You are on page 1of 21

ÇOKLU ORTAM KURAMLARI

• Çoklu Ortam Kuramları


İÇİNDEKİLER

• İkili Kodlama Kuramı


• Sınırlı Kapasite Kuramı
• Aktif İşlemci Kuramı
ÇOKLU ORTAM
• Türetimci Çoklu Ortam UYGULAMALARI
Kuramı
Prof. Dr. Yüksel GÖKTAŞ
• Bilişsel Yük Kuramı
• Gestalt Kuramı

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra:


•Çoklu Ortam Kuramlarından;
HEDEFLER

• İkili Kodlama,
• Sınırlı Kapasite,
• Aktif İşlemci,
• Türetimci Çoklu Ortam,
• Bilişsel Yük, ÜNİTE
• Gestalt Kuramı hakkında bilgi sahibi

2
olacaksınız.

ÜNİTE

2
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Çoklu Ortam Kuramları

İkili Kodlama
Çoklu Ortam Kuramları
Sınırlı Kapasite

Aktif İşlemci

Türetimci Çoklu
Ortam

Bilişsel Yük

Gestalt Kuramı

NİTE

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2


Çoklu Ortam Kuramları

GİRİŞ
Çoklu ortamların tasarımında yararlanılan altı temel kuram vardır. Bunlardan
bazıları çoklu ortam ürünlerini hazırlama sürecinde doğrudan, bazıları ise dolaylı
olarak kullanılan kuramlardır. Kuramlar zaman zaman diğer kuramların üzerine
bina edilerek oluşturulmuştur. Örneğin; Türetimci Çoklu Ortam Kuramı üç farklı
bilişsel kuramın bir araya getirilmesi sonucunda geliştirilmiştir. Bu kuramlar İkili
Kodlama, Sınırlı Kapasite ve Aktif İşlemci kuramlarıdır. Tablo 2.1’de çoklu
ortamların tasarım sürecinde yaygın olarak kullanılan kuramları ve bu kuramlar
hakkındaki temel bilgileri inceleyebilirsiniz.
Tablo 2.1. Çoklu Ortamlarda Yaygın Olarak Kuramlar

Kuram Tanım Temsilcileri

1. İkili Görsel ve işitsel bilgilerin işlenmesinde Paivio


Kodlama iki ayrı kanal kullanılır.
Baddeley

2. Sınırlı Görsel ve işitsel kanallarda aynı anda Miller


Kapasite sınırlı miktarda bilgi işlenebilir. Chandler
Sweller

3. Aktif İşlemci Aktif öğrenenler dışarıdan gelen Wittrock


bilgileri algılar, organize eder ve
Mayer
birbiriyle kaynaştırır.
4. Türetimci Yeni bilgilerin hem kendi aralarında Mayer
Çoklu hem de mevcut bilgiler ile
Ortam ilişkilendirmek suretiyle
kaynaştırılmasını ön görür.
5. Bilişsel Yük Çoklu ortamın; algıya, duyuya, kısa Miller
süreli belleğe ve işleyen belleğe hitap
Sweller
etmesi gerekir.
6. Gestalt Bütünün kendini oluşturan Wertheimer
Kuramı parçaların toplamından daha fazlası
Koffka
olduğu ilkesi benimsenir.
Kohler

İKİLİ KODLAMA KURAMI


İkili kodlama, Allan Paivio tarafından kuramlaştırılmış bilişsel bir teoridir.
Zihnimizin iki ayrı kanal ile bilgileri işlediğini öne sürer. İkili Kodlama Kuramı, kısa
süreli belleğe gelen bilgileri, sözel ve sözel olmayanlar olarak ikiye ayırır. Sözel ve
İkili kodlama kuramı
sözel olmayan süreçlere aynı oranda önem verilir. Bu kurama göre bilişsel süreç iki
kısa süreli belleğe
etkileşim ile gerçekleşir. Sözel ve sözel olmayan süreçler birbirinden bağımsız işler
gelen bilgileri, sözel ve
sözel olmayanlar ancak bazı noktalarda bağlantılar gerçekleşir. Bu süreçlerin sonunda bilgi, dil ve
olarak ikiye ayırır. sözel olmayan süreçler ile sembolize edilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3


Çoklu Ortam Kuramları

Şekil 2.1. Sözel Ve Sözel Olmayan Kanallar

Sözel temsiller kelimelere kodlanır. Kelimeler nesneleri, olayları ve soyut


fikirleri zihinde somutlaştıran yapay kodlardır. Farklı dillerde aynı nesne için
kullanılan farklı kelimeler, kodlanmış birer sözel temsillerdir. Sözel temsiller, bir
Sözel temsiller dizi durum sonucunda kullanılır. Örnek olarak cümle kullanımı sırasındaki
kelimelere kodlanır. kelimeler, bir dizi süreç sonucunda birbirini tamamlar ve bütün bir anlamı ortaya
Kelimeler nesneleri, çıkarır.
olayları ve soyut
fikirleri zihinde Çevresel sesler, fiiller, duygular ve diğer bilişsel olmayan nesne ve hisler
somutlaştıran sözel olmayan sembollerle gösterilir. Somutlaştırmada sözel olmayan semboller,
yapay kodlardır. sözel sembollere göre daha etkilidir. Sözel olmayan temsillerin görsel, duyusal ve
diğer algısal uyaranları, benzer hisleri uyarır. Sözel temsillerin süreci bir dizi
hâlinde olabilir ancak sözel olmayan süreçler bir anlık veya eş zamanlı gerçekleşir.
Görsel temsiller sözel olarak anlaşılması güç kavramları kolaylaştırır. Geometri
dersinde dikdörtgen kavramını öğrenciye hiçbir görsel sunmadan anlatmaya
çalışmak neredeyse imkânsızdır. Bir dikdörtgen çizmek ya da bir dikdörtgeni
göstermek öğrenmeyi kolaylaştıracaktır.
İkili Kodlama Kuramı, sözel ve sözel olmayan sunumların ilişkisiyle ilgilenir.
Kelimelerin hafızada canlandırılması ve görsellerin isimlendirilmesi şeklinde bir
bağlantı oluşur. Sözel sunumlara sözel olmayan tepkiler verilebilir. Bir öğrenci için
sözel bir temsil olan sınıf kelimesi öğrencide olumsuz yaşantılar nedeniyle sözel
olmayan kaygı duygusu uyandırabilir. Sözel temsiller için kelimeler diğer kelimeler
ile bağlantılı olabilir. Sınıf kelimesi, sınıfla ilgili olumsuz yaşantısı olan bir öğrencide
nefret, can sıkıntısı, endişe gibi kelimelerle bağlantılıdır.
Örnek

