You are on page 1of 136

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ

BÖLÜM 1

1
A) Yaşam Boyu Bakış Açısı

Yaşam Boyu
Gelişimi
İncelemenin
Önemi

Yaşam Boyu
Bazı Çağdaş
Bakış Açısının
Konular
Özellikleri

2
Niçin Yaşam Boyu Gelişimi
İnceliyoruz?
• Çocuk, ergen ve genç olarak kendi
yaşamımız hakkında içgörü kazanabiliriz.
• Yetişkinlik, orta yaş ve yaşlılık gibi yaşamın
tüm dönemleriyle ilgili bilgiler
öğrenebilirsiniz.
• Bir gün bir öğretmen ya da anne baba
olabilirsiniz.
• Yaşam-boyu gelişim, psikolojinin pek çok
farklı alanıyla bağlantılı olabilir. 3
Gelişim: Döllenme ile başlayan ve yaşam boyu
devam eden değişme örüntüsü. Çoğu gelişim
büyümeyi, fakat aynı zamanda yaşlanma ve
ölüm süreciyle birlikte ortaya çıkan gerilemeyi
de içerir.

4
Tarihsel Bakış Açısı
• Orijinal Ruh - çocuklar temelde kötü ve şeytani varlıklar
olarak algılanır. T. Hobbes (doğuştan günahkar
doktrini).
• Boş Levha (Tabula Rasa) - çocuklar doğduklarında boş
bir kağıt gibidirler ve özelliklerini deneyimleriyle
kazanırlar. J. Locke (tabula-rasa)
• Doğuştan İyi Olma (Innate Goodness) - çocuklar
yaradılışları gereği iyidirler. J. J. Roussea (doğuştan
masumiyet)

5
Yaşam Boyu Bakış Açısı: “Gelişim yaşam boyu,
çok boyutlu, çok yönlü, esnek, çok disiplinli ve
bağlamsaldır; büyüme, sürdürme ve
düzenlemeyi içerir ve biyolojik, sosyokültürel ve
bireysel faktörlerin birlikte işlev görmesiyle
yapılanır” görüşünü savunan bakış açısı.

6
Yaşam Boyu Bakış Açısının Özellikleri
Baltes’ın bakış açısına göre gelişimin birlikte
çalışan (işleyen) biyolojik, sosyokültürel ve
kişisel faktörler yoluyla oluştuğunu anlamak
önemlidir. Şimdi teker teker bu özelliklere
bakalım.

7
Geleneksel Yaklaşım X Yaşam-Boyu
Gelişim Yaklaşımı

• Geleneksel yaklaşım, önemli değişmelerin


doğumdan ergenliğe kadar ortaya çıktığını,
yaşlılıkta bir azalma, yetişkinlikte ise
durağanlığın ya da çok az bir değişimin
olduğunu öngörür.
• Yaşam-Boyu gelişim yaklaşımı, çocuklukta
olduğu kadar yetişkinlikte de gelişimsel
değişmelerin ortaya çıktığını vurgular.
8
Yaşam-Boyu Yaklaşımının
Özellikleri
• Gelişim yaşam boyu sürer
• Gelişim çok boyutludur
• Gelişim çok yönlüdür
• Gelişim esnektir
• Gelişim bağlamsaldır
• Gelişim çok sayıda disiplin tarafından
incelenmektedir
• Gelişim, büyüme, sürdürme ve düzenlemeyi
içerir.

9
1) Gelişim Yaşam Boyudur: Yaşam-boyu bakış
açısında ilk yetişkinlik, gelişimin son noktası
değildir; dahası hiçbir yaş dönemi gelişim
açısından baskın değildir. Araştırmacılar artan
bir ilgiyle, yaşamın farklı noktalarında
yetişkinlerin deneyimlerini ve psikolojik
yönelimlerini incelemektedirler. Bu bölümde
daha sonra gelişimin yaş dönemlerini ve
özelliklerini tanımlayacağız.

10
2) Gelişim Çok Boyutludur: Yaşınız ne olursa
olsun, bedeniniz, zihniniz, duygularınız ve
ilişkileriniz değişmekte ve birbirini etkilemektedir.

3) Gelişim Çok Yönlüdür: Yaşam boyunca bazı


boyutlar veya bir boyutun bileşenleri genişler ve
diğerleri küçülür.

11
• 4) Gelişim Esnektir
– Gelişimciler, gelişimin farklı noktalarında
insanların çeşitli açılardan ne kadar esnek
olduklarını tartışmaktadır. Esneklik, değişme
kapasitesi anlamına gelir.

12
5) Gelişim Çok Sayıda Disiplin
Tarafından İncelenmektedir
• Psikologlar
• Sosyologlar
• Antropologlar
• Sinirbilimciler
• Tıp araştırmacıları

13
6) Gelişim Bağlamsaldır

Normatif Yaşa Bağlı Etkiler: Belirli bir yaş grubundaki


bireyler için benzer olan etkilerdir.

Normatif Kuşağa Bağlı Etkiler: Belirli bir kuşaktaki


insanlarda tarihsel koşullardan ötürü ortak olan etkilerdir.

Normatif Olmayan Yaşam Olayları: Bireyin yaşamı


üzerinde büyük etkisi olan olağandışı olaylardır.

14
7) Gelişim Büyüme, Sürdürme ve Kaybın
Düzenlenmesini İçerir
• Büyüme (Growth)
• Sürdürme (Maintenance)
• Kaybın düzenlenmesi (Regulation)

15
8) Gelişim Biyoloji, Kültür ve Bireyin Ortak
Ürünüdür: Gelişim, birlikte işleyen biyolojik,
kültürel ve bireysel faktörlerin ortak yapımıdır.

