You are on page 1of 8

Film ve Edebiyat

Belli bir süredir edebi eserlerden beyazperdeye aktarılan filmler, tiyatrolar, sahne oyunları,
diyaloglar vardır. Elbette ki bu durum edebiyatı da etkilemiştir. Edebiyatı en çok etkileyen
uyarlama türü ise filmlerdir. Filmlerin, yazınsal yapıta ilgiyi arttırdığı kanıtlanmış bir gerçektir.
Bunun en önemli sebeplerin arasında eğlendirme ve didaktik olma gibi sebepler mevcuttur. İlk
başta bu uyarlamalar büyük eleştiriler alsa da günümüz için düşünüldüğünde uyarlamalar hem
yazarlar hem de okurlar için büyük bir önem taşımaktadır. Film, edebi eserin boşluklarını
tamamlayabilir. Bir edebi eseri okurken kafamızda canlandırdığımız ile karşımıza çıkan film
elbette ki birebir olmayacaktır.
Her şeyden önce sinemada sinematografik bir dil kullanılmaktadır. Bu dil, seyircinin duygularını
harekete geçirmektedir. Filmde geçen bazı replikler bize filmi daha dikkatli ve odaklanmış bir
şekilde izlememize yardımcı olmaktadır. Okuduğumuz eserin filmini incelerken bazen hayal
kırıklığına uğrarız. Bazen de kostümlerin, müziğin, olay akışının, karakterlerin tam anlamıyla
kafamızda canlandırdığımız bir senaryo gibi olduğunu düşünürüz. Bunun sebebi ise romandan
filme dönüştürülen yapıtların birçok uyarlama olmasından kaynaklıdır. Uyarlamanın ne tür
olacağı filmin yönetmeni ve senaristine bağlıdır. Kimi filmler görselleştirme anlamında uyarlama
kimileri de yorumlayıcı uyarlama yapmaktadır. Burada asıl önemli olan ise romanda hissedilen
estetik kaygıyı kaybetmeden izleyiciye tekrardan aktarmaktır. Karakterlerin eserden
değiştirilmeden aktarılması da çok önemlidir. Bu yüzden oyuncu kadrosu büyük bir anlam ifade
etmektedir.
Film İnceleme Teknikleri
Filmin adıyla başlayan bu inceleme teknikleri sırasıyla devam etmektedir. Filmin çıkış tarihi,
yönetmenin adı, oyuncuların adı, filmin türü, kostümler, kullanılan müzikler, makyaj, set
tasarımı, kamera çekim teknikleri gibi detaylar incelenmelidir. Yönetmenin diğer filmleri de göz
önünde bulundurulmalı; genel olarak hangi tür film çektiği ya da hangi tür kamera çekim
tekniklerini kullandığı da önemlidir. Filmde genelde hangi tür efektlerin geçtiği de önemlidir.
Sarı filtreli filmler genelde insanlarda sıcak, samimi bir ortam hissini uyandırır. Siyah beyaz
filtreli filmler nostalji hissini uyandırır. Filmin filtre efektini belirleyen ise filmin konusudur.

