You are on page 1of 128

PLANLAMA

2005/1
ISSN 1300-7319
Üç ayda bir yayınlanır
Sayı: 31
TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI YAYINI
Journal of the Chamber of City Planners
UNION OF CHAMBERS OF TURKISH ENGINEERS AND ARCHITECTS

İçindekiler
Sunuş 2
Kültürel ve Tarihi Mirasımızı Korumak Zorunluluk Olması Yanısıra Sorumluluktur
TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu 3
Prof. Dr. Gönül TANKUT 4
Doğal ve Tarihi Çevrenin Korunması: Sorunlar ve Olası Çözümler
Gönül TANKUT 9
Prof. Dr. Gönül TANKUT’un Ardından 13
Türkiye’de Kültürel Mirasın Korunmasına Kısa Bir Bakış
Melike Z. DAĞISTAN ÖZDEMİR 20
“Koruma Amaçlı İmar Planı” Kavramına Eleştirel Bir Bakış
Perihan KİPER 26
Koruma Planlamasında Bir Örnek: Kayakapı Mahallesi
A. Ege YILDIRIM 28
1933’den 2003’e Atina Kartasındaki Değişimler, CIAM’dan CEU’ya
Pelin GÖKGÜR 35
Son Dönemlerde Çıkartılan Yasalar Çerçevesinde Türkiye’de Doğal, Tarihi ve Kültürel Değerlerin Korunmasında Yerel
Yönetimlerin Değişen Rolleri
Münevver COŞKUN 42
Sürdürülebilir ve Turizm Eksenli Bir Kentsel Dönüşüm Hedefine Doğru: Eminönü Tarihi Kent Merkezi
Sırma TURGUT, Pınar ÖZDEN 49
Alışveriş Merkezlerine Karşı Kent Merkezi
Banu AKSEL GÜRÜN
63
Küresel Kent-Bölgeleri: Allen Scott ile Görüşme
Çeviren: Özlem ÇELİK - Görüşmeyi Yapan Kişi: Kathleen Lee 75
Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ve Eğitim Programı
Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü 81
Kalkan’ın Gelişme ve Koruma Sorunları: Tehditler, Olanaklar ve Çözüm Önerileri
Çağatay KESKİNOK, Nimet ÖZGÖNÜL, Neriman ŞAHİN GÜÇHAN 87
Özelleştirme-Planlama-Kalkınma İlişkisi
Yerel Yönetimlerde Özelleştirilen Mal ve Hizmetlerin Kalkınma Boyutu 105
Planlama Dergisi'nde Yer Alacak Yazılara İlişkin Notlar 111
Planlama Dergisi 2003-2004 Yılları Arası Dizin 112
İmar Hukuku 117
Dergilerden Seçmeler 118
Tez Özetleri 121
Kitap Tanıtımı 124
Basın Açıklamaları 126
Dergiye göndereceğiniz yazıların ve görsel malzemelerin basılı kopyası ile birlikte olanaklı ise bilgisayar ortamında hazırlanmış bir kopyasını da iletiniz.
• Yazı ile birlikte, kısa bir özgeçmişinizi de göndermeyi unutmayınız.
• Yazınızda yer alacak görsel malzeme ve şekillerin; kolaylıkla basılabilecek nitelikte fotoğraf, dia veya baskılı kopya olmasına özen gösteriniz.
• Çeviri yazılar ve fotoğraflar için kaynak belirtmeniz zorunludur.
• Yayın Kurulu, gönderilecek yazıların yayınına ilişkin kararını yazı ile bildirecek; gönderilen yazılar iade edilmeyecektir.
• Yayın Kurulu, gönderilen yazılarda, yazım kurallarına uygun gerekli düzeltmeleri yapma ve dil yanlışlıklarını gidermeye yetkilidir.
• Yazı ve çevirilerin sorumluluğu yazar ve çevirmenlerine aittir. Şehir Plancıları Odası sorumluluk kabul etmez.
SUNUŞ...
TMMOB Şehir Plancıları 2005 yılının bu ilk sayısında koruma konusunda yazılara geçen sayının devamı
niteliğinde yer verdik. Derginin son hazırlıkları bitmişken koruma konusunda
Odası Adına Sahibi
değerli çalışmalarda ve üretimlerde bulunmuş olan Gönül Tankut Hocamızın
Erhan Demirdizen
aramızdan ayrıldığını öğrendiğimizde, bu sayıda kendisine küçük de olsa bir yer
ayırmayı düşündük.
Yayın Sorumlusu Derginin ilk sayfalarını Gönül Tankut’un özgeçmişine, kaleme aldığı bir yazıya ve
Nevzat Can ardından yapılan konuşmalara ayırdık.
İlerleyen sayfalarda Melike Z. Dağıstan Özdemir’in “Türkiye’de Kültürel Mirasın
Yayın Kurulu Korunmasına Kısa Bir Bakış” başlıklı, geçmişten günümüze kültürel mirasın de-
Olgu Çalışkan ğerlendirmesine ilişkin yazısı yer almaktadır. Perihan Kiper ise son zamanlarda
Özlem Çelik yasalaşan koruma kanununda yer alan “koruma amaçlı imar planı” kavramını
genel planlama sistemi ve kent planlama sürecinde tartışan “Koruma Amaçlı İmar
Çağatay Keskinok
Planı Kavramına Eleştirel Bakış” başlıklı yazısında ele almaktadır.
N. Tunga Köroğlu
Ege Yıldırım “Koruma Planlamasında Bir Örnek: Kayakapı Mahallesi” yazısında;
Binali Tercan
kendi haline bırakılmış yarı yıkık yapıları ve doğal öğeleri ile bir yandan şehrin
hafızasında yerleşen gizemli bir doku kazanmış, diğer yandan da giderek yok
Basım Tarihi olma sürecine girmiş Kayakapı Mahallesinde yapılan koruma amaçlı plan ve
Ocak 2005 projeleri ele almaktadır.
“1933’den 2003’e Atina Kartasındaki Değişimler, CIAM’dan CEU’ya” başlıklı yazı
Baskıya Hazırlık ile Pelin Gökgür söz konusu Kartalarda yer alan içerik ile birlikte değişimleri de-
Plar Ltd. Şti.-şerife eren ğerlendirmektedir. Münevver Çoşkun, son dönemlerde yasalaşan Kültür ve Tabiat
tel: 0312 432 01 83-93
Varlıklarını Koruma Kanunu, Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu ile
gündemde olan Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hak-
kında Kanun Tasarısı çerçevesinde doğal, tarihi ve kültürel değerlerin korunması
Kapak Tasarımı konusunu çok boyutlu olarak ele almaktadır.
Funda Erkal
Sırma Turgut ve Pınar Özden ise “Sürdürülebilir ve Turizm Eksenli Bir Kentsel
Dönüşüm Hedefine Doğru: Eminönü Tarihi Kent Merkezi” başlıklı makalelerinde
Baskı sosyo-kültürel ve fiziksel çöküntü alanı haline gelmesi ve giderek neredeyse tüm
Kardelen Ofset değerlerini yitirmek üzere olması yalnız İstanbul için değil evrensel kültür adına
Tel: 0312 432 13 78 da tehlike ve tehdit olan Eminönü bölgesini stratejik planlama yaklaşımı çerçeve-
sinde analiz ederek çözüm önerileri getirmektedir.
Dağıtım Banu Aksel Gürün “Alışveriş Merkezlerine Karşı Kent Merkezi” başlıklı yazısında
Ankara Bilkent Center’da yapılan alan çalışması boyutunda alışveriş merkezi
TMMOB Şehir Plancıları Odası
ve kent merkezi ilişkisini sorgulamaktadır. Geçen sayılarda da yer verdiğimiz
Hatay Sokak No:24/17
küresel kent bölgeleri kavramına yönelik olarak Allen Scott ile yapılan söyleşinin
Kocatepe, 06640/ANKARA çevirisini Özlem Çelik yaptı. Diğer sayılarda da olduğu gibi üniversitelerin eğitim
Tel: 0312 417 87 70 programlarından bu sayıda Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Şehir ve Bölge
Faks: 417 90 55 Planlama Bölümü’nün eğitim programına yer veriyoruz.
e-posta: spo@spo.org.tr Çağatay Keskinok, Nimet Özgönül ve Neriman Şahin Güçhan tarafından ortaklaşa
Web Adresi: www.spo.org.tr kaleme alınan “Kalkan’ın Gelişme ve Koruma Sorunları: Tehditler, Olanaklar ve
Çözüm Önerileri” başlıklı yazıda yabancılara mülk satışına izin veren yasal düzen-
lemelerin sonuçları en çarpıtıcı biçimde Kalkan örneğinde ortaya konulmaktadır.
YAYIN KURULU
KÜLTÜREL VE TARİHİ MİRASIMIZI KORUMAK
ZORUNLULUK OLMASI YANISIRA SORUMLULUKTUR
Doğal, tarihi ve kültürel mirasımız üzerinde yoğun bir yapılaşma ve tahrip edilme baskısı bulun-
maktadır. Bunun nedeni olarak da bu tür alanlar üzerinde mülk sahiplerinin haklarının kısıtlan-
dığı, planların yapılmadığı ve zaman aldığı, koruma kurullarının bilimsel ve teknik ölçülere göre
sit alanlarını belirlemediği, kurulların hızlı ve etkin şekilde korumaya ilişkin kararlar almadığı,
finansman modellerinin geliştirilemediği, yasal düzenlemelerde koruma alanlarına ilişkin yetki
ve görev karmaşası bulunduğu gibi bir takım gerekçeler sıralanmaktadır. Söz konusu gerekçeler;
konu, alan özelinde tartışıldığı zaman haklılık payları bulunabilir. Ancak bu gerekçelerin altında
yatan yaklaşım tarzının sorgulanması da gerekmektedir. Çünkü amaç genelde korumanın nasıl
yapılacağından çok koruma yaklaşımının sorgulanmasına, bu alanların olabildiğince kullanıma
açılmasının sağlanmasına, bir değişim değeri olarak algılanmasına yol açmaktadır.
Oysa asıl sorun korumanın öneminin, değerinin bir sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal güç oldu-
ğunun farkına varılmak istenmemesidir. Bu konuda yapılması gereken merkezi ve yerel yönetim-
lerce izlenen yaklaşımların terk edilerek, kültürel, tarihi mirasımızın korunmasının zorunluluk
olduğu ve sorumluluk taşıdığının kabul edilmesidir. Ancak bu durumda yerelden merkeze kadar
ortak politika etrafında bir araya gelmek mümkün olacaktır. Günümüzde doğal, kültürel mirası-
mızın korunması konusunda bir devlet politikası oluşturulmamıştır. Merkezi ve yerel yönetimler,
sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar koruma konusunda kendilerinden beklenen sorumlulukları
yerine getirememektedir. Koruma konusunda farklı yaklaşımların oluşması koruma konusunun
çözümünü de kısa zamanda olanaksız hale getirmektedir. Korumanın kullanım açısından en-
geller oluşturduğu yönündeki yaklaşımlar günümüzde güçlenmiş bulunmaktadır. Koruma artık
bir kültür, kimlik, gelecek kuşaklara aktarılması gereken evrensel ve yerel bir unsur olmaktan
çıkarılarak rant odaklı bir konuma sürüklenmektedir. Bütün bunlar da ne yazık ki bilgisizlikten,
bilinçsizlikten, serbest piyasa ekonomisi bakış açısından kaynaklanmaktadır.
Bakış açısının değişmesi ile birlikte uzun vadeli, kısa vadeli çözümler üretmek mümkün olacaktır.
Günümüzde olduğu gibi koruma alanlarının yenilenmesini içeren, yıkılıp yeniden oluşmasını sağ-
layacak, koruma kurullarını siyasallaştıracak, koruma alanları üzerinde baskıları artıracak düzen-
lemelere gerek kalmayacaktır. Merkezi yönetimin üst düzeyde kültürel politikalar üretmesi, bu
konuda yapılacak düzenlemeler ile yerel yönetimlerin yönlendirilmesi, denetlenmesi gerekmek-
tedir. Koruma sadece belli bir alan üzerinde değil kent hatta bölge ölçeğinde diğer sektörler ile
ilişkileri kurularak yaşatılması yönünde düzenlemeler öngörmelidir. Bunun için sadece mevcut
fiziksel planlama yaklaşımı ötesinde sosyal, ekonomik, yönetim, finansman boyutunda koruma
konusunun ele alınması gerekmektedir.
Planlama boyutunda ise diğer planlarda olduğu gibi alan yönetimi çerçevesinde koruma konusu
düşünülmelidir. Koruma alanı içinde yaşayan hane halklarının, işyeri sahiplerinin, sivil toplum
örgütlerinin görüşleri doğrultusunda planlama bir süreç olarak tasarlanmalıdır. Planların hazır-
lanması aşamasında alanın kent bütünü ile ilişkisi kurularak sosyal, kültürel, ekonomik yapı,
yapılaşma (parsel-yapı-doku), açık alanlar, mülkiyet, ulaşım ile ilgili detaylı araştırmalar yapı-
larak fırsatlar, tehditler, zayıf yönler, güçlü yönler yönünde analizler sonucunda sorunların ve
olanakların tespit edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede kent ile ilişkisi kurularak alana özgü uy-
gulanabilir hedefler ile hedeflere ulaşmayı içeren stratejilerin belirlenmesi gerekir. Bütün bunları
da tasarım boyutunda çalışmalar yanı sıra detaylı raporların oluşturulması ile mümkün olacaktır.
Bu tür bir bakış açısı ve açılımı ancak plancıların liderliğinde, yönetiminde iyi bir ekip çalışması
ile olabilecektir.
TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI YÖNETİM KURULU
Prof. Dr. Gönül TANKUT

Ş
ehircilik, tarihi koruma, dersler ve öğren- Akademik ünvanları aldığı yıllar ve bulunduğu
cilerle dolu bir yaşam... Prof. Dr. Gönül başlıca görevler
Tankut... Cumhuriyet aydını, Cumhuriyet
1958 Öğretim Asistanı olarak ODTÜ Mimarlık
kurucusu bir babanın ve annenin kızı... Özgüveni
Fakültesi’nde göreve başlar.
olan, yaratıcı bir Cumhuriyet kadını. Kendine
güvenen bir aydın, bir düşün insanı. Ülkesini, 1959 Öğretim Görevlisi
yurdunu seven bir aydın, bir bilim insanı, bir 1961 Yardımcı Profesör
meslek kadını... Akademik, bilimsel üretimin 1968 Doçent
yanısıra kamusal ve toplumsal hizmet ve katkı- 1979 Profesör
larla geçen dopdolu bir yaşam.
1968-69 ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama
Kültür varlıklarının korunmasına öncülük etmiş, Bölümü Başkanlığı
mimarlık, şehir planlama ve siyaset bilim eğitim- 1972-75 ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama
leri ile ülkemizdeki şehirciliğin temelini atmıştır. Bölümü Başkanlığı
Mimarlık, şehircilik ve siyaset bilim alanlarındaki
1983-1993 ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama
eğitimi kendisine bütünsel bir bakış açısı kazandır-
Bölümü Başkanlığı
mıştır. Ufku her zaman geniştir. Yıllarca Koruma
Kurullarında görev almış, ülkemizin kültür varlık- 1993-1997 ODTÜ Mimarlık Fakültesi
larının korunmasına öncülük etmiştir. Dekanlığı

Alanı: Koruma, Planlama, Kentsel Tasarım,


ÖZGEÇMİŞ Kentsel Politika
1932, İstanbul – Mayıs 2005, Ankara
Anabilim Dalı: Şehir Planlama
Yabancı Dil: İngilizce, Almanca, Fransızca
Diğer Faaliyetler ve Sorumlulukları
Öğrenim Durumu
Lisans: Eidgneössische Technische Hoch- * 4. Beş Yıllık Plan çalışmalarına ilişkin olarak,
shule (ETC), Zurih İsviçre, Dipl.Architekt “Yerleşme, Bölgesel Gelişme, Kentleşme,
(Y.Lisans) Konut Özel İhtisas Komisyonu-Yerleşme,
Y. Lisans: Yale University, USA, Master of Bölgesel Gelişme, Kentleşme Alt Komisyonu”
City Planning. ile “Çevre Sorunları Özel İhtisas Komisyonu”
Doktora: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Üyeliği.
Bölümü, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ankara * Üniversitelerarası Tarihi Çevreyi Korumada
PLANLAMA
2005/1 Üniversitesi. Koordinasyon Kurulu Üyeliği, 1975.

4
* Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek (1974) Amerikan Gözü ile Yakındoğu Kentleri,
Kurul Üyeliği, 1979. Mimarlık, s: 8; 38-39.
* Bakanlıklar arası Bursa Kenti Tarihi ve Doğal (1975) Boğaziçi Koruma Kararı Üzerine, Mimar-
Sit Alanı Planlaması Çalışma Komisyonu lık, s: 5; 30-32.
Üyeliği.
(1975) Urban Transformation in the Eighteenth
* 1982 5.Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlık Century Ottoman City, METU Journal of
çalışmaları ile ilgili olarak kurulan Bölgesel
the Faculty of Architecture, 1975, c: 1, s:
Gelişme Konusundaki Özel İhtisas Komisyonu
2; 247-262.
Üyeliği.
* Ankara İl Trafik Komisyonu Üyeliği (1975- (1975) Tarihi Sit Korunması ve Kalkınma İlişki-
79). leri, İTÜ MTRE Bülteni, s: 4; 19-21.
* Ankara Koruma Kurulu Üyeliği. (1979) Antalya Kaleiçi Sit Planlaması, Mimarlık,
* İTÜ Mimarlık Fakültesi Danışma Kurulu s: 284; 1979/1; ss: 47-48.
Üyeliği. (1979) Nauplia-Anabolu-Napoli-di-Romania, A
* 1982. 1.Milli Kültür Şurası Mimarlık ve Tarihi Structural Analysis, Art and Archaeology
Çevre Ana Komisyonu Üyeliği. Research Papers Journal.
* Çok sayıda doçentlik jürisi üyeliği ve dil sınavı (1981) Cumhuriyet Döneminin İlk Toplu İmar
üyeliği. Deneyimi, Amme İdaresi Dergisi, c: 14,
* Danıştay ve idare mahkemelerine çok sayıda s: 4 (özel sayı), Aralık 1981; 113-119.
bilirkişilik hizmetleri. (1981) The First Attempt at Comprehensive City
Planning in the Atatürk Period:Ankara,
Kazandığı Ödüller
Turkish Public Administration Annual,
* Erzurum Yarışması, satın alma, 1966. vol.8.
* Adana Yarışması, mansiyon, 1966. (1988) 20. Yüzyılın Planlı Başkentleri: Canberra,
* Salzburg American Studies in Europe Ödülü, Ankara, Brasilia, İslamabad, ODTÜ
1973. Gelişme Dergisi, 15(1-2); 129-150.
* Rockefeller Ödülü, 1983. (1988) Ankara’nın Başkent Olma Süreci, METU
* Yunus Nadi Sosyal Bilimler Ödülü, 1991. Journal of the Faculty of Architecture,
1988, c: 8, s: 2; 93-104.
Yurtiçi ve Yurtdışı Üyesi Olduğu Bilimsel (1988) Şehircilik, Hukuk ve Yönetim Sorunları,
Kuruluşlar Planlama, 88/2, Aralık 1988; 14-16.
Türk Sosyal Bilimler Derneği; (1998) Ankara’nın Planlı İmarı ve Şehir Mimarisi,
Ankara Enstitüsü Vakfı; Mimarlık, s: 284; 20-21.
ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği; (1998) Başkentin 75 Yıllık Geçmişi, Liderler
Mecmuası, Creative Yayıncılık ve Tanı-
Yayınları tım Şti., İstanbul; s: 9; 66-74.
a) Makaleler (2000) Heracles Programı Üzerine, Mimarlık, s:
(1963) Ankara’da Gecekondu Problemi, Mimarlık 294, Ağustos 2000, s: 57.
ve Sanat, s: 7-8; 16-18. (2002) Yeni Ufuklara:Kentler, Bilim ve Teknik,
(1963) Şehircilikte Planlama ve Plancının Kim- TUBİTAK, Aralık 2002 sayısı eki, Olgu
liği, Eğitim Araştırma Dergisi. Çalışkan, Tolga Levent ve Fikret Zorlu
(1971) La Ville Balkanique (kitap eleştirisi), ile birlikte.
ODTÜ Gelişme Dergisi. (2003) Doğal ve Tarihi Çevrenin Korunması:
(1972) Space Allocation for Squatter Housing in Sorunlar ve Olası Çözümler, Bilim ve PLANLAMA
Ankara, DGM Journal. Ütopya, s:105, Mart 2003, ss:30-31. 2005/1

5
b) Kitap Bölümleri Mimarlık Fakültesi Yayını, Ankara;
97-105.
(1967) Proposed Redevelopment; Medical School
of University of Ankara, Environmental (1992) ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge
Design, Mars Matbaası, Ankara. (Doruk Planlama Planlama Bölümü Şehir Plan-
Pamir ile birlikte) lama Eğitimi, Kent Planlama Eğitiminde
(1968) Exterior Space Complex in Medieval Yeni Eğilimler Semineri, 20-21 Şabat
Anatolia, Congress of Orientaliste Pub- 1992, ODTÜ Yayını, Ankara; 65-66.
lication. (1993) (Konuşmalar), Amasya Günleri (26-27
(1973) Çalışma ve Çalışma Dışı Zamanın Plan- Haziran 1993), TMMOB Mimarlar
lanması (önsöz), ODTÜ Yayını. Odası yayını,
(1973) Osmanlı Şehrinde Ticari Fonksiyonla- (1994) Ankara’nın İmar Hareketlerinde Öncü
rın Mekansal Dağılımı, 7. Türk Tarih Rolü, Ankara Konuşmaları, der. Neriman
Kongresi, Cilt 2, T.T.K. Yayını, Ankara; Şahin, TMMOB Mimarlar Odası Ankara
773-779. Şubesi Yayınları, Ankara; 108-117.
(1974) Application de la Stereophotogrammetrie (1994) Erken Cumhuriyet Döneminde Şehir
Qericune a l’Etude d’un Monument Histo- Mimarisi: Ankara, Bir Başkentin
rique dans le Cadre d’un Ensemble Urbain Oluşumu/Ankara: 1923-1950, der. Bayar
Societe Francaise de Photogrammetrie. Çimen ve Ferhat Babacan, TMMOB
(1976) Sempozyum Değerlendirmesi, Ankara’nın Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yayını;
Trafik Sorunları, Trafik Hastanesi-Trafik 23-25.
Enstitüsü, Ankara. (2001) Ankara İmar Planı Uygulaması’nın 1929-
(1976) Spatial Evolution of the Otoman City in 1939 Arasındaki Dikkat Çeken Verileri,
Comparative Perspective, Engin Yenal ile Tarih İçinde Ankara II – Aralık 1998
birlikte, İstanbul. Seminer Bildirileri, der. Yıldırım Yavuz,
ODTÜ, Ankaralılar Vakfı, Ankara Ensti-
(1977) Mimarlık ve Çevrebilimlerinde İkinci
tüsü Vakfı ve Ankara Sanayi Odası Yayını,
Kademe Eğitim - Şehir ve Bölge Plan-
Ankara; 9-16.
lama Örneği, Mimarlıkta İkinci Kademe
Eğitimi: Kuram, Araştırma, Uygulama
c) Konferans bildirileri, konferans ve açıkotu-
Semineri 21-23 Mart 1977, ODTÜ Yayını, rum konuşmaları
İstanbul.
(1978) Tarihsel Perspektif İçinde Kentsel Çev- (1967) Uluslararası XXVII. Şarkiyatlar Kongresi,
renin Değişimi, İTÜ Şehircilik Enstitüsü “Anadolu Selçuk Şehrinde Dış Mekan
Danışma Kurulu, İstanbul. Kavramı” başlıklı bildiri, 13-27 Ağustos
1967, ABD, Ann Arbor.
(1983) Ankara Kent Planı Yarışmasına İlişkin
Yeni Veriler; 23 Nisan 1928-30 Nisan (1973) Şehirleşmenin Doğurduğu Ceza Adaleti
1929, Prof. Fehmi Yavuz’a Armağan, Problemleri Sempozyumu, “Sosyal
SBF Yayını; 79-90. Mekan ve Suç Potansiyeli” adlı bildiri,
İstanbul Hukuk Fakültesi, 17-19 Aralık
(1984) Jansen Planı Uygulama Sorunları ve
1973, İstanbul.
Cumhuriyet Bürokrasisinin Kent Planına
Yaklaşımı, Tarih İçinde Ankara, Eylül (1973) İstanbul Boğazı ve Çevresi Sorunlarına
1981 Seminer Bildirileri, der. Erdal Ait Sempozyum, 14-16 Kasım 1973,
Yavuz ve Ümit Nevzat Uğurel, ODTÜ İstanbul.
Yayını; 303-320. (1973) I. Enternasyonal Türkoloji Kongresi,
(1991) Planlama – Postmodernizm Yakınlaşmaları “Süleymaniye: A Systems Approach”
Üzerine Bir İrdeleme, 13.12.1991, Şehir başlıklı bildiri, İstanbul Edebiyat Fakül-
PLANLAMA ve Bölge Planlama Bölümü 1991 Sonba- tesi Türkiyat Enstitüsü, 15-17 Ekim 1973,
2005/1 har Yarıyılı Seminer Programı, ODTÜ İstanbul.

6
(1974) Güneydoğu Avrupa Etüdleri Grubu 3. Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Örneği”
Kongresi, “Urban Transformation in başlıklı bildiri, ODTÜ, Ankara.
18th Century Ottoman City” başlıklı (1979) Kent Üniversitesi, “Urban Conservation
bildiri, Bükreş. Problems in Turkey” başlıklı bildiri, 3-4
(1975), Structure Sociale et Developpement Temmuz 1979, İngiltere.
Culturel des Villes Sud-Est Europeennes (1980) 4.Kentsel Bölgesel Araştırmalar Konfe-
et Adriatiques aux 17˚ -18˚ Siecles, “Spa- ransı, “Cost of Urban Growth” başlıklı
tial Distribution of Urban Activities in the bildiri, 2-6 Haziran 1980, Paris.
Ottoman City” başlıklı bildiri, Assocation (1981) 1st International Congress of Major Cities
Internationale d’Etudes de Sub-Est Euro- Plenum, Mexico City.
peen, Bucharest.
(1981) Adana’nın Kentleşme Sorunları ve
(1975) 2000 Yılında İstanbul, “Metropoliten Çözümleri Paneli, Adana.
Planlama Dinamizmi İçinde Tarihi Çevre (1983) Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi
Korunmasının Anlamı“ başlıklı bildiri, Peyzaj Mimarisi Bölümü, çalışmaları ile
İTÜ Şehircilik Enstitüsü, 6. Danışma ilgili konferans.
Kurulu Toplantısı, İstanbul.
(1983) Seminer, “Demonstrative Example for a
(1975) Türkiye Yüksek Binalar Toplantısı, “Çok Parasolution - Batıkent Ankara” başlıklı
Katlı Yapı - Kent İlişkisi“ başlıklı bil- bildiri; 12-16 Mayıs 1983, Fransa.
diri, Türkiye Köprü ve İnşaat Cemiyeti,
(1990) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Ankara.
Kurultayı (14-16 Mart 1990), “Koruma
(1975) Integrated Planning Workshop, Ljubli- Eğitimi, Sosyal ve Ekonomik Yönü”
ana. başlıklı bildiri, Kültür Bakanlığı Yayını.
(1975) The Structural Preservation of Historic (1991) Atatürk’ün 110 Yaşında ODTÜ Ulusal
Building and Monuments, London. Sempozyumu, “Atatürk Döneminde
(1976) 8. Türk Tarih Kongresi, Osmanlı Kent- Ankara” başlıklı bildiri.
sel Çevresinde Izgara Plan İlişkileri, (1996) Kent Kimliği Yuvarlak Masa Toplantısı,
Ankara. Ada Kentliyim, Yıl:2, n.96/2.
(1976) Anadolu Uygarlıkları Müzesi, Tarih (?) ODTÜ KAM Semineri, “Geleneksel Konut
Araştırmalarında Yeni Bilimsel Yöntem- Çevrelerinin Korunması, Sorunların
ler, Ankara. Evrimi” başlıklı bildiri.
(1975) SCUPAD Semineri, “Human Scale Recon-
sidered in Restructuring the Key Qualities d) Kitaplar ve Kitapçıklar
of Urban Life” başlıklı bildiri, Almanya. (1965) Yassıhöyük; A Village Study, (Rauf Beyru
(1976) Almanya Federal Cumhuriyetinde Şehir ile birlikte alan araştırması sorumlusu)
Planlaması ve Geliştirilmesi Problemleri USAID Ankara Yayını, Ankara.
Semineri, Almanya. (1973) Markov İşleminin Göç Tahmininde Uygu-
(1977) Kentleşme Semineri, “Urbanization- lanması, TÜBİTAK YAE Yayını, Ankara.
Industrialization and Its Impact on the (Ömer Saatçioğlu ile birlikte).
Urban Structure” başlıklı bildiri, Khar- (1975) Yeşil Alanlar, Çevre Koruma ve Yönlen-
toum, Sudan. dirme Derneği.
(1977) Mimarlıkta İkinci Kademe Eğitimi, (1975) 2000 Yılında İstanbul, İTÜ Şehircilik
Kuram, Araştırma, Uygulama Semineri Enstitüsü.
(21-23 Mart 1977), “Mimarlık ve Çev- (1975) Tarihi Sit Korunması, Rotary Club PLANLAMA
rebilimlerinde İkinci Kademe Eğitimi, Yayını. 2005/1

7
(1975) Çok Katlı Yapı - Kent İlişkisi, Türkiye Araştırmalar
Köprü ve İnşaat Cemiyeti. (1964) Niğde İli Turistik Planlama Raporu.
(1976) Almanca Kursu El Kitabı, Lingaphone (1964) Ankara Tıp Fakültesi Gelişme ve Reorga-
Institute, nizasyon Projesi.
(1977) Kentsel Çevre Geometrik Plan İlişkileri, (1965) Ihlara Vadisi Planlaması.
Aynak Yayınevi, Ankara.
(1965) İlkokul Sorunu için Değişik bir Çözüm
(1979) Nauplia-Anabolu-Napoli-di-Romania, Araştırması - Sosyal Planlama Dairesi
A Structural Analysis, ODTÜ Mimarlık Deep Projesi.
Fakültesi, Ankara.
(1966) Ulus, Alt Geçit Projesi (I. ve II. aşama)..
(1990) Mahalli İdareler Çevre El Kitabı Çevre
(1967) Dinar İmar Planı..
Projesi (Tarihi Çevrenin Korunması)
(1976) Yenikent Kooperatifi: Yeni Yerleşme
(1993) Ankara, Bir Başkentin İmarı, Anahtar
Niteliği Gösteren Toplu Konut Giri-
Kitaplar, İstanbul.
şimleri Çözümleme ve Yönlendirme
Raporu, (Murat Balamir ve Tamer Gök
Yayınlanmamış çalışmalar
ile birlikte)
(1970) The Seljuk City, Ankara, (Mimeo) (1977) Uludağ Milli Parkı İkinci Bölge Gelişim
(1979) İnsan Hakları Açısından Türkiye’deki Planı, ODTÜ Uygulamalı Araştırmalar
Terorizm: Sistematik Bir Yaklaşım, Projesi, (Tamer Gök ve Murat Balamir
ile birlikte)
basılmamış doktora çalışması.
(1978) Antalya Kale İçi Koruma İmar Planı,
Aldığı Burslar (Murat Balamir ve Özcan Esmer ile
birlikte)
(1966) DAAD Araştırma Bursu, Tez Araştır-
(1980) Hollanda Kraliyet Araştırma Enstitüsü, 29
ması.
Haziran-7 Temmuz 1980.
(1971-72) Fullbright Research Fellowship/
(1982) Ankara İmar Planlaması Tarihi Etüdü..
Berkeley, California/12 ay.
(1983) Türkiye Mısır Kültürel Değişim Programı
(1973) American Studies - Salzburg Scholarship/
Uyarınca Yüksek Öğretim Sistemlerini
Salzburg/23 gün.
İnceleme-Araştırma Gezisi, Mısır.
(1972) Aspen Institute Scholarship/Aspen,
(1988) Türkiye’de Kentsel Standartlar Araş-
Colorado/21 gün.
tırması, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
(1973) Exchange Visitors Fellowship-British Projesi, (Melih Ersoy ve Çetin Göksu
Council/London/15 gün. ile birlikte)

PLANLAMA
2005/1

8
Doğal ve Tarihi Çevrenin
Korunması: Sorunlar ve Olası
Çözümler(*)
Gönül TANKUT Prof. Dr.,
ODTÜ Şehir ve Bölge
Planlama Bölümü
Türkiye’nin doğal ve tarihi çevresini yitirmesi, yoksulluk kadar büyük bir problemdir. Buna karşın
yaygın koruma ne bir kriz ne de bir trajedidir. Tersine ileriye yönelik bir meydan okuyuştur.

T
ürkiye coğrafyasında gerek kapsamlılığı Sözkonusu politikaların üst olma ilkesi, ülkenin
gerekse etkinliği açısından çok önemli bütününün yararına olması ve de siyasal zorlama-
iki veri vardır. Bu iki veriyi, planlamanın larla rastgele değiştirilememesindedir.
hiçbir ölçeğinde gözardı etme olanağı yoktur.
Koruma, anayasamızda “sosyal haklar” başlığı-
Bu verilerden bir tanesi negatiftir ve ona karşı
nın altında yer almaktadır. Gerçekten korunmuş
korunmamız gerekir. Diğeri ise pozitif olup onu da
bir çevrede yaşamak hem sosyal bir hak hem de
bizlere karşı korumak zorunluluğu vardır. Birinci
sosyal bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun yerine
veri risk duyarlılığı; ikincisi ise doğal ve kültürel
getirilmesi ile kamu yararı gibi temel bir veri de
mirastır. Risk planlaması ise başka bir tartışmanın
güvenceye alınmış olacaktır.
konusudur. Burada ele alacağımız konu doğal ve
tarihi çevrenin sorunları ve olası çözümleridir. Oysa geçmişte ne yaşanmıştır? Doğal ve tarihi
çevreyi koruma toplumsal dinamiklere erişeme-
21. yüzyılda ülkelerin doğal ve tarihi çevrelerini
miş ve kamu vicdanınca özümlenememiştir.
koruma becerisi ve başarısı sadece doğal ve
kültürel zenginlik olarak değil, aynı zamanda
siyasal bir güç ve prestij kaynağı olarak öne Doğal ve Tarihi Çevreyi Korumanın
çıkmaktadır. Bu kültür değerlerinin yansıma Üst Politikalarına Işık Tutacak
düzlemleri de kuşkusuz kentler olacaktır. Sahip Görüşler
olduğu kültürel ve doğal varlıklarının değeri ve Bu başlık altında pek çok fikir yürütülebilir, üst
kapsamı düşünülürse, Türkiye’nin tarihi ve doğal politikaların sayısı da zaman içinde artabilir.
çevreyi koruma konusunda sağlayabileceği başarı Burada sadece politikasızlığın korumaya zarar
uygarlık yarışındaki en önemli ve değerli gücü vermekte olduğu birkaç örnek üzerinde duru-
olacaktır. lacaktır.
1) Projelendirilmiş ya da henüz fikir düzeyin-
Korumanın Üst Politikaları deki ya da uygulamanın başındaki büyük baraj
Ülkemizde nedense en yaşamsal konularda bile sistemlerinin çevre duyarlılığının sağlanması
“üst politika” üretmek geleneği oluşmamıştır. ve çok önemli kültür mirasının olabildiğince

PLANLAMA
*Bu yazı Bilim ve Ütopya, Aylık bilim, kültür ve politika dergisinin Mart 2003 tarihli 105. sayısından alınmıştır. 2005/1

9
su altında kalmaması için bir üst politika demiryolu ve denizyolu ulaşımı kullanım dışı
gerekmektedir. bırakılmaktadır.
Bilindiği gibi elektrik üretmek ve de kuru 3) Tarım topraklan başka kullanımlara, örne-
tarımı sulu tarıma döndürmek üzere seçilen ğin yapılaşmaya açılmaktadır. Denilebilir ki
enerji kaynağı baraj sistemi ile sağlanmakta- şu anda ülkemizde tarım sektörü can çekiş-
dır. Bu eylemin kararına yıllarca önce varıl- mektedir. Yerli ürünlerin yerini yabancılar
mış olup, uygulamada da epey yol alınmıştır. almıştır. Bütün bu olumsuz verilerin nedeni
Ancak daha önceden hazırlanan projelerde de akıllı bir politikanın olmamasıdır.
Koruma sadece mühendislik koşulları maksimize 4) Ormanların (ekonomik kalkınma söylemi
edilerek çevresel ve sosyal veriler gözardı ile) fabrika, (eğitimin kutsallığı söylemi ile)
için (doğal edilmiştir. Şöyle ki; su altında kalarak yok vakıf üniversitesi ve benzeri bahanelerle tüke-
ya da tarihi edilecek kültür mirası ile, yerinden edilen tilemez olmasının kesinleşmesini sağlayacak
çevre için) köy insanlarının ne olacağı pek düşünülme- politikalar da yoktur.
miştir. Nitekim, ortaya çıkan yaygın sorunla-
gerçek rın şimdi çözümlenmesi için büyük çabalar
Bilindiği gibi Koç Üniversitesi’ne böyle bir
akçalı İmtiyaz verilmesi ve onların da bunu kabullen-
sarfedilmekte olup, başarı güvencesi de yoktur
mesi çok kötü bir örnek oluşturmaktadır.
kaynaklar (Hasankeyf örneği gibi).
5) Turizmin, doğal sit içinde yer almasının
yoktur. Demek ki baraj konumları seçilirken yapısal
yarardan çok zarar sağladığı gözardı edilme-
sorunların yanısıra kültürel veriler ile sosyal
melidir.
değerlerin korunması da optimize edilmiş
olmalıydı. İkinci derece doğal sit içerisinde yapılaşma
yasak olmasına rağmen turizme izin veri-
2) Kuzey ve güney sahillerimizin doldurul-
lebilmektedir. Ancak sonuç olarak hem
ması uygulamalarına son verilmesi ve ulaşım
kamunun malı olan sahil işgal edilmiş
sorunlarının planlı ve doğal çevreye duyarlı
olmakta hem de sahilin ekolojik değerleri
bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir.
zarar görmektedir.
Ülkemizin kilometrelerce uzanan sahille-
6) Tarımda, turizmde ve yapılaşma alanlarında
rinde doğal sahil çizgisinin uzunluğu gün
enerji kullanımında ekolojik yaklaşımlar
geçtikçe azalmaktadır. Bu ise üç yönden çok
özendirilmelidir.
zararlıdır. Çünkü sahillerin doldurulması ne
fonksiyonel ne de ekonomiktir. İlk fırtına ile Genelde ülkemizde ekolojik yaklaşımlar yete-
dolgular yıkılmakta olup sadece otoyol için rince vurgulanmış değildir. Şöyle ki, alternatif
ikinci bir izin genişletilmesiyle sorun çözü- enerjinin kullanımı bir üst politika ile henüz
lememektedir. Ayrıca çevre ile uyumlu başka yönlendirilme-mektedir.
çözümler de vardır. Oysa ileriye yönelik bir 7) Koruma için (doğal ya da tarihi çevre için)
ulaşım üst politikası var olmadığından hâlâ gerçek akçalı kaynaklar yoktur.

Resim 1 (solda) Sinop’ta iyileştirmeyi bekleyen bir konak; Resim 2 (ortada) tarihi yapı ile ölçek, kütle vb. özellikler
açısından uyumsuz yapılaşma örnekleri. Tarihi yapıya göstermelik bir ilgi (Samsun); Resim 3 (sağda) İnebolu
evleri, yerel malzeme, tarihsel ve doğal çevre ile uyumsuz yapılaşma örnekleri.

PLANLAMA
2005/1

10
Resim 4 (solda) restorasyon bekleyen tarihi kilise (Aktamar Adası/ Van); Resim 5
(ortada) tarihsel dokuya duyarsız yapılaşma; Resim 6 (sağda) doğal çevrenin tahribatı
ye afet riskleri yaratan yapılaşma örnekleri (Eğirdir). Bu yazıda kullanılan fotoğraflar-
dan Resim 6 ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Baykan Günay, diğerleri
aynı bölümde öğretim üyesi Çağatay Keskinok tarafından çekilmiştir.

Korumanın disiplinli bir gelişmeye döndü- 5) Ören yerlerinin korunması, kazı ve yüzey
rülmesi için finansman sorununun çözülmesi araştırmalarının plan ve program çerçevesinde
gerekir. ele alınması ve buluntuların sistematik olarak
8) Çevreye zararlı olan nükleer enerji yayınlanması.
santrallerinin enerji sorununu çözmede 6) Kentsel arkeolojinin kentsel gelişme ile
bir öncelik olmaktan çıkarılması zorunludur optimize edilerek ve kentliler için sergilenerek
(Akkuyu deneyimi önemli bir veridir). kentsel kimliğin güçlendirilmesi.
9) Koruma mevzuatının imar, çevre ve 7) Sivil toplum örgütlerinin tarihi ve doğal
turizm ile ilgili yönlerinin bütünleştirilmesi çevrenin korunmasında sadece yanlış
Türkiye’nin
gerekecektir, böylece koruma çok başlılıktan müdahalelere tepki göstererek değil, onları doğal
kurtarılacaktır. sürekli izleyerek ve sorunların çözümle- ve tarihi
Yukarıdaki örnekler devlet düzeyindeki politikalar rine katkıda bulunarak destek vermesinin
çevresini
olmalı, bunların değişen iktidarlarca desteklenme- sağlanması.
mesi sözkonusu olmamalıdır. 8) Belediye başkanlarına koruma olgusunun
yitirmesi,
sadece seçmenlerin oyunu kaybetme koru- yoksulluk
Üst Politikaların Uygulanabilirliğini suyla değil, kent ve kentliler için kamu yararı kadar
sağlamakta bir fırsat olarak benimsetilmesi.
Destekleyecek Alt Birimlerin büyük bir
9) Kent yönetimi ve işletmeciliğinin kent-
İşlevselliğine İlişkin Görüşler
lilerin de katılımını özendirecek bir anlayış
problemdir.
1) Yasa gücündeki Bakanlar Kurulu Karar-
içerisinde yürütülmesi.
nameleri’nin daha isabetli ve çevreye duyarlı
olmasının sağlanması (Bu kararnameler bazen 10) Korumada merkez ve yerel yönetim ortak-
yasalara da ters düşebilmektedir). lığı, kamu ve özel işbirliği ve her aşamada
kentli katılımının sağlanması.
2) Taşınmaz sahiplerinin rant baskısını gider-
mek İçin “imar hakkı transferi” ilkesinin geliş- 11) Koruma alanlarında yaşayan kişilerin
tirilerek uygulanması. konuya çok yönlü sahip çıkarak hatta gönüllü
denetçi rolünü üstlenmesi.
3) Kentsel sitlerin yaşayan şehrin bir parçası
olduğu gerçeğinin unutulmaması ve çevre 12) Koruma planlarının bugünkü halleriyle
standartlarının ve belediye hizmetlerinin uygulamaya yönelik yöntem ve verileri içer-
gözardı edilmemesi. memesi sorununun aşılması.
4) Kurulların yeniden yapılandırılarak doğru 13) Koruma sürecinde olabilirlik sınırlarının
ve gerçekçi kararlar üretmeye özendirilmesi doğru belirlenmesi.
ve kurum kararlarının yükseltilerek güçlen- 14) Koruma sorunsalının zaman içerisinde PLANLAMA
dirilmesi. gelişen ufkuna ayak uydurulması. 2005/1

11
Sonuç Şöyle ki, kentlerimizin doğal ve tarihi çevre
Doğal ve tarihi çevrenin korunmasında üzerinde verilerine duyarlı kesimlerinde ekolojik süre-
durulması gereken konu, korumanın olabilirliği- cin olası zararlarını en aza indiren, buna karşın
nin artırılması gereğidir. Bu olabilirlik koruma- kişilerin ekonomik ve sosyal gelişme beklen-
nın hem ekonomik hem de siyasal olabilirliğinin tilerini engellemeyen bir koruma planlaması
ve yapılabilirliğinin bilinmesi olarak anlaşılmal- söz konusudur.
dır. Örnek olarak tarihi konut birimlerinin belirli Türkiye’nin doğal ve tarihi çevresini yitirmesi,
oranda konut sunumuna katılması, hem konut yoksulluk kadar büyük bir problemdir. Buna
eksiğini bir ölçüde hafifletecek hem de yaygın karşın yaygın koruma ne bir kriz ne de bir traje-
korumayı ekonomik kılacaktır. Olabilirlik ve
Burada söz yapılabilirlik, korumanın gerçekleşmesinin yerel
didir. Tersine ileriye yönelik bir meydan okuyuş-
tur. 21. yüzyılda ülkemizin hak ettiği saygınlığı
konusu olan dinamiklerle donatılmış olmasına bağlıdır. Yani kazanmak ve onu sürdürebilmek için ne kaderci
problem verilen kararların arkasında geniş yelpazeli bir ne de çıkarcı yaklaşımlar çözüm olabilir. Burada
oydaşmanın varlığına gerek vardır. Başka bir
çözücü bir söz konusu olan problem çözücü bir biçimde
deyişle bu eylemde sosyal kapital çok önem- sorunları göğüslemektir. Bu amaca erişmek için
biçimde lidir. de vakit kaybetmeden bir koruma kültürü ve bunu
sorunları Siyasal olabilirlik ve yapılabilirlik, sürdürü- etkin kılacak bir koruma diplomasisi oluşturmak
göğüsle- lebilir bir koruma modelinin güvencesidir. zorunlu görünmektedir.
mektir. Bu
amaca eriş-
mek için de
vakit kay-
betmeden
bir koruma
kültürü ve
bunu etkin
kılacak bir
koruma
diplomasisi
oluşturmak
zorunlu
görünmek-
tedir.

PLANLAMA
2005/1

12
Prof. Dr. Gönül TANKUT’un
Ardından
27.04.2005 günü yitirdiğimiz değerli hocamız Gönül Tankut ile ilgili 09.05.2005 tarihinde
ODTÜ Mimarlık anfisinde düzenlenen anma töreninde ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü’nde öğretim üyesi olan Baykan Günay, Çağatay Keskinok, Murat Balamir,
Özcan Esmer ile ağabeyi Doğan Tankut’un yaptığı konuşmaları aktarıyoruz.

Doç. Dr. Baykan GÜNAY


Tabii hepimiz ölüyoruz, ölenin arkasından ağlıyoruz. Biz öldüğümüzde de umarım ağlaya-
caklar. Önemli olan şu: Acaba giden kişileri yeniden üretebiliyor muyuz? Bu sorunun yanıtını
ben çok net olarak veremiyorum. Sıraya koymaya çalışırsam; bizim bölümden Dündar
Elbruz, Tarık Okyay, Tuğrul Akçura, Raci Bademli, Esat Turak, Ekmel Derya ve son olarak “Şimdi
Gönül Tankut yitirdiklerimiz. Eğitim, ilginç bir süreç, hem hoca olarak, hem öğrenci olarak; nereden
çok sonra kim sizi etkilemiş, anlıyorsunuz. Yani kim size bir şeyler vermiş, o bilinçaltınızın
neresinde, ortaya ne zaman çıkıyor? Bu sorunun yanıtını öğrenciyken çözmek çok zor; ancak bulurum
büyüdükten sonra anlayabiliyorsunuz. Gönül Hanımı da ben öyle bir insan olarak algılıyorum, ben ders
belki eğitim döneminde bir tek tarih dersi aldım; ama 1963 yılından beri bir varlık olarak vermeyi
birlikte oldum, birlikte düşündüm ve bütün bu süreç içinde birlikte olduğunuz kişilerin bir
kısmı sizi daha da çok etkiliyorlar, sanıyorum bunlardan birisi Gönül Hanım.
bir sanat,
bir tiyatro
İnsan olarak değerlendireceksem; “1963 yılında ilk gördüğümden beri yanakları al, rujlu
ve sarışın Hocamı (onun için bugün böyle giyindim, kusura bakmayın siyahlar giymedim) sahnesine
nereden bulacağım?” Raci’nin son 3-4 günü içinde yanındaki odaya yatmıştı, ilaç demetinin çeviren,
arasına ilk sorduğu soru “nerede benim rujum, rimelim?” olmuştu. Bu tabii çok önemli bir reveranslar
renklilik, yani bir dışavurum, bunu hiç unutmayacağım.
yapan, ‘o
“Akademisyen olarak nereden bulacağım üç dili kendi dilinden başka ana dili gibi bilen
la la, par
ve konuşan?” Biz bir dili zor kıvırıyoruz, bu tabii çok engin ve zengin bir dünya görüşü
demek. ekselans’
“Şimdi nereden bulacağım ben Internet ortamının olmadığı bir dönemde üçüncü sınıftaki
diyerek biz-
tarih dersi için beni Karaman’a gönderen Hocamı?” Şimdi artık kimseye bunu yaptırmak leri sürekli
zor; ama o zaman bunu yapıyorduk. dürten
“Şimdi nereden bulurum ben ders vermeyi bir sanat, bir tiyatro sahnesine çeviren, reveranslar Hocamı?”
yapan, ‘o la la, par ekselans’ diyerek bizleri sürekli dürten Hocamı?”
“Bir kongre ya da sempozyumu üç gün dinleyip sonra herkesin ne dediğini hatırlayan, özet-
leyen, tekrar bizlere yeniden sunan ve bunu yaparken kavramlar geliştiren bir akademisyeni
nereden bulacağım?”
Meslek adamı olarak baktığımda kuramın yapıldığı bir ortam ile dünyayı, gerçeği bir araya
getirmeye çalışan bir hocayı nereden bulacağım? Aslında koruma alanındaki katkısından
hep söz ediliyor. Halbuki o çok genelde şehircilik alanından gelen bir dünya görüşü, oradan
PLANLAMA
gelen kurguyu bir alana yoğunlaştıran bir insanın dünyası. 2005/1

13
Bir tarafında bir plancılık duygusu var; ama öbür tarafından şehirci, yani planlamayı da
şehircilik için yapan bir insan; onun için son dönemindeki tüm o çabaları, tüm o uzlaşmacı
tutumu, müzakereci tutumu, sorunlara yanıt arama tutumu çok önemsediğim konular; çünkü
şehirciliğe ben de son dönemde daha çok inanmaya başladım. Gönül Hanım en çok bu
konuda ısrarcı oldu ve de ömrünün sonuna kadar o alanda hepimizin birçok paradigmala-
rın, yeniliklerin peşinde koştuğu bir ortamda o tek alanı çok ayrıntısına kadar inceledi ve
savaşımını verdi.
Hepinize başsağlığı dilerken, Gönül Hanımın bir sözünü hiç unutmayacağım, nasıl diyeyim?
“Bir oğlum olsaydı sen olmanı isterdim” demişti.

Doç. Dr. Çağatay KESKİNOK


Genç bilim Kuşkusuz Gönül Hocayı oldukça fazla tanıyan bir dinleyici grubuna hocayı anlatmak biraz
insanlarına kolay olmayacak. Kişisel deneyimlerimi aktaracağım. Öğrencisi oldum. Daha sonra, uzun
ve genç yıllar aynı planlama stüdyosunda görev paylaştık. Çok iyi ders anlatırdı hocamız. Dersleri
sanki deneysel bir tiyatroydu. Derslerine hep “hanımlar ve beyler” diye başlardı. 17-18
meslektaş- yaşlarındasınız ve size hocanız “hanımlar ve beyler” diye hitap ediyor.
larına karşı
Dersler sırasında bir saydam (slayt) karesi üzerinden konuşmaya başlardı. Bir fotoğraf
tutumu, karesi sizi konunun derinliğine sürüklerdi onun anlatımlarıyla. Kendi deyimiyle ders içinde
değer bir bireşime (senteze) ulaşmak, neden-sonuç ilişkilerini öğrenciyle ders sırasında iletişim
verme ve ortamında çıkarmak onun derslerinin en önemli özelliği idi. Öğrencileri ders sırasında sürekli
yüceltme konuşturur, ilginizi canlı tutardı. “Kentlerin Evrimi” başlıklı tarih dersindeki notlarımı hâlâ
üzerine saklıyorum. Aklımda en fazla da derslerdeki vurgusu ile Girit’teki tarihi Knossos Sarayı
kalmış. Yıllar sonra tarihi kenti dolaşırken hep aklımda hocamın anlattıkları vardı. Çok
kuruluydu. sonra öğrendim ki, bizlere Knossos’u anlattığı sırada katıldığı bir uluslararası konferansta,
Onlara başkalarının da ilgisini çeken bir savda bulunmuştu.
“hocam” Öğrenci olarak önce Hocanızın ne anlattığından çok nasıl anlattığıyla, yöntemiyle ilgile-
diye hitap niyorsunuz. Eğitmeninizin size nasıl bir ders ortamı sunduğundan etkileniyorsunuz. Ne
ederdi. anlattığı, anlattıklarının içeriği bu ortam içinde anlam kazanıyor. Tabii dersleri bu kadar
“Hocam” heyecanlı, neşeli ve bu kadar zenginleştirerek anlatabilmesinin, sunabilmesinin ardındaki en
demediği önemli şey birikimiydi. Dört dil biliyordu. Tabii bu gerçekte dört ayrı kültürü özümsemek
demekti. Diğer yandan, mimarlık, tasarım, planlama, siyaset bilimi, bütün bu alanlarda
zaman da birinden diğerine geçiş, bir kopuş değil, bir sonraki aşamada, bir öncekinin sentezlenerek
kolunu yoğrulması, evrilmesidir. Bütün bu birikimiyle, ele aldığı tarih konularını bizlere neden-
tutar, sonuç ilişkileri içinde anlatırdı. Hocamızın, öğrencileri olarak en etkilendiğimiz yanı buydu.
“dostum” Yitirdiklerimizin, söyledikleri, dile getirdikleri, ileriye dönük dönüştürücü eylemlerimize
derdi. yol gösterecek ise acılarımız hafifliyecek, ölüm mutlak olmaktan çıkacaktır. Hocamızın ufuk
açıcı yaşam deneyimi bize oldukça fazla şey sunuyor.
Yakın tarihlerde kendisiyle iki söyleşi yapmıştık. Birisi, Bilim ve Ütopya Dergisinde “İz
Bırakanlar” sayfası için, diğeri de ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği’nin “Üniversitenin
Dünü, Bugünü, Yarını Söyleşiler Dizisi”nde. Hocamız, o gün seçkin ve sınırlı bir dinleyici
grubuna seslenmişti. Bu söyleşi sırasında Hocamız kamu yararını vurguladı, bu konuda
akademik programı aşan çabaların sarf edilmesi gerektiğini dile getirdi. Üniversitemiz açı-
sından bu konu son derece önemlidir. İkinci olarak, yaratıcı, yenilikçi, buluşçu bir eğitim
PLANLAMA için eğitimin içeriğinin yeniden belirlenmesine işaret etti. Burada sosyal sermayenin önemine
2005/1 ve Üniversite içindeki akademik kadrodaki paylaşımına dayalı çağdaş bir ODTÜ ruhunun

14
yaratılmasına vurgu yaptı. Ben, Hocamızın Üniversitemizin dünü, bugünü ve yarını konu-
sunda söylediklerini, onun kendi tarih yaklaşımı içinde geçmişe dönük olarak söylediklerini
ileriye dönük olarak da yansıtarak yorumluyorum. Bu söyleşi sırasında o, Batı örneklerine
öykünme yerine, toplumsal sorumluluk duygusunun öne çıkarılmasının ve üniversitenin
sorunların çözümüne katılımının önemine değindi, ülke sorunlarına yabancılaşma sorununa
dikkat çekti, ODTÜ’nün kuruluş dönemindeki coşku, yaratıcılık, güçlü toplumsallaşma
isteğine vurgu yaptı.
Hocamız söyleşi sırasında “ODTÜ’de âdeta yaşamış biri olarak...” diye bir ifade kullanmıştı.
Aslında Hocamız ODTÜ’yle yaşadı. Burada bir anımı aktarmak isterim. Bölümümüzde
eğitim programının görüşülmesi toplantıları sırasında, katılanlar sürekli sorunlardan söz
ediyordu. Sıra bana geldi. Tabii sorunlardan ben de söz ettim. Çünkü yaşam boyunca sorunlar
hiç bitmez. Ama konuşmamın sonunda, “ODTÜ’de öğretim elemanı olarak geçirdiğim her
günden hep haz duydum” dedim. “Çağatay, yüreğimize su serptin” dedi. O sırada emekli
olmuştu ve emekli olmasına karşın bölümün, fakültenin ve üniversitemizin sorunlarıyla
kendisini sürekli ilgili hissediyordu. Bu bağı yaşamının sonuna dek hiç koparmadı. Hasta-
lığının ağırlaştığı dönemlerinde bile! Ziyaretine her gittiğimizde önce bölüm, sonra fakülte
ve üniversitemizin sorunları derken, ülkemizin sorunlarına oradan da şehircilik, planlama
ve koruma konularına geçerdik. Ülkesini seviyordu ve ülkesi ile ilgili her zaman bir sorunu
vardı. Gerçek bir yurtseverdi. “Ben bütünden bakmayı severim” diyordu. Tüm sorun alanları
hep bu bütünsel bakış içine yerleşiyordu. Bütünden bakmak önemli bir konudur kuşkusuz.
Ancak temeli olmayan, birikime dayanmayan bir “bütünden bakış”ın her şeyi kabalaştırıcı
ve genelleştirici zaafları vardır. Hocamızın, dile getirdiğim tasarım, planlama, mimarlık,
siyaset bilimi alanlarındaki eğitimi, kuram ve uygulama konularındaki birikimi, ayrıca
dört dil ve dört ayrı kültürün birikimini taşıyor olması ona o “bütünden bakma” konusunda
müthiş bir altyapı sunuyordu.
Hocamız, özellikle küreselleşme ve postmodernizm konusuna dikkat çekmiş, sosyal halkçılığı
ortadan kaldıran küreselleşmeye karşı bir tutum sergilemişti bu konuşma sırasında. Yine
bu konuşma sırasında, kendi meslek alanımızın ve Bölümümüzün tarihini değerlendirirken
toplumsal kapsamı, toplum bilim ve siyaset bilim kapsamı güçlendirilmiş bir planlama ve
tasarım eğitiminin önemine değinmişti ki, bu tam da şehirciliği tanımlamaktadır.
Öğrencilik yıllarından sonra birlikte planlama stüdyolarına girdik. Bir şeyi gözleme fırsatım
oldu. Tabii insan bir başka insanı değerlendirirken, önce o insanın başkalarına nasıl davran-
dığına bakıyor. Genç bilim insanlarına ve genç meslektaşlarına karşı tutumu, değer verme ve
yüceltme üzerine kuruluydu. Onlara “hocam” diye hitap ederdi. “Hocam” demediği zaman
da kolunu tutar, “dostum” derdi. Yaşamın son döneminde de yanından hiç ayrılmayan genç
arkadaşlarla duygusal bağı son derece güçlü olmuştur.
Çevresine kırıcı tepkileri olduğuna ben tanık olmadım. Biz tabii İlhan Tekeli Hocanın söy-
lediği, Hocanın başka bir dönemine; olgunluk dönemine tanık olduk. Ama o olgunluk da
zaman içinde birikimle, deneyimle oluşuyor.
Kişisel bir anımı aktarmak isterim: Hastalığı sırasında hastanedeyiz, Yeter Hanımla bir-
likteyiz, Hocayı zinde tutmak için konuşturmaya çalışıyoruz. Yeter Hanım “Hocam, 4 dil
biliyordunuz değil mi?” dedi. Hoca konuşamıyordu, kafasını salladı, “evet” dedi. Ben de
“Hocam, hangisini daha iyi biliyorsunuz?” dedim. Ne yapalım bu tür zamanlarda insanın
aklına işte böyle sıradan sorular geliyor. O da biraz düşündükten sonra galiba “Almanca” PLANLAMA
demek istedi. İşte tam o sırada yaklaşık 20 yıl öncesine gittim. Üniversitemiz o sırada 12 2005/1

15
Eylül Döneminin Rektörü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürüyle yönetiliyordu, ben de
yüksek lisans tezi hazırlıyordum. Siyaset bilimi ve kamu yönetimi yüksek lisansı yapıyorum.
Hoca da o sırada Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde siyaset bilim doktorası
yapıyor. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü, o sırada bütün yüksek lisans öğrencilerinin tez
konularına müdahale ediyor, bıktırırcasına sorularla kayıt işlemini bizzat kendisi yöneti-
yordu. Ben de o sıralar oryantalizm üzerine çalışıyordum. Oryantalizmin kente bakışı, doğu
kentlerini betimleyişi, kavrayışı konuları ilgimi çekiyordu. Yüksek lisans tezimi Oryanta-
lizm ve kent konusunda yazmak istiyordum. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü bana “sen
bu konuyu çalışamazsın” dedi. “Neden?” diye sordum. “Çünkü bu konuları çalışmak için
dört dil bilmek gerekir“ dedi. Sonra “bunu kiminle çalışacaksın?” dedi. “Gönül Hocayla”
diye yanıtladım. “Gönül hanımın henüz siyaset bilim doktorası yok” dedi. Tabii kızdım,
Hocaya geldim. Hoca da kızsın istiyorum, kızsın da kızgınlığımızı paylaşalım. Ama olmadı,
kızgınlığımı paylaşamadım. Hoca kızmadı, gülümsedi. “Hocam, işte size böyle böyle itiraz
ediyor” dedim. Hocanın yabancı dil bilme konusunda övündüğüne hiç tanık olmadım. Tersine
Türkçenin zenginleştirilmesine özel önem verir, Türkçeyi kendi bilim ve meslek alanlarında
zenginleştirmeyenleri eleştirirdi. Güldü, konuyu biraz karikatürüze ederek “ama dostum
unutma, ben de dört dil biliyorum” dedi. Hocanın iyi yanları bunlardı. Kötü yanlarına
gelirsek, özel tüketimine özensizlik gösterirdi, son yıllarda beslenmesini ihmal etmesinin
ardında biraz da bu var.
Mimar Mustafa Aslaner’in Hocayı tanımlayışı çok hoşuma gitti. Size aktararak konuşmamı
burada bitirmek istiyorum: “Gönül Tankut’u enerji, cesaret ve iyi niyet olarak tanımlıyo-
rum”.

Prof. Dr. Murat BALAMİR


Hocam, meslekdaşım, ‘dostum’ Gönül Tankut ile beraberliklerimiz 45 yıl içine dağılmıştır.
Bunun son 25 yılında ‘dostum’ sıfatını kullanmakla beni onurlandırmıştır.
Gönül Tankut’u özel bir insan yapan nedir?
Onun hangi özellikleri bizler için örnek alınacak değerler taşır?
Gönül Tankut bence öncelikle kültürler çokluğu sahibidir. Bu, yalnızca (Türkçe dışında)
dünyanın üç ana dilini bilmesi ile ölçülebilecek bir özellik değildir. Bu kültürleri özümlemiş
olması, onda pek çok başka kültür ve toplumsal ortamı da kolaylıkla kavrayıp çözümleme
kapasitesi yaratmıştır. Bu onun plancılığında ve ‘kültür bekçiliği’nde gerekli olan güçlü
bir altyapıdır.
Gönül Tankut’un ikinci temel özelliği, bence bu kültür çokluğu ile kendi kimliğini kay-
betmek şöyle dursun, öz kültürünün değerini daha iyi kavrayan ve buna katkılar sağlayan
bir kesin amaçlılığa sahip çıkmasındadır. Bu bilinçlilik, kimi akademik kimlik modellerini
dışlamıştır:
Bir doktriner düşünce yapısının peşine düşüp, ya da buna bağlılığı varmış gibi görünüp
kendisi için güç ve güvenlik sağlamaya çalışmak, onun akademik kimliği değildir.
Toptan/ perakende bilgi ithalatçılığı yolu ile akademik varlığını sürdürmek de one göre
değildir. Altyapısı nedeniyle büyük kolaylıkla yapmış olabileceği bu modele de karşıdır. Bu
herşeyden önce, içinde yer aldığımız ortam ve kültürü anlamaya çalışmayan ve hatta hor
PLANLAMA gören bir tutumdur. Gönül Tankut’un bakış açısı, küreselciliğin ve dış dünya misyonerliğinin
2005/1 aldığı çeşitli akademik kimlik modellerinden uzaktır.

16
Gönül Tankut’un misyonu ODTÜ’nün kuruluş manifestosu niteliğindeki metinler ve yasa
gerekçesi ile örtüşür. İlginçtir ki, bunların gerisindeki düşüncelerin mimarı, bir meslekdaşı
olan Charles Abrams’tır. Bu yaklaşım, evrensel süreçleri bilen, ancak kendi koşul ve yerel
değerlerini yorumlayıp yeni sentezler kurabilen ve bunları yönlendirebilen girişimci çabaları
öngörür. Gönül Tankut’un uğraşısı da yerel değerleri araştıran, anlatan, öğreten, korunmasını
gözeten çabalar olmuştur.
İşte bu açıdan ODTÜ öz değerlerini oluşturan bir varlığını kaybetti.
Bu değerlerin sürdürülmesini sağlamak ODTÜ’ye olduğu kadar, Gönül Tankut’a da gönül
borcumuzdur.

Dr. Özcan ESMER Hele bir de


Mekan : Atina’da Agora
Zaman : M.Ö. 430 yılı
“İlk-Olmak”
Mevsim : Bahar için ise daha
Olay : Isparta ile yapılan savaşın Birinci Yıldönümü farklı bir
Agora‘da toplanan halk, sonradan ün kazanacak büyük bir Söylevi dinlemektedir... Perikles, konumda
bir kürsüye çıkmış, Pelopones Savaşının Birinci Yıldönümünde ölenleri anmakta; Atina ile olmak ve
Isparta’yı karşılaştırmaktadır. Tarihçi Tukidides, Perikles’ in Atina Demokrasisinin özellikle- “Trans-
rini anlatırken “Eğer bir vatandaş kentsel ve politik yaşama katılmazsa, o yararsız bir kimse
olacaktır’’ dediğini yazmaktadır. Atina Demokrasisi, Isparta Demokrasisinden üstündür...
Disipliner”
Öyleyse bu savaş, “ipso facto” bile kazanılmalıdır.. bir yakla-
Bugün burada büyük bir katılım var. Konuşmacılar sırada bekliyorlar. Sadece birkaç “sap- şıma sahip
tama” yapacağım. olmak
ODTÜ Mimarlık Bölümüne 1957/ 58 yılında öğrenci olarak girmiştim. Henüz Gönül Tankut “sine qua
hocamız ODTÜ’de yoktu. Mimarlık ve kent planlamasının özelliklerini anlatan dersimize ve non” olarak
“Basic Design: Temel Tasarım” stüdyomuza Marvin Sevely ile girişi 1958 Baharına rastlar. önem
Böylece onun ilk öğrencilerinden olduğumu söylemekteyim. Mimarlık ve kent planlaması
kazanmak-
arasında çok yakından ilişki vardı, fakat kent mimarlık parçalarının toplamından daha büyük
bir bütündü. tadır. “Erk-
Aynı tarihlerde Edvin T. Jaynes, “Enformasyon ve Maksimum Entropi” arasındaki ilişkileri
laren” ile
kuran ünlü iki makalesini 1957 yılında yayınlamıştır. Gerçekte bu makalelerin, ODTÜ’nün yetinmeyip
kurulduğu 1956’da yazılıp “Physical Review” dergisine gönderildiğini dipnotlardan okuyo- “Verstehen”
ruz. Richard Meier 1962’de yayımlanan kitabında, kentlerin büyümelerini Shannon’un 1948 düzeyine
Enformasyon Kuramı ile açıklamıştı. Kent yapısı, mesaj gönderenler ve mesaj alanlar ile
tüm bu haberleşmeyi sağlayan “kanallar” için uygun bir karşılıklı etkileşim ortam oluşturu-
geçiş gere-
yordu. Enformasyon kuramının bu yöndeki gelişmeleri hem hocamızın hem de benim ilgimi kecektir.
çekmişti. Kentsel yapı değişimlerindeki “Morphogenesis” ve “Metamorphosis” süreçlerinde
haber akımının önemli işlevleri vardı. Daha sonraki yıllarda Hocamız “Osmanlı Kent Yapı-
sını”nı ilk kez Enformasyon Kuramı ve pozitif ve negatif entropi kavramları ile açıklayan
yazısını yayınladı. Bu tür bir yaklaşımın bir başka örneğini Türkiye’de henüz görmedim.
Bana da konuya bir başka açıdan bakmak kalmıştı.
Bu anma töreninde farklı birçok disiplinden öğretim üyesi ve farklı mesleklerden arkadaş-
ları var. Farklı bilim dalları ile diyalog ve iletişim kurabilmek salt “Çok-Disiplinli” veya
“Diplinler-Arası” yaklaşımlara sahip olmakla gerçekleşemez. Hele bir de “İlk-Olmak” için PLANLAMA
ise daha farklı bir konumda olmak ve “Trans-Disipliner” bir yaklaşıma sahip olmak “sine 2005/1

17
qua non” olarak önem kazanmaktadır. “Erklaren” ile yetinmeyip “Verstehen” düzeyine
geçiş gerekecektir.
Gönül Hoca, bir değil birçok konuya yenilik getiren “İlk” katkıları yapmıştır ve onlara “Sür-
dürülebilir” bir nitelik kazandırmaya çalışmıştır. Hemen hiç bir bilim alanı onun için bir “Terra
–Incognita” değildi. Genç Cumhuriyet’in istediği gibi “Katılımcı” ve “Koruyucu” idi.
Gelecek yıl, ODTÜ’nün ve Mimarlık Fakültesi’nin 50nci Kuruluş Yılını kutlayacağız.
Yapılacak yayınlarda, onun bu “sui generis” niteliklerine de yer verilebileceğini umarım.
Böylece, Fakülte ve Bölümün geçirdiği evrim çok daha iyi anlaşılır olacaktır.
Sözlerimi burada gereğinden fazla uzatmadan Occam Kuralı ile bitirmek istiyorum: Entia
Non Sunt Multiplicanda Paeter Necessiatem
Mekanı ışıklar içinde olsun.