16
c) Bazı Çağdaş Konular
Sağlık ve iyilik, ebeveynlik, eğitim, sosyokültürel
bağlamlar ve çeşitlilik ile sosyal politikalar,
yaşam boyu gelişimle yakından bağlantılı çağdaş
konulardır. Sosyokültürel bağlamın önemli
boyutları kültür, etnik köken, sosyoekonomik
düzey ve toplumsal cinsiyettir. Çocuklar ve
yaşlılara ilişkin konularda sosyal politikalara olan
ilgi artmaktadır.

17
Sağlık ve İyilik

• Gebelikte alkol ve ilaç kullanımı


• Genetik danışmanlık
• Emzirme X biberondan beslenme
• Erken müdahale
• Okul sağlık programları
• Risk altındaki ergenler
• Kadın sağlığı konuları
• Egzersiz
• Bağımlılık ve bağımlılıktan kurtulma
• Yalnızlık
• Yaşlanan yetişkinlerde uyum sağlayıcı beceriler
• Ölümle başetme
18
Sosyokültürel Bağlamlar ve
Çeşitlilik
Sosyoekonomik Düzey: Benzer mesleki, eğitimsel ve
ekonomik özelliklere sahip insanlar grubuna işaret eder.
Toplumsal Cinsiyet: İnsanların erkek ya da kadın olarak
özellikleri.
Sosyal Politika: Ulusal hükümetin vatandaşlarının
refahını iyileştirmek için oluşturduğu eylem planıdır.
Kültür: Davranış örüntüleri, inançlar ve bir grubun
nesilden nesile geçen diğer bütün ürünleri.

19
Bağlamın Örnekleri
• Evler
• Okullar
• Akran grupları
• İbadet yerleri
• Şehirler
• Mahalleler
• Ülkeler

20
Kültürün Tanımı
• Davranış örüntüleri, inançlar ve bir grup
insanın ürettiği kuşaktan kuşağa aktarılan tüm
ürünler.
• Kültürler arası araştırmalar, bir kültürün diğer
kültürlerle karşılaştırılmasını içerir ve böylece
gelişimin kültürlerde benzer mi yoksa kültüre
özgü mü olduğu anlaşılır.

21
Etnik Köken

• Kültürel miras, ulusal özellikler,


ırk, din ve dile temellenmiştir

22
Toplumsal Cinsiyet
• Erkek veya kadın olmanın sosyokültürel
boyutu

23
Sosyal Politika
• Bir ulusal idarenin, yurttaşlarının iyiliğini
sağlamak üzere düzenlediği hareket
planıdır.
• Sosyal politikanın hedefi ve biçimi, güçlü
bir biçimde politik sisteme bağlıdır.

24
25
26
Biyolojik Süreçler

• Bireyin fiziksel doğasındaki değişmeleri


içerir:

– Boyda ve ağırlıkta artışlar


– Beyin gelişimi
– Motor becerilerde değişmeler
– Kalp-damar sisteminde bozulma
27
Bilişsel Süreçler

• Bireyin düşüncesinde, zekasında ve dilinde


ortaya çıkan değişmeleri içerir:

– Karyolada asılı dönenceyi izleme


– İki kelimeli cümle oluşturma
– Bir şiiri ezberleme
– Bir film yıldızı olduğunu imgeleme
28
Sosyoduygusal Süreçler

• Bireyin diğerleriyle ilişkilerinde,


duygularında ve kişiliğinde ortaya çıkan
değişmeleri içerir:
– Anne dokunduğunda bebeğin gülümsemesi
– Bir çocuğun oyun arkadaşına vurması
– Bir genç kızın mezuniyet balosundaki neşesi
– Yaşlı bir çiftin karşılıklı yakınlığı

29
30
Yaş Kavramı

• Kronolojik yaş
• Biyolojik yaş
• Psikolojik yaş
• Sosyal yaş

31
Kronolojik Yaş

• Bir bireyin doğumundan bu yana


geçen yılların sayısı

32
Biyolojik Yaş
• Biyolojik sağlığa bağlı olarak bireyin yaşı

33
Psikolojik Yaş
• Bir bireyin aynı yaştaki diğer bireylerle
karşılaştırıldığında uyum sağlama
kapasitesi

34
Sosyal Yaş
• Bireyin yaşıyla ilgili sosyal rol ve
beklentiler

35
Yaş ve Mutluluk
• Hiçbir yaş grubu diğer herhangi bir yaş
grubundan daha mutlu veya daha
doyumlu olduğunu bildirmemiştir.

36
Dört Çağ: Yetişkin gelişimine ve yaşlanma
konusuna odaklanmış olan yaşamboyu
gelişimcileri, yaşam boyu gelişimi, genellikle dört
“çağ” ile tanımlamaktadır (Baltes, 2006; Willis ve
Schaie, 2006):

1) İlk çağ: Çocukluk ve ergenlik


2) İkinci çağ: İlk yetişkinlik (20-50 yaş arası)
3) Üçüncü çağ: Yaklaşık olarak 60-79 yaşlar arası
4) Dördüncü çağ: Yaklaşık 80 yaş ve yukarısı
37
c) Yaşın Önemi

Gelişim dönemlerini betimlerken her bir dönem


için yaklaşık yaş sınırını da belirttik. Fakat bunun
yanı sıra aynı yaştaki bireylerin yetilerinde
farlılıklar olduğunu da vurguladık ve yaşla ortaya
çıkan değişmelerin nasıl abartılabileceğini de
gördük. Bir bireyi anlamaya çalışırken yaş ne
kadar önemlidir?

