You are on page 1of 6

TAM YARGI DAVASI (recour plein juridiction)

“kaza-i kamile davaları” “kaza-i kamile tabi davalar” “tam kaza davası” “hak uyuşmazlıkları (contentieux des droits)”
Fransız hukukunda iptal davaları “asil uyuşmazlıklar (contentieux noble)”, tam yargı davaları ise “olgu uyuşmazlıkları
(contentieux du fait) şeklinde nitelendirilmektedir.
“Filhakika malum olduğu üzere ‹‹iptal davaları›› yanında ayrı bir tabaka teşkil eden ‹‹tam kaza davaları›› -iptal davaları gibi
idare hukukuna has, nev’i şahsına münhasır, istisnai mahiyette davalar olmayıp hukuk davalarına benziyen; başka bir
söyleyişle adliye mahkemelerinin salahiyetine giren davalara müşabehet arzeden davalardır.
“Esasen –hemen bütün müelliflerin işaret ettikleri veçhile- iptal davaları yanında yer alan bu idari davalara ‹‹tam kaza
davası›› veya ‹‹kazai kamile tabi dava›› isminin verilmesi de bundan ileri gelmektedir. Yani -iptal davalarından farklı olarak-
bu davalar gerek davacı tarafından dermeyan olunabilecek talepler, gerek mahkemenin haiz olduğu salahiyet ve imkanlar,
gerekse hükmün doğuracağı neticeler bakımından umumi davalara, adli davalara müşabihtirler…” (Ragıp Sarıca, İdari
Kaza., s. 230)
İdarenin kamu hukukuna tabi faaliyetleri dolayısıyla icra edilen eylemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargı
mercilerinin görev alanına girmektedir.
İdari rejimin kamu görevlilerine ve idareye birtakım imtiyazlar tanıması nedeniyle, hukuk devleti prensipleriyle çeliştiğini
iddia eden görüşler bile içtihatlara dayalı olan bu hukukunun idarenin sorumluluk sahasını, adli idare sisteminin cari olduğu
ülkelere göre genişletme eğiliminde olduğunu ifade etmektedirler.
Fransız İdare Hukukunun hukuk devleti prensipleriyle telif edilemeyeceğini ifade eden A. V.
Dicey, Devlet Şurasının içtihatları sebebiyle özel hukukta kabulü mümkün olmayan konularda
İdarenin sorumluluğu yoluna gidildiğini ve bunun Fransız idare hukukunun üstünlüğü
olduğunu dile getirmektedir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
Madde 2/1-b – «İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı
davaları»

TAM YARGI DAVASINDA DAVACI


Tam yargı davaları idarenin işlem veya eyleminden kişisel hakları doğrudan ihlal edilen kimselerin açtığı davalardır.

TAM YARGI DAVASININ KONUSU


Tam yargı davalarında idarenin işlem veyahut da eylemlerinin gerçek kişilerin veya tüzel kişilerin sübjektif haklarını ihlal
edip etmedikleri araştırıldığından, idarenin sözleşmeden (contractual administrative liability) ya da sözleşme-benzeri
işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ile idarenin sözleşme-dışı sorumluluğu (extra-contractual administrative liability)
bu davanın konusunu teşkil etmektedir.
İdari işlemin hukuka aykırılığıyla ilgili herhangi bir iddianın yer almadığı ancak davacı tarafından sübjektif bir hakkının
ihlal edildiğinin öne sürüldüğü hallerde de bir tam yargı davası söz konusudur.

TAM YARGI DAVASINDA SORUMLULUK NEDENLERİ

İDARENİN (İDARİ) MALİ SORUMLULUĞU


(Administrative Liabilty)
İDARENİN SORUMLULUĞU
İdare yerine getirmek zorunda olduğu görevleri ifa ederken birtakım zararların oluşmasına neden olabilir. Sosyal hukuk devleti
ilkesi gereği kişilere verilen bu zararın idarece tazmini gerekir.
İdarenin gerçekleştirdiği faaliyetler neticesinde oluşan veya idarenin sorumlu olduğu zararların bazılarının tazmini özel hukuk
kurallarına göre bazılarının tazmini ise kamu hukuku kurallarına göre gerçekleşir.
İDARİ SORUMLULUĞUN ESASLARI
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
Madde 125/son – «İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.»