Doğan TANKUT
Değerli dinleyenlerim, sözlerime her şeyden evvel Sayın Rektöre, yardımcılarına, Mimarlık
Fakültesi Dekanlığına, Şehircilik Bölümü Başkanlığına ve bilhassa bizleri Gönül Hanımın
hastalığı sırasında hiç yalnız bırakmayan öğrencilerine teşekkürle başlamak isterim. Buna
ilaveten bir de ricam olacak. Ben konuşmam sırasında zaman zaman sadece Gönül dersem
bunu kopmaz bir ağabey-kardeş bağına veriniz ve yadırgamayınız.
Sayın dinleyenlerim, tahmin edersiniz ki, Gönül’e ait anıların ve onunla yaptığım ilginç
konuşmaların sayısı az değildir. Ayrıca bunların pek çoğunun, onun düşünce alemini,
hatta hayatını şekillendirmeleri bakımından çok enteresan tarafları vardır. Ancak bunları
ne zaman, ne de konu itibariyle bugün burada ele almam olanaksızdır, belki ileride başka
vesilelerle bunu yapabilirim. Onun için ben bugün burada kendi görüşüme göre onun doğal
olarak tanımladığım yönlerini gösteren birkaç anıyı ve bunların çağrıştırdığı bazı sonuçları
anlatmakla yetineceğim.
Gönül, çocukluğunda tombul, iştahlı ve uykusu yerinde, özellikle de çabuk büyüyen bir
kızdı. 2 yaşına kadar sarı saçları vardı; ancak bu saçlar seyrek ve inceydiler, bir gün eve bir
misafir geldi, bu saçların kuvvetlendirilmesi, onun için de kafasının usturayla kazınmasını
salık verdi. Bir kere arkadan öne, ikinci kere de önden arkaya kafasındaki saçları kazındı
ve hakikaten bir zaman sonra fırça gibi saçlar çıktı. Yalnız bu saçlar artık sarışın değildi,
açık kahverengiydi.
Bu 2 yaşında başı tıraşlı kızın kafasıyla, kocaman bir koltuğa sağlamca oturtulduğunu
düşününüz. Karşısında duvarda büyük bir yatak çarşafının ekran olarak asıldığını da düşü-
nünüz. Dayımın bizim hayamızda çok önemli rolü olmuştur, nereden bulduğuysa, Hazreti
Nuh’tan kalma bir film makinesiyle, gene Hazreti Nuh’tan kalma bir sessiz film gösterisini
seyrediyoruz, Gönül de seyrediyor. Bir müddet sonra Gönül oturduğu koltuktan kendini
kurtarıyor; çünkü oraya âdeta bağlıydı, gayet emin adımlarla ekrana doğru yürüyor, evvela
çarşafı eliyle yokluyor, sonra da bir ucunu kaldırıp arkasına bakıyor. Sonra gene aynı emin
adımlarla geri dönüp koltuğuna tırmanıyor ve işin iç yüzünü görmüş kişilerin rahatlığıyla
mışıl mışıl uyuyor. Bu olayın bütün hayatı boyunca konunun kökünü aramak çabasının bir
ilk tezahürü müydü? Bilemiyorum, takdiri sizlere bırakıyorum.
Gönül, tatlı yemeye çok bayılırdı. Zannediyorum öğrendiği ilk Fransızca kelime de bonbon
olmuştur. 4 yaşlarında filan idi. Büyükannemle beraber bir şekerlemeciye gittik; bu bonbonlar,
piramitler halinde tertiplenmiş olarak düzenlenmişti. Gönül hem iştahlı, hem de endişeli bir
şekilde onları süzmekle meşguldü, işin aslı biraz sonra anlaşıldı, bu da şöyle oldu: Büyü-
PLANLAMA
2005/1 kannem “kilosu kaça?” diye sordu, adam benim de anlayabildiğim kadarıyla korkunç bir

18
rakam söyledi, Büyükannem “bunun yarısı ne eder?” dedi, adam ona da bir şeyler söyledi, Gönül’ün
Büyükannem onun da yarısını sordu, adam gene bir rakam verdi, tam Büyükannem onun da
yarı fiyatını sormaya hazırlanırken Gönül feryat eder gibi ağlamaya başladı, Büyükannemin
en büyük
bana sonradan söylediği şu idi: “Fiyatları bilmiyor; ama ben sordukça bonbonların azaldığını tutkusu
biliyor, onun için de ağlıyor.” Acaba bunun sezme gücünün erken bir göstergesi olarak ele ise, ODTÜ
almak mümkün müdür? Takdiri yine sizlere bırakıyorum.
ve öğren-
Üçüncü bir anı daha; Gönül, tahminen 6 yaşlarındayken gene tatlılarla ilişkili bir anım oldu. cileriydi,
Bana bir sabah dedi ki; “Ağabey, ben bir rüya gördüm, bir evdeydim, duvarları hep pastadan,
kopardım, kopardım yedim.” Seneler sonra düşündüm, Gönül o tarihte meşhur çocuk masal-
ODTÜ’yle
ları yazarı Grimm biraderlerin Hanzel ve Gratel adlı hikâyesini okumuş olamazdı; çünkü öylesine bağ-
okuması, yazması yoktu. Demek ki, doğal bir dürtü onu bu rüyaya getirmişti. Şimdi bunu lantılıydı ki,
da ileriye dönük bir endikatör, mesela, yaratıcı bir hayalin göstergesi gibi yorumlayabilir
hastahaneye
miyiz? Onu da sizlere bırakıyorum.
yatışından 4
En son olarak şu anımı burada anlatmadan geçemeyeceğim; çünkü bu beni en çok etkileyen
ve hatta bir bakıma benim için de yol gösteren bir durum olmuştu. Dedemin öldüğü sabah gün evveline
evde herkes gözyaşlarına, hıçkırıklara gömülmüştü. Gönül, lisenin son sınıflarından birin- kadar evde
deydi. Gönül, lisede çok sevdiği dedesinin kaybı belli ki onu çok sarsmıştı ve kendini zor 3 kız, bir
tutabiliyordu. “Ağabey, bugün matematikten yazılı bir yoklama var, şimdi ben burada ötekiler
gibi ağlarsam bizim sınav yatar. Ben şimdi okula gidiyorum, dönüşte dedemi öperim” dedi,
erkek, dört
gitti. On numara aldı, geldi, hem dedesini öptü, hem de kana kana ağladı. Burada gösterdiği doktora
kendisine hâkim olma ve hedefe doğru yürüme gücünü bütün hayatı boyunca şaşılacak bir öğrencisine
süreklilikle korumuştu. bildiğim
Bu dört anımdan meşhur atasözümüz “adam olacak çocuk şeyinden belli olur” sonucunu kadarıyla
çıkarmak mümkün ise de, bu çağrışımı yaparken lütfen buradaki şey sözünü, şeyin şeyi ve
saire şeklinde algılamayın ve karıştırmayın, bunu rica ederim.
ders verdi.
Ben de
Bütün bu anıların dışında Gönül’ün insanlık yönüyle ilgili birkaç kelime söylemek isterim.
Gönül’ün cenaze namazını kılarken benim de ön safta bulunduğum cemaate imam sordu, oradaydım,
“merhumeyi nasıl bilirdiniz?” hep birlikte haykırdık, “iyi bilirdik” bu otomatik bir reaksiyon bildiğim
değildi, bu gerçeğin ta kendisiydi, evet, değerli hoca, değerli araştırmacı Profesör Doktor kadarıyla
Gönül Tankut her şeyden evvel iyi bir insan idi ve hep öyle kaldı.
aslında fuzuli
Gönül’ün en büyük tutkusu ise, ODTÜ ve öğrencileriydi, ODTÜ’yle öylesine bağlantılıydı ki, bir laf. Bana
hastahaneye yatışından 4 gün evveline kadar evde 3 kız, bir erkek, dört doktora öğrencisine
bildiğim kadarıyla ders verdi. Ben de oradaydım, bildiğim kadarıyla aslında fuzuli bir laf. Bana dedi ki; “ben
dedi ki; “ben ölmekten korkmuyorum; ama beni en üzen şey okulu kaybetmiş olmak.” ölmekten
Gönül, tam bir Atatürk çocuğuydu, oyun olarak cumhuriyet devrimlerinin ve bilhassa laiklik korkmuyo-
ilkesinin ısrarlı ve candan bir koruyucusuydu. Bu bakımdan bu konumda -şimdi pek revaçta rum; ama
olmayan bir kelime kullanacağım- bir jakoben olarak tanınabilir. Bence insancıl bir jakoben
beni en üzen
tarifi daha uygun düşer; yani odun gibi sert değil. Bütün bu siyasi yönüne rağmen bir öğretim
üyesi olarak okulun politize olmasını hiçbir zaman istemedi; bunda, okulda 68-70 sırasın- şey okulu
daki kaotik durumun muhakkak ki, büyük bir etkisi oldu. Okulda kaosun ve kaybedilen her kaybetmiş
öğretim ve araştırma saatinin büyük bir kayıp olduğuna inanıyordu. olmak.”
Bu şekilde de onun diğer yönlerini de biraz çizdikten sonra artık sözümü bitiriyorum ve
diyorum ki, ruhu şad olsun.

PLANLAMA
2005/1

19
Türkiye’de Kültürel Mirasın
Korunmasına Kısa Bir Bakış(1)

Şehir Plancısı Melike Z. DAĞISTAN ÖZDEMİR

K
ültürel ve doğal mirasın korunması Osmanlı Dönemi
2000’li yıllarda devletlerin ve toplum- Kültür mirasının korunması konusunda geç-
ların en çok ilgisini çeken konulardan mişimizi irdelediğimizde, bu konuda devlet ve
biri olup, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve toplum geleneklerinin oluştuğunu görmekteyiz.
çeşitli organlarının çalışmalarının odaklandığı Osmanlı döneminde özellikle vakıflar parasal
bir alan durumundadır. Korumaya ilişkin bir kaynak ayırarak yapıların bakım ve onarımını
çok uluslararası düzenlemenin yanında, doğal yaparken, hazine bayındırlık yapıları ve savunma
ve kültürel çevrenin (mirasın) korunması artık yapılarının, sarayların onarımına destek verir,
insan hakları (3. kuşak haklar, dayanışma hakları, vakıf kaynaklarının yetersiz kaldığı durum-
çevre hakkı, vb) ile birlikte değerlendirilmeye larda devreye girerdi. Uygulamalar bu alanda
başlanmıştır. yetişmiş meslek adamlarının sorumluluğunda
Tarih boyunca çok çeşitli kültür ve uygarlıkların gerçekleşirdi.(3)
birleşme ve çatışma noktasında yer alan ve bugün Osmanlı’nın batılılaşma sürecine girmesi ve
de bu özelliğini koruyan Anadolu ve Trakya, dünya kapitalizmine eklemlenmesiyle yasal
üzerinde bir çok halkın bugüne bıraktığı kültür düzenlemeler yapılmaya başlandı. 1869, 1874,
mirasını taşımaktadır. Ülkemiz sınırları içerisinde 1884 tarihli Asar-ı Atika Nizamnameleri (Eski
yer alan bu mirasın köklerinde eski Anadolu kül- Eserler Tüzükleri) ilke olarak eski eserlerin
türleri (Hitit, Likya, Karya, Frig gibi), Akdeniz (miras, kültür varlığı gibi terimlerin literatüre
ve Ege kültürleri (Miken, Hellen, Roma, Bizans girmesi 20. Yüzyılın ortalarına rastlamaktadır)
gibi), Orta Asya, İran, Arap etkileri ile Selçuklu devlet malı olduğu ve Osmanlı öncesi dönemlerle
ve Osmanlı kaynakları bulunmaktadır.(2) Bu çeşit- sınırlandığını benimsemiştir. Bu arada Osman
lilik ve zenginlik, Türkiye’yi belki de dünyada tek Hamdi Bey öncülüğünde müzecilik çalışmaları
örnek yaparken, bu mirası korumak ve gelecek başlamıştır. Ne var ki bu çabalar Anadolu’da
kuşaklara aktarmak için belirlenecek politika ve Fransız, Alman, İngiliz arkeologlarca yürütülen
stratejiler için çok büyük çabalar harcanmasını da kazılardan çıkan kültür varlıklarının yurt dışına
zorunlu kılmaktadır. çıkarılarak (örneğin Bergama Zeus Altarı)

1-Bu çalışmada geçen ‘’kültür mirası’’ ve ‘’kültürel miras’’ terimleri, anıt, yapı topluluğu, sit gibi somut miras ögelerini kapsamakta,
‘’gelenek, görenek, inanç, dil, vb’’ somut olmayan miras ögeleri çalışma kapsamı dışında kalmaktadır.
2-’’Türkiye’nin Kültür Sorunları’’, Ekrem Akurgal, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1998, sf. 9-18
PLANLAMA 3-’’75 Yılda Değişen Kent ve Mimarlık’’, Edit: Yıldız Sey, ‘’Cumhuriyet Döneminde Doğa ve Kültür Varlıklarını Koruyamamanın
2005/1 Korunması’’, Prof. Dr. Mete Tapan, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, 1998, sf. 200

20
bugünün uluslararası sorunu haline gelmesini ruldu.(6) Yeni kurulan üniversitede ve fakültede
önleyememiştir.(4) 1906 tarihli son Asar-ı Atika Nazi rejiminden kaçarak Türkiye’ye gelen değerli
Nizamnamesi 67 yıl yürürlükte kalmış, 1917’de bilim adamlarına yer verilerek arkeoloji bölümleri
Asar-ı Atika Encümen-i Daimisi örgütü miras oluşturuldu, Atatürk’ün direktifleriyle öğrenciler
korumayla görevlendirilmiştir. Avrupa’ya gönderilerek geleceğin bilim adamları
eğitildi ve Anadolu’da bir çok yüzey araştırması
Cumhuriyet Dönemi ve arkeolojik kazı çalışmaları gerçekleştirildi.
Cumhuriyet devrimleri beraberinde getirdiği Cumhuriyetin ilk yıllarında kültür mirasımızın
çağdaşlaşma (modernite) yaklaşımıyla dört ana korunması konusunda antik dönemlere göste-
unsuru içermektedir. Bunlar: rilen ilgi ve duyarlılık, Osmanlı’dan devralınan
• Bilgiye, ahlaka ve sanata akılcı-evrenselci kentsel dokulara aynı biçimde yansımadı (sonraki
bir aydınlanma geleneği çerçevesinde yak- dönemlerin koruma anlayışı da bu temel üzerinde 1930-1935
laşmak, biçimlendi). Ülke mekanının ulus-devlet meka- yılları ara-
• Kapitalist gelişme, sanayileşme ve özel nına dönüştürülmesi ve kentlerin modernitenin sında çıkarı-
mülkiyetin kurumsallaşması, yeri halinde düzenlenmesi stratejilerinin uygu-
lanmasıyla Ankara başkent ilan edildi, ülke demir lan yasalarla
• Ulus-devlet ve temsili demokrasinin kurum- kentlerin
ağlarla örüldü, 1929 sonrası gelişen devletçilik
sallaşması,
• Kanun karşısında eşit, toplum içindeki hak
politikasıyla Anadolu kentlerine sanayi yatırım- sağlığın,
ları yayılmaya başlandı. Ulusal Kurtuluş Savaşı
ve sorumluluklarının bilincinde olan özgür sırasında yakılıp yıkılan batı Anadolu kentlerinin
temizliğin,
yurttaşın oluşturulması.(5) planlanarak imar edilmesi ve çağdaşlaştırılması ve güzelliğin
Bu unsurların yaşama geçirilmesi, geçmişin başkent Ankara’nın çağdaş bir kent haline geti- ve modern
üstyapısal kalıntılarının büyük ölçüde reddini rilerek oluşan yeni bürokrasiye mekan sağlamak kültürün
(hilafetin kaldırılması, harf ve kılık kıyafet dev- ve rejimin başarısını kanıtlamak gerekiyordu. Bu
rimleri gibi) ve yeni bir ulus kurma anlayışını doğrultuda 1930-1935 yılları arasında çıkarılan örneği
içeriyordu. Bu süreçte Anadolu’yu yurt edinmiş yasalarla(7) kentlerin sağlığın, temizliğin, güzel- olması doğ-
halkın tarih ve dil unsurlarıyla bütünleşerek bir- liğin ve modern kültürün örneği olması doğrul- rultusunda,
likte yaşama iradesini oluşturma yönelimi döne- tusunda, yabancı uzmanların da eşliğinde kent
min kültür anlayışını da ortaya koymaktadır. Bu planlaması çalışmaları başlatıldı. 1980’lere değin
yabancı
bağlamda Cumhuriyet Halk Partisi programı ve kentleşme ve planlama anlayışımızı etkileyecek uzmanların
hükümetlerinde ulusal kültür sisteminin oluşu- olan bu yaklaşımla elde edilen kent planları Türk da eşliğinde
muna önem verilmiş, kültür eğitimle birlikte ele kentinin dokularıyla uyum içinde bulunmadığı
alınmıştır. Bu çerçevede daha sonra Türk Tarih
kent plan-
ve yıkıcı sonuçlar doğuracağı açısından eleştiril-
Kurumu adını alan Türk Tarih Tetkik Cemiyeti miştir. Neyse ki planları uygulayan belediyelerin laması
(1931), Türk Dil Kurumuna dönüşen Türk kaynakları sınırlı olduğundan planların tümü çalışmaları
Dili Tetkik Cemiyeti (1932), Darülfünun’dan kentlerin tarihi kesimlerinde uygulanamamış, başlatıldı.
dönüştürülerek İstanbul Üniversitesi (1933) ve bu planlamanın tahrip edici yönü önemli ölçüde
Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi (1936) kuruldu, engellenmiştir(8) (Tarihi kent dokularındaki asıl
kültürün diğer alanlarının oluşup gelişmesi için tahribatın ortaya çıkışı 1980’li yıllara rastlaya-
de halk evleri, Güzel Sanatlar Akademisi, Devlet caktır). Ama bu dönemden başlayarak, özellikle
Konservatuvarı, müzeler gibi kurumlar oluştu- büyük kentlerdeki tarihi dokular kente yeni göçen-

4-Arkeolojik sit alanlarının anıt eserleri de içererek trajik biçimde yağmalanması özellikle Meksika, Guatemala gibi gelişmekte olan
ülkelerin bugün de sorunu olup, uluslararası sistemin çözmeye çalıştığı bir olgudur. Bu konuda bkz. ‘’Uluslararası Alanda Kültür
Varlıklarının Korunması’’, Sibel Özel, Alkım Yayınları, İstanbul, 1998, sf. 152
5-’’75 yılda Değişen Kent ve Mimarlık’’, ‘’Türkiye’de Cumhuriyet Döneminde Kentsel Gelişme ve Kent Planlaması’’, Prof. Dr. İlhan
Tekeli, sf.1
6-’’Tarih Açısından Türk Devriminin Temelleri ve Gelişimi’’, Prof. Dr. Ahmet Mumcu, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1986, sf. 156-158
7-Bu yasalar 1580 sayılı Belediyeler Kanunu, 1593 sayılı Umumi Hıfzı Sıhha Kanunu, 2290 sayılı Yapı ve Yollar Kanunu, 2722 sayılı
Belediye İstimlak Kanunu, 2763 sayılı Belediye İmar Heyetinin Kuruluşuna İlişkin Kanun’dur. PLANLAMA
8-İlhan Tekeli, a.g.y., sf. 1-11 2005/1

21
lerin, alt gelir gruplarının iskan alanı haline gelip 1960 yılı Türkiye’nin siyasal ve ekonomik
yoksulluğun mekanlarını oluşturacaktır. yaşantısında bir başka dönüşümü başlattı. Ana-
yasal sosyal refah devleti ülke kaynaklarının
Bu dönemde Eski Eserleri Koruma Encümeni’ne
akılcı kullanımı için karma-ekonomik, ithal ika-
dönüşen Muhafaza-i Asar-ı Atika Encümeniyle
meci bir kalkınma modelini öngörüyor, Devlet
birlikte Vakıflar, Maarif Vekaleti gibi kurumlar
Planlama Teşkilatı bu modelin uygulanması için
kültürel mirasın korunmasından sorumluyken, anıt-
kalkınma planları yapmakla görevlendiriliyordu.
ların bakım ve onarımı için genel bütçeden ayrılan
Anayasanın 41. maddesi’nde ‘’İktisadi, sosyal ve
Artan ödenek payı en fazla %0.5’tir. Restorasyon konu-
kültürel kalkınmayı demokratik yollarla gerçek-
sunda da kimi ilkeler sağlanmaya çalışılmıştır.
sanayileşme, leştirmek, bu maksatla milli tasarrufu artırmak,
turizm İkinci Dünya Savaşı sonrası bütün dünyada yatırımları toplum yararının gerektirdiği öncelik-
olduğu gibi Türkiye’de de önemli değişiklikler lere yöneltmek ve kalkınma planlarını yapmak
teşvikleriyle yaşandı. Ekonomi ve siyasette liberalleşme, dünya devletin ödevidir’’ ifadesi yer almış, böylece
ve spekülas- pazarlarına açılma, Marshall Planı’nın Türkiye’yi kültürel gelişmenin bütüncül ve planlı olması
yon ağırlıklı gıda ve hammadde deposu yapma amacı ve hızlı ilkesi benimsenmiştir. Bundan sonraki süreçte
nüfus artışına koşut gelişen hızlı kentleşme olgu- hazırlanan beş yıllık kalkınma planlarında, yıllık
ikinci konut
ları döneme damgasını vuran gelişmelerdi. 1950 programlarda ve icra planlarında tarihi anıtlar,
yatırımlarıyla yılında çok partili yaşama geçişte l. Menderes sanat yapıları, ören yerleri ve diğer kültürel
hızla artan Hükümeti programında kültüre ilişkin herhangi kalıntıların korunması gerektiği, kültür erozyo-
kıyılaşma bir ifade yer almazken, ulaştırma ve bayındırlığa nunun önlenmesi için yasal, örgütsel ve parasal
önem verilmiş ve altyapı uygulamaları (karayol- önlemlerin alınması gerektiği belirtildi. Fakat
özellikle kül- ları, enerji nakil hatları, barajlar, köprü, hava uygulanan ekonomik politikalarla hız kazanan
türel mirasın meydanı gibi) arkeolojik ve tarihi yerleşimlerin sanayileşme ve kentleşme, özellikle kentlerin
korunma- tahribatına yol açmıştır. Gelişen süreçte Türki- merkezlerinde kalan ve toprak rantı çok yükse-
ye’nin bir turizm ülkesi olması yolundaki tel- len tarihi kent dokularında tahribatı artırdı, buna
sında büyük kinler V. Menderes Hükümeti Programına kültür koşut olarak ülkenin planlama sistematiği metro-
zorluklara mirasımızın turizme ait olarak değerlendirilmesi politan planlama ve kentsel koruma planlaması
yol açmaya ve doğal ve tarihi zenginliklerimizi ve ulusal kavramıyla tanıştı.
başlamıştır.. değerlerimizi tanıtmak için bir bakanlık kurul-
Bu dönemde uluslararası alanda Venedik Söz-
ması biçiminde yansımıştır.(9)
leşmesi (1965) ve Dünya Doğal ve Kültürel
1951 Yılında 5805 sayılı yasa ile merkezi bir Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme (1972)
örgüt olan Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar imzalandı, ICOMOS (Uluslararası Anıtlar ve
Yüksek Kurulu kurulmuş, koruma ile ilgili ilke- Sitler Konseyi) ve ICOM (Uluslararası Müzeler
leri ve müdahale biçimlerini belirlemek, rölöve, Konseyi) gibi kurumlar oluşturuldu. Türkiye de
restorasyon, restitüsyon projeleri hakkında bunlara taraf olarak sürece dahil oldu.
karar vermek gibi görevleri üstlenmiştir. Kurul,
Cumhuriyetin ilk koruma yasası olan 1710 sayılı
çalışmalarını çeşitli kereler gözden geçirilen bir
Eski Eserler Kanunu (1973) bu dönemde çıktı.
yönetmelik çerçevesinde gerçekleştirmiştir. Uzun
Bu yasayla korunacak miras ögesi olan anıtlar ve
yıllar görev yapan bu kurul, son derece kısıtlı ola-
çevreleri, çeşitli türde sit alanları (anıt, külliye,
naklarla miras korumada önemli olaylara imza
sit, tarihi sit, arkeolojik sit, doğal sit) eski eser
atmış, bugün geçerli olan bir çok koruma ilkesini
olarak belirlenerek koruma ilkeleri getirilmiş,
ülkemize kazandırmıştır.
bunlar devlet malı sayılmış, koruma ve kullanma
Bu arada dünyada miras koruma bilinci yüksele- koşullarının belirlenmesinde Gayrımenkul Eski
rek, uluslararası alanda 1954 tarihli La Haye ve Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ile Milli Eğitim
Avrupa Kültürel Konvansiyonu imzalandı, Avrupa Bakanlığı görevlendirilmiş, tüzel ve özel kişile-
Konseyi, UNESCO gibi örgütler uluslararası rin elinde bulunan arkeolojik nitelikteki anıtların
alanda yer almaya başladı. kamulaştırma veya takas yoluyla devletin eline

PLANLAMA
2005/1 9-http://www.tbmm.gov.tr

22
geçmesi öngörülmüş, taşınmaz eski eser sahiple- husus, Anayasada da belirtilen, 1983 yılında
rinden bakım ve onarım yapmakta aczi olanların 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
mülklerinin kamulaştırılması ve teknik ve parasal Kanunu’nun çıkarılmasıdır. Çeşitli açılardan 1710
yardım verilmesi yasalaştırılmıştır. sayılı yasanın geliştirilmiş bir devamı sayılabile-
cek yasa sit, kültür varlığı, tabiat varlığı, koruma,
Sonuç olarak, bu dönemde kültürel mirasın
korunma gibi kavramları tanımlamış, korunması
korunması kültürel gelişmeye koşut olarak devlet
gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını
nezdinde benimsenmiş olmasına rağmen kültürel
örneklendirerek listelemiş, bunların devlet malı
gelişmenin ekonomik ve toplumsal kalkınmayla
niteliğinde olduğunu hükme bağlamıştır. Kültür
bütünleşmesi hedefine ulaşılamamış, öncelik alt-
Bakanlığı miras korumanın bir çok alanında
yapı ve sanayi yatırımlarına verilmiş, son derece
yetkili ve sorumlu kılınmıştır. Yasanın getirdiği
kısıtlı bütçe ve örgütsel olanaklarla envanter
bakım ve onarım sorumluluklarını yerine getir-
çalışmaları ve belli başlı anıtların onarımından
mekte aczi olanların mülklerinin kamulaştırılması,
öteye gidilememiştir.
Kültür Bakanlığı’nın koruma konusunda ayni,
1980 yılı hem 24 Ocak kararlarıyla hem de 12 nakdi ve teknik yardımda bulunması, bu amaçla
Eylül ihtilaliyle Türkiye için yeni bir dönüm gelirleri devlet bütçesinden ayrılacak ödeneklerle
noktasıdır. 1970’lerden itibaren güçlenen küre- verilecek kredi faizlerinden oluşan bir fon oluş-
sel kapitalizme bütünüyle eklemlenme, dünya turulması hususları yasada yer almıştır. Sonraki
pazarlarıyla bütünleşmeyi artırma, ithal ikameci uygulamalarda görülmüştür ki kamulaştırma ve
sanayileşmeden vazgeçilerek ihracata yönelik devlet yardımı yeterli düzeyde sağlanamamış, fon
sanayileşme tercihlerini içeren 24 Ocak kararla- ise gelirlerinin son derece kısıtlı olması nedeniyle
rının uygulanması süreci başlamıştır.. işlevsiz kalmıştır.
Ekonomik yapıdaki bu değişiklik Türkiye’nin Planlama açısından önemli bir husus, yasa-
yerleşme sisteminde ve dolayısıyla kentleşme nın 17. maddesiyle sit alanlarında korumanın
ve miras koruma yaklaşımlarında değişikliğe yol koruma amaçlı imar planıyla sağlanmasının
açmıştır. Artan sanayileşme, turizm teşvikleriyle öngörülmesidir, önceki korumaya ilişkin yasal
ve spekülasyon ağırlıklı ikinci konut yatırımla- düzenlemelerde yer almayan bu hükümle
rıyla hızla artan kıyılaşma özellikle kültürel mira- koruma anlayışı bütüncül ve kapsamlı bir içeriğe
sın korunmasında büyük zorluklara yol açmaya kavuşmuş, planlama korumanın bir aracı olarak
başlamıştır.. algılanmıştır. Korumaya ilişkin karar alma yetkisi
ise Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek
Bu dönemde ilk kez kültür ve tabiat varlıklarının
Kurulu lağvedilerek oluşturulan bölgesel koruma
korunması anayasal güvence altına alınmıştır.
kurullarına devredilmiştir. 1987 tarihli 3386 sayılı
!982 Anayasası’nın 63. Maddesine ‘’Devlet
yasa ile değiştirilen 2863 sayılı yasanın 51-56.
tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerleri-
maddelerine göre merkezde ağırlıklı olarak
nin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici
bakanlıkların üst düzey bürokratlarından oluşan
ve teşvik edici tedbirleri alır, bu varlık ve değer-
Yüksek Kurul koruma ilkelerinin belirlenmesi,
lerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek
koruma kurullarının arasında eşgüdümün sağ-
sınırlamalar ve bu nedenle hak sahibine yapıla-
lanması, genel sorunlara ilişkin görüş vermekle
cak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla
görevlendirilmiştir (1990’lardaki uygulamalarda
düzenlenir’’ hükmü konmuştur.
bu kurulca alınan ve değiştirilen ilke kararlarının
1980’lerden itibaren hakim ideoloji neo-libera- kimileri hukuka uygun bulunmayarak Danıştay’ca
lizmin ulus devleti aşındırma, yerel otoritelere iptal edilmiştir). Bölgesel koruma kurulları ise
ağırlık verme baskıları hukuk sistemimizin bu arkeoloji, sanat tarihi, müzecilik, mimarlık ve
doğrultuda hazırlanan yasalarla tanışmasını şehir planlama uzmanlarından oluşan bakanlıkça
sağlamıştır.(10) Konumuz açısından önemli olan seçilecek 3, Yükseköğretim Kurulunca seçilecek

10-İmar, planlama, koruma gibi birçok alanda 1980’lere değin merkezi yönetimin elinde bulunan onay yetkisi diğer yetkiler bu dönemde
çıkan 3194 sayılı İmar Yasası, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Yasası, 3621 sayılı Kıyı Yasası gibi yasalarla yerel yönetimlere PLANLAMA
devredilmiştir.
2005/1

23
2 üye olmak üzere 5 sürekli üyeden oluşmakta, çarpıklıklara kentsel planlama kararları, halkın
koruma ve uygulamaya ilişkin tüm görevleri karar bu konudaki bilinçsizliği, uygulamayla ilgili
alma yoluyla yürütmekle yetkilidir, bu kararlara denetimsizlik ve yanlış kararlar da eklenebilir.
yalnızca idare mahkemelerinde itiraz edilebilir. Başka bir deyişle koruma politikasının çerçevesi
çizilirken halkın bilinçlendirilmesine yönelik
Bu dönemde uluslararası ortamda gelişmeler
sürmüş, Türkiye’de bunlarda taraf olarak yer veya gerekli maddi olanakların kaynakları
almıştır. Bunlar arasında en önemlileri Avrupa üzerinde yeterince stratejik kararlar alınmamış-
Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi (1985 tır. Korumanın toplumsal bir görev olduğunu
Granada), Arkeolojik Mirasın Korunmasına çıkardığı yasalarla kabul eden devlet, anıt eser-
İlişkin Avrupa Sözleşmesi (1992 Valetta) yer lerin korunması dışında tüm maddi yükü bireyin
almaktadır. üzerine yıkmıştır. Bireyin toplum adına özveride
bulunması koruma politikalarımızda temel öge
1980’lerde göze çarpan bir diğer husus, (belki olmuştur. Ayrıca bireyin koruma konusundaki
de Yeşil Kuşak Doktrini’nin etkisiyle) VI. Beş bilinçsizliği ve toprak rantının her türlü ranttan
yıllık kalkınma planı, icra planı ve hükümet yüksek olması, kültür ve tabiat varlıklarının kısa
programlarında milli mirasımız içinde öncelikli zamanda bilinçli olarak talan edilmesinin yolunu
olarak Osmanlı-Türk, Türk-İslam eserlerinin açmıştır. Turizmi teşvik etmek amacıyla kültür
korunmasının benimsenmesidir. varlıklarının işlevleri dışında kullanılmalarına
1990’larda kültür mirasının korunması görevini olanak veren gelişmeler de korumacılığın evrensel
ağırlıklı olarak Kültür Bakanlığı yürütürken, 1983 felsefesine ters düşmektedir. Venedik Sözleşme-
tarihli 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve 1991 siyle de, diğer birçok uluslararası sözleşmeyle de
tarihli 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu bağdaşmayan bu uygulama biçimi kültür varlık-
Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde larının değerinin devlet eliyle yok edilmesinin en
Kararname gereği kültür mirasının bir bölümü ilginç örneğidir. Toprak rantının ve bilinçsizliğin
milli park ve özel çevre koruma bölgelerinde yer gücü son yıllarda korumacılığın misyonuna üstün
alarak, bunların korunmasında Orman ve Çevre gelmiştir. Koruma politikasının önemli bir ayağı
Bakanlıkları da görevli ve yetkili kılınmıştır. parasal kaynağın yaratılmasıdır. Koruma için
Ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü vakıflara ait genel bütçeden ayrılan pay binde 5-10 arasında
kültürel mirastan sorumlu olup, çeşitli meslek olup yetersiz kalmakta, fonların da etkili olmadığı
odaları, vakıflar bu alanda etkinlik göstermiş bilinmektedir. Sağlıklı bir koruma politikasının
ve katkı koymuştur. Ancak, 90’lı yıllarda da diğer ayağı da örgün ve yaygın eğitimdir. Halkın
koruma için yapılanlar kamuoyu ve uluslararası eğitimle bilinçlenmesi ve korumacılığa sahip çık-
toplumca yeterli bulunmamış, konu eleştirel ması en sağlıklı politikadır.(11) Kamuoyu ve basın
olarak gündemde sürekli yerini almıştır. Bu da giderek artan biçimde oluşan rant ekonomi-
yıllara ilişkin eleştiriler şu biçimde özetlenebilir: sine vurgu yaparak kültür varlıklarının yağma
Türkiye’de korumayla ilgili yasa ve ilkeler dünya- ve talanını söylemselleştirmiş, yönetsel işlem ve
nın birçok ülkesinde yürürlükte olanlardan farklı eylemlere karşı özellikle meslek örgütleri tarafın-
değildir. Ancak, sağlıklı korumacılığı gerçekleş- dan yönetsel yargıda çeşitli davalar açılmıştır.
tiren ülkelerle Türkiye arasında önemli bir fark Bu eleştirilerle birlikte 90’ların sonuna doğru
bulunmaktadır. Bu da devletin uzun yıllardır bir bilinç oluşturma eylemleri ve koruma alanında
koruma politikası sağlayamamasıdır. Cumhuriyet sivil örgütlenmeler, yerel yönetimlerin duyarlılığı
öncesi ve sonrasında çıkarılan yasalar koruma-
giderek artmış ve ivme kazanmıştır.
cılık politikasının ortaya konmasında en önemli
ipuçlarıdır. Ancak, gerçekler analiz edildiğinde 2000’li yıllarda 90’lardan devralınan eleştiriler
kültür varlıklarının istenen düzeyde korunmadığı ve Avrupa Birliği’ne uyum sürecinin zorlamaları
ve arzu edilen bir devlet korumasının varolmadığı gibi nedenler, kültürel mirasın korunmasında
görülmektedir. Sağlıklı bir koruma politikasının yeni yasal düzenlemelere yol açmıştır.Bu düzen-
olmamasının nedenlerinin başında ülkede sosyal lemelerin içinde en önemlisi 14 Temmuz 2004
ve ekonomik alandaki çarpıklıklar sayılabilir. Bu tarihli ve 5226 sayılı yasa ile 2863 sayılı Kültür

PLANLAMA
2005/1 11-Mete Tapan, a.g.y., sf. 204-206

24
ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasasında yapılan masında ve gelecek kuşaklara aktarılmasında
değişikliklerdir. Bu değişiklikler, korumaya iliş- evrensel değerler olan demokrasi ve insan hak-
kin politika oluşturma çabasının yanı sıra, kültür ları gibi değerlere katkıda bulunacak stratejilerin
mirasının korunmasında kimi uluslararası belge- geliştirilmesi gerekmektedir. Küreselleşmenin
lerde yer alan ve dünya örneklerinde uzun süre- getirdiği kültür erozyonuna karşı somut kültürel Öncelikle
dir var olan ancak Türkiye için yeni denebilecek mirasın en önemli kimlik koruma araçlarından biri toplumsal
kavramları da içermektedir. Bunlardan bazıları, olduğu kabuluyle ve Unesco, Avrupa Birliği gibi
örgütlerin tavsiyeleri incelenerek, önümüzdeki
gelişim
yasayla tanımlanan içerikleri tartışılmakla bir-
likte, koruma için operasyonel araç olabilecek süreç içerisinde şu konular tartışma başlıkları sürecinde
düzenlemelerdir. Şehircilik, planlama ve şehir içinde yer almalıdır. kültürün
planlama disiplinlerini de yakından ilgilendiren • Ulusal kültür politikaları içerisinde kültürel ekonomik
bu kavramların en önemlileri şunlardır: Örenyeri, mirasın yeri
ve politik
çevre düzenleme projesi, yönetim alanı, yönetim • Çevre politikaları içerisinde kültürel mirasın
planı, bağlantı noktası. Koruma amaçlı imar yeri
tercihlerle
planı ise yasada tanımlanarak bir içeriğe kavuş- • Kültürel miras yönetimi tam bütün-
turulmuş, planın hazırlanma ve onay sürecinde leşmesini
• Sürdürülebilirlik, sürdürülebilir gelişme ve
pratikte yaşanan sorunlar bir ölçüde giderilmeye
çalışılarak, son aşamada Koruma Kurullarının
kültürel miras sağlayacak,
plan onaylaması olanaklı kılınmıştır. Planların • Kültürel mirasın kentsel yaşamla bütün- 1990’larda
leşmesi
uygulanmasına yönelik olarak yönelik olarak her düzeyde
büyükşehir belediyeleri, valilik ve Kültür ve • Bilgi temelli toplumda kültür mirası
Turizm Bakanlığı’nca izin verilecek belediyelerde • Kültürel miras korumasında halk katılımının
dışlanmış
(ki kimi yerel yönetim birimlerinin bünyesinde arttırılması planlama
benzer yapılar fiilen zaten oluşmuştur) bürolar • Kültürel mirasımızın ekonomik ve toplumsal kavramını
kurulması sağlanmıştır. Ayrıca korumada finan- yansımaları içerecek,
sal araçların çeşitlendirilmesi çabaları (katkı payı,
toplu konut kredileri, yapılanma hakkı aktarımı) makro
KAYNAKÇA
da göze çarpan unsurlardır. düzeyde,
Kitaplar uzun ve orta
Akurgal, Ekrem, Türkiye’nin Kültür Sorunları, Bilgi
Sonuç Yayınevi, Ankara, 1998 erimli hedef-
Özetle denebilir ki, Türkiye kültür mirasının lere sahip
korunması konusunda uluslararası belgelere Karakaş, Turan, Taşınır ve Taşınmaz Kültür ve
imza atarak, Avrupa ülkelerine benzer hukuksal Tabiat Varlıkları Mevzuatı, Tüze Yayıncılık, entegre bir
Ankara, 1997
düzenlemeler yaparak, yetkili ve sorumlu örgütleri ulusal kültür
oluşturarak devlet tarafından yapılması gerekenler Mumcu, Ahmet, Tarih Açısından Türk Devriminin
konusunda epey yol almıştır. Ancak bu çalışmalar Temelleri ve Gelişimi, İnkılap Kitabevi,
politikasına
kültür mirasını korumaya yetmeyecektir. İstanbul,1986 gereksinim
Türkiye önümüzdeki süreç içerisinde geçmişteki Ortak Geleceğimiz, Türkiye Çevre Sorunları Vakfı duyulmakta-
yönelimlerin olumsuz yönlerini göz önüne alarak Yayınları, Ankara,1991 dır.
kültür politikalarına ve kültürel miras korumaya Özel, Sibel, Uluslararası Alanda Kültür Varlıklarının
ilişkin yeni kararlar üretmek zorundadır. Öncelikle Korunması, Alkım Yayınları, İstanbul,1998
toplumsal gelişim sürecinde kültürün ekonomik
ve politik tercihlerle tam bütünleşmesini sağlaya- Sey, Yıldız, (Edit), 75 Yılda Değişen Kent ve
cak, 1990’larda her düzeyde dışlanmış planlama Mimarlık, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, 1998
kavramını içerecek, makro düzeyde, uzun ve orta Yalçın, Ayhan, Türkiye Cumhuriyeti 1924, 1961,
erimli hedeflere sahip entegre bir ulusal kültür 1982 Anayasaları, Geçit Kitabevi, İstanbul, 1997
politikasına gereksinim duyulmaktadır. Oluşturu-
lacak sanayi ve kentleşme politikalarıyla uyumlu Web siteleri
ve koşut programların ve eylemlerin de yer aldığı http://www.unesco.org/culture
http://www.europa.eu.int/eur-lex PLANLAMA
makro yaklaşım içerisinde kültürel mirasın korun-
2005/1

25
“Koruma Amaçlı İmar Planı”
Kavramına Eleştirel Bir Bakış

Şehir Plancısı Perihan KİPER

Ü
lkemiz planlama kılgısında (pratiğinde) getirebilmektedir. Oysa; ele alınacak tüm plan
“koruma amaçlı imar planı” kavramı çalışmaları özünde bir koruma planı olarak değer-
genellikle, Kültür ve Turizm Balkanlı- lendirilmelidir. Bilindiği gibi planlama eyleminde
ğı’nca; doğal, tarihi, arkeolojik ve/veya kentsel sit temel hedef, eldeki kaynakların koruma-kullanma
alanı olarak tescil edilmiş alanlarının planlanması dengesi içinde değerlendirilmesi olmak durumun-
için kullanılmaktadır. Bunun dışında, tanımlarda dadır. Doğal değerler ve tarihsel-kültürel mirasın
ya da amaçlarda koruma hedefine vurgu yapılmış korunarak geliştirilmesi hedefi, her ölçekte hazır-
planlar ya da yasal düzenlemeler kapsamında; lanacak tüm planların koruma planı mantığı ile
Milli Park Gelişme Planları1 ile Özel Çevre kurgulanmasını gerektirmektedir.
Koruma Bölgeleri2, Boğaziçi3 ya da kıyı alanla-
Doğal ve tarihsel-kültürel değerler bakımından
rında yürütülecek planlama çalışmalarından da
oldukça varsıl olan ülkemizde; yerleşmelerin
söz edilebilir.
hemen tamamında korumaya konu olabilecek
Kavram olarak, koruma planı ya da koruma amaçlı birden çok alan söz konusu olabilmektedir.
imar planı, genel planlama sistemi ve özellikle de Orman varlığı, tarım alanları, içme ve kullanma
kent planlama sürecinde yanlış sonuçlara neden suyu kaynağı, sulak alanlar, flora ve fauna var-
olabilecek bir yaklaşımı çağrıştırmaktadır. Kent lığı, kıyılar ile geçmişten günümüze gelebilen
planlarını, “koruma amaçlı” ve “koruma amaçlı tarihsel-kültürel mirasın pek çoğunu aynı yerleş-
olmayan”; ya da koruma planı ve diğerleri gibi mede bulmak mümkündür. Planlama sürecinde
yapay ayrımlara yol açabilecek şekilde sınıfla- bu değerlerin tümünün korunması kuşkusuz,
mak, uygulamada diğer planlamalar için koruma önemli olmaktadır. Bu gerçek tüm planlama
boyutunu göz ardı etmeyi ya da koruma plan- sürecinde koruma ilkesinin öne çıkartılmasını
larının diğer planlamalardan kopuk ele almayı gerektirmektedir.

1
2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 4. Maddesine göre; “bu kanun hükümlerine göre milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve
nitelikleri göz önüne alınarak, koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere; kuruluş, gelişme ve işletmelerini kapsayan”
gelişme planlarının hazırlanması öngörülmektedir. Yasanın uygulama yönetmeliğinde bu plan “Uzun Devreli Gelişme Planı” olarak
adlandırılmaktadır.
2
383 sayılı KHK göre; Özel Çevre Koruma Bölgelerinde koruma-kullanma esaslarını belirlemek, varsa çevre düzeni, nazım ve
uygulama imar planlarını ve revizyonlarını tamamen veya kısmen yapmak, plan değişiklerini hazırlamak, bu planları re’sen onaylamak
görev ve yetkisi Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı verilmiştir.
3
18.11.1983 gün ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu ile, 22.7.1983 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planında belirlenen
PLANLAMA sahil şeridi, ön görünüm ve etkilenme bölgelerinden oluşan Boğaziçi’nde, koruma-yapılaşma ve imar uygulamalarının ne şekilde
2005/1 olacağı belirlenmektedir.

26
14.7.2004 tarih ve 5226 sayılı Kültür ve Tabiat ile getirilmesi öngörüldü. Bu yaklaşımla; ele
Varlıklarını Koruma Kanunu ile Çeşitli Kanun- alınacak koruma planlarının, kent bütünü
larda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda; planlarından ayrı bir süreçle hazırlanması bek-
Koruma Amaçlı İmar Planı; lenmiş ve bir bakıma sorun ötelenmiştir. Ancak,
söz konusu planlar uzun süre hazırlanamadığı
“Kanun uyarınca belirlenen sit alanlarında,
alanın etkileşim-geçiş sahasını da göz için bu alanlar yazgısına terk edilerek bozulma
önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlık- süreci hızlanmıştır. Ankara’nın ilk planından
larının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda başlayarak pek çok tarihi kentimizde benzer
korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, olgular yaşanmıştır.
mimari, demografik, kültürel, sosyo-ekono- Sit alanları için, kent planından ayrı bir süreçle
mik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren hazırlanacak koruma amaçlı planları da bu
alan araştırmasına dayalı olarak; halihazır yaklaşımı çağrıştırırken, mevzi planlama ya da
haritalar üzerine, koruma (planlama) alanı parçacı-sektörel planlama sürecinin yaratacağı
içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet göste- riskleri de taşıyacaktır. Koruma amaçlı imar Kent plan-
ren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını planları ile kent bütünü planlarının eşzamanlı lama süre-
iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan olarak hazırlanmaması ve eşgüdüm sağlana- cinde; kent
stratejileri, koruma esasları kullanma şartları maması durumunda, diğer plan kademeleri
ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma,
bütünü
ile karşılıklı ilişkilerin kurulmasında sorunlar
yenileme alan ve projelerini, uygulama etap yaşanırken, koruma planlarının hazırlanması planlarından
ve programlarını, açık alan sistemini, yaya süreci de ötelenmektedir.4 Buna karşın; koruma- bağımlı/
dolaşımı ve taşıt ulaşımını, alt yapı tesisle- gelişme dengesi içinde kurgulanmış, üst ölçekli bağımsız ayrı
rinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel planlar (bölge, alt-bölge/çevre düzeni planları)
tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın
bir “koruma
ile ilişkileri kurulmuş, toplumsal-ekonomik-
finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan mekansal vb. tüm boyutları ile değerlendirilmiş
amaçlı imar
yönetimi modellerini de içerecek şekilde ve gerekli meslek alanları ile ilgili uzmanların planı” süre-
hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile katılımı ile hazırlanacak, kent bütününe yönelik cine gerek-
planlama kararları, tutumları, plan notları planlama çalışması ile o kentin sahip olduğu doğal sinim olup
ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve tarihsel-kültürel mirasa yönelik koruma önlem
ve uygulama imar planlarının gerektirdiği ve kararları da getirilecektir.
olmadığı
ölçekteki planlardır”, tartışılmaya
Öte yandan; özellikle kentsel sit alanları için daha
şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımdan altı çizil-
detaylı analiz ve sentez çalışmalarının yapılması
değer bir
miş olan bölümlerin çıkartılması halinde, tanım- konudur.
gereği de açıktır. Bu durumda; acaba, kent plan-
lama, tüm planlama çalışmalarında kullanılabilir
lama sürecinde, koruma sorunsalı da kent bütünü
bir içerik taşımaktadır. Buradan hareketle; kent
ve yakın çevresi ile birlikte değerlendirilen, sit
planlama sürecinde; kent bütünü planlarından
alanlarını da kapsayacak şekilde, temel koruma
bağımlı/bağımsız ayrı bir “koruma amaçlı imar
ilke ve kararları, ilgili ölçeklerin gerektirdiği
planı” sürecine gereksinim olup olmadığı tartı-
detayda çözümlemeleri kent planı ile getirilen;
şılmaya değer bir konudur.
ancak, bir alt çalışma konusu olarak sit alanlarını
Anımsanacağı üzere, önceki dönemlerde koru- (ya da farklı konularda korunması önemli diğer
maya konu alanların çevresinden bir sınır geçi- bölgeleri) koruma-uygulama projesi5 niteliğinde
rilip, bu alanlar imar planları içinde “protokol bir süreç içinde kurgulayan bir yaklaşım daha
zonu” ismi gösterilerek bölgedeki koruma-kul- doğru mu olurdu? Bu görüş sorgulanmaya açık
lanma kararlarının daha sonra ayrı bir çalışma bir değerlendirme olarak tartışmalıdır.

4
Ülkemizdeki 3000’i aşan belediyenin hemen tamamının (%95’den fazlasının) imar planları en az bir kez hazırlanmışken; yasada 1 yıl
içinde hazırlanması öngörülmesine karşın 20 yılda koruma amaçlı planları elde edilebilen yerleşme sayısı sınırlı kalmıştır.
5
Ayrı bir koruma planı çalışması yerine kent planı ile getirilen koruma kararlarının gerçekleştirilmesini sağlayacak uygulama ve yönetim PLANLAMA
modellerini de içeren bir projelendirme çalışması biçiminde. 2005/1

27
Koruma Planlamasında Bir
Örnek: Kayakapı Mahallesi(*)

Y. Şehir Plancısı, A. Ege YILDIRIM


Koruma Uzmanı

Kayakapı Mahallesi yapılaşmış yoğun kentsel dokudan, 20.5 hektarlık

Ü
(76 parsellik) bölümü ise daha alt kotlarda, kısmen
rgüp’ün merkezinde, Esbelli Kayası
tarım amacıyla kullanılan açık alanlardan oluş-
olarak bilinen yükseltinin kuzeydoğu
maktadır. Kayakapı Projesi kapsamında yapılan
yamacına kurulu Kayakapı Mahallesi,
analizlerle, kentsel dokuda, kaya oyma ve yığma
şehrin ilk yerleşim bölgelerindendir. Mahalle
taş teknikleri ile yapılmış ve birbiriyle organik
bugünkü mimari formunu, Nevşehirli Damat
İbrahim Paşa’nın damgasını vurduğu Lale Dev- olarak bütünleşen 421 adet geleneksel yapı saptan-
ri’nin ardından, 18. ve 19. yüzyıllarda almıştır. mıştır. Ayrıca, bir kısmı halihazırda tescillenmiş,
Bu dönemde, Ürgüp’ün ‘ağalar mahallesi’ olarak bir kısmı da planlama çalışmaları sonucunda tes-
da bilinen Kayakapı, şehir eşrafından olan ve cillenmesi önerilen, kilise, cami, hamam, çeşme,
iltizam (saray adına vergi toplama imtiyazı) konut vb. anıtsal ve sivil yapılar ile güvercinlik
sayesinde zenginleşmiş beş ağanın ve geniş aile- ve peribacalarından oluşan 20 adet korunması
lerinin konakları ile bezenmiştir. Bir Müslüman gerekli kültür ve tabiat varlığı bulunmaktadır.
mahallesi olmakla birlikte, alanda çok daha eski Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
dönemlerde hristiyan yaşantısı olabileceğini Kurulu’nun 1999 yılında hazırladığı 1/25.000
düşündüren kaya kiliseler ile, esas adı Esetbey ölçekli sit sınırlarına göre, Kayakapı sınırları
Konağı olan ve bu evin ağasının hizmetindeki bir dahilindeki açık alanlar, 1. ve 3. derece doğal
Rum ‘halk azizi’ne ithafen Aziz Yuhannes’in Evi sit alanı olarak, kentsel doku ise kentsel sit alanı
olarak da anılan yapı gibi, zamanın kozmopolit olarak tescillidir. Kayakapı ayrıca, 1985 yılında
Ürgüp’ünde Rum Ortodoks nüfusu için de değer UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş
arzeden öğeler barındırmaktadır. Kayakapı ve olan Göreme Milli Parkı ve Kapadokya Kayalık
Aziz Yuhannes’in Evi, günümüzde Fener Rum Alanları’nın sınırları içinde yer almaktadır.
Patriği’nin yıllık Kapadokya ziyaretinin de durak-
1969 yılında, kaya düşmesi ve kaya oyma mekan-
larından biridir.
larda çökme tehlikesi gerekçesiyle, o dönemde
Yaklaşık 27 hektar büyüklüğünde, toplam 258 benimsenen genel bir politika izlenimini veren
parselden oluşan alanın, 6.5 hektarlık (182 par- afet bölgesi ilanlarına Kayakapı Mahallesi de
sellik) bir bölümü üst kotlardaki eğimli arazide konu olmuştur. Bunun ardından başlayan ve

PLANLAMA *
Bu yazı, KA.BA Eski Eserler Koruma ve Değerlendirme – Mimarlık Ltd arşivindeki belgelerden yararlanılarak hazırlanmıştır. Daha
2005/1 ayrıntılı bilgi için bkz. www.kayakapi.com

28
1. Esbelli Kayası’na ve Kayakapı Mahallesi’ne doğudan bakış

1984’te tamamlanan boşaltılma süreci sonunda, rılmış, bu çerçevede Ürgüp Belediyesi ve Eski
mahalle nüfusunun çoğu, şehrin ortasından geçen Kapadokya AŞ projenin ortakları olmuştur.
Damsa Çayı’nın doğu yakasında kurulan, yine En kısa tanımı ile Kayakapı Projesi, Kayakapı
Kapadokya’daki yerleşimlerde rastlanan tipik Mahallesi’nin içindeki yapılar ve doğal alanlarla
‘Afet Evleri’ mahallesine yerleşmiştir. Bu geliş- birlikte korunarak turizm ağırlıklı olarak işlevlen-
meler sonucunda bugünkü Kayakapı Mahallesi, dirilmek üzere projelendirilmesini konu almak-
kendi haline bırakılmış yarı yıkık yapıları ve doğal tadır. Proje kapsamında, eski konut dokusunda
öğeleri ile bir yandan şehrin hafızasında yerleşen konaklama imkanları yaratılması, aynı zamanda
gizemli bir doku kazanmış, diğer yandan da gide- mahallenin geçmiş yaşantısına özgü geleneklerin,
rek yok olma sürecine girmiştir. özgününe sadık fakat yaratıcı yorumlarla canlan-
dırılarak ziyaretçilere tanıtılması planlanmaktadır.
Projenin iki temel amacı, mahalle ölçeğinde bir
Kayakapı Kültürel ve Doğal Çevre tarihi dokunun içerdiği kültürel ve doğal değerleri
Koruma ve Canlandırma Projesi ile korunmasını sağlamak; ve alanda uluslararası
Kayakapı Mahallesi’nin yeniden ele alınması, standartlarda bir turizm yatırımını gerçekleştir-
Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş’in, 2000 mektir.
yılından itibaren, alanın daha fazla yıpranmadan
turizm potansiyelinin değerlendirilmesine yönelik
girişimlerinin, alana ilgi gösteren bir yatırımcıyla,
Dr. Yusuf Örnek ile buluşması sonucunda mümkün
olmuştur. Müşavir firma olarak ise KA.BA Eski
Eserler Koruma ve Değerlendirme – Mimarlık
Ltd alanda çalışmalara başlamıştır. Kayakapı
Mahallesi’nda yeni bir jeolojik inceleme yapıl-
mış ve alan, 20.11.2000 tarihinde Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı’nca afet bölgesi kapsamından
çıkarılmıştır. Alanın kentsel dokudan oluşan
kısmı, Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu’nun 10.02.2001 tarihli kararı ile
1/1.000 ölçekte kentsel sit alanı ilan edilmiştir.
Bu kısımdaki özel mülklerin kamulaştırılması
ve Belediye tarafından yatırımcıya 49 yıllığına
kiralanması suretiyle, ‘restore et – işlet – devret’ PLANLAMA
olarak bilinen modelin uygulanması kararlaştı- 2005/1
2. Kayakapı Mahallesi’nde bazı önemli anıtların yoğunlaştığı bölgeden genel görünüm

29
• Kentsel çevresinden kopuk bir ‘tatil köyü’
oluşturmaktansa, Ürgüp şehri ile bütünleşen
bir turizm alanının sunduğu imkanların yerel
halka ve ziyaretçilere yaşatılması.
Projenin yürütülmesinde ise kısaca şu yöntemler
izlenmektedir:
• Tüm projenin, Planlama – Projelendirme –
Uygulama – İşletme Safhalarını kapsaması
• Müşavirlik/Proje Yönetimi hizmetleri
yoluyla, bir Yönetim Planı yaklaşımı
benimsenmesi ve buna bağlı Alt-Projeler
geliştirilmesi
• Sürekli yenilenen bir İş Programı çerçeve-
sinde, birbiriyle eşgüdümlü olarak ilerleyen
ana aşamalar tanımlanması: tanıtım/sergileme
3. Kayakapı’nın yamaçlarından Ürgüp’e bakış çalışmaları; belgeleme (halihazır harita alımı
ve mimari belgelemeler/rölöveler); koruma
ve geliştirme planı yapımı; avan uygulama-
lar; araştırma, inceleme – değerlendirme ve
dönemleme (restitüsyon) çalışmaları; mimari
koruma – onarım (restorasyon), işlevlendirme
ve yeni yapım projeleri; kentsel tasarım ve
çevre düzenleme projesi; mühendislik proje-
leri, iç mimari ve dekorasyon projesi
• Proje kapsamında yer alan konularda uzman-
laşmış bilimsel ve teknik danışmanların reh-
berliğinde çalışılması
• Katılımcı bir süreç oluşturmak ama-
cıyla, yerel halk temsilcilerini içeren bir
Proje İzleme Kurulunun ve projeye ait bir
Tanıtım/Sergileme Ofisinin etkin olması;
3-4 ayda bir ücretsiz bir Proje Bülteninin
4. Eset Bey Konağı (Aziz Yuhannes Evi) yayınlanması

Kayakapı Koruma ve Geliştirme Planı


Kayakapı Projesi’nin ana ilkeleri şöyle özetle- Kayakapı Projesi’nin temel aşamalarından biri
nebilir: olarak, ana Projenin de resmen başladığı 2002 yılı
• Projenin ‘Kapadokya’ anafikrine dayanan sonlarında, Kayakapı Koruma ve Geliştirme Planı
temalar doğrultusunda geliştirilmesi hazırlanmaya başlamıştır. Proje ve Planlama Ekibi,
Proje Müellifi, koruma mimarı Cengiz Kabaoğlu
• Alanın sürdürülebilir gelişme anlayışı çer-
başkanlığındaki KA.BA Ltd ve yetkili plancı A.
çevesinde, ve bütünsel bir çevre mirası olarak
Ege Yıldırım’dan oluşmaktadır. Kayakapı Projesi
ele alınması
kapsamında, tarihi dokularda turizm ve planlama,
• Koruma – kullanma (turizm) arasındaki Kapadokya bölgesinde Osmanlı dönemi yerleşim-
dengenin ve karşılıklı yarar ilişkisinin göze- leri ve yapıları, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi
tilmesi yaşantı biçimleri, Kayakapı’da kaya düşme
• Ulusal ve uluslararası düzeyde geçerli olan, olasılıkları ve kayadam mekanların jeolojik ve
PLANLAMA özellikle UNESCO’nun ortaya koyduğu jeoteknik özellikleri, yasal ve yönetsel süreç gibi
2005/1 koruma ölçütlerinin kabul edilmesi 16 farklı konuda, jeoloji mühendisliğinden sosyal

30
antropolojiye kadar çeşitli dallardan yaklaşık 40 ve tanıtılmasına öncü olacak) şekilde geliş-
adet bilimsel danışmanın sağladığı veriler da tirilecektir.
plana dolaylı olarak katkıda bulunmuştur. Özel- Kayakapı Koruma Planı, kentsel sit alanı ilanın-
likle vurgulanmaya değer olan, jeoloji konusun- dan doğan yasal bir zorunluluk olmanın ötesinde,
daki danışmanların çalışmaları, alana dair gerçek Kayakapı Projesi’nin içeriğini, farklı taraflar
anlamda güvenilir bilimsel verilere ulaşılmasında üzerinde bağlayıcı ve yönlendirici ortak yasal
yardımcı olmuştur. Bu bilimsel katkılar, Kayakapı koşullar altında düzenleyerek, bu uzun soluklu
Koruma Planı’nın, daha geniş kapsamlı ve büyük ve çok bileşenli projenin sağlam bir zemine otur-
bir projenin bünyesinde hazırlanmasından kay- tulması işlevini taşımaktadır. Plan, ana Projenin
naklanan avantajlardan birini oluşturmuştur. tüm diğer aşamaları ile ilişkilidir; bu aşamaların
Kayakapı Koruma Planı’na hakim olan ve ana bazıları ile iç içe yürütülen bir plan hazırlama
Projenin de esas aldığı temel planlama ilkeleri süreci yaşanmıştır.
şunları içermektedir: Söz konusu planın adını koyarken seçilen ifade-
• Alan gerek görsel anlamda, gerek yönetim nin ardında, bu tür bir planın taşıması gereken
ve işletim süreçleri açısından bütünlüğünün niteliklerle ilgili bazı belirgin düşünceler bulun-
korunacaktır. maktadır:

• Alanın yarı-harabelik görüntüsü, kimliğinin 1. Planın, yürürlükteki mevzuatın şart koştuğu


bir parçası olarak değerlendirilecektir. bazı durumlar dışında, ‘koruma amaçlı imar
planı’ olarak değil de ‘koruma ve geliştirme
• Alanın canlı bir mekanlar bütününe dönüş-
planı’ olarak anılması benimsenmiştir. Bu
mesi amacıyla, konaklamalı turizm ile birlikte
seçimde, imar planı ile koruma planı yapım
günübirlik turizm kullanımları getirilecek;
süreçlerinin birbirinden farklı yaklaşımlar
kent ile daha çok etkileşim içinde olması
gerektirdiği, ‘KAİP’ teriminin gerekli içeriği
öngörülen günübirlik kullanımlar, alanın alt
yansıtmayarak fazlasıyla imar mevzuatına
kotlarında, şehrin ana yollarından birinin
göndermeler yaptığı düşüncesi etkili olmuş-
yakınında konumlanacaktır.
tur.
• Doğrudan alanın kendisi, yerli – yabancı
Bu noktada, koruma planı yapımını üstlen-
ziyaretçilere sunulabilecek ve sergilenebile-
mesi gereken kişilerin tanımına da değin-
cek kültürel bir alan olarak düzenlenecektir.
mekte fayda vardır. Bu kişiler, kanımızca,
• Kullanım kararları esas alınarak, alanda üç
kademeli bir bölgeleme yapılmıştır: 3 adet Ana
Alan (Konaklamalı Turizm Alanı, Günübirlik
Turizm Alanı ve Mevcut Durumu Sürdürüle-
cek Tarımsal Nitelikli Alan); bunların bölün-
düğü ve turizm ana başlığı altındaki ağırlıklı
kullanım türlerini belirten 10 adet Alt-Alan
(Konaklama, Ticaret, Kültür, Sağlık – Spor,
Teknik Altyapı, Tarım ve Karma alanlar);
ve projelendirme düzeyine inen kademede
38 adet Alt-Proje Alanı tanımlanmıştır. Bu
bölgeleme, karmaşık ve engebeli arazinin
ele alınmasında da pratik kolaylık sağlayan,
araziyi doğal ve kentsel verilere dayanarak
dilimlere ayırma yönteminden türetilmiştir.
• Alanın Ürgüp şehri ile etkileşimi göze-
tilecektir. Bu kapsamda Kayakapı Projesi
Ürgüp’e sosyo-ekonomik olarak katkıda
bulunacak (örneğin istihdam yaratacak ve PLANLAMA
şehirdeki diğer değerlerin de korunmasına 5. Fener Rum Patriği’nin 2002 yılı ziyareti sırasında Kaya Kilise’den2005/1
görünüm

31
düzeltmek için, meslek odalarının alt-meslek
grupları yeterlilik yönetmeliklerini tanımlama
girişimleri kapsamında, bir ‘koruma planı
yapım yeterliliği’ tanımlaması yapmak üzere
Şehir Plancıları Odası ile Mimarlar Odası’nın
ortak çalışması düşünülmelidir.
2. Kayakapı Koruma Planı’nı sıradışı kılan bir
özelliği, Kayakapı Projesi İş Programı’ndan
hareketle, olabildiğince bir yönetim planı
gibi hazırlanmış olmasıdır. Daha önce de
değinilen bu yaklaşım, zor bir topoğrafya için
geliştirilen çok yönlü ve karmaşık bir proje-
nin gerektirdiği, fiziksel planlama ötesinde,
aktörlerin, görevlerin ve uygulama etaplarının
tanımlandığı bir alan yönetimi anlayışından
kaynaklanmaktadır. Yeni Koruma Yasası ile
birlikte gündemde öne çıkmaya başlayan alan
yönetimi kavramının, koruma planlaması kap-
samında da irdelenerek planlama pratiğinde
yer edinmesi önem kazanmaktadır.
3. Kayakapı Koruma Planı’nın bir diğer
özelliği, sadece yasanın öngördüğü şekilde
kentsel sit alanını değil, aynı zamanda Kaya-
kapı Mahallesi’nin doğal sit statüsündeki
bağlık – bahçelik kesimlerini de kapsama-
sıdır. Bütünsel çevre mirası anlayışından
kaynaklanan bu seçimde, kadastral desenin
yapılaşmış ve açık alanlar arasında gösterdiği,
Kayakapı Mahallesi’ni de idari anlamda bir
bütün kılan organik bağlantı (özgün mahalle
6. Kayakapı’dan mimari bir detay: Esat Ağa Sokağı üzerindeki bir evin avlu kapısı
sakinlerinin bu açık alanlarda tarımsal üretim
yapmış olmaları) dikkate alınmıştır.
4. Tüm alanda, bir ön kabul olarak ana kul-
ne herhangi bir şehir plancısı ne de herhangi lanımın turizm olması, alanın halihazırda
bir mimar olmalıdır. Bunların yerine, koruma Bakanlar Kurulu kararıyla turizm alanı
disiplinine hakim, aynı zamanda hem mimari olarak ilan edilmiş olmasına da paralel bir
ölçekte kültür varlıklarının özelliklerini anla- biçimde, planlama sürecinin bağımlı olduğu
yan, hem de çevresel boyutu kavrayabilen ve bir dış etken olarak belirmektedir. Bu anlamda
tarihi dokuların şehirle bütünleşmesindeki planlama alanı, tek mülkiyet altında toplanan,
sosyo-ekonomik sorunları anlayan bir kişiler çoğu kentsel dokudan oluşan bir kısım ile, özel
olmalıdır. Geçtiğimiz sene koruma yasa- mülkiyetin sürdüğü açık alanlardan oluşan bir
sında yapılan değişiklik (5226 sayılı Kültür kısma bölünmüştür. Turizm yatırımcısının
ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile doğrudan tasarrufu altına giren kısımda,
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması normal koşullarda rastlanan parçalı özel
Hakkında Kanun) ile müelliflik hakkının salt mülkiyet olmayacağı için uygulamada bir
şehir plancılarının eline verilmesi, yukarı- kolaylık sağlanmaktadır. (Ancak bu duruma
daki tanıma uyan birçok koruma konusunda ulaşmak için geçirilen kamulaştırma süreci
PLANLAMA uzmanlaşmış mimarı saf dışı bırakan eksik bir de, söz konusu çok hissedarlı özel mülkiyet
2005/1 düzenleme olarak eleştirilebilir. Bu durumu sebebiyle son derece zorlu olmaktan kurtu-

32
lamamıştır.) Diğer kısımdaki ana plan kararı ğını göstermiştir. Ancak, planlama alanı ile ilgili
ise, halihazırdaki kayalık ve bağlık doğal mercilerin çokluğu, onama sürecini de uzun ve
dokunun sürmesini öngörmekle birlikte, karmaşık kılmaktadır. Bu, her mercinin hassa-
burası da dolaylı olarak Kayakapı Proje- siyetlerinin uzlaştırılmasını ve müellif – yetkili
si’nin turizm yaklaşımının bir parçasıdır ve kurum ilişkilerinin doğru zamanlarda kurulmasını
‘çekirdek turizm bölgesine’ hizmet eden bir gerektirmektedir.
art-alan niteliğindedir.
Planlama ekibinin, yıllardır mimari koruma ala-
Koruma Planı Onama Süreci nında çalışmakta olan ve Koruma Kurulları’nın
Kayakapı Koruma Planı, bugün itibariyle, uzun hassasiyetlerini yakından tanıyarak bu açıdan
bir onay sürecinin ileri aşamalarındadır. Planlama başarılı projeler üreten bir kuruluş olması, planın
ekibince tamamlanan belgelerin ilk tesliminin Koruma Kurulu’nca benimsenmesinde olumlu rol
yapıldığı Şubat 2004’ten bu yana, ikişer kez oynamıştır. Onay mercii YİGM ile de olumlu bir
Nevşehir Koruma Kurulu’na, Ürgüp Belediye diyalog kurulmuş, ancak Kültür ve Turizm Bakan-
Meclisi’ne ve Kültür ve Turizm Bakanlığı – Yatı- lıkları’nın birleştiği, Koruma ve Turizmi Teşvik
rımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’ne (YİGM) Yasaları’nın değiştiği, ayrıca Göreme Milli Parkı
sunulmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığı – Doğa Uzun Devreli Gelişme Planı’nın da yenilenmekte
Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün olduğu bir dönemde, yasal sürece hakim olmakta
görüşü alınmasına bağlı olarak, eski Nevşehir zorluklar yaşanmıştır.
Turizm Alanı, yeni Kapadokya Kültür ve Turizm Yasada tanımlanan onay/görüş mercilerinden
Koruma ve Gelişim Bölgesi içinde kalan alanın olmamakla birlikte, ana Proje ve Koruma Pla-
YİGM’nce onanması ve Ürgüp Belediyesi’nce nı’nda belirgin role sahip proje ortakları (Ürgüp
askıya çıkarılması beklenmektedir. Belediyesi ve Eski Kapadokya AŞ) ile müellif
Onama sürecinde edinilen tecrübeler, ilgili mer- arasında süren yoğun işbirliği, danışma ve bilgi-
cilerle ne kadar yoğun bir ön görüşme dönemi lendirme ilişkileri, Planlama Safhası’ndan sonraki
yaşanırsa, esas teslimlerin ardından da o kadar aşamalarda planın uygulanması için sağlıklı bir
hızlı ve sorunsuz bir şekilde onay/görüş alındı- temel hazırlamaya yardımcı olmaktadır.

PLANLAMA
7. Kayakapı Mahallesi belgeleme çalışmaları kapsamında, araziden doğu – batı yönünde alınmış bir kesit 2005/1

33
Yasal süreçte öne çıkan diğer iki nokta da şun- İmar Planı’nda, gerekse alanı ‘meskun konut
lardır: alanı’ olarak gösteren 1/25.000 ölçekli Çevre
1. Koruma planlarına konu olan alanlarda Düzeni Nazım İmar Planı’nda değişiklikler
bulunan sit alanlarının, üst ölçeklerden alt yapılmasını gerektirmiştir. Burada, yeni
ölçeklere indirgenmesinin önemi ortaya çık- getirilen işlevin, ‘Özel Turizm Proje Alanı’
mıştır. 1999 yılında 1/25.000 ölçekte belirle- adı ile, mevzuattaki standart tanımlardan
nen Kapadokya sit sınırlarını, imar izinlerini farklılaşan, Kayakapı Projesi’ne özgü bir
vermekte tek yasal dayanak olarak kullanmak tanıma kavuşturulması doğru bulunmuştur.
durumundaki Ürgüp Belediyesi, bu ölçeğin (Onama aşamasındaki Milli Park Planı
kısıtlı hassasiyetinden dolayı sıkıntı çekmiş- hakkında yapılan ön görüşmeler sonucunda
tir. Kayakapı Koruma Planı vesilesiyle, Ürgüp ise, turizm işlevinin bu planın kararları ile
için 1/5.000 ölçekte ve Kayakapı için 1/1.000 uyum içinde olacağı anlaşılmaktadır.) Tarihi
ölçekte ayrıntılı olarak yeniden gözden geçi- dokuların özellikleri nedeniyle, koruma plan-
rilen sit sınırlarının, Koruma Planı’nkinden lamasında, üstten alta inen kademelenmenin
bağımsız bir başvuru sonucunda Koruma yerini, bu tür mimari ölçekten yola çıkarak
Kurulunca uygun görülmesi, Belediye için üste doğru giden yaklaşımların alması daha
çok olumlu bir gelişme olmuştur. kabul edilebilir bir durumdur.
2. Planlama mesleğinin temel ilkelerinden, Kayakapı Koruma Planı’nın onama sürecinin
üst ölçekten alt ölçeğe doğru giden kademe- tamamlanarak, Kayakapı Projesi’nin sağlıklı bir
lenmede ölçekler arası uyumun gözetilmesi, şekilde ilerlemesi için çalışmalar devam etmek-
Kayakapı için de gündeme gelmiştir. Kaya- tedir. Bugüne kadar büyük bir maddi kaynak ve
kapı’nın turizm amaçlı işlevlendirilmesi, insan emeği harcanmış olan bu girişimin başa-
gerek tarihi kent merkezindeki geleneksel rıyla sonuçlanması, ülkemizdeki kültürel ve doğal
dokuya ‘protokol alanı’ adıyla çok genel bir mirasın korunması yolunda bize umut verici bir
tanım getiren 1/5.000 ölçekli Ürgüp Nazım örnek kazandıracaktır.