38
d) Gelişimsel Konular

Kalıtım-çevre Tartışması: Gelişimin öncelikli


olarak kalıtımdan mı çevreden mi etkilendiği
tartışmasıdır. Kalıtım organizmanın biyolojik
mirasını ifade ederken, çevre çevresel
deneyimleri ifade eder. “Kalıtım destekçileri”
biyolojik mirasın, “çevre destekçileri” ise çevresel
deneyimlerin gelişim üzerinde en önemli etkiye
sahip olduğunu iddia etmektedir.

39
Durağanlık-değişme Konusu: Ne ölçüde, önceki
deneyimlerimizle uyumlu biri olarak geliştiğimizle
(durağanlık) ya da ne ölçüde önceki gelişim
dönemlerinde olduğumuzdan farklı biri olarak
(değişim) geliştiğimizle ilgilidir.

40
Süreklilik-süreksizlik Konusu: Gelişimin ne
ölçüde tedrici ve birikimli (süreklilik) veya
birbirinden farklı dönemler (süreksizlik) halinde
ortaya çıkan bir değişim olduğuna odaklanır.

41
Erken-Geç Yaşantı Konusu
• Bu konunun tartışılması gelişim
psikologları arasında uzun bir geçmişe
sahiptir.

42
Erken Yaşantı Görüşü
• Bazılarına göre bebekler ilk yıl veya
sonrasında sıcak, besleyici bir bakımı
deneyimlemezlerse gelişimleri asla optimal
düzeyde gerçekleşmeyecektir.

43
Geç Yaşantı Görüşü

• Diğerleri ise çocukların gelişim yılları


boyunca şekil verilebilir olduğuna ve bu
nedenle sonraki duyarlı bakımın da ilk
yıllardaki bakım kadar önemli olduğuna
inanmaktadır.

44
Erken-Geç Deneyim
• Bir grup gelişim psikoloğu, gelişim sürecinde
sonraki ya da geç yaşantılara çok fazla önem
verilmediğini vurgulamaktadır.
• Batı kültüründeki insanlar, ilk yaşantıların,
sonraki yaşantılardan daha önemli olduğu
fikrini destekleme eğilimindedirler.
• Öte yandan dünyadaki insanların çoğu bu
inancı benimsememektedir.

45
C) Gelişim Kuramları

Psikanalitik Kuramlar
Bilişsel Kuramlar

Davranışsal ve Sosyal Bilişsel Kuramlar


Etolojik Kuram
Ekolojik Kuramlar

Eklektik Kuramsal Yönelim

46
Hipotezler: Doğruluğu sınanabilen belirli
varsayım ve yordamalar.

Psikanalitik Kuramlar: Gelişimi temel olarak


bilinçdışıyla ve duygularla açıklar. Davranış
yalnızca yüzeysel bir özelliktir ve davranışı
anlamak için zihnin sembolik işleyişi analiz
edilmelidir. Ebeveynlerle yaşanan erken dönem
deneyimler vurgulanmaktadır.

47
Freud’un Kişilik Kuramının Üç Yapısı
• İd
• Ego
• Süperego

48
İd
• Tamamen bilinçdışıdır; gerçekle
bağlantısı yoktur
• İçgüdülerden oluşmuştur; psişik
enerji deposudur
• Ahlaki değerler içermez

49
Ego
• Gerçeğin talepleriyle uğraşır
• Kişiliğin “yürütücü yanı” dır: karar
vermede akıl yürütmeyi kullanır.
• Ahlaki değerleri yoktur

50
Süperego
• Kişiliğin ahlaki yönüdür
• Bir şeyin doğru ya da yanlış olup
olmadığıyla ilgilenir.
• “vicdan” olarak adlandırılır

51
Psikoseksüel Gelişim
• Beş dönemde gerçekleşir
• Her bir dönem, bedenin bir bölgesine
odaklaşır
• Zevk kaynakları arasındaki çatışmanın
nasıl çözüldüğü yetişkin kişiliğini
belirler.

52
Erojen Bölgenin Tanımı
• Gelişimin belirli dönemlerinde
özellikle zevk verme açısından güçlü
nitelikte beden bölgeleridir.

53
Psikoseksüel Gelişim Dönemleri
• Oral Dönem (Doğumdan 18. aya)
• Anal Dönem (18. Ay- 3 yaş)
• Fallik Dönem (3 - 6 yaş)
• Gizil (Latent) Dönem (6 yaş- Buluğ)
• Genital Dönem (Buluğ-)

54
Oral Dönem
• Zevk ağız çevresinde yoğunlaşır.
• Zevk kaynakları, emme, çiğneme ve
ısırmadır.

55
Anal Dönem
• Zevk, anus çevresinde yoğunlaşır.
• Dışkılama, zevkin kaynağıdır.

56
Fallik Dönem
• Zevk genital bölgede yoğunlaşır.
• Kendi kendine manipülasyon zevkin
kaynağıdır.
• Oedipus karmaşası ortaya çıkar.

57
Oedipus Karmaşasının Tanımı

• Oedipus Karmaşası, Freud’un terimiyle


küçük çocuğun kendini aynı cinsten
ebeveyni ile yer değiştirme yönünde
yoğun arzusu ve karşı cinsten
ebeveynle duygusal paylaşımlardan
zevk almasıdır.

58
Oedipus Karmaşasının Çözülmesi
•Çocuklar, bu uygunsuz istekleri yüzünden aynı
cinsten ebeveynleri tarafından
cezalandırılacaklarını düşünürler.
•Bu çatışmayı azaltmak için çocuk,
aynı cinsten ebeveyn gibi olmaya çalışarak
onunla özdeşim kurar.

59
Gizil Dönem

• Çocuk cinselliğe olan tüm ilgisini bastırır.


