Professional Documents
Culture Documents
YÖNTEMLERİ
Dr. Ümit Nazlı TEMEL
1. Giriş
Malzeme muayene yöntemlerini genel olarak ikiye ayırmak mümkündür. Bunlar:
• Tahribatlı muayene
• Tahribatsız muayene
Tahribatlı muayene; malzeme hakkında bir ön bilgi elde etmek için uygulanır. Örneğin, bir
fabrikada 500 parça işleniyorsa ve bunun belirli bir sistemle seçilen %1’lik kısmına tahribatlı
muayene yapılıyorsa bu bize genel bir bilgi verir. Yani seçilen bu parçaların durumuna
bakarak işlenen tüm parçalar hakkında fikir yürütürüz.
Ancak işlenen tüm parçalar hakkında %100 emin olamayız. Tahribatlı muayenede iş parçaları
tekrar kullanılamayacak şekilde bozularak yani tahrip edilecek biçimde, deney numuneleri
hazırlanır ve bu numuneler ile deneyler yapılır. Deney numunesi hazırlamak için iş parçaları
tamamen tahrip edildiği için bu muayene yöntemlerini tüm iş parçalarına uygulamak
mümkün değildir.
Dr. Ümit Nazlı Temel 2
1. Giriş
Tahribatlı muayene yöntemlerine örnek olarak;
• Çekme deneyi, basma deneyi, sertlik ölçme, metalografik muayene, çentik darbe deneyi,
bükme deneyi verilebilir.
Bunlardan çentik darbe deneyi, dinamik durum hakkında bilgi verir. Diğerleri ise statik
durumda uygulandığından dinamik durum hakkında bir bilgi vermez. Aşınma muayenesi,
korozyon muayenesi yapılabilir ve ayrıca spektroskop ile malzeme analizi (X ışınları ile)
yapılarak malzeme içinde % olarak hangi Dr.
elementten
Ümit Nazlı Temel
ne kadar bulunduğu tespit edilebilir. 3
1. Giriş
Tahribatsız muayene malzemeleri tahrip etmeden yapılan muayene işlemine denir. Bu
muayene sırasında iş parçası bozulmaz. Yani, iş parçası muayeneden sonra kullanılabilir. Bu
nedenle istenirse üretilen tüm iş parçalarına tahribatsız muayene yöntemleri uygulanabilir.
Bu yönü ile tahribatsız muayene yöntemleri tahribatlı muayene yöntemlerine göre üstündür.
Son zamanlarda parça ve konstrüksiyonların hafifletilmesi önem kazanmıştır. Bu nedenle
daha küçük emniyet katsayıları kullanılmakta ve limit dizaynlara gidilmektedir. Bunun sonucu
olarak kusursuz dizaynlar yapılması ve bunların tahribatsız muayene yöntemleri ile kontrol
edilmesi gerekmektedir.
İmalatın belirli bir kademesinde hatayı önceden belirleyerek, daha sonraki işçilik
masraflarının engellenmesi, rekabetin önemli olduğu günümüz koşullarında, imalat
maliyetini düşürmek açısından son derece önemlidir.
Ayrıca kazaları önlemek veya komple sistemin durmasını engellemek için iş parçalarındaki
hataların önceden belirlenmesi de önemlidir. Bu tip hatalar tahribatsız muayene yöntemleri
ile bulunabilir.
Tahribatsız muayene yöntemlerinin gelişmesine paralel olarak hata tipleri belirlenerek
standartlar geliştirilmiş ve bulunan hatalar için kabul ret kriterleri oluşturulmaya çalışılmıştır.
Dr. Ümit Nazlı Temel 4
1. Giriş
Tahribatsız muayene yöntemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
• Penetrant muayene,
• Manyetik parçalarla muayene,
• Girdap akımları ile muayene,
• Ultrasonik muayene,
• Kızıl ötesi ışınlarla muayene,
• Radyografik muayene.
Adezyon kuvvetinin, kohezyon kuvvetine göre büyük olduğu malzemelere ise ıslatan
akışkanlar (Hidrofilik veya suyu seven) denir. Buna da örnek olarak yağı gösterilebilir.