PLANLAMA
2005/1

34
1933’den 2003’e Atina
Kartasındaki Değişimler,
CIAM’dan CEU’ya
Pelin GÖKGÜR Yrd. Doç. Dr.
Mimar Sinan Güzel

İ
Sanatlar Üniversitesi
lk Atina Kartası, C.I.A.M. (Uluslararası ortak kullanılacak mekanları kapsamasına Şehir ve Bölge
Planlama Bölümü
Modern Mimarlık Kongresi) çalışmalarının karar verilmiş,
sonucunda ortaya çıkmıştır.1928 yılında 3- Çalışma: konut ve çalışma yerleri arasın-
modernist akımın mimarları tarafından oluştu- daki mesafelerin en aza indirgenmesi, sanayi
rulan CIAM ilkesiyle, mimarlık ve şehircilik sektörünün konut sektöründen bağımsız
alanındaki geleneksel düşünce, yerini modern olması ve bu sektörlerin birbirinden yeşil bir
düşünceye bırakmıştır. 1932 yılında yapılan ve bölgeyle ayrılması düşünülmüş,
CIAM kongreleri içinde en önemlilerinden birisi
4- Ulaşım: konut, gezinti, transit ve ana
olan bu kongrede, modern şehirciliğin ilkeleri
yollar olarak ayrılması, yayaların otomobil
“Atina Kartası” adı altında toplanmıştır. Bu Kar-
yolundan farklı bir yolu kullanması, büyük
ta’da belirlenen iki ana başlık:
ulaşım akslarının yeşil bölgelerle yalıtılması
• Kent ve Kent Bölgesi, kararı alınmıştır.
• Kentlerin Bugünkü Durumu-Eleştiriler ve Ayrıca Karta’nın bu bölümünde tarihi miras
Çareler’ dir. konusu ele alınarak, mimari değerlerin korunması
İkinci ana başlık; Barınma, Dinlenme (boş gerekliliği vurgulanmıştır
zamanlar), Çalışma ve Ulaşım alt başlıklarından
Bu kartada kent “işlevsel bir birim” olarak
oluşmaktadır. Ayrıca bu bölümde tarihi miras ve
tanımlanmış, “bölgeleme” ilkesinin de, kentte
doktrinler yer almaktadır.
belirlenen temel işlevlerin (barınma, dinlenme,
Birinci bölümde; kentin bölgeyi oluşturan politik, çalışma, ulaşım) uyumuna katkıda bulunacağı
sosyal ve ekonomik bütünün bir parçası olduğu düşünülmüştür. Daha çok materyalist bir yakla-
belirlenerek, kentsel gelişmelere yön veren şımla ele alınan kent ve insan ilişkilerinde, işlevsel
nedenlerin sürekli değişimlere bağlı olduğu yapı ön plana çıkarılmış dolayısıyla insan boyutu
ortaya konmuştur. İkinci bölümde ise kent dört gözardı edilmiştir.
temel işlevle belirlenmiş ve bu işlevler kentsel
1933’den günümüze kadar politik çerçeve ve
alanda, “bölgeleme” ilkesiyle, yerini bulmuştur.
toplumsal yapıdaki değişimler, planlamayı da
Bunlar kısaca;
etkilemiştir. Bu değişim ortamında, Avrupa Bir-
1- Barınma: konut bölgelerinin belirlenme- liği kentsel çevre ve yaşam kalitesini vurgulayarak
sinde hijyen normları, fiziksel çevre koşulları birçok girişimde bulunmuştur. Bunun yanısıra,
ön plana çıkarılmış, “Avrupa Mekansal Gelişme Perspektifi Taslağı,”
2- Dinlenme: alanların yetersizliği ortaya “Sürdürülebilir Kent ve Kasabalar için Avrupa
konmuş, oluşturulacak yeni yeşi alanları- Kampanyası”’nın düzenlenmesi bu çalışmalara PLANLAMA
n;çocuk bahçeleri,gençlik merkezleri veya katkıda bulunmuştur. 2005/1

35
Avrupa Kent Plancıları Konseyi de (CEU), ilki Hazırlanan son raporda Avrupa Birliği politi-
1933 yılında hazırlanan Atina Kartası’ndan yola kaları ve yetkileri çerçevesinde Avrupa’da kent
çıkarak, bu Karta’daki yetersizlikleri tespit etmiş- planlamanın özel bir stratejiye gereksinimi olduğu
ler ve 21.Yüzyıla daha uygun bir Karta hazırlamak kabul edilmiştir. AB tarafından hazırlanan kentsel
için 1998 yılında Portekiz’de biraraya gelmişler- programın analizinde belirlenen sorunlar ışığında,
dir. Hazırlanan yeni Atina Kartası bir başlangıç Avrupa Şehirciler Konseyi bu sorunları gidere-
olarak kabul edilmiş, bu kartanın her 5 veya 10 bilmek için rapora yeni bölümler eklemişlerdir.
yılda bir yeniden ele alınarak, gerekli değişimlerin Bunlar:
yapılması öngörülmüştür.
Nüfus ve konut
Avrupa’nın son 50 yılda demografik yapısındaki
1998 ATİNA KARTASININ AMAÇ VE değişimler, yaşlı nüfus, yaşam sürecinin uzaması,
İÇERİĞİ geç yaşlarda yapılan evlilikler, giderek artan
1998 Atina Kartası’ndaki temel kavram şu şekilde boşanmalar, etnik gruplar, uluslararası göçler
tanımlanmıştır: Kentlerin, mevcut ve gelecek gibi konularla birlikte ele alınmış, sosyal konut,
nesillerin sosyal ve kültürel gereksinimlerini yaşlı insanlara yönelik donatılar, evsizlik sorunları
karşılayacak şekilde düzenlenmesi ve kentsel belirlenmiştir.
gelişmelerin, farklı sosyal güçlerle birlikte sivil
yaşamdaki aktörlerin katılımı sonucunda gerçek- Sosyal sorunlar
leşmesidir. Demografik değişimlere bağlı olarak Avrupa kent-
Bu Karta’nın amacı: lerinin sosyal yapısında farklılaşmalar olduğu,
aynı zamanda yaşam biçimleri ve gereksinimlerin
• Sürdürülebilir düzenleme programının, kent-
farklılığından konutların etkilendiği; planlamanın
lerin çevreleriyle ele alınarak tanımlanması,
süreklilik, sosyal uyum, çoğulculuk gibi güncel
• Kent planlamanın rolünün bu programdan eğilimlere katkıda bulunması aynı zamanda eko-
yola çıkılarak tanımlanması, nomik, kültürel ve sosyal ihtiyaçları karşılayacak
• Kentsel politikalara her düzeyde karar verici yeni faaliyet ve kentsel düzenleme için köklü
olarak katılan aktör ve meslek adamlarına reh- çözümler üretmesi gerektiği belirlenmiştir.
berlik edecek ilkelerin tanımlanmasıdır.
3 bölümde ele alınan bu Karta’da, konu başlıkları Eğitim ve kültür
ana hatlarıyla şöyledir: Azalan çalışma süreleriyle birlikte, Avrupa’da
yaşayan insanların boş zamanlarında bir artış
Kentlerin Çevreleriyle Birlikte olduğu tespit edilmiştir.Buna bağlı olarak, kent-
Sürdürülebilir Düzenleme Programı, sel turizm ve eğlence alanlarındaki gelişmede,
Avrupa Birliği’nin hazırladığı ve 1996 yılında “ortak miras “ın rolü ortaya konmuş, ortak miras
İstanbul’da gerçekleştirilen HABITAT II’nin Avrupa’nın kültür ve kimliğini tanımlayan temel
sonucunda ortaya çıkan bir dizi rapor sürdürü- öğe olarak belirlenmiş, mirası korumak ve gele-
lebilir kent düzenleme programının oluşumuna ceğe taşımak için yapılacak eylemler ve mekansal
katkıda bulunmuştur. Bunlar; (Tétard,2002) gelişmelerde, dikkatli bir stratejinin seçilmesine
karar verilmiştir.Kent, eğitim sisteminin temel
• Kentsel Çevre üzerine,Yeşil Kitap (1990); etkeni, aynı zamanda yurttaşlığın temelleri olan
• Avrupa 2000; tarih, kimlik ve övüncün temsilcisi olarak belir-
-Avrupa 2000+:Avrupa Bölgesel Kalkınma lenmiştir.
İşbirliği (1991);
Bilgi toplumu
• Sürdürülebilir bir kent için Avrupa konsepti
İletişim ve bilişim teknolojilerindeki gelişme
(1996);
hedefi, kentsel sistem içinde kolaylıkla algıla-
• Avrupa Mekansal Gelişme Perspektifi nabilmektedir.Bir yandan, bilişim teknolojisinin,
(1997); kültürel, ekonomik, sosyal eylem ilişkilerindeki
• Avrupa Birliğinin sürdürülebilir kent planlama artışa ve kullanım çeşitliliğine olanak sağlaması
PLANLAMA
2005/1 programına doğru (Kent Ajandası 1997); kentler için olumlu görülürken, diğer bir yandan

36
bu teknolojinin getirdiği sosyal yalıtım, kentlilerin Emniyet ve sağlık
bu teknolojiden eşit olarak yararlanamaması gibi Yerel ölçekte birçok Avrupa kentlerinde yaşam
sorunlar, bu gelişimin olumsuz yönleri olarak koşulları ve sosyal yapılanmaya bağlı olarak suç
değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, tüm kent- işleme oranlarında artış tespit edilmiş, ayrıca Dünya
lilerin iletişim teknolojilerinden eşit bir şekilde Sağlık Örgütü 1993’de Glasgow’da düzenlenen
yararlanabilmesi için yerel yönetimlere sorum- kongrede Avrupa’da kamu sağlığında da problem-
luluk verilmesi kararlaştırılmıştır. ler olduğunu ortaya koymuştur. Kent planlamanın 1998 Atina
ve yönetimin bu anlamda ve ayrıca doğal afetlere Kartası’ndaki
Çevre karşı önlemler alması kararlaştırılmıştır.
Son on yıl içinde planlamanın temel amacı
temel
durumunda olan sürdürülebilir gelişme çevre Sürdürülebilir Kentlerin Düzenlenmesi kavram
korumanın yanısıra kentsel miras, boş alanlar, İçin Hazırlanan Programın Uygulama şu şekilde
yeşil alanlar, kültürel peyzaj gibi konuları da Aşamasında Planlamanın Rolü tanımlanmış-
gündeme getirmiştir. Gerek kentsel gerek kırsal Bu bölümde planlama ilkeleri 2 büyük ana kate-
alanda biyoçeşitliliğin korunması çok önemli bir tır: Kentlerin,
goride ele alınmıştır. Bunlar:
hedef olarak belirlenmiştir. mevcut ve
Temel ilkeler gelecek nesil-
Ekonomi
Bu bölümde; katılımcılık, kentlerin çevre kriter- lerin sosyal
Ekonomik gelişmeyle birlikte kamu ve özel sektör
leri ve sürdürülebilir gelişme ilkelerine dayalı bir
ortaklıklarının artışı vurgulanmış, bu konuda plan-
şekilde planlanması, planlamanın sosyal, çevresel
ve kültürel
cıların kamusal ve özel ortaklıklarda en verimli gereksinim-
ve ekonomik sorunları ele alarak, değişik para-
kullanımların ortaya çıkartılması için aktif rol
alması, ekonomik yapının hızlandırılması gibi
metreleri etkileyecek şekilde ve bu parametrelere lerini karşıla-
uygun şekilde öngörülmesi, planlamanın farklı yacak şekilde
konular ele alınmıştır.
kesimler arasında arabulucu rolü üstlenmesi, hak-
kaniyet gibi konular ele alınmıştır. Kent planlama- düzenlen-
Hareket-Ulaşım
Gelecek 25 yılda özel araç kullanımının yaklaşık nın bir süreç olduğu, kent planlarının revizyona ve mesi ve
%200 oranında artacağı, bunun da orta ve batı sürekliliğe açık olması gerekliliği, bilgi, danışma kentsel
Avrupa ülkelerinde hava kirliliği, trafik sıkı- ve katılımın planlamanın temel araçları olduğu
vurgulanmıştır. Planlamanın; hakkaniyet, çevre ve
gelişmelerin,
şıklığı, yaşam kalitesinde düşüş gibi sorunlara
neden olacağı belirlenmiştir. Avrupa Kent Plan- toplumun sorunlarına duyarlılık konularında, bir farklı sosyal
cıları Konseyi, erişim ve hareketliliği temel hedef arabulucu olarak görevini sürdürmesinin, plan- güçlerle
cıların da bölgeleme politikalarında ortaya çıkan
alınırken, daha kaliteli bir çevre yaratma yoluna birlikte sivil
gidilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Stratejik “uyum” veya “uyumsuzluk” niteliğini, yeniden
gözden geçirerek, değerlendirmesinin gerekliliği yaşamdaki
düzeyde, Avrupa’yı boydan boya geçen ulaşım
şebekelerinin oluşturulmasıyla, kentlere erişimin ortaya konmuştur. aktörlerin
kolaylaşacağı ve ekonomik faaliyetlerin artışına
21.Yüzyıl için gerekli yeni ilkeler
katılımı
destek sağlanacağı belirlenmiştir. Buna karşılık sonucunda
Bu bölümde; kentsel kaynakların eşitlikçi bir
yerel ölçekte; arazi kullanım politikalarını kentsel
ritm ve ulaşım planlarıyla bütünleştirecek bir yak-
ilkeyle ve yerel gereksinimler gözönünde bulun- gerçekleş-
durularak dağıtılması, toplum ve kentlerin gide- mesidir.
laşımın oluşturulması, kamusal ulaşım, yaya ve
rek büyüyen baskılar, işsizlik, değişim karşısında
bisiklet ulaşımı desteklenerek erişimde kentlilere
planlamanın rolünün daha da güçlendirilmesi
farklı ve çeşitli seçenekler sunulması gerekliliği
konuları ele alınmıştır.
vurgulanmıştır..
Kentlerdeki canlılık ve zenginliğin; teknik bil-
Seçenek ve çeşitlilik gideki paylaşım, profesyoneller, politikacılar ve
Modern şehirciliğin iki temel öğesi, ekonomik toplumla oluşturulacak eylemlerde organizasyon
faaliyetleri değerlendirmek ve kentsel kalitenin gücü, yaratıcılık, katılım gibi konulara bağlı
iyileştirilmesi olarak belirlenmiştir. Çok işlevli olarak gelişeceği ortaya konulmuştur. 21.Yüzyıl
alanların yaratılması, çeşitlilik sunularak sosyal ve kentlerinin kendi sorunlarına genel düzenleme PLANLAMA
ekonomik canlılığın üretilmesi hedeflenmiştir. planından çok halka açık bir uzlaşma sürecinde, 2005/1

37
gereksinimler ve fırsatların değerlendirildiği bir yönlendirilmesi, işletme bedellerinden kent
yapılanmayla çözüm bulabilecekleri belirlenmiş- ekonomisine katkı sağlanması,
tir. Kentsel saçaklanmalar için hassas bir yöneti- • Özel araçlar için park etme ve park ücret-
min gerçekleştirilmesi, kent çevrelerinde oluşan leriyle ilgili politikalar belirleyerek, özel
doğal koridorların korunması gerekliliği vurgu- araç kullanımının en aza indirgenmesi, toplu
2003 yılında lanmıştır. Kent plancılarının planlamadaki önemli taşımacılığın iyileştirmesi, yolların yaya ve
yapılan ve vazgeçilmez rolleri ve uzun vadedeki hedefleri bisiklet için daha verimli hale getirilmesi,
revizyonda, CEU tarafından şu şekilde tanımlamıştır:
• Esneklik, daha çok çeşitlilik ve farklılık,
Atina Kar- • Mevcut ve gelecekteki gereksinimlerin “Bölgeleme”nin katı politikaları yerine esnek
tası’na yeni belirlenmesi, eyleme yönelik amaç, hedef, planlama, kaynakların israfının engellenmesi,
imkanlar ve engellerin ortaya konulması, kentsel dokuya canlılık ve çeşitlilik katmak
bir vizyon
• Eylemlerin gerçekleşebilmesi için arabulucu için özellikle kent merkezlerindeki arazi kul-
eklenmiştir rolün üstlenilmesi, lanımında farklı çözümlerin getirilmesi,
Bu vizyon • Değişimlerden kaynaklanan sonuç ve • Doğal afetlere karşı mekansal düzenleme-
“Uyumlu etkilerin, ortaya çıktıkları andan itibaren lerde alınacak önlemlerin ve diğer koruma
Kent” değerlendirilmesi, önlemlerinin, planlama ve yönetimin her
• Plan ve politikalar oluşturarak, gerekli kademesinde bütünleştirilmesi, planlamanın
şeklinde Dünya Sağlık Örgütünün normları doğrultu-
eylemler için harekete geçilmesi, araştırma-
belirlenmiş- lara dayalı verilerden hareketle önerilerde sunda “Sağlıklı Kentler” programının gerçek-
tir.Uyum, bulunulmasıdır. leştirilmesine katkıda bulunmasıdır.
görsel öğele- Yarının Kentinde, Kentsel ve Beşeri 2003 ATİNA KARTASININ AMAÇ VE
rin uyumu ve Gereksinimlerin Karşılanması İÇERİĞİ
farklı kent- Herkes için bir kent vizyonundan yola çıkarak, 2003 yılında yapılan revizyonda, Atina Kartası’na
gereksinimlerin karşılanması için planlamada
sel işlevler alınacak önlemler şu şekilde belirlenmiştir;
yeni bir vizyon eklenmiştir Bu vizyon “Uyumlu
Kent” şeklinde belirlenmiştir.Uyum, görsel öğe-
arasındaki
• Gerçek bir katılım için planlama organi- lerin uyumu ve farklı kentsel işlevler arasındaki
uyum, altyapı zasyonundaki çerçevenin kademeli olarak uyum, altyapı şebekeleri, yeni bilişim ve iletişim
şebekeleri, yeniden düzenlenmesi, teknolojileri gibi alanlarda ele alınmıştır. Bu
yeni bilişim • Kentin en üst düzeyde sosyal yaşamın sorunlar gözönüne alınarak yapılan reviyonda,
varolduğu yer olması, komşuluk ilişkilerinin “Kentler Şebekesi” kavramından yola çıkılmış
ve iletişim ve amaçlar iki bölümde belirlenmiştir:
geliştirilmesinde kamu katılımını arttırmak
teknolojileri için konut ve mahalle gibi öğelerin kilit rolü Birinci bölümde; uzun geçmişlere dayanan tarih-
gibi alanlarda üstlenmesi, lerinin sonucunda ortaya çıkan kültürel zenginlik
ele alınmıştır. • Kentlerin özelliklerinin korunması, kentsel ve çeşitlilik korunarak,
çevre kimliği, geleneksel öğeler, önemli • Kentlerin, yararlı işlevleri olan ve çok kap-
yapılar, tarihi çevre ve boş alanların kentsel samlı şebekelerle bağlantılı hale getirilmesi,
kuramlara entegre edilmesi,
• Kentlerin yaratıcılıklarını ve rekabet etme
• Planlamanın iletişim teknolojisinde en özelliklerini koruyarak, tamamlayıcılık ve
uygun işletme imkanlarını arttırarak, toplum işbirliği konularını araştırması,
için maksimum yararı sağlaması,
• Kenti kullananların her türlü imkandan
• Planlama politikalarının, mekansal organi- yararlanabilmesi için katkı sağlanması,
zasyonun sürdürülebilir gelişme ilkelerine
göre hazırlanması, bunların eylem planlarına İkinci bölümde;
entegre edilmiş olması ve katılım süreciyle • Kentlerin karşı karşıya kaldığı sorunlar ve
ilişkilendirilmesi, mücadele yöntemlerinin ele alınması,
• Pazar ekonomisinin güçlerini tanımlayarak; • Bu vizyonon uygulamaya geçmesi için kent
PLANLAMA
2005/1 kent gelişiminin özel sektör ortaklığına doğru plancılarının görevlerinin belirlenmesidir.

38
Bu kartanın ilk bölümünde ele alınan konu baş- lerinin artmasıyla, toplumun istihdam ve refaha
lıkları kısaca şöyledir; erişimindeki kolaylıkların sağlanması,

Uyumlu kentler Rekabet avantajları


Kültürel ve doğal birikimlerin, uyumu arayan bir
Zamanda uyum
kent için önemli araçlar olması,
Kentlerde fiziksel uyumsuzlukla birlikte,
gelişmelerin de eşzamanlı olmaması farklı bir Kentsel şebekelerin gelişimi
uyumsuzluk sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bu Çok merkezli kentsel şebekelerin varlığıyla
saptamadan yola çıkılarak, sürekli değişim içinde Avrupa’da ekonomik faaliyetlerin güçleneceği
olan bir dünyada kentsel kimliklerin korunması ve ve bunun için 4 farklı şebekeye gereksinim
yükseltilmesinde de, “zamanda uyum”un gerekli- olduğu belirlenmiş, bu şebekelerin, Avrupa’daki
liği, gelecekte çok merkezli kentsel şebekelerden ekonomik faaliyetlerin dağıtım ve gelişimini güç-
oluşan “şebeke kenti” kavramıyla, kentlerin eşza- lendireceği düşüncesi kabul edilmiştir. Bunlar;
manlı gelişmeler göstereceği vurgulanmıştır.
Sinerji şebekeleri: Benzer özellikler gösteren
Sosyal uyum kentler arasında rekabeti sağlamak veya ortak
hedefleri geliştirmek için işlevsel ortaklıklar ve
Denge örgütlenme olanakları sağlayan şebekeler, Esnek
Ekonomi, eğitim, sağlık, donatı dengelerinin şebekeler: Esnek bir sistem içinde hizmet ve ola-
kurulması, nakların değişimini sağlayan şebekeler,
Çeşitli kültür zenginliği Tamamlayıcı şebekeler: Farklı özellikleri olan ve
Kentlerin kimlik, kültür ve karakterlerinin korun- kentlerin birbirine katkısını sağlayan, taşıdıkları
ması, esnek ve hassas dengelerin oluşturulması ortak özellikler nedeniyle kentleri büyük kamusal
için kentler arası yeni bağlantıların kurulması, projelere teşvik eden şebekeler, Kesinlik kazanmış
şebekeler: Kültürel ve/veya ekonomik anlamda
Nesiller arası ilişkiler ortak menfaatleri paylaşan, kentler arası rekabeti
Avrupa’da giderek artan yaşlı nüfusun, çeşitli yaş güçlendiren şebekelerdir.
grupları arasındaki dinamik dengeyi değiştirme-
sinden kaynaklanan sorunların, kamusal alanlara Ekonomik çeşitlilik
çözülmesi, bu alanların belirlenmesi ve kullanı- Kentlerin ekonomik performansını etkileyen
mıyla farklı yaş gruplarının biraraya getirilmesi, faktörler için her kentte farklı düzenlemeler
yapılması, kentlerin ekonomik başarısını etkile-
Sosyal kimlik yen verilerin (doğal ve kültürel miras, beşeri kay-
”Uyumlu kent”te, farklı kültürler arası alışveriş nakların varlığı, kültürel yaşam ve hoş bir çevre,
ve entegrasyonun kente zenginlik ve çeşitlilik stratejik yer seçimi), her kentte farklı şekilde ele
getirmesi, alınarak, kentsel çeşitliliğe katkıda bulunması ve
herbir kentin yaşam kalitesi ve ekonomik gelişme
Şebeke ve hareketlilik arasındaki dengesinin belirlenmesi konuları ele
“Uyumlu kent”te; mekan organizasyonunun, alınmıştır (Atina Kartası 2003). Ayrıca bu
kentsel politikalar ve ulaşım politikalarıyla bir- bölümde, kentlerin, giderek ekonomik yöne-
likte ele alınması,. limlerde stratejik seçimler yapmak durumunda
olduğu, yerel ve bölgesel ekonomilerin diğer
Donatı ve hizmet bölge ekonomileriyle daha fazla bütünleşmesi
Donatı ve hizmet programlamalarının yeni kul- gibi konulara değinilmiştir.
lanım modellerine uyarlanacak şekilde esnek
olması, şeklinde belirlenmiştir. Çevreye uyum
Temiz ve Sağlıklı kentler
Ekonomik uyum
Sürdürülebilir gelişme ilkelerinin uygulanması
Küreselleşme, bölgeleme ve “çevre” için alınacak tedbirlerle yaşanabilir, PLANLAMA
“Uyumlu kent”ler arası ekonomik ilişki sistem- sağlıklı kentler oluşturulması, sağlık açısından 2005/1

39
Avrupa’nın geleceğini tehdit eden beslenme ve Avrupa kenti için yeni bir düşünce
zararlı maddelerle ilgili sorunların büyük ölçüde 21.yüzyılda Avrupa’nın yapacağı temel katkı-
ortadan kaldırılması, sağlık ve sosyal hizmetle- lardan biri, eski ve yeni kentler arasında geçmiş
rin desteklenip, önlem almaya daha fazla önem ve gelecek uyumunu sağlayacak şekilde, yeni
verilmesi, gelişme modellerini ortaya koyması şeklinde
belirlenmiştir.
Doğa, peyzaj ve kentsel boş alanlar
Kartanın 2. bölümü ise sosyal, politik, ekonomik,
Çevre kalitesinin, sosyal uyum, kültürel canlılık
çevresel ve kentsel değişimler, eğilimler, engel-
ve kent ekonomisi için kilit noktayı oluşturması
ler tesbit edilmiş ve plancıların görevleri farklı
nedeniyle daha dikkatle ele alınması yolunda
özelliklerine göre farklı şekillerde belirlenmiştir.
çalışmalar yapılması, iyi korunmuş doğal ve
Bu özellikler:
kültürel mirasla birlikte yaşama olanaklarının
korunması ve çoğaltılması, kent planlamanın Hümanist ve bilimsel yönüyle plancı: Avrupa’da
doğal ve kültürel mirasın korunmasında ve yeni kent planlama eğitiminin ve mesleğinin gelişimi
olanakların yaratılmasında en etkin araç olarak için katkıda bulunan, deneyimlerin sonucunu
belirlenmesi, paylaşan, mevcut özellikleri ve eğilimleri analiz
eden, felsefe, teori ve araştırmada bilgisini sürekli
Enerji yenileyen plancı,
Enerji dağıtım sistemlerinin ve altyapılarının
teknolojik kullanımla daha ekonomik hale geti- Kestirimci ve kuramsal yönüyle plancı:Özellikle
rilmesi, oluşturulacak projelerle hava kirliliği, sorunlu alanlarda seçenek ve olanakları çoğaltan,
iklim bozulmaları ve gazların oluşturduğu sera kentlerin veya bölgelerin gelişimi için fırsatları
etkilerinin azaltılması, kararlaştırılmıştır. ortaya koyarak mekansal stratejiler oluşturan
plancı,
Mekansal ilişkiler Arabulucu ve stratejik danışman olarak plancı:
Mekan kullanımında uyum Dayanışma, hakkaniyet ilkelerine saygı gösteren,
“Uyumlu kent”lerde; kent merkezlerindeki temel yerel yetkili, karar verici, ekonomik aktör ve yurt-
işlevler, çok merkezlilik ve diğer düğüm nokta- taşlar arasında kamusal katılım ve sözleşmeyi
larının korunması, kent içinde ve çevresindeki kolaylaştıran, öneriler, amaç ve hedefler ortaya
farklı şebeke alanlarının eklemlenmesine özen koyarak yasal müdahale araçlarını oluşturan,
gösterilmesi, yetkililere danışmanlık yapan plancı,
Yönetici ve kentsel düzenleme özellikleriyle
Kentsel uyum ve yaşam kalitesinde kültürün plancı: Farklı özellikteki alanlar ve farklı sek-
ve “yer”in önemi törler arasında ortaklaşa hareketi sağlayan, özel
Kentlerin yeniden oluşturulmasında kentsel sanat ve kamu sektörleri arasındaki ortaklıkları teşvik
ve kentsel kompozisyonun temel öğeler olarak eden, mekansal gelişme sürecinde stratejik
kabul edilmesi, toplu ve bireysel güvenlik duy- yönetim biçimlerini benimseyen plancı, olarak
gusunu iyileştirmek için normların konulması, belirlenmiştir.
ayrıca bozulmuş kent formlarının yenilenmesi,
kentin her yerinde estetik kavramının en iyi SONUÇ
şekilde kullanımının sağlanması, kültürel ve Modern şehirciliğin ilkelerini oluşturan 1933
doğal mirası oluşturan öğelerin sistematik bir Atina Kartası’nda, insan yaşamı sosyal açılımlar
şekilde korunması, ele alınmadan 4 ana işlevle belirlenmiş, bunun
Bu olumlu gelişmelerin, yerel, tarihsel ve sosyo- sonucunda da yalıtılmış büyük kent parçaları
ekonomik koşullara göre her ülkede ve her kentte ve kentsel formda bozulmalar başgöstermiştir.
farklı şekillerde yönetilmesi ve uygulamaya kon- Modern şehircilik hareketiyle; cadde, sokak,
ması, her “yer”in kendine özgü özelliklerinden ve cephe, kamusal, özel yarı özel alanların birbiriyle
çeşitliliğinden yola çıkarak sembolik değeri olan olan ilişkisindeki dengeler altüst olmuştur. Özel-
PLANLAMA kentsel çevreler yaratılmaya çalışılmasına karar likle konut alanlarındaki uygulamalar, kümeler
2005/1 verilmiştir (Atina Kartası 2003). halinde “hücreleşmelere” yol açarken, insan ölçe-

40
ğinde ara mekanların yoksunluğuna neden olmuş- kentsel işlevlerin içiçe olması, çok merkezlilik
tur (Tétard, 2002). Kentsel oluşumun merkezinde gibi konular ele alınmış, mekanların bu ilkelerden
olan insan faktörünün dikkate alınmaması, kentin yola çıkarak düzenlenmesi hedeflenmiştir.
işlevsel ve sosyal yapısı arasında kopuşmalara yol
Modern dönemdeki yoğun kentleşme çabaları
açmıştır. Sonuç olarak, mimari biçimlerle sınırlı
sonucunda, kentlerin kültürel -estetik bütünlüğü
kalan ve yaratıcılıktan uzak olan modern şehircilik
bozulmuş ve genellikle kentsel dokunun devamlı-
anlayışı; “yalıtım, kopukluk, katılık ve tekdüze- Kartanın
lığı ortadan kalkmıştır. Bunların tekrar yaşatılması
liğin”simgesini oluştururken, belirlediği ilke ve
hedeflerini, ekonomik, sosyal ve idari sistemle
için Avrupa Kent Plancıları Konseyi; bütününde 2. bölümü
kentsel değerler oluşturan, kentsel çevre kimliğini
bütünleştirememiştir. ise sosyal,
ve geleneksel öğeleri, tarihi çevreyi, boş alanları,
1998’de hazırlanan ve 2003 yılında revizyonu yeşil alanları, önemli yapıları koruyan bir şehirci- politik,
yapılan yeni Atina Kartası’nın genel çerçevesi lik anlayışı üzerinde yoğunlaşmıştır. ekonomik,
“sürdürülebilirlik, katılım ve uyum üzerine çevresel
Yeni teknolojilerden en verimli şekilde
kurulmuş, 1933 yılında hazırlanan Atina Karta-
sı’da olduğu gibi “emredici, zorlayıcı, katı” bir
yararlanılmasının hedeflenmesi, özellikle ile- ve kentsel
tişim teknolojilerinin olanaklarıyla “kentler
vizyon yerine, “esnek, katılımcı”, kenti kullanan-
şebekesi” kavramının oluşturulması, şebeke
değişimler,
lar ve gereksinimlere cevap verecek ilkelere göre
sözcüğüne “süreklilik,sınırsızlık” niteliklerini eğilimler,
belirlenmiştir. İnsanı ön plana çıkaran, planlama
sürecinin her evresinde kullanıcıyı, uyumu, sür-
katarak, CIAM’daki katı bölgeleme politikala- engeller
rının geçerliliğini süratle yitirmekte olduğunu tesbit
dürülebilirliği dikkate alan yeni Atina Kartası’nda
göstermiştir.
aynı zamanda 1933 kartasında ele alınmayan eko- edilmiş ve
nomi ve çevre konusunda da detaylı bir çalışma CIAM’dan CEU’ya değişen amaç, hedef ve ilkeler
genel çerçevesiyle bu şekildedir. İki karta arasında
plancıların
gerçekleştirildiği görülmektedir.
geçen 70 yıllık bu sürede, kentlerde yaşanan her görevleri
Bu kartalarda, planlamanın revizyona ve sürekliliğe
açık olması gerekliliği ortaya konularak, planla-
türlü parametrenin köklü değişime uğradığı, farklı özel-
kentsel değerlerin,sorunların ve çözümlerin liklerine
maya katılım ve karar sürecinin aydınlanabil-
süratle farklılaştığı, herşeyin son derece devin-
mesinde de hedef ve performansın temel araçlar
gen olduğu, planlama politikaları ve plancıların göre farklı
olduğu vurgulanmıştır. Plan ve politikaların şekillerde
rolünün yeniden ve yeniden tanımlandığı bu
kontrolü ve değişimi, kaynak ve gereksinim-
durumda, planlama çalışmalarında “revizyonun belirlenmiş-
lerin gelişimine bağlı olarak yapılmalı, kentsel
sürekliliği” kaçınılmaz olmaktadır. Bu gelişim ve
değişimlerin sonuç ve etkileri ivedilikle değer-
değişimlerden yola çıkarak 2008 Atina Kartası’nın
tir.
lendirilmelidir.
da, yepyeni bir vizyonla, kent planlamaya katkıda
Son kartayla planlama,farklı aktörler ve çıkarlar bulunmaya hazırlandığı varsayılabilir.
arasında arabuluculuk rolünü üstlenmiş; hakka-
niyet,çevre ve toplumun sorunlarına duyarlılık,
Kaynakça
planlamanın aracı olmaya devam etmesi gereken TETARD, Jean Pierre. (2002), La Nécessaire
alanlar olarak belirlenmiştir.Kentler ve toplum Reconquete du Projet Urbain, Chartes d’Athenes
için plancının “büyük usta” yerine, topluma –CEU -1998,Paris, L’Harmattan yayınları,
danışmanlık yaparak hizmet veren bir kişi yerine
LE CORBUSIER.(1971), La Charte d’Athénes,Seuil
konması önerilmektedir. Yayınları,
1998 ve 2003 Karta’larında, 1933’de ortaya www.ceu.ectp.org La nouvelle Charte d’Athénes
konan sınırlayıcı bölgeleme politikaları yerine, 2003

PLANLAMA
2005/1

41
Son Dönemlerde Çıkartılan
Yasalar Çerçevesinde Türkiye’de
Doğal, Tarihi ve Kültürel
Değerlerin Korunmasında Yerel
Yönetimlerin Değişen Rolleri(*)
Şehir Plancısı Münevver COŞKUN
A.Ü. Siyasal Bilgiler

B
Fakültesi
Kamu Yönetimi ve ir ülkenin koruma ölçeği, o ülke üzerinde Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Siyaset Bilimi Bölümü
bütün zamanlar içinde oluşmuş ve yaşa- Koruma Kanunu (2863, 5226 Sayılı
Kent ve Çevre Bilimleri
Anabilim Dalı Doktora mış toplumların tüm katlarının sosyal, Yasalar)
Öğrencisi ekonomik ve kültürel düzeylerini belgeleyen
Ülkemizde kapsamlı koruma yasası olarak 1983
taşınmaz kültür ve doğa varlıklarının korunmasını
yılında çıkarılan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
kapsamalıdır (ÇEÇENER, 1995: 255).
Varlıkları Yasası’ndan söz edilebilir. Bu yasada
Ülkemizdeki mevcut yasal/kurumsal çerçeve, kentsel korumanın bir planlama olgusu olduğu
tarihi ve kültürel mirasın korunması sorumlulu- belirtilmekte, planlamanın yapım, değerlendirme
ğunu merkezi örgütlenme içinde Kültür ve Turizm ve onama süreçleri belirlenmektedir. Buna göre
Bakanlığı’na vermiştir. Kültür ve Turizm Bakanlı- ilgili koruma kurullarının uygun görüşünün alın-
ğı’nın yanı sıra, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Çevre ması koşulu ile koruma amaçlı imar planlarının
ve Orman Bakanlığı, yerel yönetimlerle (il özel da yerel yönetimlerce onaması öngörülmüştür.
idareleri, belediyeler, köyler) birlikte, mülkiye- Adı geçen yasa, 14.7.2004 tarihinde, 5226 sayılı
tinde tarihi ve kültürel varlıklar bulunan tüm özel Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile
ya da resmi kişi ve kurumlarda yasal olarak tarihi Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hak-
ve kültürel varlıkların korunmasında doğrudan ya kında Kanun ile değiştirilmiştir.
da dolaylı olarak sorumludur.
Yasanın 1. maddesinde; kültür varlıkları, koruma
Bu idari yapılanma içinde yerel yönetimler doğal amaçlı imar planı, çevre düzenleme projesi ve
ve yapılı çevreye müdahale erkine sahip en önemli yönetim alanının tanımları yapılmış, “Koruma
birimler olarak, diğer kurumlar arasında özel bir Bölge Kurulu”nun bundan sonra “Kültür ve Tabiat
konuma sahiptirler. Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunu” ifade ede-
Yerel yönetimlerin yadsınamayacak sorumluluk- ceği belirtilmiştir. Ancak, Yasada tanımı getirilen
larına karşın ülkemizde bu değerlerin korunması koruma amaçlı imar planının diğer planlarla nasıl
geçmişte merkezi yönetimin görevi olarak kabul bütünleştirileceği konusu netleştirilmemiştir.
edilmiştir. Bu çalışmada, son dönemlerde çıkar- 2863 sayılı yasanın 10. maddesi, yeni yasanın 4.
tılan yasalar çerçevesinde; koruma alanında yerel maddesinde; “Büyükşehir belediyeleri, valilikler,
yönetimlere yüklenen sorumluluk ve görevler Bakanlıkça izin verilen belediyeler bünyesinde
tartışılmaktadır. kültür varlıkları ile ilgili işlemleri ve uygulama-

PLANLAMA *
Bu yazı A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü, Kent ve Çevre Bilimleri Anabilim Dalı’nda,
2005/1 “Kentsel Koruma Politikaları” adlı doktora dersinde hazırladığım ödev temel alınarak hazırlanmıştır.

42
ları yürütmek üzere sanat tarihi, mimarlık, şehir kaldırılmaktadır. Madde ile kentte koruma amaçlı
plânlama, mühendislik, arkeoloji gibi meslek imar planları tamamlanıncaya kadar hiçbir yapı
alanlarından uzmanların görev alacağı koruma, yapılamayacağı öngörülmüştür. Bu öngörü ile,
uygulama ve denetim büroları kurulur. Ayrıca, koruma amaçlı planlarının hazırlanması bir
il özel idareleri bünyesinde, kültür varlıkları- bakıma zorlanmıştır.
nın korunmasına yönelik rölöve, restitüsyon,
Yasanın getirdiği yeniliklerden biri de “hak
restorasyon projelerini hazırlayacak ve uygula-
aktarma imkanı”dır. Özel mülkiyete ait taşınmaz-
yacak proje büroları ve sertifikalı yapı ustalarını
ların (tescilli yapılar, sit alanları gibi varlıklar)
yetiştirecek eğitim birimleri kurulur... Bu bürolar
korunması amacıyla yerel yönetimlere yasa yeni
koruma bölge kurulları tarafından uygun görü-
bir hak getirmektedir. Bu hak, özel mülkiyette
len koruma amaçlı imar plânı, proje ve malzeme
bulunan kültürel miras konusu varlığın kısıtla-
değişiklikleri ile inşaat denetimi de dahil olmak Yasanın getir-
nan imar haklarını, planla tanımlanmış başka bir
üzere uygulamayı denetlemekle yükümlüdürler...”
denilmektedir. Bu yeni hüküm ile yerel yönetim-
alana aktarabilme hakkıdır.* Kentlerin içindeki ve diği yenilik-
çevresindeki koruma alanlarına ilişkin kararlar
lerin koruma alanındaki etkinliklerinin arttırılması lerden biri de
ile kentin gelecekteki hedeflerinin uzlaştırılması,
ve yerel düzlemde de koruma alanında kurumsal
koruma etkinliğinin başarılı olmasında önem taşır. “hak aktarma
yapılanma öngörülmüştür.
Bu nedenle hak aktarımı uygulaması koruma imkanı”dır.
Koruma etkinliği, yasanın 6. maddesi ile yasak- kararlarının kayıpları ve kazançları dengelemesi
layıcı uygulamaların yanı sıra kaynak sağlama ve
Özel mül-
açısından olumlu bir uygulamadır.
planlama faaliyetlerini de kapsayacak biçimde kiyete ait
Yasa ile düzenlenen, koruma amaçlı imar planları-
genişletilmiştir. Bu çerçevede emlak vergisi
nın en geç altı ay, uygulamaya yönelik projelerin
taşınmazların
%10 arttırılmıştır. Toplanan vergiler valiliklerin
en geç üç ay içinde karara bağlanacak olması, (tescilli yapı-
özel hesaplarında tutularak, belirli bir oranda
belediyelere dağıtılacak ve valilerin denetiminde planların bir an önce hayata geçirilmesi açısından lar, sit alanları
koruma projeleri için kullanılacaktır. Bu uygu- olumlu bir düzenlemedir. gibi varlıklar)
lama yeni kaynak yaratılması ve bu kaynağın Yasanın ek 2. maddesi alan yönetimi, müze korunması
koruma projeleri için kullanılması açısından yönetimi ve anıt eser kurulu ile ilgili konuları
olumludur. Ancak toplanan paranın tamamının düzenlemektedir.
amacıyla
paranın toplandığı yerde kullanılması gerekirken, yerel yöne-
Yönetim alanları ile bunların bağlantı noktaları-
valiliklerin denetiminde belediyelere dağıtılması
nın korunması, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi timlere yasa
farklı uygulamaları gündeme getirebilecektir.
amacıyla, kentsel sitlerde birden fazla belediyeyi yeni bir hak
Yeni düzenleme ile kamu kurum ve kuruluşları, ilgilendirmesi halinde büyükşehir belediyesi eşgü- getirmekte-
belediyeler, il özel idareleri ve mahallî idare dümünde ilgili belediyeler, tek bir belediyenin
birliklerine tescilli taşınmaz kültür varlıklarını, görevi alanına girmesi halinde ilgili belediye,
dir.
koruma bölge kurullarının belirlediği fonksiyonda diğer yerlerde ise bakanlıkça yönetim planı taslağı
kullanılmak kaydıyla kamulaştırabilme yetkisi hazırlanması öngörülmektedir.
verilmiştir. Bu, koruma adına olumlu bulunmakla
Hazırlanan taslağın karara bağlanarak uygulan-
birlikte, kamulaştırma işleminin önemli ölçüde
ması sürecinde katılımcı bir arayış gözlenmek-
para gerektirdiği de bilinmektedir.
tedir. Bu çerçevede; alanda mülkiyet hakkı bulu-
Yeni yasanın 8. maddesi ile koruma amaçlı imar nanlar, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri
planının iki yıl içinde yapılmaması halinde geçici ile üniversitelerin ilgili bölüm temsilcilerinden
dönem yapılaşma koşullarının tamamı ortadan oluşan bir danışma kurulu oluşturulmaktadır.

*
Şöyle bir işlem yapılmakta; “Kentin bir alanını hak aktarım alanı olarak tanımlıyoruz. Olağan imar hakları ya da imar rantı x birimde
ise, biz bunu “hak aktarımı” olarak tanımladığımız için yeni kent parçasında x+1, x+2 olarak düşünüyoruz. Kültürel miras konusu
hak alanını, özel mülkiyet alanını, oradaki hakkı doğrudan doğruya 18. madde uygulamasını devreye sokarak, “mülkiyet değişimi”
ya da başkasına ait özel mülkiyet üzerinde verilmiş ilave yapılaşma hakkının, kat irtifakı oluşturmak biçiminde korunan mirasın
mülkiyet sahibine verilmesi ya da bu hakkın menkul kıymetleştirilerek alınıp satılabilmesinin mümkün kılınması”dır (MUMCU, PLANLAMA
tarihikentlerbirliği.org, 2004). 2005/1

43
Taşınmaz kültür varlığı niteliğindeki anıt eserler tarafından yapılması öngörülmektedir. Bugüne
için de benzer şekilde bir anıt eser kurulu oluştu- kadar sahip oldukları değerleri yeterince koru-
rulması öngörülmektedir. yamayan (restorasyon yapılmaması, yapıların
yangınlarla yok oluşu...), çoğu zaman onları
Koruma bölge kurulları toplantılarını meslek
kaderine terk edip, köhneleşmesine sebep olan
odalarının, sivil toplum örgütlerinin izleyip,
yerel yönetimlerin bu görevi layığı ile yerine
söz haklarının olması, koruma amaçlı imar
getirebilecekleri şüphelidir.
planlarının gerekli mesleki donanıma sahip şehir
plancılarınca yerine getirileceğinin öngörülmesi,
Özellikle Büyükşehir Belediyesi Kanunu (5216
kurul müdürlüklerinde şehir plancılarının uzman
kültürel, personel olarak görevlendirilecek olması yasanın Sayılı Yasa)
tarihi ve olumlu düzenlemeleri olarak değerlendirilebilir. 10.7.2004 tarihinde kabul edilen, 5216 sayılı
doğal Ancak yasa genelinde tanımlanan çevre düzen- Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun büyükşehir
leme projesi, alan yönetimi gibi yeni kavramla- belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarını
değerlerin rın yürürlükteki mevzuatta da yaşanan kavram açıklayan 7. maddesinde doğal, kültürel ve tarihi
korunması karmaşasını daha da arttırmaması yönünde değerlerle ilgili görevleri şunlardır;
ile ilgili gerekli düzenlemeler de ilgili mevzuatlarla
“i) Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun
yapılmalıdır.
hizmetlerin olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su
kazancı Yukarıda tartışılan Kültür ve Tabiat Varlıklarını havzalarının korunmasını sağlamak; ağaç-
Koruma Kanunu dışında, yine son dönemlerde landırma yapmak; hafriyat toprağı, moloz,
ön planda gündeme getirilen yasal düzenlemeler kapsa- kum ve çakıl depolama alanlarını, odun ve
tutarak mında “Yerel Yönetimler Reformu” paketi de kömür satış ve depolama sahalarını belirle-
özel kuru- koruma alanında yerel yönetimlere farklı yetki mek, bunların taşınmasında çevre kirliliğine
ve yükümlülükler getirmektedir. meydan vermeyecek tedbirler almak; deniz
luşlarca
araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak,
yapılacak arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenleme-
Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve
olması bu Yeniden Yapılandırılması Hakkında leri yapmak.
alanlardaki Kanun (5227 Sayılı Yasa) o) Kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî doku-
rant bek- Cumhurbaşkanı tarafından henüz onaylanmayıp, nun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan
geri gönderilen 5227 sayılı Kamu Yönetiminin mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağla-
lentisini mak, bu amaçla bakım ve onarımını yapmak,
Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hak-
arttıracak- kında Kanun’un geçici 1. maddesinin b bendi ile; korunması mümkün olmayanları aslına uygun
tır. “Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte, Kültür ve olarak yeniden inşa etmek” tir.
Turizm Bakanlığı’na bağlı ve ulusal nitelik taşı- İhtisas komisyonlarını içeren 15. madde ile
mayan kütüphane, Devlet güzel sanatlar galerisi büyükşehir belediye meclisinin, her dönem başı
ve müzeler ile halk kütüphaneleri ve kültür toplantısında, üyeleri arasından seçilecek en az
merkezleri bina, araç, gereç, taşınır ve taşınmaz beş, en çok dokuz kişiden oluşan ihtisas komis-
malları, alacak ve borçları, bütçe ödenekleri ve yonları kurabileceği belirtilmekte ve bu ihtisas
kadroları ile birlikte olmak üzere personeli bele- komisyonlarından imar ve bayındırlık, çevre ve
diye sınırları içinde belediyelere, belediye sınırları sağlık, eğitim, kültür, gençlik ve spor komisyon-
dışında il özel idarelerine, taşra teşkilatının görev larını kurması zorunlu tutulmaktadır. Madde de
ve yetkileri ile bina, araç, gereç, taşınır ve taşın- komisyon çalışmalarının katılımcı bir süreçle
maz malları, alacak ve borçları, bütçe ödenekleri yürütülebileceği belirtilmektedir.
ve kadroları ile birlikte olmak üzere personeli il
Genel olarak yasa irdelendiğinde;
özel idarelerine devredilmiştir.” denilmektedir.
Ancak maddede ülke öncelikleri ile belirlenecek • Yasanın geçici 2. maddesi ile belirtilen
oranlar çerçevesinde devlet bütçesinden ne kadar “valilik binasının merkez kabul edilerek”
ödeneğin yerel yönetimlere aktarılacağı konusu büyükşehir belediyelerinin sınırlarının
PLANLAMA belirsizdir. Devredilecek taşınmazların bakım, belirlenecek olmasının hiçbir bilimsel temeli
2005/1 onarım ve korunması işlerinin yerel yönetimler bulunmamaktadır. Madde ile çizilecek yeni

44
sınırlara göre büyük kentler 3-4 kat büyüye- b) ..... kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî doku-
cektir. Tarihi ve kültürel mirasın korunması nun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan
açısından bakıldığında, sınırları kat kat mekânların ve işlevlerinin korunmasını
büyümüş olan büyükşehir belediyelerinin sağlayabilir, bu amaçla bakım ve onarımını
artan hizmetlerini yerine getirmekte daha da yapabilir, korunması mümkün olmayanları
zorlanacağı açıktır. aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir.”
• Çarpık gelişmelerin daha yoğun yaşandığı denilmiştir.
belde belediyelerinin yasayla büyükşehir Belediyenin yukarıda sayılan kamu hizmetlerine
belediyesine katılması olumlu bir yaklaşım- ilişkin görevlerinin “yapar” veya “yaptırır”
dır (md. 6). Pek çok belde belediyesindeki ifadesi ile bitirilmesi, özelleştirme sürecini
düzensiz gelişim, yerleşimlerdeki doğal, çağrıştırmakta ve bu süreçte de kamu yararına
tarihi ve kültürel değerler üzerinde baskı koruma ikinci plana atılabilmektedir. Özellikle
oluşturmaktadır. kültürel, tarihi ve doğal değerlerin korunması ile
ilgili hizmetlerin kazancı ön planda tutarak özel
Belediye Kanunu (5272 Sayılı Yasa) kuruluşlarca yapılacak olması bu alanlardaki rant
7.12.2004 tarihinde kabul edilen 5272 sayılı beklentisini arttıracaktır. Bu ise bu değerlerin yok
Belediye Kanunu ile belediye kurulması ölçütleri olmasına neden olabilecektir.
değiştirilmiştir. Nüfusu 2000’den 5000 kişiye ve Kentsel dönüşüm ve gelişim alanını açıklayan 73.
uzaklıklarda 500 metreden 5000 metreye çıkar- maddeye göre;
tılmıştır. Bu sayıların değiştirilmesi köylerin bir-
“Büyükşehir belediyeleri, büyükşehir bele-
leşerek belediye kurmalarını kolaylaştırmak ve
diyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe
köy sayısının azaltılmasına olanak sağlamakla
belediyeleri ve il belediyeleri ile nüfusu
birlikte, belediye kurulduktan sonra merkeze
50.000’in üzerindeki belediyeler; kentin
bu kadar uzak yerleşim yerlerinin ihtiyaçlarını
gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısım-
belediye merkezinden karşılamak bazı güçlükler
larını yeniden inşa ve restore etmek; konut
yaratabilir. Öte yandan, ölçeği büyüyen belediye
alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji
yapılanmasının hizmetlerin sağlanmasında bazı parkları ve sosyal donatılar oluşturmak,
kolaylıklar getirebileceği de ileri sürülebilir. deprem riskine karşı tedbirler almak veya
Hemşehri hukukunu açıklayan 13. maddede “... kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak
Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve kültü- amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri
rel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin uygulayabilir...Bir yerin kentsel dönüşüm ve
korunması konusunda gerekli çalışmaları yapar. gelişim proje alanı olarak ilân edilebilmesi
Bu çalışmalarda, üniversitelerin, kamu kurumu için; o yerin belediye veya mücavir alan
niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikala- sınırları içerisinde bulunması ve en az ellibin
rın, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin metrekare olması şarttır. Kentsel dönüşüm ve
katılımını sağlayacak önlemler alınır...” denil- gelişim proje alanlarında bulunan yapıların
mektedir. boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırmasında
anlaşma yolu esastır...” denilmektedir. Bu
Belediyenin görev ve sorumluluklarını açıklayan madde ile, bir yerin kentsel dönüşüm ve geli-
14. maddeye göre belediye, mahallî müşterek nite- şim proje alanı olarak ilân edilebilmesi için,
likte olmak şartıyla; gerekli alan büyüklüğünün belirli bir ölçünün
“a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi altına düşmemesi gerekliliğine karşın yasada
kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistem- belirlenen ellibin metrekare rakamının hangi
leri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı bilimsel kritere dayandırıldığı anlaşılama-
atık;...; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; maktadır.
ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; Bu düzenleme, koruma projelerinin yanı sıra
kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik deprem gibi doğal afetlerin olumsuz etkilerini
ve spor; sosyal hizmet... hizmetlerini yapar gidermeye yararlı olacak çözümleri öngörmekle
PLANLAMA
veya yaptırır. birlikte, batı ülkelerinde kent yenilemesi adını 2005/1

45
alan bir işlevin gerçekleştirilmesine de olanak İhtisas komisyonlarını açıklayan 16. maddede
tanımaktadır. Bu işlevler, kentsel dönüşüm ve “İl genel meclisi, her dönem başı toplantısında,
gelişim projesi çerçevesi içerisinde yapılabile- üyeleri arasından seçilecek en az üç, en çok beş
cektir. Bu amaçla yapılacak kamulaştırmalarda kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabilir;
Kamulaştırma Yasası’nın öngördüğü satınalma kültür ve sosyal hizmetler komisyonu, imar ve
(anlaşma) yoluyla kamulaştırma esas alınacak- bayındırlık komisyonu, çevre ve sağlık komis-
tır. Ancak, mülk sahiplerinin mülklerini makul yonunun kurulması zorunludur.” denilmektedir.
bir bedel karşılığında satmamakta direnmeleri Maddede komisyon çalışmalarının yine katılımcı
durumunda Kamulaştırma Yasası’nın öngördüğü bir süreçle yürütülmesi öngörülmüştür.
zorlayıcı yöntemlere başvurulması da kaçınılmaz İl özel idaresi hizmetlerine gönüllü katılımı açık-
olmaktadır. layan 65. maddede “İl özel idaresi çevre, kültür
Yasanın 76. maddesinde açıklanan “kent kon- hizmetlerinin yapılmasında ilde dayanışma ve
seyi” ve 77. maddesinde açıklanan “belediye katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasar-
hizmetlerine gönüllü katılım” düzenlemelerinde ruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü
katılımcı süreçler öngörülmektedir. Bu çalışmalar kişilerin katılımına yönelik programlar uygular”
doğru uygulandığı takdirde çağdaş ve demokratik denilmektedir.
çözümlere ulaşılabilecektir. Hatırlanacağı üzere Bilindiği gibi yerel yönetimler, belediyeler, il
önceki yasada da kent konseyi, gönüllü katılımı özel idareleri ve köylerden oluşmaktadır. Yuka-
ile ilgili düzenlemeler bulunmasına rağmen, rıda belediyeler, il özel idareleri için gündemdeki
bunların yeterli ölçüde uygulanabildiğini söy- yasal düzenlemeler incelenmiştir. Köylere ilişkin
leyemiyoruz. böylesi bir çalışma henüz gündemde değildir.
Ancak 18.3.1924 tarihinde kabul edilen ve halen
İl Özel İdareleri Kanunu (5197 Sayılı yürürlükte olan 442 sayılı Köy Kanun’un 13. mad-
Yasa) desinde köylünün mecburi işleri arasında genelde
5197 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 24.6.2004 doğal değerlere yönelik hizmetler sayılmıştır.
tarihinde mecliste kabul edilmiş ancak Cumhur- Oysa ki bu hizmetlerin arasında tarihi ve kültürel
başkanı tarafından tekrar görüşülmek üzere geri değerlerle ilgili hizmetler de sayılmalıdır.
gönderilmiştir.
Değerlendirme
Yasanın 6. maddesi, il özel idaresinin görev ve
Tüm dünyada ve ülkemizde sermayenin gücünün
sorumluluklarını açıklamaktadır. Bu maddeye
küresel ölçekte yayılabilmesi için önündeki tüm
göre il özel idaresi;
ekonomik ve politik engeller kaldırılmak isten-
a) ...ilin çevre düzeni planı, bayındırlık ve mektedir. Böylece, tüm değerler (doğal, tarihi,
iskan, toprağın korunması, erozyonun önlen- kültürel...) piyasa konusu haline getirilmekte ve
mesi ... ilişkin hizmetleri il sınırları içinde, ulus devletler güçsüzleştirilerek uluslararası ser-
b) ... çevre, kültür, turizm; orman köylerinin mayenin önünde engel oluşturmaları önlenmeye
desteklenmesi, ağaçlandırma... ilişkin hizmet- çalışılmaktadır. Türkiye ise sermayenin gücünün
leri belediye sınırları dışında yapmakla görevli küresel ölçekte yayılabilmesi amacını taşıyan
ve yetkilidir. uluslararası kuruluşlar tarafından birçok konuda
baskı altına alınmıştır. Avrupa Birliği, Dünya Ban-
Yasada il özel idaresinin görev alanı büyük ölçüde
kası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) bu baskıyı
arttırılmış ve bakanlıkların kaldırılan tüm taşra
oluşturan en önemli kuruluşlardır. Uluslararası
teşkilatlarının görevleri bu yerel birime aktarıl-
sermayenin bu güçlü kuruluşları Türkiye’de
mıştır. Bu görevlerin içinde “kültür ve turizm yönetsel yapının merkezden yerele kaydırılması
hizmetleri ile orman ve çevre hizmetleri” de için sürekli önerilerde bulunmaktadırlar.
yer almaktadır. Mevcut durumda yeterli teknik
eleman ve mali kaynağa sahip olmayan il özel Ülkemizde bu baskılar sonucu oluşturulan yerel
idarelerinin bu hizmetleri yerine getirirken çok yönetimlerle ilgili yasalarla, kamu yararını
PLANLAMA
2005/1 zorlanacağı açıktır. gözeten sosyal devlet anlayışı yerine, piyasa

46
koşullarında hizmet veren devlet anlayışı öne kezi ve yerel yönetimlerin hukuka uygunluk, mali
çıkartılmaktadır. Merkezin bazı işlevlerinin yerel ve performansa ilişkin tüm dış denetim görevinin
birimlere aktarılması amacıyla hazırlandığı söyle- Sayıştay’a verilmiş olması, dış denetimin etkisini
nilen bu yasalar, sermaye kesimine yeni olanaklar azaltacaktır.
sağlamakta, sosyal devlet ve kamu yararı ilkelerini
5227 sayılı Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve
göz ardı etmekte, sözde katılımcı ve saydam bir
Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun’unda
yapılanma tarzı önermektedir.
kültür ve turizmle ilgili bina, araç, gereç, taşınır
Günümüzde köy, belediye ve il özel idaresi olarak ve taşınmaz malları, alacak ve borçları, bütçe
üç türden oluşan Türk yerel yönetimleri; gerek ödenekleri ve kadroları ile birlikte olmak üzere
mali kaynakları, gerek iç örgütlenmeleri açısından personelin taşra teşkilatına devredileceği belir- Yeni yasalar
merkeze bağlı durumdadırlar. Yerel toplulukların tilmektedir. yerel yöne-
kendi kendilerini yönetme yetkileri tam anlamıyla
uygulanamamakta, toplumsal denetim sağlanama-
İlçe belediyelerini etkisizleştiren Büyükşehir timlere kap-
Belediyesi Kanunu, çevre düzeni planlarının samlı yetki,
maktadır.
yapımında, onanmasında yetki karmaşası yaşa-
Doğal, kültürel ve tarihi değerlerin korunmasında tacaktır. Yasanın sınır belirleme kriterlerinin hiçbir görev ve
yerel yönetimlerin rolü ve sorumluluğu gerçekten bilimsel temeli bulunmamaktadır.Yasadaki çarpık mali kaynak
çok büyüktür. Ancak, bu değerleri korumak, yaşat- gelişmelerin olduğu belde belediyelerinin kanunla aktarıyor
mak ve gelecek nesillere aktarmak kaynak olduğu büyükşehir belediyesine katılması olumlu bir yak-
görünürken,
sürece mümkündür. Yerel yönetimlerin yetki ve laşım olarak değerlendirilebilir.
sorumluluğunun yanında kaynak imkanı da sağ- bu yetki ve
Meclisten geçen henüz onaylanmamış olan İl Özel
layacak düzenlemeler olmalıdır.
İdaresi Kanunu’nda il özel idarelerinin görev ala-
kaynakla-
Bugüne kadar yerel yönetim birimlerine verilen nının büyük ölçüde arttırılması ve bakanlıkların rın yerinde
görevlerin bir çoğu, zamanla başka kamu kurum kaldırılan tüm taşra teşkilatlarının görevlerinin bu kullanımını
ve kuruluşların görevleri haline getirilmiştir. yerel birimlere aktarılması ile, il özel idarelerinin denetleye-
Örneğin; il özel idareleri için öngörülen hizmet- sorumlulukları artmaktadır. Bu görevlerin içinde
lerin çoğu merkezi yönetime devredilmiş, köy kültür ve turizm hizmetleri ile orman ve çevre
cek etkin bir
idareleri için öngörülen hizmetler Köy Hizmet- hizmetleri de yer almaktadır. mekanizma
leri Genel Müdürlüğü’ne verilmiş, belediyeler için
442 sayılı Köy Kanunu ile köy yerel yönetim- önerme-
öngörülen hizmetlerin bazıları merkezi yönetimin mektedir.
lerinin üstlendiği görevlerin son derece geniş
görev alanına devredilmiştir.
tutulması ve bu yönetimlerin hiçbir zaman bu
Türkiye’de plan yapma ve onama yetkisine sahip ölçüdeki görevi yerine getirecek mali güçte
olan yerel ya da merkezi düzeyde çok sayıda kuru- olamamaları onları kamu hizmetlerinin yapımı
mun bulunması ve bunlar arasında eşgüdümün açısından merkeze bağımlı hale getirmiştir. Köy
sağlanamaması, yerleşmelerin planlı ve sağlıklı Kanunu ile ilgili yeni bir düzenleme bulunma-
gelişmesi ile kentleşmesini zorlaştırmaktadır. makla birlikte bu yasanın yeniden düzenlenip
Başta belediyeler olmak üzere planlama yetkisine günümüz şartlarına uyarlanması gerekir.
sahip pek çok kurumun, bu yetkiyi kullanabilme-
Yerel yönetimlerle ilgili tüm bu yasal düzenleme-
lerini sağlayacak yeterli mali, teknik ve personel
lerin yanında merkezi düzeyde çeşitli bakanlıklar
olanakları yoktur. Yeni yasal düzenlemeler bu
birleştirilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre
sorunları çözmeye yönelik olmayıp, var olan
ve Orman Bakanlığı birleştirilen bakanlıklardır.
sorunları daha da ağırlaştırmaktadırlar.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm yatırımlarına
Yeni yasalar yerel yönetimlere kapsamlı yetki, ağırlık verip, tarihi, kültürel ve doğal değerlere
görev ve mali kaynak aktarıyor görünürken, bu karşı yeterli özeni göstermezse, bu değerler hızla
yetki ve kaynakların yerinde kullanımını denetle- yok olacaktır. Yine görevleri arasında doğal değer-
yecek etkin bir mekanizma önermemektedir. Yerel leri korumak ve geliştirmek olan Çevre ve Orman
yönetimin kendi iç denetim mekanizmasının etkin Bakanlığı’nın orman alanlarının satışına ilişkin
PLANLAMA
bir denetim mekanizması olmayacağı açıktır. Mer- düzenlemeler yapıyor olması da ilginçtir. 2005/1

47
KAYNAKÇA Bergama, Şanlıurfa Örnekleri, Doktora Tezi, A.Ü.
ÇEÇENER, Besim, İstanbul’un Kültür ve İmar SBF. Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim
Sorunları, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Dalı, 1995.
Şubesi Yayını, 1995. Türkiye’de Tarihi Kent Dokularının Korunması
TAÇ Vakfı’nın 25 Yılı, Türkiye’de Risk Altındaki ve Geleceğe Taşınması Sempozyumu, T.C. Kültür
Doğal ve Kültürel Miras, Türkiye Anıt Çevre Turizm Bakanlığı KTVK Genel Müdürlüğü, Antalya-Kemer,
Değerlerini Koruma Vakfı, Editör: Haluk Sezgin, 8-11 Şubat 2002.
İstanbul, 2001.
İnternet Adresleri
TMMOB Şehir Plancıları Odası, Haber Bülteni, http://ws.ada.net.tr/tepkiforum/
Mart-2004, sayı:145,151. index.php?fid=48&up=229
TUNÇER, Mehmet, Sürdürülebilir Kalkınma İçin http://tarihikentlerbirligi.org/icerik/
Tarihsel Çevreyi Koruma Politikaları: Ankara, haberDetay.asp?newsID=62

PLANLAMA
2005/1

48
Sürdürülebilir ve Turizm
Eksenli Bir Kentsel Dönüşüm
Hedefine Doğru: Eminönü
Tarihi Kent Merkezi
Dr. Sırma TURGUT1, Dr. Pınar ÖZDEN2 1
Yıldız Teknik Üniversi-
tesi Mimarlık Fakültesi

B
Şehir ve Bölge
ilindiği gibi İstanbul metropolü, yaklaşık uluslararası bir miras olarak kabul edilen “Tarihi Planlama Bölümü
12 milyon nüfusu ile stratejik ve jeopoli- Yarımada”nın içinde yer alan Eminönü Bölgesi; 2
İstanbul Üniversitesi,
tik önemi son derece yüksek olan başat tarihi değerleriyle, üstlendiği çok farklı işlevlerle Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi, Kamu Yönetimi
metropollerden biridir. Özellikle 1980’li yılla- ve içinde barındırdığı kültürel ve sosyal çeşitlilik
Bölümü, TMMOB Şehir
rın sonlarında kendini hissettiren “yeni dünya ve fizik mekana da yansımış bulunan çok renkli Plancıları Odası İstan-
düzeni” ile birlikte önemli bir eklemlenme kültür ve tabiat varlıklarıyla son derece özgü ve bul Şubesi Yönetim
noktasına dönüşmüştür. Oldukça geniş bir ayrıcalıklı bir yapıya sahiptir. Asya ile Avrupa Kurulu Üyesi
coğrafyayı kendi ilişkiler ağına katan İstanbul, Kıtalarının kavuştuğu İstanbul Metropolünün
bu geniş coğrafyadan aldığı tüm renkleri, kim- tam olarak ortasında yer alan, “Eminönü ve Fatih
likleri ve alt kültürleri bünyesinde barındırır bir İlçelerinden oluşan, Tarihi Yarımada; bu konu-
hale gelmiştir. Gerçi bu nitelik İstanbul’u tarih mundan dolayı ulaşım güzergahları açısından da
sayfalarından günümüze dek belki de en ayrıca- odak teşkil eden bir yapıya sahiptir. Yarımada hem
lıklı kılan özelliklerindendir. Bu niteliği sadece karayolu, hem denizyolu ve hem de demiryolu
uluslararası boyutta değil, ülke genelinde de sistemleri açısından merkez konumundadır.
geçerlidir. 1950’lerden başlayarak ülkemizin tüm
“Tarihi Yarımada” özellikle Eminönü İlçesi bütü-
sosyo-ekonomik ve kültürel özelliklerini barın-
nünde konut alanlarından daha çok geleneksel
dıran İstanbul metropolü, uluslararası ve ulusal
ticaret mekanları ve ticaret işlevleri ile öne çık-
dinamiklerin yanı sıra kendi iç dinamiklerinin
maktadır. Ayrıca kuruluşundan bu yana hiç kay-
etkisi ve yönlendirmesi ile de gelişimini ve deği-
betmemiş olduğu ikinci bir özelliği olan yönetim
şimini sürdürmektedir. Yukarıda tanımlanmaya
işlevi de “Tarihi Yarımada”nın süren öneminin en
çalışılan ve İstanbul’un “ kimlik kodlarından” en
temel nedenidir. 1980’lerden sonra yaygınlaşan
önemlisi sayılabilecek bu çok renkli ve kültürle-
desantralizasyon yaklaşımları ile pek çok üretim
rarası yapı kentin farklı noktalarında karşımıza
kaleminin sur dışına taşınmasının gerçekleşti-
çıkmaktadır. Bu yapı kentin bugün “eski kent
rilmiş olmasına karşın, geleneksel mekanlarını
çekirdeğini” de barındıran Tarihi Yarımada
koruyabilenler ve bunlar ile sembiyotik ilişkiler
da son derece yoğun bir şekilde kendini ifade
içinde olan işlevler “Tarihi Yarımada”nın ticare-
etmektedir. Gerek barındırdığı işlevler, gerekse
tinin iskeletini oluşturmaktadırlar. Bu işlevlere
tarihi ve kültürel değerleri ile ilgili litaratürde
turizmin doğurduğu ve kendine özgü bir nitelik
yerini bulan kent, dünya turizmi için de önemli
arz eden informal ticaretin yönlendirdiği ticaret
bir merkez konumundadır.
ile yine çoğunlukla turizmin güdümünde yaşamını
Istanbul’un en eski yerleşim bölgelerinden biri sürdüren eğlence sektörü de katıldığında “Tarihi
olmakla kalmayıp, yüzyıllarboyunca kucaklamış Yarımada”nın ticaret sektörünün genel hatları
PLANLAMA
olduğu kültürlerarası medeniyetler ve değerler ile belirlenmiş olmaktadır” (YTÜ, 2000). 2005/1

49
Eminönü bölgesi; Kapalıçarşı, Hanlar bölgesi, iki üniversitenin, bölgenin fonksiyon dağılımında
Beyazıt, Cankurtaran, Sultanahmet Meydanı, ve yerel dengelerinde değişimlere yol açması da
Ayasofya, Topkapı Sarayı, gibi evrensel düzeyde beklenmelidir.
önemli ve tarihi değerler taşıyan mekanları,
Bölgenin ticari kimliği nedeniyle, özellikle
sınırları içinde barındırmaktadır. Bu alanların
bankalar, ofisler, sigorta şirketleri, Ticaret Odası,
içinde Süleymaniye bölgesi mimari karakteri
oteller ve lokantalar da burada yer seçmişlerdir
Eminönü ve özellikle 1960’lara kadar sahip olduğu sosyo-
(Grafik 1a, 1b).
kültürel yapısı ile özgün bir “Türk Yerleşmesi”
bölgesinin olarak türünün önemli örneklerinden biridir. Bu Kentin organize olarak gelişen yeni merkezleri
sosyo-kültü- anlamda, İstanbul’un kültür ve turizm potansiyeli (CBD) nin karşısında, geleneksel bir merkez
rel ve fizik- açısından en önemli bölgeleri arasındadır. olarak oldukça kuvvetli bir yapı sergilemektedir.
Ancak, gerek mülkiyet yapısından kaynaklanan
sel çöküntü Eminönü bölgesi, tarih boyunca daima ticaret,
dezavantajları, gerekse 1995 yılında Tarihi Yarı-
alanı haline geleneksel el sanatlarının üretimi ve ticareti
mada’nın tümüyle sit alanı (registered area) olarak
konusunda kentin kalbi görevini sürdürmüştür.
gelmesi tekstil ve deri ürünleri, mefruşat ürünleri, gıda
ilan edilmesi kentsel mekanı istediği şekilde
biçimlendirmeyi tercih eden küresel yatırımlar
ve giderek ürünleri, kuyumculuk, hasır ve ahşap eşya, halı-
için cazip gelmemiş ve Eminönü, giderek bir
neredeyse kilim perakende ve özellikle de toptan satışında
urban deprivation area olmuştur. Bu bağlamda,
İstanbul’un en önemli merkezidir.
tüm değer- kentin ulusal ve uluslararası platformlarda öne
lerini yitir- 1996 yılının istatistiklerine göre, Türkiye’de ulusal çıkan en önemli potansiyellerinden biri olan
gelirin %46.5’ini üreten ilk 50 ilçe içinde 12. sırada Eminönü bölgesi, ironik bir çelişki ile öz değer-
mek üzere yer almaktadır. 1992 yılı istatistiklerine göre hizmet lerini kaybetme riski altındadır.
olması yalnız sektörü işyerleri sayısına bakıldığında, Eminönü,
Eminönü bölgesinin sosyo-kültürel ve fiziksel
İstanbul için %11.9‘lik değer ile MİA alanına giren ilçeler ara-
çöküntü alanı haline gelmesi ve giderek nere-
sında ilk sırada yer almaktadır. 503.5 hektar’lık
değil, evren- alanın %16.8’i ticaret, %3.9’u konut+ticaret,
deyse tüm değerlerini yitirmek üzere olması
sel kültür yalnız İstanbul için değil, evrensel kültür adına
%1.6’sı turizm+ticaret, %1.6’sı turizm, %0.8’i
da bir tehlike ve tehdittir.
adına da bir konut+turizm, %1.4’ü imalat, %0.5’i konut+ima-
lat, %4.2’si ticaret+imalat ve %0.9’u depolama Ancak bölge, süreç içerisinde alınan yanlış
tehlike ve fonksiyon kararları, rantın kültür mirasını hiçe
şeklinde bir dağılım göstermektedir (IBB, 2002).
tehdittir. Yani alanın %31.7’si, bölgenin yerel ekonomik sayması, bölgenin çöküntü alanı haline gelmesi,
karakterini gösteren fonksiyonlardan oluşmak- projelerin üretilip gerekli koordinasyon, finans
tadır. Bunun yanında bölgede yer alan müze vb. ve yönetimin sağlanamaması gibi nedenlerden
yapılar nedeniyle kültür fonksiyonu da %5.9’luk dolayı korunamamakta, gün geçtikçe değerlerini
alana sahiptir. Son yıllarda Eminönü’nde yer seçen kaybetmektedir.

PLANLAMA Grafik 1a, 1b: Eminönü İlçesi’ nde Ekonomik Göstergeler


2005/1 (Kaynak: DİE, 2000)

50
GÜÇLÜ YÖNLER, (POTANSİYELLER), nitelikleri itibariyle birbirine karşı önemli karşıt-
FIRSATLAR, TEHDİTLER VE ZAYIF lıklar içeren potansiyellere, fırsatlara ve tehditlere
YÖNLER sahip olan son derece özel bir alandır.
Önceki bölümde de söz edildiği gibi gerek Konut, turizm-eğlence, toptan ve perakende, tica-
Bizans’tan günümüze pek çok uygarlığın merkezi ret, imalat, eğitim- kültür, hizmetler, basın-yayın,
olan Tarihi Yarımada, gerekse Eminönü bölgesi yönetim gibi farklı fonksiyonları içeren bölge,
çok renkli bir kimliğe sahiptir. Geçmişten bugüne aynı zamanda bir “destinasyon” ve “aktarma”
kadar gelen bu özellik olduğu gibi fiziksel mekana noktası olma özellikleri ile de önemli bir buluşma
da yansıyarak son derece heterojen bir yapının ve dağılma bölgesidir. Tarihsel süreç içinden
oluşmasını sağlamıştır. Bu anlamda bölgedeki günümüze kentin merkezi olarak süregelmiş olan
çeşitlilik; fonksiyon alanlarında, fizik mekanda, Eminönü bugün de “Geleneksel Merkez” olarak
sosyo-ekonomik ve kültürel yapıda kendini kentin uluslararası ve ulusal kimlik noktalarından
göstermektedir. Bölge sahip olduğu değerler ve biridir. İstanbul’a hatta Türkiye geneline yayılan
potansiyellerle İstanbul için en önemli fırsatlar- bir etki alanına sahip olan Eminönü, fonksiyon
dan biridir. Bununla birlikte, “uluslararası miras” alanlarındaki çeşitliliğin yanısıra, bu fonksiyon
olarak kabul edilen bu alanların hızla çöküntüye alanlarında farklılıklar, ayrışmalar ve bunun sonu-
uğraması, kontrol edilemeyen, kriminal bölgeler cunda oluşan alt bölgeleri içermektedir.
haline gelmesi, gece ve gündüz nüfusunun denge-
sizliği, alanı terkedilmiş, köhneleşmiş ve güvensiz Konut Alanları: Osmanlı ve azınlık konut alanları,
bir bölge haline dönüşmektedir. Eminönü bölgesi mülkiyet dokularında ve sahipliliklerde farklılık

Şekil 1. Eminönü İlçesi İhtisaslaşma PLANLAMA


Kaynak: İBB, Tarihi Yarımada Nazım Plan Raporu,2005 2005/1

51
gösteren alanlar, köhnemiş alanlar, dönüşmüş, görülmektedir. Donatı Alanları: Oldukça geniş bir
deprem riski taşıyan alanlar, fonksiyon değştirmiş etki alanı ile hizmet veren donatı alanları; eğitim,
ve değiştirmekte olan alanlar, düşük yoğunluklu kültür, sağlık, yönetim, dini yapılar, simgesel dini
alanlar, yüksek yoğunluklu alanlar, geçiş bölgesi yapılar ve rekreatif alanlar gibi başlıklar altında
konut alanları. Çalışma Alanları: Merkez fonksi- toplanabilir. Ulaşım Aksları: Etki alanı doğrul-
yonlarının yer aldığı bölgeler de kendi içinde fark- tusunda oldukça kapsamlı bir ulaşım ağının ve
lılıklar taşımaktadır. Bunlar geleneksel ticaretin yer sisteminin bir parçası olan Eminönü; kara, deniz,
aldığı bölge (Kapalıçarşı, Hanlar Bölgesi, Kuyum- raylı sistem, tramvay gibi ulaşım akslarının yer
cular Çarşısı vb.), yeni merkez gelişimi olan alan- aldığı bir toplanma ve dağılma noktasıdır. Adliye,
lar, turizm amaçlı olarak gelişen ticaret birimleri, güvenlik, üniversite, ticaret ve imalat gibi yoğun
konaklama-eğlence birimleri olarak ayrışmaktadır. ulaşım desteğine gereksinim duyan sektörlerin
Bu farklılığın içinde sektörel uzmanlaşmanın yer bölgede varlığı alanı bir destinasyon ve aktarma
aldığı akslarda mevcuttur. Bunun dışında, bölgedeki noktası olarak da öne çıkarmaktadır.
önemli bir diğer çalışma alanı imalat sanayiinin yer Yukarıda özetlenen fonksiyon alanları; mülkiyet
aldığı alanlardır. Bu başlık altında da tekstil ve deri, dokusu, sahiplilik, parsel örüntüsü, yapı-parsel,
ayakkabıcılık, kuyumculuk gibi sektörler bölgede yapı-yapı, ada-yapı ilişkileri, yapı kompleksleri,
yer alan ana fonksiyonlardır. Turizm Eğlence kat yükseklikleri, renk, doku ve form gibi baş-
Alanları: Bölgenin barındırdığı ve farklı uygarlık lıklar altında da farklılıklar taşımaktadır. Fizik-
ve dönemlere ait sivil, askeri, dini ve anıtsal mimari sel dokuda söz edilen çeşitlilik, sosyo-ekonomik
ögeler ve vista noktaları bölgenin ağırlıklı potansi- yapıda da sosyal farklılıklar, dini farklılıklar,
yellerini oluşturmaktadır. Bu bağlamda söz konusu edkonomik gelir düzeyindeki farklılıklar, göçle
birimlerin ve bu birimlerin yer aldığı aksların yer yerleşenler, azınlıklar, bekarlar,”öteki”ler gibi
aldığı alanların, kültür/dini, ticaret (turizme yönelik farklı sosyal ve ekonomik alt grupları da içeren
alış-veriş), eğlence gibi fonksiyonlarla yüklendiği bir boyuta sahiptir.

