You are on page 1of 4

Ömer Madra – Ekoloji Meselesi

Geçen sene Özgür üniversitede “ne olacak bu gezegenin hali” başlığında ders verdi ömer madra.

Küresel ısınma deyince pek bir şey denmiyor. Ama başta petrol olmak üzere başta haydutlar yapıyor bu
ısınmayı. Sonra asıl suçlu biz mişiz gibi yansıtıyorlar. Ekonomik, politik ve etik bir kriz var.

Kırmızı Kediden bir kitabı çıktı. “Kıyam Et”.

“Açık Yeşil” programını can yayınlarından kitaba çevirdi. Ümit şahinle beraber bir ekoloji rehberi yaptı. 2
cilt var.

Kadın meselesinin önemli olduğunu düşünüyor. Aborjin denen Avustralya’daki ilk kadın olan oradaki
medeniyeti kuran simdi maalesef köleleştirilmiş topluluğun ilk doğa ile ilişkisine bakarak baktı.
Kadınlardan oluşan bir zincir var. Ekolojik meseleleri yürütüyor. Bu açıdan da kadınları çok önemsiyor.

Koko the gorilla is the Voice of Nature ar COP21 adında bir video izliyoruz.

Bu goril gezegenin halini işaret diliyle anlatıyor.

“Doğanın gözü sizin üzerinizde” diyor Koko. Akıllı ve duygulu bir hayvan.

Koko da bu mücadelenin öneli isimlerinden biri. Bu konuşmadan kısa süre sonra öldü. Olağanüstü bir
yaratıktı.

Bugün en taze bilgileri sizinle konuşacağım.

Oxford sözlüğü her yılın sözcüğünü seçiyor. Son derece önem veriliyor. Geçen yıl toksik idi. Önceki yıl
gençlik depremi idi. O yılı genel olatrak belirleyen kelimeleri seçiyorlar. “İklim acil /iklim ohal” ise bu yılın
kelimesidir. Bu sözlüğün faaliyetinde iklim acil tek kelime sayılıyor. Dil bilimcilere danışılarak seçilmiş.
Tamamen gölgede kalan ve üzerinde konuşulmayan bir kavram iken yüz kat artmış bu sene içinde yüzde
on bin yediyüz doksan altı artış olmuş. Yani aciliyeti ve hemen vurgusunu bundan iyi belirten yok. moral
bozan bir şey ama konuşmadan çözüm olmaz.

Yüzlerce şehir, ülke, kasabada var.

Greta Tumber adında isveç parleantosunun üzerinde iklim için okulu kırıyorum diye yazdı ve grev yaptı. 1
sene sonra tüm dünyada yapılan çok ses geldi. Sadece tek başına gretanın gittiği yerde Stokholmde yıl
dönümünde onbin kişi vardı. Bire onbin katladı kendini. Tüm dünyada yedi milyon altıyüz bin gibi tarihin
belki de en büyük itaatsizliği. Adı da genel grev.

Bugünü görmek bu açıdan son derece önemli. Neden bu kelimeyi seçtiler yılı temsil etmek için? Ünü çağın
etik anlayışının ruhunu, zihninin en önemli yerini işgal eden konusu neyse onu seçiyoruz diyorlar. Kültürel
anlam olarak bu kelimenin çok kalıcı bir potansiyeli var bu kelimenin.

Bugünün haberi/ The Guardian haberi:

Paris anlaşmasının en önemli özelliği tüm dünya ülkelerinin 2015 te yapılan iklim zirvelerinin 23.sünde
hepsinin imzaladığı iklim üzerine tek metin. Bu metnin hedefleri var ama yaptırımı yok. Maalesef
Koko’nun da uyardığı gibi insan aptaldır. Trump antlaşmadan çekileceğini söyledi. 2020 de eğer trump
kazanırsa Amerika çıkacak. Zaten tarihi bakımdan dünyanın en kirleticisi Amerika.
Karbondioksit ve ondan kat kat etkili ama daha kısa ömürlü olan metan gazı da dünyanın en çok kirleten
maddeleri. Kutup bölgelerinin hepsinde topraklarda daimi olarak donmuş topraklar var. Küresel ısınma
arttıkça bunlar çözülmeye başlıyor. Çindeki milyonlarca yıllık fosiller çözülüp metan gazı saçıyor. Fokur
fokur kaynıyor. Denizin dibinde de başladı şimdi. Kurumuş metanlar artık çıkıyor ve karbondioksitten 80
kat daha etkili. Tam anlamıyla ayvayı yemek üzereyiz. Tamamen bilimsel haberler bunlar.