•Duyusal bellek ile ilgili gösterim Şekil 2.2'de görülmektedir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4


Çoklu Ortam Kuramları

Şekil 2.2. Duyusal bellek

Logogen ve Imagenler bu teorinin en alt düzeydeki kavramlarıdır. Logogen;


bellek içinde sembolize edilen kelimeleri, harfleri, sözcükleri içerir. Imagen ise
görsel veya diğer dille bağlantılı olamayan depolama sistemlerini içerir. Şekil
İkili kodlamada içerikler 2.2’de görüldüğü gibi logogenler ve imagenler bir araya gelerek çok boyutlu
birlikte sunulduğunda bütüncül yapılar oluşturur.
daha etkili ve verimli
İkili kodlamada sözlü ve görsel içerikler birlikte sunulduğunda yani biri
olmaktadır.
diğerinin yerini almadan birbirini destekler nitelikte kullanıldığında daha etkili ve
verimli olmaktadır. İkili Kodlama Kuramı bize gösteriyor ki, sözel öğrenmeler
görsel, duyusal ve işitsel ögelerle desteklenmeli ve bu iki tür arasındaki bağ
güçlendirilmelidir.
Geliştirilecek çoklu ortam ürünleri, iki açıdan bilginin kodlanmasına olanak
sağlamalıdır. Kullanıcıların sözel temsillere verdiği sözel olmayan tepkiler de göz
önünde bulundurulmalıdır.

SINIRLI KAPASİTE KURAMI


Bellek yapılarından kısa süreli bellek (KSB), depolayabildiği bilgi miktarı ve
depolama süresi açısından sınırlı bir yapıya sahiptir. KSB’nin bilgiyi tutma süresinin
ve depolama kapasitesinin sınırlı olduğunu ilk kez Miller ortaya atmıştır. Sınırlı
Kapasite Kuramı da KSB’nin bu sınırlılığına dayanan bir teoridir. Chandler ve
Sweller (1991)’e göre Sınırlı Kapasite Kuramı, insanın kısa süreli belleğinin bir
defada sınırlı sayıda veriyi işleyebilme süreciyle ilgilidir. KSB’nin temel işlevi
duyusal veriyi zihinsel işlemlerden geçirmek olsa da kısa süreli bir depolama işlevi
de görmektedir. Ancak depolama süresi oldukça sınırlıdır. KSB’nin depolama
süresinin daha uzun olması için kodlama, gruplama ve zihinsel tekrarlara
başvurulmalıdır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5


Çoklu Ortam Kuramları

•Banka hesap numaralarını gruplandırarak hafızada tutmak buna

Örnek
bir örnektir.

Şekil 2.3. Duyusal Kayıt Ve Kısa Süreli Bellek

Bilginin kısa süreli bellekte tutulma süresi yaklaşık 20–30 saniyedir.


İnsanın ortalama hafıza genişliğinin yaklaşık olarak 5-7 birim arasında olduğu
düşünülmektedir. Sınırlı kapasite birçok mesaj tasarımı kuramına da temel teşkil
KSB’nin belirli sürede, etmektedir. Çoklu ortam materyallerinin geliştirilmesinde sınırlı kapasite
sınırlı bir kapasiteye unsurlarına dikkat edilmelidir. Çoklu ortam materyalleri hazırlanırken materyal
sahip olması, çoklu tasarımcılarının unutmaması gereken unsurlardan biri, KSB’nin kapasitesinin sınırlı
ortam materyallerinin
olmasıdır. KSB’nin belirli sürede ve depolayabildiği veri açısından sınırlı bir
kullanıcıda bilişsel yük
miktarını artırmayacak kapasiteye sahip olması, çoklu ortam materyallerinin kullanıcıda bilişsel yük
şekilde tasarlanması miktarını artırmayacak şekilde tasarlanması gerektiğini göstermektedir. Çünkü
gerektiğini KSB; organize etme, yapılandırma, karşılaştırma, kayıt etme işlemleri esnasında
göstermektedir. bilgiyi hafızada tutma açısından aynı anda sınırlı sayıda işlem gerçekleştirebilir.
Günümüzde sözel ve görsel bilginin nasıl kullanılması gerektiğine dair çeşitli
çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin; görsel sunulurken onunla ilgili bilginin sayfanın
farklı bölümlerinde değil, görsele yakın yerde konumlandırılması gerektiği
belirtilmektedir. Bu şekilde sınırlı kapasiteye sahip kısa süreli belleğin, bilgileri
alması ve anlamlı bir şekilde ilişkilendirmesi mümkün olur.

AKTİF İŞLEMCİ KURAMI


Öğrenenlerin bilişsel süreçlerini öğrenme esnasında aktif tutmaları, anlamlı
öğrenmeyi gerçekleştirir. Öğrenen deneyimlerinin tutarlı bir zihinsel gösterim
oluşturabilmesi ve bilişsel sürece aktif olarak katılabilmesi gerekmektedir.
Aktif işlemci prensibi, öğrenenlerin ve katılımcıların mevcut bilgileri bilişsel
süreçlerinden geçirerek anlamlı zihinsel sunumlar ve modeller oluşturma süreci ile
ilgilenir. Mayer aktif işlemciyi açıklarken aktif bilişsel süreçler içine seçme, sunulan
bilgileri organize etme ve yeni bilgilerle bütünleştirme adımlarını katmaktadır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6


Çoklu Ortam Kuramları

Aktif işleme sürecinde öğrenenler, sözcükler ve resimlerle sunulan bilgiye


dikkatlerini verir, sözel ve görsel şekilde bilişlerinde organize eder. Daha sonra
sözel ve görsel olarak sunulan bilgileri birleştirerek geçmiş deneyimleri ile
bütünleştirirler.

