, postoperatif dönem, immün süpr-
kontamine duşlar epidemilerin en önemli nedenleridir. esyon, kistik fibrozis, bronşiektazi, malign otitis media
Risk grupları: KOAH, sigara, kanser, diyabet, immün- olarak sayılabilir. Akciğer grafisinde bilateral yamalı in-
süpresyon (hücresel immünite yetmezliği), kronik kardi- filtrasyon, mikroapse, alveoler hemoraji, nekrotik alan-
yak veya böbrek yetmezliği, ileri yaş olarak sayılabilir. lar görülebilir. Tedavi, parenteral antipsödomonal antibi-
Lejyoner hastalığını düşündüren özellikler; multisistem yotikler genellikle kombine olarak verilir.
hastalığı yapması, relatif bradikardi, değişik derecede Klebsiella pnömonisi, alkoliki diyabetik ve hospitalize
bilinç bozukluğu, karın ağrısı, ishal, beta-Iaktam grubu hastalarda sık görülür. Mortalite oranı %50’dir. Erken
antibiyotiklere cevapsızlıktır. Akciğer dışı diğer bulgular dönemde bile apse, nekroz, ampiyem ve kavitasyona
bulantı, kusma, artralji, miyalji, kalp tutulumu varsa en- sıklıkla rastlanır. Kuş üzümü jeli gibi kanlı balgam ve
dokardit, miyokardit, perikardit, nörolojik tutulumu olan- grafide interlobar fissürlerde belirginleşme iki karakteris-

DENEME SINAVI - 1 35
tik özelliğidir. Alt loblarda daha sıktır. Akciğer grafisinde ve gemi izolasyonu başta olmak üzere 3000’den fazla
şişkin fissür belirtisi, nekrotik inflamasyon ve hemoraji iş kolunda kullanılmaktadır. Ayrıca beyaz toprakta yük-
sonucunda klasik infiltrasyon görülebilir. Mikroskopi, sek oranda asbest bulunabilir. Sanayide kullanılan %90
köpük makrofajlar ve nötrofil içeren diffüz alveoler infil- beyaz asbestdir ve daha az toksikdir.
trasyona rastlanır. Tedavi hastanede parenteral antibi- Hastalık diğer interstisiyel akciğer hastalıklarında
yotiklerle yapılmalıdır. olduğu gibi egzersiz dispnesi ve kuru öksürükle kendini
Pneomocystis carinii pnömonisi, AIDS hastalarında belli eder. Fizik muayenede akciğer tabanında inspi-
rastlanılan en sık fırsatçı enfeksiyon ajanıdır. Profilaksi ryum sonunda raller duyulur. Akciğer grafisinde dif-
almayan hastaların %80’inde görülür. İnterstisiel pnö- füz interstisiyel fibrozis (buzlu cam manzarası, bal
moniye yol açar. Spontan pnömotoraksa yol açabilir. peteği manzarası) görülür. Restriktif karakterde SFT
Tedavide ve profilakside TMP-SMX kullanılır. Mortali- bozukluğu saptanır. Asbest parietal plevrada plaklar,
tesi yüksektir. plevral kalınlaşma ve plevral sıvıya yol açabilir. Plevral
Viral pnömoniler, erişkinlerde influenza ve adeno virüs tutulumu olan vakalarda kalsifiye plevral plaklar filmde
sıktır. Çocuklarda respiratuvar sinsityal ve parainflu- görülebilir.
enza virüsler sıktır. İmmünkompremize, AIDS ve trans- Asbest akciğer kanseri için bir risk faktörüdür. 15-20 yıl
plant hastalarında sitomegalovirüs en sık etkendir. maruziyet sonrası bronkojenik akcigei kanseri (özellikle
küçük hücreli dışı) gelişme riski, 30-35 yıl sonra malign
mezotelyoma riski belirgin artar. Ayrıca asbestin başta
107. Dünyada en sık karşılaşılan meslek hastalığı larinks ve kolon olmak üzere akciğer dışı kanserler ile
aşağıdakilerden hangisidir? de ilişkisi öne sürülmektedir.
A) Asbestozis B) Baritozis Silikozis: Kum ve kayaların yapısında bulunan silika
C) Silikozis D) Beriyozis mineraline kronik ve yüksek doz maruziyet sonrasında
E) Bissinozis gelişir. Taş ocağı, taş kesme, kum raspası, dökümhane,
mermer zımparalama ve maden işçilerinin hastalığıdır.
CEVAP: C Patoloji serilerinde en sık akciğer meslek hastalığıdır.
Akciğerlerde miliyer infiltrasyon ve nodüler fibroziseyol
Dünyada en sık karşılaşılan meslek hastalığı ve açabilir. Basit veya komplike silikozis formunda seyre-
pnömokonyoz silikozistir. debilir.
İnorganik tozlara bağlı akciğer hastalıkları: Komplike silikozisde hem obstrüktif hem restriktif
inorganik tozlarda akciğerde birikerek pulmoner fibro- bozukluğun birlikte görüldüğü progressif masif fibrozis
zise yol açarlar ve bu nedenle pnömokonyozlar olarak görülebilir. Kronik dönemde hiler nodların kalsifikas-
bilinirler. Hastalığın oluşmasında kişisel faktörler, in- yonu (yumurta kabuğu görünümü) tipiktir. Tüberküloz
organik tozun yapısal özelliği, maruz kalma süresi ve ile birlikteliği sıktır (siliko-tüberküloz). Akciğer kanseri
tozun havadaki konsantrasyonu önemlidir. Çeşitli to- riskini artırmaz.
plumlarda coğrafi özelliklere bağlı olarak maruz kalınan Kömür işçilerinin pnömokonyozu (antrakozis): Kömür
tozların cinsi ve sıklığı değişebilir, ancak genel olarak madeni işçilerinin hastalığıdır. Sigara progresyonu
en sık maruz kalınan inorganik toz asbest olup, klİnİk hızlandırır. Küçük ya da 1 cm ‘den büyük (komplike)
olarak en sık inorganik toz hastalığı asbesfozis’dir. nodüler opasitelere yol açar, .Nodüler fibrosis ya da
Ancak patoloji serilerinde dünyada en sık silikozisin amfizemle sonuçlanır. Hastaların %15’inde progressif
görüldüğü vurgulanmaktadır. Bunun nedeni, silikozis si- massif fibrosis gelişir, Romatoid artritle birlikteliğine Ka-
likaya maruziyetten uzun yıllar sonra ortaya çıkabildiği plan sendromu denir. Bu hastalarda tüberküloz riskinin
için vakaların bir smının klinik olarak değil patolojik olar- arttığı bazı çalışmalarda öne sürülmüştür. Ancak bunun
ak saptanması olabilir. işçilerin sosyo-ekonomik düzey düşüklüğü ve yaşam
Asbestozis: Asbest doğada serbest olarak bulunan bir koşullarının uygunsuzluğundan da kaynaklanabileceği
grup fibröz silikata verilen isimdir. Klinik olarak en sık bildirilmiştir. Bu nedenle antrakozis, tüberküloz ilişkisi
hastalık yapan inorganik tozdur. Maden, terrnal ve ele- net değildir. Antrakozis ile herhangi bir malignite
ktrik endüstrisi, baca filtresi, fren balatası yapımı, inşaat arasında ilişki gösterilernemiştir,

36 DENEME SINAVI - 1
Beriliozis: Röntgen alet parçaları, atom, flöresan ve 109. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde mikroanjiopatik
seramik endüstrisinde kullanılan bir madendir. Akut hemolitik anemi gözlenmez?
pnömonitis veya daha sık olarak kronik interstisi- A) Hemolitik üremik sendrom
yel pnömonitis yapar. Akciğerde bül, kist oluşumu ve B) Trombotik trombositopenik purpura
sarkoidoz benzeri non-kazeifiye granülomlar görülebi- C) Megaloblastik anemi
lir. SemptomatiK vakalarda steroid yararlıdır. Ağır beri- D) HELLP sendromu
lyum maruziyeti ile kanser riskinin artabileceği yönünde E) Dissemine intravasküler koagülopati
bulgular vardır.
Diğer inorganik tozlar: Gümüş parlatıcısı ve kaynak CEVAP: C
işçilerinde akciğerde demir oksit birikimine bağlı si-
derozis; porselen baskı, cam, metalurji, kaynak ve le- MİKROANJİOPATİK HEMOLİTİK ANEMİLER
him işçilerinde stannozis gelişebilir ve diğer interstisiyel Endotel hasarı ile intravasküler koagülasyon aktive olur.
akciğer hastalıklarına benzer klinik tabloyla seyreder- Fibrin ağları meydana gelir. Trombositler bu bölgede
ler. kullanılırlar ve trombositopeni meydana gelir. Eri-
trositler fibrin ağları ile karşılaştıkları zaman aşırı dere-
cede kayma kuvvetine maruz kalırlar ve parçalanırlar
ve hemolitik anemi meydana gelir. Bu tür zedelenmeye
neden olan hemolitik anemiye mikroanjiopatik hemolitik
anemi denir.
-Dissemine intravasküler koagülopati
-Trombotik trombositopenik purpura
108. Dispne ve kronik öksürük yakınmasıyla başvuran -Hemolitik üremik sendrom
51 yaşındaki sigara içen bayan hastaya spirometri -Vasküler endotel zedelenmesi, gebelik veya kanser
yapılıyor. komplikasyonu
Obstrüktif bir akciğer hastalığı olan bu hastada
aşağıdaki spirometri bulgularından hangisi beklen-
mez?
A) ZEA25-75’te azalma 110. Aşağıdaki kalıtsal sendromların hangisi malignen-
B) FEV1’de azalma si gelişimi ile ilişkili değildir?
C) PEF’de azalma A) Fanconi anemisi
D) Rezidüel volümde azalma B) Familyal polipozis koli
E) Zorlu vital kapasitede azalma C) Ataksi-telenjiektazi
D) Kronik granülomatöz hastalığı
CEVAP: D E) Nörofibromatozis

Son sınavda da benzer bir sorunun sorulduğunu CEVAP: D


düşünürsek spirometri her zaman temel göğüs
hastalıkları bilgisi olarak aklımızda olmalıdır. Onkoloji soruları ya acillerinden yada kemoterapatik
Obstrüktif akciğer hastalıklarında bronşiyal hava ilaçlardan oluşur. Farklı açıdan onkoloji dersine bak-
akımının bozulmasına bağlı olarak FEV1, FEV1/FVC, makta fayda vardır.
PEF, MMFR (ZEA25-75) gibi tüm dinamik akciğer Ataksi-telenjiektazi, otozomal resesif geçen, anormal
volümlerinde azalma beklenir. Ancak havanın obstrük- hücresel immünite, konjunktival ve telenjiektaziler ve
siyona sekonder ekspire edilmesinin yavaşlamasıyla progresif spinoserebellar atrofi ile karakterize lenfoma
rezidüel volüm ve buna bağlı olarak total akciğer ka- ile de ilişkili bir hastalıktır.
pasitesi artar. Rezidüel volüm (RV) artışı bir süre sonra Kolon karsinomu, familial polipozis colili hastalarının
vital ve zorlu vital kapasiteyi azaltabilir. RV ise hiçbir çoğunda gelişir ve kolon karsinomu gelişmesi en yük-
zaman azalmaz. sek hastalıktır.

DENEME SINAVI - 1 37
Fanconi anemisi de sitogenetik anomaliler ve kanser 112. Bir önceki soruda (110.soruda ) tedaviye aşağıdaki
gelişim riskinde artma ile ilişkili hastalıklardan birisidir. ilaçlardan hangisi eklenseydi hastada faydalı olabi-
Nörofibromalı hastaların yaklaşık %10’unda sarkomatöz lirdi?
değişiklikler görülür. A) Bivalirudin B) Düşük molekül ağırlıklı heparin
Kronik granulomatöz hastalığı fagositlerdeki oksidatif C) Aspirin D) Dipiridamol
metabolizma hastalığıdır ve neoplazi ile ilişkisi yoktur. E) Fondaparinuks
Hücresel immün yetmezliğe neden olup enfeksiyonlara
yatkınlık oluşturabilir. CEVAP: A

Heparin induced trombotik trombositopeni de (HITT)


direkt trombin inhibitörleri kullanılmalıdır. Hirudin, bi-
valirudin, argatroban verilebilir.Düşük molekül ağırlıklı
heparin verilmez çapraz reaksiyon gelişebilir.

113. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde makrositoz


gözlenmez?
111. Elli beş yaşında erkek hasta pulmoner tromboemboli
A) Vitamin B 12 eksikliği
tanısı ile izleniyor. Hastada unfraksiyone heparin tedavisi-
B) Folat eksikliği
nin üçüncü gününde konjuktival kanama saptanıyor. Bu
C) Hemolitik anemi
kanama minör kanama olarak değerlendirilip tedavisine
D) Myelodisplastik sendrom
devam ediliyor. Hastada pulmoner emboli kliniği ger-
E) Bakır eksikliği
iliyor. Hastada aPTT değeri 70 sn saptanıyor. Altıncı
gün ani karın ağrısı olan hastada yapılan Doppler ‘de
CEVAP: E
renal vende tromboz ardından her iki alt ekstremitede
derin ven trombozu izleniyor. Hastada tromboza yönelik
Her sınavın bir sorusu bizden geleneği bozulmadı. Bu
heparin dozu artılarak tedaviye devam ediliyor. Hasta
sefer hemetoloj sorusu…
tedavisinin onuncu gününde kaybediliyor.
Anemi Sınıflandırması
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
MİKROSİTİK NORMOSİTİK MAKROSİTİK
sidir?
ANEMİLER ANEMİLER (MCV ANEMİLER
A) Aktive protein C rezistansı (MCV < 80 fL) = 80-100 fL) (MCV > 100 fL)
B) Antitrombin-3 eksikliği Megaloblastik KI
C) Protrombin 20210 gen mutasyonu 1.Demir Eksikliği *Tüm anemilerin gösterenler
Anemisi erken dönemi 1.B12
D) Heparine bağlı trombotik trombositopeni
2. Folat eksikliği
E) Hemolitik üremik sendrom Nonmegaloblastik,
*Kronik Hastalık
2. Kronik Hastalık Makrositer anemiler
Anemisi (mikrositik
CEVAP: D Anemisi 1. Myelodisplastik
de olabilir)
sendrom
*Eritropoietin 2. Karaciğer
Heparin tedavisi sırasında platelet faktör 4'e karşı 3. Thalessemia
Yetmezliği Hastalıkları
gelişen antikorlara bağlı heparin induced trombotik 4. Sideroblastik *Stem Hücre
3. Hipotiroidi
Anemi Hastalıkları
trombositopeni(HITT) izlenebilir.
5. Kurşun zehirlen-
Heparine devam edilirse ölümcül sonuçlar verebilir. *Myeloftizik Anemiler 4.Hemolitik Anemiler
mesi
Yaygın arteryel ve venöz trombuslarla seyredebilir. 6. Pridoksin
*Endokrin Anemiler
Hastalarda diğer kalıtsal trombofili nedenleri heparin eksikliği
7. Bakır eksikliği
alan birinde trombus oluşursa ikinci planda aklımıza
8- Alüminyum *Disproteinemiler
gelmelidir. intoksikasyonu

38 DENEME SINAVI - 1
114. Kırk sekiz yaşında bir kadın hastaya Hashimoto ti- 116. Altmış üç yaşında bir bayan hasta zayıflama, dört
roiditi nedeniyle primer hipotiroidi tanısı konuluyor ve gündür yediği yemeklerin regürjitasyonu, sıvı ve katı
tiroid hormon replasman tedavisine başlanıyor. Tedavi gıdaları yutarken zorlanma şikâyeti ile başvuruyor.
öncesi sTSH düzeyi 80 mlU/L olan bu hastada tedavi Hastanın çekilen postero anterior akciğer grafisinde
başladıktan 10 hafta sonra ölçülen sTSH düzeyi 0.05 kalp hizasında hava-sıvı seviyesi saptanıyor.
mlU/L olarak bulunuyor. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
Bu hasta için en uygun tanı ve tedavi yöntemi sidir?
aşağıdakiierin hangisinde birlikte verilmiştir? A) Mide tümörü
A) Tirotoksikozis factitia - tiroid hormon dozunun B) Batın apsesi
azaltılması C) Peptik ülser
B) Toksik diffüz guatr - radyoaktif iyot tedavisi D) Akalazya
C) iyoda bağlı tirotoksikoz - iyotlu tuzun kesilmesi E) Zencker divertikülü
D) Sessiz tiroidit - beta blokör
E) Subakut tiroidit – kortikosteroid CEVAP: D

CEVAP: A Akalazya hastalığı pleksus myentericusun zedelenmesi


sonucu alt özefagus sfinkterinin gevşememesi sonucu
Basit klinikte çok karşımız çıkabilecek bir endokrin oluşur. Üst özefagial kesimlerde ise dilatasyon vardır.
vakası. Eski bir yan dal sınav sorusu !! Önce sıvı sonra da katı gıdalara karşı disfaji vardır.
Hipotiroidi nedeni ile tiroid hormonu başlanan kontrol- PA akciğer grafisinde hava sıvı seviyesi yiyecek retan-
süz hastalarda hipertroidiye gidiş olabilir.Bu durumda siyonuna bağlıdır. Özefagus içi basınç artmıştır. Akciğer
dışarıdan alına hormon düzeyi azaltılmalıdır.Macera grafisinde ayrıca aorta yanında boru görünümü vardır.
aramadan şıklardan bile çözülebilir. Biriken yiyecekler mukozada displazi ve ilerde squa-
möz hücreli karsinom gelişmesine neden olur.
Kesin tanı manometrik inceleme ile konur.

115. Kırk iki yaşında obez, tip 2 diyabeti olan, HbA1c 117. Periampüller bölge tümörlerinden prognozu en
düzeyi % 8.1 ve açlık kan şekeri 184 mg/dL olarak kötü olan aşağıdakilerden hangisidir?
saptanan bir hastaya diyet ve egzersiz tedavi- A) Ampulla wateri adeno karsinom
sine ek olarak verilmesi gereken en uygun ilaç B) Pankreas başı karsinom
aşağıdakilerden hangisidir? C) Duodenum leiomyosarkomu
A) Metformin D) Distal koledok adeno karsinom
B) Sülfonilüreler E) Duodenum adeno karsinom
C) Glinidler
D) İnsülin CEVAP: B
E) Akarboz
Periampüller bölge tümörleri dört ayrı yerden köken
CEVAP: A alabilir:
- Duodenum
Diyabetsiz bir sınav düşünülemez. - Ampulla vateri
Soruda tipik bir tip 2 DM hastası görülüyor. ADA 2009 - Distal koledok
tedavi klavuzunda da belirtildiği gibi DM’de ilk tercih - Pankreas
metformin ‘dir.Eğer herhengi bir kontrendikasyon yoksa Bunlardan prognozu en kötü olanlar pankreas başına
başlanıp sonra kombine oral antidiabetik ve sonrasında ait olan adenokarsinom’lardır. En iyi prognozlu olan ise
insüline geçilebilir. ampulla vateri adenokarsinomdur.

