You are on page 1of 3

İSLAM TARİHİNİN İLK FETÖ’SÜ VE KIBRIS’I HAÇLIYA-RUMLARA İLK PEŞKEŞ

ÇEKEN MUAVİYE

Meşru idareciye karşı silahlı darbe girişiminde Bizans’la işbirliği içine giren ve
Haçlı-Bizans dünyası ile anlaşan ilk bağy Muaviye’dir.
İslam tarihinin ilk FETÖ’sü Muaviyedir.
Allah ve Rasulü’nun nasb ettiği, Müslümanların seçip biat ettiği meşru Halife’ye,
Şam’dan baş kaldıran bir Muaviye söz konusu…
Meşru halifeye silâhla karşı koymaya, isyan etmeye, fıkıh dilinde "bağy" denir.
İslam fıkhında bağy suçu işleyenler, ölüm cezası ile tecziye edilir (İbnü’l-
Hümam, Feth-ul Kadir, c. 6, s. 105, Kahire trhsz.; İbn-i Hazm, el-Muhalla, c. XI,
s.100, 117, Beyrut, trhsz).
Yönetim ve adalet hususunda Hz. Peygamber’den aldığı terbiye üzere daima
hak üzere olan ve adalet terazisi şaşmayan yegane Halife İmam Ali’dir.
İmam Ali, savaşın en zor ve can pazarı şartlarında bile hak ve adaletten
şaşmamıştır: “Sıffın, Fırat nehri üzerinde Rakka şehrine yakın bir bölgedir.
Muaviye ve ordusu Sıffin’e daha önce gelmiş ve Fırat suyunu tutmuştu ve Hz.
Ali’nin askerlerinin su almalarına izin vermiyor¬lardı. Hz. Ali, Muaviye’ye elçi
gönderip su vermesini istediyse de bu isteği reddedildi. Bunun üzerine Iraklı
komutanlardan Eş’as b. Kays ve Mâlik b. Eşter ortaklaşa bir saldırı düzenleyip su
yolunu ele geçirdiler. Ancak Hz. Ali su konusunda Muaviye gibi davran¬madı ve
her iki tarafın da suyu kullanmasına izin verdi” (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali,
s. 717-718).