Mayer (2001) aktif


işlemciyi açıklarken
aktif bilişsel süreçler
içine seçme, sunulan
bilgileri organize etme
ve yeni bilgilerle
bütünleştirme
adımlarını
saymaktadır.

Şekil 2.4. Bilgilerin Bütünleşmesi

Aktif bilişsel süreçlerin çıktısı, anlamlı zihinsel sunumlar ve bireylerin zihinsel


model oluşturma süreçleridir. Bu süreçte öğrenenler, dış dünyada sunulan
bilgilerden uygun olanı seçerek bilgileri zihinsel simgelerle organize eder ve uygun
zihinsel simgeleri daha önceki bilgilerle bütünleştirirler. Bu şeklide bilgileri
yapılandırır ve öğrenme sürecine aktif olarak katılabilirler.
Öğrenenlerin dış dünyadan elde ettikleri bilgileri etkin şekilde bilişsel
süreçlerinden geçirebilmeleri için bilginin sunulduğu çoklu ortamın tutarlı bir
yapıya sahip olması ve öğrenene bilişsel yapıyı nasıl oluşturacağına yönelik
rehberlik etmesi gerekir. Aksi takdirde karmaşık olarak sunulan bilgi, öğrenenin
bilişsel sürecini anlamlandırmasını, organize etmesini ve zihinsel ilişki kurmasını
zorlaştıracaktır.
Kullanıcılar, çoklu ortamlarda bilgiyi bilişsel olarak yapılandırmak için aktif
işlemci sürecinde Şekil 2.5’te belirtilen işlemleri gerçekleştirirler.

Seçme
•Çoklu ortam mesajı içinde ilgili sözcük ve resimlerle sözcük ve
imge tabanı oluşturmak için dikkat gösterilir.

Düzenleme
•Seçilen sözcükler ve resimler arasında tutarlı görsel modeller
oluşturmak için iç bağlantılar kurulur.

Bütünleştirme
•Sözel resimli modeller ve ön bilgiler ile dışsal bağlantılar
oluşturulur.

Şekil 2.5. Aktif İşlemci Kuramı’nın bilişsel işlemleri

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7


Çoklu Ortam Kuramları

Mayer, tutarlı zihinsel yapıları oluşturmak için kullanılabilecek beş farklı


adımdan söz etmektedir. Çoklu ortam ürününü geliştirirken dikkat edilmesi
gereken adımlar süreç (process), karşılaştırma (comparison), genelleme
(generalization), listeleme (enumeration) ve sınıflama (classification) şeklinde
sıralanır. Bu adımlar Tablo 2.2’de açıklanmıştır.
Tablo 2.2. Zihinsel Yapıları Oluşturmada Kullanılan Yaklaşımlar Ve Açıklamaları

Adı Tanım Gösterimi Örnek

Solunum olayının
Neden-sonuç
Akış nasıl
Bilgi işleme sisteminde Süreç ilişkilerini açıklama
diyagra gerçekleştiğinin
sözel ve görsel sunulan ve
mı açıklanabilmesi
bilgilerin öğrenilme gerekçelendirme
aşamasında iki ayrı İki farklı öğrenme
kanal aktifleşmektedir.
İki veya daha kuramının öğrenci,
Bu kanalların bilişsel
yük kapasiteleri fazla nesneyi öğretmen ve metot
Karşılaştırma Matris
sınırlıdır. farklı boyutları bileşenleri
ile açısından
kıyaslayabilme karşılaştırılması

Suriye savaşının
Konunun ana temel nedenlerini
Genelleme hatlarını verme ve Soy ağacı gerekçeleri ve
detaylı olarak delilleri ile birlikte
destekleme sunulması

Gagne’nin Bilgi
İşlem Modeli’nin
Listeleme Nesneleri listeleme Liste
ilkelerinin
listelenmesi

Solunum yapan
Bir duruma ait canlıların biyolojik
Sınıflama küme ve alt Hiyerarşi açıdan
kümeleri sınıflandırılmasının
çözümleme yapılması
Sonuç olarak çoklu ortam platformunda öğrenmenin gerçekleşmesi,
öğrenenlerin bilişsel bilgi işleme sistemlerinde meydana gelmektedir. Bilgi işleme
sisteminde sözel ve görsel olarak sunulan bilgilerin öğrenilme aşamasında iki ayrı
kanal aktifleşmektedir. Bu kanalların bilişsel yük kapasiteleri sınırlıdır.
Öğrenenlerin aktif öğrenme gerçekleştirebilmeleri için bu kanallarda meydana
gelen bilişsel işlemlerin organize bir şekilde düzenlenmesi, çoklu ortam ürününün
etkinliğini artıracaktır. Biliş tarafından seçilen ilgili sözel ve görsel unsurların
zihinde düzenlenmesi, organize edilmesi ve önceki deneyimlerle ilişkilendirilmesi,
aktif işlemci sürecini hızlandıracak ve etkinleştirecektir. Bunun sonunda çoklu

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8


Çoklu Ortam Kuramları

ortamla kullanıcının bilişsel işlemleri tamamlanmış olacaktır.

TÜRETİMCİ ÇOKLU ORTAM KURAMI


Mayer’in Çoklu Öğrenme, Türetimci Çoklu Ortam Öğrenme (Generative
Theory of Multimedia Learning) veya Çoklu Ortamla Bilişsel Öğrenme olarak
adlandırılan kuram; öğrenmede kalıcılığı sağlamayı hedefleyen, öğrencinin süreçte
aktif olması gerektiğini savunan, çoklu ortamların tasarlanmasında sağlam bir
kuramsal çerçeve sunan bütünsel bir kuramdır.
Kuram, yeni bilgilerin hem kendi aralarında hem de mevcut bilgiler ile
ilişkilendirmek suretiyle kaynaştırılmasını öngörmektedir.