DENEME SINAVI - 1 39
118. Yetişkinlerde en sık görülen herediter nefrit aşa- 120. Aşağıdakilerden hangisi romatoid artritin radyolo-
ğıdakilerden hangisidir? jik bulgularından biri değildir?
A) At nalı böbrek A) Yumuşak doku şişmesi
B) Renal agenezi B) Eklem aralığı daralması
C) Alport sendromu C) Kemik erozyonu
D) Yetişkin tip otozomal dominant polikistik böbrek D) Periartiküler osteoporoz
hastalığı E) Osteofitler
E) Medüller sünger böbrek
CEVAP: E
CEVAP: C
Romatoid artirit ve osteortirit ayırıcı tanısı her şeyiyle
Soru enterasan bir en sık sorusu. Herediter lafına bilinmesi gereken temel romatoloji sorularından biridir.
dikkat!!! Osteofit (eklem faresi) zaten osteoartiritin hem fizik
En sık görülen konjenital böbrek anomalisi polikistik muayene hem de radyolojide en tipik bulgusudur.
böbrek hastalığı iken; OSTEOARTİRİT ve RA ÖZELLİKLERİ
En sık konjenital nefrit Alport sendromudur. Nefritik
RA OA
Sendrom ve sensörinöral işitme kaybı ile seyreden bir
PIF, MKF, EB, DIF, PIF, 1. KMKF
hastalıktır. X’e BAĞLI dominant geçen bir hastalıktır.
Eklemler dirsek MTF, AB, 1. MTF, diz, kalça,
diz, kalça, omurga
Sabah tutukluğu > 30 dk. < 30 dk
Sistemik bulgular Var Yok
119. Yetmiş iki yaşında kadın hasta beslenememe, ishal,
Sinovit Belirgin Yok veya hafif
ateş ve şuur bulanıklığı nedeniyle acil servise getirili-
yor. Yapılan fizik muayenede kan basıncı 70/55 mmHg, Klinik progresyon Hızlı Yavaş

oral mukoza kuru olarak saptanıyor ve boyun venleri DIF tutulumu Olağan değil Tipik
görülemiyor. Cilt turgor tonusu da azalmış bulunan has- MKF–EB tutulumu Tipik Yok
tada ilaç kullanımı öyküde saptanmıyor. Laboratuvar Normal / minimal
Sedimentasyon Yüksek
incelemelerinde serum sodyum düzeyi 166 mEq/L, kan yüksek
üre azotu (BUN) 80 mg/dL ve serum kreatinin düzeyi 2 Kronik hastalık
Var Yok
mg/dL olarak bulunuyor. anemisi
CRP Yüksek Normal
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
sidir? RF Pozitif Negatif
Sinovyal sıvı İnflamatuar Non–inflamatuar
A) Aldosteron fazlalığı
Yumuşak doku Osteofitler
B) Diyetle aşırı tuz alınması
şişliği Skleroz
C) Sıvı alım eksikliği ve dehidrasyon Radyolojik bulgular
Erozyon Subkondral kemik
D) Metabolik asidoz
Osteoporoz kistleri
E) ADH salınımında fazlalık

CEVAP: C

Gündelik hayatta en fazla karşımıza gelebilecek vaka- 121. Psöriazisde aşağıdaki bulgulardan hangisinin gö-

lardan biri daha. rülme olasılığı en azdır?

Hipernatremi ve yaşlı hasta oral alımı azalmış. Soruda A) Parakeratoz B) Akantoz


bütün dehidratasyon ve prerenal azotemi bulguları net C) Akantoliz D) Mum lekesi belirtisi
görülmektedir. Soruyu tedavide ne yapalım diye devam E) Auspitz bulgusu
ettirsek, cevabı sıvı replasmanı olarak düşünmemiz
gerekmektedir. CEVAP: C

40 DENEME SINAVI - 1
PSORİAZİS B) Yüzeyel yayılan malign melanom:
Fizyopatoloji: En sık tiptir. Kadınlarda sıktır. Sırt ve alt extremitede
Epidermal hiperproliferasyon, turnover düzeyinde artış daha sık yerleşir. Küçük pigmente bir makülken, za-
(normalde 28 gün ken 3-4 güne iner) manla irregüler, siyah kırmızı veya mavi pigmentasyon
Dermiste inflamasyon vardır; bu inflamasyon epidermis gösterir. 2. en iyi prognozlu ve en sık görülen (%65)
içine ilerleyerek munro mikroabselerini oluşturur. tiptir.
Dermal papilalar ödemlidir. Yukarı epidermise dek C) Nodüler malign melanom
uzanırlar. (papillamatozis) Erkeklerde daha sıktır. Baş, boyun ve gövdeye yerleşir.
Saydam görünen lezyonun sert bir cisimle kazınması Birkaç hafta veya ay içinde hızlı gelişir ve ülserleşir.
sonucu oluşan mum lekesi fenomeni psöriazis için pa- Çok kötü prognozludur
tognomoniktir. Papillomatozise bağlı oluşur. D) Akral lentiginöz melanom
Zencilerde en sık görülen tiptir. El içi, ayak tabanı, tırnak
yatağı ve müköz membranları tutar. Agressiftir.
Malign melanom hakkında mutlaka bilinmesi gereken
dört cümle:
• En sık süperficial M.melanom görülür.
• En iyi prognoz lentigo malign melanomdadır.
• En kötü prognoz noduler M.melanomdadır.
Klinik:
• El içi-ayak tabanında Akral lentiginöz M.melanom
Diz, dirsek, saçlı deri, lomber ve sakral bölgeleri tutan
sıktır.
simetrik, eritemli, squamlı lezyonlar vardır. Alttaki de-
ride punktat kanamalar izlenir (Auspitz bulgusu).
Akantoliz pemfigus vulgaris için tipik bir bulgudur.

123. Koroner kalp hastalığı risk faktörlerini araştırmak


amacıyla bir bölgede son 6 ayda miyokard enfarktüsü
geçiren 422 ve sağlıklı 400 kişiye sigara içip içmedik-
leri soruluyor. Miyokard enfarktüsü geçirenlerin 216’sı,
122. Prognozu en iyi olan malign melanom tipi aşa-
geçirmeyenlerin 120’si sigara içtiklerini ifade ediyor.
ğıdakilerden hangisidir?
Bu araştırmanın türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Amelanotik malign melanom
B) Akral lentiginöz malign melanom A) Kesitsel araştırma
C) Süperfisiel malign melanom B) Vaka-kontrol araştırmalar
D) Lentigo malign melanom C) Deneysel araştırmalar
E) Nodüler malign melanom D) Kohort araşırması
E) Epidemiyolojik araştırma
CEVAP: D
CEVAP: B
Malign Melanom:
Derinin melanositik sisteminden köken alır. Etyolojide, Analitik araştırmalar için bir formül oluşturacak olursak:
güneş ışınları ve ailesel(genetik)faktörler önemlidir. "İki grup iki isim... Tek grup tek isim…" Soruda iki
Displastik ve konjenital nevüslerden gelişebilir. gruptan bahsettiği için cevap vaka-kontrol (iki isim) dür.
A) Lentigo malign melanom: Kohort ve kesitsel tek isimdir…
Daha önce mevcut olan, lentigo malignadan (insitu • Vaka-Kontrol araştırmaları: Analitik araştırmalar
melanom) köken alır. Genelde yüzde yerleşir. Düzen- içinde en sık başvurulan yöntemlerdir. Bu yöntemde
siz, nokta şeklinde pigmentasyon gösteren, kahveren- belirli bir hastalığı olanlarda (vaka grubu) ile bu
gi-siyah renkli maküler lezyon şeklinde başlar. En iyi hastalığı olmayanlarda (kontrol grubu), hastalık ile
prognozlu tiptir ilişkisi olduğundan şüphe edilen bir faktörün/özelliğin

DENEME SINAVI - 1 41
ne boyutta bulunduğu belirlenerek vaka ve kontrol CEVAP: D
grupları arasında bu yönden farklılık olup olmadığı
karşılaştırılır. Post travmatik Stres Bozukluğu
• Kohort araştırmaları: Bu analitik epidemiyo- Herkes için ağır sayılabilecek olağan dışı travma
lojik araştırma yönteminde, henüz bir hastalığa (deprem vs) ile karşılaştıktan sonra olayın tekrar tekrar
yakalanmamış “sağlam” kişilerin belirli bir etkenle yaşanması, tepkilerde yavaşlama, dış dünyaya ilginin
karşılaşma durumlarına göre, izleme süresi içinde in- azalması ile belirli ruhsal bozukluktur.
celenen hastalığa yakalanma riskleri (insidansları) be- Bulgular: anksiyete, depresyon, obsesiv hatırlama,
lirlenir. kompulsiv şekilde suçluluk hissi duyma, irritabiliti, yatak
• Kesitsel araştırmalar: Belirli bir zamanda neden- ıslatma, aşırı alkol kullanımı sayılabilir.
sonuç ilişkisini inceler. Prevalans çalışmasıdır. PTSB'nin bulgularının 2 gün ile 1 ay sürmesi durumuna
akut stres bozukluğu denir ve bu durum travmadan
sonraki 3 hafta içinde ortaya çıkar.

124. Anne ölümü: 5


Canlı doğan yenidoğan sayısı: 120
Ölü doğan bebek sayısı: 10
0-7 gün arası ölen bebek sayısı: 8
0-28 gün arası ölen bebek sayısı: 10
Bir şehirde yukarıdaki istatistikî veriler varsa peri-
natal mortalite oranı aşağıdakilerden hangisidir?
A) 10 / 120 x 1000 B) 10 / 130 x 1000
C) 18 / 120 x 1000 D) 18 / 130 x 1000
E) 20 / 130 x 1000
126. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide iyi prognoz kri-
CEVAP: D teridir?
A) Bekar olması
Perinatal mortalite oranı = Bir yılda ölü doğan ya da B) Ailede şizofren olması
canlı doğup ilk 7 günde ölen bebeklerin sayısı / Bir C) Depresif semptomların olması
yıldaki doğumlar (ölü+canlı)=(10+8) / (120 +10) x 1000= D) Negatif semptomlar
(18/130)x1000 E) Genç yaş

CEVAP: C

125. Otuzbeş yaşında bayan hasta gölcük depreminden Şizofrenide, beraberinde afektif bozukluk olması
sağ kurtuluyor. Depremin üzerinden bir yıl geçme- (mani veya depresyon) iyi prognostik faktörlerdendir..
sine rağmen halen anksiyete, ölüm korkusu, depremi yanıltabilir
zihninde tekrar tekrar yaşama şikâyetleri ile doktora ge-
ŞİZOFRENİDE PROGNOSTİK FAKTÖRLER
tiriliyor. Hasta aşırı alkol kullanmaya başladığını ve artık
KÖTÜ FAKTÖRLER İYİ FAKTÖRLER
yaşamak istemediğini söylüyor.
Genç yaşta başlama İleri yaşta başlama
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi- Sinsi başlangıç Hızlı başlangıç
sidir? Bekar Evli
A) Somatizasyon Aile hikayesi var Aile hikayesi yok
B) Akut stres bozukluğu Negatif semptomlar Pozitif semptomlar
C) Yaygın anksiyete bozukluğu Nörolojik problem var Nörolojik problem yok
D) Postravmatik stres bozukluğu Sık relaps Seyrek relaps
E) Obsesif kompulsif buzukluk İletişimsiz Manik ya da depresif

42 DENEME SINAVI - 1
127. Kırkbeş yaşında bayan hasta ani başlayan şiddetli baş Dikkat Myastenia gravis kas hastalığı değil, bir
ağrısı ve kusma sonrası şuur kaybı ile acil servise ge- nöromuskuler kavşak hastalığıdır. Kas biopsisi
tiriliyor. Fizik muayenesinde ense sertliği ve meningeal yapılmaz…
irritasyon bulguları saptanan hastanı ateşi 37 C’ olarak Tanıda antikolinesteraz ilaçlardan yararlanılır. Edro-
ölçülüyor. fonyum klorid (Tensilon) enjekte edilir. Gözle görülür
Bu hastada istenecek ilk tetkik aşağıdakilerden iyileşme (pitozda düzelme) varsa test pozitiftir. Bu-
hangisidir? nun dışında repetatif sinir stimulasyonları, asetilkolin
antikorları, EMG tanıda kullanılır.
A) Bilgisayarlı tomografi
B) Manyetik rezonans görüntüleme
C) İki yönlü kafa grafi
129. Kırk yaşında bir erkek hasta zonklayıcı, retroorbital
D) Anjiografi
bölgede, şiddetli tek taraflı baş ağrısı şikâyetiyle
E) Lumbar ponksiyon
başvuruyor. Ağrıya, yüzde kızarıklık, burun akıntısı,
gözde kızarma ve sulanma eşlik ettiği öğreniliyor.
CEVAP: A
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
• Ani başağrısı ile başvuran, ense sertliği saptanan has- sidir?
tada mutlaka subaraknoid kanama düşünülmelidir… A) Trigeminal nevralji B) Migren
Subaraknoid Kanama C) Gerilim tipi ağrı D) Cluster tipi ağrı
Ani, çok şiddetli başağrısı, koma, ense sertliği ve kanlı E) Sinüzit ağrısı
BOS ile tanı koydurucudur.
Kanama genellikle, Willis poligonu civarı kafa kaide- CEVAP: D
sinde yerleşmiş Berry anevrizmalarından kaynaklanır.
En sık anevrizma ant. comminikan arter ile ant.cerebral *KÜME BAŞAĞRISI (HİSTAMİNERJİK BAŞAĞRISI)
arter arasında yer almaktadır. Serum histamin seviyesi yüksektir.15 dakika veya ba-
Artan kafa içi basıncı nedeniyle şuur bozukluğu ve zen saatlerce süren günde birkaç kez veya günaşırı ge-
başağrısının artması, bulantı, kusma ve papilödem lebilen, unilateral periorbital lokalizasyonlu şiddetli ağrı
görülür. ataklarıdır.
Tanı: Ağrı ile birlikte lakrimasyon ve rinore görülebilir. %100
• Bilgisayarlı tomografi İlk yapılacak diagnostik testtir. oksijen ile ağrının geçmesi karakteristiktir. Tedavi mi-
Olaydan sonra, İlk 72 saat içinde çekilirse, Vakaların grenin aynısıdır. Proflakside migren proflaksisinde
%90'ından fazlasında pozitiftir. kullanılanilaçlara ek olarak lityum ve kortikosteroidler
Tomografide Willis poligonu ve sisternalara uyan de kullanılır.
bölgede hiperdens alan görülür. Ancak hastalarda opiat grubu ağrı kesiciler histamin li-
• Lomber ponksiyon: Kanlı veya ksantokromik görünüm- berasyonu yapması nedeniyle akut atakta ve proflak-
lü BOS tipiktir. side kontrendikedir.
• Anjiografi: Anevrizma veya arterio-venöz malformas- *Tension (Gerilim)tipi başağrısı:
yonun kesin tanısını sağlar. • En sık görülen ağrı şeklidir. Diffüz, künt, band şeklinde,
başta ağırlaşma şeklindedir Psikolojik durum ve stresle
ilgili başağrısıdır
*Trigeminal nevralji:
128. Myastenia gravis tanısında aşağıdaki yöntemle- • Trigeminal sinirin genellikle 2. ve 3. dalında oluşan
rinden hangisi kullanılmaz? şiddetli ağrı
A) Ach reseptör antikorları B) EMG • 40 yaş üstü kadınlarda sıktır, yer değiştirmez
C) Klinik anamnez D) Edrofonyum testi • Çok şiddetlidir, birkaç saniyeyi aşmaz
E) Kas biyopsisi • İlk tercih karbamazepindir
• Cerrahi olarak ganglion semilunare (Gasser) blok uy-
CEVAP: E gulanabilir.

DENEME SINAVI - 1 43
130. Adams Hakim sendromunda aşağıdakilerden han- CEVAP: B
gisi görülmez?
A) Yürüme bozukluğu Tablo kolinerjik bir ajanla zehirlenmeye uymaktadır.
B) Demans Seçenekler arasından organofosfat (diizopropil floro-
C) İdrar inkontinansı fosfat) kolin esterazi ınhibe ederek asetilkolin artışına
D) Ventriküler dilatasyon neden olmaktadır. Kolinerjik semptomlar görülmesine
E) Papil ödemi neden olur.
Organofosfat zehirlenmesinde bulgular:
CEVAP: E - Oküler ( miyozis, oküler ağrı, konjuktival konjesyon,
siliyer spazm) ve respiratuar bulgular ilk önce oluşur.
NORMAL BASINÇLI HİDROSEFALİ (ADAM HAKİM - Rinore
SENDROMU) - Bronkokonstriksiyon
İleri yaş grubu hastalığıdır. Yavaş başlangıçlı ve pro- - Bronşiyal sekresyonda artış
gresif seyirlidir. Primer (idiopatik) ve sekonder formu - İstemsiz defekasyon
vardır. - Ereksiyon
Sekonder Etyoloji: - Bradikardi
Aquaduct Patolojileri (Stenoz, çatallanma, gliozis), - Hipotansiyon
Kafa travmaları, Tedavisinde atropinizasyon görülene kadar (taşikardi,
subaraknoid kanama, agız kuruluğu, flushing) atropin yapılır. Enzim yaşlan-
Beyin Tümörleri (glial metastatik tümörler) ması olmadan pralikoksim kullanılmalıdır.
Kistik Hastalıklar (araknoid, epitelyal, poronsefalik Salisilatlar çocuklarda Reye sendromu riski nedeniyle
kist), kullanılmamaktadır. Salisilat zehirlenmesi durumunda
Enfeksiyonlar (menenjit, ensefalit) önce solunum merkezinin stimilusyonuna bağlı hafif
Üçlü karakteristik klinik triad bulgusu vardır bir alkaloz görülebilse de metabolik asidoz, pulmoner
1- Yürüme bozukluğu ödem ve beyin ödemi gibi bulgular görülebilir.
2- Mental Değişiklikler (Demans) Trisiklik antidepresanlar ve amfetaminlerde ise sem-
3- İdrar inkontinansı patik sinir sistemi aktivitesinde artış şeklinde bulgular
Tanı görülür (Sempatomimetik toksidrom yaparlar)
Bilgisayarlı Tomografi: Ventrikülomegali, periven- Parasetamol zehirlenmesi en sık hepatotoksisteye
triküler ödem yol açan zehirlenmedir ve karaciğer fonksiyonlarının
Lomber Ponksiyon: Hastanın klinik şikâyetlerinde bozulmasını önlemek için verilen antidot N asteil sis-
geçici olarak rahatlama veya iyileşme olursa, hastalık teindir.
lehinedir.
Tedavi
Şant takılmalıdır. 132. Yenidoğanda aşağıdakilerden hangisi ileri incele-
Kafa içi basınç artışı olmadığı için papil ödemi me gerektirmez?
görülmez… A) Bilateral faysal paralizi
B) Bronz bebek
C) Sklerem
D) El ayak sırtında lokalize ödem
E) Toksik eritem
131. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi ile zehirlenen bir
çocukta myozis, sekresyon artışı ve bradikardi CEVAP: E
saptanır?
A) Salisilat B) Organofosfat İleri inceleme gerektirmeyenler hangisidir? Yani pa-
C) Amfetamin D) Trisiklik antidepresanlar tolojik olmayan bulgular nelerdir? Soruda sorulmak is-
E) Parasetamol tenenler asıl olarak budur.

