Professional Documents
Culture Documents
Cuma Namazi Ve Zuhr-İ Ahi̇r - Mek
Cuma Namazi Ve Zuhr-İ Ahi̇r - Mek
2
Hadis kaynaklarında yer alan bazı rivayetlerde, Hz.
Peygamber'in Cuma namazından sonra dört, bazı rivayetlerde
ise iki rekat nafile namaz kıldığı mevcuttur.
(Ebû Dâvûd, Salât, 244; İbn Mâce, İkâmetu's-Salât, 95;
Buhârî, Cumu'a, 39).
1. Hutbe
Hutbe, Cuma namazının geçerlilik şartlarındandır.
4
Cuma suresinin 9. ayetindeki "Allâh'ı anma" ifadesini, Hz.
Peygamber'in hutbe ile ilgili hadislerini ve uygulamalarını göz
önünde bulunduran İslam müctehitleri, hutbenin Cuma’nın
sıhhatinin şartı olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir
(İbn Hümâm, Fethu'l-Kadîr, II/28; İbn Kudâme, el-
Muğnî, III/170-171; Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc, I/549;
Kâsânî, Bedâi'u's-Sanâ'î, II/195-198; Nevevî, Mecmû',
IV/382383).
Ehl-i Sünnet fukahasına göre hutbenin, Cuma vaktinde ve
namazdan önce okunması gerekir. Zira Hz. Peygamber, hutbeyi
Cuma namazından önce okumuştur
(Ebû Dâvûd, Salât, 240; Abdürrazzâk San'anî, el-
Musannef, III/222, H. No: 5413).
Hutbenin namazdan önce okunması konusunda Ehl-i Sünnet
uleması müttefiktir. Nitekim böyle uygulanagelmiştir.
(İbn Hümâm, Fethu'l-Kadîr, II/28; İbn Kudâme, el-
Muğnî, III/170-171; Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc, I/549;
Kâsânî, Bedâi'u's-Sanâ'î, II/195-198; Nevevî, Mecmû',
IV/382383).
2. Şehir
Fukaha, Cuma namazının sıhhati için, Cuma namazının şehir
veya şehir hükmünde bir yerleşim biriminde kılınmasını gerekli
görmüşler; ancak şehrin tarifi ve niteliği konusunda ihtilaf
etmişlerdir.
5
3. Cemaat
Cuma namazının sıhhat şartlarından biri de cemaattir.
6
Hanefiler, 40 kişilik cemaatin varlığını haber veren rivayetlerin
emir ifade etmediğini beyanla, Medine'de kılınan Cuma
namazında kırk kişinin hazır bulunması, bundan aşağı sayıda
kişiyle Cuma namazı kılınamayacağını göstermez, görüşündeler.
7
Hanefilerde ağırlıklı görüşüne göre, birden fazla yerde Cuma
namazı kılınabilir
(Kâsânî, Bedâi'u's-Sanâî, II/191-192; İbn Hümâm,
Fethu'l-Kadîr, II/14-15; İbn Abidîn, Reddü'l-Muhtâr,
I/541).
Ancak Ebu Hanife’den bu konuda iki görüş rivayet edilmektedir:
İmam Muhammed’in Ebu Hanife’den rivayet ettiğine göre, o
şöyle demiştir: “İki, üç veya bundan daha fazla yerde cuma
kılınması caizdir.” Ebu Hanife’den rivayet edilen bir diğer görüş
ise, bir beldede birden fazla yerde cumanın caiz olmadığıdır.
(İbnü’l-Hümam, Fethu'l-Kadîr, I, 411)
8
Malikiler, Cuma namazının sahih olabilmesi için namazın bizzat
caminin içinde kılınmasını şart koşmuşlar. Malikiler dışındaki
diğer üç mezhep ise Cumanın sıhhati için caminin şart olmadığı
görüşündedirler.
(Ceziri, el-Fıkh ala’l Mezahib’il Erbaa, c. II, s. 547).
9
İlk ulema ve müctehitlerden, bugünkü manada bizzat “zuhr-i
ahir namazı” isimlendirilerek kılınması gerekli bir namazın varlığı
şeklinde bir görüş varid olmamıştır. Ancak kimisi, konuya ihtiyat
olarak bakmış; kimisi iise, Cuma kabul olmayacağı için kesinlikle
o günün öğlenin farzı şeklinde kılınmasını gerekli görmüşlerdir
İmam Şafii gibi "bir şehirde, iki veya daha fazla yerde cuma
kılınmışsa, önce kılanların cuması sahihtir, sonra kılanların
cuması batıldır ve öğleyi yeniden kılmaları farzdır" görüşünü
belirtenlere göre, hangisinin önce kılındığı belli değilse, hepsinin
öğleyi yenden kılmaları gerekir. Bu sebeple ihtiyaten zuhr-i ahiri
kılmayı vacip görürler.
10
Zuhr-i ahir namazının kılınmasına karşı çıkanlar, şüpheyle
yapılan ibadetin geçerli olmayacağı düşüncesinden hareketle, bu
namazın kılınmaması gerektiğini söylemişlerdir. Hanefi
ulemasında İbn Nüceym (v.970/1563) ve Alaaddin Haskefi
(v.1088/1677), Cemaleddin el-Kasimî, Mehmet Zihni Efendi gibi
alimler de bu görüştedirler
(İbn Nüceym, el-Bahru'r-Râik, II/154-155; İbn Abidîn,
Reddü'l-Muhtâr, I/536; Cemalettin el-Kasımî, Islahu'l-
Mesâcid, s.50; Mehmet Zihni Efendi, Nimet-i İslâm, 439-
440).
Sayıları azınlıkta olan bazı alimler ise, Hz. Peygamber, sahabe
ve tabiîn döneminde böyle bir namaz bulunmadığından
hareketle, zuhr-i ahir kılmayı bidat kabul etmişlerdir
(Azim Abâdî, Avnü'l-Ma'bûd, III/397,406).
11