You are on page 1of 57

GEBELİĞİ ÖNLEYİCİ YÖNTEMLER

VAJİNAL HALKA(NUVARİNG)

NEDİR?
Kadınlık hormonlarını (östrojen ve progesteron) içeren reglin 3–4. günü içinde hazneye konularak
uygulanan hormonal bir yöntemdir. Etkinlik süresi 21 gündür. 21 günün sonunda 7 gün ara verip 8. gün
yeni bir halka uygulanmalıdır. Başarısızlık oranı; %0,7’dır. Vaginal halkanın çapı; 54mm, boyu; 4mm’dir.
İnce, transparan(renksiz), kişinin kendi vaginasına yerleştirebileceği bir halkadır.

Dikkat!
Halka düşerse; 3 saat içerisinde musluk altında yıkanıp tekrar takılır, 3 saati geçtiyse 1 hafta ek yöntem
kullanılır. Uygunluk kriterleri gebeliği önleyici haplar (kombine oral kontraseptifler)’le aynıdır.

ETKİ MEKANİZMASI
Vajinaya yerleştirilen vaginal halkalardan hergün 120mcg etonorgesterol ve 15mcg etinil estradiol
salınımı ile ovulasyon engellenerek gebelikten korur.

ETKİNLİĞİ
Etkinliği %98-99’dur.

Doğru kullanımda bildirilen gebelik oranı; %0.65’tir.

OLUMLU YÖNLERİ
 Kullanımı kolaydır.

 3 hafta süresince kalabilir.

 İlk kullanılan ay da gebelikten korur.

 Cinsel ilişkiyi kesintiye uğratmaz

OLUMSUZ YÖNLERİ
 CYBH ve HIV’e karşı koruyuculuğu yoktur.

 İyi bir DANIŞMANLIK gerektirir.


Uygulama:
Uygulama sırasında kadın sırt üstü yada ayakta olabilir.

Vaginal halka rahatlık hissedilinceye kadar vaginanın derinine doğru yerleştirilir.

Her bir siklusda 1 halka.

Tedavi şekli
Halka 3 hafta yerleşik kalır. 1 hafta ara verilir.
Transdermal Kontraseptif Patch
FDA onayı: 2001 Kasım

2002 de satışa başlandığından itibaren 4 milyon kadın kullanmıştır.

Hormonlar kontinü sistemik dozda salınır.

150 µg norelgestromin

20 µg etinil estradiol

Kontraseptif hormonal seviyelere patch’in yerleştirilmesinden 48 saat sonra hızla ulaşılır.

Haftalık kullanım (7 gün)

3-patch sistem.

3 hafta süreyle her hafta 1 patch uygulanır

Her bir patch haftanın aynı günü uygulanır.

1 hafta patch uygulanmaz.

Uygulamalar
Boyut: 20 cm2

3 kattan oluşur:

 İç kısım uygulama anında çıkarılır

 Hormonlu adhesive tabaka

 Dıştaki koruyucu polyester tabaka

Kalçaya, kolun üst dış yüzüne, üst abdomen bölgesine, meme dışındaki üst gövde bölgesine
uygulanabilir

Avantajları:
 Kullanıcı kontrollü, basit, haftalık uygulama

 Kontraseptif etkide hızlı reversibilite

 3 ay kullanım sonrası düzenli sikluslar

 Kolay başlama ve sonlandırma

Dezavantajları:
 Uygulama bölgesinde reaksiyon

 90 kilonun üzerindeki hanımlarda çok etkin değil

 Kullanımın ilk 2 ayında memede ağrı

 Diğer yan etkiler OK’larda görülenlerle benzer

 Patch’in dışarıdan görülmesi bazı kullanıcılar tarafından istenmeyebilir

 HIV veya STD’ye karşı koruyuculuk sağlamaz

FDA tavsiyesi:
2006’da 2 epidemiyolojik çalışma sonuçlarına göre bazı kadınlarda artmış venöz tromboembolizm
(VTE) olaylarına rastlanmasından dolayı, risk faktörleri olan kadınların patch kullanımlarının tekrar
gözden geçirilmesi uygun görülmüştür

Etkinlik
Oral kontraseptif kullanıcılarıyla karşılaştırıldığında daha yüksek komplians bulunmuştur.
Haftalık değiştir 3 hafta-1 hafta ara

20 cm2 yama

Gebeliği Önleyici Haplar


Oral kontraseptifler
Oral kontraseptifler düşük istenmeyen gebelik oranları ve %68’e varan uzun süreli kullanımlarıyla etkili
yöntemler arasında yer almaktadır. Oral kontraseptifler genel olarak kombine oral kontraseptifler ve
sadece progestajen içeren oral kontraseptifler (POP, minihap) olmak üzere ikiye ayrılır.

Kombine gebeliği önleyici haplar


Kombine gebeliği önleyici haplar, östrojen ve progesteron hormonlarını içerir. Yumurtlamayı engeller
ve rahim iç zarının (endometrium) daha ince olmasını sağlar. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı
daha fazla koruma sağlamak için kondom da kullanılmalıdır.
Kombine oral kontraseptif kullanımı
21 ve 28 tabletlik formları vardır.

Nullipar veya multipar, menarştan menopoza dek kullanılabilir.

Hap reglin ilk 5 günü içinde alınmaya başlanmalıdır.

Ek yönteme gerek yoktur.

Kullanılan hap 28'lik paketlerdeyse, paket bitene kadar her gün bir tane hap içilir. Paket bitince, ara
vermeden yeni bir pakete başlanır, adet beklenmez.

Kullanılan hap 21'lik paketlerdeyse, üç hafta boyunca her gün bir tane hap alınır, 21 tane hap bittiğinde
7 gün ara verilip, yeni bir pakete başlanır, adet beklenmez.
Hap alınması 1 gün unutulursa, unutulan hap hatırlandığı anda alınmalıdır. Daha sonraki hap her zaman
içildiği vakitte alınır. Hap alınması üst üste 2 gün unutulursa en geç 72 saat içinde mutlaka bir sağlık
kuruluşuna başvurulmalıdır.

 KOK önermeden önce hastada bulunabilecek kontrendikasyonlar sorgulanmalı, sigara öyküsü


ve ilaç kullanımı soruşturulmalıdır.

 Fizik muayenede kan basıncı ölçümü yapılmalıdır. Bu başvurunun servikal smear alınması için
bir fırsat olduğu unutulmamalıdır. Hastaya KOK’un doğru kullanımının yanı sıra, olası yan
etkiler ve ne zaman başvurması gerektiği anlatılmalı ve doz atlarsa ne yapması gerektiği
açıklanmalıdır.

 Kapsamlı bir danışmanlık, kontraseptif yöntem başarısını ve yöntem devamlılığını arttıracaktır.


Danışmanlık sadece sağlık hizmetini sunan kişinin bilgi vermesi şeklinde değil, kadının
yöntemle ilgili sorularını yanıtlayacak, bu konudaki yanlış inanış veya korkuları giderecek
şekilde interaktif olarak yapılmalıdır.

 KOK tercihi hasta özellikleri dikkate alınarak, farklı ürünlerin ek avantajlarından da


yararlanabilecek şekilde gerçekleştirilmelidir.

 İlk kez KOK kullanacak olan kadınlarda düşük doz (20 mcg) etinil östradiol içeren bir preparatın
kullanılması tercih edilir.

 Doğum sonrası dönemde emziren kadınlarda 6 ay süreyle KOK kullanımı önerilmez,


emzirmeyenlerde 3 hafta geçmesi gereklidir.

 Birinci ve 2. trimestrde düşük yapan veya isteğe bağlı gebeliği sonlandırılan hastalarda ise
KOK’ye hemen, veya ilk 7 gün içerisinde başlanabilir.

 Amenoreik kadınlarda gebe olmadığından emin olunduktan sonra KOK’a hemen başlanabilir,
yalnız ilk 7 gün ek bir kontraseptif yöntem (kondom vb) kullanılmalıdır.

 Özellikle gençlerde tedavi uyumunu artırmak için kullanıma muayene sırasında başlanması da
önerilmektedir. Muayenede gebelik olasılığını elendikten sonra ilk hap alınır, ancak ilk hafta
boyunca ikinci bir kontrasepsiyon yöntemi uygulanması önerilmektedir. Bu yöntemlerle ara
kanama ve diğer yan etkilerde artış saptanmamıştır. KOK kullanımına ara verilmesi gerektiği
konusunda yaygın bir yanlış inanç bulunmaktadır. Bu konuda bilgilendirme yapılması gereklidir.
Ara vermenin gebelikle sonuçlanma olasılığı aktarılmalı ve tıbbi olarak ara verme gereği
olmadığı belirtilmelidir.

 21 gün süreli KOK kullanan kadınlara 7 günden uzun ara vermemeleri mutlaka belirtilmelidir.

 28 tablet içeren haplarda ise kutu bittiğinde ara vermeden ertesi gün yeni kutuya başlamak
gerektiği açıklanmalıdır. Hastalara KOK kullanımını unuttuklarında, uygulanmakta olan
kontraseptifin özelliğine göre ne yapmaları gerektiği mutlaka anlatılmalıdır.

 KOK kullanımı sırasında hastanın ilacı aldıktan sonraki 2 saat içerisinde kusması veya ilacın
absorbsiyonunu engelleyecek şekilde diyare olması, KOK’ların etkinliğini azaltarak, istenmeyen
bir gebeliğe yol açabilir. Bu durumlarda hastaya ek bir korunma yöntemi kullanması (kondom
gibi) önerilmelidir.

 Tüm danışmanlıklarda kadınlara acil kontrasepsiyon la ilgili bilgilendirilme yapılmalı, hapı


unutma veya KOK’un absorbsiyonunu engelleyecek bir durum geliştiğinde öncelikle ek bir
yöntemle korunmaları gerektiği, eğer bu dönemde korunmasız cinsel ilişkide bulunmuşlarsa
acil kontrasepsiyon kullanabilecekleri açıklanmalıdır.

Kombine gebeliği önleyici hapların olumlu yönleri nelerdir?


 Cinsel ilişkiden bağımsız, kullanımı kolay,

 Kullanılmaya başlamadan önce pelvik muayene zorunlu değil,

 Bırakılınca doğurganlık hemen geri döner,

 Dismenore yakınmasını azaltır,

 Adet kanamalarını düzenler,

 İyi huylu meme hastalığını ve Osteoporoz riskini azaltır

 Son derece etkilidir.

 Kadının yumurtalık kanseri ve rahim iç zarı kanseri riskini azaltır. Ayrıca, iyi huylu meme
kütlelerinin oluşma ihtimalini de düşürür.

 Adet sancısını ve acısını azaltır; adetleri düzenli hale getirir.

 Adet öncesi gerginliği ve adet sırasında kanama miktarını azaltır.

 Pek çok kadın hap içtiklerinden dolayı gebe kalmayacaklarını bildiklerinden, ilişkiden daha çok
zevk alırlar.

 Over ve endometrium kanseri riskini azaltır, over kisti oluşumunu azaltır

Kombine gebeliği önleyici haplarla ilgili göz önünde bulundurulması


gerekenler nelerdir?
 Haplar her gün düzenli olarak alınmalıdır.

 Hapların içilmeye başlandığı ilk ay içinde mide bulantısı, ara kanamalar (lekelenme) görülebilir.

 Haplar, adet kanamalarının çok kısa ve az olmasına neden olabilir. Kanama olmayabilir bile.

 Gebelik önleyici hap kullanımı ile birlikte, bazı kadınlarda baş ağrısı, ruhsal değişiklikler veya
cinsel ilişkiden alınan zevkin azalması görülebilir.

 Kan pıhtısı gibi ciddi komplikasyonlar çok nadirdir ancak görülebilir.


 Meme kanserine yol açmasa da, meme kanserinin gelişimini destekleyebilir. Yüksek rahim ağzı
kanseri oranlarına da yol açabilir.

