You are on page 1of 10

T.C.

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ

KADER DOĞAN

190444007

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLIĞİ

2.SINIF

ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ VİZE ÖDEVİ


TEZ ADI : ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ TANISI ALAN ÇOCUKLARDAEŞİKÜSTÜ
İŞİTSEL İŞLEMLEME BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

YAZAR :Uzm. Ody. Kürşad KARAKOÇ

TEZİN ÖZETİ ;

1. GİRİŞ
Bu kısımda özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG)’nin tanımını verip hangi alanlarda görülen bozukluklar
olduğu tanımlanıyor. Ayrıca çocukların hangi çağlarında tanı konulabileceğini anlatıyor.
Konuşma uyaranlarındaki temporal işlemleme eksiklikleri neden olduğunu beynin hangi kısımlarında
gerçekleştiğini anlatmakta ve ne tür sinyaller verildiğini bu sinyallerin nelere denk geldiğini açıklamıştır.
ÖÖG olan çocukların günlük hayatta çok zorlandıklarını , konuşmada sıkıntılar yaşadıklarını
belirtmişler.
Eşiküstü işitsel işlemleme becerilerinin değerlendirilmesinde bazı testler kullanılmıştır. Bunlar TFS ve
TE Hassasiyet testleridir. Ek olarak ÖÖG olan çocuklar için Wechsler çocuklar için zeka ölçeği
kullanılmıştır. Bu ölçekte ‘ sözel anlama ,algısal akıl yürütme , çalışma belleği ve işlemleme hızı ‘ gibi
faktörler vardır.
Çalışma 6-11 yaşlar arasındaki normal çocuklar ile ÖÖG tanısı alan çocuklar ile yapılmıştır.

2. GENEL BİLGİLER
2.1. ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
2.2. 1. TERMİNOLOJİ VE TANIMI
ÖÖG’nin çocukluk çağında sık görülen gelişimsel ve nörobiyolojik bir bozukluk olduğunu , bu
rahatsızlığı gösteren kişilerin okuma , matematik ve yazılı anlatımının sıkıntılı olduğu tespit edilmiş.
ÖÖG ‘nin biyolojik kökenli yeri beynin belli bölgelerindeki sorunlardan dolayı ortaya çıktığı ve bunun
genetik , epigenetik ve çevresel faktörlerle tetiklendiğini anlatıyor.

2.1. 2. EPİDEMOLOJİ
ÖÖG’nin çocuklarda %5-15 , yetişkinlerde % 4 oranında görülmektedir. Aynı zamanda ÖÖG’nin
erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir.
2.1.3. ETİYOLOJİ
ÖÖG’nin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Fakat bu durumun genetik ve nörobiyolojik temellerden
kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Bu durum çevresel faktörler sonucunda da gerçekleşebilir.
Aynı zamanda ÖÖG ‘nin ailede görülmesi , ailenin diğer fertlerinde ya da doğacak yeni fertlerinde
görülme olasılığını arttırır. Daha anne karnında karşılaşılan sorunlar bile bu durumun görülmesine neden
olur.
2.1.4. SINIFLANDIRMA
Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (DSM-5) ‘e göre okuma bozukluğu
(Disleksi ) ,yazılı ifade bozukluğu (Disgrafi) ,matematik becerilerinde bozukluk (Diskalkuli)
olmak üzere üç gruba ayrılır. Bunlar tanı kriterlerine göre hafif , orta veya şiddetli olarak
sınıflandırılmıştır.

OKUMA ALANINDA ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ (DİSLEKSİ )


Bu ÖÖG ilk 1896 yıllarında görülmüştür. Disleksi okuma yaparken kişinin okuma hızı ve
akıcılığı , okuduğunu anlama ve yorumlama gibi durumlarda sıkıntılar yaşanır .