PLANLAMA Şekil 2. Eminönü İlçesi Üst Plan Kararları


2005/1 Kaynak: İBB, Tarihi Yarımada Nazım Plan Raporu,2005

52
PLANLAMA SÜRECİNİN ANALİZİ VE Kanunu gereği ilan edilmiş ve yürürlükte olan 3
BÖLGEYE YÖNELİK POLİTİKALAR adet Turizm Merkezi bulunmaktadır ve bunların
sınırları plan altlığı olarak kabul edilmiştir. Bu
Üst Ölçekli Planlar İçinde Tarihi Yarımada ve merkezler Sultanahmet Meydanı Turizm Merkezi,
Eminönü Bölgesi Barbaros Evleri Turizm Merkezi, Süleymaniye
Bugüne dek, İstanbul Metropoliten Alanı’nı kap- Turizm Alanı olarak sıralanabilir.
sayan iki adet üst ölçekli plan hazırlanmıştır. Bun-
lardan ilki olan 1980 tarihli İstanbul Metropoliten Tarihi Yarımada Planlama Süreci
Alan Nazım Planı’nda Tarihi Yarımada ile ilgili 1933 tarihli Elgötz Planı ve 1936 tarihli Prost
özel hüküm ve kararlar bulunmamaktadır. Ancak Planı’nın ardından, 1964 tarihinde tasdik olunan
genel anlamda, tarihi kent alanları ile ilgili olarak, “1/5000 Ölçekli Sur İçi Nazım İmar Planı”, Tarihi Mülkiyet
“Tarihi çekirdeği oluşturan kent alanlarında Yarımada özelinde yapılan ilk planlama çalışması
gereğinde Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar dokusu,
olarak kabul edilebilir. Bu planda, Tarihi Yarıma-
Yüksek Kurulu kararlarına göre uyarlama yapı- da’nın içinde bulunduğu ve daha önceden tasdikli sahiplilik,
larak onanlı imar planları uygulanacaktır” hükmü bulunan mevzii imar planlarının birleştirilerek tek parsel
yer almaktadır. bir plan altında uygulanması ve konut alanları- örüntüsü,
İkinci plan olan 1995 tarihli İstanbul Metropo- nın teşekkülünün belirtilmesi amaçlanmıştır. Bir
anlamda bir bölgeleme planı niteliğine sahip olan
yapı-parsel,
liten Alan Alt Bölge Nazım Planı ana kararları
ve plan hükümleri içinde Tarihi Yarımada ile ilgili plan, Tarihi Yarımada’yı işlevsel özelliklerine ve yapı-yapı,
kriterler ise şu şekilde sıralanmıştır: arazi kullanım biçimlerine bağlı olarak farklı ada-yapı
bölgelere ayırmıştır. Planda, Tarihi Yarımada’nın
Eminönü Bölgesi içindeki tarihi konut alanlarının ilişkileri,
tarihi ve sosyal kimliği içinde korunarak geliş-
metropoliten merkez fonksiyonlarının yerleşmesi mesini yönlendirecek önemli ilkeler bulunmadığı yapı komp-
ile yok olmasını engellemek, Fatih-Aksaray uç görülmektedir. leksleri, kat
bölgesinde, merkez fonksiyonlarının ulaşım
aksları boyunca, surlara kadar gelişmesine izin • 1990 tarihli Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı yükseklik-
vermemek, kentsel tasarım bazında, alt planlarda Nazım İmar Planı leri, renk,
tarihi, turistik bölgeleri tespit edip, yayalaştırma 1990 tarihinde, Tarihi Yarımada Koruma doku ve
projelerine kadar inen detay projeleri hazırlamak, Amaçlı Nazım İmar Planı hazırlanmıştır. Plan
bugün turistik açıdan değer kazanan kuyumculuk,
form gibi
raporunda, planın amacı, Tarihi Yarımada’nın
antika halı onarımı, deri konfeksiyon satışı gibi “bir merkezi iş alanı (MİA) ve bir kentsel
başlıklar
geleneksel ticaret ve faaliyetlerini koruyarak yığılma yeri olmaktan kurtarılarak yerleşik altında da
geliştirmek, Tarihi Yarımada’daki boş alanların nüfusu ile bütünleşmiş, yaşayan bir tarih, farklılıklar
öncelikle açık sosyal donatı alanlarına ayırmak. kültür, turizm ve rekreasyon alanı olması” şek-
linde belirtilmiştir. Ancak Mimarlar Odası’nın
taşımakta-
1995 tarihli plan, Tarihi Yarımada’nın, tarihi,
turizm ve perakende ticaret merkezi olarak geliş- dava açması sonucu plan yürürlüğe girmeden dır.
tirilmesini öngörmüştür. Planda; Eminönü Bölgesi planın uygulanmasında kamu yararı bulunma-
içindeki tarihi konut alanlarının, Merkezi İş Alanı dığı gerekçesiyle iptal olmuştur.
fonksiyonlarının sur dışına kaydırılması ile, MİA • Tarihi Yarımada’nın Sit Alanı İlan Edilmesi
baskısından korunarak tahrip ve yok olmasının
Bu süreç devam ederken, 1995 tarihinde
önlenmesi, çöküntü alanlarının ıslah edilmesi ve
Tarihi Yarımada’nın bütünü Sit Alanı ilan
çöküntüye neden olan olumsuz fonksiyonların
edilmiştir. Ardından, İstanbul Büyükşehir
desantralize edilmesi, küçük sanayi, depolama
Belediyesi Planlama ve İmar Müdürlüğünce
ve imalatın tarihi dokuyu tahribi sebebiyle ive-
planlama çalışmalarına başlanmıştır. Planın
dilikle desantralizasyonu konularından önemle
hazırlık süreci oldukça uzun sürmüş, 1998
bahsedilmektedir.
yılında hazırlanıp İBB Meclisi’ne iletilen
Tarihi Yarımada’daki turizm merkezlerinin sınır- plan, hem yakın zaman önce gerçekleşen
ları da Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenmiştir ve büyük Marmara Depremi, hem de diğer
alınacak plan kararlarında belirleyici niteliktedir. eksikleri nedeniyle tekrar incelenmek üzere PLANLAMA
Tarihi Yarımada’da 2634 sayılı Turizmi Teşvik 2000 yılında geri çevrilmiştir. 2001 yılı 2005/1

53
başında 1/1000 ve 1/5000 ölçekli planların 2005 Tarihli Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı
birlikte hazırlanması istemiyle bir kez daha İmar Planı
reddedilen planın hazırlıkları, 2002 yılının Mayıs ayı başında onaylanan plan, daha önceki
sonunda tamamlanmış ve plan tekrar İBB planlama çalışmalarına göre çok daha katılımcı
Meclisi’ne iletilmiştir. Plan, 2005 yılı Mayıs bir anlayışla hazırlanmıştır. Genel ilkeler anla-
ayı başında henüz onaylanmıştır. mında planın amacına yönelik araçlar ve planlama
ilkeleri, ilgili aktörlerin etkin katılımı ile saptan-
Tarihi Yarımada Planlarının Eminönü İçin mıştır. Oldukça detaylı bilimsel analitik etüdlere
Öngördüğü Politikalar dayanan plan, geniş kapsamlı bir yaklaşımla ele
• 1964 Tarihli 1/5000 Ölçekli Sur İçi Nazım alınmıştır. Bir strateji planı olarak kabul edilmesi
Bir stra- İmar Planı mümkün olan plan, bir strateji planı için detaylı
teji planı bir içeriğe sahiptir. Bundan sonraki adımlarda bu
Tarihi Yarımada farklı işlev ve özelliklerine stratejilerin altında üretilecek projelere ihtiyaç
olarak kabul göre parçalara ayrılmıştır. Planda Eminönü bulunmaktadır.
edilmesi bütününe yönelik kararlar bulunmamak-
Plan, Eminönü bölgesine yönelik olarak Eminö-
mümkün tadır.Bununla birlikte, Yarımadanın Haliç
sahilleri turizm bakımından ıslahı gerekli bir nü’nün kültürel ve tarihi kimliğiyle uyuşmayan
olan plan, tüm işlevlerin (küçük imalat ve sanayi gibi)
sahil parçası olarak planda yer almaktadır.
bir strateji Yine Yarımada’nın Marmara sahillerini içine desantralize edilmesi, bunların yerine bölgenin
planı için alan bölge, Sur İçi İstanbul’un Marmara kimliğiyle özdeş işlevlerin yüklenmesi, Eminö-
sahillerinden istifadesini sağlayan bir gezi nü’nde fiziksel ve sosyal köhneme nedenlerinin
detaylı bir ortadan kaldırılarak, çöküntü bölgesi olmaktan
yeri, halkın nefes alacağı bir bölgesi olarak
içeriğe kabul edilmektedir. Bu bölgenin Bizans sur- çıkarılması, sosyo-kültürel işlevlerin korunması
sahiptir. ları ile de çevrelenmesinin, bölgenin turizm ve geliştirilmesi, sürdürülebilirliğin sağlanması,
geleneksel ticari kimliği reddetmeden, ticaret
Bundan değerini bir kat daha artırdığı, geniş parseller
oluşturarak ve sur görüşleri kapatılmadan alanlarının dengeli dağılımının sağlanması, alt sek-
sonraki törlerin çeşitlendirilmesi, lineer ticaret gelişiminin
turistik tesislere imkan verilmesi gerektiği
adımlarda belirtilmektedir.
sınırlandırılması, geleneksel mahalle-semt ticaret
bu strateji- merkezlerinin özgün yapı doğrultusunda oluşturul-
• 1980 Tarihli 1/50000 Ölçekli İstanbul Metro- ması, bölgenin öz değerlerinin korunarak, kayıp
lerin altında politen Alan Nazım Planları anıtsal eserler ve önemli sivil mimari örneklerinin
üretilecek 1980 yılı onanlı İstanbul Metropoliten Alan alana geri kazandırılması bu eserlerin yoğunlaştığı
projelere Nazım Planı’nda Tarihi Kent Alanları ile ilgili bölgelerin özelliklerinin vurgulanması, yapılaşma
olarak, “Tarihi çekirdeği oluşturan kent alan- sınırları getirilmesi, yeşil dokunun canlandırılması
ihtiyaç ve peyzaj kalitesinin artırılması, lastik tekerlekli
larında gereğinde GMEE ve AYK kararlarına
bulunmak- göre uyarlama yapılarak onanlı imar planları ulaşımın sınırlandırılması, ulaşımın birbirini
tadır. uygulanacaktır” hükmü yer almaktadır. 1980 besleyip, bütünleyecek şekilde entegre edilmesi
Nazım Planı’nda Tarihi Yarımada ile ilgili özel ve görsel açıdan ulaşım üst yapısının oluşturduğu
hüküm ve kararlar bulunmadığından Eminönü görüntü kirliliğinin giderilmesi, alanda yaşam
özelinde bir hüküm de yoktur. kalitesini yükseltecek mekansal stratejiler ortaya
konulması, özel girişimi alana çekecek teşvikle-
• 1993 Tarihli Eminönü 1/500 ölçekli Koruma
rin sağlanması, prestij alanlarının saptanarak, bu
Amaçlı Uygulama İmar Planları
alanların kentsel sosyal, teknik kalite ve standart-
09.03.1993 tarihinde onanan 1/500 ölçekli bu larının yükseltilmesi, desantralizasyon sonucu
planlarda koruma bölgeleri ve diğer alanlar boşalan alanlarda yeni konut alanları yaratarak
için farklı fonksiyon ve yapılanma koşulları tarihi konut alanlarındaki sivil yapıların oluştur-
belirlenmiştir. Plan notları ile detayda bina- duğu geleneksel konut işlevinin devam ettirilmesi,
ların derinlikleri, kapı, pencere oranları ve gece nüfusunun artırılarak gece gündüz nüfusu
detayları, cephe kaplamaları, yol kaplama ve arasındaki dengesizliğin giderilmesi, sağlıklı
PLANLAMA şehir mobilyalarıyla da ilgili belirlemelerde konaklama alanları elde edilmesi, konaklama
2005/1 bulunulmuştur. alanlarının konut bölgelerini olumsuz etkilemesi-

54
nin önlenmesi, kültür turizmine yönelik projeler Eminönü bölgesi içinde sınırlı bir alanda (Can-
geliştirilmesi, iç ve dış turizme yönelik ticaret ve kurtaran – Sultanahmet bölgesinde ve Yenikapı
turizme yönelik faaliyet kollarındaki işletmelerin – Aksaray bölgesinde) konut+konaklama işlevi
sayısının artırılması, donatıların mahalle ölçeğinde tariflenmiştir. Görüldüğü üzere 2005 tarihli plan,
yaşayan nüfusa yeterli duruma getirilmesi, konut Eminönü’nün bir turizm kimliğiyle gelişmesini
fonksiyonun, gece-gündüz nüfusu dengesini öngörmüş; ancak bunun yanında konut işlevini
kurmak üzere çekici hale getirilmesi, yaya kimli- de artırmayı ve konut işlevinin turizmden zarar
ğinin öne çıkarılması, meydanların vurgulanması görmemesini de dikkate almıştır. Ancak, bu kay-
gibi temel kararlar getirmektedir. gılarla hareket edilen planın uygulama araçları
arasında bu hedefi gerçekleştirmeye yönelik
Planda, Tarihi Yarımada’nın gelişiminde ve yaşa-
öngörüler bulunmamaktadır.
tılmasında belirleyici faktörün turizm olmasının
ve bunun plan kararlarında mutlaka dikkate alın-
masının gerekliliği kuvvetle vurgulanmaktadır. EMİNÖNÜ’NDE TURİZM
Eminönü ise bölge içinde bu misyonu yüklenecek EKSENLİ DÖNÜŞÜM VE KONUT
olan en önemli alandır. Tarihi Yarımada Koruma GELİŞTİRME STRATEJİLERİ
Amaçlı Nazım İmar Planında Turizm Alanları ÜZERİNE KESTİRİMLER
dağılımı incelendiğinde; Tarihi Yarımada’nın Eminönü bölgesi, İstanbul’daki en temel merkez
yalnızca %1,03’ünü kapsayan Turizm Alanla- fonksiyonunu üstlenmesinin yanısıra, sivil ve
rında %53,87 pay ve ilçe alanının %1,70’i ile anıtsal mimari örneklerinin yoğunluğu ve kent
Eminönü ilçesi öne çıkmaktadır. Bu çerçevede, içindeki özel statüsü nedeniyle, hem konut, hem
alanda yeralan turizm sektörünün ihtiyaçlarını de turizm işlevi açısından son derece güçlü bir
karşılayacak tesislerin korunması ve yaşatılması potansiyele sahiptir. Ancak, Tarihi Yarımada
gerektiği belirtilmekte, ancak turizm sektörünün Planı’nda (2005) da belirtildiği üzere, konut ve
aşırı gelişme ve büyüme taleplerinin zaman içinde turizm işlevlerini dengelemek buradaki en temel
bu bölgelerdeki konut nüfusunun ve alanlarının sorunlardan biridir.
azalması gibi nedenlerle, turizm işlevinin ölçüsü-
nün iyi belirlenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Senaryolar
Belirli bölgelere, elit konut tabakasını bölgeye Tarihi Yarımada Planı, farklı senaryolar üze-
çekecek prestij konut ve konaklama fonksiyonu rine oluşturulmuştur. Bu senaryoların her biri,
önerilmektedir1. Bunun yanı sıra çevresel kalite- alan için farklı bir misyon öngörmektedir. Bu
nin yükseltilmesi ve ticaret türlerinin çeşitlenmesi, noktada, senaryolara kısaca gözatmakta yarar
sağlıklı konaklama alanları yaratılması, konak- bulunmaktadır:
lamanın sektörel çeşitlenmesinin sağlanması,
Senaryo 1: Tarihi Yarımada’ya ticari bir kimlik
konaklama alanlarının konut bölgelerini olumsuz
öngörmektedir. Tarihi Yarımada’nın mevcut
etkilemesinin önlenmesi, bölgeye prestij kazan-
durumun devamında kazanacağı kimlik, konut ve
dıracak 1. sınıf konaklama tesislerinin alanda
ticaret ağırlıklı bir gelişime dayalı olacaktır. Ön
yeralması, Eminönü’nde var olan 5 yıldızlı otel-
koşul olan dokuya ve çevreye ve alanın kimliğine
lerin korunması, ticaret bölgeleri içine konaklama
zararlı ve aykırı imalat, depolama gibi fonksiyon-
işlevinin de getirilmesi öngörülmektedir.
ların desantralizasyonu sonucunda konut, ticaret
Planda, konut alanlarının bulunduğu bölgelerde ve hizmet ağırlıklı bir gelişim olacağı varsayı-
ticaret ve turizmin başlamasının, konut kullanı- mıyla hareket edilmiştir. Mevcut konut alanları
cısının kaçmasına ve konut alanlarının rantı daha %19 artırılmakta, yeni ve büyük çaplı konaklama
yüksek olan ticaret ve turizm alanlarına dönüşme- tesisi önerilmemektedir. Mevcut turizm tesisleri
sine neden olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle, 4,3 hektardan 9.8 hektara çıkartılmıştır. Yeni tica-

1
Newman (2004), prestij projelerine yatırımın, diğer konumlara kıyasla kent merkezlerini, yani kültürel değerlere ve mevcut çekim
odaklarına yakın ya da bu alanların içerisindeki bölgeleri tercih ettiğini belirtmektedir. Ona göre, büyük projelerin olumsuz yönleri yaygın
bir şekilde kabul görmektedir; yine de güçlü bir çekiciliğe sahip olmaya devam etmekte ve yarışan kentler için önem taşımaktadırlar. PLANLAMA
Bu anlamda, bir çekim odağı olan Eminönü bölgesinde yapılacak prestij projelerine olumlu yaklaşmak gerekmektedir. 2005/1

55
ret+konaklama alanı önerilmemiş, kültür alanları
ise bir miktar azaltılmıştır. Ticaret ve hizmet
sektörünün ekonomiye ve sosyal hayata canlılık
getirecek olması ve finans sektörünün bölgede
gelişmesinin tarihi yapılara ve koruma kullanma
anlayışına katkı sağlayacak olması senaryonun
olumlu yanları olarak kabul edilebilir. Buna kar-
şılık, ticaret ve konut alanlarının getireceği ulaşım
talebi ve otopark sorunu,, yoğun konut alanlarına
hizmet edecek sosyal ve teknik altyapı alanlarının
yetersiz kalması, kentsel silüet ve dokuda tahribatı
körüklemesi gibi dezavantajlarından da sözetmek
gereklidir (Şekil X).
Senaryo 2: Tarihi Yarımada’da turizm ağırlıklı
bir kimlik oluşturarak, eski eser envanterinin
yoğun olarak bulunduğu alanlarda fiziksel ve
sosyal kaliteyi artırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca
büyük kamu yapılarını ve kentsel ölçekteki
büyük kurumsal alanları turizme yönelik tesisler
halinde planlayarak, kaliteli ve kültürel amaçlı
Senaryo 1 (İBB-2005) turizmi teşvik etmek, ticaretin de çeşitlenmesini
Kaynak İBB Tarihi Yarımada Nazım PlanRaporu, 2005
ve turizme yönelik ticaretin gelişmesini sağlaya-
rak ticari hayata katkıda bulunmak hedeflenmiştir.
Konut alanları korunmuş, ticaret alanları azalmış
ve turizm alanları korunmuş, ticaret alanları azal-
mış ve turizm alanları ile birlikte konut+konak-
lama ve ticaret+konaklama fonksiyonları getiril-
miştir. Konaklama alanlarının en yoğun olarak yer
aldığı senaryo ikinci senaryodur. İkinci senaryo,
turizm ağırlıklı olduğundan dolayı, saf konut alan-
larında bir azalma sözkonusu olmuştur. Saf konut
alanlarının yanında konut+konaklama fonksiyonu
önerisi getirilerek, konut ile ev pansiyonculuğunu
birarada değerlendirme imkanı sağlanmaya çalı-
şılmıştır. İkinci senaryoda konut alanları yakla-
şık %10 azaltılmaktadır. Mevcuttaki konaklama
alanı oranı 21 kat konut+konaklama alanı 2 kat
artırılmış, turizmin çeşitliliğinin artırılması, her
tür turist profiline hitap edebilecek konaklama
alanları yapılması mümkün hale gelmiştir.
2. senaryonun, turizm ve ticaretin ekonomik ve
sosyal kalkınmaya yardımcı işlevi, turizmin konut
ve ticaret alanlarına canlılık, prestij getirecek
olması, konut nüfusunun ekonomik seviyesinin
yükselmesine katkıda bulunması ve zamanla elit
konut tabakasını çekebilme kapasitesi, alanın
gece de yaşayan bir bölge olmasına katkıda
bulunması, tarihi dokunun yenilenmesine katkıda
PLANLAMA
Senaryo 2 (İBB-2005)
Kaynak İBB Tarihi Yarımada Nazım PlanRaporu, 2005
2005/1 bulunacağı, turizmin ticaretin türünü değiştirmeye

56
katkı sağlaması ve kalitesini yükseltmesi gibi
olumlu tarafları yanında, turizmin tarihi sosyal
çevreyi yozlaştırma olasılığı, turizmin aşırı
gelişimi durumunda getireceği alt sektörler ve
yan kuruluşlarla özellikle konut fonksiyonunu
dışlaması ve sosyal kaliteyi düşürmesi, turizm
tesislerinin zamanla yatayda ve düşeyde gelişme
isteği duyacağı ve tarihi dokuyu tahrip edeceği
endişesi, turizm sektörünün yaygınlaşması ile
diğer geleneksel geçim kaynaklarının zamanla
terk edilmesi, yerel kullanıcının zamanla tarihi
ve kültürel değerlere sadece alınıp satılabilen
objeler gözüyle bakmasına ve bir “meta” olarak
algılanmasına sebep olması, turizm ve ticaretin
ihtiyaç duyacağı ulaşım ve otopark talebinin kar-
şılanma zorluğu, arsa spekülasyonunu artırması
gibi dezavantajları da bulunmaktadır.
Senaryo 3: Üçüncü senaryo, Tarihi Yarımada’da
konut, kültür, turizm ve ticaret işlevlerinin bir
arada değerlendirilmesini, dengeli dağılımını ve
bu işlevlerle eski eser ağırlıklı alanları canlandır- Senaryo 3 (İBB-2005)
Kaynak: İBB Tarihi Yarımada Nazım Plan Raporu, 2005
mayı ve yaşatmayı amaçlamaktadır. Tarihi Yarı-
mada’nın yüzyıllardır taşıdığı tarihi ve kültürel
kimliği ön plana çıkararak bu kimlikle beraber
konut alanlarını geliştirerek yaşatmak yönünde
kabuller temel alınmıştır. Konut alanları 3 kat
artırılmış; alansal olarak büyümekle birlikte nüfus
mevcut haliyle korunmuş ve yoğunlukların düşü-
rülmesi ile daha sağlıklı ve sosyal, kültürel altyapı
standartları yükseltilmeye çalışılmıştır. Eminönü
bölgesinde belli alanlara konut işlevi yüklenerek,
gece gündüz nüfusu arasındaki denge kurulmaya
çalışılmıştır. Konaklama alanları 5 kat, konut+-
konaklama alanları yaklaşık 2 kat artırılmıştır.
3. senaryonun, ticaretin lineer gelişimi yerine
mahalle ölçeğinde gelişiminin desteklenmesi,
transit trafikten arındırılmaya yönelik adımlar
atılmış olması, yayalaştırmaya ve rekreatif amaçlı
alanlara ağırlık verilmesi gibi olumlu yanlarının
yanısıra, konut alanları için ulaşım ve otopark
alanları talebine cevap verme güçlüğü, ticaretin
sınırlı tutulmasının ekonomiyi ve bölgesel kal-
kınmayı olumsuz etkilemesi, kültür fonksiyonu
verilen alanlarda özellikle hanlarda ve İstanbul
Manifaturacılar Çarşısı bloklarında kamulaştırma
problemi gibi dezavantajları bulunmaktadır.
Senaryo 4: Dördüncü senaryo, tüm eski eserlerin
ihyasını ve kültürel amaçlı kullanımını destekle-
PLANLAMA
Senaryo 4 (İBB-2005)
mesinden dolayı kültürel alanlar sıralamasında Kaynak: İBB Tarihi Yarımada Nazım Plan2005/1
Raporu, 2005

57
başı çekmektedir. Dördüncü senaryo, ütopya, sınıfın dır.Onların yorumlayıcı vasıfları alanın
deprem senaryosu veya eski-yeni sentezi olarak tüm potansiyellerinin yeniden değer kazanmasını
adlandırılabilecek bir kurgu öngörmektedir. sağlayacaktır.” (Newman, 2004)
Tarihi Yarımada’daki geçmiş 3 kültürün (Roma,
Tarihi, kültürel, coğrafi veri ve değerleri ile
Bizans ve Osmanlı) izlerini gün ışığına çıkarmayı
İstanbul’un en önemli potansiyellerinden birini
ve modern anlayışı da ekleyerek bir sentez oluş-
oluşturan Eminönü bölgesi, bildirinin başında
turmayı amaçlamaktadır. Eski eser envanterinin
da söz edildiği gibi UNESCO gibi uluslararası
ağırlıklı olarak yer aldığı tarihi dokuların dışında
kurum ve kuruluşların da dikkatini çekmiştir.
kalan bütün alanların tamamen yeniden ele alınıp
Koruma altına alınması ve sürdürülebilirliği bu
düşük yoğunluklu ve silüete uyumlu olarak plan-
kurumlar tarafından da öngörülmüş bir alan olarak
lanacağı bir model geliştirilmiştir. Mevcut konut
bölgenin planlanması ve yönetimi ulusal olduğu
alanları 4 kat, konaklama alanları 26 kat, kültür
kadar uluslararası bir “vaka” olarak karşımıza
alanları 2,5 kat artırılmıştır.
çıkmıştır. Bunun da ötesinde, Eminönü bölge-
sinin öz değerleri kapsamında sürdürülebilirliği,
Eminönü’nde Turizm Eksenli Dönüşüm ve
Ergun (1998)’un da belirttiği üzere, toplumlarda
Konut Alanlarının Gelişimi
kültür sürekliliğinin sağlanması, bu amaçla
2005 tarihli planda, Tarihi Yarımada’nın geli-
geçmişte varolan tüm değerlerin bilinçli ve çok
şiminde ve yaşatılmasında belirleyici faktörün
boyutlu olarak dikkate alınması, geliştirilmesi, bu
turizm olması ve bunun plan kararlarında mut-
amaçla köklü politikalar üretilmesi gibi konularla
laka dikkate alınmasının gerekliliği vurgulan-
doğrudan ilgilidir.
maktadır. Dolayısıyla, plan, kendi senaryolarını
üretirken, 2. senaryoyu kabul ettiğini de dolaylı Bu bağlamda üretilecek tüm kararlar ve strate-
olarak ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bu bölüm jiler bu veriler ışığında yorumlanmalıdır. Son
kapsamında, Eminönü’nde turizm eksenli bir yıllarda gerçekleştirilen pek çok girişimde Tarihi
gelişimin alana katacakları ve konut alanlarının Yarımada ve Eminönü Bölgesi başı çekmiş, nere-
gelişimine olan etkileri üzerine odaklanmakta deyse sistemin ateşleyicisi, kentin vitrini olarak
fayda vardır. özel bir statüde gündemdeki yerini korumuştur.
Ancak planlama sürecinden de anlaşıldığı gibi
Bu bağlamda unutulmaması gereken en önemli
söz konusu hareketlerin ve düşüncelerin planlı
noktalardan biri de alanın içsel dinamikleri
ve sistemli bir yapıya kavuşması ve uygulamada
olduğu kadar, turist profilinin değişen yüzüdür.
yer bulması ne yazık ki mümkün olmamıştır.
“Yakın zamanlarda gerçekleştirilen turizm
Bununla beraber, çok yakın bir tarihte onaylan-
araştırmalarının konunun talep boyutundan
mış olan son plan ile alan yasal olarak bir plana
ziyade arz boyutuna ilişkin olarak söyleyeceği
kavuşmuş ve bunun devamında gelebilecek bir
çok daha fazla husus vardır. Ancak büyüyen
dizi uygulamanın ışığı yanmıştır. Alanın kente ve
kültürel turizm sektörüne ait bazı çalışmalar da
kentin kimliğine mal olan değerleri son derece
bulunmaktadır. Kentlere gelen ziyaretçi profilinin
dikkatli, titiz ancak bir o kadar da ivedi kararlar
değiştiği bilinmektedir. Kent turistleri tipik olarak
almayı kaçınılmaz kılmaktadır. Böyle bir yakla-
daha çok ziyaretlerini tekrarlayan, bağımsız ve
şım bu zengin hazinenin kapasitesine yakışır bir
deneyimli gezginlerdir. Yeni ve merkez – dışı
yapıyı sağlayabilecektir.
lokasyonları tercih edebilmekte ve belirli çekim
noktalarına olduğu kadar, prestijli çevre, mimari Bölge için üretilen planlama çalışmaları özellikle
ve ambiansı olan mekanlara da yönelebilmekte- son dönemde katılımcı bir örgütlenme modeli
dirler. Kent turistlerinin arayışında oldukları şey dahilinde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.
tüketim için gerekli olan mekanlardır.” (Newman, Bu son derece olumlu olan yaklaşım, yönetişim
2004) “ Belirli mekanların özelliklerini anlama bir ve katılım kavramlarının yoğun ve aktif olarak
dizi çok çeşitli faktörün biraraya nasıl geldiğinin kullanılması sonucunu doğurmuştur. Beş yıl
sorgulanmasını gerektirir. Burada önemli olan öncesinde İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen
tarih, çevresel kalite, yerel halkın görüşleri ve “ İstanbul Gibi İstanbul” Projesi, İstanbul Büyük-
tüketim mekanlarıdır. Bu mekanların destek- şehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve
PLANLAMA
2005/1 lenmesine katkıda bulunacak en önemli “orta” İstanbul Valiliğinin koordinasyonunu yürüttüğü

58
“ Müze Kent” Projesi, yine aynı kurum ve kuru- Güçlü Yönler:
luşlar tarafından desteklenmiş olan “ Tarihi İstan- • Turizm fonksiyonu bölgeye ekonomik getiri
bul’un Yönetimi” Arama Toplantıları yoğun NGO sağlayacak, bölgenin içsel ekonomisinin kuv-
katılımını ve ilgili kurum ve kuruluşları sürece vetlenmesini ve kalkınmasını sağlayacaktır.
katmayı amaçlayan çalışmalardır. Ancak bunların • Turizmin böylesi bir alt bölgede yoğunluk
hiçbiri sonuca ulaşabilen çalışmalar olmamıştır. kazanması farklı ölçeklerde ve profillerde
En genel tanımıyla, tam olarak netleşmemiş bir yatırım çekmesi alana hareket kazandıracağı
organizasyon ve koordinasyon sistemi içinde gibi, kentin en önemli tarihi merkezi, çekir-
gerçekleştirilmeye çalışılan bu projeler ayrı ayrı deği olarak bir prestij ve çekim noktası haline
son derece önemli konular üzerinde dursa da dönüşecektir.
uygulamaya geçebilecek bir sistematikten uzak • Bu eğilim büyük projeleri ve prestij proje-
ve bütüncül bir bakış açısından kopuk bir yapıya lerini alana çekebilecektir.
sahip olmaları nedeniyle başarısızlığa mahkum
olmuş çalışmalardır. Kimi kez “katılım dejeneras- • Statüsü olumlu yönde gelişecek olan alanda
yonu” na boğulmuş kimi kez de parçacıl sorun- konut sahipliliğine ilişkin profil de değişecek
ların üzerinde takılmış olan bu sistemler aslında ve üst gelir ve kültür grubunun yer alacağı bir
bir yandan da önemli bir envanter oluşmasına sosylulaşma hareketi yaşanacaktır. Özellikle
katkıda bulunmuşlardır. kültürel olarak çok yoğun potansiyele sahip
olan alanlarda kentsel yenileme hareketleri
Konu planlama mantığı içinde ele alınması gere- yaşanacaktır.
ken çok ciddi ve kapsamlı bir süreçtir. Böylesine
• Bugünkü yapıda özellikle geceleri ıssız
kapsamlı bir analitik etüde dayanan ve öngörü-
olan alanlar ve kriminal bölgeler sözkonusu
leri oldukça geniş bir plan şüphesiz ki alanın
olumsuzluklardan arınabilecektir.
şansıdır. Ancak buradaki nüanslara da dikkat
etmek gerekmektedir. Bu kabullerden hareketle; • Bölge, bugünkü yapı içinde sorun teşkil eden
sistemin, merkezi yönetimin ve ilgili birimlerin sosyal alt gruplardan arınacaktır.
ağırlıkla üzerinde durduğu II. Senaryo bu bağ- • Alanın tarihi değerleri mimari envanteri
lamda irdelendiğinde konutun ötelendiği bunun korunabilecek, yenilenecek ve tekrar yaşama
yerine turizm fonksiyonunun ağırlıkla öne çıktığı geçecektir
izlenmektedir. Oysa alanda turizm ile konutun bir- • Alanda yitirilmeye başlanan birtakım özgün
likte yaşamasını sağlayacak dengelerin aranması uğraş alanları, tekrar canlanacaktır.
kaçınılmazdır. Alanın turizm değerleri ve turizm
• Prestij projeleri, büyük yatırımlar için alanın
fonksiyonu ile ön plana çıkması son derece doğal-
tarihi, kültürel ve coğrafi verileri son derece
dır. Ancak, büyük yapıların turizm amaçlı kulla-
güçlüdür.
nılması ve bu yolla olası 5 yıldızlı, büyük hacimli
ve ağırlıkla zincir tesislerin bölgeye yerleşmesi Zayıf Yönler:
ve baskın bir karakter taşıması alanın kimliğine • Alanın sosyal örüntüsü göz ardı edilmek-
aykırı olduğu gibi bölgenin mistik bir doğu/batı tedir.
sentezi olma yolundaki özgün kimliği için de zarar
• Turizmin sınırlarının belirlenmemiş olması
verici olacaktır. Bir başka zayıf nokta ise konut
negatif bir büyüme tehlikesi karşısında sosyo-
dokusunda olan ve dönemin ve kültürünün tek ve
ekonomik düzeyi ve alanın kalitesini tehdit
özgün örneklerinden olan konut alt bölgelerinin
edebilecektir.
başka fonksiyonlara bürünmesi alanın orijinal
kimliği ile çelişmektedir. Bunun devamında yanıt • Turizm baskısı ile birlikte alanın zaman
aranması gereken bir diğer soru da kullanıcının içinde bir “meta” olarak kabul ve işlem gör-
durumudur. Mevcut kullanıcının değişmesi ya da mesi alanın kimliğine olduğu kadar mevcut
devam etmesi durumunda stratejiler netleştirilmeli potansiyellerine de önemli zarar verecektir.
ve alanın sosyal ve kültürel iyileştirilmesi de göz • Alanın en önemli özelliklerinden birisi farklı
ardı edilmemelidir. Bu doğrultuda gerçekleştirilen dönemlere ve farklı kültürlere ait konut alan-
swot analizi sonucunda elde edilen şu bulgulardan larını barındırıyor olmasıdır. Bu fonksiyonun PLANLAMA
söz edilebilir: zayıflatılması otomatik olarak alanın tarihsel 2005/1

59
süreçiçinde süregelen bazı değerlerinin yiti- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
rilmesine neden olacaktır. Sonuç olarak Eminönü bölgesi, geleceğini mutlak
olarak turizmle kuracak bir potansiyele sahiptir.
Fırsatlar: Ancak bölgeyle uyumlu bir profil içinde, konutla
• Alanın geleneksel kimliği ve sahip olduğu barışık, bölgenin ölçeği ve genel kimliği ile
potansiyeller kuvvetlidir. çelişmeyecek bir yapılanma içinde kurgulanacak
• Söz konusu potansiyeller ulusal olduğu bir turizm senaryosuna ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu senaryo, kadar uluslararası kurum ve kuruluşlarca da Bu senaryo, alanı tahrip etmeye ve değerlerini
alanı tahrip desteklenmektedir. tüketmeye yol açmamalı, aksine alanın kimliğini
• Alanda yer alan kültürel ve tarihi niteliği son ve tarihini beslemeyi amaçlayan bir yapılanma
etmeye ve
derece çeşitli ve kuvvetli yapı stoğu vardır. modeli ortaya koymalıdır. Burada dengeli bir
değerlerini şekilde turizm-konut sarmalı olarak tanımlaya-
• Büyük yapıların varlığı bazı fonksiyonların
tüketmeye alana gelmesi için önemli bir avantaj sağla- bileceğimiz bu doku, güvenlikli, çevresine sahip
yol açma- maktadır. çıkan kültürel ve fiziksel olduğu kadar sosyal
olarak da alanın sürdürülebilirliğini sağlayan bir
malı, aksine Tehditler: yapının da temeli olarak algılanabilir.
alanın kimli- • Yeni çekim noktaları her zaman için pahalı
Tarihi Yarımada’nın ön kabulleri ve senaryolarını
ğini ve tari- ve risklidir. Ayrıca çekicilik sağlama konu-
dikkate alarak konuyu yorumladığımızda, aşağı-
hini besle- sunda da bazı problemler yaşanabilir.
daki sonuç ve önerilere ulaşılmaktadır:
• Mevcut büyük yapıların turizm amaçlı köul-
meyi amaç- • İl bütününe yönelik olarak yapılacak stratejik
lanılması halinde alanın kimliği ile bağdaşma-
layan bir yan bir turizm tesisi profili oluşacaktır. bir turizm planlaması çalışması içinde Emi-
yapılanma nönü bölgesi özel ve özgün konumu ile diğer
• Bu yapı alanın mevcut kimliği ve turist pro-
alanlardan farklı bir statüde ele alınmalıdır.
modeli fili ile uyumlaşmayan bir sonuç yaratacaktır.
• “Eminönü gelecekte turizm eksenli dönüşen
ortaya koy- • Turizm sektöründe ortaya çıkan olası aşırı bir alan olmalı mıdır” sorusu karşısında, böl-
malıdır. ve kontrolsüz büyüme konut fonksiyonunun gede varolan potansiyel dikkate alındığında,
neredeyse tamamiyle dışlanmasına neden turizm eksenli bir dönüşümün kaçınılmaz
olacaktır. göründüğünü söylemek mümkündür.
• Turizm karşısında soylulaşma eğilimi içine • Bununla birlikte, Eminönü, tıpkı Tarihi
giren alan sosyal profili adına mevcut yapı- Yarımada’nın bütünü gibi, sürdürülebilirliğini
sını yitirecektir. Orta sınıfın yerini alacak olan sağlamak için konut kimlikli bir gelişim yolu
üst gelir grubuna ait konut kullanıcısı alanın da izlemeye mecburdur. Orta ve uzun vadede
sosyal olarak da dönüşmesine neden olacağı alınacak tedbirlerle bu kimliği geliştirmek ve
gibi bölgenin dinamiklerini de doğrudan öne çıkarmak durumundadır.
etkileyecek bir süreç başlayacaktır. Turizm ile
• Bölgede doğru bir turizm-konut kullanım ve
birlikte sosyal erozyon kaçınılmaz olacaktır.
işlevlendirme dengesi kurulduğunda, turizm
• Turizm dokusu zamanla tarihi dokuya zarar ve konut kullanımlarının Eminönü bölgesinin
verecek mekansal bir yapıya kavuşma baskısı geleneksel kimliğine katkıda bulunacağını ve
ile alanı tehdit edecektir. sürdürülebilirliğini sağlamada etkin rol üstle-
• Turizm gibi yüksek rant getirisi olan bir neceğini belirtmek gerekmektedir.
ekonomik aktivite alandaki spekülatif amaçlı • Böylesi bir denge kurmak için, öncelikle
hareketleri kızıştıracaktır. nasıl bir turizm hedeflediğimizi sorgulamakla
• Alana gelecek olan yüksek sayıda ziya- işe başlanmalıdır. Eminönü bölgesinde, büyük
retçinin gereksinim duyacağı sosyal ve yapı stoğuna ihtiyaç duymayan, oteller zin-
teknik donatı alanlarının planlanması ve ciri haline gelmeyecek, işlevine uygun sivil
her türlü gereksinimin sağlanacağı teknik mimari örnekleri içinde yer alan, turizme
PLANLAMA
hizmet alanlarının organizasyonu gerekli yönelik gösterişten ziyade, Eminönü böl-
2005/1 olacaktır. gesinin kimliğini vurgulayıp öne çıkaracak

60
(ev pansiyonculuğu, butik oteller, vb), konut • Bir alanın korunup geliştirilmesi için yal-
kullanımını zedelemeyen, geriletmeyen, nızca tek bir faktöre tutunmak, uzun vadede
tahrip etmeyen, mülk sahibi kullanıcıların bu faktörün ortadan kalkması durumunda
(owner occupation) alandan geri çekilmesine bu alanın sürdürülebilirliğini sağlama
neden olup, kiracı kullanıcıyı (private rented adına zayıf bir basamak oluşturmaktadır.
housing) teşvik etmeyen bir turizm hedeflen- Bu nedenle, Eminönü Bölgesi için turizm,
mektedir. her ne kadar bugün ve orta vade için alana
• Alanda, yapıların el değiştirme süreci ve girdi sağlayan temel işlev olarak görülse de,
dolayısıyla tenure patternde değişim hızlana- planlama kararları veya üstten gelen bir stra-
caktır2. Bu süreci doğru yönlendirmek, spe- tejik hareket ile durum ekseninden çıkabilir.
külatif amaçlara sapmasını engellemek adına Bu durumda, konut işlevine sıkı tutunmakta
yerel yönetimler güçlü bir rol oynamalı, süreci yarar görünmektedir. Çünkü bir alanı sonuna
etkin bir şekilde takip edebilecek yapılanma kadar yaşatan en temel faktör konuttur; yani
ve donanıma kavuşturulmalıdırlar. insan faktörüdür.
• Konut kullanımını özendirmek ve artırmak • Bu olasılık karşısında sosyal yapıyı eğitim
üzere, kullanıcı için ulaşılabilir konut temini projeleri, sağlık projeleri, spor ve rekreasyon
gerekmektedir; bunun yasal olabilirliğini gibi sosyal hedeflerle geliştirmek, orta ve
sağlayacak zemin hazırlanmalıdır. uzun vadede alanın turizm eksenli dönüşü-
müne de katkı sağlayacaktır. Kent içi alanlara
• Çağdaş, rehabilite edilmiş bir konut işlevi,
bu amaçlarla yapılan yatırımların (Report on
bu hedefi besleyip geliştirecektir. Çünkü, good
the DoE Inner City Programmes) hemen her
housing helps to improve health, reduce crime
zaman hedefine ulaştığını hatırlamakta fayda
and enhance quality of life (Edgar and Taylor,
görülmektedir.
2000). Böylelikle, alandaki turizm kapasitesi
de yükselecektir. • Aynı şekilde, geleneksel merkezlerde yeralan
ve alanın kimliğine zarar veren ofis binaları
• Turizm geliştirme stratejisi, Shutt (2000)’ın
alandan desantralize edilirken, prestijli ofis
deyimiyle, bir kentteki ekonomik dönüşümün
binalarının alanda yoğunlaşması (Walton,
belkemiği rolünü üstlenebilmektedir. Bu
Milner), alanın sürekliliğine katkıda bulu-
nedenle, Eminönü bölgesi için geliştirilecek
nacak bir başka faktör olarak dikkate alın-
bir turizm eksenli dönüşüm stratejisinin, hem
malıdır.
alan özelinde, hem de kent bütününe yönelik
bir ekonomik dönüşümün tetikleyicisi olma
olasılığını dikkate almak gerekmektedir. Kaynakça
Aaen S., 2000. National Strategies for Urban
• Alanda bir yandan turizm işlevini destekleye- Renewal and Housing Rehabilitation in Norway,
cek, diğer yandan burada yaşayacak olanlara Housing Renewal In Europe, Policy Press, UK,
yeni fırsatlar sunacak iş olanakları yaratılmalı, 203-240
yerel yönetimler alandaki turizme yönelik iş
Edgar B and Taylor J., 2000. Urban Regeneration: A
kapasitesini geliştirmede etkili olmalıdırlar.
Handbook, ed. By Peter Roberts, Hugh Sykes SAGE
• Bu çerçevede alanda tanımlanmış bölgeler Pub., London, s 153-175
için üretilen konut ve turizme yönelik stra-
Ergun N., 1998. Yenileme Sürecinde Kültür
tejiler, birbirleriyle etkileşim içinde alanın
Kimliğinin Sağlanması, Yapı /199, 91-96
sürdürülebilir gelişimine katkıda bulunacak,
alana özgü güçlü bir sosyal yapı, özgün bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi; 2005. Tarihi
turizm profili ve bu yapıyı besleyen karakterde Yarımada Nazım Plan Raporu, İstanbul
bir ticaret işlevini de (el sanatları, halı, deri Yıldız Teknik Üniversitesi; 2000. Tarihi Yarımada
eşya, hediyelik eşya, sanat atölyeleri, sergi ve Ekonomik Sosyal Coğrafi Mekan Tanımlaması, YTÜ
müzayede, vb) yaratacaktır. – DPT Araştırma Projesi Raporu, İstanbul. s: 5.

PLANLAMA
2
Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Aaen, 2000 2005/1

61
Newman P., 2005. Kültürel Dönüşüm, Turizm ve on the Inner City Programmes in 1988-1989, SAGE
Kent Yönetimi, Uluslararası Kentsel Dönüşüm Pub., London, 257-280
Sempozyumu: Küçükçekçemece Atölye Çalışması,
Shutt J., 2000. Lessons from America in the
27-30 Kasım 2004, Sempozyum Kitabı ed: P. Özden,
1990’s, Urban Regeneration: A Handbook, ed. By
S. Turgut, D. Özdemir, İstanbul
Peter Roberts, Hugh Sykes SAGE Pub., London,
Nokta Planlama, 2004, Süleymaniye Bölgesi Analitik 257-280
Etüd Raporu, İstanbul.
Walton B., Milner S., 1990. People, Places and
Roberts, H. S. 1990.; Renewing the Cities: A Report Production, Grait Britain

PLANLAMA
2005/1

62
Alışveriş Merkezlerine Karşı
Kent Merkezi(*)

Banu AKSEL GÜRÜN ODTÜ


Araştırma Görevlisi

1
950’lerden bu yana ticari faaliyetlerin kent geçici ve kalıcı olmak üzerinde iki başlık altında
merkezlerinden alışveriş bileşiklerine kay- toplayabiliriz. Geçici olanlar pazarlar ve fuarlar,
dığı gözlenmektedir. Bu sıçrama ilk olarak kalıcı olanlar ise kapanlar, dükkanlar, bonmarşe-
1920’lerde merkezileşmiş kentsel dokunun ulaşım ler, posta ile satış yapan dükkanlar, supermarket-
hatlarını takip etmesiyle başlamıştır. Daha sonra ler, fabrikadan satış dükkanları, hipermarketler,
1930’larda, otomobil sahipliliği artma, 2. Dünya üründe özelleşmiş toptan satıcılardır.
Savaşı ile birlikte kentsel yayılma hız kazanmış, Tarihin her döneminde ticaret dışında farklı
şehirlerarası yolların ve modern ticari kompleksle- etkinlikleri de içinde barındıran alışveriş bile-
rin gelişimi ile “dağılma” olgusu ortaya çıkmıştır şikleri kentlerde var olmuşlardır. Bunlar bazen
(Chapin, 1965). Kent dışında yer alan alışveriş bir saray, bir cami, bir sergi salonu, bir tiyatro
merkezlerinin sayısı gün geçtikçe artmakta ve ama her zaman insanlar için bir toplumsallaşma
artmaya devam etmektedir. Bugün, zamanında ve biraraya gelme mekanı olmuşlardır. Alışveriş
dükkanların, kentsel hizmetlerin ve kentlilerin bileşikleri aynı çatı altında toplanmış dükkanlar ve
mekanı olan kent merkezi, mekansal ve toplumsal aynı çatı altında tasarlanmış ve yönetilen dükkan-
boyutlarda tüccar ve girişimcinin leyhinde seçi- lar olmak üzere iki başlık altında incelenebilirler.
len yerler ile rekabet etmek zorunda kalmaktadır. Agoralar, forumlar, panayırlar, çarşılar, hanlar ve
Alışveriş merkezlerinin etkisinin büyüklüğü sayısı kervansaraylar, kapalı pasajlar aynı çatı altında
ve nerede inşa edildiği ile doğrudan ilişkilidir. toplanmış alışveriş bileşikleridir. Aynı çatı altında
Amerika’da alışveriş bileşiklerinin varlığı kent- tasarlanmış ve yönetilen alışveriş bileşikleri ise
lerin yokoluşunu simgelemektedir. bedestenler, çarşılar, mahalli, semt, bölgesel ve
Tarih boyunca ticari etkinliklikler iki farklı bölgeler- üstü alışveriş merkezleridir.
mekansal örgütlenme içinde varolur: alışveriş “Alışveriş merkezi” kavramı yeni ortaya çıkmış bir
yerleri ve alışveriş bileşikleri. Alışveriş yerlerinde kavram değildir. Toplumlar büyüdükçe, dükkanlar
sadece ticari alışveriş söz konusu iken, alışveriş ve pazarlar gelişip plansız alışveriş merkezlerini
bileşiklerinde ise bunun yanı sıra restoranlar, sine- yaratmış, daha sonra planlı alışveriş merkezleri
malar, galeriler, çocuk oyun alanları vs. bulunur. ortaya çıkmıştır (Beddington, 1991). Bedestenler
Alışveriş yerlerinde insan- insan arasında, insan ve çarşılar ilk alışveriş merkezleri olarak kabul
meta arasında kurulan tek ilişki para üzerindendir. edilebilirler. Alışveriş merkezleri ticaret işlevle-
Alışveriş yerleri ticaret dışında bir faaliyet gös- rinin yanı sıra sinemalar, restoranlar, hatta mini
termeyen ekonomik yapılardır. Alışveriş yerlerini golf sahalarını dahi bünyelerinde barındırabilirler

*
Aksel, B., 2000 “Is A Commercial Complez an Urban Center? A Case Study: Bilkent Center, Ankara”, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, PLANLAMA
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi’nden yazılmıştır. 2005/1

63
(Cadwallader, 1967). Bunların yanı sıra büyük bir ve ayrışma; merkezileşme ve merkezsizleşme
açık- kapalı otopark alanına da sahiptirler. Gruen (desentralizasyon); istila ve yerine geçme de
ve Smith (1960) alışveriş merkezlerinde bir insanın kentsel alan kullanımlarını etkileyen toplumsal
ticari faaliyetlerinin yanı sıra, kültürel, toplumsal, durumlardır. İşyerlerinin ve ticaretin baskınlığı,
yurttaşlık ve dinlenme etkinliklerini de karşılaya- az sayıda açık alana sahip merkezi alanlarda
bileceğini belirtmişlerdir. bir alışveriş merkezinin yüksek arazi fiyatları ve yüksek arazi vergileri;
dört önemli özelliğini vardır. İlk ve önemlisi ara- konut alanlarının kent merkezi dışında yer seç-
Sorgulanması zinin ve binanın tek bir kuruma aidiyeti, ve farklı mesi; açık alanların park alanları veya binalar ile,
gereken, son faaliyetlerin farklı kurumlarca işletilebilmesidir. konut kullanımının işyeri kullanımı tarafından
teknoloji ile Bunu takiben dengeli bir ürün ve hizmet dağılımı istila edilmesi kentlerin içinde bulunduğu süreç-
olmalıdır. Alışveriş merkezinin tasarımı iletişime lerden sadece birkaçıdır. Tüm bu süreçler kent
donatılmış, olanak sağlamalı, düzenli bir yapıda, hem toplu- merkezlerinin yaşanılabilirliğini olumsuz yönde
en iyi yerde mun hem de merkezin çıkarı için olmalıdır. Ve son etkilemiş, ve çözülmelerine neden olmuştur. İşte
konumlan- olarak merkez bulunduğu konumun ihtiyaçlarını bu noktada merkezde yer alan alışveriş merkez-
karşılayabilecek büyüklükte mahalli, semt, bölge- leri kent merkezlerini desteklemişlerdir. Yapısal
dırılmış, olarak kapalı, denetim altında, tamamen yaya-
sel ya da bölgeler- üstü olmalıdır.
birçok işlevi laştırılmış, çok işlevli ve yeterli park alanları ile
Bugünün alışveriş bileşikleri tarihi alışveriş
barındıran merkezlerinden farklılık göstermektedirler.
kent merkezlerinin en işlek ve kalabalık noktaları
üzerinde konumlanmışlardır. Bir sonraki aşamada
mükemmel Tarihi alışveriş bileşikleri zamanının kamusal ise, kent merkezlerinin tüm olanaklarını içerisinde
mimariye alanları olma özelliği göstermeleriydi. Onlar barındırarak merkezlerin dışına taşınmışlardır. Bu
dönemlerinin kent merkezi işlevini üstlenmiş
sahip alış- sürecin sonucunda kent merkezlerine ticari ve
olduklarından yapılarında bir kent merkezinin toplumsal eğilim azalmış ve hatta “kent merkez-
veriş mer- tüm işlevlerini içlerinde barındırırlar. Günümüzün lerinden bağımsız bir nesil yetişme”sine (Hughes,
kezlerinin alışveriş bileşikleri de daha öncekileri gibi kent 1974) neden olmuşlardır.
gerçekten merkezlerinin tüm faaliyetlerini barındırmakta,
yaşlısından gencine, zengininden fakirine her- Bugün kent merkezleri ve alt merkezler ulaşıla-
birer kent- kese açık demokratik bir görünüme sahip gibi bilirlik, çeşitlilik, kamusal güvenlik, farklı alan
sel merkez görünseler de bir kurum tarafından idare edilen, kullanımları, kentsel tasarım ve idameden eksik
olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Halbuki,
özelliği gös- istenildiği an kapatılabilen özelleştirilmiş kamu-
diğer taraftan alışveriş merkezleri, hiçbir tarihi
sal alanlardır. Ekonomik, mekansal ve toplumsal
terip göster- açılardan, alışveriş bileşikleri günümüzün kent ve kültürel kimliğe, ve ekonomik canlılığa sahip
mediğidir. merkezi simulasyonlarıdır. olmadan, kentsel merkezlerdeki kadar ticari
işlevlere sahiptirler. Ticari işlevlerin ötesinde
Modern merkezler arazinin uygun ve ucuz olduğu işyerlerini ve çalışma alanlarını, hatta toplumsal,
kent dışında yer seçmeye eğilimlidirler. Kent kültürel ve eğlence işlevlerini de bünyelerinde
dışında yer seçen alışveriş bileşikleri, kent mer- barındırmaktadırlar. Ekonomik, toplumsal ve
kezi ve alt merkezleri ile rekabet durumundadırlar. mekansal bakış açılarından incelendiğinde alış-
Tartışmanın bir yanında kentin ve kentlinin tarihi, veriş merkezlerinin birer kentsel merkez taklidi
kültürel ve toplumsal yapısına sahip fakat değişim olduğu iddia edilebilir. Sorgulanması gereken,
süreçlerine ayak uyduramayan bir kent merkezi son teknoloji ile donatılmış, en iyi yerde konum-
(Gallion and Eisner, 1963) diğer yanında ise tek- landırılmış, birçok işlevi barındıran mükemmel
nolojik donanıma sahip, mükemmel bir mimari mimariye sahip alışveriş merkezlerinin gerçekten
yapıda, en ulaşılabilir yerde konumlanmış ve birer kentsel merkez özelliği gösterip gösterme-
birçok işlev ile desteklenmiş alışveriş bileşikleri diğidir.
bulunmaktadır.
Erken sanayileşme döneminde gelişmiş olan
kentlerde fabrikalar, limanlar, depolar, işyer-
KENT MERKEZİNDEN ALIŞVERİŞ leri, istasyonlar, dükkanlar, tiyatrolar, eğitim
KOMPLEKSİNE birimleri, kütüphaneler ve insan çeken işlevler
İnsan davranışları kentsel alan kullanımlarının dahil birçok yapı ve kurum kent merkezlerinde
PLANLAMA
2005/1 belirleyicisi konumundayken, hakimiyet, düşüş yer seçmişlerdir. İlk dönemlerde bu faaliyetlerin

64
merkezde yoğunlaşması, uygun erişilebilirlik riş alışkanlıkları kent- dışı alışveriş merkezlerinin
olanakları sağlamasındandı. Bundan dolayıdır ki oluşmasını sağlayan çevresel nedenlerdir (Kelly,
toplu taşım sistemlerinin gelişmesinin başlaması 1956). Trafiğin yoğunlaşması ve ulaşım problem-
ile insanların en uğrak yeri olan merkezde yoğun- lerinin artması ile “yayalaştırılmış alışveriş” için
laşmaya başlaması eş zamanlıdır. Roebuck (1974) bir gereklilik doğurmuştur. Araba sahipliliğinin
erken endüstrileşme dönemi kentleri tanımlı, toplu artması, bakımlı yolların ve kent dışı arazilerin
taşımın ve kamusal hayatın canlandığı merkez- uygunluğu sonucunda yönetilen, denetimli bir
lerin etrafına kurulmuş bu kentlerin hoşnutsuz ticari birim olan, etrafındaki yaşam alanlarından
yaşam alanlarına sahip olduğu, kirli, gürültülü, ulaşılabilirliğin sağlandığı ve yaya dolaşımına
aşırı kalabalık ve yüksek suç oranlarına sahip imkan sağlayan alışveriş merkezlerin ortaya çık-
olduklarını belirtmiştir. masına neden olmuşlardır (Beddington, 1991).
“Alışveriş zamanı” olgusunun değişmesi ve geliş-
Kent merkezleri önceleri ulaşım kesişim ve erişim
mesiyle, kentlerde gezinmektense alışveriş mer-
noktasıydı. Özel arabaların ana ulaşım aracı olma-
kezlerinde dolaşmak tercih edilmeye başlamıştır
sıyla birlikte, kent merkezlerinde trafik sıkışıklığı (Crawford, 1995). Bunun en belirgin göstergesi
gözlenmeye başlamıştır. Yirminci yüzyılda araba alışveriş merkezlerinin 1960larda yirmi dakika
kentin fiziksel yapısını ve biçimini yaratan bir güç olan ziyaret süresinin, bugün üç saate çıkmış
olmaya başlamıştır. Araba- kenti merkezsiz bir olmasıdır. Alışveriş merkezleri yeterli otopark
kentdir (Roebuck, 1974). Whtye’a (1990) göre alanları ile sinemalar, restoranlar, tiyatrolar ve
yapısını kaybeden, arabaya daha bağımlı hale farklı eğlence hizmetleri sunmaya başladıktan
gelen, yayaları ve ticareti sokaktan mahrum bıra- sonra vakit geçirme açısından önemli mekanlar
kan kentlerin, sayıları her geçen gün artmaktadır. olmaya başlamışlardır.
Araba birçok insanın özel taşımı kullanmasına
imkan sağlamış ve kentsel dokunun değişmesine Alışveriş merkezlerinin gelişim tarihi, plancılara
neden olmuştur. Arabanın bu olanağı sağlaması fiziksel tasarım ile toplumsal yapıyı birlikte
sonucu insanların büyük bir çoğunluğu kentlerin düşünmek için bir yol açmıştır. Alışveriş merkez-
dışında yaşamak için ev ve işyerleri arasında uzun leri hareketinin kuramcıları olan, Victor Gruen
mesafeler yolculuk etmekten çekinmemektedirler. (1973) ve James Rouse, denetimli merkezlerin
Redford kent merkezlerinin yaşadığı sorunların yaratılmasının, bilinen sıkıntıların olmadığı
temelinde Yirminci yüzyılın kentsel gelişiminin bir kent yaratmak kadar heyecan verici oldu-
temelini oluşturan banliyöleşmeyi (suburbaniza- ğunu iddia etmişlerdir. Bu bağlamda, alışveriş
tion) göstermiştir. merkezleri kent merkezlerinin tüm üstünlük
ve olanaklarına sahip olmakla birlikte hiçbir
Konut nüfusunun kent merkezi ve çevresinden olumsuzluğunu taşımamaktadırlar. Bir alışveriş
ayrılması ekonomik hayatı da etkilemiştir. Res- merkezinde yaya dolaşımı güvenli, park alanları
toranlar, bonmarşeler, tiyatrolar, sinemalar, ulusal uygun, tüm gelir gruplarına açık, ve mükemmel
ve kültürel işlevler, sanat galerileri, kütüphaneler alışveriş çevre koşullarını sağlayan, dengeli ürün
ve spor merkezleri, kamu binaları ve bir çok yatı- ve hizmet sunulmaktadr (Ketchum, 1948).
rımcı firmalar kentten dışarı doğru uzanan ticari
Ulaşılabilirlik açısından en iyi noktada ve ticari
koridorlarda yer seçmeye başlamışlardır. Alışveriş
işlevlerin en yoğun olduğu kentsel iş alanları
merkezleri bu kentsel yayılmanın doğal bir sonucu
geleneksel olarak kentsel yaşamın ve kentle
olarak ortaya çıkmışlardır. Bu banliyöleşmenin
ilgili herşeyin dönüştüğü mekanlardır. Bir çok
(suburbanization) altında yatan en önemli neden-
kent merkezi modern ihtiyaçlara karşılık vere-
lerden biri de araba sahipliliğindeki artış, bir diğeri
meyecek bir konumda yer almakta, ve Leigh’e
de kent dışındaki alanların arazi fiyatlarının ve
(Dawson, 1995) göre “mekansal esneklik” ve
vergilerinin düşük olmasıdır (Ketchum, 1948,
“seçici pazar yönelmesi” gibi kavramlar “mer-
Roebuck, 1974).
kezi yer” ve “kent- çapında pazar yönelmesi”
Kentsel nüfusun merkezsizleşmesi (decentraliza- kavramlarının yerini almalıdırlar. Kentsel çalışma
tion), araba kullanımın ve kent merkezlerindeki alanları özelleşmiş işlevlerin bir çoğunu bünye-
kalabalığın artması, kent merkezlerinde ekonomik sinde barındırabilmekte fakat toptan ticareti kent
PLANLAMA
ve park koşullarının olmayışı ve değişen alışve- dışı alışveriş merkezleri tarafından parçalanmıştır. 2005/1

65
Kent-dışı Rekabeti sürdürebilmek için kent merkezlerinde kentlilere nasıl ve ne zaman alışveriş edileceğini
bazı basit dönüşümlere olanak sağlanmalıdır ve açılış ve kapanış saatlerini zorla kabul ettiren
alışveriş (Dawson, 1995). seçilmemiş ve kamusal sorumluluğu olmayan
merkezle- girişimlerdir. Kamuya ait değerli alanlar, seçil-
Kent-dışı alışveriş merkezlerinin sayısı arttıkça,
rinin sayısı daha fazla işlev ve kentsel yaşam kent merkezle-
miş yerel yönetimler tarafından değil yerel ihtiyaç
arttıkça, daha rinden uzaklaştıkça, boş dükkanlar, terk edilmiş
ve değerlere aldırış etmeyen sadece kendi karını
düşünen alışveriş merkezi sahipleri tarafından
fazla işlev kent merkezleri ve sokaklar gelişmiş ülkelerin
denetim altına alınmaya başlamışlardır. Alışveriş
ve kentsel en önemli problemleri olarak görünmektedir.
merkezleri saf ticaretin ötesine geçmişler, yeni
Geleneksel merkezlerin işlevsel yığılma üstün-
yaşam kent toplumsal denetim ve ayrışma tarzına bürün-
lüklerini ve ulaşım ağındaki öncülüğünü kay-
merkezle- betmesi, kent merkezlerinin politik, ekonomik,
müşler, arınmış, konforlu ve edilgenleştirilmiş
rinden uzak- mekanlar olup, kentsel yoksulluk, kentsel çöküş
toplumsal ve simgesel yapısının çözülmesine
ve toplumsal protesto gibi toplumun tüm kötü
laştıkça, boş neden olmuştur. Kentler, oluşumlarını başarılı
yanlarını kendi dışlarında bırakmışlardır. Alışveriş
dükkanlar, bir ticari yapıya dayandırdıkları için, bu yapının
merkezleri artık “yeni kapamalar” terimi ile adlan-
zarar görmesiyle büyük bir tehlike ile karşı karşıya
terk edilmiş kalmışlar ve kentlerin kalbi olan merkezler de bu
dırılmaktadırlar. Geceleri merkezler kilitlenmekte
kent merkez- ve büyük bir kamusal arazi görüntüsü birdenbire
süreçten etkilenmişlerdir (Miles, 1998). Merke-
yerel insanların sınırlarından çıkarılmaktadırlar.
leri ve sokak- zileşmenin yokoluşunun bir sonucu, mekanın ve
Insanların kamusal alan olarak düşündükleri bir
lar gelişmiş konumun kültürel hissinin kayboluşudur. Başka
yer bir anda özel mülke dönüşmektedir.
bir sonucu ise kent merkezinin insan hayatındaki
ülkelerin önemini yitirmesi olmuş, ve insan merkezi hiç Bir çok alışveriş merkezi tasarlanırken ve inşa
en önemli ziyaret etmeden yaşayabilir ve çalışabilir duruma edilirken kent içinde kentler olarak düşünülmek-
problemleri gelmiştir. tedirler (Spitz ve Flaschner, 1980). Alışveriş mer-
olarak görün- Shields (1992) alışveriş merkezlerinin ticaret
kezlerinin kent yaşamını, Amerika’da ise kentlerin
yokoluşunu simgelediği iddia edilmiştir. Sudjic
mektedir. için “sahipli kamusal alanlar” olarak, pazarlar
(Miles, 1998) alışveriş tipleri mi kentin doğasına
gibi geleneksel kamusal alan olarak, müzeler
şekil vermekte yoksa kentler mi alışverişin nasıl
gibi kamusal binalar ve yapılar olarak, çevrenin
olacağına yön vermektedir diye sormuştur. Varılan
çoğunluğu için kalıcı kamusal alanlar olarak
sonuç şudur ki bu süreç her ikisin arasındadır:
geliştiğini ileri sürmüştür. Marling’e (Miles,
pazardan bonmarşelere, kent merkezinden alış-
Şekil 1: Ankara Kenti 1998) göre ise “kentsel gerçeklik alışveriş
veriş bileşiklerine.
Arazi Kullanımı merkezlerinin sahteliği ile yer değiştirmiştir”.
Kaynak: Ankara Alışveriş merkezleri alışveriş gettoları olarak,
Belediyesi’nden
alınmış veriler ile ANKARA “BİLKENT CENTER”DA
hazırlanmış GIS
çalışmaları (1999)
ALAN ÇALIŞMASI
Türkiye’nin başkenti olan Ankara kenti yaklaşık
olarak üç milyona yakın bir nüfusa sahip olup
61.220 hektarlık bir alana yayılmıştır (Şekil 1).
Ankara Belediye sınırları içerisinde Çankaya,
Yenimahalle, Altındağ, Mamak, Keçiören,
Etimesgut, Gölbaşı ve Sincan İlçe Belediyeleri
bulunmaktadır. Ayrıca bir merkez ilçe yoktur.
Ankara’nın başkentlik işlevi ekonomik etkin-
liklerin niteliğini de belirlemiştir. Ankara’da
istihdamın temel kaynağı, başkentlik işlevlerin-
den oluşmaktadır. Devlet bürokrasisi ile kamu
kuruluşlarının yönetim merkezleri ile siyasal
partilerin, meslek kuruluşlarının, toplumsal
güvenlik örgütlerinin merkezleri ve karar organ-
PLANLAMA
2005/1
ları Ankara’da bulunmaktadır. Başkent olmasının

66
yanı sıra, yüksek öğrenim, sağlık, bankacılık ve
kentsel hizmetler gibi pek çok hizmet alanı da
burada yoğunlaşmıştır.
Ankara’da Ulus, Kızılay, Tunalı çizgisel hattı,
üçlü kent merkezi olarak kabul edilebilir. Bu
üçlü merkezin her biri kent içinde farklı toplum-
sal tabakalara hizmet vermektedirler. Eski kent
merkezi Ulus, kent içi ve kent dışı düşük ücretli
işçi, memur ve küçük esnafa, Kızılay ise orta gelir
grubu tüketici kitlesine hizmet vermekte, kentin
varlıklı kesiminin yaşadığı Kavaklıdere- Çankaya
ve Eskişehir Yolu üzerine ise Tunalı hizmet ver-
mektedir. Gölbaşı, Sincan ve Bahçelievler olmak
Şekil 2: “Bilkent Center” ve çevresi arazi kullanımı
üzere toplam üç alt merkez ve Ankara’nın nere-
deyse tüm semtlerinin kendilerine ait semt mer-
kezleri bulunmaktadır. Bununla birlikte Karum,
Atakule, Migros, “Bilkent Center”, ve Armada
olmak üzere beş adet bölgesel alışveriş merkezi
nılmaktadır. Yolun karşı tarafında ise Sports Inter-
bulunmaktadır.
national adlı bir spor klubü ve Bilkent Konutları
Ankara kent merkezi ve alt- merkezleri, kentin II bulunmaktadır.
ihtiyaçları açısından incelendiğinde, hiç bir
Bilkent Center, kentsel merkez ölçütleri esas
yeterliliği sağlayamamaktadırlar. Öncelikle
alınarak incelenmiştir. Doğrudan yapılan göz-
Ankara kentinde, kent merkezi ve alt merkezleri
lemler, bu merkezin kentsel merkez özelliği
yetersiz toplu taşım ulaşımına, yetersiz otopark
gösterdiği doğrultusunda olup; birçok ticari ve
alanlarına ve yetersiz yaya mekanlarına sahiptir.
toplumsal alanda hizmet vermektedir. Teknolo-
Düşük çevre kalitesinin yanı sıra, az sayıda kamu-
jik ve mimari donanıma sahip olan yapıda bir
sal açık alana sahip olması, emniyetsiz, eski ve
sağlık birimi bulunmaktadı. Alışveriş merkezi
estetiksiz binaların varlığı, yetersiz ve eski altyapı
bedava ulaşım sağlamaktadır. Merkez tamamen
mevcudiyeti, bazı dükkan ve servislerin yığılmış
yayalaştırılmış olup güvenlik görevlilileri tarafın-
olması, merkezi merkez yapan özelliklerden uzak
dan korunmaktadır. Bilkent Center’ın bir kentsel
kavramlardır ve kentlileri mekan olgusunu kay-
merkez özelliği gösterip göstermediğini ortaya
betmeye yönlendirmişlerdir. Ankara merkezlerinin
koyabilmek için doğrudan gözlemleri, dışarıdan
sığınılabilecekleri tek olumlu özellik toplumsal
gözlemler ile desteklemek için üçyüz kişi üzerinde
bilinç ve tarihi değerler olarak kalmıştır. Ankara
bir anket çalışması ve bunu izleyen otuz kişi ile
belirgin bir kent merkezine sahip değildir.
sonu- açık görüşmeler dizisi yapılmıştır. Bu çalış-
Bilkent Center Ankara’nın ilk şehir- dışı alışve- manın sonucunda Bilkent Center’ın sloganlarının
riş bileşiğidir ve kentin güney- batısında Bilkent gerçekleştiği gözlenmiştir (Şekil 5).
Semtinde konumlanmaktadır. Bilkent Üniversi-
tesi yolu üzerinde sağ tarafta Bilkent Konutları Doğrudan Gözlemler
I’in girişinde yer almaktadır (Şekil 2). Bilkent Bütün alışveriş merkezleri erişilebilirliği en
Center’ın da içinde yer aldığı büyük bileşikte yüksek nokta olan kavşak noktalarında ya da işlek
altı işyeri bloğu, ve yetmiş dükkan, sekiz res- yollar üzerinde yerleştirilmek istenir. Ulaşımın
toran, banka, sanat galerisi, bowling ve bilardo yanısıra, her zaman güçlü iletişim bağlantıları
salonu barındıran başka bir alışveriş bileşiği olan olan alanlar üzerinde konumlanırlar. Bazen bir
Ankuva da bulunmaktadır. İşyeri bloklarından konut alanı bazen büyük işyeri bloklarının yakı-
ikisi BOTAŞ, biri TOKİ (Toplu Konut İdaresi), nında yer seçerler. Bilkent Center güçlü iletişim
biri RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu), biri bağlantılarına sahip olmakla birlikte erişilebilir-
SPK (Serbest Piyasa Kurumu)ve sonuncusu da lik açısından zayıf bir noktada konumlanmıştır.
PLANLAMA
farklı ticari şirketler ve işyerleri tarafından kulla- Buna karşın merkez bu sorununu otuz dokuz 2005/1

67
Dolaylı Gözlem
Dolaylı gözlemler, kimlik ve tüketim arasındaki
ilişkiyi ortaya çıkartmak için bir anket çalışması
ile yapılmıştır. Analizler nicel ve nitel olmak üzere
iki farklı yöntem uygulanmıştır. Merkeze gelen
müşterilerin belgilerini çıkartmak için üçyüz kişi-
lik bir anket çalışması ile katılımcıların alışveriş
konusundaki fikirlerini, Ankara’nın kent merkez-
leri ve Bilkent Center hakkındaki düşüncelerini
öğrenmek için de onsekiz kişi ile sonu- açık
sorulardan oluşan bir çalışma yapılmıştır.