 Kan basıncını yükseltebilir.

 Unutkanlar için uygun değil!!

 İlk üç ayda: Bulantı, kusma, ara kanamaları-lekelenme, kilo artışı..

 Ruhsal değişiklikler

 Kan basıncını yükseltebilir

Özellikle sigara içen kadınlarda dolaşım


 Bazı ilaçlarla etkileşimi var (Antibiyotikler: Rifampisin, Penisilin, tetrasiklin, kloramfenikol,
barbitüratlar, griseofulvin, asetaminofen, vit c(askorbik asit)

• Gebeliği önleyici haplar HIV/AIDS’e veya diğer CYBE’lere karşı koruyucu etkiye sahip değildir. Daha
fazla koruma için kondom kullanın.

Kimlerde ASLA Kullanılmamalı;


 Gebe ya da gebelik şüphesi olanlar,

 Meme kanseri tanısı almış ya da kuşkulu olanlarda

 Tromboemboli diğer vasküler hastalık öyküsü olanlarda,

 Genital organ kanseri olanlar,

 Kalp hastalığı kuşkusu (angina, Kongenital Kalp yetmezliği, myokard enfarktüs öyküsü),

 Akut karaciğer hastalığı olanlar

İlk Seçenek Olmayacağı Durumlar:


 Emziren kadınlar,

 Yaşı 35 ve üstü, günde 15 ve üstü sigara içenler,

 Nedeni bilinm. anorm. vajinal kanaması olanlar,

 Şiddetli baş ağrısı (özellikle Migren),

 40 yaş üstü, KVH riski olanlar,

 DM, HT,

 Birinci derece akrabalar, 50 y. altında, MI, felç öyküsü


Sadece Progesteron İçeren Gebeliği Önleyici Haplar (Minipill)
Minihaplar (Progesteron-only pills=POP)
Bu haplar, sadece progesteron hormonunu içerir. Rahim ağzı mukozasını kalınlaştırarak spermlerin
yumurtaya ulaşmasını engellerler. Ayrıca, rahim iç zarının (endometrium) daha ince olmasını sağlarlar.
Bazen de yumurtlamayı durdururlarsadece sentetik progesteron içeren ve sürekli kullanım gerektiren
oral kontraseptiflerdir. Dünyada ilk kez 1973’te kullanıma sunulmuşlardır. KOK’lerin aksine östrojen
içermezler ve içerdikleri sentetik progesteron miktarı KOK’lerden düşüktür. Farklı sentetik
progesteronları içeren preparatlar bulunmaktadır. Minihapların dünya çapında kullanım oranları farklı
olmakla birlikte genelde KOK’lerden düşük oranda kullanılmaktadırlar. Minihaplar östrojen
kullanamayan kadınlar için uygun bir seçenektir. Yüksek derecede etkilidir, kusursuz kullanımda 0.3
olan başarısızlık oranı tipik kullanımda %8-9 olarak bulunmuştur. Etkinlikleri KOK’lere benzer
düzeydedir, ancak günün aynı saatinde düzenli kullanım çok önemlidir, saat gecikmelerinde etkinlikleri
azalır. Östrojen içeren oral kontraseptiflere kıyasla kanama düzensizliği özellikle ilk aylarda daha sık
görülür, bu konuda danışmanlık verilmesi önemlidir.

Kimler için uygun?


Emziren ama oral kontraseptif kullanmak isteyen kadınlar.

Minipill’in olumlu yönleri nelerdir?


 Östrojenden kaynaklanan yan etkileri göstermez ve östrojen içeren hapları alıp yan etki veya
komplikasyon yaşamış kadınlar tarafından da kullanılabilir,

 KOK’da ve bunda hap bırakılınca doğurganlık hemen geri döner,

 Uygulama öncesi pelvik muayene gerektirmez,

 Pıhtılaşma ve KVH riskini arttırmaz,

 Adet kanamalarını ve dismenoreyi azaltır,

 İyi huylu meme hastalıklarını azaltır,

 Progesteron miktarı, kombine hapların içindeki miktardan daha DÜŞÜKTÜR,

 Dış gebeliği önler,

 Endometrium kanserine karşı koruyucu

Minipill’lerle ilgili göz önünde bulundurulması gerekenler nelerdir?


• Adet düzensizliği büyük bir problemdir. Kan kaybı daha az olsa da, düzensiz aralıklarla kanamalar
olabilir ve adet dönemleri arasında lekelenme görülebilir.

• Adet kanamalarının çok kısa ve az olmasını sağlayabilir. Kanama görmeden birkaç ay geçiren kadınlar
olabilir.

• Her gün hap içmenin gerektiği unutulmamalıdır

• Kombine haplarla kıyaslandığında başarısızlık oranı çok az da olsa daha fazladır.

• HIV/AIDS’e veya diğer CYBE’lere karşı koruma sağlamaz. Daha fazla koruma için kondom
kullanılmalıdır.

•Emziren kadınlar tercihen bebek altı haftalık olduktan sonra minipil almaya başlayabilir.

Olumsuz Yönleri:
Unutkan kadınlara önerilmez.

KOK’lara göre koruyuculuğu düşük,

Düzensiz kanama/lekelenme, amenore oluşturabilir.

Gebeliği Önleyici Hapları Nereden Temin Edebilirim?

Gebeliği önleyici haplar ve diğer gebeliği önleyici yöntemler konusunda danışmanlık hizmeti almak için
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezlerine ve eğer varsa bu
merkezlerin içindeki Gençlik Danışma Birimlerine başvurabilirsiniz.

DİYAFRAM
Nedir?
İnce kauçuktan yapılmış, rahmin ağzını örten şapka şeklinde bir araçtır.

Nasıl Korur?
Diyafram, kubbe şeklinde lastikten yapılmış bir araçtır. Cinsel ilişkiden önce vajinaya (hazneye)
yerleştirilir ve rahmin ağzını bir kapak gibi kapatır. İç kenarına sürülen sperm yok edici jelle birlikte
kullanılmalıdır. Böylece ilişki sırasında boşalan spermler, rahme giremez ve yumurtayla birleşemez,
dolayısıyla gebelik oluşmaz.
Olumlu Yönleri Nelerdir?
 Doğru kullanıldığında %94 etkilidir.

 Uygulanması konusunda eğitilen kadınlar, kendi kendilerine uygulayabilir.

 Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı kısmen koruyucudur.

 Sadece cinsel ilişki sırasında kullanılması gerekir. 6 saat öncesinden yerleştirilebileceği için
cinsel ilişkiyi kesintiye uğratmaz.

 Emziren kadınlar da kullanabilir.

 Aynı diyaframı 2 yıl süreyle kullanmak mümkündür.

 Servikal kanserini AZALTABİLİR,

Olumsuz Yönleri Nelerdir?


 Koruma etkisi RİA, hap, iğne, Norplant gibi modern yöntemlerden daha düşüktür.

 Önceden yerleştirilmediği takdirde cinsel ilişkiyi kesintiye uğratabilir.

 Kadının parmaklarını haznesine sokması gerekir.

 Pelvik Muayene yapılmalıdır.

 Yerleştirilmesi bazen güç;

 İlkinde sağlık kurumunda uygulanır;

 Cinsel İlişkiden sonra en az 6 saat çıkarılmaz

Kimler İçin Uygundur?


Yerleştirme tekniğini öğrenebilen kadınlar, diğer yöntemleri uygulamakta zorluk çeken kadınlar.

Kimler İçin Uygun Değildir?


 Hazne, rahim ya da rahim ağzında şekil ya da pozisyon bozukluğu olan kadınlar

 Mesanesi ve rahmi aşağı sarkmış olan kadınlar

 Sık sık mesane iltihabı geçiren kadınlar

 Kauçuk ya da spermisite alerjisi olan kadınlar


 Son 6 hafta içinde doğum yapmış olan kadınlar

 Toksik şok sendromu öyküsü olan kadınlar

Nasıl Kullanılır?
Diyafram kullanmaya başlamadan önce bir sağlık kuruluşundan MUTLAKA DANIŞMANLIK alınmalıdır.

Eğitilmiş sağlık personeli tarafından kadına en uygun olan diyafram boyu belirlenir. Nasıl uygulanacağı
öğretilir. Kadın cinsel ilişkiden önce (en fazla 6 saat), tercihen spermisitle birlikte diyaframı hazne içine
rahim ağzını kapatacak şekilde uygular.

Cinsel ilişkiden sonra 6 saat süreyle spermler haznede kalabilir ve rahme geçebilir. Bu nedenle
diyafram ilişkiden en erken 6 saat, en geç 24 saat sonra çıkarılmalıdır.

Çıkartıldıktan sonra diyafram, yıkanmalı, kurulanmalı ve kutusunda saklanmalıdır.

Spermisitle birlikte kullanıldığında diyaframın koruyuculuğu artar.

Dikkat
Diyafram uygulamadan önce eller mutlaka sabunla yıkanmalıdır. Yüksek ateş, genital bölgede kızarıklık,
iritasyon veya kaşıntı hissedilirse derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Her ilişkide, spermisitle birlikte ve doğru kullanıldığında etkili bir şekilde gebeliği önler.

Her kadının kendi iç yapısına uygun olarak kullanabileceği çeşitli boyutlarda diyaframlar vardır. Bu
nedenle diyafram kullanabilmek için önce gebeliği önleyici yöntem sunumu yapan bir kliniğe
başvurarak muayene olmak ve uygun diyaframı almak, diyaframın nasıl uygulanıp çıkarılacağını özel
olarak öğrenmek gerekir. Yeni geliştirilen diyaframlar, ölçü alınmasına gerek kalmadan doğrudan da
kullanılabilmektedir. Diyaframın etkili olabilmesi için her cinsel ilişkide kullanılması gerekir.

Diyafram içinizdeyken duş alabilir, tuvalete gidebilir, yüzebilirsiniz. Ancak vajina, asla yıkanmamalıdır.
Vajinanın doktor tarafından önerilmedikçe herhangi bir nedenle yıkanması, doğal korunmasını bozarak
enfeksiyonların oluşma riskini artıracağından kesinlikle önerilmez.

Etkinliği DÜŞÜK: ilk yıl, başarısızlık oranı, 100 kadın yılında 21-25.
KADIN KONDOMU
Kadın kondomları, poliüretan denen ince bir plastikten üretilir. Ancak bu, lateks değildir. Cinsel ilişki
sırasında erkekten atılan meni içerisindeki spermlerin kadının vajinasına dökülmesini ve böylece
yumurta hücresinin döllenmesini engeller. Bu şekilde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı da korur.
Kadın kondomu, vajinanın içine yerleştirilerek kullanılır. Bir ucu açık, bir ucu kapalıdır. Her iki ucunda
da, kondomu vajinanın içinde tutmaya yarayan esnek halkalar vardır.

Olumlu yanları nelerdir?


 Kadın kondomu, kadına daha çok kontrol gücü ve bir özgürlük duygusu verir.
 Kadın kondomunu edinmek veya yerleştirmek için bir uzmanla görüşmek gerekmez.
 Reçete ya da uygunluk provası lazım değildir.
 Cinsel yakınlaşmadan birkaç saat önce vajinaya yerleştirilebilir.
 Hem gebeliği hem de cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları engellemekte güvenilirdir ve oldukça
etkilidir.
 Dış genital kısmın da "örtülmüş" olması nedeniyle HPV'ye karşı korunma sağlayıp, rahim ağzı
kanser riskini azaltır.
 Herhangi bir kayganlaştırıcıyla birlikte kullanılabilir. Kendi kayganlaştırıcısı da vardır.
 Adet döneminde, gebelikte ve doğumdan kısa süre sonra kullanılabilir.
 Anne sütünü etkilemediği için emziren kadınlar da kullanabilir.
 Bilinen önemli yan etkisi yoktur.
 Latekse karşı hassasiyeti veya alerjisi olanlar tarafından da kullanılabilir.
 Poliüretan ısıyı iyi iletir. Bu da, cinsel ilişkiyi daha eğlenceli hale getirebilir.
 İlişkiden 8 saat öncesine kadar takılabilmektedir.
 Kondomun takılması için penisin erekte olmasına gerek yoktur.
 Ejakülasyondan sonra hemen çıkarılmasına gerek yoktur.