• Çocuk, sosyal ve zihinsel beceriler geliştirir.
• Enerji, duygusal açıdan güvenli olan
alanlara yönlendirilir.
• Çocuk, fallik dönemdeki hayli güçlü
çatışmayı unutur.

60
Genital Dönem
• Cinsel açıdan yeniden uyanma
dönemidir.
• Cinsel zevkin kaynağı artık aile
dışından biridir.

61
Saplantının Tanımı
• Birey, gereksinimin doyurulmadığı
veya aşırı doyurulduğu durumlarda
önceki gelişimsel döneme kitlenip
kalır.

62
Saplantı Örnekleri
• Oral - Annenin çok erken sütten kesmesine bağlı olarak yetişkin,
sigara ve içki içerek veya sakız çiğneyerek oral doyumu arar.
• Anal - Anne babanın çok sıkı tuvalet eğitimine bağlı olarak yetişkin
aşırı düzenli ve tertiplidir. “Anal Retentive”
• Fallik - Anne babanın masturbasyon nedeniyle çocuğu aşırı
cezalandırmasına bağlı olarak yetişkin birey pornografi izleme
ihtiyacı duyabilir.
• Genital - Anne babanın çocuğu sürekli izleyerek baskı altında
tutması sonucu bir yetişkin olarak birey, romantik ilişkilerinde
güçlük çekebilir.

63
Freud’un Kuramına Çağdaş Yaklaşım

• Bilinçdışı düşünce merkezi tema olarak


kalır.
• Bilinçli düşünce daha geniş rol oynar.
• Cinsel güdülere daha az vurgu vardır.
• Kültürel deneyimlere daha fazla vurgu
vardır.

64
Psikososyal Gelişim Kuramı
• İnsan davranışının asıl motivasyonu sosyaldir ve
diğer insanlarla birlikte olma isteğini yansıtır.

• Gelişimin sekiz dönemi tüm yaşama yayılmıştır.

• Her döneme özgü gelişimsel bir görev vardır ve


bireyi çözülmesi gereken bir krizle yüz yüze
bırakır.

65
Devam...

• Krizler, bir felaket durumu değildir. Bireyin


kırılganlığının arttığı ve potansiyelinin
genişlediği dönüm noktalarıdır.

• Birey, krizleri başarılı olarak çözdükçe gelişim


sağlıklı olarak ilerler.

66
Psikososyal Gelişim Dönemleri
• Güvene karşı güvensizlik
• Özerkliğe karşı kuşku ve utanç
• Girişimciliğe karşı suçluluk
• Çalışma ve başarılı olmaya karşı aşağılık duygusu
• Kimliğe karşı kimlik karmaşası
• Yakınlığa karşı yalıtılmışlık
• Üretkenliğe karşı durgunluk
• Ego bütünlüğüne karşı umutsuzluk
67
Temel güven X Güvensizlik
(1. Yıl)
• Güven duygusu, fiziksel rahatlık ve minimum
düzeyde korku ile geleceğe dair beklentilerin
gelişmesini gerektirir.
• Bebeklikteki güven, tüm yaşam boyunca
sürecek olan dünyanın iyi ve hoş bir yer
olduğu beklentisini geliştirir.

68
Özerklik X Kuşku ve Utanç (İkinci Yıl)
• Bebekler bakıcılarına güvenmeye başladıkça kendi
davranışlarına kendilerinin yön verdiğini keşfetmeye
başlarlar.
• Bağımsızlıklarını ve özerkliklerini kurmaya başlarlar.
• Eğer bebekler çok fazla sınırlandırılmış ya da çok sert
cezalandırılmışlarsa, kuşku ve utanç duygularını
geliştirmeleri daha olasıdır.

69
Girişimcilik X Suçluluk
(Okulöncesi yıllar)
• Okulöncesindeki çocukların sosyal dünyaları
genişledikçe bu dünyayla baş edebilmek için daha
aktif olurlar ve amaçlı davranışlar geliştirirler.
• Çocuklar, bedenleri, davranışları, oyuncakları ve ev
hayvanlarının sorumluluğunu alabilirler.
• Eğer çocuğa sorumluluk verilmiyor ve kaygı
hissetiriliyorsa suçluluk artabilir.

70
Çalışma X Aşağılık Duygusu (İlkokul
Yılları)
• Çocuk, orta ve ileri çocukluk yıllarına doğru geliştikçe
bilgisini artırma ve zihinsel yeteneklerinde ustalaşma
yönünde enerji harcar.
• Bu dönemdeki en büyük tehlike çocuğun kendini yetersiz
ve üretemeyen biri olarak hissetmesi biçiminde kendini
gösteren aşağılık duygusudur.
• Erikson bu konuda öğretmenlerin özel bir sorumluluk
taşıdıklarını düşünür.

71
Kimlik X kimlik kargaşası
(Ergenlik)
• Bireyler kim olduklarını bulup ortaya çıkarma
problemiyle yüz yüzedirler.
• Ergenler pek çok yeni rol ve yetişkin statüsü
kazanmak zorundadır.
• Eğer ergen rollerini sağlıklı bir şekilde geliştirir
ve yaşamda olumlu bir yola sokarsa olumlu bir
kimlik kazanılmış olacaktır.
• Eğer kimlik ergene ebeveynleri tarafından
verilir ve ergen yeterli bir şekilde pek çok rol
keşfetmezse kimlik karmaşası ortaya çıkar.

