Professional Documents
Culture Documents
_--~
-~:.0::;;-;-.:~--T 12~3 t
- - -···---·- .1---~ ·--- ·· - -~· --
Tasnif Ho.
---.J..·------~-
SELÇUK_ÜNIVERSiTESi
iLAHiYAT FAKÜLTESi'
DERGiSi
Zek·eri:ya GÜLER(*)
"AIIôh ve RasOiü bir iş·e hüküm v•erdiği zo·ma·n, ·rnü'-min bir erke'k ve
kadın içtn, kend·i -işlerinden dola·yı AUôh ve Peygam'ber'•i-n hük-
mü'•mi-n bi•r
müne ay·krrı ola·nı seome hakkı yoktur." (2). '
"RasGI si-z-e ,ne verdiyse onu a·l·ın, size ne yasa· kl·adıysa ondan da· vaz-
g-e cin." (3).
"Sakın hô, sizden bir·inizr., kornı tok koltuğu-na kur-ulmuş: beniım emir
ve yaısa·l<lıanma a.i-t bir f?(ey .kendi-s ine geldiği zornan "biz onu bunu bilme-
yiz, Alıfôh'ın 1 kitaibındo ne -bulursa·k ona uyanz" derkıen bul-mayayım." {4).
(6) FazlurrahmA.n, İsıarn ·(çev. Doç. Dr. Mehmet Da~- Doç. Dr. Mehmet Aydın),
Ma Yenba~i fi ~ivayetih ve Hamlih, thk. Abdurrahman M. Osman, Kahi-
re, 1968, II, '230 - 235.
(6) Fazlurrahman, İslam, (çev. Doç. Dr. Mehmet Dağ - Doç. Dr. Mehmet Aydın), ·
İst., 11J81, s. 82, 83. ·
(7) Yüksek Lisans Tezi olarak hazırladığımız Hadis Bibliyografyası Doğuş ve _
Gelişimi U - IV/VII - X) adlı bibliyografik ar·aştırmamızda başlangıçOO.n
hicri IV. asrın sonuna kadar, tesbit edebildiğimiz matbfi- mahtüt yakla-
şık 1~()0 k·itabiyat - bize kadar gelemeyenler· d-e bu rakama dahil~ir - bu
gerçe~i isbat etmiş durumdadır.
('8) el-Hakim. Ma'rlfet·ü Ulümi'l-Hadis, s. 65; es-Suyfttt, Mi'!ta.hu'l-Cenne fl'l-
İhticA.c bi's-SUnne, ·thk. Mustafa Abdulkadir Ata, Beyrut, 1987, s. 52.
(9) Bkz. el-Kasimi, Kavaıdü't-Tahdis min Funfıni Mustalahı'l-Hadis, s. 298.
Zekeriy-a GÜLER ' 189
-------------------------------------------------- -~----
Üzülerek kaydetmek g-e r·e kir ki, haıyırlı nesil Sahabe devri·nden sonra
sünnıet cevresinde o1uşturulon biır to•kım şüphe ve tereddütler (12), osrı
mızda da ca·nJ.ılığ,ını ımuhaıfaza .e tmektedir. Söiıkonusu şüphe ve tereddüt-
lerde, ·müsteşri·kleri: n ve onlıardon etkhlenen müslümaın il·i-m ve fikir ado·m-
kı•rını-n pa·yı oldukca 'büyüktür.
Hadis. ve genel olaro-k isıarn Tôri'hi ·ile .ilgiti ·calışma.fa.rıylo · meşhu-r olan
Al·maın .müsteşr~k A. Spr.enger v.e .halen ı. Goldz·ilher (ö. 1921)'in 'Hadis i.l-
-mi·n in rl•k ya.zılı ma·lzemelerinıi teşkil eden ık·i•tôbetü'l-hodis ve bunu taik'i'b
eden tıedvin v.e tosnif (13) dönemler~ne fa·rk·lı ıbakı· şları, bazı çevrelerde
sünnete olon güveni sarsooa·k kadar etk•Hi olımuştur.
(10) İbn Abdilberr, a.g.e., I, 56; el-Kettani, er-Risale el-Mustatrafe, İst .• 1986,
s. 219.
(ll) et-Kettani, a.g.e., s. 221. .
(12} Tarih boy1:1nca eski- yeni hadis inkarcıları veya şüphecileri hakkında bkz.
Fazlurrahman, a.g.e., s. 78, 82, 315 vd.
(13) Tedvin: Muhtelif sahabiler tarafından rivayet edilmiş ve dağınık halde
bulunan hadislerin; kitaplarda toplanmasını ifade eden dönem.