Göz önünde bulundurulması gerekenler nelerdir?


 Bu kondom geniştir ve bazı kişiler itici veya garip görünüşlü olduğunu söylerler. Boyutu ve
albenisiz görünüşü cinsel ilişkinin keyfini azaltabilir.
 Eğer erkeğin penisi kondomun dışından vajinaya girerse, kondom işlevsiz kalır.
 Kondom, cinsel ilişki öncesinde veya esnasında hışırtılı sesler çıkarabilir. Bu sesleriazaltmak için
kayganlaştırıcı kullanılabilir.
 Kondomu doğru kullanmayı öğrenmek pratik ister. Bazı kişiler kullanımının zorolduğundan
şikayet etmektedirler.
 Beraberinde erkek kondom kullanmamalıdır.
 Kondomu takarken temiz olunmalıdır. Eldiven takılmalı ya da eller iyice yıkanmalıdır.
 Erkek kondomundan daha pahalıdır.
Türkiye’de bulunmamaktadır.

Kullanımı:
 Son kullanma tarihini kontrol ettikten sonra paketi dikkatlice açın. Prezervatifin kapalı ucundaki
halkayı sıkıştırın (ince ve uzun bir halka oluşturacak şekilde)
 Daha sonra prezervatifin açık ucundan parmağınızla gidebildiği kadar iterek vajinanın içine
yerleştirin.

 Vajinaya iterken sıkıştırdığınız halka yeterince içeri gittiğinde tekrar açılacaktır. Eğer prezervatifi
hissediyorsanız halka açılmamış yani prezervatif doğru yerleşmemiş demektir.

 Prezervatifin vajina içinde dönmediğinden veya katlanmadığından emin olun. Açık uç vajinanın
dışında kalmalıdır.

 Çıkarırken de spermin prezervatifin içinde kalmasını sağlamak için dışta kalan halkayı döndürün ve
dışarı çekin. Kullanılmış prezervatifi tuvalete atmayın, çöpe atın.

Kadın kondomu kullanımına ilişkin talimatlar:


Paketi dikkatlice açın; sağ üst köşesindeki çentikten paketi yırtın. Açmak için makas ya da bıçak
kullanmayın.

Dış halka vajina girişinin çevresindeki alanı kaplar. İç halka ise içeri sokmak içindir ve cinsel ilişki
esnasında kondomu yerinde sabit tutmaya yardımcı olur.

Kondomu kapalı ucundan tutarken, esnek iç halkayı yakalayıp başparmak ile işaret ya da orta parmak
arasında sıkıştırın ki uzun ve dar bir hal alsın.
Kondomu içeri yerleştirmek için rahat bir pozisyon seçin – çömelmek, bir bacağı yukarı kaldırmak,
oturmak ya da sırtüstü yatmak.

İç halkayı nazikçe vajinanın içine itin. İç halkanın yukarı doğru ilerlediğini ve yerine yerleştiğini hissedin.

İşaret parmağını kondomun içine yerleştirip iç halkayı gidebildiği kadar yukarı itin. Kılıfın içeride
bükülmediğinden emin olun. Dış halka, vajinanın dışında kalmalıdır.

Kadın kondomu artık yerli yerinde ve partnerinizle birlikte kullanmaya hazır durumdadır.

Hazır olduğunuzda, partnerinizin penisini nazikçe kondomun ağız kısmına yönlendirerek uygun şekilde
girmesini sağlayın. Penisin, kılıf ile vajina duvarı arasından giriş yapmadığından emin olun.

-Kondomu çıkarmak için, dış halkayı bükün ve kondomu nazikçe dışarı çekin.

-Kondomu bir paket ya da kağıt mendile sarıp çöpe atın, tuvalete atmayın.
STANDART GÜNLER METODU

Standart günler metodu kadının menstruasyon döngüsündeki fertil dönemin


belirlenmesine dayanır. Fertil günlerin takibi için “CycleBeads” adında tespih
benzeri bir ürün geliştirilmiştir.

Ovulasyon döneminin değişkenliğini belirlemek için bilgisayar simülasyonları


yapılmıştır ve analizlerin sonucunda 26-32 günlük döngüye sahip olan kadınlarda:

 1.-7. günler infertil sayıldığı için uygun,

 8.-19. günler fertil sayıldığı için başka bir korunma yöntemi


kullanılmalıdır,

 20. günden sonraki günler infertil sayıldığı için uygundur.

Olumlu Yönleri:
 Mükemmel kullanımda %95’in üzerinde koruyuculuk sağlar, tipik kullanımda ise %88.

 Basit bir yöntemdir, ek malzemeye ihtiyaç duyulmaz.

Göz Önünde Bulundurulması Gerenler:


 Mentruasyon döngüsü 26-32 günden kısa ya da uzun olanlarda kullanılamaz.

 CYBE’den korumaz.

 Diğer korunma yöntemlerine göre daha az korumaktadır.

 8.-19. günlerde başka bir korunma yöntemi gereklidir.

 Döngü ortası ya da anovulatuar kanamalar mentruasyon kanaması ile karışabileceğinden


hesaplamalarda yanlışlığa yol açabilir.

Laktasyonel Amenore METODU (LAM)


Sürekli memeyle besleyen ve amenore durumdaki kadının doğumdan sonraki geçici infertil olmasıyla
kullanılabilen bir yöntemdir.

Aşağıdaki koşullar sağlandığında gebelik riski (Pearl Index) %2’dir:

 Bebeğin beslenmesinin en az %85’inin gece ve gündüz düzenli emzirmeyle sağlanması

 Gündüz 5-6 kez, gece en az 1 kez her iki göğüsten, günde toplam 65 dakikanın üzerinde
emzirme

 Henüz menstrüasyonun başlamamış olması

 Doğum sonrası 6 aydan uzun süre geçmemiş olması

Olumlu Yönleri:
 Ücretsiz ve kolay.

 Doğal bir yöntem.

Göz önünde bulundurulması gerekenler:


 Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan koruma

SPERMİSİTLER(SPERM ÖLDÜRÜCÜLER)
Nedir?
Vajinal spermisitler, spermlerin servikse ulaşmadan etkisiz hale getirilmesi için vajina derinine
yerleştirilen maddelerdir. Farklı formları vardır. Tek başına da etkilidir; ancak kondom ya da diafram ile
birlikte kullanıldığında çok daha etkili olur

Nasıl Korur?
 Kadın, cinsel ilişkiden önce spermisiti vajinaya yerleştirir. Spermisitler spermleri etkisiz hale
getiren ve serviksten geçmelerini engelleyen maddeler içerir.

Olumlu yönleri nelerdir?


 Hiçbir sistemik etkisi yoktur.

 Reçete ya da tıbbi muayene gerekli değildir.


 Hemen etkilidir (krem,köpük ve jel formları için)

 Genellikle yan etkisi yoktur.

 Cinsel yolla bulaşan bazı hastalıklardan korunma sağlar.

 Kayganlaştırıcı etkisi vardır.

 Emziren ve premenopozal kadınlarda vajinadaki kuruluğu giderir.

Olumsuz yönleri nelerdir?


 Genital organlarda yanma ya da iritasyona neden olabilir.

 Bazı kadınlar, vajinalarına, parmaklarıyla tablet/ovül yerleştirmek istemeyebilirler.

 Islaklık hissi hoşa gitmeyebilir.

 Bazı tiplerinde (köpüren tablet, ovül ve film) uygulamadan sonra cinsel ilişki için 5-10 dakika
beklenmesi gerekir.

 Bu ürünleri elde etmek ucuz ve kolay olmayabilir.

 Vajinal spermisitlerin gebeliği önlemedeki etkililiği, her ilişkide ve doğru biçimde


uygulanmasına bağlıdır. Enjekte edilen kontraseptif, hap ve RİA'lara oranla daha az etkilidir.

Kimler için uygundur?


 Her yaş ve doğurganlıktaki kadınlar

 Uzun etkili bir yöntem (RİA, hormonal yöntemler, sterilizasyon) için uygun zamanı beklerken
geçici bir yöntem gereksinimi olanlar

 Belirli bir süre çocuk sahibi olmak istemeyen çiftler

 Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak isteyenler

 Daha etkili yöntemleri ( RİA veya hormonal yöntemler gibi) kullanamayanlar ya da kullanmak
istemeyenler

 Kullandıkları bariyer yöntemin etkisini artırmak isteyenler

Kimler İçin Uygun Değildir?


 Kadının spermisitlerde bulunan kimyasal maddelerden herhangi birine karşı alerjisi varsa

 Spermisitlerin uygun şekilde uygulanmasını engelleyecek fiziksel bir sakatlığı bulunuyorsa

 Düzenli olarak spermisit kullanmayacaksa

 Gebeliğe karşı çok etkili bir yöntem kullanması gerekiyorsa


Nasıl Uygulanır?

Köpüren Tablet, Ovül


 Köpüren tablet ya da ovüller, uygulayıcıya gerek olmadan cinsel ilişkiden 10 dakika önce
vajinaya yerleştirilir. Uygulamadan 1 saat geçtikten sonra etkisi azalacağından, cinsel ilişkinin
sürdürülmesi planlanıyorsa yeni bir tablet/ovül uygulanmalıdır.

 Her ilişki için yeni bir tablet/ovül uygulanmalıdır.

Krem, Jel
 Kontraseptif kremi uygulamak için, krem (ya da jel) uygulayıcının içine dolana kadar sıkılır.
Uygulayıcı, ucu servikse erişinceye kadar vajinaya sokulur. Piston itilerek krem boşaltılır.

 Krem ya da jelin etkisi hemen başlar, beklemeye gerek yoktur.

 Uygulayıcı sabunla ılık suda yıkanır, durulanır ve kurulanır. Kolay temizlenmesi için parçalara
ayrılabilir. Uygulayıcı kesinlikle başkalarıyla paylaşılmaz.

 Yedek krem/jel bulundurulmalıdır.

Köpük
 Kullanmadan önce kutu iyice çalkalanır.

 Kutu dik tutularak uygulayıcı takılır. Uygulayıcı bastırılınca köpükle dolacaktır.

 Yatar durumdayken, uygulayıcı, vajinanın servikse yakın bölümüne uygulanır. Piston itilerek
köpük boşaltılır.

 Köpüğün etkisi hemen başlar, beklemeye gerek yoktur.

Film
 Cinsel ilişkiden 5 dakika önce orta parmakla vajina derinine yerleştirilir.

 Uygulayan parmağa yapışmaması için elin kuru olmaması gerekmektedir.

 Film doğal vücut sıvılarıyla vajina içinde eridiğinden, ilişki sonrası çıkarmak gerekmez.
SÜNGER
Sünger, küçük bir disk șeklinde, spermisid etkili yumușak poliüretandan yapılmıș köpüktür. Köpük,
vaginal dokuya benzer kıvamdadır. Sünger, 5,5cm. çapında ve 2,5cm. kalınlığında ve standart
ölçülerdedir. Uyumsuzluk söz konusu değildir.

Bütün süngerler tek kullanımlıktır. Bir kez kullanılıp atılır. Vaginal sünger yerleșiminden sonra hemen
etki etmeye bașlar ve markaya bağlı olarak 12-24 saat süreyle etkisi devam eder. Vücuda
yerleștirildikten sonra korumaya bașlar.

1-Etki Mekanizması:
Serviksi kapatarak spermlerin geçișini bloke eder. Spermleri yakalar.