Filmde kullanılan üslup ve vücut hareketleri çok önem taşımaktadır. Bir mimik, bir sandalye
çekişi izleyicinin oraya odaklanmasını sağlar. Kullanılan ses tonu bize edebi eserin veremediği
duyguları verir. Ses tonlarından oyuncunun üzgün, kızgın, mutlu olduğunu anlayabiliriz. Filmin
analizinin yapılması için film, duraklatılarak izlenmeli, bazı yerlerde replikler ya da film
hakkındaki olaylar ile ilgili notlar alınmalıdır.
Aşk ve Gurur - Pride & Prejudice Jane Austen (1813)
Orijinal çevirisi Gurur ve Önyargı olmasına rağmen Türkçe şekliyle Aşk ve Gurur olarak
anılmaktadır. İngiliz edebiyatının önemli kadın yazarlarından biri olan Jane Austen tarafından
1813’te yayınlanan bir kitaptır. 1796-1797 yıllarında kaleme alınmıştır. Günümüzde hala daha bu
edebi eser okunmakta ve okuyucuyu üzerinde birçok iz bırakmaktadır.
Jane Austen kitabında hem dönemi eleştirmiş hem de ileri görüşlülüğünü yansıtmıştır. Dönemi
eleştirmesinin nedeni ise o dönemin İngiltere’sinde kadınların tek amacının evlilik olmasıdır. 20
yaşını geçen genç kadınlara evde kalmış muamelesi yapılmaktadır. Zengin bir eş bulanlara ise
şaşkınlık ve imrenerek bakılmaktadır. Kızların annesi kitapta sürekli kızlarının güzelliklerini
kullanarak onlara zengin bir eş bulma derdindedir. Annenin tek önemsediği şey kızlarının
evlenmesidir. Onların evlendiğini görmeden ölmek istemez.
Dönemin İngiltere’sinde bir kadının kitap yazması normal bir şey olarak karşılanmıyordu.
Üstelik Austen, ilk baskıda yazarın adı yerine “Bir Kadın” (A Lady) ifadesini kullanıyor. Bu
kadar basit bir konunun başarılı kurgu ve anlatım ile iki yüz yıldır hala daha kendinden söz
ettirmesi ise Austen’ın eşsiz bir yazar olduğunu ortaya çıkartmaktadır. Austen, eserine kendisini
de yansıtmıştır. Austen’ın en sevdiği karakter şüphesiz ki Elizabeth Bennet’tır. Austen hayatı
boyunca hiç evlenmemiştir. Evlilik için belki de gerçekten aşık olmayı beklemiş fakat erken
yaşta vefat etmiştir. Elizabeth karakteri ise romanda gerçekten aşık olmayı bekler. Diğer bütün
İngiliz kadınları gibi paraya önem vermez. O sadece sevmek ve sevilmek istemektedir.
Böylelikle Austen esere kendisinden bir şeyler katmıştır.
Eseri birçok yönetmen tarafından filme uyarlanmış fakat en çok izlenilen ve beğenilen Joe
Wright yönetmenliğinde uyarlanan Pride & Prejudice olmuştur. Diğer filmlerin değil de bu
filmin bu kadar izlenmesinin, film dallarında aday gösterilmesinin, birçok ödül toplamanın belli
sebepleri vardır. Oyuncu kadrosu, kullanılan kostümler, filmin çekildiği yer ve kullanılan
müzikler izleyen herkesin dikkatini çekmiş, adeta izleyeni eskilere götürmüştür.
Joe Wright Bafta ödülü sahibi İngiliz film yönetmenidir. 2005 yılında yönetmenliğini üstlendiği
Pride&Prejudice filmi ile tanınmıştır. Bu film ile dört dalda Oscar’a, altı dalda bafta ödülüne
aday gösterilmiştir. Atonement, Anna Karenina, Darkest Hour, The Soloist filmlerinde
yönetmenlik yapmıştır. Eski dönem filmlerini çok iyi yansıtmasıyla birçok övgüler almaktadır.
Genelde filmlerinde roman türünden uyarlamalar yapmaktadır. Aşk ve Gurur filminde başrolde
oynayan Keira Knightley ile toplamda üç tane daha filmde çalışmışlardır. Filmin yönetmeniyle
senaristi aynı değildir. Aşk ve gurur filminin senaristliğini Deborah Moggach üstlenmiştir.
Kendisi zaten çok sayıda roman ve dizi senaryosu yazmakla ünlü birisidir.