72
Yakınlık X Yalıtılmışlık
(İlk Yetişkinlik)
• Bireyler, diğer yetişkinlerle yakın ilişkiler geliştirme
göreviyle karşı karşıyadırlar.
• Yakınlık, bireyin kendini bir başkasının kimliğinde
kaybetmeden bulmasıdır.
• Yakınlık, sağlıklı arkadaşlıklar ve yakın ilişkiler
oluşturmayla kazanılır.
• Yalıtılmışlık, yukarıdakilerde yaşanan başarısızlık
sonucu ortaya çıkar.

73
Üretkenlik X Durgunluk (Yetişkinlik)
• Asıl ilgi, genç kuşağın yararlı bir yaşam tarzı
geliştirmesine katkı sağlamaktır (üretkenlik).
• Sonraki kuşaklar için hiçbir şey yapamadığını
hissetme durgunluğa götürür.

74
Ego Bütünlüğü X Umutsuzluk (Yaşlılık)
• Yaşamı gözden geçirmeyi veya olumlu bir sonuca ve
duyguya varmayı ya da yaşamın boşa harcandığı yönünde
bir düşünce geliştirmeyi içerir.
• Bütünlük, geçmişin yaşanmaya değer bir hayat olduğu
düşüncesine varıldığında elde edilmiş olur.
• Eğer yaşlı birey yaşamının önceki çoğu dönemini olumsuz
uçta sonuçlandırmışsa geriye bakmak onda kuşku ve
umutsuzluk duygusu yaratacaktır.

75
Psikanalitik Kuram
• İlk yaşantılar gelişimde önemli bir rol oynar.
• Aile ilişkileri gelişimin merkezindedir.
• Kişilik, gelişimsel olarak incelenirse daha iyi anlaşılır.
• Zihin, tümüyle bilinçli değildir. Zihnin bilinçsiz yönleri
de ele alınmalıdır.
• Değişme çocuklukta olduğu kadar yetişkinlikte de yer
alır (Erikson).

76
Psikanalitik Kurama Eleştiriler
• Temel kavramları bilimsel olarak sınamak
zordur.
• Destekleyici verinin çoğu, bireylerin uzak
geçmişine ait anıların yeniden
yapılandırılmasına dayandığı için doğruluğu
bilinmemektedir.
• Cinsel gelişime çok aşırı bir önem verilmiştir
(Freud).

77
Devam…
• Gelişime olan etkisi açısından zihnin
bilinçdışına çok fazla önem verilmiştir.
• Oldukça negatif bir insan imgesi ortaya koyar
(Freud).
• Psikanalitik kuramlar kültür ve toplumsal
cinsiyet yanlılığı içerir.

78
Bilişsel Kuramlar
• Piaget’nin bilişsel gelişim kuramı
• Vygotsky’nin sosyokültürel bilişsel
kuramı
• Bilgi işleme yaklaşımı

79
Piaget’nin Bilişsel Gelişim Kuramı
• Çocuklar dünya hakkındaki anlayışlarını aktif
olarak yapılandırırlar.
• Bilişsel gelişimde 4 dönemden geçerek
ilerlerler.
• Gelişimin altında yatan iki süreç:
Asimilasyon ve akomodasyon

80
Asimilasyon
• Yeni bilgiyi varolan bilgiyle
bütünleştirme

81
Akomodasyon
• Birinin varolan bilgisini yeni bilgiyle uyumlu
hale getirmesi.

82
Piaget’nin Bilişsel Gelişim Dönemleri

• Duyusalmotor Dönem (0-2 yaş)


• İşlemöncesi Dönem (2-7 yaş)
• Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş)
• Formal İşlemler Dönemi (11 yaş ve
yukarısı)

83
Duyusal-motor Dönem
• Bebekler, duyusal deneyimlerini fiziksel ve
motor hareketlerle birleştirerek dünya
hakkındaki anlayışlarını yapılandırırlar.
• Başlangıçta yenidoğanlar, tamamen
refleksleriyle sınırlıdır.
• İkinci yılda ilkel sembollerle işlem yapmaya
başlarlar.

84
İşlemöncesi Dönem
• Çocuklar dünyayı, kelimelerle, imgelerle
ve çizimlerle temsil etmeye başlarlar.

85
İşlemlerin Tanımı
• İçselleştirilmiş zihinsel hareketlerdir
ve çocukların daha önce fiziksel
olarak yaptıklarını zihinsel olarak
yapmalarına imkan tanır.

86
İşlemler Dönemi
• Çocuklar zihinsel işlemleri yapabilirler.
• Mantıksal akılyürütme, sezgisel
düşünceyle yer değiştirir; fakat sadece
somut örneklere uygulanabilirdir.

87
Formal İşlemler Dönemi
• Bireyler, somut deneyimlerin ötesine
geçerler; soyut ve daha mantıksal
terimlerle düşünürler.
• Problem çözme daha sistematiktir ve
hipotezleri de içerir.
• Ergenler, ideal olana yönelik imgeler
geliştirirler.

88
Vygotsky’nin Sosyokültürel Bilişsel
Kuramı
• Piaget’nin, çocukların bilgiyi aktif olarak
yapılandırdıkları görüşünü paylaşır.
• Gelişimsel analizi, dilin rolünü ve sosyal
ilişkileri vurgular.
• Piaget gibi Vygotsky’nin düşünceleri de
1960’lara kadar Amerikalılar tarafından ele
alınıp araştırılmamıştır.

89
Vygotsky’nin Gelişimle İlgili 3 Önemli
Görüşü

• Çocuğun bilişsel becerileri, ancak gelişimsel olarak


analiz edilip yorumlandığı zaman anlaşılabilirdir.
• Bilişsel becerilere sözcükler, dil ve konuşma
biçimleri aracılık eder.
• Bilişsel becerilerin kaynağı, sosyal ilişkilerdedir ve
esasen sosyokültürel zeminde yer alır.