Spermisid salgılayarak spermleri öldürür (sperm öldürücü içeren poliüretean yapı, spermlerin servikse
ulașmasından öncesemeni absorbe eder ve hareketsiz kalmalarını sağlar)

2- Etkinliği:
Yöntemin kullanım etkinliği %84-87 iken metodun etkinliği ise %89-90.8 arasındadır. Erkeğin de
kondom kullandığıdurumlarda sünger istenmeyen gebeliklere karșı korunma daha yüksek etkiye sahip
olur

3- Kullanım Șekli:
Vajinaya Yerleștirilmesi: Vajinanın derinine yerleștirilir ve serviksin üzerinin kapatılması sağlanır.

İlișkiden önce 22 saat vajinada kalabilir.

Vajinadan Çıkarılması:
Tutucu yerinden çekilir veya vajinadan iki parmakla tutularak çekilir. Vajinadan çıkartmada yavaș
davranılmalı, katlanma olursa, birkaç dakika bekledikten sonra tekrar denenmelidir. Spermlerin
öldürülmesine izin vermek için, son ilișkiden sonra en az 2-6 saat yerinde kalmalıdır. Kaç kez
ejekulasyon olursa olsun bașka bir spermiside gerek yoktur.

4- Olumlu Yönleri:
 Yerleștirme ve çıkarması kolaydır.
 Vücuda hiç yan etkisi yoktur.
 Doğurganlık hemen döner.
 Ne kullanan kiși, ne de partneri süngeri hissetmez.
 Yalnızca gerekli olduğunda kullanılmalıdır.
 Spermisid eklemeye gerek yoktur
 Muayeneye gerek yoktur ve kontrolü kadına aittir.
 Vajinada 24 saat kalabilir, bundan dolayı kullanımı kolaydır.
 Olası bazı cinsel yolla bulașan hastalıklara (CYBH) karșı korur.
 Emziren kadınlar kullanabilir.
 Küçük olduğu için çanta ve cüzdanda kolaylıkla taşınabilir

5- Olumsuz Yönleri:
 Anormal pap test, genital lezyon veya enfeksiyon varsa kullanılmaz,
 N-9 içeren markalarda vaginal irritasyon artar,
 HIV için risk artar.
 Diğer metodlara göre bașarısızlık oranı daha yüksektir.
 Mensturasyon sırasında kullanılamaz
 Spermisidlere allerji varsa kullanılmamalıdır.
 Genital bölgeye dokunmaktanhoșlanmayan kadınlar için dezavantajlıdır.
 Düșük ve küretajdan sonra kullanılmamalıdır.

6- Uygunluk Özellikleri:
Adölesanlar ve 35 yaș üzerindekiler kullanılabilir.

Emzirenler kullanabilir.

Spermisid etkili olduğu için bazı CYBH’dan koruyabilir N-9’a karșı duyarlılığı olanlar kullanamaz. Çok az
kadında poliüretan süngere allerji belirlenmiștir. Bazı CYBH’a karșı korumaz.

7- Yan Etkileri:
Enfeksiyon ve çok az kadında poliüretan süngere allerji belirlenmiștir, N-9 içerdiği için vaginal irritasyon
riski artar, vaginal yanma, kızarıklık, irritasyon görülebilir.

Kaldığı durumlarda toksik șok sendromu oluşabilir. Bunun için için, ateș, kusma, diyare, baș ağrısı, baș
dönmesi, ateș basması olursa veya bunlardan bir ikisi görülürse hemen doktora haber verilmelidir

9- Diğer Yöntemlerle Karșılaștırılması:


Sünger diğer bariyer yöntemlerle (diyafram,kondom ve diğer spermisid etkili yöntemler) ilișkileri 552
kadında karșılaștırılmıș; 24 saat etkililik oranı %97 ile en yüksek oranda, spontan sex %88, kolay
tașınma %100, kullanım kolaylığı %95 ile en yüksek oranda olduğu belirtilmiștir. Yapılan klinik
çalıșmalarda; diyaframla karșılaștırıldığında, sünger kullanımında gebelik oranı yüksek bulunmuștur.
Devam etmeme oranı diyaframdan daha yüksektir. Allerjik reaksiyonlar sık görülmüștür.
KADINDA TÜP LİGASYONU
Kadında yumurtayı taşıyan tüplerin ameliyatla bağlanmasıdır. Uygulandıktan sonra artık gebe
kalınmaz.Tüplerin bağlanması, kadının cinsel isteğinde, adet düzeninde, vücut yapısında herhangi bir
değişiklik meydana getirmez, bütün bu olaylar eskisi gibi devam eder.

Nasıl Korur?
Kadınlarda yumurtalıktan atılan yumurta hücresi tüplerden geçerek rahme ulaşır.

Olumlu Yönleri Nelerdir?


 Yaklaşık %100 etkilidir. Gebe kalma olasılığı yok denecek kadar azdır.
 Kolay bir ameliyatla, kadını ömür boyu gebelikten kesin bir şekilde korur.
 Anne sütüne zararlı etkisi yoktur.
 Cinsel ilişkiyi kesintiye uğratmaz.

Olumsuz Yönleri Nelerdir?


 Kalıcıdır, geri dönüşü çok pahalı ve zordur.
 Uygulanması için ameliyathane ve uzman gerektirir.
 Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir.

Kimler İçin Uygundur?


 Bu işlemi yaptırmaya bilinçli ve gönüllü olarak karar veren çiftler
 Kesinlikle bir daha çocuk sahibi olmak istemeyenler
 Çocuk sahibi olması sakıncalı olanlar

Kimler İçin Uygun Değildir?


 İstediği sayıda çocuğu olmayanlar
 Kendisi ya da eşi, ileride başka çocuk isteyebilecek olanlar
 Kararından emin olmayanlar
 Baskı altında karar vermiş olanlar

Nasıl Uygulanır?
Geri dönüşü olmayan bir aile planlaması yöntemi olduğundan ileride pişmanlık duyulmaması için
işlemden önce MUTLAKA DANIŞMANLIK hizmeti alınmalı, bilinçli olarak karar verilmeli ve rıza formu
her iki eş tarafından imzalanmalıdır.

 Göbek altından küçük bir kesi yapılacağı için işlemin yapılacağı yer uyuşturulur. Bazı kuruluşlarda bu
ameliyat hasta uyutularak yapılır.

 Tüplerin bağlanması için göbeğin hemen altından küçük bir kesi yapılır. Karın içinde tüpler bulunarak
bağlanıp, kesilerek kapatılır. Bu uygulama için hastanede yatmaya gerek yoktur. Uygulamadan sonraki
birkaç gün, uygulama yerinde hafif ağrı olabilir. Gebe olunmadığından emin olunan herhangi bir
zamanda  ya da doğumdan hemen sonra uygulanabilir.

Dikkat!
 Tüpleri bağlanan kadınlarda, uygulamadan sonraki günlerde aşırı karın ağrısı, ateş ve kanama
olursa, derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

 Çok seyrek olarak, yumurtalık kanalları kendiliğinden açılabilir ve gebelik oluşabilir. Bu nedenle, adet
gecikmesi olursa derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

DERİ ALTİ ÇUBUK(İMPLANT)


 İmplanon, deri altına yerleştirilen ve 3 yıl süre ile yüksek oranda doğum kontrolü sağlayan bir
çubuktur. 4 cm uzunluğunda ve 0,2 cm çapındadır.

 Eğitim almış hekim veya hemşire tarafından basit bir yöntemle üst kola yerleştirilir.

Nasıl Korur?
Kadının yumurtalıklarında yumurta hücresinin gelişip atılmasını engeller. 
Rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırarak erkek tohum hücrelerinin rahim içine girmesini engeller.

 Rahim iç tabakasını incelterek gebelik ürününün yerleşmesini engeller.

Olumlu Yönleri Nelerdir?


 Gebelikten koruyucu etkisi en yüksek yöntemdir.
 Kullanılması kolaydır. (3 yılda sadece 1 kez uygulanması yeterlidir)
 Menarştan menopoza dek her yaşta güvenle kullanılabilir.
 Hatırlamayı gerektirmez.
 Cinsel ilişkiden bağımsızdır.
 Östrojene bağlı yan etki olmaz.
 Çıkarılınca doğurganlık 3 ay içinde geri döner.
 Anne sütünün kalitesini ve miktarını etkilemez.

Olumsuz Yönleri Nelerdir?


 Adet düzeninde aksama, düzensiz ve uzamış kanamalar ilk yıl görülebilir, uygulamadan bir yıl
sonra hiç adet olmaması görülebilir.
 Uygulama için eğitilmiş personel gereklidir.
 Küçük bir cerrahi işlemle yerleştirilir ve çıkarılır. Bu işleme bağlı enfeksiyon, hematom
görülebilir.
 Deri altında fark edilebilir.
 Kullanıcı yöntemi kendi kendine bırakamaz.
 CYBE'lere karşı koruyuculuğu yoktur.

Kimler İçin Uygundur?


 Uzun ya da sürekli korunma isteyen menarştan menopoza tüm kadınlar
 İstediği kadar çocuğu olup sterilizasyon istemeyen kadınlar
 Östrojen içeren aile planlaması yöntemlerini kullanamayan kadınlar
 Emziren anneler (6. haftadan sonra)
 Sigara içenler

Kimler İçin Uygun Değildir?


 Meme kanseri mevcudiyeti
 Tanı konulmamış vajinal kanama
 Emziren annelerde doğum sonrası ilk 6 hafta
 Karaciğer hastalığı
 Tüberküloz, epilepsi, iskemik kalp hastalığı ve hipertansiyon

Nasıl Uygulanır?
İmplanon kullanmaya başlamadan önce bir sağlık kuruluşundan MUTLAKA DANIŞMANLIK alınmalıdır.
İmplanon amplikatöre önceden yüklenmiş implant çubuğu ile kullanıma hazır ve sterildir. Sol kolun üst
kısmına yerleştirilir. Yerleştirme işlemi yaklaşık 1 dakika sürer, etkisi hemen başlar. Çıkartıldığında,
doğurganlık geriye döner.

Gebeliği Önleyici İğneler


Gebeliği Önleyici İğneler (Doğum Kontrol İğnesi) nedir?
Dünya üzerinde yaklaşık 30 yıldır kullanımda olan doğum kontrol iğneleri üçer aylık (Depo Provera®) ve
birer aylık enjeksiyon (Mesigyna®) şeklinde uygulanmak üzere iki ayrı şekilde bulunur ve ülkemizde ikisi
de mevcuttur.

Bu iki yöntem de güvenilirlikleri doğum kontrol hapları ve tüplerin bağlanmasıyla karşılaştırılacak kadar
yüksektir ve aynen doğum kontrol hapları kullanımında olduğu gibi geri dönüşümlü olan korunma
yöntemleridir.

Üç aylık enjeksiyonlar içlerinde vücutta doğal bulunan progesteron hormonunun medroksiprogesteron


asetat adlı sentetik depo türevini içerirlerken aylık enjeksiyonlarda progesterona ek olarak östrojen de
bulunur.

Uygulanmaları
Üç aylık iğneler onikişer haftalık aralıklarla, aylık iğneler ise dörder haftalık aralıklarla kalçadan veya
koldan kas içine enjekte edilerek uygulanırlar.
Aylık iğnelerde bir enjeksiyondan diğerine geçen süre en fazla 33 gün, en az 23 gün olmalıdır. Aylık
iğneler arası süre 23 günden daha az olduğunda adet düzensizliği ortaya çıkabilmektedir.

Bir enjeksiyondan diğerine geçen süre yukarıdaki süreleri aştığında yeni uygulama gebelik testi sonrası
gerçekleştirilmelidir.

Hem üç aylık hem de aylık iğnelerde ilk uygulama doktor kontrolleri yapıldıktan ve iğne uygulanmasına
bir sakınca olmadığı belirlendikten sonra adetin ilk 5 gününde gerçekleşir. Düşük veya kürtaj
sonrasında ise ilk bir hafta içinde uygulanabilirler.

Doğum sonrasında emzirmeyenlerde ilk üç hafta içinde, emzirenlerde ise ilk altı hafta içinde ilk
enjeksiyon uygulanmış olmalıdır.