Paris antlaşmasın dönersek trumpun amerikasından başka türkiyede berbar-t bir pozisyon var. Antlaşmayı
imzalayan birinin imzalaması yetmez. Kendi yasama organından geçip onaylatılmalı. O zaman bağlayıcı
olur. Türkiye çeşitli bahanelerde bunu onaylamıyor. G20 ülkeleri arasında tek kaldı türkiye. Toplam ülkeler
arasında meclisinden geçirmeyen 11 ülke var, Amerikayı saymıyorum. O çıkıyor çünkü. Rusya bile
onayladı. İran, Irak ve Türkiye var onaylamayanların arasında.

10 yıl içinde AB’nin bireysel karbondioksit ve sera gazı salınımında Türkiye de bunun bir parçası.

Yeni bir araştırma: Endüstri çağı ilk başladığında kömür falan kullanılıyor. O tarhiten beri birikiyor Avrupa
ve Amerika olmak üzerine dünyanın yok olmasına büyük birikim yapıyorlar. Gemiler otombiller falan çok
zarar veriyor dünyaya.

1910 da ford şiketinin seri üretimine geçmeden önce dünyada toplam 20 otomobil var. Bugün motorlu
araç sayısı 2 milyar. Ve artarak devam ediyor. Ama fosil yakıtların durdurulması için kömür başta yerin
altında kalması lazım. Başka türlü küresel ısınma kontrol edilemeyecek duruma gelmemesi mümkün
değil.,

paris antlaşmasında endüstri çapına göre bizim bunu kesin oalrak 2030 a kadar tüm fosil yakıtları yüzde
kırk indirmemiz lazım. Bunu yapıp tüm acil tedbirleri alabilirsek yüzde elli şansımız var diyuordu iklimin
kontrolden çıkıp insanlar ve diğer canlı türlerine zarar vermemesi için. 12 yıl kaldı denilmişti şimdi 11 yıl
var. Ama ömer madranın çalışmalarına göre o kadar bile yok. durum sandığımızdan çok çok daha vahim.

1.1 derece karbondioksit seviyesi dünyada arttı endüstri döneminden bu yana. Bunlar tamamen felaket
tellallığı yaptığımı düşünebilirsiniz ama tümüyle bilimsel konuşuyorum.

Birleşmiş milletler çevre programının söylediğine göre böyle giderse 3 ya da 4 derce yükselmesi mümkün
endüstri çağına göre. Bu da yaklaşıık bir milyar insanın en fazla kalacağı anlamına geliyor. Şuan 7 buçuk
milyar insan. Ayrıca bitki hayvanın yüzde 90 ı ortadan kalkacak anlamına geliyor.

Stokholm çevre enstitüsü şunu demiş: “çukurdaysan daha fazla kazmasın artık, çııkırı derinleştirmezsin.
Biz derin bir çukurdayız artık kazmamamız lazım. Ama kazmaya devam ediyoruz.”

Paris anlaşmasına göre çok büyük tehlikedeyiz.

Amerika, Avustralya, çin, kanada, Norveç… bunlar dünyayı mahveden devletlerin başında. Bu ülkeler
devlet şirketleriyle beraber dünya fosil yakıt üretiminin dünyada yüzde 60 ını yapıyorlar. Suudi Arabistan
ve iran da bilinmediği için bu listeye konulmuyor. Ama onlar da yüzde 40 ını yapıyor denebilir.

