Professional Documents
Culture Documents
Bu metinde renkli yazılmış sözcüklerin belirli bir anlamı yoktur ama anlamlı kelimeler arasında
ilişki kurarak görev yaparlar. “benim için” ifadesindeki “için”, “bana göre, benim nazarımda”
anlamı taşıyor. “kadar” kelimelerinin ilki “hava” ile “lazım”; ikincisi “ekmek” ile “mübarek”
arasında eşitlik ilgisi kuruyor. “gibi” kelimesi ise “su” ile “aziz bir şey” arasında benzetme
yönünden ilgi kurmakta… Bu kelimelerin hepsi de ilgili adlardan sonra gelmiş.
İşte belli bir kavram bildirmeksizin sonuna geldiği adla başka bir öge arasında ilişki kurmaya
yarayan kelimeye çekim edatı ya da kısaca edat denir. Edat genellikle bir adın sonuna gelir ve
onunla edat grubu oluşturur: akşama dek, çocuk için, dünden beri gibi…
ANCAK
Sınırlandırma, olasılık, olsa olsa, en çok (tahmin), tek, sırf, sadece, eşitlik anlamları
verir. Bağlaç olabilir.
Orta tabakanın canını sıkmamak, yolunun üstünden çekilmek boşuna, o kendinden ayrılıp sivrileni
hoş görmez, ancak kendisi ile uyum hâlindedir, ancak kendi görüntüsüne katlanır.
(Panait Istrati, Hayduklar)
BERİ
Bu edat çıkma (-den) durumundaki adlara bağlanır. İsim, sıfat, zarf olur. Yerde ve
zamanda başlangıç bildirir.
EDATLAR 1 / 8
DEK/DEĞİN
Bir işin, bir durumun sona erdiği zaman veya yer, kadar manasındaki bu edat, yönelme (-e)
durumunda adlara bağlanır: şimdiye dek, bugüne değin gibi… Aşırılık, zaman ve yer yönünden
bitiş ile “başlangıç - bitiş” bildirir.
ZAMAN YÖNÜNDEN BİTİŞ Türk dilindeki Rumca alıntılar üzerinde bugüne değin
birçok yazar durmuştur.
GİBİ
Bu edat yalın durumdaki adlarla tamlayan durumundaki zamirlere bağlanır: deniz gibi, senin
gibi… Benzetme, yaklaşık, olabilirlik, tahmin, sezgi, karşılaştırma, taşlama bildirir. Cümlelerin
sonlarına gelerek yüklemlerine “denilebilir ki, öyle sanılır ki, sanki…” anlamlı kuşku ya da
olabilirlik ayırtısı katar; başka bir deyişle; “gibi”, sonuna geldiği eylemin tam değil; tam olmaya
yakın bir durumda yapıldığını ya da o eylemin yapılır göründüğünü anlatmaya yarar:
EDATLAR 2 / 8
DENLİ
Kadar anlamında üstünlük derecesi belirten bir edattır. Bu edat, daha çok zamirlerle kullanılır: bu
denli, o denli, ne denli gibi… Sonuna geldiği kelimeye abartma, aşırılık anlamları katar.
Bunun için, denli edatıyla öbekleşen kelimeler aşırılık zarfı olarak kullanılır:
İnsan sevgisi ne kadar yoğunsa gözü karardığında cesareti de o denli delice idi.
Ne denli yorgun olursam olayım on birden önce yatmam.
O denli hevesliyseniz gerekenleri yapın.
DOĞRU
Bu edat, yönelme (-e) durumundaki adlara gelir: eve doğru, öğleye doğru gibi… Yön,
zamanda yakınlık bildirir. İsim, sıfat ve durum zarfı da olabilir. Doğru dürüst ikilemesi yine zarf
veya sıfat olabilir.
DOLAYI/ÖTÜRÜ
Görevdeş olan bu iki edat çıkma (-den) durumunda adlara bağlanır: bundan dolayı, şundan
ötürü gibi… Kelimeler arasında sebep ilgisi kurar:
Bundan dolayı zekâ veya insan kendisini daima maddenin dışında ve üstünde tutmalıdır.