Pride&Prejudice (2005)
Yönetmenliğini Joe Wright’ın üstlendiği filmdir. Jane Austen’ın 1813’te yayımlanan Gurur ve
Önyargı kitabından uyarlanan romantik dram film türüne sahiptir.
Elizabeth Bennet karakterini canlandıran Keira Knightley başrol oyuncusu, ortanca kız kardeş
Bay Darcy / Matthew Macfadyen Elizabeth’in sevgilisi Jane
Bennet / Rosamund Pike en büyük kız kardeş Carey
Mulligan/ Kitty Bennet kız kardeşlerden diğeri Donald
Sutherland/ Mr. Bennet kızların babası Talulah
Riley/ Marry Bennet kız kardeşlerden biri
Brenda Blethyn/Mrs. Bennet kızların annesi
Rupert Friend/ Wickham subay
Jena Malone / Lydia Bennet en küçük kız kardeş
Filmin müzik kısmını Dario Marianelli üstlenmektedir. Kendisi üç kez Joe Wright ile çalışmıştır.
En iyi müzik dalında Altın Küre’nin sahibi olmuştur.
Filmde kullanılan kostümler
Mükemmel moda ilhamlarıyla dolu olan filmde kullanılan kostümlerin tarzı yoğunluklu olarak
vintagedir. 5 tane kız kardeşten oluşan bir ailede kardeşlerin her birinin kendine özgü bir tarzı
vardır. Jane çoğunlukla pastel ve düz elbiselerle yansıtılmaktadır. Başrol oyuncu olan Elizabeth
ise toprak tonları ve erkek giyiminden ilham alınan ceketleriyle karşımıza çıkmaktadır.
Kahverengi tonlu elbiselerle Mary, iki tane küçük kız kardeşler ise danteller, kurdeleler, canlı
renklerle süslenmişlerdir. Baloda tüm kadınlar şık, beyaz elbiseler ve saçlarındaki kurdeleler ve
çiçeklerle dikkat çekerler.
Çoğunlukla kahverengi, yeşil ve mavi renkli elbiseleri yansıtmayı tercih eden Elizabeth’in
buradan dış mekana olan aşkını anlayabiliriz. Kahverengi toprağı, yeşil doğayı, mavi ise
gökyüzünü simgelemektedir. O dönemde bir kişinin giyinme şekli sahip olduğu zenginliği ve
hangi sosyal sınıfa ait olduğunu gösterirdi. Elizabeth filmde bir sahnede uzun bir süre boyunca
yürümüştü. Yağmurun da etkisiyle elbisesi ve ayakkabıları çamura bulanmıştı.
Üst sınıfa dahil olan Miss Bingley ise onu bu görünümü için yadırgamış, onu vahşi ve çirkin
buluyordu.

Balolarda bir kadının ya da erkeğin ne giydiği çok önemliydi çünkü potansiyel eşlerini, iş
ortaklarını orada bulabilirlerdi. O dönemde kıyafetler serveti, kişiliği yansıtırdı. Sadece kıyafete
odaklanarak ani yargılarda bulunulabilirdi. Bennet ailesi ne kadar orta halli bir aile olsa da
anneleri kıyafete çok önem verirdi. Modaya uymak için elinden geleni yaparlardı.
Bay Darcy’nin giyim tarzı ise bir asil olduğunun göstergesiydi. Gömleği muslin kumaşından
yapılmıştı ve yarıya kadar düğmeli olurdu. Yaka mutlaka çeneye değmeliydi ve kollarda
kırışıklık olmalıydı. Üzerine bir yelek alırdı. Aksesuarlar için ise bir kravat takarlardı fakat
düğmeler karmaşık olurdu. Bu da o erkeğin uşağının becerisini ve dolayısıyla servetini yansıtırdı.
Genellikle siyah rengini tercih ederdi. Bu da onun asil birisi olduğunun kanıtıydı.

Bay Darcy’nin aksine Mr. Bingley daha açık tonlu kıyafetler tercih ederdi. Kendisi iyi giyinen
birisiydi. Zaten renkli ve olumlu bir kişi olduğundan dolayı yoğunluklu olarak krem tonlarında
ceketler tercih ederdi.
Kullanılan saç türleri ise hafif toplu ya da tamamen açılmış şekildeydi. Baloya giderken kızlar
saçlarına özen gösterirdi.
Jane Bennet’in altın rengi gibi saçları vardı ve çok güzel bir kızdı. Genelde saçlarını hafif alttan
topuz yapmayı tercih ederdi.