44 DENEME SINAVI - 1
Eritema toksikum neonatorum veya toksik eritem metabolik hastalıklardan sadece fenil ketonüri yer alır.
doğumda yoktur. El-ayak ayalarında olmaz ve lez- Megalensefali: Baş çevresinin aşırı büyük olması.
yonlar eosinofil içerir. Karışabileceği diğer normal du- Hidrosefali, serebral jigantizm (Sotos sendromu), depo
rum püstüler melanozistir. Bu da patolojik olmayan bir hastalıkları, metabolik hastalıklar (Glutarik asidüri tip I,
durumdur. Doğumda vardır. El-ayak ayaları tutulur ve Canavan hastalığı), Aleksander hastalığı, nörokutanöz
lezyonlar nötrofil içerir. sendromlar, ailevi olabilir. Bu nedenle baş çevresi
Patolojik olmayan deri bulgularında ileri inceleme anomalisi olması durumunda anne ve baba baş çevresi
gerekmez. ile değerlendirilir. Yetişkinlerde de kadın ve erkekler için
Lokalize el ayak sırtında ödem Turner sendromu boya göre baş çevresinin değerlendirildiği persantiller
açısından anlmalıdır. vardır.
Skerem sepsis veya ağır dolaşım yetersizliğini gösterir Başla ilgili anomaliler
ve kötü prognoz göstergesi olan muayene bulgusudur. Geniş ön fontanel Küçük ön fontanel görülen
Bronz bebek, direkt hiperbiluribinemide fototerapi • Akondroplazi durumlar:
yapılmasına bağlı oluşur, yenidoğanda direkt hiperbi- • Osteogenezis imperfecta • 1-Kraniosinostoz,
luribinemi her zaman patolojiktir. • Cleidocranial dizostoz • 2-Mikrosefali
Bilateral faysal paralizi Möbius sendromunun kom- • Piknodizostoz • 3- Konjenital hipertiroidizm
ponenti olabilir. 7. Sinirin çekirdeklerinin yokluğuna • Russel-Silver sendromu • 4-Wormian kemik anomalisi
bağlıdır. • 13-18-21 trizomiler Kraniyotabes: (İlk 3 ayda
• Apert sendromu fizyolojiktir.)
• Hallermann-Streiff send. • Osteogenesis imperfekta,
• Prematürite /İntrauterin • raşitizm,
133. Aşağıdakilerden hangisi mikrosefali nedeni de- gelişme geriliği • kretenizm,
ğildir? • Hiptoridi • kleidokraniyal disostoz
A) Hipertermi • Hidrosefali • lakuner kafatası
B) Annede diyabet • Konjenital rubella send- • Down sendromu
C) Fetal alkol sendromu romu Sekonder mikrosefali
D) Hipoksik isekmik ensefalopati • Vit.D eksikliğine bağlı • Radyasyon
E) Hidrosefali raşitizm • TORCH enfeksiyonu
• Hipofosfatazya • Fetal alkol/ hidantoin
CEVAP: E Primer mikrosefali • Menejit/Ensefalit
• Ailevi(OR, OD) • Malnutrisyon
Soru size hangisi baş çevresinin büyük olduğu durum- • Down send. • Metabolik (Hiperfenilalanine-
dur şeklinde de sorulabilir. Hidrosefaliye kadar okumayı • Edward send. mi, maternal PKU, maternal
başaranlar bunu yanlış yapmaz. • Cri-du-chat send. DM)
En rahatsız eden şık diyabettir. Klasik bilgimiz diyabetik • Cornelli de Lange send. • Hipertermi
anne bebeğinde baş çevresi boy ve tartıya göre geri • Rubistein-Taybi send. • Hipoksik iskemik ensefalopati
kalacağı ancak normal olacağıdır. Hatırlamanız gereken • Smith-Lemli-Opitz send.
vasküler komplikasyonlar gelişmiş ise SGA’da görülebi-
lir. (Bu bilgi NELSON 2007 baskı, sayfa 2451’den
alınmıştır).
Metabolik nedenler arasında annede fenil ketonüri 134. Aşağıdakilerden hangisinin polihidramnios ile bir-
ve diayabet yer alır. Tartışılabilir ise de son sınavdaki likte görülme olasılığı en düşüktür?
soruya çok benzer bir soru. Tıpkı daha önceki sınavda A) Anensefali
menenjitin hidrosefali yaparak makrosefali yaptığının B) Werdning-Hoffman hastalığı
sorulması ve son sınavda nekroz yaparak mikrosefali C) Klippel Feil sendromu
yapması gibi. Primer mikrosefali nedenleri arasında D) Teratom
Turner yer almaz. Sekonder mikrosefaliler arasında ise E) SGA bebek

DENEME SINAVI - 1 45
CEVAP: E de saate göre risk belirlendiği için tek başına düzeyden
ve zamandan daha değerlidir. Risk faktörleri azalan
Oligohidroamnios konjenital anomaliler, İUGG (plesen- önem sırasına göre sıralanmıştır.
tal yetmezlik), ağır renal anomaliler ve fetal ürinasyonu Majör Minör
bozan ilaç alımına, pulmoner hipoplaziye eşlik edebilir. Taburcu öncesi TB
Taburcu öncesi TB (total biluribin)
Polihidroamnios erken doğum, abruptio plesenta, fetal yüksek-orta zonda
yüksek zonda olması (en önemlisi)
nöromusküler disfonksiyon ve fetusun yuttuğu amniotik olması
İlk 24 saatte sarılık gözlenmesi
sıvının absorbsiyonunu engelleyen GİS obstrüksiyonu- GH 37-38 olması
Kan grubu uyuşmazlığı (D-coombs
na eşlik eder. Taburcu sırasında
pozitif) ve diğer hemolitik hastalıklar
Anensefali, Werding-Hoffman (yerinde SMA tip 1’de sarılık gözlenmesi
G6PD eksikliği
yazılabilirdi) yutamayacakları için, teratom, akciğer Kardeşte sarılık
GH (gestasyon haftası) 35-36 olması
kitleleri ve diafragma hernisi özofagusa bası yapacağı öyküsü
Kardeşte FT (fototerapi) alma öyküsü
için polihidramniyoz sebebidir. Makrozomik bebek,
Sefal hematom ve aşırı ekimoz
SGA oligohidramniyoz nedenidir. Benzer olarak pulmo- DAÇ
Anne sütü ile beslenme ve tartı kaybı
ner hipoplazi de oligohidramniyoza neden olabilir ve Anne yaşı > 25
Asya ırkı
aynı zamanda sonucu olarak da görülebilir. Erkek cinsiyet
Amniyotik sıvının esas kaynağı fetal idrardır. Daha az Koruyucu faktörler ise;

oranda fetal deriden sızıntı sonucu ve pulmoner sek- Taburcu öncesi TB düşük risk zonunda olması (40 p

resyonlardan da köken alır. Bu nedenle pulmoner hi- altında olması)

poplazi hem neden hem sonuç olarak karşımıza çıkar. İlk 72 saatten sonra taburcu olması

Oligohidramniyozun en ciddi komplikasyonu pulmoner GH > 41 olması

hipoplazidir. Burada dikkat edilecek nokta pulmoner Biberonla beslenmek

hipoplazinin oligohidramniyoz nedeni ve komplikas- Siyah ırkı

yonu olarak görülebilmesidir. Ancak asla oligo dışında İnek sütünün koruyucu olduğuna dikkat edin ( geç he-

pulmoner hipoplazi görülmez şeklinde bir mesaj morajik hastalıkta olduğu gibi).

alınmamalıdır.
Oligohidramniyozun en ciddi komplikasyonu da pulmo-
ner hipoplazidir. 136. Aşağıdakilerden hangisinde polisitemi riski art-
mamıştır?
A) SGA bebek B) Preterm bebek
135. Otuz beş hafta ve üzeri bebeklerde ciddi hiperbiliru- C) LGA bebek D) Diyabetik anne bebeği
E) Konjenital adrenal hiperplazi
binemi için en önemli risk faktörü aşağıdakilerden
hangisidir?
CEVAP: B
A) Polisitemi
B) Kan grubu uyuşmazlığı
Santral venöz hemotokritin > % 65 (kan sayımı ve top-
C) İlk 24 saate sarılık görülmesi
uktan alınan değil) olması polisitemi olarak tanımlanır.
D) Sefal hematom ve geniş ekimoz
Semptomlar hiperviskositeye veya hipoksiye bağlı
E) Total bilirubinin yüksek zonda olması ( nomogramda
gelişir.
> 95 p)
Hiperbilirubinemi, hipoglisemi, mikrotrombüsler ve
bunların ilerlemesi sonucu trombositopeni gelişebilir.
CEVAP: E
Ağır komplikasyonları; nöbet, inme, NEC, pulmoner hi-
pertansiyon ve renal ven trombozu.
Bunların hepsi sarılık gelişmesi için majör risk faktörüdür.
Nedenleri:
Ancak en önemlisi taburcu öncesi biluribin değerinin
Endokrin hastalıklar: DAÇ, hipertroidi, konjenital ad-
yüksek zonda olmasıdır. Bilirubin düzeylerinin 35 Gh
renal hiperplazi, Backwith- Wiedemann sendromu,
ve üzerindeki bebeklerde değerlendirilmesinde artık bi-
neonatal Graves, hipothroidism, propranolol (HT olsun
lirubin nomogramları kullanılmaktadır. Hem düzey hem
veya olmasın),

46 DENEME SINAVI - 1
Annede hipertansiyon, ikizden ikize transfüzyonda alıcı • Sotos sendromu (5p35): Serebral jigantizm, aşırı
(venöz taraftaki) ikizde, postmatürite, SGA, LGA büyüme vardır.
Trisomi 13, 18, 21 • Alagille sendromu (20p12): Safra kanalı azlığı,
Kordonun geç klampe edilmesi de polisitemiye neden kolestaz, pulmoner arter darlığı, kelebek vertebra ve
olur. posterior embriyo tokson.
Semptomatik olanlarda serum fizyolojik ile parsiyel kan • Prader-Willi sendromu (15q11-q13): Ağır hipotoni,
değişimi yapılır. Çoğu asemptomatiktir. Dikkat edilecek boy kısalığı, doymak bilmeyen iştah obezite, küçük el-
bir nokta da hastaya kan değişimi için hiperbilirubine- ayak, hipogonadizm, mental gerilik.
mide tam kan kullanıldığı halde polistemi için serum • Angelman sendromu (15q11-q13, mutlu kuk-
fizyolojik kullanılır. la=Happy puppet): Ataksik hareket, durdurulamayan
Hastalarda hiperviskosite yüzünden dolaşımda mik- gülme nöbeti, prognatizm, ağır mental gerilik.
rotombüsler oluşur • WAGR sendromu (11p13): Wilm’stümörü-Aniridi-
Prematürite de direkt prematürite anemisi diye bir Genital anomali, Mental Retardasyon
tanımlama olduğunu hatırlayarak polisitemi riskinin • Miller Dieker sendromu (17q13): Lisensefali, pakigiri,
az olduğunu hatırlayabiliriz. Ancak yukarda nedenleri mikrosefali, ağır mental gerilik, nöbet, hipogenitalya.
okuyan dikkatli arkadaşlarımız hem hipotroridi hem • Xp21. 2: Duchenne muskuler distrofi, retinitis pigmen-
de Graves’in risk olduğunu fark etmiştir. Nelson’a göre toza, adrenal hipoplazi, gliserol kinaz eksikliği, mental
hem hipotroidi ve hipertroidi risktir. retardasyon.
VACTERL ise bir asosiasyondur. Asosiasyonlar daha
sık bir arada bulunan bozuklukları tanımlar. Aynı Char-
137. Aşağıdakilerden hangisi mikrodelesyon sendromu ge asosisasyonu gibi mikrodelesyon değildir. Sakın tüm
değildir? büyük harfle yazılanlar değil diye düşünmeyin CATCH
A) WAGR B) VACTERL 22 mikrodelesyondur.
C) Angelman sendromu D) DiGeorge sendromu VACTERL asosiasyonu: Vertebra, Anal atrezi, Cardi-
E) Williams sendromu yak, TÖF, Esofagus atrezisi, Radial/renal defektler,
Limb.
CEVAP: B CHARGE Colobom, Heart, koanal Atrezi, Retarded
growth, Genital anomali,-Ear (kulak) anomalileri. Tanısı
Mikrodelesyonlar: Rutin mikroskobik incelemede için kolobom veya kaonal atrezi olmalı.
görülemez, profazda yapılan FISH veya DNA analizleri
ile saptanırlar. Neyle saptanır diye sorulabileceğinden
dikkat edelim. Mikrodelesyonlar genellikle birden fazla
geni etkiler ve contagious gen (ardışık gen) sendromu 138. Aşağıdaki vitamin ve minerallerin kullanım alanları
olarak adlandırılırlar. Herhangi bir kromozom delesy- ile ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yan-
onu 5p-, 4p- veya monozomiler, trizomiler mikrode- lıştır?
lesyon değildir. Mikrodelesyonlardan hipokalsemi ile A) A vitamini - bronkopulmoner displazinin önlenmesi
gelebilen Di George iken, hiperkalsemi ile gelebilen B) Çinko- gastroenterit tedavisi
Williams sendromudur. C) K vitamini - hemorajik hastalığın önlenmesi
Mikrodelesyon sendromları: D) Flor - diş çürüklerinin önlenmesi
• Di George sendromu (velokardiyofasyal sendrom, E) Demir - fizyolojik anemi tedavisi
22q11): Timus ve paratiroid yokluğu, konoturunkal kalp
defekti, yarık damak, dış kulak gelişim kusuru ile gider. CEVAP: E
• Williams sendromu (7q11): Supra valvüler aort
stenozu, hiperkalsemi, yıldız şeklinde iris, periorbital Yenidoğan konvülziyonlarının tedavisinde yeri olan vi-
dolgunluk. tamin B6 (piridoksindir)
• Rubinstein Taybi (16p13): Gaga burun, geniş A vitamini bronkopulmoner displazinin önlenmesi,
başparmak ve ayak parmakları, mental retardasyon. kızamıkta, promyelositik (AML M3) lösemide, nöroblas-

DENEME SINAVI - 1 47
tomda kullanılabilir. Gebelikte teratojenitsi tanımlanan Temas sonrası profilaksi yapılması gereken 2 etken
retionik asit embriyopatisi kulak ve kalp anomalileri ile meningokok ve H. İnfluenzadır.
gider. Sağırlık en sık S. Pneumonia seyrinde görülür. Menen-
K ve D vitamini anne sütünde eksik olan vitamindir. O jit geçirmek sağırlık için risk olduğu için bu çocuk-
nedenle bebeğe verilirler. larda işitmenin değerlendirlimesi önemlidir. Ancak tüm
D vitamini anne sütünde eksik olduğu için 14 günden menenjitlerde görülebilir. En sık subdural efüzyon is H.
sonra raşitizmi önlemek için bebeğe 400 ünite verilir. İnfluenza nedeni iledir. Meningokok için profilaksi yaş
K vitamini hemorajik hastalığı önlemek için doğum ve immunizasyon durumundan bağımsız olarak yakın
sonrası 1 mg IM K1 yapılır. Hemolitik hastalığa değil, temas eden herkese yapılmalıdır. Menenjitin en sık geç
hemorajik hastalığa sebep olur. komplikasyonu da işitme kaybıdır. Steroid kullanımın
Kronik hemolitik anemilerde ise folik asit eksikliği artar en etkili olduğu ( antibiyotikten 1- 2 saat önce) menenjit
ve replasmanı yapılır. Bu eksiklik hücre turn overında Hib’dir.
artmaya bağlıdır. Folik asit eksikliği çocuklarda me- Menenjitin çocuklarda ampirik tedavisi seftriakson ve
geloblastik aneminin de en sık sebebidir. vankomisindir.
Çinko tedavisi akut gastroenteritte kullanılır. Eksikliğinin N. menegitidis profilaksisi yakın teması olanalara ve
tipik tablosu akrodermatitis enteropatidir. Orifisler sekresyonu ile temas eden sağlık çalışanlarına yapılır.
etrafında döküntü ile gider. Rifampisin, seftriakson, siprofloksasin kullanılabilir.
Flor diş çürükleri ile ilgilidir ve eksiklik olan bölgelerde Epidemik hastalık N. menegitidis A ya bağlı oluşur.
verilmesi hala önerilmektedir.
C vitamini, antiskorbütik vitamin, yenidoğanın geçici ti-
rozinemisinde kullanılabilir.
Demir anemiyi önlese de fizyolojik anemi döneminde 140. Hemolitik üremik sendrom gelişimine en sık neden
çocuklara demir desteği yapılmasına gerek yoktur. Fiz- bakteriler aşağıdakilerin hangisidir?
yolojik aneminin nedeni Hb yüksekliğine bağlı eritropo- A) Campylobacter jejuni ve E. coli 0157:H7
etin baskılanmasıdır. Term bebek için 8- 12 haftada he- B) E. coli 0157:H7 - Shigella dysenteriae
moglobin değerinin 9 g/dl kadar düştüğü ve sonrasında C) Shigella dysenteriae – Enteroinvaziv E coli
tekrar eritropoetinin artarak kan yapımını arttırdığı bir D) Shigella dysenteriae - Salmonella
durumdur. E) Campylobacter jejuni – Enterotoksijenik E.coli
Prematüre anemisi ile karıştırılmaması gerekir, pre-
matüre anemisinde Hb’de daha erken ve daha ci- CEVAP: B
ddi bir düşüş görülür. Tedavisinde aynı kronik böbrek
yetersizliği gibi eritropoetin kullanılır. Bugün artık E. Coli enfeksiyonları
demirin anne sütünde ve mamalarda yeterli olduğu ve HÜS böbrek yetersizliği, mikroanjiopatik hemolitik ane-
eksikliğinin prematüre anemisine neden olmadığı kabul mi, trombositopeni ile karakterizedir. Anemisi immun
edilmektedir. (s: 767). Yine de bir şekilde preterm be- aracılı değildir. Yani Coombs testi negatiftir. Tipik HÜS
bekte ödem ve trombositoz tablosu ile karşılaşırsanız daire sonrası olur (postdiereal) Bakteriyel etkenlerden
aklınızda olsun. en önemlileri E. coli 0157:H7 ve Shigella dysenteriae
dır.
Campylobacter dışkıda tipik martı kanadı görünü ile
saptanır. İshali sonrası Guillain-Barré sendromu gelişir.
139. Aşağıdaki bakteriyal menenjit etkenlerinden han- Enterotoksijenik (ETEC): Turist ishalinin en sık sebe-
gisinde temas sonrası profilaksi yapılması gerekir? bidir. LT(labil toksin) ve ST(stabil toksin) toksin ile akut
A) Grup B streptokok B) Meningokok sulu ishal yapar.
C) Psödomonas D) Escherichia coli Enteroinvazif E coli (EİEC): Şigellaya benzer, akut,
E) Listeria kanlı dizanteri nedenidir.
Enteropatojenik E coli (EPEC): < 2 yaş, özellikle 6 ay
CEVAP: B altında uzamış sulu ishal yapar.