Amazon ormanları bu dünyanın hem akciğerleri deniliyor hem de oradaki yerlilere göre de kalbi.
Yeryüzünün en büyük karbondioksiti, sera gazlarını yutan en büyük yer. Ama feci bir halde. Şuandaki yok
ediliş hızı dakikada 2 futbol sahası gidiyor. Yılık her dakikasında bu şekilde gidiyor. 2008 den bu yana en
berbat haline gelmiş. Bu devam edecek deniliyor. Burası dünyanın en büyük biyolojik çeşitliliğinin yeri ve
dünyanın ilaç tedarikinin yüzde 90 ı oradan yapılıyor. Ayrıca gezegenin klimasıdır orası. Kendi yağmurunu
kendi yaratıyor. Buna uçan ırmaklar da deniliyor. Arjantine kadar tüm bulut akımını, hava akımını ayarlıyor.
İnanılmaz bir çeşitliliği var. günde 20 milyar ton su üretiyor. Bunu yok etmekle meşguller. Amazon
ormanında 360 milyar var ve en az ağaç türü olarak 16 bin farklı türde ağaç var. Akıl durduracak bir
zenginlikte orası. Tüm amerikadaki ağaç sayısı ise 72 dir. Amazonun çeşitliliğini siz düşünün.

Sanıldığı kadar yaban değil oradaki insanlar. Orayı kendilerine göre ekip biçmişler. Asai bitkisi var orada ve
çok besleyici. Çilek gibi bir şey. Onu ekmişler çaktırmadan. Orada yaşıyorlar. 8 milyondular. Ama Avrupalı
kolonyalistler beraberinde ölümcül hastalıklarla ve köle olarak kullanarak gelip kesip biçiyorlar. 80. 000
falan var şimdi. Son 50 yılda bu bitki örtüsünün yüzde 50 si gitti. Sığır hayvancılıktan ötürü, palm yağları
ekliyor(kozmetik, biskücviye kadar), soya ekiliyor hayvancılık için. Ama amazonları ve yeryzüünü yok eden
bir numaralık nedeni arsa spekülatörler. Çünkü ilginç bir yapısı va.r Brezilyanın zengin ve haydut kesimleri
para ile silahlı adamlar tutup oranın yerlilerini pusuya düşürüp öldürüyorlar. Çünkü bunca yıl orada kalan
kırk kabileler toplam 80 bin kişi olağan üstü bir direnç gösterip koruyorlar amazonlar. Ama onları öldürüp
kasıtlı yangınlar açıyorlar. Yerine de devlete gidip kendilerine alıyorlar. Amazon ormanlarının yok
olmasının bir numaralı sebep arazi spekülatörleri. 2. Hayvan tarımı ve üçüncü soya. Böyle gidiyor.
Madenciler tabi var. Altın vs arıyorlar. Kereste ticareti var.

Amazonların yok oluşu 10 yıldan beri en berbat halline gelmiş durumda.

Bir kötü haber daha var. iklim değişikliğinin yeni doğan bebekleri mahvetmekte olduğunu söylüyor bu
haber. Petrol şirketleri ve devletler yapmaya devam ederlerse, o zaman tüm dünyada bebeklerin farklı
sağlık tehlikeleri bekliyor. Dünya yaklaşık 150 sene öncesine endüstri dönemine göre 4 derce sıcaklıyacak.
Belli başlı gıda maddeleri buğday pirinç ve soya ve mısırdır. Hepsinin besin değeri belli bir derecede
azalıyor. Bebeklerin büyümeleri, zekalarının gelişmesi, bağışıklıklarının gelişmesi engelleniyor. denge ve
zika denen sinekler insan vücudunu yarı yarıya azaltanlardır. Onlar brezilyada ve türkiyede artmaya
başladı. Hiç bilinmedik sivri sinekler arttı. Seller ve kuraklıklar hem de orman çalı yangınları yüzünden
nefes alamaz haldeler çocuklar ve yetişkinler.

Yeni delhide durum bu açıdan beter. Çocuklara okula gitmeyin dendi ve 5 milyon maske dağıttı. Ama Yeni
delhinin nüfusu 20 milyon. 5 milyon dışındakilere hak getire artık. Durum bu yani. Rezalet.

Daha sıcak iklimde büyüyen gelecek nesli çok daha fazla hastalık ve iklim sorunları bekliyor.