Filme Genel Bakış


18. yüzyılın sonlarında, Bay ve Bayan Bennet ve beş kızlarından -Jane, Elizabeth, Mary, Kitty ve
Lydia- oluşan Bennet ailesi, İngiltere kırsalında kendi çiftliklerini işleten orta sınıfa mensup bir
ailedir. Anne rolünü üstlenen Bayan Bennet ise kızlarını ölmeden önce evlenmelerini
istemektedir. Kızlarının güzelliğini kullanarak onları zengin bir eşe layık görmektedir. Orta halli
olmalarına rağmen evlerinde hizmetçi bulundurmaktadırlar. Eve bir misafir geldiğinde ise fakir
değiliz hizmetçimiz var görünümü yansıtmaktadır. Bay Bennet ise eşinin sürekli söylenmesine ve
kızlarını evlendirmeyi aşırı derecede istemesine sessiz kalmaktadır. Bay Bennet biraz daha sakin
ve mantıklı düşünen birisidir eşinin aksine. Şehre yeni birisi taşınır. O dönemde şehre kimin girip
çıktığı, hangi sınıfa mensup olduğu bilgileri hızlıca yayılmaktadır. Taşınan kişi ise zengin ve
bekar olan Charles Bingley’dir. Büyük bir malikaneye taşınır. Darcy ile birlikte yerel sosyeteyle
tanışmak adına bir balo düzenlerler.
Baloya Bennet ailesi de katılım sağlamıştır. Elizabeth’in ilgisini ise Darcy çekmiştir. Aslında
Elizabeth evlenmek için yanıp tutuşan birisi değildir. O, evlenmek için aşık olmayı bekler. Bu
yüzden de evde kalacağını düşünür. Elizabeth sürekli gülümsemektedir. Mutlu ve pozitif bir
kişiliğe sahiptir. Kardeşlerine düşkündür. Baloda Darcy ile konuşmaya çalışır fakat Darcy onun
çabasını karşılıksız bırakır. Darcy daha sonra arkadaşı Bingley ile konuşurken Elizabeth’i
aşağılamış ve Elizabeth’de bunu duymuştur.
Bu sırada Bingley, Bennet ailesinin en büyük kızı kibar ve güzel olan Jane’den oldukça
etkilenmiştir. Jane duygularını belli edemeyen, güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan
birisidir. Balodan sonra Bingley’in yanına ziyarete giden Jane orada hastalanmıştır. Kendisine
çok güzel bakılmış ve kısa bir süre içerisinde iyileşmiştir. Kardeşine düşkün olan Elizabeth ise
uzun bir süre yağan yağmurun altında ve çamurların içinden yürüyerek Jane’i görmeye gitmiştir.
Orada elbisesinin ve ayakkabılarının çamur olmasından kaynaklı aşağılanmıştır.

Bay Bennet’ın kuzeni olan Bay Collins, Bennet ailesini ziyaret eder. Bay Collins’in ne istediği
oldukça bellidir. Kendisi, kısa boylu, gösteriş sever bir rahiptir. Kız kardeşlerden en büyüğü olan
Jane ile evlenmek istediğini anneye söyler fakat anne onun yakında Bingley ile evleneceğini
dolayısıyla böyle bir şeyin olmayacağını belirtir. Collins daha sonra Elizabeth ile evlenmek
istediğini belirtir. Bay Darcy’den bir geri dönüş alamayan Elizabeth ise hislerini içine gömer.
Bu sırada bölgeye askerler gelmiştir. Yakışıklı, karizmatik Teğmen Wickham ise kızların
dikkatini çeker. Wickham, Elizabeth ile daha çok ilgilenir. Beraber yürüyüş yaparlarken
Wickham, Elizabeth’e Darcy tarafından miras konusunda kandırıldığını söyler ve Elizabeth’in
sempatisini kazanır. Elizabeth bu sırada Darcy’nin ne kadar gururlu, kibirli ve kötü birisi
olduğunu düşünmekten kendini alıkoyamaz. Tekrardan bir balo düzenlenir. Elizabeth bu baloda
Darcy’nin dans teklifine oldukça şaşırır ve dans ederlerken sürekli iğneleyici laflarla ona saldırır.
Darcy kibarlığını koruyarak bu saldırılara normal cevaplar verir. Jane hala daha duygularını ifade
etmekten zorlandığı için Bingley’e karşı çok kapalı davranmaktadır.
Bingley’ler beklenmedik bir şekilde Londra’ya dönmeye karar verirler. Jane bu duruma çok
üzülür. Daha sonra bir şekilde onların yanına ziyarete gitmeyi amaçlar ve giderler. Aylar sonra
Elizabeth yeni evli Collinsleri ziyaret etmek için Leydi Catherine’nin mülküne gider. Yemekte
Darcy ile karşılaşır. Darcy Elizabeth’e Leydi’nin sorularına iğneleyici cevaplar verdiğinde büyük
bir ilgi gösterir. Daha sonra Darcy Elizabeth’e evlenme teklifinde bulunur. Düşük sosyal sınıfına
rağmen onu sevdiğini söyler. Elizabeth bu teklifi reddeder çünkü onu Jane ile Bingley’i
ayırmakla ve Wickham’a olan davranışlarıyla suçlamaktadır. Şiddetli bir şekilde kavga ederler.
Darcy kızgın bir şekilde gider ve Elizabeth’e mektup bırakır. Yazdığı mektupta Wickham’ın kötü
ve dolandırıcı biri olduğunu anlatmaktadır.
Elizabeth isteksiz bir şekilde başka bir aile ile birlikte Darcy’nin seyahatte olduğunu düşünerek
onun evine gider. Darcy’nin orda olduğundan haberi yoktur. Hizmetli Darcy’nin kibar, saygılı,
harika bir insan olduğundan bahsederek Elizabeth’i etkiler. Bir anda Darcy ile karşılaşır. Darcy
onu yemeğe davet eder.
Bingley ve Darcy şehre döndüklerinde Jane Bingley’in evlenme teklifini kabul eder. Aynı gece
Leydi Catherine beklenmedik bir şekilde evi ziyarete gelir. Elizabeth’e Darcy’nin kızıyla nişanlı
olduğunu ve vazgeçmesi gerektiğini belirtir. Elizabeth bunu yapmayacağını söyler çünkü
gerçekten seviyordur. Elizabeth’i o gece uyku tutmaz ve kırsalda yürümeye başlarç Burada
Darcy ile karşılaşır. Teyzesinin davranışını öğrendikten sonra onu da uyku tutmamıştır. Darcy,
Elizabeth’e onu hala sevdiğini söyler ve Elizabeth, Darcy’nin evlenme teklifini kabul eder.
Ailenin babası Bay Bennet ise Elizabeth’in Darcy’i sevdiğinden emin olduktan sonra evliliğe
onay verir. Filmin ABD gösteriminde ek bir sahne daha gösterilir. Bu sahnede yeni evli çift
mutlu bir biçimde bahçededir.