Nicel Sonuçların Değerlendirilmesi


21- 28 Temmuz 1999 tarihleri arasında, dört
farklı ekonomik yapıya sahip tüketim grubundan
Şekil 3: Bilkent Center’ın bedava ulaşım hizmeti sağladığı semtler çalışan, işsiz, emekli ve öğrenciden yetmişbeşer
Kaynak: Tunç Aksoy, Bilkent Center müdürü kişi ile toplam üç- yüz kişilik bir anket çalışması
uygulanmıştır. Tüketim alışkanlıkları haftanın
farklı günlerinde ve günün farklı saatlerinde deği-
semte bedava taşıma hizmeti sunarak çözmeye şiklikler gösterdiği için belirli alışveriş zamanları
çalışmaktadır (Şekil 3). Dünyanın neresinde seçilmiştir. Haftaiçi günlerden Pazartesi, Çarşamba
olursa olsun, yeterli bir otopark alanına, ticari ve Cuma, haftasonu günlerden ise Cumartesi ve
ve serbest zaman etkinliklerine sahip kapalı bir Pazar günleri, farklı müşteri belgilerine ve alışveriş
alışkanlıklarına sahip olduğu için her ikisi birlikte
Bundan yapıdan oluşan bir alışveriş merkezinin kavramsal
şeması benzerlikler gösterir. Bundan dolayıdır ki seçilmiştir. Her gün üç zaman diliminde bölünmüş-
dolayıdır ki tür: 10:00- 14:00, 14:00- 18:00 ve 18:00- 22:00
bir alışveriş bileşiği bulunduğu kentin tarihi ve
bir alışve- kültürel kimliğini yansıtmaz. Bilkent Center’ın ve her dilimde her tüketici grubundan beşer kişi
riş bileşiği mimarı, Otto Nigel, bir merkezin mimarı şemasını seçilmiştir. Ankette yaş, meslek, eğitim durumu,
“günlük teknolojik ve mimari verileri yansıtan” hane halkı sayısı, hane geliri, nerede yaşadığı, kredi
bulunduğu kartı ve araba sahipliliği, Bilkent Center’ı ne kadar
“dışardan bir kutu, içeriden tamamen estetik bir
kentin tarihi çevre görünümüne” sahip olarak açıklarken yer sıklıkta, neden ziyaret ettiği, ne yaptığı ve neden
ve kültürel seçtiği kente ya da yerel halka dair bir girdiden tercih ettiği sorulmuştur.
kimliğini söz etmemektedir. Her hangi bir bilgi sahibi Rastgele seçilmiş olan anketörlerin kadın ve erkek
olmayan bir kişiye Bilkent Center’ın fotoğrafları oranları yaklaşık aynı çıkmış, Çalışan ve emekli
yansıtmaz. gösterildiğinde, bu bileşiğin dünyanın neresinde grubunun yarısını kadın ve erkek katılımcılar
olduğunu anlaması beklenemez. oluştururken, işsiz kadınların sayısı erkeklerin
Bir kent merkezi çok farklı “ihtiyaçlar” ve dört katı fazladır. Yaş dağılımına bakıldığında
istekler”e cevap verebilecek bir bileşime sahip ise en yüksek katılımın on- beş ve yirmi- beş yaş
olmalıdır. Bilkent Center çok sayıda ticari ve grubunda olduğu, altmış- bir yaş ve üzerinin ise
dinlenme hizmetlerinde göstermektedir. Günlük yüzde on-altılık bir oranı oluşturduğu görülmüş-
ve zorunlu ihtiyaçların karşılanabilmesi için bir tür. Yirmi- beş ve altmış yaş arası bir insanın en
hipermarket, bir yapı market, büyük bir mobilya üretken olduğu bilinirken, işsiz grubun yarısından
mağazası, büyük bir oyuncak mağazası, çocuk- fazlası bu yaş aralığındadır.
lar için bir oyun alanı, bir yeme- içme avlusu ve Evlilerin yüzdesi fazla da olsa, evli ve bekar
sinema bulunmaktadır. Bunlarında ötesinde bir katılımcılar eşit olarak dağılmışlardır. Katılımcı-
merkezin en önemli ihtiyacı, etkin kullanıcılarıdır. ların yüzde sekseninden fazlası iki, üç ya da dört
Gözlemlendiği kadarıyla da bir çok insan merkezi hanehalkına sahipken dört kişilik hanehalkına
“ihtiyaçları” ve “istekleri” doğrultusunda, farklı sahip olan grup en yüksek değerdedir. Tek başına
PLANLAMA
yaş ve eğitim gruplarından, farklı mevkilerden ve yaşayanların yarısını öğrenciler oluşturmaktadır.
2005/1 semtlerden kullanmaktadırlar. Sadece dokuz ailenin hanehalkı sayısı beştir.

68
Bilkent Center’ın hangi ölçekte bir alışveriş bu onların yaşamının bir parçası olmaya başladığı
merkezi olduğunu belirleyebilmek için müş- ve bu durumun Ankara’nın kent merkezlerini ve
terilere Ankara’nın hangi semtlerinden geldiği alt merkezlerini tehdit altında bırakacağı varsa-
sorulmuştur. 100. Yıl, Anıttepe, Aşaği Ayrancı, yılmıştır. Verilen yanıtlardan, en sık ziyaretlerin
Bahçelievler, Balgat, Batıkent, Beştepe, Bilkent, günde bir kere, en az ziyaretin ise ayda üç kere
Cebeci, Çankaya, Çayyolu, Çiğdem, Demetevler, olduğu görülmüştür. Günde bir kez ziyaret edenler
Dikmen, Dörtyol, Elvankent, Emek, Eryaman, sadece otuz beş kişi olup yüzde iki dolaylarında
Esat, Etimesgut, Etlik, GOP, Güvenevler, Kavaklı- bir orana sahiptir. Günde bir kere Bilkent Center’a
dere, Keçiören, Kızılay, Kocatepe, Mamak, Oran, uğrayanlar genelde öğlen yemeği, akşam yemeği
Örnek, Öveçler, Sincan, Söğütözü, Ulus, Yukarı ya da iş için, ya da Bilkent Üniversitesi’ndeki
Ayrancı, Yıldız, Yenimahalle rastgele seçilmiş öğrenciler okuldan sonra şöyle bir dolaşmak için
katılımcıların ikamet edttikleri semtlerdir (Şekil gelmektedirler. Merkeze haftada dört kere uğrayan
4). Bu sonuçtan anlaşılacağı üzere Bilkent Center sadece öğrenciler ve çalışanlardan oluşmaktadır.
bir bölgesel alışveriş merkezidir. Tüm bu semt- En yüksek katılımın olduğu semtlerden gelenlere
lerin içinde katılımcıların yüzde on-üçü merkeze ne kadar sıklıkta, ne amaçla ve neden Bilkent Cen-
komşu olan Bilkent’ten gelmektedir. Katılımcı ter’a geldikleri ve Ankara kent merkezlerinden
dağılımında Çayyolu, GOP, Oran, Bahçelievler, Ulus, Kızılay, Tunalı üçlemesinden hangisinin
Dikmen, ve Emek Bilkent’i takip eden semtler- kendilerine daha yakın buldukları sorulmuştur.
dir. Katılımcıların üçte birinden fazlası Bilkent, Yirmi iki kişi ile Oran, otuz iki kişi ile GOP, otuz
Çayyolu, GOP ve Oran semtlerinden gelmekte- dokuz kişi ile Bilkent ve elli yedi kişi ile Çayyolu
dir. Anıttepe, Batıkent, Beştepe, Cebeci, Dörtyol, toplam katılımcıların yüzde ellisini kapsamaktadır.
Eryaman, Etimesgut, Güvenevler, Keçiören, Oran semtinden hiç emekli katılmamış olmakla
Kocatepe, Mamak, Örnek, Söğütözü ve Ulus iki birlikte ve katılanların yüzde altmışı işsizlerden
kişi veya daha az katılımcıya sahiptirler. oluşmaktadır. GOP’dan gelenler arasında her
Katılımcıların büyük bir çoğunluğunun gelir ekonomik gruptan katılım olmakla birlikte büyük
dağılımı yüzde yirmi dokuzluk bir oranla 250 çoğunluğ, çalışan ve işsizler oluşturmaktadır.
ile 500 milyon TL arasındadır. 1 ile 2 milyar TL Bilkent semtinden gelenlerin yüzde elli altısını
arasında bir gelire sahip grup ikinci en yüksek öğrenciler oluşturmaktadır. Sadece yüzde beşlik
katılımcının olduğu gruptur. Sadece dokuz kişi bir dilimi çalışan grubuna aittir. En geniş katılım
2 milyar ve üzerinde gelire sahiptir. Dört, beş ve Çayyolu semtinden olup yaklaşık eşit oranlarda
altı kredi kartına sahip kişilerin tümü çalışan olup, tüm gruplara dağılmıştır. Bilkent Center’ı ziya-
ikişer kişidir. Tüm katılımcıların yüzde otuzunun
iki kredi kartı varken, diğer bir yüzde otuzluk kıs-
mının hiç kredi kartı yoktur. Şekil 4: Ankete katılanların oturdukları semtlere ve çalışma
durumlarına göre dağılımı
Üç yüz katılımcının iki yüz on üçünün en az bir
arabası varken yüzde yetmişimin geliri 100 milyo-
nun altındadır. Yarısının sadece bir arabası varken
yüzde otuzunun hiç arabası yoktur. Üç yüz kişi-
den sadece iki çalışan kişinin dört arabası vardır.
Bilkent Center’a gelenlerin yüzde yetmişi özel
arbalar ile gelirken sadece yüzde onu yürüyerek
gelmektedir. Toplu taşımı kullananların yüzdesi
yirmi iken, Bilkent Center ulaşım hizmetlerini
tercih edenlerin yüzde ondörttür.
Ankette sorulan en önemli sorulardan biri de
Bilkent Center’ı hangi sıklıkta ziyaret ettik-
leridir. Çalışmada en önemli ve incelenmesi
gerekenlerin en sık ziyaret edenler olduğu kabul PLANLAMA
edilmiştir. Bilkent Center’a ziyaretler sıklaştıkça, 2005/1

69
ret sıklıklarına bakıldığında Bilkent semtinden daha fazla ticari birim ve etkinliğe sahip olduğu,
gelenlerin yarısı merkezi günde bir kere ziyaret ve inşa edilmekte ve planlamakta olan daha birçok
etmektedirler. Oran semtinden katılan işsizlerin alışveriş merkezi olduğu düşünülür, Ankara kent
yarısından fazlası merkezi haftada iki ya da üç merkezi için herhangi bir yenileşme (regenera-
kere ziyaret etmektedir. GOP’tan katılımcıların tion) projesi bırakın yürtülmesini, planlanmadığı
yarısına yakını ve Çayyolu semtinden katılımcı- dahi göz önüne alınırsa bundan sonra Ankara halkı
lardan yüzde onikisi Bilkent Center’ı günde bir kent merkezi ne demek değil, nerede olduğunu,
kere ziyaret etmektedirler. Çayyolu semti hari- nasıl olduğunu unutacak ve gerçekten sloganda da
cinde diğer semtlerden gelenler merkezi haftalık söylendiği gibi şehir onları özleyecektir.
ve günlük olarak kullanmaktadırlar.
Nitel Sonuçların Değerlendirilmesi
En önemli geliş sebebi GOP ve Çayyolu için Alışveriş merkezleri, alışveriş, Ankara’nın mer-
etrafta dolaşmak iken Oran için alışveriş yapmak, kezleri ve özellikle Bilkent Center hakkında daha
Bilkent için ise eşit ağırlıklıdır. Alışveriş amaçlı ayrıntılı bir bilgi sağlanabilmesi için sonu açık
gelinmemiş olmasına rağmen GOP’tan, Çay- sorulardan oluşan bir görüşme yapılmıştır. Bu
yolu’ndan, Bilkent’ten ve Oran’dan gelenlerin görüşmeler anketlerde de olduğu gibi öğrenciler,
yarısına yakını alışveriş yapmışlardır. Tüm emekliler, işsizler ve çalışanlar arasından seçilmiş
semtlerden gelenler için en önemli neden erişi- oniki kişi ile gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde
lebilirlik iken GOP için ilk sırayı ürün çeşitliliği alışveriş olgusunun bir toplumsal alışkanlık olup
almaktadır. Halbuki ürün çeşitliği diğer semtler olmadığı tartışıldı. Sorular sorulurken amaç
için ikinci önemli etkendir. Yine çeşitlilik fakat alışverişin tek başına yapılmasının mı yoksa
bu sefer faaliyet çeşitliliği semtler için bir diğer arkadaşlar ya da aile ile birlikte yapılmasının
önemli etken olup, park alanlarının varlığı mı tercih edildiğini ve nedenlerinin öğrenmekti.
Çayyolu, GOP ve Bilkent için dördüncü sırada Oniki kişiden de kent merkezi kavramın tartışması
yeralırken, Oran semtinden gelenler için üçüncü ve Ankara’nın kent merkezi ile alt merkezlerini bu
önemli etkendir. Kaliteli bir çevreye sahip olması kavram ile incelemesi istendi. Genel değerlendi-
Çayyolu semtinden gelenler için önemli iken Bil- rilmeler yapıldıktan sonra Bilkent Center üzerine
kent’ten gelenler için tamamen önemsizdir.Tercih sorular soruldu. Merkezin fiziksel özelliklerini,
nedenlerindeki en düşük etken güvenli oluşu ve burada bulunan işlevleri ve konumunu ne kadar
fiyatların uygunluğudur. bildikleri sorgulandı. Ankara kent merkezine ya
GOP’tan, Bilkent’ten ve Oran’dan katılımcıların da alt merkezlere gitme ihtiyacı duyulmadan
yarısı Tunalı Hilmi Caddesi’ni Ankara’nın kent Bilkent Center ile yetinilemeyeceği tartışılarak
merkezi gibi kullandıklarını belirtmişlerdir. görüşmeler ile sonlandırıldı.
Fakat Çayyolu semtinden en yüksek tercih Kızı- Katılımcılar Ankara’nın farklı semtlerinden ve
lay olmuş, diğerlerinin Kızılay tercihi ise yüzde farklı toplumsal ve ekonomik sınıflara aittirler.
yirmilerde seyretmiştir. Ulus’u Çayyolu’ndan Çalışan gruptan katılanların bir tanesi Bahçeliev-
gelenlerin içinden yüzde on sekizlik bir oranla ler’de yaşamakta ve Bilkent Semtinde BOTAŞ’da
en çok tercih ettiği merkez olmuş fakat hem bu çalışmaktadır. Diğer bir katılımcı ise Koru Site-
semtte hem de genelde ortalaması ve tercih edi- si’nde oturmakta ve Kızılay’da bakanlıklar’dan
lirliği en düşük merkez durumdadır. birinde çalışmaktadır. Sonuncusu ise Ulus’da çalı-
Katılımcılara son olarak Bilkent Center’a gelişle- şırken, Gazi Osman Paşa’da oturmaktadır. Öğren-
rinin Ankara kent merkezine ve alt- merkezlerine cilerin oturdukları semtler Esat, Kavaklıdere ve
seyahatlerini etkileyip etkilemediği sorulduğunda Oran iken okudukları üniversiteler sırasıyla Gazi,
katılımcıların yüzde altmışaltısının “evet” yanı- Bilkent ve Atılım’dır. Emekliler Esat, Bilkent ve
tını verdiği gözlemlenmiştir. Bu cevap Bilkent Bahçelievler’den, işsizler ise Oran, Çayyolu ve
Center’ın halkın yaşamını ve Ankara’nın mer- Bilkent semtlerinden seçilmişlerdir.
kezlerini etkilediğini göstermektedir. Bugün Ilk olarak “alışveriş” terimin tanımını yapmaları
Ankara’da kentdışında yer seçmiş üç adet büyük istenmiştir. Alınan cevaplardan anlaşıldığı kada-
alışveriş merkezi olduğu, ve yeni inşa edilenelerin rıyla “alışveriş” terimi kadın ve erkek, ve çalışan
PLANLAMA
2005/1 Bilkent Center’dan daha büyük, daha erişilebilir, ve işsiz arasında farklılıklar göstermektedir.

70
Esat’ta yaşayan emekli bir kadın hariç, kadınların kısaca tanımlandıktan sonra, Ankara’nın kent
çoğu alışverişi çok sevdiklerini ve boş zaman- merkezini ve alt merkezlerini anlatmaları isten-
larında alışverişe gittiklerini ve bunu toplumsal miştir. Ulus, Kızılay ve Tunalı Hilmi Caddesi
bir faaliyet olarak kabul ettiklerini belirtmişler- üçlemesini tüm katılımcılar Ankara merkezi
dir. Tartışmaya katılan erkekler alışverişi çoğu olarak tariflemişlerdir. Hangisini tercih ettikleri
zaman bir “zorunluluk” olarak tanımlamışlardır. sorulduğu zaman verilen cevaplar farklılıklar gös-
Alışverişin neden bir “zorunluluk” olarak düşü- termiştir. Emekliler Tunalı’yı tercih ederken mali
nüldüğü sorulduğununda çoğunluğundan alınan ve sağlık hizmetleri için Kızılay’a gitmek zorunda
Ankara kent
yanıt aynıdır. Alışverişe genelde ya ellerinde bir kaldıklarını belirtmişlerdir. Öğrenciler için Ulus merkezi için
liste ile ya da aile bireyleri ile birlikte gittiklerini sadece büyük kırtasiye alımları, meslek odaları herhangi bir
söylemişlerdir. Bir liste söz konusu olduğunda ya da kamusal işler gibi zorunlu işler için gidilen yenileşme
işin çok basit ama yine bir “iş” olduğunu, aile ile bir merkez özelliği göstermektedir. Öğrenciler
gidildiğinde ise “zaman öldürdüğü”nü ve yorucu genelde Kızılay veya Tunalı Hilmi Caddesi ya (regenera-
olduğunu vurgulamışlardır. da her ikisini de tercih etmektedirler. Çalışan ve tion) pro-
Tüm katılımcıların alışveriş alışkanlıkları hemen işsizler ise farklı zamanlarda farklı ihtiyaçları için jesi bırakın
hepsini kullandıklarını söylemişlerdir. Mesela,
hemen benzer özellilkler göstermektedir. Genel- yürtülmesini,
likle haftalık alışverişlerini hipermarket ya da Ulus’a Çıkrıkçılar Yokuşu’nundaki özelleşmiş
supermarketlerden yapmayı, ister kendilerine sabit pazarları için, Kızılay’a “alışveriş yapmak” planlanma-
ait isterse taksi olsun araba ile gitmeyi, kredi için, Tunalı Hilmi Caddesi’ne ise “alışveriş gezin- dığı dahi göz
kartı kullanmayı ve dünyada veya yaşadıkları tisi” için gitmektedirler. Kısaca, vatandaşlar eğer önüne alı-
kentte nereye olursa alışverişe gidebileceklerini bir şey alma itiyaçları yoksa fiziksel ve toplumsal
açlıklarını doyurmak için Tunalı Hilmi Caddesi’ni
nırsa bundan
söylemişlerdir. Görüşmelerde alışveriş ortamının
başarılı olmasının en önemli tercih nedeni olduğu tercih etmektedirler. sonra Ankara
belirtilmiştir. Gerek anket gerekse de ucu açık tartışmalardan halkı kent
Alışveriş teriminin incelenmesinden sonra ortaya çıkan tabloya göre Bilkent Center müşteri- merkezi ne
görüşme yapılanlardan alışveriş merkezleri hak- leri her iki cinsiyet grubundan, her yaş grubundan, demek değil,
kındaki düşünceleri alınmıştır. Cevabı tahmin her gelir grubundan, altı hanehalkına sahipten tek
başına yaşayana, hiç arabası olmayandan dört ara-
nerede oldu-
etmek çok zor olmamış: hepsi alışveriş merkez-
lerinden hoşlandıklarını belirtmişlerdir. Tüm katı- bası olana, hiç kredi kartı olmayandan altı kredi ğunu, nasıl
lımcılar iyi örgütlenmiş, erişilebilir, soğuk- sıcak kartı olana, tek başına gelenden akadaşlarıyla, olduğunu
havalandırmalı, temiz, güvenli ve herşeyin bir çatı ailesiyle gelene, günlük, haftalık kullanandan unutacak ve
altında toplanmasını tercih etmektedirler. Dünya- aylık kullanana, alışveriş yapmak için, gezmek
nın birçok farklı kentinde bulunma fırsatı bulmuş için, sinema için, yemek için gelene kadar çok gerçekten
bir çalışan “dünyanın her hangi bir yerindeki bir geniş bir yelpazeye sahiptir. Ankete katılanların sloganda da
alışveriş merkezine gitseniz, kentin bir parçası çoğunluğu alışverişi sevmekte ve bunu bir top- söylendiği
gibi hissetme şansına sahip oluyorsunuz. Çünkü lumsallaşma ve insanlarla biraraya gelmek için bir
gibi şehir
yerel halk kent merkezlerine gitmektense alışveriş olanak sunduğunu belirtirken, erkeklerin bir kısmı
merkezlerini tercih etmektedirler. Kent merkez- ise alışverişi bir zorunluluk olarak tariflemişlerdir. onları özle-
lerinde çoğu zaman sadece turistler birşeyler “Kentsel merkez” kavramı için tatmin edici bir yecektir.
almakta ya da tarihi yapıları gezmektedirler.” yanıt alınamamış fakat Ankara’nın merkezlerinin
halen bir kısım tarafından kullanıldığını fakat
Bu sorunun hemen ardından Ankara ve merkez
hakkındaki düşünceleri sorulmuştur. Öncelikle bir yeni neslin duyarsızlığının söz konusu olduğu
“kent merkez”inin tarifini yapmaları istenmiştir. gözlemlenmiştir.
Bir çoğu bu soruya yanıt verirken zorlanmış,
hatta bazıları bunu bir alışveriş merkezi gibi tarif KENTSEL TASARIM VE
etmekte, kimileri ise kentin içinde bulunan tarihi PLANLAMA DEĞERLENDİRİLMESİ
yapılar ile anlatmakta, kimi ise kamu binalarının “Alışveriş” ekonomik bir olgu olmanın yanı sıra
bulunduğu yer olarak tanımlamakta, bazıları ise toplumsal bir faaliyet olup, toplumsal yaşamda PLANLAMA
hiç açıklayamamaktadır. Kent merkezi kavramı önemli bir rol üstlenmektedir. Alışveriş mekanları 2005/1

71
da bir tür alışveriş işlevini içlerinde barındırdıkları rımı ilgilendirmektedir. Kentsel tasarımın bir
için önemli mekanlardır. Tarihsel süreçte “tüketim araç olarak ortaya konmasından önce “kent
alışkanlıkları”nın değişim geçirmesiyle birlikte, merkezi” teriminin tanımın yapılması, sınırların
alışveriş mekanları da biçimlerini, yapılarını, belirlenmesi ve meşrulaştırılması gerekmektedir.
işlevlerini ve konumlarını değiştirmişlerdir. Sınırları tanımlanmamış bir “şey” ile uğraşmak
Modern zamanların en yaygın alışveriş mekanları mümkün değildir. Fakat sınır belirlemek yeterli
alışveriş merkezleridir. Ekonomik, toplumsal ve olmayıp, bölgeleme ve kentsel tasarım uygu-
mekansal özellikleri ile günümüzün kent merkezi lamaları da gereklidir. Bunun yanısıra, yerel
simulasyonlarıdır. Bugün, kent merkezleri, erişi- otoritelerin farklı birimleri, mülk sahipleri,
lebilirlik, estetik, teknolojik gelişimler, kamusal dükkan işletmecileri ve diğer ticari girişimciler
güvenlik, kentsel alan kullanım dağılımı, kentsel ile işbirliği içinde olunmalıdır. Her yurttaş kent
tasarım ve yönetim gerekliliklerininden uzaktır- merkezi hakkında bilinçlendirilmeli ve ortak bir
lar. Alışveriş merkezlerinin tek eksiği ise tarihi ve görüşe sahip olmalıdır.
kültürel kimliğe sahip olmamalarıdır. 1950’lerinin
Her insan yaşayacağı kentin çekici ve yaşana-
çözümü olarak kabul edilen alışveriş merkezleri
bugünün problemleridir. Bir kentte alışveriş mer- bilir olmasını ister. Kentlerin başarıları kent
kezi sayısı bir, iki ile sınırlı olduğunda, bu hem merkezlerinin sağlıklı olması, yani tatmin edici
kent hem de kentli için bir çözüm gibi algılanmak- bir ürün ve faaliyet çeşitliliğine sahip olması ile
tadır. Ne zaman ki o kentteki alışveriş merkezleri doğrudan ilişkilidir. Kent dışında yeni ortaya
kent dışında yer seçmeye başlar ve sayıları onları, çıkan gelişmeler, yönetmelikler ile şekillendi-
yirmileri bulur, o zaman sorun yaratırlar. Parası rilemediğinden, daha özenli bir inceleme altına
ve imkanı olan insanlar kent dışında yer seçmiş alınmalıdırlar. En önemli çözümleme bu geliş-
alışveriş merkezleri tarafından cezbedilmekte, ve melerin kent merkezine etkisinin olup olmadığı
bir süre sonra kent merkezine hiç gitmediklerini ve eğer varsa ne düzeyde bir etki yarattığının
fark etmektedirler. Kent merkezlerinden bağımsız anlaşılması gerekliliğidir. Kentsel tasarım fizik-
ve habersiz bir kuşak ortaya çıkmaktadır (Hughes, sel çevrenin gelişmesi için politika çerçevesi
1974). hazırlamakla sorumludur (Shirvani, 1985). Insan
varolduğu sürece kentsel tasarım varolmuştur.
Bu durum biz plancılar ve kentsel tasarımcıla- Değişen sadece kentsel tasarımın bağlamı ve
rın sürecin dışında kaldığı zamanlarda ortaya uygulamalarıdır (Shirvani, 1985). “Tasarım”
çıkmaktadır. Eğer bizler Avrupa ve Amerikan bir şekilde daha geniş planlama kararlarının
kentlerininin karşılaştığı bu tip problemlerle temelini oluşturmaktadır.
karşılaşmak istemiyorsak, kent merkezi özelinde
çalışmalar yapmalıyız. Kent merkezlerindeki Görsel olarak çevreye en alt düzeyde etki
mekanların düzenlenmesi konusu kentsel tasa- yapan yeterli otopark alanlarının sağlanması
kentsel tasarımın başarılı olması için zorun-
ludur. Öncelikli olarak park alanları olmayan
yapıların kendi park alanlarını yaratmaları sağ-
Şekil 5: Bilkent Center’ın sloganı “Bırakın şehir sizi özlesin...” lanmalıdır. İkinci olarak mevcut otoparkların
çok işlevli olarak kullanılmadığı zamanlarda
farklı kişilerce başka amaçlar için kullanıla-
bilmeleri sağlanmalıdır. Aynı zamanda, açık
alanlar da kentsel tasarımın vazgeçilmez par-
çalarını oluştururlar. Yaya mekanları sadece
güzelleştirme programlarına dahil edilmemeli,
kentsel tasarımın önemli bir elemanı oldukları
hatırlanmalıdır. Kentsel mekanların canlılığı ve
ticari işlevlerin destekleyici elemanı olarak bir
rahatlama sistemidir. Çok uzun bir süre kentsel
PLANLAMA alanlarda yayalaştırma çalışmaları arka plana
2005/1 atılmıştır. Tasarımcılar yayaların çekici ve

72
yaşanabilir kamusal alanların desteklemesi ile 1955lerden itibaren Victor Gruen “City X”
ulaşım ve dağıtım hizmetleri arasındaki dengeyi olarak tanımladığı sıkıntılı kentsel alanlar hak-
iyi kurmalıyız. Daha da ötesinde, mekan ve kul- kında bir seri konuşma yapmış ve kent dışında
lanım arasındaki ilişki kentsel tasarım için can yer seçmiş alışveriş merkezleri planlama ilkele-
alıcı bir elemandır. Son olarak, tarihi yapı ve rinin kent merkezlerinde yaşanan problemlere
mekanların yanısıra, kalıcı ya da geçici mevcut bir çözüm olarak girdi oluşturabileceğini iddia
yapı ve mekanların korunması da önemlidir. Bu etmiştir. Alışveriş merkezlerinin planlama süre-
hepsinin korunması anlamına gelmemekte, eko-
cinin başında kent merkezindeki işlevleri izle-
nomik canlılığı ya da kültürel simgesel özelliği
diklerini ve incelediklerini belirtmiştir. Şimdi
olanların korunması gerekmektedir.
planlanmış, inşa edilmiş ve başarılı bir şekilde Kentlerin
Planlama sürecinin çevrenin fiziksel kalitesi ile işleyen bölgesel alışveriş merkezlerinin eski kent
ilgilenen bir parçası olarak kentsel tasarım, bu
başarıları
merkezine borcunu, yeniden yapılanmaları ve
sorun için önemli bir çözüm rolü oynamaktadır. iyileştirilmeleri hakkında fikir vererek ödeye-
kent mer-
Kentsel alan kullanımı, yapılaşma biçimi ve ceğini söylemiştir (Gruen, 1964). Bu durumda kezlerinin
yoğunluğu, dolaşım ve park alanları, açık alanlar,
bölgesel bir alışveriş merkezinden öncelikle sağlıklı
yaya mekanları, yönlendirme ve koruma kentsel
öğrenilmesi gereken trafik akışını düzenlemek ve olması,
tasarımın uğraşması gereken fiziksel birer par-
arazinin verimliliğini arttırmak, yaya dolaşımını
çasıdır. Bunların arasında, kent merkezlerinin yani tatmin
yeniden canlandırılması, kent merkezlerindeki ayrıştırmak, ticari olan ve olamayan işlevlerin
bütünleşmesini sağlanmak olabilir. Amaç en edici bir
ticari kullanımlar, gelişimi desteklenmiyorsa
dahi korunması, mevcut açık alanlar, mey- çok yığılmanın ve dağılımın olduğu işlevleri ürün ve
danlar, sokaklar ve alışveriş mekanları kentsel en işlevsel ve arzu edilen yerlere yerleştirmek, faaliyet
tasarımcıların üzerinde durması gereken en bu işlevleri tamamlayıcı kullanımlarla karıştır- çeşitlili-
önemli noktalardır. mak, sonra bunları birbirleriyle güvenli, çeşitli
ve sadece yaya ihtiyaç ve işlevlerine açık yaya
ğine sahip
Öncelikle kent merkezi ve ticari işlevlere olması ile
düzenlemeler getirilmeli ve tabii bununla bir- yolları ile bağlamak olmalıdır.
likte planlama ve kentsel tasarımın meşrulaştı- Kent merkezlerini kentlerin toplum hayatının,
doğrudan
rılabilmesi için kent merkezlerinin sınırlarının ticari ve toplumsal kimliğinin odak noktası ilişkilidir.
çizilmesi gerekmektedir. Amaç sadece fiziksel haline getirebilmek için temel kararlar alınma-
bir yeniden yapılanma değil, kentsel hayatın lıdır. Planlama politika ve kararları, yaygınlığı
yenileşmesidir. Bir kent merkezinin varlığını artan kent dışında yer alma eğilimindeki alışveriş
sürdürebilmesi için bireylerin burada mev-
merkezleri baskısına karşı daha katı olmalıdırlar.
cudiyeti sağlanmalıdır. Kentin merkezi tüm
Merkezi ve yerel yönetimler kentdışı gelişimlerin
girdileri ve gereklilikleriyle bir bütün olarak
merkezde yarattıkları olumsuz etkileri göz önüne
algılanıp, disiplinlerarası stratejik bir yaklaşım
alarak planlama uygulamaları yapmalıdırlar.
ile izlenmelidir. Aşağıda nelere dikkat edilmesi
gerektiği sıralanmıştır: Bunun dışında, yaşayabilir ve yaşanabilir kent
merkezleri için ana stratejiler belirlenmelidir. Bir
• gelişmeye elverişli durumlara olanak sağla- kent merkezinde çalışabilmeli, yaşayabilmeli,
mak ve arazi birleşmelerine destek olmak
alışveriş yapabilmeli, yerel, toplumsal, kültürel,
• kent merkezinde gündüz ve gece boyunca rekreasyonel, ruhsal olaylarda yer alabilmeli; bir
farklı kullanımları teşvik etmek çok sayıda insanı, faaliyet katılımcılarını, fakir-
• otopark stratejilerinin yeniden gözden den zengine, yaşlıdan gence herkesi çekebilmeli,
geçirilmesi dahil farklı ulaşım sistemleri güvenli, konforlu ve keyifli bir ortam sağlaya-
tarafından erişilebilirliğini sağlamak bilmeli ve son olarak kentin tüm bölgelerinden
• yayalar için çekici ve güvenli kent merkez- erişilebilirliğinin olması gerekmektedir. Kent
leri yaratmak merkezlerinde kentsel tasarımın ve yönetiminin
• mimari ve estetik açıdan görsel uyum ve en yüksek standartlarda uygulanması sağlan-
PLANLAMA
süreklilik veren bir çevre yaratmak malıdır. 2005/1

73
Kaynakça Gruen, V., Smith, L., (1960), “Shopping Towns USA”,
Beddington, N., (1991), “Shopping Centers Reinhold Publishing Corporation, New York
Retail Development, Design and Management”, Hughes, J., (1974), “Suburbanisation Dynamics
Butterworth Architecture, Londra and the Future of the City”, Rutgers University,
Cadwallader, M., (1967), “Urban Geography”, New Brunswick
Prentice Hall, Madison Kelly, E., (1956), “Shopping Centers”, The
Chapin, S., (1965), “Urban Land Use Planning”, Eno Foundation For Highway Traffic Control,
University of Illinois Press, Urbana Connecticut
Crawford, M., (1995), “Die Welt der Malls”, Werk, Ketchum, M., (1948), “Shops & Stores”, Reinhold
-Bauen- und- Wohnen Dergisi, vol. 82/49, no. 4, Publishing Corporation, New York
sayfa. 40-48 Miles, S., (1998), “Consumerism”, SAGE
Dawson, J. A., (1995), “Retail Change in the Publications, Londra
European Community”, “Retail Planning Policies Roebuck, J., (1974), “The Shaping of Urban Society”,
in Western Europe” kitabında, Davies, R. L. (ed.), Charles Scribner’s Sons Press, New York
Routledge, Londra
Shields, R., (1992), “Lifestyle Shopping The Subject
Gallion, A. B., Eisner, S., (1963), “The Urban Of Comsumption”, Routledge, London
Pattern”, 2. Baskı, Van Nostrand Reinhold Company,
New York Shirvani, H., (1985), “The Urban Design Process”,
Van Nostrand Reinhold Company Inc.
Gruen, V., (1964), “The Heart Of Our Cities
The Urban Crisis: Diagnosis & Cure”, Reinhold Spitz, A. E., Flaschner, A. B., (1980), “Retailing”,
Publishing Corp., Londra Winthrop Publishers, Inc., Massachusetts
Gruen, V., (1973), “Centers For the Urban Whyte, W., (1988), “City: rediscovering the center”
Environment”, Van Nostrand Co., New York Anchor Books New York

PLANLAMA
2005/1

74
Küresel Kent-Bölgeleri: Allen
Scott ile Görüşme(*)

Çeviren: Özlem ÇELİK


Görüşmeyi Yapan Kişi: Kathleen Lee

K
üresel Kent Bölgeleri Konferansına, Ekim 1999’da, UCLA(Kaliforniya Üniversitesi, Los
Angeles) Kamu Yönetimi ve Sosyal Araştırmalar Bölümü ev sahipliği yapmıştır. Konferans
akademisyenler ve yasa yapıcıların, küreselleşmenin sebep olduğu çeşitli ekonomik, siyasi,
toplumsal mücadeleler ve bunların kentleşme ve bölgesel gelişme süreçleriyle kesişmesi çerçevesinde
tartışmaya girmelerine fırsat yaratmıştır. Üç kısa gün boyunca, Ekim 21-23, 1999, konferans entelektüel
ciddiyet, münazara, yeni ve eski arkadaşlar arasında gerçek bir şenlik ile geçti. Konferans tutanakları
bu yılın sonunda Oxford University Press tarafından Küresel Kent – Bölgeleri adında bir kitap olarak
basılacaktır.
Yakın zamanda, konferansın başlıca düzenleyicilerinden olan Profesör Allen Scott ile küresel kent-
bölgeleri kavramı ve proje ile ilgili bazı konularda görüştüm.

Lee: Konferansın tematik sunumu küresel kent Kentleri ile başlayan, 1980’lerde John Fried-
– bölgeler kavramının, ilk dünya kentleri ve küre- mann’ın çalışmalarıyla devam eden, 1980 ve
sel kentler kavramlarının üstüne kurulup, bu kav- 1990’larda küresel olarak birbirine bağlılık
ramların ötesine geçtiğini önermektedir. Önceki ile aşırı-gelişmiş kentler olgusu üzerine olan
kavramlar, farklı faktörlerin tarihsel birikimlerinin Saskia Sassen’in çalışmalarını da içeren uzun
belli geometrik hiyerarşiler üstüne kurulduğunu bir gelişimi vardır. Geçmişteki çalışmaların bir
varsaymışlardır (örn: ulaşım düğümleri-noktaları, çoğu kente talep ve kontrol merkezi, küresel
şirket merkezi/yönetim birimi başlıca endüstri- kentlere de yüksek düzeyde finans servisleri
lerin yoğunlaşması, v.b.). Küresel kent-bölgeleri olarak yaklaşmıştır. Küresel kent-bölge kav-
kavramını hangi açıdan günümüz toplumsal ve ramı bu çalışmalara dayandırılmıştır ancak,
ekonomik süreçleriyle daha ilgili ya da önemli çoğu kez büyük coğrafi erk alanların ötesine
olarak görüyorsunuz? geçen genişlemiş, kutuplaşmış bölgesel komp-
Scott: Dünya ekonomisi ile ilişkili büyük leksler bağlamında, bu kavramı daha da ileri
kentler fikrinin, Peter Hall’un 1966’da Dünya götürmeye çalışmaktadır. Bizim geliştirmeye

*
Critical Planning, Vol.7, Spring 2000, p.105-113.
KATHLEEN LEE UCLA’de Şehir Planlama Bölümünde doktora öğrencisidir. Doktora yeterlilik araştırmasında, Güney Kaliforniya’da
film ve televizyon endüstrisindeki ‘üretimin esnek coğrafyası’ ile ilgilenmektedir.
ALLEN J. SCOTT UCLA’de Coğrafya ve Politika Çalışmaları Bölümü’nde profesördür. Son yayını Oxford University Press tarafından PLANLAMA
basılan Bölgeler ve Dünya Ekonomisi’dir (1998). 2005/1

75
çalıştığımız ve kavram açısından yeni olan ise; rinde yüksek seviyede yerel sinerji olmasıdır.
bu komplekslerin küreselleşme bağlamında, Bundan dolayı, bu bölgeler tüm kalkınma
ulus devletler ve politikalarından bağımsız sürecinin toplanma noktaları ya da motorları
güçlü politik kimlik formları ve politik haline gelmiştir. Ve gerçekte gördük ki eski
eylemler geliştirmeleridir. Diğer bir deyişle, Üçüncü Dünya alanları belli bölgelerinin kal-
kent bölgeler sadece dünya ekonomisinin eko- kınması sayesinde yüksek seviyede başarıya
nomik motorları olarak değil, aynı zamanda ulaşmıştır. Örneğin, Kuzey Kore, Tayvan,
eylemler için ayırt edici kapasitesi olan politik Hong Kong, Singapur ve bazı kapsamlarda
varlıklar olarak da ortaya çıkmaktadırlar. Tayland, Malezya, Meksika ve benzerlerinde
olduğu gibi. Kalkınma sürecinin aracılık
etmesiyle bu kent-bölgeler toplanma nok-
Lee: Küresel kent – bölgelerin politik rollerini
taları olmuşlardır. Bu sebepten, inanıyorum
detaylandırabilir misiniz? Ne çeşit politik eylem-
ki, küresel kent-bölgelerin kalkınması yolu
ler ve politik bağlantıları işaret ediyorsunuz?
ile dünyanın çeperinde sürekli kalkınma için
Scott: Küreselleşmenin sonuçlarından biri olasılıklar vardır. Geniş bir anlamda, bu, dün-
de kent bölgelerin kendilerini yeni tür tehdit yanın çeperindeki yerel kent ve bölge yöne-
ve aynı zamanda fırsatlarla yüz yüze gelmiş timlerinin yükselen kazançları toplayabilecek
bulmalarıdır. Baskın olarak neoliberal olan ve rekabetçi avantajları bu kentlerin küresel
dünyada, ulus devletler daha önce sahip pazarda etkin olarak işlemesini sağlayabile-
oldukları sorumlulukların bir çoğundan geri cek politik reformları bir araya getirebilme
çekilirlerken, ister belirli bölgeler, sektörler, kapasitesine dayanmaktadır.
ya da demografik gruplarda olsun, bu böl-
geler oldukça katı alternatiflerle yüz yüze
Lee: Bu görevler için hangi politikaların ilgili
gelmişlerdir. Bu şu demektir ki, ya hiç bir
olduğunu düşünüyorsunuz?
şey yapmamak ve rekabeti yoğunlaştırmak
anlamında sonuçlarla yüzleşmek, ya da böl- Scott: Örneğin, bunlar iş gücünün eğitilmesi
etrafındaki çeşitli kurum-yapı çabalarını içeren
genin cesaretle karşılamasına imkan verecek
politikalardır. Diğerleri, bölgesel kalkınmanın
ve oyunun meydana çıkan yeni kurallarının
yerel yapıları ile ilgili araştırma aktivitelerini,
avantajını kazandıracak eylem için, yerel
ağ içindeki sinerjiyi yükseltmek için firma-
kapasiteyi kurmayı denemektir. Bu, yerel
lardan etkili ve kapsamlı ağlar oluşturmayı,
rekabete dayalı avantajları ve yığılma eko-
pazarlama, ihraç teşviki ve bölgesel ürünleri
nomilerini arttırmak için ciddi çabalar içerir.
patent haline getirme gibi işleri yapabilecek
yerel kurumlar ve ortaklıklar kurmayı içerir.
Lee: Küresel kent bölgenin gücünün, hem gelişmiş
Diğer bir deyişle, verili ekonomik değer-
kapitalist ülkelerdeki kurulu büyük kent bölgele-
lendirme düzenekleri, kaynaklar ve dünya
rinin uzun süreli ününden hem de aynı zamanda
pazarında yarışmaya başlayabilecek bir eko-
ekonomik ve politik coğrafyaların daha esnek ve
nomik kompleks yapmayı karşılayabilecek
dinamik yeniden kurulumuna olanak vermesinden
ticaret, işgücü ve yerel yönetimler arasındaki
geldiğine katılıyor musunuz? Size göre, çeperdeki ortaklıkların yapılarıdır.
büyük kent merkezlerinin, küresel kent-bölge sta-
tüsü kazanması için gerçek olanaklar nelerdir?
Lee: Kalkınma sürecini yayınımcı bir model olarak
Scott: Küresel kent –bölgeler fikrinin tezlerin- tarif ettiniz. Politik paketlerle ilişkili olarak çeperi
den bir tanesi; bu bölgesel oluşumlar, bileşke kalkınma sürecine dahil eden giderek yayılan bir
ya da özelleşmiş ama tamamlayıcı aktivitele- etki bulunmaktadır. Fakat, küreselleşme karşıt-
rin yığılmaları biçimindeki yerel ekonomileri ları kalkınma sürecinin daha dairesel ve birikmiş
meydana getiren belirli yerelleşmiş ekonomik nedenler mantığını takip ettiğini ve ekonominin
ilişkiler setleri üstüne kurulması, ve böyle bir gelişmesinin çeperdeki gelişim üzerinde kötü
PLANLAMA
2005/1 durumda bu bölgelerin ekonomik dinamikle- etkisi olduğunu iddia ederler.

76
Scott: Öncelikle, ben bunu yayınımcı bir sistem zemini oluştururken, kent ekonomi-
süreç olarak tarif etmeyeceğim, gerçi burada sini tekil olarak problemleştirmemişlerdir.
bir zamanlama problemi vardır. Bu da daha Post-Fordist ekonomide, devletin önceki
önce ilerleyen kent-bölgeler ve geride kalan- yükümlülüklerinden geri çekildiği ve pazar
lar olmasıdır. Özellikle çeperdeki alanlarda ve ekonomisinin daha açık ve yoğun hale gel-
kentlerde küreselleşmeyi yükselen bir tehdit diği bir bağlamda, yeni bir takım kent soruları
olarak gören bu gruplara yakın duruyorum. ortaya çıkmaktadır. Bu sorular, kısmen, yerel
Ama, küreselleşmenin neo-liberal gündemle ekonomilerin büyümesini ve kalkınmasını
ilişki içinde olduğu noktasının da önemli güvenli olarak sağlayabilen ve aynı zamanda
olduğunu düşünüyorum. Mutlaka o gündemle tüm yerel toplumsal gruplar için bunların
ilişki içinde olması gerekmez. Bana göre şu avantajlı dağılımını yapabilen rekabetçi avan-
şekilde söylemek daha doğru olacak ki, neo- tajlar sistemini büyütebilecek kurumları nasıl
liberalizm bağlamında, küreselleşme gelişmiş kurduğumuzu içerir. Şu anda, karşıt olarak,
ve az gelişmiş yerler için bazı ciddi tehditler kentlerde gördüğümüz gelir farkının artışıdır.
taşımaktadır. Fakat, geçerli politik tepkiler Yüz yüze gelmemiz gereken görevlerden bir
vardır. Küreselleşme ile yerel kalkınma, tanesi sadece rekabetçi avantajları destekleyen
değişim ve genelde yükselen gelir seviyesi değil aynı zamanda gelir farkını daraltabilecek
yapılarında en iyi olası avantajları kazanma kurumlar kurmaktır.
yollarını aramaktadırlar. Bana göre, bunlar
yerel, ulusal ve küresel politika üretimi açı- Lee: Çevreci, işçi, kadın ve dini gruplardan
sından sosyal demokratik bir görüş birliği için oluşan bir koalisyon Washington’daki Ulusla-
çağrı yapmaktadırlar. Bundan dolayı politik rarası Para Örgütü (IMF) ve Dünya Bankası’nın
görev, benim için küreselleşmeye bunun gibi politikalarını protesto ettiler. Zengin ve yoksullar
karşıt olmak değil, ancak günümüzde mevcut arasındaki derinleşen gelir farkının sebebi oldu-
olan küreselleşmenin belirli politik yapılarına ğuna inandıkları, ortak küreselleşme süreci olarak
karşı olmaktır. adlandırdıkları şeye karşılar. Dünya Bankası ve
IMF gibi uluslararası kuruluşların özellikle
Lee: Kent sorusunda iki karşıt bakış açısı vardır. büyük şirketlerin çıkarlarına hizmet ettiklerini
Bir uçtaki görüş, kentin yoğunluğu ve çeşitliliği ve bu gelir farkına katkıda bulunduklarını iddia
nedeni ile insani gelişme ve ilerlemenin merkezi ediyorlar. Küresel kent-bölgeleri kavramının bu
olmasıdır (örneğin Jane Jacobs). Diğer bir uçta, tartışmadaki politik ilgisi nedir?
kent, kapitalist ilişkilerin sonucu olarak ortaya Scott: Öncelikle, ben bu gruplara ve yürüttük-
çıkar (örneğin Castells). Küresel kent-bölgeler leri politik pozisyonlara katılıyorum. Bence,
bu şemada nereye oturmaktadır? Küresel kent- IMF Dünya Bankasına göre daha çok suçlan-
bölge kavramı, kent sorusuna alternatif bir yanıt malı. Gerçekte, Dünya Bankası kalkınmayı
geliştirebiliyor mu? kökene kadar getirmek için belirli çabalar
Scott: Castells’in kent sorusu modeli, özel- göstermektedir. Bana göre, Dünya Banka-
likle kenti kolektif tüketim üzerinden oluşan sı’nın tamamıyla çokuluslu şirketlerin hima-
sosyal çatışmanın merkezinde görmesidir. Bu yesinde olarak tanımlamak çok doğru değildir.
model ile 1960’lar ve 1970’lerde kentleşme- Belki on-on beş yıl önce bundan sorumlu
nin modernist yapısı bağlamında, Castells, tutulabilirdi ama, bugün bence Dünya Ban-
-ve aynı projeye oldukça fazla dahil olan kası’ndaki yeni politik değişiklikler daha az
Harvey- doğru bir şekilde ve büyük bir anlayış sürdürülebilir. Her halükârda, küreselleşme ve
ile ilgilendiler. Ama, bana göre, kent sorusu neo-liberalizmin birliği, hem kent-bölgelerde
temelde toplumsal ve politik gerçeklerin hem de kent-bölgeler arasında bir çok politik
farklılaşması anlamında değişmiştir. Castells çatışmayı ve eşitsizlikleri gerçekten şiddetlen-
ve Harvey az ya da çok kent ekonomisini diriyor. Bizim konferans makalemizde, belirt-
PLANLAMA
ihmal etmişlerdir. Çalışmalarında kapitalist meye çalıştığımız bir nokta, küreselleşmenin 2005/1

77
saatini geri alamayacak imkansız bir görevi Scott: Küreselleşme ilerledikçe, egemen
içermeyen ama, küreselleşmeyi siyasi olarak devletin önceden olduğu gibi tek/hakim ve
daha ilerici bir gündem gibi kullanmayı içeren kurumlar takımı merkezinde toplanmış olma-
politik alternatiflerin var olmasıdır. Bu alter- yan bir yaklaşımla politik yaşamın yeniden
natifler, sosyal demokrasinin bir versiyonunu ölçeklendirildiğini görmekteyiz. Küresel ve
ya da başka birini içermektedir. çokulusludan bölgesele kadar olan sıralamada,
ulus devletten bağımsız olarak siyasetin belli
Lee: Washington’daki küreselleşme karşıtları, bir eklemlenememesi olmuştu. Başka bir
Batı Afrika’daki Dünya Bankası’nın sponsor deyişle, küreselleşme ilerledikçe, ekonomik
olduğu petrol çıkarma programlarını işaret ediyor. ve politik aktivitelerin yeni düzeylerde
Bir anlamda da, bu uluslararası kuruluşların ortak eklemlenmesi ortaya çıkmaktadır. Şimdi, her
çıkarlarının kurulmasına ve çeperdekinin kaynak- bir düzeyde uygulanması gereken politik ve
larının kurutulmasına bir örnek değil mi? düzenleyici görevlerin varlığını tartışmak isti-
Scott: Dünya Bankası’nı herhangi bir anlamda yorum. Gerçekte, hemen hemen her düzeyde
temize çıkarmaya çalışmıyorum. Sadece demokratik bir zarar var. Neden? Çünkü
söylemeye çalıştığım, Dünya Bankası’nın politik kurumlar ve demokrasinin mevcut
çok daha fazla olarak kökene ve yoksulluğa kurumları kesinlikle bölgesel ve ulus-üstü
odaklanmış bir takım politik insiyatifler düzeylere göre değil, ulus devlete itibar
geliştirmeye çalışmasıdır. Şüphesiz, Dünya edilerek ayarlanmış. Bunun bir sonucu ise,
Bankası’nın dünyanın bir çok yerinde sponsor ulus-üstünün mekanında işleyen çokuluslu
olduğu mutlak programlar vardır ki, planla- şirketlerin herhangi bir etkili düzenleme ve
dıkları gibi aşırı derecede başarılı değildir. kontrolden belirli bir şekilde kurtulmalarıdır.
Ama, son zamanlarda Dünya Bankası’nın Bu nedenle, kapitalizmin yeniden düzenlen-
politika ve uygulamalara bakışında büyük mesinin önemli problemleri hemen hemen
değişiklikler olmuştur. Son zamanlardaki bu her ölçek düzeyinde bulunmaktadır. Bu,
büyük değişikliklerden birisi de Dünya Ban- bölgelerarası yarışma ve dünya ölçeğindeki
kası’nın ulusal hükümetler ile ilgilenmekten rekabetin ortaya çıkan probleminin düzenle-
vazgeçmesi ve iş ilişkilerini doğrudan yerel mesini kapsamaktadır.
yönetimlerle ve ilgili toplumsal gruplar ile
kurmayı araştırmasıdır. Lee: Son yıllarda, rekabetçilikleri, dünya verimini
paylaşımları, buluşculuk üstündeki hakimiyetleri
Lee: Bunun bir gelişme olduğunu mu düşünüyor- ve benzeri özellikleriyle ölçülen bölgelerin başarı
sunuz? Demek istediğim şu ki, politikanın yeniden hikayelerine ilgi artmaktadır. Küresel kent-bölge-
yapılandırılmasının ekonomik rekabetçiliğin de ler kavramının, başarılı ve az başarılı bölgeler ara-
kurulması kadar önemli olduğu yerlerden bah- sındaki bölgelerarası yapıların eşitsiz gelişmesini
sediyoruz. Ve problemin bu parçası gerçekten anlamamıza ne gibi yardımları olacaktır?
politik ve aynı zamanda, yerel yönetimleri de Scott: Küresel kent-bölgeleri kavramı eşitsiz
kapsamakta. gelişme problemi hakkında bilmediğimiz bir
Scott: Örneğin, son on yılda Latin Ameri- şey ekleyebilir mi bilmiyorum. Eşitsiz gelişme
ka’da, yerel düzeyde demokratik hareketin kapitalizmin kendine özgü bir karakteristiği-
heybetli bir şekilde yeniden başlaması. Dünya dir. Biliyoruz ki, rekabetçi kapitalist ekono-
Bankası tarafında, bu hareketin temsilcilerini mik ilişkilerde, bazı bölgelerin büyüdüğü ve
bulmak ve onlarla çalışmak yönünde gerçek geliştiği, bazılarının ise zayıfladığı yönünde
bir istek vardı. büyük bir eğilim vardır. Aynı zamanda, daha
çok gelişmiş ve daha az gelişmiş bölgeler
Lee: Küreselleşme ile ilişkilendirilmiş fırsatların arasından ortaya çıkabilmek için çeşitli
ortak küreselleşmeye karşıt olması derken ne şekillerde sömürgeci ilişkilere eğilim vardır.
PLANLAMA
2005/1 demek istediğinizi detaylandırabilir misiniz? Küresel kent-bölgeler fikri, mekansal ve böl-

78
gesel gelişme hakkında varolan teorik şemaya kullanımı, ulaşım, konut, komşuluk, kent
tam olarak uymaktadır. Ama, daha önce söy- demografisi ve benzerleriyle ilgilenmeye ek
lediklerime dayanarak, eklemek istiyorum olarak, kent ekonomisi, kent sistemindeki
ki, küresel kent-bölgeler tartışması, geçmişe ticaret dinamikleri ve kent bölgelerdeki
nazaran, bize gelişmemiş olan bölgelerde kal- işgücü ve işin karşı karşıya kurumsallaşması
kınma olasılıkları hakkında biraz daha iyimser görevi hakkında bir takım yeni sorular vardır.
düşünebilme imkanını yaratmıştır. Amerikan üniversitelerindeki geleneksel
planlama programları, şehir plancılarının
Lee: Göreli iyimserlik ve bunun nedenleri ile ilgili karşılaştığı yeni bir takım problemlerin daha
daha spesifik olabilir misiniz? yoğun şekilde farkına varmalıdırlar. Şehir
planlama programlarını, küreselleşme bağla-
Scott: Söylediğim şudur ki, günümüzde
mında kent-bölgelerin sunduğu problemleri
gelişme(kalkınma) ve değişim geleneksel
ve bu durumda ortaya çıkan yeni ekonomik
teorilerinin bize izin verdiğinden çok daha
ve politik problemleri hesaba katarak yeniden
fazla fırsat vermektedir. André Gunder Frank
düşünmeliyiz.
ve Samir Amin gibi kişilerin az çok beyan
ettiği gibi, kapitalist sistemde azgelişmişlik
Lee: Kent plancılar için geleneksel etki alanla-
kaçınılmazdır ve azgelişmişlik ancak bu sis-
rından biri de kamusal alandır. Ve plancılar kamu
temde kuvvetlenir.
yararı için hareket etmeye çalışırlar. Bununla
beraber, küreselleşme kenti dönüştürmektedir ve
Lee: Bazı anlamlarda, bireylerin isteğini ve plancılar çok daha heterojen bir kamu ve yararı
merkez ve çevre arasındaki dinamik etkileşimi ile karşılaştılar. Yeni heterojen kamusal alanda
dışarıda bırakırlar. plancılar hangi rolü oynayabilir?
Scott: Doğru. Ve aynı zamanda, bence, belli Scott: Ekonomik organizasyonun en karışık
bir durum hakkında tartışıyorlar. Hatırlayın, detaylarını ve kent ekonomisinin yapısını
bu, yeni uluslararası işbölümü olarak anılan ve kollektifliğin bu alanlarda hangi yollarla
uluslararası cephede doruk noktasında olan etkin olarak müdahale edebileceğini anlamak
şiddetli fordizm dönemiydi. Gerçekte, o zorundadırlar. Rekabetçi avantajı kurarken ve
zamanlarda, azgelişmişliğin kalkınması tezi- yığılma ekonomilerini büyütürken, plancıla-
nin lehine bazı ampirik kanıtlar vardı. Bana rın araştırma geliştirme kurumları, bölgesel
göre, oyunun kuralları hem sektörlerin çeşit- pazarlama ve ihraç teşviki merkezleri, kap-
leri hem de hakim bölgesel kalkınma yapıları samlı sanayi ağları ve benzeri kurumların
anlamında değişti. Mevcut değerlendirmelere yapımında söz almaları gerekir. Sorular, bu
hatta, sadece sanayinin geleneksel formlarda tip kurumların yapımının nasıl ele alınacağı
oluştuğu yerlere odaklanarak ve esnek ticaret, işçi, ve bu süreçte yararları tehlikede
öğrenme-temelli yığılmalara doğru kollektif bulunan toplulukları içeren çeşitli toplumsal
olarak itilerek en azından bazı azgelişmiş grupların etkili bir şekilde birbirleri ile diyalog
alanlar ihraç pazarlarına karşı koyabilmekte- içine nasıl sokulacağıdır.
dirler ve daha dinamik bir büyüme dokusuna
geçebilmektedirler. Lee: Yani, siz plancının öncelikli olarak simsar
vazifesi canlandırdığını kabul ediyorsunuz.
Lee: Bugün, kent plancıları ile küresel kent-böl- Scott: Evet. Bu fonksiyonlardan bir tanesi.
geler kavramının ilişkisi nedir? Planlamanın geleneksel görevlerinden kalan
Scott: Soruyu başka bir şekilde ifade edebilir birşey. Bu görevlerin başında, sadece bölgesel
miyim? Bu soruyu, küresel kent-bölgeler kav- sanayi kümelerinde kendini gösterdiği gibi,
ramı kent plancılarına hangi yeni soruları ve yeni ekonomileri yaratma ve sürdürme anla-
görevleri sunar şeklinde yöneltebiliriz. Şehir mında değil, bundan başka yerel ekonomik PLANLAMA
plancılarının geleneksel görevleri olan arazi verimliliği sağlayan ve rekabetçilik yanında 2005/1

79
aynı zamanda demokratik sorumluluğu koru- dünyada gerçekten önemli yeni çeşit bir olgu
yan yeni çeşit kent politik sisteminin nasıl oluşturduğu üstündeki genel fikir birliğiydi.
kurulacağı hakkında bir takım yeni iddialar Aralarında açıkça büyük bir ayırım olan neo-
vardır. Sırası gelmişken, küresel kent-bölge- liberal duruşa yakın bir tutum takınan Kenichi
lerin kalkınmasıyla canlandırılan diğer bir Ohmae ve neo-liberal duruşa çok daha şüpheci
fikir eklemek istiyorum ki aslında bu ülkenin ve eleştirel bakışı olan Michael Keating gibiler
yurttaşları olmayanları da içeren, müzakere, farklı politik görüşlerden olmalarına rağmen
diyalog ve kollektif karar verme süreçlerine bu bakış açısını kabul etmiş görünmektedir-
dahil edilen geniş anlamda bir yurttaşlık oldu- ler. Beni etkileyen gelecek ile ilgili en önemli
ğunu temin ettiğim, yurttaşlığın kendisinin sorulardan biri, küreselleşme ve kent-bölge
yeniden kavramsallaştırılmasıdır. kalkınması ile ilişkili sorularla baş etmemiz
için nasıl etkili ve ilerici politik hareketler
Lee: Konferansta yer alan tartışmalara dayanarak, kurabileceğimizdir. Ve bu, hem içsel ve dışsal
küresel kent-bölgeler tartışmasının gelecekteki dinamikler anlamında hem de boydan boya
doğrultusunda ne görüyorsunuz? dünyadaki birinin diğeriyle ilişkisi anlamında
Scott: Konferansta çarpıcı bir biçimde karşılaş- küresel kent-bölgelerde neler olduğunun etkili
tıklarımızdan bir tanesi kent-bölgelerin çağdaş analitik tanımını kurabilmeyi içerir.

PLANLAMA
2005/1

80
Gazi Üniversitesi Mühendislik
Mimarlık Fakültesi Şehir ve
Bölge Planlama Bölümü ve
Eğitim Programı
Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

G
azi Üniversitesi 9 merkeze dağılmış 25 ve Bölge Planlama Bölümü’nün ana dersleri olan
Fakülte, 21 Yüksek Okul, 18 Araştırma laboratuvar çalışmaları, haftada on saat teorik ve
Merkezi ve 5 Bilimsel Enstitü ile ülkemi- uygulamanın birlikte verildiği proje atölyele-
zin en önde gelen yüksek kurumlarından biridir. ridir.Toplam kredinin %46’sını proje dersleri
Halen 50 bini aşkın öğrencisi, 3 binin üstünde oluşturmaktadır.
öğretim elemanı vardır.
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nün labora-
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Gazi Üniver- tuvarlarını oluşturan farklı ölçek ve nitelikteki
sitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinin 7 kentler, kentsel ve kırsal alan ve yerleşmeler;
bölümünden biri olup 1982 yılında kurulmuştur. teorik bilgilerin alanda uygulandığı, öğrencilere
2004-2005 öğretim yılı itibariyle bölümde 284 çok boyutlu zengin deneyimler kazandıran,
lisans 90 yüksek lisans öğrencisi olup 17 öğretim bu meslek için gerekli, çalışma alanlarıdır. Bu
üyesi, 4 öğretim görevlisi, 12 araştırma görevlisi nedenle bölümümüzün laboratuvarı kentin veya
ve 17 yarı zamanlı öğretim görevlisi görev yap- bölgenin kendisi olmaktadır.
maktadır.
Kuramsal ve sözel dersler; proje çalışmalarını
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nün amacı, destekleyici ve çeşitli ölçeklerde yürütülecek
“Bölge Planlama”, “Kentsel Planlama”, “Kent- planlama çalışmaları için gerekli ve vazgeçilmez
sel Tasarım”, “Kentsel Koruma ve Yenileme” olan temel bilgileri içeren altyapıyı, hukuksal
konularında bilimsel çalışma ve araştırma ve teknik çerçeveyi, uyulması gerekli bilimsel
yapabilecek, bilimsel katkıda bulunabilecek, ve etik kuralları ve düzenlenecek tasarımlarda
uygulama alanında başarılı çalışmalar yürütebi- yaşam kalitesini arttırıcı genel kültür ve kentlilik
lecek öğrenciler yetiştirmektir. Amaç, yaşanabilir bilincini vermeye yöneliktir. Böylece sözel dersler
ortamlar yaratılmasına yön verecek politikaları ile proje dersleri kaçınılmaz olarak bir bütünsellik,
saptayarak, bunların uygulanmasında ve denet- tamamlayıcılık ve birliktelik sağlamak zorundadır.
lenmesinde önderlik edecek, sistemli bir düşünme Bu amaçla her dönem öğrenim programında yer
bilincine sahip bireyler yetiştiren eğitim-öğretim alan sözel dersler, o dönemdeki proje atölyesine
vermektir. anlamlı veriler sağlamak üzere içerikleri oluştu-
rulmaktadır.
Lisans eğitim programında sekiz dönemde 138
kredi ve toplam168 saatten oluşan toplam 47 Şehircilik Projesi birinci sınıf atölye çalışmala-
ders verilmektedir. Lisans eğitiminde yer alan rında “TASARIM SÜRECİNİN TEMEL İLKE-
dersler atölyeler ve kuramsal dersler olarak iki LERİ” kavratılmaya çalışılmaktadır. Nesnel
ana gruba ayrılır. Lisans programlarında bölümün dünyaya yönelik olarak mekanı analiz etme, PLANLAMA
ana dersi, her dönem için proje atölyeleridir. Şehir algılama ve yorumlama yönünde sistematik yakla- 2005/1

81
şımlar üzerinde durulmaktadır. Seçilen örnek kent Sorunları, Bölge Planlama gibi dersler öğrenci-
parçaları üzerinde de bu amaca yönelik yerinde nin planlamanın çeşitli boyutlarında bilgilenme-
uygulamalar gerçekleştirilmektedir. sini sağlamaktadır. Bu dönem programında yer
alan Çevre Tasarımı Projesi atölyesinde; konut,
Ayrıca genel olarak verilen Matematik, İngilizce,
ulaşım, rekreasyon, koruma, çevreye yönelik
Temel Bilgi Teknolojisi Kullanımı ve Atatürk
temel tasarım bilgilerinin uygulaması yaptırıl-
İlkeleri ve İnkilap Tarihi dersleri bu dönem prog-
makla birlikte, kent içinde çeşitli sorunsalların
ramında yer almaktadır. Mimarlık Bilimi, Ölçme
araştırılması, değerlendirilmesi ve fiziki tasarım
Bilgisi ve Sanat Tarihi Dersleri şehir planlama
çözümlerinin oluşturulmasına yönelik bir program
öğrencilerine mesleğin gerektirdiği bilgi ve genel
izlenmektedir.
kültür sağlamayı amaçlamaktadır.
Şehircilik Projesi 4. sınıf atölye çalışmalarında
İkinci yıl şehircilik projesi atölye çalışmasının “BÖLGE” veya “HAVZA”nın analizi yapılıp,
anahtar sözcüğü “KENT PARÇASI” olarak tanım- değerlendirildikten sonra bölge veya havzada
lanabilir. Bu atölye çalışmalarında kenti oluşturan yer alan kentsel ve kırsal yerleşmelerin ve alan-
öğeler kavramsal olarak açıklanmakta ve kent par- ların küresel, ulusal ve bölgesel ilişkiler içindeki
çaları mekansal tasarımları ile sonuçlanmaktadır. yeni rolü, farklı gelişme senaryoları biçiminde ele
Kentsel fiziki mekanı etkileyen çeşitli faktörle- alınarak alternatif gelişme senaryoları ve mevcut
rin analizine dönük İstatistik, Ekonomiye Giriş imar mevzuatı doğrultusunda, hedeflenen yıl
gibi dersler ve sektörel konularda kentin çeşitli için planlarının üretilmesi konusu üzerinde
işlevsel alanlarına ait bilgi aktarımını amaçlayan durulmaktadır. Bu dönemde öğrenci kendi eği-
Ulaşım Planlaması, Kentsel Korumaya Giriş ve limleri doğrultusunda seçmeli derslerden seçim
Endüstri Kent İlişkisi dersleri bu öğretim yılında yapmaktadır.
verilmektedir.
Son 2 yıldır şehircilik 4. sınıf atölye çalışmaları
Kent Ekonomisi, Kent Sosyolojisi, Kent Coğraf- ülkemizde Avrupa Birliği uyum programı çerçe-
yası ve Çevre Bilimi dersleri yine bu dönemde yer vesinde kabul edilen istatistik bölge birimleri
almakta ve kentsel mekanın oluşmasını etkileyen, sınıflanması NUTS düzey 2 için yapılmaktadır.
planlamaya veri sağlayan ihtisas dallarına ilişkin
bilgileri öğrenciye aktarılmasını sağlamaktadır. Sekizinci yarıyılda, yukarıda açıklanan planlama
çalışmasının ürünlerinden yararlanılarak öğren-
Şehircilik projesi 3. sınıf çalışmalarını yönlendi- ciler ele aldıkları bir sorunsalı farklı boyutlarda
ren kavram “KENT VE YAKIN ÇEVRESİ”dir. çözmektedirler. Amaç öğrencinin ihtisaslaşması
Öğrenci giderek boyut açısından daha geniş yer- olduğundan bu dönemde seçmeli derslere ağır-
leşme alanları hakkında karar üretme ve makro- lık verilmiştir. Kentsel Yenileme ve Dönüşüm
form seçenekleri oluşturma sürecine girmektedir. Modelleri, İmar Uygulamaları, Kentsel Politika-
Bu aşamada atölye çalışmalarında kent ve yakın lar Semineri, Sürdürülebilir Kalkınma ve ÇED,
çevresi ve il bütünü incelenerek kent merkezine Yaya Mekanı, Açık ve Yeşil Alan Planlaması gibi
ilişkin makroform seçenekleri üretilmektedir. Bir seçmeli dersler, çeşitli konularda uzmanlaşmayı
sonraki aşamada ise kentsel gelişme şemalarında sağlamaktadır. Bitirme Ödevi ise danışman
belirlenen öncelikli alanlar üzerinde tasarım çalış- öğretim üyesi nezaretinde öğrencinin kurallara
maları yapılmaktadır. Uygulama için örgütlenme uygun içerik ve yazım teknikleri ile seçtiği bir
modelleri ve araçlarının araştırılması ve öneril- konuda özgün bir rapor hazırlanması amacına
mesi ile program sonuçlanmaktadır. yöneliktir.
Uygulamaya dönük modellerin, programların ve Beşinci yarıyılda başlayan seçmeli dersler seki-
araçların araştırılması ve örgütlenme sistemleri zinci yılda ders programında ağırlık kazanmakta-
hakkında öneri geliştirilmesini destekleyici sözel dır. Toplam kredinin %10’nunu oluşturan 14 seç-
dersler bu öğretim yılında öne çıkmaktadır. Araş- meli ders programda yer almaktadır. Programda
tırma Yöntem ve Teknikleri, Planlama Kuram ve öğrencinin alması gereken seçmeli ders sayısı 7
Teknikleri, İmar Hukuku, Şehir Yönetimi ders- olup, bu seçmeli dersler, zengin bir seçmeli ders
PLANLAMA leri plancının çalışacağı ortamı, uyacağı yasal listesi (3 sınıfta 16, 4. sınıfta 31 seçmeli ders)
2005/1 çerçeveyi tanıma amacına yönelirken; Konut içinden belirlenmektedir.