90
Bilgi İşleme Yaklaşımı
• Bireyler, bilgiyi işlerken manipule ederler, izlerler ve
strateji geliştirirler.
• Bellek ve düşünme, merkezi süreçlerdir.
• Bireyler, bilgiyi işlemek için gittikçe artan bir kapasite
geliştirirler.
• Bu kapasite artışı, gittikçe daha karmaşık bilgi ve
becerilerin kazanılmasını sağlar.

91
Bilişsel Kuramların Katkıları

• Bilinçli düşünceyi vurgulayarak gelişime olumlu bir


katkı getirmişlerdir.
• Bireyin bilgiyi aktif biçimde yapılandırmasını vurgular.
• Piaget’nin ve Vygotsky’nin kuramları, çocukların
düşüncesindeki gelişimsel değişmeleri incelemenin
altını çizer.
• Bilgi işleme yaklaşımı bilişsel süreçlerin ayrıntılı bir
tanımlamasını önerir.

92
Bilişsel Kuramlara Eleştiriler

• Piaget’nin dönemlerinin kesinliği konusunda şüpheler


vardır.
• Bilişsel gelişimde bireylerarası değişmelere yeterli bir
önem verilmemiştir.
• Bilgi işleme yaklaşımı, bilişin nasıl geliştiğini
açıklamada yeterli bir tanımlama ortaya
koyamamıştır.
• Psikanalitik kuramlar, bilişsel kuramların bilinçdışı
düşünceye yeterli bir yer vermediğini tartışmaktadır.

93
Davranışsal ve Sosyal Bilişsel
Kuramlar
• Bu kuramlar sadece doğrudan gözleyebildiğimiz ve
ölçebildiğimiz şeylerin bilimsel olarak
incelenebileceğine inanırlar.
• Gelişim, gözlenebilir davranıştır ve bu davranış,
çevreyle etkileşim içinde öğrenilebilir.

94
Klasik Koşullama
• 1900’lerin başlarında Rus Fizyolog Ivan
Pavlov, nötr bir uyarıcının, koşulsuz bir
uyaranın üretebildiği bir tepkiyi
uyarabileceğini göstermiştir.

95
Edimsel Koşullama
• B.F. Skinner, bir davranışın sonuçlarının o
davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığını
değiştirebildiğini göstermiştir.
• Sonuçlar, ya ödüller (davranışın tekrar
görülme olasılığını artırır) ya da cezalar (bu
olasılığı azaltır) olarak ortaya çıkabilir.

96
Bandura’nın Sosyal
Bilişsel Kuramı
Davranışsal
Faktörler

Kişisel
Faktörler Çevresel
(bilişsel) Faktörler

97
Sosyal Bilişsel Kuram
• Albert Bandura ve Walter Mischel’e göre
bilişsel süreçler, çevre-davranış bağlantılarının
önemli aracılarıdır.
• Öğrenme başkalarının davranışlarının
gözlenmesiyle ortaya çıkar. Bireyler,
gördüklerini zihinsel olarak temsil ederler ve
bu davranışı kendilerine uydururlar.

98
Davranışsal ve Sosyal Bilişsel
Kuramların Katkıları
• Bilimsel araştırmanın önemini
vurgularlar.
• Davranışın çevresel tayin edicilerine
odaklanırlar.
• Gözleme dayalı öğrenmeyi
vurgularlar (Bandura).

99
Davranışsal ve Sosyal Bilişsel
Kuramlara Eleştiriler

• Pavlov ve Skinner biliş üzerine çok az vurgu


yapmışlardır.
• Çevresel belirleyiciler üzerine vurgu çok aşırıdır.
• Gelişimsel değişmelere yeterli önem verilmemiştir.
• Oldukça mekanik kuramlardır. İnsanın kendiliğinden
ve yaratıcı yönünü yeterince ele almamışlardır.

100
Etolojik Kuram

• Davranış, biyolojiden güçlü bir biçimde


etkilenmektedir.
• Davranış, evrime bağlıdır.
• Davranış, kritik dönemlerle tanımlanır.
• Zoolog Konrad Lorenz (1903-1989) basımlama
(imprinting) davranışını tanımlamıştır.
• John Bowlby bağlanmayı (attachment)
kuramlaştırmıştır.

101
Kritik Dönem
• Gelişimin erken dönemlerinde belli
davranışların ortaya çıkması için en
uygun olan sabit bir zaman dilimi.

102
Basımlama
• Etrafta görülen ilk hareketli nesneye,
sınırlı ve kritik bir zaman süresinde
bağlanmayı içeren hızlı ve doğuştan
olan bir öğrenme.

103
Bağlanma
• Etolojik kuramın ilkelerine temellenmiş bir kavram.
• Yaşamın ilk yılında bir bakıcıya bağlanmanın önemli
sonuçları vardır:
– Olumlu ve güvenli bir bağlanma olumlu gelişimle
ilişkili bulunmuştur.
– Olumsuz ve güvensiz bağlanma. Sorunlu bir
gelişimle ilişkili bulunmuştur.

104
Etolojik Kuramın Katkıları
• İlgi, gelişimin evrimsel ve biyolojik temeline
odaklanmaktadır.
• Doğal ortamlarda dikkatli gözlemler yaparlar.
• Gelişimde kritik dönemleri vurgularlar.

105
Etolojik Kurama Eleştiriler
• Kritik dönem kavramı çok katı olabilmektedir.
• Biyolojik temellere çok güçlü bir vurgu vardır.
• Bilişe olan dikkat yetersizdir.
• İnsanlardan daha çok hayvanlarla araştırmalar
üretmek için daha elverişli bir kuramdır.