Aşk ve Gurur Film Analizi

Süre Dizin Listesi ve Sahne Olayları


00.00 Kırsal bir alan tercih edilerek, kuş sesleriyle filme başlanmaktadır. Güneş ışıkları yansıyarak
sarı çizgiler ekranda belirtmektedir. Bu da bize filmin sıcak bir başlangıcı olduğunu gösterir.
15.00 İlk gösterilen oyuncu ise Elizabeth Bennet olmuştur. Kitap okuyarak sahneye giriş yapar ve
çeşitli hayvanların yanından geçerek evine doğru yürür. Bay Bingley’in şehre geleceğini ve
Dakika
yarınki baloya katılacağını öğrenen 5 kız kardeş sevinçten ayakları havaya uçar. Baloda
bütün insanlar dans etmektedir. Orkestra eşliğinde müzik çalmaya devam eder. Bingley ve
Darcy salona giriş yaptığında müzik sesi kapanır. Herkes onlara imrenerek bakar. Darcy ile
göz göze gelen Elizabeth ondan etkilenir. Dans tekrardan başlar. Kızların hepsi Darcy ve
Bingley’in yanına gidip tanışırlar. Bingley ile Jane dans eder. Darcy Elizabeth’in o kadar
güzel olmadığını, sıradan birisi olduğunu söyler. Elizabeth her ne kadar üzülse de bunu asla
belli etmeyen birisidir. Balo sona erer. Elizabeth ile Jane yatakta birbiryleriyle
konuşmaktadır. Elizabeth aşık olmadığı sürece asla evlenmek istemediğini belirtir. Evde
kahvaltı yapılırken eve bir mektup gelir. Bu mektup, Bay Bingley’in Jane’i yemeğe davet
ettiği bir mektuptur.