Motor trafiğinden gelen kirli havanın toksik havanın yani kirli havanın geçen ay yapılan araştırmada
plasentaya geçiyor parçacıklar ve fetüs tarafına gidiyor. Daha doğmamış bebeğin doğmadan gelişme
bozukluğu, zeka problemi yaratıyor. Ama şimdi beyne direkt geçtiği tespit edildi. Tamamen dizel,
mazottan beyne giden zararlı hava var. Bu çok yeni bir haber. Dizelin temiz olduğu dünyanın en büyük
yalanı. Sahte bilgisayar testleri yapıldı. Bunu keşfettiler. Amerika 11 milyon araç çekti. Korkunç sayıda
insanın öldüğü açığa çıktı çünkü. Daha temiz araç diye dizeli sundular. Hileli çip koydular ve bu şekilde
insanları kandırdılar. Bunu alman biri ortaya çıkardı. Ama şirketin cio su bu sebepten istifa edildi. 1 milya
gibi bir tazminat verildi. Böyle bir dolandırıcılık var sistemde.

“iklimi değil, sistemi değiştir”. Bu sistem değişmeden bu korkunçlukları önlemenin imkanı yok. Beyin
tümörü yaptığı dizelin özellikle yeni ortaya çıkmış. Hava kirlenmesi vücuttaki istisnasız tüm organları
derinlemesine etkilediği araştırmalarda ortaya çıkmış.

Türkiyeye gelirsek,
Hem evrensel hem de yeniçağ gazeteleri aynı haberi yaptı: konya ovasında ekim sezonu büyük kuraklıktan
bahsediliyor. Konya ovası tahıl ambarı/ekmek sepeti diye geçiyor. Kuraklığa karşı sulama yapmalıyız gibi
bir şey demişler. bu haber deli saçması. Çünkü su yok.

Tema vakfı İTÜ profesörleriyle brilikte şunu dedi: “konya ovasını unutun”. Yeraltı sularını da çekmeye
başladıkları için çukurlar belirmeye başladı ve apartmanların yıkılması bundan olabilir. Bu bir felaket.

Eğirdir gölü de 10 yılda 520 km den 400 küsüra çekildi. Bu gzöle görülür bir çekilme. Göl kurursa hayat
sona erer.

Konyaaltı sahili antalyanın. En büyük turizm merkezinden biri. 10 yıl içinde (yeni bir haber – sabahtan) 19
metre 10 ayda kıyı çizgisi gerilemiş yaklaşık bir hektarlık sahip yok olmuş. Kum, taş ocakları, inşaat
sektörleri sebebi bu çekilmenin.

İnşaatte çöl kumu ve deniz kumu kullanılamıyor. Betonda tutmuyor. Denizden alınabiliyor ama en iyisi
deniz kenarındakiler. Alınınca orayı deniz dolduruyor ve erozyon başlıyor. “Kum Savaşları” diye bir film var
bu konuda. Bir fransızın filmi.

Dipsiz göl meselesi var bir de. Gümüşhaneden karadenizde define araması için kazılan dipsiz gölde
inceleme yapılmış. Gazetelere incelem ardından şöyle dendi: “aslında çevre ve şehircilik bakanlığıyla çok
ilgisi olan bir yer ama tabi çevre felaketi” denmiş. Bu bir garabet.

Dikenden haber: gagalı balina, geçen hafta akdenizde askeri tatbikat gerçekleştirildi. Balina gibi hayvanlar
ses ile varlığını sürdürüyor. Ama deniz altındaki tatbikattaki deniz altı patlamaları balinaların dengesini
kaybetmesine ve hayatını kaybetmesine neden oluyor.

Trabzon hariç tüm doğa karadeniz sıcak hava dalgası içinde.

Yani vaziyet bir hayli yaş. Hint okyanusunda da iklim sisteminde küresel ısınma tüm sistemi alt üst etmiş.
Fırtınalar bu yüzden kat kat artıyor. Oradaki yoksul köylülerin durumunu mahvediyor. Avustralyada
yangınlar devam ediyor.

Ülkedeki canlı türleri iklim krizinden yüzde 98.0 i etkileniyor. Yeni haber bu.

Kara ve deniz canlılarının yüzde 40 ı ebediyen yok oluyor.

Bill Mcgibenn diye bir adam var. Ömer madro ondan çokça faydalanmış kitabını yazarken.

Common Dreams(müşterek rüyalar.) bir site. Bak.

“Açık Radyo”yo dinle.(Sümeyra)

You might also like