Tasnif: Belli bir sisteme göre düzene konuımam ış olan müdevven hadisle-
rin, müsnedlerde olduğu gibi sahabt ravilerinin isimleri altında biraraya
getirilmesi veya musanneflerde olduğu gibi belli bab ve konulara göre telif
edilmesini ifade eden dönem.
190 Ebu Reyye'nin "Adva Ale's-Sünne en-Nebeviyye" Adlı Eser: ...
\ ~)
(16)
(14) Bkz. Subhi es-Salih, Hadis İliroleri ve Hadis Istılahları, çev. M. Yaşar Kan-
demir, Ank-ara, 1973, s. '28. (Goldziher, Etüdes Sur la Tradition İslamique,
p. 245 - 250'den naklen).
(15) Bkz. Buhari'nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar, İst., 1956, s. ll vd.
(16) Beyt, şu manaya gelmektedir: "Onlar benden bir sürçme gördükleri za-
man sevinçten uçarlar, dörtköşe olurlar. Din ve millete faydalı gördükleri
şahısları da yerin dibine· geç'irirler."
(17) Buhari ve Müslim gibi otoriteler tarafınd-an da rivayet edilen Sahife'yi Dr.
Rif'at Fevzi Abdulmuttalib, "Sahifetü Ali b. Talib an Rasülillah (s.a.v.)
Diraseten Tevsikıyyeten Fıkhıyyeten'' adıyla neşretmiştir. (I. baskı, Daru's-
Selam, 1986).
(18) Fuad Sezgin, Tarihu't-Turas el-Arabi (G.A.S.), Mısır, 1977, I, 120.
(19) Sezgin, a.g.e., I, 119. Burada Muhammed Seyfuddin Aliş'in "Müsnedü Ab-
dillah b. Amr el-As ve Sahifetühu es-Sadika" isimli master çalışmasını ha-
tırlatmak isteriz. (Bkz. Muhammed Accac el-Hatib, Usülü'l-Hadis, Lübnan,
1967, s. 194, 462).
(20) Sezgin, a.g.e., I, 120, 121.
Zekeriya GÜLER 191
.mediyye" · adlı
Hati·b .ei-'Bağdôdi (v. 463/1 070), Saifvôn ve ei-Evzôi'den " ... bu yüce
Hmi a·ğızd:an a·lıma·k suretiyle müzôk·ere ediyorla·rdı. K'ita·plaro g·eciınce nCı
ru gitti ve ehll of.mayaınlar<l intikal etti.'' şe·klinde sözl.er naklettikten sonra,
hadislerin yazıya ge-çirnmesi ve bunu to·ktıb eden t•edvin döneminin tabii
geHşi·mini şöyl·e değ·erlendirıir: Hadislerin yazıya geçiırilmesi, ·bir müddet
(33) MUslim, Zühd, 72; İbn Hanbel, Müsned, III, 12, 21, 39, 65.
(34) EbO. Davüd, ilm, 3.
(35) Ebu Davud, tım. 3. Ahmed Muhammed Şakir, hadisin sahih olduğunu söy-
ler.
(36) İbn Abdilberr. Camiu Beyani'I-Ilm, I, 86; el-Hatib el-Bağdadi, Takyidu'l-
Ilm, .thk. Yusuf el-Iş, Beyrut, 1974, s. 68- 72, 88, 92, 96, 97.
(37) MeAlimu's-Sünen Şerhu Sünen-i Ebi Davıid, İst. 1981, IV, 61. Başka izah
ve çözüm yolları için bkz. er-Ramehurmuzi, el-Muhaddisu'l-Fasıl, Beyrut,
1971, s. 385 vd.; el-Beyheki, Ma'rifetü's-Sürien ve'l-Asar, thk. es-Seyyid Ah-
med Sakr, 1969, I, 58 vd.; el-Hatib, Takyid, s. 57, 93; Accac, Usul, s. 142 vd.
Ayrıca Accac, konu ile alakah "es-Sünne Kable't-Tedvin" adlı ciddi bir
çalışma ya:pmış bulunmaktadır.; Rif'at Fevzi, Tevsiku',s-1Stinne fi'l~Kami's
Sani el-Hicri 'Üsüsühfi ve't-Ticahuhfı, Mısır, 1981, s. 43 vd.; Sahifetü Ali b.
Ebi Talib, s. 39- 50; Sezgin, Buharinin Kaynakları, s. 5 vd.: Abdulğaniyy,
Hucciyye, s. 3'92 'vd. Suibihi es-Salih, a.g.e., s. 13 vd.; Kockuzu, Hadis İlim
leri ve Hadis Tarihi, s. 243 - '252.