48 DENEME SINAVI - 1
Enterohemorajik E coli (STEC): Shiga benzeri toksin 142. Ağır immün yetmezliği olan çocuklara aşağıdaki
üreten E coli, verotoksin üreten E. coli diğer isimleridir) aşılardan hangisi yapılabilir?
0157:H7 HÜS nedenidir. 6 ay – 10 yaşta enfeksiyon ya- A) Kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısı
par, afebril hemorajik kolit ve HÜS yapar. B) BCG aşısı
Enteroagregatif E coli. (EAEC): Bir yaş üstünde C) Rotavirus aşısı
uzamış ishal ve HIV pozitif, malnütrelerde sulu ishal D) Konjuge pnomokok aşısı
nedeni olabilir. E) Oral polyo aşısı

CEVAP: D

Hangisi canlı aşı değildir şeklinde sorulabilecek kıymetli


141. Konjenital Rubella sendromunda kalpte en sık bek- bir soru
lenen patoloji aşağıdakilerden hangisidir? Canlı aşılar immun yetersizlik durumunda yapılma-
A) Patent duktus arteriosus malıdır.
B) Trikuspid kapakta Ebstein anomalisi Zayıflatılmış canlı aşılar: BCG
C) Pulmoner stenoz • Ölü aşılar: Boğmaca
D) VSD • Toksoidler: Difteri, Tetanoz
E) ASD • Polisakkarid aşılar: HiB, Meningokok, Pnömokok
Virus aşıları:
CEVAP: A Zayıflatılmış canlı aşılar:
• OPV
Konjenital rubella aşı ile önlenebilen TORCH grubu • Rota virüs aşısı (oral uygulanır),
ajandır. Çocukluk çağında geçirildiğinde hafif seyirli bir • MMR, Suçiçeği,
hastalık olan rubellaya neden olurken gebeliğin erken • Sarıhumma, nazal influenza aşısı.
döneminde geçirİlmesi durumunda her türlü sistemi tu- • İnaktive aşılar: İnfluenza, IPV, Kuduz, hepatit A.
tabilen konjenital rubella sendromuna neden olur. •Rekombinant teknoloji ile hazırlanan antijenik fraksi-
Kardiyak tutulum olarak en sık PDA yapar. Yaptığı diğer yon içerenler: Hepatit B aşısı ve HPV aşısı.
kardiyak sorunlar; Pulmoner darlık, VSD ve myokardit. İnaktif aşılar ister bakteri ister virus olsun yapılabilir.
Şimdi size bir tablo sorusu yapalım; yapmadığı hastalık Tifo, tularemi, kolera gibi aşılara aklınızı takmayın
hangisidir? Şeklinde olur ise bunların dışındakiler tab- değişik şekilleri vardır.
loda yok. Örneğin kabakulağın neden olabildiği endo- Aşı takvimine yeni giren aşı konjuge pnomokok aşısıdır.
kardiyal fibroelastoz, Lityumla ilgili olan Ebstein anoma- Konjuge aşıların polisakkarid aşılara üstünlüğü
lisi, yetişkinde en sık rastlanan konjenital kalp hastalığı daha iyi bağışıklık oluşturmaları ve 2 yaş altında da
olan ASD’de tabloda yok. Periferik pulmoner darlık kullanılabilmeleridir.
veya pulmoner kapak darlığına neden olabilirken aorta
ile ilgili bir patoloji tabloda yer almaz.
Tek başına ( izole en sık) bulgusu sağırlıktır.
En sık kalp bulgusu PDA’dır bunu pulmoner darlık 143. Karbonhidrat malabsorpsiyonunun tanısı için
izler. öncelikli olarak aşağıdaki testlerden hangisi ya-
Genel olarak en sık bulgu göz bulguları (%71) > sağırlık pılmalıdır?
> düşük doğum tartısı> psikomotor retardasyon > kon- A) Steotokrit
jenital kalp ( % 48). B) Dışkıda klor ölçümü
En az bulgusu neonatal purpura (Ölüm daha fazladır ve C) Dışkıda α1- antitripsin düzeyi
pnömoni nedeni ile olur). D) Dışkıda redüktan madde ve pH analizi
En sık göz bulgusu tuz- biber retinopatisidir.Görme E) Üç günlük dışkıda karbon hidrat tayini
üzerine etkisi minimaldir.En ciddi göz bulgusu uni veya
bilateral olan katarakttır. CEVAP: D

DENEME SINAVI - 1 49
Karbonhidrat malabsorbisyonu şüphesinde önce- OSMOTİK İSHAL SEKRETUAR İSHAL
likli olan test dışkıda Ph ve redüktan madde tayi- Volum <200 mL/24 saat >200 mL
nidir. Karbonhidrat malabsorbsiyonlarında dışkı pH’ Açlığa cevap Diare durur Diare devam eder
sı asidik olur. Dışkıda redüktan madde pozitif olarak Dışkı Na+ <70 mEq/L >70 mEq/L
saptanır. (Tek pozitif olmadığı durum sukroz-izomaltaz Reduktan madde Pozitif Negatif
eksikliğidir ki bu aynı zamanda en sık konjenital kar- pH <5 >6
bonhidrat malabsorbsiyon kusurudur). Karbonhidrat Osmotik daire sebepleri: Glikoz gakaktoz malab-
malabsorbsiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılan sorbsiyonu, disakkaridaz eksikliği, aşırı karbonhidrat
bir testte hidrojen soluk testidir. Bu testte şüpheli kar- alınması, aşırı absorbe olmayan sorbitol, laktuloz ve
bonhidrat içirilir ve soluk havasında ölçüm yapılarak magnezyum hidroksid kullanımı (magnezyum hidroksid
ilgili karbonhidrat saptanabilir. daire yapan antasid)
Dışkıda alfa 1 antitripsin ölçümü ise protein kaybettiren
enteropatiler hakkında bilgi verir. Terde klor ölçümü kis-
tik fibroz tanısını koymaya yardımcı olur ve > 60 olması
patolojiktir.
Steotokrit ölçümü, yağ malabsorbsiyonları için kullanılır. 145. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi nöronal migras-
Üç günlük dışkıda yağ tayini yapılabilmesine rağmen yon kusurlarından biri değildir?
karbonhidrat tayini yapılmamaktadır.
A) Lizensefali B) Şizensefali
C) Holoprosensafali D) Anensefali
E) Nöronal heteroptopi

CEVAP: D

Migrasyon defektleri:
144. Osmotik diyare için aşağıdaki ifadelerden hangisi
• Lizensefali(AGRİ): Serebral kıvrımların yokluğu ve
doğru değildir?
az oluşmuş silvian fissur ile karakterizedir. Korteks 6
A) Dışkı pH’sı asit özelliktedir tabaka yerine 4 tabakadır.
B) Açlıkta devam eder • Şizensefali: Serebral hemisferlerde unilateral veya
C) Redüktan madde pozitif olur bilateral yarıklar mevcuttur. Tek taraflı olanlarda kon-
D) Dışkıda Na içeriği < 70 jenital hemiparezi olur.
E) Dışkı miktarı < 200 ml • Holoprosensefali: Prozensafalonun ayrılamaması de-
fektidir. Alobar, lobar ve semilobar olarak sınıflandırılır.
CEVAP: B En şiddetli şekli alobar tipidir. Fasial anormallikler
sıklıkla eşlik eder. Tek insisör diş, siklops gibi orta hat
Osmotik diyare daha çok sindirilemeyen bir karbonhidrat anomalileri eşlik eder. Maternal diyabet ile ilişkilidir. Tri-
veya osmotik aktif maddelerin aşırı miktarda olmasına zomi 13’te görülebilir.
bağlı oluşur. Sindirilemeyen karbonhidrat kolonda bak- • Nöronal heterotopi küçükse semptom vermez.
teriler tarafından parçalanır ve asidler oluşur. Bunlar pH Nöral tüp defektlerininden biri olan anensefali ise mig-
yı asit yapar, oral alım kesilince yani açlıkta durur. rasyon kusuru değildir. Üst ucun kapanma defektidir.
Sekretuar diyare ise intrasellular mediatörlerin cAMP, Nöral tüp defektleri veya disrafik anomaliler olarak da
cGMP, ve Ca+2 gibi artarak lümene klor sekresyonuna adlandırılabilirler. Gebe adaylarına folik asit desteği
neden olması sonucu oluşur. Klasik örneği koleradır. yapılması ile önlenirler.
İshal bol ve pirinç yıkantı suyu şeklinde olur. Yani Başlıcaları;
miktarı fazladır. Açlıkta durmaz. Diğer iyi bilinen örnek- • Spina bifida okulta,
ler ise VİP, seratonin salınması sonucu olan daireler- • Meningosel- meningomyelosel,
dir. Osmotik ishal ve sekretuar ishalin ayrımı aşağıdaki • Ensefalosel
gibidir. • Anensefali,

50 DENEME SINAVI - 1
Diğerleri konus medullaris-filum terminale lipomu/tm, CEVAP: A
diastametamyeli, siringomyeli, tethered kord.
Nörokutan sendromlar da migrasyon kusurlarına dahil Çocuklarda tromboza eğilim yaratan durumlardan en
değildir. sık görüleni faktör V Leiden mutasyonu ve protrombin
20210 mutasyonudur. Antikoagülan proteinlerin ek-
siklikleri protein, C, S, antitrombin III eksikliği, koag-
ülasyon faktörlerinden sadece faktör XII eksikliği APPT
146. Aşağıdaki serebral palsi tiplerinden hangisi hiper- uzamasına rağmen kanamaya değil tromboza eğilim
bilirubinemi ile ilişkilidir? yaratan bir durumdur.
A) Spastik hemipleji B) Spastik monopleji Metabolik bozukluklardan homosisteinin yükselm-
C) Ekstrapiramidial tip D) Şizensefali esi endotel hasarı yaparak tromboza eğilim yaratır.
E) Bell palsi Başka bir metabolik hastalıkla değiştirilerek potansiyel
soru haline gelebilir. Veya şıklardaki faktör 13 çok iyi
CEVAP: C bildiğiniz bir fakötörle 8 (hemofili A) veya 9, 11 ( hemofili
C) değiştirilebilir.
Serebral palsi tipleri içinde diğerlerinden daha farklı olan Faktör 13 (fibrin stabilizan faktör) eksikliği ise koag-
ekstrapiramidial tip veya atetoid tiptir. İndirekt hiperbi- ülasyon testleri normal olduğu halde kanama ile gi-
lirubinemiye bağlı gelişen tiptir. Bazal ganglionlar tutu- den hastalığımızdır. Göbek düşmesinde gecikme,
tulur. Ekstrapiramidial tipte zeka nisbeten daha iyi olur. yara iyileşmesinde gecikme ve tekrarlayan düşüklere
Metabolik hastalıklardan mitekondrial olanlar da bazal neden olur. Tipik olarak travmanın sonraki gününde
ganglionları tutma eğilimindedir. Bell palsi faysal sinir kanamaları olur. Tanısında oluşan fibrinin 5 M ürede eri-
felcidir. Şizensefali de nöronal migrasyon kusurlarından mesi yardımcıdır. Düzeyi bakılarak tansısı doğrulanır.
konjenital hemiparezi yapan tiptir.
Motor
Nöropatoloji Neden
sendrom
İnme (Stroke) Trombofilik bozukluk,
Spastik
(inutero/ periventriküler hemorajik
hemipleji
yenidoğanda) infarkt, genetik 148. Aşağıdaki durumların hangisinde taze donmuş
PVL (periven- Prematürite plazma kullanılabilir?
Spastik
triküler lökoma- İskemi/İnfeksiyon
dipleji A) İmmun globulinler düşük olduğunda replasman için
lazi) Endokrin (troid)
B) Hemofililerde kronik artropati proilaksisinde
PVL İskemi/infeksiyon
C) Kronik karaciğer hastalarında profilaksi amacı ile
Spastik Multikistik ense- Endokrin( troid)
D) Protein enerji malnütrisyonunda protein desteği için
quadripleji falomalazi Genetik
E) Masif transfüzyon yapılmış ise
Malformasyon Trombosfilik olaylar
Putamen, globus Kern ikterus
Ekstrapiram- CEVAP: E
pallidus, talamus, Mitekondriyal hastalık
idal (atetoid,
bazal ganglion Asfiksi, genetik- me-
dsikinetik) Taze donmuş plazma eksik faktörleri yerine koymak
hasarı tabolik
için konsantreleri bulunamıyor ise kullanılır. Antikoagü-
lan proteinler için de kullanılabilir. Faktör II, V,X ve XI
eksikliğini yerine koymak için yapılabilir.
Fibrinojen ve F XIII için kriyopresipitat kullanılır.
147. Aşağıdakilerden hangisi tromboza eğilim oluştu-
Ciddi hemofili A ve B, faktör VII eksikliğinde bunların
ran durumlardan biri değildir?
konsantreleri kullanılmalıdır.
A) Faktör XIII eksikliği B) Faktör XII eksikliği
Hafif-orta hemofili A ve von Willebrand hastalığında
C) Antitrombin III eksikliği D) Homosisteinüri
desmopressin kullanılabilir.
E) Protein C eksikliği
Kronik karaciğer hastalığı ve uzamış pıhtılaşma

DENEME SINAVI - 1 51
zamanını düzeltmek için kanama olmadıkça TDP 8. USG’de dalakta büyüme ve safra taşları (4-5 yaşta
kullanılmaz. Ayrıca hemofililerde eklem hasarını ön- olur. Pigmnet taşlarıdır)
lemek için TDP kullanımı kalkmıştır. Yeterli immun- Herediter sferositoz: En sık görülen konjenital eritrosit
globulin içermediği için immunglobulin düşüklüğünde membran defekti hastalığıdır. OD geçiş gösterir, na-
kullanılmaz bunun yerine IVIG verilir. Malnütrisyonda diren OR geçiş de görülür. En çok görülen mutasyon
da kullanılması (protein desteği için) uygun değildir. ankirin mutasyonudur. Spektrin değil. Membran protein
Yenidoğanlarda K vit eksikliğine bağlı ciddi kanamada defektlerinde hücre hacmi değişmeden mebran kaybı
kullanılabilirken intraventriküler kanama profilaksisi için olur. Böylece eritrosit bikonkav disk şeklini kaybeder
verilmez. Masif transfüzyonlarda koagülasyon faktörleri ve küre haline gelir. Hücre içi elektrolitler ve ATP gibi
de azalacağı için kullanılır. Kanama ile birlikte olan DIC değerli maddeler kaybedilir. LDH hemoliz nedeni ile
da diğer bir kullanım alanıdır. yüksektir. Tanısında elektroforez kullanılmaz.

149. Anemi nedeni ile başvuran 3 yaşındaki bir hastada re- 150. Sekiz yaşındaki bir erkek çocuk, sağ bacağında ağrı ve
tikülosit sayısı %4, direk coombs testi negatif, hemo- şişlik yakınmasıyla getirilmiştir.
globin 8 gr/dl, MCV 84 fl, MCHC 38 g/dl bulunuyor. Femur diafizinde litik lezyon ve soğan zarı şeklinde
Öyküsünde babasın da kolesistektomi ve splenek- periost reaksiyonu saptanan bu hastada en olası
tomi geçirdiği öğrenilen bu hasta için aşağıdaki tanı aşağıdakilerden hangisidir?
ifadelerden hangisi doğru değildir? A) Osteosarkom
A) En sık görülen neden ankirin mutasyonudur B) Ewing sarkomu
B) Osmotik frajilite artmıştır C) Nöroblastom
C) İndirekt bilirubin yüksekliği görülür D) Rabdomiyosarkom
D) Hemoglobin elektroforezinde Hb A2 artışı E) Lenfoma
E) Laktat dehidrojenaz artmıştır.
CEVAP: B
CEVAP: D
Ewing sarkomunun en çok çıktığı yer femur diafizidir ve
Bu soruda en önemli ipucu MCV’nin 38 olması ve burada litik lezyon, soğan zarı şeklinde reaksiyon tipiktir
babasında da hastalık olmasıdır. Coombs testinin nega- ve osteosarkomdan ayrılmasına yardımcı olur.
tif olması da herediter sferositozu destekler. İlk bakışta Ağrı ve şişlik osteosarkomda da görülebilir ancak
karışık gelse de talasemi taşıyıcılarını saptamamıza kemiğin metafiz kısmından çıkması, periost reaksi-
yarayan Hb A2 artışı (> 3.4 anlamlıdır) sferositozda yonunun Codman üçgeni, gün ışığı manzarası şeklinde
beklenen bir bulgu değildir. olması ayrımlarına yardımcı olur. Önemli bir detay
Herediter sferositozun laboratuar bulguları; da osteosarkomda bazı risk fakörleri vardır. Ewing
1. Retikulositoz sarkomuna ateş eşlik ettiği için de karışacağı hastalık
2. Anemi, haptoglobulin azalması osteomyelittir. Osteosarkomda ise tipik prezentasyonu
3. (Ortalama eritrosit HB konsantrasyonu ) MCHC > 36 travma sonrası lokal ağrı ve şişliktir. Tedavisinde radyo-
olması tanıda yardımcıdır. MCV normaldir. terapinin yeri yoktur( Ewing sarkomda RT etkili)
4. İndirekt hiperbilirubinemi ( direkt değil) Tümör dokusunun glikojenden zengin olması ve PAS
5. Kemik iliği aspirasyonunda eritroid hiperplazi (+) olması ayrımda önemlidir. Tümör hücreleri MIC-2
6. Hb elektroforezi normal antikoru ile (+) reaksiyon verir. t (11:22) translokasyonu
7. Osmotik frajilitede artma tipiktir.