Başka bir deyişle akışkanın iyi ıslatan olabilmesi için Şekil 2.1’de görüldüğü gibi temas açısı
olarak adlandırılan θ açısının 90o’den küçük olması gerekir. Bunun anlamı, iyi ıslatıcı
akışanların viskozitesinin mümkün olduğu kadar düşük olması istenir.
Sıvının ıslatan olup olmadığını anlamak için Şekil 2.2’de gösterilen yöntem kullanılır.
Burada sıvı içine, basit bir saydam boru yerleştirildiğinde, boru içine giren akışkanın seviyesi,
akışkanın asıl seviyesinden daha yüksek ise akışkan, ıslatan tip akışkandır. Yani adezyon
kuvveti, kohezyon kuvvetine göre daha büyüktür.
Eğer boru içerisine giren akışkanın seviyesi, akışkanın asıl seviyesinden daha alçakta ise bu
akışkan ıslatmayan akışkandır. Başka bir deyişle, bu akışkanda kohezyon kuvveti, adezyon
kuvvetine göre daha büyüktür.
Bu özelliklerden yararlanılarak, üzerinde çatlak veya hata bulunan yüzey üzerine ıslatma
özelliği iyi olan bir sıvı sürüldüğünde, hatalı yerde sıvı kılcallık özelliğinden dolayı birikecek,
yani hata içerisine nüfuz edecek ve bu sıvıyı belirgin hale getiren developer ile de yüzey
üzerindeki hata veya çatlak belirlenebilecektir.
Sıvıların adezyon kuvvetiyle bir tüp ya da oyuk içerisinde gösterdiği yayılma hareketine
kılcallık denir. Sıvının kesiti farklı olan kılcal borularda yükselmesi kesit alanıyla ters
orantılıdır. Şekil 2.3’te verilen fotoğrafta bunu net olarak gözlemleyebiliriz.
Bu yöntemde başlangıçta, tebeşir tozu, talk pudrası ve yağ kullanılmakta idi. Ancak daha
sonra yukarıda bahsedilen özel malzemeler geliştirilmiştir.
1. Ön temizlik,
2. Penetrant sıvısının uygulanması,
3. İkinci temizlik,
4. Developerin uygulanması,
5. İnceleme.
Önce, üzerinde çatlak veya hata bulunan malzemenin yüzeyi temizlenerek, kir, pas gibi
yabancı malzeme katmanlarının yüzeyden ayrılması sağlanır.
Böylece muayene edilecek bölgenin 2,54 cm ötesi de dahil olmak üzere, temizlenir ve
bölgedeki çatlak ve hataların ortaya çıkması sağlanmış olur.
Ayrıca, yüzey temizliği ile penetrant sıvının hareket kabiliyeti artar ve sıvının serbestçe
hareket etmesi sağlanmış olur.
Eğer çatlağın önünü pas veya kir kapatmışsa, sıvı içeri giremez. Çatlağı belirleyebilmemiz için
sıvının çatlağa girmesi gerekir. Yukarıda da bahsedildiği gibi, temizliğin iki amacı vardır. Bu
amaçlar;
Penetrant malzemeden istenen birinci özellik ıslatan tür bir akışkan olmasıdır. Bu tip sıvıların
giricilik kabiliyeti yüksektir.
Penetrant malzemeden istenen ikinci özellik ise iyi kontrast veren bir renge sahip olmasıdır.
Yan yana iki noktanın renk farkının gözle görülür hale gelmesine kontrast denir. Örneğin,
çelikte gri renk kullanılamaz. Eğer gri renk kullanılırsa, bu rengi göz ile çelikten ayırmak
mümkün değildir. Bu nedenle genellikle çelik için kırmızı renk kullanılır.
İyi bir kontrast elde etmek için penetrant sıvıya kırmızı boya ya da floresan boya katılır.
Floresan boya ultraviyole ışıkta mavimsi bir renk verir. Siyah ışık altında da rahatlıkla
görülebilir. Böylece penetrant sıvı rahatlıkla ayırt edilebilir.
