You are on page 1of 3

NEDEN DUALARIMIZ KABUL OLMUYOR

Emir’ul-Müminin Hz. Ali (a.s) bir Cuma günü Kufe’de çok güzel bir konuşma
yaptı. Konuşmasının sonunda şöyle buyurdular:

،‫ وعاب ٌد م ّل‬،‫ عال ٌم ز ّل‬: ‫ سبع مصائب عظام نعوذ باهلل منها‬،‫أيّها الناس‬
‫وفقير اعت ّل‬
ٌ ٌ
،‫وعزيز ذ ّل‬ ،‫ي أق ّل‬ ٌ
ٌّ ‫ وغن‬،‫ومؤتمن غ ّل‬ ٌ
،‫ومؤمن خ ّل‬
“Ey millet! Şu yedi büyük musibetten Allah’a sığınmamız gerekir:
1-Alimin sürçmesinden.
2-Abidin ibadetten usanmasından.
3-Müminin muhtaç olmasından.
4-Eminin hıyanet etmesinden.
5-Zenginin fakir olmasından.
6-Azizin zelil bir duruma düşmesinden.
7-Fakirin hasta olmasından.”
Bu esnada bir adam ayağa kalkarak şöyle dedi:
“Doğru buyurdunuz ey Emir’ul-Muminin! Biz saptığımızda sen kıblemizsin,
karanlıkta kaldığımızda sen nursun. Allah Teala’nın: “‫( ” ادعوني أستجب لكم‬Bana
dua edin size icabet edeyim – Mü’min Suresi 60-) diye buyurmuş olduğu sözü
hakkında senden soru sormak istiyorum. Allah-u Teala’nın böyle buyurmasına
rağmen neden duamız kabul olmuyor?”
Hz. Ali (a.s) cevaben şöyle buyurdular:

ّ
‫إن قلوبكم خانت بثمان خصال‬
“Dualarınızın kabul olmamasının sebebi, kalplerinizin sekiz şey hususunda
hiyanet etmesinden dolayıdır:

‫ فما أغنت‬،‫ فلم تؤدّوا حقّه كما أوجب عليكم‬،‫ أنّكم عرفتم هللا‬: ‫أولها‬
ّ
‫عنكم معرفتكم شيئا‬
Birincisi: Siz Allah’ı tanıdınız fakat size farz kıldığı şekilde hakkını eda etmediniz.
Bu yüzden bu tanıyış size bir şeyi kazandırmadı.
‫ فأين ثمرة‬،‫ ث ّم خالفتم سنته وأمتّم شريعته‬،‫ أنكم آمنتم برسوله‬: ‫والثاني‬
!‫إيمانكم؟‬
İkincisi: Siz Allah’ın Peygamberine iman ettiniz ama onun sünnetine karşı
çıktınız ve şeriatini öldürdünüz. O halde imanınızın neticesi nerede kaldı! (Yok
olup gitti.)

‫ وقلتم سمعنا‬،‫ فلم تعملوا به‬،‫ أنّكم قرأتم كتابه المنزل عليكم‬: ‫والثالثة‬
‫وأطعنا ث ّم خالفتم‬
Üçüncüsü: Allah’ın size nazil etmiş olduğu kitabı (Kur’an’ı) okudunuz fakat
onunla amel etmediniz; Kur’an’ı canı gönülden kabul ettik ve ona uyacağız
dediniz ama ona muhalefet ettiniz.

‫ وأنتم في ك ّل وقت تقدمون‬،‫ أنكم قلتم أنكم تخافون من النار‬: ‫والرابعة‬


!‫ فأين خوفكم؟‬،‫إليها بمعاصيكم‬
Dördüncüsü: Biz cehennem ateşinden korkuyoruz dediniz, o halde korkunuz
nerede kaldı?!

‫ وأنتم في ك ّل وقت تفعلون‬،‫ أنكم قلتم أنكم ترغبون في الجنّة‬: ‫والخامسة‬


!‫ فأين رغبتكم فيها؟‬،‫ما يباعدكم منها‬
Beşincisi: Cennete rağbet etmekteyiz, dediniz. Ama her an sizi ondan
uzaklaştırmakta olan şeyleri yapıyorsunuz; o halde cennete olan rağbet ve
iştiyakınız nerede kaldı?!

‫ ولم تشكروا عليها‬،‫ أنكم أكلتم نعمة المولى‬: ‫والسادسة‬


Altıncısı: Siz Allah’ın nimetini yediniz. Ama o nimete karşı Allah’a şükür
etmediniz.

: ‫ أن هللا أمركم بعداوة الشيطان وقال‬: ‫والسابعة‬


“ ‫”ا َِّن الشَّيطان لكُم عد ٌُّو فات َّ ِخذُوهُ عد ًُّوا‬
‫ وواليتموه بال مخالفة‬،‫فعاديتموه بال قول‬
Yedincisi: Allah-u Teala sizi şeytanla düşman olmaya emretti ve buyurdu ki:
“Şüphesiz şeytan sizin düşmanınızdır; o halde ona düşman kesilin.”
Ama siz dilde onunla düşmanlık ettiniz, amelde ise muhalefet etmeksizin onu
dost edindiniz (ona uydunuz).

‫ وعيوبكم وراء‬،‫ أنكم جعلتم عيوب الناس نصب عيونكم‬: ‫والثامنة‬


‫فأي دعاء يُستجاب لكم مع‬
ّ .‫ق باللوم منه‬
ّ ‫ تلومون من أنتم أح‬،‫ظهوركم‬
‫هذا؟‬
Sekizincisi: Siz halkın kusurlarını gözlerinizin önüne diktiniz. Ama kendi
ayıplarınızı attınız (onları görmezlikten geldiniz) ve kınanmaya kendisinden daha
layık olduğunuz kimseyi kınamaya kalkıştınız. Bununla birlikte hangi dua sizin
için kabul olabilir!

‫ وأخلصوا‬،‫ وأصلحوا أعمالكم‬،‫ فاتّقوا هللا‬..!‫وقد سددتم أبوابه وطرقه؟‬


‫فيستجيب هللا لكم‬،‫وانهوا عن المنكر‬،‫ وأمروا بالمعروف‬،‫سرائركم‬
‫دعاءكم‬
Oysa siz duanın kapı ve yollarını kapadınız. O halde Allah’tan korkun,
amellerinizi düzeltin, biatinizi halis edin, iyiliğe emredin, kötülükten sakındırın.
Bunları yaptığınız takdirde Allah-u Teala duanızı kabul eder.”
(Hz. Ali, Müsned, Hn: 10286/1; Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.93, s.376-377,
Hn:17; Müstedreku’l-Vesail, c. 5, s. 268, Hn: 5841)

You might also like