Etki mekanizmaları
Üç aylık iğneler ovulasyon (yumurtlama) sürecini devre dışı bırakarak etki ederlerken, aylık iğnelerde ek
olarak bulunan östrojen ovulasyonu devredışı bırakmaya katkısı yanında düzenli olarak adet
görülmesini sağlar..

Kadınlık hormonlarını (östrojen ve progesteron veya sadece progesteron) içeren iğnelerdir.

Ayda bir ya da üç ayda bir uygulanan çeşitleri vardır. Yumurtlamayı engeller ve rahim ağzındaki salgıyı
koyulaştırarak spermin rahmin içine geçişini azaltır.

Gebeliği önleyici iğnelerin olumlu yanları nelerdir?


• Günlük olarak ya da cinsel ilişki anında bu korunma yöntemi ile ilgili bir şey yapmak gerekmez.

• Etkinliği oldukça yüksektir.

• Adet dönemindeki kanama miktarını ve adet sancısını azaltabilir.

• Kullanımı gizli tutulabilir. Kişinin bu yöntemi kullandığını kimse bilmek zorunda değildir.

• Üç aylık iğneleri, emziren anneler de kullanabilir.

• Bir sonraki iğneyi yaptırmak dışında akılda tutulması gereken bir şey yoktur.

•Üç aylık iğneler için geçerli olmak üzere en son iğnenin üzerinden 13 haftadan daha az bir

süre geçmişse, başka bir gebeliği önleyici yönteme başlanabilir.

Göz önünde bulundurulması gerekenler nelerdir?


• Üç aylık iğneler, oldukça düzensiz adet dönemlerine yol açabilir. Bir aylık iğnelerde bu etki daha az
görülür.
• Bazı kadınlarda kilo artışı görülebilir. Bunu önlemek için günlük kalori alımı takip edilmeli ve düzenli
spor yapılmalıdır.

• Ayda bir ya da üç ayda bir sağlık kuruluşuna başvurularak tekrar iğne yaptırmak gereklidir.

• Gebeliği önleyici iğneler, HIV’e ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaz. Bu
riski azaltmak için kondom kullanılmalıdır.

• İğneler bırakıldıktan sonra adet düzeninin normale dönmesi birkaç ay sürebilir.

• Bazı kadınlar iğnelere alerjik olabilirler.

Yan etkiler
Adet kanaması değişiklikleri
Üç aylık iğneler kadında belirgin adet kanaması değişikliklerine neden olurlar. Üç aylık iğnelerin bir
enjeksiyonu sonrasında bile kadınların %50'sinde amenore (adetin tümüyle kesilmesi) gözlenirken, dört
enjeksiyon sonrası kadınların yaklaşık %75'i adet görmez. Ancak bu değişikliklerin menopoza girildiğine
işaret etmediğinin ve kalıcı olmadığının bilinmesi önemlidir.

"Adetten kesilme" görülmeyen kadınlarda üç aylık iğneler sıklıkla lekelenme tarzında ara kanamalara
neden olurlar. Bu durum da geçicidir ve şikayetlerin belirgin olduğu durumlarda doktor tarafından ek
östrojen takviyesi verilmesiyle arakanamalar düzeltilebilir.

Üç aylık iğnelerin aksine aylık iğnelerde adet düzeni sıklıkla devam eder ve ortalama 28 günde bir adet
kanaması görülür. Ancak aynen doğum kontrol haplarında olduğu gibi kullanımın ilk aylarında
lekelenme tarzında ara kanamaları gözlenebilir.

Kilo değişiklikleri
Her kadın yaşın etkisine bağlı olarak her sene belli bir miktarda kilo alır. Doğum kontrol yöntemlerinin
kilo üzerine etkileri değerlendirilirken bu gerçek gözönünde bulundurulmalıdır.

Çalışmalar, üç aylık iğnelerin bir yılda doğal olarak beklenen kilo alımı yanında ortalama 2.1 kilogram
daha alındığını, bunun aylık iğnelerde yaklaşık 0.7 kilogram olduğunu (doğum kontrol haplarında 0.6
kg.) göstermektedir. Kilo alımının daha çok iştah artışına bağlı olduğu görülmektedir.

Psikolojik değişiklikler
Üç aylık iğnelerin prospektüsünde yazılanın aksine çalışmalar bu iğnelerin ve aylık iğnelerin kadında
depresyona neden olmadığını göstermektedir. Yüzde 5 kadında üç aylık iğne kullanımına bağlı olarak
cinsel istekte azalma görülebilmektedir. Doğum kontrol iğnelerinin diğer avantajları
Öncelikle her iki iğne de ovulasyonu (yumurtlamayı) devre dışı bırakması nedeniyle dismenore (sancılı
adet görme), adet öncesi gerginlik, yumurtlama ağrısı gibi yumurtlamayla ilgili yakınmalarda tedavi
edici özellikler göstermektedir. Yine endometriozis hastalığı olanlarda bu etki sayesinde hastalığa bağlı
ağrıda gerileme gözlenir.

Doğum kontrol iğnelerinin adet kanamasını azaltıcı ve hatta yok edici etkileri demir eksikliğine bağlı
anemi (kansızlık) riskinin de belirgin şekilde azalmasını sağlar.

Miyomları olan ve buna bağlı aşırı kanamaları olan kadınlarda üç aylık iğne uygulamaları kanamaların
azalmasına ve böylece ameliyatla rahimin alınma zorunluluğunun ortadan kalkmasına önemli
katkılarda bulunabilmektedirler.

Doğum kontrol iğneleri yine yumurtlamayı devre dışı bırakmaları nedeniyle kadınlarda doğurganlık
çağında sık görülen fonksiyonel (yumurtlama işlevinin yarıda kalmasından kaynaklanan) yumurtalık
kistlerinin daha az görülmesini sağlarlar.

Doğum kontrol iğneleri endometrium (rahim iç tabakası) ve yumurtalık kanserinden koruyucu etkiler
gösterirler. Üç aylık iğnelerin meme kanseri riski üzerine bir etkisi yokken, aylık iğnelerde henüz devam
etmekte olan çalışmalardan daha çok bu ilacın da meme kanseri riski üzerinde etkisinin olmadığı
yönünde sonuçlar elde edilmektedir.

Üç aylık iğnelerin doğum kontrol haplarının aksine kanın pıhtılaşma mekanizması üzerinde olumsuz
etkisi olmadığı düşünülmektedir. Bu nedenle prospektüsünde farklı yazsa da üç aylık iğneler daha
önceden damarsal bir hastalık geçirmiş olan ve bu nedenle doğum kontrol hapı kullanması sakıncalı
olan kadınlarda da kullanılabilmektedir. Ancak aylık iğnelerin içinde östrojen bulunması ve östrojenin
de kan pıhtılaşmasını artırıcı yöndeki muhtemel etkileri nedeniyle bu tür hastalarda kullanılması şu an
için önerilmemektedir.

Üç aylık iğnelerin yukarıdakilere ek olarak epilepsi hastalığı olanlarda nöbet sıklığını azaltıcı etkileri
olduğu da gösterilmiştir.

Gebelikte yanlışlıkla uygulama


Gebelikte yanlışlıkla uygulandığında ne üç aylık ne de aylık iğnelerin bebekte anomali riskinde artışa
neden olduğu yönünde bilimsel bir veri yoktur ve bu nedenle bu enjeksiyonların teratojen etkileri
olmadığı kabul edilir.

Daha sonraki gebelikler üzerine etkileri


Doğum kontrol iğneleri kalıcı değişikliklere neden olmaz ve ilacın etkileri vücuttan tümüyle ortadan
kalktıktan sonra ovulasyon ve böylece gebe kalabilirlik tümüyle geri döner. Bu geriye dönüş aylık
iğnelerde son enjeksiyondan 30 ile 60 gün sonraki bir zaman diliminde gerçekleşirken, üç aylık
iğnelerde 6 ile 18 ay gibi uzun olabilir. Bu nedenle yanlızca kısa bir süre korunmak isteyen kadınlar için
üç aylık iğne uygun bir yöntem değildir.

Hangi durumlarda kullanılmazlar?


-Gebelik şüphesi veya varlığı
-Nedeni açıklanamayan vajinal kanama
-Üç aylık iğnelerde memekanseri, aylık iğnelerde meme, endometrium ve diğer östrojene bağlı geliştiği
düşünülen kanser türleri
-Tüm ilaçlarda olduğu gibi ilacın içindeki etken maddeye ya da maddelere karşı allerji öyküsü
-Aylık iğneler daha önce ya da şuanda damar tıkanıklığı ile seyreden hastalığı olanlarda (kalp krizi,
"inme", derin ven trombozu gibi ve kronik karaciğer hastalığı olanlarda, ya da gebelikte veya doğum
kontrol hapı kullanımında safra kanallarının tıkanmasına bağlı sarılık öyküsü olanlarda kullanılmazlar.
Bu hastalıklar östrojene bağlı olarak geliştiğinden prospektüsünde farklı olarak belirtse de üç aylık
iğneler bu durumlarda kullanılabilmektedirler.

Üç aylık iğneler östrojen içermediklerinden kan lipidlerinde yükselme olan, migreni olan, kalp hastalığı
olan, epilepsi ilacı kullanan, 35 yaşın üzerinde olup sigara içen, diabete bağlı damar hastalığı olan, lupus
hastalığı olan kadınlarda da kullanılabilirler.

Üç aylık iğneler yine östrojen içermediklerinden emzirme döneminde kullanıldıklarında sütü azaltmaz,
bileşimini etkilemezler.

Özetle söylemek gerekirse


Üç aylık iğnelerin en uygun kullanım alanları emzirme döneminde olan, kalp-damar ve karaciğer
hastalıkları nedeniyle östrojen içerikli aylık iğne veya doğum kontrol hapları kullanamayan ve östrojen
kullanımının sakıncalı olabileceği diğer bazı hastalıkları olan kadınlardır. Yine adet görmemeyi bir
avantaj olarak gören kadınlar içinde üç aylık iğneler oldukça uygundur.

Aylık iğneler ise etki mekanizmaları ve yanetkileri olarak doğum kontrol haplarıyla oldukça benzeşen
bir korunma yöntemi olmaları nedeniyle doğum kontrol hapı kullanımı açısından uygun bir aday olan,
ancak günlük hap kullanımının verdiği sıkıntı ve unutma riski veya başka kişilere yakalanma korkusu
nedeniyle doğum kontrol haplarını kullanmak istemeyen kadınlar için bir numaralı seçenek olarak
karşımıza çıkmaktadırlar.

Gebeliği önleyici iğneleri nereden temin edebilirim?


Gebeliği önleyici iğneler ve diğer gebeliği önleyici yöntemler konusunda danışmanlık hizmeti almak için
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezlerine veeğer varsa bu merkezlerin
içindeki Gençlik Danışma Birimlerine başvurabilir ya da bir sağlık kuruluşuna danışabilirsiniz.

ACİL KONTRASEPSİYON
I. Kullanıldığı Durumlar
a. Korunmasız cinsel ilişki gerçek endikasyondur.
b. Kontraseptif kullanımında oluşan kullanım hataları ya da kazalar;

- Kondom yırılmasında, kadın kondomunun hatalı kullanımında,

- Diyafram ya da servikal başlık yanlış yerleştirildiğinde,

- Kombine haplar ve yalnýzca progestin içeren haplar unutulduğunda,

- Üç aylık / aylık enjeksiyon için geç kalındığında,

- RİA'nın kısmen ya da tamamen düşmesi halinde,

c- Yakın bir zamanda olası teratojenlere sunuk kalındığında (canlı aşı ya da sitotoksik ilaç gibi)

d. Tecavüz: Çok önemli bir kullanım alanıdır. Acil yöntemlerin kabul görmediği zamanlarda ve ülkelerde
bile tecavüz durumlarında kullanılmaktadır.