52 DENEME SINAVI - 1
4S için hasta < 1 yaş olmalı, evre 1 (organa sınırlı) veya
Özellik OSTEOSARKOM EWING
2 (organ dışına çıkmış ancak karşı tarafa geçmemiş,
Yaş İkinci dekad İkinci dekad
aynı tarafta lap olabilir), deri, kemik iliği, karaciğer
Irk Hepsi Beyazlarda
metastazı olabilir, kemik iliğinde > %10 tutulum ve
E:K 1.5 : 1 1.5 : 1 kemik tutulumu olmaz.
Undiferasiye, küçük- Prognozu belirleyen en önemli faktörler:
Hücre Osteoid üreten iğsi yuvarlak hücre (nöral Evre, yaş ve N- myc’tir. N- Myc amplifikasyonu evre ve
orjin) yaştan bağımsız kötü prognoz göstergesidir. N – Myc
Retinoblastoma, Li-
> 10 kopya kötü prognoz gösterir. NSE, LDE, Ferritin,
Prediaspozan Fraumeni s, Paget, -
nöropeptit Y artması da kötü prognoz göstergesidir.
radiyoterapi
Stromanın miktarı, mitoz- karyoreksiz indeksi, diferan-
Uzun kemik diafizi,
Yerleşim Uzun kemik metafizi siasyon derecesi, belirgin nukleolus varlığı prognoza
yassı kemik
Travma sonrası Lokal ağrı, şişlik ve etkili histoljik faktörlerdir. (Shimada sınıflaması, favora-
Klinik
lokal ağrı ve şişlik ateş ble/unfavorable olarak ayrılır).
Sklerotik ( nadiren Litik lezyon, multil- İyi prognoz Kötü prognoz
litik) ;sunburst aminar periosteal Servikal/torakal yerleşim Abdominal yerleşim
Röntgen
pattern, Codman reaksiyon (“soğan < 1 yaş >1 yaş
üçgeni zarı) Hiperdiploidi N-myc amp,
Osteomyelit, eosino-
Opsoklonus-myolonus 1p del
Ewing sarkomu, filik granulom, lym-
Ayırıcı tanı Evre 4S, 1-2 Evre 3-4
osteomyelit phom, neuroblastom,
rhabdomyosarkom
Metastaz AC, kemik AC, kemik
Kemoterapi, cerrahi,
Tedavi Kemoterapi, cerrahi 152. Palmaplantar hiperkeratoz, fotofobi, korneal ülser-
radyoterapi
ler ve hafif mental retardasyon nedeniyle getirilen
Metaztaz (-): 60%
Metaztaz (-): 70% bir çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
Sağ kalım Metaztaz (+)
Metaztaz (+) ≤20% sidir?
20–30% survival
A) Fenilketonüri B) Glutarik asidemi tip I
C) Tirozinemi tip II D) Biotinidaz eksikliği
E) Homosistinüri

151. Aşağıdakilerden hangisi nöroblastomda iyi prog- CEVAP: C


noz göstergesidir?
Sayılan bulgular Tip 2 tirozinemi- RİCHNER-HANHART
A) N-myc amplifikasyonu
SENDROMU veya okulokutanöz tirozinemi için
B) Hastanın 1 yaşından büyük olması
anlamlıdır.
C) 1p delesyonu
Tirozin aminotransferaz (TAT) eksikliği vardır. İlk or-
D) Evre IVS
taya göz bulguları çıkar. Göz bulgularından özel olan
E) Uzak lenf nodu metastazı varlığı
bilateral iyleşmeyen, dendridik veya herpes benzeri
lezyonlardır. Bunu el ve ayaklarda ortaya çıkan pal-
CEVAP: D
maplantar hiperkeratoz izler. Tip 1 tirozineminin aksine
karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu beklenmez.
Nörblastom nöral krestten çıkar en çok çıktığı yer sur-
Porfiri benzereri ataklar olmaz. Fenilketonüri ise esas
renaldir. Zamanla regresyon gösterebilir. Tanısında id-
toksisitesi beyne sınırlı olan bir hastalıktır. Ailesine göre
rar katekolaminlerinin artmış olması yardımcıdır, ancak
daha açık saç ve göz rengi olan çocukta, mental motor
tarama amacı ile kullanılamaz. En sık solid karın içi
retardasyon ve pilor stenozunu andıran kusma görülür.
tümördür. İleri evre prognozu kötüleştirir ancak evre 4S
GA tip 1 ise tipik bulgu ilerleyici makrosefalidir.
özelliklidir ve prognozu iyidir.

DENEME SINAVI - 1 53
Trozin metabolizma bozuklukları: Tip I trozinemi, tip 2 154. Aşağıdakilerden hangisi puberte prekoks nedeni
trozinemi, trozinemi tip 3, geçici yenidoğan trozinemisi, olabilir?
Hawkinsinüri, alkaptonüri, trozin hidroksilaz eksikliği (in- A) Kallmann sendromu
fantil parkinsonizm, dopa cevaplı distoni), albinizmdir. B) Turner sendromu
C) Noonan sendromu
D) Mc Cune Albright sendromu
E) Kleinefelter sendromu
153. Doğumsal metabolizma hastalıklarından hang-
isinde primer hipotiroidi görülür? CEVAP: D
A) Sistinozis
B) Prolidaz eksikliği Gerçek erken puberte (GnRH bağımlı)
C) Glutarik asidüri tip 2 1) İdiyopatik (ensık ve kızlarda sık).
D) Glutarik asidüri tip1 • Sporadik (sık)
E) Tirozinemi • Ailevi (nadir)
2) SSS hastalıkları (erkeklerde sık)
CEVAP: A • Tümörler, konjenital anomaliler
• Hipotalamik hamartomlar (en sık)
Hipotiroidi beklenen metabolik hastalık sistinozistir. • Nöröfibromatozis
Parenkimde biriken sistin kristallerinin organ fonksi- • Russel-Silver sendromu
yon bozukluğuna neden olması sonucu çıkar. Fenilke- • Hidrosefali, menenjit
tonüride fenil alaninden yapılan tirozin yapılamayacağı Yalancı erken puberte (GnRH bağımlı olmayan)
için dopamin, melanin azalır. Prolaktin yüksekliği bek- 1) Gonad tümörleri
lenen metabolik hastalık ise fenil ketonüridir (BH4 • Over tümörleri (Mc Cune-Albriht sendromu, granu-
eksikliği sonucu tirozinden dopmain yapımı da azalır, loza- teka hücreli tümör, folikül kistleri)
dopamin prolaktini inhibe edemeyeceği için prolaktin • Testis tümörleri (leyding hücreli tümör, familyal testo-
yükselir). Tiroid hormonları ve katekolaminler de tro- toksikoz)
zinden yapılır. Ancak diyetle alınan miktardan yeterli 2) Adrenal hastalıklar
tiroid hormonu yapılabilir. Tiroksin eksikliği ile ilgili bir • KAH (erkekte)
klinik durumdan Nelson’da hiç bahsedilmiyor. Prolidaz • Adenom, karsinom (erkekte virilizan, kızda feminizan)
eksikliğinde ise alt ekstremitelerde iyleşmeyen ülser ve 3) Seks steroidlerinin egzojen kullanımı (hCG tedavisi)
ileride SLE gelişme riski artmıştır. 4) Ağır primer hipotiroidi
SİSTİNOZİS 5) Prematür telarş
Lizozomal membranlardan sistin transportunda taşıyıcı 6) Prematür adrenarş
protein eksikliğine bağlı gelişen lizozomal depo McCune-AIbright sendromu
hastalığıdır. Sistin kristalleri retiküloendotelya siste- • Cafe au-lait (sütlü kahve)lekeleri,
minde ve parankimatöz organlarda depolanmıştır. • Poliostatik fibroz kemik displazisi,
İnfantil nefropatik tip: Fanconi sendromu, hipotiroidi, • Otonomik endokrinopati ve erken yalancı puberte ile
deri ve saçlarda açık renk, fotofobi (kornea birikimi), 10 karakterizedir.
yaşında kronik böbrek yetersizliği gelişir. KBY sonrası Diğer şıklarda yer alan patolojiler de erken puberte
transplantasyon yapılır ise yeni böbrekte sistin birikimi değil puberte gecikmesine neden olur. Hipergonado-
olmaz; ancak görme kaybı, diyabet, hipogonadizm ve tropik hipogonadizme neden olur.
nöropati olur.
Sistin kristalleri kornea ve konjunktivada da birikir, er-
ken dönemde fotofobi vardır.
Sisteamin intraselüler sistin birikimini önler, sisteaminli
göz damlaları korneadaki sistin kristallerinin düzelmesi
için kullanılır.

54 DENEME SINAVI - 1
155. Aşağıdakilerden hangisi hipokalemik hipokloremik CEVAP: E
metabolik alkaloz nedeni değildir?
A) Bartter sendromu B) Gittleman sendromu Çocuklarda nefrotik sendrom en sık minimal değişiklik
C) Kistik fibroz D) Pilor stenozu hastalığına (MDH) bağlıdır.
E) Addison sendromu 1-8 yaş arasındaki çocuklarda sebep nefrotik send-
romun en sık sebebi MDH (steroide duyarlı) olduğu için
CEVAP: E öncesinde PPD yapılarak steroid (biyopsi yapılmadan)
başlanır.
Kan tablosunda metabolik alkaloz yani HCO3 yüksek MDH uzaklaştıran bulgular ise biyopsi yapılmasını
(> 26), Cl düşük , pH 7.45 üstünde saptanan Hipokale- gerektiren bulgulardır.
mik, hipokloremik metabolik alkalozun tipik örneği kistik Bu soru hangisi MDH ile uyumlu değildir veya MDH
fibroz ve pilor stenozudur. tanısından uzaklaştıran bulgu hangisidir şeklinde
Artan Na kaybı nedeni ile aldosteron artışı sonucu K de gelebilir. Aile öyküsü, < 1 yaş > 8 yaş, akut/kronik
ve H atılarak, Na tutulmaya çalışılır. Bunun sonucu me- böbrek yetersizliği, hematüri, hipertansiyon, komple-
tabolik alkaloz tablosu gelişir. Bu tablo pilor stenozu için man düşüklüğü, pulmoner ödem, ekstrarenal bulgular
tipiktir. (artrit, döküntü, anemi) olması durumunda MDH’den
Endokrin bozukluklardan aldosteron artışı yapan Conn uzaklaşılır. Bu bulguların olması da biyopsi yapılmasını
sendromunda görülür iken Addisonda asidoz beklenir. gerektirebilecek ipuçlarıdır. Diğer şıklardakiler nefrotik
Bartter sendromunda kan tablosu tipik olarak furosemid sendromun komponentleridir.
almış hastalarınkine benzer, Gittleman sendromunda Minimal değişiklik hastalığı (Nil (nihil=yokluk, biyopsi
tablo tiazid kılanlımı ile benzerdir. Pilor stenozunda ise bulgularının (ışık mikroskopisinde) normal olması
hayatın 2 haftasında ( 2-6 hafta) fışkırır tarzda kusmalar nedeniyle bu adı alır.) Hastalığı, Lupoid nefroz, MDH):
başlar. Tipik metabolik bozukluğu hipokalemik, hipok- Çocukluk çağı nefrotik sendromlarının en sık nedenidir.
loremik metabolik alkalozdur. Nefrtitik tablo yapmaz. Elektron mikroskipisinde ayaksı
Hipokalemik, hipokloremik metabolik alkaloz ayırıcı çıkıntılarda düzeleşme vardır. Herhangi bir birikim yok-
tanısında; tur. Kompleman normaldir. En sık 2 – 6 yaş arası erkek-
• Gastroözefageal reflü lerde görülür. Aşılama/Hodgkin hastalığı ile ilişkilidir.
• Pilor stenozu İlk fark edilen bulgu periorbital ve alt ekstremitede
• Bartter sendromu ödemdir. İştahsızlık, karın ağrısı, daire, irritabilite sık
• Gittleman sendromu görülür. Hipertansiyon, makrasokopik hematüri nadird-
• Konjenital Klorür Diyaresi ir. Asemptomatikse proteinüri olmaz. Masif poteinüri
• Kistik fibroz vardır. Proteinüri selektiftir. Steroide en iyi cevap veren
• Hiperaldesteronizm nefrotik sendromdur. Steroid tedavisi öncesinde PPD
• Meyan kökü (aldesteron benzeri etki yapar, kolada yapılmalıdır. Böbrek yetersizliğine ilerlemez.
bulunur.)
• Diüretik tedavisi (Özelikle furosemid)

157. Hipovolemiye bağlı akut böbrek yetmezliği tanısı


koyduran laboratuvar bulguları aşağıdakilerin han-
156. Nefrotik sendromu olan çocuklarda, aşağıdakiler- gisinde doğru olarak verilmiştir?
den hangisi böbrek biyopsisi yapılması gereken İdrar Na düzeyi İdrar Fraksiyone
durumlardan biridir? Osmolalitesi Na ekskresyonu
A) Kompleman 3 (C3) düzeyinin normal olması A) < 20 < 400 <%1
B) Proteinürinin 80 mg/m2/saatin üzerinde olması B) < 20 > 400 >%1
C) Anazarka tarzında ödem olması C) < 20 > 400 <%1
D) Serum albümin düzeyinin < 2.5 g/dL olması D) > 30 > 400 >%1
E) Böbrek yetmezliği E) > 40 > 400 <%1

DENEME SINAVI - 1 55
CEVAP: C Hipoksik atak tedavisinde;
1. Çocuk çömeltilir veya dizler karına-göğüse çeki-
Hipovolemide İdrar Na < 20, osmolarite > 400, fraksi- lir (sistemik venöz dönüşü azaltmak ve femoral arter
yone Na atılımı < %1’dir. Benzer şekilde akut tubuler direncini (sonuçta SVR= sistemik vasküler rezistans)
nekroz veya glomeruler hastalık bulguları da sorula- artırmak için
bilme ihtimali vardır. Glomeruler hastalıkla hipovolemiyi 2. Oksijen verilir.
ayırmaya yardımcı olan bulgular idrar sedimentinde eri- 3. Morfin sülfat verilir (0.2 mg/kg geçmemeli)
trosit görülmesi ve proteinin artmasıdır( nefrotik düzey- 4. Asidoz tedavi edilir (NaHCO3 ile)
de olmayan proteinüri görülür). ATN ile hipovolemiyi 5. Sistemik vasküler direnci arttıran ilaçlar vermek (ke-
ayırmada ise en faydalı bulgu fraksiyona Na atılımıdır. tamin, fenilefrin)
ATN’de > %1. IV sıvı desteği
6. Propranolol vermek (katekolaminlerin etkisini bloke
Akut böbrek yetersizliği nedenlerinin ayrımı
Hipovo- Glomeruler Obstrik- ederek pulmoner çıkış yolunu rahatlatır)
ATN Hipoksik atağın profilaksisinde de oral propanolol
lemi hastalık siyon
Granüler Eritrosit Normal/ kullanılır.
Sediment Normal
silendir silendirleri kanlı Digoksin ve diğer pozitif inotropik ajanlar pulmo-
Yok/ ner çıkış yolu darlığını artırarak durumu daha da
Protein Yok >100 mg/dl Düşük
düşük kötüleştireceklerinden kullanılmamalıdır.
İdrar Na <20(akut) Diüretikler hipovolemi yaparak, vazodilatatörler de va-
<20 >30 <20
mEq/L >40(geç) zodilatasyon yapıp sistemik direnci daha da azaltacağı
Osmolarite >400 <350 >400 <350
için kullanılmaması gereken diğer ilaçlardır.
Frak-
siyonel Na <1 >1 <1 <1,>1 (geç)
atılımı(%)
159. Kawasaki hastalığının tanısı için mutlaka olması
gereken kriter aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilateral nonpürülan konjunktivit
B) Ororarinks mukoza değişiklikleri
C) Yüksek ateş
158. Aşağıdakilerden hangisi Fallot tetralojisinde hipok-
D) Tek taraflı servikal lenfadenopati
sik atağın hem önlenmesi hem de tedavisinde
E) Deri değişiklikleri
kullanılabilir?
A) Digoksin
CEVAP: C
B) Propanolol
C) Furosemid
Kawasaki hastalığı çocukluk döneminde Henoch-
D) Tiazid
Schönlein purpurasından sonra çocuklardaki en sık
E) Dobutamin
vaskülittir.
Tanı kriterleri:
CEVAP: B
En az 5 gün süren ateş ve aşağıdaki durumlardan en
az 4‛ü:
Fallot tetralojisi (FT): VSD, Pulmoner stenoz, RV hi-
• Bilateral nonpürülan, eksüdasız konjonktival konje-
pertrofisi ve Aortanın ata biner tarzda septumun dek-
syon
stropoze olması ile karakterizedir. Dekstrokardi yoktur.
• Orofarinks mukozasında değişiklikler: Orofarinksde
Eğer yukarıdaki komponentlere ASD de eklenmişse
kızarıklık, dudaklarda kırmızılık, kurumuş ve çatlamış
buna Fallot pentalojisi denir.
dudaklar, çilek dili. Ülser olmaz.
Hipoksik atak sırasında çocukta derin hipoksi, ağır
• Periferik ekstremite değişiklikleri; akut dönemde el
siyanoz, üfürümde azalma meydana gelir. En çok
ve ayaklarda ödem ve/veya eritem, subakut dönemde
2-4 aylıkta görülür. Konvülziyona, epilepsiye, serebro
periungual başlayan desquamasyon
vasküler olaya hatta ölüme neden olabilir.