YAZMA ALANINDA ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ (DİSGRAFİ)


Bu ÖÖG görülen çocuklarda imla, dilbilgisi , yazım-noktalama gibi durumlarda sıkıntılar
yaşadıkları görülür.
Bu durumlar en çok yazı yazarken veya ödevleri tamamlamaya çalışırken ortaya çıkıyor.
Disgrafi genelde okul çağlarında 3.sınıf sonlarında görülür . Erkeklerde görülme olasılığı
kadınlarda görülme olasılığından fazladır. Disgrafi çevresel faktörler olarak CO
zehirlenmesi , parietal loba özgü beyin travması gibi şeylerden de ortaya çıkabiliyor.

MATEMATİK ALANINDA ÖÖG (DİSKALKULİ)


Bu ÖÖG görülen bireyde sayılar , hesaplama ,aritmetik ... gibi konularda sıkıntı yaşar.
Diskalkuli kızlarda görülme olasılığı daha yüksektir. Diskalkuliyi etkileyen faktörler
genetik ,nörolojik ve çevresel faktörlerin etkili olabileceği ileri sürülmüştür. Shalev ve ark. “
diskalkuli olan bireylerin diğer kardeşlerinde de bu durumun görülebileceği “ belirtilmiştir.
2.1.5.KOMORBİDİTE
En az iki hastalık arasındaki ilişkiye ve hastalıklar arasında ortaya çıkan durumları inceleyen
bilim dalına komorbite denir.
ÖÖG genellikle nörogelişimsel bozukluklar (iletişim bozuklukları. Dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozuklığu “DEHB” ..) , zihinsel bozukluklar ile görülür.
ÖÖG’nin en çok dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile benzer olduğu
tespit edilmiştir.
ÖÖG olan çocuklarda özgüven eksikliği , hayal kırıklığı gibi akademik başarılarını etkileyen
şeyler görülür. Ayrıca bu çocuklar okula karşı genelde soğuk olurlar. (okula gitmemezlik,
okulda agresif davranışlar ...)

2.1.6. TANIMLA
DSM-5’te tanı için 4 ölçü verilmiştir.
Birinci ölçüde kişinin belirli öğrenme ve becerileri kullanma güçlükleri ölçülmüştür.
Ikincisinde kişide beklenen akademik becerileri kronolojik yaşlarına göre bir ölçüdür.
Üçüncüsünde öğrenme güçlüklerinin taam olarak hangi zamanda kendisini gösterdiği ölçülür.
Dördüncüsünde ise öğrenme güçlüklerindeki anlık yeti yetimleri, görme ve işitme yetersizliği
gibi şeylerin nedenleri ölçülmeye çalışılmıştır.
Bunlar haricinde Nöropsikolojik değerlendirmeler için Wehsler Çocuklar için Zeka Ölçeği
(WISC), Mangina testi, Görsel İşitsel Sayı Dizileri testi , ÖÖG Bataryası gibi testler
kullanılmaktadır.ÖÖG Bataryası dokuz alt testten oluşmaktadır. Bunlar ;okuma testi, yazma
testi , alfabenin harflerinin sırasıyla ve küçük harfler ile yazılması , sınıf düzeyine göre
toplama ve çarpım tablosu soruları , aylar ve günler ile öncelik ve sonralık ilişkilerinin
sorgulanması , görsel şekilleri , saat çizme testi , Head sağ-sol ayırt etme testi, Harris
lateralleşme testini içermektedir.

2.1.7. ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ TANISINDA ZEKA TESTLERİNİN ROLÜ


ÖÖG bir zeka geriliği değildir. Zeka testleri ÖÖG’nin tanı sürecine yardımcı olur.
Ülkemizde “Wechsler Çocuklar için Zeka Ölçeği- Dördüncü Baskısı (WISC-IV) uygulanır.
Bu test belirli yaştaki çocukların bilişsel becerilerini ölçer. WISC-IV sözel anlama, algısal
akıl yürütme , çalışma belleği ve işlemleme hızı “ olmak üzere dört faktöre dayalı alanları
değerlendirir. Yaklaşık 2 saat sürer.