82
Bölüm lisans eğitiminde, öğrencinin kuramsal öğrencilerin mesleki deneyim kazanmalarını
ve uygulamaya yönelik olarak verilen bilgilerle, sağlayacak uygulamaları yapmaları açısından
planlama ve tasarım becerisini kazanması amaç- olanak tanıması hemde üniversitenin toplumu
lanmaktadır. Eğitim sürecinde özgür düşünceyi, bilgilendirme, bilinçlendirme görevini yerine
yaratıcılığı, araştırmacılığı geliştirmek, temel getirmesi için bir ortam yaratmış olmasından
ilkedir. dolayı önemlidir. Bu nedenle, Şehircilik Projesi
dersleri kapsamında çeşitli büyüklükteki yerleş-
PAB Planlama okulları akreditasyon kriterlerine
melerde yapılan çalışmalar yerinde sunularak
göre planlama eğitimi ile öğrenciye kazandırılmak
(panel vb. toplantılar şeklinde) ve sergilenerek,
istenen mesleki birikimi, bilgi, beceri ve değerle-
yerel yöneticilerin kent planlama vizyonunun
rinden oluşan 3 bileşeni içerir.
gelişmesi ve halkın planlamaya katılımı sağlan-
Bunlar; maktadır. Bölüm öğretim programının bir parçası
I) Değerler Sistemi/Etiği olarak yapılan bu etkinliklere örnek olarak son yıl-
a) Hakçılık, sosyal adalet larda farklı proje derslerinde; Kuzey Kıbrıs, Gediz
b) Halk katılımı bireysel/kamu yararı Havzası Bölge Planlaması, Orta Anadolu Bölge
c) Toplumdaki görüş çeşitliliği Planlaması, Doğu Karadeniz Koridoru Planla-
d) Doğal kaynakların ve kültürel mirasın ması, Ankara Kuzey, Batı, Doğu, Güney Kori-
korunması dorları, Antakya, Burdur, Kastamonu, Denizli,
e) Meslek etiği Kahramanmaraş, Beyşehir, Mudanya, Ürgüp,
Amasra, Uçhisar, Çeşme, Gökçeada, Bozcaada
II) Bilgi yerleşmelerinin kentsel gelişme planları Edirne,
Kentsel yerleşmelerin yapısı ve işlevleri Kırklareli, İzmir Aliağa Bölgesi, Zonguldak Nuts
a) Planlama süreci ve uygulamalarının teorisi 2 Bölgesi, Antakya Nuts 2 Bölgesi, Çorum Nuts 2
ve tarihçesi Bölgesi, Gaziantep Nuts 2 Bölgesi için sunuşlar
b) Planlamanın idari, yasal, politik boyutları ve sergiler gerçekleştirilmiştir. Bu yerleşmelerde
açılan sergiler ile öğrenciler ve öğretim eleman-
III) Beceri ları çalışmalarını yerel yöneticilere ve halka sun-
a) Problem tanımlama, araştırma ve bilgi muşlardır. Bu sergiler, yurtiçinde olduğu kadar
toplama yurtdışında da ilgi görmektedir. Şubat 1998’de
b) Niceliksel analizler ve bilgisayarın bu Almanya’nın Güney-Bavyera Eyaleti Başkenti
amaçla kullanımı Ansbach kentinde Eyalet Başkanının daveti üze-
c) Yazılı, sözlü ve grafik iletişim rine Mudanya’ya ait planlama ve kentsel tasarım
d) Disiplinlerarası ve ekip çalışması içinde çalışmaları (1997-1998 ikinci sınıf ikinci yarıyıl
problem çözme ve plan yapma ve program projesi) sorumlu öğretim üye ve öğrencilerinin
tasarımı katılımları ile gerçekleştirilmiştir.
e) Sentez yapma
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Yüksek Lisans
Bölüm ders programında yer alan derslerin yuka- programında uzun yıllar, şehir plancılarının belli
rıdaki başlıklara göre dağılımına bakıldığında, konularda bilgilerini artırma ve uzmanlaşmasına
derslerin %27’si kentsel yerleşmelerin yapısı ve yönelik genel içerikli bir program uygulamıştır.
işlevleri, %24’ü planlama süreci ve uygulama- Ancak planlama dalına yakın disiplinlerde çalışan
larının teorisi ve tarihçesi, %19’u idari, yasal ve birçok uzmanın giderek fiziki mekanı biçimlen-
politik boyutları %17’si niceliksel analiz ve bil- dirmede etkin olmaları ve planlamada başarının
gisayarın bu amaçla kullanımı ve %13’ü problem disiplinlerarası bir grupla çalışma sonucu olduğu
tanımlama, araştırma ve bilgi toplama becerisi, gözönüne alınarak, program diğer ilgili dallarda
sentez yapma, yazılı, sözlü ve grafik iletişim, ortak açılmıştır. Bu nedenle, güncel olarak uygulanan
problem çözme, plan yapımı ve tasarımı. grubu programa şehir ve bölge planlama lisans derecesine
altında yer almaktadır. sahip adayların yanısıra; mimarlık, jeoloji, harita
Şehir ve bölge plancılarının meslek eğitiminin mühendisi, iktisat, arkeoloji ve sanat tarihi, kamu
önemli bir bölümünü alan çalışmaları oluş- yönetimi, sosyoloji, peyzaj mimarlığı, coğrafya, PLANLAMA
turmaktadır. Yerinde yapılan çalışmalar, hem demografi, istatistik, işletme, hukuk lisans dere- 2005/1

83
cesine sahip adaylar da başvurabilmektedir. Ancak Yakın zamanda başka bir tema etrafında toplanmış
Şehir ve Bölge Planlama bölümlerinden mezun derslerle bir Yüksek Lisans programına başlana-
olanların dışında, diğer kabul edilenler 2 yarı yıl caktır.Bölüm, planlama disiplini açısından önemli
süren bir hazırlık eğitimi almak zorundadır. bilimsel toplantıların da düzenleyicisi olmuştur.
Bu toplantılar şunlardır:
Yüksek Lisans programında temel hedef öğrenci-
nin belli konularda uzmanlaşmasını sağlamaktır. • 1994-18.Dünya Şehircilik Günü Kolok-
Bu nedenle, Bölümümüzde uygulanan bir diğer yumu
program, “konut” temalıdır. Programın amacı • 1996- Ulusal Bölge Bilimi Kongresi
öğrencilerin konut ve kent-konut ilişkileri
• 1999- Osmanlının 700.Kuruluş Yılı Etkin-
konusunda bilimsel araştırma yaparak bilgilere
liği kapsamın “Osmanlı Kentleri Kentlerde
erişim, değerlendirme ve yorumlama yeteneğini
Osmanlı” Paneli
kazanmalarıdır. Buna ek olarak lisans tamam-
lama eğitimini başarmış farklı disiplinlerdeki • 2002- Dünya Şehircilik Günü Sempoz-
veya şehir planlama mezunları küresel ve yerel yumu
ölçekte sosyolojik, ekonomik, teknolojik, eko- • 2003- “Planlama Eğitiminde Yaratıcı
lojik değişimlerin ve mevcut faktörlerin konut Düşünce” konulu 1.Ulusal Çalıştay ve Sergi
alanlarındaki sorunlarını çözebilecek uzmanlar Öğretim elemanlarımızın bazı yayın faaliyetleri
olarak yetişmektedir. ve ders programları ekte yer almaktadır.

EK 1

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü dersleri
(Koyu renkli yazılanlar zorunlu, diğerleri seçmeli derstir)

Tablo I- Kentsel Yaklaşımdaki Yapısı ve İşlemleri


ŞBP 173 Mimarlık Bilimi ŞBP 412 Üretim Sistemleri Ve Mekanlarda Değişim
ŞBP 193 Şehir Planlamasına Giriş ŞBP 419 Kimlik, Kültür Ve Mekan
ŞBP 242 Kent Sosyolojisi ŞBP 421 Kent Peyzajı
ŞBP 286 Kent Coğrafyası ŞBP 422 Açık Ve Yeşil Alan Planlaması
ŞBP 295 Endüstri Kent İlişkisi ŞBP 425 Turizm Planlaması
ŞBP 345 Bölge Planlama ŞBP 429 Yaya Mekanı Ve Yaya Yolları Düzenlemesi
ŞBP 337 Araştırma Yöntem ve Teknikleri ŞBP 432 Kentsel Donatılar
ŞBP 315 Kent Merkezi Sorunları ŞBP 433 Geleneksel Doku Analizi
ŞBP 343 Ulaşım Politikaları ŞBP 452 Kentsel Estetik
ŞBP 366 Şehirsel Çevre Psikolojisi ŞBP 477 Ulaşım Öğeleri Tasarımı
ŞBP 367 İnsan Ve Çevre Sistemi ŞBP 451 Kent İşletmeciliği Ve Finansman
ŞBP 417 Kentsel Altyapı Politika Ve Uygulamaları

Tablo II- Planlama Süreci ve uygulamalarının Teorisi ve Tarihçesi


ŞBP 111 Sanat Tarihi ŞBP 386 Anadolu’da Kentsel Mekan Değişimi
ŞBP 176 Yerleşimler Tarihi ŞBP 426 Kentsel Arkeoloji
ŞBP 254 Kent Ekonomisi ŞBP 435 Türkiye’nin Toplumsal Yapısı
ŞBP 374 Planlama Kuram ve Teknikleri ŞBP 454 Küreselleşme Sürecinde Kent
ŞBP 395 Felsefe ŞBP 455 Gecekondu Sorunları
ŞBP 318 Bölgesel Ekonomik Gelişme Ve Türkiye Ekonomisi ŞBP 462 Kırsal Alan Planlaması
ŞBP 327 Tarihi Meydanlar Morfolojisi ŞBP 478 Kentsel Yenileme Ve Dönüşüm Modelleri
PLANLAMA
2005/1 ŞBP 377 Kentsel Mekan Planlamasında Temel Yaklaşımlar ŞBP 480 Planlama Ekonomisi

84
Tablo III- Planlamanın İdari Yasal ve Politik Boyutları
ŞBP 397 Şehir Yönetimi ŞBP 424 Türk Yönetim Sistemleri Ve Yerel Yönetimler

ŞBP 394 İmar Hukuku ŞBP 428 Sürdürülebilir Kalkınma Ve ÇED

ŞBP 351 Konut Sorunları ŞBP 434 Uluslararası Kuruluşlar Ve Planlama Stratejileri

ŞBP 276 Çevre Bilimi ŞBP 441 Kıyısal Planlama Mevzuatı Ve Yönetimi

ŞBP 411 İmar Uygulamaları ŞBP 443 Metropoliten Planlama Ve Yönetimi

ŞBP 415 Ekolojik Planlama ŞBP 445 Kentsel Politikalar Semineri

ŞBP 418 Çevre Politikalarında Ve Hukukunda Uluslar Arası


Gelişim

Tablo IV- Problem Tanımlama, Araştırma ve Bilgi Toplama


ŞBP 361 Şehircilik Projesi IV ŞBP 163 Şehircilik Projesine Giriş

ŞBP 362 Şehircilik Projesi V ŞBP 164 Şehircilik Projesi I

ŞBP 482 Bitirme Ödevi ŞBP 261 Şehircilik Projesi II

ŞBP 461 Şehircilik Projesi VI ŞBP 262 Şehircilik Projesi III

ŞBP 484 Şehircilik Projesi VII ŞBP 344 Çevre Tasarım Projesi

Tablo V- Niceliksel Analizler ve Bilgisayarın Bu Amaçla Kullanımı


ENF 101 Temel Bilgi Teknolojisi Kullanımı ŞBP 314 Plancılar İçin Bilgisayar I

ŞBP 471 Coğrafi Bilgi Sistemleri ŞBP 319 Fiziksel Erişebilirlik Ve Çekim Gücü

ŞBP 297 Ulaşım Planlaması ŞBP 354 Nüfus Bilimi

ŞBP 190 Ölçme Bilgisi ŞBP 375 Yöneylem Araştırması

MM 108 Özel Bilgisayar Programları ŞBP 414 Plancılar İçin Bilgisayar II

ŞBP 423 Topoğrafya

Tablo VI- Yazılı, Sözlü ve Grafik İletişim


ŞBP 163 Şehircilik Projesine Giriş ŞBP 164 Şehircilik Projesi I

ŞBP 261 Şehircilik Projesi II ŞBP 262 Şehircilik Projesi III

Tablo VII- Disiplinlerarası ve Ekip Çalışması İçinde Problem Çözme ve Plan Yapma ve
Program Tasarımı
ŞBP 361 Şehircilik Projesi IV ŞBP 261 Şehircilik Projesi II

ŞBP 362 Şehircilik Projesi V ŞBP 262 Şehircilik Projesi III

ŞBP 461 Şehircilik Projesi VI ŞBP 344 Çevre Tasarım Projesi

Tablo VIII- Sentez Yapma


ŞBP 482 Bitirme Ödevi ŞBP 484 Şehircilik Projesi VII PLANLAMA
2005/1

85
EK II. BÖLÜM ELEMANLARININ - Öğr. Gör. Dr. Çiğdem VAROL,
BAZI ÇALIŞMALARI Araş. Gör. Nilüfer GÜRER,
Araş. Gör. Özge Yalçıner ERCOŞKUN,
- Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Nazım ÖZER
Bölümü Şehircilik Çalışmaları Ascona (İsviçre)- Gelişmekte olan ülkelerde
20. Yıl Kutlama Yayını, Nobel Kitabevi, 2005. sürdürülebilirlik ve Kentsel Büyüme Konfe-
ransı, 2004, Poster 3. ödülü
- Öğr. Gör. Dr. Tanyel ECERAL
Değişen Türkiye, Değişen Mekan - Yrd. Doç. Dr. Ayşe TEKEL
Dost Kitapevi, Ankara, 2005 Yerel ve kentsel Politikalar
(Kitapta bölüm) basımda. (Editör), Çizgi Kitapevi, Konya, 2003.

- Öğr. Gör. Dr. Fatma ERDOĞANARAS - Yrd. Doç. Dr. Nilgün GÖRER TAMER
Değişen Türkiye, Değişen Mekan Water Development and Povety Reduction
Dost Kitapevi, Ankara, 2005 Kluwer Academic Publishers 2003, USA.
(Kitapta bölüm) basımda. (Kitapta bölüm)

- Yrd. Doç. Dr. Çiğdem VAROL - Araş. Gör. Tahir Çalgüner


Değişen Türkiye, Değişen Mekan Çevre mi, Ekoloji mi?
Dost Kitapevi, Ankara, 2005 Nobel Yayıncılık, 2003.
(Kitapta bölüm) basımda.
- Doç. Dr. Zuhal ÖZCAN,
- Araş. Gör. Dr. Bilge KÖROĞLU Yrd. Doç. Dr. Nuray BAYRAKTAR ve
Değişen Türkiye, Değişen Mekan diğerleri
Dost Kitapevi, Ankara, 2005 Traditional Mediterrenean Architecture
(Kitapta bölüm) basımda. European Commission 2002
(kitapta bölüm)
- Doç. Dr. Zuhal ÖZCAN,
Yrd. Doç. Dr. Nevin GÜLTEKİN, - Yrd. Doç. Dr. Kübra Cihangir ÇAMUR
Yrd. Doç. Dr. Özlem DÜNDAR, İmar İşleri Belediyeler İçin El Kitabı
Araş. Gör. Aydan SAT (Editör) TODAİE, 2002.
Geleneksel Konut Dokusunda Kullanılabi-
lirlik Ölçütlerinin Belirlenmesi Talas İncesu - Prof. Dr. Feral EKE
Örnekleri, Minta Matbaası, 2005. Şehircilik ve Planlama
Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara, 2000.
- Prof. Dr. Şule KARAASLAN,
Seyhan SEREL - Yrd. Doç. Dr. Nihan SÖNMEZ
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Turizmin Housing Levels of Perspective, AME Ams-
Geliştirilmesi terdam 1996
Mehmet Kemal Dedeman Proje Yarışması, (Kitapta bölüm)
3. Ödül, (2005).
- Öğr. Gör. Dr. Demet EROL
- Prof. Dr. Feral EKE, Türkiye’nin Sorunları, Milliyet Yarışması
Yrd. Doç. Dr. Nihan SÖNMEZ 2. Ödül, 1990.
Antalya’da Konut Stoğu ve Nitelikleri
Mimarlar Odası, Antalya Şubesi Yayınları, KAYNAKÇA
2004. Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi
2002-2004 kataloğu – Ankara
- Prof. Dr. Orhan KUNTAY Şehir ve Bölge Planlama programının özdeğer-
PLANLAMA Sürdürülebilir Turizm Planlaması, Alp Yayı- lendirme raporu. Akreditasyon çalışmaları 2004,
2005/1 nevi, 2004, Ankara. Ankara (Basılmamış rapor)

86
Kalkan’ın Gelişme ve Koruma
Sorunları: Tehditler, Olanaklar
ve Çözüm Önerileri(1)

Çağatay KESKİNOK*, Nimet ÖZGÖNÜL**, Neriman ŞAHİN GÜÇHAN*** *Doç.Dr.,


**Öğr. Gör. Dr.,

Y
***Doç.Dr.
abancılara mülk satışına izin veren yasal yanı sıra, bu gelişme, bir sonraki aşaması olarak ODTÜ, Mimarlık
Fakültesi
düzenlemelerin2 sonuçları en çarpıcı yerel halkın mülksüzleşmesi sürecini hızlandır-
biçimde doğal ve tarihi değerlere sahip mıştır. Bu dönemde, turizm sektörü ile diğer üret-
turizm yerleşmelerinde yaşanmaktadır. Turizm ken sektörler arasında dengeler kurulamamıştır.
sektöründe 1980’ler sonrasında parçacı karar- Diğer yandan, turizm sektöründeki gelişmenin,
lar ile yönlendirilmeye çalışılan büyümenin, yerleşmelerin toplumsal ve kültürel yaşamlarına
özellikle Batı Akdeniz ve Ege sahillerindeki katkıda bulunacak biçimde düzenlendiğini söy-
yerleşmelerde doğal ve tarihi çevre ile top- lemek de zordur. Dile getirilen gelişmelerden
lumsal yararlar açısından yarattığı gelişme ve 1980’li yılların ortalarından başlayarak olumlu
koruma sorunları bilinmektedir. Diğer yandan, ve olumsuz sonuçları ile Kalkan yerleşmesi de
bu gelişmenin yerel halkın refahı ve üretkenli- payını almıştır.
ğine ne ölçüde katkıda bulunduğu konusu da son
derece tartışmalıdır. Çoğunlukla denetlenmeyen
YABANCILARA MÜLK SATIŞI VE
ve düzenlenmeyen bu gelişme biçimi, özellikle
KALKAN’DAKİ GELİŞMELER:
kıyı yerleşmelerimizde, toprağa dayalı rantların
Son dönemde yabancılara mülk satışına yönelik
çok kısa sürelerde elde edilmesine yönelik bir
yasal düzenlemeler ile gündeme gelen gelişme-
kültürü ve iktisadi etkinliği ve alışkanlıkları
nin olası sonuçları ile, bir önceki dönem arasında
özendirmiştir. Devlet kaynakları ile destekle-
belirli benzerlikler gözlense de, -önceki döneme
nen bu gelişme, verimli tarım topraklarının,
oranla- çok daha derin toplumsal ve ekonomik
Ege sahilleri örneğinde binlerce yılda oluşan
sonuçları olacağı açıktır.
zeytinliklerin hızla yok oluşunu beraberinde
getirmiştir. Zilyetlik vb yollarla sahiplenilen • Kalkan’da yabancılara mülk satışı hız
devlet malı arazilerin yazlık sitelere dönüşümü kazanmıştır;

1
Bu rapor, ODTÜ Mezunları Derneği Antalya Şubesi’nin, Kalkan’da yabancıların mülk edinimi konusu ile gündeme gelen gelişme ve
koruma sorunları hakkında bilirkişi görüşü istemi ile ODTÜ Mimarlık Fakültesi’ne başvurusu üzerine Dekanlıkca görevlendirilen Şehir
ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr.Çağatay Keskinok, Mimarlık Bölümü öğretim üyeleri Doç.Dr.Neriman Şahin Güçhan
ve Dr. Nimet Özgönül tarafından 25-27 Kasım 2005 tarihlerinde Kalkan’da yapılan incelemelere, geçmiş yıllarda Fakültenin değişik
birimlerinde yerleşme ile ilgili olarak yürütülmüş inceleme, araştırma ve proje çalışmalarından elde edilmiş sonuçlara, Kalkan Beledi-
yesi’nden elde edilen bilgi ve belgelere ve yerel sivil toplum kuruluşlarında faaliyet gösteren farklı uzmanlıklara sahip kişilerle yerinde
yapılan görüşmelere, Kalkan’da faaliyet gösteren kuruluşların elektronik sitelerinden alınan bilgilere dayanılarak hazırlanmıştır.
2
Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye’de taşınmaz mal edinmeleri 19.07.2003 tarih ve 25173 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan
03.07.2003 tarih ve 4916 sayılı Kanunun 19’uncu Maddesi ile değişik 2644 sayılı Tapu Kanununun 35’inci Maddesinde düzenlenmiştir.
Yapılan değişiklikle, yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin Ülkemizde taşınmaz mal edinebilmelerine ilişkin
yeni esaslar getirilmiştir. Diğer yandan 442 sayılı Köy Kanunu’nun 87’nci Maddesi yeni düzenleme ile kaldırılmış ve yabancı gerçek PLANLAMA
kişilerin köylerde taşınmaz mal edinmeleri olanaklı hale gelmiştir. 2005/1

87
• İktisadi olarak güçlü Avrupa ülkeleri Alanına dönüştürülmesi son onay aşamasındadır
parasının girmesi nedeniyle arsa ve araziler (Kalkan- Kaş Doğal Sit Alanı Koruma Nazım ve
üzerindeki spekülatif baskılar geçmiş ile karşı- Uygulama İmar Planı).
laştırılamayacak düzeyde artmıştır. Bu durum Beldede alt yapısız hızlı yapılaşma, doğal güzel-
yerleşmedeki ticari etkinlikleri ve üretken sek- likleri nedeniyle turizm beldesi olan yerleşmenin
törleri olumsuz yönde etkilemektedir; turizm geleceğini de tehdit eder niteliktedir. Alt-
• Kentte yeterince planlanmış alan olmasına yapısız gelişmenin, gayrimenkule oldukça hızlı ve
karşın, planlı alan dışında kaçak yapılaşma yoğun talebin olduğu koşulda çok daha ciddi ve
süreci hızlanmıştır; onarılamaz sorunlar yaratması olasıdır.
• Spekülatif baskılar kent merkezi çevre- Beldede bir bölümü yabancı şirket olan çok
sindeki sit alanlarının yapılaşmaya açılması sayıda emlak alım satım, mimari proje bürosu
istemlerini güçlendirmektedir; bulunmaktadır. Mimarlık bürolarının büyük bir
• Ciddi ekonomik kaynaklarla yaratılmış çoğunluğunun aynı zamanda emlak alım satımı ile
olan mevcut turizm konaklama altyapısının de ilgilendikleri gözlenmiştir. Yapılan işler şunları
iktisadi olarak yitirilmesine yol açacak bir içermektedir: Arazi alımı, inşaat, planlama, bahçe
sürece girilmiştir; düzenleme, emlak, restorasyon, dekorasyon,
• Yerleşmede villa üretimi artmış durumdadır. havuz tasarımı vb. Emlak alım ve satımında ve
Bunun orta ve uzun erimde beldenin turizm eko- inşaat sektöründe satışlar ve bağlantılar İngiliz
nomisini olumsuz etkilemesi beklenmelidir; Pound’u üzerinden yapılmaktadır.
Bu tür bir gelişmenin belde halkının toplumsal Arazi ve arsa fiyatlarında ciddi artışlar gözlen-
yararına dönüşebilecek bir yanı bulunmamaktadır. mekle birlikte, yabancı basında fiyatların Avrupa
Bunun, yerel halkın iktisadi ve toplumsal gelişi- ülkelerinin Akdeniz sahil kentlerindeki fiyatların
mine katkıda bulunması olanaksızdır. Yerleşme- oldukça altında olduğu dile getirilmektedir.
nin nüfus yapısının giderek yerel halkın aleyhine Yabancılara satışlar yalnızca yapı satışı değil,
bozulmakta olduğu gözlenmektedir. aynı zamanda arsa satışı şeklinde de olmaktadır.
Devlet tarafından geçmişte zeytincilik amacıyla Ortalama arsa metrekare fiyatları arsanın kent için-
tahsis edilmiş olan tarım alanlarının hızlı ve kaçak deki konumu, manzara olanakları, imar planında
yapılaşma nedeniyle yitirilmesi söz konusudur. öngörülmüş olan yapılaşma koşullarına bağlı
Zeytinliklerin yapılaşmaya açılması sonucunda olarak değişmektedir3:
zeytincilik beldede giderek yok olmaktadır. Afet Yerleşmede yıllık emlak satışı 150 civarındadır.
Evleri bölgesinde (Akbel/İslamlar) prefabrik afet Kimi örneklerde satışlar İngilizlerden İngilizlere
evlerinin çok katlı yapılaşmaya açılması konusu şeklinde de olmaktadır. Emlak bürolarının elekt-
gündemdedir. Kalamar bölgesinde yeni alanların ronik sitelerindeki verilerden ve yerinde yapılan
gelişmeye açılması planlanmaktadır. Kıyı böl- görüşmelerden edinilen bilgilere göre halen
gesindeki 1. Derece Sit Alanının 3. Derece Sit yerleşmede 300 civarında satılık mülk konut

Tablo 1: Kalkan’da arsa ve arazi fiyatları (Kasım, 2004)


Yer m2 fiyatı (İngiliz Pound’u olarak)
Kent merkezi 200 ve üzeri
Kent merkezi çeperleri (Ortaalan ve Kömürlük mevkileri) 105
Kalamar 110
Kızıltaş 100
Kışla 114
İslamlar 22

PLANLAMA
2005/1 3
Bilgiler Kalkan’daki emlak bürolarının elektronik sitelerinden elde edilen bilgilerden derlenmiştir.

88
bulunmaktadır. Satılık otel fiyatları ise 10-20
odalı oteller için 300-450 bin Pound arasında
değişmektedir. Satışa sunulan mülk konutların
fiyatları mobilyalı ya da mobilyasız olmalarına,
kent içindeki konumlarına, denize fiziksel veya
görsel anlamda erişilirliklerine, yüzme havuzu
olup olmamasına, yatak odası sayısına vd. ola-
naklara göre değişmektedir. Apartman daireleri
ve villaların fiyatları kent genelinde aşağıdaki
aralıklarda değişmektedir4:
Yerleşmede, otellerin küçük konut birimlerine
dönüştürülerek satılması eğilimleri başlamıştır.
Turistik amaçlı tesislerin bağımsız mülk konutlara
dönüştürülmesi var olan koşullarda yatırımcılar
için karlı gözükmektedir. Bu durum turizm sektö-
rünün yerleşmede güçsüzleşmesine ve getirisi tek
seferlik satışa dayalı konut üretiminin artmasına
neden olacaktır. Uzun sürede geri dönüşü olan
turizm yatırımlarının bu biçimde bağımsız konut
birimlerine dönüştürülmesi eğilimi, yerleşme
ekonomisi açısından uzun ve orta erimde ciddi
kayıplara yol açacaktır. Bunların en başında
istihdam olanaklarının yitirilmesi ve becerili
turizm işgücünün yitirilmesi ve yerini bağımsız
konut birimlerinin bakımı vb. günlük temizlik gibi
ikincil işlerin alması olacaktır.
Turizm tesislerinin yerine konut üretiminin art-
ması süreci, ülke genelinde yabancı yatırımın eko-
nomiyi güçlendirmesi savını geçersiz kılmaktadır.
Uzun erimde yabancılara satılan konutların yurt
dışında el değiştirmesi/satışı, kiraya verilmesinin
ülke ekonomisi açısından hiç bir katkı sağlamaya-
caktır. Dolayısıyla turizm tesislerinin yerine konut Resim 1 a, b: Kalkan’da imar planı uygulamaları (Kasım, 2004).

Tablo 2: Kalkan’da mülk konut fiyatları (Kasım, 2004)


Villalar Fiyat (Pound olarak)
2 yatak odalı 95-125 Bin
3 yatak odalı 125-200 Bin
4 ve üstü yatak odalı 200-600 Bin
Geniş bahçeli dağ evi şeklindeki villalar 500 Bin ve üzeri
Apartman daireleri
1 yatak odalı 25-35 Bin
2 yatak odalı 35-75 Bin
3 yatak odalı 75-120 Bin

PLANLAMA
4
Bilgiler Kalkan’daki emlak bürolarına ait elektronik sitelerden elde edilen bilgilerden derlenmiştir. 2005/1

89
veya ikinci konut üretiminin ülke genelinde yay- 1980’li yıllarda teşvik gören ve yerleşme açısın-
gınlaşması doğal ve tarihi çevrenin yitirilmesini dan ekonomik olanakların yanı sıra belirli top-
hızlandırırken, beklenen ekonomik kazançlar da lumsal ve iktisadi maliyetler pahasına yaratılmış
sağlanamayacaktır. olan turizm altyapısını ve yatırımlarını tehdit
Farklı kesimlerden kişilerle yapılan görüşmeler- eden bir gelişme söz konusudur. 80’li yıllarda
den, Kalkan’da yabancılarca sahip olunan mülk ülke içinden yeni-gelenlerle birlikte yerleşmenin
sayısının 500 ile 700 arasında olduğu ve yerleş- toplumsal dokusunda belirli değişmeler olmuştur.
mede halen 300 adet satılık mülk konut bulun- Bu dönemdeki turizm gelişmesinin, yerleşmeye
duğu öğrenilmiştir. Kalkan Belediyesi ile yapılan iktisadi, kültürel ve toplumsal olarak kazandırdık-
görüşmelerde ise yabancılarca elde edilmiş mülk larına karşın yerleşmenin toplumsal dokusunun
sayısının 600 civarında olduğu bilgisi alınmıştır. yerel nüfus aleyhine belirli oranda bozulmasına
Maliye Bakanlığı Defterdarlığı verilerine göre yol açmış olduğu da belirtilmelidir. Bu turizm
ise bu sayı 607 olup tamamı İngilizlerce mülk gelişmesinin yerleşmenin toplumsal dokusunu
edinilmiştir. geliştirerek katkısını sağlayacak düzenlemelerin
ne yazık ki gerek o dönemin planlama çalışma-
larında gerekse turizm bölgeleri ile ilgili yasal
düzenlemelerde ve turizm siyasalarında ele
alındığını söylemek zordur.
Benzer bir süreç çok daha çarpıcı biçimde yaban-
cılara toprak satışına izin veren yasal düzenle-
melerden sonra yaşanmaktadır. Beldedeki mülk
satışları ve emlak piyasasının yabancılar eline
geçmiş olduğunu söylemek yanlış bir saptama
olmayacaktır. Yerli halkın mülksüzleşmesi
sürecini hızlandıran bu gelişmenin yanı sıra
turizm gelirlerinin de yabancıların eline geçtiği
saptanmaktadır.
Yerleşmede, giderek “villa turizmi”ne kayan
gelişme, yabancıların (İngilizler) kayıt dışı
turizm faaliyetlerine de zemin hazırlamaktadır.
Yerleşmede mülk edinmiş yabancıların dene-
timinde olup vergi denetimi dışında kalan bir
turizm sektörü oluşmaktadır. Bu örneklerin sayısı
ve büyüklüğü konusunda yeterli bilgiye sahip
olunmamakla birlikte, verili iktisadi koşullar
altında, villaların, sahipleri tarafından ülkele-
rinde pazarlanması eğiliminin genel ekonomik
bir faaliyete dönüşmesi beklenmelidir. Bunun,
şu anki büyüklüğü ile bile yerleşmedeki turizm
tesislerini olumsuz etkilediği öğrenilmiştir.
Bu şekilde yurt dışında Türkiye’nin denetimi
dışında, yerleşmedeki mülklerin pazarlanması
yoluyla bir turizm sektörü ortaya çıkmakta-
dır. Para ödeme ve aktarmaları ise doğrudan
İngiltere’de yapılmaktadır. Kimi örneklerde
villa kiralarının haftalık 2000 İngiliz Pound’u
civarında olduğu saptanmaktadır. Kabaca bir
PLANLAMA hesaplama yapılacak olursa şu çarpıcı sonuçlar
2005/1
Resim 2a, b: Kalkan’da yeni inşa edilen villalar (Kasım, 2004). çıkarılabilmektedir:

90
Mevcut iktisadi koşullar altında satışa çıkarılmış uygulamış, hatta yerleşmedeki turizm yatırım-
olan mülklerin de yabancılarca satın alınacağı larını yönlendirmiştir. Uzun yıllar bu şirket ile
ve yabancılarca edinilen yaklaşık 600+300=900 birlikte çalışan otel ve motel sahiplerinin, kendi
mülk konutun, dile getirilen villa turizmi yön- turizmcilik anlayışlarını geliştirememiş ve turizm
temiyle yarısının ortalama haftalık 600 İngiliz bağlantılarının kurulması konusunda deneyim ve
Pound’u üzerinden kiraya verileceği varsayımı ile birikim kazanamamış olmaları nedeniyle turizm-
6 aylık bir turizm mevsimi5 için 6.5 milyon İngiliz den çekilmek eğiliminde oldukları öğrenilmiştir.
Pound’u karşılığı bir turizm geliri hesaplanabil- Şirketin yerleşmeden kaçışının temel nedenlerin-
mektedir. Bu turizm geliri Türkiye’nin potansiyel den biri olarak “yerleşmenin artık kendi müşteri Yerleşme-
kaynaklarından çekilen bir turizm geliri olacaktır. kesitine hitap etmemesi“ olarak gösterilmektedir. deki yerel
Oysa, dile getirilen bu 450 mülkün karşılığı olarak Bu gelişmenin, yabancılara mülk satışı ile giderek
kent ekonomisine giren veya girecek sıcak para, artan villalara yurtdışından sahiplerince yabancı turizmci ve
her bir konut için 60 bin Pound’luk bir ortalama turistlere pazarlanması şeklindeki “villa turizmi“ turizmle
satış fiyatı üzerinden yaklaşık 27 milyon İngiliz ile yakından ilişkili olduğu saptanabilmektedir. ile ilgili
Pound’u olarak hesaplanmaktadır. Özetle: Yabancılara mülk satışı ile kısa sürede beldeye ticari birim-
• Yabancılar eline geçmiş olan mülklerin karşı- büyük miktarlarda para girişinin son derece ler vergi
lığı olarak kent ekonomisine giren ve girecek geçici olduğu ve arsa üzerindeki spekülatif bas-
sıcak para, yaklaşık 4 yıl içinde kent ekonomi- kıları artırmasının ötesinde uzun süreli gelişme yükümlü-
sinden (turizm gelirlerinden) ve sonuçta ülke olanağı yaratmayacağı belirtilmelidir. Spekülatif lüklerini
ekonomisinden çekilmiş olacaktır. baskılar nedeniyle kiralardaki artış, iş ve ticari yerine
• Bunun sonucu olarak, mevcut turizm etkinlikleri olumsuz etkilemektedir. Yabancılara
köy ve mücavir sahalarda da mülk satışına izin getirirken,
konaklama altyapısının yitirilmesi kaçınılmaz
gözükmektedir. veren yasal düzenleme ile, mücavir sahalarda vergi dene-
• Kent ekonomisi açısından kayıpların yanı
kaçak yapılaşmadaki artış arasında yakın bir timi dışında
ilişki saptanmaktadır. Mücavir alanda ve dışın-
sıra, bu tür bir turizm etkinliği vergi denetimi daki kaçak yapılaşmanın 2003-2004 döneminde
kalan ve
dışında kalıyor olması nedeniyle devlet hazi- 350 civarında olduğu ve bu kaçak yapılaşmanın Kalkan’ı
nesinin vergi kayıplarından da söz edilmelidir.
Bu şekilde vergilendirilmeyen ve yurtdışında
da yabancılara mülk satışına konu olduğu öğre- pazarlayan
nilmiştir.
biriken bir turizm geliri ortaya çıkmaktadır. bir yurtdışı
Bu tür bir gelişmenin belde ekonomisine katkısı turizm sek-
• Yeniden üretilemez ekonomik kaynak olarak
bulunmamaktadır. Diğer yandan kentteki belli
arsa ve arazilerin yabancılar eline geçmesi bu
başlı restoran ve ticari işletmelerin İngilizlerin
törü oluş-
kaynağın ulusal ekonomi açısından kullanıla-
denetiminde olduğu ve villalara kalmak için maktadır.
bilme imkanını ortadan kaldırmaktadır.
gelenlerin yemek ve diğer gereksinmeleri için
• Köylerde yabancılara mülk satışı tarımsal bu restoran ve ticari birimlere yönlendirildikleri
toprağın hızla yitirilmesini beraberinde geti- ve bu nedenle bu kesimin kentteki yerel ticari
recektir. etkinliğe katkılarının çok az olduğu öğrenilmiş-
• Bu gelişmenin, vergi denetimi dışındaki tir. Bu durum, yerleşmedeki dış turizm gelirle-
yurtdışında örgütlenen turizm etkinliği karşı- rinin tümüyle yabancıların eline geçmesi olarak
sında vergi denetimine tabii yurtiçi turizm ve değerlendirilmelidir. Yerleşmedeki yerel turizmci
diğer üretken sektörler üzerinde yıkıcı etkileri ve turizmle ile ilgili ticari birimler vergi yükümlü-
olacaktır. lüklerini yerine getirirken, vergi denetimi dışında
Uzunca bir süre yerleşmedeki yabancı turist kalan ve Kalkan’ı pazarlayan bir yurtdışı turizm
gelişini örgütleyen İngiliz turizm şirketinin sektörü oluşmaktadır.
bölgeden çekilmesi gündeme gelmiştir. Kendi Diğer yandan bu tür bir turizmin, turizm yak-
iş yapma düzenini getirmiş, kendi standartlarını laşımında varsayılan sosyal ve kültürel iletişim

5
DİE turizm istatistiklerine göre yakın bölgeye yabancı turist en yoğun olarak Mayıs-Ekim aylarını kapsayan 6 aylık dönemde gel- PLANLAMA
mektedir. 2005/1

91
ortamının sağlanması vb. katkılarından söz etme rek bağımsız mülk konutlara dönüştürülmesi, dile
olanağı da bulunmamaktadır. Her yıl yaklaşık getirilen kamusal yarar ilkesinin terk edilmesi; bir
60-70 bin yabancı turistin geldiği yerleşmedeki başka deyişle, ayrıcalıklı imar hakları ve kredi ola-
turizm gelirlerinin düşmekte olduğu görüşmeler nakları sağlanarak elde edilmek istenen kamusal
sırasında ifade edilmiştir. Bu nedenle, önemli yararın özelleştirilmesi anlamına gelmektedir.
kaynaklar ile yaratılmış olan tesislerin bağımsız Bunların yanı sıra, arazi satışı yoluyla ellerine
birimlere dönüştürülerek satılması örnekleri yer- kısa sürede sıcak para geçen yerel halk ellerindeki
leşmede yaygınlık kazanmaktadır. Yapılan görüş- parayı anlamlı bir yatırıma dönüştürecek bilgi,
meler sırasında büyük şirketlerin bir bölümünün birikim ve yönlendirmeden yoksun olduğundan,
otellerini bağımsız birimlere (konuta) dönüştürüp birikimlerini iktisadi yarara dönüştürememekte ve
ellerinden çıkarma eğiliminde oldukları öğrenil- tüketim kalemlerine yaptıkları harcamalar ile uzun
miştir. Halen yatak sayısı 150-200 civarında olan süreli ekonomik birikimlerini yok etmektedirler.
3 otelde dönüştürme işlemine başlanmıştır. Bunun Bir başka açıdan değerlendirildiğinde, Türkiye
önemli ulusal kaynaklar pahasına yaratılmış olan kıyılarında 1980 sonrasında teşvik gören ve
turizm konaklama alt yapısının yitirilmesine yol ciddi bir atıl konut stokunun oluşumuna yol açan
açması kaçınılmaz gözükmektedir. Bir önceki ikinci konut gelişmesinin bir benzeri, Kalkan
dönemde, turizmi teşvik kapsamında, turizm sek- örneğinde, bu kez turizm konaklama altyapısını
töründeki iktisadi gelişmenin yaratacağı kamusal da işlevsizleştirecek ve ekonomi dışı bırakacak
yararlar dikkate alınarak gerek kredi vb olanaklar, biçimde yabancılar eliyle ikinci konut gelişmesi
gerekse ayrıcalıklı imar hakları ile desteklenmiş olarak yaratılmaktadır. Oysa dile getirilen atıl
turizm tesislerinin, kuşkusuz bu şekilde bölüne- konut stokunun ekonomiye nasıl kazandırılacağı

Tablo 3: Kalkan’da yıllara göre inşaat ruhsatları


Yıllar İnşaat ruhsatı sayıları
1996 41
1997 48 (3 adet restorasyon)
1998 44
1999 29
2000 33
2001 75 (3 adet restorasyon)
2002 69
2003 97 (1 adet restorasyon)
2004 ~100
Kaynak:Kalkan Belediyesi

PLANLAMA
2005/1
Resim 3: Kalkan’da yeni yapılaşmalar (Kasım, 2004).

92
konusunda siyasa ve projeler geliştirilmesi bek- imar planları temel yaklaşım açısından şu şekilde
lenirken, aynı yanlışlık bu kez yabancılara ikinci ayrıştırılabilir:
konut üretilmesi şeklinde yinelenmektedir.
• Doğal ve fiziksel eşikleri ve arazi kullanım
Bu sürecin, toplumsal açıdan da yararlarından disiplinini temel alan kullanma/gelişme ve
söz etme olanağı bulunmamaktadır. Yeni oluşan koruma yaklaşımı: 1984 İmar Planı. Tarihi
iktisadi çevrede yerel halk, ellerinden çıkardık- Kent Merkezi Koruma Geliştirme İmar Planı Yerel halk
ları arsa ve arazilerdeki villalarda ya da diğer ile Doğal Sit Alanları Koruma kararları bu
tesislerde becerisiz işlere talip olmanın ötesinde, planın kapsamında oluşturulmuş kararlardır. giderek
bir yer edinememektedirler. Küçük esnafın kent • Kentsel arsa üretimine yönelik talebe göre turizm
ekonomisinden elenmesi süreci yaşanmaktadır. gelişme planlaması:1986 İmar Planı Reviz- pastasından
Yerel halk giderek turizm pastasından pay ala- yonu ve 1994 İlave İmar Planı. Bu yaklaşım
mama noktasına gelmiştir. Tüketimci alışkanlıklar
pay alamama
bir önceki planın belirlediği doğal karakteri
kısa sürede mülk satışı yoluyla elde edilen sıcak korunacak alanları gelişmeye açmış, koruma
noktasına
paranın, kısa sürede yitirilmesine yol açmak- yaklaşımını göz ardı etmiştir. gelmiştir.
tadır. Mülksüzleşen yerel halk marjinal işlere Tüketimci
• Parçacı plan değişiklikleri ile koruma yak-
yönelmektedir.
laşımının terk edildiği planlama kararları. alışkanlıklar
Yabancılara mülk satışı sonucunda beldeye
GELİŞME VE KORUMA PLANI kısa süreli sıcak para girişinin harekete
kısa sürede
KARARLARI geçirdiği spekülatif gelişmenin sonucu olarak mülk satışı
Kalkan, 1984 tarihli İmar Planı sonrasında Turizmi daha çok mevcut planlama alanlarına ekleme- yoluyla elde
Teşvik kapsamında 1986 yılında kapsamlı bir imar ler şeklinde gelişme yaklaşımı: 2004 Doğal
edilen sıcak
planı revizyonu görmüştür. Bu plan bir önceki Sit Alanı Nazım İmar Planı (Sit alanlarının
plandan farklı olarak turizmi teşvik kapsamında gelişmeye açılması kararı) ve Kalamar Bölge- paranın,
ayrıcalıklı imar hakları yaratmıştır. 1994 tarihli sinde gerçekleştirilmek istenen değişiklikler, kısa sürede
İlave İmar Planı ise Revizyon İmar Planın temel İslamlar-Akbel Afet Evleri Bölgesinde imar yitirilmesine
yaklaşımını sürdürmüştür. Bu kapsamda Kalkan haklarının artırılması istemleri:
yol açmakta-
dır. Mülksüz-
leşen yerel
Tablo 4: Kalkan’la ilgili planlama kararları halk marjinal
planlar onay planlama planlama alanı işlere yönel-
tarihi nüfusu
mektedir.
Kalkan İmar Planı 16.04.1984 6183 100.30 ha
İmar Planı Revizyonu 19.11.1986 20558 210.42 ha
İslamlar Köyü-Akbel İmar Planı 3.10.1989 İslamlar Köyü Afet Evleri
Kalkan Tarihi Kent Merkezi Koruma Geliş- 1992 Tarihi kent merkezi
tirme İmar Planı
İmar Planı Revizyonu (Şahil Şeridi) 12.07.1993 - Kıyı kesiminde Kıyı Kanununa uyarla-
nan değişiklikler
İlave İmar Planı 5.12.1994 6892 96 ha
Koruma İmar Planı Revizyonu 20.03.1996 -
K.K A. Koruma İmar Planı Revizyonu6 4.10.1996 - Özel proje alanı
1996 Kentsel Sit Alanı Komşu Bölgeleri İmar 1996 Kentsel sit alanı çevresi
Planı Revizyonu
Kalkan Tarihi Kent Merkezi Koruma Geliş- 7.08.2003 Kentsel sit alanı (Tarihi kent merkezi)
tirme Revizyon İmar Planı

6
Belediye İmar Müdürü’nden alınan sözlü bilgiye göre bu düzenlemenin yapıldığı öğrenilmiş olmakla birlikte; bu düzenleme ile ilgili PLANLAMA
belgelere ulaşılamamıştır. 2005/1

93
Kalkan İmar Planı, 1984 • Nüfus varsayımı: 6183 kişi
Planda, kentsel sit alanı, kentsel sit alanının • Planlama alanı: 100.30 ha
mimari karakteri ile uyum gösterecek konut alan-
• Meskun Konut Alanları (Kentsel Sit Alanı,
ları, afet evleri, gelişme konut alanları, çalışma
Kentsel Sit Alanı Mimari Karakteri ile Uyum
alanları, turistik tesis alanları, doğal karakteri
Sağlayacak Konut Alanları, Afet Evleri): 11.6
korunacak alanlar ile jeolojik açıdan sakıncalı
ha.
alanlar belirlenmiştir.
• Gelişme Konut Alanları: 27 ha. 2 kat sınırla-
• Kentin planlı gelişimi açısından, arazi ve ması, ortalama 340 m2 parsel büyüklüğü, net
arsa mülkiyetinde sık el değiştirme süreçleri yoğunluk: 135 kişi/ha.
ve kentsel arsa ve arazilerin küçük parçalara
• Toplam Net Konut alanı: 38.6 ha..Ortalama
bölünmesi ve yoğunlukların denetimsiz artışı
parsel büyüklüğü: 325 m2.
sorunları önemli planlama sorunları olarak ele
alınmıştır. • Çalışma Alanları: Açık Pazar, terminal,
küçük sanatlar dışında planda konut altı
• Kentin sosyal ölçeğinin bozulması, dışarıdan
ticaret öngörülmüştür.
gelecek büyük ölçekli turizm yatırımlarında
kentin mimari karakterinin bozulması tehli- • Turistik Tesis Alanları: 7.9 Ha (4.98 ha otel-
kelerine işaret edilmiş ve kentin alabileceği motel alanları. E:0.45 H:7 m).
sosyal ölçeği bozmayacak yerlerde, yer seçi- • Doğal Karakteri Korunacak Alanlar:
mine özen gösterilmiştir. (Tarımsal rantı olmayan fakat yapılaşmanın
• Kentin makroformu belirlenirken projek- fiziki engeller nedeniyle pahalı olduğu düşük
siyon nüfusu yerine jeolojik ve topoğrafik yoğunluklu yapılaşma alanları) 32.40 ha.
kısıtlamalara bağlı olarak toprak kullanma • Yeşil alanlar: 7.59 ha
disiplini hedef alınmıştır. • Eğitim: 4.3 ha

Revizyon İmar Planı, 1986


Bu planın temel gerekçesi 1984 tarihli imar
planının talepleri karşılayamadığı varsayımına
dayanmaktadır.
• Nüfus varsayımı (turizm konaklama alanları
dahil): 20 558
• Planlama alanı: 210.42 ha
• Planda turizmin Kalkan’ın en önemli gelir
kaynağı olduğu kabulü ile imar hakları açı-
sından turistik yatırımların özendirilmesi
öngörülmüştür. Bütün konut alanlarında
istenirse turistik tesis yapılabileceği kabul
edilmiştir. Turizm tesislerinde 2 kat bodrum
yapılabileceği ve bunun inşaat emsaline dahil
edilmemesi öngörülmektedir (İnşaat emsali E:
0.40 olan yerlerde E:0.60’a çıkarılmaktadır).
• Meskun Konut Alanı: 10.3 ha (3092 kişi)
• Gelişme Konut Alanı: E: 0.60 olan alanlarda
32.9 ha. (9880 kişi)
E: 0.40 olan alanlarda 16.6 ha (3327 kişi)
• Turizm Konaklama Tesis Alanları: 8.2 ha
(3937 kişi)
PLANLAMA • Yeşil Alanlar: 24.8 ha
2005/1
Resim 4: Kalkan İmar Planı, 1984. • Spor Alanları: 2.1 ha

94
İslamlar Köyü-Akbel İmar Planı, 1989 sayılı karar ile kentsel sit alanı olarak tescil edilen
3.10.1989 Onay tarihli plan İslamlar Köyü Afet alan, yerleşmenin Köyiçi olarak da tanımlanan ilk
Evlerini kapsamaktadır. yerleşim alanı olup (6,5 hektarlık alan), içinde
bulunan tüm yapıları ve açık alanları içermektedir.
Kalkan Tarihi Kent Merkezi Koruma ve Bu plan kentsel sit alanı için uygulama imar planı
Geliştirme İmar Planı, 1992 olarak kabul edildiğinden, daha önce bu bölge için
Kalkan’da ilk koruma çalışması Gayri Menkul onanmış olan imar planları, mevzii imar planları
Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun ve imar planı değişikliklerini geçersiz kılmıştır.
(GEEAYK) 6.02.1982 gün ve A-3542 sayılı
1992 yılında hazırlanan 1/500 ölçekli Kalkan
kararı ile başlamıştır. Bu karara göre yerleşmenin
Tarihi Kent Merkezi Koruma ve Geliştirme
güney batısında, denizden kuzey-doğuya yarım
Planı (KTKMKGP), Fon Mimarlık Ltd. Şirketi
ay şeklinde genişleyen ve Köyiçi bölgesi olarak
tarafından yapılmıştır. Planın amacı şartnamede
tanımlanan 4 hektarlık –ki bazı kaynaklarda bu
“Kalkan kentsel sit alanı sınırları içindeki doğal
alan 6,5 ha olarak verilmektedir- alan “Kentsel
ve kültürel değerlerin korunması ve sağlıklaştırıl-
Sit Alanı”; bu alan içindeki anıtsal yapılarla ve
ması ve olası yeni kullanımlara açılmasına yönelik
bazı geleneksel konutlar korunması gerekli Kültür
ilkelerin belirlenmesi ve bu ilkeler doğrultusunda
Varlığı olarak tescillenmiştir7. Tescilden 1992 yıl-
uygulamaya yönelik proje ve modellerin oluştu-
lına kadar ki süreçte; alan içinde koruma ve yeni
rulması” olarak tanımlanmıştır8. KTKMKGP kap-
yapılaşmalar için Antalya KTVKK tekil kararlar
ile uygulamayı yönlendirmiştir. Kentsel sit alanını
içeren ilk bütüncül yaklaşım, 1992 tarihli Kalkan
Tarihi Kent Merkezi Koruma ve Geliştirme İmar
Planı (KTKMKGP) ile gerçekleşmiştir.
Kentsel sit alanı ile ilgili bu koruma çalışması
1986 tarihli imar planında getirilen hükümlere
dayanmaktadır. 1986 tarihli imar planında, koru-
nacak yapılar “anıtsal” ve “sivil mimarlık örnek-
leri” olarak ayrıştırılmış ve yapılara yapılacak
müdahalelerde karar yetkisinin AKTVKK’da
olduğu belirtilmiştir. Buna karşın, plan kentsel
sit alanında yapılacak yeni yapılarla ilgili ayrın-
tılı tanımlar getirmiştir. Öyle ki bu tanımlar,
Kalkan’daki yeni mimarinin biçimlenmesini
sınırlamıştır. Örneğin plan hükümleri arasında
“ ... pencere doğramaların kendi içinde dikine,
iki bölüme; ya da bir kanadı menteşeli olarak üç
bölüme ayrılabilir. Pencerelerde ahşap kepenk
yapılması zorunludur. Kepenkler de doğramalar-
daki aynı sistemi izleyecektir. Pencere çevresinde
15 cm söve/çerçeve yapılacaktır” gibi ayrıntılar
verilmiş olup, bu düzen daha sonra kentsel sit
alanı içindeki tüm yapılarda uygulanmıştır.
Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma
Kurulu tarafından 6.02.1982 gün ve A-3542

7
Kalkan’daki toplam tescilli yapı sayısına ilişkin veriye bu
çalışmanın süresi içinde ulaşılamamıştır.
8
Antalya İli, Kalkan Tarihi Kent Merkezi Koruma ve Geliştirme PLANLAMA
Amaçlı İmar Planı Sözleşmesi, 1990, Madde: 3. 2005/1
Resim 5: Kalkan 1986 Revizyon İmar Planı ve 1994 İlave İmar Planı

95
samında planlamaya geçiş ve plan kararlarında ii) 15 adet geleneksel yapı parseli “sağlıklaş-
beklenen hedefler ise “sınırlar, sokak ve meydan tırılacak geleneksel yapı parseli”,
ölçeğinde kararlar, kentsel dokuyu bütünleyen dış iii) 62 adet parsel “sağlıklaştırılacak yeni
Bu pro- mekanlara ilişkin kararlar, yapı (geleneksel, yeni yapı parseli”,
jedeki yapı) ölçeğinde kararlar, parsele ilişkin kararlar”
iv) 108 adet parsel “yeni yapılaşma önerilen
olarak tespit edilmiştir9.
ana ilke parsel” olarak belirlenmiş, her tür için koruma
“özgün yol Genelde plan alan ve parsel ölçeğinde kararları ve yeni yapılanma hükümleri getirilmiştir.
belirlemiştir. Alanın değerlerine ve fiziksel Dolayısı ile bu plan korunacak yapı gruplarına
kotları ve sorunlarına yönelik hükümlerin yer aldığı ilişkin ayrıntılı tanımlar getirmiş, buna karşın yeni
malzeme planda, sadece fiziksel kararlar ele alınmıştır. yapılaşma ile ilgili 1986 tarihli imar planındaki
kullanımını Park ve otopark alanları ile Kültür Bakanlığı ve ayrıntılı kararlar değiştirilmiş, daha genel hüküm-
belediye idaresi tesisi alanı dışında; alan ve yapı ler getirilerek yeni yapılaşmanın mimarisinde
yeniden kullanım kararları içermeyen plan, alan ölçeğinde esneklik sağlanmıştır.
oluştur- iki adet “Özel Proje Alanı” ve “I ve II numaralı
Oldukça küçük bir alanı içeren Koruma İmar
mak” Koruma Alt Bölgesi” olmak üzere toplam dört
alanı sınırlamıştır. Ancak bu alanlar ile ilgili Planı ile Kentsel Sit Alanı içinde kalan tescilli
olarak yapılara, boş parsellere göre müdahale biçimleri
genel ilke ve kullanım kararları geliştirilmemiş,
belirlen- olasılıkla alanların kendi içinde potansiyel ve tanımlanmıştır. Koruma İmar Planının sahil şeridi
miştir. sorunlarına göre mevcut koruma imar planı ile ile Kalkan’daki geleneksel dokuya fon oluşturan
bütünleşecek kararların proje müelliflerince oluş- yeşil doğal örtüyü içerecek biçimde ele almamış
turulması şeklinde bir yaklaşım benimsenmiştir. olması en temel eleştiri noktasıdır. Nitekim, bu
Planın korumaya yönelik hükümleri; nedenle Koruma İmar Planı dışında kalan sahil
kesimi, 1993 tarihli imar planı revizyonu ile yapı-
i) tescilli yapıların korunması, laşmaya açılmış ve Kalkan’ın ölçeğine aykırı kitle
ii) yolların korunması, özelliklerine sahip yapılar ile dolmuştur.
iii) ağaçların korunması olmak üzere üç baş-
lıkta ele alınmıştır. İmar Planı Revizyonu, 1993
12.7.1993 Onay tarihli bu imar planı revizyonu
Sit alanı içinde bulunan parseller ise değer ve
sahil şeridini kapsamaktadır. Bu plan ile 1993
sorunlarına göre tanımlanmıştır:
tarihli Kıyı Kanununa uyarlanan değişiklikler
i) 38 adet geleneksel yapı parseli, iki adet yapılmıştır. Buna göre ilk 50 m içerisinde yeşil
cami, bir adet şapel, “korunacak yapı par- alan düzenlemeleri, ikinci 50 metrede ise günü-
seli”, birlik kullanımlar öngörülmüştür.

İlave İmar Planı, 1994


Bu planda Ortaalan Mevkiinde karayoluna kadar
yer alan alan ile kuzey doğudaki Kızıltaş Mev-
kiinde oldukça geniş alan gelişmeye açılmıştır.
Bu plan Revizyon İmar Planının ana kararlarını
sürdürmektedir.
• Planlama alanı: 96 ha
• Ek planlama nüfusu: 6892 kişi
• Gelişme Konut Alan: 57.4 ha. Bu alanlarda
TAKS: 0.15 ve KAKS:0.30, H:6.5 ve en az
parsel büyüklüğü 600 m2 olarak kabul edil-
miştir.

PLANLAMA 9
Antalya İli, Kalkan Tarihi Kent Merkezi Koruma ve Geliştirme
2005/1
Resim 6: Kalkan Koruma İmar Planı, 1992 Amaçlı İmar Planı Sözleşmesi, 1990, Madde: 7.

96
• Ayrıca bir bölgelemeye gidilmemiş ve konut
alanlarında turistik tesis yapılabileceği kabul
edilmiştir.
• Plan “tercihli kullanım” getirmiştir. Buna
göre tercihli kullanım alanlarında konut,
akaryakıt ve bakım istasyonu, iş merkezi
ve konaklama tesisi yapılabilmektedir.İmar
hakları artmamakla birlikte bu alanlarda
kullanıma H farklılaşabilmektedir.

Kentsel Sit Alanı Koruma İmar Planı


Revizyonu, 1996
Antalya KTVKK’nun 20.03.1996 gün ve 2915
sayılı kararı ile onaylanmış plan revizyonu 1992
tarihli Kentsel Sit Alanı Koruma ve Geliştirme
İmar planındaki uygulamadan kaynaklanan sorun-
ların giderilmesi amacıyla yapılmıştır. Planın tüm
hükümleri ve yaklaşımları bir önceki planı içer- Resim 7: Kalkan Koruma İmar Planı Revizyonu, 1996.
mektedir. Planda yapılan değişiklikler üç grupta
toplanmıştır. Bunlar:
1. 1992 planının onaylanmasından sonra
Antalya KTVKK’na gelen proje ve istekler K.K.A Koruma İmar Planı Revizyonu,
doğrultusundaki kararlarının plana işlen- 1996
mesi, Kalkan Belediyesi İmar Müdürlüğü tarafından
verilen sözlü bilgiye göre bu plan değişikliği,
2. Proje müelliflerince yapılan değişiklik ve
Kentsel Sit Alanı içinde “Özel Proje Alanı” olarak
maddi hataların düzeltilmesi, kamusal alan
tanımlanan alanın otopark olarak düzenlenmesine
kullanım talepleri doğrultusunda yapılan
yöneliktir.
değişiklikler (Belediye misafirhanesinin
park parseli ile bütünleştirilerek park alanı- Kalkan Tarihi Kent Merkezi Çevre
nın genişletilmesi), yeni yapılaşmalarda kot Düzenleme Projesi, 1996
alınacak noktaların belirlenmesi, dış cephe Temel amacı sokakların düzenlenmesi olan
düzenlenmesinde ahşap elemanların özgün projenin özgün çizimine ulaşılamamış, sadece
ahşap renginde cilalanması gibi plan ve plan rapora dayanarak bir değerlendirme yapılabil-
lejantındaki değişiklikler, miştir. Bu projedeki ana ilke “özgün yol kotları
3. Koruma imar planı hükümlerinde yapılan ve malzeme kullanımını yeniden oluşturmak”
değişiklikler ise daha önceki planın onan- olarak belirlenmiştir10. Kentsel sit alanı içindeki
ması esnasında AKTVKK tarafından yapı- yollar “araç girişine uygun, araç girişine uygun
lan değişiklik ve eklemeler ilgili bölümlere olmayan yollar ve merdivenli sokaklar” olarak
eklenmiş, bazı maddelerde değişiklik yapıl- gruplanmıştır. Araç yollarında yaya ve araç
mış (örnek olarak, “... sokak cephelerinde, yolu kot farkı ile ayrıştırılmış ve doğal parke
servis penceresinin yer alamaz..” vb) ve taş kullanımı önerilmiştir. Araç ve yayanın
“kentsel sit alanı içinde geçici statüde yapı birlikte kullanacağı yollar; ve dükkanların dışa
yapılamaz, var olan büfe vb tüm geçici taşacağı yollarda ise kullanım üç ayrı malzeme
yapılar belediyece kaldırılacaktır” hükmü farkı ile ayrıştırılmıştır. Farklı nitelikteki merdi-
tamamen yeni bir madde (Madde36) olarak venli sokaklarda ise çakıl taşı mozaik kaplama
eklenmiştir. önerilmiştir.

PLANLAMA
10
Kalkan Tarihi Kent Merkezi Çevre Düzenleme Projesi Açıklama Raporu, 1996, Fon Mimarlık Ltd., 2005/1

97
Kentsel Sit Alanı Komşu Bölgeleri İmar da Kentsel sit alanı ile bütünleşmemiş bir çevre
Planı Revizyonu (KSAKBİPR), 1996 oluşturan bölgede mimari düzen algılama açısın-
Bu revizyon planı, kentsel sit alanı ile bitişik ve dan uyumlu bir fiziksel çevre oluşturmayı amaç-
alanın kuzey ve batısı ile, Fethiye-Antalya kara- lamaktadır. Antalya KTVKK’nun 1996 yılında
yolu arasında yer almaktadır. Kalkan İmar planı aldığı karar11 ile onaylanan 3,5 hektarlık alanı
içinde kalan ve söz konusu plan koşullarına göre kapsayan planlama alanı, nitelikleri açısından
bir bölümü yapılaşmış alanı içeren KSAKBİP üç bölgeye ayrılmış ve bölgelere göre şu kararlar
revizyonu bir taraftan alandaki yapı yoğunluğu, üretilmiştir12:
mimari biçimlenme, ulaşım ve servis problemleri
• Kentsel sit alanına bitişik parsel boyutları,
ile; mülkiyet sorunlarından kaynaklanan problem-
küçük ve yapılaşmanın büyük oranda gerçek-
lere çözüm getirmeyi hedeflerken, diğer taraftan
leştiği adaları içeren ve 1. Bölge olarak nitele-
nen alanda, sit alanı ile uyumlu doku oluştur-
mak amacıyla bitişik nizam yapılaşma,
• 2. grup alan olarak nitelenen ve ortalama
300-350m2’lik parselleri içeren, ayrık nizam
yapılaşmanın oluştuğu ve planlama alanının
büyük bir çoğunluğunu kapsayan alan, kent
siluetini etkilediği için düşük yoğunluklu yeşil
ile bütünleşmiş yapılaşma,
• Devlet karayoluna bitişik büyük parsellerinin
yer aldığı, yapılaşmanın gerçekleşmediği 3.
grup alan olarak tanımlanan alanda da, düşük
yoğunluk önerilmiş, kütle büyüklükleri için
sınırlamalar getirilmiş ancak parsel içinde
birden fazla yapılaşma hakkı verilmiştir.
• Genel karar olarak tüm alanda iki katlı yapı-
laşma öngörülmüş, çok eğimli bir arazi olduğu
için kot alma noktaları belirtilmiş, eğimden
Resim 8: Kalkan Koruma İmar Planı Revizyonu, 2003.
dolayı çıkan bodrum katları yoğunluk hesa-
bına katılmak koşulu ile iskan edilebileceği
kararı getirilmiştir.

Kalkan Tarihi Kent Merkezi Koruma ve


Geliştirme Revizyon İmar Planı, 2003
1/500 ölçekli plan, Antalya KTVKK’nun 7.08. 2003
gün ve 5960 sayılı karar ile onaylanmıştır. Planın
tüm hükümleri ve yaklaşımları bir önceki 1992 ve
1994 tarihli kentsel sit alanı ve koruma imar planı
kararlarını aynen içermektedir. Ancak planlama
alanı sınırı değiştirilmiştir. Yerleşmenin kuzey
doğusundaki “özel proje alanı” ve güney doğu-
daki “I numaralı Koruma Alt Bölgesini” planlama
sınırı dışında bırakılmıştır.

11
Kalkan Kentsel Sit Alanı Komşu Bölgeleri İmar Planı Reviz-
yonu, Açıklama Raporu, Ekim 1996, Fon Mimarlık
PLANLAMA 12
Kalkan Kentsel Sit Alanı Komşu Bölgeleri İmar Planı Reviz-
2005/1
Resim 9: Kalkan Koruma İmar Planı Revizyonu, 2004. yonu, Açıklama Raporu, Ekim 1996, Fon Mimarlık

98
İçerik ve hükümler açısından büyük değişiklikler öngörülmüş olan süreklilik bozulmuş, buna
getirmeyen bu revizyonun, gerekçesi anlaşılama- bağlı olarak da yapılaşmış alanda kent görü-
mıştır. nümünü bozacak bir kütlesellik yaratılmıştır.
Yeşil alanlar, gelişme alanları arasında rast-
Doğal Sit Alanı Koruma Nazım İmar Planı, lantısal biçimde dağılır hale gelmişlerdir. Bu
2004 şekilde yapılaşmış alan-yapılaşmamış alan,
Bu nazım imar planı değişikliği ile 1. Derece dolu-boş, açık alanlar-yapılaşmış alanlar
Doğal Sit Alanının bir bölümü 3. Derece Doğal ilişkisinin son derece önemli olduğu Kalkan
Sit Alanı olarak değiştirilmiştir. yerleşmesi açısından kent görünümünü bozan
Bu plan paftası üzerinde gözüküp ancak planlama bir yapılı çevre yaratılmıştır. Deniz yönünden
alanı sınırı dışında yer alan bir başka plan deği- kent görünümü açısından dile getirilen kesin-
şikliğinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Bu tisizlik nedeniyle tarihi Kalkan yerleşmesini
1986 pla-
Kalamar Koyu Mevkiinde kuzey yönünde kara- yeni gelişme alanlarından ayırt edebilmek
yoluna kadar uzanan alandır. neredeyse olanaksız hale gelmiştir. nında doğal
• 1984 İmar Planında gelişme alanlarında karakteri
GELİŞME VE KORUMA kıyıya yönelen yeşil koridorların yanı sıra korunacak
gelişme bölgeleri arasında belirli araçlarla alanların
PLANI KARARLARININ
(doğal karakteri korunacak alanlar, yeşil
DEĞERLENDİRİLMESİ alanlar, vb kullanımlar ile) kesintiler yara- büyük bir
1984 Tarihli imar planı ile Revizyon İmar Planı bölümü
tılmışken, 1986 planında doğal karakteri
ve bu plana ek nitelik taşıyan 1994 tarihli İlave
İmar Planı arasında şu temel farklılıklar saptan-
korunacak alanların büyük bir bölümü yapı- yapılaşmaya
laşmaya açılmıştır.
maktadır: açılmıştır.
• 1986 Planında turizm öncelikleri nedeniyle
• Revizyon İmar Planının nüfus varsayımı turizm tesisleri için yapılaşma hakları artırıl-
1984 planının varsayımının üç katından faz- mıştır (inşaat emsali yanı sıra iki kat bodrum
ladır. Toplam planlama alanı ise 1984 tarihli izni). Yerleşmede tüm imar adalarının isteğe
planın iki katıdır. bağlı olarak turizm konaklama amacına yöne-
• 1984 tarihli planda yerleşmenin turizm geliş- lik olarak kullanılması öngörülmüş olduğun-
mesi karşısında sosyal ölçeğinin bozulması dan 1984 Planı ile öngörülmüş olan tüm kentte
tehlikeleri dikkate alınarak büyük ölçekli yapılaşmış alan yoğunluğu artırılmıştır. Bunun
turizm tesislerinin yerleşmede konumlandı- kentteki mevcut altyapıyı oldukça sorunlu
rılmamasına dikkat edilmesi gereğine işaret hale getirdiği belirtilmelidir.
edilmiştir. Oysa Revizyon İmar Planı turizm • 1984 planında topoğrafik açıdan yapılaş-
tesisleri için bir bölgeleme getirmemiş, tüm manın zor olduğu dikkate alınarak gelişme
konut alanlarında turizm tesisi kullanımını alanı dışında bırakılan Kömürlük mevkii ile
mülk sahibini seçimine bırakmıştır. Buna Kışla Mevkii arasında karayoluna kadar yer
karşın bu plan yoğunluklar açısından farklı alan bölge Revizyon İmar Planında gelişmeye
hizmet alanları gerektiren işlevleri çözeme- açılmıştır. Yine bu planda Ortaalan Mevkiinde
miştir. yeni gelişme alanları yaratılmıştır.
• 1984 tarihli planda kentsel gelişme belirlenir- 1986 ve 1994 Onay tarihli Revizyon İmar Planı
ken nüfus kestirimleri yerine toprak kullanma ile İlave İmar Planının toplam planlama nüfusu
disiplininden ve yerleşmenin doğal ve tarihi öngörüleri 27 450’dir. 2004 tarihli Doğal Sit Alanı
eşikler dikkate alınarak taşıyabileceği nüfus Koruma Nazım İmar Planı paftası üzerinde görü-
büyümesinden hareket edilmiştir. Buna karşın nen buna karşın planlama alanı dışında gösterilen
Revizyon İmar Planının bir büyüme planı bir başka plan değişikliğinin söz konusu olduğu
olduğu ve talebe yönelik bir arazi kullanma anlaşılmaktadır. Bu Kalamar Koyu Mevkiinde
yaklaşımı sergilediği gözlenmektedir. kuzey yönünde karayoluna kadar uzanan alandır.
• Gerek 1986 tarihli gerekse 1994 tarihli Planlama aşamasında olduğu anlaşılan ve geliş- PLANLAMA
planların ortak özelliği olarak yeşil alanlarda meye açılmak istenen bu alan ile Kışla Mevkiinde 2005/1

99
yer alıp 1994 tarihli İlave İmar Planı sonrasında Kalkan’dan sürülmesi sürecini kaçınılmaz olarak
gelişmeye açılmış olduğu anlaşılan alanlar ve son güçlendirecektir.
onay aşamasında olan ve 1. Derece Sit Alanından
Zeytincilik ve balıkçılıkla geçinen küçük bir
3. Derece Sit Alanına dönüştürülmekte olan alan-
yerleşmede 1984-2004 yılları arasında, 20 yıllık
larla birlikte değerlendirildiğinde kentin 35 Bin
süreçte değişik ölçek ve nitelikte (imar planı,
civarında bir nüfusa karşılık gelen bir imarlı alana koruma imar planı, çevre düzeni, revizyon, ilave
sahip olacağını varsaymak yanlış olmayacaktır. plan vb) 10 plan üretilmiş olması bütçenin ekono-
1986 tarihli Revizyon İmar Planında turizm mik kullanılmaması yanı sıra planlama süreçleri-
temel sektör olarak belirlenmiş ve bu temel nin yeterli gelişmediğinin göstergesidir.
karara uygun mekansal düzenlemeler ve uygun Planlama çalışmasında “Kalkan kentsel sit alanı
imar hakları yaratılmıştır. Buna karşın, raporda sınırları içindeki doğal ve kültürel değerlerin
dile getirilen gelişmeler karşısında beldede turizm korunması ve sağlıklaştırılması, olası yeni kul-
tesisi talebinin geçmiş dönemlere oranla giderek lanımlara açılmasına yönelik ilkelerin belirlen-
azalmakta ve başka bir niteliğe bürünmektedir. mesi ve bu ilkeler doğrultusunda uygulamaya
Turizm tesisi talebinin giderek azaldığı bir yönelik proje ve modellerin oluşturulması”
dönemde, -aynı zamanda yerleşmenin henüz ilkesine yönelik araçların ve modellerin gelişti-
yapılaşmaya açılmamış planlanmış alanları rilememesi, planlamanın sadece fiziksel boyutta
olmasına karşın- sürekli yeni gelişme alanları kalması değişen ekonomik koşullar çerçevesinde
yaratılmasını, yabancılara mülk satışı ile hızla- alanın turizm sektörüne terk edilmesi bugün yer-
nan Kalkan’a sıcak para girişiyle oluşan spekülatif leşmede yaşanan sorunları oluşturan en önemli
gelişme ile ilişkilendirmek anlamsız olmayacak- neden olarak ortaya çıkmaktadır. Koruma amaçlı
tır. Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 1997 planlama çalışmalarında, sosyal, kültürel ve eko-
yılında 1918 nüfusa sahip olan Kalkan kenti için nomik yapılanmaya yönelik planlama kararları ve
35 bin civarında kişiyi barındıracak bir planlama uygulama modellerinin oluşturulmamış olduğu
nüfusu, verili koşullar altında abartılıdır. gözlenmektedir.
Yeni gelişme alanlarının yaratılmasının yabancıla- Kentsel sit alanı içinde koruma imar planına
rın satılık mülk talebinin karşılanmasından öte bir göre 53 adet geleneksel yapı parseli ve 172 yeni
anlam taşımamaktadır. Bu nedenle, yeni gelişme yapılaşma parseli bulunmaktadır. Alan içindeki
alanları yaratılmasına yönelik planlama çalışma- yapıların bir bölümünün zemin katları özgün tasa-
larının, beldenin iktisadi ve toplumsal gelişimine rımlarında dükkan ve depo olarak tasarlanmıştır.
katkıda bulunması olanaklı gözükmemektedir. Koruma imar planları bu yapıların potansiyel-
lerini dikkate almamış, farklı amaçlara yönelik
İmarlı alanın barındıracağı nüfus ile kentin yerle- kullanım kararları getirmemiştir. Özellikle zemin
şik nüfusu arasında olası nüfus gelişimi dikkate katlarının turizm amaçlı (restoran, dükkan, bar
alındığında ciddi bir fark olduğu gözlenebilecek- vb.) kullanımlara dönüştürülmesinin sonucu
tir. Kalkan’ın turizm gelişimi karşısında toplum- olarak geleneksel yapılar özgün plan özellikle-
sal dokusunun korunmasına yönelik önlemler rini yitirmişlerdir.
alınmadığından ve yerel siyasalar geliştirilme- Merkezin turizm, ticaret işlevleri ile yüklen-
diğinden, turizm tesislerinin bağımsız mülklere mesi sonucu olarak kentsel sit alanındaki konut
dönüştürülmesi eğilimi karşısında, gereğinden kullanımını yok olmuş, konut olarak tasarlanan
fazla gelişme alanları yaratılması yerel halkın yapılar ticari işlevlere yönelmiş, bu dokunun

Tablo 5: Kalkan nüfus gelişimi


1970 1975 1980 1985 1990 1997 2000*
Kalkan (kent) 746 2359 622 1252 1793 1918 2543
Kalkan köyler ve bucak toplamı 15 886 16 632 16 963 18973 21087 ? ?
PLANLAMA * 2000 Yılı nüfusu Kalkan Belediyesi verilerine dayanmaktadır.
2005/1 Kaynak: DİE Genel Nüfus Sayımı sonuçları

100
etrafında konut kullanımı için yeni alanlar açıl-
mıştır. Kentsel sit alanı içinde konut ve pansiyon
türü konaklamaya yönelik kullanımı özendiren
modellerin oluşturulması, alandaki ticari kulla-
nımların yeni yapılarda çözümlenmesi dokunun
özelliklerinin korunmasını sağlayacak, kültür
varlıklarının kapasite üstü ya da altı kullanımı
ortadan kalkacaktır.
Yeni yapılaşma için getirilen hükümler alanda
tek tip yeni yapıların oluşmasına neden olmakta,
dokunun benzer fakat farklı geleneksel mimari-
sinin oluşturduğu çeşitliliği tek düzeye indirge-
mektedir.
Geleneksel yapı parsellerindeki kültür varlığı
yapıların özgün özelliklerinin korunması, konfor
koşullarının (banyo, mutfak, tuvalet) sağlanması
amacıyla yeni kitle eklerine olanak tanıyan yak-
laşım geleneksel yapıların yaşamlarına katkıda
bulunmaktadır. Geleneksel yapı parsellerinde
niteliksiz kitle eklerinin kaldırılarak yerine yine
aynı taban alanı ve kat yüksekliğinde yeni yapı
Resim 10: Kalkan’la ilgili planların kapsadığı bölgeler
yapma hakkı verilmesi kendi içinde çelişkileri
getirmektedir. Uyumsuz kitle ekleri böylesi bir
kararla yeniden yapılaşmaya yönelik haklar
almakta, doku özelliğini bozan özellikler yeni
yapılaşma hakkı ile başka bir boyut kazanmak-
tadır.
Bazı korunacak yapı parselleri ve sağlıklaştırı-
Resim 11: Kalkan’ın 1965 yılındaki görünümü, Fotoğraf: Ligya Elibol, Baskı: M. S.
lacak geleneksel parsellerde de ek yeni yapılaş- Şentürk.
maya izin verildiği ve var olanların aynı taban
ve kat yüksekliğinde yeniden yapılması alandaki
yeni yapılaşmayı arttırmakta, böylece alandaki
geleneksel yapı sayısı 1/3 ‘lük bir oranın altında
kalmakta ve giderek azalmaktadır.
Yeni yapılaşmada kot alma noktalarının belir-
tilmesi alanda katsayısı, yapı yüksekliği ve kent Resim 12: Kalkan’ın 1985 yılındaki görünümü, Kaynak: Manolya Tokalı (1987) A Touristic
Settlement Evaluated Through the Values of Vernacular Architecture of Kalkan, Yayınlanmamış
görünümüne yönelik sorunları çözümlemek açı- yüksek lisans tezi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi
sından olumlu bir yaklaşımdır.
Planlama kararları dışında Kalkan Belediye
Meclisinin imar kararları bulunmaktadır. Tarih
boyunca avlulu yapı türünün var olduğu, doğal
ve iklim koşulları gereği avluların yapıların
önemli bir parçası olduğu ve Kalkan’daki tarihi
doku içinde var olan ve korumaya değer bulunan
yapıların avlularının bulunduğu dikkate alındı-
ğında, bir Akdeniz yerleşmesi olan Kalkan’da
avlulu yapı tipinin kısıtlanmasının mimarlık, tasa-
Resim 13: Kalkan kentsel sit alanında doku özellikleri, Kaynak: Manolya Tokalı (1987) A
rım, planlama kapsamında anlamlı bir gerekçesi Touristic Settlement Evaluated Through the Values of Vernacular PLANLAMA
Architecture of Kalkan,
saptanamamaktadır. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi, 2005/1

101
SONUÇ: DEĞERLENDİRME VE • Ciddi ekonomik kaynaklarla yaratılmış
ÖNERİLER olan mevcut turizm konaklama altyapısının
Son dönemde yabancılara mülk satışına yönelik iktisadi olarak yitirilmesine yol açacak bir
yasal düzenlemeler ile gündeme gelen gelişmenin sürece girilmiştir.
çok derin toplumsal ve ekonomik sonuçları ola- • Yerleşmede villa üretimi artmış durumdadır.
caktır. Arsa ve araziler üzerindeki spekülatif bas- Bunun orta ve uzun erimde beldenin turizm
kılar geçmiş ile karşılaştırılamayacak düzeydedir. ekonomisini olumsuz etkilemesi beklenme-
Bu durum yerleşmedeki ticari etkinlikleri ve üret- lidir.
ken sektörleri olumsuz yönde etkilemektedir. • Yerleşmenin nüfus yapısının giderek yerel
• Kentte yeterince planlanmış alan olmasına halkın aleyhine bozulmaktadır.
karşın, planlı alan dışında kaçak yapılaşma • Beldedeki mülk satışları ve emlak piyasası
süreci hızlanmıştır. yabancıların eline geçmektedir. Yerli halkın
mülksüzleşmesi sürecini hızlandıran bu
• Spekülatif baskılar kent merkezi çevre-
gelişmenin yanı sıra turizm gelirlerinin de
sindeki sit alanlarının yapılaşmaya açılması
yabancıların eline geçtiği saptanmaktadır.
istemlerini güçlendirmektedir.
• Yerleşmede mülk edinmiş yabancıların
denetiminde olup vergi denetimi dışında
kalan bir turizm sektörü oluşmaktadır. Verili
iktisadi koşullar altında, villaların, sahipleri
tarafından ülkelerinde pazarlanması eğilimi-
nin genel ekonomik bir faaliyete dönüşmesi
beklenmelidir.
• Yeniden üretilemez ekonomik kaynak olarak
arsa ve arazilerin yabancılar eline geçmesi bu
kaynağın ulusal ekonomi açısından kullanıla-
bilme imkanını ortadan kaldırmaktadır.
• Köylerde yabancılara mülk satışı tarımsal
toprağın hızla yitirilmesini beraberinde geti-
recektir.
• Bu gelişmenin, vergi denetimi dışındaki
yurtdışında örgütlenen turizm etkinliği karşı-
sında vergi denetimine tabii yurtiçi turizm ve
Resim 14: Köyiçi mevkii (2004) diğer üretken sektörler üzerinde yıkıcı etkileri
olacaktır.
• Altyapı sorunları: Altyapısız gelişme önemli
bir sorun olup, mevcut arıtma tesisi kullanı-
lamamaktadır13. Spekülatif gelişme altyapısız
gelişmeyi yaratmaktadır.
• Turizm tesislerinin bağımsız birimlere
dönüştürülerek satılması eğilimlerine karşı
yerel örgütlenmelere gidilmelidir.
• Yerel halkın mülklerini ellerinden çıkarma-
sına karşı yerel girişimciliği destekleyen, yerel
halkın beceri kazanmasına ve örgütlenmesine
yönelik yerel siyasalar geliştirilmelidir.