56 DENEME SINAVI - 1
• Genellikle gövdede polimorfik, veziküler olmayan Atakta kullanılmayanlar: Uzun etkili β2 agonistler, mu-
döküntü kolitikler, ekspektoranlar, fizyoterapi, antihistaminik,
• Çapı 1,5 cm‛den büyük, tek taraflı servikal LAP yavaş salınımlı teofilin, lokotrien antagonistleri, mast
Diğer hastalık tablolarının dışlanması hücre stabilizatörleri, antibiyotikler.
Ateş yüksektir, antibiyotiklere ve ateş düşürücülere Çocuklarda uzun etkili β2 agonistler (salmeterol ve
cevapsızdır. Tanısı için buna ilave bulguların olması formeterol) atakta kullanılmadıkları gibi profilakside de
şarttır. tek başlarına kullnılamazlar. Sadece steroidler ile kom-
Laboratuvar bulguları: Lökositoz, sola kayma, CRP ve bine kullanılırlar.
ESR’de artış, ALT-AST, GGT artışı, steril pyüri, BOS’ta Koruyucu tedavi
hücre artışı, anormal lipid profili. Birinci haftadan son- 1. inhale kortikosteroidler (İKS): İlk seçenek ilaçlardır.
ra tormbositoz olur. Normokrom normositer anemi, Persistan astımda kullanılırlar. En sık yan etkileri kan-
hipoalbuminemi, hiponatremi, ANA ve RF negatifliği didiyaz ve ses kısıklığıdır.
mevcuttur. 2. İnhale nonsteroid mast hücre stabilizatörleri: Kromo-
Serum albumin düzeyi ise negatif bir akut faz reaktanı lin, nedokromil
olarak 2,5 gr/dl nin altına düşer. 3. Teofilin: Fosfodiesteraz inhibitörüdür. Antiinflamatuar
ve bronkodilatatör özellikleri vardır.
4. İnhale uzun etkili beta2 agonistler (UEBA): Çocuk-
160. Aşağıdaki ilaç çiftlerinden hangisi astım korunma larda tek başına kullanılmaz. Atakta kullanılmazlar. Orta
tedavisinde tek başlarına kullanılamaz? persistan astımdan itibaren kullanılabilir. Salmeterol ve
A) Teofilin formeterol gibi.
B) Uzun etkili beta2 agonist 5. Lökotrien modifiye edici ajanlar (oral): Montelukast,
C) Montelukast zafirlukast LT reseptör antagonisti, zilotan 5 lipoksijenaz
D) İnhale kortikosteroid inhibitörüdür. AR ile birliktelik ve egzersiz ile indüklenen
E) Mast hücre stabilizatörleri astımda profilakside kullanılabilir.
6. Oral glukokortikoidler: Profilakside en az kullanılan
CEVAP: B ilaçlardır.
7. Subkutan IgE monoklonal antikoru (omalizumab)
Astım tedavisi atak ve koruma tedavisi olarak ikiye (>12 yaş)
ayrılır. Koruma tedavisinde ilk tercih edilen ilaç inhale
kortikosteroiddir ve lökotrien antagonistleri (montelu-
kast, zafirlukast) ile birlikte tek başına kullanılabilen
ilaçları oluştururlar.
Astım atak tedavisinde kullanılan ilaçlar:
1. Oksijen 161. Aşağıdakilerden hangisi travmadan sonra gö-
2. İnhale β2 agonistler (salbutamol): En çok kullanılan rülmez?
ilaçlardır. O2’siz verilince ventilasyon perfüzyon denge- A) ACTH ile uyarılan glukokortikoid sekresyonunun
sini bozarak hipoksi yapar. Uzun süre tek başına artması
kullanım artmış fatal atak riski taşır. B) Kaslardan aminoasit mobilizasyonunun travmanın
3. Sistemik steroid (oral veya parenteral) şiddeti ile orantılı olarak artması
4. Antikolinejik (ipratropium bromür ve tiotropium) tek C) Vücut proteinlerinin kasa çevrilmesi sonucu üriner
başlarına kullanılmazlar. nitrojen atılımının artması
5. Adrenalin/ terbutalin injeksiyonu D) Mineralokortikoidler ve reninin sodyum atılımını
6. Magnezyum sülfat azaltması
7. Aminofilin (metil-ksantin olan teofilinin suda çözünen E) Serumdaki serbest yağ asitlerinin miktarının
tuzu). azalması
8. Helyum oksijen karışımı
9. Mekanik ventilasyon CEVAP: E

DENEME SINAVI - 1 57
Travmadan sonra artan enerji ihtiyacı ve iflamas- • Nazoenterik tüp (nazogastrik, nazojejunal, nazoöze-
yonda etkili bazı hücrelerin sadece enerji olarak glu- fagial tüp), gastrostomi ya da jejunostomi uygulanarak
koz kullanması nedeniyle vücut hiperglisemi şeklinde verilebilir. Fizyolojiktir. Karaciğer by pas edilmeden uy-
değişikliklere gider. Artan kortizol, Büyüme hormonu ve gulanan yoldur. Enteral beslenenlerde klinik seyir ve
katekolamin farklı yollarla hiperglisemiye neden olur. prognoz daha iyi olup bakteriyel translokasyon azalır
Bu mekanizmalarınn en önemlisi Glukoneogenezdir. ve karaciğerde akut faz reaktan sentezi artar. Mümkün
Glukoneogenez için substrat olarak kas proteinleri ve olan her zaman enteral beslenme uygulanmalıdır. As-
yağ dokusu kullanılır. Yağ dokusu yıkılarak yağ asidi pirasyon riskini ortadan kaldırmak için jejunostomi ide-
açığa çıkar. Bu yüzden serum yağ asidi azalmaz. aldir.
• Uygulanması basittir. Daha ekonomik olup, daha iyi
tolere edilir
• Normal gastrointestinal sisteme sahip ve ağızdan
162. Fistül nedeniyle safra ve pankreas sıvısı kaybı olan yemek alamayan veya alamayacak hastalarda tercih

bir hastada sıvı replasmanı aşağıdakilerden hangi- edilmelidir.

si ile yapılmalıdır? • Enteral beslenmeyi tolere etme; infüzyon hızı, ozmo-


lalite ve verilen solüsyonun kimyasal yapısına bağlıdır.
A) %5 dekstroz
• 30-50 ml/saat hızla başlanır. Her gün 10-25 ml/saatlik
B) Ringer laktat
artışlar yapılır. Tam hacime ulaştıktan sonra solüsyonun
C) Taze donmuş plazma
konsantrasyonu yavaş yavaş artırılır.
D) 1/3 SF-Dekstroz
• Enfektif komplikasyonlar daha azdır.
E) %2 NaCI
Nazoenterik yol: Bir aydan daha kısa süreyle beslenme
yapılacak hastalarda kullanılır.
CEVAP: B
• Nazogastrik: Bilinci açık ve yutma refleksi olan hasta-
larda kullanılmalıdır ve aspirasyon riskinin yüksekliği
Safra ekstraselüler sıvı ile osmolarite ve içerik olarak
göz önünde bulundurulmalıdır.
benzerlik gösterir.
• Nazojejunal: Skopi altında yerleştirilir ya da endoskop
Pankreas sıvısı ise olarak HC03 den zengindir.
eşiliğinde takılır.
Dolayısıyla pankreas ve safradan olan sıvı kayıplarında
Gastrostomi(perkütan): Yutma mekanizmasın bozuk
ekstraselüler sıvı ile uyumlu aynı zamanda HC03
olduğu (demans, nörolojik bozukluk), özefagus obstrük-
replasmanını yapacak bir sıvı verilmelidir.
siyonu olan ancak endoskopinin yapılabildiği hastalarda
kullanılır.
Jejunostomi(perkütan): Bir aydan daha uzun süre en-
teral beslenme yapılması düşünülen hastalarda tercih
edilir. Komada, gastrik beslenmeyi tolere edemeyen
163. Trafik kazası geçirerek acil servise getirilen hastalarda yada aspirasyon riski yüksek olanlarda post-
hastanın multiple fraktürleri mevcut olup hasta pilorik beslenme daha uygundur.
takip ve tedavi amacı ile yoğun bakım ünitesine • Travma ya da major abdominal cerrahi geçiren hasta-
alınıyor ve hasta uzun dönem komada kalıyor. Bu larda, komada ve aspirasyon riski yüksek olan hastalarda
hastanın yara iyileşmesi ve genel durumundaki cerrahi jejunostomi veya gastrostomi yapılmalıdır.
düzelme için protein ve kalori ihtiyacı en iyi hangi Soruda belirtilen hastanın gastrointestinal sistemin
yolla karşılanmalıdır? bütünlüğü korunmuş olup bu yüzden santral yada perif-
A) Nazogastrik ile besleme erik venöz yoldan beslenme yapılmamalı ve gastroin-
B) Gastrostomi ile besleme testinal sistem kullanılmalıdır. Hasta komada olduğu
C) Jejunostomi ile besleme için nazogastrik ve gastrostomi tüpü ile besleme kusma
D) Periferik venöz alimentasyon ve aspirasyona sebep olabilir. Bu durumda flluoroskopi
E) Santral venöz alimentasyon veya endoskopık kontrol ie jejunuma nazoenterik tüp
yerleştirilebilir yada küçük bir abdominal insizyon ile
CEVAP: C proksimal jejunuma tüp takılabilir.

58 DENEME SINAVI - 1
164. Trafik kazası sonrası toraks ve batın travması, sol fe- 166. Otuz sekiz yaşında erkek hastada sarılık ve sağ üst
mur parçalı kırığı olan 46 yaşındaki erkek hastada 56 kadranda kolik tarzda ağrı ile acile başvuruyor. Yapılan
saat sonra taşıkardi, ateş, solunum güçlüğü ve bilinç muayenede tüm vücutta ürtiker benzeri döküntüler
bulanıklığı gözleniyor. 12 saat içinde kaybolan ciltte saptanıyor. Palpasyonda karaciğer sağ kot altından 5
peteşial döküntüleri gözleniyor. cm ele geliyor.
Bu hasta ile ilgili aşağıda verilen ifadelerden hang- Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
isi doğrudur? sidir?
A) Yağ embolisi sendromu düşünülerek kan gazları A) Piyojenik karaciğer apsesi
çalışılmalıdır. B) Enfekte karaciğer kist hidatiği
B) Hastada akut Karaciğer yetersizliği gelişmektedir. C) Amebik karaciğer apsesi
C) Subdural hematom düşünülmelidir. D) Safra yollarına açılmış kist hidatik
D) Acil taze kan transfüzyonu gerekmektedir. E) Intra abdominal rüptür olmuş kist hidatik
E) Batın tomografisi istenmelidir.
CEVAP: D
CEVAP: A
Amebik veya piyojenik karaciğer apsesinde ateş, ka-
Yağ Embolisi Sendromu: Travma, uzun kemik kırıkları rın ağrısı ve hepatomegali tipik bulgulardır. Enfekte
ve özelliklede ortopedik cerrahi sonrasında sık görülür. karaciğer kist hidatiği karaciğer apsesi gibi bulgu verir.
Solunum yetmezliği, hipoksi, hipotansiyon, baş-boyun Karın içi rüptüre olan kist hidatikte akut karın bulguları
ve retinada peteşiler, mental değişiklikler izlenebilir. AC ve alerjik ya da anafilaktik belirtiler gelişir. Safra
grafisinde bilateral infiltrasyon görülür. Laboratuvarında yollarına açılan kist hidatik kolik ağrılar, sarılık ve alerji
trombositopeni, hipokalsemi saptanır. ile başvurur.

167. Rekürren abdominal krampları ve melenası olan 13


yaşında bir genç kızın muayenesinde dudaklarında ve
ağız mukozasında artmış pigmentasyon izleniyor. Aile
hastanın kız kardeşinde de benzer şikâyetler ve muay-
ene bulguların olduğunu ifade ediyor. Hastanın yapılan
kolonoskopisinde kolonda polipler saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
165. Aşağıdakilerden hangisi şokun proinflamatuar me- sidir?
diatörlerinden biridir?
A) Psödopolipozis
A) IL 4 B) Ailesel polipozis
B) IL 6 C) Villöz adenom
C) IL 10 D) Juvenil polipozis
D) IL 13 E) Peutz-Jegher sendromu
E) PG E2
CEVAP: E
CEVAP: B
Peutz-Jegher Sendromu: En sık görülen hamar-
Şoktaki proinflamatuar sitokinler: IL 1 alfa-beta, IL 2, IL tomatöz polipozis sendromudur. Otozomal dominant
6, IL 8, IFN, TNF, PAF, TNFR I-II (Serine-treonin kinaz 11 gen defekti) kalıtlanır. Mu-
Antiinflamatuar sitokinler: IL 4, IL 10, IL 13, IL 1ra, kokuteneal bölgelerde hiperpigmentasyon ve GİS'de
PGE2, TGF beta hamartomatöz polipler mevcuttur.

DENEME SINAVI - 1 59
Polipler çoğunlukla ince barsaktadır; fakat kolon ve –– 2 tipi var; erken ve geç Dumping.
rektumda bulunabilir. Nadiren de olsa malign değişim • Erken Dumping yemekten 10-30 dk. sonra
gösterebilirler. Tüm GİS maligniteleri için risk artmıştır. başlar; hem Gİ hem de vazomotor semptom-
Özellikle periampüller bölge tümörleri sık görülür. lardan oluşur. Gastrointestinal bulgular doy-
gunluk, abdominal kramplar, bulantı, kusma,
patlar tarzda diyaredir. Vazomotor semptomlar
ise diyaforez, güçsüzlük, sersemlik, kızarıklık
ve çarpıntıdır.
168. Mide operasyonlarından sonra görülen dumping • Geç dumping yemekten 2-4 saat sonra ortaya
senromu için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? çıkar; vazomotor semptomlar erken dumpingde
A) Dumping sendromuna yol açan primer olduğu gibidir ancak Gastrointestinal semptom-
mekanizmalar midenin rezervuar fonksiyonunun lar yoktur. Dumpingli hastalar yemek yemenin
kaybolması, hiperozmolar sıvıların birden ince verdiği rahatsızlıklardan korunmak için genel-
barsağa boşalmasıdır. likle gıda alımını çok azaltırlar; sonuç olarak
B) Erken Dumping yemekten 10-30 dk. sonra başlar; kilo kaybederler.
hem Gİ hem de vazomotor semptomlardan oluşur –– Ayrıca gerilen jejunum duvarından serotonin, GİP,
C) Geç dumping yemekten 2-4 saat sonra ortaya VİP, nörotensin gibi bazı enterik hormonlar salınır;
çıkar; vazomotor semptomlar erken dumpingde bunlar vazomotor semptomların en azından bir
olduğu gibidir ancak Gastrointestinal semptomlar kısmından sorumludurlar.
yoktur. –– Geç Dumping’den enteroglukagon sorumlu Enter-
D) Geç Dumping’den enteroglukagon sorumlu olup oglukagon beta hücrelerini uyarılara karşı duyarlı
Enteroglukagon beta hücrelerinden insülin hale getirir; aşırı insülin salınımı olur ve reaktif
salınımını artırarak hipoglisemiye neden olur. hipoglisemi gelişir
E) Dumping en sık Billroth II gastrojejunostomiden –– Dumping en sık Billroth II gastrojejunostomiden
sonra görülür; erken dönemde insidans %50’lere sonra görülür; erken dönemde insidans %50’lere
çıkabilir. çıkabilir.
Tanı
CEVAP: D Klinik
Sintigrafi
–– Dumping sendromuna yol açan primer mekanizma- Endoskopi ve baryumlu grafiler
lar midenin rezervuar fonksiyonunun kaybolması, –– Genellikle medikal tedaviye cevap alınır.
hiperozmolar sıvıların birden bire ince barsağa –– Daha sık ve daha az yemek yeme, sıvıların en
boşalmasıdır. erken yemekten 30 dakika sonra alınması ve
–– Rezervuar fonksiyonu bozan ve mide boşalmasını –– konsantre karbohidratlardan kaçınılması önerilir.
hızlandıran 4 cerrahi sebep vardır: –– Sentetik somatostatin analoğu “octreotid” yararlı
• Vagotomi sonucunda proksimal mide akomo- –– Hastaların %1’i konservatif tedaviye cevap ver-
dasyon ve relaksasyon bozukluğu mez.
• Mide rezeksiyonu neticesinde mide kapasitesi- –– Yapılan ameliyatlar
nin küçülmesi • Billroth II’nin I’e çevrilmesi
• Pilorun by-pass edilmesi veya çıkartılması • Mide çıkışına antiperistaltik jejunum interpoz-
• Gastrojejunostomi ile duodenumun by-pass isyonu
edilmesi sonucunda duodenal feedback inhi- • Roux-Y dönüşüm ameliyatları
bisyonun kaybolması
–– Hipertonik mide içeriği aniden jejunuma geçtiği za-
man bol miktarda sıvı damar içinden lumene çeki-
lir, plazma volümü düşer, vazomotor semptomlar
ortaya çıkar.