2.3. EŞİKÜSTÜ SESİN KODLANMASI


Dış çevreden gelen sesleri yaklaşık 30.000 işitme sinir lifi ile taşınır. Memeli iç kulağındaki işitme sinir
lifleri üç gruba ayrılır. Bunlar sınıflandırma, ateşleme hızına (SR) dayanır ve temel fonksiyonel farkları
sese olan duyarlılıklarıdır.
Yüksek -SR lifleri sessiz ortamdaki sesleri algılama işini yapar.
Düşük -SR lifleri arka planda gürültü olan ortamlarda , hedef uyaranı algılama ve ayırt etme işini yapar.

2.4. EŞİKÜSTÜ İŞİTSEL İŞLEMLEME BECERİLERİ


Sesin farklı algısal nitelikleri temporal bilgiye dayanmaktadır. TFS taşıyıcı sinyal, TE taşıyıcı sinyaldeki
genlik modülasyonları demektir.
Konuşma algısı TFS ve TE’nin kullanılmasına bağlıdır. Yapılan çalışmalar TE için yüksek sinyal gürültü
oranlarında (SGO) veya sessiz dinleme koşullarında , TFS için ise daha düşük SGO’larda veya gürültülü
ortamlarda konuşmanın anlaşılırlığında kullanılır.

2.5. EŞİKÜSTÜ PSİKOAKUSTİK TESTLER


2.4.1.TEMPORAL FİNE STRUCTURE BİLGİSİ (TFS)
TFS bilgisi arka plandaki gürültülerin dinleyiciler tarafından hedef konuşma seslerinin mekansal ayrımını
yapmada kullanılır. Bu testte kişilerin kulakları arasında faz farkları tespit edilmiştir. Hatta bazı
dinleyicilerin yüksek frekansta görevlerini tamamlayamamıştır.

2.4.2. TEMOPRAL ENVELOPE BİLGİSİ


TE bilgisi hecelerin , kelimelerin ve cümlelerin tanımlanması için çok önemlidir. TE bilgisi , nöronlar
arasındaki aktivitenin “patem algısı” ile kodlanmakta ve zaman içinde dalga formu “peaks” ve “ valleys”
denen envelope ,işitsel yol ile senkronize bir sinirsel aktivitenin paterni olarak kodlanmaktadır.

2.6. GÜRÜLTÜDE KONUŞMAYI TANIMA


Disleksi ve normal çocukların gürültülü ve gürültülü olmayan ortamlara konulduğunda gürültülü olmayan
konuşmayı ayırt etmede çok fazla bir fark olmaksızın , gürültülü yerde disleksi olan çocukların konuşmayı
ayırt edemedikleri ortaya çıkmıştır.

2.7. ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNDE İŞİTSEL İŞLEMLEME BECERİ ZORLUKLARI


ÖÖG tanısı okul yıllarında konurken aslında daha okulöncesi dönemde de bazı belirtileri vardır. Bunlar
arasında işitsel işlemleme becerilerindeki çekilen zorluklarda yer alır.
Okuma güçlüğüne neden olan birkaç teori vardır. Bunlar arasında işitsel temporal işlemleme eksikliği
teorisinde vardır. Dislekside işitsel temporal işlemleme eksikliği teorisi sıkça görülür. Aynı zamanda
disleksi olan hastalarda işitsel işlemlemede eksiklik çok sıkça görülür.

3. BİREYLER VE YÖNTEM
3.1.BİREYLER
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim tarafından
özgül öğrenme tanısı alan 6-11 yaşlarındaki 25 çocuk (çalışma grubu) ve Hacettepe Üniversitesi Odyoloji
Ünitesi’nde 6-11 yaşlarında 25 çocuk ile yapılmıştır.(kontrol grubu)

3.1.1. ÇALIŞMAYA DAHİL EDİLME KRİTERLERİ


Çalışma ve kontrol grubu için belli başlı kriterler vardır. Bunlar ;yaş aralığı ,normal işitme fiziksel ve
zihinsel becerilere sahip olmak ana dilinin Türkçe olması ,çalışmaya gönüllü katılmak... gibi

3.2.ARAÇLAR VE YÖNTEM
Çalışmaya katılan bütün çocuklara eşiküstü işitsel işlemleme testleri ve gürültüde konuşmayı tanıma
testleri uygulanmıştır. ÖÖG olan çocuklara WISC-IV Zeka Testi ve ÖÖG test bataryası uygulanmıştır.

