Professional Documents
Culture Documents
Belli bir süredir edebi eserlerden beyazperdeye aktarılan filmler, tiyatrolar, sahne oyunları,
diyaloglar vardır. Elbette ki bu durum edebiyatı da etkilemiştir. Edebiyatı en çok etkileyen
uyarlama türü ise filmlerdir. Filmlerin, yazınsal yapıta ilgiyi arttırdığı kanıtlanmış bir gerçektir.
Bunun en önemli sebeplerin arasında eğlendirme ve didaktik olma gibi sebepler mevcuttur. İlk
başta bu uyarlamalar büyük eleştiriler alsa da günümüz için düşünüldüğünde uyarlamalar hem
yazarlar hem de okurlar için büyük bir önem taşımaktadır. Film, edebi eserin boşluklarını
tamamlayabilir. Bir edebi eseri okurken kafamızda canlandırdığımız ile karşımıza çıkan film
elbette ki birebir olmayacaktır.
Her şeyden önce sinemada sinematografik bir dil kullanılmaktadır. Bu dil, seyircinin duygularını
harekete geçirmektedir. Filmde geçen bazı replikler bize filmi daha dikkatli ve odaklanmış bir
şekilde izlememize yardımcı olmaktadır. Okuduğumuz eserin filmini incelerken bazen hayal
kırıklığına uğrarız. Bazen de kostümlerin, müziğin, olay akışının, karakterlerin tam anlamıyla
kafamızda canlandırdığımız bir senaryo gibi olduğunu düşünürüz. Bunun sebebi ise romandan
filme dönüştürülen yapıtların birçok uyarlama olmasından kaynaklıdır. Uyarlamanın ne tür
olacağı filmin yönetmeni ve senaristine bağlıdır. Kimi filmler görselleştirme anlamında uyarlama
kimileri de yorumlayıcı uyarlama yapmaktadır. Burada asıl önemli olan ise romanda hissedilen
estetik kaygıyı kaybetmeden izleyiciye tekrardan aktarmaktır. Karakterlerin eserden
değiştirilmeden aktarılması da çok önemlidir. Bu yüzden oyuncu kadrosu büyük bir anlam ifade
etmektedir.
Film İnceleme Teknikleri
Filmin adıyla başlayan bu inceleme teknikleri sırasıyla devam etmektedir. Filmin çıkış tarihi,
yönetmenin adı, oyuncuların adı, filmin türü, kostümler, kullanılan müzikler, makyaj, set
tasarımı, kamera çekim teknikleri gibi detaylar incelenmelidir. Yönetmenin diğer filmleri de göz
önünde bulundurulmalı; genel olarak hangi tür film çektiği ya da hangi tür kamera çekim
tekniklerini kullandığı da önemlidir. Filmde genelde hangi tür efektlerin geçtiği de önemlidir.
Sarı filtreli filmler genelde insanlarda sıcak, samimi bir ortam hissini uyandırır. Siyah beyaz
filtreli filmler nostalji hissini uyandırır. Filmin filtre efektini belirleyen ise filmin konusudur.
Filmde kullanılan üslup ve vücut hareketleri çok önem taşımaktadır. Bir mimik, bir sandalye
çekişi izleyicinin oraya odaklanmasını sağlar. Kullanılan ses tonu bize edebi eserin veremediği
duyguları verir. Ses tonlarından oyuncunun üzgün, kızgın, mutlu olduğunu anlayabiliriz. Filmin
analizinin yapılması için film, duraklatılarak izlenmeli, bazı yerlerde replikler ya da film
hakkındaki olaylar ile ilgili notlar alınmalıdır.
Aşk ve Gurur - Pride & Prejudice Jane Austen (1813)
Orijinal çevirisi Gurur ve Önyargı olmasına rağmen Türkçe şekliyle Aşk ve Gurur olarak
anılmaktadır. İngiliz edebiyatının önemli kadın yazarlarından biri olan Jane Austen tarafından
1813’te yayınlanan bir kitaptır. 1796-1797 yıllarında kaleme alınmıştır. Günümüzde hala daha bu
edebi eser okunmakta ve okuyucuyu üzerinde birçok iz bırakmaktadır.