60 DENEME SINAVI - 1
169. Akut kolesistit nedeni ile sağ subkostal insizyonla kole-
Esansiyel yağ Kuru deri, saç dökülmesi, ekzamatöz der-
sistektomi yapılan 52 yaşındaki kadın hastanın beşinci
asitleri matit, azalmış göz içi basıncı
gün 39 dereceyi geçen ateşleri oluyor.
Ca Demans, ensefalopati, tetani
Bu hastadaki ateşin en olası nedeni aşağıdakilerden
Fosfor Mental değişiklikler, hemoliz, parestezi
hangisidir?
Paralitik ileis, tatani, aritmiler, solunum
A) Atelektazi B) Trombofilebit Potasyum
yetmezliği
C) Yara yeri infeksiyonu D) Malign hipertermi Hipokalsemi, hipokalemi, kas spazmları,
Mg
E) Eviserasyon malarbsorbsiyon
İyot Guatr
CEVAP: C Demir Hipokrom-mikrositik anemi
Hipokrom-mikrositer anemi (Fe verilmes-
Postoperatif ateş nedenleri Bakır
ine cevapsız), nötropeni, osteoporoz
Cerrahi sırasında yada çok erken dönemde: Deri katlantılarında dermatit, fotofobi,
1) Transfüzyon reaksiyonu Çinko gece körlüğü, yara iyileşmesinde bozulma,
2) Lokalize apsenin açılması, bakteriemi alopesi, ishal
3) Malign hipertermi Flor Akut klinik yoktur
İlk 24 saatte: Kardiomiyopati, miyalji, tırnak yatağında
Selenyum
- Atelektazi (En sık) beyazlaşmı
- Nekrotizan yara infeksiyonları Krom Glukoz intolernsı, periferik niropati
24-72 saatte: Kobalt Akut klinik yoktur
- Santral kateter sepsisi Molibden Baş ağrısı, gece körlüğü, letarji
- Pnömoni
Manganez Saçlarda incelme, kilo kaybı, dermatit
>72 saatte:
- En sık nedeni yara infeksiyonu
- Intraabdominal infeksiyonlar
- idrar yolu infeksiyonları (kateter varsa)
171. Aşağıdakilerden hangisi akut gastrik ülser görülme
- Trombofilebit
riskini arttıran faktörlerden değildir?
> 1 hafta: Anastomoz kaçakları, derin infeksiyonlar,
A) Geçirilmiş cerrahi
apseler
B) Solunum yetmezliği
C) Böbrek yetmezliği
D) İntestinal obstruksiyon
E) Oral potasyum preparatı
170. Otuz beş yaşında Crohn hastalığı bulunan ve ince bar-
sak rezeksiyonundan önce bir ay süre ile TPN tedavisi
CEVAP: D
alan hastanın operasyondan 1 hafta sonra yüzünde
kırmızı bir döküntü gelişiyor. Hasta saçlarınında kolay
Akut gastrik ülser genellikle muskularis mukozayı
döküldüğünden şikâyet ediyor. Hastanın dikişleri
aşmazlar. Kronik benign gastrik ülserler sıklıkla antrum
alındığında yara yerinin açıldığı gözleniyor.
ve küçük kurvaturda bulunurken, akut mukozal lez-
Aşağıdakilerden hangisinin eksikliğinin hastadaki
yonlar korpus ve fundusta yerleşirler. Her iki kurvatur
lezyonlara neden olma olasılığı en fazladır?
üzerinde de olabilirler.
A) Esansiyel yağ asitleri Şok, sepsis, cerrahi, travma, yanıklarda ve intrakraniyal
B) Krom cerrahi veya patolojilerde gelişen akut gastroduodenal
C) Magnezyum lezyonları tanımlamak için, aslında yanlış olarak “stres
D) Çinko ülseri” terimi kullanılmaktadır. Steroid, NSAİ, aspirin,
E) Kobalt kokain, alkol ve oral potasyum gibi maddelerin enteral
yoldan almak da stres ülserasyon riskini arttırır.
CEVAP: D

DENEME SINAVI - 1 61
172. Aşağıdakilerden hangisinin mide kanseri riskini Sigmoid volvulus tedavisinde;
arttıran faktörlerden biri değildir? Peritoneal iritasyon bulguları varsa redüksiyon denen-
A) A kan grubu memeli ve hasta ameliyat edilmelidir. Peritonit yoksa
B) Helicobacter pylori infeksiyonu sıvı tedavisini takiben rijid sigmoidoskopi yapılmalıdır.
C) Akut gastrit Redüksiyonu sağlamak amacı ile sigmoidoskop
D) Adenomatöz polip yardımı ile yumuşak bir rektal tüpün, volvulus noktasını
E) Kronik atrofik gastrit geçecek şekilde, yerleştirilmesi genellikle dekompres-
yonu sağlar.
CEVAP: C Rijid sigmoidoskop ile ulaşılamayan volvulus redük-
siyonu için fleksibl sigmoidoskopi veya kolonoskopi
Akut gastrit mide kanseri riskini arttırmaz. Diğerlerinin kullanılmaktadır. Detorsiyonun sağlanamaması, kanlı
hepsi mide kanserinin risk faktörleri arasında yer akıntı veya mukozal iskemi bulgusu strangülasyon
almaktadır. veya gangren geliştiğine işaret eder. Bu durumda sig-
Riski arttıranlar moidoskopi sonlandırılmalı ve hasta acil ameliyata
• Aile öyküsü alınmalıdır.
• Diyet
• Familyal polipozis
• Gastrik adenomlar
• Herediter nonpolipozis kolorektal kanserler 174. Piyojenik karaciğer apsesinin en sık nedeni aşa-
• Helikobakter pylori enfeksiyonu ğıdakilerden hangisidir?
• Atrofik gastrit, intestinal metaplazi, displazi A) Jeneralize septisemi
• Geçirilmiş gastrektomi veya gastrojejunostomi (> 10 B) Portal ven yolu ile hematojen yayılım
yıl önce) C) Asendan biliyer infeksiyon
• Sigara kullanımı D) İntraperitoneal infeksiyonlardan direk yayılım
• Menetrier hastalığı E) Karaciğer travması

CEVAP: C

Karaciğer apselerinin en sık nedeni ekstrahepatik biliy-


er sistemdeki obstruksiyonlara sekonder gelişen kolan-
jittir.
173. Yetmiş beş yaşında karın ağrısı ve gaz-gaita çıkaramama Diğer bir sık neden ise jeneralize septisemi sırasında
nedeniyle başvuran kadın hastanın batını hafif distandü hepatik arter yolu ile mikroorganizmaların karaciğere
olarak izleniyor. Hastanın muayenesinde periton irita- ulaşmasıdır. Portal ven yoluyla hematojen yayılım,
syon bulguları saptanmıyor. Ateşi 36,7 C ve diğer vital intraperitoneal infeksiyonlardan direk yayılım ve
bulguları stabildir. Ayakta direkt batın grafisinde ters U karaciğer travması gibi diğer nedenler apselerin daha
işareti görülüyor. nadir nedenleri arasında yer alır.
Bu hastada bundan sonraki aşamada ilk olarak
yapılması gereken tedavi yöntemi aşağıdakilerden
hangisidir?
175. Aşağıdakilerden hangisi kronik pankreatitli bir has-
A) Lakstatif uygulaması
tada operasyon endikasyonu değildir?
B) Rigid sigmoidoskopi
C) Sigmoid rezeksiyon A) Pankreas kanseri şüphesi
D) Transvers kolostomi B) Tedaviye dirençli ağrı
E) Total kolektomi C) Bağırsak obstruksiyonu
D) Endokrin pankreas yetmezliği
CEVAP: B E) Psödokist oluşum

62 DENEME SINAVI - 1
CEVAP: D CEVAP: A

Kronik pankteatit olguların %95’inde temel semptom Duktal karsinoma insitu sıklıkla unilateral görülür.
karın ağrısıdır. Kronik pankreatitin tedavisi ağrının te- LKİS ise sıklıkla bilateral görülür. Mamografide küme
davisi olarak düşünülmelidir. şeklinde mikrokalsifikasyon görülmesi DKIS lehine
Kronik pankreatitin cerrahi endikasyonları: değerlendirilebilir. Ancak aynı görüntü invazif kanserl-
• Ağrı erde de vardır. Nonpalpabl meme kanserlerinin %60’ı
• Koledok obstruksiyonu DKIS’dur.
• Psödokist
• Duodenal obstruksiyon
• Pankreas kanseri şüphesi
• Sol taraflı portal hipertansiyona neden olan splenik
ven obstruksiyonu 178. Tiroid patolojileri ile ilgili aşağıdaki eşleştirmeler-
• Portal hipertansiyona neden olan portal ven obstruk- den hangisi uygun değildir?
siyonu A) Psammoma cisimcikleri - Papiller tiroid karsinomu
B) Orphan Annie hücreleri - Foliküler tiroid karsinomu
C) Hurtle hücreleri - Hashimoto tiroiditi
D) Askenazy hücreleri - Hashimoto tiroiditi
176. Meme kanseri ve uzak organ metastazı saptanan 65 E) Dev hücreler - Subakut tiroidit
yaşında bir kadın hastada yapılan biyopsil sonucunda
östrojen reseptörü negatif ve progesteron reseptörü CEVAP: B
pozitif olarak bulunuyor.
Bu hastada aşağıdaki metastazlardan hangisi hor- Psammoma cisimcikleri; Fibrovasküler stromadaki
monal tedaviden en fazla fayda görür? kalsiyum depozitleridir ve papiller tiroid karsinomunda
A) Kemik B) Adrenal görülürler.
C) Karaciğer D) Beyin Orphan Annie hücreleri; Sitoplazması soluk ve belir-
E) Over gin, nükleusları yoğun, intranükleer inklüzyonlar içeren
küboidal hücrelerdir. Papiller tiroid karsinomu için ka-
CEVAP: A rakteristiktir.
Hurthle, Askanazy hücreleri; Oksifilik değişiklik gös-
Evre IV meme kanseri tedavisi; Hormonal tedaviyi ve teren genişlemiş epitel hücreleridir. Hashimoto tiroiditi
kemoterapidir. Ancak sadece kemik metastazı olan için karakteristiktirler.
östrojen ve progesteron reseptörlerinden birisi pozitif Subakut tiroiditte dev hücreler görülürler.
hastalarda yapılan tedavi hormonoterapidir.
Hormonoterapi içinde östrojen ve progesteron reseptör-
lerinden birisi pozitif olmalıdır. İzole kemik lezyonlarında
patolojik kırık veya belirgin ağrıda ve metastazlarında
da lokalize palyatif radyoterapi tedavisi uygulanabilir.
179. Foliküler tiroid kanseri ile ilgili aşağıdaki ifadeler-
den hangisi doğru değildir?
177. Duktal karsinoma in situ ile ilgili aşağıda verilen A) Kapsüler ve vasküler invazyon görülür
ifadelerden hangisi doğrudur? B) MEN sendromları ile ilişkili olan troid kanseridir
A) Mamografi bulgusu daha çok mikrokalsifikasyondur. C) Sıklıkla soliter görülür.
B) İnvazif kansere dönüşme riski düşüktür D) Hematojen yolla kemik ve akciğere yayılır.
C) Aksiller metastaz yapma olasılığı yüksektir E) İyot eksikliği olan bölgelerde daha sık görülür.
D) Genellikle bilateral olarak saptanır
E) Genellikle premenapozal dönemde saptanır CEVAP: B

DENEME SINAVI - 1 63
MEN sendromları ile ilişkili olan troid kanseri medüller CEVAP: D
karsinomdur.
FOLLİKÜLER KARSİNOM DOĞUMSAL KALÇA DİSPLAZİSİ
Daha çok yaşlı insanlarda görülme eğiliminde olan bir Patoloji
karsinomdur. Makroskobik olarak kapsüllü bir tümördür. 1. Patolojik bulgular
Kapsüler ve vasküler invazyon belirgin özelliğidir. Tek Doğumda eklemlerde gevşeklikler vardır.
başına kapsül invazyonu olması daha iyi prognozu 2. Bulgular
gösterir. Damar invazyonunun olması kötü prognoz Asetabulum derinliği düşer Femur başı yuvarlaklığını
işaretidir. kaybeder
Multisentrisite papiller karsinomlara göre çok daha Kapsül ve ligament uzar
azdır. Olguların çoğu unisentriktir. Lenf nodu metastazı kapsül kum saati görünümü alır
sıklığı da papiller karsinomlara göre çok daha azdır. Femur başı, asetabulumun lateral-süperioruna yerleşir
Metastatik yayılım hematojen yolla olur ve kemik, Femur boynunda anteversiyon açısı yüksektir
akciğer ve karaciğer sık metastaz yaptığı yerlerdir.

180. Kolonik divertikülleri en sık rastlanan komplikas-


yonları aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru
olarak verilmiştir?
A) Kanama – obstruksiyon
B) Obstruksiyon – kanama
C) Divertikülit – kanama
D) Kanama – divertikülit
E) Divertikülit – apse

CEVAP: C
Klinik Bulgular
Kolon divertikülleri en sık sigmoid kolonda görülür. A) Yenidoğan:
Olguların yaklaşık % 50’sinde divertiküller sigmoide Ortolani- Barlow testleri pozitiftir, kalça ve diz flexiyon-
sınırlıdır. Olguların % 40’ında diğer kolon segmentleri dayken, abdüksiyon ve addüksiyon hareketleri yapılırsa
(özelliklede inen kolon), % 5-10’unda tüm kolon tutu- klik sesi duyulur.
labilir. Kolon divertikülleri genellikle infeksiyona veya B) Süt Çocuğunda:
kanamaya neden olarak klinik bulgu vermektedirler. Pili asimetrisi (Peter-Bade belirtisi). Uyluk deri pilileride
Olguların %10-25’inde divertikülit, %15’inde kanama asimetri vardır.
gelişmektedir. Galeazzi-Allis bulgusu (Cetvel belirtisi): Kalça ve diz
flexiyonda iken bir diz aşağıda kalır
Geç yürüme
Ayakta durmada gecikme
181. Bir aylık kız bebek doğumdan beri sağ kalçada hareket Bir bacakta kısalık
kısıtlılığı nedeniyle hastaneye getiriliyor. Fizik mua- Piston belirtisi: Çıkık taraf kalça flexiyon ve addüksiyon-
yenede sağ kalçada abduksiyon kısıtlılığı, cetvel belir- da iken femur dizden kavranarak aşağı-yukarı itildiğinde
tisi ve pili asimetrisi saptanıyor. femurun aşağı ve yukarı hareket ettiği görülür.

Bu hastada tanı için ilk yapılması gereken tetkik


aşağıdakilerden hangisidir?
A) Direkt grafi B) BT
C) Artroskopi D) Kalça USG
E) MRI

64 DENEME SINAVI - 1
RETİNA DAMAR HASTALIKLARI
SANTRAL RETINAL ARTER TIKANIKLIĞI
Sıklıkla emboli kaynaklı, yaşlıda, tek taraflı, ani, ağrısız
görme kaybı yapar.
Işık refleksi alınmaz ve midriazis görülür.
Oftalmoskopide Fovea’da kırmızı nokta (kiraz nokta)
japon bayrağı) görülür
* Retrobulber nevrit’ de ani görme kaybı nedenlerin-
dendir, ancak oftalmoskopide göz dibi normaldir.

C) Yürüyen Çocukta:
Pelvis öne çıkıktır ve lumbal lordoz artmıştır.
Osteoartrite sekonder ağrı ve hareket kısıtlılığı
Trendelenburg arazı çıkık taraf üzerinde duran hastada,
kalça sağlam tarafa düşer, omurga çıkık tarafa eğilir.
Tanı SANTRAL RETINAL VEN TIKANIKLIĞI
******* İlk 6 ayda USG Sıklıkla yaşlılık, DM ve hipertansiyon kaynaklıdır, ani
6 ay sonra X-ray (arter tıkanıklığına göre daha yavaş) ağrısız görme
kaybı yapar
Oftalmoskopide retinal kanamalar hâkimdir ve Oftal-
moskopide ileri dönemde papil ödemi görülür; fundus
ödemli, eksudatif ve konjesedir.
.
182. Otuz yıldır diyabetes mellitus tanısı olan hipertansif
yaşlı erkek hasta, sağ gözde ani ağrısız görme kaybı
şikâyeti ile getiriliyor. Fundus bakısında sağ gözde optik
disk ödemli, retinada yaygın intraretinal hemorajiler ve
sert eksudalar saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Retrobulber nörit
B) Santral retinal arter tıkanıklığı
C) İridosiklit
D) KİBAS
E) Santral retinal ven tıkanıklığı
183. Benign prostat hiperplazisi için aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
CEVAP: E
A) Stroma ve epitel (glandüler) hiperplazi vardır.
Diğer şıklarda intraretinal kanama ve eksudasyon ol- B) Medikal tedavide alfa blokerler ve 5 alfa redüktaz
maz. KIBAS da optik disk ödemi (papillödem) bilat- inhibitörleri kullanılır.
eraldir. C) Santral zondan gelişir.
İridosiklit; Gözde ağrı, hiperemi, lakrimasyon, fotofobi D) Obstruktif ve irritatif semptomlarla karakterizedir.
ve görme bulanıklığı mevcuttur. Biomikroskopta keretik E) TUR-P ameliyatının en sık komplikasyonu
presipitatlar ve hipopion görülür. retrograde ejekülasyondur.

DENEME SINAVI - 1 65
CEVAP: C 184. Nazofarengeal anjiofibrom için aşağıda verilen
ifadelerden hangisi yanlıştır?
BPH Tranzisyonel zondan gelişir (kanser ise en sık A) Oksipital, sfenoid ya da etmoid kemiklerin
periferik zondan gelişir). periostiumundan gelişir.
BENİGN PROSTAT HİPERPLAZİSİ B) İşitme azlığı ve boyunda kitle en önemli
50 yaş sonrası erkekte görülen en sık üroloji semptomdur.
hastalığıdır, C) Spontan kanama eğilimi belirgindir
Yaşa ve androjen salınımına bağlı glandüler ve veya D) Genç erkeklerde sık görülür.
fibromuskuler elementlerin hiperplazidir E) Adölesan dönem sonrası kendiliğinden gerileme
BPH Tranzisyonel zondan gelişir (kanser ise en sık görülebilir.
periferik zondan gelişir).
Semptomlar (prostatizm): CEVAP: B
1-İrritativ semptomlar:
- BPH’nın ileri döneminde hastaların %50-80 ‘inde Dikkat! Nazofarenx kanseri ile karıştırma.
görülür, bunlar; noktüri-pollaküri dir. Jüvenil nazofaringeal angiofibrom:
2-İnfravezikal obstrüktif semptomlar: Sfenoid ve etmoidal kemik periosteumundan köken
- İdrar kalibresinde ve akımında-projeksionunda azal- alır
ma (üroflowmetre de tespit edilir ve en sık obsttrüktif Hemen hemen daima genç (8-15 yaş) erkekte görülür
semptomdur) İlk olarak burun kanaması ve tıkanıklığı ile kendini belli
- İdrar başlama ve bitiminde güçlük eder.
- Rezidü idrar(işeme sonrası kateterizasyon ve USG ile Adelosan dönemde spontan regrese olması tipiktir
tespit edilir) Primitif kan damarları içerdiğinden kanamaya eği-
- İdrarı ani durdurma yetisinde zayıflık limlidir
- Terminal damlama Tanı
Tanı: Biopsi yapılmaz, Muayene - posterior rinoskopi, CT ve
Rektal Tuşe (ilk yapılacak) elastik ve büyümüş prostat Angiografi ile teşhise gidilir.
vardır Rezekte edilemeyen vakalarda radyoterapi
Transrektal USG Tedavide
Tedavi: Cerrahi eksizyon
- bα1 blokerler (prazosin, doksozosin, terazosin-tamsu-
losin) obstrüksionu azaltır.
- Finasteride (5 alfa reduktaz inhibitörü)
- Transüretral prostatektomi (TURP en fazla tercih edi-
len yöntemdir)
- Açık prostatektomi (100 gr üstü prostata tercih edilir) 185. Singulat girus herniasyonunun en olası nörolojik
Komplikasyon: komplikasyonu aşağıdakilerden hangisidir?
TUR’un en önemli komplikasyonu distile su kullanılımına
A) Beyin sapı basısı
bağlı su entoksikasyonu (Hipervolemi hiponatremi,
B) Okulomotor sinir basısı
beyin ödemidir.)
C) Obstrüktif hidrosefali
En sık komplikasyonu ise retrograd ejekülasyondur
D) Posterior serebral arter basısı
(%70-80)
E) Anterior serebral arter basısı

CEVAP: E

Beyin herniasyonlarında neresi herniye olur? Hangi


yapı bası altında kalır? Klasik bilinmesi gereken konu-
lardan.