13
Kentin altyapı sorunları Prof. Dr. Derin Orhon tarafından dile
PLANLAMA getirilmektedir. Bkz: Derin Orhon, “Kalkan’ın Geleceği”, (Yerel
2005/1
Resim 15: Henüz yapılaşmamış kıyı kesimi, (2004). basında yer almak üzere hazırlanmış olan yazı)

102
• Yerleşmedeki turizm faaliyetlerini, (otel-
motelcilik, restoranlar, sektörde çalışanlar,
vd. işletmeler) yerel, ulusal ve uluslararası
piyasada tanıtımı ve turların düzenlenmesi
konusunda yerel örgütlenmelere gidilmeli-
dir. Yabancı ülkelerde bu konuda ortaklar
bulunmasında eşit ilişkiler kurmaya yönelik
örgütlenmeler gerçekleştirilmelidir.
• Turizm sektörünün düzenlenmesi çabaları,
yerleşmeye özgü belirli standartların (çevre
standartları ile birlikte) geliştirilmesini hedef-
lemelidir.
• Beldenin turizm gelişimine temel olan doğal
ve tarihi değerlerinin ve güzelliklerinin korun-
masından hiçbir şekilde vazgeçilmemelidir.
• Turizmin yanı sıra beldenin diğer sektörle-
rinin de güçlendirilmesine yönelik önlemler
alınmalıdır.
• Yerel piyasaların güçlendirilmesi, tarımsal
üretim ve diğer sektörler, balıkçılık vb üretim
etkinlikleri desteklenmelidir.
• Kalkan’da turizm sektörünün gelişim
sorunlarının, bölgenin korunması gereken
özgün nitelikleri dikkate alınarak değerlen-
dirilmesine ve yeni stratejiler geliştirilmesine
gerek bulunmaktadır.
• Uzunca bir süre yerleşmeye yabancı turist
gelişini düzenleyen yabancı şirketin beldeyi
terk etmesinin yaratabileceği tehdide karşılık
önlemler geliştirilmelidir. Bu terk edişin yara-
tacağı tehditleri, belde açısından belirli fırsat
ve olanaklara dönüştürecek stratejiler gelişti-
rilmeli ve yerel örgütlenmelere gidilmelidir.
• Yazındaki karşılığı ile “soylulaş(tır)ma”,
yani yerel halkın yerleşmeyi terk etmesi
süreçlerine karşı bir strateji geliştirilmelidir.
• Kalkan’ın turizm gelişimi karşısında
toplumsal dokusunun korunmasına yönelik
önlemler alınmalı, yerel halkın yerleşmeden
sürülmesi eğilimlerine karşı yerel siyasalar
geliştirilmelidir. Gereğinden fazla gelişme
alanları yaratılması, bu süreci kaçınılmaz
olarak güçlendirmektedir.
• Yerel halkın iktisadi örgütlenmesi için siya-
salar geliştirilmelidir.
• Turizm tesislerinin kapanmasına karşı
önlemler alınmalıdır. Bütün bunlar yapılır-
ken beldedeki turizm tesisleri ile bugüne dek
dikkate alınmamış olan kent ve turizm tesisi
ilişkisini ve etkileşimini sağlayacak ve güç- PLANLAMA
lendirecek yöntemler geliştirilmelidir. 2005/1
Resim 16 ve 17: Fiziksel eşiklerin bulunduğu bölgelerde yapılaşma, (2004).

103
• Yürürlükteki imar planında kullanımı öngörülmemiş olup plan dışı gelişmelerdir.
tanımlanmamış olan Özel Proje Alanı tanımı Bu bölgede yapılaşmadan afet riskleri, fizik-
planlama esasları açısından uygun değildir. sel ve doğal veriler, kent görünümü, hizmet
Mevzuatta kullanımın belirlenmediği ya da sunumunda yaratacağı sorunlar, karayolu üze-
daha sonradan belirleneceği bir lejant maddesi rindeki trafik güvenliği vb açılardan kesinlikle
yer almamaktadır. Bu alan kesinlikle yapılaş- kaçınılmalıdır.
maya açılmamalı, kamuya açık alanlar olarak • Belirsizliğini koruyan ve doğal niteliği
değerlendirilmelidir. Bu şekilde 1986 ve 1994 son derece yüksek olan kıyı kesimi yeni
planlarının kenti yoğunlaştırma kararlarının yapılaşma hakları yaratılmaksızın ve doğal
yarattığı sorunlar belirli ölçüde hafifletile- karakteri bozulmaksızın tümüyle kamuya
bilecektir. açık dinlenme ve günübirlik kullanımlar
• Kamuya ait gayrimenkullerin korunması olarak geliştirilmelidir.
ve kamusal kullanımlara tahsisi yoluna gidil- • Liman çevresinde yer alan 1. Derece Sit
melidir. Kıyılar kamusal yarar ilkesine uygun Alanının 3. Derece Sit Alanına dönüştürül-
olarak kullanılmalı ve değerlendirilmelidir. mesi kararı olumsuz bir plan değişikliği kararı
• Yapılaşma açısından sakıncalı alanlar, kent olmuştur. Burada günübirlik kullanımlar
ve çevresinin doğal niteliği ile korunacak dışında yapılaşmaya gidilmesi, yerleşmenin
alanlar olarak değerlendirilmeli, yeşil alan kullanma-koruma dengelerini bozacak, kent
vb günübirlik kullanımlara ayrılmalıdır. kimliğinin yitirilmesine yol açacaktır. Bu
• Planlama kararlarında ve projelendirmede şekilde, tarihi Kalkan yerleşmesinin görsel
yerel mimari karakteri bozacak imar hakları anlamda ayırt edilebilmesi olanaksızlaşa-
yaratılmamalıdır. caktır. Bu alandaki bir yapılaşma, liman
• Sit alanı içindeki taşıt trafiği düzenlenmeli, çevresindeki ve tarihsel kentteki mevcut yol
yapı-sokak düzenini ve ilişkisini bozacak altyapısının aşırı yüklenmesini beraberinde
büyük otopark alanları şeklindeki düzenle- getirecek ve tarihi kentin niteliksizleşmesine
melerden kaçınılmalıdır. yol açacaktır.
• Yerleşmenin yakın çevresinde, sit alanındaki • Kimi yazılarda dile getirilen Kalkan’ın
yapı-sokak ölçü ve ölçeğini aşan yapılaşma- Bodrumlaşması eğiliminin güçlendirilmemesi
lardan kaçınılmalıdır. açısından, verilmiş olan yapılaşma kararları,
• Tarihi okul vb kamusal tesisler, korunarak istemlere bağlı olarak değil, yine 1984 planı
yine kamusal gereksinmeleri sağlayacak kul- raporunda dile getirildiği üzere doğal eşikleri
lanımlara tahsis edilmelidir. dikkate alan bir yaklaşım ile gözden geçiril-
• Kent merkezi ve çevresindeki yeşil alanlar melidir.
öncelikle ele alınmalı ve güçlendirilmelidir. • Kentsel sit alanı içindeki yeni yapılaşma
Doğal karakteri korunacak alanlar yeşil ve özendirilmemeli, korunması gerekli kültür
kamuya açık alanlar olarak düzenlenmelidir. varlığı geleneksel yapı stokunun kullanım
• Zeytinkaya Mevkiinde, karayolu üzerindeki potansiyeli araştırılarak yapıların korunarak
(doğusundaki) gelişmeler imar planlarında yaşatılmaları sağlanmalıdır.

PLANLAMA
2005/1 Resim 18: 1. Derece Sit Alanı iken 3. Derece Sit Alanına dönüştürülen bölge, (2004).

104
Özelleştirme-Planlama-Kalkınma
İlişkisi(*)
Yerel Yönetimlerde Özelleştirilen
Mal ve Hizmetlerin Kalkınma
Boyutu

Genel Giriş Ülkemizde sonuçları ile değerlendirildiğinde

B
u bildiri, yerel yönetimlerdeki ve merkezi Özelleştirme, üretimden kopuşu, hizmet ticare-
yönetimin özelleştirme uygulamalarının tine yönelmeyi işaret etmektedir. Özelleştirme
kent planlama ve kentsel mal ve hiz- açık olarak, planlı kalkınmayı ve planlamayı
metlerin sunumu kapsamında kalkınma hedefli engellemektedir.
sonuçlarını tartışmaktadır. Bildiride özelleştirme,
planlama ve kalkınma arasında ilişkiden hareketle KİT ve Kamu taşınmazları (bina, arsa, arazi,
özelleştirmenin toplumsal ve tarihsel sonuçlarına vb.) ile, kamu hizmetleri; farklı özelleştirme
değinilmekte ve toplum yararının yaratılması yaklaşımları bulunan, farklı dönüşüm modelleri
düşüncesiyle ilgili tüm kesimlere uyarılar yapıl- uygulanan kaynakları ifade etmekte olup, çalışma
ması hedeflenmektedir. Kamu kaynakları olarak kapsamında her iki boyutun etkileri tartışılmak-
tanımlayabileceğimiz KİT ve Kamunun (Maliye tadır. Kamu ve KİT’lerin elindeki taşınmazlar ile
Hazinesi) sahip olduğu veya denetimindeki mallar hizmetlerin devri, kent ekonomileri ve yerel eko-
(özellikle taşınmazlar) ile, belediyelerin sunduğu nomiler bünyesinde ele alınmakta, özelleştirmenin
kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, tartışmanın sonuçları bu açıdan irdelenmektedir.
çerçevesini oluşturmaktadır.
Kamu elindeki kaynakların özel sektöre satışı Tespit Dizini
veya devri “Özelleşme”ye konu olmakla bir- Ülkemizde bugüne kadar yapılan özelleştirme
likte, bu çalışmanın konusu olan “Özelleştirme” uygulamalarında; ister mal isterse de hizmet
kavramı, Özelleşmeden, kamu tarafından değer- bağlantılı olsun, uygulama sırasında rant hareket-
lendirilebilecek kaynaklar üzerinde özel sektöre liliğinin denetlenebilmesi ve rantın kamu yararına
kullanım ve değerlendirme yoluyla kar elde kullanımının denetlenmesi amaçlı müdahale düze-
etme hakkı tanınması ve merkezi idarenin yasal nekleri hiç düşünülmemiştir.
bir çerçeve dahilinde yaptığı bilinçli bir eylem
olması anlamında farklılaşmaktadır. Bunun Bilindiği üzere, özellikle kamu ve KİT arsa ve
insan yerleşmelerine olan etkileri ani ve geri arazileri üzerinde geçmişten günümüze uygula-
döndürülmez boyutta olmakta, planlama araçları nan politikalar ile özel mülkiyetin ülkemizdeki
ile denetlenememesi durumunda ise, “ulvi” ama- gelişimi desteklenmiş, son dönemlerdeki idari ve
cında sapmaktadır. yasal düzenlemelerle birlikte, haksız gelir dağı-

* Bu çalışma sekreteryasını TMMOB’un üstlendiği Türk-İş, Hak İş, DİSK, KESK, TMMOB, TTB, KİGEM tarafından ortaklaşa 26-27
Mayıs 2005 tarihinde “1985-2005 20. yılında Türkiye’de Özelleştirme Gerçeği Sempozyumu”nda Yerel Yönetimler ve Özelleştirme
başlığı altında yapılan oturumda Şehir Plancısı Ş. Gülcen Eren tarafından sunulmuştur. Rapor Şehir Plancıları Odası’nda oluşturulan PLANLAMA
komisyondan Çağatay Keskinok, Ş. Gülcen Eren, Funda Erkal, Nevzat Can ve Hayriye Çelik tarafından hazırlanmıştır. 2005/1

105
lımı ve devletin tasfiyesi süreci hızlandırılmıştır. Özelleştirmenin yeni bir kamusal değer yaratıp
Ülkemizde sadece özel veya kamu mülk sahipliği yaratmadığı da sorgulanmaktadır. Özelleştirme
tanınmakta, diğer mülkiyet hakları üzerinden kal- ile planlama süreci bütünlük arz etmemekte ve
kınma tavırları belirlenmemektedir. edememektedir.
Kamu hizmetlerinin özel sektör tarafından Özelleştirme, özel ve kısıtlı bir çevreye sağladığı
sunumu ile ise, sürdürülebilir yerel kalkınmanın serbest hareket alanıyla, kamuoyunu ilgilendiren
sağlanabileceği, merkezi idarenin üretici gücü alanda denetimsizlik getirmiş, yurttaşlar ara-
yerine denetleyici rolünün oluşturulacağı açık- cılığı ile yapılması gereken kamusal denetimi
lanmıştır. olanaksızlaştırmıştır. Katılımcı demokrasi yara-
tılamamıştır.
Kamu ve KİT taşınmazlarının satışıyla sürekli
açık veren bütçelere kaynak yaratılması yaklaşımı Aslında Belediyeler, özelleştirme sürecinin
serbest piyasa ekonomi politikası ile ilişkilidir ve önemli parçaları, araçları haline gelmiştir. Yasal
devletin küçültülmesi, devletin elindeki değerlerin ve idari düzenlemeler de, bu süreci destekleyecek,
özel sektöre devredilmesi anlayışının bir sonu- tamamlayacak biçimde gerçekleştirilmektedir.
cudur. Kullanım değerleri hızla metalaştırılarak Büyükşehir belediyesi, belediye ve il özel idaresi
piyasa malı haline, değişim değeri haline dönüştü- yasaları, sosyal devlet anlayışından uzaklaşarak,
rülmekte, toplum tüketime alıştırılmakta ve kamu kamu hizmetlerinin özel kesim eliyle yürütülme-
idarelerinin denetim yetisi azalmaktadır. sine yönelik düzenlemeler getirmekte, katılım
payları adı altında hizmetlerin ticarileşmesine,
KİT’lerin özelleştirilmesi tüketimin gelişmesine,
piyasa malı haline getirilmesine yol açılmakta-
tüketime yönelik yatırım ve kullanımlara sebep
dır. Yerel yönetimler özerk yapılarıyla, birer ticari
olmuştur. Alışveriş merkezleri gibi tüketime yöne-
işletme haline dönüştürülmekte, uluslararası piya-
lik ticari hizmet ve faaliyetler en sık rastlanan
salara bağımlı hale getirilmektedir.
yatırım türleridir. Bir başka deyişle, kentlilerin
ihtiyaçları değil, müşterilerin/sermayedarın ihti- Kalkınma ajansları tasarıları ile kamu yönetimince
yaçları giderilmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla, kamu hizmetlerinin görülmesi yerine, hizmetle-
kamusal yarar ve kamu hizmetini öngören devlet rin sermayeye hizmet edecek şekilde sermayenin
geleneği ortadan kaldırılmaktadır. yönetimine devredilmek istenmekte, yerel yöne-
timler bu ajansların hizmetine sokulmaktadır.
Kentleri pazar, kentliyi müşteri olarak gören bu
anlayış, yerel ekonominin küçülmesine, küçük Yasal düzenlemelerin belediyelere tanıdığı özel-
kentler açısından gelişme ve altyapı sorunlarına leştirme yetkileri çerçevesinde borçlanma, dev-
yol açmaktadır. Ulaşım hizmetler gibi hizmet- letin hazine garantisinin de ortadan kalkmasıyla,
lerdeki maliyetlerin özelleştirilmesi, toplumsal yerel yönetim kaynaklarının yabancılar eline
dayanışma ve bütünleşmenin koşullarını ortadan geçişini ve iktisadi bağımlılaştırmayı beraberinde
kaldırmış, etik ve toplumsal değerlerin yitirilmesi getirecektir.
ve kentin sağlıklı kullanımının engellenmesine yol Yerel yönetimler, yasal düzenlemelerle ekonomik,
açmıştır. teknik ve istihdam açısından güçlü yönetimler
Özelleştirme, sosyal ve ekonomik gerekçelerinin haline getirilmekten uzaklaştırılmakta, piyasa
yanı sıra, küreselleşmenin bir aracı ve siyasi bir mallarının sınırsız, istediği yerde dolaşımını
yaklaşım olarak gündeme gelmiştir. Yaygın düzenleyen uluslar arası piyasalarla bütünleşen
olarak 1980 sonrası uygulama alanı bulan yakla- bir konuma dönüştürülmektedir.
şımın özünde devletin üretimden vazgeçmesi ve Mal ve hizmetlerin özelleştirmesi, 1-işletme
küçültülmesi vardır. veya sahiplilik hakkının devri ve 2-maliyetlerin
Bugün, 20-25 yıllık özelleştirme deneyimine özelleştirilmesi biçiminde gündeme gelmektedir.
bakarak öncelikle, özelleştirme uygulamaları ile Birinci yöntemin açıklanması, yıllar boyunca borç
elde edileceği taahhüt edilen mali kaynakların yükü altında kısıtlı hareket alanı tanınan kamu
kente ve kamuya geri dönüp dönmediği konusu, gerçekleri açısından kolay olmuş, ikinci yöntem
PLANLAMA
2005/1 sorgulamanın ana eksenini oluşturmaktadır. ise, çoğu kez önce maliyetlerin yükseltilmesi ve

106
tek seçenek olarak özelleştirmeye zemin hazırlan- nin, sonuçlarının yalnızca kamu açısından değil,
ması biçiminde kabul ettirilmiştir. kendisi açısından da ağır ve yıkıcı olacağını
gözardı etmektedir. Bilinmelidir ki, taşınmazlara
Özelleştirme, ağırlıklı olarak, kaynakların el
ayrıcalıklı imar hakkı verilmesi ve mülkiyet
değiştirmesi (elden çıkması) ve kullanım hakkının
devri; bu alanların tümüyle öngörülen gelişmeye
el değiştirmesi biçiminde gerçekleştirilmektedir.
açılacağı anlamına gelmemektedir. Sermaye de
KİT ve kamu taşınmazları bu faaliyetin temel
sınırsız değildir.
odağıdır. Birinci yöntemde kamu taşınmazları-
nın önce uzun dönemli kiralaması gerçekleştiril- Diğer yandan, üretim faaliyetleri sona erdirilen
mekte, sonrasında satışı gündeme gelmekte, ileri KİT’lerin arsa ve arazilerinin büyük şirketlerin
aşamada yabancı sermayeye yönlenme ve yaban- alışveriş merkezleri gibi rant merkezlerine dönüş-
cıya satış da gerçekleşebilmektedir. Süreç hangi türülmesi, kentsel sektörde tekelleşmenin yanı
vadede tamamlanırsa tamamlansın; mülkiyeti el sıra, vergisini İstanbul’da ödeyen, buna karşın
değiştiren kamu işletmelerinde özellikle üretime belediye hizmetlerinden yerel olarak yararlanan,
veya mevcut faaliyete devam edilmemekte, özel yerel ekonomilerde yıkıcı etkiler yaratan bir ticari
sermayenin yatırım mantığınca gereken kar etkinliğin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ayrıca
amaçlı işlev değişikliği gerçekleştirilmektedir. bu uygulama ile, merkezi idare tarafından üre-
Ülkemizdeki uygulama temelde bu nedenle timsizleştirilen KİT’lerin istihdam olanakları ile
dünya uygulamalarında farklılaşmaktadır. Dünya karşılaştırılamayacak kadar az bir istihdama sahip
devletleri özelleştirme ile kendi kendilerini tasfiye bir iktisadi etkinlikle yetinilmektedir.
etmemektedir. Yakın gelecekte özelleştirilecek Sermayenin ödediği vergiler, toplandığı kent ve
meta kalmadığından kamu finansman darboğazı bölge içinde değil, büyük kentleri güçlendirecek,
nasıl aşılacaktır. eşitsizliği derinleştirecek yönde değerlendirilmek-
Özelleştirilen arsa ve arazilerin imar plan deği- tedir. Vergisini İstanbul’a ödeyen ticari bir etkin-
şikliği ile rant odaklarına dönüşmesi, özel sektör lik ortaya çıkması ülke kalkınma dengelerini de
rasyonalitesinin gereğidir. Doğal sonucu da değiştirmektedir.
planların yönlendiriciliğini yitirmesidir. Büyük Özelleştirmenin ölçek boyutu olduğu da bilin-
alışveriş merkezleri, ticaret merkezleri, konut melidir. Her özelleştirme kent için aynı sonuçları
dışı kentsel kullanımlar gibi kentsel rant alanları yaratmaz. Orta ve küçük ölçekli bazı kentlerin
yaratılmaktadır. Bu gelişmenin bir başka sonucu yaşamsal faaliyetlerinin sonu anlamına gelebilir.
tüketim sektörü yabancı şirketlerin denetimine Yerel yönetimlerin bu konuda itirazları dahi
geçmektedir. Küçük ya da büyük her kentte bir dikkate alınmadığı sorunlarla baş başa bırakıl-
hipermarket örneği yatırımların, yerel esnaf ve dığı ve planlara kararları işlediği durumlar da
kültüre de zarar veren boyutları bulunmaktadır. oluşabilmektedir.
Bu işletme anlayışı, yatırım riskini göze alma-
Uygulamanın Bölgeleme ve belirli kısıtlara bağlı
yan, yatırım ve altyapıyı geliştirmeyen bir nitelik
olmaması durumu, gerçekte fiziki mekana ilişkin hiçbir
taşımaktadır.
teknik ve idari kararın olmaması anlamına gelir.
İşletme hakkının devri ve maliyetin özelleştiril-
Özelleştirme, kentin sağlıklı ve dengeli gelişimi
mesi ise, daha çok belediye hizmetlerinde görül-
için araç olarak kullanılmamaktadır. Kentsel
mektedir. Herkesin ulaşabileceği, maliyetleri kar-
rant olanakları nedeniyle özelleştirilen kamu
şılanabilir hizmetlerin “ihtiyacı olana sunulması”
arsa ve arazilerinin ayrıcalıklı imar hakları ile
kalkınmanın temeli iken, hizmetlerin denetimsiz
donatılarak gelişmeye açılması ile kentlerin
olarak sunulduğu bir ortam oluşmuştur. Hizmetin planlama ve makro gelişme dengeleri alt üst
üretimi ve sunumunda yabancı sermayenin etkisi edilmekte, planlama süreci çok parçalı hale
yerel ve kamu ihtiyaçlarından çok, gelir getirici getirilmektedir. Devlet eliyle plansızlık süreci
tekel tüm hizmetlerin sunulmasıdır. yaşanmaktadır. Diğer yandan, düzenlenmeyen
Sermayenin rasyonalitesi her yerde her şeyi ve planlanmayan özel sermaye yatırımlarının
yapma yönünde olmaktadır. Sermaye önünde bir zaman içinde ölü yatırımlara dönüşmesi riskleri PLANLAMA
engel istememekte ve yanlış yatırımın bedelleri- göz ardı edilmektedir. 2005/1

107
Yasal düzenlemelerde yer alan dayatmalar ile yapılması konusunda değil, kamu hizmetinin
planlama konusunda yetkili olmayan Özelleş- niteliği ile ilgili yanlış anlayış ve yaklaşımlar ile
tirme İdaresi Başkanlığı gibi kurumlar, kamu ve bu yeni yaklaşımların kente ve kamu hizmetinin
KİT taşınmazlarını yüksek rant gelirleri sağlamak özüne verdiği zarara ilişkindir.
amacına yönelik kentsel kullanımları planlarda
Rekabet açısından tekel olan hizmetler ile, kamu
yaratırken, özelleştirme ihtiyacının yerel anlamda
güvenliği, kamu sağlığı ve milli güvenlik konu-
tespiti süreci ile, arazi kullanım değişikliği karar
ları kapsamındaki hizmetlerin özelleştirilmemesi
verme sürecinde yerel yönetimleri sürecin dışına
esastır. Süreç dahilinde, hizmetlerin kapsamı
itmekte, kent planlamasının varoluş nedenini
veya sonuçlarının kim tarafından belirleneceği
bertaraf etmektedir. Sözkonusu idare aslında
ve denetleneceği açık değildir.
emlakçılık yapmaktadır.
Belediye hizmetlerinin özelleştirilmesi, hizmet
Özelleştirme ile kamu arazilerine müşteri olacak
çeşidini arttırsa da, hizmet kalitesi ve istih-
rant elde etmeyi hedefleyen yatırımcılara, özel
damı azaltmıştır. Hizmetlerde nitelik sorunları
imar haklarını en üste çıkaracak kararlarla bağış-
yaratmıştır. Hizmet maliyetlerinde bir düşüş de
layarak, bu uygulama cazip hale getirilmektedir.
yaratılamamıştır. Bu çerçevede halen neden bu
Özelleşme uygulamalarında da benzer yaklaşım-
lar görülebilmektedir. Örneğin; Gelibolu Milli kadar şevkle özelleştirme yapılmak istenildiği
Parkı bile yatırımcılara açılmaktadır. sorusunun sorulması gerekmektedir. Kamu yara-
rından çok kişisel yararların süreci şekillendirdiği
Taşınmazların kent içinde taşıdıkları konumlarına belirlenmiştir.
göre merkezi ve yerel yönetimler tarafından arsa
ve arazi spekülasyonuna yol açacak şekilde ve Özelleştirme hizmete erişimde eşitsizlik yaratmış,
bu anlayışla satışları gündeme gelmesi, kentin özellikle yoksul kesim hizmetlere politik beklen-
ekonomik, sosyal ve kültürel geleceği açısından tilerin hedefi değilse, erişemez hale gelmiştir.
telafisi mümkün olmayan sorunların önü açmakta- Yoksullaşma en genel ve temel sorundur.
dır. Tüm kamu ve KİT taşınmazlarının özel mülke Kamu idaresi, taşınmaz değerlendirme ve plan-
konu edilebileceği mantığı topluma yerleşmiştir. lama kriterlerini belirleyemediği gibi bürokratik
Kamu ve KİT arsa ve arazileri, diğer arazi kullanım mekanizmada bu yönde bir ihtiyaç da hissedilme-
kararlarından çok daha önemli oranda toplumun mektedir. Aslında reel durumdaki ilginç çelişki,
ihtiyaç duyduğu eğitim, sağlık, yeşil alan, kültür, özelleştirmeden sorumlu idarelerin de beklentile-
spor ve idari tesisler için stok niteliğindedir. Bu rini elde edememesidir.
ihtiyaçlar kentlilerin sağlıklı mekanlarda yaşaması Hizmetlerin özelleştirilmesi ile istihdam, iş
için temel unsurlardır. Diğer taraftan bu kullanım- güvenliği, sosyal güvence sorunları da nitelik
ların elde edilmesi günümüzde büyük maliyetler değiştirmektedir. İşgücünün iş güvencelerin-
getirmekte olduğundan, kamu ve KİT arsa ve den ve haklarından yoksunlaşarak istihdamı
arazilerinin plan kararları ile bu tür kullanımlara gündeme gelmiştir. Yerel ekonomilerin istih-
ayrılmaması, israfa neden olmaktadır. Planlarda dam yaratan niteliği yokedilirken, küçülmenin
belirlenmiş eğitim, sağlık, yeşil alan gibi kent- getirdiği gelişme sorunları yaşanmakta, emekçi
sel kullanımların işlevsel değişime uğramadan, kültürü gibi, kültürel yaşamın kaynakları da yok
ancak özel sektör kuruluşlarına kiralanma, tahsis edilmektedir.
edilme gibi işlemlerle bu alanların bölgede veya
kentte yaşayanlarca eşit olarak kullanılmasını Yerel yönetime ilişkin yapılan düzenlemelerde
engellemekte, bu fonksiyonları ticari hizmete çalışan emekçi kesimin hakları kısıtlanmakta,
dönüştürmektedir. sözleşmeli personel istihdamına yönelik hükümler
ile işten çıkartmalar kolaylaştırılmakta, sendika-
Özelleştirme, kent kimliği ve dokusunun korunması sızlaştırma amaçlanmakta, çalışma ortamı siyasal-
açısından bugüne kadar önemli bir rol oynanmamış, laştırılmakta, keyfi ve kayırmacı uygulamaların
hatta korumaya izin vermez bir tavır almıştır. önü açılmakta, “hizmet verimi” ortamı zedelen-
Kamu hizmetinin özelleştirilmesi konusundaki mektedir. Yerel yönetimlerdeki özelleştirme yerel
PLANLAMA
2005/1 temel eleştiri ise, kamu hizmetinin özel sektörce yönetimlerde örgütlü işgücünü eritme yöntemi

108
ile, kamu hizmeti üretme geleneğini, birikimini, aksine, gerekirse desteklenerek sürekliliği ve
yeteneğini yok etmekte, ihale süreci ile hizmetin bütünlüğü sürdürülür.
amacını, içini boşaltmaktadır.
Kamusal hizmet sunumu politikalarının gerek
İnsan hakları, sosyal hak, etik, moral, dayanışma, ülke düzeyinde gerekse kentsel düzeyde toplum-
insani değerler, sorumluluk, vb. değerler yok sal bütünleşmenin en önemli aracı olduğu gözardı
edilmiş, bireyselleşme, birliktelik, kurumsal ve edilmemelidir.
toplumsal hafıza kaybı gibi sonuçlar ve sorunlar
Yerel kalkınma, ortaya konulan ve uygulanan kal-
ortaya çıkmıştır. Sosyal haktan ianeye, hak sahibi
kınma politikaları ve stratejik planlama anlayış
yurttaştan yardım yapılan, bağımlılaştırılan tebaya
çerçevesinde; bölge ve alt bölge planları doğrul-
doğru bir geri gidiş yaşanmakta, yerelleşmenin
tusunda, piyasanın kısa erimleri çıkarları yerine
yerini cemaat/tarikat dayanışması almaktadır.
uzun vadeli eylem programları oluşturulmalı ve
Devlet, özelleştirme yoluyla tasfiye sürecini toplumla birlikte gerçekleştirilmelidir.
tamamlama aşamasına gelmiş, kalkınma da
Sorumlu İdare taşınmaz değerini bulmaya
yaratamamıştır. Bu noktadan sonra artık sorun
çalışmakta, ancak gayrimenkul ve planlamadan
tespitinden öte, yapılması gerekenlerin irdelen-
sorumlu idareleri sürecin dışında bıraktığı için
mesi gerekmektedir.
başarılı olamamaktadır.
Bilinmelidir ki, kamusal değer sadece planlama
Yapılması Gerekenler (Uyarı) ile yaratılır.
Yerel yönetimler-özelleştirme bağlantısını ince-
leyen kişinin bu tespitler ışığında ilk olarak her Planlama kent parçalarının yeniden üretimi, rant
yerleşme için üretim sürecini tasfiye eden, teşvik hareketliliğinin denetimi ve çevresel değerlerin
eden nesnel durumu belirlemesi ve bilinmesi korunması açısından sermaydarın istemlerini
gerekmektedir. elde etme aracı değil, kalkınma ve dengeleri
korumanın ortak bir kabulü olmalıdır. Planlama
Mal özelleştirmelerinde yerel yönetimler, ilgili ilgili tüm aktörlerin katılımını sağlayan esnek
toplum kesimleri ve halkın karar mekanizmala- ve kentsel özelliklerini dikkate alan bir yapıda
rına alınması gerekir. olmalıdır.
Yerel yönetimlerin, kamu ve toplum yararı odaklı Kent planlarının ortaya koyduğu sorunların
kamu hizmeti üretimi ile verimlilik hesapları öte- çözümlenmesi, amaçlarına ulaşması ve uygulan-
sinde ve kar güdüleri dışında öncelikle yoksullara, ması boyutunda en önemli araçlardan biri aslında
emekçilere mal ve hizmetlerin ulaşılabilirliğini, kamu ve KİT arsa ve arazileridir. Bu alanları daha
kullanılmasını ve dağıtımını sosyal devlet anlayışı yoğun korumak ve süreçleri takip etmek baskı
çerçevesinde ele alması gerekir. Yerel yönetimler unsuru olmak gerekir.
kamu ve KİT arsa ve arazilerinin gerçek sahip-
lerinin toplum ve kamu olduğunun bilinci içinde Kentsel gelişmenin yönlendirilmesi, kentsel
planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu maliyetlerin düşürülmesi ve topluma kazandırıl-
yararı doğrultusunda bu taşınmazları kullanma- ması, yaşanabilir, yaşam kalitesi yüksek, sosyal
ları gerekir. ve teknik altyapı hizmetlerinin yeterli ve nitelikli
sağlanması, kentsel zorunlu ihtiyaçların karşılan-
Kamu hizmetlerini sunumunun da kamu (toplum) ması, sosyal adalet ve eşitliğin gerçekleşmesi,
yararı doğrultusunda hizmetin güçlendirilmesi, yoksulluğun giderilmesi için kamu ve KİT arsa
yaygınlaştırılması, kamusal yararlanma olanak- ve arazileri mülkiyetinin toplumun denetimine
larının, potansiyellerinin en geniş biçimde katkı açık olacak şekilde bu taşınmazların toplumun
ve katılımlarla araştırılarak geliştirilmesi gerekir. yararına kullanılması zorunludur.
İhtiyaç hakkı belirleyici olmalıdır. Herkesin mali-
Kamu arazilerinin toplum yararı doğrultusunda
yeti karşılayabilmesi kalkınmanın temelidir.
kullanılmasında merkezi yönetim ve yerel
Açıktır ki, kamu hizmeti herhangi bir hizmetin yönetim, kendi görevleri kapsamında eşgüdüm
gerçekleştirilmesi ardındaki gerekçe ve mantık- sağlamalı, toplumun ve kamunun malı olan bu PLANLAMA
tan farklı olarak kar amacıyla gerçekleştirilmez, taşınmazların envanterleri çıkarılmalıdır. 2005/1

109
Kamu elindeki arsa stoku belirli dengeler içinde rantın tekrar kamuya dönebilmesi için düzenleme
ve toplum yararı doğrultusunda, kent planları yapılmalıdır.
kararına göre zamanla piyasaya arz edilerek planlı Kentlerde yaratılan rantların vergilendirilmesi için
gelişmenin gerçekleşmesi sağlanabildiği gibi, aynı de düzenleme yapılmalıdır.
yaklaşımla kamu tarafından da yönetilebilir ve
işletilebilir. Mevzuatta taşınmazların kentsel gelişmeye açıl-
ması problemine bu alanların tek başlarına ele
Kamu ve KİT arsa ve arazileri arsa politikaları alınıp planlaması şeklinde değil, kamu yararını
kapsamında ele alınarak, mülkiyetin herkes tara- dikkate alan bir planlama etkinliğinin parçası
fından kullanabilir ve ulaşılabilir hale getirilmesi, olarak yaklaşılmalıdır. Planlama kurumunun
arsa ve arazi spekülasyonunun sınırlandırılması, etkinliği planlama kurumunun teknik yapısına
vergi araçları getirilmesi, kentsel planlama bağlıdır.
kararları ile kaynakların, kamuya kamu yararı Özelleştirilen ve yerel yönetimlere verilen/
doğrultusunda dönüştürülmesi kapsamında devredilen yatırımlarda üretim faaliyetinin devam
değerlendirilmesi gerekir. etmesi gerekir. Özelleştirme programına alınan
Kamu arazilerinin mülkiyeti, hangi gerekçe ile yatırımların, kaynakların yeniden ekonomiye
olursa olsun elden çıkarılmamalı, kullanım hak- kazandırılması için üretim planlamasının sen-
kının kamuya dönüşünü sağlamayacak model- dikalar, yerel yönetim birlikleri, kooperatifler,
lerle özel işletmelere verilmemesi, verilmesi TMMOB ve bağlı meslek odaları örgütleri, ser-
durumunda kamuya yaratılan ranttan pay akta- maye temsilcileri ile birlikte ele alınması gerekir.
Sosyal politikaların artık devlet tarafından değil,
rılabilmesi ve kentsel politikaların yaşama geçi-
bu yapıların birlikteliğinde hazırlanması önerisi
rilmesinin bir aracı olarak düşünülmesi gerekir.
yapılmalıdır.
Özelleştirilmemesi gereken alanları belirlemek
amacıyla standart ve kurallar geliştirilmelidir. Bir başka deyişle, taşınmazların asıl sahipleri
olan merkezi ve yerel idarelerin bu süreçlerin
Yerel yönetimlere ilişkin yasal düzenlemelerin; içinde yer alması ve kentsel ihtiyaçların birlikte
yerel yönetimleri mali, teknik ve istihdam açı- tespitinin yapılması sağlanmalıdır. İdarenin,
sından güçlendiren, toplum yararı doğrultusunda üretim planlamasını ilgili aktörlerle yapmasına
plan ve projeler geliştiren ve buna karşılık merkezi ek olarak, yerel eş sorumlulukta arazi kullanım
idare tarafından desteklenen, yaratılan değerlerin kararlarını geliştirmesi, genel gelişme şartlarını
tekrar kamuya dönüşünü sağlayan, yerel kalkınma belirlemesi gerekir.
modelleri geliştiren ve uygulayan, istihdam
Vurgulanması gereken bir diğer nokta da, uya-
yaratan bir şekilde yeniden yapılandırılması
rısını kendi içinde barındıran, kentlerdeki tüm
gerekmektedir.
mal ve hizmetler özelleştirilip özel mülke konu
Özelleştirme uygulamaları her ne kadar kendine edildiğinde bağımlılık arttığında kamu maliye-
özgü şart, amaç ve yöntem farklılıkları gösterse sinin açıklarının kapatılması için ne yapılacağı
de, uygulama alanlarının kentsel konumları ve sorusudur.
özellikleri özelleştirme amaç ve yöntemlerine Siyasi iradenin tercihini yapma zamanı gelmiştir.
göre genellenebilir. Bu amaç doğrultusun da Kente ve kentliye karşı uygulamaların, planlama
merkezi ve yerel idarelerin ve dolayısıyla top- aracılığıyla rantın denetimi yoluyla sonlandırıl-
lumun, bundan pay alması sağlanabilir ve İmar ması gerekmektedir. Bir diğer sonlandırılması
Kanunu bu söylemlerin aracı olmalıdır. Bu gereken yaklaşım da, İdarenin gelir beklentisi ve
nedenle, İmar Kanunu’nda özelleştirme süreçle- özel sektörün çıkar beklentileri temelinde işlem
rini ve denetim araçlarını içeren ve planlama ile yapılmasıdır.

PLANLAMA
2005/1

110
Planlama Dergisi’nde Yer Alacak
Yazılara İlişkin Notlar

1. KAYNAKÇA YAZIM KURALLARI • Kaynak iki yazara ait ise ve yazarların adı metinde
Yazıda gönderme yapılan tüm kaynaklar, yazarlarının soyadı geçmiyorsa (Urry ve Lash, 1993) şeklinde ifade edilir.
sırasına göre kaynakçada yer almalıdır. Kaynak gösterilen • Kaynak 3 ya da daha fazla yazara ait ise ve metinde
kitap ya da makalenin kaynakçada yer alışındaki genel kural yazar adları geçmiyorsa (Urry vd., 1993) şeklinde
aşağıdaki gibidir: gösterilir.
Öncelikle yazarın soyadı ve adı ya da adının ilk harfi yazılır. • Aynı yazarın aynı yıl içinde basılmış eserlerine
Bundan sonra kitabın yayım yılı parantez içinde yazılır. Daha gönderme yapmak için yayım yılına harfler eklenir.
sonra ise italik olarak yazılmış kitap adı gelir. En son olarak, (Thompson, 1978a) gibi.
yayım yeri ve konacak noktalı virgülden sonra yayımcının • Aynı konuyla ilgili olarak değişik kaynaklara gönderme
adı yazılır. yapmak için yazar adı, yayım yılı ve gerekiyorsa sayfa
Bu genel kural ışığında kaynak gösterim örnekleri şöyle- numaraları birbirinden noktalı virgülle ayrılır ve yazar-
dir: ların soyadları alfabetik olarak sıralanır. (Marx, 1964:
34; Thompson, 1978a: 47) gibi.
KİTAPLAR
Fukayama, F. (1992) The End of History and The Last Man.
3. PLANLAMA DERGİSİ’NDE
New York: Free Press
YAYIMLANACAK YAZILARA İLİŞKİN
ÇEVİRİ KİTAPLAR DİĞER BAZI NOTLAR
Marx, K. (1979) Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, çev. • Planlama Dergisi’ne gönderilen yazıların daha önce
S. Belli, Ankara: Sol. başka bir yerde yayınlanmamış veya yayınlanmak
üzere eşzamanlı olarak başka bir yere gönderilmemiş
DERLEME KİTAPLAR olması gerekir.
Deckker, T. (2000) (der.) The Modernist City Revisited. • Yazılar açık ve anlaşılabilir bir dil ve üslupla yazılmış
Londra: Spon Press olmalıdır.
• Yazılar yayın kurulu tarafından değerlendirilir ve
MAKALELER yayımlanıp yayınlanmamasına karar verilir. Yazarlardan
Cohen, J ve Joel, R. (1992) ‘Secondary Associations and değişiklik, düzeltme yapması istenebilir. Gerekli gör-
Democratic Governance’, Politics and Society, Vol. 20, n.4, mesi halinde yayın kurulu yazım kurullarına uygunluk
ss. 393-472 ve arı türkçe kullanımı açısından düzeltmeleri kendisi
yapabilir.
DERLEME KİTAPTAN ALINMIŞ MAKALELER
• Yazarlar yazıları ile ilgili kısa bir özet ve yazarın adını,
Healey, P. (1993) ‘Planning Through Debate: The Communi-
adresini, telefon numarasını, e-posta adresini ve yazarı
cative Turn in Planning Theory’, F.Fisher ve J.Forester (der.), tanıtan notu birer fotoğraflarıyla birlikte yazılarına
The Argumentative Turn in Policy Analysis and Planning eklemelidir.
içinde, Londra: UCL Press • Planlama Dergisi’nde yayınlanmak üzere gönde-
rilecek yazıların, 9000 kelimeyi geçmemesine özen
2. METİN İÇİNDE KAYNAK GÖSTERME gösterilmelidir.
KURALLARI • Metnin içinde geçen ve dikkat çekilmek istenen
a. Yazar adı metin içinde geçiyorsa, cümleler, sayfa yanlarında yer almak üzere yazının
Gönderme yapılan yazarın adı metin içinde ilk defa anıldı- sahibi tarafından 25 kelimeyi geçmeyecek şekilde
ğında, kaynağın yayım yılıyla birlikte yazarın adı soyadı, belirlenmelidir.
aynı yazar daha sonra tekrar anıldığında ise sadece soyadı • Planlama Dergisi’nde yer alacak çevirilerde, “çevirilen
ve kaynak tarihi kullanılır. metin” ifadesi kullanılarak çevirilen metnin orijinal adı,
İlk Kullanım- David Harvey’e (1972) göre...................... yazarı, kaynağı vb. belirtilecektir.
Diğer Kullanımlar- Harvey (1972).............öne sürmüştür. • Planlama Dergisi’nde yer almak üzere dijital ortamda
gönderilen görsel malzemeler (plan, harita, resim, fotoğ-
b. Yazarın adı metin içinde geçmiyorsa, metin sonunda raf vb.) en az 300 dpi çözünürlükte (tiff formatında) ve
(Marx, 1964) şeklinde belirtilir. orjinal boyutta olmadır.
• Belli bir sayfa numarasına gönderme yapılıyorsa • Yazı ve çevirilerin sorumluluğu yazar ve çevirmenlere
(Marx, 1964: 38) şeklinde gösterilir. aittir.

111
Planlama Dergisi
2003-2004 Yılları Arası Dizin
Yıl/Sayı Makale Konusu Makale Adı Yazarın Soyadı/Adı Yazarın/ Sayfa
Yazarların Mesleği

03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Ekoloji ve Planlama ARAPKİRLİOĞLU, Kumru Öğretim Görevlisi, 4-8
Çevre Planlaması Şehir Plancısı
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Fiziksel Planlama, Toplumsal SILAYDIN, Burcu Araştırma 9-13
Çevre Planlaması Bilinç ve Ekoloji Görevlisi
Şehir Plancısı
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Eko-Faşizm BİLGİN, Haluk Şehir Plancısı 14-18
Çevre Planlaması
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Stratejik Çevresel AYDIN, Mustafa 19-25
Çevre Planlaması Değerlendirme (SÇD)
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Endüstriyel Ekoloji: ŞENLİER, Nihal Öğretim Görevlisi 26-29
Çevre Planlaması Planlamaya Ekolojik ALBAYRAK, Ayşe Nur Şehir Plancısı
Yaklaşım
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Quebec Eko-Turizm ÇAMUR CİHANGİR Kübra Öğretim Görevlisi, 30-33
Çevre Planlaması (Çeviri) Deklerasyonu Şehir Plancısı
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Daha Yaşanabilir Yerleşmeler KOÇ, Hülya Öğretim Görevlisi, 34-40
Çevre Planlaması Arayışında Kentsel Tarım Şehir Plancısı
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Güneş-Kent: Anadolu İçin GÖKSU, Çetin Öğretim Görevlisi, 41-46
Çevre Planlaması Yeni Bir Kent Modeli Şehir Plancısı
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Ormanların Özelleştirilmesi, DURU, Bülent Kamu Yönetimi ve 47-51
Çevre Planlaması Kıyılar ve Dünya Bankası Siyaset Bilimci
Doğal Değer mi, Ekonomik
Kaynak mı?
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Ormancılık, Aynı Zamanda ÇAĞLAR, Yücel Orman Mühendisi 52-64
Çevre Planlaması Bir Alan Yönetim
Etkinliğidir...
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve “Beyşehir Gölü Yüzey Su EZER, Ayşe Şehir Plancısı 65-74
Çevre Planlaması Toplama Havzası Yönetim
Planı” Örneğinde Ekolojik
Planlama Yaklaşımı
03/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Ekoloji, Ekonomi ve KURT, Hacı Araştırma 75-79
Çevre Planlaması Planlama: DOKAP’ın Görevlisi
Çevresel Etkileri Üzerine Bir
Değerlendirme
03/1 Planlama/Tasarım Kuram ve Cumhuriyetin 75. Yılında KÖROĞLU, N. Tunga Araştırma 80-94
Pratikleri Planlama Sergisi (1956 ÖLMEZ, Ebru Görevlisi
Sonrası) Şehir Plancısı
03/1 Siyaset ve Kent Yönetimi, Bir Yaşam Sorunsalı KAHRAMAN, Tayfun MSÜ, ŞBP 94-
Toplumsal Sorunlar ve Yoksulluk ve Kent Mekanına AKGÜN, Gürkan Öğrencileri 101
Planlama Yansımaları

03/2 Planlama/Tasarım Kuram ve Planlama Uygulamaları, ya da Raci Bademli - Ankara Öğretim Görevlisi, 7-11
Pratikleri “İmar Planlama Zihniyeti İçin Kentsel Planlama İşliği Şehir Plancısı
Deniz Bitti!!!” Çalışma Notları
03/2 Planlama/Tasarım Kuram ve Köprü ve Tüneller Raci Bademli - Mersin Öğretim Görevlisi, 12-13
Pratikleri Kentsel Planlama İşliği Kent Şehir Plancısı
Merkezi Çalışma Grubu
Notları
03/2 Planlama/Tasarım Kuram ve Kent ve Yeşil Raci Bademli - Mersin Öğretim Görevlisi, 14-19
Pratikleri Kentsel Planlama İşliği Kent Şehir Plancısı
Merkezi Çalışma Grubu
Notları
03/2 Planlama/Tasarım Kuram ve Mezuniyet Öncesinde “Genç” Raci Bademli - Mersin Öğretim Görevlisi, 20
Pratikleri Kentsel Plancılara Önemsiz Kentsel Planlama İşliği Kent Şehir Plancısı
Hatırlatma Merkezi Çalışma Grubu
Notları
03/2 Kentsel Koruma ve Kentsel Arkeoloji/Planlama ve MADRAN, Emre Öğretim Görevlisi, 21-25
Yenileme Uluslararası Yaklaşımlar ÖZGÖNÜL, Nimet Mimar

03/2 İmar Planlaması ve İmar Planlamanın Yeniden BALAMİR, Murat; CAN, Komisyon 26-55
Mevzuatı Kurumsallaşması (Söyleşi) Nevzat; DUYGULUER,
Feridun; KIRAL, Ömer;
KİPER, Perihan; TEKİNBAŞ
Belma; UĞUREL, Ü. Nevzat

112
03/2 İmar Planlaması ve İmar Kamu Yönetimi Temel ŞPO Yönetim Kurulu 56-60
Mevzuatı Kanunu Tasarısı Taslağı
Hakkında Şehir Plancıları
Odasının Görüş ve Önerileri
03/2 Planlama/Tasarım Kuram ve İmar Uygulama Sürecinde, ŞEN BEYAZLI, Dilek Araştırma 61-78
Pratikleri Plan Değişikliklerinin Görevlisi
Trabzon Kenti Özelinde
Değerlendirilmesi ve Kente
Getirdiği Yükler
03/2 Kentsel Ekonomi ve Planlama Türkiye’de Ruhsatsız GEDİKLİ, Bahar Araştırma 71-78
(İmar Afları) Yapılaşma ve İmar Afları Görevlisi, Şehir
Üzerine Bir Değerlendirme Plancısı
03/2 İmar Planlaması ve İmar “Çeşitli Kanunlarda ve ODTÜ Mimarlık Fakültesi Komisyon 79-85
Mevzuatı Maliye Bakanlığının Teşkilat “Fakülte Kurulu” Görüş ve
ve Görevleri Hakkında Kanun Değerlendirme Raporu
Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılması Kanun
Tasarısı” Hakkında Görüş
03/2 Kentsel Ekonomi ve Planlama Basın Açıklaması: Yasalara ŞPO Yönetim Kurulu 86-
(İmar Afları) Aykırı Kaçak Yapı 100
Yapmak Suç Olarak Kabul
Edilmemektedir
03/2 Kentsel Ekonomi ve İktisadi Ankara Metropoliten CİHNİOĞLU, Sinem Şehir Plancıları 101-
Politikalar Alanı’nda Yenilik Sisteminin OĞUZSOY, Cenk Mehmet 109
Değerlendirilmesi
03/2 Siyaset ve Kent Yönetimi, Kentsel Yoksulluk LÖK, Sıdıka; SELEK, Tuba Gazi Ü., ŞBP 4. 110-
Toplumsal Sorunlar ve Sınıf Öğrencileri 119
Planlama

03/3 Planlama/Tasarım Kuram ve Cumhuriyet’in 80’ninci GERAY, Cevat Öğretim Görevlisi, 5-13
Pratikleri Yıldönümünde: Şehirciliğimiz Kamu Yönetimi ve
ve Ankara Siyaset Bilimcisi
03/3 Planlama/Tasarım Kuram ve Anadolu’da Bir “Yarı-Çevre ÇALIŞKAN, Olgu Araştırma 14-23
Pratikleri Modernite Deneyimi”: Görevlisi, Şehir
Kemalizm’in Şehirciliği” Plancısı
03/3 Afetler ve Planlama İstanbul Deprem Master ÖKTEN, Ayşenur; 24-34
Planı Şehircilikte Reform ŞENGEZER, Betül;
Arayışlarında Bir Fırsat DİNÇER, İclal; EVREN,
Olabilir mi? Yiğit; İNAL ÇEKİÇ, Tuba
03/3 Siyaset ve Kent Yönetimi, Merkezi Yönetim Seviyesinde EKE, Feral Öğretim Görevlisi 35-40
Toplumsal Sorunlar ve Planlamanın Geçmişi
Planlama Geleceği
03/3 İmar Planlaması ve İmar Planlamada Denetim ÜNLÜ, Tolga Araştırma 41-50
Mevzuatı Mekanizmalarının Yeniden Görevlisi, Şehir
Tanımlanması Gerekliliği Plancısı
Üzerine
03/3 İmar Planlaması ve İmar Yapı Denetimi ve YENER, A. Zerrin Şehir Plancısı 51-57
Mevzuatı Türkiye’deki Uygulaması
03/3 Kentsel Dönüşüm Kentsel Dönüşüm Süreci ve GÖKSU, Faruk Şehir Plancısı 58-63
Proje Ortaklıkları
03/3 Kentsel Ekonomi ve İktisadi Yerel Ekonomik Kalkınmada SARIOĞLU, G. Pelin Araştırma 64-71
Politikalar İşçi Yatırım Ortaklıkları: Görevlisi, Şehir
Yimpaş Örneği Plancısı
03/3 Kentsel Koruma ve Kentsel Kentsel Sit Alanlarının AYTEN, Asım Mustafa Şehir Plancısı 72-78
Yenileme Korunması Geliştirilmesinde
Temel Belirleyicilerin
Üç Kentsel Sit Alanında
Araştırılmasına Dair Bir
Çalışma

03/4 Bölge Planlama, Kırsal Tarımda Üretim ve Gelişme TARAKLI, Duran Öğretim Görevlisi 4-16
Alanlar ve Sorunları
03/4 Bölge Planlama, Kırsal Türkiye’de Köylülüğün ÖZKAN, Alper Şehir Plancısı 17-28
Alanlar ve Sorunları Çözülme Süreci

03/4 Bölge Planlama, Kırsal Kent Kır Ayrımında Kırın KÖROĞLU, N. Tunga Araştırma 29-34
Alanlar ve Sorunları Planlanması Sorunsalı Görevlisi, Şehir
Plancısı
03/4 Bölge Planlama, Kırsal ABD’de Katılımcı Kırsal KARAKURT FRANCO, Elif; Şehir Plancısı/ 35-40
Alanlar ve Sorunları Planlama Uygulamaları: FRANCO, Michael Peyzaj Mimarı
Toplum Tasarımı Araştırma
Merkezi (TTAM) Örneği

113
03/4 Siyaset ve Kent Yönetimi, Merkezi ve Yerel ERSOY, Melih Öğretim Görevlisi, 41-46
Toplumsal Sorunlar ve Yönetimlerin Yeniden Şehir Plancısı
Planlama Yapılanmasına İlişkin
Taslakların Getirdikleri

03/4 Siyaset ve Kent Yönetimi, “Yerel Yönetimler Reformu TANIK, H. Bülent Şehir Plancısı 47-50
Toplumsal Sorunlar ve Yasa Tasarısı” Üzerine...
Planlama

03/4 Siyaset ve Kent Yönetimi, “Yerel Yönetimler Reformu KESKİNOK, H. Çağatay Öğretim Görevlisi, 51-55
Toplumsal Sorunlar ve Yasa Tasarısı” Üzerine... Şehir Plancısı
Planlama

03/4 Siyaset ve Kent Yönetimi, “Yerel Yönetimler Reformu ŞENGÜL, H. Tarık Öğretim Görevlisi, 56-58
Toplumsal Sorunlar ve Yasa Tasarısı” Üzerine... Şehir Plancısı
Planlama

03/4 Siyaset ve Kent Yönetimi, Yerel Yönetimler Yasası TMMOB Kentleşme Çalışma 59-65
Toplumsal Sorunlar ve Genel Değerlendirme Raporu Grubu
Planlama

03/4 Siyaset ve Kent Yönetimi, Yerel Yönetimlerle İlgili DİSK, KESK, TMMOB, TTB 66-69
Toplumsal Sorunlar ve Tartışma Metni
Planlama

03/4 Siyaset ve Kent Yönetimi, Japonya’da Yönetim Yapısı ve KALKAN, Semra Şehir Plancısı 71-77
Toplumsal Sorunlar ve Şehir Planlama Pratiği
Planlama

03/4 İmar Planlaması ve İmar Federal Almanya KAYIKÇI, Sabrina Kamu Yönetimi ve 78-85
Mevzuatı Cumhuriyeti’nde Mekan Siyaset Bilimci
Planlama Sistemi

03/4 Kentsel Koruma ve Kentsel Uri Adania (Adana) YILDIRIM, Tevfik Şehir Plancısı 86-92
Yenileme Koruma Amaçlı İmar Planı
Gerçekleşme Süreci ve
Uygulamadaki Sorunlar

03/4 Şehir Planlama Mesleği ve Türk Kent Planlama ÇELİK, H. Murat Öğretim Görevlisi, 93-
Pratiği Sisteminin Dünya Planlama Şehir Plancısı 105
Teorisindeki Yeri ve
Açmazları

03/4 Planlama/Tasarım Kuram ve “Kızılay Kent Merkezinde ATAK, Eser; KARADUMAN, Şehir Plancısı 106-
Pratikleri Yaya Ulaşımı İçin Bir E. Serdar 113
Mücadele” Öyküsü

04/1 Planlama/Tasarım Kuram ve Esat Turak UĞUREL, Ü. Nevzat Şehir Plancısı 4-5
Pratikleri

04/1 Planlama/Tasarım Kuram ve Esat Turak’ın Türkiye Kent TEKELİ, İlhan Öğretim Görevlisi, 6-11
Pratikleri Planlama Tarihi İçindeki Yeri Şehir Plancısı

04/1 Şehir Planlama Mesleği ve Aynayı Kendimize Tutmak ÖZDEMİR, Semahat Öğretim Görevlisi, 12-14
Pratiği Şehir Plancısı

04/1 Afetler ve Planlama Deprem Konusunda Güncel BALAMİR, Murat Öğretim Görevlisi, 15-28
Gelişmeler ve Beklentiler Şehir Plancısı

04/1 Şehir Planlama Mesleği ve Yeni Bir Planlama Anlayışı/ KÖROĞLU ARMATLI, Bilg; Araştırma 29-34
Pratiği Arayışı YILMAZ, Gülsen Görevlisi, Şehir
Plancısı

04/1 İmar Planlaması ve İmar İmar ve Şehirleşme Kanun EKE, Feral Öğretim Görevlisi 35-38
Mevzuatı Tasarısına İlişkin Endişe ve
Umutlar

04/1 Siyaset ve Kent Yönetimi, Yeni Başkentler, Tasarım ve ULUĞ, Hande Peyzaj Mimarı ve 39-57
Toplumsal Sorunlar ve Siyasi İktidar Kentsel Tasarımcı
Planlama

04/1 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Çevre ve Turizmin GÜNDÜZ, Fuat Şehir Plancısı 58-66
Çevre Planlaması Sürdürülebilirliği

04/1 Bölge Planlama, Kırsal Türkiye’de Bölgesel Planlama ECEMİŞ KILIÇ, Sibel Araştırma 67-78
Alanlar ve Sorunları ve Bölgesel Örgütlenmeye Görevlisi, Şehir
İlişkin Sorunlar Plancısı

04/1 Planlama/Tasarım Kuram ve Avustralya Şehir Planlama YİĞİTCANLAR, Tan; AY, Şehir Plancısı, 79-98
Pratikleri Pratiği ve Kentleşme Nevin Mimar
Dinamikleri

114
04/2 Kentsel Koruma ve Kentsel “Koruma Siyasal Bir Silahtır” TANKUT, Gönül Öğretim Görevlisi 4-13
Yenileme (Söyleşi)
04/2 Şehir Planlama Mesleği ve Planlama Mesleğine ve DUVARCI, Yavuz Öğretim Görevlisi 14-27
Pratiği Planlama İlkelerine Etik
Açıdan Eleştirel Bir Bakış
04/2 Siyaset ve Kent Yönetimi, Haklar Üzerinde Yenilikler GÖKÇE, Buğra Şehir Plancısı 31-43
Toplumsal Sorunlar ve Yapan Bir Planlama Süreci
Planlama Tanımlanabilir mi?
04/2 Şehir Planlama Mesleği ve Değişen Paradigmalar FİRİDİN, Ebru Araştırma 44-50
Pratiği Ekseninde Kent Planlamaya Görevlisi, Şehir
Yeni Yaklaşımlar Plancısı
04/2 Afetler ve Planlama Şehir Planlamada Felaketten KALKAN, Semra Şehir Plancısı 51-61
Sakınım ve Risk Azaltmaya
Japonya’dan Mahalle
Ölçeğinde Bir Örnek
04/2 Afetler ve Planlama Deprem Şurası-2004- Kaynak KIRAL, Ömer Şehir Plancısı 62-66
İmar Mevzuatı Temini ve Sigorta Komisyonu
Çalışmalarına İlişkin
Değerlendirme, Öneriler ve
Karşı Görüşler
04/2 Planlama/Tasarım Kuram ve Engelliler, Kamu Mekanı ve KAPLAN, Hülagü; Öğretim Görevlisi, 67-74
Pratikleri Engelsiz Tasarım: Kamusal İç ÖZTÜRK, Mustafa Endüstri
Mekanlarda İrdelenmesi İçin Mühendisi
Bir Çerçeve

04-3 Planlama/Tasarım Kuram ve Gelibolu ve Çevresi Planlama KESKİNOK, H. Çağatay Öğretim Görevlisi, 4-22
Pratikleri ve Tasarım Projesi Şehir Plancısı

04-3 Şehir ve Bölge Planlama Selçuk Üniversitesi Şehir Selçuk Üniversitesi, Şehir ve 23-25
Eğitimi ve Bölge Planlama Bölümü Bölge Planlama Bölümü
Stüdyo Deneyimleri

04-3 Siyaset ve Kent Yönetimi, Küreselleşme ve Kent- SCOTT, Allen J.; Çev. Öğretim Görevlisi, 26-32
Toplumsal Sorunlar ve Bölgelerin Yükselişi CİHANGİR ÇAMUR, Kübra Şehir Plancısı
Planlama
04-3 Şehir Planlama Mesleği ve Sürdürülebilir Kent Formu: ÇALIŞKAN, Olgu Araştırma 33-54
Pratiği Derişik Kent Görevlisi, Şehir
Plancısı
04-3 Planlama/Tasarım Kuram ve Şehircilik ve Planlama DUYGULUER, Feridun Şehir Plancısı 55-58
Pratikleri Tarihinden: Doktor Emin Bey
ve Edouard Joyant

04-3 Şehir Planlama Mesleği ve Kentsel Değişimin Kent ULU, Ali; KARAKOÇ, İlknur Şehir Plancısı; 59-66
Pratiği Kimliğine Etkisi Mimar

04-3 Çevre Sorunları, Ekoloji ve Çevre Duyarlı Planlamanın ve TAM, Deniz Şehir Plancısı 67-74
Çevre Planlaması Deprem Duyarlı Planlamanın
Bütünleştirilmesinin
Sağlayacağı Faydalar

04-3 Planlama/Tasarım Kuram ve Kerala Eyaleti (Hindistan); Çev: SİNEMİLLİOĞLU, Öğretim Görevlisi, 75-79
Pratikleri Bir Sosyal Adalet Modeli Mustafa Oğuz Şehir Plancısı

04-3 Planlama/Tasarım Kuram ve Atatürk Orman Çiftliği’nin 79 ATAK, Eser; ŞAHİN, S. Zafer Şehir Plancıları 80-88
Pratikleri Yılı ve Çiftliğin Korunmasına
Yönelik Politika Arayışları

04-3 Şehir Planlama Mesleği ve AOÇ Kimin? BADEMLİ, R. Raci Şehir Plancısı 89-91
Pratiği
04-3 Kentsel Ekonomi ve Planlama “Kaçak Yapılaşma İle İlgili TMMOB Kentleşme ve Yerel 95-
(İmar Afları) Süreçler, Sorunlar, Çözüm Yönetimler Çalışma Grubu 105
Önerileri” Değerlendirme
Raporu
04-3 Planlama/Tasarım Kuram ve Planlamada Uzaktan Algılama TARHAN, Çiğdem Araştırma 106-
Pratikleri ve Coğrafi Bilgi Sistemi Görevlisi, Şehir 112
Disiplinleri Entegrasyonu: Plancısı
Urla ve Balçova Örnekleri
04-3 Planlama/Tasarım Kuram ve Engelliler, Kamu Mekanı KAPLAN, Hülagü; Öğretim Görevlisi, 113-
Pratikleri ve Engelsiz Tasarım: ÖZTÜRK, Mustafa Endüstri 128
Ankara Metrosu ve HRS Mühendisi
İstasyonlarında Bir İnceleme

115
04-4 Biyografi İlhan Tekeli: Mesleki ŞENYAPILI, Tansı Öğretim Görevlisi, 4-13
‘Yolculuğun’ Başlangıcında Şehir Plancısı
Kişisel ‘Duruşunun’ Oluşumu
04-4 Siyaset ve Kent Yönetimi, Küreselleşme Sürecinde KİPER, Perihan Şehir Plancısı 14-18
Planlama Kentlerimize Giren Yeni
Tüketim Mekanları ve
Yitirilen Kent Kimlikleri
04-4 Kentsel Koruma ve Kentsel Korumak İçin Sevdalısı ÇAKIR, Aynur Yasemin; Şehir Plancısı 19-33
Planlama Olmak Gerekir YILDIRIM Ege
Enis Yeter, Gülşen KIRBAŞ
Nurettin ÇAKIR, Serdar
İZBELİ İle Söyleşi
04-4 Kentsel Koruma ve Kentsel Bir Stüdyo Çalışması, İYTE: YILMAZ SAYGIN, Nicel; Öğretim Görevlisi, 34-47
Planlama Alaçatı Tarihi Yerleşim Alanı KİPER, Nilgün; GÜÇER, Şehir Plancısı;
Koruma Projesi Evrim Araştırma
Görevlisi;
Araştırma
Görevlisi
04-4 Kentsel Koruma ve Kentsel Çok Katmanlı Tarihi Kent BELGE, Burak Araştırma 48-56
Planlama Merkezlerinin Yönetimi: Görevlisi, Şehir
Kentsel Arkeoloji ve Planlama Plancısı
04-4 Kentsel Koruma ve Kentsel Kentsel Sitlerde Değişim: CANDAŞ KAHYA, Nimet; Araştırma 57-66
Planlama Doğu Karadeniz Bölgesi SAĞSÖZ, Ayşe Görevlisi; Öğretim
Kentsel Sitleri Görevlisi
04-4 Planlama/Tasarım Kuram ve Yeni Atina Bildirgesi (Şartı) Çev: DAĞISTAN ÖZDEMİR, Şehir Plancısı 67-78
Pratikleri 2003 Melike Z.
04-4 Kentsel Koruma ve Kentsel Kentsel Koruma ve ERDEN ERBEY, Dilek Öğretim Görevlisi, 79-89
Yenileme Yenileşmede Dönüşüm Şehir Plancısı
Projeleri – Eyüp
Rehabilitasyon Projeleri
04-4 Siyaset ve Kent Yönetimi, Değişen Kent ve AKINCI, Burcu; YIKICI Şehir ve Bölge 90-95
Toplumsal Sorunlar ve Anladıklarımız Ayşe; YİĞİT, Eda Planlama Bölümü
Planlama Öğrencileri

116
İl Özel İdaresi Kanunu mak üzere büyükşehir belediyelerince yerine getirileceği öngörülmüş-

Hazırlayan: Nevzat CAN


İMAR HUKUKU
5302 sayılı “İl Özel İdaresi Kanunu” 4.3.2005 tarihli ve 25745 sayılı tür. Kanunda yer alan iskan konularına ilişkin hizmetlerin, Bayındırlık
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun ile, il özel ve İskan Bakanlığınca yürütüleceği hükme bağlanmıştır.
idaresinin kuruluşu, organları, yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları
ile çalışma usul ve esasları düzenlenmektedir. Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair
Kanunun “İl özel idaresinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 6. madde- Yönetmelik
sinde; ilin çevre düzeni planını yapmakla görevli ve yetkili kılınmakta- 13.6.2003 tarihli ve 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarım
dır. İl çevre düzeni plânı; valinin koordinasyonunda, büyükşehirlerde Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik yürürlükten
büyükşehir belediyeleri, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi ile kaldırılmış, 25 Mart 2005 tarihli ve 25766 sayılı Resmi Gazete’de
birlikte yapılmakta ve il çevre düzeni plânı belediye meclisi ile il genel yayımlanan Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair
meclisi tarafından onaylanmaktadır. Yönetmelik 16.03.2005 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tari-
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Sanayi ve Ticaret hinde yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik değişikliği Köy Hizmetleri Genel
Bakanlığına ve organize sanayi bölgelerine tanınan yetki ve sorum- Müdürlüğünün kaldırılması nedeni ile yapılmış, anılan yönetmelikte
luluklar bu Kanun kapsamı dışında bırakılmaktadır. geçen Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü görevleri yürürlükten kaldırıl-
Kanunda İl Özel İdaresinin Organları olarak İl Genel Meclisi, İl Encü- maktadır. Bu yetkiler Tarım ve Köyişleri İl Müdürlüklerine verilmektedir.
meni, Vali olarak sayılmaktadır. İl genel meclisi, il özel idaresinin karar İl Müdürlükleri gerekli belgeler tamamlandıktan sonra en geç bir ay
organı olmakta olup, ildeki seçmenler tarafından seçilmiş üyelerden içinde müracaatları sonuçlandırmakla yetkilendirilmektedir.
oluşmaktadır. Anılan yönetmelikte arazi kullanma kabiliyeti sınıflaması olarak kul-
Kanunun 10. maddesinde “İl genel meclisinin görev ve yetkileri” sıra- lanılan I’den VIII’ e kadar yapılan sınıflama kaldırılmaktadır. Yönet-
lanmaktadır. Stratejik plân ile yatırım ve çalışma programlarını, il özel melikte belirtilen istisnalar hariç, tarım dışı amaçlarla kullanılmaya
idaresi faaliyetlerini ve personelinin performans ölçütlerini görüşmek tahsis edilmeyecek araziler arasından I. sınıf ve II. Sınıf kuru tarım
ve karara bağlamak, İl çevre düzeni plânı ile belediye sınırları dışındaki arazileri çıkarılmaktadır. Tarım dışı amaçlarla kullanılabilecek kuru
alanların imar plânlarını görüşmek ve karara bağlamak Meclisin plan tarım arazilerinde akaryakıt satış istasyonları yanısıra yeni olarak
ile ilgili yetkileri arasındadır. bu istasyon ile birlikte planlanacak sosyal tesislerde eklenmektedir.
Kanunun 16. maddesi uyarınca oluşan ihtisas komisyonlarına Ayrıca madencilik arama ve işletme faaliyetleri için gerekli yapı ve
Kaymakamlar ve ildeki kamu kuruluşlarının amirleri ve ildeki kamu tesislerde bu kapsama alınmaktadır. Maden arama faaliyetleri sulu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversite ve sendikalar ile tarım arazilerinde de tarım dışı faaliyetlere tahsis edilen amaçlar
gündemdeki konularla ilgili köy ve mahalle muhtarları ile sivil toplum arasında sıralanmaktadır.
örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi görev ve faaliyet
alanlarına giren konuların görüşüldüğü ihtisas komisyonu toplantıla- Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
rına katılabilmekte ve görüş bildirmektedir. Çevre ve Orman Bakanlığı’nca yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü
Kanunun “Stratejik plân ve performans plânı” başlıklı 31. madde- Yönetmeliği 31.12.2005 tarihli ve 25687 sayılı Resmi Gazete’de
sinde; Vali, mahallî idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay içinde; yürürlüğe girmiştir. Anılan yönetmelikle 4.9.1988 tarihli ve 19919
kalkınma plân ve programları ile varsa bölge plânına uygun olarak sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
stratejik plân ve ilgili olduğu yıl başından önce de yıllık performans yürürlükten kaldırılmıştır.
plânı hazırlayıp il genel meclisine sunmakta; stratejik plân, varsa üni- Anılan yönetmelik suların korunması ile ilgili esasları düzenlemektedir.
versiteler ve meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin Yönetmelik havza, havza koruma planları ve havza planları tanımları
görüşleri alınarak hazırlanacağı ve il genel meclisinde kabul edildikten içermektedir. Havza planının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce,
sonra yürürlüğe girmekte; stratejik plân ve performans plânı bütçenin havza koruma planlarının ise Çevre ve Orman Bakanlığınca yapılacağı
hazırlanmasına esas teşkil etmekte ve il genel meclisinde bütçeden öngörülmektedir.
önce görüşülerek kabul edilmektedir. Yönetmelikte, su kalitesine ilişkin planlama esasları ve yasaklar da
“Uygulanmayacak hükümler” başlıklı 70. madde içinde il özel ida- yer almaktadır. Mutlak koruma alanı, kısa mesafeli koruma alanı,
resinin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle ilgili olarak, orta mesafeli koruma alanı ve uzun mesafeli koruma alanı ile ilgili
24.4.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumî Hıfzıssıhha Kanunu, 10.6.1949 düzenlemelere yer verilmektedir.
tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı
İmar Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu hükümlerine aykırılık bulunması Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ve
durumunda bu Kanun hükümleri uygulanacağı belirtilmektedir. Koruma Bölge Kurulları Çalışmaları ile Koruma Yüksek
Kuruluna Yapılacak itirazlara Dair Yönetmelik
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılması ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Yüksek Kurulu ve Koruma Bölge Kurulları Çalışmaları ile Koruma
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünü kaldıran “Köy Hizmetleri Genel Yüksek Kuruluna Yapılacak İtirazlara Dair Yönetmelik 12.01.2005
Müdürlüğünün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması tarihli ve 25698 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
Hakkında Kanun” 28.01.2005 tarihli ve 25710 sayılı Resmi Gazete’de girmiştir. Yönetmelik kurulların oluşumu, çalışma usul ve esasları
yayımlandı. Anılan Kanun ile 9.5.1985 tarihli ve 3202 sayılı “Köy Hiz- ile koruma bölge kurulu kararlarına karşı Koruma Yüksek Kuruluna
metleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun”un adı, yapılacak itirazlarla ilgili usul ve esasları düzenlemektedir.
Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun olarak değiştirildi. Kanunun Yönetmeliğin 18. maddesinde; planlama yetkisi bulunan kamu kurum
amacının köye ve bağlı yerleşim birimlerine yönelik hizmetleri ve bu ve kuruluşları ile valilik ve belediyeler, kurullarca alınan kültür ve tabiat
hizmetlerin yerine getirilmesi ile ilgili esasları düzenlemek olduğu varlıklarının koruma alanları, sit alanı, derecelendirilmesi, sit geçiş
belirtilmiştir. dönemi koruma esasları ve kullanma şartları, koruma amaçlı imar
Kanunda belirtilen hizmetler, İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel planları ve revizyonlarına ilişkin kararlara karşı altmış gün içerisinde
idarelerince, İstanbul ve Kocaeli illerinde ise il sınırları dahilinde yapıl- Koruma Yüksek Kuruluna itiraz edileceği hükme bağlanmaktadır.