Ona böylesi kararlarından dolayı soru sorulmazdı.
DİYE
Bu edat, daha çok, yargılı anlatımların sonuna gelir. Bununla birlikte ad soylu kelimelerle de
kullanılır: ne diye, su diye gibi…
“Olarak” YERİNE Dr. Adnan, yerinden kalkıp onu Miralay İsmet diye takdim etti.
” Kapımı birkaç gün için açık tut / Eşyam bakakalsın diye arkamdan.
EDATLAR 3 / 8
GÖRE
“Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince, bakılırsa, hesaba katılırsa, göz
önünde tutulunca, bakarak, nazaran” manalarına gelir. Yönelme hâl ekiyle kullanılır.
İLE
Bu edat adları yalın olarak, zamirleri ise tamlayan durumunda ister: bıçak ile, senin ile…
Birliktelik, araç/vasıta, durum, sebep, zaman bildirir. Bağlaç olur.
EDATLAR 4 / 8
İÇİN
Bu edat adların yalın, zamirlerinse tamlayan durumuyla öbekleşir: galibiyet için, bizim için
gibi… Aitlik/özgülük, uğruna, ant içme, karşılık olarak, bundan dolayı, oranla, süre
anlamları taşır. Amaç, neden, görelik, karşılık bildirir. “Hakkında, nedeniyle, yüzünden,
maksadıyla” anlamlarını ifade eder. İsim olarak kullanıldığında üzerine ek alabilir.
SANKİ
Benzetme edatıdır. Bu edatı bulunduran cümlelerde “sanmak, zannetmek” anlamları vardır. Ayrıca
“benzetme, uyarı, sözüm ona, sözde, inanmama” anlamları yanında kuşku, sitem,
reddetme anlamları da taşır. Gibi edatıyla kullanılması anlatım bozukluğu oluşturur: “Sanki her
şey yoluna girecek gibi görünüyor.”
EDATLAR 5 / 8
KADAR
Karşılaştırma, ölçü, nitelikte benzerlik, eşitlik, taşlama, sınırlandırma, süre, yaklaşık
değer, mesafe bildirir. İsim, sıfat, zarf olur.
KARŞI
Bu edat yönelme (-e) durumundaki adlara bağlanır: denize karşı, elâleme karşı, sabaha
karşı gibi… İşlevce “doğru”ya yakındır. Yön ve zaman ilgisi kurar. -e karşı biçiminde
kullanılırsa edat olur. Yalın halde kullanılırsa ya da bir ek alırsa isimleşir. Karşılık olarak,
yönelik anlamı katar. İsmi belirtirse sıfat olur. Birleşik fiil olur.
EDATLAR 6 / 8
ÜZRE/ÜZERE
Bu edat genel olarak -mek’li isim-fiil’le kullanılır. Amaç, şart, biçimde, yaklaşık zaman anlamları
verir.
ÜSTÜ/ÜZERİ
Doğru edatıyla görevdeştir. Yalnız, bunlar, yalın adlara bağlanır:
ÜSTÜNE/ÜZERİNE
Bu edatlar da yalın adlara gelir.
c) Kelimeler arasında sebep ilgisi kurduğu zaman dolayı, için edatlarıyla görevdeş olur:
Oyunun kaldırılması üzerine yazı yazmaktan vazgeçti.
Gereklilik/Şart bildirir.
Çalıştın mı her zorluğu yenersin.
İyice uyudun mu ağrın, sızın kalmaz.
EDATLAR 7 / 8
Kötüleme ya da övme amacıyla kullanılır.
Şu Cevat yok mu? Ne hindir bilsen!
Yaparım dedi mi yapar.
Onaylatma bildirir.
Bu soğukta sokağa çıkılır mı?
YALNIZ
“Sadece, tek, bir” anlamları verir. Sıfat, isim, zarf, bağlaç olur.
EDATLARIN YAZILIŞI
İlke olarak tüm edatlar ayrı yazılır. Yalnız ile’nin ekleşmesiyle oluşan “–le” bitişik yazılır:
Çakı ile çakıyla, göz ucu ile göz ucuyla…
EDATLAR 8 / 8