________ -----· _~-~keriya GÜ4ER
.. 1
195
nöhoş karşılandıkt·on sonra, geniş oapta tatbtk sahası buldu ve ehJ-t ha-
dis. hadrsleri ·sa'hlfe (broşür)lıer ha·linde tedvin etmeye başladı . Cün:kü ri·-
vôyetıer yayılmış, ;isnadlaır uzomış, ricôHn istm, künye ve .ni·sbe11-er.i coğa,/:
mış, sened ve m·eHnılerin Hode tqrzı ·muhteHf şekiller al·mış, neti·ce iıtiba.
riyle ·insan hôfı~ası şu saydı·klanmızı zabt·edebi:lmekten ôciz kol·mıştı. Du-
·rum böyle olunca _şu zomonda yazılı hadis i·l·mini-n, sadece hôfız· aya darya-
nan iHmden daha sağlam .olduğu ha·ki.koti ortava çıktı. Kıa,Jdı ki, Rasulul-
lôh (s.o·.v.), hôfızosı zayıf ol·a·nlar i·çin hadislerin yazı·lma·sı konusunda izin
verm-işt'i. Sahôbe, tabi On ve bunları ta·kib eden ·ne sirllerin tatbi1k· a · tı d·a ·bu
şekilde devo·m etmişti (3·8).
bi.r başka s iıkanın da de, steğini .almaik iste,mi.şti·r (40). O, (hadisi b'iır ta:ra•ta
bıra•korak) hô-ri·cileriin dediği ·g ıiibi "AIIôh'ın kitôbı bi·ze yeter"
(38) Takyid, s. 64 vd. Krş. Sıddik Hasen, Ebcedu'l-Ulum, Dimeşk, 1978, I, 177 vd.
Sezgin, Buharinin Kaynakları, s. 16.
(39) Adva, s. 46, 53.
(40) Ninenin mirastaki 1/6 (südüs) payını rivayet eden sahabi, el-Mu~ira b.
Şu'be ile Muhammed b. Mesleme'dir. Rivayet · icin bkz. Ebu Davftd, Feraiz,
·5; Tirmizi, Feraiz, 10, ll; İbn Mace, Feraiz, 4.
(41) ez-Zehebi, Tezkiratü'l-Huffaz, Hayd-arabad, 1956, I, 3. Krş. el-Muallimf.
el-Envar, s. 53.
196 Ebu Reyye'nin "Adva Ale's-Sünne en-Nebeviyye" Adlı Eseri ...
e) Buhôri - ·kf hadis ricôHni·n şeyh id ir, kHaıbı cumhur nezdinde şöhret
bulduğu gibi- Allöh'ın kHôbından sonrıo en sahi·h kHaptır ve hadisl·eri ma~
nô yoluyla r·ivôyet etmiştir . (46). Hatib e·I.JBa.ğdôdi, Buhôri'den şunu nakle-
der: Nice hadisler var •ki, Basra·'da duydum Şa·m'da yazdım, Şa·m'da duy-
dum Mısır'da yazdım. Buhôri'y·e "Ey Ebu AbdiHôh tamamıyla mı?" şek
linde soru soruldu. Bu soru ücerine 'Buhôri sükCıt etti (47}.
Aınco·:< EbO Reyye, "Aca·ba zahtedildi mi? He·y hôt" diyerek {51} şüp
he ve te;~eddüdünü -g·izlıiyememektedir. Ha,lbüki hôfıza, zeka, fehim ve
idra·kleri fa·rklı oJ.ma.kla bi-rlikte, - A.Jiôh'ı.n 'lütuf ve Thsani:yle- sahôbenin
benzer~ görülme,miş sağinm hôfıza ve ~keskin zekôya soh.ip olma-ları, ne-
bevi terbiye ve hasletler·in kazandırdığı şuur ve hassasiyetle dini- kendi'le-
·rinden sonraıki nesillere nakil ve tebliğ gayre-tlerL sözkonusu şüphe ve te-
reddütılere maha·l 'bırokmama:ktodır. Kaldı ki, unuton, eksi·k veya yanlış
hatıriıyon sahôbl ·rôvller, bil·en diğer sahô'biler tarafından Ikaz edili-yor-
du (52). Burada., kısmen veya ta•mômen zobtedi'lemediğ·inden dolayı za-
'ma-nımızo kadar gelemeımiş hadi-sler sebebiyle, din, · geıreğ·i gi·bi· ac· ıklana
·mm'!ııştır, şeklinde mukadder bir soru veya ·itiraz da yersizdir. Kur'ôn, Al-
lôh tarafından muha1aza edildiği g•ibi, dini anlamamızo im·ka·n -vere·oek
kadar ,kôfi derecede sünne-t de muha·fa·za · edHmiştiır. ibn Hazm (456/1063).
(48) Ebu Reyye, a.g.e., s. 21, 22. Burada müellif, mana ile hadis rivayetinin za-
rar ve tahribatını maddeler halinde saymaktadır.