Şekil 2.6. Türetimci Çoklu Ortam Kuramı (Mayer & Johnson, 2008)

Mayer, Türetimci Çoklu Ortam Kuramı’nda insanın kısa süreli belleğinin tek
seferde sınırlı miktarda veriyi işleyebileceği hipotezinden yola çıkmaktadır. Onun
bu hipotezini Sweller, Van Merrienboer, Paas’ın Bilişsel Yük Kuramı’ndaki kısa
süreli belleğin kapasitesinin sınırlı olduğu ve bunun göz önüne alınarak materyal
veya mesajların bu kapasiteyi aşmayacak biçimde tasarlanması gerektiğine yönelik
Kısa süreli bellekte vurguları desteklemektedir.
tek seferde
gerçekleşen zihinsel Kısa süreli bellekte tek seferde gerçekleşen zihinsel işlemler, bilişsel yük
işlemler bilişsel olarak adlandırılmakta ve dikkat gerektiren birim sayısı bu noktada en önemli
yüktür ve dikkat faktör olmaktadır. İşte kısa süreli bellekte tutulan bu bilgi birimlerini artırmak için
gerektiren birim
gruplama ve sürekli tekrarlar yapma gibi yollar kullanılır. Bilişsel yükü azaltmak için
sayısı bu noktada en
ise bilgiyi bölme, gereksizleri eleme, resim ve kelimeleri bir arada hizalama, görsel
önemli faktördür.
ve işitseli birlikte verme gibi yollara başvurulur.
Mayer öğrenen kişiyi pasif olmayan, bilgi farkındalığı olan, yürütücü biliş
stratejilerini kullanan ve kendi öğrenmesinden sorumlu aktif bireyler olarak
görmektedir. Öğrencilerin öğrenme esnasında seçme (selection), organize etme
(organizing) ve kaynaştırma (integrating) olmak üzere üç bilişsel sürece aktif
olarak katılım gösterdikleri ileri sürülmektedir.
Öğrenme sürecinde kullanılan çoklu ortam materyalindeki metin ve
görsellerden konu ile ilişkili olanların dikkat yoluyla seçilerek kısa süreli belleğe
aktarılması, seçme aşaması, seçilen metin ve görsellerin çeşitli bilgi yapılandırma
yolları ile düzenlenmesin organize etme aşamasıdır.
Ders materyalinin mevcut bilgilerle ilişkilendirilmesi ise kaynaştırma

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9


Çoklu Ortam Kuramları

aşamasıdır. Çoklu ortam öğrenmelerinde izlenen beş adımın aşağıdaki sıra ile
olduğu düşünülmektedir.

.
• İlişkili sözcükleri seçme

.
• İlişkili görselleri seçme

.
• Seçilmiş olan sözcükleri organize etme

.
• Seçilmiş olan görselleri organize etme

.
• Sözcük ve görsel tabanlı sunumları kaynaştırma

Şekil 2.7. Çoklu Ortam Öğrenmelerinde İzlenen Beş Adım

Birey dışarıdan gelen bilgileri öncelikle duyusal kayıt yardımıyla seçer (sınırlı
kapasite). Görsel-işitsel kanallara alır (ikili kodlama). Daha sonra seçilmiş olan sesli
ya da sessiz sözcükleri ve hareketli ya da hareketsiz görselleri organize eder.
Bilişsel yapılar yardımıyla da bilgileri hem birbiriyle hem de uzun süreli bellekte
mevcut olan eski bilgiler ile kaynaştırır (aktif işlemci).

BİLİŞSEL YÜK KURAMI


Öğrenme sürecinde insanın algı, duyu, kısa süreli bellek ve işleyen belleğine
hitap edilmesi gerekmektedir. Fakat tüm bu kanalların belirli bir yük taşıma
kapasitesi vardır. Bu kapasiteler ve öğretimsel mesajın algılanma süreci içerisinde
BYK’da, çalışan belleğin nasıl değerlendirilmesi gerektiği de “Bilişsel Yük Kuramı” ile açıklanmaktadır.
sahip olduğu bilişsel Bilişsel Yük Kuramı, eğitim araştırmaları içerisinde önemi gittikçe artan ve
kapasitenin sınırlı
merkezileşen bir konumda bulunmaktadır. Kuramın temel dayanağı, çalışan
olmasından ötürü,
belleğin sahip olduğu bilişsel kapasitenin sınırlı olmasından dolayı bir öğrenme
öğrenme süreci
esnasında yüksek süreci esnasında yüksek belleğe ihtiyaç duyulmasının öğrenmeyi zorlaştıracak
belleğe ihtiyaç olmasıdır. Örneğin; 3 basamaklı 3 sayının toplanması ile 9 basamaklı 3 sayının
duyulmasının toplanmasını ele alırsak, kullanılacak beceri ve yapılacak işlemler aynı olmasına
öğrenmeyi zorlaştıracak karşın ikinci problem daha çok zihinsel kontrol gerektirmektedir. Eklenen her bir
olmasıdır. yük öğrenenin öğrenme sürecini zorlaştırarak öğrenenlerin motivasyonunu
olumsuz yönde etkileyecektir.
Miller, çalışan belleğin +7 veya -2 birim miktarında bilgi taşıyabildiğini öne
sürmüştür. Dolayısıyla BYK, özellikle çoklu ortam ürünleri tasarımında göz önünde
bulundurulması gereken oldukça önemli bir kuramdır. BYK, görsel ve işitsel
mesajların alıcıya iletilmesi sürecinde üç çeşit yükün varlığından bahseder. Bunlar
dış, iç ve ilgili bilişsel yüklerdir.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10


Çoklu Ortam Kuramları

Örnek
•Bilişsel yük çeşitleri Şekil 2.8'de görülmektedir.

