Professional Documents
Culture Documents
Öğrenme Psikolojisi
Vize Ödevi
Klasik Koşullanmanın Danışma ve Terapide Kullanılması
Davranışçı öğrenme kuramlarının öncülüğünü Watson yapmıştır. Watson, John
Locke’nin tabula rasa (boş levha) teorisinden esinlenerek kalıtımsal faktörleri reddetmiştir.
Davranışların oluşmasında her şeyin çevre tarafından belirlendiği savunulmuştur. Pavlov,
köpekler üzerinde yürüttüğü bir çalışmalarla organizmanın koşullanma yoluyla bazı tepkileri
kazanabileceğini ortaya koymuştur, Watson ise birçok davranışımızın bu yolla koşullanarak
ortaya çıktığını belirtmiştir. Klasik koşullanmaya örnek vermek gerekirse yolda giderken
keskin bir fren sesi bizi endişelendirirken acı bir fren sesiyle ilk kez karşılaşan bir çocuk
sadece irkilir. Neden biz endişelenirken ilk defa fren sesi duyan çocuk endişe duymaz sadece
irkilir. Bu sorulara alacağımız cevaplar bizi klasik koşullanmaya götürür.
Danışmada, klasik koşullanma yoluyla oluşan davranışları yok etme olarak dört farklı
yöntem kullanılır: Karşıt koşullanma, sistematik duyarsızlaşma, itici uyarıcıya koşullanma ve
karşı karşıya getirme.
Karşıt koşullanma, belli bir tepkiye neden olan koşullu bir uyarıcının, karşıt bir
tepkiye neden olan bir uyarıcıyla bağlantı kurulmasına dayanmaktadır. Başka bir deyişle
uygulama sonunda aynı uyarıcıya bir öncekinin zıttı bir tepki oluşturulur. Bu sayede olumsuz
bir tepkiyle yol açan uyarıcı, olumlu tepki oluşturacak hâle gelmesidir. Bunun için koşullu
uyarıcının eşleştiği ve olumsuz tepki oluşturan uyarıcı, olumlu tepki oluşturacak farklı bir
koşulsuz uyarıcı ile değiştirilmelidir. Örnek: İlkokul 3. Sınıf öğrencisi Ertuğrul okula gitmek
istememektedir. Sürekli şiddet uygulayan sınıf öğretmeni sebebiyle Ertuğrul’un okula ilişkin
olumsuz düşünceleri, korkuları olmuştur. Bu sorunu anlayan okul psikolojik danışmanı,
Ertuğrul’u başka bir sınıfa geçmesini sağlar. Ertuğrul yeni sınıfındaki öğretmenini çok sever
ve bunun üzerine okula da gitmek ister. Hatta Ertuğrul, artık okulu çok sevdiğini
söylemektedir. Okula ilişkin olumsuz tutumu ve korkuları ortadan kaybolmuş, yerini sevgiye
bırakmıştır. Yukarıda örnekte görüldüğü gibi okul uyaranı, şiddet ile eşleştirildiği için çocuk
okuldan korkuyordu. Ancak daha sonra okul uyaranı sevecen bir öğretmenle eşleştirilince
çocuk okulu sevmeye başladı. Bu sayede aynı uyarıcıya(okul), bir öncekine zıt tepki oluştu.
Başka bir deyişle, karşıt koşullanma sağlandı.
Taşırma Tekniği: Bu teknikte, birey kaygı yaratan uyarıcıya uzun süre yoğun olarak
maruz bırakılır. Korku hiyerarşisi ile birlikte kullanılabilir. Kaçınma olmadan ya da herhangi
bir güvenlik davranışı yapılmadan korku yaratan uyarıcıya uzun süre maruz kalmak, kaygının
kendiliğinden azalmasına neden olur.
Kaynakça
Cüceloğlu, D. (2011). İnsan ve Davranışı, Psikolojinin Temel Kavramları, Remzi
Kitabevi