106
Ekolojik Kuram

• Urie Bronfenbrenner tarafından geliştirilmiştir.


• 5 çevresel sistemden oluşur:
– Mikrosistem (microsystem)
– Mezosistem (mesosystem)
– Ekzosistem (exosystem)
– Makrosistem (macrosystem)
– Kronosistem (chronosystem)

107
Mikrosistem
• Bireyin yaşadığı ortamdır.
• Bireyin ailesini, akranlarını, okulunu ve komşularını
içerir.
• Sosyal birimler arasındaki en doğrudan etkileşimler
mikrosistemde yer alır.
• Birey pasif değildir; daha çok ortamı yapılandırmaya
yardımcıdır.

108
Mezosistem
• Mikrosistemler arasındaki ilişkileri ya da farklı
bağlamlar arasındaki bağlantıları içerir.
• Örnekler:
– Ailedeki yaşantıların okul yaşantısıyla ilişkisi.
– Ailedeki yaşantıların akranlarla olan deneyimle
ilişkisi.

109
Egzosistem

• Bireyin bir başka sosyal ortamdaki


deneyimlerinin, yakın ortamdaki bireysel
deneyimlerini etkilemesidir. Burada bireyin aktif
bir rolü yoktur.
• Örnek:
– Bir kadının işyerindeki sorumluluklarının
artması ve sık sık seyahat etmesinin çocuğu ve
eşiyle ilişkilerini etkilemesidir.

110
Makrosistem
• Bireylerin içinde yaşadıkları kültürü içerir.

111
Kronosistem
• Sosyotarihsel koşulları olduğu kadar, yaşam boyu yer
alan geçişlerin ve çevresel olayların örüntülerini
içerir.
• Örnek:
– Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisi,
boşanmanın etkileri üzerinden geçen zamana ve
çocukların cinsiyetine bağlı olarak değişmektedir.

112
Ekolojik Kuramın Katkıları
• Çevresel sistemlerin mikro ve makro boyutlarının
sistematik olarak incelenmesini sağlar.
• Çevresel ortamlar arasındaki bağlantılara dikkat
çeker.
• Gelişim üzerindeki sosyotarihsel etkileri dikkate alır.

113
Ekolojik Kurama Eleştiriler
• Son yıllarda kurama biyolojik etkilere dair
tartışmalar eklenmekle birlikte gelişimin
biyolojik temelllerine olan vurgu çok
azdır.
• Bilişsel süreçlere verilen yer yetersizdir.

114
Eklektik Kuramsal Yönelim
• Herhangi bir kuramsal yaklaşımı izlemez.
• Her bir kuramın en iyi yönlerini seçer ve kullanır.
• Hiç bir kuramın gelişimi tüm yönleriyle açıklamada
yeterli olmadığını ancak hepsinin önemli katkılarının
olduğunu kabul eder.

115
Kuramların Değerlendirilmesi
• Bahsedilen kuramların hiçbiri yaşam-boyu
gelişimin karmaşıklığını tüm yönleriyle
açıklayamaz. Ancak her biri gelişimin bir
yönünü anlamamıza yardımcı olabilir.

116
Kuramların Değerlendirilmesi
• Psikanalitik kuram bilinçdışı zihni en iyi biçimde
açıklar.
• Erikson’un kuramı yetişkin gelişimindeki
değişimleri en iyi biçimde tanımlar.
• Piaget ve Vygotsky’nin görüşleri ve bilgi işleme
kuramları bilişsel gelişimin tanımlanmasını sağlar.
• Davranışsal, sosyal bilişsel ve ekolojik kuramlar
gelişimin çevresel belirleyicilerini en iyi biçimde
tanımlarlar.
• Etolojik kuramlar ise gelişimde biyolojinin rolünü
ve hassas dönemlerin önemini vurgularlar.
117
Gözlem
• Laboratuvarda veya doğal ortamlarda yapılabilir

Gözlem;
– Ne gözlediğini bilmeyi
– Gözlemi yansız olarak gerçekleştirmeyi
– Gözlemi doğru olarak kaydetmeyi ve
kategorilemeyi
– Gözlemleri etkili biçimde iletmeyi
gerektirir.
118
Laboratuvar Gözlemi X Doğal Gözlem

• Laboratuvarlar gerçek dünyadaki karmaşıklığın


olmadığı kontrollü ortamlardır. Yapay olduğu için
eleştirilir.

• Doğal gözlem lab. dışında ev, ofis, okul ve müze gibi


“gerçek” dünyada yer alır.

119
Anketler ve Görüşme

• Deneyimleri, inançları ve duyguları öğrenmek için


kullanılır.
• İyi bir ankette, sorular, kişilerin yanıtlarının belirsiz
olmasına fırsat vermeyecek şekilde açık ve yansızdır.
• Yüz yüze, telefonla ve internet üzerinden yürütülebilir.
• Sosyal beğenirlik etkisi sorun olabilir. Bireyler
gerçekte olan tepkilerini değil, sosyal olarak kabul
edilebilir, beğenilir tepki verme eğilimi gösterebilirler.

120
Standart Testler
• Standardize bir testin uygulama ve puanlama
işlemleri tek tiptir.
• Böyle standart bir test bir kişinin
performansının, diğer bireylerinkiyle
kıyaslanabilmesine olanak verir ve böylece
insanlar arasındaki bireysel farklılıklar
hakkında bilgi sağlar.
– Araştırmalarda sonuç ölçümleri olarak kullanılır.

121
Vaka Çalışması

• Bir bireyin derinlemesine incelenmesidir.


• Bir bireyin yaşamının özgün yönleri söz konusu
olduğunda kullanılır.
• Bireyin umutları, korkuları, hayalleri, travmatik
yaşantıları vb. hakkında bilgi sağlar.
• Bulguları genellenebilir değildir.
• Tek bir psikoloğun yargılarının güvenirliği endişesi
vardır.