II. Acil Kontrasepsiyon Yöntemleri


a. Hormonal acil kontrasepsiyon

- Yüksek doz östrojen kullanımı, 50 mg Etinil östradiol, günde iki kez, 5 gün 10 mg konjuge östrojenler,
günde iki kez, 5 gün.

- Östrojen+progesteron kullanımı, ilk 72 saatte 50 mg östrojen içeren KOK'lerden 2 ya da 30 mg


östrojen içerenlerden dört adet hap alınır ve aynı doz 12 saat sonra yinelenir.

- Yalnızca progesteron kullanımı, ilk 72 saate, 750 mg levonorgestrol 12 saat arayla alınır.

b. Postkoital RİA uygulaması

c. Mifepriston (RU 486), ilk 72 saatte tek doz 600 mg verilir (ülkemizde yoktur).

Acil oral kontraseptif haplar


Acil oral kontrasepsiyon korunmasız ya da kontrasepsiyonun başarısız olduğu bir cinsel ilişkiden sonra,
gebelik başlamadan uygulanan kontrasepsiyon yöntemidir.98,102 Kombine oral kontraseptifler veya
minihapların yüksek dozla uygulanmasıyla gerçekleştirilebilir. Ayrıca acil kontrasepsiyon için
geliştirilmiş prepararatlar da bulunmaktadır.

Acil kontrasepsiyon konusundaki endişeler kardiyovasküler risk artışı, güvenli ve sürekli kontrasepsiyon
yerine acil kontrasepsiyonun yoğun kullanımıdır. Son 30 yıl içerisinde yapılan çalışmalar ışığında acil
kontrasepsiyonun istenmeyen gebeliğin engellenmesi için ikinci bir şans tanıyan, etkili ve güvenli bir
yöntem olduğu kabul edilmiştir.

Acil hormonal kontrasepsiyon 1977 yılında Albert Yuzpe tarafından tarif edilmiştir; Yuzpe rejimi 50 mcg
etinil estradiol + 500 mcg levonorgestrel içeren iki hapın korunmasız cinsel ilişkiden sonraki 72 saat
içinde 12 saat ara ile iki kez alınması şeklindedir. KOK’lar bu verilen dozlar ayarlanacak şekilde (örneğin
30 mcg etinil estradiol içeren haptan 4 adet kullanım gibi) acil kontrasepsiyonda kullanılabilinir.
Genelde kullanılan protokoller; tek doz 1.5 mg levonorgestrel, 12 saat arayla kullanan 0.75 mg’lık 2 doz
levonorgestrel, 12 saat arayla kullanan 2 doz 100 mcg etinil östradiol ve 0.5 mg levonorgestrel
kombinasyonudur. Çeşitli çalışmalarda sadece levonorgestrel içeren uygulamayla gebelik riskinin %60-
93 arasında, KOK uygulamasıyla ise %56-89 arasında azaldığı gösterilmiştir. Direkt karşılaştırmalarla
levonorgestrel içeren uygulama daha etkili bulunmuştur. Genelde daha etkili olduğu ve yan etki profili
daha uygun bulunduğu için sadece levonorgestrel içeren uygulama tercih edilmektedir.

Acil kontrasepsiyonun cinsel ilişkiden sonra mümkün olan en kısa süre içinde uygulanması gereklidir.
Bu yöntemlerin etkinliğinin korunmasız ilişkinin üzerinden geçen zamanın uzaması ile birlikte giderek
azaldığı bilinmektedir, çalışmalar acil kontrasepsiyonun ilişkiden sonra 3-5 gün içinde (72-120 saat)
etkili olduğunu göstermiştir. Ancak acil kontrasepsiyonun modern kontraseptif yöntemler kadar etkili
olmadığı bilinmelidir.

Acil hormonal kontrasepsiyon etki mekanizması


Acil hormonal kontrasepsiyon her bir hastadaki etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir.
Ovülasyondan önce alındığında ovülasyonu engelleyebilmektedirler, ayrıca ovumun sperm tarafından
döllenmesini, döllenen yumurtanın uterusa yerleşmesini de engelleyebilirler. Oluşmuş olan gebelik
üzerinde bir etki gösterilmemiştir.

Acil kontraseptiflerin endikasyonları


Acil kontrasepsiyon korunmasız veya yetersiz korunmalı cinsel ilişkiden sonra uygulanır. Yetersiz
korunma kondomun uygunsuz kullanımı, yırtılması, kayması; KOK veya minihap kullanımının
unutulmuş olması; kontraseptif enjeksiyon zamanında gecikme; rahim içi araç dislokasyonu;
spermisidlerin yanlış kullanımı gibi sorunları içerir. Acil kontrasepsiyon tecavüz gibi kadının korunmasız
şekilde cinsel ilişkiye zorlandığı durumlarda da kullanılabiecek bir yöntemdir.

Acil kontrasepsiyonun sürekli bir doğum kontrol yöntemi olmadığı, yalnızca son çare olarak
uygulanması gerektiği hastaya açıklanmalıdır. Acil kontrasepsiyonun düşük yaptırıcı bir etkisi yoktur,
oluşmuş gebeliği önlemez; bu amaçla kullanılmamalıdır.

Acil kontrasepsiyon için kullanılan hormonal haplar iki çeşittir:


1. Kombine hormonal preparatlar (KOK’lar bu amaçla kullanılabilir)

2. Sadece progesteron içeren (levonorgestrel) preparatlar

Acil kontrasepsiyonun yan etkileri


Acil kontrasepsiyonla ilgili ciddi bir komplikasyon bildirilmemiştir, ancak sıkıntı verici olabilen yan
etkiler gözlenebilmektedir:

Bulantı ve kusma: Sadece levonorgestrel kullanan hastaların yaklaşık %18’inde bulantı,


%4’ünde kusma ortaya çıkmaktayken, bu oranlar kombine preparat kullanan hastalarda sırasıyla %43
ile %16 olarak bulunmuştur. Yalnızca levonorgestrel ile bulantı ve kusma oranı daha düşük
bulunmuştur. Bu şikayetler ortaya çıktıklarında, genellikle 3 gün içinde geçmektedir. Kombine preparat
kullanılacaksa birlikte bir santimetrelik önerilebilir. Acil kontrasepsiyon uygulandıktan sonraki 2 saat
içinde kusma olursa dozun tekrarlanması gerekir. Acil kontrasseptiflerin vajinal yolla uygulandığı
çalışmalarda bu yolla emilim sağlandığı gösterilmiştir.

Adet gecikmesi: Acil kontrasepsiyon kullanımında adet bir hafta erken veya geç olabilmektedir.
Hastaların bu konuda bilgilendirilmeleri gerekir. Ancak gecikme durumunda gebelik olasılığın elenmesi
gereklidir.

Kanama düzensizliği: Bazı kadınlarda acil kontrasepsiyondan sonra düzensiz kanama veya
lekelenme görülebilir. Bu yan etki çeşitli çalışmalarda %0-17 arasında değişen oranlarda saptanmıştır.
Kanama düzensizliği genellikle tedavisiz düzelir, ancak ektopik gebelik olasılığın elenmesi gerekir.

Diğer yan etkiler karın ağrısı, memelerde hassasiyet, baş dönmesi ve yorgunluk hissidir. Bu etkiler de
en fazla birkaç gün içinde kaybolur.

Acil kontrasepsiyonun gebelik üzerindeki etkileri


Yüksek doz oral kontraseptiflerle yapılan çalışmalar gebelik erken döneminde kısa süreli kullanımın
anne ve fetüse bir zarar vermediğini göstermiştir. Bulunan kanıtlar acil kontrasepsiyonun ektopik
gebelik riskini yükseltmek yerine genel olarak gebeliği engelleyerek ektopik gebelik riskini düşürdüğü
ya da aynı düzeyde olduğu yönündedir.

Acil kontrasepsiyonla ilgili diğer konular


Emziren anneler: Postpartum 6 ay içerisinde olan, adet görmemiş bulunan ve bebeklerini yoğun
şekilde emziren kadınların gebe kalma olasılığı düşüktür. Ancak bebeğine ek gıda veren veya adet
görmüş olan kadınların gebelik riski bulunur. Tek bir acil kontrasepsiyon uygulamasının süt miktar ve
kalitesine olumsuz bir etkisi olmayacağı düşünülmekle birlikte, süte geçen hormon miktarı bilinemez.
Bu nedenle annenin bebeğini acil kontraseptifi almadan önce emzirmesi ve sonraki 6 saat boyunca
sütünü sağıp atarak, bebeğine mama vermesi önerilmektedir.

Tekrarlayıcı kullanım: Acil kontrasepsiyon tekrar tekrar kullanılmak için uygun değildir ve sık
kullanımın etkileri bilinmemektedir. Bir kadın aynı siklus içerisinde birden fazla kez acil kontrasepsiyon
uygulamak zorunda kaldıysa ikinci kullanıma engel olunması önerilmez, ancak mutlaka sürekli bir
kontraseptif yöntem önerilmeli ve kontrasepsiyon başarısızlığı olmaması için neler yapması gerektiği
anlatılmalıdır. Aynı siklusda tekrarlayan acil hormonal kontrasepsiyon uygulamalarında koruyucu
etkinin düşeceği hastaya açıklanmalıdır.

Acil kontraseptiflerin ilaç etkileşimleri


Oral kontraseptiflerin etkinliğini azaltan tüm ilaçların (rifampisin vb) acil kontraseptifler üzerinde de
etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu durumlarda acil kontrasepsiyon dozunu artırmak gerekebilir.

Acil kontrasepsiyondan sonra düzenli kontrasepsiyona başlama


Acil kontrasepsiyon uygulayan kadınlara mutlaka sürekli bir kontrasepsiyon yöntemi önerilmelidir. Acil
kontrasepsiyon yöntemi kullanma gerekçesi kondom sorunları gibi kontraseptif yöntem başarısızlığı ise
yöntemin doğru kullanımının açıklanması yeterli olabilir. Cinsel ilişkiyle hastalık bulaşma riski taşıyan
hastalara bu konuda da danışmanlık verilmesi gereklidir. Kondom ve spermisid kullanımına hemen
başlanabilir.

Oral kontraseptiflere ise iki şekilde başlanabilir:


• Acil kontrasepsiyondan hemen sonra: Daha önce kontraseptif kullanmayan yeni bir paket alarak
başlayabilirler; daha önce kullanan ancak hap almayı unuttuğu için acil kontrasepsiyon yapmak
zorundakalanlar eski paketlerine kaldıkları yerden devam edebilirler. Bu durumda 1 hafta süreyle ek
kontraseptif yöntem kullanılması gereklidir.

•Kontraseptif kullanımına adet görüldüğünde başlanabilir. Adet görene kadar bariyer yöntemiyle
korunma uygun olacaktır.

Enjektabl kontraseptifler ve implantlar bir sonraki mentrüel siklus başlangıcından sonraki 7 gün içinde
uygulanabilir. Bu süre zarfında bariyer yöntemiyle korunma uygun olacaktır. Rahim içi araçlar ilk
normal menstrüasyonda uygulanabilir. Bu süre içerisinde bariyer yöntemiyle korunma önerilir. Tüp
ligasyonunun da hasta adet gördükten sonra uygulanması önerilir.

Acil kontrasepsiyon kullanım önerileri


Acil kontrasepsiyonun maksimum etkinliği sağlaması için cinsel ilişkiden sonra mümkün olan en kısa
sürede alınması gereklidir. İki saat içinde kusulursa tekrar uygulama yapılması gerekir.

Hastaya adetinin 1 hafta önce veya sonra olabileceği anlatılmalı, ancak gecikme durumunda gebelik
olasılığının akılda tutulması gerektiği belirtilmelidir. Aynı şekilde pelvik ağrı ve kanama düzensizliği de
ektopik gebelik olasılığını düşündürmelidir.