(49) Bkz. Adva, s. 77- 80. Krş, el-Muallill'l:i, el-Envar, s. 80- 82. Konu ile alaka-
lı geniş bilgi için bkz. er-Ramehurmuzi, el-Muhaddisu'l-Fasıl, s. 530 vd.;
el-Beyheki, Ma'rifetü's-Sünen, I, 41 vd.; Rif'at Fevzi, Tevsik, s. 415 - 430.
(50) Ebu Reyye, a.g.e., s. so.
(51) Ebu Reyye, a.g.e., s. 80 dipnot.
(52) ez-Zerkeşi el-Mısri (794/139l)'nin, bu meseleleri konu alan "el-İcabe li
Iradi ma İstedrakethu .Aişe ale's-Sahabe" adlı önerrili bir eseri mevcuttur.
198 Ebü Reyye'nin "Ad va Ale's-Sünne en-Nebeviyye" Adlı Eseri. ..
"Z·itkri ibiz indirdi·k biz, onu koruya·n da bizıiz" (53) ayeNnde g·e cen "zi,kr"
k·elimes·i·nin sünnete de şômH olduğunu belirterek (54), kon-unun önem.ine
ri şaret etmektedir.
(53) el-Hıcr, 9.
(54) Bkz. İbn Hazm, el-İhkam, Beyrut, 1985, I, 96, 97; Abdulğaniy Abdulhal1k
Hucciyyetü's-Sünne, s. 389 - 392.
(55) Ebu Reyye, Adva, s. 17, "285, 289.
(56) Ebft Reyye, Adva, s. 292.
(57) Hadis İlimleri, s. 246, '247.
· (58) İbn Şahin, Nasihu'l-Hadis ve Mensühuh, Reşid Efendi K tp. (İst.), No. 120.
v. 210a. Hocam Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu, bu yazma nüshayı diğer
nüshalarla karşılaştırarak neşre hazır hale getirmektedir.
Zekeriya GÜLER 199
li·nde iz:aih etm·işlerdir (69). EbO Hüreyre'nin "ketm ... j, iNm" endişesinden
kayna·k·lanan tebliğ şuur ve duygusu, gôyesi·nin karın doyurmaık gibi mad-
di bi·r hede·f olmadığını göstermektedir.
·'
(67) Buhari, Ilm, 42; İ'tisam, 21; Buyu', 1; Hars, 21; Müslim, Fedailu's-Sahabe,
159, 160; İbn Hanbel, Müsned, II, 240, 274 .
(68) Bkz. İbn Hacer, Fethu'l-Bari, el-Mektebe es-Selefiyye, I, 215.
(69) Bkz. Abdulmun'ım Salih el-Izzi, Difa' an Ebi Hüreyre, s. 74; es-Sibai, es-
Sünne, s. 314 vd.; M. Abdurrezzak, zuıumat, s. 177, 178; M. Accac, Ebu
Hüreyre Raviyetü'l-İslam, s. ı 73, ı 74.
'.-·'
· ·f '
-?ı
Mahmut YEŞİL 201
NETiCE
Ka·yna-k olarak Hadis'in yeri ve önemi, konu ile alôka·lı bazı farklı gö-
·rüşler ve bunlara veri,len cevapları esas a·lan ·bu maıkôle,mi.zde, e'hl-'i hadi-
sin gösterdi•kleri gayret sonunda, elde edile·n müsbet neticelere rağmen,
sünnet etrafında şüphe ve tereddütlerin devam.lı gündem·e ·get.irildiği gö-
rül·mekt~dir. Asrımızda da "Hadi~s Mudôfaaısı" adı al.tında, ba,zı rôvl ve ha-
dis j.ma~mıannı yalancılı-k ve uydur·macılıkla itha-m edecek ·kodar 'i'frata va-
ran bazı mü·elli.fl·er, bu oıkımı devam ettrirmektedirler. SünneNn ibtôline yö-
neHk bu tür tenk·idf.er ve. ol·umsuz yaklaşımlar temelde, Kur'ôn'ın doğru
olara·k ·anlaşılımamasını ve dolayısıyla müslüman toplumların yaşayan
Kur'ôn ve yaŞOo/On Sünnet haline dönüşmemes·ini. gaye edinen müsteş
rikler.in z~ihniy·etin·e hizmet etmektedir. Cünkü, Kur'ôn'ın, RasOiullôh
(s.a.)'ın şahsında fert ve 1oplum hayatına aktorıl·ması demek olan sünn·e-
Un ihmal .edHmesi, Kur'ôn'ın anlaşıl·masında anarŞ'i: ortıa.mının hazırlanma
sı,no zemi.n hazırlayacaktır.