İç Bilişsel Yük
Arka Plan, Bilgi ve
Uzmanlık

İçeriğin doğasından kaynaklı

Dış Bilişsel
Yük

Gereksiz ve verimsiz işleme

Öğretim Tasarımı

İlgili Bilişsel
Yük

Şema oluşturmaya teşvik eden işleme

Şekil 2.8. Bilişsel Yük Çeşitleri

Dış Bilişsel Yük: Bir geometrik şeklin sözel olarak anlatılması ile çizilerek
gösterilmesi arasındaki fark, dış bilişsel yüke örnek olarak gösterilebilir. Bu yük
mesajın anlaşılırlığına bir miktar katkıda bulunurken diğer yandan zihinsel şema
Bir geometrik şeklin oluşturma sürecini yormaktadır. Dış bilişsel yük, daha etkin ürün tasarımları ile
sözel biçimde azaltılabilir.
anlatılması ile çizilerek İç Bilişsel Yük: Anlatılan konunun doğasında kendiliğinden var olan yüktür.
gösterilmesi arasındaki
Konuyla alakalı, aynı anda dikkat edilmesi gereken durumların bütünüdür.
fark, dış bilişsel yüke
örnek olarak Örneğin; yukarıda bahsedilen toplama işlemi sorusunda sonuca ulaşmak için
gösterilebilir. yapılması gereken süreçler bellidir. Bu tip iç bilişsel yükler, kullanıcının ön bilgisi
artırılarak ve aynı anda dikkat edilmesi gereken durumları azaltarak hafifletilebilir.
Eğer iç yük ve dış yük toplamı bellek kapasitesinin üzerindeyse süreçte
olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir. Buna “İlk toplanılabilirlik varsayımı”
denilmektedir.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 11


Çoklu Ortam Kuramları

İlgili Bilişsel Yük: Kullanıcı tarafından alınan mesajların zihinde işleme,


yapılandırma ve şemalandırılması sürecinde oluşan yüktür. Diğer yüklerden farklı
olarak olumlu bir yüktür. İlgi ve motivasyon oluşturur. Sonuç olarak, dış yükün
azaltılması, özgür kalan kısmın zihinsel şema oluşturmaya ayrılması gerekmektedir.
Yükler toplamı kullanıcının kapasitesini aşmamalıdır. Bu yüklerle baş etmeye
yönelik çeşitli ilkeler sunulmuştur.

İç Bilişsel Yük

Zihinsel Yük
Dış Bilişsel Yük

İlgili Bilişsel Yük


Bilişsel Yük Performans

Zihinsel Çaba

Şekil 2.9. Bilişsel Yük

Bilişsel Yük Teorisi üç temel öneride bulunur:


 Kullanıcının ön bilgi düzeyine uygun yöntem, içerik ve materyallerin
sunulması (iç bilişsel yük)
Bilişsel Yük  Gereksiz ve kafa karıştırıcı bilgilerden kaçınma (dış bilişsel yük)
Kuramı’na göre iç  Zengin ve derin öğrenmeye imkân veren süreçleri teşvik etme (ilgili bilişsel
bilişsel, dış bilişsel yük)
ve ilgili bilişsel yük
Bu bağlamda dış bilişsel yükün azaltılması, iç bilişsel yükün düzenlenmesi ve
bulunmaktadır.
ilgili bilişsel yükün ise artırılması gerekir.

Dış Bilişsel Yükün Azaltılmasına Yönelik İlkeler


 Bütünlük: Mesaj sadece öğrenme çıktılarını kapsayacak şekilde
tasarlanmalıdır. İlgili içerik ve materyalden fazlası gereksiz yük
oluşturacaktır.
 Dikkatin Bölünmesi: Mesajın uzamsal (ilişkili içeriğin fiziksel yakınlığı) ve
zamansal (alakalı görsel ve işitsel içeriğin eş zamanlılığı) yakınlık göz
önünde bulundurularak tasarlanması, kapasitenin verimli kullanılması için
önemlidir.
 Biçimsellik: İletinin biçiminin hatırlanabilirliğe katkı sağlamasından
bahseder. Yazılı medya yerine ses kullanılması önerilmiştir.
 Fazlalık: Aynı bilginin kullanıcılara birden fazla yolla sunulması fazlalık-
gereksizlik oluşturmaktadır. Yazılı metin ve eş zamanlı sesin beraber

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 12


Çoklu Ortam Kuramları

verilmesi buna bir örnek oluşturur.


 İmleşim: Önemli bilgiyi vurgulayan ipuçlarının sunulmasıdır.
 Çözümlü Örnekler: Çözümlü örnekler ile zihinsel şema oluşturmanın bilişsel
yükü azaltacağı ifade edilir.
 Tamamlamalı Örnekler: Çözüm sürecinde boşluklar bırakılarak öğrencinin
tamamlanması istenerek zihinsel şema oluşturulması da önemli bir
yöntemdir.

İç Bilişsel Yükün Düzenlenmesine Yönelik İlkeler


 Parçalara Bölme ve Sıralama: İçeriğin anlamlı parçalara ayrılması, modüler
hâle getirilmesi, zihinsel yapı oluşturmayı kolaylaştıracaktır.
 Öncesinde Eğitim: Ön koşul öğrenmeler, yeni bilgilerin algılanasını
kolaylaştıracaktır.

İlgili Bilişsel Yükün Artırılmasına Yönelik İlkeler


 Çeşitli Durum Örnekleri: Çakışmaları azaltacak çeşitli yapı örnekleri
verilmelidir.
 Yansıtma: Kullanıcının zihninde oluşan şemayı aktarması, mesajların uzun
süreli belleğe taşınmasını kolaylaştıracaktır.
 Sosyal İpuçları: Resmî bir dil yerine günlük dil kullanılması, kişiselleştirmeyi
kolaylaştıracaktır.
 Çoklu Ortam İlkesi: İnsan belleği ayrı görsel ve işitsel kanallara sahiptir. Bu
iki kanala birden hitap edilmesi yükün azalmasını sağlar.