122
FizyolojikÖlçümler
• Davranışın biyolojik temeline odaklaşırlar.
• Çoğu fizyolojik araştırma insanlarla yapılamadığı için
hayvanlarla yapılır.
• Hayvan araştırmaları, deneycinin genetik geçmişi,
diyeti, deneyimleri vb. kontrol imkanı tanır.

123
Betimleyici Araştırma
• Amaç davranışı gözlemek ve kaydetmektir , ancak
buraya kadar tartıştığımız tüm veri toplama
yöntemleri kullanılabilir.

• Bir olaya neyin sebep olduğunu göstermez.

124
Korelasyonel Araştırma
• İki veya daha fazla olay veya özellik arasındaki
ilişkilerin ortaya konması amaçlanır.
• Korelasyon ilişkisi nedensel olmadığı için
dikkatle yorumlanmalıdır.

125
Deneysel Araştırma

• Nedenselliği araştırmak için araştırmacılar deneysel


araştırmaya başvururlar.
• Bir deney, tüm diğer faktörler sabit tutulurken
incelenen davranışı etkilediğine inanılan bir veya
daha fazla faktörün manipüle edildiği
(değişimlendiği) dikkatle planlanmış bir işlemdir.
• Eğer incelenen davranış, bir faktör manipüle
edildiğinde değişirse, bu faktörün davranıştaki
değişmenin nedeni olduğunu söyleyebiliriz.
• Diğer bir deyişle deney, neden sonuç ilişkisini
göstermektedir. Manipüle edilen faktör neden;
manipülasyon nedeniyle değişen davranış ise
sonuçtur.
126
Bağımlı ve Bağımsız Değişkenlerin
Tanımı
• Bağımsız değişken manipüle edilen, etkili olan
deneysel faktör, yani potansiyel bir nedendir. Bu
değişken, etkisini belirleme amacıyla diğer
faktörlerden bağımsız olarak manipüle edilebildiği
için “bağımsız” etiketi kullanılır. Bir deneyde bir ya
da birkaç bağımsız değişken olabilir.

• Bağımlı değişken, bir deneyde bağımsız


değişkendeki değişime tepki olarak değişebilen bir
faktördür. Araştırmacılar, bağımsız değişkeni
manipüle ettiklerinde yol açacağı her hangi bir
sonucu görmek için bağımlı değişkeni ölçerler.
127
Deney ve Kontrol Grupları
• Deneysel grup bir deneyde deneyimleri değişimlenen
gruptur.
• Kontrol grubu, değişimlenen bağımsız değişken
dışında deney grubuyla aynı etkilere açık bir gruptur.
Karşılaştırma grubu olarak kullanılır.

128
Seçkisiz Atama
(Random assignment)

• Katılımcıları, deney ve kontrol gruplarına şansa


bağlı olarak atama sürecidir. Deney
sonuçlarının gruplar arasında önceden varolan
bir farka bağlı olmasını önler.

129
Araştırmanın Zaman Uzamı
• Enlemesine kesitsel yaklaşım
• Boylamsal yaklaşım
• Ardışık yaklaşım

130
Enlemesine Kesitsel


Farklı yaşlardaki bireyler aynı zamanda karşılaştırılır.

Artılar Eksiler
– Araştırma çok kısa bir – Bireylerin nasıl
sürede tamamlanır değiştiği konusunda
– Araştırmacı, deneğin bilgi vermez.
yaş alması için – Özelliklerin duraganlığı
beklemez. hakkında bilgi vermez.

131
Boylamsal Araştırma


Aynı bireyler bir zaman süresi boyunca incelenir.
Artılar Eksiler
– Gelişimde durağanlık – Zaman alır ve maliyetlidir.
ve değişmeyi birlikte – Hastalık, taşınma ve
verir. ilginin kaybolması gibi
– İlk deneyimlerin nedenlerle denek kaybı
sonraki gelişim ortaya çıkar.
üzerindeki etkilerine – Araştırmaya devam
dair içgörü sağlar. edenler belki daha
uyumlu ve kompalsif
olabilirler.
132
Doğum Zamanı (Cohort) Etkileri
• Bireyin gerçek yaşı değilde doğduğu yıl ya da
içinde bulunduğu kuşağın etkileri önemlidir.
• Yaşa odaklanmış bir araştırmada bağımlı
ölçümleri güçlü bir şekilde etkiler.
• Bir kuşaktaki yaş değişimleri incelenebilir ve
diğer bir kuşaktaki yaş değişimleriyle
karşılaştırılabilir.

133
Ardışık Yaklaşım
• Enlemesine-kesitsel ve boylamsal yaklaşımın bir
birleşimidir.
• Farklı yaşlardaki bireylerin enlemesine kesitsel olarak
incelenmesiyle başlar.
– Aylar veya yıllar sonra aynı bireylere, her yaş
düzeyinde farklı bir grup bireyle birlikte tekrar
ölçme uygulanır.

134
Devam…
• Karmaşık, maliyetli ve zaman alıcıdır.
• Sadece enlemesine kesitsel veya sadece
boylamsal araştırmayla elde edilemeyecek
olan bilgiyi verir.
• Yaşam boyu gelişimde özellikle doğum yılının
(cohort) etkilerini görmek için yararlıdır.

135
Etik

• Araştırma etiği, fiziksel veya psikolojik zarar


açısından katılımcının iyiliğini korumayla ilgili
kurallardır. Katılımcılar veya çocuksa anne babaları
imzalı onay yazısı vermelidir.

136

You might also like