‫ق َم َع ذَا‬ ُّ ‫ ا ْل َح‬: ‫فَقَا َل‬


ُّ ‫ ا ْل َح‬, ‫ق َم َع ذَا‬
،‫ق معك‬ ّ ‫فوّللا إنّك لعلى الح‬
ّ ‫ق والح‬ ّ :‫ فقالت أ ُ ّم سلمة‬،‫يودّعها‬
Nitekim Hz. Peygamber “Hak işte bu (Ali) iledir, Hak bu (Ali) iledir, Ali Hak iledir”
buyurmuştur (Ebu Yala, Müsned, 2/318, Hn: 1052; Hakim, Müstedrek, 3/129,
Hn: 4611; Hakim, bu manadaki üç hadis, Buhari ve Müslim’in şartlarına uygun
sahih bir rivayettir, ama nakletmemiş, der. Heysemi, Mecmeu’z-Zevaid, 7/235,
Heysemi ise, Ebu Yala rivayet etmiştir ve ricalleri sikattandır (güvenilir),
demektedir).
Hz. Ali, devletin dini adalettir, buyurmuş; “kendisine doğru söz ağır gelen
kimse adaletle hüküm icra edemez” demiştir (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s.
942).
Haçlı dünyasında Bizans imparatorluğu baş çekiyordu.
Muaviye bu esnada Bizans imparatoru ile iletişime geçti. Kıymetli hediyeler
gönderdi. İmam Ali’ye karşı isyanında destek ve saldırmazlık anlaşması yaptı
(Dineveri, Ahbaru’t-Tıval, s. 161-162, Kahire, 1911; İbn A’sem, el-Fütûh, c. 1, s.
522-523, Beyrut, 1986).
Halife Hz. Ali, “adam Rumlarla anlaştı” demektedir (İbn Kuteybe, el-İmame
ve’s-Siyase, 1, 93, Tahk: T. M. ez-Zeyni, Beyrut, 1985; İbn A’sem, age, c.1, s.
559).
‫ ولحقوا بأرضهم‬، ‫ فإن غلبتموهم استعانوا بهم‬، ‫وادع القوم الروم‬
Muaviye’nin kadrosunda birçoğu profesyonel yiyici ve rüşvetçiydi.
Bizans imparatoruna gönderdiği elçiye, İmparator 20.000 Dinar vermiş;
Muaviye’nin elçisi de, Bizans lehine hükümler imzalamıştır. Geri döndüğünde
Muaviye, kendisini görevden azletmiştir (İbnü’t-Tiktaka, el-Fahri, s. 68-69,
Kahire -1317).
Muaviye, Bisans’a tekrar elçi olarak Phanakis er-Rumi’yi göndermiş (m. 659);
II. Konstans ile görüşme sağlanmıştır (Mesudi, Murucu’z-Zeheb, 1, 329, Beyrut-
1965).
Bizans imparatoru, Muaviye ile anlaşmayı imzalamaya Patrik Ioannes
Pitziguadis’i görevlendirip Şam’a göndermiştir. Muaviye, Bizans elçisini ala yü
vala ile karşılamıştır. İmzalanan 30 yıl süreli anlaşmayla Muaviye, Bizans
imparatoruna yıllık 3000 Dinar, 50 savaş esiri, 50 Arap atı vermeyi taahhüt
etmiştir (Theaphanes, Choronographia, s. 54, Leipzing-1883).
Muaviye, anlaşma kapsamında h.33/m.653’ten beri Kıbrıs’ta bulunan 12 000
İslam askerini de geri çekmiştir (Belazuri, Futûh, s. 209; Stratos, Byzantium in
The Seventh Century, IV, 47, Amsterdam 1968).
Oğlu Yezid (h.64/m.683) ise saltanatını sürdürmek için Bizans ile anlaşmayı
yinelemiş; o da Rodos adasındaki İslam askerlerini ve Cünade bölgesindeki
Arap kolonisini geri çekmiştir (Belazurî, Fütûhu’l-Buldan, s. 330; Taberi, Tarih,
V, 322; Stratos, Byzantium, IV, 47).
Kurtuluş savaşında dedeleri Rumlarla ve işgalcilerle işbirliği içinde olarak Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’e karşı katl-i vacip ve deccal fetvası imal eden hacı-hoca
takımının bugünkü torunlarının Muaviye’yi rahmetle anmaları, kalplerinin ve
genlerinin çekmesindendir. Cübbeli ve şalvarlı güruhunun ekranlara tünemiş
olanları başta olmak üzere genleri dedelerine çeken bir kısım azınlık takım,
dün İslam tarihinin ilk FETÖ’sü Muaviye’yi Allah razı olsun diye yad ederken;
aslında çağdaş FETÖ’ya da dua etmektedirler... Örtülü-cübbeli sinsi FETÖ
takımıdır bunlar.
Muaviye’nin Bizans ile imzaladığı anlaşmayı, Halife Abdülmelik döneminde (h.
65-m/685 - Muhtar es-Sakafi ile olan mücadelesi sürecinde) tekrar
yenilendiğini görmekteyiz.
Abdulmelik, IV. Kostantinos’a elçi göndermiş; İmparatora daha önceden
ödenen vergi miktarını artırmıştır. Haçlı imparatoruna yıllık 365 000 dinar,
365 savaş esiri, 365 iyi cins at ödemeyi kabul etmiştir (Theaphanes, s. 59,
Leipzing-1883; Stratos, Byzantium, IV, 48).
Hz. Ali de “Kaçanın peşinden gitmeyin. Esir alınanı öldürmeyin. Yaralıya
vurmayın. Gizli şeyleri açığa çıkarmayın.Hiçbir malı almayın.”
demiştir.(Serahsi, c. X, 126)

You might also like