3.2.1.PSİKİYATRİK DEĞERLENDİRME
ÖÖG tanısı alan çocuklara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyelerinden Prof.Dr.S. Ebru Çengel Kültür ve Dr.öğr. üyesi Dilek Ünal
tarafından yapılmış ek olarak da aynı bölümdeki bir psikologla WISC-IV Zeka testi yapılmıştır.

3.2.2.ODYOLOJİK DEĞERLENDİRME
Tüm çocuklara hava yolu ile işitme şekilleri bazı özel kulaklıklar kullanılarak değerlendirilmiş. Kemik
yolu işitme eşikleri ise yine aynı özel marka odyometre ve kemik vibratör kullanılmıştır.

3.2.3. EŞİKÜSTÜ PSİKOAKUSTİK TESTLER


Temporal Fine Structure-Adaptive Frequency (TFS-AF) Hassasiyet Testi
Temporal Envelope (TE) Hassasiyet Testi olmak üzere iki test uygulanmıştır.

3.2.4.GÜRÜLTÜDE KONUŞMAYI TANIMA TESTİ


Ünsüz Ses Tanıma Testi
Bu testte alfabemizde bulunan “ b,c,d,f,g,h,j,k,l,m,n,p,r,s,ş,t,v,y,z ” harfleri kullanılmıştır. Uyarılar bir
kadın spiker tarafından seslendirilmiştir. Ki tur şeklinde verilmiştir ve turun arka planında gürültü olmadan
sessiz bir ortamda başlatılmıştır.1.turda 10 uyaran, 2.turda 10 uyaran toplam 20 uyaran verilmiştir. Her
doğru bilinen uyarı kayıt edilmiştir. Test 15 dakika boyunca yapılmıştır.

4. BULGULAR

4.1.BIREYLERIN DEMOGRAFIK ÖZELIİKLERI İLE İLGILI TANIMLAYICI


İSTATISTIKLER
Bu araştırmada çocukların kız-erkek ve yaş ortalamalarına çok büyük bir fark tespit edilmemiştir.

4.2. BİREYLERİN İŞİTME TESTİ BULGULARI


Çocukların sağ ve sol kulak hava yolu işitme eşiği ortalamaları arasında çok büyük farklar ortaya
çıkmamıştır.

4.3. EŞİKÜSTÜ PSİKOAKUSTİK TEST SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI


4.3.1.TEMPORAL FİNE STRUCTURE (TFS) HASSASİYET TESTİ
Gruplar arasındaki farkalar Mann-Whitney U testi ile yapılmıştır. TFS Hassasiyet testi frekansının kontrol
grubunda daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır.

4.3.2.TEMPORAL ENVELOPE (TE) HASSASİYET TESTİ


Çalışma ve kontrol grubu arasındaki farkı ölçmek için 4 Hz de Örneklem T testi kullanılmıştır.20 Hz, 50
Hz, ve 100 Hz frekanslarında Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Çıkan sonuç ise kontrol grubunun ,
çalışma grubuna göre daha düşük olduğudur.

4.3.3.TEMPORAL ENVELOPE (TE) HASSASİYET TESTİNDE SUNULAN UYARAN


SAYILARININ KARŞILAŞTIRILMASI
Gruplar arasındaki farklar Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Gruplar arasındaki farklara
bakıldığında çalışma grubunda verilen frekanslarda daha az sayıda uyaran olduğu saptanmıştır.

4.4. GÜRÜLTÜDE KONUŞMAYI TANIMA TESTİNİN KARŞILAŞTIRILMASI


4.4.1. ÜNSÜZ SES TANIMA TESTİ
Yapılan testin skorları arasındaki fark Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Testin sonucu olarak
Çalışma grubundaki çocukların değerleri daha düşük çıkmıştır.

4.5. TFS HASSASİYET TESTİ İLE WISC-IV PUANLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ


Bu çalışmada anlamlı bir ilişki ortaya çıkmamıştır.