HİZMET KUSURU KUSURUN ARANMADIĞI SORUMLULUK


(KUSURA DAYANAN SORUMLULUK) (KUSURSUZ SORUMLULUK)
(Fault of service) (Liability without fault)

«hizmetin kurulmasında ya da işlemesinde var olan kusur»


- Hizmet kusuru bağımsız bir niteliğe sahiptir. Buna göre idare hukukundaki
hizmet kusuru ya da kusura dayanan sorumluluk özel hukuktaki kusur
sorumluluğundan farklıdır.
- Hizmet kusuru asli bir sorumluluk halidir.
- Hizmet kusuru objektif niteliktedir. Hizmet kusuru hizmeti yerine getiren kamu
görevlisinden de bağımsızdır, burada kusurlu olan hizmetin kuruluşu ya da
yürütülmesidir.
- Hizmet kusuru anonimdir. Burada ilgili kamu görevlisine atfı kabil
bir kusurun varlığı gerekmediği gibi, kusurun belirli bir kimseye
yüklenebilmesi gerekli değildir. Kusurun bir kimseye yüklenmesi
mümkün ise görev kusuru ya da kişisel kusur söz konusu olabilir.
- Hizmet kusuru genel bir niteliğe sahiptir. Bu sorumluluk rejimi
kamu hizmetini yürüten kamu tüzel kişileri bakımından aynı
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
şekilde uygulanır.
Madde 28/3 ve 4 – «3. Danıştay, bölge idare mahkemeleri,
Hizmet Kusuru-Görev Kusuru-Kişisel Kusur idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis
edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine
— Kamu görevlisinin suç niteliği taşıyan eylemleri. Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat
— Kamu görevlisinin ağır kusuru ile gerçekleşen eylemler. davası açılabilir.
— Kamu görevlisinin kötü niyetli davranışları. «4. Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince
— Kamu görevlilerinin yargı kararlarına uymaması. yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare
aleyhine açılabilir.»

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası


Madde 129/5 – «Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat
davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine
açılabilir.»

657 sayılı DMK Madde 13/1 – «Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri
yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar…»
İdarenin Sorumluluğunu Sınırlandırma Eğilimi: Ağır Kusur

Hizmet Kusurunun Türleri

Hizmetin Kötü İşlemesi


Hizmetin Geç İşlemesi
Hizmetin İşlememesi
İspat Yükü ve Kusur Karinesi
KUSURUN ARANMADIĞI SORUMLULUK
(KUSURSUZ SORUMLULUK)
Risk (ya da Tehlike) Esası

Mesleki Risk
Tehlikeli Faaliyetler
Tehlike arz eden mallar

Kamu Külfetleri Önünde Eşitlik Esası

İdarenin Terör Olaylarından Sorumluluğu: “Sosyal Risk” Teorisi


İDARİ SORUMLULUĞUN ŞARTLARI

İdareye Atfı Kabil Zarar Doğurucu Bir Davranış ya da Tutum

Zarar
Gerçek bir zarar bulunmalıdır.
Zarar kesin olmalıdır.
Zarar parayla ölçülebilir olmalıdır.
Zarar maddi ya da manevi olabilir.
Kamu külfetleri önünde eşitliğin bozulmasından kaynaklanan sorumluluğun söz konusu olduğu durumlarda zarar özel ve
olağandışı olmalı, ayrıca zarar gören şahıstan buna katlanmasının beklenemeyeceği bir ağırlıkta olmalıdır.

Gerçekleşen Zarar İle İdari Davranış Arasında Uygun İlliyet Bağı


İlliyet Bağına Etki Eden Nedenler:
Mücbir Sebep (Vis major, force major)
Beklenmeyen Hal (cause fortuitous)
Zarar Görenin Davranışı (Contributory negligence)
Üçüncü Kişinin Davranışı

You might also like