Jane Austen kitabında hem dönemi eleştirmiş hem de ileri görüşlülüğünü yansıtmıştır. Dönemi
eleştirmesinin nedeni ise o dönemin İngiltere’sinde kadınların tek amacının evlilik olmasıdır. 20
yaşını geçen genç kadınlara evde kalmış muamelesi yapılmaktadır. Zengin bir eş bulanlara ise
şaşkınlık ve imrenerek bakılmaktadır. Kızların annesi kitapta sürekli kızlarının güzelliklerini
kullanarak onlara zengin bir eş bulma derdindedir. Annenin tek önemsediği şey kızlarının
evlenmesidir. Onların evlendiğini görmeden ölmek istemez.
Dönemin İngiltere’sinde bir kadının kitap yazması normal bir şey olarak karşılanmıyordu.
Üstelik Austen, ilk baskıda yazarın adı yerine “Bir Kadın” (A Lady) ifadesini kullanıyor. Bu
kadar basit bir konunun başarılı kurgu ve anlatım ile iki yüz yıldır hala daha kendinden söz
ettirmesi ise Austen’ın eşsiz bir yazar olduğunu ortaya çıkartmaktadır. Austen, eserine kendisini
de yansıtmıştır. Austen’ın en sevdiği karakter şüphesiz ki Elizabeth Bennet’tır. Austen hayatı
boyunca hiç evlenmemiştir. Evlilik için belki de gerçekten aşık olmayı beklemiş fakat erken
yaşta vefat etmiştir. Elizabeth karakteri ise romanda gerçekten aşık olmayı bekler. Diğer bütün
İngiliz kadınları gibi paraya önem vermez. O sadece sevmek ve sevilmek istemektedir.
Böylelikle Austen esere kendisinden bir şeyler katmıştır.
Eseri birçok yönetmen tarafından filme uyarlanmış fakat en çok izlenilen ve beğenilen Joe
Wright yönetmenliğinde uyarlanan Pride & Prejudice olmuştur. Diğer filmlerin değil de bu
filmin bu kadar izlenmesinin, film dallarında aday gösterilmesinin, birçok ödül toplamanın belli
sebepleri vardır. Oyuncu kadrosu, kullanılan kostümler, filmin çekildiği yer ve kullanılan
müzikler izleyen herkesin dikkatini çekmiş, adeta izleyeni eskilere götürmüştür.
Joe Wright Bafta ödülü sahibi İngiliz film yönetmenidir. 2005 yılında yönetmenliğini üstlendiği
Pride&Prejudice filmi ile tanınmıştır. Bu film ile dört dalda Oscar’a, altı dalda bafta ödülüne
aday gösterilmiştir. Atonement, Anna Karenina, Darkest Hour, The Soloist filmlerinde
yönetmenlik yapmıştır. Eski dönem filmlerini çok iyi yansıtmasıyla birçok övgüler almaktadır.
Genelde filmlerinde roman türünden uyarlamalar yapmaktadır. Aşk ve Gurur filminde başrolde
oynayan Keira Knightley ile toplamda üç tane daha filmde çalışmışlardır. Filmin yönetmeniyle
senaristi aynı değildir. Aşk ve gurur filminin senaristliğini Deborah Moggach üstlenmiştir.
Kendisi zaten çok sayıda roman ve dizi senaryosu yazmakla ünlü birisidir.
Pride&Prejudice (2005)
Yönetmenliğini Joe Wright’ın üstlendiği filmdir. Jane Austen’ın 1813’te yayımlanan Gurur ve
Önyargı kitabından uyarlanan romantik dram film türüne sahiptir.
Elizabeth Bennet karakterini canlandıran Keira Knightley başrol oyuncusu, ortanca kız kardeş
Bay Darcy / Matthew Macfadyen Elizabeth’in sevgilisi Jane
Bennet / Rosamund Pike en büyük kız kardeş Carey
Mulligan/ Kitty Bennet kız kardeşlerden diğeri Donald
Sutherland/ Mr. Bennet kızların babası Talulah
Riley/ Marry Bennet kız kardeşlerden biri
Brenda Blethyn/Mrs. Bennet kızların annesi
Rupert Friend/ Wickham subay
Jena Malone / Lydia Bennet en küçük kız kardeş
Filmin müzik kısmını Dario Marianelli üstlenmektedir. Kendisi üç kez Joe Wright ile çalışmıştır.
En iyi müzik dalında Altın Küre’nin sahibi olmuştur.
Filmde kullanılan kostümler
Mükemmel moda ilhamlarıyla dolu olan filmde kullanılan kostümlerin tarzı yoğunluklu olarak
vintagedir. 5 tane kız kardeşten oluşan bir ailede kardeşlerin her birinin kendine özgü bir tarzı
vardır. Jane çoğunlukla pastel ve düz elbiselerle yansıtılmaktadır. Başrol oyuncu olan Elizabeth
ise toprak tonları ve erkek giyiminden ilham alınan ceketleriyle karşımıza çıkmaktadır.