117
Dergilerden Seçmeler
Hazırlayan: Dr. Ömür KIZILGÜN, Şehir Plancısı-TÜBİTAK Merkez ve Enstitüler Eşgüdüm Ofisi

Neoliberalizm çağında aşk ve para: sistematik eğilimleri, kalkınma çıktılarının bazı seçilmiş kanıtları ve
kapsamlı kalkınma çalışmalarının bazı öngörüleri dikkate alınmaktadır.
Devrim sonrası Nikaragua’da cinsiyet, Sonuçlar, gelişmenin değişik sektörleri arasında planlamanın farklı
çalışma ve bekar annelik (Love and etkisine ve daha sürdürülebilir bir düzeni başarmadaki engellere
money in an age of neoliberalism: dikkat çekmektedir.
gender, work, and single motherhood in
postrevolutionary Nicaragua) Konutlanma nasıl sürdürülebilir
Julie Cupples
kılınır? Hollanda deneyimi (How to
Environment and Planning A 2005, Cilt 37(2) Şubat, s. 305-322
Bu makalede, Matagalpa (Nikaragua)’da 1999 ve 2001 yıllarında bir
make housing sustainable? The Dutch
grup bekar anne ile gerçekleştirilen niteliksel araştırmaya dayanılarak, experience)
neoliberalizmin iş hayatı üzerindeki çelişkili etkileri incelenmektedir. Hugo Priemus
Bunu yaparken, ekonomik yeniden yapılanmanın hem kriz hem de Environment and Planning B: Planning and Design 2004, Cilt
cinsel kimliklerde değişimler için alan yaratabildiği anlayışı esas 32(1) Ocak, s. 5-19
alınmaktadır. Daha geniş bir çerçevede, kadınların çalışması ile Sürdürülebilir konutlanma 15 yıldır Hollanda’da ulusal politikanın
ücretli ve ücretsiz çalışma arasındaki kesişim konularına odaklanı- önemli bir başlığıdır. Yazar sürdürülebilir konut tanımının hem bilimsel
larak, makalede yoğun ekonomik ve politik değişim zamanlarında literatürde hem de politika dokümanlarında kötü bir ifade olduğunu
bu kesişimlere neler olduğu tartışılmaktadır. Neoliberalizmin neden tartışmaktadır. Hollanda hükümeti konutun sürdürülebilirliğinin nasıl
olduğu cefalara karşın, öyle görünmektedir ki çalışma hayatı cinsiyete ölçüleceğini hiçbir zaman ortaya koymadı ve hiç ölçüm yapmadı.
dayalı ideolojilere meydan okunan bir ortamdır. Oysa bunlar, araştırmacıların konut sürdürülebilirliğini uygun şekilde
geliştirmek üzere, çevresel politikaları değerlendirmelerini mümkün
Makalede 4 ana bölüm vardır. Birinci bölümde, erillik ve dişilik kur-
kılacaktı. Makalede sürdürülebilirliğin, sera gazı etkisi, hava, su ve
guları arasındaki ilişkiyi etkileyen neoliberalizm altında, bazı kültürel
toprağın kalitesi, gürültü sorunu, kötü kokular, yenilenemeyen malze-
süreçlerin yoğunlaşma biçimleri ortaya konmaktadır. İkinci bölümde
meler stoğu ve biyoçeşitlilik gibi ekolojik boyutları üzerine yoğunlaşılan
neolibralizmin yerel işler üzerindeki etkisi ve bunun GAD (cinsiyet ve
dar bir tanımı yapılmaktadır.
gelişme) için sonuçları, çifte sorumluluk anlayışı ve kadınların ücretli
ve ücretsiz işlerinin dengesindeki değişimleri neoliberalizmin nasıl Makalede konutun sürdürülebilirliğinin ne şekilde ölçülebileceğine
etkilediği değerlendirilmektedir. Üçüncü olarak, dişilliğin ve anneliğe ilişkin bir genel yaklaşım verilmekte, çok değişkenli bir ölçünün kul-
ilişkin baskıcı anlayışlar ile devrimci mirasın bugünkü neoliberalizme lanımı savunulmaktadır. Sürdürülebilir konutun geliştirilmesine yönelik
karşı direnç biçimleri incelenmektedir. Makalede son olarak, “çalışma” bir yol hakkında politikacılar ve kamu görevlileri için bir dizi öneri
kavramının neoliberalizm kapsamında, kadının yetkilenmesi veya getirilmekte ve konutun sürdürülebilirliği üzerine bir araştırma gündemi
kendini beslemesi için bir ortam olabilme durumu tartışılmaktadır. sunulmaktadır. Yazar makalesini, Hollanda hükümetinin sürdürülebilir
konutu geliştirme politikası ile ‘imparatorun yeni elbiseleri’ hikayesi
arasında bir analojiye işaret ederek sonlandırmaktadır. Buradaki ahlaki
Planlama kent formunda bir fark yaklaşım şudur: sürdürülebilir konuta sadece “inanmak” yerine, onun
yaratır mı? Son zamanlara dair Orta hakkındaki temel şeyleri bilmiyor olmak daha iyidir.
İskoçya’dan bir kanıt (Does planning
make a difference to urban form? Recent Sürdürülebilir kentleri desteklemek
evidence from Central Scotland) için yönetişim düzenlemeleri geliştirme
Glen Bramley, Karryn Kirk
Environment and Planning A 2005, Cilt 37(2) Şubat, s. 355-378 (Improving governance arrangements in
Britanya’da kentsel biçim, rekabetin giderek arttığı ekonomik, support of sustainable cities)
teknolojik ve taşınım koşullarını yansıtan yeni gelişme biçimleri- Ellen van Bueren, Ernst ten Heuvelhof
nin etkisiyle değişiyor. Kentsel biçimdeki değişikliklerin, çevresel Environment and Planning B: Planning and Design 2004, Cilt
sürdürülebilirlik, bütünleşme ve birleşme ve uzun vadede kentlerin 32 (1) Ocak, s. 47-66
içindeki ve çevresindeki yaşam kalitesi açısından sonuçları vardır. Yönetişim, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için daima aynı
Britanya, bu amaçlara yönelik güçlü politika söylemi ile kapsamlı bir güçlüklerle karşılaşacak gibi görünmektedir. Başarılı yönetişimin
planlama sistemine sahiptir. Bu makalede yazarlar, Orta İskoçya’daki şansı, yönetişim düzenlemelerinin değiştirmeye çalıştığı çevreye
son araştırmaların kanıtlarına dayanarak, planlamanın sadece pasif uyumlu olduğu durumda artmaktadır. Bununla birlikte, daha iyi bir
bir şekilde taleplere yanıt vermek yerine, kent formunda gerçekten uyum, değişikliğe daha az bir alan bırakmaktadır. Sürdürülebilir geliş-
nereye kadar bir değişiklik yarattığını değerlendirmektedirler. Maka- meyi destekleyen yönetişim düzenlemeleri, bu çevreyi değiştirmeyi
lede, planlamadaki ademi merkeziyetçi karar verme sürecinin bazı amaçladığı için başarısızlığa daha yatkındır.

118
Radikal kurumsal değişiklikler, sürdürülebilir kalkınmanın merkezin- ama farklı senaryoların kullanıldığı iki çalışmadan seçilen örneklerle
dedir. Fakat, 1970’lerdeki petrol krizi benzeri dış faktörlerin yardımı ele alınmaktadır.
olmadan, böyle radikal değişikliklerin aciliyeti duygusu hissedilme-
mekte ve aşamalı değişim uygun tek yol gibi görünmektedir. Yazarlar,
yönetişim düzenlemelerinin, kurumsal değişime karşı bu tekrarlayan Kentsel alanlarda fiziksel ve sosyal
engelle nasıl uğraştığını ortaya koymaktadırlar. Vardıkları sonuç şudur değişimi anlamak üzere CBS: Amman
ki, yönetişim düzenlemeleri, kullanıldıkları kurumsal kapsama saygılı (Ürdün)’dan bir örnek (GIS for
oldukları ölçüde, kaliteleri de daha yüksek olmaktadır. Aşamalı yöntemi
hızlandırmak üzere, yönetişim düzenlemelerinin tasarımında işbirliği understanding physical and social change
yapılacak aktörlere yönelik olumlu teşviklere yer verilmelidir. in urban settings: a case from Amman,
Jordan)
Nabil Abu-Dayyeh, Firas Ziadat
Kurallı tasarım: Yerel hayat evlerinin Environment and Planning B: Planning and Design 2004, Cilt
çağdaş kapsamda yorumlanması ve 32(1) Ocak, s. 127-140
yeniden üretilmesi (Design by grammar: Tahmin edileceği üzere, hakkındaki bilgiler yetersiz olan ortamlar
an interpretation and generation of ya da düzenli olarak veri toplanmayan ve/veya arşivlemesi yetersiz
olan veya kamu kayıtlarına kolayca erişilemeyen ortamlar, araştırma
vernacular hayat houses in contemporary yapmak için de, kent yönetimi ve kentsel politika araştırmalarından
context) yarar sağlamak için de başlıca engeli oluştururlar. Bununla birlikte,
Birgül Çolakoğlu araştırma açısından olumsuz ortamlarda Coğrafi Bilgi Sistemleri(CB-
Environment and Planning B: Planning and Design 2004, Cilt S)’nin eldeki kıt verilerden maksimum yararı sağlamak için önemli
32(1) Ocak, s. 141-149 fırsatlar sunduğu görülmektedir. Bu durum, burada sunulan örnek
Bu makale, amacı ‘hayat’ tarzında yeni ev tasarımları üretmek olan çalışmaya özgü olmayıp, gelişmekte olan dünyadaki birçok ülkeye
informel biçim uygulamasını ortaya koymaktadır. Hayat, bahçeye uymaktadır. Yazarların Amman’daki eski bir mahallenin durumunu
açılan büyük ve gölgeli bir galeridir. Evin oluşumunda en önemli analiz için CBS’ni kullanış biçimleriyle, inşaat bölgelerine odaklanma
yerdir hayat. Bu çalışma, Saraybosna’da 18. ve 19. yüzyıllarda klasik ve fiziksel değişim ile sosyal değişim (burada arazi mülkiyetindeki
Osmanlı tarzında tasarlanmış sekiz hayat evinden oluşan külliyata değişim olarak tanımlanmaktadır) arasındaki ilişkiyi anlamak için bir
dayanmaktadır. Makalede, yeni evlerin üretilmesi vurgulanmaktadır. süreç tanımlanmaktadır.
İnformel kurallar, tasarımları ayrıntılı olarak açıklamamakta, özgün
tasarımlara iliştirilmiş bilgiyi dönüştürerek yeni ev tasarımlarını üret-
mektedir. Kurallar içinde yeni bir ev tipinin üretimi üç aşamada gelişir: Göçebelik karşıtlığı, kurumlar ve
1) asıl hayat evinin üretimi 2) ikincil evin üretimi 3) ev değişiklikleri. çocukluk coğrafyaları (Anti-nomadism,
institutions, and the geographies of
Senaryo temelli çalışmalara yaklaşım: childhood)
Robert M. Vanderbeck
Geleceğe dair üç algılama ve peyzaj Environment and Planning D: Society and Space 2005, Cilt
planlaması için ele alınışı (Approaching 23(1) Şubat, s. 71-94
scenario-based studies: three perceptions Çocukluğun coğrafyalarına giderek artan ilgiye rağmen, coğrafi
about the future and considerations for araştırmalar çingeneler ve diğer göçebeler gibi geleneksel olarak
yarı göçmen gruplara mensup genç insanlarla ilgili konulara az
landscape planning) önem vermektedirler. Bu makalede, çağdaş Britanya’da çocukluk
Allan W. Shearer göçmenliğinin tartışmalı oluşumu ortaya konmakta ve devletin
Environment and Planning B: Planning and Design 2004, Cilt eğitim yaklaşımındaki, genç göçmenlerin “ana” (mainstream)
32(1) Ocak, s. 67-87 eğitim sistemine daha fazla dahil olma ihtiyacında olduklarına
20. yüzyılın ortasından beri, karar vericilerin alternatif eylem biçim- ilişkin farklı kurgulama biçimlerine ağırlık verilmektedir. Belgeler,
leriyle ve belirsizliklerle başetmelerine yardımcı olmak üzere, olası katılımcı gözlemleri, 1998-2001 arasında yapılan göçmen eğitimi
geleceklere ilişkin senaryo temelli araştırmalar kullanılmaktadır. katılımcılarıyla yapılan mülakatlar gibi çeşitli kaynaklardan yarar-
1970’lerin başından beri bu yaklaşımlar peyzaj planlaması için de lanılarak yürütülen çalışmada, geçmişe göre daha örtük şekilde
artarak kullanıldı. Senaryo temelli her çalışma, olası değişimler hak- ifade edilse de, kültürel dezavantaj ve zarar gibi göçmenlere hep
kındaki varsayımlar üzerine kuruldu. Bu inanışlar sadece senaryo uygulanagelen eski kavramların günümüz tartışmalarında da
yaratıcıları ile senaryo kullanıcıları arasında paylaşılır. Makalede yansımaya devam ettiği ileri sürülmektedir. Makalede ayrıca,
senaryo yaratıcıları ile senaryo kullanıcılarının geleceğine dair çocuk hakları söyleminin göçmen ebeveynlerini tanımlamak
inanışlar ve algılamalar tartışılmakta; senaryoların yaratılmasın- üzere kullanıdığıve bunun çocuklarının gelişimini ve iyiliğinin
daki yöntemsel sapmaları ve sonuçlarının yanlış anlaşılmasını engeli olduğu, bu tartışmaların çeşitli güç elde etme çabalarını
önlemek üzere, bir araştırma başlatılmadan önce bu inanç ve (ebeveynleri suçlamanın yasal ölçüleri gibi) meşrulaştırmak üzere
algılamaların özel olarak ele alınması gerektiği öne sürülmektedir. kullanılabildiği öne sürülmektedir. Araştırma kanıtları, göçmen
Bu tartışmanın bir parçası olarak, senaryo temelli bir çalışmanın çocuklarla devlet kurumları arasındaki arayüzde, şimdiye kadar
temel özellikleri gözden geçirilmekte ve peyzaj ve çevre planlama olandan daha incelikli, verilerle desteklenmiş kuramsal genelle-
üzerindeki uygulamaları, aynı bölgede ve aynı kaygılara yoğunlaşan melere ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır.

119
Mali ademi merkeziyetçilik, sundurlar. Bu ihmal paradoksal görülebilir, çünkü fikirlerin mekansal
boyutta iletişimi için haritalar zorunludur. Ulus aşırı ve Avrupa düze-
kamu sektörünün büyüklüğü ve yinde dev mekansal ve politik oluşumlara, vizyon ve harita oluşturma
Türkiye’de ekonomik büyüme (Fiscal gibi temel süreçlerle yönelinmektedir. Haritalar sosyal kurgular olduğu
decentralisation, the size of the public için, tek bir harita veya optimal harita olmaz. Bu nedenle ulus aşırı
vizyon, çoğul haritaların ve çoğul vizyonların yaratılmasını ifade
sector, and economic growth in Turkey) etmektedir.
İsa Sağbaş, Hüseyin Şen, Muhsin Kar
Environment and Planning C: Government and Policy 2005,
Cilt 23(1) Şubat, s. 3-19
Karanlıktaki Kentler (Cities in shade:
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de mali desentralizasyonun kamu
sektörünün büyüklüğü ve ekonomik büyüme üzerindeki etkisini urban geography and the uses of noir)
incelemektir. “Büyük canavar” (Leviathan) varsayımının son yıllarda Matthew Farish
geliştirilen ekonometrik araçlarla ampirik olarak test edilmesi göster- Environment and Planning D: Society and Space 2005, Cilt
mektedir ki, ademi merkeziyetçilik merkezi hükümetin büyümesine 23(1) Şubat, s. 95-118
engel olmamaktadır. Araştırmanın sonucu, daha kapsamlı bir ademi Bu makalede, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki Amerikan şehirleri
merkeziyetçiliğin, etkinlikle ilgili yararlarına ilişkin açıklamalarla uyumlu zengin ‘kara edebiyat” ve “kara film” yoluyla hikaye edilmektedir. Fakat
değildir. 1982-2000 döneminde, üretime ilişkin zaman serileri ve 67 bunu yaparken “kara”nın kent çalışmalarında kullanımına eleştirel bir
ildeki karşılaştırmalı analizleri kullanılarak, mali ademi merkeziyetçili- tavrı da benimsemektedir. “Kara”, genellikle yararlı bir şekilde olmakla
ğin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerinin araştırılması, mali ademi birlikte yine de ne yazık ki, kendi anlamlarından, doğrudan çağrıştırdığı
merkeziyetçilik ile ekonomik büyüme arasında negatif ilişki olduğunu alandan ve de çelişkilerinin en açıkça görüldüğü mekanlardan uzak-
göstermektedir. laştırıldı. Makalede “Çin Mahallesi” ümitsizliği tartışmasından “hare-
ketlilik” ve “yıkım” gibi kavramsal temalara geçilerek, “kara eleştiri” ve
“kara metin”leri savaş sonrasındaki şehircilik ve modernleşmenin daha
Endonezya’da toplum kalkınmasında genel tartışmaları ile ilişkilendirmektedir. Bu tartışmaların bir parçası
olarak, “kara” sadece bazı özlere indirgenebilir olamakla kalmayıp,
katılımın bireysel belirleyicileri kentsel anlayış ve uygulamadaki geleneklere meydan okuyarak, aynı
(Individual determinants of participation zamanda karşıt rolü oynama potansiyelini de taşımaktadır. Sonuç,
in community development in Indonesia) modernizmdeki Amerikan coğrafyalarının daha ayrıntılı ve incelikli
Victoria A. Beard bir ifadesi olmaktadır.
Environment and Planning C: Government and Policy 2005,
volume 23(1) February, pages 21-39
Endonezya’da ademi merkeziyetçi yeni mevzuat nedeniyle halk
Avustralya-Sidney’de cami yapımının
katılımı planlama ve kalkınma politikalarında giderek daha önemli yerel politikasında tekrarlayan ve
bir etmen olmaktadır. Politika yapımcıları henüz kalkınma sürecine sıkıctı yaratan milliyetçilik tartışmaları
kendi bilgisi, zamanı ve ekonomik kaynaklarıyla katkıda bulunacak
insanlar hakkında yeterli bilgi sahibi değiller. Bu makale, Endonez-
(Repetitive and troubling discourses of
ya’da toplum kalkınmasında halk katılımını anlamanın yanısıra, sivil nationalism in the local politics of mosque
toplumun ve sosyal sermayenin bununla ilgili bileşenleri için de bir development in Sydney, Australia)
arka plan ve kavramsal çerçeve sunmaktadır. Araştırmada, bireysel, Kevin M Dunn
demografik ve sosyoekonomik özelliklerin toplum kalkınmasına katı- Environment and Planning D: Society and Space 2005, Cilt
lım ihtimali üzerindeki etkilerini analiz etmek için, bilinen regresyon 23(1) Şubat, s. 29-50
modelleri ve mantık serileri kullanıldı. Elde edilen sonuçlara göre,
Avustralya’da çok kültürlülüğün yarışmacı doğası Sidney’de cami
katılımcı toplum kalkınmasının 1) kadınların katılımını aileye bakma
gelişmeleri üzerindeki tartışmalarda ortaya çıkar. Makalede, kuş-
rolü dışında sınırladığı, 2) yoksullara yardım için sınırlı bir kapasitesi
kucu teorinin atıf, tekrar, çökelme ve sorun yaratma gibi kavramları,
olduğu görülmektedir.
milliyetçilik tartışmalarının değişik kullanımlarını gündelik hayat düz-
leminde göstermek üzere kullanılır. Yeni tutucular, Anglo-Kelt kültürün
gerilemekte olan kuralcılığına karşı çıkarak, “Beyaz(veya Anglo-Kelt)
Çoklu Vizyon: Uluslar aşırı mekansal Avustralya” kavramını nostaljik şekilde kullanırlar. Sayıları az olan cami
vizyon oluşturmanın yeni yolları karşıtları, bu milliyetçi söylemle güç bulmaktadırlar. Avustralya’nın
(Multiple visioning: new ways of çok kültürlü kompozisyonuna ilişkin resmi tanımlama ve ulusal kimlik
söylemindeki yükseliş, Anglo-Kelt Avustralya’nın hala daha hakim olan
constructing transnational spatial visions) kurgularına karşıt bir ideoloji geliştirdi. Müslüman dernekler ve onların
Wil Zonneveld destekleyicileri, planlamayla ittifak içindeki otoritelerle ve diğer yerel
Environment and Planning C: Government and Policy 2005, politik forumlarla olan ilişkilerinde bu sembolik araçlara başvurmakta-
Cilt 23(1) Şubat, s. 41-62 dırlar. Onlar, yerel hemşehrilik ve ulusal vatandaşlık iddialarını tekrar-
Avrupa’nın birçok bölümünde, özellikle de Avrupa birliği seviyesinde, lamak suretiyle ve çok kültürlülük söylemine atıf yaparak Anglo-Kelt
hatta Avrupa Konseyi seviyesinde mekansal vizon yaratılması halen kültürün hakimiyetine meydan okumaktadırlar. Daha derin ve geniş bir
devam etmektedir. Bununla birlikte, bu mekansal vizyonlar sıklıkla çok kültürlülüğe, çok kültürlülüğün ulusal tartışmasının tekrarlanarak
mekansal planlamanın temel bir bileşkesinden, haritalardan yok- yayılması yoluyla erişilebilir.

120
Tez Özetleri
Hazırlayan: Uzman Elif KARAKOÇ YERSEN

KENTSEL TASARIM, proje bazında gelişmiştir. Yapılı çev- yeni bir sistemler dünyasına fırlatmıştır.
UYGULAMA ARAÇLARI, reyi yönlendiren teknik ve hukuksal Bu konularda araştırmalar yapan, Marx,
SORUNLAR VE ÖNERİLER belgelerde ve kurumların yapılan- Durheim, Max Weber ve Engels gibi
masında henüz yer almayan kentsel toplumbilimciler modern dünyanın
ÇETİZ Mukadder tasarım isteye bağlı bir hizmet olarak karanlık yüzünü bize göstermişler, ama
Tez Danışmanı: Aykut Karaman algılanmaktadır. Bu nedenle yapılan- onlar bile ileride teknolojinin bu kadar
MSGÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000 mış çevreyi yönlendiren yasaların büyük felaketler yol açacağını tahmin
Kentlerin fiziki yapısındaki işlevsel ve planlama tasarım bütünlüğü içeri- edememişlerdir.
estetik bozukluklar, kentsel bütünün sinde, kentlerin yaşadığı deneyimleri 19.yy.’ın ikinci yarısından sonra, tek-
ve kimliğin kayboluşu fiziki çevrenin dikkate alarak, yeniden yapılanması nolojik gelişmelerle yaşanan, çevre
düzenlenmesinde kentsel tasarımı kaçınılmazdır. Çağın kentlerin yapı- kirliliği, savaşlar hızlı nüfus artışı,
kentsel gündeme getirmiştir. Yeni bir sına getirdiği dinamizmi kentsellerin kentlerin yetersizliği gibi sorunlar
meslek olarak gelişmeye başlayan gelişimini yönlendiren alanlara da modernleşme denilen sürecin yeniden
kentsel tasarım günümüzde süreci- yaymak böylece sağlanabilir. tanımlanması gerektiği zorunluluğunu
,uygulama araçları ve teknikleri ile sunmuştur. Çünkü geleceğin görüntüsü
kendi uzmanlık alanını oluşturmuştur. RİSK TOPLUMU artık hiç de parlak değildir ve uzman-
Böylece kentsel tasarım yapılanmış OLGUSU- DEPREM RİSKİ lar bu çıkmaza karşı araştırmalarında
çevrenin düzenlenmesine, değişim ve ETKİSİ ALTINDAKİ yoğunlaşmaya başladılar. Bu anlamda
gelişim yönlenmesinde bir gereklilik tüm sorunlara gerekli yanıtı veren
YERLEŞİMLERDE KENTSEL
olarak karşımıza çıkmaktadır. Alman sosyolog Ulrich Beck olmuştur.
AÇIK ALANLARIN BİR Kendisi araştırmalarında bu karanlık
Tezin birinci bölümünde kentsel tasa- YÖNTEM OLARAK fenomoniye dikkati çekiyor ve ilk kez
rım, kentsel tasarımcı ve kentin gözlem- İRDELENMESİ modern toplumun yeni adı olan “Risk
lenmesi, potansiyellerin ve sorunların
ÖZKAN Müge Toplumu” kavramını ortaya atıyordu.
ortaya konmasında başlayıp, tasarım,
Tez Danışmanı: Güzin Konuk Bu kavaramın altına modernleşmenin,
uygulama ve değerlendirmeye kadar
MSGSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000 modern toplumun tüm paranoyalarını ve
uzanan kentsel tasarım sürecine ilişkin çıkmazlarını koyuyordu.
konulara değinilmektedir. Endüstrileşme dönemiyle birlikte,
toplumlar hızlı bir modernleşme aşa- Risk toplumu, modernleşmenin eski-
İkinci bölümde kentsel tasarım uygu- miş yüzüdür, risk toplumu ile endüstri
masında geçmişlerdir. İlkel toplumdan
lama araçları anlatılmıştır. Kentsel toplumu arasındaki en önemli fark ise;
modern topluma geçişte yaşana hız
tasarım uygulama araçları proje, tasa- endüstri toplumunda oluşumlar iyile-
olgusu, bireylerde bir adaptasyon sorunu
rım kontrol parametreleri ve yönetsel doğurmuştur. Çünkü ilkel, toplumlarda rin (sosyal güvenlik, iş vb.) dağılımı
araçlardır. gelişmeler doğayla paralel hatta doğanın iken, risk toplumunda oluşum riskle-
Ölçekler arası bir disiplin olan kentsel egemenliği altında sürerken toplumun rin dağılımıdır. Bu yüzden endüstri
tasarım içeriği, uygulama araçları ve da buna adaptasyonu kolay oluyordu toplumları birbiriyle ilişkiliyken,
metodları, süreci,bu süreçte yer alan çünkü değişimler yavaş ve olumlu risk toplumları daha dağınık bir
rol grupları ile planlamadan ve mima- yöndeydi. Ancak modernleşme aşama- yapıya sahiptirler. Bu anlamda risk
riden farklı bir yapı sergilemektedir. sından bireyin eline verilen teknoloji toplumları üzerinde çalışmalar yapı-
Yapılanmış çevrenin yönlendiril- denilen müthiş güçle birlikte toplumlar lırken geleneksel endüstri toplumunun
mesinde planlamayı tamamlayan hızla değişip, gelişiyor ve bu sefer adap- formatlarından yararlanmak yalnızca
ve mimariye veri üreten bir görev tasyon zorluğu çeken bu değişime ayak bir zaman kaybıdır.
üstlenmektedir. Kentsel sürekliliğin uyduramayan doğa oluyordu. Risk toplumu güvensizleştirilmiş bir
sağlanabilmesi, yerel ve çevresel Sanayileşme süreci, hızlı kentleşme ve toplumdur. Güvenliğin olmadığı yerde
kimlik değerlerinin korunabilmesi ve nüfus artışını getirmiştir. 19. yy. öncesi korkular başlar ve bizler de bu korkula-
başarılı kentsel mekanların oluşturu- nüfusu bir milyon olan yalnızca iki rımızla yaşamaya çalışıyoruz.
labilmesi için planlamadan mimarlığa düzine kent varken, 1900 yılından iti- 17 Ağustos 1999 depremi ile birlikte
geçen sistemin, bu iki disiplinin ara- baren bu sayı katlanarak artmaya başla- bizler de birer risk toplumu olduğumuzu
sında yer alan kentsel tasarım süreci mıştı. Çünkü modernleşme, bireyi kırsal anlamış bulunuyoruz. Bu önemle fela-
ile tamamlanması gerekli koşuldur. alandan çıkarıp hızla, modern dünyanın kete karşı hazırlıksız yakalanmamızdaki
Tezin üçüncü bölümünde Türkiye’ de beşiği olan kentlere sürüklüyordu. en acı nokta, depremin bilincinde olun-
kentsel tasarım süreci ve bu sürece Hızlı fabrikasyon ve teknolojik gelişme- saydı bile alınacak önlemlerin gene de
ilişkin sorunlar yer almaktadır. Tür- ler sanayi kentlerinde yaşayan toplum- yetersiz olacağının bilinmesiydi. Çünkü
kiye’ de kentsel tasarım yaklaşımı ların bireyselliğini elinden alıp, onları gerekli gelişme dinamiğinde ve kentsel

121
ölçekte yapılanmalara yaklaşımda GEÇİŞ SÜRECİNDE konudaki en kapsamlı çalışmalar da
metodolojik hatalarla doluyduk. Bu KENTLER ENFORMASYON 1960 ve 1970’lerde yapılmıştır.
kadar çok hasarın olmasını nedeni de VE İLETİŞİM İnsan, çevresiyle etkileşiminde, önce-
bu hatalarımızdır. TEKNOLOJİLERİ likle algılama yoluyla çevresinden
Deprem sonrası incelemelerde anla- BAĞLAMINDA KENT bilgi edinir, bu bilgi sonucunda bilişsel
şılan en önemli nokta, gerekli açık taslaklar oluşturur. Taslakların önemi,
alanlara sahip olmamızdı. Deprem ÖZTEP Emel çevreden edinilen yeni bilgilerin
sonrasında birey, güvenliği için aradığı Tez Danışmanı: Güzin Konuk düzenlenmesine izin vermesidir. Böy-
açık alanları bulamadığı gibi, bir diğer MSGSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000 lece insan edildiği yeni bilgileri eski-
yandan da mekanından uzaklaşmak Günümüzün en belirgin özelliği, tekno- leriyle karşılaştırarak kaydetmekte ve
istememiştir. Bu da mahalle ölçeğinde lojinin, insanın kavramakta zorlandığı değerlendirmektedir. Kişinin çevresine
ihtiyaç duyulan açık alanlara karşı değişim hızıdır. Bireyden başlayarak verdiği davranışsal tepki ise grup kim-
duyarsız planlamaların bir sonucudur. bütün ilişkiler etkilenip dönüşmekte liğine ve sosyo- kültürel özelliklerine
İkinci bölümde üzerinde durulan, ve yeni ilişkiler tanımlanmaktadır. Bu göre ortaya çıkmaktadır.
iki yerleşim tarzının karşılaştırmalı noktadan hareketle çalışmada yeni tek- Dolayısıyla bilgi kaynağı olarak çevre-
analizi üzerinedir. Marmara Bölgesi nolojiler-kent ilişkisi ele alınmıştır. nin özellikleri, mekanların biçimleniş-
ve içinde yaşadığımız İstanbul, farklı Sözü edilen teknolojik değişim, leri, dokusu, arayüzleri, kamusal/ özel
tipolojik ve morfolojik gelişmelere 1970’lerden bu yana kapitalizmin alan sistemleri, geçirgenliği önemlidir.
sahiptir. Bir yandan hızlı nüfus artı-
yeniden yapılanması temelinde yaşan- Bütün bunları içeren, kentin mekansal
şını dengelemek için devlet desteği
maktadır. Bu süreç içerisinde, kentler kurgusu ise incelikli düşünülmüş olma-
ile oluşumlarına hız verilen modern
de bir dönüşüm yaşamaktadır. Kentlerin lıdır. Bunların sınanması için Kadıköy
yerleşimlerle doluyken, bir diğer
rolleri farklılaşmış ve ilişkileri yeniden çarşı için alanında çalışma yapılmıştır.
yandan da yüzyılların izini taşıyan
tanımlanmıştır. Bunun yanı sıra, Kentin mekansal kurgusu ve bu kurgu
geleneksel kent dokusuna sahiptir.
kentsel örüntüde önemli değişimler içinde yer alan sokaklar, meydanlar, açık
Bu açıdan bakıldığında incelemelerde
gözlemlenmektedir. Merkezin yeniden alanlar imgelemeye, bilişsel taslaklara,
bu iki oluşum üzerinde durmak gereği
yapılanması ve merkezsizleşme, kentin aidiyet ve kimli duygularının oluşma-
duyuldu. Modern yerleşim olarak
sınırları ötesine yayılması bu değişimin sına izin verirken, mekansal kurgunun
seçilen Ataköy 7-8. kısımla birlikte,
iki yönünü oluşturur. Enformasyon ve sosyo- kültürel davranış örüntülerine
geleneksel yerleşim alanı olarak da
iletişim ağları, kentsel değişimde bir uygun kurulması gerekmektedir.
Kumkapı-Kadırga bölgesi seçilmiştir.
faktör ve aynı zamanda bireyin gündelik
Bu yerleşimlerde gözlemlenen açık
alan süreçlerinde, modern yerleşim yaşamına yeni bir girdidir. Çalışmanın
iki ana alanını, siber mekan olarak AFET YÖNETİMİNDE
dokusunda görülen planlı açık alan
adlandırılan enformasyon ve iletişim COĞRAFİ BİLGİ
kavramıyla, geleneksel yerleşimlerde
görülen günümüzdeki hak etmedikleri ağları toplamı ve siber mekan tartış- SİSTEMLERİ
kullanım ve ticari baskının altında masından üretilen sanal kent olgusu ile BOZKURT Serkan Bahri
ezilmeleridir. Bu anlamda bakıldığında kentsel değişim oluşturmaktadır. Tez Danışmanı: Sümer Gürel
ise geleneksel yerleşimler her ne kadar Çalışmanın amacı, teknolojik gelişmeler MSGSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000
ilk planlama aşamalarında yeterli açık ışığında yaşanılan ve yaşanılması olası The use of Geographic Information
alana sahip olsalar da, günümüzdeki değişimin tanımlanmasıdır. Yöntemi System in disaster management has
rantçı mantıkla bu açık alanların ise, konuyla ilgili tartışmaları, sorgu- transformed the way societies view
deforme olduğu gözlemlenmektedir. lama temelinde aktarmaktır. Sonuçta disasters. Disasters are no longer seen
Konstrüksiyon olarak sağlam olan varılmak istenilen nokta geleceğe ilişki as inevitable events thaa lead to deat
inşa edile eski binalar ticari mekanların ön görülerde bulunmak değil, kentsel and destruction, but are recognized as
kullanım şekillerinden dolayı değişime duruma anlık bir bakıştır. natural phenomena that can be managed
uğratılıp, kullanıcıların da o yerleşim- with the deployment of scientific met-
deki kentsel bilince sahip olmamaları hods and tools.
İNSAN DAVRANIŞLARI-
nedeniyle kötü kullanım şekillerine The August 17 and October 12, 2000
maruz kalmışlardır. Modern yerleşim-
KENTSEL MEKAN
ETKİLEŞİMİ KADIKÖY eartquakes in Turkey have raised the
ler de ise bu olgu sağlam konstrüksiyon consciousness of both the authorities as
ve sahiplenmişlik duygusuyla sürdürü- ÇARŞI İÇİ ÖRNEĞİ
well as the general public in this regard.
lebilir bir hal almıştır. FİRİDİN Ebru While lack of preventive measures mag-
Kentsel açık alanlar olarak ifade ettiği- Tez Danışmanı: Gülşen Özaydın nified the scale of the destruction, the
miz kentsel dış mekanlar, risk anında MSGSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000 absence of coordination and information
dönüşecek risk zonları ve kurtarıcı Bu çalışmanın amacı, kentin mekansal dissemination hampered the rescue and
mekanlardır. Risk toplumunda yaşayan kurgusunda insan davranışları- kentsel recovery efforts and created more prob-
bireyler ve uzmanlar olarak bizler bu mekan etkileşimini ele almaktır. Yüzyıl lems. Poor construction practice and
konunun bilincine vardığımız zaman, ortalarında kentlerde yaşanmaya başla- uncontrolled urbanization have surely
risk anı geldiğinde hazırlıklı bir şekilde nan sorunlar, kentin farklı biçimlerde ele contributed most significantly to the
davranırız alınması gerektiği fikrini doğurmuş, bu catastrophe caused by these earthqu-

122
akes. İn spite of an overall deficiency anlamlandırır. Bu açıdan dili, her kentsel Bu kademeli yaklaşımın uyarlanacağı
in disaster preparedness, response and mekanın kendi içinde gözettiği, çıplak örneklem bölgesi olarak, “Kayaköy”
recovery, actions of certain institutions gözle görülemeyen, bütün içinde mal- yerleşimi seçilmiştir. Günümüz kent
have given hope for the future. The zemeye karışıp kendini eritebilen teknik ölçeğine uymamakla beraber, yine de bir
rapid rise to prominence of AKUT in bir çizim olarak da değerlendirebiliriz. dönem hizmet ettiği toplumun kültürel
search and rescue and the organizati- Çalışmanın da hedefini belirleyen değerlerinden kaynaklanan kurgusu-
onal seccesses archieved by the İzmit bu nitelendirme, kentsel biçimlenişe nun zenginliğiyle, analiz çalışmalarına
Kent Kurultayı (İzmit City Assembly) biçimbilimsel analiz çerçevesinde ele ilginç veriler sunan “Kayaköy”, her
portray such examples. By employing alabileceğimiz, özgün bir yaklaşımın anlamda özel bir konumlanışa sahiptir.
a Geographic Information System, the benimsememize neden olmuştur; gös- Yapılan araştırmalarda, civardaki Türk
İzmit Kent Kurultayı has been espe- tergebilimsel yaklaşım. yerleşimleriyle karşılaştırmalı olarak
cially efficient in organizing disaster Göstergebilimsel yaklaşım mekansal ele alınan “mekansal biçimleniş”i, aile
recovery efforts. metnin çözümlenmesinde bir yöntem tipi, sosyal yapı ve insanın doğal çev-
This study postulates that even with denemesinden çok, sistemli bir algı- reye karşı tutumuna dair taşıdığı izlerle,
limited financial resources and time, lamayla toplumsal yapının sırlarını tipoloji ve kültürel tercihler ararsındaki
it is possible to rapidly and deploy a taşıyan “kentsel üst-dil”in anlaşılırlı- uyumu sergiler niteliktedir.
Geographic Information System that ğına yöneliktir. Doğru, açık uçlu, belirgin yapısıyla
serves a specific purpose. This thesis Metnin anlamlandırılmasına dair oluş- mekanlarının kısa süreli paylaşımcıla-
is then tested against the experience of turulan bu araştırma sürecinde, mekanın rının belleklerine, algısal açıdan birçok
the posteartquake İzmit City Assembly sentaktik yapısı üç kademede ele alınır. farklı mesaj yükleyen yerleşim, bütünde
GIS project, namely the Disaster Bunlar; metni birimlere ayırma, daha anlamlandırılması gereken pek çok
Recovery Geospatial Information sonra bu birimleri biçimsel sınıflandır- göstergeyle doludur. Çalışma, bu gös-
Sharing System. malara sokma ve üçüncü olarak da bu tergelerin genel anlamda incelenerek,
biçimlerin ve modellerin birleşme ve duyumsattıklarını ifadelendirilmesi, ve
değişme kurallarını bulma. sonuçta bellek-mekan arasındaki iliş-
KENTSEL BİÇİMBİLİM
kiye bağlanması üzerine kurulmuştur.
ÇÖZÜMLEMESİNDE İlk aşamada kentsel mekanın, birimlere
GÖSTERGEBİLİMSEL ayrılabilmesi için öncelikle mekanı Birinci bölüm, “göstergebilim”in kavram
kendi öğeleri arasındaki bağıntılardan olarak açıklamasının ve ilgili başka
YAKLAŞIM: “KAYAKÖY”
oluşan bir “dizge” olarak ele almak; terimlerinin tanımlarının yapıldığı, ana
ÖRNEĞİNDE İRDELEME konuya ön hazırlığı oluşturmaktadır.
ve söz konusu dizge içinde, her zaman
ŞAHİN İnci işlevi göz önünde bulundurarak, her İkinci bölümde, mekanın dilsel yapısını
Tez Danışmanı: Aykut Karaman olguyu bağlı olduğu dizgeye dayan- biçimleyen kültür olgusu ve
MSGSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000 dırmak gerekir. Bu nedenle belli sıra İletişim sürecine bağlı olarak “çevresel
Bir kentsel mekanın diğerlerinden ayırt ilişkilerinin anlam niteliklerine dair, anlam” ele alınmıştır; “kentsel göster-
edilebilirliğine ilişkin en temel özelliği, kavrayış sağlayacak biçimbilimsel gebilim”in devamında, “kentsel metnin
mekanın kimliğini ve barındırdığı can- analiz sürecinden yararlanılır. 2. aşa- anlamlandırılması”nın, “biçimbilimsel
lılığı ifade eden görüntüleridir. Üç mada ilk kademede dökümü yapılmış analiz” kapsamı içinde tartışıldığı
boyutlu cansız hacimlerin, aralarına olguların dizim ve dizge eksenine göre üçüncü bölümde anlatılmaya çalışılan
insanı katarak oluşturduğu bu farklı dağılımı gerçekleştirilerek kodlanır ve göstergebilimsel yaklaşım ise dördüncü
kompozisyonlarda kent, onu deneyim- birimlerin biçimsel sınıflandırması yapı- bölümde “Kayaköy” örneklem bölgesi
leyene seslendiği özel bir dille, mekanın lır. Biçimlendirici öğelerin ilişki, ilke ve üzerinde uygulanmaya çalışılmıştır. Ve
kendi varlığına dair söylem oluşturma- kural kavramlarına dayandırılarak bir- sonuç; elde edilen veriler doğrultusunda
sını sağlar ve çoğu zaman da dikkatli leşim ve değişim şartlarının incelendiği mekansal oluşumun, algıya etkisi üze-
bir okuyucunun çözümlemesiyle süreç ise son aşamayı oluşturur. rine yoğunlaştırılmıştır.

123
Kitap Tanıtımı
Hazırlayan: Tan YİĞİTCANLAR, Müge BAHÇECİ, Ege YILDIRIM

PLANNING UNDER PRESSURE: THE kılavuz olarakta kullanılabilmektedir. Dünya’nın farklı yerlerindeki farklı
STRATEGIC CHOICE APPROACH planlama sistemlerine bu karar modelinin tatbikini sergileyen eser, bu
Oxford, Butterworth-Heinemann, problem çözme yaklaşımının nasıl farklı ortam ve problemlere başa-
rıyla uygulanabileceğini ve etkinliğini gözler önüne sermektedir.
416 Sayfa,
Bu kitapta Stratejik Seçim Yaklaşımını ilk gelişim aşamalarından
ISBN: 0750663731, bu yana kullanmakta olan tecrübeli yazar ikilisinin, bu yaklaşımını
Fiyatı: $44.95. bugünkü haline nasıl getirmiş oldukları anlatılmaktadır. Eser aynı
zamanda okuyucuların yazarların tecrübe ve uzmanlıklarından
John FRIEND ve faydalanmalarının yolunu da açmış bulunmaktadır.
Allen HICKLING
Yapıtın bu son baskısı sırasıyla; (a) yaklaşımın temel ilkelerini aktar-
makta; (b) planlamada kullanılan çeşitli analitik metodları tanıtmakta;
Baskı Altında
(c) bu metodların başarılı uygulanabilmesinde dikkat edilmesi gerekli
Planlama: Stratejik
noktaların altını çizmekte; (d) düzenlenmiş olan etkileşimli stratejik
Seçim Yaklaşımı seçim eğitim ve atölyelerinin sonuçlarını paylaşmakta; (e) modelin
elektronik yazılımına değinmekte; (f) yüksek katılımlı projelerin
Dilimize çevrilmemiş ve orjinali İngilizce olan Baskı Altında Plan-
yönetilme biçimlerini tartışmakta ve son olarakta; (g) büyük kensel
lama: Stratejik Seçim Yaklaşımı adlı eser, planlama alanında 30
gelişim sorunlarında modelin yeteneklerinin sınırlarını okurlarla
yıldır kullanılan önemli bir karar verme modelini, Stratejik Seçim
paylaşmaktadır.
Yaklaşımını okuyuculara tanıtmaktadır. Birinci baskısı 1987, ikincisi
1997 ve son baskısı ise 2004 yılının sonunda çıkan bu kitap plan- Kitapta Stratejik Seçim Yaklaşımı, herhangi bir problemin çözümünün
lama öğrencilerinin, eğitmenlerin ve pratisyenlerin planlamada karşı tasarıma yönelik çok etkin ve başarılı bir metod olarak tanımlanmak-
karşıya gelinen problemler ve çetin kararlarda yararlanabilecekleri tadır. Bu yaklaşımdan mantıklı, organizasyonu mümkün ve taktimi
önemli bir yapıttır. kolay faydalı bir yöntem olarak bahsedilmektedir. Ve kitapta modelin
geleneksel biçimde uygulananmasının yanısıra aynı zamanda modelin
Çakışan çıkarların dengelenmesi, sorumlulukların birlikte paylaşımı,
geliştirilen elektronik sürümüde tanıtılmaktadır. Stratejik Danışman
karar eylemleri üzerindeki belirsizlikler ile değişken koşullar ve baskılar
yada kısaca STRAD olarak adlandırılmış olan yazılım, kapsamlı yoğun
gibi konular bu kitapta dikkatle ele alınarak, yöneticiler, danışmanlar,
sınıflandırılmış bilgiyi içeren projeler yada sorunlarda ve karmaşık
proje yürütücüleri, karar vericiler ve plancılar için pratik bir uygulama
mekanizmaları önerilmektedir. Modelin temel prensiplerin açıklan- boyutlu, belirsizliklerle dolu ve aykırılık içeren alanlarda, plancıların
masıyla kitaba başlayan yazarlar, ardından yardımcı şekil ve açık- hatalarını en aza indirecek şekilde çalışmalarında yardımcı olmayı
layıcı bilgiler kullanarak, problemlerin nasıl ele alınması gerektiğini, amaçlamaktadır. STRAD aynı zamanda kolay kullanımıyla Stratejik
planlama sürecinde ilerlemek için nasıl yeni yollar aranabileceği ve Seçim Yaklaşımını daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştırmakta
eylemlerin nasıl hedefini bulan ve sürdürülebilir kılınacağını okurlara ve daha etkin kararların verilmesine katılımcı yapısıyla yardımcı
aktarmaktadırlar. olmaktadır.

Kitabın bu üçüncü baskıda önceki baskılardan farklı olarak, kitaba Bu yaklaşım ve yazılımını detaylı olarak inceledikten sonra bir bakıma
dünyanın farklı ülkelerinde bu yaklaşımı kullanılarak hayata geçilmiş bu yaklaşımın planlama teorisine son yıllarda yapılan en büyük ve
16 proje ilave edilmiştir. Bu uluslararası projeler, nükleer santrallara yenilikçi katkılardan bir olduğunu söylemek mümkündür. Yaklaşım
yönelik ulusal planlama politikalarının tespitinden, kentsel arazi halkın, çıkar gruplarının ve mesleki örgütlerin çözüm için birbirleriyle
kullanım kararlarının verilmesine ve oradan da aykırı kent karnaval bir bilgi ağıyla bağlanmalarının önemini açıkça sergilemektedir.
geçitlerinin güzergahlarının belirlenmesine kadar geniş bir yelpazeye Eser sayfalar ilerledikçe okurun sıkça önceki bölümlere geri dönmesini
yayılmıştır. gerektirse de, sadeleştirilmiş bir anlatımla karmaşık problemlere bile
Friend ve Hickling’in bu eseri, Stratejik Seçim Yaklaşımının uygula- kolayca algılanır çok yönlü bir sadelikle yaklaşan ve anlatan bir yapı
masının adımlarını detaylı olarak İngiltere’den bir projede göstererek, ve dile sahiptir.
okuyucuların bu karar modelinin etkinliğini örnek bir projede baştan Baskı Altında Planlama, biz plancılar için çok yönlü ve pratik planlama
sona tüm süreçte görmelerini sağlanmıştır. Aynı şekilde kitap bu yön- metodlarını ve katılıma açık karar verme yöntemlerini teşvik eden yeni
temi kendi projelerine ilk kez tatbik etmek isteyenlerce bir yol gösterici fikirleri ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım özellikle baskı ve belirsizlik

124
koşulları altında nasıl karar vereceğimiz hakkında bizlere yol göster- Ele alınan konu başlıkları arasında kültürel ve doğal varlıkların
mektedir. Tanıtılan bu yaklaşım, yerel ölçekten metropitan ve hatta tanımları, türleri ve karşı karşıya kaldıkları sorunlar; koruma
bölgesel ekonomik planlara kadar geniş bir perspektifte uygulama nedenleri; korunmanın finansmanı; korumayla ilgili ulusal ve ulusla-
alanı bulmuş ve bulmaya dünya çapında devam etmektedir. Sadece rarası kuruluşlar ve sorumluluk alanları ile korumayla ilgili ulusal ve
planlamaya yönelik kararların alınmasında olmayıp örneğin yerel uluslararası düzenlemeler; koruma uygulamalarındaki süreç; kültür
yönetimlerin diğer fiziksel, sosyo-ekonomik kararlarının verilmesinde, varlıklarının çağdaş yaşamda değerlendirilmesi/yeniden kullanımı ve
kentsel politikaların belirlenmesinde, kentsel yönetimde, sürdürülebilir koruma/planlama ilişkileri bulunmaktadır.
kentsel gelişim çabalarında ve planlamaya halk katılımının sağlan- Bu konuda verilen yurtiçi ve yurtdışı örneklerin yanı sıra Doç. Dr. Emre
masında da aktif olarak kullanılmaktadır. MADRAN ve Dr. Nimet ÖZGÖNÜL akademik ve pratik deneyimlerini
Bu yaklaşım 1987 yılından beri yurtdışında önemli üniversitelerin bizimle paylaşarak kültürel ve doğal mirasın korunması konusunda
planlama, mühendislik, yönetim ve politika bölümlerinde okutul- önemli katkı ve yarar sağlamışlardır.
maktadır. Yaklaşım yurdumuzda ise ilk kez 2004-2005 güz yarı Ayrıca koruma alanında başvurulacak temel kaynaklar ve ülkemizde
yılında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama yürürlükte bulunan yasal düzenlemeler dizinin sonunda ek olarak
Bölümünde yüksek lisans ve doktora öğrencilerine seçmeli ders olarak yer almaktadır.
açılmıştır. Türkiye’de çeşitli akademik tez ve projelerde kullanılmış
olan ve şimdi de planlama pratiğinde de yavaş yavaş uygulama alanı COMMON CULTURAL HERITAGE
bulmakta olan Stratejik Seçim Yaklaşımı ve STRAD yazılımı, sağlıklı
(ORTAK KÜLTÜR MİRASIMIZ)
kent mekanlarının planlanmasında önemli planlama destek sistemi
olarak teori ve uygulamada yerini almaktadır. 2005 Şubat ayında, Lozan
Kitapta yurdumuzdan bir örnek bulunmamasına rağmen, bu yak- Mübadilleri tarafından
laşımın Türkiye’den bir uygulama örneği Planlama Dergisinin bu yayınlanan ‘Common
sayısında yer almakta, yaklaşım ile bir uygulaması dergi okuyucu- Cultural Heritage’ (‘Ortak
lara tanıtılmakta ve yerel yönetimlerin planlama bölümleri tarafından Kültür Mirasımız’) kitabı,
adaptasyon potaniyeli tartışılmaktadır. Avrupa Komisyonu Türkiye
Delegasyonu tarafından da
İlgilenen okuyucular bu eseri www.amazon.com web sitesinden 44.95
desteklenen Türk – Yunan
dolar karşılığında sipariş edilebilirler. Ayrıca bu karar modeli hakkında
Sivil Diyaloğu çerçevesinde
daha fazla bilgi asağıdaki websitelerinde mevcuttur:
gerçekleştirilen ‘Türkiye ve
www.stradspan.com Yunanistan’da Nüfus Müba-
www.stratchoice.net delesinden Kalan Mimari
Mirasın Korunması ile İlgili
Yerel Bilincin Geliştirilmesi’, kısa adı ile ‘Ortak Kültür Mirasımız’
KÜLTÜREL VE DOĞAL DEĞERLERİN projesinin sonuçlarını aktarmaktadır.
KORUNMASI Lozan Mübadilleri Vakfının öncülüğünde ve Türkiye’den Mustafa-
paşa belediyesi, TMMOB Mimarlar Odası, Koruma ve Restorasyon
Emre MADRAN Uzmanları Derneği (KORDER), Yunanistan’dan ICOMOS Yunanistan
Nimet ÖZGÖNÜL Milli Komisyonu ortaklığında gerçekleşen proje kapsamında, Nevşehir/
Şubat 2005 tarihinde TMMOB Kapadokya – Mustafapaşa (Sinasos) ve Girit – Resmo (Rethymno)
yerleşimlerinde birer hafta süren konferanslar, sergiler ve atölye çalış-
Mimarlar Odası tarafından
maları aracılığıyla, her iki ülkeden konu ile ilgili uzmanların, yerel
yayınlanan Koruma ve Res-
yönetim ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin ve yerel halkın bilgi
torasyon Uzmanları Derneği
ve fikir alışverişinde bulunabileceği bir ortam sağlanması amaçlan-
kurucu üyeleri, Orta Doğu
mıştır. Bu çalışmalar sonucunda, katılımcılar, ortaklaşa hazırladıkları
Teknik Üniversitesi Resto- açıklama ile her iki ülkenin devlet kurumlarını, ilgili kuruluşlarını ve
rasyon Bölümü öğretim üye- göreve çağırmışlardır.
leri Doç. Dr. Emre MADRAN
Kitabın içeriğini, proje ortaklarının temsilcileri ile konferanslara katılan
ve Dr. Nimet ÖZGÖNÜL’ün çeşitli üniversitelerden ve kuruluşlardan Türk ve Yunan uzmanların
hazırladıkları bu kitap, ‘kültür bildirileri ve değerlendirmeleri, ortak açıklama, sergi kataloğu, etkin-
mirası’ olarak adlandırılan arkeolojik ve mimari kültür değerleri ile liklerden izlenimler ve fotoğraflar oluşturmaktadır. Proje kitabı, Lozan
doğal değerlerin korunmasına yönelik doğru uygulamaların gerçek- Mübadilleri Vakfı Sekreteri Sefer Güvenç editörlüğünde İngilizce olarak
leştirilmesi için koruma ile ilgili konuları ve temel bilgileri toplu olarak yayına hazırlanmış, Mustafapaşa’da düzenlenen serginin kataloğu ise
veren pratik ve anlaşılır bir kılavuz niteliğindedir. Türkçe ve İngilizce olarak sunulmuştur.

125
KENTSEL DÖNÜŞÜM KANUNU kent bütünü içerisindeki gereklilikleri ve plan kararları
BASIN AÇIKLAMALARI
TASARISI YENİ SORUNLAR üzerinden, ekonomik ve toplumsal boyutları gözönüne
YARATMAYA ADAY - 31 Mart 2005 alan, bir yerel kalkınma-uygarlaşma projesi olarak ve rant
odaklı değil kent ve kamu yararı odaklı bir çıkış noktası
Kentsel Sorunlar, Söylemi Bilimsel ile hayata geçirilmesi gerekmekte. Çözüm gerektiren
Ancak Önerileri Parçacı ve Rant Odaklı sorunlar çok boyutlu ve karmaşık, ancak yasa tasarısı
Yaklaşımlarla Çözümlenemiyor yetersiz ve dar kapsamlı.
Son dönemde, kent ve kamu yönetimi, yapı, afet, plan- Tasarının genel gerekçesi ve amaç maddesi özetle
lama ve imar mevzuatlarına ilişkin bir çok düzenleme “...eskiyen ve özelliğini kaybetmiş kent bölgelerinin
gerçekleştirilmekte. Bu yeni yasal düzenleme arayışları- yeniden inşa ve restore edilmesi”, “...deprem risklerine
nın bir kısmı kamuoyunca yeterince tartışılmaksızın çok karşı tedbirler alınması”, “...kentin tarihi ve kültürel doku-
kısa sürelerde yasalaşıp yürürlüğe girerken, bir kısmı sunun korunarak yenilenmesi” gibi bilimsel bir söyleme
çok uzun süren tartışmalara ve uzlaşmalara karşın oturma çabasında görünmekte.
yasalaşamıyor.
Ancak bu amaca ulaşılması için tarif edilen yol;
Bu anlamdaki en çarpıcı-çelişkili düzenleme arayışına, - Nasıl ve hangi kriterlere göre seçileceği belirsiz,
Başbakanlık tarafından 01/03/2005 tarih itibariyle TBMM “eskiyen ve özelliğini kaybetmiş kent bölgeleri”nin,
Başkanlığına sunulan “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim daha sonra her türlü spekülasyona konu olabilecek
Kanunu Tasarısı” örnek verilebilir. biçimde “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Bölgesi” ilan
İlgili Bakanlıklar, yerel yönetimler, ilgili diğer kamu kurum edilmesi,
ve kuruluşları yanısıra, meslek odaları, üniversiteler ve - Bu alanlar için daha önce verilmiş “Kentsel Sit
ilgili sivil toplum örgütlerinin önemli bir bölümünün de Alanı” kararlarının gözardı edilmesi ve bunlara
“meclis gündeminden” öğrendiği Kanun Tasarısı, Meclisin uygun yapılmış koruma amaçlı imar planlarının yok
ilgili komisyonlarının gündemine girmiş bulunmakta. sayılması,

Kamuoyunda yeterince tartışılmaksızın kısa sürede - Kentsel Dönüşüm Alanları için Kültür ve Tabiat
yasalaştırılmaya çalışılan bu tasarı, diğer kanunlarla dil Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca yetkili kılınan
ve anlayış açısından bir bütünlük kuramamakta, imar Koruma Bölge Kurulları yok sayılarak bölgeye özel
ve planlama sürecinin parçası olamamakta, günübirlik koruma kurulları oluşturulması,
sorunlara parçacı çözümler bulmak isterken telafisi - Yine bu kanunla, bu alanlar için özel olarak tanım-
mümkün olmayan yeni sorun alanları yaratmakta. lanmış ve ilgili tüm toplum kesimlerinin katılımını
gerekli kılan “Yönetim Alanı” ve “Yönetim Planla-
Sihirli bir değnek, kurtarıcı bir formül gibi özellikle yerel
rı”nın gereksiz ve süreci uzatan bir fazlalık olarak
yönetimlerin sarıldıkları, ancak içini dolduramadıkları
görülmesi ve bu yaklaşımlardan vazgeçilmesi,
kentsel dönüşümü, planlamadan kopuk, sosyal ve
- Tüm bunların sonucunda dönüşüme konu alanların
ekonomik boyutları bulunmayan, yalnızca fiziksel bir
hızla yeniden yapılaşması,
düzenleme olarak kabul etmek, yasadışı alanların
yasallaştırılmasının aracı olması tehlikelerini büyüt- olarak, mevcut yasal ve kurumsal yapıyı ve kentbilim
mekte. ilkelerini göz ardı eden bir biçimde tanımlanmış.

• Sözde Bilimsel Amaçlara, Bilim ve Koruma • Daha İlerici ve Uygulanabilir Çözümler Yerine
Kurulları Atlanarak Ulaşılmaya Çalışılıyor. Dönüşümü “Rant” Odaklı Çözmeyi Amaçlayan
Kentsel Dönüşümün özellikle İstanbul örneğinden Öneriler Getiriliyor.
başlayarak kentlerimizin en önemli gündem maddesi Yasa tasarısı, gerekçelerinde ortaya konulan amaçlara
haline gelmekte olduğu gerçeği ortada. Ancak kentsel ulaşılabilmesi için gerekli, gerçekçi uygulama araçlarını
dönüşümü, sadece yasa dışı ya da yıpranmış yapıların tanımlamıyor. Oysa, yeni yasalaşan Kültür ve Tabiat
yıkılarak daha yüksek yapılarla fiziksel olarak yenilen- Varlıklarını Koruma Kanunu ile tescilli kültür varlıklarını
mesi olarak algılayan anlayışın çok büyük sorunlar taşı- yenileyebilme amaçlı olarak, emlak vergilerine katkı payı
dığı da açık. Nitelikli ve sağlıklı bir kentsel dönüşümün, konulması, gereğinde taşınmaz haklarının başka alanlara

126
aktarılması, menkul değere dönüştürülmesi biçiminde zaman keyfi olarak kullanılabilecek kentsel dönüşüm ve

BASIN AÇIKLAMALARI
çağdaş ve gerçekçi uygulama araçları belirlenmişti. Bir gelişim alanı ilan etme yetkisi, alan büyüklüğü, yetkili ilan
yandan kültür varlıklarının koruması, diğer yandan da bu merci açısından da bu tasarı ile çelişmekte.
alanlardaki mülkiyet sahiplerinin sorunlarının giderilmesi
Tasarı, yakın zamanda yürürlüğe giren Belediye Kanunu,
anlamında “koruma-kullanma” dengesi içinde ilerici ve
Büyükşehir Belediyesi Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu,
uygulanabilir çözümler öneren bu yasanın, uygulanma-
5226 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kültür ve
dan bir kenara bırakılması ve şüpheler uyandıran çözüm
Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda yer alan hüküm-
arayışlarına girilmesi de düşündürücü.
ler dışında yeni bir düzenleme ve çözüm de getirmiyor.
Bu çözüm arayışları, kentsel sit alanları için kentlerin Buna karşın böylesi bir düzenlemeye gereksinim
üst ölçekli planları uyarınca hazırlanan koruma amaçlı duyulması, çözüm arayışının, sorunların kümelendiği
imar planlarını bir yana bırakıyor, kente dair planlama düşünülen koruma planları ve koruma kurullarının nasıl
gereksinimlerini dışlıyor. Kentsel dönüşüm alanlarının devre dışı bırakılacağı niyeti üzerine kurulu olduğunu
ilanı ve bu alana özel koruma kurulunun oluşturulması düşündürüyor. Tasarının kanunlar üstü yetki tarifleri ile
yoluyla, koruma planlarına aykırı olabilecek ve koruma Kıyı ve Boğaziçi Kanunları gibi korumaya ilişkin hükümler
kurullarınca yerinde görülmeyen dönüşümlerin gerçek- taşıyan düzenlemeler geçersiz kılınıyor.
leştirileceği yönünde endişeler yaratıyor. Planlamanın
üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkelerinin yerine idarenin takdir • Parçacı Çözüm Önerileri Gerçek Çözümlerin
yetkisi getiriliyor. Hayata Geçmesini Güçleştiriyor.
Bu parçacı ve noktasal çözüm yaklaşımı, kültürel
• Mevcut Yasalarla Çelişen, Yetkileri mirasın korunmasını, yönetimini, planlanmasını,
Parçalayan Hükümler Yeni Sorun ve sağlıklaştırılmasını amaçlayan yeni yasaların da
Çözümsüzlükler Üretiyor. işlevsizleşmesine yol açabilecek görünüyor. Ayrıca
Tasarının gerekçeleri incelendiğinde İstanbul özelinde tasarı, kentsel sit alanları ile de sınırlanmadığından,
özellikle Süleymaniye, Zeyrek gibi Tarihi Yarımada tescile konu olmayan yasa dışı yapılaşma alanlarının
çevresindeki kentsel sit alanlarının dönüşümü için da dönüşüm projelerine konu edilerek yasallaştırılma-
alternatif çözüm arayışları içinde olunduğu gözleniyor. sının amaçlandığını düşündürüyor.
Ancak, yalnız bu alanlar özelinde, koruma kurullarında
Diğer taraftan tasarının gerekçeleri içerisinde vurgula-
tıkandığı ya da iş yoğunluğu nedeniyle gecikileceği
nan, afet ve depreme karşı önlem alınması gereksinimi,
düşünülen projelerin uygulamaya geçirilebilmesi için
tasarının maddelerinde unutulmuş görünüyor. İstanbul
önerilen çözüm, sözkonusu alanlarda ve ülkenin diğer
özelinden yola çıkan tasarı, İstanbul’un deprem açısın-
kentleri için daha önce yapılmış koruma planlarını da
dan görece daha az riskli tarihi yarımadası için çözümü,
hükümsüz kılarak, bu alanların plansız kalmasına ve
noktasal koruma kurulları ve bütünden kopuk parçacı
ticari amaçlarla kullanılmak üzere gereğinde belediye-
dönüşüm projeleri ile tariflerken, İstanbul’un deprem ve
lerce ilgili kamu-özel kuruluşlara tahsis edilmesi yoluyla
afetler açısından en yüksek risk taşıyan bölgeleri için
kamu yararı dışında kullanılmasına yol açabilecek bir
gerçek ve kalıcı çözüm önerilerini gözardı ediyor. Bu
yaklaşıma açık kapı bırakıyor.
çelişki de, yasanın amaç ve gerekçelerinde ifade edilen
Ayrıca bu tasarı, “...mevzuata uygun yapılmış imar planı bilimsel söylemlerden çok noktasal ve parçacı çözüm-
kapsamında kalsalar dahi” ifadesi üzerinden, gereğinde lerle en yoğun speküle edilen alanların rant güdüsüne
mevzuata aykırı kaçak yapılar için de uygulanabile- yönelik olarak “dönüştürülmesi” amacına yöneldiğini
cek, yasadışı yapıların dönüşüm sınırı içine alınması akla getiriyor.
yoluyla yasallaştırılması sürecini gündeme taşıyor.
Oysa tüm bu sorunların çözülebileceği gerçek, bütün-
Böylece çözüm olarak üretilen yaklaşım, plansızlık ve
lüklü, ilgili tüm yasalara referans veren ve ilgili tüm devlet
planlara aykırı yapıların yasalaşması, tescilli yapıların
ve toplum kesimlerinin katılımı ile hazırlanmış bir “omurga
kamu yararı dışında tahsisi tehlikesini de beraberinde
yasa”ya gereksinim olduğu açık. Bu gereksinimin uzun
getiriyor.
süredir meslek çevrelerinin gündeminde bulunan, üni-
Bunların yanında yine kısa süre önce yasalaşan 5272 versite, meslek odaları, ilgili kamu kurum kuruluşlarınca
Sayılı Belediye Kanunu’nda belediyelere verilen, kimi tartışılarak olgunlaştırılmış “İmar ve Şehirleşme Kanunu

127
Tasarısı” ile giderilmesi yerine, bu tasarı yokmuşçasına • Tasarı Geri Çekilmeli...
BASIN AÇIKLAMALARI
hareket etmenin mantığını çözmek güç. Bayındırlık ve
Katılımlı süreçler içinde geliştirilmiş yasa ve uygulama
İskan Bakanlığınca ilgili tüm kesimlerin tartışmasına
araçlarını hayata geçirmek yerine dar kapsamlı, özel
açılan İmar ve Şehirleşme Kanunu Tasarısındaki kap-
nitelikli yasa enflasyonu ve yetki karmaşası üreterek,
samlı, bütünlüklü çözüm önerileri geçen aylara karşın
planlama ve koruma yaklaşımı terkedilerek, kentler
hükümet tasarısı olarak meclis gündemine gelmezken,
sağlıklı biçimde dönüştürülemez.
kamuoyunun bitmiş bir tasarı olarak güçlükle öğrendiği
ve bir çok sakınca içeren “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Tüm bu gereksinimleri fark eden, üniversiteler, meslek
Kanun Tasarısı”nın hızla yasalaştırılmaya çalışılması, odaları ve konuyla ilgili uzman bakanlıklar olan Bayındır-
yukarıda sıralanan birçok endişeyi de güçlendiriyor. lık ve İskan ile Kültür ve Turizm Bakanlıklarının İmar ve
Şehirleşme Yasa Tasarısı ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını
• Oysa Doğru Yol Bulunmuştu... Koruma Kanunu ile gerçekleştirdikleri/gerçekleştirmeye
Son dönemde kentlerimizin önemli bir kısmı için çözüm çalıştıkları kapsamlı-bütünlüklü çözüm önerileri, bu ve
önerisi olarak önem kazanan kentsel dönüşüm, geçti- benzeri parçacı uygulamalarla işlevsizleştiriliyor, ölü
ğimiz yıl da kamuoyunun gündemine bir başka yasa doğmaya zorlanıyor.
tasarısı ile gelmişti. Bu ilk tasarı “af” nitelikli hükümleri Geldiğimiz noktada kentlerimiz için kaçınılmaz bir
nedeniyle büyük tepki toplamış ve tepkiler Bayındırlık
gereklilik haline gelen kentsel dönüşümün, af yasalarıyla
ve İskan Bakanlığı tarafından yerinde görülerek tasarı
yaratılan ve bugün hala nasıl dönüştürüleceği tartışılan
geri çekilmişti. Geri çekilen yasa tasarısı kamuoyunun
sağlıksız yapı stoğumuz gibi yeni niteliksiz kent çevreleri
ve ilgili uzman meslek odalarının görüş ve önerileri
yaratmaması hedeflenmeli. Bunun için, bir çok sorunu
doğrultusunda, af nitelikli yaklaşımlardan arındırılıp,
beraberinde getirecek söz konusu tasarının, ilgili tüm
uzun süredir tartışılan ve bütünlüklü kentsel çözümleri
toplumsal kesimleri içerecek katılımcı, müzakereci,
olanaklı kılacak İmar ve Şehirleşme Kanunu Tasarısı
oydaşmacı bir yaklaşımla “İmar ve Şehirleşme Kanunu
içerisine yerleştirilmişti. Üniversitelerin ve tüm uzman
Tasarısı” içerisinde yer almak üzere geri çekilmesi
kuruluşlarca birlikte geliştirilen yaklaşım ve çözüm önerisi
konusunda umudumuzu ve TBMM komisyonlarının
ortadayken, şimdi yepyeni bir kentsel dönüşüm yasasına
sağduyusuna güvenimizi kaybetmek istemiyoruz.
neden ve hangi gerekçelerle gereksinim duyulduğunu
anlamak güç. TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu

128

You might also like