GESTALT KURAMI

Gestalt Almanca’da
şekil ve form
anlamındadır.
Almanya’da 1920’lerde Gestalt kelimesi, Almanca’da şekil ve form anlamına gelir. Almanya’da
üç teorisyenin - 1920’lerde üç teorisyenin -Wertheimer, Koffka ve Kohler- geliştirdiği kuram,
Wertheimer, Koffka, Gestalt Görsel Kuramı olarak bilinen bir psikolojik yaklaşımdır. O yıllarda
Kohler- geliştirdiği Amerika’da davranışçılığın etkileri sürerken, öğrenmenin bilişsel bir faaliyet
kuram, Gestalt Görsel sonucu gerçekleşeceğini öne süren kuramcılardan Wertheimer’in ifadesiyle
Kuramı bilinir.
bütünün kendini oluşturan parçaların toplamından daha fazlası olduğu ilkesi
benimsenmiştir. Gestalt psikologları algısal organizasyona ilişkin altı temel ilke
önermektedir.
Kuramda şekil-zemin ilişkisi, yakınlık, benzerlik, tamamlama, aynı yön ve
basitlik ilkeleri üzerinde durulur.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 13


Çoklu Ortam Kuramları

Şekil 2.10. Gestalt İlkelerinin Gösterimi

Şekil-zemin(Pragnanz): Gözlerimiz şekle odaklanır,


zemini algılamayız.

Yakınlık: Birbirine yakın olan nesneler gruplandırılır.

Benzerlik: benzer gruplar birlikte algılanır.

Tamamlama: Eksik bırakılan şeyleri zihnimizde


tamamlarız.
Çoklu
ortamlarda
Gestalt Kuramı
düşünülerek
tasarımlar
yapıldığında Aynı Yön: Aynı yönde giden nesneler ve uyarıcılar
şekil- zemin, birlikte gruplanır.
yakınlık,
kompozisyon
düzeni, Basitlik: Uyarıcılar en basit şekliyle algılanır.
kompozisyon
ile tasarım
öğeleri arası
ilişkilere dikkat
Şekil 2.11. Gestalt İlkelerinin Açıklamaları Ve Örnekleri
edilmelidir.
Çoklu ortamlarda Gestalt Kuramı düşünülerek tasarım yapıldığında şekil-
zemin, yakınlık, kompozisyon düzeni, kompozisyon ile tasarım öğeleri arası
ilişkilere dikkat edilmelidir.
Bu kuram bizim dünyayı nasıl anlamlandırdığımıza göre nesnelerin
algılandığını ifade ettiğinden, ortam tasarlarken hedef kitlenin özelliklerini de

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 14


Çoklu Ortam Kuramları

dikkate almak gerekmektedir. Şekil 2.12’de görülen örnekte bir Fizik dersi ünitesi,
5. Sınıf öğrencileri için çoklu ortama aktarılmıştır. Örnekte Gestalt ilkelerinden
şekil-zemin, süreklilik, benzerlik ve yakınlık ilkelerinin tasarımda kullanıldığı
görülmektedir.

Gestalt ilkelerinin
yaratıcılıkla
kullanılması,
tasarımcıların
mesajlarını iyi bir
Şekil 2.12. Gestalt İlkelerinin Kullanıldığı Bir Örnek
tasarımla, doğru bir
şekilde ifade Gestalt ilkelerinin yaratıcılıkla kullanılması, tasarımcıların mesajlarını iyi bir
etmelerini sağlar. tasarımla, doğru bir şekilde ifade etmelerini sağlar. Kullanıcı ara yüzü ile etkileşen
öğrenen için doğru tasarlanmış çoklu ortamda Gagne’nin prensipleri de göz
önünde bulundurulduğu zaman öğrenme etkinliklerinin daha dikkat çekici bir
şekilde ilerleyeceğini söylemek mümkündür. Kullanıcılar materyalle birebir
etkileşimde olduğu için özellikle bu ilkeler ışığında ortamlar tasarlamak etkili ve
anlaşılır olabilme adına önem arz eder. Çünkü tasarım yaparken sadece içeriğin ne
kadar etkili ve dolu olduğu değil nasıl görselleştirildiği ve öğrenene nasıl aktarıldığı
da çok önemlidir. Bu konuda aktarım yaparken tasarım kurallarının uygulandığı
ortamlar, kullanıcının bilişsel yükünü azaltıp daha kolay ve etkili öğrenmesini
sağlayacaktır.
Bireysel Etkinlik

• Ünitede anlatılan çoklu ortam kuramları için görsel


(infografik, afiş, el broşürü) hazırlayınız.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 15


Çoklu Ortam Kuramları

• Çoklu ortamların tasarımları çeşitli kuramlar kullanılarak yapılabilmektedir.