Kahverengi tonlu elbiselerle Mary, iki tane küçük kız kardeşler ise danteller, kurdeleler, canlı
renklerle süslenmişlerdir. Baloda tüm kadınlar şık, beyaz elbiseler ve saçlarındaki kurdeleler ve
çiçeklerle dikkat çekerler.
Çoğunlukla kahverengi, yeşil ve mavi renkli elbiseleri yansıtmayı tercih eden Elizabeth’in
buradan dış mekana olan aşkını anlayabiliriz. Kahverengi toprağı, yeşil doğayı, mavi ise
gökyüzünü simgelemektedir. O dönemde bir kişinin giyinme şekli sahip olduğu zenginliği ve
hangi sosyal sınıfa ait olduğunu gösterirdi. Elizabeth filmde bir sahnede uzun bir süre boyunca
yürümüştü. Yağmurun da etkisiyle elbisesi ve ayakkabıları çamura bulanmıştı.
Üst sınıfa dahil olan Miss Bingley ise onu bu görünümü için yadırgamış, onu vahşi ve çirkin
buluyordu.
Balolarda bir kadının ya da erkeğin ne giydiği çok önemliydi çünkü potansiyel eşlerini, iş
ortaklarını orada bulabilirlerdi. O dönemde kıyafetler serveti, kişiliği yansıtırdı. Sadece kıyafete
odaklanarak ani yargılarda bulunulabilirdi. Bennet ailesi ne kadar orta halli bir aile olsa da
anneleri kıyafete çok önem verirdi. Modaya uymak için elinden geleni yaparlardı.
Bay Darcy’nin giyim tarzı ise bir asil olduğunun göstergesiydi. Gömleği muslin kumaşından
yapılmıştı ve yarıya kadar düğmeli olurdu. Yaka mutlaka çeneye değmeliydi ve kollarda
kırışıklık olmalıydı. Üzerine bir yelek alırdı. Aksesuarlar için ise bir kravat takarlardı fakat
düğmeler karmaşık olurdu. Bu da o erkeğin uşağının becerisini ve dolayısıyla servetini yansıtırdı.
Genellikle siyah rengini tercih ederdi. Bu da onun asil birisi olduğunun kanıtıydı.
Bay Darcy’nin aksine Mr. Bingley daha açık tonlu kıyafetler tercih ederdi. Kendisi iyi giyinen
birisiydi. Zaten renkli ve olumlu bir kişi olduğundan dolayı yoğunluklu olarak krem tonlarında
ceketler tercih ederdi.
Kullanılan saç türleri ise hafif toplu ya da tamamen açılmış şekildeydi. Baloya giderken kızlar
saçlarına özen gösterirdi.
Jane Bennet’in altın rengi gibi saçları vardı ve çok güzel bir kızdı. Genelde saçlarını hafif alttan
topuz yapmayı tercih ederdi.
Bay Bennet’ın kuzeni olan Bay Collins, Bennet ailesini ziyaret eder. Bay Collins’in ne istediği
oldukça bellidir. Kendisi, kısa boylu, gösteriş sever bir rahiptir. Kız kardeşlerden en büyüğü olan
Jane ile evlenmek istediğini anneye söyler fakat anne onun yakında Bingley ile evleneceğini
dolayısıyla böyle bir şeyin olmayacağını belirtir. Collins daha sonra Elizabeth ile evlenmek
istediğini belirtir. Bay Darcy’den bir geri dönüş alamayan Elizabeth ise hislerini içine gömer.
Bu sırada bölgeye askerler gelmiştir. Yakışıklı, karizmatik Teğmen Wickham ise kızların
dikkatini çeker. Wickham, Elizabeth ile daha çok ilgilenir. Beraber yürüyüş yaparlarken
Wickham, Elizabeth’e Darcy tarafından miras konusunda kandırıldığını söyler ve Elizabeth’in
sempatisini kazanır. Elizabeth bu sırada Darcy’nin ne kadar gururlu, kibirli ve kötü birisi
olduğunu düşünmekten kendini alıkoyamaz. Tekrardan bir balo düzenlenir. Elizabeth bu baloda
Darcy’nin dans teklifine oldukça şaşırır ve dans ederlerken sürekli iğneleyici laflarla ona saldırır.