Süre Kamera Perspektifi Açısından İnceleme

00.00 Kamera kırsal bir alanı göstermesi ve güneş ışıklarının sarımsı yansımalarıyla başlar. Sarı filtre bize
filmin samimi, sıcak bir film olduğunu yansıtır. Bu film tek mekanda çekilmiştir. Etrafta birçok
15.00 hayvan dolaşarak köy havası sezdirmektedir. Giriş kısmında Elizabeth’in yan profili alınarak çekim
yapılmıştır. Kamera çok yönlüdür. İlk 15 dakika boyunca kamera sürekli hareket halindedir. Baloda ve
Dakika
evi çekerken. Elizabeth üzerine yakın çekim yapılmıştır. Yoğunluklu olarak bel plan açısı
uygulanmıştır. Bakış boşluğu denen kamera açısı ise Anne Bennet gösterilirken ortaya çıkmıştır. Her
sahnede genelde piyano filme eşlik etmektedir. Kamera yakından uzağı ya da uzaktan yakını
göstermektedir. Bingley ve Darcy baloya girdiğinde kamera sadece onlara odaklanır. Dans
ettiklerinden dolayı kamera sürekli hareket halindedir. Dans ederlerken kamera sadece seyircinin
Jane ve Bingley’e odaklanmasını sağlar. Baloda çok fazla dans eden insanlar olmasına rağmen
kameranın odak yönü genelde Bennet kardeşler ve Darcy, Bingley’edir. Bazı sahnelerde çok hızlı
hareket eden kamera açısı bazı sahnelerde de çok yavaş bir şekilde odaklanma yapmaktadır. Kahvaltı
yapılırken bel plan açısı uygulanmaktadır.

Süre Dizin Listesi ve Sahne Olayları


15.00 Yağmur yağdığı için Jane, Bingley’in evinde kalmak zorunda kalır.
uzun bir süre yürüyerek Jane’i ziyaret etmeye gider. Yağmur yağdığ
30.00 çamura bulanarak kirli bir görünüm yansıtır. Jane Bingley ailesinin
baktığını söylemektedir. Şehre asker sürüsü gelmiştir. Kızlardan iki
Dakika
gitmişlerdir. Kadınların kusursuz olması için bir sürü şey yapmaları
başlar fakat Elizabeth, ona böyle bir kadınla birlikte olmanın korkut
Catherine Elizabeth’in kıyafetiyle, duruşuyla, alt sınıfa ait olmasıyla
ailesi Bingley’in aile evine gelmeye karar verir. Fakat geldiklerinde
sormazlar bile. Ziyareti bittiklerinde Jane’i de alıp eve gitmeye kara
bindiği sırada Darcy, onun elini tutarak binmesine yardımcı olur. Fa
gururlu birisi için çok sıra dışı bir durumdur. Akşam yemeğine Bay
Collins gelmektedir. Aile yemeğinde Collins’in de katılımıyla yeme
dalga geçerler. Collins, Bayan Bennet’e en büyük kızı olan Jane ile
anne, onun yakında nişanlanacağını bu yüzden Elizabeth’in de harik

Süre Kamera Perspektifi Açısından İnceleme

15.00 Yemekte olduklarından dolayı bel plan kamera tekniği yansıtılır. Ta


hemen önce Altın Nokta denilen kamera tekniğiyle kadrajdaki tüm a
30.00 Jane ve Elizabeth’in yüzüne yakın çekim yapılmaktadır. Amerikan k
yaparken gösterilmektedir. Filmin geneline pastel ve sarı filtre tonla
Dakika
bu filtrelere anlaşılmaktadır. Uzak çekim ile Elizabeth’in yürüdüğü
evinde uzak çekim gösterilerek evin muhteşemliğini, zenginliği yan
bir açıda toplanmaktadır. Darcy için genelde göğüs plan karakteri te
başı ve göğsü görünmektedir. Baş karakterler haricinde genellikle ç
edilir. İlk on beş dakikanın aksine kamera çekimi burada biraz daha
değildir. Baş rollere yoğunlukla yakın çekim uygulanarak yüz hatla