Penetrant muayene yöntemi ilk bulunduğunda, penetrant sıvı olarak yağ, developer olarakta
tebeşir tozu kullanılmıştı.
Daha sonra penetrant sıvı olarak petrol türevleri kullanıma girmiş, developer olarak ta pudra
kullanılmıştır.
Günümüzde ise, petrol türevlerinden üretilen özel penetrantlar ve özel developerler
kullanılmaktadır.
Dr. Ümit Nazlı Temel 14
2. Penetrant Uygulanması
Bu işlem, kullanılan penetrantın cinsine göre suyla veya kimyasal çözücülerle yapılır. Örneğin
selülozik tiner kullanılabilir. Bu temizlik ile hatasız yüzeylerdeki penetrant sıvısı temizlenir,
hatalı yerlerdeki, hata içerisine nüfuz etmiş olan penetrant sıvısı kalır. Bu işlem sırasında
hatasız kısımlarda penetrant sıvısı kalmamalı, buna karşılık hata içindeki sıvı da dışarıya
çıkmamalıdır.
Çok değişik penetrant sıvıları vardır. Bunları değişik şekillerde sınıflandırmak mümkündür.
Bu penetrant sıvılarından hangisinin nasıl seçilip uygulanmasına karar verilirken şu faktörlere
dikkat edilmesi gerekir;
Floresan boyalı penetrantlar, karanlık bir ortamda, ultraviyole ışık altında kullanılabilir.
Floresan olmayan penetrantlar ise kırmızı renklidir ve beyaz ışık altında kullanılabilir.
Floresan penetrantlar, floresan olmayan penetrantlara göre daha giricidir. Daha küçük
hataların belirlenmesinde kullanılabilir.
Floresan olmayan penetrantlar ise daha büyük hataların belirlenmesinde yani kaba
muayenelerde kullanılır.
Su ile yıkanabilen sistemlerde; uygulanan penetrantın fazlası direkt olarak su ile yıkanabilir.
Parçalara çabuk ve etkili olarak uygulanabilir. Su ile yıkanabilme bir avantajdır. Ancak, bu tür
penetrantlar küçük çatlaklara giremez. Yani nüfuz etme özellikleri iyi değildir. Dolayısı ile, bu
yolla yapılan muayene hassas değildir. Bir pürüz hata olarak görülebilir. Bu nedenle hassas
işlerde bu yöntemin kullanılması uygun değildir.
Ayrıca nüfuz etme hızı düşüktür. Penetrantın fazlası alınırken, gereğinden fazla miktarda
penetrant almayı engellemek için dikkatli olmak gereklidir. Fazla penetrantın alınması, yani
yıkama işlemi penetrantın tipine, yüzey durumuna, suyun basıncına, sıcaklığına ve
püskürtme memelerinin boyutuna bağlı olarak değişir.
Bazı malzemelerin çok küçük kusurlarını bulmak için kullanılan hassas pentrantların
yıkanmasında su kullanılmaz Çünkü bu durumda çatlaklardaki penetrantın fazlası akıp
gidebilir.
Bu nedenle tatbik edilen penetrantın nüfuz etme yani penetrason zamanından sonra üzerine
emülsiyonlaştırıcı uygulanarak penetrant suda eriyebilir hale getirilir. Böylelikle penetrant
suyla yıkanabilir hale getirilir.
Sonradan su ile yıkanabilir hale getirilen penetrantları, su ile yıkanabilir hale getirebilmek için
emülsifiyer denilen bir malzeme kullanılır. Su ile yıkanabilen sistemlere göre daha hassas
muayenelerde kullanılabilir.
Emülsifiyerler yüzeye püskürtme, akıtma veya daldırma ile uygulanabilir. Etkisi birkaç saniye
ile birkaç dakika arasında görülür. Bu işlemden sonra penetrant su ile yıkanabilir.
Emülsifiyerler iki çeşittir.
1. Yağlı emülsifiyer: Penetranta difüzyon ile girip, penetrantı, su ile yıkanabilir hale getirir.
2. Sulu emülsifiyer: Penetranta deterjanda olduğu gibi parçalama etkisi ile girip, penetrantı,
su ile yıkanabilir hale getirir.