Acil kontrasepsiyon sürekli olarak uygulanabilecek bir yöntem değildir, hastalara düzenli bir
kontraseptif yöntem uygulama konusunda danışmanlık verilmesi gereklidir.

RİA
Etki Mekanizması:
 Spermin üst genital yollara ulaşmasına, ovumun transportuna ve fertilizasyona engel olur,
 Yabancı cisim reaksiyonu,
 Progestin içerenler servikal mukus viskozitesini arttırır.

Çeşitleri
A) İnert(Katkısız) RİA’lar:
Polietilen (Lipes Loop) ya da paslanmaz çelik (Çin Halkası),
B) Bakırlı RİA’lar:
TCu 380 A, TCu 200 C, Nova T (TCu 200:gümüş çekirdekle stabilize edilmiş bakır içerir)….,

**Koruyuculuk =>10 yıl

C) Hormonlu RİA’lar:
Gövdede progesteron içeren Progestasert ve Levo Nova.

Koruyuculuk => 5 yıl

Olumlu yönleri:
 Araç çıkarılınca doğurganlık hemen döner,
 Cinsel ilişkiden bağımsız,
 Sistemik metabolik yan etkileri yoktur;
 Emzirmeyi engellemez.

Kimler kullanabilir?
 Yaşı ve doğum sayısı ne olursa olsun CYBH riski düşük kadınlar,
 Uzun süreli ve etkin korunma isteyenler,
 Emziren kadınlar,
 Hormonal yöntem kull. Sakıncalı olanlar,
 35 y üstü sigara içen kadınlar .
 Ektopik gebelik öyküsü olan. ÖNERİLMEZ!!!

Olumsuz yönleri:
 Uygulama ve çıkarma => Eğitilmiş personel,
 CYBH öyküsü olan ve/veya poligamik yaşayanlarda pelvik enf. riski yüksek
 İlk üç ay: Adet miktarı artabilir, lekelenme ve kramplar..,
 RİA, servikse kayabilir, vaginaya atılabilir,
 Yöntem kendi kendine bırakılamaz
 (*Uyg. PERFORASYON RİSKİ…DOĞRU UYGUL. İLE AZ***)

Uygulamanın zamanlaması
 Bakır T 380A, kadının gebe olmaması ve son âdetini takiben etkili şekilde gebelikten korunmuş
olması koşuluyla menstrual döngünün her hangi bir aşamasında uygulanabilir. Birçok hekim
âdetin başladığı günden itibaren 7 gün içinde RİA uygulaması yapmayı tercih ederler. Zira bu
dönemde serviks hafifçe açılmış olduğundan uygulama daha kolaydır, gebelik olasılığı da en
düşüktür. Bu günlerde yapılan uygulama hem daha az rahatsızlık verir, daha az kramplara
neden olur hem de daha az
lekelenme olur.
Nasıl uygulanır?
Eğitilmiş sağlık personeli tarafından gebe olunmadığından emin olunan herhangi bir zamanda
rahmin içine yerleştirilir. Kullanım süresi sonunda RİA değiştirileceği zaman ara vermeden
hemen yenisi uygulanabilir; rahmi dinlendirmeye gerek yoktur. Herhangi bir yakınma yoksa,
RİA uygulandıktan sonra ilk kontrole 1'inci ayın sonunda, diğer kontrollere yılda 1 kez
gidilmelidir.

BAKIR T 380 A UYGULAMA TALİMATI


Ön hazırlık:
1. Ambalajı AÇINIZ yazan tarafından yaklaşık olarak boy ayar halkasının hizasına kadar açınız.
2. Stileti yerleştirme tüpünün içine sokarak neredeyse T’ye değecek kadar itiniz.
3. Poşeti tamamen çıkartıp başparmağınız ve işaret parmağınızla T’nin kollarından tutarak
gövdeye doğru nazikçe kıvırınız. Diğer elinizle
yerleştirme tüpünü iterek T’nin kollarını içine almasını sağlayınız. T’yi tüpün içine sadece
kolların kıvrık pozisyonda kalmasını sağlayacak
kadar itiniz.
4. Cetveli kullanarak boy ayar halkasını uterusun derinliğine göre ayarlayınız. RİA artık
yerleştirilmeye hazırdır.

Yerleştirme:

1. Servix’i antiseptik ile siliniz.


2. RİA’yı yükleyerek hazırlamış olduğunuz yerleştirme tüpünü yavaşça
servikal kanalın içinden geçirerek, boy ayar halkası serviks’le temas edene
kadar ilerletiniz.
Bu şekilde tüpün içindeki T’nin fundus’a temas ettiğinden emin olursunuz.
3. Stileti sabit tutarak yerleştirme tüpünü stiletin sapına kadar geriye
çekin. Bu adım T’nin kollarını serbest bırakır.

4. Yerleştirme tüpünü uterus’un tepe noktasına doğru hafif direnç


hissedene kadar yavaşça itiniz.
5. Yerleştirme tüpünü sabit tutarak stileti geri çekiniz. Yerleştirme tüpünü
çevirerek yavaşça geri çekiniz. İpleri vajina içine 2-3cm sarkacak şekilde
kesiniz.
6. Kadından yavaşça kalkmasını rica edin (baş dönmesi varsa 5-10
uzanmasını isteyin) ve ipleri ne şekilde ve ne zaman kontrol edeceği
konusunda bilgilendirin. İpleri kontrol ettirin. Öğrenmek istediği bir şey
varsa sorması için teşvik edin, bir dahaki muayeneyle ilgili talimatlarınızı
verin ve yardıma ihtiyacı olursa nereye başvuracağı hakkında bilgilendirin.

Dikkat: Kopma riskine karşı takma ve çıkarma esnasında sert ve/veya dengesiz şekilde çekmemeye
dikkat ediniz.
RİA’nın çıkartılması
 Mümkünse adet sırasında çıkarın.

 Antiseptik solüsyonla vajeni silin.

 İplerin kopmamasına dikkat ederek yavaş ve sürekli biçimde çekerek çıkarın.

 İpler görülmüyorsa, alligatör forseps kullanın.


Erkek Kondomu
Kondom nedir?
Erkek kondomu ya da diğer adıyla prezervatif / kaput / kılıf, lateks, plastik veya doğal zarlardan üretilen
ve cinsel ilişki sırasında penise takılan bir kılıftır. Kondomun açılmış şekli uzun ince bir balona benzer.
Kondomun temel vazifesi, cinsel ilişkisi esnasında iki kişinin vücut sıvılarının birbirine karışmasını
engellemektir. Aynı zamanda, erkeğin spermlerinin vajinaya girmesini engelleyerek gebeliğin
oluşumunu önler. Penise, vajina, ağız ya da anüs ile temasa girmeden önce takılır.

Kondomlar, gebeliği önleyici haplar ya da sperm öldürücü köpükler gibi başka kontrasepsiyon
yöntemleri ile birlikte uygulandığında çok etkili olurlar.

Lateks kondom; vajinal, oral veya anal cinsel ilişki esnasında sürekli ve doğru olarak kullanıldığında, HIV
virüsünün cinsel yolla bulaşmasını önlemede oldukça etkilidir.

Ayrıca, cinsel yolla bulaşan çoğu enfeksiyondan (CYBE) korunmada da etkilidir. Gonore (bel soğukluğu),
klamidya ve trikonomiyaz hastalıkları enfekte olmuş meni, vajinal sıvı veya diğer vücut sıvılarının
mukozal yüzeylerle teması sonucu bulaşırlar.

Kondomlar bu tür CYBE’lere karşı oldukça yüksek koruma sağlar çünkü kondom kullanımı her iki
partnerin vücudundan birbirlerine vücut sıvısı alışverişi gerçekleşmesini engeller. Ayrıca kondomlar
esas olarak enfekte olmuş cilt veya mukozal yüzeylerle temas yolu ile bulaşan genital uçuk, frengi,
yumuşak şankır ve insan papilloma virüsü (HPV) gibi CYBE’lere karşı da kısmen koruma sağlar. Ancak,
bu tür CYBE’ler kondom tarafından sarılmayan veya korunmayan yüzeylerle temas sonucu da
bulaşabileceğinden, bu hastalıklara karşı kondomun koruma derecesi nispeten daha düşüktür.
Genel tavsiyeler
• Su bazlı bir kayganlaştırıcı kullanmak, kondomun yırtılma ihtimalini azaltır.

• Kondomun penisten kayma veya vajina içine düşme ihtimalini azaltmak için boşalmanın hemen
ardından penis vajinadan çıkarılmalıdır.

• Penisi geri çekerken, penisin en altından kondomun kenarına tutunun.

• Kondom takma pratiği yapın. Bu, daha sonra kondom kullanımını kolaylaştıracaktır.

Kondomun olumlu yanları nelerdir?


• Kondom, her cinsel ilişkide ve doğru olarak kullanıldığında, hem gebeliğe hem de cinsel yolla bulaşan
enfeksiyonlara karşı koruma sağlama açısından güvenli ve etkilidir.

• İki kişi cinsel ilişkiye girecekse, enfeksiyonları önlemenin en iyi yolu kondom kullanmaktır.

• Kondom kullanan erkekler “daha uzun dayanırlar”. Cinsel ilişkiyi uzatmak, birleşmeyi daha keyfili hale
getirebilir. Kondom, erken boşalmanın önlenmesine de yardımcı olabilir.

• Kondomlar birçok farklı renk ve boyda, kabartmalı veya kabartmasız modeller de üretilmektedir.

• Reçete ve tıbbi izlem gerektirmez.

• Güvenlidir ve hormonal yan etkisi yoktur.

• Ucuzdur ve kolay bulunur.

Göz önünde bulundurulması gerekenler nelerdir?


• Kondomlar genital uçuk, frengi, yumuşak şankır ya da HPV gibi enfeksiyonlara karşı tam koruma
sağlamaz çünkü bu CYBE’ler, kondomun kapatmadığı enfekte olmuş cilt yüzeylerinden de bulaşabilir.

• Penise takarken kondomu yırtmaktan veya tırnaklarla, yüzükle ya da kesici herhangi bir şeyle
(örneğin, dişler) delmekten kaçınmalısınız.

• Vazelin, güneş yağı, el losyonu, kremşanti gibi YAĞ BAZLI ÜRÜNLER, KONDOMU KAYGANLAŞTIRMAK
İÇİN KULLANILMAMALIDIR. Bu tip ürünler kondomda deliklere neden olabilir. Gerekiyorsa su bazlı
kayganlaştırıcılar kullanılabilir.

Prezervatifi kullanana kadar orijinal paketinde, kuru, serin ve güneş ışığından uzak bir yerde muhafaza
ediniz

• Kondom paketi üzerinde tek bir tarih varsa, bu üretim tarihidir; son kullanım tarihini göstermez.
Uygun koşullarda saklandığı takdirde, üretimden sonra 5 yıl süreyle güvenli bir şekilde kullanılabilir.

• Kondom, oda sıcaklığında; aşırı güneş, nem, basınç vb. dış etkenlerden uzak bir şekilde saklanmalıdır.
Güneş, aşırı sıcak gibi bir takım etkenler kondomun yapısında bozulmalara; dolayısıyla kondomun
koruyucu etkisinin ortadan kalkmasına yol açabilir.
• Boşalmanın hemen ardından penis vajinadan çıkarılmalıdır. Penis, ereksiyon sona erdiğinde
vajinanın içinde kalmaya devam ederse ise; kondom düşebilir, kayabilir veya vajinanın içinde kalabilir.

• Az sayıda erkek kondom takılıyken ereksiyon (sertleşme) halinde kalmakta zorlanabilmektedir.

• Bazı kişilerde latekse karşı hassasiyet veya alerjik reaksiyon görülebilir.

• Her kondom tek kullanımlıktır. Bir kere kullanıldıktan sonra atılmalıdır.

• Yedek kondom bulundurulması önceden planlanmalıdır.