Bu ünitede, yaygın kullanılan 6 adet Çoklu Ortam Kuramı detaylı bir şekilde
açıklanmıştır.
•Bu kuramlar:
•İkili Kodlama: Görsel ve işitsel bilgilerin işlenmesinde iki ayrı kanal kullanılır.
Özet
Zihnimizin iki ayrı kanal ile bilgileri işlediğini öne sürer. İkili Kodlama Kuramı
kısa süreli belleğe gelen bilgileri sözel ve sözel olmayanlar olarak ikiye ayırır.
Sözel ve sözel olmayan süreçlere aynı oranda önem verilir. Bu kurama göre
bilişsel süreç, iki etkileşim ile gerçekleşir. Sözel ve sözel olmayan süreçler
birbirinden bağımsız işler ancak bazı noktalarda bağlantılar gerçekleşir. Bu
süreçler sonucunda bilgi, dil ve sözel olmayan süreçler ile sembolize edilir.
•Sınırlı Kapasite: Bellek yapılarından kısa süreli bellek (KSB), depolayabildiği
bilgi miktarı ve depolama süresi açısından sınırlı bir yapıya sahiptir. KSB’nin
bilgiyi tutma süresinin ve depolama kapasitesinin sınırlı olduğunu ilk kez
Miller ortaya atmıştır. KSB’nin temel işlevi duyusal veriyi zihinsel
işlemlerden geçirmek olsa da kısa süreli bir depolama işlevi de görmektedir.
Ancak depolama süresi oldukça sınırlıdır. KSB’in depolama süresinin daha
uzun olması için kodlama, gruplama ve zihinsel tekrarlara başvurulmalıdır.
•Aktif İşlemci: Mayer aktif işlemciyi açıklarken aktif bilişsel süreçler içine
seçme, sunulan bilgileri organize etme ve yeni bilgilerle bütünleştirme
adımlarını katmaktadır. Aktif işleme sürecinde öğrenenler, sözcükler ve
resimlerle sunulan bilgiye dikkatlerini verir, sözel ve görsel şekilde
bilişlerinde organize eder. Daha sonra sözel ve görsel olarak sunulan
bilgileri birleştirerek geçmiş deneyimleri ile bütünleştirirler.
•Türetimci Çoklu Ortam: Kuram, yeni bilgilerin hem kendi aralarında hem de
mevcut bilgiler ile ilişkilendirmek suretiyle kaynaştırılmasını öngörmektedir.
Mayer öğrenen kişiyi pasif olmayan, bilgi farkındalığı olan, yürütücü biliş
stratejilerini kullanan ve kendi öğrenmesinden sorumlu aktif bireyler olarak
görmektedir. Öğrencilerin öğrenme esnasında seçme (selection), organize
etme (organizing) ve kaynaştırma (integrating) olmak üzere üç bilişsel
sürece aktif olarak katılım gösterdikleri ileri sürülmektedir.
• Bilişsel Yük: Öğrenme sürecinde insanın algı, duyu, kısa süreli bellek ve
işleyen belleğine hitap edilmesi gerekmektedir. Fakat tüm bu kanalların
belirli bir yük taşıma kapasitesi vardır. Bu kapasiteler ve öğretimsel mesajın
algılanma süreci içerisinde nasıl değerlendirilmesi gerektiği de “Bilişsel Yük
Kuramı” ile açıklanmaktadır. Kuramın temel dayanağı, çalışan belleğin sahip
olduğu bilişsel kapasitenin sınırlı olmasından dolayı bir öğrenme süreci
esnasında yüksek belleğe ihtiyaç duyulmasının öğrenmeyi zorlaştıracak
olmasıdır.
•Gestalt Kuramı: Bütünün kendini oluşturan parçaların toplamından daha
fazlası olduğu ilkesi benimsenir. Gestalt ilkelerinin yaratıcılıkla kullanılması,
tasarımcıların mesajlarını iyi bir tasarımla, doğru bir şekilde ifade etmelerini
sağlar. Kullanıcı ara yüzü ile etkileşen öğrenen için doğru tasarlanmış çoklu
ortamda Gagne’nin prensipleri de göz önünde bulundurulduğu zaman
öğrenme etkinliklerinin daha dikkat çekici bir şekilde ilerleyeceğini
söylemek mümkündür. Kullanıcılar materyalle birebir etkileşimde olduğu
için özellikle bu ilkeler ışığında ortamlar tasarlamak etkili ve anlaşılır
olabilme adına önem arz eder.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 16


Çoklu Ortam Kuramları

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi Çoklu Ortam Kuramı değildir?
a) İkili Kodlama
b) Sınırlı Kapasite
c) Aktif İşlemci
d) ARCS Kuramı
e) Gestalt Kuramı

2. Aşağıdakilerden hangisi türetimci Çoklu Ortam Kuramı’nın öncüsüdür?


a) Miller
b) Kofka
c) Mayer
d) Köhler
e) Sweller

3. İkili Kodlama Kuramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?


a) Görsel ve işitsel kanallarda aynı anda sınırlı miktarda bilgi işlenebilir.
b) Görsel ve işitsel bilgilerin işlenmesinde iki ayrı kanal kullanılır.
c) Öğrenenler dışarıdan gelen bilgileri algılar, organize eder ve birbiriyle
kaynaştırır.
d) Yeni bilgilerin hem kendi aralarında hem de mevcut bilgiler ile
ilişkilendirilmek suretiyle kaynaştırılmasını öngörür.
e) Çoklu ortamın algıya, duyuya, kısa süreli belleğe ve işleyen belleğe
hitap edilmesi gerekmektedir.

4. Sınırlı Kapasite Kuramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


a) Kısa süreli bellek (KSB), depolayabildiği bilgi miktarı ve depolama
süresi açısından sınırlı bir yapıya sahiptir.
b) Kısa süreli bellek 5 ila 7 birim bilgiyi sürekli şekilde tutabilir.
c) Sınırlı Kapasite Kuramı insanın kısa süreli belleğinin bir defada sınırlı
sayıda veriyi işleyebilme süreciyle ilgilidir.
d) Kısa süreli bir depolama işlevi görmektedir.
e) Kısa süreli bellekte bilginin tutulma süresi yaklaşık 20–30 saniyedir.

5. Aktif İşlemci Kuramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir?
a) Öğrenenlerin bilişsel süreçlerini öğrenme esnasında aktif tutmaları
anlamlı öğrenmeyi gerçekleştirir.
b) Sözlü içeriklerin görsel içeriklerle birlikte sunulduğu çoklu ortamlardır.
c) Aktif öğrenmede seçme, sunulan bilgileri organize etme adımları
vardır.
d) Bilginin sunulduğu çoklu ortamın tutarlı yapıya sahip olması gerekir.
e) Seçme, düzenleme, bütünleştirme olmak üzere bilişsel işlemler
bulunur.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 17


Çoklu Ortam Kuramları

6. Türetimci Çoklu Ortam Kuramları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi


yanlıştır?
a) Öncüsü Mayer’dir.
b) Birey dışarıdan gelen bilgileri öncelikle duyusal kayıt yardımıyla seçer.
c) Öğrenme sürecinde insanın algı, duyu, kısa süreli bellek ve işleyen
belleğine hitap edilmesi gerekmektedir.
d) Çoklu ortam öğrenmelerinde ilişkili sözcükler seçilir.
e) Çoklu ortam öğrenmelerinde seçilen görseller organize edilir.

