You are on page 1of 2

19.

YÜZYILDA FELSEFE

1. JOHANN GOTLLIEB FICHTE (1762-1814)

SU KATILMADIK BİR İDEALİST

- İlk eseri: Kritik aller Offenbarung (1792) – Kant’ın dördüncü eleştirisi yorumunu
almış.

- Jena Üniversitesi’nde felsefe profesörü oldu ve Schiller ile tanıştı. (1794)

- Sıradan okurlar için Die Bestimmung des Menschen adlı eserini yazdı ve bu kitap
Fichte felsefesine en iyi giriş olma niteliğini taşımaktadır. (1800)

- Hume – Kant – Fichte: “Bu dünyayla ilgili bilimsel bilgilerimiz, gözlem ve mantığın
bileşimiyle açıklanamaz.” Bir dizi gözlemden bir bilimsel yasa mantıksal olarak
çıkartılamaz. Fakat ters yönde işleyen tümdengelimsel bir mantık ilişkisi Fichte’nin
ilgisini çekti. Burada anlatılmaya çalışılan Newton fiziğinin bütün zamanlar için doğru
olduğu inancına dayanarak, deneysel gözlemlerin bilimsel yasalardan
çıkartılabileceğini düşünmesi. Bu düşünce de onu: evrenin öznenin bir yaratıcısı
olduğu; içimizde düzenli bir evren kavramı taşımadığımız ve evrenin bundan
mantıksal zorunlulukla çıktığı öğretisine itekledi.

- Bütün gerçekliğin ilk ve temel doğası ahlaki nitelikten oluşur. İnsanların ilk ve temel
doğasının, deneyimde bulunan bilinçli varlıklar, yani “bilen varlıklar” olmalarında
değil, bilinçli failler dolayısıyla “ahlaki varlıklar” olmalarında yatar. İnsani varoluşun
temel oluşturucu ögesi bilen akıl değil, ahlaki iradedir. Fakat ahlaki bir fail
olabilmem için, eylemem ve seçimler yapabilmem gerekir. Bunu mümkün kılmak için,
benim dışımda var olan, bana karşı çıkan ama yine de benim etkin olduğum ve
varlığımı onun üzerinden hissedebileceğim bir gerçeklik alanının bulunması
gerekir.
2. FRIEDRICH WILHELM JOSEPH SCHELLING (1775-1854)
DOĞANIN FİLOZOFU

- Schelling’in tüm felsefeleri arasında en bilineni onun doğa felsefesidir.


- Fichte, canlı bir benliğin ayrı yaratımı olarak cansız maddeden oluşan bir evren ortaya
koymuştu. (ben-olmayan demişti Fichte ben’in bilinçsiz ürünüdür ya da bilinçsiz
ben’in ürünüdür.) Schelling ise tam tersine bütün yaşamın bir zamanlar cansız
maddenin oluşturduğu bir dünya olan Doğa’nın bir yaratısı olduğunu söyledi.
Başlangıçta cansız maddeden başka bir şey değildi. Fakat sonra içinde yaşam ortay
çıktı ve bitki-hayvan-insan biçiminde gelişmeye başladı. Buradan anlaşılacak olan
birkaç önemli madde vardır:
a) Doğa bir birliktir.
b) Doğa bir durum değil, her zaman oluş halinde bir süreçtir.
c) İnsan onun bütünleyici bir parçası olarak bu süreç içinde doğmuştur.

You might also like