Dr. Ümit Nazlı Temel 22
2.2. Penetrantların Sınıflandırılması
Solvent ile yıkanabilen sistemlerde, solvent hem temizlik öncesinde hem de fazla penetrantın
alınmasında kullanılır.
Solvent uygulandıktan sonra, fazla penetrant ile uygulanan solventin alınması bir kâğıt havlu
veya emici bir kumaşla yapılabilir. Ya da parçanın yüzeyi suda olduğu gibi solvent ile yıkanır.
Bu muayene yöntemi için özel bir laboratuvara gerek olmadığından, genellikle özel amaçlar
için kullanılır.
Penetrantın fazlasını eriterek almaya yarayan sıvılardır. Genel olarak ikiye ayrılır.
1. Su
2. Çözücü (solvent)
• Alevlenmeyen çözücüler
• Alevlenebilen çözücüler
Alevlenebilen çözücüler sıcak koşullarda tehlikelidir. Buna karşılık zehirleyici değildirler. Yani
toksin içermezler.
Developer; çatlak veya oyuklardaki penetrantı emerek, aynı zamanda ışığı yansıtarak
hataların gözle görülebilmesini sağlar.
Genel olarak iki grup altında incelenir.
Kuru developerler: Çok ince taneli, gözenekli malzemelerdir. Solunum yollarına giderek
akciğer rahatsızlığına neden olması bir dezavantajdır. Bu nedenle kullanıldığı yerde iyi bir
havalandırma şarttır.
c. Kolay uçucu bir çözücü içinde askıda bulunan developerler: Bunlar pahalı developerlerdir.
Çözücü çok kolay uçabildiği için kurutma problemi yoktur.
Diğer iki gruba göre nüfuz etme özelliği daha iyidir. Çok küçük hatalar belirlenebilir.
Örneğin, çok pasolu kaynakta pasolar arasında muayeneden sonra temizlik yapılmalıdır.
Penetrantlar, genellikle iş parçası yüzeyine ortam sıcaklığında (20 ile 30o C) uygulanır. Sıcaklık
bu sıcaklıkların dışında ise penetrasyon süresi deneme ile bulunmalıdır.
50oC’ın üzerinde muayene yapılmamalıdır. Bu sıcaklıktan sonra penetrant buharlaşır.
Çözücülü penetrantın ise tutuşma tehlikesi vardır. Tutuşabilir penetrantlar için,
Çatlak Şekil 2.4’de görüldüğü gibi bir baştan diğer başa kadar olabileceği gibi yüzeyin birkaç
mm altında sona erebilir.
Özellikle sızdırmazlığın önemli olduğu durumlarda, çatlağın bir baştan bir başa devam edip
etmediğini öğrenmek için sızıntı muayenesi yapılmalıdır. (Boru, çanak gibi benzeri hacimsel
parçaların kaçak kontrolünde de kullanılmaktadır. Böylece bir cidarın içinden dışına çatlak
olup olmadığı anlaşılır.) Sızıntı muayenesinde, ön temizlikten sonra bir yüzeye penetrant
diğer yüzeye developer uygulanır. Daha sonra penetrantın developer tarafına geçip
geçmediği yani developerin renginin değişip değişmediği kontrol edilir. Geçiyorsa sızıntının
var olduğu yani hatanın bir baştan diğer başa uzandığı, geçmiyorsa sızıntının olmadığı, bir
başka deyişle hatanın bir baştan diğer başa devam etmediği belirlenmiş olur.
Dr. Ümit Nazlı Temel 31
2.10. Penetrasyon Yönteminin Avantaj ve Dezavantajları
Dezavantajları ise:
1. Kaba ve gözenekli yüzeylere uygulanamaz. Örneğin toz metalürjisi ile üretilen
malzemelere uygulanamaz.
2. Yalnızca yüzeye açılan hatalar algılanabilir. İçteki yüzeye açılmayan hatalar belirlenemez.
2. Yalnızca yüzeye açılan hatalar algılanabilir. İçteki yüzeye açılmayan hatalar belirlenemez.