Darcy kibarlığını koruyarak bu saldırılara normal cevaplar verir. Jane hala daha duygularını ifade
etmekten zorlandığı için Bingley’e karşı çok kapalı davranmaktadır.
Bingley’ler beklenmedik bir şekilde Londra’ya dönmeye karar verirler. Jane bu duruma çok
üzülür. Daha sonra bir şekilde onların yanına ziyarete gitmeyi amaçlar ve giderler. Aylar sonra
Elizabeth yeni evli Collinsleri ziyaret etmek için Leydi Catherine’nin mülküne gider. Yemekte
Darcy ile karşılaşır. Darcy Elizabeth’e Leydi’nin sorularına iğneleyici cevaplar verdiğinde büyük
bir ilgi gösterir. Daha sonra Darcy Elizabeth’e evlenme teklifinde bulunur. Düşük sosyal sınıfına
rağmen onu sevdiğini söyler. Elizabeth bu teklifi reddeder çünkü onu Jane ile Bingley’i
ayırmakla ve Wickham’a olan davranışlarıyla suçlamaktadır. Şiddetli bir şekilde kavga ederler.
Darcy kızgın bir şekilde gider ve Elizabeth’e mektup bırakır. Yazdığı mektupta Wickham’ın kötü
ve dolandırıcı biri olduğunu anlatmaktadır.
Elizabeth isteksiz bir şekilde başka bir aile ile birlikte Darcy’nin seyahatte olduğunu düşünerek
onun evine gider. Darcy’nin orda olduğundan haberi yoktur. Hizmetli Darcy’nin kibar, saygılı,
harika bir insan olduğundan bahsederek Elizabeth’i etkiler. Bir anda Darcy ile karşılaşır. Darcy
onu yemeğe davet eder.
Bingley ve Darcy şehre döndüklerinde Jane Bingley’in evlenme teklifini kabul eder. Aynı gece
Leydi Catherine beklenmedik bir şekilde evi ziyarete gelir. Elizabeth’e Darcy’nin kızıyla nişanlı
olduğunu ve vazgeçmesi gerektiğini belirtir. Elizabeth bunu yapmayacağını söyler çünkü
gerçekten seviyordur. Elizabeth’i o gece uyku tutmaz ve kırsalda yürümeye başlarç Burada
Darcy ile karşılaşır. Teyzesinin davranışını öğrendikten sonra onu da uyku tutmamıştır. Darcy,
Elizabeth’e onu hala sevdiğini söyler ve Elizabeth, Darcy’nin evlenme teklifini kabul eder.
Ailenin babası Bay Bennet ise Elizabeth’in Darcy’i sevdiğinden emin olduktan sonra evliliğe
onay verir. Filmin ABD gösteriminde ek bir sahne daha gösterilir. Bu sahnede yeni evli çift
mutlu bir biçimde bahçededir.
00.00 Kamera kırsal bir alanı göstermesi ve güneş ışıklarının sarımsı yansımalarıyla başlar. Sarı filtre bize
filmin samimi, sıcak bir film olduğunu yansıtır. Bu film tek mekanda çekilmiştir. Etrafta birçok
15.00 hayvan dolaşarak köy havası sezdirmektedir. Giriş kısmında Elizabeth’in yan profili alınarak çekim
yapılmıştır. Kamera çok yönlüdür. İlk 15 dakika boyunca kamera sürekli hareket halindedir. Baloda ve
Dakika
evi çekerken. Elizabeth üzerine yakın çekim yapılmıştır. Yoğunluklu olarak bel plan açısı
uygulanmıştır. Bakış boşluğu denen kamera açısı ise Anne Bennet gösterilirken ortaya çıkmıştır. Her
sahnede genelde piyano filme eşlik etmektedir. Kamera yakından uzağı ya da uzaktan yakını
göstermektedir. Bingley ve Darcy baloya girdiğinde kamera sadece onlara odaklanır. Dans
ettiklerinden dolayı kamera sürekli hareket halindedir. Dans ederlerken kamera sadece seyircinin
Jane ve Bingley’e odaklanmasını sağlar. Baloda çok fazla dans eden insanlar olmasına rağmen
kameranın odak yönü genelde Bennet kardeşler ve Darcy, Bingley’edir. Bazı sahnelerde çok hızlı
hareket eden kamera açısı bazı sahnelerde de çok yavaş bir şekilde odaklanma yapmaktadır. Kahvaltı
yapılırken bel plan açısı uygulanmaktadır.