Film ve Kitap Analizi ve Karşılaştırılması


Kitaptan bazı birkaç yer kesilmiş fakat filmin ana konusu ve işleniş biçimi doğru bir şekilde
aktarmayı başarmışlardır. Kitapta birkaç ayda gerçekleşen filmde birkaç gün gibi gözükmektedir.
Filmin akışı ise çok hızlıdır. Seyirci izlerken sürekli neler olduğunu düşünmeden edemez. Tabi ki
444 sayfalık bir romanı iki saatlik bir filme aktarmak kolay olmayacaktır. Kitaba sadık kalınması
için de çoğu sahne kesilecek fakat ana konu işlenmeye devam edecektir. Gişe kaygısından dolayı
kitaptan bağımsız işlenecek, bazı sahneler eklenip çıkarılacak ya da hızlı bir işleyiş söz konusu
olacaktır. Filmi Joe Wright’tan önce de bazı yönetmenler farklı türde çekmiş ve çoğu başarısız
olmuştur. Joe Wright da başarısız olmasından kaynaklıdır ki filme biraz hareket, renklilik, ani
geçişler ve aksiyon getirmektedir.
Film sonlara doğru romantikleştirilmesi için fazla çaba sarf edilmiş tekrardan kitaptan bağımsız
hale gelmiştir. Senarist Deborah bu filmin uyarlaması için üzerinde iki yıl boyunca çalışmıştır.
Kendisince romana bağlı kalmaya çalışmış fakat bazı incelemecilere göre de tamamen bağımsız
sadece karakter isimleri ve filmin ana teması eklenmiştir denilmektedir. Filme gerçekçilik
olabildiğince eklenmeye çalışılmıştır. Mesela Wright kalabalık ailelerde sürekli bir konuşmak
için izdiham yaşanılacağını düşünmektedir. Bu yüzden kardeşlerden birisi konuşurken diğeri
onun sözünü keserek konuşmaya çalışırdı. Wright, daha önceden bu kitabın uyarlamalarını
izlememiş çünkü onların etkisi altında kalmak istememiştir. Fakat heyecanlı ve flörtleşme
atmosferi yaratmak için de gençlik romantik filmlerden esinlenmiştir.
Sinema dili ile edebi dil farkı çok fazladır. Sinematografik dil oyuncuların vücut dillerinden
oluşur. Bir gülümseme, gözlerin hareketliliği, oturuş ve ayağa kalkış tarzı, el hareketlerini
kullanışı ve daha birçok detay seyircinin üzerinde etkiler yansıtmaktadır. Ses tonu da burada en
önemli konulardan birisidir. Darcy genellikle hem kitapta hem filmde gururlu fakat şiirsel
cümlelerle konuşmaktadır. Filmde ise Darcy’nin hafif kalın ses tonu tam oturmuştur. Elizabeth’in
sürekli gülümsemesinin altında yatan derin bir hüzün vardır. Bu filmde çok iyi aktarılmıştır.
Oyuncu bunu seyirciye çok güzel yansıtmış, seyirci izlerken aslında Elizabeth’in üzgün
olduğunun farkındadır.
Diyalogların çoğu aktarılmaya çalışılmıştır. Kitapta olan balo sahneleri daha tasvirli olmuştur ve
okuyucuyu etkilemektedir. Fakat filmdeki balo sahnelerinde kamera çok hızlı hareket etmesinden
kaynaklı o etkiyi yansıtamamıştır. Filmde olay akışı çok hızlı fakat kitapta normal bir şekilde
ilerlemektedir. Jane Austen kitabında nazik bir dil kullanmaktadır. Bunu da bir nevi eleştiri
mahiyetinde yapmıştır. Diyaloglar arası kimse birbirine en ufak kötü bir söz söylemiyor, nezaket
kuralları asla çiğnenmiyor, ancak bu nezaket cümleleri o kadar iyi kuruluyor ki, karşı tarafa kötü
bir söz söylense daha az zarar görür boyutuna geliyor. Filmde ise bu yansıtılmaktadır. Baba,
anneden şikayetçi olduğunda, Elizabeth ilk balo karşılaşmalarındaki yaşanan diyalogda
karşımıza çıkmaktadır. Kitapta iki kız kardeş arasında çok fazla duygusal ilişkiler kurulur.
Filmde ise Elizabeth giderek Jane’den uzaklaşmaktadır. Wright, ikisinin arasında duygusal bir
bağ olmasının gerçeği yansıtmayacağını, kitapta aşırı duygusal olduklarını ve iki kız kardeş
arasında gerçek bir ilişki kurarak onları ayrı büyütmek istediğini söylemiştir.
Ödüller
Joe Wright – En İyi Yeni Film Yapımcısı İngiliz
Akademisi Film Ödülleri - Ümit Vaat Eden Çıkış- Joe Wright Empire
Ödülleri- En İyi İngiliz Film- Aşk ve Gurur Empire
Ödülleri – En İyi Çıkış Yapan – Kelly Reilly Yılın
İngiliz Yönetmeni – Joe Wright
Yılın İngiliz Yardımcı Erkek Oyuncusu – Tom Hollander

You might also like