Satın alma ve saklama koşulları


Prezervatifler lateksten (lastik), poliüretandan veya koyun bağırsağından imal edilirler. Lateks cinsel
yolla bulaşan hastalıklara engel olur ancak koyun bağırsağından yapılan prezervatifler bu korumayı
sağlamazlar.

Kullanmadan önce muhakkak son kullanma tarihine bakınız.

Prezervatifi soğuk yerde saklamaya özellikle önem gösteriniz çünkü ısı lateksi zayıflatır ve prezervatifin
yırtılma olasılığını arttırır.

Paketi zarar görmüş prezervatifleri kullanmayınız.

Nereden kondom temin edebilirim?


Eczanelerde ve marketlerde de bulunan erkek kondomu ve diğer gebeliği önleyici yöntemler
konusunda danışmanlık hizmeti almak için Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması
Merkezlerine ve eğer varsa bu merkezlerin içindeki Gençlik Danışma Birimlerine başvurabilirsiniz.

Erkek Kondomu Kullanım Talimatları


Her ne kadar pek çok insan, doğru şekilde nasıl kondom kullanılacağını bütün erkeklerin bildiği
yanılgısına sahip olsa da, yanlış şekilde kondom kullanımı yaygındır ve kondomların başarısız olmasının
belli başlı nedenlerindendir.

Unutmayın:
Kondomu kaygan hale getirmek için katı yağ veya diğer yağlar, losyon ya da vazelin kullanmayın. Bu
malzemeler kondomun yırtılmasına neden olur. Sadece yağ ihtiva etmeyen jel ya da kremleri kullanın.

Cinsel ilişkiye girdiğ iniz her seferde yeni bir kondom kullanın. Bir kondomu sadece bir kere kullanın.

Kondomları oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayın. Eski ya da hasarlı olabilen kondomları
kullanmayın. Aşağıdaki koşullarda kondomu kullanmayın:

- Eğer paketi yırtılmışsa.


- Eğer kondom kurumuş veya kırılgansa.

- Kondomun her yanı aynı renkte değilse veya rengi değişmiş ise.

- Kondom olağandan çok daha yapışkan ise.

Cinsel İlişkiden Önce:

1. Kondom paketini dikkatlice açın ki kondom yırtılmasın (paketi açmak için diş veya kesici bir alet
kullanmayın). Kondomu takmadan önce kıvrımlarını açmayın.

2. Eğer sünnetli değilseniz, sünnet derisini geriye çekin. Kondomu, sertleşmiş penisin başına yerleştirin.
Not: Eğer kondom penisin üstüne ters konulmuşsa, döndürüp kullanmayın. O kondomu çöpe atın ve
yeni bir tanesi ile yeniden başlayın.

3. Kondomun ucunu, içinde hava kalmaması için sıkıştırdıktan sonra penisin kök kısmına varana
kadar yuvarlayarak takın.

4.Kondomun ucunda boşluk kaldığından ve kondomun yırtılmadığından emin olun. Kondom takılı
halde cinsel birleşme için penisi yerleştirin.

Cinsel ilişkiden sonra:

5.Boşaldıktan sonra, penisin en altından kondomu tutun. Kondomu penisin üstünde tutmaya devam
ederek, penisi yumuşamadan çekip çıkarın.

6. İçindeki sıvıyı (meni) dışarı dökmeden kondomu çıkarın.


7.Kullanılmış kondomu çöpe atın.
VAZEKTOMİ

Erkeğin tohum kanallarının ameliyatla bağlanmasıdır. Uygulandıktan sonra erkek artık gebe
bırakamaz. Tohum kanallarının bağlanması, erkeğin görünümünde, cinsel arzu ve yeterliliğinde, cinsel
doyumunda, erkeklik organının (penisinin) sertleşmesinde ve boşalmasında hiçbir değişiklik yapmaz,
bütün bu olaylar eskisi gibi devam eder.

Nasıl korur?
Erkeklerde hayalarda oluşan tohum hücreleri, tohum kanalları bağlanıp kesildiği için, cinsel ilişki
sırasında boşalan sıvıya(meniye) geçmez ve kadının yumurtasını dölleyemez.

Erkek tohum hücreleri vücut tarafından emilir.

Olumlu yönleri nelerdir?


 Yaklaşık  % 100 etkilidir. Gebe bırakma olasılığı yok denecek kadar azdır.
 Kolay bir ameliyatla, erkeğin kadını gebe bırakması ömür boyu kesin bir şekilde engellenir.
 Cinsel ilişkiyi kesintiye uğratmaz.
Olumsuz yönleri nelerdir?
 Kalıcıdır, geri dönüşü pahalı ve zordur.
 Koruyuculuğun başlaması hemen olmaz ve zaman alır.
 Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korumaz.

Kimler için uygundur?


 Bu işlemi yaptırmaya bilinçli ve gönüllü olarak karar veren çiftler.
 Kesinlikle bir daha çocuk sahibi olmak istemeyenler.
 Çocuk sahibi olması sakıncalı olanlar.

Kimler için uygun değildir?


İstediği sayıda çocuğu olmayanlar.

Kendisi ya da eşi, ileride başka çocuk isteyebilecek olanlar.

Kararından emin olmayanlar.

Baskı altında karar vermiş olanlar.

Nasıl uygulanır?
Geri dönüşü olmayan bir aile planlaması yöntemi olduğundan ileride pişmanlık duyulmaması için
işlemden önce MUTLAKA DANIŞMANLIK hizmeti alınmalı, bilinçli olarak karar verilmeli ve rıza formu
her iki eş tarafından imzalanmalıdır.

Vazektomi çok küçük bir ameliyattır. Hayâları örten deri uyuşturularak, ön yüzünde küçük bir delik
açılır. Buradan tohum kanalları bulunarak bağlanır ve kesilir. İşlem 10-15 dakika sürer. Deride hiç iz
kalmaz.

Bu uygulama için hastanede yatmaya gerek yoktur, kişi hemen evine veya işine dönebilir.

İşlem yapıldıktan sonraki ilk 20 boşalma süresince ( yaklaşık 3 ay ) ek bir yöntemle


korunmalıdır. Çünkü tohum kanallarında kalan erkek tohum hücreleri gebeliğe neden olabilir.

Yirmi boşalmadan sonra mümkünse vazoktemi uygulanan klinikte erkek tohum hücresi sayımı
yaptırmak gerekir.

Sayımda erkek tohum hücresi görülmüyorsa artık başka bir ek yöntemle korunmaya gerek yoktur.

DİKKAT!
Vazektomi olanlarda,
İşlem yerinde şiddetli ağrı, kızarıklık, ateş ve hassasiyet olursa,
Erkeğin eşinde adet gecikmesi olursa derhal bir sağlık
kuruluşuna başvurulmalıdır.

Cinsel İlişkiden Kaçınma


Cinsel İlişkiden Kaçınma ne demektir?
Cinsel ilişkiden kaçınma, farklı insanlar için farklı anlamlara gelir. Bazıları için cinsel ilişkiden kaçınmak,
vajinal, anal ve oral bütün cinsel organları içeren birleşmelerden sakınmak anlamı taşır. Diğerleri için
ise, kucaklaşmak ve öpüşmek de dahil olmak üzere cinsel temasın ya da yakın temasın her türünden
uzak durmak anlamına gelir. Bu sayfada, cinsel ilişkiden kaçınmak

tanımıyla kastedilen, cinsel birleşmeye girmemektir.

Cinsel ilişkiden kaçınmayı seçmenin olumlu yanları nelerdir?


 Cinsel ilişkiden kaçınmanın bedeli yoktur ve herkes tarafından uygulanabilir.
 Cinsel ilişkiden kaçınma, hem enfeksiyonları hem gebeliği önlemede had safhada etkilidir.
 Cinsel yolla bulaşan hastalıkları (CYBH) ve istenmeyen gebelikleri önlemede %100 etkili olan
tek yöntemdir.
 Kişi, cinsel ilişkiden kaçınmaya, yaşamının herhangi bir anında başlayabilir.
 Cinsel ilişkiden kaçınma, ilişkilerini başka yollardan kurmaya insanları teşvik edebilir.
 Sizin için doğru olduğunu hissettiğiniz davranış şekli cinsel ilişkiden kaçınma olabilir ve bu
kendiniz hakkında iyi hissetmenizi sağlayabilir.

Göz önünde bulundurulması gerekenler nelerdir?


 Eğer cinsel ilişkiden kaçınma yöntemine bel bağlamışken anın heyecanına kapılıp fikrinizi
değiştirirseniz, elinizin altında bir doğum kontrol yöntemi bulunmayabilir. Bazı insanlar
hazırlıklı olmayı isterler ve fikirlerini değiştirmeleri ihtimaline karşın hazırda bir kondom ve
spermisid bulundururlar. Başkaları ise el altında bir doğum kontrol yöntemi bulundurmanın
akıllarını çelebileceği düşünürler.
 Bazı insanlar cinsel ilişkiye girmemeyi çok sinir bozucu bulurlar.

Nereden daha fazla bilgi edinebilirim?


Cinsellikle ilgili olarak ne yaptığınız önemli bir karardır. Dolayısıyla, bunun üzerine dikkatlice

kendi kendinize düşünmekle işe başlayın. Saygı duyduğunuz bir başka kişiyle kararınız üzerine
tartışmayı dileyebilirsiniz. Partnerinizle birlikte bu konuyu konuşmak ya da hakkında derinlemesine
düşünmek isteyebilirsiniz. Cinsel ilişkiye girmek için kendilerini buna hazır hissetmeyi ve o zamana
kadar beklemeyi isteyen genç insanlara has bir organize destek grubu

veya programla ilgili olarak yerel sağlık birimleri veya yerel Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması
Merkezlerine danışabilirsiniz.

GERİ ÇEKME YÖNTEMİ (Coitus interruptus) 

Geri Çekme (Coitus İnterruptus) yöntemi ile korunma nedir?


Geri Çekme (Coitus İnterruptus) yöntemi cinsel ilişki sırasında tam ejekulasyon (boşalma) anı
geldiğinde erkeğin penisini geri çekerek "dışarıya boşalmasına" verilen isim ve gebelikten korunma
yöntemidir. 

Geri Çekme (Coitus İnterruptus) yönteminin halk arasındaki diğer isimleri


nelerdir?
Geri Çekme (Coitus İnterruptus), halk arasında "dışarıya boşalma"olarak tarif edilmektedir. Pek çok
kadın başvurdkları jinekoloğuna "eşim doğal yöntemlerle korunuyor" dediğinde aslında anlatılmak
istenen korunma methodu geri çekme yöntemidir. 

Geri Çekme (dışarıya boşalma) yöntemi ülkemizde en sık kullanılan aile


planlaması methodudur. Doğru mu?
Evet.  Geri Çekme (Coitus İnterruptus) yöntemi en eski ve günümüzde bile ülkemizde en sıklıkla
uygulanan bir aile planlaması yöntemidir. 

Geri Çekme (Coitus İnterruptus) yöntemi başarılı bir aile planlaması yöntemi


midir?
Hayır.  Geri Çekme (Coitus İnterruptus) yönteminin güvenirliliği düşük olduğundan istenmeyen
gebeliklerin büyük kısmı bu yöntem sonucunda oluşmaktadır. 
Yöntem tamami ile erkeğin kontrolüne, ilişkideki tecrübesine; yanipenis vajina içinde erken
boşalmamasına bağlıdır. 

Geri Çekme (doğal yöntemlerle korunma) yönteminin diğer başarısızlık nedeni ise ilişki sırasında,
erkeğin penisinde boşalmadan önce gelen ilk meni içerisinde sperm hücrelerinin bulunmasıdır.
Böylelikle daha erkek boşalmadan bile belli oranda sperm vajinaya geçmektedir.

Geri Çekme (dışarıya boşalma) yöntemi kimler için uygundur?


Bu yöntem modern tıpta bir doğum kontrol yöntemi olarak önerilmez."Gebelik olsa da olur" diyenler
için belki bu yöntem düşünülebilir.

You might also like