You are on page 1of 2

İnsanoğlunun, elestbezminden bu yana kendisine verilen emaneti, amacı

dışında kullanmak gibi bir fıtratı vardır. Bu, insanoğlundan önce; göklere, yere,
dağa, taşa emanet edilmek istenen; Allah’ın sıfatlarının onlar tarafından
üstlenmemesi sonucu, insanoğlunun iştirak etmesinden belliydi…

Allah’ın emaneti; göklere, yere teklif değil, arz edilmişti. Zira arz etmek ve teklif
etmek farklı şeylerdir. Teklif edilseydi, reddetme düşünülemezdi. Arz edilmesi
kabiliyetleri ile ilgiliydi. Vazifeden içtinap etmeleri de isyan değildir. Oysa
insanoğlu kendi kendine kefil olarak emanetin üzerine atladı.

Peki, insanoğlu ‘’emin ‘’ miydi? İtimat edilir miydi? Cevabı altı hurufat
muamma…

Biz insanoğlunda bize verilen her şeye hıyanet etmek gibi bir vasıf vardır. Lakin
ilaahirihi emanet edilmişti; zalim, cesareti kendi varlığından büyük insanoğluna
hayatını idame ettirmesi belki de kendisini koruması adına 1+1 milyon yıl önce
nöronlarından bir huzme… Cızzzzz… Emanetin yerini bulur, sahipleniriz. İlk amaç
kati surette onu tanımaktı, hatta dört aşamayla bunu uygulamaktı.

SEVGİ, İLGİ, BİLGİ ve VERGİ…

Önce emaneti sirkat edilme ihtimalinden korumak için sahiplenecek sevecektik.


Nihayetinde sevilen şeye ilgi duyulur, ilgilenilir. Ee ilgilendiğimiz şey hakkında
bilgilenmek de gerekmez mi… Ve bilgi de ikram etmek için yok mudur? Vermek
için: Vergi…

Bu amaç dâhilinde emaneti sahiplenen insan, doyumsuzluğunun hücceti olarak


ona başka vasıflar yükler. Başkalarının yaşama hakkını elinden alan bir işlev
haline dönüştürür. İnsan ‘’deli’’ cesaretiyle girdiği işte ‘’d’’ yi atar ve yine elini
attığı işi süfliyat eder. Nihayetinde insan, insan olma vasfını bile taklit etmiştir.
Âdem tek insandır, bizler; ona benzemek istemiş ve taklit etmişiz… Küçük
Âdemcikler oluşmuş, adı; insan olmuştur. Taklitten, nisyandan ibaret insan var
oluşuna sebep kıvılcımı; ateşe dönüştürmüş: Ateşli silahı ‘’TÜFEĞİ’’ icat etmiştir.
O kıvılcım kaç yangına, küle sebep oldu… Büyük zayiatlar verdirdi. HÜZÜN…

Kendi bedeninden aynı tıynete sahip insan bir diğerinin yaşamına kast etmek
için kullandı. Tüfeğin hamından daha ağır bir yükü yüklenmişti de haberi yoktu.
Kalemin elifliğiyle değil, tüfeğin dipçiğiyle ayakta kaldık. Bir ömür kambura
sebep; İzmihlal…

İstihlak... Muğilan dikeni misali yolun kenarından devam ediyoruz ‘’VAR’’


olmaya. Hıyaban uykuda…

Dilek Eylem TAŞDEMİR

You might also like