66 DENEME SINAVI - 1
1) Subfalxian Herniasyon: HSG için ideal uygulama zamanı, menstruel kanamanın
Falx serebri altından singulat gyrus hernie olur . Ante- kesilmesinin takip eden 2-5. gün içinde veya başka bir
rior serebral arter bası altında kalır. Alt ekstremitelerde ifade ile normal menstruel siklusu olan bir kadında siklu-
baskın kontralateral hemiparazi-hemipleji ve inkonti- sun 6-11. günleri arasındadır. Bu dönemin seçilmesinin
nans meydana gelir. altında yatan neden infeksiyon riskini en aza indirmek,
2) Transtentorial Herniasyon: endometrial kavite içinde bulunabilecek kan veya
Tentoriumdan uncusun herniye olmasıdır. 3. Kranial pıhtının film kalitesini etkileme riskini ortadan kaldırmak
Sinir bası altında kalır(anizokori). ve işlemi erken veya mid-follüküler fazda yaparak olası
3) Tonsiller Herniasyon: bir gebelikten kaçınmaktır.
Foramen magnumdan, serebellar tonsiller girerler ve HSG işlemi sonrası infektif komplikasyonlar nadir
medulla oblongataya bası yaparlar. Ani şuur kaybı, ani olsa da, proflaktik antibiyotikler sıklıkla uygulanır. Bu-
solunum kaybı, ani intermittant opistotonus olur. nunla birlikte infektif komplikasyon riskini azaltmak
Ense sertliği, öğürme ve öksürük reflexlerinin kaybı amacıyla akut PID atağını takiben birkaç hafta/ay HSG
görülür. uygulamasından kaçınmak gerekir.

186. Ektopik bir gebeliği takiben, yeniden gebelik plan-


layan bir kadında aşağıdakilerden hangisinin ge-
lişmesi en olasıdır?
A) Ektopik gebelik 188. 16 yaşında, primer amenore yakınması ile başvuran bir
B) İntrauterin gebelik genç kızın yapılan muayenesi sonucunda distal vajenin
C) Abortus gelişmediği gözlenmiştir.
D) Mol hidatiform Bu olguda aşağıdaki embriyolojik dokulardan han-
E) İnfertilite gisi farklanma göstermemiştir?
A) Ürogenital sinüs
CEVAP: B B) Mezonefrik kanal
C) Paramezonefrik kanalı
Ektopik bir gebeliği takiben, bir sonraki gebeliğin de ek- D) Paraöforon
topik olma riski 7-13 kat artmaktadır. Bununla birlikte, E) Genital tüberkül
bir sonraki gebeliğin intrauterin yerleşme olasılığı %50-
80 iken, tubal yerleşim riski %10-25 arasındadır. Diğer CEVAP: A
olgular ise infertil olacaklardır.
Kadınlarda ürogenital sinüsten alt vajen, vajinal ves-
tibul ve vestibular bezler (Skene ve Bartholin) gelişir.
Bu nedenle alt vajen ve vestibüler anomalilerin
187. Histerosalpingografi için en uygun uygulama dö- varlığında özellikle ürogenital sinüsün defektif gelişimi
nemi, normal menstrual siklusu olan bir kadında düşünülmelidir.
aşağıdakilerden hangisidir?
DIŞ GENİTAL SİTEMİN EMBRİYOLOJİK GELİŞİMİ
A) Siklusun 1-3. günleri arasında
Kadın Erkek
B) Siklusun 6-11. günleri arasında
Ürogenital katlantılar L. minora Penil üretra
C) Siklusun 14-18. günleri arasında
Labioskrotal katlantılar L. majora Skrotum
D) Siklusun 21. gününde
E) Siklusun 24-27. günleri arasında Genital tüberkül Klitoris Penis
Vestibul, alt 1⁄3
Ürogenital sinüs Raphe
CEVAP: B vajina

DENEME SINAVI - 1 67
189. Aşağıdaki fetal anatomik yapılardan hangisinde ok- 190. Gebelikte graves hastalığına bağlı gelişen bir hi-
sijen saturasyonu en yüksektir? pertiroidinin tedavisinde en uygun yöntem aşa-
A) Aorta ğıdakilerden hangisidir?
B) Duktus arteriozus A) Radyoaktif iyot
C) Vena kava süperior B) Metimazol
D) Duktus venozus C) Propiltiyourasil
E) Arteria umbilikalis D) Tiroidektomi
E) Plazmaferez
CEVAP: D
CEVAP: C
Fetal büyüme için gerekli olan oksijen ve besin madde-
leri tek bir umbilikal ven aracılığı ile plasentadan fetusa Gebelikte hipertiroidi hemen her zaman tiyonamid
doğru taşınır (bakınız: şekil). Umbilikal ven, duktus ve- grubu ilaçlar tarafından kontrol altına alınır. Birçok dok-
nozus ve portal sinüs olarak ikiye ayrılır ve umbilikal tor, kısmen T4→T3 dönüşümünü inhibe ettiği ve meti-
venin ana dalı olan duktus venozus direkt olarak vena mazole oranla plasentadan daha az oranda geçtiği için
kava inferiora bağlanır. Duktus venozus herhangi bir tedavide propiltiyourasili (PTU) tercih eder. Her ne ka-
doku/organı beslemediğinden, iyi oksijenlenmiş kanı dar kesin olarak ispatlanmış olmasa da, metimazolün
direkt olarak kalbe taşımaktadır. Bununla birlikte, por- terotojenik etkileri bulunduğu (gebelik kategorisi: C);
tal sinüs kanı özellikle sol hepatik vene, dolayısıyla özefageal ve anal atreziye, ayrıca aplasia kutise neden
karaciğere taşır; bu nedenle fetusta iyi oksijenlenmiş olduğu bilinmektedir. Bu nedenlerle PTU’nun gebelikte
kanı öncelikle alan organ fetal karaciğerdir. daha güvenilir bir tedavi alternatifi olduğu ifade edilir ve
Fetal dolaşımda en oksijenije kan vena umbilikalis ve bu nedenle hipertiroidi tedavisinde öncelikle tercih edil-
onun dalı olan duktus venozusta bulunurken, en kirli mektedir (PTU gebelik kategorisi: B).
(deoksijenize) kan ise vena kava superiorda bulunur.

191. Diyabetes mellitusu bulunan gebe kadınlarda aşa-


ğıdaki maternal-fetal komplikasyonlardan hangi-
sinin görülme olasılığı en azdır?
A) Fetal ölüm
B) Preeklampsi
C) Makrozomi
D) Rh izoimmünizasyon
E) Preterm doğum

CEVAP: D

Gebelikte, annede tip 1 diyabet varlığında, anne ve fe-


tus için belirgin bir risk artışı mevcuttur. Maternal riskler
arasında retinal, renal ve kardiyak hasar, üriner infek-
siyonlar, diyabetik ketoasidoz ve sezaryan oranlarında
artış sayılabilir. Hipertansiyon sıktır ve özellikle renal
tutulumu olan olgularda preeklampsi riski yüksektir. Fe-
tal riskler arasında ise artmış perinatal mortalite, çeşitli
malformasyonlar, büyüme ile ilgili farklılıklar (gelişme
geriliği veya makrozomi), preterm doğum ve respiratuar
distres ile neonatal metabolik problemler sayılabilir.

68 DENEME SINAVI - 1
Embriyo, hiperglisemin oluşturduğu teratojenik etkilere 193. Önceki soruda öncelikli yaklaşım aşağıdakilerden
duyarlıdır ve özellikle gebeliğin farkedilmesinden önce hangisidir?
(gebeliğin 3-6. haftaları arasında) malformasyonlar A) Ultrasonografi ile plasenta previa varlığının ekarte
meydana gelebilir. Ayrıca maternal HbA1C düzeyi ile edilmesi
fetal konjenital anomali sıklığı arasında korelasyon B) Ultrasonografi ile plasenta dekolmanının ekrate
vardır. Diyabetik anne bebeklerinde nöral tüp defektleri edilmesi
ile kardiyak ve renal anomaliler 2-5 kat daha fazla izle- C) Ultrasonografi ile gebelik yaşının teyit edilmesi
nir. Sakral agenezi ve holoprozensefali ise nadir görülen D) Vajinal muayene ile servikal açıklık ve silinmenin
malformasyonlar olmasına karşın, diayetik olgular için değerlendirilmesi
tipiktir ve risk belirgin olarak artar. E) Vajinal muayene ile vajinit veya servisit varlığının
DİYABETİN GEBELİĞE ETKİLERİ ekarte edilmesi
• Neonatal hipokalsemi,
• Maternal mortalite-morbidite
hipoglisemi, polisitemi ve CEVAP: A
artar
hiperbilirübinemi gelişebilir
• Fetal kardiak anomaliler Antepartum kanamalar sıklıkla obstetrik nedenlere
• Preeklampsi-eklampsi artar
(transpozisyonlar, VSD, ko- (%95) bağlı olarak gelişir ve en sık nedeni ablasyo (de-
(normal bir gebeliğe oranla 4
arktasyon, kardiyomegali) kolman) plasentadır.
kat)
artar Nedeni ne olursa olsun plasenta previa varlığı ekarte
• NTD, sakral agenezi, kau-
• Ağır seyirli bakteryel infek- edilmeden bu olgularda vajinal ya da rektal muayene
dal regresyon sendromu
siyonlar kontrendikedir. Bu nedenle vajinal kanama ile başvuran
(DM için spesifiktir)
tüm olgulara öncelikle ultrasonografi yapılarak plasenta
• Makrozomik bebek, omuz
• Fetal renal anomaliler (hid- previa varlığı ekarte edilmelidir.
distozisi (fetal beyin makrozo-
ronefroz, agenezi) artar
mi gelişiminden etkilenmez)
• Fetal GIS anomalileri (duo-
• Sezaryan hızı artar
denal-anorektal atrezi) artar
• Polihidramnios gelişebilir • RDS
• Postpartum hemoraji olabilir • IUGR
• Diyabetik ketoasidoz • Sonraki kuşakların DM
gelişebilir eğilimi artar
• Perinatal mortalite-morbidite 194. İdiyopatik puberte prekoks olgularında uzun dö-

artar (en önemli nedeni ke- nemde en önemli yan etki aşağıdakilerden hangi-

toasidozdur) sidir?
A) Libidonun azalması
B) İnfertilite
C) Erken menopoz
D) Hipotalamik tümör riski
192. 26 yaşında, 30 haftalık gebe olan hasta vajinal kana- E) Epifizlerin erken kapanması
ma yakınması ile acil servise başvurmuştur.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangi- CEVAP: E
sidir?
Puberte prekoks, pubertal gelişimin 7 yaşından önce,
A) Plasenta previa
menarşın 9 yaşından önce başlaması olarak ifade edi-
B) Uterin rüptür
lir. Puberte prekoks, kızlarda erkeklere oranla 20 kat
C) Plasenta perkreta
sık ortaya çıkmaktadır. Genellikle 4 yaşından küçük
D) Plasenta dekolmanı
puberte prekoks olgularında MSS hastalığı (bu olgu-
E) Servisit
larda en sık rastlanan intrakranial tümör: hamartoma)
bulunmaktadır.
CEVAP: D

DENEME SINAVI - 1 69
196. Aşağıdakilerden hangisi over rezervini belirlemek
Puberte Prekoks Etiyolojisi
amacıyla kullanılan testler arasında yer almaz?
Kız Erkek
A) Menstruel siklusun üçüncü günü FSH değeri
GnRH bağımlı (Gerçek puberte Prekoks)
B) Menstruel siklusun üçüncü günü östradiol değeri
İdiopatik %74 %41
C) Menstruel siklusun üçüncü günü progesteron
Merkezi Sinir Sistemi Lezyonları %7 %26 düzeyi
GnRH Bağımsız (Psödopuberte Prekoks) D) Menstruel siklusun üçüncü günü ultrasonografi ile
Over kisti veya tümörü %11 - antral folikül sayısı
Testiküler - %10 E) Menstruel siklusun üçüncü günü serum inhibin-B

McCune-Albright sendromu %5 %1 düzeyi

Adrenal feminizm %1 %0
CEVAP: C
Adrenal maskülinizasyon %1 %22
Ektopik gonadotropin üretimi %0,5 %0,5
İlerleyen kadın yaşı ile birlikte over rezervinde azal-
İdiopatik puberte prekoks olgularında hipotalamus- ma ortaya çıkar; bu da ovulasyon indüksiyonu için
hipofiz-over aksının erken maturasyonu gözlenirken, kullanılan yöntem ve farmakolojik ajanlara yanıtın
bu durum ileri evrede reprodüktif fonksiyonları etkile- azalması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, ileri yaş
mez; prematür menopoza neden olmaz. olgularda ovulatuar fonksiyonun değerlendirilmesinde
İdiopatik puberte prekoksun uzun dönemde en önemli over rezerv testleri kullanılır.
yan etkisi epifizlerin erken kapanmasına bağlı olarak Günümüzde en çok kullanılan veya tercih edilen yön-
ortaya çıkabilecek boy kısalığıdır. temler arasında bazal (menstruel siklusun 3. gününde)
İdiopatik puberte prekoks tedavisinde öncelikle GnRH FSH ve E2 düzeyi ile antral follikül sayımı yer alır.
agonistleri kullanılır. GnRH agonistleri, kemik yaşının Ayrıca yine bazal inhibin değerlendirmesi de kullanılan
ilerlemesine engel olurken, bu tedavinin 12 yaşından yöntemler arasında sayılabilir. Son dönemde popüler
önce başlanması daha etkin sonuçların alınmasını olan başka bir yöntem de, antimüllerian hormon (AMH)
sağlar. seviyesini değerlendirmektir. AMH değerlendirmesinde
diğer testlerden farklı olarak siklusun erken (bazal)
döneminde testin uygulanması gerekli değildir ve men-
195. 31 yaşında kadın hasta beş haftadır devam eden ame- struel siklusun herhangi bir döneminde yapılabilir.
nore ve galaktore şikayeti ile başvuruyor. Öyküsünden
guatr hastası olduğu ve yaklaşık 6 aydır tedavisine ara
verdiği öğreniliyor.
Bu hastaya öncelikle yapılması gereken test
aşağıdakilerden hangisidir?
197. 29 yaşında kadın hastanın rutin kontrolü sırasında
A) Prolaktin
yapılan serviko-vajinal smear (CVS) sonucu yüksek
B) Tiroid stimülan hormon (TSH)
gradeli servikal intraepitelyal lezyon (HGSIL) olarak
C) Follikül stimülan hormon (FSH)
rapor ediliyor. Bunun üzerine kolposkopi eşliğinde
D) Memeden ince iğne aspirasyon biyopsisi
yapılan servikal biyopsi sonucu ise negatif (normal)
E) b-hCG
olarak rapor ediliyor.

CEVAP: E Bu olguda bu aşamadan sonra en uygun yaklaşım


aşağıdakilerden hangisidir?
Olgu muhtemelen tiroid disfonksiyonuna sekonder or- A) Altı ay sonra smear kontrolü
taya hiperprolaktinemi olgusu olmasına karşın, ameno- B) Fraksiyone küretaj
re yakınması olan tüm hastalarda olası bir gebeliği C) Basit histerektomi
ekarte etmek amacıyla öncelikle beta-hCG istenmesi D) Yıllık normal smear takibi
gerekir. E) Servikal konizasyon

70 DENEME SINAVI - 1
CEVAP: E CEVAP: E

Servikal sitoloji ile histoloji uyumsuzluklarında, her za- Uterin sarkomlar, myometrium, endometrial bezler ve
man en kötü olasılığa göre hareket edilir. Bu olguda endometrial stromadan köken almış olabilir.
sitoloji HGSIL (eski terminolojide CIN II ve CIN III’ün Endometrial stromal sarkom adından da anlaşılacağı
karşılığı) olarak rapor edilmesine karşın, biyopsi so- üzere endometriumun stromasından köken akır. Malign
nucu normal olarak raporlandığından, olgu CIN II veya mikst mullerian tümör ve karsinosarkom da endometri-
CIN III gibi değerlendirilmeli ve servikal konizasyon umdan köken alır. Bu nedenle bu tümörlerde endometri-
yapılmalıdır. yal biyopsi ile tanı koyma olasılığı yüksektir.
Leiomyosarkom ise uterus myometriumu (bir diğer te-
oriye göre de uterus myometriumundaki damarların
duvarından) köken alır. En sık intramural tipi (%65)
görülür bu nedenle endometrial biyopsi ile tanısı güçtür.
Tanı sıklıkla histerektomi materyalinin incelenmesi ile
198. Aşağıdaki over germ hücreli tümör ikililerinden konulur.
hangisi sırasıyla laktat dehidrogenaz (LDH) ve in-
hibin salgılar?
A) Struma ovarii – Karsinoid tümör
B) Disgerminoma – Granüloza hücreli tümör
C) Koryokarsinoma – Matür teratom
D) Krukenberg tümörü – Endodermal sinüs tümörü
E) Struma ovarii – Leydig hücreli tümör

CEVAP: B

Overin germ hücreli tümörler ve sekrete ettikleri mad-


deler aşağıda verilmiştir:
1. Disgerminoma → LDH
2. Struma ovarii → Tiroksin
3. Karsinoid tümör → Serotonin
4. Koryokarsinoma → hCG 200. Kombine oral kontraseptif kullanımında kan tablo-
5. Granulosa hücreli tümör → İnhibin sunda aşağıdakilerden hangisinde azalma bekle-
6. Endodermal sinüs tümörü → Alfa fetoprotein nir?
7. Sertoli-Leydig hücreli tümör → Testosteron A) Protrombin zamanı
B) Fibrinojen
C) Albumin
D) Trombosit
E) Hemoglobin

CEVAP: A
199. Aşağıdaki tümörlerin hangisinin tanısında endome-
trial biyopsi en az faydalıdır? Kombine oral kontraseptifler karaciğerde koagulasyon
A) Karsinosarkom faktörlerinin üretimini hızladırır. KOK kullanımına bağlı
B) Endometrial stromal sarkom olarak özellikle fibrinojen, protrombin, faktör 7, 9, 10,
C) Endometrial adenokarsinom 12 ve 13 artar. Bununla birlikte antitrombin III protein
D) Malign mikst mullerian tümör C ve S azalır. Bu nedenle protrombin zamanı kısalır ve
E) Leiomyosarkom tromboembolik olaylara eğilim artar.

DENEME SINAVI - 1 71
72 DENEME SINAVI - 1

You might also like