4.6. TE HASSASİYET TESTİ İLE WISC-IV PUANLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ


Bu çalışmada da frekans aralıklarına göre pozitif , negatif ve anlamlı olmayan ilişkiler ortaya
çıkmıştır.

4.7.GÜRÜLTÜDE KONUŞMAYI TANIMA TESTİ İLE WISC-IV PUANLARI ARASINDAKİ


İLİŞKİ
WISC-IV ile ünsüz ses tanıma testi skorları arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir.

4.8. TFS HASSASİYET TESTİ İLE GÜRÜLTÜDE KONUŞMAYI TANIMA TESTİ


ARASINDAKİ İLİŞKİ
Bu testler arasında olumlu yönde bir ilişki tespit edilmemiştir.

4.9. TE HASSASİYET TESTİ İLE GÜRÜLTÜDE KONUŞMAYI TANIMA TESTİ


ARASINDAKİ İLİŞKİ
Bu testler arasındaki ilişkiyi bulmak için verilen bazı frekanslarda negatif yönde ilişkiler
bulunmuştur.

4.10. TE HASSASİYET TESTİ İLE TFS HASSASİYET TESTİ ARASINDAKİ İLİŞKİ


Bu iki test için verilen frekanslardan 4 ve 100 Hz arasında negatif yönde bir ilişki
bulunmuştur. 20 ve 50 Hz ‘te anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.

5. TARTIŞMA
Eşiküstü işitsel işlemleme becerilerinin değerlendirilmesi için yapılan TFS ve TE Hassasiyet testlerinde
gürültüde uyaranları ayırt etme yeteneklerinde normal çocuklar ve ÖÖG tanısı alan çocuklar için yapılan
çalışmalar arasında belirli farklar olduğu saptanmıştır. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar için yapılan
çalışmalar arasında işitsel işlemleme becerilerinin değerlendirilmesi üzerinde çok sayıda araştırma yapıldığı
fakat gürültüde konuşmayı tanıma ile beraber eşiküstü işitsel işlemleme becerilerinin arasında bir ilişki olup
olmadığına dair bir çalışma yapılmamıştır.
Yapılan çalışma sonucunda 10-12 yaş arasındaki ÖÖG tanısı alan çocuklar için yol gösterici bir çalışma
oluşturmuştur.

6. SONUÇ VE ÖNERİLER
TFS Hassasiyet testi için çalışma ve kontrol grubunda önemli farklar tespit edilmiştir. ÖÖG tanısı alan
çocuklar için daha fazla spektral bilgiye ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir
Iki grup için kullanılan TE Hassasiyet testi içinde belirli farklar tespit edilmiştir ve ÖÖG tanısı alan
çocuklara daha fazla sinyale ihtiyaç duyduğu tespit edilmiştir.
TE Hassasiyet testinde kullanılan frekanslarında verilen uyaranlar arasında anlamlı farklar
gözlemlenmiştir. Ve ÖÖG tanısı alan çocukların normal çocuklara oranla kötü performans gösterdikleri
tespit edilmiştir.
Ünsüz ses tanıma testinde ÖÖG tanısı alan çocukların gürültülü yerlerden sessiz yerlere geçildiğinde
sergiledikleri performansın iyileştiği gözlemlenmiştir.
Gürültüde konuşmayı tanıma testi, TFS Hassasiyet testi , TE Hassasiyet testin ile WISC-IV testi
arasındaki ilişki incelendiğinde Gürültüde konuşmayı tanıma becerileri ile zeka puanları arasında bir ilişki
bulunamamıştır.

ÖNERİLER;
ÖÖG tanısı alan çocuklara sadece güçlüğe yönelik müdahaleler olmamalı Eşiküstü işitsel işlemleme
süreçlerinin içinde olduğu eğitimlere yer verilmeli.

KAYNAKÇA

.ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ TANISI ALAN ÇOCUKLARDA EŞİKÜSTÜ İŞİTSEL

İŞLEMLEME BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ -Uzm. Ody. Kürşad KARAKOÇ-Odyoloji


Programı YÜKSEK LİSANS TEZİ-ANKARA 2020

You might also like