7. Bilişsel Yük Kuramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir?
a) Eklenen her bir yük öğrenenin öğrenme sürecini zorlaştırır.
b) Çalışan bellek +7 veya -2 birim miktarında bilgi taşıyabilir.
c) Dış bilişsel yük, öğretimsel aracın yol açtığı yüktür.
d) Dış bilişsel yük, çevrenin yol açtığı yüktür.
e) Öğrenme sürecinde insanın algı, duyu, kısa süreli bellek ve işleyen
belleğine hitap edilmesi gerekmektedir.

8. Gestalt Kuramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


a) Kuramın bileşenlerinden biri de iç bilişsel yüktür.
b) Kuramda şekil-zemin ilişkisi, yakınlık, benzerlik, tamamlama, aynı yön
ve basitlik ilkeleri üzerinde durulur.
c) Bütünün kendini oluşturan parçaların toplamından daha fazlası
olduğu ilkesi benimsenmiştir.
d) Ortam tasarlarken hedef kitlenin özelliklerini de dikkate almak
gerekmektedir.
e) Kurama göre öğrenenlerin bilişsel yükünü azaltıp daha kolay ve etkili
öğrenmelerini sağlamak gerekmektedir.

9. Aşağıdakilerden hangisi çoklu ortam öğrenmelerinde izlenen adımlardan


biri değildir?
a) İlişkili sözcükleri seçme
b) İlişkili görselleri seçme
c) Seçilmiş olan sözcükleri organize etme
d) Seçilmiş olan görselleri organize etme
e) Görsel ve sözcükleri birlikte kullanma

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 18


Çoklu Ortam Kuramları

10. Aşağıdakilerden hangisi Gestalt Kuramında ele alınan ilkelerden birisi


değildir?
a) Şekil – zemin
b) Yakınlık
c) Benzerlik
d) Tamamlama
e) Komplekslik

Cevap Anahtarı
1.d, 2.c, 3.b, 4.b, 5.b, 6.c, 7.d, 8.a, 9.e, 10.e

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 19


Çoklu Ortam Kuramları

YARARLANILAN KAYNAKLAR
Akkoyunlu, B. ve Yılmaz, M. (2005). Türetimci Çoklu Ortam Ögrenme Kuramı
generative theory of multimedia learning. Hacettepe Üniversitesi Egitim
Fakültesi Dergisi, 28,.
Atkinson, R. C., & Shiffrin, R. M. (1971). The control processes of short-term
memory. Stanford: Stanford University.
Chandler, P., & Sweller, J. (1991). Cognitive load theory and the format of
instruction. Cognition and Instruction, 8,.
Clark, R. C. & Mayer, R. E. (2003). E-learning and the science of instruction. San
Francisco: Jossey-Bass.
Cooper, G. (1998). Research into cognitive load theory and instructional design at
UNSW.
Erişti, S. D., Uluuysal, B. & Dindar, M. (2013). Görsel algı kuramlarına dayalı
etkileşimli bir öğretim ortamı tasarımı ve ortama ilişkin öğrenci
görüşleri. Anadolu Journal of Educational Sciences International, 3(1).
Gestalt (2016). 04.12.2016 tarihinde http://www.slideshare.net/chelsc/gestalt-
laws-and-design-presentation sayfasından erişilmiştir.
Mayer, R. E. (2001). Multi-media Learning (1.th Edition). Cambridge University
Press.
Mayer, R. E. (2001). Multimedia learning. Psychology of learning and motivation,
41, 85-139.
Mayer, R. E. (2003). The promise of multimedia learning: using the same
instructional design methods across different media [Electronic Version].
Learning and Instruction. 13(2), 125-139.
Mayer, R. E. (2014). Incorporating motivation into multimedia learning. Learning
and Instruction, 29,.
Mayer, R. E. & Johnson, C. I. (2008). Revising the redundancy principle in
multimedia learning. Journal of Educational Psychology, 100(2), 380.
Mayer, R. E. & Moreno, R. (2003). Nine ways to reduce cognitive load in
multimedia learning. Educational psychologist, 38(1), 43-52.
Moreno, R. (2009). Learning from animated classroom exemplars: the case for
guiding student teachers’ observations with metacognitive prompts.
Journal of Educational Research and Evaluation, 15, 487e501.
http://dx.doi.org/10.1080/ 13803610903444592
Moreno, R. & Mayer, R. E. (2002). Verbal redundancy in multimedia learning:
When reading helps listening. Journal of Educational Psychology,.
Paivio, A. (1986). Mental representations: A dual coding approach. New York:
Oxford Universty Press.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 20


Çoklu Ortam Kuramları

Senemoğlu, N. (2009). Gelişim öğrenme ve öğretim, kuramdan uygulamaya (14.


baskı). Ankara: Pegem Akademi.
Sweller, J., Van Merrienboer, J. J., & Paas, F. G. (1998). Cognitive architecture
and instructional design. Educational psychology review, 10(3), 251- 296.
Tsoua, W., Wang, W. & Tzeng, Y. (2004). Applying a multimedia storytelling
website in foreign language learning [Electronic Version]. Computers &
Education.
Wittrock, M. C. (1990). Generative processes in reading comprehension.
Educational Psychologist, 2.
Yaman, M. (2005) Solunum zinciri konusunda simulasyonla desteklenmiş bir
bilgisayar programının öğrenme ve ilgiye etkisi, Hacettepe Üniversitesi,
Eğitim Fakültesi Dergisi, 29,.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 21

You might also like